23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ŞUBAT1993 PERŞEMBE CUMHURIYET SAYFA KULTUR 11 Dayıoğlu'nun, 30. Sanat Yılı • Kültflr Servisi- Çocuk kıtaplan > azan Gülten Dayıoğlu"nun 30. sanat yılı kutlama etkınlıklen bugün Atatürk Kıtaplığı"nda başhyor. Prof \feral Alpay'ın yapacağı açış konuşmaşından sonra İstanbul Üniversitesı Devlet Konservatuvan. Vletin Yavuz(flüt) ve Yonca Özkan (arp) resitali verecek. Daha sonra yapılacak "Çocuk Edebıyatınm Dünü, Bugünü ve Yannı' başlıklı panele Prof. Meral Alpay, Fatih Erdoğan ve Yalvaç Lral katılacak. Etkinlikler kapsamında 13 şubat cumartesı günü "Çocuklann Çocuk Edebıyatına Bakışı' konulu tartışmalı bir açıkoturum yapılacak. Doç. Tûrkel Minibaş'ın yöneteceği açıkoturuma Gülten Dayıoğlu. Doç. Dr. Türkel Minibaş ve ilk ve orta öğrenimden dört öğrenci katılacak. Çocuk, dans ve bale • ANKARA (ANKA)- Çocuklarda dans-bale yeteneği Ankara'da düzenlenecek panelde tartışıiacak. Türk-İngılız KültürDerneğı'nde 18 şubatta düzenlenecek panel, Ankara Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü öğretim görevlılennden Ümit Gültekin tarafından vönetılecek. Panele, Devlet Opera ve Balesı"nin sanatçılannı temsilenSevgi Fe)inan, Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu Sanat Yönetmenı Beyhan Murphy, Devlet Opera ve Balesi Çocuk Balesi kurs başkanı ÜstûnÖztürk. Ankara Devlet Konservatuvan bale öğretimi görevlisı Efza Topçu katılacaklar. Namık İsmail Sergisi • İZM1R(AA)-I .Dünya Savaşı'nı anlatan resımlen ile dikkatiçeken, 1914kuşağı sanatçılan arasında yer alan, ressam Namık İsmaiTin yapıtlan İzmir'de ılk kez sergilenıyor. Namık İsmail. ortaöğreniminı St. Benoit ve Galatasaray lıselennde yaptı. 1911'deParisteFerand Connon'un atölyesinde, 1918de ise Berlınde Louis Corith ve Max Lieberman atölyelerindeçahşan Namık İsmail. 1927'denölünceye kadar (1935) Güzel Sanatlar Akademisi Müdürlüğü'nüde üstlenmıştı. Öte yandan Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü mezunu sanatçı Ercüment Tartıan 3. kişısel sergısini bugün FY Sanat Galerisi'nde açıyor. Tarhan'ın resminde, insan-doğaveçevre arasındaki uzlaşma arayışı vurgulanıyor. Bu arada ressam Sevgj Ürün ile ressam Güberen Sönmez son dönem çahşmalannı 16şubattan itibaren Esbank Sanat Galerisi'nde sergileyecekler. 'Woyzeck\ Ankara'da • ANKARA (AA)- Ankara Dev let Tiyatrosu dünya edebiyatının seçkin yazarlanndan Georg Büchner'in 'VVoyzeck' adlı oyununu. bu hafta sonundan itibaren İrfanŞahinbaş Atölye Sahnesi'nde sergilemeye başlayacak. Dünyaca ünlü yapıtın baş karakteri Woyzeck insancıl olmaktan uzak bir bilim anlayışının kobay olarak kullandığı, üstleri tarafından horlanan. yoksul, ezik ve suskun bir erdir. Algılannın olduğu kadar düşgücünün de etkisi altındadır. Marie'ye duyduğu sevgi dışında insanlarla hiçbir bağı yoktur. Yönetmenliğini Müge Günnan'ın y aptığı oyunda at ve maymun gibi hayvanlann canh olarak kullanılması deaşık bir atmosfer sağlıyor. Oyunun dekorlannı Cem Köroğlu, kostümlennı Nur Uzmen ve ışık düzenlemesini de Ekrem Karadağ hanrladı. 'Kurtuluş Fotojjraflarr •KAHRAMANMARAŞ (AA> Kahramanmaraş'ta kentin düşman işgalinden kurtuhışunun 73. yıldönümü dolayısıyla iki sergi açıldı. Kahramanmaraş Müzesi'nde açılan 'Kurtuhış Fotoğrafları' sergısinde, Kahramanmaraş milli mücadelesinde görev alan kahramanlann fotoğrafları ile savaşla ılgili belgeler, silahlar ve bazı eşyalar yer ahyor. Kültür Müdürlüğü'nce açılan sergide 75 fotoğraf yer ahyor. Kahramanmaraş Belediyesı ile Milh Eğıtim Müdürlüğü'nce Sabancı Kültür Sıtesi'nde açılan el sanatlan sergisi de bir hafta açık kalacak. 3O.Sanat yılı çeşitli etkinliklerle kutlanan çocuk yazmının önde gelen isimlerinden Gülten Dayıoğlu 'Şimdiki çoeuklar gerçekten bir başka., ANILAL Ülkemızde çocuk edebiyatı- nın önde gelen ısimlennden Gülten Dayıoğlu bu yıl 30. sanat yılını kutluyor. İlk olarak 1964-1965'te Yu- nus Nadi Öykü Yanşmasında kazandığı ikincılık ödülü ile okurlanna 'Ben buradayım' di- yen Dayıoğlu. ashnda çok ön- celeri yazmaya başlamış. Yaza- nn ilk yazma deneyımleri ilko- kulda öğrencilik yıllanna kadar gidiyor. Dayıoğlu o zamanlar yazdığı kompozisyonlann öğ- retmenlennce çok beğenılip üst sınıflarda okutulduğunu anım- sıyor. Yazara "Yazmaya 15 ya- şımda başladım" dedirten hoş anı ise söyle:"Trende Kütah- ya'ya yolculuk ediyordum. Gazete oku- mam. aynı kompartıman- da yolculuk et- tiğim bir beyin dikkatini çektı. O zamanlar (50"li yıllar) herkes gazete okumazdı, bul- mak zordu. Ben ondan bundan ister okumaya çalışırdım. Yalnızca okumakla kalmayıp aynı zamanda öyküler de yazdığımı söyledim o beye. Şimdi yalnızca adını anımsı- yorum, Cüneyt bey. O da 'Ma- demki öyle, yazılannı gönder de gazetede basalım' dedi Gönderdim ve işte ilk o zaman Afyon'da yerel bir gazetede yazım, adımla basıldı". 15 yıllık öğretmenlik Çocuk kitaplan yazan ola- rak tanınmasına karşın Dayı- oğlu'nun başka birçok türde de yapıtlan bulunuyor. Hatta onu okuyucusuyla ılk olarak buluş- turan 'Döl' adlı öyküsü Anado- lu kadınının sosyal ve cinsel so- runlanru irdeleyen, yetişkinler için yazılmış bir kitap. Yazann dünyanın dört bir yanına yaptığı yolculuklann- dan edındıği gozlemlennı bır araya getırdıği birçok gezi kita- bı da bulunuyor. Dayıoğlu'na en çok çocuk edebıyatında yo- ğunlaşmasının, bu alanda ya- pıtlar vermesinin nedenlerini soruyoruz: Özellikle ılkokul öğ- retmenliğim sırasmda çocukla- ra kitap anyor bulamıyordum. O zaman Türkiye'de bu alanda çok büyük bir boşluğun oldu- ğunu fark ettim. Kendim ço- cuklara düş ürünü öyküler ma- sallar anlaüyordum. Baktım ki çok ilgı görüyor. Bir aşamadan sonra da artık bellı bir alanda yoğunlaşmam. bir türii seçmem gerekiyordu. Çocuklan çok sevdığim. onlar ıçin kitaplar • Çağın nabzını tutmaya, onu yakalamaya çalışıyor Dayıoğlu. Ulkemizde köktendinci akımlann çocuk kitaplanndaki yönlendirmelerinden yakınıyor. "Her yaşın belli bir dil da- ğarcığı var. O dil dağarcığını aştıysanız çocuk daha ilk pa- ragraftan kitabı ıtiyor, itmekle kalmıyor okumaya karşı ilgjsı- nı de kaybediyor. Bunun gibı ben cdebiyat yapıyorum diye çok çapraşık, uzun. noktalı vir- gülleri çok olan cümleler kul- lanmak zararlı. Bir fıkri çok yalın anlatmak zorundayız ço- cuğa. Çocuk konuşmayı da dü- şünmeyi de okuyarak öğreni- yor. Güzel tümceler. düzgün anlatımlar çocuk doğru düşün- meyi veçarpık yargılar üretme- meyı öğrenıyor". Dayıoğlu, ülkemızde özcllık- le 10 yıldan bu yana etkileri his- sedilen, belli bazı kesimlerce de desteklenen yeni bır ideolojik yapılanmanın. yükselen kök- Gülten Dayıoğlu'nun 30. sanat yılını kutlama etkinlikleri bugün İstanbul'da başlıyor. yazmaktan son derece büyük bir ze\ k aldığım içim seçimimi ona göre yaptım. Dayıoğlu'nun 15 yıllık ilko- kul öğretmenlığınin de yazarlık serüvenine çok büyük katkılan olmuş. Çocuklan her an göz- lemlediğini, her çocuk için kişi- lik özelliklerini belirten, ruhsal durumlanyla ılgili aynntılan içeren raporlar hazırladığını be- lirten Dayıoğlu, bir yandan da geceleri pedagojı ve çocuk psı- kolojisı üzerine kitaplar oku- yor. öyküler yazıyormuş. 'Ben de bir çocuğum. Benim içimde hala bir çocuk var" dı- yen Dayıoğlu'na 'Çocuk kım- dir' diye soruyoruz:"Çocuk hiçbir güç tarafından betımle- nemeyecek. sınırlan belirlene- meyecek eşşız bir varhktır. Ço- cuklan şu ya da bu sınırlar için- de çızmek olanaksızdır." Türkiye'de çocuk edebiyatı- nm durumu ve sonınlan neler- dir? Bu alanda ürün vermek iste- yen yeni yazarlara neler önerir- siniz? Çocuk edebiyatında yapıtlar veren bir yazar olarak yakınla- nmdan, tanıdıklanmdan 'Niye masallar yerine yetışkmler için daha edebı. ciddı şeyler yazmı- yorsun" gibı tepkiler aldım. Bu da çocuk yazmının Türkiye'de ikinci sınıf konumunda algılan- dığmı gösteriyor. Okumayan bır ulus olmaktan yakınıyoruz, ama çocuk yaanına gereken önemi vermiyoruz. Okuma sev- gisi alışkanlığı ancak çocukluk- ta elde edilir. Bilgi çağjna girdik diyonız. Ders kitaplannı çocu- ğa ezberleterek test yöntemıyle bclleterek bilgi çağına gırilmez kı. Biz bugünkü konumumuz- la, tutumumuzla açıkçası şimdi şimdı bilgi çağını fılan yaşaya- mayız. Kıtaba bu yüzden çok önem vermek zorundayız." Gülten Dayıoğlu. çocuk için yazmanın çok zor olduğunu vurgulayarak . bu bilinci ve so- rumluluğu taşımamn güçlü- ğünden sözedıyor' • 'Şimdiki çocuklann bir başka' olduğu görüşünde Gülten Dayıoğlu. 'Medyada bir çocuk politikasının " olması gerektiğini savunuyor. PORTRE/GÜLTEN DAYIOĞLU 30 yılda 80'den fazla yapıtKültür Senisi- 1935 ydtnda Kütahya'nın Emet ilçesinde doğdu. Öğreraminin bir bölüıminü Ana- dolu'nun çeşitli >erlerinde >apan Dayıoğtu, İstan- bul Atatürk Kız Lisesini bitirdi. Bir süre İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine devam etti. On beş yıllık ilkokul öğretmenliğinden sonra 1977 vıhnda istifa etti. Roman. öykü, radyo ve televizyonoyun- lannın yanı sıra araştırma ve incelemeleri bulunan yazann makaleleri 1965-1967 vılları arasında tumhuriyet Gazetesi'nde ve 196Tden bu yana Milliyet Gazetesi ve çeşitli dergilerde yayuılandı. İlk kitabı 'Bahçıvan'ın Oğlu' 1963'te bâsılan Day- ıoğlu'nun elliyi aşkın kitabı bulunuyor. Aynca yir- miyi aşkın radyo ve tetevizyon oyunu da yazdı. Ka- zandıgı ödüiler: 1964-1%5 Yunus Nadi Armağanı ( DöJ' başlıklı öykü ile ikincilik) 1974-1975 Arkm Çttcuk Edebiyatı Ödülü, 1974-1975 Arkın Çocuk Ede- btyatı Odülü. 1987 Aile Sağlığı ve Planlaması V'âkfı Ödülü , 1987 Kültür ve Turizm Bakanlığı Çocuk Edebiyati Ödülü ',1989 İzmir Büyükşehir Belediycsi Çocuk Romanı Ödülü , 1990 Âltın Ki- tap Ödülü. Âltın Kitaplar Yay mevin'ee, kitaplany - la okura en çok ulaşan yazara verilen ödül. tendınci akımlann tehlıkesine dikkat çekerck. çocuklara ideo- lojik yönlendirmelerin yapıl- masına şıddetle karşı olduğu- nu belirtiyor. "Çocuk kitaplanndaki ço- cuk kahramanlar başörtülü çi- zilmeye başlandı artık. Ve bu ideolojik koşullandırma anao- kullannda da var." Henüz kışiliğı oturmamış, istenildiği gibi yoğrulabilecek ve istenılen kalıba gırecek ço- cuklann önce çağdaş ınsan ola- rak yetiştirilmekri ve zatnanı geldiğinde seçimin kendilerine bırakılması gerektiğini söylc- yen Dayıoğlu. "çocuklan rahat bırakınız' diyor. Görsel kitle illetişim araçları- nı, tnedyanın bombardımanı al- tında kalan televizyon çocuğu, tüketim üzerine, cinsellik üzeri- ne, insan ilişkileri üzerine çok farklı etkilenimlcr ve verilere sa- hip. Siz bu çocuklara kitapları- nızı nasıl okutabilir, bu çocukla- nn evrenlerine nasıl ulaşabilirsi- niz. Bu anlamda çağdaş çocuk edebiyatına neler düşüyor? Bızım ülkcmizde tüm insan- lar medya tarafından kuşalıl- mış durumdalar. Doğal olarak bundan en çok etkilenen kesim çoeuklar. Medyada bır çocuk poliükamızın olması şart. Ço- euklar için belli saatteeğitseleğ- lendiricı. yönlendirici. bilimsel kcşifleri, ıcatlan anlatan prog- ramlar hazırlanacağı yerdc ki- logramla çızgi fılm satın alını- yor. Tele\izyonun değer yargı- lanmızda yaptığı crozyon da gözlemlenebıliyor. Şimdi köşe- dönmccilığin ayıp olduğunu anlatamıyoruz bilc çocuklara. Olumlu bir ör- nek göstere- mıyoruz. Ço- cuk onun bir yaşam biçimi olduğunu sanı- yor artık. Ne- den? Tüketici toplum olduk. her şey para. gj- yim. kuşam oldu. Değerlerimiz oyula oyula çökmck üzere. Ben buna karşın kiiaplanmda gün- celi. çağdaşı. e\renselı yakala- maya çalışıyorum Robot kahramanlar Çalışırken bılgısayar kutlanı- yorum. Öykülcrimde robot kahramanlanm var. Tarihle tl- gili. çevreyle ilgili kıtaplaryazı- yorum. Bılım-kurgu alanında "Işın Çağı Çocuklan'.'Akıllı Pi- reler' gibi kitaplar yazdım. ça- ğın nabzını tutmavd. onu yaka- lamaya çalışıyor. okunur ol- manın savaşını veriyorum. Bu kaygıyı taşıdığım için burdayım ve bu konumdayım. Yoksa öyle gclışmclcrden bağımsız, uyduruk kitaplar yazsam yut- maz şimdiki çoeuklar" < IııAlA l&ç ic'JcİLlL) i!ı.. - - • -,, •• Bir kişiliğin, bir yaşam seniveninin çok değişik bakış açılarından anlatılmasına dayananv Çıplak Ayaklı Kontes" sine- ma tarihinin bir diğer "Yurttaş Kane" i olarak, belki de sanatçırun en önemli filmi olarak anımsanacak... Günümüzün en büyük Amerikan yönetmenlerinden Joseph Mankievvicz, 83 yaşmdaydı HollywoocP ATtLLA DORSAY Joseph Mankievvicz, Hollyvvood ta- nhınde kendine özgü bir yer tutuyon tipik bir Amerikah olmasına karşın, for- masyonu. zevkleri, klasik edebi yapıt- lara düşkünlüğü, Hollyv/ood'un ti- pik bir "görüntü sanaü" olarak geliş- ürdıği sinemada, söze, konuşmaya da, kimilerine aşın görünebilecek bir inatla yer vermesi ve başka şeyleriyle.. .O, kuşkusuz yaşayan en büyük Ame- rikan yönetmeniydi. ( Billy \Vilder 'la birlikte) Ve ölümüyle, sinema tarihi- nin bir yaprağı da çevrilmiş oluyor. Gazetecilıkten gelen ve bir süre Av- rupa'da (Berlin'de) muhabirlik yapan 1909 doğumlu Mankievvicz, 1930'lar- da geldıği Hollyvvood'da önce senar- yo ' diyalog yazan ve yapımcı olarak çalıştı. 1945"lere dek 15 kadar filme se- naryo yazdı. 1946da ilk yönetmenli- ğini "Dragonwyok" filmiyle yapu. Ve bundan sonra yönettiğı 20 filmle Hollyvvood altın çağına adını yazdırdı. Filmin motoru: Konuşma Mankievvicz, hep bir entellektüel, tam biraydın. ince "sofıstike" zevklen olan bir sinemacı olarak tanındı. Klasik kaynaklara zaman zaman ba- şanlı biçimde eğildi: "Jül Sezar" ı si- nemada yapılmış en iyi Shakespeare uyarlamalanndan biri sayılır. Gra- ham Greene ("Sakin Amerikalı"), Tennessee VMUiams ("Bir Yaz Ma- cerası"), Ben Johnson ("Voipone" uyarlaması olan "Bal Kutusu" gibı önemli yazarlan da uyarladı. Ancak onun yazar yanı hep çokluk üste çıkmış, tüm fılmlennin senaryolanna katılmış veya bizzat yazmıştır. Mankievvicz'in sineması. konuşkan bir anlamda "geveze" bir sinemadır. Yönetmen şöyle demişti : "Sinema konuşmaya başladığından beri, önemli bırşeyler söylemek görevini üstlenmişür." Bu "önemli" şeyler, Mankievvicz'in fılmlerinde sözcük oyunlan, imalar, cinaslar, espriler, göndermelerle yüklü ince diyaloglar, klasik Hollyvvood filmlerindeki "aksi- yon" anlayışını ikinci plana iten bir tavırla kendini belirtir. Konuşmak ve kendisinı konuşarak dışavurmak, Mankievvicz kahramanlannın sanki baş eylemleridir. Ve konuşma. sanki aksiyonun ve filmin motoru olmuş durumdadır. Parlak dönemi Mankievvicz'in ilk filmleri arasında, sevimlibir"hayaletöyküsü"olan"Ha- yalet ve Bayan Muir" (1947) özellikle dikkatlen çekti. Asıl başan ise "3 Kadına Bir Mektup" (1949)ıle geldı. Bir Amenkan kasabasında. birbirle- riyle tanışan 3 kadının kocalannın ihanetine değgin aldıklanbirmektupla kanşan olaylan anlatan fılm. Man- kievvicz'in, bır anlamda Ernst Lu- bitcsh 'in Avrupa kökenli" çapkın" ve hayat dolu fılmlennin mirasım süren sinemasının ılk büyük başansı oldu. Ve yönetmene hem en iyi senaryo, hem de yönetmen dallannda 2 Oscar birden getirdi. Mankiewicz'in parlak dönemi baş- lamışü "Çıkış Yok- No Way Out", ırk sorunlanna ilk radıkal bakışlar- dan biriydi. Ve 1950 yapımı bu fılm. Sidney Poitier 'yi bir anda yıldız yapı- yordu. Aynı yıl çektiğj ünlü "Perde Açüıyor- All About Eve" ise Mankıevvicz'in alabil- diğine parlak bir senar- yo üzenne Broadvvay 'e ve tiyatro dünyasının gjzlerine ödünsüz bir bakışıydı. Mankie- vvicz'in tüm edebı zevk- lerinin. söz oyunlanna düşkünlüğünün ve özellikle kadın oyuncu- şannın keyfıni çıkardı. Artık yalnız is- tediği konulan çeken bir yazar ı yö- netmen ' yapımcı statüsündeydi. Bu yıllarda. savaş sırasında Ankara "da geçen bir casusluk olayını (Alman ca- Filmlerinde yalnızca bir öykü an- latmakla yetinmeyip, sinemanın gi- derek tüm temsil sanatlannın ger- çekle. yaşamla olan ilişkilerini araştıran ve beyazperdede Holly- vvood'un koyduğu kurallan sürekli sarsan Mankievvicz. kahplara ve ti- cari başan koşuluna bağlanmış bir sanat alanında, kişisel birşeyler ya- pabilen sayılı sanatçılardan biri. lan yönetmedekı başansının gösterge- si olan fılm. Oscar'larda yılın filmi se- çildi, yönetmene de yenıden yazar ı yönetmen çifte ödülünü getirdi. Mankievvicz, 5O'lı yıllarda bu ba- susu Çiçero'nun serüveni) anlatuğı "Beş Parmak*'. Shakespeare uyarla- ması ve özellikle Marlon Brando 'nun Mark Antonius 'üyle anımsanan "Jül Sezar" Ava Gardner 'e perdedeki en güzel rolünü veren "Çıplak Ayaklı Kontes", Marlon Brando ve Jean Sim- mons "u şarkı söyletip dans ettırdıei ^Gönül Yolu"-Gıiys and Doüs" adlı müzıkal, Elizabetn Taylor 'u Mont- gomery Cb'ft ve Katha- rine Hepburn 'le birlike oynatan Tennessee VVilüams uyarlaması "Bir Yaz \lacerasi- Suddenly Last Sum- mer". büyük başan ka- zanan filmleri oldu. Mankievvicz. metnin ve konuşmalann "bü- yük önem taşıdığı bu fılmlerde. kendine özgü sinemasal teknikler ge- lıştirdi. Yönetmenin "flash- back" (geriye dönüş, anımsama) olayının si- nemada en iyi kullananan yönetmen- lerden bin olduğu kesindi. Bir "dış ses'"in olay öyküsünü anlatması da. "Bır Kadına Üç Mektup" veya "Çıplak Ayaklı Kontes" flmlerinde büyük başanyla uygulanmış bir tek- niktır * t Kteopatra'nm kurtancBi Mankievvicz. 1962'de Fox şirketi- nin başını büyük ölçüde belaya sokan ünlü "Kleopatra" fılmini "kurtar- mas.1" ıçın çağnldı. Çeşitli nedenler- den gecıken ve bütçesi görülmemış bi- çimde y ükselen bu filmi. belki ancak o kurtarabilirdi. Mankievvicz. bu fela- kete gönüllü olarak katıldı. Filmi kur- taramadıysa da. kimi sahnelere üstün- yapımlarda pek görülmemiş bir sine- ma duygusu ve sanki ilk çağlara yakışır bir görkem vermeyi ve Ehza- beth Tay lor'u unutulmaz bir Kleopat- ra yapmayı başardı. Hollyvvood'un malı açıdan en büyük fiyaskolanndan birini oluşturan bu fılmde. onun "suçu" herhalde çok azdı. Yönetmen. bu fılm üzerine şöyle demişti: "- Hayatımda yönettiğım en zor fılmdı "Kleopatra". Alarm halindc çekimine başlandı. kargaşa içinde sür- dürüldü ve tam bir panik halinde biti- nldi." Zekanın sineması Mankievvicz, daha sonra yalnızca 3 fılm yönettı. "Volpone" uyarlaması "Bal Kutusu- Honey Pot", kadın- er- kck ilişkileri üzerine zarif bır güldürü. "Cezam Çekeceksin- There was crooked ked man", vvestern'in tüm venlerinı tersıne kullanan bir vvestern parodisi, 1972'deki son filmi "Hafiye- SJeırth" ise Antony Shaffer'in oyunundan uyarlanmıştı. Ve kapalı bir mekanda birbirlerini yok etmeye çalışan 2 ünlü yazann öyküsünü böylesine sinema- sal biçimde anlatmak. yönetmenin si- nema ustabğının son kanıtı sayılabi- lirdi. Mankievvicz'in sineması üzerine Andrew Sarris şöyle dıyor: "Esinden çok zekanın sineması bu.. Ve espri gücü, ısırmaktan çok tırma- layıcı". Gerard Legrand ise onu "bir 18yüzyıl Avnıpah aydmına yakışır biçimde lıberal, ancak şair yanı biraz eksik"diye anıyor. İnsan Bahçesi'ni sahneye koyan Alkaya: Çocukluğunuza iyi bakın tştanbul Belediyesı Şehir Tiyatrolaruikiperdelikmüzikliçocukoyunu 'İnsan Bahçesi'ni Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde sahneliyor. Kültür Servisi - İstanbul Belediyesi Şehır Tiyatrolan. 2 perdelik müzikli ço- cuk oyunu "İnsan Bahçesf'sini Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde sunuyor. Gül- sün Siren'in yazdığı. Orhan Alkaya'nın yönettiğı oyun, hayvan sevgisi ve hay- vanat bahçesindeki hayvanlann içinde bulunduğu kötü koşullan konu ediyor. Dekoru Ayhan Doğan, kostümü Zu- hal Soy, müziği Mertol Şalt'ın yaptığı oyunda yaramaz ve hayvansever bir ço- cuğun serbest bıraktığı hayvanlar ın- sanlan kafeslere kapatırlar. İnsanlara. onlann kendilerine olan davranışlan gösteren hayvanlar. bahçenin kapısına "İnsan Bahçesi" tabelasını asarlar. İnsanlar bir daha hay\-anlara kötü dav- ranmayacaklanna söz verdikten sonra serbet bırakılırlar. Hayvanlar insanlar- la yaptıklan bir anlaşmayla serbest kalırlar. "İnsan Bahçesi"nin yönetmeni Or- han Alkaya. oyunu yönetirken kendisi- ni birden "uzak düştüğü eski ülkesinde; çocuk olmanın eşşiz ülkesinde" buldu- ğunu söylüyor. İnsanlara, "çocuklu- ğunuza iyi bakın" diye şeslenen Alkaya şöyle devam ediyor: "İnsan Bahçesi'- nde. tam yirmibir oyuncu ve müzisyen- le karşılaşacaksınız. Onlarla konuşun. İnsanlara. hayvanlara ve birlikte yaşa- maya dair bir oyun izleyeceksiniz. Katıhn olup bitenlere. Bu sahne, bu dünya size aittir." Modern dans, Türkiye turunda . ADANA ^AA) - Çağdaş dansın tanıtılması ve yaygı- nlaştınlması amacıyia, Türki- ye'de ilk kez geçen yıl Devlel Opera ve Balesi bünyasınde kurulan, Modern Dans Top- luluğu (MDT), İzmır'den sonra ikincı açılış gösteri zin- cirini, Adana ve Mersin'de sürdürdü.. Çeşitli modern dans yön- temlerinin izlerini taşıyan Türk dansçılanyla. dansı üre- tenlerin yeteneklennin daha geniş bır alanda değerlendıril- mesini hedefleyen M DT, açılış zinciri gösterilerinde, topluluk ıçi ve dışındaki sa- natçılann müzık ve koregrafi- lenyle çağdaş dans örnekleri sergilıyor. Sanat yönetmenliğini Bey- han A. Murphy'nın üstlendiği topluluk, açılış galasını. 13 şu- batta Ankara'da gerçekleşti- rccek. Açılış gösterilerinden sonra, Ankara'da her cumar- tesi sahneye çıkacak olan MDT. sık sık da turneler dü- zenleyerek, çağdaş dansı daha geniş kitlelere ulaştırmaya çalışacak. Trabzon'da 'Kurtuluş Etkinlikleri' TRABZON (Cumhuriyet) - Trabzon'un düsman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü do- laytsıylabelediyebir dizi etkin- hkdüzentedi. "Kurtuluş Etkinlikleri" prog- ramına göre, 23 şubat salı günfi saat 19.30'da Trabzon Devlet Tiyatrosu sanatçılan, Trabzon Devlet Tiy atrosu Büyük Sahne'- de "Şürlerle Mustafa Kemal ve Trabzon" adlı gosteriyi suna- cak. 24 şubat çarşamba günü, Ka- mil Sönmez ve Suna Yıldızoğju, 19 Mayıs Kapalı Spor Sakmu'- nda "kurtuluş gecesi konseri" »erecekler. Trabzon Belediyesi Kültür Müdürtüğü, 3. Çocuk Resünleri Yanşması Sergisi ve ödül töreni, Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi Sakmu'nda 25 şubat perşembe günü gerçekleşecek. Aynı gün 19.00'da "Dünyada Bağunsıdık Hareketleri ve Ke- mabzm" konulu panel yapılacak Panel, Prof. Bozknrt Güvenç, Prof. Şerafettin Turan ve Prof. Özer Ozankaya'nın kahlımıyla Hammamİ7ade İhsanbey Kültür Merkezi'ndc izlenebilecek. 26 şubat cuma günü gerçek- leştirileceketkinliklerise, "Trab- zon Satranç Turnuvası final ve ödül töreniJSanıi Güner 1. Fo- toğraf Yanşması sergisinin açıhşı ile Trabzon Belediyesi Türk halk müziği, Türk sanat müziği ve halk oyunlan gösterisi olarak belirlendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle