20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7ARAUK1993SAU HABERLER InciBaba'nın vasiyeti • ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- Yeğeni ile fedaisinin arasındaki tartışmaya müdahaleederken korumasının silahından çıkan kurşunla yaşamını yitiren Mehmet Nabi İnciler bugün Ankara'da topraga venlecek. Inciler'in ailesi, "İnci Baba" namıyla tanınan İnciler'ın mezanrun Şanlıurfa'daki Mahmut Nedim Paşa Konaği'nın bahçesine nakledilmesıne izin verilmesi için Bakanlar Kurulu kararnamesi bekliyor. İnciler'in ailesinin, hükümet iznı için, sağlığında kendisine yakınlığı ile bilinen Cumhurbaşkaru Süleyman Demirel'in yardımını ıstediği ifadeedildi. İnciler'in naaşı. bugün Kocatepe Camisi'nde kılıncak öğle namazmdan sonra Cebecı Asri Mezarlığı"nda toprağa verilecek. GöJhan'asoru • 4NKARA(Cumhuriyet Bürosu)- DEP Dıy arbakır Mılietvekıli Sedat Yurtdaş, Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan'ın yanıtlaması ıstemiyle TBMMBaşkanlığı'na verdıği soru önergesinde. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'in oğlu Scrdar Güreş'e "haksız olarak sınıf geçirildiği" ıddiasının doğru olup olmadığım sordu. Yurtdaş, bakan Gölhan'a, "Bu tasannın haarlanmasından önce, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan'nda 5 yıldır öğrenim gördüğü halde 2 sınıf öğrencisi olan Genelkurmay Başkanı'nın oğlu Serdar Güreş'in. bu tasandan bir ay önce sevıye sına\ ı ile direk14. sınıfa geçirildiği doğru mudur" diye sordu. Bütçe maratonu yamn başlıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- 1994 mali y ılı bütçe yasa tasansının TBMM Genel Kurulu"nda görüşülmesine yann başlanacak. Bütçe görüşmeleri 17gün sürecek ve 24 aralıkta yapılacak oylama ile sona erecek. Bütçenin tümü üzennde yann yapılacak görüşmeler saat 10.00'da başlayacak ve TRTnin birina kanalından naklen yayımlanacak. İlk gün görüşmeleri lıderlenn söz düellosuna sahne olacak. ÖzelTVyasası, • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Hükumeü oluşturan partiler, yeni radyo telev izyon yasa önerisini şımdihk "rafa" kaldırdılar. Ilk 25 maddesı TBMM'den geçen rady o televizyon yasa önerisınin, yılbaşından sonra yeniden ele alınması bekleniyor. Yasanın gecıkmesinde, televizyon sahiplerinin itirazlannın yanı sıra DYP ve SHP'nin, özel televizyonlann yerel seçimler öncesinde bu durumu aleyhlerine kullanacakJan endışesinin etkili oiduğu öğrenildi. Uzmançavuşa15 milyon maaş • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Genelkurmay Başkanlığı, Olağanüstü Hal Bölgesi'ndegörev yapan uzman çavuş ve onbaşılann maaşlannın 15 milyon liraya ulaştığıru açıkladı. Genelkurmay Başkanlığı Basın Dairesı'nden yapılan yaalı açıklamada, "2 Aralık 1993'deTBMM'dekabul edilen bir y asa ile Olağanüstü Hal Bölgesi ve mücavir illerde ve benzeri kritik yörelerde görev yapan personelin operasyon tazmınaünda büyük ölçüde artışlar meydana gelmiştir" denildi. Açıklamada, son düzenleme ile uzman onbaşı ve çavuşlann maaşlanndaki artış oranının y üzde 70'lere vardıği bıldırıldi. DEPteüçüncû aday Aksoy • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, kapatılması ıstemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğu Demokrasi Partisi'nde (DEP) kongre heyecanı yaşanıyor. 12arahk cumartesi günü yapılacak 2. Olağanüstü Kongre için hazırlıklar sürerken, Diyarbakır Milletvekili Hatıp Oicle ve Adıyaman Milletvekili Mahmut Kılınç'tan sonra Genel Sekreter İbrahim Aksoy da genel başkanlığa aday olduğunu açıkladı. ÎSKI'de'îrtikap' davasıSözen, Çengel ve Göknel'in yargılanmasına bugün İstanbul 5. Ağır Ceza'da başlanıyor İstanbul Haber Senisi - İs- tanbul Büyükşehır Belediye Başkanı Nurertin Sözen, SHP İstanbul İl Başkanı Yüksel Çen- gel ile İSKİ eskı Genel Müdürü Ergun Göknel hakkında irti- kap' suçundan açılan davaya bugün istanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanıyor. İSKİ eski Genel Müdürü Er- gun Göknel ve Müdür Yardım- ası Ziya Kurtaran, İSKİ çalı- şanlan Ömer Faruk Saka, Zu- hal Taşkın, Coşkun Doğru], Ali Ydmaz, Kamil Volkan, Osman Donat ve Turgut Olgan'ın ŞHP adına yüklenici fırma sahiple- rinden bağış topladıklan. Nu- rettin Sözen ile Yüksel Çengel'- in de Göknel ile Kurtaran'ı ıkna edip "irtikapa azmettirdik- leri" ve" manevi katıumda bu- lunduklan" gerekçesıyle ceza- landınlmalan isteniyor. 209'- uncu maddede öngörülen 6 yıl hapis cezası. saruklann memur olmalan nedeniyle TCK'nın 219'uncu maddesi uyannca yüzde 50 artınlarak 9 yıla çıka- nlıyor. Sanıklann dava konusu suç- tan zarar gören her yüklenicı için ayn ayn cezalandınlma- sının istendiğj iddianamede Sö- zen, Göknel, Kurtaran ve diğer 7 sanık için istenen hapis ceza- lannın toplamı 207 yıla ulaşı- yor. İddianamede, Nurettin Sö- zen'in yeğeni olan Özel Kalem Müdürü Muharrem Ajpaslan, gazetecı Metin Oral ile SHP İs- tanbul İl Başkan Yardımcısı Baki Durmuş ve Zeytinburnu SHP eski İlçe Başkanı tbrahim Yiğit'in suç işlenerek alındığı bilinen paravı kabul etmek ey- lemınden TCK'nın 512'nci maddesi gereğince 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandınlma- lan isteniyor. Bugün başlayacak davada, İSKİ'nin bazı memurlan ile şo- förleri de Ergun Göknel ile Zı- İstanbul Büvükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, SHP İl Başkanı Yüksel Çengel ve İSKİ eski Genel Müdürü'nün de aralannda oiduğu sanıkiar hakkında toplam 207 yda varan hapis cezası isteniyor. Sözen, Göknel ve Kurtaran daha önce de İSKİ'ye yüksek fiyat- tan klor satışı davasında y argılannnslardı. ya Kurtaran'a yardım ederek "irtikapa katıhnak" suçundan yargılanıyor. İddianamade bu kışiler için cezanın yansı olan 3 yıl isteniyor. Ancak 23 mağdur için ceza miktan 69 yıla ulaşı- yor. tddianamede özellikle Nu- rettin Sözen ve Yüksel Çengel'- ın, bütün yüklenicilere nasıl zor kullandıklanna ilişkin deli) gös- terilmemesi dikkat çekiyor. İstanbul Cumhuriyet savcıla- nndan Sezgin Özdemir tarafın- dan haarlanan iddianame. Er- gun Göknel veZiya Kurtaran'- ın ifadelenne dayandınlıyor. Nurettin Sözen'in Göknel ve Kurtaran'dan, İSKİ'ye iş ya- pan firma sahiplerinden SHP adına bağiş toplamalannı iste- diğinin bekrtildiği iddianame- de, Göknel ve Kurtaran'ın da İSKİ çahşanlan araahğıyla SHP il ve ilçe örgütlenyle Bele- diye Spor ve İtfaiye Spor adına düzenledikleri gece ve toplantı- lann daveti>elerini sattırdıklan belırtilıyor. Yüklenici fırmala- nn "bağış yapmazsanız alacak- lannızı alamazsınız" denilerek bağişa zorlandığının ileri şürül- düğü iddianamede. SHP İstan- bul İl Başkanı Yüksel Çengel'in de SHP İl Yönetim Kurulu üyesiYaşar Tezcan'a ait lokan- tada İSKİ yüklenıcilerini topla- dığı ve onlardan SHP'ye bağış yapmalannı istediği kaydedili- yor. Toplanan 33 milyar 265 milyon lıralık bağışın oluşturu- lan bir fona aktanldığinın anla- tıldığı iddianamede fırma sa- hiplerinden Yusuf Ziya Zülfi- kar'ın bağiş yapmadıği için İSKİ'den alacağı olan parayı alamadıği belirtiliyor. Yüksel Çengel'in toplanan paradan 1 milyar 950 milyon li- rayı aldıği. Ankara uçak bileti parasını bu paradan karşıladıği ileri sürülüyor. İstanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Nurettin Sözen'in de bağışlar yoluyla toplanan fo- nu. korumalara gıysi alımı, Sı- vas'ta yapılan sünnet töreninde armağan alınması gibi olaylar- da birden fazla kez kullandırttı- ği öne sürülüyor. Ziya Kurtaran'ın defter kay- dına göre, fonun oluşturulması sırasında SHP Zeytinburnu ilçe başkanı olan İbrahim Yiğit'in 1 milyar 565 milyon lira aldıği be- lirtiliyor. İddianamede, irtıkap suçunu oluşturan bağiş toplanması ola- yının, Ziya Kurtaran'ın defte- rinde yazan notlardan ve Sö- zen'in Ziya Kurtaran'a gönder- diği "Levent Beyi yolluyorum, emaneti tesiim et" şeklındeki nottan anlaşıldığı vurgulana- rak sanıklann cezalandınlması istenıyor. Davağacuungölgesindetükenen8 yılİZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Tam 13 yıldır hapis. Bu- nun 8 yılı hücrede, üstelık idam cenderesinde... Sorgular, ışkenceler... Bir li- seliyken cezaevlerinde tükenen gençlik. beyazlaşan saçlar, ör- selenen beden. sökülen dişler, hücre arkadaşlannın asılışına tanıklık ve 8 yıl boyunca bir ge- ce yansı kaldınlıp darağaana götürülme kabusu... Hüseyin Taşkın, 1958 Tur- gutlu doğumlu THKP/C Dev- rimcı Kurtuluş Davası'nın idamhklanndan biri. 1979hazi- ranında bir gün Karşıyaka'da kaldığj evde yakalanmış. Tur- gutlu karakol baskınına kaül- dıği öne sürülmüş. Onca işken- ceye direnmiş, suçlamalan ka- bullenmemiş. hanrlanan ifa- deyi imzalamamış. Sonra, yargılanma yıllan. Ege Ordu Sıkıyönetim Komu- tanlığı 2 Nolu Askeri Mahke- mesi'nde üç yıla yakın bir süre TCK'nın 146/1 maddesine göre idam istemiyle yargılanma Ve aralık 1982"de idama mahku- miyet... İdamla vatıp idamla kalkmaK Başlangıçta daha zordu Taş- kın'ın günleri. İdamla yatıp idamla kalkmak. Sonra alış- kanlık. Bir tan yeri asılacakmış gibi ölümü beklemek ve yann kurtulacakmış gibi hayata sa- nlmak... Alkadras Kuşçusu gibi hüc- rede kuş beslemek. çay atıklan- ndan pencere kenannda biri- ken topraklarda çıçek yetiştir- mek... "Bizi anlayamıyoriardı"- diyor Taşkın, Burdur Cezaevi günlerini anlatırken: "8 idamlıktık. İdare, jandar- ma, koğuştakiler, eş dost anla- mryordu çiçek yetiştirmemizi, kuş beslememizi. Hele idarenin • Hüseyin Taşkın THKP/C Devrimci Kurtuluş davasının idamlıklanndan biri. 1979'da Karşıyaka'da bir evde yakalanmış. TCK'nın 146/1 maddesine göre idam istemiyle yargılanmışve 1982'de idama mahkum olmuş. • 8 yılı hücrede 13 yıl cezaevinde kalmış. 1984ekimindesabaha karşı hücre komşusu Hıdır Aslan'ı idama yollamışlar, sloganlarla, türkülerle. 8 yıl boyunca idam cenderesinde yaşadıktan sonra 1991'de şarth tahliyeden yararlanarak çıkmış cezaevinden. Şimdi 'Dosyam bir üst sırada olsaydı ben de Hıdır gibi asılacaktım' diyorgözleri dalarak. gözünde, bizler cana>ardık, ya- nn bir gün asılacaktık neden bu işlerle uğraşıyorduk. Bir vandan da bize iyi bakma> a çalışıyorlar- dı. Cezanın verildiğinin ikinci günü, hücremde kedi büyüklü- ğündeki fare ısırdı a>ağunı. Öl- meveyim diye 40 gün iğne vurdu- lar. Böyle komik şeyler derdu. İnsan, bir sürece giriyor sonra. Öbnek değil. tutsak olmak güç geüyordu. Yaşam sürüyor, başımızda sallanıp duran idam cezasıyla, esprileriyle. Öyle ki darağacına, ölüme bik espri yapmaya başladık..." En aa espri, hücre komşusu, arkadaşı Hıdır Aslanin idamı olmuş. 1984 ekiminde bir gece, sabaha karşı 00.04'e kadar keli- me oyunu oynamışlar, gülmüş- ler. Yanm saat sonra Hıdır'ın kapısı açılmış, gürültüler başla- mış. Hıdır, "Galiba vakit ta- mam. Hoşçakalın arkadaşlar" demiş. Slagonlar başlamış, marşlar söylenmiş... Taşkın, duvan delen gözleriyle anlatı- yor: "Bir saat sonra geldiler. Ağla- dığımızı görmek istivorlardı. korktuğumuzu görmek isti>or- lardı. Göremediler. Sonra gardi- yanın biri, "Taş kalplı bunlar" dedi, gittiler... Biz idamlıklar arasmda fraksiyonlann kavgası yoktu. Özel bir dostluktu bizim- ki. Koğuşta .solun değişik fraksi- yonları sürrüşürken belki de idamlık olduğumu/dan aranıız- da böyle tartışmalar olmazdı. Güç işİerden biri de her an asıla- cağımızı düsünen yakmlanmıza moral vermekti." Hüseyin Taşkınin tanık oi- duğu idamlardan bın de Buca Cezaevi'nde olmuş. MHP'li Selçuk Durucak'la altlı üstlü hücrelerde kalırken zuladaki radyosundan konsevin Selçuk"- un cezasını onayladığını duy- muş. İdam hazırlıklan yapar- ken diğer arkadaşlanyla birlik- te idarecileri çağirmışlar. Dev- letin bir insanı öldürmesine tanık olmak istemediklerini söylemişler, kendilerini başka koğuşa almalannı istemişler. Ama istekJen benımsenmemış: "Özellikle bize o anlan yaşat- tılar. Yine korkmamızı isriyor- lardı. Bizlere verilcn idam ceza- lan polirik kararlardı. Zaten Ev- ren bir konuşmasında Kasa- balarda kurtanlmış bölge ilan edenler gerekli cezalan göre- cekler' dedi. İki gün sonra bizim idam kararlanmız çıktı. İdam cezalannı kamuoyu da benimse- miyor ki bir süre sonra, 19881er- de dosyalarunız Mecüs'te bekle- tilirken "arük kolay kolay ınfaz edemezler' diye düşünmeye baş- ladık. 199O'"ın başmda yine idamlan gündeme getirdiler, ama baktılar ki kamuo>imdan tepki göriiyorlar geri çekikliler. Bundan bir > ıl sonra da getirilen yasayla şartlı tahliveden yarar- lanarak dışarı çıktık ve idamlar bitti..." Şans eseri kurtuluş Hüseyin Taşkın bugünlerde idamlann yeniden gündeme ge- tirilmesine dikkat çekerken ya- şadığı yeni bir sürprizi şöyle an- latıyor: "Geçen ay Meclis'te bir adli hükümlünün dosyası onaylandı. Bu arada benim dosyamın da ona.vlandığıaçıklandı. Arkadaş- lar, >akınlar beni aradılar °ne oluyor' diye. Ben de doğrusu "Bir isim yanlışlığidır' dedim. Ancak araştırınca ona>lanan dosyanın benimki olduğunu öğ- rendim. Daha sonra komisyonda teknik bir yanlışuk yapıMığı söylendi ve benim dosyam geri çekildi. Bu süreçte cezaoinde olsaydım ve o adli suçlunun onaylanan dosyası infaz edilsey- di demek ki ben de asdmış ola- caktım. V'ani 1984'te oiduğu gibi şans eseri idam edilmedim. O za- man da şans eseri asümadık. Dosyam bir üst sırada olsaydı ben de Hıdır gibi asılacaktım. İş- te, de» letin işieri böyle j ürüvor." Taşkın'ın son olarak söyle- mek istediği bazı şeyler de var "Bakın, devlet bugüne kadar idamlarla gerçekleşdrmek iste- diği amaca ulaşamadı. Dtinja- nın hiçbir yerinde de iktidariar idam cezalanyla istedikleri so- nucu alamadılar. Buna rağmen idamlan yeniden gündeme getir- mek anlamsız. İdam cezası in- sanlık suçudur. Politik kararia- ra dayanarak >erilen idam ceza- lan vicdanları kanatıyor. İnsan- lanmız idam cezasına oiduğu kadar şu anda Mecüs'te bekleti- len idam dosyalanna da karşı çıksm..." ANAP Genel BaşkanYardımcısı, İstanbul îl Merkezi'nde Vergi Yasa Tasansı'nı eleştirdi Kozlıı: Ütüyübile lıalka çok göriiyorlar İSTANBUL (AA) - ANAP Genel Başkan Yardımcısı Cem Kozlu, Vergi Yasa Tasansı'nı eleştirerek, 'Vatandaşa iki anahtar \ aat edenler bırakın iki anah- tan, ütüyü bile iüks saymakta ve halka çok görmektedir" dedi. Kozlu. ANAP İstanbul İl Merkezi'- nde düzenlediği basın toplantısında, hükümetin Türkıye'rua sorunlannı çöz- mek yerine, yapay sorunlar çıkararak kamuoyunu meşgul etuğini savundu Kozlu, "Başbakan, her gûn yeni bir teh- dit veya reform dünyası anlatarak, ses ' bombalanyla kamuoyunu işgal ediyor" dedi. Kozlu, ekonominin kötü ellerde sü- ratle bunahma gjttığini, terör konusun- da yeterlı önlemlerin alınamadığiru ve ülkenin yine yokluklar dönemine girdı- ğini öne sürdü. Terör konusunda hükümetin tutu- munun anlaşılamadığinı. Terörle Mü- cadele Yasa Tasansf nın donduruldu- ğunun açıklandığinı belirten Kozlu. şövlekonuştu: "...Yasayı dondurduk" diyorsunuz. Peki, teröristler eylemlerini doıiduracak- lar mı? Yasa önemli değilse, neden başın- da bu kadar gürültü kopardınız? Önemli ise şimdi neden vazgeçtiniz?" Vergi yasa tasarrsı Kozlu. Vergi Yasa Tasansı'nı eleşti- rerek, KDV zamlanndan sonra Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV), halkın sır- tına bindirileceğini savunarak şöyle de- vam etti: "Şampanya, havyar gibi bazı İüks tü- ketim maddeieri ön plana çıkanlarak, ÖTV vatandaşa kabul ettirilmek isteni- yor. Ancak İüks olmayan ütü. maden SUVTI. sigara, traş kremi. buzdolabı gibi tüketim maddeieri de bu kapsamda, va- tandaşa iki anahtar vaat edenler, bırakın iki anahtan ütüyü bile İüks saymakta >e halka çok görmektedir." Kozlu, son iki yıllık hükümet icraatı- nın sorumluluğunun Başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ara- smda ortada kaldıgını iddıa ederek şöy- le konuştu: "Çocukların yakar top oyunu gibi her- kes topu birbirine atıyor. İki yıldır ekono- miyi yürüten Sayın Çiller'dir. İki yılda iç borçlar 53 trilyon liradan 130 trilyon lira- ya, dış borçlar 48 milyar dolardan 60 mil- yar dolara yükseldi. Enflasyon yüzde 701ere dayandı. Bu durumda Çiller, Türk siyasetine ses bombası metodunu getirmeye çalışmaktadır. Her gün yeni bir tehdit ve reform riiyası anlatarak ses bombalanyla kamuoyunu işgal etmekte- dir. Bu ses bombalannın halkın kulağın- da iz bırakarak somut bir şey ler yapıidığı izlenimini yaratacağını sanmaktadır. Bu ses bombalan, herkese üniversite vaadi, vergi reformu, Terör Yasası ve laiklik tartışmalandu'. ÇUler'in en yeni ses bombası da kendisi giderse Refah Partisi'nin geleceği tehdi- didir. Gidenin yerine kimin geleceğini vatandaş mart ayında yerel seçimlerde belirleyecektir. Hiç merak etmesûı RP ve başka parti değil, ANAP gekcektir." Bu arada. Kozlu, basın toplantısında vergi konusuna değinirken yanında ge- tirdiğj ütüyü havaya kaldırarak. "Bu ütü, Vergi Yasası'ndan çıkan ve milleti ütuleyecek olan iitüdür" diye konuştu. Türk Tabipleri Birliği Hukuk Bürosu: Hastayıtedavietmek 'teröreyardım' değildir • Avukat Ziynet Özçelik'in hazırladığı raporda hekimlerin tüm uluslararası ve ulusal düzenlemeler uyannca ve hekimlik mesleğinin gereği olarak insan yaşamını korumakla ve insanlar arasında cinsiyet, ırk, ulus, din, politik, düşünce ya da benzeri ölçütlere bakrnaksızın tıbbı insanlığın hizmetine sunmakla yükümlü oiduğu vurgulandı. ANKARA(AA) - Türk Ta- bıpler Birliği Hukuk Bürosu tarafından haarlanan bir ra- porda. hekimlerin, kendilerine tıbbı müdahale ıçın başvuran bireylere yaptıklan übbı yar- dım fiilinin, "çeteye", "terör örgütüne" ya da "suçluya" yardım olarak değerlendirile- meyeceği bildırildi. türk Tabipler Birliği Hu- kuk Bürosu'ndan avukat Ziy- net Özçeük tarafından hazı- r'anan raporda, "Hekimin suçluyu veya zanlıyı tedavi et- mesi nedeniyle hukuksai so- rumluJuğu" üzerinde duruldu. Son yıllardaki toplumsal ge- lişmeler sonucunda bazı he- kimlerin, "zanlılara" tıbbi yardımda bulunduklan gerek- çesiyle TCK'nın 169 ve Terör- le Mücadele Kanunu'nun 7-2 maddesinden koğuşturmaya uğradığı, gözalüna alındığı. tutuklandıği ve hatta ceza- landınldığına dikkat çekilen raporda, konunun güncelliği ve doğrudan hekımlenn gö- revleri ile ılgıli olması nedeniy- le, bu konudaki görüşlenn ve yasal mevzuaun değerlendiril- mesi ve tartışılmasının zorun- luluk haline geldiği belirtildi İhbar yükürnlülüğü Raporda, hekimlenn tüm uluslararası ve ulusal düzenle- meler uyannca ve hekimlik mesleğinin gereği olarak insan yaşamını korumakla ve insan- lar arasında cinsiyet, ırk, ulus, din, politik. düşünce ya da benzeri ölçütlere bakmaksızın tıbbı insanlığın hizmetine sun- makla yükümlü oiduğu vur- gulandı. Hekımlenn, kendilerine başvuran hastalann tedavisi sırasında öğrendikleri ve açı- klaması halinde hasta açısı- ndan zarar doğurabılecek sırlan da saklamakla yükümlü oiduğu kaydedılen raporda. şöyle denıldi: "Hekimler tedavi sırasında tıbbi yardımda bulunduklan ki- şinin (suclu) ya da (zanlı) oldu- ğunu öğrenseler bile, bu duru- mu resmi makamlara ihbar et- meleri halinde o kişi koğuştur- may a uğrayabilecekse, ihbar yükümlülükİeri bulunmamak- tadır. Yüzyıüardan bu yana hekim- lerin temel amacı hastalarınm sağlığı olagelmiş, kişisel. top- lumsal ya da politik hiçbir güdü bu yüce amaçtan daha üstün sayümamıştır. Bu nedenle, in- san sağlığı dtşında başka ne- denlerden kaynaklanan amaç- ların hekimlerin asli göre>leri- nin üstünde yer alması düşünü- lemez." Güneydoğu TTB Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgele- rinde can güvenliği olmaması nedeniyle sağbkçılann bölge- ye gıtmemek için çeşiüi yollara başvurduğunu açıkladı. TTB'den yapılan yazılı açıklamada, bölgede "gezici ekip çalrşmasına" da\anan sağlık hizmetlennin yol gü- venliği olmamasından dolayı yapılamadıği vurgulanırken, bölgede çalışan doktorlann sık sık teröristleri tedavi ettik- leri gerekçesiyle adli baskıyla karşılaştıklanna dikkat çekil- di. Hekimlerin, "Her koşulda, sağlık hizmeti ihriyacı duyan herkese y arduncı olmak prensi- binin yarattığı iki taraflı baskı arasında kaldığı" ifade edilen açıklamada. PKK'nın sağlık ocaklanna saldıracağı yolun- daki haberlerin de sağlik hiz- metlerinin ciddi bir tehdit al- tında olduğunu gösterdıği be- lırtıldi Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu bölgelerinde son ıkı yılda 3 hekım ve 4 yardımcı sağlık personelmin faili meçhul cına- yetlere kurban gmiği haürlatı- lan açıklamada, TTB tarafı- ndan bölgedeki sağlık sorun- lannı aynntıh olarak ınceleye- cek birkomısyon oluşturuldu- ğu da bıldirildi. 'Cezaevi sistemi '*' terörist yetiştiriyor' • Adli yetkililer ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu'na cezaevi sisteminden yakmdılar. Komisyon üyeleri yetkililerden aldıklan bilgileri rapor haline getirerek TBMM Başkanlığı'na sunacak. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komis- yonu'na bilgi veren İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile İstan- bul DGM yetkilileri ve cezaevi sorumlulan, Türkiye'dekı ce- zaevi sisteminden yakınarak "Bu ststem. terörist yetiştiri- yor" dediler. Yetkililer. koğuş sistemini sakıncalı bulduk- lannı bildirirken de. "Bu sis- temde. cezaevlerine sempatizan olarak giren kişilerin birer mili- tan olarak çıktıklannı" dıle ge- tırdıler TBMM Faili Meçhul Cina- yetleri Araştırma Komısyonu. geçen hafta İstanbul'da terör olaylan ile ilgilı olarak yetkili- lerden bilgi aldı. Gerek İstan- bul Emniyet Müdürlüğü yet- kilileri gerekse diğer ilgihler ile teror olaylannın kökenine ılış- kın görüşmeler yapan komis- yon üyeleri. özellikle cezaevi sistemi konusunda ortaya ko- nulan görüşleri "ürkütücü" diye nitelediler. Komisyon üyeleri yetkılile- nn. cezaevlerinde halcn uygu- lanmakta olan koğuş siste- minden yakındıklannı, bunun yerine Batı ülkelennde oiduğu gibi ikişerli ya da üçerlı hücre sistemine geçilmesi gerektiğinı söylediklerini belırttiler. Ko- ğuş sisteminin cezaevlerinde terörü beslediğini ve terönst yetiştirilmesine olanak tanıdığinı bırinci derecede yet- kili ağizlardan öğrendiklerinı belirten komisyon üyeleri, an- laülanlan şu ana başlıklar altı- nda özetlediler: - Koğuş sistemi nedeniyle ce- zaevlerinde inisiyatif tamamen siyasilerin elinde. Birlikte toplu olarak hareket ediyorlar, bu- nun sonucu kontrol de onların elinde oluyor. Dışardaki örgüt mensupları aracüığıyla gardi- yanlara ilişkin bilgi topluyorlar >e bununla da gardiyanları teh- dit ediyorlar. Gardiyanlar da korku yüzünden onların adamı haline geliyor. - Koğuş sisteminde. cezaevi- ne sempatizan olarak giren kışı. burada kaldıği süre içeri- sınde ıçeridekiler tarafından yetıştırih'yor Topluca yapılan toplantılarda sempatızanlara, örgüt ideolojisı iyice anlatılı- yor. Aynca. dışan çıktıklannda ilişkıye geçebileceği kişiler ve adresleri veriliyor. Sempati- zan bir süre sonra çıkıyor. Bu kişi 6 ay sonra, ya adam öldür- mekten ya da silahlı çatışma- dan yeniden cezaevine giriyor ya da herhangi bir yerde. çatı- şmada ölü olarak ele geçiyor. - Sistem terör ve terörist ye- tişririlmesine çok müsait. Bu nedenle koğuş sistemi yerine hücre sistemi getirilmeli. İçeri- ye giren kişiler, önce birer kişi- lik koğuşlarda, daha sonra da iyi hal durumları çerçoesinde, ikişerli ya da ücerli hücrelere alınmalı. Bu sayede örgüt men- suplarının birbiriyk sürekli te- ması da önlenmiş olur. Komisyon üyeleri, İstan- bul'daki yetkililerin verdikleri bilgileri de değerlendirerek önümüzdekı günlerde. TBMM Başkanlığı'nabugüne kadar yaptıklan çalışmalan özetleyen ara rapor sunacak. insanHaklan Bildirgesi'nin kabul edilişinin45. yılı ANKARA (ANKA) - İnsan Haklan Bildirgesi'nin kabul edilişinin 45. yılı dolayısıyla İnsan Haklan Derneği 10-17 aralık günlen arasında etkin- likler düzenleyecek. Avrupa Topluluğu tarafın- dan da desteklenen etkinlikler çerçevesinde "Banş Hakkı" yurgulanacak. 10 aralık günü İnsan Haklan Derneği Genel Başkanı Akın Birdal'ın konuş- masıyia başlayacak olan et- kinlikler açık oturum ve sem- pozyumlarla devam edecek. Avnca etkinlikler sırasında "fnsan haklan metni" TBMM Başkanı Hüsamettin Cindo- ruk'a ve Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilcilığİ'ne su- nulacak. Bir hafta boyunca devam edecek etkinlikler. "in- san haklan fidanı"nın dikimiy- le sona erecek. •a
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle