23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7ARAUK1993SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER DISK araşbrdı: Işçiyaşıgençleşiyor • DISK'e bağlı Araştırma Enstitüsü DISK-AR'ın gerçekleştirdiği araştırmaya göre, işçi yaşı 30'un altına inmeye başladı. Araştırmanın ön sonuçlanna göre işçilerin çoğunluğu hiç eğitim görmemesine karşın okur yazar, daha geniş bir kesim ise ilkokul mezunu. YILMAZ KARABACAK Türkiye'nin en büyük sanayi bölgesi İstan- bul'da kurulu 7400 fabrika ve 2800 küçük sana- yi işletmesinde çahşan yaklaşık l milyon 8 bin iş- çinin. demografik yapısını belirlemek üzere alan araştırması gerçekîeştirildi. Araştırmanın ön so- nuçlan bilinenlerden farklı bulgular ortaya ko- yuyor. Araştırmayı. DİSK"e bağlı Araştırma Ensti- tüsü DİSK-AR imalat sanayiinde 25 ve daha fazla işçinin çalıştığı işjerlerinde gerçekleştirdi. Genel işçi kitlesini temsil eden 1100 kişilik ör- nek kitle üzerinde uygulanan ankete göre işçile- rin yüzde 63"ü 30 yaşın altında bulunuyor. Yaş gruplanndaki dağılıma bakıldıgında 20 yaşın al- tında olanlann yüzde 15.7. 25'in altında olanla- nn yüzde 28. 30 yaş ve altı 19.3. 31-39 yaş gru- bundakilerin yüzde 24.3,40 yaş ve üzerindekile- rin oranının ise yüzde 12.7'ler düzeyinde olduğu gözleniyor. İşçilerin yüzde 56'lık bölümü ilkokul. yüzde 39.9'luk bölümü ortaokul ve lise. yüzde 1.4'ü yüksekokul mezunu iken yüzde 2.8'i hiç eğitim almamış. İşçilerin yüzde 57.2'sı evli. Yansı da çocuk sahibi değil. Çocuk sahibi olanlann yüzde 21.l'i 2. yüzde 14'ü tek çocuklu. İşçilerin yüzde 9.3"ü üç, yüzde 6.1 "i ise dört ve daha fazla çocuğa sahip. Araştırma sonuçlan, İstanbul dışında doğan işçilerin yansının 1980 sonrası İstanbul'a yerleş- tiğini orıaya çıkardı. İmalat sanayiinde çahşan işçilerin yüzde 26.9'u İstanbul doğumlu. Ancak aslen İstanbullu olanlar yüzde 14.2. İşçilerin ağırlıklı bölümünü. yüzde 30.5 ile Karadeniz Bölgesi illerinde doğanlar oluşturu- yor. İç Anadolu Bölgesi"nde doğanlar yüzde 17.5. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde doğanlar ise yüzde 16.4'ü temsil ediyor. Ege ve Marmara Bölgesi'nde doğanlann oranı yüzde 4.5. Akdeniz Bölgesi'nde doğanlann oranı da yüzde 1.2. İşçilerin vüzde 3'ünün de yurtdışında • Araştırmaya kaynaklık eden işçilerin çoğunluğunun aylık 5 milyon liradan daha az harcama düzeyine sahip olduklan belirlendi. Ayda 1 -3 milyon lira harcayanlar yüzde 35.4,3 ile 5 milyon lira arasında harcama yapanlar yüzde 38.7 düzeyinde. Ayda 5 milyon liranın üzerinde harcayanlar ise yüzde 25. doğduğu saptandı. Araştırma, işçilerin yüzde daha çok dokuma. deri ve mctal sektörlerinde. 46'sının da İstanbul'a gelmeden önce bir iş sahi- İşçilerin yüzde 33'ü dokuma-deri, yüzde 28.3'ü bi olmadığını ortaya koyuyor. Tanm alanında metal sektöründe.yüzde9.1 'ıotel. lokanta.kah- çahşırken göç edıp İstanbul'da iş bulanlar ise iş- vehane gibi işlerde çalışmaya başladılar. İmalat çilerin yüzde 10.2'sini oluşturuyor. sanayiinde çalışanlann yüzde 33.6'sı bunun ilk işleri olduğunu. yüzde 42'si ise ikinci işyerinde 6 a y İÇİnde İŞ buluyorlar çahştıklannı belirtliler. İşçilerin üçte ikisi iş ya- şamına atıldıklanndan bu yana devamlı çalıştı- klannı, üçte biri ise zaman zaman ışsiz kaldı- klannı bildirdiler. Her beş işçiden dördü halen çalıştıklan işten memnun olduklannı. her on iş- çiden bın de ek gelir sağlamak ıçin ıkıncı iş yaptı- klannı ifadeettiler. İşçilerin yüzde 74.4'ü işyerle- rinde sendika olmadığını beİirttıler. Araştırmaya kaynaklık eden işçilerin çoğun- luğunun aylık 5 mil\on liradan daha az harcama düzeyine sahip olduklan belirlendi. Ayda 1-3 milyon lira harcayanlar yüzde 35.4. 3 ile 5 mil- yon lira arasında harcama yapanlar yüzde 38.7 düzeyinde. 5 milyon liranın üzerinde aylık har- camaya sahip olaniar ise yüzde 25. İmalat sanayii işçisinin yüzde 42.5"i tek başı- na. yüzde 7'si 2'si kişi. yüzde 8.2'si 3 kişi İstan- bul'a göç etmişler. Dört vedaha fazla kişi olarak kente gelenlerin oranı ise yüzde 42.3'e ulaşıyor. Bunlardan yüzde 68.3'ü çalışmak için. 5.2'lik bölümü öğrenim amacıyla. yüzde 23'ü aile göçü nedeniyle İstanbul'a gelmişler. İşçilerin anketlere verdikleri vanıtlara göre iş aramaya başladıktan sonra yüzde 52.3'ü hemen, yüzde 33.6'sı 6 ay içinde iş buldular. Böylelikle iş aramaya başlayanlann yüzde 85.9'luk bölümü- nün 6 ay içinde iş bulduğu ortaya çıktı. İstanbul'a göç edenlerin bulduİdan ilk iş ise Seminer Yatınmlarda Islam müşavirlere öncelik • ÇeşitliArap ülkelerinden ve Türki ülkelerden gelen müşavirler, bu ülkelerde yapılan yatınmlarda İslam ülkelerinin uzmanlanna ve projelerine öncelik verilmesini istediler. Haber Merkezi - İslam Ülke- leri Müşavir Mühendis ve Mi- marlar Federasyonu'nca dü- zenlenen seminere Kuran oku- narakbaşlandı. Dün. İstanbul'da Konrad Otel'de düzenlenen serninerin açış konuşmasını İslam Ülkele- ri Müşavir Mühendis ve Mi- tnarlar Birliği Başkanı Yıldırıra Gelginvaptı. Daha sonra Bayındırlık ve tskan Bakanı adına müşteşar Altay Birand söz aldı. Semine- rin ana konusu. İslam ülkele- rinde yapılan yatınmlann mü- şavirlik hizmetlerinin nasıl yapılacağına ilişkindi. Çeşitli Arap ülkelerinden ve Türki ülkelerden gelen müşa- virler. bu ülkelerde yapılan yatınmlarda İslam ülkelerinin uzmanlanna ve projelerine ön- celik venlmesıni istediler. Tur- gut Yücd. İslam ülkelerindekı müşavirlik hizmetlerinin %80'- . inin Batı ülkeleri müşavirlerin- ce yapıldığına dikkat çekerek bu dengesizliğin değişmesi ge- rcktiğını belirtti. Tarüşmalar sırasında Arap sermayesiyle gerçekleştirilen yatınmlarda Baülı yaünmcıla- nn öncelik alması dolaylı yol- lardandilegetinldi. _ Toplantıya katılan delegeler. Özellikle Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi zengin ülkelerin bu tür yatınmlarda Batı'yı tercih etmesinin. diğer İslam ülkeleri müşavirleri arasında rahatsızlık yarattığına işaret ettiler. Konuşmacılar, müşavirlik hizmetlerinde önce o ülkenin müşavirlerinın yeğlenmesini. ikinci olarak İslam ülkeleri mü- şavirlerine başvurulmasını. eğer bu ikisi de yetersizse Batı ile işbirligine gidilmesini öner- diler. İslam Kalkınma Bankası'nın desteği ile gerçekleştirilen semi- nerde Kırgızistan Enerji Bakan Yardımcısı da yer aldı. Adana Baskıya karşı demokrasi platfonnu ADANA (Cumhuriyet Gü- ney tlleri Bürosu)-Sol yelpaze- de yer alan dört siyasi partiden sonra, işçi sendikalan. odalar ve dernekler de bir araya gele- rek Demokrasi Platformu oluşturdular. Platform Sözcüsü DİSK Bölge Temsilcisi Yusuf Yürek- ü, özelleştirme, taşeronlaştır- ma ve anti-terör yasa tasansı başta olmak üzere her türlü anti-demokratik girişim ve baskıcı anlayışa, oluşuma tavır alacaklannı bildirdi. Yürekli. "ülkemizde demokrasiyi koru- yacak ve geliştirecek güç, çalı- şanların demokratik örgütlen- meleridir"dedı. v McvıV v VahflarHcıfiasıiçingörkenûtörenkr İstanbul'da düzenlenen törende YEKÜL Başkanı Av. Gülbin Sözen, işadamı Sakıp Sabancı'yaplakeî verdi. İstanbul Haber Servisi -11 VakıfHaftası İstanbul'da da Atatürk Kültür Merkezi'nde. Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, İstanbul Vakıflar Bölge Müdürü Nedim İbrahimhakkıoğlıTnun açış konuşmalanyla başladı. Sözen, yaptığı konuşmada, Osmanlı'dan günümüze vakıflann saygın işlevlerini sürdürdüeünü anlattı. VakıfHaftası nedeniyle düzenlenen. öazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Nezih Demirkent'in yönettiği. Köksal Toptan, Sakıp Sabancı, Aydın Bolak, Güven Sazak v e Selçuk Orhon'un konuşmacı olarak katıldığı sempozyumda vakıflann toplumsal dayanışma ve yardımlaşmadaki rolü vurgulandı. Nedret Selçuker'in Cahit Sıtkı Tarancı ve Paul Eluard'ın şiırlerinden örneklerle sunduğu törende yedi vakfın başkanına Köksal Toptan ve Nurettin Sözen tarafından plaketleri \erildi. YEKÜL (21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı) Başkanı Av. Gülbin Sözen'in işadamı Sakıp Sabancı'ya plaket verdiği törende. vakıf çahşmalannı aösteren bir slayt gösterisiyap!İdı.(Foioğraflar:HATİCETUNCER) TCDD'den aldığım banliyö kartımıkaybettim. Hükümsüzdür. VASFİYEELCİN Devlet Bakanı Cevheri 11. Vakıf Haftasf nın açılışında Türklerin vakıflara büyük önem verdiğini söyledi 'Mostar Köprüsü'nü biz onaracağız' ANKARA (AA) - Cumhur- başkanı Sükyman Demirel, vakıf hizmetinin Türk toplu- munda çok önemli bir yere sa- hip olduğunu söyledi. 11. Vakıf Haftasf nın açılışı dolayısıyla Vakıfbank Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen törende konuşan Demirel, eğı- tım, sağlık ve diğer birçok alanda kurulmuş vakıflann v arlığına dikkat çekti. Bu vakıflann çok iyi görev yaptıklannı ve toplum için önemli hizmetler verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Demirel. "Eğerdaha iyi hizmet verebilmek için Uıtiyaç duvduk- ları şeyier varsa biınlar hiikü- metce, TBMM'ce ve diğer ku- rumlarca verine getirilcccktir. Ben de gereken telkin ve tavsi- yelerde bulunurum" dedi. CevherTnin konuşması Devlet Bakanı Necmettin Cevheri de Bosna-Hersek'tekı Mostar Köprüsü'nün vahşice vakıldığını belirterek "Barbar- • Cevheri, Türklerin Türk İslam hukuku ile yerleştikleri her yerde, vakıflara büyük önem verdiğini kaydederek/Barbarların gaddarca yıktığı Sinan'ın köprüsü Mostar ı biz yapacağız' dedi. rın gaddarca yıktığı Sinan'ın köprüsü Mostar'ı biz yapaca- ğız" dedi. Cevheri, Türklerin Türk İs- lam hukuku ile yerleştikleri her yerde. vakıflara büyük önem verdiğini kaydederek "Bu kurumlar, bugün siyasi hu- kukun tarttştığı bir sosyal dev- let anlavışının, bir yerel yöne- timler kavramının asırlar önce ecdadımız tarafından ne kadar büyük bir titizliklc yerine geti- rilmiş olduğunu göstermekte- dir" dıve konuştu. Bakan Cevheri, Mostar Köprüsü'nün yeniden vapıla- cağı müjdesini verirken de şunları söyledi: "Mostar Köprüsü'nü yıkan- lar, insan sövlemek istemiyor, ama bize bârbar divenlerdir. Barbarların yıktığı köprüyü, Sinan'ın köpriisünü vakıflar olarak biz gideceğiz ve yapa- cağız. Bugün Dışişleri Ba- kanlığımız L'NESCO'ja, Bir- leşmiş Milletler'e gereken baş- vuruyu yapacaklardır. Asırlar önce >apmışız, asırlar bovu üzerinden insanlar gelip gec- miş, bu insanlar ondan yarar- lanmış ve asırlarca bundan ya- rarlanan insanlar. gaddarca, vahşice benim nazlı köpriimü yıkmışlar. Onu biz gidip vapa- cağız." Osnıanlılar döneminde Sü- leymaniye Camii'nin onanmı ve bakımı için Mohaç Ovası"- nın gelirinın tahsis edildiğini hatırlatan Cevheri. "Biz o camiye Türk Vakfı olarak Mo- haç Ovası olsa da olmasa da bakarız. Mohaç elimizde değil, ama Sülevmanhe sonsuza ka- dar elimizde olacak" şeklinde konuştu. Vakıflar Genel Müdürü Fa- dıl Ünver dc Türk millctinin şaşadığı her çağda insana yöne- lik müesseselenn kurulması- nda öncülük yaptığını. çünkü Türk insanının kazandığı her şcyi başkalanyla paylaşabilme arzusu içinde olduğunu sö> le-- di. Vakıflar Genel Müdürlü- ğü'nün böylesine büyük bir sorumluluk taşıdığını ifade eden Ünver. "Yüriittüğümüz hayır, sosyal, kültürel ve eğitim faaliyetleriyle bakım, onarım ve vatırım çahşmalannı her yıl daha da arttırıp geliştirerek sürdürme gayreti içindeviz" dedi. Vakıflar Genel Müdürlü- ğü'nün faaliyetlçri hakkında bilgi de veren Ünver. bu yıl eğitim alanında Hacettepe Üniversitesi Tıp Merkezi vc Hacettepe Çocuk Sağlığı Ens- titüsü Vakıllan. kültür alanı- nda Türk Dünyası Araştırma- lan Vakfı, dini alanda Türkiye Diyanet Vakfı. iktisadi alanda Türkiye Kalkınma Vakfı, sağlık alanında Türkiye Or- gan Nakli ve Yanık Tedavi Vakfı. spor alanında ise ENKA Eğitim Spor ve Sosval Yardım Vakfı'nı "yılm vakı- fları" scçtiklcrinı bildirdi. Vakıfbank Genel Müdürü Prof. Aydın Ayaydın ise "Ata yadigarı vakıf eserlerinin ko- nınması ve bizden sonraki ku- şaklara millctimizin onunına yakışır biçimde devredilmesi hepimiz için bir görev olmak- tadır" dedi. Aydın Ayaydın. mılli kültü- rün uzantısı olan her eserin is- ler > urt içinde ister v urtdışı nda olsun titizlikle izlendiğıni, bulunup çıkarıldığını ve ka- muoyuna kazandınldığını bil- dirdi. Törendc daha sonra yılın başanlı >cni vakıflanna, Vakı- flar Genel Müdürlüğü'nde 20 yılını dolduran personele, ba- şarılı bölge ve yurt müdürlük- lerine plaket vcrildi. ARAYIS TOKTAMIŞATEŞ Emek En Yüce Değerdh* Özel televizyon kanallarından birinde, bir masanın iki yanında oturan iki gazeteci, Türktoplumunda 'yükselen değerler'i tartışıyorlardı.Tartişmacılardan her ikis- ini de eskiden beri tanırdım. Masanın (bana göre) solun- da oturan, eski bir dostumuz, eski bir yoldaşımızdı. İstanbul Üniversitesi Merkez Bina Kantini'nde, 'gerici avı' ile başlayan yolu, onu bambaşka yerlere ulaştırmıştı. Bu toplumda, 'yükselen değerler' diye yut- turulmaya çalışılan 'omurgasızlığa' övgüler düzerek, saf vesınıf değiştirmişti. Umarım huzurlu vemutludurve geçmişinden kalan kimi duyguları tümüyle aşmıştır... Diğer tartışmacı ise gazetemizin değerli bir çalışanıy- dı. Derin bilgi ve deneyimi vardı. Sanıyorum onun unut- fufc/an'karşısındakinin 'bildiklerinden'iaz\ayd\ vekarşı- sındakini 'hizaya getireceğinden emindim. Ama neden- se tutuk ve gereğinden fazla yumuşaktı. öylesine nokta- larda neredeyse fikir birliğine vardılar ki, izlerken tansi- yonum yükseldi. "Özgürlüklerin önundeki her türlü smırlama kaldırıl- malıymış." Tabiı laf buraya gelınce karşı taraf konunun üzerine atladı. "Teşebbüs özgürlüğünün önundeki en- geller de kalkmalı..." Bu durumda elbette' demekten başka ne yapabilirsiniz? Sanki teşebbüs özgürlüğünün önünde engeller varmış... Türkiyede teşebbüs özgürlüğü demek, 'devleti ve milleti soymak özgürlüğü' anlamına geliyor artık. İşleri aksattığı söylenen bürokrasi de buna aletediliyor. özel- leştirme yalanının ardında yatanlara bakın. Melih Aşık Arka Pencere'de tefrika ediyor. SEK'in varlıklan nasıl arsa fiyatının dörtte birine yağmalanıyor. Ama çalışan- lar almak isteyince, bin bir engel çıkartılıyor. Hele bizim eski ahbap, 'Emek artık üretim faktörleri içindeki yerini yitirdi" deyince, 'eh' dedim, "Işte şimdi yediler seni..." Ama yemediler, olmadı. Sanıyorum o anda, insanlığın onuru olan ve sosyal savaşım tarihinin ismi bilinen ve bilinmeyen tüm savaşçılarının mezarla- rında kemikleri sızlamıştır. Pes yahu... Insanoğlunun en yüce değeri olan 'emek', böylesine harcanır mı? "Emek en yuce değerdir" sozü, günümüzün sahte ve sözde 'yükselen değerleri' gibi büyük bir yalan ya da palavra değildir. Kitle iletişım araçlarını ele geçiren bir avuç sermayedarın pompalamasıyla yazılmadı kitapla- ra. Ekmek en yüce değerdir Çünkü emek her şeyden ön- ce vardı. Ve her şeyden sonra da emek olacak. İşin en başında olduğu gibi... Karasabanı da emek üretti, tekerleği de yelkeni de buhar makinesıni de e'ektriği de bilgisayarları da. Çekin insan emeğini, bakın görün dünya ne hale gelir. Hangı uçağı uçurabilirsiniz, hangı fabrikada ne üretebilirsiniz? Şu okuduğunuz gazete bile elinize ulaşamaz. Üretim için gereken üç faktör vardır: Emek, hammad- de ve sermaye. Ama üretimin temelı emektir. Eğer eme- ği çekerseniz. hammadde, ham bir madde olarak kalır. Sermaye ise beş para etmez kağıt parçalarına dönüşür. Ancak burnunuzu silersiniz. İktisat dergisinın ekim 1993 sayısmda Saruhan Oluç - un Japonlarla ilgili ilginç bir araştırması var. 1991 verile- rıne gore Japonya'da sanayi robotları sayısı 240.000. Aynı sayı ABD'de 45.000, Almanya'da 18.000, Italya'da 12:000; Fransa'da 8 000. Ingiltere'de 7.000 ve isviçre'de 4.000 imiş. "Ancak " diyor Saruhan Oluç, "Bu farklılığa rağmen Japonya daki ekonomik mucizeyi gerçekleşti- renlerin robotlar değil, bunlan da üreten işçiler olduğu görülmektedir." Yani emek olmasa sanayi robotları da 'bir halta' yaramaz. Kaldı ki emek olmasa zaten bu ro- botlar da olmazdı. Emek, havadaki oksijen gibidir. Varken önemi anlaşıl- maz. Ancak kendini üretimden dışlarsa, önemini anlar- sınız. Emek. yaşam demektir... Sermayenin egemenliği, bezirgan düzeninin saltana- tı, öylesine şımarık boyutlar kazandı ki. böyle "ıpe sapa gelmez' zırvalar da dinlenir oldu. Ne diyelim? Bunlar dagecer... AÜ'de rektör adayı seçimi • ANKARA (AA)- Prof. Dr. Yılmaz Büyükcrşen'in YÖK tarafından Danışta\ karan doğrultusunda görevden alınmasıyla boşalan Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü için adaylan belirlemek amacıyla 20aralık günü seçim yapılacak. RekıörVekili Prof. Dr. ŞanÖzalp, rektörada\lannı belirlemek için yapılacak seçimin. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 13. maddesini değiştiren 3826 sayılı kanun hükümleri doğrultusunda gerçekleştirileceğini söyledi. Prof. Dr. Şan Özalp. yaptığı yazılı açıklamada seçımde üniversitede herhangi bir kadroda görev yapan öğreıim üyeleri (profesör. doçent ve yardımcı doçentler) ile sözîeşmeli çahşan öğretim üyelerinin oy kullanabileceğini bildirdi. Anadolu Üniversitesi'nde rektör seçimine katılmak amaciv la henüz adaylığını açıklayan olmadı. Besteci Usmanbaşa onur madalyası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sevda-Cenap And Müzik Vakfı'nın geleneksel onur altın madalyası bu yıl ünlü besteci İlhan Usmanbaş'a verildi. Usmanbaş için dün akşam Hilton Oteli'nde birgecedüzenlendi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Başbakan Yardıması Murat Karayalçın. ban bakanlar. sanatçılar veçok sayıda davetlinin katıldığı gecede konuşan Usmanbaş. madalyayı almaktan büyük onur duyduğunu söyledi. Usmanbaş'ın. "1921 doğumluyum. kendimi ikinci kuşak sayıyorum. Hocalanmızın yanında daima öğrenci olduk ve hâlâ da öğrenmeye devam ediyoruz" sözleri uzun uzun alkışlandı. Usmanbaş, madalyasını Cumhurbaşkanı Demirel'in elinden aldı. Gazete önünde gazete yakülar • İstanbul Haber Servisi-Demokratik Öğrenci Birlikleri Koordınasyonu'na bağlı bir grup lisc öğrencisi. kendileri hakkında asılsız veçarpıtılmış haber vav ımlayan Bugün \e Gün gazetelerinin dünkü sayılannı Özgür Gündem gazetesı önünde yakarak protestoettiler. Dün gerçekleştirilen protcsto e\lemi sonrasında yaptıklan basın açıklamasında. Sefaköy Lisesi'nde okuldan atılmalan proıesto eden e> lemlcnnden sonra haklannda dava açıldığını. Bugün ve Gün gazetelerindc. bu davalan konu alan haberlerde kendilerine ait olmayan sözlerin kendilerininmiş gibi gösterilerek olayin çarpıtıldığını belirttiler. Ek sınav hakkı yok • ANKARA(ANKA)- Millı Eğitim Bakanı Nevzaı A\a^. bu yıl üniversite öğrencileri için yenı bir sınav hakkı verilmeyeceğinibildirdi. A\az. ANAPArtvin Milletvekili Süleyman Hatınoğlu'nun yazılı soru önergesini yanıtlarken üniversiteöğrencilerine tanınan ek sınav hakkından 1991-92 öğretim yılı sonuna kadar okulla ilişkileri kesilen öğrencilerin yararlandığını anımsaıtı. Nevzat Ayaz. yasa hükmünün genişletilerek üniversite öğrencilerineyeni birek sınav hakkı tanınmasınındüşünülmediğini belirtti. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, ANAPTrabzon Milletvekili Ali Kemal Başaran'ın yazılı sorusunu yanıtlarken de 1993-94 öğretim yılında öğrenci seçme ve yerleştirme sınavına giren ve puanlan 105 ve daha fazla olan aday lar için 405 ek kontenjan sağlandığını anımsattı. Ayaz. üniversite girişsınavlannın kaldınlması için YÖK'te oluşturulan komisyonlarda çalışma yapıldığını bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle