Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 ARAUK1993 CUMARTESİ CUMHURIYET SAYFA
HABERLER
Karayalçın,
Baykal'm peşinde
• ANKARA (UBA) - SHP
Genel Başkanı, devlet bakanı
ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın. soldaki
siyasi rakibi Deniz Baykal'ı
adım adım izliyor.
Karayalçın, CHP lideri
Baykal'ın miting düzenlediği
il merkezlerini seçerek,
kendisi de buralarda geniş
kapsamlı mitingler
düzenlemeyi planlıyor. SHP
lideri Karayalçın, birsüre
önce Baykal'ın gövde
göstensi yaptığı Denizli'de
mitmg düzenledı. 11
aralıktaki mitingde
Karayalçın ve kurmaylan.
Baykal'ın mitingini gölgede
bırakmayı hedefliyorlar.
'Motorlutaşıtlar
vergisi artsın'
• ANKARA (AA)-DYP
Gnıp Başkanvekili ve Bursa
Milletvekili Turhan Tayan,
otopark yapimında
kullanılmak ûzeremotorlu
taşıtlar vergisinin yüzde 10
oranında arunlmasını istedi.
Tayan'ınTBMM
başkanlığına sunduğu
motorlu taşıtlar vergisi
yasasına bir madde ilavesine
ilişkin yasa önerisine göre.
büyükşehirlerde otopark
yapımında kullanılmak üzere
motorlu taşıtlar vergisi yüzde
lOarttınlacak. Buradanelde
edilecek gelir içişleri
bakanlığı emrinde
büyükşehir beledıyeleri
otopark payı adıyİa İller
Bankasında açılacak bir
hesaba yatınlacak.
Taraf dergisi
kapatıldı
İstanbul Haber Servisi -
Sahibi bulunduğu aylık
•"Taraf" dergisinde "yasadışı
silahlı örgüt propagandası
yaptığı'" gerekçesiyle
istanbul 1 No"lu Devlet
Güvenbk Mahkemesi'nce
hakkındadavaaçılan Kazım
Albayrak, dün görülen
duruşmada 10 ay ağır hapıs
ve 208 milyon lira para
cezasına çarptırıldı.
Mahkeme aynca derginin
söz konusu yazı ile "1111111
güvenliği sarsıcı" nitelikte
yayın yaptığı kanısına
vararak bir ay süreyle
kapatılmasını kararlaşürdı.
Doğu Epgil'e
sopuşturma
İSTANBLJL (AA) - Ankara
Şiyasal Bilgiler Fakültesi
Öğretim Üyesi Prof.
Dr.Doğu Ergil hakkında,
haftalık Aktüel dergisinde
yayımlanan bir yazısından
dolayı. Jstanbul Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nce
soruşturma açıldı. İDGM
Cumhuriyet Savcılığı
tarafından başlatılan
soruşturmaya. Ergü'in,
derginin 28 ekimde çıkan
121. sayısında yer alan
yaasında. "Ülkenin ve
mılletin bölünmezbütünlüğü
aleyhine basm yoluyla
propaganda yapması"
gerekçe gösterildi.
YFdenvergi
tasarısına eleştipi
• ANKARA (AA)-Yeni
Parti Genel Başkan
Yardımcısı Ercüment
Konukman. hükümet
tarafından TBMM'ye
sevkedilen vergi tasansının
yasallaşmaması içın her türlü
engellemeyi yapacaklannı
söyledı. Konukman, bugün
parlamentoda düzenlediği
basın toplantısında tasannın
"Çok kazanamadan daha
çok vergi alınması esasıru"
getirdiğini bildirerek
•"Getirilmek istenen bu vergi
sistemi ile ülke kalkınmasına
katkıda bulunan pek çok
müteşebbisin şevki..
kınlacak ve yeni yatınmlan
engellenmiş olacaktır" diyerek
Vergi yasalannda
yapılacak degişikliklerden
dar gelırli vatandaşlann da
zarar göreceklerini belirtü.
ANAP'taseçim
• ANKARA (ANKA)-
ANAP'ta seçime yönelik
çahşmalan sürdüren komite
il başkanlanyla üç grup
halinde toplantı yaparak
adayhk konusunda görüş
ahşverişmde bulunacak.
ANAPIlBaşkanlan
yanndan itibaren 25'er kişilik
gruplar halinde Ankara'ya
çağınlacak. Seçım komitesini
oluşturan genel başkan
yardımcılanndan Ersin
Taranoğlu, Cumhur
Ersümer ve Rüştü Kazım
Yücelen il başkanlanna
şimdiye kadar yapılan
çahşmalar hakkında bilgi
vererek görüşlerini alacak. İl
başkanlan toplantısında
aday adaylannın ismi. seçime
yönelik kampanya
çalışmalan ve yasal seçim
prosedürü değerlendirilecek.
DYP yeni bir öneri geliştirirken konu beklemeye alındı, öncelik vergi paketinde
Laiklikbıuıahııııııaerteleme
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Koalisvon hükümetinde
bunalıma neden olan laiklik
karşıtı eylemlerin terör suçu sa-
yılıp sayılmayacağına ilişkin
düzenleme askıya alındı ve bu-
nalım 'şiındilik' ertelendi.
DYP'nin, 'terör suçu' sayıla-
cak laiklik karşıtı eylemlerin
kapsamını daraltan önerisinin
SHP tarafından reddedilmo
üzerine. DYP yeni bir önen ge-
liştirirken konu 'beklemeye'
alındı ve öncelik 1994 bütçe ya-
sa tasansı ile vergi paketine ve-
rildı. DYP'nin üzerindeçalıştığı
önerinin netleşmesinden sonra
konunun Başbakan Tansu Çil-
ler ile Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın'ın yapacağı
görüşmede karara bağlanacağı
öğrenildi.
Ödün yok
DYP'nin, laiklik karşıtı top-
lantı ve yürüyüşler için de 'şid-
det' unsuru eetirilmesini istediği
belirtilirken~SHP, laiklik karşıtı
eylemlerin terör suçu' sayılması
konusunda taviz vermeyeceğini
açıkladı. SHP Genel Sekreteri
Halil Çulhaoğlu, dün düzenle-
diği basın toplantısında, iki
partinin ortak bir metin üzerin-
de anlaşmaya vardığını hatııla-
tarak "Bu metinden geri adım
atılması söz konusu değil. Taviz
veren anlayışı hiçbir zaman ka-
Halil Çulhaoğlu
bui etmeyeceğiz'" dedi.
Katılmadığı toplantıda tasa-
nnın değiştırilmesine neden ol-
duğu için eleştirilen SHP Ço-
rum Milletvekili ve TBMM
Adalet Komisyonu Başkanı
Cemal Şahin ise hükümeti. ken-
dı tasansına sahip çıkmamakla
suçladı.
Çiller-Karayalçın zirvesiDYPnin
önerisinin netleşmesinden sonra konu
Başbakan Tansu Çiller ile Başbakan
Yardımcısı Murat Karayalçın zirvesinde
karara bağlanacak.
SHP'den ödün yokçuihaoğiu, dün
düzenlediği basın toplantısında, iki partinin
ortak bir metin üzerinde anlaşmaya vardığını
söyleyerek "Bu metinden geri adım atılması söz
konusu değil" dedi.
Şahin, dün parlamentoda
düzenlediği basın toplantısı-
nda, komisyondaki görüş-
melere hükümet adına ilgjli ba-
kanlann katılmadığını, Plan ve
Bütçe Komisyonu'ndaki gö-
rüşmelerin ise hükümetin katıl-
maması nedeniyle yapılamadı-
ğını söyledi. Hükümetin, tasan-
yı geri çekebileceği gibi sorunu.
TBMM'de oluşturacağı bir ait
komisyon aracılığıyla çözüme
kavuşturabileceğine dikkat çe-
ken Şahin. "Hükümet, bu konu-
yu daha fazla ayağa düşürme-
den, millervekillerini bir birleriy-
le çatüjtırmadan çözebilir. Tren
kacmtş değil. Demokrasilerde
Demird: Laiklikyeniden tanımlansın
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel
Başkan Yardımcısı ve Sıvas Milletvekili Musa
Demirci, laikliğin tanımının yapılmasmı ve bu
tanımınanayasayakonulmasını istedi.
Demirci, dün düzenlediği basın toplantısında
Türk hukukunda tanımı olmay an laiklik
karşıtı davranışlara karşı çok ağır cezalar
uygulandığını iddiaederek laikliğin Fransız
Ihtilali'ninbırürünüolduğunuvedevletin
dine karşı tavır alması anlamına gelmediğini
söyledi. "Laiklik bizde dini ve dindarlan baskı
altında tutmanın bir aracı olarak uy gulanmış ve
İslam'a müdahale aracı olarak kulîanılmıştır"
görüşünü savunan Demirci. "Tarifıolmayan,
ne olduğu vey a olmadığı belli olmayan bir
düşüncenin milletimi/e day atılmasına karşıy ız.
Bunun mücadelesini bütün meşru zeminlerde
Refah Partisi olarak vereeeğiz'' diye konuştu.
çare tükenmez, beni asmaya ge-
rek yoktur" diye konuştu.
SHP'nin ödün vermeyen tu-
tumu karşısında DYP'li bakan-
lar, kendi mılletvekıllerini de
ikna edebilecek bir düzenleme
arayışına girerken yükselen
tansiyonu düşürmek amaayla,
geçici çözüm olarak konu askı-
ya alındı. Bu amaçla, Terörle
Mücadele Yasası'nda değişik-
lik içeren tasannın Plan ve Büt-
çe Komisyonu'nda görüşülme-
si ileri bir tarihe bırakıldı. Buna
göre öncelik bütçe ile vergi yasa
tasanlanna verilecek.
1994 bütçesinin görüşmeleri 8
aralık çarşamba günü başla-
yacak ve aralıksız 17 gün süre-
cek. Bu arada, vergi paketi ele
alınacak ve yılbaşından önce
TBMM'den geçmesine çalışıla-
cak. Bu nedenle. Terörle Müca-
dele Yasası değişikliği, büyük
bir olasılıkla yeni yıla kalacak.
Bu arada, koalisyonda ,ve iki
partinin milletvekilleri arasında
yaşanan bunalım, bir süre için
dondurulacak ve tartışmalar
önlenecek. Konu. 'soğumaya'
terk edilirken Devlet Bakanı
Bekir Sami Daçe'nin. üzerinde
çalıştığı öneri. bakanlar ve iki
partinin grup yöneticileri ara-
sında ele alınacak. Netleşecek
öneri hakkında son söz Çiller-
Karayalçın görüşmesinde söy-
lcnecek.
Ozden: Şeriat sandıktançıkamaz
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Devlet Bakanı. Başba-
kan Yardımcısı Murat Kara-
yalçın'ı zıyaret eden. Anayasa
Mahkemesı Başkanı Yekta
Güngör Özden kendısıne "gerici
basının küfurler. hakaretler
yağdırdığını"behrterek."Adam-
İarda kafa yok, bunamış bazı > a-
zarlar yazıyor. Şeriat sandığa
giremez ki. sandıktan çıksın.
Her zaman laikliktcn \anavım
bunu övünerek söylüyorum"
dedi. özden DEP'in kapatıla-
cağına ilişkin haberlere ilişkin
olarak da "oylama yapılacak
ana kadar ne çıkacağının net
olarak bilinemeyeceğini" söyle-
di. Yekta Güngör Özden, genel
başkan seçildikten sonra kendi-
sinı ziyaret eden Murat Kara-
yalçın'ı dün ziyaret etti.
Karayalçın Özden'i kapıda
karşıladı ve aynlırken de ka-
Demirel,KoçGnıbu'naaitSincandakibtüaşıkmakinesifabrikasınıhizmeteaçtı.(Fotoğraf: AA)
Cumhurbaşkanı Demirel: Bana 30 Koçyeter
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. Koç Grubuna ait olan Arçelik'in
Sincan'daki bulaşık makinesi fabrikasının açılışını yaptı.
Sanayıleşmenm; zenginleşmenin en önemli yollanndan
biri ol'duğunu vurgulayan Demirel. geçen yıl fabrikanın
temelini atarken. "Bana 50 Koç olsa yeter" dediğini
anımsatarak. "O zaman kestirme bir hesap yapmıştım. 50
tane Koç olsa, 250 rrilyon eder, benim 1992'de ihtiyacım
görülür. Şimdi, 17 rrilyon vergi vereceklerini söylüy orlar,
yine bana 30 Koç olsa işimi görür. Yani 30 Koç Türkiye'nin
vergi yükünü kaldıracaktır'" diye konuştu. Açılış törenine
katılan SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın. Arçelik'in Ankara'da fabrika ,
kurmasının sevindirici olduğunu söyledi ve beyazeşya
üreticilerinden Doğu Anadolu'ya da yatınm yapmalannı
istedi. Karayalçın. "Arçelik,beyazeşyada bizim
Galatasaray'nnız. Hattanüllitakımımız"dedi. Sıncan
Organize Sanayi Sitesi içinde yer alan Arçelik
fabrikasında bulaşık makinesi üretimi yapılacak.
Kuruluşu 14ayda tamamlanan fabrikada. 500 işçi
çalıştınlacağı ve yılda 500 bin bulaşık makinesi üretileceği
bildirildi.
pıya dek uğurladı. Özden zi-
yaret sırasında DEPin kapa-
tılacağına ilişkin haberler nede-
niyle gazetecilere çattı.
Özden "Basın ounuş bitmiş
gibi yazıyor. Biz oylama ya-
pacağımız ana kadar ne karar
çıkacağını net olarak bilemeyiz"
dedi. "Şeriat sandıktan çıka-
maz" sözleri nedeniyle bazı
yayın organlannda kcndisine
yöneltilen eleştirileri anımsatan
Özden sözlerini şöyle sürdür-
dü:
"Adamlarda kafa yok, bu-
namış bazı yazarlar, hukukla il-
gisi olmayan aklı evveller ya-
zıyor. Türkiye'de şeriat partisi
yok. Şeriat anayasaya aykırı.
Şeriat sandığa giremez ki, san-
dıktan çıksın. Benim amacım şe-
riatçı geçinen kimilerinin antide-
mokratik biçimde seçime de-
mokrat girip, sonra, ben şeriat
istcrim. demelerinin olanaksız
olduğunu söylüyorum. Zeka un-
suru da yok. Rastgele yazıp çizi-
yorlar. Benim için kenan yürü-
vor."
"Laiklikten yanayım"
Özden "her zaman laiklikten
yana olduğunu, bunu övünerek
söylediğini" de vurguladı. Ka-
ravalçın ise. zivaretten duyduğu
memnuniyeti dile getirerek. Öz-
den'in "laikliğin yılmaz savunu-
cularının başında geldiğini" söy-
ledi.
Karayalçın "Verdiği mesajlar
laik cummıriyete inanan yurttaş-
ları derinden etkilemiştir. Bu,
taşıdığı sıfartan kaynaklanmı-
yor. Büyük ölçüde düşüncelerin-
den, mesajlanndan kaynaklanı-
yor;'dedi.
Özden de bu sözlere " Genel
başkan seçildikten sonra
yaptığınız ziyaret bizi mutlu
kıldı. Çağunız demokrasilerin-
de, anayasal demokrasi ağırlık
kazanıyor. Türkiye Cumhuri-
yeti'nin demokratik, laik, sosyal
yapısını güçlendirmekte
katkınız olacağı inancındayım.
Biz de bunu kararlarımızla des-
tek vermiş sayüırsak bundan
mutluluk duyarun" karşılığını
vcrdi.
Özden laikliğin tartışıldığı
bugünlerde zıyaretinin özel bir
anlamı olup olmadığı sorusuna
da. ziyaret tarihin önceden be-
lirlendiâi vanıtını verdi.
POLTTIKA GOSLUGU
HtKMET ÇETtNKAYA
Masal Bitö...
ILO sözleşmelerini Meclis'ten geçiren ve bu yüzden
şimşekleri üzerine çeken kişiyle konuşuyordum...
Kimdi o kişi?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğul-
tay, "Benim veremeyeceğim hesabım yoktur" diyor ve
ekliyordu:
"ışte belgeler. Ziya Kurtaran 'ın defterinde en son isim
benimkisi. Yanında da 50 milyon lira aldığım yazılı..."
Elindeki dosyayı uzattı. Fotokopilere baktım. Gerçek-
ten uzun bir isim listesi. En altta da Mehmet Moğultay'ın
adı. Yanında da 50 milyon yazılı.
Mehmet Moğultay. "Bu listede dikkatini çekenpir şey
var m/"diye sordu. Bir kez daha listeye bakıpyanıt ver-
dim:
"Hayır yok Sayın Bakan..."
Moğultay, "Iyi bakarsanız göreceksiniz" dedi. Şaşır-
dım. Bu kez daha dikkatli baktım. Ne yazık ki bir şey gö-
remedim.
Dedim ki:
"Söyler misiniz ilgi çekici ne var bu listede?"
Moğultay
"Moğultay'ın y'harfinebak,'y'ninkuyruğudiğerisim-
lerde nasıl?"
Baktım... Durumu böylece anlamış oldum. Moğultay'-
ın "y"si ile diğer adlardaki "y"lerinçengellerifarklıydı.
İSKİ skandalının patlak vermesinden sonra Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'ın da "rüş-
vet" aldığını gazeteler ve televizyonlar uzun uzun ver-
mişti. Her şey "polisin elindeki korkunç defter" masalıy-
la başlamıştı.
Gazeteler başlık üzerine başlık atıyorlardı:
"Moğultay'ın adı... Ve bolsıfırlı rakamlar..."
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğul-
tay bu suçlamalar karşısında ne yapacaktı?
Elbet kendisini savunacaktı. Moğultay da öyle yaptı.
Ama gördü ki gazeteler Çalışma ve sosyal Güvenlik Ba-
kanı'nın açıklamalarına fazla yer vermiyorlardı.
Bu arada adı açıklanmayan polis şefleri konuşuyordu
gazetecilerle...
Diyorlardı ki:
"Bu kadar ayrıntılı bilgileri nereden buldunuz? Oysa
hazırlık soruşturması gizlidir. Ancak bunlardan hiçbirini
yalaniama durumunda değiliz..."
Yani Ziya Kurtaran'ın Pendik'teki evinde bulunan lis-
teler doğruydu. O listede Mehmet Moğultay'ın 50 milyon
lira aldığı yazılıydı. öyleyse Moğultay rüşvet almtştı.
Acaba Ziya Kurtaran ifadesinde neler söylemişti?
Şöyle:
"43. sayfada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Mehmet Moğultay a 50 milyon lira gönderildiği gösteril-
mektedir. Ancak Mehmet Moğultay bizzat gelip benden
parayı almış değildir. Seçim zamanında, kendisi de Kar-
tal bölgesinin adayıydı. Ergün Göknel Bey'in talimatıyla
bu para gönderilmişti. Nasıl gönderildiğıni hatırlamıyo-
rum. Kendisıne elden verilmiş değildir..."
Galiba bu iş biraz karışıktı...
Mehmet Moğultay'a 50 milyonu kim götürmüştü?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı bize şu yanıtı veri-
yordu:
"Hiçkimse bana para getirmedi. Benim boğazımdan
haram lokma geçmedi..."
Fatih Cumhuriyet Savcısı Selim Ulaş, TBMM Başkan-
lığı'na sunulmak üzere Adalet bakanlığı'na bir yazı gön-
derdi. Savcı Ulaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Mehmet Moğultay'ın anayasanın 83. maddesi gereğin-
ce yasama dokunulmazlığının kaldırılmasını istiyordu.
Diyordu ki
"Dosyada mevcut donelerin ışığı altında Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Mehmet Moğultay'ın söz
konusu yasadışı fonun oluşmasında herhangi bir katkı-
sının bulunmadığı saptanmakla birlikte yasadışı yolla
oluşturulan fondan şahsına aktanlan 50 milyon liralık
ödemeyi kabul etmesinin TCK512/1 ve 522 maddelerine
mümas bulunduğu anlaşılmakta..."
O zaman?
Devam ediyoruz-
"Sayın Mehmet Moğultay'ın hakkında düzenlenen ön
soruşturma evrakının tetkiki ile sanık sıfatıyla beyanına
başvurulabilmesi ve hakkında yasal gereğine tevessül
edilebilmesi için anayasanın 83. maddesi gereğince ya-
sama dokunulmazlığının kaldınlmasına karar verilme-
si..."
TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk 5 Kasım 1993
tarihinde Başbakanlığa şu yanıtı verdi:
"Başkanlığımız, ilçe cumhuriyet savcısı tarafından
düzenlenmış herhangi bir belgeyi hiçbir yasal denetim-
den ve kontrolden geçirmeksizin ilgili organlara havale
edecek. bir anlamda mekanik havale görevi yapmakla
görevli bir makam değildir. Tersine, usule ilişkin kural-
lara uygun davranılmasını sağlamak, Türkiye Büyük
Millet Meclisi mensubunun onurunu korumak için gere-
ken her şeyi yapmakla başkanlığımız görevlidir. Kaldı ki
bir sayın milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması-
nı içeren yazıda isnadın ciddiliğini gösteren delillere de
etraflıca yer verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle ya-
salara ve yerleşik uygulamalara aykırı olan yazının Fa-
tih Cumhuriyet Savcılığı'na iade edilmesi içtüzüğün 14.
maddesine göre uygun bulunmuştur."
Cindoruk bu arada kimi kişilere de "hukuk dersi" ver-
di.
Sonra ne oldu?
Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı kanıt yetersizliğinden
Mehmet Moğultay'ı "kovuşturmaya yer olmadığı" ge-
rekçesiyle akladı.
Böylece masal da bitti...
Politikaya girdiğinde önseçimin ne olduğunu bilmediğini söyleyen Peker, DYP'nin yönetimini çağdaş hale getirme amacında.
GİK listesinindeünmedençıkması, yönetiminçok güçlüolduğununkanıti
IŞIK KANSU
ANKARA - Tekirdağ'dan 1991 seçimle-
rinde 8. sıradan tercihle 1. sıraya çıkıp millet-
vekili olan,"yeni kanlı, delikanlı" Hasan Pe-
ker. şimdi DYP Genel Sekreteri. Politikaya
girdiğinde önseçimin ne olduğunu bilmedi-
ğini söyleyen Peker, "Biz, bu işi yaparız. Hiz-
met, bizim işimizdir" diyor.
Peker'in amaci. DYP yönetimini çağdaş
hale getirmek. DYP Genel Sekreteri'ne
göre. DYP'nin son kongresinde Genel İdare
Kurulu (GİK) listesinin delinmeden
çıkması. yönetimin çok güçlü olduğunun bir
kanıti. Peker, yeni görevi ile ilgili Cumhuri-
yet'in sorulannı yanıtladı:
- Siz, değişik bir polirikacı tipi çiziyorsunuz.
İlginç bir propaganda yüriitüp. Tckirdağ'da
büyük başarı kazanmıştınız. Şimdi de, parti-
nin en genç milletvekili olarak DYP'nin Genel
SekreterliğTni üstlendiniz. Hasan Peker'i
tanıtır mcsınız?
PEKER - Balkan savaşı öncesi baba ta-
rafım Bulganstan, anne taraftm Selanık'ten
gelmiş, Çorlu'ya yerleşmişler. İlkokuldan li-
seye kadar Çorlu'da okudum. İstanbul İkti-
sat Fakültesi'ni bitirdim. Daha sonra temeli-
ni rahmetli dedemin attığı un fabrikası ve şir-
ketlerin başına geçtim. Şirketlerde,
bıraktığım güne değin yüzde 650'lik kapasite
artışı yaptım. Türkiye Değirmenciler Derne-
ği, Marmara Un Sanayicileri Derneği yone-
timinde çalıştım. Türkiye'de un sanayiinin
dünyaya açılmasında bir hayh faydam oldu.
İngiİtere, Almanya, İspanya'dan buğday ge-
tirdim, un olarak Libya'ya, Suriye'ye sattık.
Bir takım teşvikler alınarak yapılan ihracat-
lar gibi değildi bunlar. Burada, devletin nasıl
yürüdüğünü. neler yaptığını gördüm. Bu va-
tanın evladı olarak, çok üzüldüm. Devlet. iyi
çalışmıyordu. Birşeyler noksandı. aksaktı.
- Politikaya nasıl atddmız?
PEKER - Hizmetın yolu. politikadan ge-
çiyordu. Politikaya girmem çok seri bir ka-
rarla oldu. Seçimlere 45 gün kala, politikaya
girdim. Niye DYP idi? Süleyman Demirel'i.
AP döneminden takip ediyor. her bakımdan
takdirediyordum. ANAP'ın Türkiye'yi yö-
netişinden hiç memnun değildim. DYP'den
aday oldum.
- Ailenizde polirikacı var mıydı?
PEKER - Ailem. uzaktan. yakından poli-
tikaya gjrmemiş. Hatta, aile içinden. 'Neden
politikaya giriyorsunT' diye tepkiler geldi. Işe
girdikten sonra. 'Önseçim var' dediler. Önse-
çimin ne olduğunu bıle bilmiyordum. Dele-
ge bazında bir seçim yapılıyormuş. Delege
arkadaşlara kendimi tanıtacak kadar vak-
tim yoktu. Önseçimde 18 kişi arasından 8.
oldum. Tekirdağ'dan 4 milletvekili çıkıyor.
8. olduğum gün, 'Bu iş bitti, milletvekili ol-
dum herhalde' dedim. Bana, kimse inan-
madı. Ama. Allah razı olsun, bütün arka-
daşlanm, parti teşkilatlannın çalışmasıyla 8.
sıradan 1. sıraya geldim. Aile, firma olarak
da, uzun yıllardan beri birbirikimimizvardı.
Trakya'da, uncular ailesi dediğiniz zaman,
namusu. terbiyesi, dürüstlüğü ile tanınmış
bir firma. Hatta firmanın kantan için 'altın
terazisi. bankadan kıymetüdir' derler.
-DYP yönetiminde, şimdiye değin genellik-
le yaşlı yönericiler görev yapıyordu. Siz, dina-
mizminizi parti tabanına taşıyabilecek misi-
niz?
PEKER - Bu bayrak yanşı. Bu görevler,
kalıcı değil. Allah hepsinden razı olsun,
DYP'yi yoktan var ederek, bugüne kadar
getirdiler. Bizedüşen, birjenerasyon değişik-
liği ile beraber. DYP'nin yönetimini çağdaş
bir hale getirmek. Çağın gerektirdiği neler
varsa. onlan hem genel merkezde, hem teş-
kilatlarda uygulamak. DYP'ye yeni bir çeh-
re. yeni bir kan getirmek. DYP teşkilat-
lannın halkla bütünleşmesini sağlamak,
halkın devletle sorunlannı tespit etmek.
- DYP Genel Sekreteri olarak, aklınızdaki
ilk kraat nedir?
PEKER-Birkaçgündürbakıyorum genel
merkeze, 'Ne yapmam lazım?" diye. Eleman-
lannı. teknik aletlerini. yerleşim durumunu
değerlendiriyorum. Binamız ufak. yetmiyor.
APnin, Çalışma Bakanlığı olarak kullanı-
lan binası var. Görüşmeler tamamlandı. O
binaya. en kısa zamanda taşınacağiz. O bi-
nanın da yetersiz kalacağı kanatindeyim.
Birkaç sene orada kalıp. daha genış. daha
şartlara uygun bir bina yapabiliriz. İlk hede-
fim. bana bağlı kısımlan, genel merkezdeki
arkadaşlanmızı motive etmek. Genel mer-
kezi iş yapan, işlerin sıkışmadığı. dinamik,
aktif hale getirmek.
- En büyük sınavınız 1994 Mart yerel se-
çimleri olacak.
PEKER - Aktif bir propaganda yürütece-
ğiz. Çok eskiden olduğu gibi, koyu particilik
devri artık geçti. Halk, partilerin neyi yapa-
cağını, neyi yapmayacağmı duymak iste-
mekte. tercihini de ona göre kullanmak-
tadır. Bunlan halka anlatmak için aktif bir
propaganda, politika uygulamak lazım.
1994 mart seçimlerinde de inanıyorum ki.
DYP hem 1. parti olacak. hem de çok güzel
bir oy yüzdesıne ulaşacak.