23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 ARAUK1993 CUMARTESİ CUMHURIYET SAYFA HABERLER Karayalçın, Baykal'm peşinde • ANKARA (UBA) - SHP Genel Başkanı, devlet bakanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. soldaki siyasi rakibi Deniz Baykal'ı adım adım izliyor. Karayalçın, CHP lideri Baykal'ın miting düzenlediği il merkezlerini seçerek, kendisi de buralarda geniş kapsamlı mitingler düzenlemeyi planlıyor. SHP lideri Karayalçın, birsüre önce Baykal'ın gövde göstensi yaptığı Denizli'de mitmg düzenledı. 11 aralıktaki mitingde Karayalçın ve kurmaylan. Baykal'ın mitingini gölgede bırakmayı hedefliyorlar. 'Motorlutaşıtlar vergisi artsın' • ANKARA (AA)-DYP Gnıp Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Turhan Tayan, otopark yapimında kullanılmak ûzeremotorlu taşıtlar vergisinin yüzde 10 oranında arunlmasını istedi. Tayan'ınTBMM başkanlığına sunduğu motorlu taşıtlar vergisi yasasına bir madde ilavesine ilişkin yasa önerisine göre. büyükşehirlerde otopark yapımında kullanılmak üzere motorlu taşıtlar vergisi yüzde lOarttınlacak. Buradanelde edilecek gelir içişleri bakanlığı emrinde büyükşehir beledıyeleri otopark payı adıyİa İller Bankasında açılacak bir hesaba yatınlacak. Taraf dergisi kapatıldı İstanbul Haber Servisi - Sahibi bulunduğu aylık •"Taraf" dergisinde "yasadışı silahlı örgüt propagandası yaptığı'" gerekçesiyle istanbul 1 No"lu Devlet Güvenbk Mahkemesi'nce hakkındadavaaçılan Kazım Albayrak, dün görülen duruşmada 10 ay ağır hapıs ve 208 milyon lira para cezasına çarptırıldı. Mahkeme aynca derginin söz konusu yazı ile "1111111 güvenliği sarsıcı" nitelikte yayın yaptığı kanısına vararak bir ay süreyle kapatılmasını kararlaşürdı. Doğu Epgil'e sopuşturma İSTANBLJL (AA) - Ankara Şiyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.Doğu Ergil hakkında, haftalık Aktüel dergisinde yayımlanan bir yazısından dolayı. Jstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce soruşturma açıldı. İDGM Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturmaya. Ergü'in, derginin 28 ekimde çıkan 121. sayısında yer alan yaasında. "Ülkenin ve mılletin bölünmezbütünlüğü aleyhine basm yoluyla propaganda yapması" gerekçe gösterildi. YFdenvergi tasarısına eleştipi • ANKARA (AA)-Yeni Parti Genel Başkan Yardımcısı Ercüment Konukman. hükümet tarafından TBMM'ye sevkedilen vergi tasansının yasallaşmaması içın her türlü engellemeyi yapacaklannı söyledı. Konukman, bugün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında tasannın "Çok kazanamadan daha çok vergi alınması esasıru" getirdiğini bildirerek •"Getirilmek istenen bu vergi sistemi ile ülke kalkınmasına katkıda bulunan pek çok müteşebbisin şevki.. kınlacak ve yeni yatınmlan engellenmiş olacaktır" diyerek Vergi yasalannda yapılacak degişikliklerden dar gelırli vatandaşlann da zarar göreceklerini belirtü. ANAP'taseçim • ANKARA (ANKA)- ANAP'ta seçime yönelik çahşmalan sürdüren komite il başkanlanyla üç grup halinde toplantı yaparak adayhk konusunda görüş ahşverişmde bulunacak. ANAPIlBaşkanlan yanndan itibaren 25'er kişilik gruplar halinde Ankara'ya çağınlacak. Seçım komitesini oluşturan genel başkan yardımcılanndan Ersin Taranoğlu, Cumhur Ersümer ve Rüştü Kazım Yücelen il başkanlanna şimdiye kadar yapılan çahşmalar hakkında bilgi vererek görüşlerini alacak. İl başkanlan toplantısında aday adaylannın ismi. seçime yönelik kampanya çalışmalan ve yasal seçim prosedürü değerlendirilecek. DYP yeni bir öneri geliştirirken konu beklemeye alındı, öncelik vergi paketinde Laiklikbıuıahııııııaerteleme ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Koalisvon hükümetinde bunalıma neden olan laiklik karşıtı eylemlerin terör suçu sa- yılıp sayılmayacağına ilişkin düzenleme askıya alındı ve bu- nalım 'şiındilik' ertelendi. DYP'nin, 'terör suçu' sayıla- cak laiklik karşıtı eylemlerin kapsamını daraltan önerisinin SHP tarafından reddedilmo üzerine. DYP yeni bir önen ge- liştirirken konu 'beklemeye' alındı ve öncelik 1994 bütçe ya- sa tasansı ile vergi paketine ve- rildı. DYP'nin üzerindeçalıştığı önerinin netleşmesinden sonra konunun Başbakan Tansu Çil- ler ile Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'ın yapacağı görüşmede karara bağlanacağı öğrenildi. Ödün yok DYP'nin, laiklik karşıtı top- lantı ve yürüyüşler için de 'şid- det' unsuru eetirilmesini istediği belirtilirken~SHP, laiklik karşıtı eylemlerin terör suçu' sayılması konusunda taviz vermeyeceğini açıkladı. SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu, dün düzenle- diği basın toplantısında, iki partinin ortak bir metin üzerin- de anlaşmaya vardığını hatııla- tarak "Bu metinden geri adım atılması söz konusu değil. Taviz veren anlayışı hiçbir zaman ka- Halil Çulhaoğlu bui etmeyeceğiz'" dedi. Katılmadığı toplantıda tasa- nnın değiştırilmesine neden ol- duğu için eleştirilen SHP Ço- rum Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cemal Şahin ise hükümeti. ken- dı tasansına sahip çıkmamakla suçladı. Çiller-Karayalçın zirvesiDYPnin önerisinin netleşmesinden sonra konu Başbakan Tansu Çiller ile Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın zirvesinde karara bağlanacak. SHP'den ödün yokçuihaoğiu, dün düzenlediği basın toplantısında, iki partinin ortak bir metin üzerinde anlaşmaya vardığını söyleyerek "Bu metinden geri adım atılması söz konusu değil" dedi. Şahin, dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısı- nda, komisyondaki görüş- melere hükümet adına ilgjli ba- kanlann katılmadığını, Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki gö- rüşmelerin ise hükümetin katıl- maması nedeniyle yapılamadı- ğını söyledi. Hükümetin, tasan- yı geri çekebileceği gibi sorunu. TBMM'de oluşturacağı bir ait komisyon aracılığıyla çözüme kavuşturabileceğine dikkat çe- ken Şahin. "Hükümet, bu konu- yu daha fazla ayağa düşürme- den, millervekillerini bir birleriy- le çatüjtırmadan çözebilir. Tren kacmtş değil. Demokrasilerde Demird: Laiklikyeniden tanımlansın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başkan Yardımcısı ve Sıvas Milletvekili Musa Demirci, laikliğin tanımının yapılmasmı ve bu tanımınanayasayakonulmasını istedi. Demirci, dün düzenlediği basın toplantısında Türk hukukunda tanımı olmay an laiklik karşıtı davranışlara karşı çok ağır cezalar uygulandığını iddiaederek laikliğin Fransız Ihtilali'ninbırürünüolduğunuvedevletin dine karşı tavır alması anlamına gelmediğini söyledi. "Laiklik bizde dini ve dindarlan baskı altında tutmanın bir aracı olarak uy gulanmış ve İslam'a müdahale aracı olarak kulîanılmıştır" görüşünü savunan Demirci. "Tarifıolmayan, ne olduğu vey a olmadığı belli olmayan bir düşüncenin milletimi/e day atılmasına karşıy ız. Bunun mücadelesini bütün meşru zeminlerde Refah Partisi olarak vereeeğiz'' diye konuştu. çare tükenmez, beni asmaya ge- rek yoktur" diye konuştu. SHP'nin ödün vermeyen tu- tumu karşısında DYP'li bakan- lar, kendi mılletvekıllerini de ikna edebilecek bir düzenleme arayışına girerken yükselen tansiyonu düşürmek amaayla, geçici çözüm olarak konu askı- ya alındı. Bu amaçla, Terörle Mücadele Yasası'nda değişik- lik içeren tasannın Plan ve Büt- çe Komisyonu'nda görüşülme- si ileri bir tarihe bırakıldı. Buna göre öncelik bütçe ile vergi yasa tasanlanna verilecek. 1994 bütçesinin görüşmeleri 8 aralık çarşamba günü başla- yacak ve aralıksız 17 gün süre- cek. Bu arada, vergi paketi ele alınacak ve yılbaşından önce TBMM'den geçmesine çalışıla- cak. Bu nedenle. Terörle Müca- dele Yasası değişikliği, büyük bir olasılıkla yeni yıla kalacak. Bu arada, koalisyonda ,ve iki partinin milletvekilleri arasında yaşanan bunalım, bir süre için dondurulacak ve tartışmalar önlenecek. Konu. 'soğumaya' terk edilirken Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe'nin. üzerinde çalıştığı öneri. bakanlar ve iki partinin grup yöneticileri ara- sında ele alınacak. Netleşecek öneri hakkında son söz Çiller- Karayalçın görüşmesinde söy- lcnecek. Ozden: Şeriat sandıktançıkamaz ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Bakanı. Başba- kan Yardımcısı Murat Kara- yalçın'ı zıyaret eden. Anayasa Mahkemesı Başkanı Yekta Güngör Özden kendısıne "gerici basının küfurler. hakaretler yağdırdığını"behrterek."Adam- İarda kafa yok, bunamış bazı > a- zarlar yazıyor. Şeriat sandığa giremez ki. sandıktan çıksın. Her zaman laikliktcn \anavım bunu övünerek söylüyorum" dedi. özden DEP'in kapatıla- cağına ilişkin haberlere ilişkin olarak da "oylama yapılacak ana kadar ne çıkacağının net olarak bilinemeyeceğini" söyle- di. Yekta Güngör Özden, genel başkan seçildikten sonra kendi- sinı ziyaret eden Murat Kara- yalçın'ı dün ziyaret etti. Karayalçın Özden'i kapıda karşıladı ve aynlırken de ka- Demirel,KoçGnıbu'naaitSincandakibtüaşıkmakinesifabrikasınıhizmeteaçtı.(Fotoğraf: AA) Cumhurbaşkanı Demirel: Bana 30 Koçyeter ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Koç Grubuna ait olan Arçelik'in Sincan'daki bulaşık makinesi fabrikasının açılışını yaptı. Sanayıleşmenm; zenginleşmenin en önemli yollanndan biri ol'duğunu vurgulayan Demirel. geçen yıl fabrikanın temelini atarken. "Bana 50 Koç olsa yeter" dediğini anımsatarak. "O zaman kestirme bir hesap yapmıştım. 50 tane Koç olsa, 250 rrilyon eder, benim 1992'de ihtiyacım görülür. Şimdi, 17 rrilyon vergi vereceklerini söylüy orlar, yine bana 30 Koç olsa işimi görür. Yani 30 Koç Türkiye'nin vergi yükünü kaldıracaktır'" diye konuştu. Açılış törenine katılan SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. Arçelik'in Ankara'da fabrika , kurmasının sevindirici olduğunu söyledi ve beyazeşya üreticilerinden Doğu Anadolu'ya da yatınm yapmalannı istedi. Karayalçın. "Arçelik,beyazeşyada bizim Galatasaray'nnız. Hattanüllitakımımız"dedi. Sıncan Organize Sanayi Sitesi içinde yer alan Arçelik fabrikasında bulaşık makinesi üretimi yapılacak. Kuruluşu 14ayda tamamlanan fabrikada. 500 işçi çalıştınlacağı ve yılda 500 bin bulaşık makinesi üretileceği bildirildi. pıya dek uğurladı. Özden zi- yaret sırasında DEPin kapa- tılacağına ilişkin haberler nede- niyle gazetecilere çattı. Özden "Basın ounuş bitmiş gibi yazıyor. Biz oylama ya- pacağımız ana kadar ne karar çıkacağını net olarak bilemeyiz" dedi. "Şeriat sandıktan çıka- maz" sözleri nedeniyle bazı yayın organlannda kcndisine yöneltilen eleştirileri anımsatan Özden sözlerini şöyle sürdür- dü: "Adamlarda kafa yok, bu- namış bazı yazarlar, hukukla il- gisi olmayan aklı evveller ya- zıyor. Türkiye'de şeriat partisi yok. Şeriat anayasaya aykırı. Şeriat sandığa giremez ki, san- dıktan çıksın. Benim amacım şe- riatçı geçinen kimilerinin antide- mokratik biçimde seçime de- mokrat girip, sonra, ben şeriat istcrim. demelerinin olanaksız olduğunu söylüyorum. Zeka un- suru da yok. Rastgele yazıp çizi- yorlar. Benim için kenan yürü- vor." "Laiklikten yanayım" Özden "her zaman laiklikten yana olduğunu, bunu övünerek söylediğini" de vurguladı. Ka- ravalçın ise. zivaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek. Öz- den'in "laikliğin yılmaz savunu- cularının başında geldiğini" söy- ledi. Karayalçın "Verdiği mesajlar laik cummıriyete inanan yurttaş- ları derinden etkilemiştir. Bu, taşıdığı sıfartan kaynaklanmı- yor. Büyük ölçüde düşüncelerin- den, mesajlanndan kaynaklanı- yor;'dedi. Özden de bu sözlere " Genel başkan seçildikten sonra yaptığınız ziyaret bizi mutlu kıldı. Çağunız demokrasilerin- de, anayasal demokrasi ağırlık kazanıyor. Türkiye Cumhuri- yeti'nin demokratik, laik, sosyal yapısını güçlendirmekte katkınız olacağı inancındayım. Biz de bunu kararlarımızla des- tek vermiş sayüırsak bundan mutluluk duyarun" karşılığını vcrdi. Özden laikliğin tartışıldığı bugünlerde zıyaretinin özel bir anlamı olup olmadığı sorusuna da. ziyaret tarihin önceden be- lirlendiâi vanıtını verdi. POLTTIKA GOSLUGU HtKMET ÇETtNKAYA Masal Bitö... ILO sözleşmelerini Meclis'ten geçiren ve bu yüzden şimşekleri üzerine çeken kişiyle konuşuyordum... Kimdi o kişi? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğul- tay, "Benim veremeyeceğim hesabım yoktur" diyor ve ekliyordu: "ışte belgeler. Ziya Kurtaran 'ın defterinde en son isim benimkisi. Yanında da 50 milyon lira aldığım yazılı..." Elindeki dosyayı uzattı. Fotokopilere baktım. Gerçek- ten uzun bir isim listesi. En altta da Mehmet Moğultay'ın adı. Yanında da 50 milyon yazılı. Mehmet Moğultay. "Bu listede dikkatini çekenpir şey var m/"diye sordu. Bir kez daha listeye bakıpyanıt ver- dim: "Hayır yok Sayın Bakan..." Moğultay, "Iyi bakarsanız göreceksiniz" dedi. Şaşır- dım. Bu kez daha dikkatli baktım. Ne yazık ki bir şey gö- remedim. Dedim ki: "Söyler misiniz ilgi çekici ne var bu listede?" Moğultay "Moğultay'ın y'harfinebak,'y'ninkuyruğudiğerisim- lerde nasıl?" Baktım... Durumu böylece anlamış oldum. Moğultay'- ın "y"si ile diğer adlardaki "y"lerinçengellerifarklıydı. İSKİ skandalının patlak vermesinden sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'ın da "rüş- vet" aldığını gazeteler ve televizyonlar uzun uzun ver- mişti. Her şey "polisin elindeki korkunç defter" masalıy- la başlamıştı. Gazeteler başlık üzerine başlık atıyorlardı: "Moğultay'ın adı... Ve bolsıfırlı rakamlar..." Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğul- tay bu suçlamalar karşısında ne yapacaktı? Elbet kendisini savunacaktı. Moğultay da öyle yaptı. Ama gördü ki gazeteler Çalışma ve sosyal Güvenlik Ba- kanı'nın açıklamalarına fazla yer vermiyorlardı. Bu arada adı açıklanmayan polis şefleri konuşuyordu gazetecilerle... Diyorlardı ki: "Bu kadar ayrıntılı bilgileri nereden buldunuz? Oysa hazırlık soruşturması gizlidir. Ancak bunlardan hiçbirini yalaniama durumunda değiliz..." Yani Ziya Kurtaran'ın Pendik'teki evinde bulunan lis- teler doğruydu. O listede Mehmet Moğultay'ın 50 milyon lira aldığı yazılıydı. öyleyse Moğultay rüşvet almtştı. Acaba Ziya Kurtaran ifadesinde neler söylemişti? Şöyle: "43. sayfada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay a 50 milyon lira gönderildiği gösteril- mektedir. Ancak Mehmet Moğultay bizzat gelip benden parayı almış değildir. Seçim zamanında, kendisi de Kar- tal bölgesinin adayıydı. Ergün Göknel Bey'in talimatıyla bu para gönderilmişti. Nasıl gönderildiğıni hatırlamıyo- rum. Kendisıne elden verilmiş değildir..." Galiba bu iş biraz karışıktı... Mehmet Moğultay'a 50 milyonu kim götürmüştü? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı bize şu yanıtı veri- yordu: "Hiçkimse bana para getirmedi. Benim boğazımdan haram lokma geçmedi..." Fatih Cumhuriyet Savcısı Selim Ulaş, TBMM Başkan- lığı'na sunulmak üzere Adalet bakanlığı'na bir yazı gön- derdi. Savcı Ulaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'ın anayasanın 83. maddesi gereğin- ce yasama dokunulmazlığının kaldırılmasını istiyordu. Diyordu ki "Dosyada mevcut donelerin ışığı altında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Mehmet Moğultay'ın söz konusu yasadışı fonun oluşmasında herhangi bir katkı- sının bulunmadığı saptanmakla birlikte yasadışı yolla oluşturulan fondan şahsına aktanlan 50 milyon liralık ödemeyi kabul etmesinin TCK512/1 ve 522 maddelerine mümas bulunduğu anlaşılmakta..." O zaman? Devam ediyoruz- "Sayın Mehmet Moğultay'ın hakkında düzenlenen ön soruşturma evrakının tetkiki ile sanık sıfatıyla beyanına başvurulabilmesi ve hakkında yasal gereğine tevessül edilebilmesi için anayasanın 83. maddesi gereğince ya- sama dokunulmazlığının kaldınlmasına karar verilme- si..." TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk 5 Kasım 1993 tarihinde Başbakanlığa şu yanıtı verdi: "Başkanlığımız, ilçe cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenmış herhangi bir belgeyi hiçbir yasal denetim- den ve kontrolden geçirmeksizin ilgili organlara havale edecek. bir anlamda mekanik havale görevi yapmakla görevli bir makam değildir. Tersine, usule ilişkin kural- lara uygun davranılmasını sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi mensubunun onurunu korumak için gere- ken her şeyi yapmakla başkanlığımız görevlidir. Kaldı ki bir sayın milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması- nı içeren yazıda isnadın ciddiliğini gösteren delillere de etraflıca yer verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle ya- salara ve yerleşik uygulamalara aykırı olan yazının Fa- tih Cumhuriyet Savcılığı'na iade edilmesi içtüzüğün 14. maddesine göre uygun bulunmuştur." Cindoruk bu arada kimi kişilere de "hukuk dersi" ver- di. Sonra ne oldu? Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı kanıt yetersizliğinden Mehmet Moğultay'ı "kovuşturmaya yer olmadığı" ge- rekçesiyle akladı. Böylece masal da bitti... Politikaya girdiğinde önseçimin ne olduğunu bilmediğini söyleyen Peker, DYP'nin yönetimini çağdaş hale getirme amacında. GİK listesinindeünmedençıkması, yönetiminçok güçlüolduğununkanıti IŞIK KANSU ANKARA - Tekirdağ'dan 1991 seçimle- rinde 8. sıradan tercihle 1. sıraya çıkıp millet- vekili olan,"yeni kanlı, delikanlı" Hasan Pe- ker. şimdi DYP Genel Sekreteri. Politikaya girdiğinde önseçimin ne olduğunu bilmedi- ğini söyleyen Peker, "Biz, bu işi yaparız. Hiz- met, bizim işimizdir" diyor. Peker'in amaci. DYP yönetimini çağdaş hale getirmek. DYP Genel Sekreteri'ne göre. DYP'nin son kongresinde Genel İdare Kurulu (GİK) listesinin delinmeden çıkması. yönetimin çok güçlü olduğunun bir kanıti. Peker, yeni görevi ile ilgili Cumhuri- yet'in sorulannı yanıtladı: - Siz, değişik bir polirikacı tipi çiziyorsunuz. İlginç bir propaganda yüriitüp. Tckirdağ'da büyük başarı kazanmıştınız. Şimdi de, parti- nin en genç milletvekili olarak DYP'nin Genel SekreterliğTni üstlendiniz. Hasan Peker'i tanıtır mcsınız? PEKER - Balkan savaşı öncesi baba ta- rafım Bulganstan, anne taraftm Selanık'ten gelmiş, Çorlu'ya yerleşmişler. İlkokuldan li- seye kadar Çorlu'da okudum. İstanbul İkti- sat Fakültesi'ni bitirdim. Daha sonra temeli- ni rahmetli dedemin attığı un fabrikası ve şir- ketlerin başına geçtim. Şirketlerde, bıraktığım güne değin yüzde 650'lik kapasite artışı yaptım. Türkiye Değirmenciler Derne- ği, Marmara Un Sanayicileri Derneği yone- timinde çalıştım. Türkiye'de un sanayiinin dünyaya açılmasında bir hayh faydam oldu. İngiİtere, Almanya, İspanya'dan buğday ge- tirdim, un olarak Libya'ya, Suriye'ye sattık. Bir takım teşvikler alınarak yapılan ihracat- lar gibi değildi bunlar. Burada, devletin nasıl yürüdüğünü. neler yaptığını gördüm. Bu va- tanın evladı olarak, çok üzüldüm. Devlet. iyi çalışmıyordu. Birşeyler noksandı. aksaktı. - Politikaya nasıl atddmız? PEKER - Hizmetın yolu. politikadan ge- çiyordu. Politikaya girmem çok seri bir ka- rarla oldu. Seçimlere 45 gün kala, politikaya girdim. Niye DYP idi? Süleyman Demirel'i. AP döneminden takip ediyor. her bakımdan takdirediyordum. ANAP'ın Türkiye'yi yö- netişinden hiç memnun değildim. DYP'den aday oldum. - Ailenizde polirikacı var mıydı? PEKER - Ailem. uzaktan. yakından poli- tikaya gjrmemiş. Hatta, aile içinden. 'Neden politikaya giriyorsunT' diye tepkiler geldi. Işe girdikten sonra. 'Önseçim var' dediler. Önse- çimin ne olduğunu bıle bilmiyordum. Dele- ge bazında bir seçim yapılıyormuş. Delege arkadaşlara kendimi tanıtacak kadar vak- tim yoktu. Önseçimde 18 kişi arasından 8. oldum. Tekirdağ'dan 4 milletvekili çıkıyor. 8. olduğum gün, 'Bu iş bitti, milletvekili ol- dum herhalde' dedim. Bana, kimse inan- madı. Ama. Allah razı olsun, bütün arka- daşlanm, parti teşkilatlannın çalışmasıyla 8. sıradan 1. sıraya geldim. Aile, firma olarak da, uzun yıllardan beri birbirikimimizvardı. Trakya'da, uncular ailesi dediğiniz zaman, namusu. terbiyesi, dürüstlüğü ile tanınmış bir firma. Hatta firmanın kantan için 'altın terazisi. bankadan kıymetüdir' derler. -DYP yönetiminde, şimdiye değin genellik- le yaşlı yönericiler görev yapıyordu. Siz, dina- mizminizi parti tabanına taşıyabilecek misi- niz? PEKER - Bu bayrak yanşı. Bu görevler, kalıcı değil. Allah hepsinden razı olsun, DYP'yi yoktan var ederek, bugüne kadar getirdiler. Bizedüşen, birjenerasyon değişik- liği ile beraber. DYP'nin yönetimini çağdaş bir hale getirmek. Çağın gerektirdiği neler varsa. onlan hem genel merkezde, hem teş- kilatlarda uygulamak. DYP'ye yeni bir çeh- re. yeni bir kan getirmek. DYP teşkilat- lannın halkla bütünleşmesini sağlamak, halkın devletle sorunlannı tespit etmek. - DYP Genel Sekreteri olarak, aklınızdaki ilk kraat nedir? PEKER-Birkaçgündürbakıyorum genel merkeze, 'Ne yapmam lazım?" diye. Eleman- lannı. teknik aletlerini. yerleşim durumunu değerlendiriyorum. Binamız ufak. yetmiyor. APnin, Çalışma Bakanlığı olarak kullanı- lan binası var. Görüşmeler tamamlandı. O binaya. en kısa zamanda taşınacağiz. O bi- nanın da yetersiz kalacağı kanatindeyim. Birkaç sene orada kalıp. daha genış. daha şartlara uygun bir bina yapabiliriz. İlk hede- fim. bana bağlı kısımlan, genel merkezdeki arkadaşlanmızı motive etmek. Genel mer- kezi iş yapan, işlerin sıkışmadığı. dinamik, aktif hale getirmek. - En büyük sınavınız 1994 Mart yerel se- çimleri olacak. PEKER - Aktif bir propaganda yürütece- ğiz. Çok eskiden olduğu gibi, koyu particilik devri artık geçti. Halk, partilerin neyi yapa- cağını, neyi yapmayacağmı duymak iste- mekte. tercihini de ona göre kullanmak- tadır. Bunlan halka anlatmak için aktif bir propaganda, politika uygulamak lazım. 1994 mart seçimlerinde de inanıyorum ki. DYP hem 1. parti olacak. hem de çok güzel bir oy yüzdesıne ulaşacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle