Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ARALJK1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Mumcu'ya
Mülkiyelilep'den
ödfil
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Mülkiyeüler Birliği,
bu yılki Rüştü Koray
ödülü'nün, 24 Ocak 1993
tarihinde evinin önünde
uğradığı bombaü saldın
sonucu yaşamını yitiren
gazetemiz yazan Uğur
Mumcu'ya verilmesini
kararlaştırdı. Adalet Bakanı
Seyfi Oktay. Danıştay 5.
Daire Başkanı Nuri Alan,
Prof. Dr. Taner Timur,
gazeteci-yazar Emin
Çölaşan, Mülkiyeliler Birliği
Genel Başkanı Prof. Dr.
Alpaslan Işıklı ve
Mülkiyeliler Birüği Vakfı
Genel Başkanı Salih Er'den
oluşanjüri tarafından
yapılan değerlendirmede,
Rüştü Koray Ödülü'nün bu
yıl Ûğur Mumcu'ya verilmesi
"oybirliği" ile benimsendi.
Jüri, ödüle aday gösterilen
gazeteci Tuncay özkan'ın
"Kıyamet Mahkemesi adlı
yapıünı da övgüye değer
buldu.
DP'de kongre
hazırlıgı
• Haber.Merkezi
-Demokrat Parti'nin (DP),
Genel Merkezi'ndeki
huzursuzluğu çözmek ve
Büyük Değişim Partisi
(BDP) ile birleşmek için
olağanüstü kongre hazırhğı
yaptığı belirtildi. DP Genel
ıdâre Kurulu (GİK) üyesi
Güven Raşit Büyük baykal
yaptığı yazıb açıklamada,
partinınkasımayı
ortalannda Ankara'da
toplanarak Genel Başkan
Yardımcısı Nilüfer Gürsoy
Bayar dışındaki başkanlık
divanı üyelerini değiştirdiğini
haürlatu ve "BDP Genel
Başkanı Aydın Menderes'in
DP'ye gelmesine lepki
duyanlar tasfıye edılmiştir"
dedi.
Evrenlnbanş
ödülûdavası
• İZMİR (AA) - Danıştay,
7. Cumhurbaşkanı Kenan
Evren'e, 1990 yüında
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Kurumu tarafından verilen
Atatürk Uluslararası Banş
Ödülü'nün iptali istemiyle
açılan davada temyiz
başvurusunun reddinden
sonra, "temyiz karannın,
düzelülme yoluyla yeniden
incelenmesi" istemini de
reddetti. Danıştay 10.
Hukuk Dairesi'nce verilen
ret karannda. daha önce
verilen temyiz isteminin
reddedilmesine ilişkin
karann yerinde olduğu ve
davacı tarafından öne
sürülen iddia ve itırazlan
karşıladığı belirtildi.
Hukukçular, Danıştay
tarafından verilen bu ret
karannın, "Kenan Evren'e
verilen Atatürk Banş
Ödülü'nün yargı yoluyla
onaylanması" anlamını
taşıdığını belirttiler.
11 avukat için
kınama
• ANKARA (AA) - Çağdaş
Hukukçular Demeği
(ÇHD),Diyarbakırve
Istanbul'da 11 avukaün
gözaltına alınmasını kınadı.
ÇGD Başkanı Şenal Sanhan,
bir grup avukaüa bugün
adliye bınası önünde
düzenlediği basın
toplanüsında.Diyarbakır
Barosu'na kayıtlı avukatlar
Sebahattin Acar, Şinasi Tur,
Hüsniye Ölmez, Meral Danış
Bektaş, Mesut Bektaş, Baki
Demirhan, Arif Altunkalem,
Nevzat Kaya Vedat Erten,
Tahir Elçi ile lstanbul Barosu
avukatlanndan Niyazi
Cem'in gözaltına alındığını
söyledi.
SHPçahşanlan
manken ofchı
• ANKARA (UBA) - SHP
yönetimi, afişleri için gerekli
mankenleri kendi
kaynaklpnndan karşılamaya
başladı. SHP'nin 5 aralıkta
kutlayacağı Türk kadınına
seçrne ve seçilme hakkı
veriljşinin 59. yıldönümü
afişinde manken olarak
kendi çalışanlan kullanıldı.
"Gelecek hepimizin" ve
" Kadınlar politikaya"
sloganlannın kullanıldığı afiş
için SHP Genel Merkezi
basın bürosunda görev
yapan Zübeyde Balcı, SHP
Halkla İiişkiler Sorumlusu
Zeynep Ocak ve Sekreter
Handan Özışık poz verdiler.
Partililerafışi beğenirken
genel merkeze gelen
ziyaretçiler de parti
elemanlannı hemen
tanıdılar, SHPyönetiminin
bu yeni uygulamayı diğer
afişlerinde özellikle seçim
kampanyasındada
kullanmayı planladığı
belirtildi.
ANAP, yolsuzluk iddialannı ortaya çikarmak amaayla komite oluşturuyor
Karayalçın'aözelkoıııisyoıı
OSMANAYDOĞAN
ANKARA - ANAP, Ankara Büyük-
şehir Belediye Başkanhğı görevinde,
pek çok yolsuzluk olayına kanşüğı id-
diasıyla Başbakan Yarduncısı Mıırat
Karayalçın'la ılgıli bir araştırma komis-
yonu kurma karan aldı.
Karayalçın'la ilgıli iddialan araştıran
Bülent Akarcaiı, "ISKİ olayı bu yolsıız-
luklann yanında, okyanustaki bir damla
gibi kalır" derken Timur Demir. 124
milyon dolarlık doğalgaz dağıüm proje-
si ihalesini alan Atila Doğan fırmasıyla
Karayalçın arasuıdaki ilişkiyi ortaya çı-
karacak gizli bir mektup ele geçirdikle-
rini bildirdi.
ANAP'da uzun süredir milletvekiueri
Bülent Akarcalı ve Timur Demir tara-
fından sürdürülen, SHP Genel Başkanı
ve Başbakan Yardımcısı Murat Kara-
yalçın'm, Ankara Anakent Belediye
Başkanhğı dönemine ilişkin "yofeuz-
luk" incelemelerinin genişletilmesi kara-
'İSKİ OkyanUSta damla'ANAP Ankara Büyükkent Belediye
Başkanlığı döneminde, Murat Karayalçın hakkmda ileri sürülen
yolsuzluk iddialannı incelemek üzere bir araştırma komisyonu
kurarak harekete geçti. Bülent Akarcalı, iddialarla
kıyaslandığında "İSKİ'nin okyanusta damla" olduğunu söyledi.
n alındı. Milyarbk yolsuzluk iddialannı
ortaya çıkarmayı ve belgeleriyle birlikte
TBMM gündemine getirmeyi amaçla-
yan ANAP yönetimince oluşturulan
komisyonda, milletvekilleri Timur De-
mir, Yücel Seckiner, Bülent Akarcalı,
Faruk Saydam ve Imren Aykut'un gö-
revlendirildiği öğrenildi.
EGO ve ASKJ ihalelerinde, belediye-
nin milyarlarca lira zarara uğratıldığmı
saptadıklanru ve pek çoğunun yargı
aşamasına geldiğini ifade eden komis-
yon üyeleri. Ka.rayalçın'ın yanı sıra ara-
İannda ASKİ eski Genel Müdürü ve
Karayalçın'ın danışmanı Şûkrii Bartıt-
çu ve EGO Genel Müdürü Cihan Altı-
nöz'ün de bulunduğu, belediye ve bağlı
kuruluşlannda yönetici konumunda
olan yaklaşık 20 kişilik bir ekiple de ilgi-
leniyor. Komisyona, ASKİ'de çahşan
bazı bürokratlar tarafından da ihaleler-
le ilgili raporlar ve belgeler veriliyör.
1989 yıhndan bu yana yapılan tüm
ihaleleri incelemeye alan komisyonun,
yolsuzluk yapıldığını iddia ettiği işler
arasında, doğalgaz, metro. Ankaray ve
Macunköy kollektörü gıbi büyük proje-
lerin yanı sıra otobüslere manyetik kart
sistemi ve otobüs duraklan ihaleleri gibi
işler de bulunuyor.
Karayalçm'ı belediyedeki sorumlu-
luklanndan kaçmakla suçlayan ve SHP
Genel BaşkanîığYna seçılebılmek için
baa firmalarla parasal ilışkılere girdiği-
ni iddia eden Demir, "Tamamını beige-
iere dayandırdığımız, milyarbk ihale yol-
suzluklan var" dedi.
Timur Demir, iddialar arasında do-
ğalgaz dağıtım şebekesi 2. aşama ihale-
sinin ilk sırada yer aldığını belirterek
124 milyon dolarlık bu ihalede usülsüz-
lük yapıldığına ilişkin belgeler bulundu-
ğunu söyledi.
İhaleyi kazanan ancak aylardır işe
başlatılmayan Atila Doğan Firması'nın
Karayalcın'a yazdığı özel bir mektubu
ele geçirdiklerini ifade eden Demir,
savcılığa vereceği bu mektubun Kara-
yalçın'ın fırmalarla olan ilişkilerini orta-
ya çıkaracağını iddia etti.
Bülent Akarcalı da Ankara Ana-
kent Belediyesi'nin 3 milyar dolar dış
kredi borcu bulunduğuna dikkat çeke-
rek ihalelerde "akıl abnaz" paralar dön-
düğünü savundu. Akarcalı, araştırma-
lanyla ilgili olarak "İSKİ olayı, bu yol-
suzluklann yanında okyanustaki bir
damla gibi kalır" dedi.
RPdenKürtçepropagandaönerisi
Refah Partisi Grup Başkanvekili Şevket Kazan, Güneydoğu'da yerel seçimlere katılacak
adaylann anadillerinde propaganda yapmalanna izin verilmesi gerektiğini söyledi
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Refah
Partisi (RP) Grup Baş-
kanvekili Şevket Ka-
zan, Doğu ve Güney-
doğu'da yerel seçimlere
katılacak adaylann "Kürtçe propagan-
da" yapabilmelerine olanak sağlan-
masını önerdi.
Kazan, Avrupa ülkelerinin, Çekiç
Güç'ün görev süresinin uzaülması ve
Kıbns konulannda Türkiye'den ödün
koparmak için PKK'ya karşı tavır aldı-
ğını söyledi. RP Grup Başkanvekili,
Avrupa'nın tutumunu "Türkiye'ye ta-
viz için verilmiş avanta" olarak değerlen-
dirdi. Şevket Kazan, partisinin grup
toplanüsmda yapüğı konuşmada, A1-
manya ve Fransa'nın PKK'yı kendi iç
düzenlerini korumak için yasakladığını,
ancak Türk hükümetinin bunu kendi
başansı gibi gösterdiğini söyledi. Avru-
pa ülkelerinin uyuşturucu kaçakçıbğını
önlemek amacıyla PKK'yı yasakladığı-
nı beürten Kazan, "PKK'yı TOrkiye'yi
korumak için yasakladıklarmı söylüyor-
lar. Bu olaylar, önümüzdeki günlerde Çe-
kiç Güç'ün süresinin uzatılması, Kıbns'-
ta taviz elde edilmesi amacıyla kullamla-
cak birtakım araçlardır" diye konuştu.
Kazan, Avrupa ülkelerinin, PKK'mn
uyuşturucu kaçakçıbğından uğrayacağı
zararlan, çeşitli yollarla karşılayacakla-
nnı iddia etti.
Kürtçe propaganda önerisi
Konuşmasında, yerel seçimlerin erte-
lenmemesi gerektiğini de belirten Ka-
zan, "Secimin ertelenmesi, aynı zaman-
da PKK'ya boyun eğmek anlamına ge-
lir" dedi. Şevket Kazan, Güneydoğu'da
öncelikle sandık güvenliğinin sağlan-
masının çok önemb olduğunu, bu böl-
gede secim için propaganda çabşmalan-
nın önceden başlatılmasının gerektiğini
söyledi. Kazan, "Güneydoğu'da adaylar
gerekirse halka anadilleriyle s«slenmeli-
dirier" dedi.
Çekiç Güç'ün seçim döneminden ön-
ce geri gönderilmesi gerektiğini savunan
Kazan, seçimler için özel önlemler abn-
masını istedi.
Vergi yasa tasansına da değinen Ka-
zan, tasannın dar ve sabit gelirlileri eze-
cek şekilde düzenlendiğini savundu.
Oktoy:
CMUK
Türkiye'nin
saygınlığını
arttırdı
• Adalet Bakanı Seyfı
OktayCMUK'un
yürürlüğe girmesinin
birinci yılı nedeniyle
yaptığı açıklamada,
yasanın
demokratikleşmenin
simgesi haJine geldiğini
söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Adalet Bakanı Seyfi Ok-
tay, "Ceza Muhakemeleri Usu-
lü Kanıımı (CMITİ), Turkiye'-
nin saygınlığını arttırdı" dedi.
Oktay, demokratik ceza kovuş-
turması sisteminin, teröre karşı
Avrupa'nın takındığı net ta\Tin
temelînde önemli rol oy-
nadıgmı vurguladı.
Oktay, CMUK'un yürürlüğe
girmesinin birinci yıldönümü
nedeniyle yaptığı açıklamada,
işkence iddialannın ortadan
kalktığını kaydederek. "fnsan
haklan ihlallari nedeniyle Tür-
kiye'nin sorgulandığı dönemler,
artık gerilerde kaldı" dive ko-
nuştu. CMUK'un demokratik-
leşmenin simgesi hab'ne geldiği-
ni ve Türkiye'nin dışandakı
saygınbğına olumlu katkılan
bulunduğunu ifade eden Ok-
tay, "Türkiye, bugün koalisyon
hükümetiyle başlatüıp geliştiri-
len demokratikleşme hareketi ve
bunun odak noktasını oluşturan
CMLK'la elde edilen olumlu
katkı ve sonuçlann raeyvelerini
toplamaktadır" dedi.
Oktay, devlet karşısında güç-
süz durumda olan bireylerin
korunması ve güçlendirilmesi
gerektiğine dikkat çekerek
CML'K'un suçlulan korudu-
ğuna ib'şkin iddialann hiçbir
dayanağı olmadıgını belirtü.
t v
. a n s ı HA
yTİ
Kozakçıoğlu, bir
kokteylde lstanbul Büvükşehir Belediye
Başkanı Nurettin Sözen ile sohbet ederken Sözen'in elinden düşen bir kağıt par-
çasını Sözen'den önce davranarak yere eğilip aldı ve Sözen'e >erdi. Bunun üzerine
başkan Sözen, Vali Kozakçıoğlu'na teşekkür etti. (Fotoğraf: A A)
Demlrel:
Bırakıp
gitmedim,
buradayım
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Süky-
man Demirel, Çankaya Köş-
kü'nde tüm halkı temsıl ettigini
ve verdiği vaatlerin hepsinin ye-
rine getinleceğini söyledi. "De-
mirel bıraktı gitri değil. Ben bir
yere gitmedim buradayon" di-
yen Cumhurbaşkanı, halka tek
başına söz vermediğini, parti
teşkilatlan ile 180 mılletvekili
ve 761 belediyenin bu sorumlu-
luğu "müteselsilen" üstlendiğini
vurguladı.
Çankaya Köşkü'nde dün çe-
şitli heyetleri kabul eden Cum-
hurbaşkanı Demirel, Türkiye'-
nin bugün halkının hür iradesi-
ne dayanan bir Meclis'i, hükü-
meti. yargısı ve hür sokaklan
bulunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkaru Süleyman
Demirel, ülkenin karşı karşıya
bulunduğu sorunlann. "haİkm
eiindeki tılsımı, demokratik
cumhuriyet ve rejime aktarma-
^sıyla" çözümlenme aşamasına
girdiğini kaydetti.
Demirel, Cumhurbaşkanbgı
makamında tüm halkı temsil
ettigini ve verilen vaatlerin hep-
sinin yerine geleceğini bildire-
rek "Demirel bıraktı gitti değil.
Ben bir yere gitmedim. burada-
yım. tkindsi nihayet ben tek ba-
şına değilim ki. Bizim 2 bin 700
yerde teşkilatımız, 180 milkbe-
kilimiz ve 761 yerde belediye-
miz... Ben ne söz verdiysem ken-
di adıma vermedim" diye ko-
nuştu.
1991 yıhndaki seçimlerin
ardmdan kurulan koabsyon
hükümetinin ikinci yıbnı dol-
durduğunu anımsatan De-
mirel, seçimlere kadar bir süre
daha bulunduğunu, eksikükle-
rin tamamlanacağını söyleye-
rek, "Verdiğim sözJerin takipçi-
sivün" dedi.
Eski SHP liderinin imzaladığı memur sendikalanyla ilgili genelge, îzmir'e yeni gelebildi
Inönü
9
nün beş ay geciken genelgesi
ÜMtTOTAN
İZMİR- Erdal İnönû'nün
Başbakan Vekiü olduğu 15 Ha-
ziran 1993 tarihinde imzaladığı
memur sendikalanyla ilgili ge-
nelge, beş ay gecikmeyle 'niha-
yet' İzmir'e gelebildi. İzmir Mil-
b Eğitim Müdürü Turgut Akan
genelgenin. Milb Eğitim Ba-
kanlığj'ndan dağıtım yapıl-
madığını, kendilerinin Izmir
Emniyet Müdürlüğü'nden sağ-
ladıklannı beürtirken memur-
lar, gecikmeyi, 'bilinçü bir en-
gelleme' olarak yorumladılar.
Erdal İnönü, 15 haziranda
imzaladığı genelgede, yetkilileri
kamu sendikalanna yaklaşım-
lan konusunda uyanyor, nasıl
davranılması konusuna da
: GeCİkme bİIİIIÇİİ İnönü başbakan yardımcısıyken
imzaladığı genelgede, yetkilileri kamu sendikalanna yaklaşımlan
konusunda uyararak, nasıl davranılması gerektiğini açıklıyordu.
açıkbk getiriyordu. Genelgeyle
uygulamada birliği sağlamak
için gerekli istemler şöyle sıra-
lanıyordu:
"Kamu görevlilerinin sendika
kurma ve sendikal etkinlikte bu-
lunmalannı engelleyki davranış-
lann hukuka aykın olduğu,
yargı organlarnun kararianyla
hükme bağlanmıştır. Kamu gö-
revlilerinin sendika kurma, üye
ouna, etkinliklerde bulunma
ba^vurulanmn engellenmemesi,
genel kurul yapma. tanıtıcı ya-
ymlar çıkarma. toplantılar dü-
zenleme ve sanatsal etkinlikler-
de bulunmalarmm kısıtlanıp ya-
saklanmaması. anayasamızda
yer alan insan haklarına saygı ve
sosyal hukuk devleti ilkelerinin
hem de onayladığunız ulusla-
rarası sözleşmelerle, adli, idari
yargı organlanmızca >erilen ka-
nuiarın da bir gereğidir. Hükü-
nvetçe üzerinde önemle durduğu-
muz bu konuda, her kademedeki
yetkiünin kendilerinden bekle-
nen sorumluluk duygusu ile ge-
rekli tinzlik ve duyarlıiığı göster-
mesini rica ederim."
Ancak elimizdeki belgeler,
her kademedeki yetkiünin ko-
nuyla ilgili tiıizlik ve duyarblığı
göstermediğini kanıtbyor. Er-
dal Inönü'nün ISHaziran 1993
tarihinde imzaladığı genelge,
beş aya varan gecikmeyle 26
Ekim 1993 tarihinde İzmir Mil-
li Eğitim Müdürlüğü'ne ulaşa-
bildi. Gecikme bununla da
kalmıyor. İzmir Milli Eğitim
Müdürlüğü'nden, Buca Ilçe
Milli Eğitim Müdürlüğü'ne
ulaşması da 15 günü buluyor
genelgenin. Buca Ilce Milli Eği-
tim Müdürü Erol ÖYün imza-
sını taşıyan 10 Kasım 1993 tarih
ve 35/410,199 sayılı yazıda ay-
nen şöyle denıliyor:
"Başbakanlık Personel ve
Prensipler Genel Müdürlüğü'-
nün memur sendikaları hakkın-
daki 15.6.1993 tarih ve 15 sayılı
genelgesi ilgi yazı ekinde alma-
rak ekte gönderilmiştir. Gereği-
ni rica ediyorum."
Oysa birçok ilde yetkililer ge-
nelgeyi almadan 'gereğira' uy-
guluyordu. Genelgeyi 'göreme-
yen' birçok yetkıbnin kamu
sendikalanna yaptığı baskılar,
basında yer alıyordu.
Turgut Akan, geçen sürede
almamış olsalar da genelgenin
tüm hükümlerine uyduklannı
ve sendikalarla iyi bir dıyalog
gerçekleştirdıklerini belirterek,
genelgenin kendilerine dağıü-
lmadığını sövlüvor.
POUTIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Denize DüşetıL
Hiç düşündünüz mü ya da kendi kendinize hiç sordu-
nuz mu:
"Refah Partisi iktidara gelirse neler yapar?"
TBMM'nin Plan ve Bütçe Komisyonu'nda RP millerve-
killerinin verdikleri önerileri okuma olanağı bulsaydınız
"neler yapacaklarını" öğrenmiş olurdunuz...
RP Bitlis Mılletvekili Zeki Ergezen bakın neler öneri-
yor:
"Meclis camisinden ezanın hoparlörlerle tüm kampu-
sa duyurulması..."
Bitmedi dahası var:
"Milletvekilı lojmanlanna imam kadrosu verilmesi..."
Lojmanlarda oturan milletvekillerinin çocukları için
neler yapılmalı?
RP'li Zeki Ergezen bunu da düşünmüş...
Diyor ki:
"Meclis lojmanlarında bir de Kuran kursu açılsın..."
RP Milletvekili. TBMM Başkanı ve vekillerinin de
"frak"gibi "gavur icadı"giysi yerine, "milligeleneklere
uygun"birgiysi giymelerini öneriyor.
Acaba TBMM Başkanı ve vekilleri ne giymeli?
Bize kalırsa hepsi "çember sakal" bırakıp frak yerine
"enfar/"giyıp başına da "fa/f>ce"geçirmeli...
Anh ve şanlı RP Şanlıurfa Milletvekili Haiil ibrahim
Çeük ise "Benim bir vasiyetim var" deyıp ekliyor:
"Ben öldükten sonra cenazemi Mozart'ın Dokuzuncu
Senfonisi'yle kaldırmaym. Bu senfoninin sözleri 'Ey Isa
sana gelen bu kulunu kabul et, günahiarını affef şeklin-
dedir..."
RP'li Çelik, Meclis camisine bir minare dikilmesini de
istiyor. Ayrıca, lojmanlarda köpek beslenmemesini,
TBMM'de balo ve kokteyl verilmemesini de öneriyor.
Elbet RP'lilerin bu önerilerini okuyunca ister istemez
gülümsüyorsunuz. Ama ne yazık ki bir gerçek var orta-
da. O da RP'nin iktidara gelince neler yapacağının artık
açık seçik belli olması...
Eğer devlet Güneydoğu'daki PKK terörü için "aşiretli-
derlehni" televizyona çıkarıp onlardan yardım diliyorsa
RP de Meclis lojmanlarında "Kuran kursu" açılmasım
doğal olarak ister.
Bir "aşiretlideri"devletin valisine "Benihiçtelefonla
aramıyorsun, fikirlerimi dinlemiyorsun" derse RP Mil-
letvekili de Meclis'te ezanın hoparlörle verilmesi görü-
şünü savunur.
Yargısız infazların hala "demokrasi" adına geçerli ol-
duğu bir toplumda gazeteler ve televizyonlar suskun
kalıyorsayapılacak fazla bir şey yoktur. Yine memurlara
grevli ve toplusözleşmeli sendikal hak ve özgürlükler,
ILO sözleşmelerine karşın "rafa kaldınlmak" isteniyor-
sa "demokrasi"den sabah akşam söz edenlerin gerçek
yüzlerini göstermesi gerekmektedir.
Bugün laikcumhuriyetintemelinedinamityerleştiren-
ler, devletin üst düzeyinde görev yapıyor; üniversiteler
bu kara yobazlarla dolup taşıyor; bilim kurumları tekke
ve medreseye dönüştürülüyor.
Acaba bu tehlikeli tırmanışı DYP'nin hükümet ortağı
SHP ne denli görebiliyor?
RP "adil düzen " diyerek yoksul emekçi yığınlarını ya-
nına çekmek istiyor ve bunda da başarılı oluyor. Bunu
yaparken de belediyelerdeki işçileri sokağa atıp kendi
yandaşlarını işe alıyor.
lstanbul Bahçelievler Belediye Başkanı RP'li Muzaf-
fer Dogan'm yaptıklarına bir bakın ve Refah gerçeğini
oğrenin. Kocasinan'da bir çocuk yuvasında olup bitenle-
ri çok yakından izleyin.
RP'nin oyiarı yükseliyor!
Neden?
Sosyal demokratların oyları düşüyor!
Niçin?
Bu sorulara yanıt ararken de sakın duygusal olmayın.
Bugün basının köşelerine yerleşen, televizyonlarda yo-
rum yapanların çoğu "eski sosyalist" olup bugün "köşe-
yi dönen"\erö\r. Görevleri Kemalistlere, sosyalistlere
küfür etmektir.
Durum böyle olunca da "duygusalolan insanlarımız"
sol partilerden "soğuyup" "adil düzen" diye ortaya çı-
kan Refah'ın peşine düşüyorlar.
Ne derler?
"Denize düşen yılana sarılır..."
Genel baskanlıkycHtsf
DemokrasiPartisi
y ol avTiııııiKİa
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Demokrasi Partisi'nın
(DEP) kongresinde adaylar ara-
sında yaşanacak genel başkanhk
yanşı, partinin **radikal*' veya
"khie partisi görünümünde ve de-
mokratik ptatfomtcu" yörünge-
ye oturtulması açısından dönüm
noktası niteliğini taşıyor.
Genel Başkanı Yaşar Kaya'-
nın "böüicüluk*' savıyla hakİcın-
da açılan dava nedeniyle Anka-
ra Merkez Kapab Cezaevi'nde
bulunduğu DEP'te, ilk kez çok
adayb bir genel başkanlık yanşı-
nın yarattığı heyecan yaşanıyor.
Kaya'nın karan
Kongreye 12 gün kala, Genel
Başkan Yaşar Kaya'nın yeniden
aday olup olmayacağı netbk ka-
zanmadı. Kaya'nın, genel baş-
kanbğa yeniden aday olmak için
7 arabk tarihinde yapılacak du-
ruşmayı beklediği ve karan du-
ruşmanın sonucuna göre verece-
ği ifade edibyor. Kaya'run.
beraat etmesi koşuluyla yeniden
aday olabileceği ve bu durumda
bazı genel başkan adaylannın
kararlannı yeniden düşünmek
zorunda kalacağı kaydediliyor.
DEP milletvekilleri Hatip
Dicle ve Mahmut Kıbç genel baş-
kan adayhklannı acıkladıiar.
Daha önce yapılan DEP kong-
relerin aksıne, birden fazla baş-
kan adayının bulunması dikkat
çekerken. adaylar yine önceki
kongrelerin aksıne il başkanlan
ve delegelerin desteğini kazan-
mak için turlara çıktılar. Dicle'-
nin, Izmir'e; Kılıç'ın da Bursa'ya
giderek destek aradıgı öğrenildi.
Alınak beklemede
Genel başkan adaylan arasın-
da ismi geçen Bagımsız Milletve-
kib Mahmut Alınak. Cumhuri-
yet'in sorulannı yanıtlarken.
kongreye bir iki gün kalana ka-
dar zemın yoklamaya devam
edeceğini ve görüşmelerde bulu-
nacagını beürtti. DEP'in kitle
partisi görünümü kazanması ge-
rektiğini ifade eden Abnak, hal-
kı daha fazla kucaklar bir parti
düşündüğünü ve partinin "radi-
kal çıkışiar yerine, daha genjş
halk kitlelerinin düşünc«lerim
vansırır " niteliğe kav^ışturulma-
sı gerektiğini söyledi. Abnak, bu
düşüncelerini defalarca yıneledi-
ğini ve gerek il başkanlan top-
lantısındaki eğibmin. gereksc de
kendisine ulaştınlan görüşlerin
bu doğrultuda olduğunu bildir-
di.
Kongrede hangi görüşün
agırlık kazanacagının önemb ol-
duğunu belirten Abnak. genel
başkanın yönetime sadece adıy-
la değil, kadrosunu oluşturarak
talip olması gerektiğini söyledi.
Alınak, aday olması durumun-
da kendi kadrosunu kuracağmı
ve aradıgı koşullann oluşmama-
sı halinde "son tırmanan olaylar-
la ddukça ağırlaşan genel baş-
kanhk sonımluluğunu üstlenme-
yeceğini" ifade etti.
Çiller'e suçlama
DEP Genel Sekreteri tbrahun
Aksoy. Kuzey Irak'a yapılan
operasyonlarda PKK'blann de-
ğil, masum vatandaşlann öldü-
ğünü ileri sürdü. Aksoy, Başba-
kan Tansu Çiller'in Avrupa'ya
"kur yapfnak" için operasyon
yapılmasını istediğini savunarak
"Operasjon yaptlan yerlerin hiç-'
birinde PKK kampı voktur. Sal-
dm, masum insanlann bulundu-
ğu, yeni oluşmakta olan Kürt
yerieşûn yerferine yapılmışdr.
Saldında 6 kişi öbnüş ve onüirca
kişı yaralaımustır" dedi. Aksoy,
Çiller'in yaralanan ve ölen kışıle-
re tazminat ödemesı gerektiğini
söyledi.