27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ARALJK1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mumcu'ya Mülkiyelilep'den ödfil • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mülkiyeüler Birliği, bu yılki Rüştü Koray ödülü'nün, 24 Ocak 1993 tarihinde evinin önünde uğradığı bombaü saldın sonucu yaşamını yitiren gazetemiz yazan Uğur Mumcu'ya verilmesini kararlaştırdı. Adalet Bakanı Seyfi Oktay. Danıştay 5. Daire Başkanı Nuri Alan, Prof. Dr. Taner Timur, gazeteci-yazar Emin Çölaşan, Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıklı ve Mülkiyeliler Birüği Vakfı Genel Başkanı Salih Er'den oluşanjüri tarafından yapılan değerlendirmede, Rüştü Koray Ödülü'nün bu yıl Ûğur Mumcu'ya verilmesi "oybirliği" ile benimsendi. Jüri, ödüle aday gösterilen gazeteci Tuncay özkan'ın "Kıyamet Mahkemesi adlı yapıünı da övgüye değer buldu. DP'de kongre hazırlıgı • Haber.Merkezi -Demokrat Parti'nin (DP), Genel Merkezi'ndeki huzursuzluğu çözmek ve Büyük Değişim Partisi (BDP) ile birleşmek için olağanüstü kongre hazırhğı yaptığı belirtildi. DP Genel ıdâre Kurulu (GİK) üyesi Güven Raşit Büyük baykal yaptığı yazıb açıklamada, partinınkasımayı ortalannda Ankara'da toplanarak Genel Başkan Yardımcısı Nilüfer Gürsoy Bayar dışındaki başkanlık divanı üyelerini değiştirdiğini haürlatu ve "BDP Genel Başkanı Aydın Menderes'in DP'ye gelmesine lepki duyanlar tasfıye edılmiştir" dedi. Evrenlnbanş ödülûdavası • İZMİR (AA) - Danıştay, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e, 1990 yüında Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu tarafından verilen Atatürk Uluslararası Banş Ödülü'nün iptali istemiyle açılan davada temyiz başvurusunun reddinden sonra, "temyiz karannın, düzelülme yoluyla yeniden incelenmesi" istemini de reddetti. Danıştay 10. Hukuk Dairesi'nce verilen ret karannda. daha önce verilen temyiz isteminin reddedilmesine ilişkin karann yerinde olduğu ve davacı tarafından öne sürülen iddia ve itırazlan karşıladığı belirtildi. Hukukçular, Danıştay tarafından verilen bu ret karannın, "Kenan Evren'e verilen Atatürk Banş Ödülü'nün yargı yoluyla onaylanması" anlamını taşıdığını belirttiler. 11 avukat için kınama • ANKARA (AA) - Çağdaş Hukukçular Demeği (ÇHD),Diyarbakırve Istanbul'da 11 avukaün gözaltına alınmasını kınadı. ÇGD Başkanı Şenal Sanhan, bir grup avukaüa bugün adliye bınası önünde düzenlediği basın toplanüsında.Diyarbakır Barosu'na kayıtlı avukatlar Sebahattin Acar, Şinasi Tur, Hüsniye Ölmez, Meral Danış Bektaş, Mesut Bektaş, Baki Demirhan, Arif Altunkalem, Nevzat Kaya Vedat Erten, Tahir Elçi ile lstanbul Barosu avukatlanndan Niyazi Cem'in gözaltına alındığını söyledi. SHPçahşanlan manken ofchı • ANKARA (UBA) - SHP yönetimi, afişleri için gerekli mankenleri kendi kaynaklpnndan karşılamaya başladı. SHP'nin 5 aralıkta kutlayacağı Türk kadınına seçrne ve seçilme hakkı veriljşinin 59. yıldönümü afişinde manken olarak kendi çalışanlan kullanıldı. "Gelecek hepimizin" ve " Kadınlar politikaya" sloganlannın kullanıldığı afiş için SHP Genel Merkezi basın bürosunda görev yapan Zübeyde Balcı, SHP Halkla İiişkiler Sorumlusu Zeynep Ocak ve Sekreter Handan Özışık poz verdiler. Partililerafışi beğenirken genel merkeze gelen ziyaretçiler de parti elemanlannı hemen tanıdılar, SHPyönetiminin bu yeni uygulamayı diğer afişlerinde özellikle seçim kampanyasındada kullanmayı planladığı belirtildi. ANAP, yolsuzluk iddialannı ortaya çikarmak amaayla komite oluşturuyor Karayalçın'aözelkoıııisyoıı OSMANAYDOĞAN ANKARA - ANAP, Ankara Büyük- şehir Belediye Başkanhğı görevinde, pek çok yolsuzluk olayına kanşüğı id- diasıyla Başbakan Yarduncısı Mıırat Karayalçın'la ılgıli bir araştırma komis- yonu kurma karan aldı. Karayalçın'la ilgıli iddialan araştıran Bülent Akarcaiı, "ISKİ olayı bu yolsıız- luklann yanında, okyanustaki bir damla gibi kalır" derken Timur Demir. 124 milyon dolarlık doğalgaz dağıüm proje- si ihalesini alan Atila Doğan fırmasıyla Karayalçın arasuıdaki ilişkiyi ortaya çı- karacak gizli bir mektup ele geçirdikle- rini bildirdi. ANAP'da uzun süredir milletvekiueri Bülent Akarcalı ve Timur Demir tara- fından sürdürülen, SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Kara- yalçın'm, Ankara Anakent Belediye Başkanhğı dönemine ilişkin "yofeuz- luk" incelemelerinin genişletilmesi kara- 'İSKİ OkyanUSta damla'ANAP Ankara Büyükkent Belediye Başkanlığı döneminde, Murat Karayalçın hakkmda ileri sürülen yolsuzluk iddialannı incelemek üzere bir araştırma komisyonu kurarak harekete geçti. Bülent Akarcalı, iddialarla kıyaslandığında "İSKİ'nin okyanusta damla" olduğunu söyledi. n alındı. Milyarbk yolsuzluk iddialannı ortaya çıkarmayı ve belgeleriyle birlikte TBMM gündemine getirmeyi amaçla- yan ANAP yönetimince oluşturulan komisyonda, milletvekilleri Timur De- mir, Yücel Seckiner, Bülent Akarcalı, Faruk Saydam ve Imren Aykut'un gö- revlendirildiği öğrenildi. EGO ve ASKJ ihalelerinde, belediye- nin milyarlarca lira zarara uğratıldığmı saptadıklanru ve pek çoğunun yargı aşamasına geldiğini ifade eden komis- yon üyeleri. Ka.rayalçın'ın yanı sıra ara- İannda ASKİ eski Genel Müdürü ve Karayalçın'ın danışmanı Şûkrii Bartıt- çu ve EGO Genel Müdürü Cihan Altı- nöz'ün de bulunduğu, belediye ve bağlı kuruluşlannda yönetici konumunda olan yaklaşık 20 kişilik bir ekiple de ilgi- leniyor. Komisyona, ASKİ'de çahşan bazı bürokratlar tarafından da ihaleler- le ilgili raporlar ve belgeler veriliyör. 1989 yıhndan bu yana yapılan tüm ihaleleri incelemeye alan komisyonun, yolsuzluk yapıldığını iddia ettiği işler arasında, doğalgaz, metro. Ankaray ve Macunköy kollektörü gıbi büyük proje- lerin yanı sıra otobüslere manyetik kart sistemi ve otobüs duraklan ihaleleri gibi işler de bulunuyor. Karayalçm'ı belediyedeki sorumlu- luklanndan kaçmakla suçlayan ve SHP Genel BaşkanîığYna seçılebılmek için baa firmalarla parasal ilışkılere girdiği- ni iddia eden Demir, "Tamamını beige- iere dayandırdığımız, milyarbk ihale yol- suzluklan var" dedi. Timur Demir, iddialar arasında do- ğalgaz dağıtım şebekesi 2. aşama ihale- sinin ilk sırada yer aldığını belirterek 124 milyon dolarlık bu ihalede usülsüz- lük yapıldığına ilişkin belgeler bulundu- ğunu söyledi. İhaleyi kazanan ancak aylardır işe başlatılmayan Atila Doğan Firması'nın Karayalcın'a yazdığı özel bir mektubu ele geçirdiklerini ifade eden Demir, savcılığa vereceği bu mektubun Kara- yalçın'ın fırmalarla olan ilişkilerini orta- ya çıkaracağını iddia etti. Bülent Akarcalı da Ankara Ana- kent Belediyesi'nin 3 milyar dolar dış kredi borcu bulunduğuna dikkat çeke- rek ihalelerde "akıl abnaz" paralar dön- düğünü savundu. Akarcalı, araştırma- lanyla ilgili olarak "İSKİ olayı, bu yol- suzluklann yanında okyanustaki bir damla gibi kalır" dedi. RPdenKürtçepropagandaönerisi Refah Partisi Grup Başkanvekili Şevket Kazan, Güneydoğu'da yerel seçimlere katılacak adaylann anadillerinde propaganda yapmalanna izin verilmesi gerektiğini söyledi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Refah Partisi (RP) Grup Baş- kanvekili Şevket Ka- zan, Doğu ve Güney- doğu'da yerel seçimlere katılacak adaylann "Kürtçe propagan- da" yapabilmelerine olanak sağlan- masını önerdi. Kazan, Avrupa ülkelerinin, Çekiç Güç'ün görev süresinin uzaülması ve Kıbns konulannda Türkiye'den ödün koparmak için PKK'ya karşı tavır aldı- ğını söyledi. RP Grup Başkanvekili, Avrupa'nın tutumunu "Türkiye'ye ta- viz için verilmiş avanta" olarak değerlen- dirdi. Şevket Kazan, partisinin grup toplanüsmda yapüğı konuşmada, A1- manya ve Fransa'nın PKK'yı kendi iç düzenlerini korumak için yasakladığını, ancak Türk hükümetinin bunu kendi başansı gibi gösterdiğini söyledi. Avru- pa ülkelerinin uyuşturucu kaçakçıbğını önlemek amacıyla PKK'yı yasakladığı- nı beürten Kazan, "PKK'yı TOrkiye'yi korumak için yasakladıklarmı söylüyor- lar. Bu olaylar, önümüzdeki günlerde Çe- kiç Güç'ün süresinin uzatılması, Kıbns'- ta taviz elde edilmesi amacıyla kullamla- cak birtakım araçlardır" diye konuştu. Kazan, Avrupa ülkelerinin, PKK'mn uyuşturucu kaçakçıbğından uğrayacağı zararlan, çeşitli yollarla karşılayacakla- nnı iddia etti. Kürtçe propaganda önerisi Konuşmasında, yerel seçimlerin erte- lenmemesi gerektiğini de belirten Ka- zan, "Secimin ertelenmesi, aynı zaman- da PKK'ya boyun eğmek anlamına ge- lir" dedi. Şevket Kazan, Güneydoğu'da öncelikle sandık güvenliğinin sağlan- masının çok önemb olduğunu, bu böl- gede secim için propaganda çabşmalan- nın önceden başlatılmasının gerektiğini söyledi. Kazan, "Güneydoğu'da adaylar gerekirse halka anadilleriyle s«slenmeli- dirier" dedi. Çekiç Güç'ün seçim döneminden ön- ce geri gönderilmesi gerektiğini savunan Kazan, seçimler için özel önlemler abn- masını istedi. Vergi yasa tasansına da değinen Ka- zan, tasannın dar ve sabit gelirlileri eze- cek şekilde düzenlendiğini savundu. Oktoy: CMUK Türkiye'nin saygınlığını arttırdı • Adalet Bakanı Seyfı OktayCMUK'un yürürlüğe girmesinin birinci yılı nedeniyle yaptığı açıklamada, yasanın demokratikleşmenin simgesi haJine geldiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanı Seyfi Ok- tay, "Ceza Muhakemeleri Usu- lü Kanıımı (CMITİ), Turkiye'- nin saygınlığını arttırdı" dedi. Oktay, demokratik ceza kovuş- turması sisteminin, teröre karşı Avrupa'nın takındığı net ta\Tin temelînde önemli rol oy- nadıgmı vurguladı. Oktay, CMUK'un yürürlüğe girmesinin birinci yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, işkence iddialannın ortadan kalktığını kaydederek. "fnsan haklan ihlallari nedeniyle Tür- kiye'nin sorgulandığı dönemler, artık gerilerde kaldı" dive ko- nuştu. CMUK'un demokratik- leşmenin simgesi hab'ne geldiği- ni ve Türkiye'nin dışandakı saygınbğına olumlu katkılan bulunduğunu ifade eden Ok- tay, "Türkiye, bugün koalisyon hükümetiyle başlatüıp geliştiri- len demokratikleşme hareketi ve bunun odak noktasını oluşturan CMLK'la elde edilen olumlu katkı ve sonuçlann raeyvelerini toplamaktadır" dedi. Oktay, devlet karşısında güç- süz durumda olan bireylerin korunması ve güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekerek CML'K'un suçlulan korudu- ğuna ib'şkin iddialann hiçbir dayanağı olmadıgını belirtü. t v . a n s ı HA yTİ Kozakçıoğlu, bir kokteylde lstanbul Büvükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ile sohbet ederken Sözen'in elinden düşen bir kağıt par- çasını Sözen'den önce davranarak yere eğilip aldı ve Sözen'e >erdi. Bunun üzerine başkan Sözen, Vali Kozakçıoğlu'na teşekkür etti. (Fotoğraf: A A) Demlrel: Bırakıp gitmedim, buradayım ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Süky- man Demirel, Çankaya Köş- kü'nde tüm halkı temsıl ettigini ve verdiği vaatlerin hepsinin ye- rine getinleceğini söyledi. "De- mirel bıraktı gitri değil. Ben bir yere gitmedim buradayon" di- yen Cumhurbaşkanı, halka tek başına söz vermediğini, parti teşkilatlan ile 180 mılletvekili ve 761 belediyenin bu sorumlu- luğu "müteselsilen" üstlendiğini vurguladı. Çankaya Köşkü'nde dün çe- şitli heyetleri kabul eden Cum- hurbaşkanı Demirel, Türkiye'- nin bugün halkının hür iradesi- ne dayanan bir Meclis'i, hükü- meti. yargısı ve hür sokaklan bulunduğunu söyledi. Cumhurbaşkaru Süleyman Demirel, ülkenin karşı karşıya bulunduğu sorunlann. "haİkm eiindeki tılsımı, demokratik cumhuriyet ve rejime aktarma- ^sıyla" çözümlenme aşamasına girdiğini kaydetti. Demirel, Cumhurbaşkanbgı makamında tüm halkı temsil ettigini ve verilen vaatlerin hep- sinin yerine geleceğini bildire- rek "Demirel bıraktı gitti değil. Ben bir yere gitmedim. burada- yım. tkindsi nihayet ben tek ba- şına değilim ki. Bizim 2 bin 700 yerde teşkilatımız, 180 milkbe- kilimiz ve 761 yerde belediye- miz... Ben ne söz verdiysem ken- di adıma vermedim" diye ko- nuştu. 1991 yıhndaki seçimlerin ardmdan kurulan koabsyon hükümetinin ikinci yıbnı dol- durduğunu anımsatan De- mirel, seçimlere kadar bir süre daha bulunduğunu, eksikükle- rin tamamlanacağını söyleye- rek, "Verdiğim sözJerin takipçi- sivün" dedi. Eski SHP liderinin imzaladığı memur sendikalanyla ilgili genelge, îzmir'e yeni gelebildi Inönü 9 nün beş ay geciken genelgesi ÜMtTOTAN İZMİR- Erdal İnönû'nün Başbakan Vekiü olduğu 15 Ha- ziran 1993 tarihinde imzaladığı memur sendikalanyla ilgili ge- nelge, beş ay gecikmeyle 'niha- yet' İzmir'e gelebildi. İzmir Mil- b Eğitim Müdürü Turgut Akan genelgenin. Milb Eğitim Ba- kanlığj'ndan dağıtım yapıl- madığını, kendilerinin Izmir Emniyet Müdürlüğü'nden sağ- ladıklannı beürtirken memur- lar, gecikmeyi, 'bilinçü bir en- gelleme' olarak yorumladılar. Erdal İnönü, 15 haziranda imzaladığı genelgede, yetkilileri kamu sendikalanna yaklaşım- lan konusunda uyanyor, nasıl davranılması konusuna da : GeCİkme bİIİIIÇİİ İnönü başbakan yardımcısıyken imzaladığı genelgede, yetkilileri kamu sendikalanna yaklaşımlan konusunda uyararak, nasıl davranılması gerektiğini açıklıyordu. açıkbk getiriyordu. Genelgeyle uygulamada birliği sağlamak için gerekli istemler şöyle sıra- lanıyordu: "Kamu görevlilerinin sendika kurma ve sendikal etkinlikte bu- lunmalannı engelleyki davranış- lann hukuka aykın olduğu, yargı organlarnun kararianyla hükme bağlanmıştır. Kamu gö- revlilerinin sendika kurma, üye ouna, etkinliklerde bulunma ba^vurulanmn engellenmemesi, genel kurul yapma. tanıtıcı ya- ymlar çıkarma. toplantılar dü- zenleme ve sanatsal etkinlikler- de bulunmalarmm kısıtlanıp ya- saklanmaması. anayasamızda yer alan insan haklarına saygı ve sosyal hukuk devleti ilkelerinin hem de onayladığunız ulusla- rarası sözleşmelerle, adli, idari yargı organlanmızca >erilen ka- nuiarın da bir gereğidir. Hükü- nvetçe üzerinde önemle durduğu- muz bu konuda, her kademedeki yetkiünin kendilerinden bekle- nen sorumluluk duygusu ile ge- rekli tinzlik ve duyarlıiığı göster- mesini rica ederim." Ancak elimizdeki belgeler, her kademedeki yetkiünin ko- nuyla ilgili tiıizlik ve duyarblığı göstermediğini kanıtbyor. Er- dal Inönü'nün ISHaziran 1993 tarihinde imzaladığı genelge, beş aya varan gecikmeyle 26 Ekim 1993 tarihinde İzmir Mil- li Eğitim Müdürlüğü'ne ulaşa- bildi. Gecikme bununla da kalmıyor. İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü'nden, Buca Ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ulaşması da 15 günü buluyor genelgenin. Buca Ilce Milli Eği- tim Müdürü Erol ÖYün imza- sını taşıyan 10 Kasım 1993 tarih ve 35/410,199 sayılı yazıda ay- nen şöyle denıliyor: "Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü'- nün memur sendikaları hakkın- daki 15.6.1993 tarih ve 15 sayılı genelgesi ilgi yazı ekinde alma- rak ekte gönderilmiştir. Gereği- ni rica ediyorum." Oysa birçok ilde yetkililer ge- nelgeyi almadan 'gereğira' uy- guluyordu. Genelgeyi 'göreme- yen' birçok yetkıbnin kamu sendikalanna yaptığı baskılar, basında yer alıyordu. Turgut Akan, geçen sürede almamış olsalar da genelgenin tüm hükümlerine uyduklannı ve sendikalarla iyi bir dıyalog gerçekleştirdıklerini belirterek, genelgenin kendilerine dağıü- lmadığını sövlüvor. POUTIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Denize DüşetıL Hiç düşündünüz mü ya da kendi kendinize hiç sordu- nuz mu: "Refah Partisi iktidara gelirse neler yapar?" TBMM'nin Plan ve Bütçe Komisyonu'nda RP millerve- killerinin verdikleri önerileri okuma olanağı bulsaydınız "neler yapacaklarını" öğrenmiş olurdunuz... RP Bitlis Mılletvekili Zeki Ergezen bakın neler öneri- yor: "Meclis camisinden ezanın hoparlörlerle tüm kampu- sa duyurulması..." Bitmedi dahası var: "Milletvekilı lojmanlanna imam kadrosu verilmesi..." Lojmanlarda oturan milletvekillerinin çocukları için neler yapılmalı? RP'li Zeki Ergezen bunu da düşünmüş... Diyor ki: "Meclis lojmanlarında bir de Kuran kursu açılsın..." RP Milletvekili. TBMM Başkanı ve vekillerinin de "frak"gibi "gavur icadı"giysi yerine, "milligeleneklere uygun"birgiysi giymelerini öneriyor. Acaba TBMM Başkanı ve vekilleri ne giymeli? Bize kalırsa hepsi "çember sakal" bırakıp frak yerine "enfar/"giyıp başına da "fa/f>ce"geçirmeli... Anh ve şanlı RP Şanlıurfa Milletvekili Haiil ibrahim Çeük ise "Benim bir vasiyetim var" deyıp ekliyor: "Ben öldükten sonra cenazemi Mozart'ın Dokuzuncu Senfonisi'yle kaldırmaym. Bu senfoninin sözleri 'Ey Isa sana gelen bu kulunu kabul et, günahiarını affef şeklin- dedir..." RP'li Çelik, Meclis camisine bir minare dikilmesini de istiyor. Ayrıca, lojmanlarda köpek beslenmemesini, TBMM'de balo ve kokteyl verilmemesini de öneriyor. Elbet RP'lilerin bu önerilerini okuyunca ister istemez gülümsüyorsunuz. Ama ne yazık ki bir gerçek var orta- da. O da RP'nin iktidara gelince neler yapacağının artık açık seçik belli olması... Eğer devlet Güneydoğu'daki PKK terörü için "aşiretli- derlehni" televizyona çıkarıp onlardan yardım diliyorsa RP de Meclis lojmanlarında "Kuran kursu" açılmasım doğal olarak ister. Bir "aşiretlideri"devletin valisine "Benihiçtelefonla aramıyorsun, fikirlerimi dinlemiyorsun" derse RP Mil- letvekili de Meclis'te ezanın hoparlörle verilmesi görü- şünü savunur. Yargısız infazların hala "demokrasi" adına geçerli ol- duğu bir toplumda gazeteler ve televizyonlar suskun kalıyorsayapılacak fazla bir şey yoktur. Yine memurlara grevli ve toplusözleşmeli sendikal hak ve özgürlükler, ILO sözleşmelerine karşın "rafa kaldınlmak" isteniyor- sa "demokrasi"den sabah akşam söz edenlerin gerçek yüzlerini göstermesi gerekmektedir. Bugün laikcumhuriyetintemelinedinamityerleştiren- ler, devletin üst düzeyinde görev yapıyor; üniversiteler bu kara yobazlarla dolup taşıyor; bilim kurumları tekke ve medreseye dönüştürülüyor. Acaba bu tehlikeli tırmanışı DYP'nin hükümet ortağı SHP ne denli görebiliyor? RP "adil düzen " diyerek yoksul emekçi yığınlarını ya- nına çekmek istiyor ve bunda da başarılı oluyor. Bunu yaparken de belediyelerdeki işçileri sokağa atıp kendi yandaşlarını işe alıyor. lstanbul Bahçelievler Belediye Başkanı RP'li Muzaf- fer Dogan'm yaptıklarına bir bakın ve Refah gerçeğini oğrenin. Kocasinan'da bir çocuk yuvasında olup bitenle- ri çok yakından izleyin. RP'nin oyiarı yükseliyor! Neden? Sosyal demokratların oyları düşüyor! Niçin? Bu sorulara yanıt ararken de sakın duygusal olmayın. Bugün basının köşelerine yerleşen, televizyonlarda yo- rum yapanların çoğu "eski sosyalist" olup bugün "köşe- yi dönen"\erö\r. Görevleri Kemalistlere, sosyalistlere küfür etmektir. Durum böyle olunca da "duygusalolan insanlarımız" sol partilerden "soğuyup" "adil düzen" diye ortaya çı- kan Refah'ın peşine düşüyorlar. Ne derler? "Denize düşen yılana sarılır..." Genel baskanlıkycHtsf DemokrasiPartisi y ol avTiııııiKİa ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Demokrasi Partisi'nın (DEP) kongresinde adaylar ara- sında yaşanacak genel başkanhk yanşı, partinin **radikal*' veya "khie partisi görünümünde ve de- mokratik ptatfomtcu" yörünge- ye oturtulması açısından dönüm noktası niteliğini taşıyor. Genel Başkanı Yaşar Kaya'- nın "böüicüluk*' savıyla hakİcın- da açılan dava nedeniyle Anka- ra Merkez Kapab Cezaevi'nde bulunduğu DEP'te, ilk kez çok adayb bir genel başkanlık yanşı- nın yarattığı heyecan yaşanıyor. Kaya'nın karan Kongreye 12 gün kala, Genel Başkan Yaşar Kaya'nın yeniden aday olup olmayacağı netbk ka- zanmadı. Kaya'nın, genel baş- kanbğa yeniden aday olmak için 7 arabk tarihinde yapılacak du- ruşmayı beklediği ve karan du- ruşmanın sonucuna göre verece- ği ifade edibyor. Kaya'run. beraat etmesi koşuluyla yeniden aday olabileceği ve bu durumda bazı genel başkan adaylannın kararlannı yeniden düşünmek zorunda kalacağı kaydediliyor. DEP milletvekilleri Hatip Dicle ve Mahmut Kıbç genel baş- kan adayhklannı acıkladıiar. Daha önce yapılan DEP kong- relerin aksıne, birden fazla baş- kan adayının bulunması dikkat çekerken. adaylar yine önceki kongrelerin aksıne il başkanlan ve delegelerin desteğini kazan- mak için turlara çıktılar. Dicle'- nin, Izmir'e; Kılıç'ın da Bursa'ya giderek destek aradıgı öğrenildi. Alınak beklemede Genel başkan adaylan arasın- da ismi geçen Bagımsız Milletve- kib Mahmut Alınak. Cumhuri- yet'in sorulannı yanıtlarken. kongreye bir iki gün kalana ka- dar zemın yoklamaya devam edeceğini ve görüşmelerde bulu- nacagını beürtti. DEP'in kitle partisi görünümü kazanması ge- rektiğini ifade eden Abnak, hal- kı daha fazla kucaklar bir parti düşündüğünü ve partinin "radi- kal çıkışiar yerine, daha genjş halk kitlelerinin düşünc«lerim vansırır " niteliğe kav^ışturulma- sı gerektiğini söyledi. Abnak, bu düşüncelerini defalarca yıneledi- ğini ve gerek il başkanlan top- lantısındaki eğibmin. gereksc de kendisine ulaştınlan görüşlerin bu doğrultuda olduğunu bildir- di. Kongrede hangi görüşün agırlık kazanacagının önemb ol- duğunu belirten Abnak. genel başkanın yönetime sadece adıy- la değil, kadrosunu oluşturarak talip olması gerektiğini söyledi. Alınak, aday olması durumun- da kendi kadrosunu kuracağmı ve aradıgı koşullann oluşmama- sı halinde "son tırmanan olaylar- la ddukça ağırlaşan genel baş- kanhk sonımluluğunu üstlenme- yeceğini" ifade etti. Çiller'e suçlama DEP Genel Sekreteri tbrahun Aksoy. Kuzey Irak'a yapılan operasyonlarda PKK'blann de- ğil, masum vatandaşlann öldü- ğünü ileri sürdü. Aksoy, Başba- kan Tansu Çiller'in Avrupa'ya "kur yapfnak" için operasyon yapılmasını istediğini savunarak "Operasjon yaptlan yerlerin hiç-' birinde PKK kampı voktur. Sal- dm, masum insanlann bulundu- ğu, yeni oluşmakta olan Kürt yerieşûn yerferine yapılmışdr. Saldında 6 kişi öbnüş ve onüirca kişı yaralaımustır" dedi. Aksoy, Çiller'in yaralanan ve ölen kışıle- re tazminat ödemesı gerektiğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle