Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ARALJK1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
AMnılutşirket
kupdu
•ANKARA(AA)-Eski
Başbakan Yıldınm Akbulut,
devlet eski Bakanı Kemal
Akkaya ile birlikte, "'Okata
Ticaret ve Sanayi Limited
Şirkeli"ni kurdu. Merkezi
Ankara'da olan şirket,
otomobil akm-satımı, araç
bakımı, sigorta acenteliği,
her türlü hava, kara ve deniz
araçlanmn imali ve ticareti ile
uğraşacak. Şirket, aynca
turizm, inşaat, danışmanlık,
yakıt-akaryakıt ve ev eşyası
imali gibi konularda da
faaliyet gösterecek. Toplam
sermayesi 1 milyarliraolan
şirkette Yıldınm Akbulut'un
700 milyon lira, Kemal
Akkaya'nın da 300 milyon
lira payı bulunuyor.
ENKA Moskova ve
Minsk'te
•Ekonomi Servisi - ENKA,
Moskova'nın Podreskowo
Bölgesi'nde Alman Preussag
Aenlagenbau GmbH ve
İtalyan Nassetti Ettore
S.p.A. firmalanyla birlikte
konsorsiyum olarak 16000
m
r
lik bir fayans fabrikaa
inşa edecek. Proje tutan
87.000.000 DM olan iş 23
ayda tamamlanacak.
ENKA, Beyaz Rusya'da
Minsk yakınlannda Tschist
bölgesinde Alman Klöckner
Industrie - Anlagen GmbH
ve PreussagAnlagenbau
GmbH fırmalanyla birlikte
konsorsiyum olarak toplam
35000 m
2
''lik bir fabrika
gnıbu içinde mevcut
gasbeton fabrikasırun
rehabilitasyonu ile kuru harç
fabrikası, beton-kiremit
fabrikası, kireç fabrikası ile
bunlara ilaveten demir
gıderme tesisi, ısı merkezi ve
tasfiye tesisi gibi altyapı
inşaatlannı yapacak. Alman
kredisi ile yapılacak bu proje
tutan 200.000.000 DM olup
iş 25 ayda tamamlanacak.
Laspetkim-İş'ten
SSK savunması
• Ekonomi Servisi - SSK'run
Çayeli Çocuk ve Kadın
Doğum Hastanesi'ni satması
sendikalan karşı karşıya
getirdi. Laspetkim-lş
Sendikası yöneticileri
hastane satışını "'talan"
olarak niteleyen Tek Gsda-İş
Sendikası'na "Önce SSK'ya
sahip çıksınlar, sonra
eleştirsinler" diye
değerlendirdi.
Çayeli Hastanesi'nin, yüksek
faizli devlet bonosu karşılığı
Sağhk BakanlığYna
devredileceğmi, buradan elde
edilecek nema geliriyle
sanayinin yoğun olduğu
illerde kurulu tessislerin
modernize edileceğini
belirten Laspetkim-İş
Sendikası yöneticileri,
"Önemli olan Rize'de bir
SSK kurumuna sahip
çıkmak değil, SSK'run
tümüne sahip çıkmakür"
dediler.
Fiskobirlik
zorda
• GtRESUN (AA) - Fındık
Tanm Saüş Kooperatifleri
Biriiği(FİSKOBIRLİK)
yaklaşık iki aydır fındık alımı
yapamıyor. Bu kampanya
dönemıni 20 ağustosta açan
FİSKOBİRLIK,40gün
içinde üreticilerden 2 bin 214
ton kabukluiindık alarak
karşüığında 31 milyar 321
milyon lira ödedi. 1 ekim
tarihinden bu yana yaklaşık
iki aydır ahm yapamayan
FİSKOBİRLIK, geçen
sezon 40 günlük süre içinde
bölgedekı üreticilerden 140
bin ton dolayında kabuklu
fındık alımı gerçekleştirmişti.
TTK'ya yatnm
• ZONGULDAK(AA)-
Kömür havzasında iş
kazalannı azaltmak ve
kömür üretimini artürmak
amacıyla 1994 yıh içinde
toplam 350 milyar lira
yatınm yapılacağı bildirildi.
1'lK Genel Müdürlüğu
yetkililennden alınan bilgiye
göre işgiıvenliği işçi sağbğını
korumak ve iş kazalannı en
aza indinnek amacıyla 10
milyon dolar tutannda alev
sızdırmazmakine teçhizatı
alımı, üretimi arttırmak
amacıylada galeri acma,
kuyu açma, dik damar "
l
rnekanizasyonu içinde 170
rnilyar liralık harcama
yapılacak.
AT Büyükelçisi Lake, Türk tarafının tekstil görüşmelerini terk etmesini eleştirdi
'Ihracatıııız bizi korkutuyor!
9
Ekonomi Servisi - Avrupa Topluluğu
Türkiye Büyükelçisi Mkhael Lake, Türk
heyetinin. "Avnıpa'nm iki kategoride
damping soruşturmasuıa hazırlandığı" ge-
rekçesiyle tekstil kotalan görüşmesinı terk
etmesini eleştirerek "Gümriik biriiğiııiıı
gerçekkştirUmesi, Tûrkiye'ye damping li-
sana vemte bakkını bize tammıyor" dedi.
Lake, Türkiye'nin hazır giyim ve kon-
feksiyon ihracaunı 10 milyar dolara çı-
kartma hedefinin, Avrupa için "korkutu-
cu" olduğunu söyleyerek, "Bu, Avrupa'da
bazı sektörlerdeki istibdamı etkileyecek.
Hükümetter bunun üzerinde hassasiyetJe
durmaktadırn
şeklınde konuştu.
İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhra-
catçı Birliklerinin (İTKİB) düzenlediği
Birinci Türkiye Hazır Giyim ve Konfeksi-
yon Kongresi dün Sheraton Oteli'nde
başladı.
Kongrenin açılışında konuşan SHP li-
deri ve Başbakan Yardımcısı Murat Kara-
yalçın, sanayicilenn "gümrfik birliğine gj-
derken bazı sektörlerin koruranası adma.
konfeksiyon sektörûnün feda edilmemesi"
talebini yanıtlayarak "ATye sirin sorun-
lannızı çözerek gireceğiz" dedi. Karayal-
çın'ın "Hiçbir bicimde başka sonmlan
tarbşırken. başka sonıniann çözümünün
yaratacağı sıkıntılan sizin sektörünüzfin
öoÜDe getirnıeyeceğiz" şeklindeki sözleri
sanayicılerden büyük alkış aldı.
'Birikimi kamulaştınmalıyız'
Konfeksiyon sektörûnün tüm sorunla-
ra karşın elde ettiği başannın bilgi ve de-
neyim birikiminden kaynaklandığına de-
ğinen Karayalçın "Bu birikimi Türkiye'-
nin geleceği için, deyim yerindeyse, kamu-
laşhrmak istiyonım. Bu birikim. tasamn
gücünüz başka sektörlere de yaydmaudır"
diye konuştu.
tTKİB Başkanı Okan Oğuz da konuş-
masında, Türkiye'nin toplam ihracatının
yüzde 30'unu gerçekleştiren ve 1 milyon
kişiye istihdam sağlayan konfeksiyon sek-
törûnün önünün açılarak potansiyelini
kullanma firsatı verilmesini istedi.
Başbakanlık Başdanışmanı ve AT Ko-
ordinatörü AK Tigrel de ATnin Türkiye'-
ye karşı yükümlülüklerini ihmal ettiğini
vurgulayarak "Avnıpa'nm ATnin Türki-
ye'nin tekstil ve konfeksiyon ürünlerine
kota uygulaması, anti-damping ırygula-
ması, işçilerin serbest dolaşımına karşı
çıkması ve mali katkıda bulunmaktan kaçı-
nmasınm ortaklık anlasmasının ihlali an-
lamına getdiğini" söyledı.
Tigrel, ATnin Tûrkiye'ye üçüncü ülke-
lere karşı kullanılan damping tüzüğünü
uygulamasımn da haksızlık olduğunu
vurguladı.
Gümrük birliği kapsamında, gümrük-
lerdeki son sıfırlamanın 1 ocak 1995 başı-
nda tamamlanacağını belirten Tigrel,
Toplu Konut Fonu'nun kaldınlmasının
ise getireceği mali yük nedeniyle 1995 so-
nuna kalabileceğini söyledi.
'AT kayıplan gidersin'
Türkiye'nin AT nezdindeki Büyükelçisi
Cem Duna da Toplu Konut Fonu'nun
kaldınlmasının 1.2-1.4 milyar dolar gelir
kaybına yol açacağını, bu rakamın güm-
rük birüğinin getireceği diğer kayıplarla
birlikte 3-4 milyar dolan bulacağına dik-
kat çekerek ATden bu kayıplann gideril-
mesini beklediklehni belirtti.
Deutsch Türkische Bank Genel MüdüriiTozanTürkiye'nin 'itibanndan' emin
'Tahvillerimizkapışıkyor'tLKİN AYDCS
Almanya'da kurulu Deutsch
Türkische Bank'ın genel müdü-
rü Salahattin Tozan uluslarara-
sı rating kuruluşu Moody's'in
Türkiye hakkında "menfı" gö-
rüş bildirmesinin Türkiye'nin
kredibilitesini düşürmeyeceğıru
öne sürdü. Tozan. "Dünya ine-
ğin boynuzlan üzerinde dönmü-
yor. İneğin boynuzlan da Türki-
ye'nin üzerinde dunnuyor" dedi.
Hazine'nin ekim ayında Al-
manya'ya 1 milyar marklık tah-
vil satıp borçlanması çahşmala-
nna da katılan Salahattin To-
zan, son zamanlarda artış gös-
teren Türkiye'nin dış borçlan
ve tartışmalar yaratan Moody'-
s'in uyanlan ile ilgili görüşlerini
anlatü.
Tozan, "Stand and Poor's
şöyle yaptı. Moody's böyle yap-
tı. Şirndi bütün buıilar konuşulu-
yor, ama Türkiye para alabilecek güçte.
Türkiye'nin borçlanmasında sıkışıklık ola-
cağını sanmıyorum. Türkiye'de herkes kah-
raman. Herkes bir şeyler biliyor ve söylü-
yor. Felaket haberciliği herkesin hoşuna gi-
diyor. Moody's hiç bir şev açıklamadı.
Menfi bir şey açıklasada çok etkileyeceğini
sanmıyorum" dedi.
Selahattin Tozan bunun nedenlerini de
şöyle anlattı: "Türkiye iyi yolda ve son de-
rece düzgün gjdiyor. Bütün dünyaya
baktığımızda Türkiye pariıyor. Şu anda Al-
manya, İngiltere ve Japonya'da büyiime
hızı son derece düşük. Bu ülkeierin elinde
para birikimi var. Bu parayı birilerine verip
para ka/anmaları lazun. Türkiye'nin kredi-
biütesi otomarikman yükseliyor. Çünkü
para Ortadoğu ülkelerine giremiyor. Rus-
ya'da ne olacağı beili değil. Türkiye ise, geli-
şen bir ülke ve ahlaki açıdan. bugüne kadar
borçlannı öderoede biç problem çıkar-
mamış. Ay rıca Tûrkiye'ye baktığımızja de-
>amlı hareket >ar ve büyüyor. Dünya kredi
sıralamasında Türkiye 35 ile 45 arasında gi-
dip geliyor. Şu andaki sıralaması ise 40. Bu
oldukça iyi bir yer. Türkiye dtşarıda tahvil
sarmaya karar verdiğinde bu bankalara du-
yunıluyor. Türk tahvüleri 4&dakika ile bir
saat arasında kapşıhyor." "
ALMAN\A-FRA.\SA
GATT'ta ortakcephe
Ekonomi Servisi -15 arahkta
yapılacak GATT Uruguay Ra-
undu öncesinde, Fransa ile Al-
manya göriişmelerde ortak
cephe oluşturmak konusunda
anlaştılar.
Önceki gün Bonn'da yapılan
11 saatlik görüşme sonrası Al-
manya Başbakanı Helmut
Kohl, Bonn'un Fransa'nm
GATT görüşmelerindeki ko-
numunu ABD'ye karşı savuna-
cağmı açıkladı. Kohl, pazartesi
günü ABD Başkanı Bill Clin-
ton'a "Fransa'nın tarım üriinle-
rinde bir denge sağlanması ko-
nusunda haklı isteklerde bulun-
duğu için dünya ticaretinden so-
yutlanamayacağmı" ıletti.
Bu görüşme sonrası Ointon
basına, Almanya ile ABD'run
15 aralıktaki görüşmelerde so-
nuca vanlmasırun gerekliliğinin
altının çizildiğini açıklamışü.
Balladur: 'Istekliyiz'
Bu arada. Fransa Başbakam
Eduard Balladur da Paris'in
100'den fazla ülkeyi ilgilendiren
GATT görüşmelerinden iyi bir
sonuç çıkmasını arzuladığını
söyledi.
Sorunun temeü
GATT Uruguay Raundu'nu
tıkayan anlaşmazlık. Fransa'-
nm tanm ürünlerinin sübvansi-
yonu konusundaki ısrarlılığı ve
ABD'nin de buna şiddetle karşı
çıkmasma dayanıyor.
Bu anlaşmazlık yüzünden,
geçtiğimiz yılın sonunda görüş-
meler çıkmaza gjrmiş ve dünya
bir uluslararası ticaret savaşı
tehükesiyle yüzyüze kalmışü.
Şimdi, Almanya ile Fransa
arasmda vanlan anlaşma gere-
ğince, Bonn'un Paris'i destekle-
mesi, dengeyi ABD aleyhine
bozacak bir gelişme olarak ni-
teleniyor.
Aynca Bonn ve Paris 11-12
aralıkta yapılacak olan AT top-
lantılannda; işsizlik, büyüme ve
dünya pazannda rekabet orta-
mı ile ilgili sorunlara somut çö-
zümler getirilmesi konusunda
açıklama yaptılar.
Borsa'da
ilk inşaat
şirketi
Ekonomi Servisi - Borova
Yapı Endüstri AŞ. 18 bin 500
lira fıyattan 7-8 aralık tarihle-
rinde halka açılıyor. İMKB'-
de işlem görecek ilk inşaat şir-
keti olacak olan Borova Yapı
Endüstri AŞ'nin sermayesi 5
milyar lira. Borova'nın bu yıl
açıklanan ilk dokuz aylık net
kan 7.6 milyar lira.
Borova Yapı Endüstri AŞ'-
nin halka acüması nedeniyle
düzenlenen basın toplantıan-
da bir konuşma yapan Yöne-
tım Kurulu Başkanı Ersuı
Borteçen İMKB'ye inşaat ile
uğraşan ilk şirket olarak gir-
melerinin sektördeki diğer şir-
ketlere de örnek olmasını bek-
lediklerini vurgulayarak, in-
şaat sektörûnün Türkiye'nin
gelişmesinde lokomotif bir
sektör olduğunu belirtti. Bor-
teçen, Avrupa'da bulunan in-
şaat şirketleri ile işbırliği ça-
lışmalannı sürdürdüklerinı ve
bu çalışmalann 1994 yılnda
meyvelerin vereceğine işaret
ederek, halen 5 milyar olan
sermayelerini önümuzdeki yıl
yeniden değerleme fonundan
10 milyar liraya çıkanlacağını
söyledi.
Enısan tüketicisiyle buluştu
Ekonomi Servisi - 20'nci yıh kutlamalan
çerçevesinde Antalya'da düzenlenen "Emsan Yaz
Kampanyası" şenliklennden sonra çahşmalar
"kış kampanyası etkinlikleri" üzerinde
yoğunlaştı. Yaz talıhlilerinden 240 çift ve 147
bayi Dedeman Antaly a Otel'de 3 gün boyunca
konuk edilirken. kış kampanyası etkınliklerine
katılacak 315 çift kurayla belirlendi. Yaz
etkinlikleri kapsamında üretici ile tüketiciyi bir
araya getıren panelde, öneriler ve şikayetler dile
getırildi. Panele konuşmact olarak katılan
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim
görevlilerinden doçent Türkel Minibaş, ûlkemiz
koşullannda üreticiyle tüketicinin karşı karşıya
gelmesinin her zaman için mümkün olmadığıru
söyledi. Minibaş. sözlerine şöyle devam etti:
"Tüketme hakkımızı doğru kullanmalıyız.
ödediğımiz bedelin karşılığını alabiliyor muyuz?
Ürünü kullanmadan önce, kuUanırken ve
sonrasında insan sağlığına zarariı olup
olmayacağuıı arastırmalıyu. Satın alınan ürünün
ekonomik çıkarlarımızı ve sağlığunızı ne kadar
koruduğuna bakmak gerekir. Markadan çok
kaliteye önem verümeli" dedi.
NINEVRENINDEN
ŞÜKKAN KETENCİ
Balkondan Seyretmek
Türk-lş, DİSK ve Hak-iş konfederasyonlan ile demokratik
kitle örgütlerinin başkanları geçen pazartesi günü Kızılay'-
da bildiri dağıttılar. Teröre ve özelleştirmeye karşı ortak
eylem, çalışanların ortak sesi olmak, demokratik, hoş bir
görüntü. Gerçekten ortak bildiride de vurgulandığı üzere
terör ve özelleştirmeye karşı, çalışanlar adına kararlı bir
savaşım verilecekse.
Katilan kuruluşların Türkiye'deki tüm çalışanları temsil
ettiğini düşünür ve etkili, sürekli eylem karanna bakarsa-
nız, "çok önemli bir toplantı ve kararlar" söz konusu so-
nucuna vanrsınız. Ancak kamuoyuna yansımasına, yara-
tabildiği ilgiye göre değerlendirildiğinde, "dostlar alışve-
rişte görsün" görüntüsünü yaratmadan öte bir anlamı yok
diye de bakılabilir.
Televizyon kanalları, gazeteler haber değerlendinme-
sinde mi atladılar? Yoksa çalışanlar adına örgütlerinin ka-
rarlı ve ortak savaşımı kararı mı inandırıcı değil?
Türk-lş Başkanı Bayram Meral, ortak çalışma ve sava-
şım programlarını açıklarken, "İşçi konfederasyonlan,
artık ülke sorunlannı balkondan seyretmeyecek" demiş.
Doğrusu önemli bir aşama. Demek ki Türkiye işçi sınıfının
tek temsilcisi dma iddiasındaki Türk-iş'in bugüne kadar
sorunlan balkondan seyrettiğini kabul ediyor. Özeleştiri,
değişimi ve yanlışı düzeltmeyi de iceriyorsa, gerçekten bir
erdemdir. Gelin görün ki biz Türk-lş'in, daha doğrusu yö-
netiminin ne teröre ne de özelleştirmeye karşı anlamlı bir
savaşım vermeye niyetli olduğuna hiç ama hiç inanmı-
yoruz.
Onlann savunmalarında soyleyecekleri gibi kendilerine
karşı önyargılı olduğumuzdan da değil. Doğrudan doğruya
kendi kararlan ve yapbklan işlere bakarak iş yapacaklan-
ndan umutlu olamıyoruz. En önemlisi, Türk-lş en az son bir
dört yıldır bir önceki ve bugünkü yönet'mi ile hiçbir konuda
hiçbir ciddi etkinlik gerçekleştirmış değil. En sıradan ola-
ğan sendikal işlevler dahi yerine getirilmeyip saltanatlı bir
sendikaalık yaşamı seçiliyor.
Örneğin beylere Türkiye'nin en lüks turistik otelleri de az
geliyor. Türk sendikaalık sorunlarının tartışılacağı eğitim
seminerleri için dahi yurtdışı, turistik geziler seçiliyor. Ipin
ucunu kaçıranlar, Moskova'da sendikalarına milyarlara
mal olan başkanlar kurulları toplantıları dahi düzenleyebi-
liyorlar. Herhalde en çok sayıda sendikacı ile uluslararası
sendikal toplantlara katılma rekoru bizimkilerde. Hiç de-
ğilse katldıkları toplantılardan bir şeyler oğrenmeye çalı-
şsalar. Dünya sendikacılığının ne yaptığına bakıp biraz
ders alsalar. Ya da ayıp olmasın diye katıldıkları toplantı-
larda katılımcı olmaya çalşsalar. Ne gezer?
Gezip tozmak, alışveriş etmek üzere gittikleri her ulus-
lararası toplantıda, ciddiyetsizlikleri, akıl almaz yüzsüz
davranışları ile uluslararası sendıkacıların alay ve eleştiri
konusu oluyorlar. Sendıkacılık hareketimizi temsil eden
bazı en büyük başkanların sarhoş olup, kadınlara sarkın-
tılık yapmak, kumara takılmak üzere yararbkları ünlerinin
derecesini bir bilseniz?
Bugüne kadar sendikacılık adına yapılan eksiklik, keşke
ülke sorunlarının balkondan seyredilmesi ile sınırlı kal-
saydı. Kişilik zaaflan, yozlaşma gibi sendikaalıkyapmaya
önemli engel oluşturan sorunlar da bugünkü yazımızın
gündemi değil. Türk-lş yöneticilerinin birden geçmiş dört
yılının vurdumduymazlıgından sıyrılmak istediklerini. sen-
dikaalık yapmaya karar verdiklerini de düşleyebiliriz. An-
cak bu da çok fazla bir iyimserlik olur. Çünkü geçen ay için-
de Adana'da sözde siyasete ağırlık koymak üzere aylarla
hazırlandığı söylenerek yapılmış örgüt toplantısı ve baş-
kanlar kurulu örneği önümüzde. Hiçbir işlevsel karar alt-
nmaksızın bir-iki saatte bitirilen bir örgüt toplantısı ve do-
laylı da olsa, en azından idelojık anlamda özelleştirmeye
"evet" denilmiş bir başkanlar kurulu toplantısı..
Türk-lş'in DlSK'e ve Hak-iş'e bakışı da işin cabası. Türk-
Iş'e bağlı sendikaların açtklan davalar nedeni ile DlSK'e
bağlı sendikalann toplusözleşme hakları fiilen gaspedit-
miş durumda. Türk-lş, uluslararası sendikaalık hareketini,
ILO'yu ve kararlannı karşısına alarak, sendikal hak ve öz-
gürlüklerin önünde önemli engel oluşturan çifte baraj, bu-
günkü yetki sistemini savunmayı sürdürüyor. DlSK'in ve
Hak-iş'in her yerde temsil edilmesini engellemeye çalışı-
yor. Aynı şekilde kamu sendikaları platformu ve demokra-
tik örgütlerle ilişkileri hiç sıcak değil. Şimdi tümü ile birlikte
kararlı ve sürekli ortak eylem yapacağına siz inanabiliyor
musunuz?
Tabii Türk-iş bu halde de diğerlerinkı durumu çok mu
parlak? DlSK'i. Hak-lş'i, kamu sendikalannı eleştiri masa-
sına or^ırtmamamızın nedeni, "pirupak" olmalarından de-
ğil. Sadece onların örgütlenme, var olma sorunlan içinde,
emekleme aşamasında olmalarından. Kamu sendikaları
henüzsendikal haklarını eldeedemediler. Örgütlenmeteri-
nin önünde çok ağır engeller var. DİSK ve Hak-lş için ise
yasaklar çok önemli engelleme aracı oluyor. Aynı yasalar
12 Eylül süreci içinde Türk-iş lehine kullanıldığı için şimdi
yasaklar Türk-lş'i korumuş oluyor. Biz de doğai olarak ya-
salar kollamasında işçilerin en büyük temsilcisi konumurv
daki Türk-iş'in durumuna daha fazla ılgi duyuyoruz. O da
ne yazık ki şu aşamada güvenilir ve inandıncı olmaktan
çok uzak kalıyor. Keşke bizi yalana çıkanp utandırabilse-
ler. Işçiler ve çıkartarı adına sevindirici bir şeyler yapsalar.
Ortak platformda alınan kararlan, yaraülan güzel demok-
ratik görüntüyü yaşama geçırebilseler.
Konuk
yazar Meksikaözelleştirmesiidealmidir?
Prof. Dr. ORHAN ŞENER
Miirnıura İ m\er%ite.si
şlann so-
Geçmiş yıllarda Meksika'nın özelleştirme
uygulaması, IMF ve Dünya Bankası tarafı-
ndan gelişmekte olan ülkelere ideal bir örnek
olarak gösterilmışti Gerçekten. 10 yıllık bir
süre içinde. Meksika hükümeti 1155 kadar
kamu kuruluşunun o
o80'ıni satma ve kapatma
işinı başarmıştı. Özelleştirme nedeniyle elde
edilen 21 milyar dolann tamamı dış borç öde-
melennde kullanıldığından. ülke ağır borç \ü-
künü bir dereceye İcadar hafifleterek. sosyal
içerikli projeleri uygulamaya koyabildı. Alınan
diğer önlemlerle enflasjon oranı %150'den
0
o 10'a kadar düşürülebildi.
Özelleştirmenin olumsuz sonuçları
Meksika özelleştirmesinin olumlu sonuçlan-
na karşı olumsuz sonuçlan da yavaş yavaş or-
taya gkmakta olup giderek etkilerinı göster-
meye başlamıştır. Intemational Herald Tribu-
ne gazetesinde ele alındığı biçimde, söz konusu
olumşuzluklan şöyle özetleyebiliriz: (1)
- Özelleştırme nedeniyle işsizlerin sayısı
400.000 kadar artmış olup, en önemli sosybe-
konornık sorunu oluştuımuştur.
- Özelleştirme süreci sonunda rekabet or-
tamının ve venmliliğin beklenen ölçüde art-
madığı saptanmıştır.
- Devlet kuruluşlannın yeni sahiplerinin tü-
ketıcılerin ve işçilerin sorunlanna karşı. eski-
den burokratlann yaptıklan gibi. tamamen
duyarsız kaldıklan gözlemlenmektedır.
- özelleşürilen kamu kuruluşlannın mül-
kiyeti halkın değil. fakal birkaç zengının eline
geçmişıir. Öte yandan sermaye pıyasasının işle-
yiş biçimınin. hisse senetlerinin mülkiyetınin
belli bir kesımde topknmasına yol açuğı görül-
mektedir.
- Yabancı yatınmcılara yapılan satı^lü
nucu başarısızlıkla sonuçlanmıştır Orneğın,
İsveçliyatınmalarasatılanMcksıkanınenbü-
yıik tersanesı. illas etmek üzeredir. Bunda, ış
anlaşmazhklan nedeniyle işçilerin ışlerini ya-
vaşlacma eylemi önemli rol oynamaktadır.
- Kapatılan ışletmelerin sayısı satılanlann
saynlannı geçmiştir. Ancak kapaıılan kamu ış-
Ietmeleri nedeniyle sosyoekonomık sorunlar
da giderek artmıştır. Örneğin. düzınelerce şe-
ker fabrikaları kapatıldığından. hem şeker
pancan üreticileri ve hem de bu alanda çalışan
çok sayıda köylü işsiz kalmıştır.
- Telefon işlelmc-
lerinin özelleştıril-
mesi sonucu ola-
rak. binlerce aileye
hızmet verileme-
mekte ve telefon
bağlantısı için
bekleme süresı bir
yıh geçmektedır.
Özelleştırilen
kamu bankalannın
yenı sahipleri. yatınmlannın getirisini bir an
önce maksimize edebilmek ıçın kredi faizlerini
anormal derecede yükseltme eğilimıne girmiş-
lerdir.
- Özelleştirilen iki TV sistemi ise yine eskiden
olduğu gibi kalitesiz, acıklı filmleri ve futbol
maçlannı ekranda göstermeve devam etmekıe-
dirler.
- Özelleştirmenin hükümet tarafından bazı
kimseleri daha da zenginleştirmek amacıyla
kullanılması. özellikle sol basında şiddetle kri-
tik edilmektedir. Böylece Meksıkalı 13 aılcnin
özelleştirme nedeniyle mültimilyoncr olduklan
\ urgulanmaktadır.
- Özelleştırme programının amacından
saptınldığı da görülmektedir. Şöyle ki uygu-
layıcılar bilc özelleştirmenin amacının eko-
nomıdc rekabet ortamının sağlanmasında de-
ğil. fakat sosyal amaçlı desteklemeleri elimine
ederek. verimliliği arttırmak olduğunu itiraf et-
mek tedirler.
- Satış için sırada bekleyen ve özelleştirilecek
kamu kuruluşlannın %20'sini oluşturan bir
pakctin satışı yönünden hükümet oldukça zor-
İanmaktadır. Çünkü yatınmcılar karlı ve yö-
nctscl iorunlan olmayan kuruluşlan almaeği-
limi göstermektedirler.
Meksika'nın özelleştırme uygulamasından
yararlanarak. Türkiye'nin alacağı derslcr ko-
10 yıllık bir süre içinde, Meksika hükümeti 1155 kadar kamu
kuruluşunun %80'ini satma ve kapatma işini başarmıştı. Özelleştirme
nedeniyle elde edilen 21 milyar dolann tamamı dış borç ödemelerinde
kullanıldığından. ülke ağır borç yükünü bir dereceye kadar hafifleterek,
sosyal içerikli projeleri uygulamaya koyabildi. Alınan diğer önlemlerle
enflasyon oranı %150'den %10'a kadar düşürülebildi.
nusunda aşağıdaki değerlendirmeleri yapabili-
riz.
- Enflasyon oranının düşürülmesi. doğrudan
doğruya özclleştirmenin bir sonucu değıldir.
Şöyle ki çok sayıda kapatılan kamu kuruluşu-
nun üretımden cekilmesi ve özelleştirilen fir-
malann tekelleşme cğılımleri nedeniyle üretim (
düzeyi düşmekıedır. Arjantın uygulamasında
olduğu gibi, halkın satın alma gücü önemli öl-
çüde düştüğünden, yüksek fıyatlara karşı tü-
kctıcıler talcplennı açıklayamamaktadırlar.
Böylc bir ortamda enflasyon kendiüğinden
duşmuş olur. Örneğin, düşük gclirli bir kimse
için satın alamadığı bir çok ınal ve hızmelın
fiyatının vükselmesinın i'azla biröncmi yoktur.
Düşük gelırli aile sayısı arttıkça. fiyatlar genel
seviycsinden doğrudan doğruya etkilenmeye-
cck olan tüketici sayısı da artar. Böylece. cnf-
lasyon oranı ülke düzeyinde yüzcysel olarak
düşmüş görünür. Türkiyc'dc enflas.yon
oranının yüksek düzeyde istikrar kazanmas'ı y a
da bazı üîkelerde aşın derecede aşağı cekilmesi
arasında fazla bir fark yoktur. Çünkü her iki
durumda da toplumun refah düzeyi düşmüş-
tür. Bu nedenle. Arjantin için enflasyon oranı
düşük, fakat hayat pahalılığı son derccc yük-
sek olan bir ülke tanımı yapılmaktadır. Bu ne-
denle. Meksika özelleştirilmcsi dcğerlcndırilir-
ken düşük enflasyon oranının toplum refahı ile
olan ilişkısi göz
önünde bulundu-
rulmalıdır.
Enflasyon
oranı sağlıklı bir
bıçımde düşürül-
düğünde. toplum
refahını da arttı-
rma olanağı
vardır. Bunun
yolu ise bozuk ge-
lir dağılımını düzeltmekten geçer. Ancak Mek-
sika özelleştirmesi nedeniyle. az sayıda kişi zen-
ginleşlirilerek ve özelleşen firmalar tekelci ko-
numa geçerek gelir dağılımının daha da bozul-
masına neden olunmaktadır.
- Özelleştirme uğruna, Meksika'da yapıldığı
gibi çok sayıda kamu kuruluşunu kapatmanın
son derece yanlış olacağmı belirtmemizde ya-
rar vardır. Şöyle ki kamu kuruluşlan ka-
patıldığında. bundan sadece çalışanlann işleri-
ni kaybetmelerini değil. fakal ayırca üretıcıle-
rin ve tüketicilenn de önemli zararlarla karşı-
laşmalan söz konusu olmaktadır. Yukarıdaki
örnekle olduğu gibi. kapatılan şeker fabnka-
larının işçıleri. şekerpancarı ürcticileri ve tüke-
tıcılen özelleştımKdeıı oldukça zararlı
çıkmışlardır. İşçılenn kapaıma nedeniyle ışsiz
kalmalan. tükeıieilenn refah diizeylenııin diiş-
mesi ve üreticilerın şekerpancan üreliminı dur-
dumuldn ckononııye olııniMiz yönde yansır-
ken. gelir djğılıınını d.ı bo/ın.ıkıadır.
- Meksika ııyguLıınasıııdan çıkanlacuk baş-
ka bir den>de o/elleşiırnıe gelinnın ekoııonıinin
yeniden yapıKııımaMiıda değil de fakal borç
ödemesinde \e büiçe açıkLınnm kapaiılnıası-
nda kullanılrrusı ile ilgili bulunmakladır. IMF
böyle bir uygıılamııya ö/elleşiınnenın leniel
amacına aykın OIIIKIM nedeniyle şiddetle karşı
çıkmakladır Ancak ağır N.ırç yııkü \e oldukça
büyük büiçe açiklannı kapalnıakkı uğraşan ve
bu bakımlardan oldukça zorlanan gelı^mekte
olan ülkelenn. başka altematiflerı de yok gi-
bidir.
- Öıe yandan yukarıdaki açıklamalanmrza
göre Türkiye'de yapıldığı gibi ozelleştımıegclir-
lerinın toplanamayan \ergi gelırlennın yerine
ikame edilmesi biçimindekı bir uygıılama ol-
dukça yanlışiır Bu tür bir uygulama ile Meksi-
ka'nın karşılaştığı özclleştinne sonrası sorun-
lardan kurtulma olanağı yok gıbıdır. Bu neden-
le.vcrgı toplanıamanın alierııatif sosyal maliye-
tinin son derece yüksek olduğunu vurgulamada
yarar vardır.
- Özelleştirme yapma gcreğinin IMF tara-
fından. özellikle borç yükü fazla olan ülkelere
empoze edilmesi bir rasttantı değildir. Yani.
borç yükü yüksek olan ülkeierin IMF'den kredi
talep eimcİerı özelleşıirme siirecini bir an önce
tamamlamalan koşuluna bağlanmıştır. Bu ne-
denle. özelleştırme gereğı aşm dış borç yükü
jllındaki ülkeler üzenne konulan ıpoteğiıı bir
tür çözünıu oigusu olarak değerlendirilebilir.
(I) Intcrnînıorul Hcı.ıld Tnbunc. 'ScjrN of \1C\İCO'N Scll
Ofl. Pnvj|i7.ıtıon Plays ina Wcullh\ Tc« ". Thurvda\.OtUv