23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ARALIK1993 CUMARTESİ SAYFA HABERLER Yolsuzluklara trilyon kaptıran kurum, üyelerine emeklilik yardımı ödeyebilmek için 41 milyar bulamadı Sksan'da 22 usııisüzlük dahaHAIİLNEBtLER Kamuoyunda İLKSAN skandalının patla- masının ardından kurumda göreve gelen kayyım heyeti, birinci üç aylık çalışma raporun- da 22 yeni usulsüzlûk saptadı. Yolsuzluk ve usulsüzlüklere trilyona yakın para kaptıran kurumun, üyelennin emeklilik yardımmı ödeyebilmek için gerekü olan 41 mil- yar lirayı bulamadığı ortaya çıktı. İsmail Ağar, Necmettin Şimşek ve Gülderen Altınöz'den oluşan kayyım heyetinin raporunda saptanan yeru usulsüzlükler ve ahnan önlemler şöyle sıralanıyor: Raporda neler var? 1- Otomobil kampanyası sıralamalannda her iştirakçiye bir kod verilirken bazı kodlann boş kaldığı ye bu kodlara sonradan giren kişilerin yerleştirildiği belirlenerek; bu şahıslar paralan- nın geri ödenmesı sağlanarak kampanyadan çı- kanlmışlardır. Otomobilienni alan ıştirakçilere ise sonradan girdiği tarihe kadar olan birikime yüzde 54 faiz uygulanarak borçlan kendilerin- den istenmiştır. 2- Araç dağıtımında notere tasdik ettirilen lis- telerdeki sıralamaya uyulmadığı, bazı iştirakçı- lerin marka değişikliğı nedenıyle listelerden çı- kanldığı, baalannın listelerde hıç bulunmadığı görüldü. 3- Nisan 1992-ekim 1992kampanyalandevam ederkenekim 1991 kampanyasına, 1992ve 1993 yıllannda gırenler olmuştur. Bunlardan 47 iştı- rakçi ekim 1991 kampanyasından otomobil beklemekte görûnmekte ise de bunlann tamamı çok sonradan kampanyaya katıldıklanndan, kampanyadan çıkanlarak paralan iade edilmış- tir. 4-Şirkette faturası olduğu halde dosyası bulu- namayan iştırakçilerin dosyalan aranmaktadır. 5- Ğeçmişte bilgisayarlarda iki kez tüm kayıt- lann silindiğı öğrenilmiştir. Bizım görevde bu- lunduğumuz sırada da bir kez bilgisayarlardaki tüm kayıtlar sıhnmıştir. Ancak; yedek disketler- den bilgiler yeniden yüklenmiştir. Sistem değişti- rilip şifreleme yapılarak silinmeye karşı önlem alınmışür. 6- Nisan 1992 kampanyasında iştirakçilerden senet alınmadığından, borçlannı ödemeyen işti- rakçilere haciz ışlemi taahhütname ile yürütül- mektedir. 7- Bazı iştırakçilerin yatırdığı vergiler, hesap carisine borç ödcmesi gibi geçilmiştir. Bunlar ayıklanmaktadır. 8- Kampanyalara ait çok sayıda dosya bulu- namamaktadır. 9- Bazı işt'ırakçılerin hesap carilerinde görülen ödeme makbuzlannın olmadığı, bazılannın makbuzlannın olmasına rağmen hesap canleri- ne işlenmediğı görüldüğünden. dosyalardakı makbuzlarla hesap carileri karşılaştınlarak ilgı- lılenn aerçek borçlan bulunmaya çalışılmakta- dır. Kayyıma tepki 10- Kampanyada olmayan araçlan alan şa- hıslardan borçlannı defaten ödemeleri istenmiş- tir. 11- Kampanyaya katılanlardan mükerrer araba alan şahıslardan. aldıklan ıkınci otomo- biller gen istenmişür. 12- Aldıklan otomobilin parasını ödemedik- len gıbı vergı ve plaka gıderlennı de şirketimize odettiren şahıslann otomobillenne bulunduğu yerde tedbır koydurulmakıa ve borçlannı öde- meleri sağlanmaya çahşılmaktadır. 13- Otomobil fırmalanna ödenen nakliye üc- retlen ve bir otomobil firmasına ödenen yüzde 2 180 bin metrekareük alana kurulan Akmevkez 150 ntilyon dolara maloldu komısyon kaldınlarak ilgili fırmalann iskonto vapmalan sağlanmıştır. 14- Cari ışlemler dekontlar bazında gınlmeye başlandığmdan. hayaii muhasebeleştirme im- kanlannın önüne geçilmiştir. 15- Başak Sigorta acentalığımızda kasko iş- lemlerinde usulsüzlükler olduğu iddialan üzeri- ne Orta Anadolu Bölge Müdürlüğü'nden bilir- kişi istenmiş ve bilirkişi çalışmalanna başlamış- tır. 16- Aynca sekiz ayn suç duyurusu dosyası Ankara Cumhuriyet BaşsavcılığVna verilmiştir. 17- Sandık ve iştiraklerin daha önce yapmış olduğu tüm anlaşma, protokol ve akitler gözden geçirilerek kurumun aleyhine olan maddelercı- kanlmış. baa protokoller ise feshedilmiştir. ör- neğin temizlik ışleri 30-40 milyon lira aylıkla bir temizlik şirketine yaptınlırken bundan vazgeçi- lerek kurumda bulunan çok sayıdaki hizmetlile- re bu iş yapunlmaktadır. 18- Bastınlan Ünite dergüerinin 1 milyar 200 milyon liralık kısmının bayilere dağıülmadığı, depoda atıl halde kaldığı anlaşılmışür. Bunlann gelecek eğitim döneminde kullanılıp kullanılma- yacağı da belirsiz olup bu mıktar da zarar hane- sine inükal ettirilecektir. 19- Bazı insanlar İLKSAN'- dan bedelini ödemeden aldı- klan otomobilin parasını hiç ödemeyeceklermiş ki kendile- rinden para istendiğinde kayyım heyetine karşı akla gel- meyecek tepkiier gösterdıkleri gibi. çalışmalanmıza engelle- mek için her türlü yolu dene- mektedirler Etiler'deki Akmerkez'de, üç kata yayıhnış 245 mağaza, en üst katta yer alan 1000 kişi kapasiteli ortak oturma alanının çevresinde fast food birimleri ve resto- ranlann yanı sıra 3 sinema salonu ve 1800 metrekarelik bir de siipermarket yer alıyor. Etiler'deki Akmerkez aalışa hazırlanıyor tstanbul Haber Servisi - Ataköy'deki Galleria ve Altunızade'dekı Capitol'den sonra Etiler'deki Akmerkez de acılışa hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in pazartesi günü hizmete açacağı kapalı ahşveriş merkezi dün Akkök lcra Kurulu üyesi Köksal Akoğlu tarafından basına tanıtıldı. Akoğlu, Etıler-Ulus kavşağında 180 bin metre- karelik inşaat alanına kurulan Akmerkez'in 150 milyon dolara mal olduğunu bildırdi. Dınkök-Tekfen îstikbal AŞ'nin yatınmlanyla gerçekleşen Akmerkez'de, üç kata yayılmış 245 mağaza, en üst katta yer alan 1000 kişi kapasiteli ortak oturma alanının çevresındeki fast food birimleri ve restoranlann yanı sıra 3 sinema salonu ve 1800 metrekarelik bir de süper market yer alıyor. Akoğlu. bir soru üzenne Akmerkez'in 1500 araç kapasiteli otoparkının yeterli olduğunu belirtti. Akoğlu, Akmerkez'in yolu olmadığı konusundaki eleştirileri ise Büyükşehir Belediyesi ve Beşiktaş Belediyesi ıle yapılan görüşmelerin olumlu geçtiğini, önümüzdeki günlerde bu konuda bir açıklamada bulunulacağını belirterek yanıtladı. .^—-" """--' İSTANBUL'UN YENİ İMAR POLİTİKASI Gökdeleııim var dikmeye yolum yok gitmeye OKTAY EKİNCİ İstanbul'un "yofeuz" gökdelenle- rinden biri daha hizmete açılıyor. Akmerkez, sadece yolsuz değil ^izan- az" binalardan biri olarak da İstan- bul siluetinde "törenle" yerini sağlam- laştırmış oldu. Artık Boğaziçi'nden, Üsküdar'dan hatta Marmara'dan bi- le şöyle bir İstanbul'a bakıldığmda, görkemli nutuklarla hizmete giren Akmerkez'in yine "görkemli gövdesi" tüm çarpıcıhğıyla kendisini fark etti- recek... Ne var ki Akmerkez'in şu son gün- lere dek "fark edilmeyen" asıl etkisı, dünkü törenle birlikte kafalara "dank" diye vurmuş bulunuyor. Dev bina, plansız ve duyarsız bir imar izniyle daha doğnısu "yağma ruhsatıyla" yükseldiğı için yolu, suyu, elektriğı hiç düşünülmeden inşa edil- di. 80'li yıllarda onay alan diğer tüm ''kent canavarlan" gibi, Akmerkez'e de Dalan döneminden verilen bu "ay- ncalıklı" ızın, şimdi yıkıa yüzünü tüm yönleriyle ortaya sermiş bulunu- yor. Mavi camlı kuleleT, kentin doku- sunu ve altyapısını yıkmakla kalmı- yorlar. "özel yol dayatmalanyla" istanbul'un tüm dengelerini ve plan- lama ilkelenni de altüst ediyorlar... Şimdi denebilir ki bütün bunlar doğru: bu binalann yeri, konumu, imar izni hep yanhş oldu; ama ne ya- palım kı olan da oldu; "dikilmiş gök- delenin davası olur mu?" Bu mantık -ne yaak kı- artık İstan- bul'un imar politikasının da temel ku- ralını oluşturuyor. Daha, düne kadar Park Otel'e veryansın edenler, şimdi onu yıkmak isteyenlere saldınyorlar. Benzer şekilde >ine düne kadar, "Bu- raya da bu bina olur mu" diye Akmer- kez'i -haklı olarak- eleştırenler. şimdi "Neden bu binanın yoluna hala izin vermiyoriar" diye ayağa kalkmışlar. Mahallc muhtarlannı bıle kullanıyor- lar... Her neyse!.. Kimse paniğe kapıl- masın. Akmerkez'e elbette "aynca- lıklı" bir yol da yapılacaktır. Ve eğer bu cınayetlere zamanında ruhsat ve- ren anlayışa bu kent yeniden teshm edilirse tıkanan yollar da İstanbul'a "müstehak" olacaktır... Mavi camlı kuleler, kentin dokusunu ve alr> aptsını y ıkmakla kalmıy orlar, "özel yol dayatmalanyla" İstanbul'un tüm dengelerini >e planlama ilkelenni de altüst ediyorlar... (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) 9 aylık gecikme GihttnicekKoyuiçin holdingsavaşkm ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Koylann 49 yılhğına tahsi- si furyası koalisyon hükümeti ile sona erdi sanıhrken Koç Holding ile Net Holding Marmaris'in en güzel koylan- ndan biri olan Günnücek Koyu'nda 55 dönümlük arazinın tahsisı için Bayındırlık ve Turizm bakanlıklanna başvurdu. Yöre halkı ve çevreciler gırişime tepb gösterdıler. Marmaris Belediye Başkanı Ismet Karadinç de "Bunu ne ben ne de Marmarisli onaylar" dedi. ANAP iktidan döneminde Muğla'- hın Fethiye ve Göcek Körfezi koyîan- nda başlayan koy ve orman tahsisleri, Muğla'da oluşturulan özel çevre koru- ma bölgelerinin yanı sıra iktidar değişi- mi ile birlikte birer birer ortadan kakbnlıp başta Katrana Koyu olmak - * • üzere diğerlen. yeniden halka açılmıştı. Bu kez holdıngler Marmans'in Günnü- cek Koyu'na göz dıktı. Net Holding ile Koç Holding'ın koy- daki 55 dönümlük araziye talip olması, yörede değişik yorumlara yol açtı. Marmaris Belediye Başkanı Ismet Karadinç, böyle bir girişımden haben- nin bulunduğunu belirtırken söz konu- su bölgenin Hazine arazisi olduğunu vurgulayarak "Bu yer imar planında da yeşil alan olarak görülüyor" dedı. Yeşil alan durumunda Karadinç konuyla ilgili şu görüşleri dile getirdi: "Bu yer belediye imar planında yeşil alan olarak görülüyor. Biz burada park- babce uygulaması yapmak istiyortız. Bu 55 dönümlük arazi Marmaris'e aittir. Marmarislflerin hizmetine sunuunası ge- rekir. Biündiği gibi İmar Yasası uyannca yeşil alanlar belediyelere devredilir. İlgili bakanlıklara başvunıp bu yerin belediye- ye devrini isteyeceğinı." Bazı çevrelenn koyun holdınglere tahsis edilmesine belediyenin kolayhk gösterdiğini ileri sürdüklerini belirten Karadinç, şunlan söyledi: "Olur olmaz şeyler halka yanlış ak- tanlıyor. Bunon sonucunda da belediye ve dolayısıyla şahsun suçlanıyor. töhmet altında kalıyomm. Marmaris'tc ne kadar yanlış iş varsa hepsini ben düzelttim. Pe- şime mafya bile taktılar. Onlarla da başa çıktun. Bir tek ağaca dahi çivi çaktı- rmadım. Böyle bir koyun mah> edilmesi- ne de gözyumamam. Marmarisli'nin de çevredlerin de içi rahat olsun. Marmaris sahipsiz degildir." Karadinç, Marmaris Beledıyesi'nın Günnücek çekek yerini bazı şirketlere verdiği iddialan ile ilgili olarak da şöyle dedi: "Netsel Firması ile Marmaris Deniz Teknecileri Derneği bu yere geçici olarak tekne kovmak için talip oldular. Ancak burası imarda park yeri olarak belirlen- miş dununda. 1/5000 ölçekli nazım imar planını da hazırlay ıp onay için bakanlığa gönderdik. Bu iki kuruluş, kaymakamuğa başvur- muş, kaymakamlık bize yazdı. Biz de be- lediye olarak bu yerin halen onay bekle- yen imar durumunu anlatarak diğer yet- kili yerlerden de izin alındıktan sonra kalıcı yaptlaşmaya gitmeksizin gecici olarak tekne çekilmesinde sakıncalı ol- madığını belirttik. Hiç kimse merak et- mesin, nasıl ki ormanlarunızı birtakım holdinglerden kurtardık, burayı da kfan- seye kaptırmayız. Bazı çevrelerin mak- satlı dedikodularına kimse kanmasın." Kayyım heyetinin raporun- da, emeklilik. evlenme, ölüm, doğal afet ve sağlık yardı- mlannın üyelere ödenmesi ko- nusunda 8-9 aylık gecikme ol- duğu belirtildi ve "Bu yardımlar birikmiş \e ödenemez bir duru- ma sokulmuştur" denıldi. Sos- yal yardımlar konusunda şu bilgilere yer verildı; "Son duruma göre emekli yardımları için 39 milyar 870 milyon, evtenme yardımları için 1 milyar 497 milyon 750 bin, ölüm yardımları için 144 milyon, şehit edilen öğretmenlerimiz için 200 milyon lira olmak üzere top- lam 41 milyar 711 milyon 750 bin liralık kaynağa ihtiyaç du- yulmaktadır. Bu paranın sağ- İanması için Maliye Bakanlığı ile görüşmelerimiz sürdürülmek- tedir." hıyanıırlu altuı masal oldu ANKARA (ANKA) - Edre- mit Körfezi'nde sıyanürle altın aranmasına karşı çıkan Edre- mit Körfezi Bekçilen. bu doğ- rultuda verdiklen mücadeleyi masal halinde kaleme aldılar. Tüm dünyada çıkanlan altının yüzde 85"inin mücevherat için kullanıldığı belirtilen masalda. "Altın arayıcıları taktıklan altm mücevherier çıkarılırken çocuk- lann zehirlendiğini söyleme- yerek kadınlan aldattılar" dc- niliyor. Edremit Körfezi Bekçileri'- nin siyanürle altın çıkarmanın tarihi ve dünyadakı ömekleri- ni de anlattıklan masal dıliyle kaleme ahnan metnin girişinde Washington Yeryüzü Oenetle- me Ensütüsü'nün siyanürle altın arama araşürmasına da yervenhyor. Kadınlan aldatmışlar Bıhmsel verilere dayanılarak siyanürle altın aramanın masal formu halinde kaleme alındığı belirtilen metinde, alün arayıcı- lannın siyanürle altın aramalan sırasında toprağı ve doğayı nasıl katlettiklerinın insanlar tarafından biünmesinı isteme- dıklen ifadeediliyor. Altın arayıalannın altından oluşan mücevherleri kullanan kadınlara en büyük haksızlığı yaptıklanna dikkat çekilen ma- salda, "Cstelik kadınlan iyice aldatmışlar. Onlara altınlann yiyeceklerini ve çocuklanm ze- hirledîğini söylememişler. Kadı- nlar altın bir kalp bediye edikü- ğinde sevinirlermiş, ama bu kol- ye için kaç kalbin durduğundan haberleri obnaznuş. Kra>atlı fir- malar, yalancı adamlar zehirler- le altm çıkarıp kendi kanlarına bile altın kolyeler bediye edip kanlannı aldatıyorlarmtş" de- nihyor. Masalda dünyadan habersiz olarak Brezilya'da yaşayan il- kel bir Yanonami kabılesının yaşamı da "altın arayıcılannın dünyaya verdiği zarara" örnek olarak gösteriliyor. Altın arayıcılannın Yanonamilerin lopraklanna siyanürle altın aramak için saldırdıklan, buna karşın, Yanonamilerin toprak- lannı oklarla ve mızraklarla sa- vunduklan anlatıbyor. Türkiye'de de Edremit Kör- fezi'nin Yanonamilenn duru- muna düşürülmek istendiği ifa- de edilen masalda, Edremit Körfezi Bekçilen sgyesinde bü- tün Türkiye'nın buna karşı çıktığı belirtiliyor. ARAYIS TOKTAMIS ATES Basının Sorumluluğu Demokrasilerde basının yasama', yürütme' ve 'yarg/'nın yanı sıra 'dördüncü kuvvet' olduğu söylenir. Gerçekten, yüzyılımızın başlarında doğan bu anlayiş; gitgide küçülen dünyamızda, bugün çok daha anlamlı olmaktadır. Yazılı basının yanı sıra ortaya çıkan sesli (radyo) ve görüntülü (televizyon) basın, kimi insanlann tüm evrenini oluşturmaya başlamıştır. (Aslında basının her türlüsünün ardında sermaye yatmaktadır ki, bu da ayn bir mesele). Etkisi ve gücü artan basının sorumluluğu da artar. An- cak Türkiyemiz'de basının etki ve gücü artarken sorum- luluk duygusunun azaldığını gözlüyoruz. Bu ilginç olgu, dünyanın başka ülkelerinde de görülmektedir, ama biz- deki kadar sorumsuz basın az görülebilir. Kimbilir, belki de ateş düştüğü yeri yakıyordur... Dünyanın başka yörelerinde ne olursa olsun, bizi bi- rinci dereceden ilgilendiren Türk basınıdır. Ve her gün, her an bir sınav içinde olmanın stresinde yaşayan bası- nımız, maalesef bu sınavı başarı ile verememektedir. Yazılı basınımızın durumu da parlak değil, ama özel- likle sesli ve görüntülü basının durumu çok kötü, içler acısı. Bu yazımda radyoları ele almayacağım. Fakat öy- lesine kanallar var ki, hem Türkçenin canına okuyorlar hem de insanın müzik zevkinin. Aynca telif hakkı vb gibi şeyleri de çoğunlukla hiç tanımıyorlar. Atalarımızın de- diği gibi "Her kurtlu bulgurun kör bir alıcısı olur'muş. Dinleyenlere ve sevenlere mübarek olsun... Basının temel ilkeleri bellidir Haberdedûrüstvetaraf- sız, yorumda özgür. Ama ne haberlerde dürüstlük ve tarafsızlık görebiliyoruz, ne yorumda haklı bir özgürlük. Yorum özgürlüğü demek, insanlara küfretme özgürlüğü demek değildir. Insanları haksız yere küçük düşürmek hiçbir biçimde basın özgürlüğü ile bağdaşamaz. Kimi televizyon kanalları, salt sahiplerinin çıkarları ve beklentileri doğrultusunda yayın yapıyor. Bu tutum bir noktada anlaşıfabilir. Adam o kadar yatırım yapmış, ta- bii kendi gözlüğüyle görecek ve gösterecek. Ama ha- berleri bu gözlükle 'saptınrsa' o zaman sorumluluğu- nun dışına çıkmış olur. Kimi televizyon kanalları da felaket tellallığı' ve 'acı bezirganlığı' yapıyor. Işleri güçleri duygu sömürüsü. Yangınlar, cinayetier, hastane acil servislerindeki gö- rüntüler, trafik kazaları... Yayıncılık değil bu. Hiç marifet değil. 10 yaşında çocu- ğu gönderseniz hastane kapısına, insanı ürpertecek bir şeyler bulur. insanın sinirlerini altüst ediyorlar. Ama bugünkü konumuz bu değil. Nedime Ergenç Is- tanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nin çok değerli bir öğretim üyesı. Televizyon kanallarımızdan birindeki sözde 'objektif bir haber programında yapmadıklarını bırakmamışlar. Üç sene önce ortaya çıkan ve her türlü işlemi yapılan bir olay bahanesiyle, aralarında bir de meslektaşımız, ileri geri konuşuyorlar. Bu programın yapımcısını elbette mahkemeye verecek Nedime Hoca. Ama acaba kim duyacak, kim görecek. Daha önce bir kamera ve muhabir de göndermiş ve kendi usullerince Hoca'ya sormuşlar. önce elinde mikrofon bir muhabir, arkada omuzda kamera bir kameraman, oda basıyor- lar... Ne bir telefon etmek, ne bir randevu almak... Karşı- larındaki insanın durumu uygun mu, değil mi, soran yok. Acaba ders mı hazırlıyor, derse mi giriyor, önemli bir görüşme mi yapıyor... Kime ne? Bunlar dokunulmazlığı olan acar televizyon program- cıları. Bir savcı tavrıyla sorular sorarlar, itham ederler ve kendilerince sıkıştınrlar. Pek de mutlu olurlar. öyle ya kötülüklerin ve kötülerin üzerine gidiyorlar. Kimse- den korkuları da yoktur, pervaları da... Deli Dumrullar salt köprüleri tutmuyor. Şimdi işyerlerimize dalıyorlar, evimıze dalıyorlar. Sorumlu bir basın, ülke için büyük bir kazançtır. So- rumluluğunun bilincinde olmayan bir basın hem insan- lann başına dert olur hem de ülkenin. Herkesin kendini toparlaması ve bir çekidüzen vermesi gerekir. ûzellikle etkileme gücü yüksek olanların. LösemiH Ibrahim için kampanya • GÖNEN (AA) - Balıkesır'in Gönen ilçesı Ömer Seyfettin İlkokulu 3. smıföğrencisi lösemili İbrahım için yardım kampanyası açıldı. 8 ay önce lösemi hastalığuıa yakalandıktan sonra İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Lösemili Çocuklar Vakfı Kemoterapi Servisi'nde tedavi alüna ahnan İbrahım Cansever, kendisine yardım eli uzatılmasını bekliyor. Belediye işcisi Mustafa Cansever. oğlunun hastane ve ilaç masraflannı karşılayamadığını belirterek "Okul arkadaşlan ve öğretmenlerinin yaptığı yardımlarla hastane gıderlerinın bir bölümünü karşıbyorum. Oğlumu bu hastahktan kurtarmak için satmadığım şey kalmadı. Yardım bekliyorum" dedi. Adana'da aile faciası • ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bûrosu)-Bırbaba. iki oğlu ilebiryıldırayn yaşadığı kansmı öldürdükten sonra intıharetti. Dedikodu, bir aıle ocağını daha söndürdü. Kulağına gelen ""Kann senı başka erkeklerle aldatıy or" dedikodulanna ınanarak dün Serinevler Mahallesi'ndekı kayınvalidesinin evine gelen Mehmet Aydın. bir süre burada bulunan kansı ve çocuklanyla görüştü. Daha sonra üzerinde taşıdığı tabancayla önce kansı Şengül Aydın'ı (28), daha sonra çocuklan İbrahim (8) ve Serhat'ı (4) öldüren Mehmet Aydın. daha sonra tabancayı başına dayayarak intiharetti. Anadolu liseterine 'ön kayır sisteni • ANKARA (AA) - Anadolu lıselerinde boş kalan kontenjanlar için "yedek liste' yayımlama uygulaması kaldınlarak yerine 'ön kayıt' sistemı getirildi. Uygulama ile öğrenci. kazandıjb okuldan kaydını alarak 'ön kayıtla' başka bir Anadolu lisesine kaydını yaptırabilecek. Milli Eğitim Bakanlığı. Anadolu liselerine öğrenci yerleştirme sisteminde yenı düzenlemeler yaptı. Buna göredaha önce Anadolu liselerini asıl listeden kazananlarla birlikte yedekten kazananlan da açıklama uygulamasına son verdı. Anadolu lisesine girmeye hak kazanan öğrencilerin isimlen yayımlanacak ve 'sınavı kazandı' belgesi gönderilecek. Tuğlacı'ya yeni unvanlar • Haber Merkezi - Türk dili ve tanhçiliğıne katkılanyla tanınan araşürmaa ve yazar Prof. Dr. Pars Tuğlacı'ya Albert Einstein Bilim Nişanı ve Califomia Yüksek Öğretim Enstitüsü'ncedil bilim doktoru unvanlan verildi. 30'u aşkın uluslararası ödülün sahibi olan Tuğlacı'ya verilen diğer unvan ve payeler şunlar: Paris'teki Uluslararası İnsani Bilimler Fransız Akademisi'nce 'şeref profesörü', ABD Brownel Üniversitesi'nce 'Urih doktoru', ABD Atlantik Güney-Doğu Ünıversitesi'nce 'bilim şerefdoktoru', Amerikan Biyografi Enstitüsü'nce 'uluslararası başan elcisi", Cambridge Uluslararası Biyografı Merkezi'nce' 1993 yıh dünya aydını", İsviçre devleti tarafından 'kont'luk payesi. Trafik yine 5 canahlı • 1SPARTA (Cumhuriyet) - Trafik canavannın son kurbanı Yalvaçlı öğrenciler. Isparta'nın Yalvaçilçesinde meydana gelen kazada 4'ü öğrenci 5 kişi öldü, 6'sı ağır 35 kişi yaralandı. Hüseyin Bilici yönetimindeki 32 YA 958 plakalı Kozluçay Belediye otobüsü dün saat 08.00 sıralannda Yalvaç4 yol aynmında karşı yönden gelen Şener Çakaa yönetimindeki 32 YE 995 plakalı öğrenci servis mınibüsü ile çarpıştı. Kazada mınibüs şpförü Şener Çakacı ile öğrenciler Çınar Çakaa, Mevlüt San, Raziye Yelaldı ve Hayrullah Kayışçı hayatını kaybetti. Kazada 6'sı ağır 35 kişi yaralandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle