Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2
Richard Gere-Cindy Crawford çifti şaşırtmayı sürdürüyor
'EşdinselliksakmcaİıdeğiTKültür Servia - Vanity Fair'ın son
sayısında Richard Gere, kendisinın
eşcinsel, eşinin de lezbiyen olduğu
şeklindekı dedıkodulan şu sözlerle
yanıtladı:
- Suçlamalann anlamı yok. Kişinin
eşcinsel mi, çokcinsel mi olması hiç-
bir öneme sahip değil. Çıkıp da eşcin-
sel olmadığını söyleyen. eşcinsellik
sanki sakıncalı bir şeymiş gibi düşü-
nenlerin ekmeğine yağ sürer. Benim
en yakın arkadaşlarım eşcinsel. Ne-
den onları yargılayayım?
Richard Gere. cınsellik anlayışını
açıklarken de kısa ve öz konuşuyor:
- Kişi başkasma zarar \ermedikçe,
hangi yöne eğilimi olduğunun hiç
önemi yok. Bu tanuna. ben de dahi-
lim. Söy lentilerin gerçek olup olma-
dığı. kimseyi ilgilendirmez.
Cindy Crawford da eşinı. Rolling
Stone dergisınin son sayısında ya-
yımlanan sözleriyle destekliyor:
- Ricfaard'ı homo'lukla suçladılar.
Cindy Crawford, AIDS'le dolu bir
dünyada genç bir kadının cinselliğini bulup
çıkarması için lezbiyenliğin daha azrisklibir
yöntem olduğunu savundu.
Neden acaba? Bir dolu eşcinsel arka-
daşları olduğu için mi? l stetik Ric-
hard eşcinsellik yapmak için nasıl za-
man bulacak?
Öte yandan Cındy Crawford,
derginın aynı sayısında. çıplağa ya-
kın bir kılıkta. tanınmış lezbiyen
şarkıcı K.D. Lang'ı tıraş ederİcen
çektırdıği fotoğrafla da hayranlannı
şaşırttı. Bu yetmezmiş gıbi. eşcinsel
şarkıci George Mfchael'ı son derece
andıran bir pozu da aynı sayıda yer
aldı Erkek giysileri ve saç biçimiyle
ünlü şarkıcıya kendini benzetmeyi
başaran Cindy'nin bu davranışla ne
demek ıstediği. "yüdız çevrelerinde"
günün konusu.
Birçoklan tarafından, mankenlı-
ğin 'deri-kemik' dalına değil. erkek
gözüyle. "ideal ölçfiler' sınıfına ait
olarak kabul edilen Cindy Cravv-
ford, kendisinın lezbiyen olduğunu
söyleyenler için şu açıklamayı yapı-
yor:
- Söylemiş olduğum şey şu: AIDS'-
le dolu bir dünyada, genç bir kadının
cinselliğini bulup çıkarması için lezbi-
yenlik, daha az riskli bir yöntemdir.
Beram için bu konu, Sharon Stone'un
dediği gibi. "eğer yaptlan şey, yerini
bulmuş gerçek duyguyu karşılamı-
yorsa. hiçbir şey fark etmez"!
Gere ve Crawford çiftinin, çocuk
yapma konusunda anlaşamadıklan
daha önce de açıklandı. Richard
Gere. eşinin artık çocuk istediğini ve
bu isteği yerine getirilmezse kendisi-
ni terk edebileceğini belirterek şöyle
konuşuvor:
- Çocuk sahibi olmak gûzel bir şey.
Ancak ben Cindy 'le evlendim; gele-
cekte sahip olacağun, tanımadığmı
birkaç çocukla değil!
Las Vegas'taki gerdek gecesı ne
oldu acaba?
Eşinden 17 yaş daha genç olan
Cindy yanıtlıyor soruyu:
- Bir şey olduğunu sanmıyorum.
Eve dönduğümüzde, uyuvup kaldık
herhalde...
13 ARALIK1993 PAZARTESİ
45 dakika çalışın, 5 dakika dinleninHaber Merkezi - Geçen aylarda
Fransa'nın Nice kentınde bir araya
gelen üç bini aşkın uzman. çakşırken
sağlıklı kalmak için gereken koşulla-
n incelediler. Bu toplanudan çıkan
bir kaç öneriyi aşağıda bulacaksınız.
Dirscklere dildtat: Sık sık
tekrarlanan hareketler eklemlerde
anzalar doğurabılır. Tenisçi dirseği
olarak bılınen hastahğın bugün bil-
gisayarda çalışanlarda da görulme-
si. tekrarlanan hareketlenn tehlıke-
sini açıka gösteny or.
Bu haraketler kas ağnlan. sinovit.
tandon kasılmasına neden olabilir-
ler. ABDde ışe gelmeme nedenlen
arasında l. sırayı alan bu yenı has-
talıklar en çok kadınlan etkıliyor
Bunun nedenı de daktılo yazma ve
bılgısayar kullanma gıbı işlerin ço-
ğunlukla kadınlar tarafından yapı-
lması. Bu koşullarda en çok par-
maklardan omuza kadar tüm kaslar
etkileniyor. Çaresi ıse ara verip din-
lenmek
Dinlenmek »•« nasıl?: Bu
konuda büuin uzmanlar aynı görüş-
teler İdeal dinlenme süresi her 45 da-
kikalık çalışma için 5 dakika olmalı.
Los Angeles Times gazetesınde bılgı-
savar ekranlannda her 45 dakikada
bir "Biraz ara verin" yazısı beliriyor.
Aynı gazetede. çalışmava bağlı iske-
let \e kas rahatsızlıklannı engelle-
mek için bir spor salonu. ağnyan ek-
lemlerin üzenne koymak ıçın buz
kutulannın saklandığı buzdolap-
lan. "streching" (kaslan uzatma)
Kransa'da toplanan 3 bini aşkın
uzman sağlıklı kalmak için gereken
koşullanincelediler.
hareketlerinin yapılması ıçın
özel hahlar bulunuyor. Uzmanlar
bu koşullann sağlanmadığı durum-
larda yapılan hareketten farklı bir
hareket türüne geçmenin de "dinlen-
mek" anlamına geldiğjnı belırtıvor-
lar.
Kısa ve sık aralar yerine günde
1-2 kez venlen dinlenme arasının ise
yeterli olmadığı ve tercih edilmemesi
gerektiği de söyleniyor Y'apay ışı-
klandırmanın uyku getırdıği ve in-
sanlan gevşettiği büıniyor. Bunun
için çalışanlara günde en az 1 saat dı-
şanya, günışığına çıkmaları önerili-
yor. Işığın az ve yetersız olduğu kış
günlennde bile günışığı. enerji depo-
lanru doldurmaya veu'yor.
Gözterlnize M M I verin: Ekranda
çalışmak gözlerinizi mi yoruyor?
Yaklaşık 4 saat aralıksız çalıştıktan
sonra gözleriniz batıyor. aayor, ka-
maşıyor ve başmız ağnyorsa ışığınız
yetersiz demekür. Gerekli dinlenme
aralannı vermenin yını sıra, işvere-
ninizden iyi bir lamba istemekten
çekinmeyin.
Bu arada çalıştığıruz orlamın ha-
vasının kuru olması. ekrana mesafe-
nizin 50 cm'den az olması ya da ek-
randaki renkler (mavı veya kırmızı)
sıza yoruyor olabilir. Değıştırmeye
uğraşın. Bu arada bu tip rahatsızh-
klann ışın bırakılmasından sonra
yatma saatıne kadar sürebileceğinı
de unutmayın
Çalışan hamileler anan
dlkluU!: Bırçok hamile kadın.
çalışma koşullannın bebeklerini
kötü etkıleyebıleceğinden habersiz
yaşıyor.
Halbuki stres, ulaşım araçlan.
uzun süre ayakta kalmak ve kımi
mesleki tehlikeler (radyasyon, zehır-
li maddeler. sık tekrarlanan seya-
hatler) hamile kadının en büyük
düşmanlan. Riskleri ise düşük. pre-
matüre bebek ve hatta bebekte gelış-
me bozukluklan olabilıvor. Bu ko-
nuda en büyük risk altındaki grup
ıse "yönetici" düzeyınde olan ve do-
ğum ıznini mümkün olduğunca geç
almaya çalışan meslek sahibi kadı-
nlar. Bu konuda yasal haklan bıl-
mek ve uygulamak kesinlıkle gere-
kıvor.
Prostat tedavisi
dnsel yaşamı etkiliyor
Haber Merkezi- Prostat kansen
Avrupa'da yetışkın erkeklerde gö-
rülen kanserler arasmda ikmci sırayı
alıyor. Avnıpa'da her yıl 85 bin er-
keğın prostat kanserine yakalandı-
ğı. bu sayının her yıl arttığı bildinlı-
yor. Hastalık öylesıne yaygın kı
halkın gözünde önem kazanabilme-
si için ünlü bir polıtikacının veya
devlet adamının bu kansere yaka-
landığının konu edilmesi gerekiyor.
Prostat kansen üzerine yapılan
araştırmalar, tedavı ve ameliyat
sonrası bakımın yetersiz olduğunu
gösteriyor. İsveç'teki saygın Karo-
lınska Hastanesi doktorlan ve psi-
kologlanna göre prostat kanserinin
ameliyatla tedavisinin. hastanın
ömrünü uzattığına daır hiçbir kanıt
bulunmuyor. Bu şekilde tedavi
olanlann da çoğunun cinsel yaşam-
lannın sona erdıği de gözleniyor.
P,rostat kanseri 55
yaşınm üstündeki
erkeklerde görüldüğü
için etkilerinin
önemsenmediği
sanılıyor. Ancak
hastalar bu
varsayımın kesinlıkle
doğru olmadığını
söylüyorlar.
Testislerin alınması ve hormon tera-
pisini de içerebilen tedavi genellikle
iktidarsızhkla sonuçlanıyor. Rad-
yasyon tedavisinin de cinsel etkınliği
bozduğu biliniyor. Prostat kanseri
tedavisinden sonra daha önce nor-
mal bir cinsel yaşam süren hastala-
nn yansı iktidarsız olurken. yüzde
70"e ulaşan bir kısım ise değişik cin-
sel sorunlarla karşılaşıyor.
Prostat kanseri çoğunlukla yaşb
erkekleri etkılediği -nsk 55 yaşından
sonra artıyor- ıçın bu yan etkılerçok
fazla önemsenmıyor 77 yaşındaki
bir hastanın söylediği gibi "Yaşlı er-
keklerin artık 4
böyle şeyler' yapma-
dıklan varsayüıyor" Hastalar ise bu
varsayımın kesınlikle doğru olmadı-
ğını söylüyor ve tedavi öncesi mut-
laka yeterli bilgi almak istıyorlar.
Karolınska Hastanesi'nde yapı-
lan araştırmaya katılan prostat kan-
serlen tedavi edılmış kışilenn yüzde
59'u cinsel sorunlannın vaşam kali-
telerini ciddi olarak etkiledığini be-
lırtiyor. Bu kanser türünün erkekler
arasında görülen kanserler arasında
1 sırayı aldığı. İsveç'te bıle her 10
hastadan sadece 7"sıne yeterli bilgi
verildiği açıklanıyor.
Karolınska Hastanesfnden bir
psıkolog. "Özellikle yaşlı doktorlar
hastalarla cinsel konulan konuşma-
ya çekiniyorlar." dıyor ve "Bu du-
rum sağlık hizmetleri açısından ciddi
bir aksaklıktır" diye ekliyor. Hasta-
lann, tüm bu yan etkilere katlandık-
tan sonra bir de yaşamlannın uza-
mayabileceğini bilmek. durumu iyi-
ce ciddileştinyor. ABD'de NViscon-
sın"de 100 hastaüzennde yapılan bir
araştırma. tedavi edılmeyen hasta-
lann da tedavi edılenler kadar uzun
yaşadıklannı ortaya koyuyor.
Birçok erkekte prostat tümörlen
oldukça erken yaşlarda, kırklann
ortasmda ortaya çıkıyor ve belırtiler
vaka i>ice ilerleyinceye kadar farke-
dılmiyebiliyor. Bu tümörler kemiğe
yayılmadıkça öldürucü olmuyor.
Araştırmacılar her yıl yapılacak ta-
ramanın yaşam kurtarmada belirle-
yici olabıİeceğini düşünüyorlar.
Avrupa'da. ulusal çapta bir pros-
tat taraması programı uygulayan
tek ülke Almanya. Karolınska eki-
bınin başı olan profesör Gunnar Ste-
inbeck ise bu konuda pek umutlu
değil ve erken teşhıste bile mevcut
tedavi yöntemleriyle bir yere varma-
nın güç olduğunu ıddıa edıyor.
Avrupa'da prostat kansen vaka-
lannın son 20-30 yıl içinde ikıye kat-
landığını belirten uzmanlar ise daha
fazla araştırma yapılmasının mutla-
ka gerekÛ olduğunu belirtıyorlar
ALMANYA'DAKt SKANDAL
Kandan sadece AIDS değil,
Hepatit-C virüsü de bulaştı
FRANKFL'RT (AA) - Almanya"-
da AIDS virüsü taşıyan kanlann
hastanelere satılması skandalının
gizli kalan bir bölümü daha ortay. a
çıkanldı. Alman televızyonu ıkincı
kanah ZDFnin "Frontal" adh
yayınında. söz konusu kanlardan
sadece AIDS virüsü değil, onun ka-
dar tehlikelı olan Hepatıt C adh bir
vırüsün (HCV) de bulaşlığı ve has-
tahğın çoğu kez ölümle sonuç-
landıgı bildinldı
Hepatit A (HAV) ve Hepatit B
(HBV) gibi. HCV'nın de karaciğere
zarar verdiğı, ancak A ve B virüsle-
rinin aksine. C virüsünün karaciğen
çürüttüğü. kansere yol açtığı ve has-
talann üçte ikısınin öldüğü belırtil-
di. Program yapımalan, kan ve ılaç
firmalannın ekonomık çıkarlannı
ön planda tutarak. taze kan ve plaz-
ma paketlerini AIDS ve HCV virü-
sü testinden geçirmemeleri nedeniy-
le çok sayıda insanın hepatitis C
hastalığından öldüğünü belırttıler.
Yayında, AIDS viriisünün kan
naklı ıle bulaşması olasılığının. mil-
yonda bir olduğu, oysa HCV'nin
bulaşma olasıbğının 5 bın ile 15 bin
kişıde bir olarak değiştiği kaydedi-
lerek, test yapılmadan satışa çıkan-
lan kanlardan bulaşan hepatit C va-
kalannın AIDS vakalanndan fazla
olduğu vurgulandı.
Kim ister savaşı...Dünyaya merakla bakan bebek mi?
"'Savaşı kim ister, kim ister savaşı' Sen ister misin < Süt emziren
yavrusuna ' Savaşı kim ister, kim ister savaşı, Dünyaya merakla bakan
bebek?" Ataol Behramoğlu, yolu bir gün Afnka'ya düşmüş de
yukandakı manzarayı görmüşcesıne, soruyor bir şiinnde...Hem de,
yanıtının kolay. ancak böylesi bir dünyayı kurabihnenin de zor
olduğunu bıle bıle! Bir çift göz ancak bu denli, hem çelık kadar sert ve
dayaruklı, hem de bir kadife kadar yumuşak olabilir. Tıpkı yukandaki
anne ve çocuğun bakışlan gibi...Öyle bakışlar ki karamsarlığa paralel
hiç tükenmeyecek umudu. umutsuzluğa paralel bekleyişi. belki de hiç
gelmeyecek olan güzel ve y aşanılır türden günleri gözbebeklerine
serpiştırmiş. Dayanılırgıbi değil! Giderek tüketilen bu dünya
gibi...Anne ve çocuk. ayn ayn yönlere bakıyor olsalar bile, aynı
dünyanın özlemıni duyumsuyorlar her an. Aynı kaderi paylaşıyorlar.
Afnka'da doğup. orada yaşamak zorunda kalmalan, her ikisinın de
kaderi mı olmalıydı? Ancak yine de, aynı ufuk çizgisinde birleşiyor
gözleri Çektikleri aalar aynı...Geçmişleri çileli. bugünleri sıkınülı,
özlemle ulaşmak istedıklen yannlar ıse yalnızca bir meçhul olmaktan
öteyegıdemiyor.
Çelimsiz vücuduyla. alız kollanyla annesıne sanlan çocuğun
gözlerindeki endışe "kuru, beyaz bir mevsım" tadında. Annenin
gözlerindeki tedirginlik ise anlatıhr türden değil. Bu tedirginliği
kilometrelerce uzaktan hısseden şair Ataol Behramoğlu, annenin
hislerini "'Bebek ve Yeryüzü" adh şiirinde şöyle dile getiriyor: "Bebeğim
pirinçdışlenyle / gülüp duruyoryeryüzüne yeryüzüacılı, tasalı, burgun
yeryüzü alkan ıçınde..." Ne olurdu sanki, yaşasalardı bir de, banş
içind'e bir ülkede... (FotoğrafcASENA ÖZKAN)
Dünyanın
dengesi
bozuluyor
ADANA (AA) - Başta yeşil
alanlann tahribi olmak üzere,
kara, hava ve deniz kirliliğinin
giderek artması sonucu dünyada,
oksijen-karbondioksit dengesinin
hızla bozulduğu belirtildi.
Ankara Üniversiteşi Ziraat
Fakültesı Öğretım Üyesı Prof.
Cüngör Yavuzcan. bir
araştırmasında her yıl, insanlann,
hayvanlann ve toprak
mikroorganizmalannın
solunumlan sonucu 92 milyar,
bıtkılenn solunumlanndan 37
milyar, yakıtlardan kaynaklanan
18 milyar ton olmak üzere toplam
147 milyar ton dolayında
karbondioksıtin atmosfere
kanştığını dile getirdi. Prof.
Yavuzcan, atmosfere kanşan
karbondioksıtin ancak 129 milyar
ton kadanmn yeşil bitkiler
tarafından emilebildiğini ifadeetti.
Yeşil alanlann tahribi nedeniyle,
atmosfere kanşan
karbondıoksıtin tam olarak
temizlenemediğine dikkat çeken
Prof.Dr. Yavuzcan, 18 milyar
tonluk oksijen açığının yıldan yıla
artüğını kaydetti.
Oksijen-karbondioksit
dengesızliğının. çevreye karşı
takınılan bugünküdurum
nedeniyle gjderilmesinin giderek
zorlaşüğıru belırten Prof.Dr.
Yavuzcan, "Bir yandan tüketim
çılgınlıklanna son \erilmesi. bir
yandan da y eşil örtü alanlannın
hızla geliştirilmesi ve
oksijen-karbondioksit dengesinin
yeniden sağlanması mutlaka
gerekmektedir" dedı.
Canlı fabrikalar
"Bacasız >e canlı fabrikalar" ola-
rak nitelendirdiği bıtkilerin, dünya
dengesinin sağlanmasında çok
önemli rolü bulunduğunu haurla-
tan Prof.Dr Yavuzcan, şu bilgjleri
verdı:
"Güneşten bir yılda düny aya gelen
130 trilyon ton perrol eşdeğeri ener-
jinin. 16 milyar tonluk kısmı bitki-
ler tarafından depo edilmektedir.
Bitkiler bu eneriyi önce kimyasal,
sonra da bi> omas enerjiy e dönüştü-
riûier. Biyomasenerji, petrol ve
ürfinlerinin. her türlü kömüriin, do-
ğal gazm ana kaynağını oluşturur."
Dünyadakı tum bıtkılenn. orga-
nık madde üretımı için. her yıl tril-
yonlarca ton suyu topraktan alıp,
anttıktan sonra doğay a pompala-
dıklannı anlatan Prof.Dr Yavuz-
can. şöyle devam etti:
"Bitkiler, insanlığın henüz ulaşa-
madığı çok gelişmiş mühendislik
hizmetlerine sahiptirler. Atmosfere
sürekli olarak verdikleri oksijene ek
olarak bitkiler. insan teknolojisinin
kirlettiği. zehirli olanlar dışındaki
atık suları alıp. bünyelerindeki do-
ğal arıtma tesislerinden gecirerek,
temiz su buhan halinde atmosfere
verirler."
Yunan
turizminde
Türk korkusu
ATİNA (AA) - Yunanistan'da,
son yıllarda turizm alanında
yaşanan durgunluğa paralel
olarak Sisam Adası'nda satıhğa
çıkanlan otellereTürk
ışadamlannın ilgi göstermesi
endişe ile karşılandı.
Sisam Adası Otelciler Bırliği
Başkanı Yorgo Vasiliu konuyla
ılgılı yaptığı açıklamada, Sisam
Adası'nda borçlan yüzünden zor
durumda kalarak satıhğa çıkanlan
yüz kadar tunstik tesise. merkezi
Kuşadası'nda bulunan bazı
turizm acentelerinin ilgı
gösterdiğinı belirttı.
Onlem almmadığı takdirde
"Yunan otellerinin Türklerin eline
geçmesi tehlikesi" ıle karşı karşıya
olduklanna dikkat çeken Vasiliu,
kendileri ortaya çıkmadan otelleri
almak ısteyen Türk ışadamlannın
"kurnaz" davranarak aracılar
vasıtasıyla gırişimlerde
bulunduklannı söyledı.
Yunan turizmindeki durgunluk
özellikle adalan büyük ölçüde
etkilemiş bulunuyor. Sisam'ın
yaru sıra dığer Ege adalanndaki
çok sayıda otel de kapanma
tehlikesiyle karşı karşıya
bulunuyor.
Huysuz
insanlardaha
yaratıa oluyor
FRANKFURT (AA) - Huysuz, bir
günü diğerine uymayan
insanlann, daha fazla yaratıa
olduklan bildırildi.
Almanya'da yayımlanan haftalık
Bunte dergisı, Amerikah
araştırmacı Dr. Fraser Watts'ın
elde ettiği araştırma sonuçlanna
yer verirken. huysuz insanlann,
çok daha az hastalandıklannı ve
daha yaratıcı bir yapıya sahip
olduklannı kaydetti.
Dr.Watts."tnsanlanıı,
sıkıntılannı baskı altinda
rutmamaları gerektiğini" aksi
halde yaratıcı gücün
kaybolduğunu. hatta hastalıklann
ortaya çıktığını bildirdi.