Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 ARALJK1993 PAZARTESİ CUMHURİYET2 SAYFA
KULTUR
Tiyatro Grup'tan farklı bir mekânda, yorumuyla, oyunculuğuyla titiz bir çalışma: "Uçlar
Acımasız bir kedi- fare oyunu
DtKMEN GÜRÜN UÇARER
Tiyatro Grup, "Uçlar" adlı oyunla kaüldı
özel tiyatrolar kervanına. Genç bir toplu-
luk, ama oyunculan yabancımız degil. Yıllardır
tanıyoruz özel tiyatrolardan. Topluluk kendine
mekan olarak Eski Yeşil'i seçmiş. Bu seçim belki
biraz da, özel tıyatrolann yıllardır çözümlene-
meyen salon sorunundan kaynaklandı: ama so-
nuçta ortaya konan olay, tiyatroda farkh mekan
kullanımının güzel bir örneği. Ali Yend'in deko-
ru izleyici ile iç ıçe. Yeşil'in giriş kapısından bara
dek hemen her köşesi oyunculann... Mekan de-
ğerlendirmesinde işlevsel olduğu kadar ilgi çekı-
ci bir boyut.
VVUliam Mastrosi-
O
mone, yıldıa 1982'de
"Uçlar'Ta parlayan
y u n u n Amerikalı bir yazar
Yapıtında, tecavüz
olayıru değişik bir açı-
dan irdeliyor. Bu eyle-
min nedenlerini top-
lumsal dengeler içınde
sorgulamaktan çok,
cinsel saldınnın sonuç-
lan, etkileri üzerinde
duruyor. Oyunun te-
ması, bir yanda ka-
nıtlanması zor bir teca-
vüz (ya da tecavüze te-
şebbûs), öte yanda ıse
kanıtlanması kolay bir işkence olayı üzerine ku-
rulu.
Raul (özdemir Çiftçioğlu) ve Marjorie (Derya
Alabora) arasındaki fiziksel olaylarda saldırgan
ve kurbarun yer değiştirmesi ilginç. Her iki du-
rumda da nefes nefese bir mücadeledir o daracık
mckanda yaşanan. Acımasız bir kedi-fare oyu-
nu. Tecavüz eden güçlüyken, bir anda roller de-
ğışir ve saldınnın bir başka boyutu çıkar ortaya:
İşkence. Tüm acımasızhğıyla artık müthiş bir iş-
kencecidir Marjorie (bu acımasızhğın sınırlan
' yunun
teması
bir yanda
kanıtlanması
zor bir tecavüz,
öte yanda ise
kanıtlanması
kolay bir işkence
olayı üzerine
kurulu.
özkan Shulze'un yönettiği oyunda Derya Alabora ve Özdemir Çiftçioğlu oynuyorlar.
yakın çevrelerine dek uzanır). Raul ve Marjorie
arasındaki kıyasıya mücadelede. oyunculann
metindeki gerilimi öne çıkartan tempoşu ızleyi-
ciyı hemen yakalar. Derya Alabora ve Özdemir
Çiftcioğlu'nun öfkeyi, acımasızlığı, hırsı, do-
ınyumsuzluğu vurgulayan yorumlan. "Uçlar'
başansına katkıda bulunan yaklaşımlar.
Marjorie "ancak ölü bir kadma inanır mahke-
mekr" derken, yasalan da sorgular. Haksız bir
sorgulama mıdır bu? Tecavüz etmedığj, tecavü-
ze yeltendiği için nasd bir hüküm gjyer Raul?
Saldınya uğradığıru nasıl ispatlayabilir işkenceci
Marjorie? Mastrosimone. Marjorie ve Raul
dışında ıkı kadını ve ou iki kadırun tecavüz eyle-
mine bakışlanru da gündeme getirir. Çocuklu-
ğunda uğradığı cinsel saldınnın izlerini, içine ka-
panık. korkak, silik kişıliğinde yansıtan Terry ve
olaylara sürekli sebep-sonuç ilişkileri kurarak
yaklaşmaya çalışan Patricia. Bu kadınlann gö-
zünde Marjorie'nin konumu nedir? Onlarca
yapüklannda hakb mıdır genç kadın? Yazar
böylesi sorular getirir akla. Oyunun kurgusu bir
yandan üç kadm arasındaki ilişkiyi ortaya ko-
yarken, öte yandan şöminenin içine sıkışıp
kalmış Raul'e de kadmlarla ahşverişınde izleyi-
ayi gevşetecek bir unsur olarak yer yer güldürü
ögesine değinme olanağı tanır.
I Cinsel saldın konusunda
I düşündürmeye yöneltiyor
Yönetmen Özkan Schulze, tecavüz ve işkence
sahnelerinin olabildığınce doğal yaşanması üze-
nnde durmuş. Kişilerin bilinçaltlannın dışa vu-
rulduğu sahneleri, duygusalhğa yer vermeyen
bir yaklaşımla yorumlamış. Temponun bir an
için olsun düşmemesi, oyundaki tansiyonu sü-
rekli ayakta tutuyor.
Ne yaak ki özkan Schulze'un oyunculu-
ğunun (Terry), yönetmenliği gibi oturmuş oldu-
ğunu söylemck hayli zor... Zerrin Sümer'in olay-
lara dışardan bakan yonımunda Patricia'nın öl-
çülü, dengeli ve biraz da kuru dünyasıru rahath-
kla algılıyor izleyici.
Mastrosimone belki yannlara kalacak çok
önemli bir yazar değil, ama ele aldığı konuyu ge-
rilim öğesini ön planda tutarak akıllıca işlemiş.
Bunu yaparken izleyicide "acaba" sonilanna
yol acan, onu cinsel saldın konusunda düşün-
meye yönelten noktalara değınmiş. Tiyatro
Grup ise Mastrosimone'nun metnini mekan
kullanımında. yorumda, oyunculukta titizlikle
değerlendırerek ilgiyle izİenecek bir çalışma ser-
giliyor.
Sinema ve tiyatroya yanm asırdan uzun bir süre emek veren isimsiz kahraman Alexandre Trauner öldü
Adetabir
Kûltür Servisi- Sinema ve tiyat-
roya yanm asırdan uzun bir
süre emek veren Akxandre Trauner.
yaşamını sürdürdüğü küçük kasaba-
da. arkadaşı Jacques Prevert'in de öl-
düğü Omonville-la-Petite'te 5 aralıkta
öldü.
IPrevert-Carne ikilisiyle
altın çağını yaşadı
1906da BudapeştededoğanTrau-
ner. Güzel Sanatlar Akademisi Resim
Bölümü'nü bıtirdikten sonra 1929'da
Paris'e geldi. Orada tanışüğı Pkasso
ile kısa sürede dost oldu. Bir süre son-
ra karşısına çıkan sahne tasanmcısı
Lazare Meerson, bir desinatöre ihtı-
yaç duyuyordu, böylehkle Rene Clair
ve Jaanıes Feyder'in filmlerinde asis-
tan olarak sinemaya adım atmış oldu.
Rene Çlair'in "Paris Damlan Ara-
nda", "Özgürlük BizmT, "14 tem-
Duyucuyau...muz*\Jacques Feyder'in "Büyük
oyım", "Mimoza Pansiyonu" adlı
filmlerinde görev aldı.
1937'de şefliğe yükselen sanatcı,
Prevert-Carne ikilisiyle alün çağını ya-
şamaya başladı. Adeta bir büyücü gjbi
hayalden birdünya yaratıyordu. "Cen-
net Çocuklan", "Sisfer Köprüsü", "Ku-
zey Oteti", "Akşam Ziyaretçileri",
"Gün Doğayor" gibi filmlere ımza attı.
1952 yıhnda, Orson VVeUes'in Caıı-
nes"da Altın Palmiye ödülü alan "Ot-
beUo" filminin dekorlannı yapü.
Bunu. Howard Hawks ve Staniey Do-
nen ile yaptığı çahşmalar izledı.
Anatole Lirtak'la "Brahms'ı Sever
misiııiz?" fılmini, Billy WUderla "Tatiı
İrma"daki Paris hallenni yarattı.
Bugün. hiçbir iz kaJmayan o mey-
ve-sebze hallerinin müthiş bir hayal
gücüyle yaratılmış kopyalan ebmizde-
ki tek dokümandır. Yavaş yavaş gelen
yaşlılık, Trauner'nin verimınde bir
düşüş yaratmadı. John Huston için
"Kral Ölmak İsteyen Adam", Claude
Berri için "Ük Defa" fılmlennde
çahştı. Fransa'da sinemanın yeniden
stüdyo çekimlerinı keşfetmesi üzerine
genç sinemacılar Trauner'den yardım
istemeye başladılar.
IDoğu'nunbüyülü
ilatmosferini canlandırdı
Luc Bessonun ünlü fılmı "Subway'"-
(Metro)için yer altının garip dün-
yasıru. Arthur Joffe'rün "Harem"i için
de Doğu'nun büyülü atmosferini can-
landırdı. Sayısız fılmde olağanüstü
mekanlar yaratan Alexandre Trau-
ner'in ölümüyle, sinema isimsiz bir
kahramarunı yitirdi. Şimdi o. yaratüğı
hayali dünyalarda yaşamaya devam
ediyor. Sanatın ölümsüzlüğü bu olsa
gerek.
Sayısız filmde
olağanüstü
mekanlar
yaratan
Alexandre
Trauner,
adetabir
büyücü gibi
hayalden bir
dünya
yaratıyordu.
Oyuncular, Çehov'un kısa öykülerinden oyunlaştınlan, Kama Ginkas'ın yönettiği 'Hayat Çok Güzel'i sahneliyor
'Absürd'ün yaşamsal biçimde anlatımı
Kültür Senisi "Hayatı iğ-
renç mi buluyorsunuz?
Saçma. Onu güzelleştirmck efiniz-
de... Eğer mutlu olmak tstiyor-
sanız daima. en mutsuz ve kederii
anlannızda. düşünmelisiniz ki
daha da kötüsû olabilirdi. Par-
mağınıza kıymık batttğı zaman
hiç üzühneyin. şükredin gözünüze
batabffirdi."
Bu sözler Çehov'un "Hayat
Çok Güzel'" adlı kısa öyküsünden
ve bir tiyatro tekstinden alındı...
Rus yönetmen Kama Ginkas'ın
yönettiği ve Çehov'un kısa öykü-
lerinden oyunlaştırdığı "Hayat
Çok Güzel" adlı oyunda; Yase-
min Alkaya. Güisüm Soydan ve
Sehna Köksal'dan oluşan 'Oyun-
cular1
tiyatro grubu ve konuk
oyuncu Celal Perk rol alıyor. Yö-
netmen. oyunda Çehov'u farkb
bir tiyatro diliyle yorumluyor.
IFarklı bir
Çehov yorumu
Çehov ve Dostoyevski uzman-
lanndan olan Kama Ginkas,
1990 yılında 2. Istanbul Tiyatro
Fesüvali'ne "Genç Seyird" top-
luluğu ile katılmıştı. Dostoyevs-
kı'nin romanından oyunlaştıra-
rak yönettiği "Yerattından Not-
lar" büyük ilgi germüştü.
Dekor kostüm tasamnını da
Rusya'dan gelen sahne ta-
sanmcısı Sergey Barhin'in yap-
tığı"Hayat Çok Güzel"in kore-
ografısi Alev Baymur'a, üç kısa
oyunun çevirisi ise tiyatrolog Hu-
raman Nevruzova'ya ait. Daha
önce ızlediğimiz Çehov oyunlan-
ndan oldukça farklı bir yorumu
olan bu oyun, Tarlabaşı'ndaki
manastırdan restore edilen tstan-
bul Sanat Merkezi'nde oynanı-
yor.
Alışılmış Çehov yorumlann-
dan farklı bir yorum getircn bu
oyunda. dekor ve kostüm de çok
işlevsel kullanılrruş. Mekanda
eski bir sandal, kum, taşlar. kü-
rekler ve kirli bezler bulunuyor.
IBakanlıktan en çok
destek alanlardan
Kısa bir gecmişe sahıp olan
topluluk. yabancı bir yönetmenle
cabşmayı tercih etmişler ve yö-
netmen KamaGınkas'ı Türkiye'-
ye davet etmişler. Projeleri ile
Kültür Bakanlığı'ndan destek
'Hayat Çok Güzel' oyununda V asemin Alkaya, Güisüm Soydan, Sehna Köksal ve Celal Perk rol alıyoriar.(HATıCE TUNCER)
alan Oyuncular, artık desteğin ti-
yatroya değil projeye verildiğinı
ve bu projeyle bakanlıktan en
çok destek alan tiyatrolar arası-
nda bulunduklannı vurguluyor-
lar.
IGerçek yaşam çok
trajik ve zor bir sınav
"Bu yardım projeran gerçekkş-
tirilınesi için hemen hemen yeteıii
oldu. Fakat oyunun tanıtunı için
eUmizde hibir şey kalmadı. Afış-
leri bik bir arkadaşımız finanse
etti. Ve kuUandığunı/ pek çok
kostümü Dormen Tiyarrosu'ndan
ödünç aldık, dekorları kendûniz
oluşturduk. Kendi kişisel çaba-
lanmtz olmasa 325 milyona bu
oyunun çıkması imkansız olurdu.
Zaten paramızın büyük ktsmı ya-
bancı yönetmene ve sahne ta-
sarmcKina gitti."
.rtık tiyatronun yaşamda insanın başından
geçenleri anlattığını vurgulayan Nevruzova, bu
oyunun hem Stanislavski ve Meyerhold'un,
hem de psikolojik ve sirk tiyatrosunun kanşımı
olduğunu belırtiyor.
Yönetmen Kama Ginkas,
Rusya'da paradoksal tarzda
oyun sahneleyen yönetmenler-
den bıri. Çahşmalannın ilk dö-
nemlerinde, Krosnoyarsk Genç-
ler Tiyatrosu'nu yöneten yönet-
men. Moskova'da yaşıyor ve
daha çok Moskova Sanat Tiyat-
rosu, Mossovyet Tiyatrosu, Ma-
yakovski ve Moskova Genç Se-
yirci Tiyatrosu'nda oyunlannı
sahneliyor.
"Oyuncular", Kama Ginkas
adında ısrar etmişler ve Mosko-
va'dan Türkiye'ye davet etmişler.
Çehov ile uzun yıllardan beri ilgi-
lenen Ginkas. sahneledıkleri kısa
öykülerden oyunlaştırdığı "Ha-
yat Çok Güzel" adb oyun üzerin-
de iki senedir çahşıyormuş.
Yönetmenin oyunla ılgili dü-
şünceleri şunlar: " Çeho>1a ilgili
çalışmalanm uzun yıllardır stirü-
yor. Oyunda kadm erkek ilişkile-
rinde oluşan ciddi ve trajik dunım-
lan komik bir dille aalatmak isû-
yomz. Eğer gercek bir yaşam isti-
yorsak gûclü olmahyız. Çiinkü
gerçek yaşam herkes için çok tra-
jik ve zor bir sınav. Bu sınavı nasıi
başaracağız? Çeix» kendimizi
tanunamıza, kendi yanılgılan-
mızuı tarihçesini kavTamamız»
yardımcı olabiür, çiinkü bazen
geçmişteki zaferlerimize dönûp
bakrığunızda yaniış ve komik şey-
ler bukıruz. Bazen bunlann acıiı ve
köhı olduğunu düşünüyoruz; belki
de gerçek zafer budur bizim için."
Yabancı bir yönetmenle ça-
lışmanın ıletışim açısından pek
çok zorluğu olduğunu belirten
topluluk, bu zorluklann üstesin-
den tıyatrolog ve eleştirmen Hu-
raman Nevruzova sayesinde gel-
dıklerinı söylüyor. Bir buçuk yıl
Batı Tiyatrosu tanhi öğretmeniy-
miş. Şimdi. Mimar Sinan Üniver-
sıtesı'nde reji bilgisı ve Müjdat
Gezen Sanat Merkezi'nde tiyatro
tanhi dersleri veriyor.
IModern bir anlatımla
sahneiendi
Pek çok önemli tiyatro kitabını
dilimize kazandıran Nevruzova,
TuncerCücenoğlu'nun"Kadına-
klar"ını ve Ferhan Şensoy'un
"Güle Güle Godot"sunu Rusca-
ya çevirmiş. Nevruzova, tüm
provalann ve öykülerin çevirileri-
ni yapmış. Yönetmenle çeviri ko-
nusunda çok titiz ve özenli bir
çalışma yapan "Nevruzova. Gin-
kas'ın TüVkçe bihnediği halde
tekstin müziğini dinleyerek kula-
ğa nasıl geldiğini kontrol ettiğini
belirtiyor. Nevruzova, bir tiyat-
rolog olarak çalışmalan değer-
lendirdiğinde, oyunculann yö-
netmenin onlara vermek istediği
herşeyi alabıldiklerini ve yüksek
bir performans gösterdiklerini
söylüyor. " Kama'nın çok farklı
bir tiyatro düi var. Tiirkiye'de
tngütere'de olduğu gibi bir Çehov
geleneği yok. Yönetmen Çehov'un
ruhunu zedeiemeden modern bir
anlatımla oyunu sahneledi."
IÇehov dönemi ve
simgesel anlatım
Oyunda bir yandan Çehov dö-
nemini yaşarken diğer yandan
simgesel bir anlatımla da karşı-
laşıyor seyirci. Sahnede kumun,
ancinn ya da kayığın sesi oyu-
nun dramatik noktalannı oluştu-
ruyor. Yönetmenin mekanda do-
ğaya döndüğünü vurgulayan
Nevruzova, bu yolla onun Çe-
hov'un ruhunu yansıttığına dık-
kat çekiyor.
Tiyatro sanatında tarzlann
değiştiğini, artık tiyatronun ya-
şamda insanın başından geçenle-
ri anlattığını vurgulayan Nevru-
zova, bu oyunun hem Stanislavs-
ki ve Meyerhold'un, hem de psi-
kolojik ve sirk tiyatrosunun
kanşımı olduğunu söylüyor.
Oyuncular da, Çehov'un bili-
nen anlamda 2. Dünya Savaşı'-
ndan sonra gelişen 'absürd' tiyat-
ronun çok daha oncesınde ya-
şamda sürekli karşılaşUğımız 'ab-önce Azerbaycan'dan ülkemıze
gelen Nevruzova, Azerbaycan sürd'ü yine yaşamsal bir şekilde
Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde ıtade ettığını beiırüyorlar.
Yapı Kreıti Yayınlan'ndan "Bffim ve
Şarlatanhk"
• Kültür Servisi - Hüseyin Batuhan'm " Bilim ve
Şarlatanhk" adlı kitabı Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıktı.
Bu kitap. insanlan inandırma konusunda daha bir titiz,
güç beğenir kılmayı, onlarda bir tür "inanma
sorumluluğu" bilinci uyandırmayı amaçhyor. Hüseyin
Batuhan bilimi/bilimsel bilgiyı. sözde bib'mdensahte
bilgiden ayıran özelliklerin ne olduğunu ortaya koyarken,
saf ve bilgisiz insanlann özlemlerini "bilim" adına
sömürmeye çalışan şarlatanlara karşı okuyucuyu
uyanyor. Batuhan; Eric Von Daniken gibi en inanılmaz
fikirleri üreten sahtekarlan, '"zakkumcu doktor" gibi en işe
yaramaz teknolojileri geliştiren şarlatanlan besleyen
aptallığın "anatomisine" girişiyor. Ve rasyonel
düşünmenin olmazsa olmaz koşulu "bilimsel şüphe" ile bir
türlü tanışamayan toplumumuzda, başta felsefe
öğretmenleri olmak üzere bütün öğretmenlere sesleniyor,
yeni kuşaklara bilimsel düşünme alışkanlıklan edınmede
yol göstenyor.
Burhan Öcal'ınyenigrubu
• Kültür Servisi - Etno-cazın seçki n yorumcusu Burhan
öcal, bir süre önce Kınmlı ünlü gitarist Enver İsmailof tan
aynlarak 5 kişiden oluşan yeni grubunu kurdu. Dört üyesi
Isviçreli olan grup: saksofonda Bertrand Denzler, elektro
gitarda Harald Haerter. bas gitarda Tlıomy Jordi ve
bateride Mark Lelian'dan oluşuyor. 4aralık günü Cemal
Reşit Rey Konser Salonu'nda bir konser veren topluluk
büyük ilgi toplamıştı.
ScrintJoseph'tiler Derneği'nin
etkintikleri
• Kültür Servisi - Saint Joseph'liler Demeği Şenes Erzik'in
konuşmaa olarak katılacağı "Türk Futbolunun Dışa
Açılışı" adh bir sohbet konferans düzenliyor. 19 aralık
pazar günü saat 16.00'da yapılacak konferans, Caporal
Evi Konferans Salonu'nda izlenebilir. Dernek. aynca
Caporal E\i-La Cave'de Bilge Burcuoğlu'nun kışısel
yağbboya resim sergısine de evsahipliği yapıyor. Sergi, 18 .
aralık-5 ocak tanhleri arasında görülebilir.
Nîhat Bati'yiAnma Sergisi
• Kültür Servisi - İki yıl önce yitırdiğımız karikatür
ustalanndan Nihat Balı'yı Anma Sergisi, 14 aralıktan ay
sonuna kadar Karikatür ve Mizah Müzesinde ızlenebiKr.
1952 yılında "Kannca" adlı haftalık bırçocuk dergısi
çıkaran Nihat Bali. kankatür alanındaki ününü
Yenisabah gazetesinde, politik güncel taşlama
niteliğindeki "Küçük Vali" adlı bant-karikatürdizısi ile
kazandı. Balı'nin "Küçük Vali" dizisindeki kahramanı, o
zamanlar hem Istanbul Valisi hem de Belediye Başkanı
olan Fahrettm Kerim Gökaydı. Daha sonra Akşam
gazetesinde"Safi" ve "Bay Kartvizit" adlı karikatür dizisi
yayımlamaya başladı. Nihat Bali.Türkiye'deilk
animasyon denemeleri yapan sanatçılar arasında gelir.
Oğuz Aral ve Altan Erbulak gibi karikatürcü arkadaşlan
ılecanlandırmareklamfılmlerihazırladı. 1972 yılında
Türkçe olarak hazırlanıp daha sonra Almancaya çe\Tİlen
Alman çocuk dergisi "FeUk Extra" için hazırladığı
çizgiroman iki yıl yayımlandı. Sanatçılığımn yanı sıra
pobtikayla da ilgilenen Bali CHP'de çeşitli görevler
üstlenmişti.
Grafiker Meslek Kunûuşuyeni
yönetinü
• Kültür Servisi - Grafikerler Meslek Kuruluşunun
olağan Genel Kurul'u geçen günlerde The Marmara
Oteli'nde yapıldı. Genel Kunıl'da yapılan seçimler
sonunda Grafıkerler Meslek Kuruluşu'nun yeni yönetimi
şu isımlerden oluştu: Sadık Karamustafa, Serdar Benli,
Uğurcan Ataoğlu, Hakkı Mısırboğlu. Esen Karol. Emre
Senan ve Murat Dorkip. GMK yeni yönetimi önümüzdeki
yıl, önemli projeleri gerçekleştirecek. Tasanma üyelenne
faksla ulaşan bir tasanm kütüphanesı kurulacak, grafık
tasanm müzesi için başlatılan girişimler sonuçlanacak,
"Kitap İçin Tasanm" başlıklı bir sergi ve kitap projesı
hayata geçecek. GMK'nin daha öncehazırladığı
"Türkiye'den AfışlerPosters From Turkey" Sergisi ise
bugün Almanya Duisburg'da. ocak 1994'te ıse Nevvyork
Parsons Sanat ve Tasanm okulu'nda açılacak.
Antalya Devlet Tiyatrosu'nım
İstanbul Turnesi
• Kültür Servisi- Devlet Tiyatrolan.Cumhuriyet ve
Lozan'ın 70. Yılı Etkinb'kleri Programı içınde yer alan ve
büyük bir ilgjy le karşılanan "Lozan" oy unu 14-19 aralık
tarihlerinde istanbul seyircisinin karşısına çıkacak Ataol
Behramoğlu'nun yazdığı "Lozan" oyununu Metin Belgin
sahneye koydu. Oyun, tarihsel malzemeden yola çıkarak
çağdaş yenilikçi tiyatro üzenne de sevindinci" sonuçlan
gündemegetiriyor. 14-19arabk tanhleri arasında istanbul
Devlet Tiyatrosu Taksım Sahnesı'nde sergilenecek olan
Lozan'ın müziklerini Timur Selçuk. dans düzemnı Sigrid
Seberich. sahne tasanmını Metin Belgin, giysi tasanmını
Funda Karasaç, ışık tasanmını ise Sejahattin Yazar
hazırladı. Antalya Devlet Tiyatrosu. İstanbul turnesine bir
de çocuk oyunu getiriyor. Sabh Yakın'ın yazdığı v e
Yasemen Büyükağaoğlu'nun sahneyekoyduğu "Mavi
Masal", deniz altmda birdirbir. saklambaç oy nayan
babklarla, yukanda durmaksızın denizi kirleten insanlar
arasmdaki çatışmayı işliyor. Müziklerini Tuna Orhan.
dans düzenini Signd Seberich, sahne ve giysi tasanmını
Selçuk Günşık, ışık tasanmını Selahattin Vazar'ın
hazırladığı "Mavi Masal". 18 ve 19 aralık günleri saai
11 .OO'de istanbul Devlet Tiyatrosu Taksim Sahnesinde
seyirci karşısına çıkacak.
Zeki Fıtuhkoğkı
y
nun
Renklendhrünnş GraviirSergisi
• Kültür Servisi - Zeki Fındıkoğlu elle renklendırdiği
gravürlerini Vakko Beyoğlu Sanat Galerisi'nde 15
arabk-15 ocak tarihleri arasında sergilıyor. Fındıkoğlu,
1965-70 yıllannda Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Neşet
Günal Atelyesi'nden mezun oldu. Grafık sanat
çabşmalannı ABD'de Corcoran School of Arts'da
gehştirdi veeğitimini 1974'teGeoge VVashington
Ünıversitesi Güzel Sanatlar Bölümü'nde, tasanm ve baskı
tekniği dalında "baskı uzmanı" unvanıyla tamamladı.
Sanatcı 1977'den bu yana Colombıa Bölge
Üniversitesi'nde yardımcı profesör olarak çabşmakta.
Anadolu'nun yerel ve folklorik motiflerini naif anlayışta
rninyatürleriyle bütünleyen Zeki Fındıkoğlu bu sergisinde,
insan, hayvan fıgürleri, bitki motifleri ve Osmanb mımari
öğelerini çok yönlü renk anlayışıyla birleştiriyor.
Sanatcının grav ürlerinde yer yer altın varak kullanarak
Osmanlı geleneğini sürdürdüğü görülüyor.