Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9KASIM1993SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Iki idam dosyası
Meclis'te
• ANKARA (ANKA)-
TBM M'de yıllar sonra ilk
kez idam cezalannın yerine
getirilmesine ilişkin
başkanhk tezkeresi
görüşülecek. TBMM Adalet
Komisyonu, adli suçtan
hûkümlü Seyfettin Ûzundiş
ve Hüseyin Taşkın
hakkındaki dosyayı
çarşamba günüyapılacak
toplanü gündemine aldı.
TBMM Adalet Komisyonu
Başkanı Cemal Şahin,
ANKA'nın sorusu üzerine
idam cezalannın gündeme
alınması ve yerine getirilmesi
için "hiçbir baskının söz
konusu olmadığmı"
belirterek. "Kim baskı
yapacak? Meclis'e baskı
yapılabilir mi? Bunu
görüşmemizin baskıyla falan
ilgisi yok" dedi. Adalet
Bakaru Seyfi Oktay da
yıllarca idam cezasının
kaldınlmasını savunduğunu.
görüşlerinin değişmediğini
söyledi.
'Yasak konursa
siyasetçi
yetişmez'
• KAYSERİ (AA) - Eneıji
veTabii Kaynaklar Bakanı
Veysel Atasoy. bugün
siyasette yaşanan sıkıntılann,
siyasete konan yasaktan
kaynaklandığını belirterek
"Siyasete yasak konursa
siyasetçi yetişmez" dedi.
Doğal gaz projesi ile ilgili
incelemelerde bulunmak
üzere Kayseri'ye gelen Veysel
Atasoy, V'ali Muammer
Güler'i makamında ziyaret
ederek ilin sorunlan
hakkında bilgi aldı. Bakan
Atasoy, Valiük'te yaptığı
açıklamada, Türkiye'nin
enerji kaynaklannın smırlı
olduğunu, mevcut su
kaynaklannın 2010 yılında
enerji ihtiyacının, ancak
yüzde 60' ım
karşılayabileceğıni söyledi.
Çakmun'a
disiplin yolu
• tZMİR(ANKA)-SHP
Izmir İl Başkanı Hilmi
Değirmenci'nin meclis grup
töplantılanna başkanhk
yapmasını protesto ederek
son iki grup toplanüsına
gerekce göstermeksizin
kaiılıîıayan tzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Yüksel
Çakmur, 13kasımda
yapılacak meclis grup
toplantısına da katılmadığj
takdirde partiden ihraa
istemiyle disiplin kuruluna
verilebilecek. Parti tüzüğünü
ve ilçe başkanlanna
yörelerindeki belediye meclis
gruplanna başkanhk yapma
yetkisı tanımasını
antidemokratik bulan
Yüksel Çakmur, İl Başkanı
Hilrfıi Değirmenci'nin
başkanhk yaptığı son üç
toplantıdan ikisinejcatılmadı.
SHP İzmir İl Başkanı Hilmi
Değirmenci. Çakmur'a karşı
herhangi bir tavn
olamayacağını belirterek
sadece tûzük kurallannı
işlettiğini ve tüzüğü harfıyen
uygulamaya da kararlı
olduğunu söyledi. Çakmur'u
gerekçe göstermeksizin
'meclis toplantılanna
kaölmadı' diye il yönetimi
olarak disiplin kuruluna sevk
yetkileri bulunmadığını
kaydeden Değirmenci, "Biz il
yönetimi olarak sadece
durumu parti merkez
yürütme kuruluna bildiririz.
Olayla ilgili tasarnıf yetkisi
tamamen merkez yürütme
kurulumuza aittir" dedi.
Akyofausulstiz
onay suçlaması
• ANKARA (ANK A) -
İlksan'da ortayaçıkanlan
usulsûzlüklerde AN AP'b
Milli Eğitimeski Bakanı
Avni Akyol'un adı sıkça
gecmeye başladı. İlköğretim
Genel Müdürlüğü'nde Daire
Başkanı iken İlksan Denetim
Kurulu üyehğine seçilen
Cemil Bacak'ın Yayınlar
Dairesi Başkanlığı'na
atanmasının ardından
üyeliğinin sona ermesi
gerektiği halde, dönemin
Milli Eğitim Bakanı Avni
Akyol'un onayı ile bu
görevini sürdürdüğû
belirlendi. Cemil Bacak
İlköğretim Genel
Müdürlüğü'nde daire
başkanhğı görevini
sürdürürken İlksan 2.
Dönem 5. Olağan Genel
Kurulu toplantısında altı
aday arasından İlksan
Denetim Kurulu üyeliğine
seçildi. Bu arada Bacak, 23
Ağustos 1991 tarihve 22398
sayılı kararname ile Milli
Eğitim Bakanlığı Yayınlan
Dairesi Başkanlığı'na atandı.
Atama karan ile birhkte
Cemil Bacak'ın İlksan
Denetim Kurulu üyeliği sona
erdi. Akyol'un onayı ile
Cemil Bacak'ın İlksan
Denetim Kurulu üyeliğini
sürdürdüğû belirlendi.
SHP Parti Meclisi'nin son önerilere yanıt almak için CHPye verdiği süre doldu
Birleşmegündemdençıktı• Birleşmedeki en
önemli engeller arasında
değerlendirilen 'çatf ve
'genel başkan'
sorunlan çözümlendi,
ancak PM sorunu
aşılamadı. Karayalçm,
'oransal temsil'T
Baykal da "eşit temsil"
ısranndan ödün
vermedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP Parti Meclisi (PM).
CHP'ye tanıdığı son günde de
bu partiden karşılık alamayın-
ca, solda bütünleşme konusunu
gündemden çıkardı. SHP Ge-
nel Başkanı Siurat Karayalçın.
"her türlü özveriyi gösterdikleri
kamsında olduğunu, maalesef is-
tenilen sonucun alınamadığını"
söyledi.
Karayalçın, CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal'ın yercl se-
çimler öncesinde iki parti ara-
sındaki ilişkilerin sertİeşeceğine
ilişkin sözlerine de atıfta bulu-
narak, "Biz böyle yapmayaca-
ğız. Dünyayı. ülkeyi, halkı aynı
doğnılruda yorumladığımıza
inandığımız kişileri sertlikle teh-
dit ermevi si\asa! erdemle bağ-
daştıramayız" dedi.
SHP-CHP bütünleşmesinin
sağlanması gınşimleri sırasında
"çatı" ve "genel başkan" sorun-
lan çözümlendi. ancak PM'nin
nasıl oluşturulacaeı sorunu aşı-
lamadı. SHP Genel Başkanı
Murat Karayalçın. "oransal
temsil"i savunurken CHP hderi
Deniz Baykal. "eşit temsil" dı-
şında bir seçeneği "müzakere
bile etmeveceklerini" bildirdi.
SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karavalçın dünkü Bakanlar Kurulu top-
lantısına yetişebilmek için, Başbakanlık merdivenlerini hızlı adımlarla çıktı.ı Fotoğraf A A)
SHP'nin bir önceki PM toplan-
tısında bütünleşmeyi gerçekleş-
tirecek PM'nin oluşumu için
"60 artı 60 artı genel başkana 10
kişilik kontenjan" formülü gün-
deme getirildi ve CHP'nin son
formüllere bir yanıt vermesi
için düne kadar süre tanındı.
SHP Genel Başkanı Kara-
yalçın. PM toplantısının açıh-
şında yaptığı konuşmada. tanı-
nan ek sürede istenilen sonuçla-
nn alınamadığını belirterek,
"SHP olarak CHFyle bütün-
leşme konusunda her türlü özve-
riyi gösterdiğimiz kaıusında-
vrnı" dedi. SHP'yi feshedip
CHP've katılma formülüvle
koahsyonun sona ermesinin
göze ahndığını vurgulayan Ka-
rayalçın, sözlerini şöyle sürdür-
dü:
Bir gün gerçekleşecek
•'Konu; onur, prestij meselesi
olarak görüldü. Biz birlik için
yeni bir özveride bulunduk. 60
artı 60 artı 10 formülünü ortaya
attık. Bunu 70 artı 60 diye sun-
madık. 60 artı 60 diyerek eşitliği
kabul ettiğimi/i. eşitlik konu-
sundaki duyariılığı anlayışla
karşdadığımızı ifade etrik. Artı
10'u da bizün gücümüzün ifadesi
olarak takdir etmedik. Hızlı iş-
leyecek bir yapının güvencesi
olarak söyledik. Bu kişüer de ba-
na çok yakın kişilerden oluşma-
yacaktı. Sosyal demokrat hare-
ket açısından önem taşı> an isim-
ler oiacaktı. Buna rağmen bir so-
nuç alamadık." '
Karayalçın, CHP"nin kendi-
lerine yazılı bir öneri iletilmedı-
ğine ilişkin değerlendirmelerine
de yanıt verdi. SHP'nin 3 ekim-
den ben hiçbir yazılı öneride
bulunmadığını söyleyen Kara-
yalçın. CHP'lilerin. SHP'ye
yazılı sunduklan bazı konular-
da da. yazılı yanıt beklemedik-
lerini kendisine aktardıklannı
söyledi.
Konuşmasının sonundaCH P
Genel Başkanı Baykal'ın yerel
seçimler öncesinde ilişkilerin
sertİeşeceğine ilişkin sözleri-
ne atıfta bulunan Karayalçın,
"Biz böyle yapmay acağız. SHP,
CHFyi, DSP'yi suçlayarak si-
yasi sonuç almaya caltşmava-
caktır. Dünyayı, ülkeyi, halkı
aynı doğrultuda yonunladığınu-
za üıandığunız kişileri sertlikle
tehdit etmeyi siyasal erdemle
bağdastıramaytz" dedi. Kara-
yalçın, sözlerini, "Solda birlik,
bir gün mutlaka gerçekleşecek-
tir. Herkese, her şeye karşuı bu-
nun gerçekleşeceğine inanıyo-
rum" diye noktaladı.
CHP Genel Sekreteri Ertuğ-
rul Günay, yanıt vermelerini ge-
rektirecek resmi bir önerinin
kendilerine gelmediğini belirte-
rek. "İki ciddi kunım arasında
basın, aracılar yolu> la mı konuş-
ma yapılır? Bize bir öneri gelme-
dT dedi. CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal da "birleşme için
umudunun kalmadığını" söyle-
di.
Murat Karayalçın, bütünleş-
me gerçekleşmezse seçim ittifa-
kı olmayacağmı acıklarken,
Deniz Baykal da yerel seçimler
öncesinde çok sert bir mücadele
dönemıne girileceğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, 13 kasımda Çanak-
kale'de düzenlenecek mitingde
konuşacak. 20 kasım günü de
CHP küçük kurultayı toplana-
rak yerel seçim hazırlıklannı
görüşecek. SHP Genel Başkanı
Murat Karayalçın da 13 kasım
günü Adana mitingine katıla-
cak. Genel başkan seçildikten
sonra ilk kez bir mitingde ko-
nuşacak olan Karayalçın. daha
sonra da yurt gezilerini sürdü-
recek.
SHP PM, Güneydogu'yu tartıştı
Işıkiar'dan PKKüe
cü'iibuhıcuhık ünasıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP PM toplantısında
Kürt sorunu tartışılırken, par-
tinin Öncelikli Hedefler Bildir-
gesi'ne sahip çıkılması ve bu
bildirgedeki vaatlerin yaşama
geciriîmesi istendi. Milletvekil-
üği sona erdırilen Fehmi Işık-
lar'ın. "geçırdşte, bölge millet-
vekilleri olarak her türlü sıfatla-
nndan vazgeçerek gerekirse
dolaylı yoidan örgütle bağlantı
kuımayı gündeme getirdikleri-
ni" anımsattığı öğrenildı. Bazı
PM üyeleri, Işıklar'ın bu sözJe-
rini. "PKK ile görüşme iması"
olarak yorumladıklannı belirt-
tiler.
Bazı PM üyeleri de DEP da-
hil tüm partilerin Kürt ve Do-
ğu kökenli milletvekillerinin
çözüm önerilerini almak ge-
rektiğini dile getirdiler.
SHP PMde dün Güney-
doğu'daki son gehşmeler tartı-
şıhrken görüşmelerin uzaması
üzerine bu konunun ele ahna-
cağı tek gündem maddeh ayn
bir toplantı yapıhnası karar-
laşunldı. Toplanüda milletve-
kılhği sona eren Fehmi Işık-
lar'ın, iki saatlik uzun bir
konuşma yaparak çeşitli de-
ğerlendirmeler yaptığı öğrenil-
di. Edinilen bilgjye göre Işıklar
Vedat Aydının cenaze törenin-
deki olaylan anlattı ve daha
sonra HEP'i kuran milletvekil-
lerinin partiden ihracını eleştir-
di. Işıklar'ın. halkın demokra-
tik taleplerine sahip çıkılması
gereğini vurgulajarak "Biz
geçmişte bölge milietvekiUeri
olarak gerekirse tnillervekilli-
ğinden, partiden istifa ederek
arabulucuk yapabileceğimizi
gündeme getirdik. Bölgeıün ile-
ri gelenleri, aydınları ile temasa
geçelim, hatta gerekirse dolaylı
yoidan örgütle bağlantı kura-
lım. dedik. Bu, o zaman değer-
lendirilemedi" dediği öğrenildi.
Işıklar. toplantıdan sonra ga-
zetecilenn "PKK ile görüşmeye
hazmrn, bu yol denenmeli öneri-
sinde bulundunuz mu" sorusu
üzerine ılkeleri gereği kendi
konuşmasıyla ilgilı bilgi ver-
meyeceğini ve bu sözleri "teyit
etnîeyeceğini" söyledi. Ancak
PM üyelen, Işıklar'ın geçmişte
yapüklan bu öneriyi anımsa-
tarak. bugün de aynı yolun
denenebileceğini "ima" ettiğini
sö\ lediler.
Toplantıda Kültür Bakanı
Fikri Sağlarm da Kürt kimliği-
nin kültürel zenginliğin bir parça-
sı olduğunu vurguladığı ve de-
mokraük çözümde ısrarlı ohnak
gereğıne dıkkat çektiği öğrenildi.
Sağlar'ın. bu konuda hükümet
içinde sıkmtılan olduğunu da
\nrguladığı ve "parlamentonun
da bu konuda topiumun gerisinde
kaWığını"söylediği öğrenildi.
SHP'DE GÜRKANCILAR 'EVET' DEMEYECEK
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) -10 ilde olağanüstü halin
4 ay daha uzatılmasına ilişkin
hükümet tezkeresi. bugün
TBMM Genel Kurulu'nda ele
ahnacak.
Olağanüstü halin uzatılması
istemi. koalisyon ortaklan ara-
sındaki tartışmanın yeniden
alevlenmesine yol açtı. SHP
Grup Başkanı Aydın Güven
Gürkan, koalisyon hükümeti-
nin uygulamayı 6 kez uzattığı-
nı ve en temel vaadinin olağa-
nüstü hali kaldırmak olduğu-
nu belirterek. olumlu oy
vermeyeceğini açıkladı.
ANAP ıse DYP ve SHPnin
oylamadaki tutumlanna göre
karar verecek. ANAP"lı E>üp
Aşık. "Biz olağanüstü halin
geçmemesi için bir gayret içinde
obnayacağız. Destek de >erme-
yeceğiz" dedi. CHP ve RP'nin
de, olağanüstü hah'n uzatılma-
sı yönünde oy vermeyeceklen-
ni açıklamalan üzerine, 20
milletvekiline sahip. MHP ve
BBP. uygulamanın geleceği
için kilit partiler konumuna
geldi. Devlet Bakanı ve Hükü-
met Sözcüsü Yıldınm Aktuna,
"Olağanüstü halin genişletil-
mesi, devletin zaafıyetini göste-
rir" dedi.
Diyarbakır, Batman, Bin-
göl. Siirt, Mardin. Hakkari,
Şırnak, Tunceli, Bitlis ve Van
illerinde. uygulanan olağanüs-
tü halin, 19 kasım gününden
itibaren 4 ay süreyle daha uza-
tılmasmı öngören hükümet
tezkeresi, bugün TBMM Ge-
nel Kurulu'nda ele ahnacak.
CHP ve RP. bugün yapılacak
oylamada. "hayır" oyu vere-
ceklennı acıklarken, SHP'li
yaklaşık 20 millet\ekilinin de
bu partilerle bırlikte hareket
edeceklen bildirildı. ŞHP
Grup Başkanı Aydın Güven
Gürkan ve Grup Başkanvekili
Ercan Karakaş. uzatma istemi-
ne "hayır" dıyeceklerini açık-
ladılar. Gürkan, hükümetin en
temel vaadinin olağanüstü hai
uygulamasını kaldınlmasını
oİduğunu belirterek. "Her
uzatmada, bu uzatmanın son
olacağı umudunu taşıdun. Son
uzatmada o\ vermedim. Bu kez
de oy vermemeyi vicdanen doğ-
nı bûluyorum" dedi.
Olağanüstü
Hal'e
muhalefet
güçleniyor
SHP Genel Başkanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Murat Ka-
rayalçın'ın. şimdiye kadar
yapılan oylamalarda yaşanan
sıkınülan gözönünde bulun-
durarak. oy vermede milletve-
killerini özgür bıraktığı bildi-
rildi. DYP grubu içinde sertlik
yanhsı politikalan savunan
milletvekillen. SHP'ye yönelık
tepkilerini artınyorlar. "Şahin-
ler" olarak adlandınlan millet-
vekili grubu. SHP'nin terörle
mücadeledeki tavnnı sürdür-
mesinin koalisyonu bozma
nedeni olduğunu belirterek.
'SHP ile koalisyonu bozmalı-
yız" görüşlerini açıktan dile
getiriyorlar. DYP'den sonra
en çok milletvekiline sahip
ANAP grubunda da, olağa-
nüstü halin uzatılması için ne
yönde oy kullanılacağı konusu
netlik kazanmadı. Parti yöne-
ticileri ve milletvekilleriyle gö-
rüşmeler yapan Mesut Yılmaz,
bugün grup toplantısında, par-
tinin tutumunu belirleyecek
olan açıklamayı yapacak.
ANAP Grup Başkanvekili
Eyüp Aşık. olağanüstü hai uy-
gulamasını terörün önlenme-
sinden bir çözüm olarak gör-
mediklerini belirterek, "Biz
olağanüstü halin geçmemesi
için direkt bir gayret içinde ol-
mayacağız. Ama, destek de ver-
meyeceğiz. O> lamaya katılı-
nıp, katılınmaması konusunda
millervekilleri serbest bırakıla-
cak" dedi. DYP'nin tüm mil-
letvekillerinin olağanüstü ha-
lin uzatılmasını ıstediğini ve
MHP ile BBP'nin de destek
verdiğini ifade eden Aşık,
SHP'vı eleştırerek, "SHP, hem
iktidarda, hem muhalefette. Ne
olduğu belli değfl" dedi.
SHP'den yaklaşık 20 millet-
vekilinin oylamada. CHP ve
RP ile birhkte hükümet tezke-
resi aleyhinde oy kullanması ve
ANAP'ın oylamaya katılma-
ması halinde. MHP ve BBP'-
nin oylan önem kazanıyor.
Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtlayan Devlet Bakaru Yıl-
dınm Aktuna. terör olaylan-
nın kayma eğilimi gösterdiği
Kars, Erzurum. Iğdır ve çevre-
sindeki illerin olağanüstü hai
veya mücavir il kapsamına
alınmayacağını açıkladı.
POLİTÎKA GÜNLÜĞÜ
HÎKMET ÇETİNKAYA
Dikkat Edin...
Bir gün sokağa çıkmadı tüm ülkede yaşayan insanlar.
Evlerine kapandılar ve seçmen kütüklerinin yenilenme-
si amacıyla yazım memurlarının gelmesini belediler...
Akşam saatlerine doğru Cumhuriyet'in telefonları çal-
maya başladı. Okurlar, "Biz yazılmadık" diyorlardı.
Saat 19 00 olmuştu ve yazım memurları Istanbul'da kimi
semtlere uğramamışlardı.
Yerel ve genel seçimlerde beş yıl süreyle kullanıla-
caktıyeni seçmen kütükleri. Buyüzden pazar günü yapı-
lan yazım, siyasi partiler için büyük önem taşıyordu.
özellikle ANAP ve Refahlılar yazım nedeniyle ekipler
kurmuşlardı.
Kimi semtlerde Refah Partisi görevlileri yazım me-
murlarıyla birlikte konutlara girmeye kalktılar. RP'li göz-
lemciler bununla da yetinmeyip bilgi formunun arasına
karbon kağıdı koyarak kopya almak istediler.
Ama işin ilginç yanı, Istanbul'da pek çok ilçede yazım
memurlarının kimi konutlara hiç uğramaması oldu.
özellikle Kadıköy, Acıbadem, Göztepe, Bostancı'dan
çok sayıda yakınma geldi.
Diyeceksiniz ki:
"Bir seçmen yazımını bile doğru d'ürüst yapamıyo-
ruz..."
Haklısınız...
Türkiye'de her iş böyle oluyor nedense...
Söze "yerel ve genel seçimlerde beş yıl süreyle kulla-
nılacak" olan seçmen kütüklerinden başladığımıza gö-
re, isterseniz son günlerde Ankara'dan hızla esen "si-
yaset rüzgarı'nm neden böyle yoğunlaştığınabakalım...
Acaba DYP-SHP hükümeti bitmek üzere mi?
Hayır!
Kimi çevrelerin Tansu Çiller'den umudunu kesmesi
üzerine, hazırladıkları senaryoyu DYP, deyim yerindey-
se yemedi. İki yıldır sık sık gündeme gelen ANAYOL for-
mülüne DYP'nin kurmayları "Aıay/r'yanıtını verdi.
istanbul, Ankara'yıyönlendirmeyeçalışıyorsonyıllar-
da. Ancak bu kez tam tersi oldu ve politikacılar sermaye
çevrelerine resti çekti.
Dediler ki:
"Siz bu işe kanşmayın..."
Tansu Çiller'e çok yakın olan ve DYP'liler arasında
"sağ kolu" olarak bilinen Devlet Bakanı Necmettin Cev-
heri'nin işadamlanna gözdağı vermesi bize gore çok il-
ginç.
Ne diyorCevheri?
Şöyle:
"Istanbul'da oturup mektuplarla falan ülkenin morali-
ni bozmasınlar. Istanbul'da oturuyorlar, ülkeye don, el-
bise biçiyorlar..."
Devlet Bakanı Necmettin Cevheri TÜSİAD'a da dokun-
duruyor.
Diyor ki:
"Kendileri dışında kuruluşlann işine karışmasınlar.
Bunlar ülkenin gerçeklerini bilmiyorlar. Siyasi kuruluş-
lann içine ellerini, parmaklannı sokmalan, doğru şey
değil..."
Istanbul'da sermaye sahipleri, gazeteciler yemekler-
de ve kokteyllerde buluşurlar. Konuşulan, gündemdeki
ekonomik ve siyasal konulardır. Tipler aynıdır. Bunları
sık sık televizyonda tartışırken görürsünüz. Izlediyseniz
görmüşünüzdür. Ayakları yere basmaz. Sanırlar ki Tür-
kiye'de tüm yaşayanlaronlargibidir. . ^ >u
Ama onların viskilerini yudumladığı saatlerde; Sa-
son'un dağ köyünde nöbet tutan bir asker, Siirt'in Eruh>
ilçesinde bir öğretmen; Silvan'da bir doktor, Batman'da
bir avukat, bir işçi, Şemdinli'de Kürt kökenli bir yurttaşı-
mız "ölümün yanıbaşında" yaşıyordur.
Üst üste içilen viskiler, Boğaz'ın lacivert sularında yel-
ken açan teknede ülkenin ekonomik, siyasal ve kültürel
sorunlarını tartışıp "buldum işte" diyerek çığlık atmak
güzel şeydir.
Kim istemez?
Ama kimi gercekler vardır ki gözardı edilemez. PKK
terörünü fırsat bilen "din bezirganları", artık dönek
Marksistler'le demokrasi, insan hakları, düşünce ve
inanç özgürlüğü adıyla kol kola dolaşıyorlar. Kimi ünlü
işadamı ve sanayicileri de peşlerine takan bu kişiler,
Kürt sorununa çözüm yolu arayıp RP'yı de yanlarına
alarak "ulusal hükümet" formülünü gündeme getiriyor-
lar, ANAYOL formülü tutmayınca.
Üniversiteleri "kara yobazlar" kuşatmış umurlarında
değil. Türkiye, ortaçağ karanlığına sürüklenmek isteni-
yor. hiçbiri farkında değil.
Yiyip içıp ahkam kesiyorlar, sabah akşam...
Işleri kara yobazlarla birlikte Kemalistlere. sosyalist-
lere küfür etmek.
Dikkat edin!
Istanbul'da RP sessiz ve derinden gidiyor. Pazar günü
her yazım memurunun yanında bir RP'li vardı.
Kavga dövüş bilgi formlarının kopyasını alıyorlardı
yazım memurlarından.
Birde...
Pek çok ilçede, semtte yazım yapılmadı...
Neden?
ANAPIIderl
Mesut Yılmaz: tüıı ttİllllll"
OSMAN AYTX)ĞAN
ANKARA - ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, hükümeti. 8 yıllık ANAP iktidan
döneminde yapılmış bütün işlemler ile bu iş-
lemlerden sorumlu kişiler hakkında soruş-
turma yapmaya ve şüpheli görülenleri yargı-
ya intikal ettirmeye çağırdı. Yargı karanyla
suçlu görülen siyasileri kesinlikle ANAP'da
banndırmayacağını \njrgulayan Yılmaz,
"Bu bir meydan okumadır" dedi.
Hükümetin, İlksan,ve İSKİ olaylannın si-
yasi bağlantılannı yargıdan kaçırdığını ileri
süren Yılmaz. bu dosyalan ileride görev ya-
pacak hükümetlerin gündeme getireceğini
vurgulayarak, "Ümit ediyorum ki, bütün bu
eksikliklere rağmen yargı bu konuda görevini
yapacak, meselenin bütün bağlantılannı orta-
ya çıkaracaktır. O bağlantılar ortay a çıktık-
tan sonra herkes yargının karan doğnılrusun-
da kendi koltuğunu kalkan olarak kuüanma-
dan gereğini yapmak zonında kalacaktır"
diye konuştu.
Yılmaz, Cumhuriyet'in sonılannı, şöyle
yanıtladı:
- 'ANAP artık kamburlanndan kurtuldu.
Tertemiz bir parti oldu1
sözleriyle neyi kaste-
diyorsunuz?
YILMAZ - İki şeyi kastediyorum. Biri,
geçmişte ANAP'ın yaptığı ve bugün değeri
daha iyi anlaşılan bazı büyük icraatlann ya-
nında küçük hatalanmız ohnuştur. Kaçınıl-
ması çok basit olan, ama o zaman bunu be-
ceremediğimiz bazı küçük hatalanmız ol-
muştu. '91 seçimlerinden sonra yaptıgımız
yeni değerlendirmede bunu tespit ettik ve
bundan sonra bunlan uygulamamaya ka-
rarlıyız. Bu açıdan bir öz eleştiri sonucunda
bazı hatalanmızı tespit ederek gelecekte ber-
'Engel olunuyor' • tSKi ve ilksan
olaylannda siyasi bağlantılan
olanlann yargıya intikaline engel
olunduğunu söyleyen Yılmaz,
Moğultay hakkında savcılığın
talebinin halen Başbakanlık'ta
beklediğini söyleyerek şöyle dedi:
"Böyle bir skandal ortaya çıktığı
zaman ilgili kişilerin hemen görevden
çekilmeleri gerekiyor."
'Partiden atacağım'• g
karanyla suçlu görülecek bir kişi
olursa, siyasi kişi olursa, partisiyle
ilişkisini keseceğini söyleyen Yılmaz,
"Bizim dönemimizde yapılmış her
işlem hakkında o işlemden sorumlu
her siyasi kişi hakkında soruşturma
yapmalannı ve şüpheli gördüklerini
savcıhğa, yargıya intikal ettirmelerini
istiyorum'" dedi.
taraf etmenin yolunu bulduk. Ama ikincisi
bazı kişiler gerek örgüt düzeyinde gerek mil-
letvekılleri parti düzeyinde bazı kişilerin
ANAP'ın bu yeni hüviyetiy le artık kendileri-
ne uygun olmadığmı anladılar ve onlar bizi
terk ettiler kendilıklerinden. Biz kimseyi
partiden uzaklaştırmadık. Ama bu kişilerin
partiden uzaklaşmış olması aslında partiyi
aüçlendiren bir gelişme oldu.
^ - SHP ile DYFyi Hksan ve İSKİ kambunı
sahibi olmakla suçluyorsunuz. Sayın Demi-
rel'e de yönelik olmakla birlikte kim kartştıy-
sa besap soracağınızı açıklıyorsunuz. İkridara
geürseniz, Demirel'e karşı nıtumunuz ne olur?
YILMAZ - Bunlar genel beyanlar. Kim-
seyi hedef almayan beyanlar. İlksan olayı şu
anda yargıya intikal etmiş. Yargı safhasında
gercekler ortaya çıkacak ve herkes buna gö-
re sorumluluğunun gereğini yapmak zonın-
da kalacak. Bizim hükümete yönelttiğimiz
eleştiri, itiraz. gerek İSKİ gerek İlksan ola-
yında siyasi bağlantılannıh yargıya intikali-
ne engel olmasıdır Moğultay hakkında
savcılığın talebi halen Başbakanlık'ta bekli-
yor. Milli Eğitim Bakanlığı. o zamanki Baş-
bakan'ın (Süleyman Demirel), q zamanki
Maliye Bakanı'nın (Sümer Oral). İlksan ola-
yıyla ilgili bağlantılan şu anda yargı konusu
değildir. Aslında böyle bir skandal ortaya
çıktığı zaman ilgili kişilerin hemen görevden
çekilmeleri ve yapılacak olan soruşturmanın
o kişilerin inisiyatifî dışında yapılması gere-
kiyor. Mesela llksan'ın tasarruflanndan so-
rumlu olan Milli Eğitim Bakanı görev başın-
da kalıyor, onun emrinde olan kişilerin
yaptığı soruşturmanın sonucu ancak yargı-
ya intikal ediyor. Bu sağlıkh değil. Açık bir
demokratik rejimde böyle bir durumda he-
men Milli Eğitim Bakanı'nın çekilmesi ve
soruşturmanın olayla ilgili olan o bakanın
değil, başka bir bakanın nezaretinde başla-
tılması gerekir. Ümit ediyorum ki bütün bu
eksikliklere rağmen yargı. bu konuda göre-
vini yapacak meselenin bütün bağlantılannı
ortaya çıkaracaktır. O bağlantılar ortaya çık-
tıktan sonra herkes yargının karan doğrul-
tusunda kendi koltuğunu kalkan olarak kul-
lanmadan gereğini yapmak zorunda ka-
lacaktır. Bu yapılmazsa bazı gercekler örtü-
lü kalırsa. ilerde bunlan yeniden gündeme
getirmek gelecek hükümetlerin görevi ola-
caktır.
- ANAP dönemiyle ilgili 137 dosyadan söz
ediliyor. Nedir bu dosyalar?
YILMAZ - Bu sadece yanıltmadır. Bir ke-
re bu dosyalann önemli bir bölümü, Sayın
Akbulut ve benim başbakanlığım dönemin-
de başlatıhnış soruşturmalarla ılgılıdır Ben
Sayın Çiller'e defalarca soru yönelttim. Ar-
kadaşlanm yazılı. sözlü soru önergeleri ver-
di. Kendisi bu konuda açıklama yapmadı.
Bu dosyalann hangisinin kendileri tarafın-
' dan başlatıldığmı. hangilerinin daha önce bi-
zim dönemimizde intikal ettirdiklerini açı-
klamak zorundadır. Aynca yargıya intikal
eden bu dosyalann bazılan hakkında dava
açılmıştır. hatta bazılan hakkında davalar
sonuçlanmıştır. TÜRKSAT davasıyla ilgili
karar verilmiştir. PTT Genel Müdürü ile il-
gili bir davada beraat karan verilmiştir. 137
dosya savcılığa intikal etmiştir, ama bunlar
bugün ne safhadadır, hangileri hakkında ka-
rar verilmiştir. hangileri bu hükümet za-
manında. hangileri bizim zamanımızda
hazırlanmıştır. Bunlann kamuoyuna açı-
klanması lazım. 137 dosyayı kendileri
savcılığa intikal ettirdikleri için slogan halin-
de kullanmaktadırlar. Sadece bu durum
dahi, yolsuzluklann ortaya çıkanlması. yol-
suzluk yapanlann yargıya sevk edilmesi gibi
aslında ahlaki bir meselenin dahi bu iktidar
tarafından nasıl bir siyasi istismar konusu
yapıldığını gösteriy or.
Kaç yüz, kaç bin dosya olursa olsun, şu
ana kadar yargı tarafından mahkum edilmiş
olan bir tek siyasi kişi yoktur. Hiçbir zaman
olmayacağmı söylemiyorum. Biz çok sayıda
işlem yaptık. 8 sene yönetimde bulunduk.
Eğer yargı karanyla suçlu görülecek bir kişi
olursa, siyasi kişi olursa, onun da benim par-
tımle ilişkisi yoktur. Bizim dönemimizde
yapılmış her işlem hakkında o işlemden so-
rumlu her siyasi kişi hakkında soruşturma
yapmalannı ve şüpheli gördüklenni savcılı-
ğa, yargıya intikal ettirmelerini istiyorum.
Bundan yargı karanyla sorumlu olacak kişi-
leri de partiden temizleyeceğimi ifade ediyo-
rum. Ama aynı şeyi kendilerinin yapamaya-
caklannı_ ve yapmadıklannı söylüyorum.
İSKİ ve İlksan*oiayında olduğu gibi. 8 yıllık
ANAP dönemiyle ilgili kendilerinin iki yıllık
koalisyon iktidan döneminde göstermeye
cesaret edemedikleri konudur. Bugün ka-
muoyu da buna şahit, bu bir meydan oku-
madır.