Katalog

SAYFA CUMHURfYET 9 KASIM 1993 SALI HABERLER Atatürkçü Düşünce Derneği •Haber Merkezi - Atatürkçü Düşünce Derneği Jstanbul Şubesi"nin 2. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde yapılan genel kurul sonucunda yönetim kuruluna Dr. Oğuz Gündoğdu, Doç. Dr. Cem İlnem, Inan Albayrak, Ihsan Gürsoy. TamerTurna, Bilge Bilgiç ve Reşat Bulut seçildi. Denetleme kuruluna ise Zeynep Bozkurt, Türkan Ergin ve Bedri Baykam getirildi. Genel merkez delegeliğjne ise Bedri Baykam, İnan Albayrak, Bilge Bilgiç seçildi. ANAPadaylanna zambtapife •ANKARA (ANKA)- ANAP'a ilginin artüğını gören parti yöneticileri, belediye başkan aday adaylan için belirledikleri başvuru ücretlerine zam yaptılar. Başvuru ücretleri yerleşim yerîerinin büyüklüğüne göre 2 ila 10 milyon lira arasında değişecek. ANAP Başkanlık Divanı MKYK'da karara bağlanmak üzere mart 1994'de yapılacak seçimlerde partiden aday olmak isteyenierden alınacak başvuru ücretini de genel olarak belirledi.l989'da yapılan yerel seçimlerde il ve ilçelere göre kademeli olarak alınan başvuru ücretinde dolar baz alındı. Ancak büyükşehir belediye başkan adaylan için 5 milyon lira olarak öngörülen ücret itirazlar üzerinde 10 milyona yükseltildi. Kesin rakamlar MKYK'da belirlenecek. Başkanlık divanı buna göre büyükşehir belediye başkan aday adaylanndan 10 milyon, bağft ilçelerden 5 milyon, büyük ilçelerden 3 milyon, küçük ilçelerden 3 milyon, belde ve kasabalarda da 2'şer milyon başvuru ücreti alınmasını benimsedi. Bütçeaçıgı SOOtrttyon •ANKARA (ANKA)- RP Kayseri Milletvekili ve Genel Başkan Yardıması Abdullah Gül gerçek bütçe açığmın 300 trilyonu aşacağını öne sürerek KDV'nin kış aylannın başında artünlmasını eleştirdi. Abdullah Gül, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında TBMM'de görüşülmekte olan 1994 mali yıh bütçesinin gerçekçi olmadığını ifade ederekyüzde lO'lukyatınm planınm tehlikeli birsınır olduğunu söyledi. Bunun işsizliğin süreci anlamına geldiğine işaret eden Gül, özellikle kış aylanna girerken KDV oranlannın artünlmasını 'affedilmez hata' olarak nitelendirdi. Sözen için SOPU önergesi • (Ankara Cumhuriyet Bürosu)-ANAPOrdu Milletvekili Şadi Pehlivanoğlu, İSKİ olayına adı kanştığı gerekçesiyle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen hakkında soru önergesi verdi. Pehlivanoğlu, içişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin yanıtlaması istemiyle dün verdiği yazılı soru önergesinde, Sözen'in."İSKİ'de müteahhitlerden şantaj yoluyla toplanan paralarla 33 milyar 265 milyon liralık biryasadışıfon oluşturduğunu"' öne sürerek niçin hâlâ görevden alınmadığını sordu. Pehlivanoğlu, "Sözen'in görevde bırakılması, mevcut koalisyonun devamı foakımından ortaya çıkan bir zaruret midir?" görüşünü dilegetirdi. Asil NadiP'den soruşturma istemi • LEFKOŞA(AA)-Asil Nadir'in avukatlan, Polly Peck kayyumlan ve bunlann işbirliği yapüğı kişiler hakkında "Asil Nadir'i çökertmek için, Türkiye ve KKTC'de300binAlman markı (yaklaşık 2.5 milyar lira) rüşvet verdikleri iddiasıyla" soruşturma yapılması için ginşimde bulundular. Soruşturma açılımsı için yapılan başvuruda, delil olarak yer alan kayyumlann şirketi, "Cooperd Lybrand Deloitte"in yazışmalanna ait 4 sayfalık faks metni dün akşam Lefkoşa'da basına dağmldı. 12 Temmuz operasyonlan, Avrupa Insan Haklan Komisyonu'nun incelemesinde BatıVa yargısızinfazşikayeti YAHYA K O C O G L U Terörle Mücadele Şubesi görevlilerinin 12 Temmuz 1991 gecesinde gerçekleştirdikleri ve 10 kişinın öldürüldüğü operasyon için Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na başvuruldu. Öldürülenlerin yakınlan tarafından operasyonun "yargısız infaz" olduğu savıyla yapılan başvuruy u "incelemeye değer bulan" komisyon. Avrupa İnsan Haklan Divanı'nda dava açılıp açılmamasına karar vermek için Türkiye Cumhuriyeti devletinden yanıt beklediğini bildirdi. Devlet. yanıtında, operasyona katılan görevlilerle ilgili yasal işlemlerin sonuçlanmadığmı bildirerek başvurunun reddini istedi. Kamuoyunda "12 Temmuz Operasyonu" adıyla biünen olayda yaşamını yitirenlenn yakınlan Sevgi • 12 Temmuz 1991'de Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli polislerce İstanbul'da 4 ayn ev baskınında 10 kişinin öldürülmesi, yargısız infaz olarak nitelendirilerek Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na şikayet edildi. Şikayeti ciddi bulan komisyon. Avrupa İnsan Haklan Divanı'nda dava açılabilmesi için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden yanıt bekliyor. Erdoğan. Esma Şimşek, Hüseyin Şimşek, Nahit Özkava. İsmail Hakkı Ilçi ve Mahmut Eliuygun tarafından Avrupa İnsan Haklan Divanı'nda dava açılması için yapılan başvuru. dava açılıp açılmaması karannı verecek İnsan Haklan Kornisyonu'nca incelemeye alındı. Öldürülenlerin yakınlannın başvuru dilekçesinde, 12 Temmuz 1991 gecesi îstanbul'da Dikilitaş, Balmumcu, Nişantaşı ve Yeni Levent'te 4 eve baskın yapıldığı ve bu evlerde bulunan 10 kişinin polislerce öldürüldüğü öne sürüldü. Başvuruda. operasyonla ilgili olarak 16 Temmuz 1991 tarihindesuçduyurusunda bulunulduğu ve bazı polişler hakkında dava açıldığı kaydedildı. İnsan Haklan Komisyonu'na verilen başvuru dilekçesinde. olayın tanıklannın ıfadelerine göre operasyonlann 10-15 dakika sürdüğü ve "tesİim ol" çağnsı yapılmadığı kaydedildi. Başvuruda. öldürülenlerden bazılannın hangi mesafeden yapılan atışla öldüğünün belirlenemediği, bunun gıysilerinin incelenmesinden anlaşılabileceği ifade edilerek polisin giysileri incelenmeden yaktığı ileri sürüldü. Başvuru dilekçesinde, sayılan nedenlerle olayın "açık bir yargısız infaz" olduğunun anlaşıldığj ileri sürülerek, devletin olaydaki sorumluluğunun tescil edilmesi ve mahkumiyetine karar verilmesi istendi. Türkiye Cumhuriyeti devleti, operasyonla ilgili olarak bilgi verilmesini isteyen Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na gönderdigi yanıt yazısında. başvuruyu yapan kişilerin Türkiye'de de ilgili polişler hakkında suç duyurusunda bulunduklannı bildirdi. Suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmayla operasyona katılan 9 poüs hakkında İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığmm belirtildiği yanıt yazısında, öldürülenlerin "tesiim ol" çağnlanna silahla karşılık verdikleri ifade edilerek, başvurunun reddedilmesi istendi. 20 kasımdaki büyük kongrede Genel Başkan Çiller'in karşısına aday çıkmıyor DYPdemücadeleGIK içîn• DYP'de parti içi muhalefetin hedefinin genel merkezi elde tutmak olduğu ileri sürülüyor. GİK için liste kulisleri şimdiden başlarken İlhan Kesici partiye üyelik için başvuruda bulundu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- DYP'nin 20 kasımda yapılacak büyük kongresinde. Tansu Çilkr'in karşısına genel başkan adayı çıkmayacağı ke- şinleşirken. mücadele Genel İdare Kurulu'nda (GİK) ço- ğunluğu ele geçirmeye yöneli- yor. TBMM Başkanı Hüsamet- tin Cindoruk'u genel başkanlık için ikna edemeyen parti içi mu- halifler. genel merkez yönetimi- ni ele geçirmeyi hedefliyor. Daha önce, Çiller'e karşı aday olacağı haberleri çıkan eskı DPT Müsteşan Öhan Kesici de kongrede GİK'e aday olabıl- mek amaayla üyelik için baş- vuruda bulundu. DYP'de GİK'e yönelik kulis- ler şimdiden başladı. Muhalif- ler, delege bazında çalışmalan- nı yüriitürken, kulislerde Çil- ler'e yakın olarak bilinen bazı milletvekillerinin liste hazırla- dıklan konuşuluyor. Çiller adı- na liste hazırlıklannı Gaziantep Milletvekili ve GİK üyesi Ay- vaz Gökdemirin yürüttüğu öne sürülüyor. Ancak. Gökdemir ile ilgiU bu kulisler, parti içinde hem Çiller yanlılannın hem de muhaliflerin tepkisini çekiyor. Çiller'in genel başkan seçildiği kongrede kendisine destek ve- ren Mehmet Gölhan ve Hasan Ekinci gibi bakan ve genel mer- kez yöneticilerinin, yakın çevre- lerine böyle bir çahşmanın ken- dilerinden habersiz yapıla- mayacağını dile getirdikleri öğ- renildi. Çiller'e muhalif olarak bili- nen Genel Başkan Yardıması Yaşar Topçu da isim vermeden bazı milletvekillerinin liste ha- zırlık çalışması yaptığı haberle- rinin kendisine de ulaştığını be- lirterek. "bu durunuın rahat- sızlık yarartığını" söyledi. Ken- disinin şu anda bir liste hazırlık çalışması içinde olmadığını bil- Ankara Tevfik Fikret Lisesi Öğrenci Temsilciliği için kıran kırana mücadele yaşanıyor. Mecliskarşısmdagençdemokratlarseçjmi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bildi- ğiniz seçimlerden değil; bu başka. Aday- lardan hiçbıri göbekli değil, seçmenlerin hepsi neşeli ve dalgacı. Kimsenin de kol- tuk derdi yok. adaylar birbiriyle şakalaşı- yor durmadan. Son günlerde Ankara'da politik bir mücadele yaşaruyor. Ellerde seçmen pusulalan, dağıtılan propaganda ilanlan. renkli afışler, davuJlar. gitarlar... Seçimden çok bir şenlik, inanılmaz bir pa- nayır. Bu telaşın nedeni TBMM karşısındaki Tevfik Fikret Lisesi'de, bir yıl boyunca, okul yönetimiyle öğrenciler arasındaki ilişkileri sağlama ve okullanna gelen önemli konukJan öğrenciler adına karşılama görevini yerine getirecek "Öğ- renci Temsilcisj" seçimi... Bir başka deyişle öğrenciler, kendi okullannda uygulamalı bir demokrasi dersi alıyor. Demokrasi tartışmalannın bolca yapıldığı, gürültülü bir seçim döneminin yaşandığı Tevfik Fikret Lisesi'nin, Türki- ye Büyük Millet Meclisi'nin tam karşısı- nda olması ise önemli bir aynntı. Üzüm üzüme baka baka... Genç başkan adaylan ise dostluktan söz ediyorlar. Söyleşiye de ortak demeçle- rini vererek başlıyorlar: "Demokrasi ancak böyle öğrenifir." Va- atler gerçekçi ve gerçekleştirilebilır. Şişiril- miş sözler yok. Bağnşmak yok. Bağnşıp du- ran politikacılara benzemek istemiyorlar. diren Topçu şöyle konuştu: "Bazı arkadaşlar bazı yerler- de bürolar kurmuşlar. Kuiağuna geliyor. Bunlar henüz dedikodu- dan ibaret. Bu durum rahatsızlık yaratıvor. Bu tür çalışmalar, bü- yük kongrede hizbe dönük bir liste arayışı partiyi sıkıntıya so- kar. Herkesin bunu dikkate al- ması lazım. Ama, kimse bunları dikkate alabilecek durumda de- ğil. Herkes bir yer kapma havası içinde." Kulislerde, büyük kongrede karşısında başka aday olma- masına karşın Çiller'in çok az bir oyla genel başkanhğa seçile- ceği de konuşuluyor. Karşısına aday çıkaramayan muhaliflerin genel başkanın oylanru kesip, GİK'i ele geçirerek partiyi elde tutmayı amaçladıklan öne sü- rülüyor. Aricak Topçu, böyle bir gelişmeden haberi olmadığı- söyledi. Çiller'in 20 kasım kongresin- de parti yönetimine bazı yenı isimler getirerek, vitrin değişik- lıği yapmayı amaçladığı da öne sürülüyor. Çiller'in bu konuda bazı kişilere öneri götürdüğü öne sürülmesine karşın. bunla- nn kimler olduğu bilinmiyor. Yaşar Topçu da bu konuda ku- lağına bazı sövienüler geldığinı bildirirken, şu görüşleri dile ge- tirdi: "Kulağımıza birtakun şeyler geliyor. Kim olduklarına, ne ol- duklanna dair bilgimiz yok. Yalnızca sayın genel başkanın bazı kişilere söz verdiğine dair bir dedikodu var. Ne derece doğ- ru bilmi\orum. Ben kongrenin bu türşeyleri\le ilgilenmiyorum. Benim için önemli olan partinin birliği, butünliiğü ve ba- şarısıdır." Bir süre önce, kongrede Çil- ler'in karşısında genel başkanh- ğa aday olacağı haberleri çıkan Ilhan Kesici de yeniden partiye üyelik için başvuruda bulundu. Kesici'nin üyelik başvurusu- nun son GIK toplantısında gündeme geldiği: ancak, duru- munun üyelikleri yeniden kara- ra bağlanacak bazı kurucu üye- lerle birlikte ele alınması görüşü benimsendi. Kongreden önce yapılacak son GİK toplantısı- nda Kesici'nin üyeliği karara bağlanaca. Kesici'nin üyeliği- nin kesinleşmesinin ardından kongrede GİK'e aday olacağı belirtiliyor. DEP lideri 14parti yöneticisi DGM'de sorgulandı. Kaya'nın yargılaması tutuklu sürecek Yaşar Kaya6 bölücülük9 tenyargdandıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - As- keri yönetimler dışında, ilk kez bir siyası parti başkanı Devlet Güvenlik Mahke- mesi'nde (DGM) yargıç önüne çıktı. Demokrasi Partisi(DEP) Genel Başka- nı Yaşar Kaya ile birlikte 14 parti yöne- ticisi hakkında "ülkenin milli birlik ve bütünlüğünii bölmeye çalışmak" ve "PKK'nın güdümünde olmak" savıyla açılan dava, dün Ankara DGM'de baş- ladı. Kaya'nın "Banş Bildirisi"'ne ilişkın davadan tutuksuz, Kuzey Irak'taki Er- bii ve Bonn'da yaptığı konuşmalara ilış- kin davadan tutuklu olarak yargılan- masına karar verildi. Duruşmada. Kaya ile birlikte tutuk- suz olarak yargılanan DEP Genel Baş- kan Yardımcısı Murat Bozlak, DEP Genel Sekreteri İbrahim Aksoy. DEP Genel Saymanı İsmail Aslan. DEP Ge- nel Sekreter Yardıması Raşit Deveü, DEP Merkez Yürütme Kurulu üyeleri Osman Ozçelik. Bahattin Güner ve Ali Beyköylü yargılandı. Aynı davadan tu- tuksuz olarak yargılanan DEP Genel Başkan Yardımcılan Kemal Bilget ve Kemal Okutan ile parti yönetıcilen Re- fik Karakoc, Nesim Küıç, Raşit Develi, Cabbar Gezici ve Nevzat özbay, şehir dışında bulunduklan gerekçesiyle du- ruşmaya gelmediler. Kimlik saptamasının ardından, sanık- lann sorgusuna gecildi. İlk sorgulanan DEP Genel Başkanı Kaya, partisinin in- Yaşar Kaya san haklan ve yasaksız demokrasi için mücadele ettiğini söyledi. Kaya, Kürt so- rununun banşçı yollarla çözülmesi için gırişimlerde bulunduklannı belirterek "Banş Bik)irisir "'ne ilişkin savunmasında, PKK ile devletin ateşkes ilan etmesi ve Kürtlerin kimlikJerinin tanınması yolun- daki görüşlerini Cumhurbaşkanfna da aktardığına. ancak bu görüşlerin bildiri haline getirildiği zaman suçlandıklanna dikkatcekti. Kaya'nın ardından savunmalan alınan parti yöneticileri, "Banş BiMirisi"nde yer alan konulann eski TÜSfAD Başkanı Cem Boyner tarafından da dile getiriîdiği- ne dikkat çekerek "F-ğer bunlar sucsa, on- lar hakkında da dava açın" dedıler. Avukatlar da Banş Bıldirisi'nin yayım- lanmasınm partinin büyük kongresinde kararlaştınldığını ve partinin ilgili organ- lannın bu karan uyguladığını belirterek parti yöneticilerinin bireysel olarak yargı- lanamayacaklanru ve kararlardan parti tüzel kişiliğinin sorumlu tutulması gerek- tiğini savundular. Bu nedenle davanın DGM tarafından görülemeyeceğini belir- ten avukatlar, mahkemenin görevsizlik karan vermesini ve da\ava ancak Yargı- tay Cumhuriyet Başsavası'nın soruştur- masıntn ardından Anayasa Mahkemesi'- nce bakılabileceğini dile getirdiler. İtıraz, mahkemece reddedıldi. İddianamede, sa- nıklann. banş çağnsı adı altında. PKK'ya destek verdikleri. Kürt kimliğinin tanın- ması. Kürtce eğitim, televizyon yayını yapılmasını ve Kürtlerin haklanrun ana- yasal güvence altına alınmasını istedikleri beLrtilerek DEP'in anayasa ve yasalan ta- nımadığı ileri sürüldü. "Banş bildirisi" davasının ardından. Kaya'nın, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) kongresi ile Bonn'da bir şenlik sı- rasında yapüğı konuşmalar nederuyle açı- lan davanın görülmesine gecildi. DGM Cumhuriyet Sa\cısı Dilaver Kahveci tara- fından okunan iddianamede. Hürriyet gazetesi yazan Emin Çölaşan'ın 28.8.1993 tarihli yazısından alıntılar yapıldı. İddia- namede. Kaya. KDP kongresinde yaptığı Kürtce konuşmada, "Düşmanın elinde Kobra belikopterleri var. Bizim kalbimizde sadece kardeşlik ve birleşme olmalıdır. Düşman öMürdüğii zaman KDP veva PKK demiyor, bunlar Kürttür diyor. Kuzey Kür- distan'da büyük bir savaş \ar. Biz Ha- lepce'yi unutmadık, ama Kuze> Kürdistan'- da bir Ştrnak. bir Sarıkamış, bir Digor var" dediği belirtilerek, bölücülük yapmakla suçlandı. İddianamede, Özgür Gündem gazetesinde Hasan Özgün imzasıyla ya- yimlanan "Son İmparator BarzanT baş- lıklı yazının içeriğinin de Kaya'nın bölü- cük yaptığını kanıtladığı ileri sürüldü. Kaya'nın savunması Kaya, savunmasında, söz konusu yazı- nın gazetede yayımlanmadan, gazetenin faksmdan calınarak delil olarak getirildi- ğini ve Kürtce yaptığı konuşmanın yanlış çevrildiğini üeri sürdü. Kaya. savunma- sında şu görüşlere yer verdi: "İddianame, Kürt halkının inkâruu, yok sayılınastnı öngören >e bugünkü bağdaşma- yan bir çarpıklıkla Kürt sonınunu ve bugün geldiği yeri inkâr temeUndedir. Halbuki, bugünkü Kürt sonınu bir terör sorunu değil- dir. Kürt sorunu bir PKK sorunu da değil- dir. Bize göre Kürt sorunu PKK'dan önce de vardı, sonra da olacakür. PKK bahane edilerek çözumiin yasaklanması çare değil- dir. "Banş Bildirisi" ne ilişkin dava 23 Ocak 1993 tarihıne ertelenirken, Kaya ile ilgili ikinci dava 7 Ocak 1993 tarihineertelendi. DEP yöneticilerini savunmak için da- vaya 54 avukat girdi. DEP milletvekilleri Leyla Zana, Remzi Kartal. Zübeyir A\dar. Ahmet Türk, Mahmut Kılınç, Nizaniettin Toğuç. Selim Sadak ve Sun Sakık ile Prof.Dr. Yalçın Küçük davayı başından sonuna kadar ızlediler. GUNDUZ GOZUYLE MELİH CEVDET ANDAY Bilimin Kapı Ilhan Selçuk, 4 Kasım 1993 tarihli yazısına, çok haklı olarak. "Kadınsız Demokrasi Olur mu?" başhğını koy- muştu, başkentte toplanan Din Şurası'na ilişkin olarak. Gerçekte kadınsız hiçbir şey olmaz, ama Müslümanlık inancına göre kadın ikinci sınıf insandır. Şura'da iki hanı- mımızın bulunduğunu okudum gazetelerde; bunlardan biri Başbakan Sayın Tansu Çiller, öteki Prof. Sayın Bey- za Bilgin. Başbakanımızın başı örtülü idi. Nedenini anla- yamadım: Orası camı değil ki! Ayrıca kadının başı açık olması dine hakaret rnidir? Öyle ise laik Türkiye'nin ha- nımları, büyük çoğunluğu ile her gün dlne hakaret edi- yorlar demektir. Tutarlı olmaya neden bunca boş veriyoruz? Evet, kadınsız demokrasi olmaz, ama Islam düşünce- si, demokrasiyi de gereksiz buluyor. ister kadınlı, ister kadınsız olsun. Yazıyorlar, söylüyorlar, okuyorum. "Tann'nın buyruklan dururken, demokrasiye ne gerek var" diyorlar. Onlara göre. bireyin ve toplumun mutlulu- ğu, bu buyrukların yerine getirilmesi ile sağlanır ve bu buyruklara uymak zorunludur. Inanç, böylesine açık seçik. Demokrasi, tartışmayı, başka bir deyişle, soru sorma- yı getirir, inancın ise tartışılacak, soruya yer verecek bir yanı yoktur. Çünkü inançlar. soru karşısında zayıflar, bu yüzden de soruya izin verilmez. Gazzali'nin bir soru sor- ma sanaü olan felsefeyi yasak etmesi ve bu yasağın II. Mehmed'in katında yeniden perçinlenmesi bu yüzden- dir. Ya inanırsın, ya ınanmazsın, ışte o kadar. Demokrasiyi doğuran felsefedir; felsefe ise, doğayı in- celeme işine tanrıları bir yana bırakmakla başlamıştır. Bunu gerçekleştiren düşünürler, akla ve gerekirciliğe inanıyorlardı. Tanrıcı bir kıyişe. aklı ve gerekirciliği so- rarsanız, size diyecektir ki: "Bizim aklımız tannnın işine ermez ve evrene gerekircilik değil tansık egemendir." Din Şurası çalışmalarını izleyen arkadaşımız Oral Ça- lışlar, perşembe günkü yazısının sonunda şöyle diyor- du: "Üç gündür yazılarımızda çokça söz ettiğimiz 'içtihat kapısı', yani İslamın gücünün sorunlanna cevap arar- ken modernist bir yaklaşım içinde bulunması gerçeği İslam dünyasını zorluyor. Islamda, 'içtihat kapısı kapan- mıştır' diyenler daha ne kadar dayanabilirler, pek belli değil." Işte bütün sorun buradadır. İçtihat kapısını açmak, ister istemez, özeleştiriyi geti- rir, bu da yenilenmeye, darlıktan kurtulmaya yol açar. Hıristiyanlığın, kimi temel inançlarından vazgeçmesi, bilime yenilmesi sonucu gerçekleşmiştir. Bizde ise yaratıcı bılim olmaması bir yana, daha bilim- sel düşünceye saygı bile oluşmamıştır. İçtihat kapısını açmak bu saygı ile gerçekleşebilir ancak. Ben, Din Şurası'ndan böyle bir sonuç alınabileceğini sanmıyorum. Not Geçen hafta bu köşede çıkan "Kanun Nedirki?.." başlıklı yazımda, ırkçılık politikaşına kendilerini kaptır- mışkimi gençlerin. 1942 yılında, Ankara'da, Dil veTarih Coğrafya Fakültesi Dekanı Prof. Şevket Aziz Kansu'ya saldırdıklarmı yazmıştım. Rahmetli Hasan Ali Yücel'in kızı Canan Hanım telefon ederek, bana bu olayın 1944 yılında geçtiğini söyledi. Kendısine teşekkür ederim. Beni bir kez daha arama zahmetine katlanırsa, sevine- ceğim. Çünkü telefon numarasını almayı unutmuşum. Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan 9 a 6 saatlik gözalb • Esen^rt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan. hakkındaki yolsuzluk iddialan nedeniyle dün, iki yardıması ve kardeşleriyle birlikte Mali Şube Müdürlüğü'nde sorgulandı. Hakkında 20 ayn yolsuzluk suçlamasıyla sorgulanan Çapan. akşam saatlerinde serbest bırakıldı. İstanbul Haber Servısi - Esenynrt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan. iki yardımcısı ve kardeşleri ile birlikte mali polıs tarafından sorgulandı. İstanbul Mali Şube Müdürü Salih Güngör. Gürbüz Çapan ve yardımcılannın. Büvükçek- mece Cumhuriyet Savcıhğı'nın isteği üzerine ifadelerinin alın- dığını belirterek 20 ayn suç iddiasırun bulunduğunu söyle- di.. İstanbul Mali Polis ekipleri dün Esenyurt Belediyesi'ne gi- derek bazı dosyalar ile birlikte Başkan Gürbüz Çapan"ı ala- rak mali şubeye götürdü. Gür- büz Çapan'ın gözaltına alındı- ğı haberinin duyulması üzerine aradığımız Esenyurt Belediyesi başkanlık özel kalemi yetkilile- ri, böyle bir olayın söz konusu olmadığını, başkanın çalışma- lan denetlediğini söyledi. SHP İl Merkezi yetkilileri ise olay- dan haberleri olmadığını be- lirtti. Esenyurt Belediyesi meclis üyesi Bertan ZülaloğhTnun 16 eylülde, Gürbüz Çapan hak- kında, İstanbul Cumhuriyet BaşsavcılığTna suç duyuru- sunda bulunduğu bildirildı. Bir süre Gürbüz Çapan'ınyar- dımcılığını yaptığı belirtilen Bertan ZülaİoğJu'nun aynca, Gürbüz Çapan ile ilgili. istan- bul Valiliği'ne. İçişlen ve Ada- let Bakanbğı'na da dilekçe yazdığı, bu dilekçelerde baş- kan hakkında araştırma yapıl- masını istediği. soruşturma başladığı takdirde. kendisinin yargılanması pahasına da olsa ifade vereceğini belirttiği ileri sürüldü. Mali Şube Müdürlüğü yet- kilileri. şimdilik 20 ayn suç id- diasıyla Gürbüz Çapan'ın ifa- desinin alındığını, gözaltına almanın ifadelerin tamamlan- masından sonra belli olacağını söyledi. Gürbüz Çapan ile birlikte, ifadeleri alınmak üzere Mali Şube'ye götürülenler şunlar: Başkan yardımcılanndan Belediye Başkanı Çapan Sacit Şimşir, Bedri Altınma- kas, başkanın kardeşleri Resul ve Güney Çapan'ın Doğa Enerji fırmasının ortaklan ol- duğu bildırildi. Doğa Enerji fırmasında sekreterlik yapan Cemile Aykaç, Esenyurt Ese- nevler Konut Yapı Koopera- tifleri Birliği muhasebe müdü- rü Atanur Yıldınm ve koopera- tif personelinden DUek Ak- han'ın da ifadesinin alındjğı bildirildi. Gürbüz Çapan'ın arkadaşı ve başka işlerde avukatbğını yapan Cemil Orkunoğlu. Mali Şube'ye geldi, ancak başkan ile görüşemedı. Avukat Orku- noğlu gazetecilere yaptığı açık- lamada, polislerin kendisini Gürbüz Çapan ile görüştür- mediğini belirterek, "Polis, CMUK'u uygulamak zonında değiliz diyor" dedi. Gürbüz Çapan ile Refah Partililerin uğraştığıru. seçimler yaklaşüğı için böyle bir oyun düzenlen- miş olabileceğini belirten Or- kunoğlu. başkan yardımcılı- ğından atılan Bertan Züla- loğlu'nun da secimlerde aday- lığını koymayı düşündüğünü, bu nedenle Gürbüz Çapan'ı karalamak isteyebileceğini söyledi. RP Esenyurt Belde Başkanı Aytekin Çolak. Gürbüz Ça- pan'ın mali polis tarafından gözaltına alınması olayında kendilerinin bir ilgisinin bu- lunmadığım söyledi.