23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28KASIM1993PAZAR CL.dHURİYET SAYFA, HABERLER DPGİK,Erkmen'i suçladı •İSTANBUL (UBA)- Demokratik Parti (DP) ile Büyük Değişim Partisi (BDP)'nin birleşmesini isteyen DP Genel İdare Kurulu'nun (GİK) 16 üyesi bir deklarasyon yayımladı. Deklarasyonda DP Genel Başkanı Hayrettin Erkmen'i suçlayan GIK üyeleri. birleşememeden Erkmen'i sorumlu tutarak, "DP'nin bir tabela partisi halinde kalması ve bu tabelanın altında hatıra fotoğraflan çektirip, bazı unvanlan taşıma uğruna millete mal olmuş bir partinin eriyip gitmesine seykri kalan insanlar durumuna dûşmek istemiyoruz. Genel Başkan Hayrettin Erkmen, koltuğunu kaybetmemek için birleşmeyi engellıyor" dediler. Baykal'm aşiret zirvesine tepkisi • ANKARA (AA)-CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın aşiret reisleriyle görüşme yapmasını • eleştirerek "Teröreçare olmalan için, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı aşiret reislerinden destek isteme noktasına gelmiş gözüküyor. Cumhuriyet gelmeden, imparatorluk döneminde bu işler böyleydi" dedi. Baykal, CHP'nin Çankaya ilçe örgütüne bağlı Dikmen bûrösunu açarken yaptığı konuşmada, "'70 yıldır Türkiye'nin böyle bir acı manzaranın içine dûşmediğini" söyledi. Çetin, personeline zam istedi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışışlen Bakanı Hikmet Çetin, Başbakan TansuÇiller, Maliye Bakanı İsmet Attila ve Devlet Personel Başkanlığı'nın bağlı olduğu Devlet Bakanı Cemil Erhan'dan, Dışişleri personelinin maaşlannın arttınlmasını istedi. Dışişleri Bakanlığı personelinin, öteki kamu kuruluşlannda çalışan persond ilemaaşlannda eşitSizBk olduğu veçıplak maaşlar aynı gözükmekle birlikte öteki kuruluşiarda yan ödeneklerle düşük ücretlerin takviye edildiğine dikkat cekiliyor. ŞeMtiereyardım kermesi • ANKARA (ANKA)- Terör sonucu şehit düşen Dışişleri mensuplannın ailelerine yardım amacıyla kurulan Dışişleri Mensuplan Eşleri Dayanışma Derneği gelir getirici faaliyetler kapsamında bir kermes düzenledi. Sheraton Otelinde düzenlenen kermeste Dışişleri Mensuplan Eşleri Dayanışma Derneği Başkanı Inci Çetin, dernegin amacının şehit ailelerine yardım etmek olduğunu belirterek hiçbir koşul aramadan şehit çocuklannın ilkokuldan yûksek lisansa kadar eğitimini yapürdıklanru söyledi. ATCrdan hükümete destek • ADANA (AA) - Adana TiçaretOdası(ATO) Yönetım Kurulu Başkanı Fethi Kamışlı, ekonomik büyümenin. istikrarlı bir yapı içinde ve kararh politikalarla sağlanabileceğini belirterek "Hükümetin, özellikle tarör konusunda kat ettiği mesafeyi takdirle karşıhyor ve bu kararhhğın devamını diliyoruz" dedi. ATO Başkanı Kamışlı yaptığı açıklamada ülkemizde terörün önlenebilmesi amaayla içte ve dışanda yûrütülen politikalarda başan grafığinin gjderek yükseldiğini, ancak bununla yetinilmemesi gerektiğini bildirdi. Kamışlı. ülkede özellikle terör konusunda geçmişte yaşanan hatalann tekraredilmemesi gerektigine işaret etti. Agaçlandırma yasa tasarısı • lstanbul Haber Servisi - Türkiye'nin yüzde 97'sinde süregiden erozyonun önlenebilmesi için "Milli Ağaçlandırma ve Erozyonla Mücadele Yasa Tasansı" haarlanıyor. Orman Bakanı Hasan Eİcinci, haarlanacak yasayla, kamu ve özel kuruluşlann, trilyonlarca liraylaifadeedilen ağaçlandırma çalışmalanna kaynak yaratmalannın sağlanacağını söyledi. Başkan Cindoruk, TBMM'yi inisiyatifli ve saygın kılmak için bir dizi önlem alıyor Meclis'eetkiıılikatağıHAKKIERDEM ANKARA - TBMM Başkanı Hüsa- mettin Cindoruk, "Meclis inisiyatifr için harekete geçiyor. TBMM'yi daha etkili ve saygın kılmak için bir dizi hazırlık ya- pan Cindoruk, önümüzdeki günlerde bunlan tarüşmaya açarak uygulamaya koymanın yollannı arayacak. Cindoruk, ilk olarak önümüzdeki günlerde TBMM'de bir danışma kurulu oluştur- mayı hedefliyor. Deneyimli politikaa ve devlet adamlanndan yararlanmayı amaçlayan Cindoruk, bu kurulun çeşitli politikalar üreterek hükümete ve tüm partilere öneri olarak sunmasını duşünü- yor. Cindoruk'u böyle bir girişime yönel- ten temel neden, Meclis'te bulunan dev- lete hızmet etmiş birçok bakan hatta eski başbakandan etkin biçimde yararlanı- lmaması. Cindoruk, bu kurulda yer ala- bilecek isimleri bile önemli ölçüde belirle- miş. Bunlar arasında Eridal İnönü, Yıldınm Akbulut, Kaya Enkm. Kamran İnan, lamet Sezgin gıbı isımler bulunu- yor. Cindoruk, bu hazırlığm yanı sıra bi- lim adamlanna da seçim sistemi ve hu- kuk yapısı ile ilgili çalışmalar yaptınyor. Bu çahşmalann temelini ise halen Mec- Başbakan ÇUler ve YardımcKi Karayalçın, yeşil konutlaruı anahtarlarını düzenlenen bir törenle dağıttı. (AA) ÇiUeıiki cuuüttca'dcmbnirü dağıttı ANKARA (ANKA) - Başbakan Tanstı ÇUler Ankara'da 3 ayn törene kaülarak yoğun birgün geçirdi. Başbakan Tansu Çiller, ilk olarak Ankara Esenboğa Havaalanı içinde yaptınlan charter terminalinin açılış törenine katıldı. Çiller daha sonra Eryaman 2'nci Etap Yeşil Konutlar anahtar teslim törenine katıldı. 3180 konutun teslim töreninde yaptığı konuşmada ilk koalisyon döneminde açıkladığı iki anahtar projesinin temelinde biraz peşin para, sonrasında uygun ödeme planlannın yatuğını anlatan Çiller. bugün bu planlann hem araba alımı hem de ev alımında uygulandığına dikkat çekti. Başbakan Yardımcısı Murat Karayaiçın da Ankara'ya göç eden kişilerin kentin varoşlannda geldikleri kentlerin adını taşıyan mahalleler oluşturduklannı anlatarak bu insanlann harmanlanmasının gerektiğini, bunun ulusal bütünlük ile birlığe katkı sağlayacağını kaydetti. lis'te bulunan anayasa değişikliği paketi oluşturuyor. Cindoruk, anayasa değişik- likleri kapsamında, Meclis'in daha etküi kılınması için bakanlann parlamento dışından atanması konusunu da tartı- şmaya açmayı düşünüyor. Cindoruk'u böyle bir düşünceye iten gerekçeler ise şöyle: "Parlamentoda miUerveküliği en üst yer. Asluıda millervekilliği bakanbğm üzerinde. Parlaroentonun dolayısıyla mil- letvekilinin bakanlan denetkme olanağı var. Ama bugünkü uygu- Umada bakanlık yükselinecek bir yer olarak görülüyor. Bu ne- denîe de parlamento gerektiği öl- çüde verimli çabşamıyor. Bakan- lar parlamento dtpw<B" olursa Meclis daha etkin çauşabilir, de- nctim görevini de daha etkili ya- pabffir." Cindoruk. Meclis'in daha et- kili çalışabilmesi için bu çalı- şmalann yanı sıra ilk hedef ola- rak içtüzük değişikliğini görü- yor. Bu nedenle de son biçimi verilen yeni içtüzüğün bir an önce cıkanlması için harekete geçiyor. Cindoruk. Meclis'in daha etkili kılınabilmesi için bu konuda ortaya konulacak yeni önerileri de değerlendiriyor. 'MecBs inisiyatifî' Cuıdoruk. "IVleclis iıüsi yatifi" konusundaki çalışmalannın, Meclis'in hükümetin yerini al- ması ya da Meclis hükümeti çabalan olarak algjlanmaması gerektiğini belirtiyor. "Ben y alnızca parlamentonun daha et- kili çalışabilmesi ve kamuoyunda zaman zaman karşdaşılan olum- suz imajuı ortadan kaldınlmasını amaçlıyorum" diyor. Cindo- ruk'un değerlendirmesi şöyle: "Amacım, bir yandan mecüsin ülke sonınlarının çözümünde daha verimli çalışması bir > andan da saygmhğını arttırmak. Bunun en temel yollarından biri de Mec- lis içinde partüerarası diyaloğu arttırmak. Bu yoüa birçok önem- li sonınu çözdûk. Radyo-televiz- yon konusundaki anayasa deği- şikliğini gerçekleştirdik. Önü- müzdeki günlerde öteki anayasa değişiklikJerini yemden gündeme getireceğiz. Seçun sistemi >e hu- kuk yapısı ile ilgili bilim adam- larının yaptıklan çalışmalan da yılbaşından önce kamuoyunda tartışmaya acabDeceğimizi umu- yorum. İçtüzük değişikliğini de kısa sürede gercekleştirirsek Meclis'in daha verimli çahştığı göriilecek.'" Deıııirel: Demokrasininbaşısuyun üstünde ESKİŞEHİR (AA) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye'nin hür bir Meclisi, Meclis iradesine dayanan hükümeti, basını ve yargısı bulunduğunu belirterek "Türkiye'de çok mesafe alınmıştır. Çok da sonınu vardır. Ancak bunların çözümleri büinmektedir. Çünkü Türkiye'nin başany a ihtiy acı vardır" dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün sabah berabennde TBM M Başkanı Hüsameftin Cindoruk, Devlet Bakanı Türkan Akyol ve Milli Eğıum Bakanı Nevzat Ayaz olduğu halde Eskişehir'e geldi. Eskişehir 1. Taktik Hava Kuvvet Komutanhğı'rKİa Valı Ali Fuat Güven ve Büv ükşehir Belediye Başkanı Selami Vardar tarafından karşılanan Demirel, daha sonra Osman Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nin açıhş törenine katıldı. Demirel, burada yaptığı konuşmada, 17 yıl sonra da olsa hastanenin açılışının bir iddia ve davanın gerçekleşmesi olduğunu söyledi. Çağdaş u> garlığın mutlaka çağdaş üni versite ve çağdaş toplumdan geçtiğini kaydeden Cumhurbaşkanı, geçmiş yıllarda devlet yönetiminde bulunduğu süre içinde ülkenin refahına hizmet ettiğini anlattı. Cumhuriyetin 50. yılmda. ilkokula gidemeyen çocuğun kalmadığını kaydeden Demirel. bundan sonraki hedefin okumak isteyen herkesin ünıversiteye gidebilmesi oiduğunu bildirdi. Demirel, Türkiye'nin gerçekleştirdiği en büyük işlerden birisinin, 1993'tedemokrasinin başının suyun üstünde buhmması olduğunu söyledi. Demirel, "Cumhuriyetin erdemi eşitlikrir. Bu ülkede herkes eşit fırsa tlara sahip. Yamız hiç kimse hak etmediğj bir şeye sahip olmayacaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel, çeşitli açıhş ve temel atma törenlerine kaülmak üzere geldiği Eskişehir'de, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tesisleri ve Zihinsel Engelliler Eğitim Merkezi'nin açılışını yapu. Demirel. açılışlarda yaptığı konuşmada. 1923'tehiç üniversitesi bulunmayan Türkiye'nin bugün 57 üniversite ile 1993-94 öğretım >ılına girdiğini hatırlattı. "TC'nin 70 yıMa başardığı iş bir destandır" diyen Cumhurbaşkanı Demirel, ülkede birçok noksan bulunduğunu, ancak bir uçtan bir uca kuş uçmaz, kervan gecmez bir ülkeden, her yerine asfalüa TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk da Osman Gazi Üniversitesi Kampusu içinde yanm kalmış binalar bulunduğuna dikkat çekerek Milli Eğitim Bakanı ve YÖK Başkaru'ndan bunlann tamamlanmasını istedi. Yanm kalmış yatınmlann vatandaşlann devlete olan güvenini sarstığını kaydeden Cindoruk, yatınm planlamalannın süresinde tamamlanması gerektiğini vurguladı. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz ise artan nüfusun önemli eğitim problemleri getirdığıni söyledi. Örgün ve yaygın eğitimde okuyan öğrencilerin sayısının 1 milyonu aştığını, ilkokullarda okullaşma oranının yüzde 98'i, üni versitelerde ise yüzde 23'ü bulduğunu anlatan Ayaz, amaçlannın yüksekokul çağına gekn tüm gençlere bu imkanı vermek olduğunu söyledi. AHAP llderl Yılmaz: SeçimsiyasiisrikiMsağlar AHMETŞEFİK TRABZON - Doğu Karadeniz geasınin ikin- ci gününde Trabzon'da çeşitli toplantılara katı- lan Anavatan Partisi (ANAP) lideri Mesut Yılmaz, Türkiye'nin en önemli sorunlanndan birinin siyasi istikrar olduğunu, bunun sağlanabilmesi için de mutlaka erken seçime ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Erken seçim sonuçlannın tek parti iktidanna olanak sağlanamaması halinde sağda ve soldaki parça- lanmışlığın çözüme kavuşması için yollann açı- lacağını savunan Yılmaz. insan haklan konusunda düşüncele- rini açıklarken de "Terörün ol- duğu yerde insan haklan öncelik olmaktan çıkar. Çünkü insan- ğunu söyleyen Yılmaz, böyle bir dünyada Tür- kiye'nin içinde bulunduğu konumun özel bir önem taşıdıgını. Türkiye açısından birçok riski ön plana çıkardığını anlattı. ANAP lideri sağda birleşme ile ilgili bir soru- yu yanıtlarken şöyle konuştu: "Türkiye'de siyasi istikrann sağlanama- masının en önemli nedenlerinden biri hem sağda ve bem solda gereğinden fazla bir bölünmenin ol- masKİır. Eğer bu bölünmeler kişisel unsurlara da- yanıyorsa kısa zaman içinde ortadan kalkar. Seç- men işi çözer. Eğer bölünme ideolojik nedenlere dayamyorsa bunlann ortadan kalkması zaman alır. Türkiye'- nin en öncelikli meselesi siyasi is- tikrardır. Bir erken seçim ihti- yacı var. Eğer erken seçim olursa Macintosh Operatörü Form dizaynı konusunda deneyimli. ların yaşama hakkı tehdit altı- 1 e r Ö r U I l OİCİUgU doğnıdan tek parti hükümeti ol- ndadr. Bu tehdit savuştunıl- madan insan haklan birinci öncelik olamaz" diye konuştu. Türkiye'nin riski Yılmaz, dün sabah Trabzon'un Yomra ilçesinde yağmur altında vatandaşlara seslendi. Koalisyon hükümetini eleştiren ve hiç- bir şeyin 2 yıl öncesinden daha iyi olmadığım belirten Mesut Yılmaz, terör. enflasyon başta olmak üzere birçok alanda her şeyin eskisine göre daha kötü durumda olduğunu öne sürdü. Mesut Yılmaz daha şonra Karadeniz Teknik Üniversitesi'nce (KTÜ) düzenlenen 'Değişen Dûnya ve Türkiye' konulu konferansa konuş- macı olarak katıldı. Bazı düşünürlerin önümüz- deki yüzyıhn dinler ve kültürler mücadelesi ile geçeceğini belirttiklerini, bu görüşü destekleyici geÛşmelerin başta Azerbaycan ve Bosna-Hersek olmak üzere birçok yerde gerçekleşmekte 1 oldu- yerde insan haklan öncelik olmaktan çıkar' dedi. masa bile seçim sonuçlan hem sağda hem de solda bütünleşmeyi getirecektir. Bu tablonun uzun süre yaşaması mümkün değikür. Hangi parti çatı olacak, bumı secmen belirieyecek." Başka bir soruya karşılık ve- rirken insan haklannın dünya- da giderek en öncelikle konu haline geldiğini hatırlatan Yılmaz, bu konuda Türkiye'nin özel bir güçlüğü bulunduğunu, Türkiye'nin önemli bir bölümünde yaşama hakkınm tehdit altında bulunduğunu. devletin bu hakkın korunması için zaman zaman yetersiz kaldığmı. bu açıdan birinci önceliğin insan haklanndan çok yaşama hakkı olduğunu söy- ledi. Ancak terörün sona erdirilmesinden sonra çağdaş taleplere uygun gelişmelerin yaşanabi- leceğıni savundu. Mesut Yılmaz daha sonra parti il örgütüne gi- derek çeşitli görüşmelerde bulundu. Istanbul'daki Genel Müdürlöğömüzde görevlendinlmek üzere; • En oz lise mezunu, • Pratik çözüm yetenegi olan, • 32 yaşını geçmemiş, • Tercihan Windows ve 00S ortomlorını da tonıyan; pratik düzeyde ingilizce bilgisine sohtp... ...eleman aranıyor. Eleme sınavı, 4 Aralık 1993 Cumarfesi günü Istonbul'da yapılacaktir. Bcşanlı olanlor, 5-7 Aralık 1993 tarihlerinde göröşmeye çognlocokîu. Adaylann, oşogıdaki odresten akıbilecekleri Adoy Bildirim Fonnu'nu doİdurarok, 2 odet vesikolık fotoğraflanyio birlikte, en geç 1 Aralık 1993 Çorşamba gönö mesai sooti bitimine kadar Anadolu Sigorta Genel Mödörlüp Personel ve Idari İşler Müdürlügü'ne şahsen başvurmaları rica olunur. Basvurular kesinlikle gizli tutuiacaktır. ANADOLU SİGORTA GCMI M M M k : Mnm Caddesi 57, Kardcöy, 80030 btanbul POLTIIKA GUM.ÜGÜ HtKMET ÇETİNKAYA Gericilik Pompalanıyop». Prof. Dr. Mustafa AKıntaş, öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkanı'dır. Altıntaş, 1993Türkiyesi'nde üniversi- telerin işlevini anlattıktan sonra bakın neler söylüyor: "Üniversitelerdeki erdemlilik, çalışkanlık, kuşkuculuk ve hoşgörü gibi ilkeler; yerini, erdemsizliğe, çıkarcılığa, tembetliğe. bağnazlığa ve hoşgörüsüzlüğe bırakmıştır. Ulusal bağımsızlık savaşınm kazanıldığı bir meydan sa- vaşından ismini alan bir üniversitemiz 21. yüzyıla yedi kala 'evliyadan, kulluktan, kıblelerden, tanrının rahme- tinden, din kardeşliğinden, tanrının planlarından' medet umar durumda ise ve çoğu üniversitemiz tarikatların yuvalandıkları, gericiliğin pompalandığı yerlere dönüş- müşse, durup düşünmemiz gerekir..." Prof. Dr. Mustafa Altıntaş, bu görüşlerini 10 Kasım gü- nü Anayasa Mahkemesi Toplantı Saionu'nda açıklamış, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine de ayrıca sunmuştur. Bugün Türkiye'de pek çok üniversite, tarikatların ve şeriatçıların barınağına dönüşmüştür. Gericiliğin 'du- şünce ve inanç özgürlüğü' adıyla pompalandığı günü- müzde bizeSamsun'dan bir öğretim üyesinin (adı bizde saklı) gönderdiği mektup da Prof. Dr. Mustafa Aitıntaş'ın görüşlerini ve bizim aylardır yazdıklarımızı doğrular ni- telikte. Mektubu birlikte okuyalım: "Dumlupınar Üniversitesi Senatosu'nun ibret verici bildirisi ile ilgili yazınızı okudum. Üniversitenin rektörü- nü YÖK Başkanı na şikayet ediyorsunuz. Bu biraz, deyi- mi bağışlayın, 'hırsızı hırsıza şikayet etmeye' benziyor. Dumlupınar Üniversitesi Rektörü hiç değilse dürüst. Sağ gösterip, sol vurmuyor. Atatürkçü görünüp, Ata- tûrk'ü ve O'nun getirdiklerini yok etmeye çalışmıyor. Ama eski 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü, şimdiki YÖK Başkanı öyle mi? Resmikonuşmalarına bakarsanız, laik cumhuriyeti ve Atatürkçülüğü benimsediğinden hiç kuş- kulanmazsınız. 19 Mayıs Üniversitesi onun bu üniversi- teye atanmasından başlayarak, üniversite olmaktan çıkıp, medreseleşme sürecine girmiştir. Ödül olarak da YÖK Başkanı yapılmıştır. Sayın Sağlam ın üniversitemi- ze gelişi ile birlikte yaptığı ilk uygulaması, herfakülteye bir mescit açılması olmuştur. Yüz metre ilerisinde ce- maat sıkıntısı çeken bir caminin de bulunduğu Eğitim Fakültesi ne mescit açılmasını dahi sözlü olarak onayla- mıştır. Yazılı olamazdı, çünkü yazılı olsaydı, açılıştan sorumlu kendisi olurdu ve bu konuda bir de yazılı belge bulunurdu." Mektubu yazan öğretim üyesi kimi eski olayları da açıklığa kavuşturuyor. Diyor ki: "Yıl, yanılmıyorsam 1986, Vakıflar Haftası nedeniyle DSİ Konferans Salonu nda vakıflara ilişkin birkonferans düzenlenmiş; konferansa konuşmacı olarak o dönemin Eğitim Fakültesi Dekanı (şimdi Isparta Üniversitesi Eği- tim Fakültesi Dekanı) Prof. Dr. Bayram Kodaman, dinle- yici ve onur konuğu olarak da Sayın Sağlam davetli. Prof. Kodaman vakıf konusundaki konuşmasını medre- se düzenini övgü için bir fırsat olarak kullanır ve özetle der ki: 'Ortaçağ İslam dünyasında ve Osmanlılar döne- minde cami ile medrese iç içe idi; müderris camiye gi- der, ibadetini yapar, daha sonra da yanıbaşındaki med- resede dersini verirdi.' Bunun üzerine eşraftan biri (sanıyorum Sayın Sağlam o kişiyi iyi anımsar). O halde üniversite kampusunda neden cami yok' diye sorar. Bu- nun üzerine Sayın Sağlam söz alır ve 'Biz de bu eksikliği hissediyorduk; siz destekleyin, biz yapalım' yanıtını ve- rir. (Olanlar, üzülerek söyleyeyim, tam bir senaryoya benziyor. Samimi dindarlığın değil din sömürüsünün bir göstergesi). Üniversiteye cami serüveni başlamıştır ar- tık. Yanlışanımsamıyorsam,birsonrakiyılın 19Mayıs'ın- da K. V. GüTun öncülüğünde cami temelinin atılacağı söylentileri yayılır. Nur içinde yatsın, Ord. Prof. Dr. H. V. Velidedeoğlu, konuyu duyar ve Cumhuriyet'te yazar. Bunun üzerine Sayın Sağlam telaşlanır ve hemen tele- fonla Sayın Velidedeoğlu'nu arar; böyle bir şey olmadı- ğım, bunun üniversite dışında birtakım gelişmeler oldu- ğunu, ilahiyat Fakültesi Dekanı'm da bu gelişmelerden haberdar olabilmek için Üniversiteye Cami Yaptırma Derneği ne soktuğunu söyler. Oysa cami yapımına izin vermiş; kıskıvrak bağlanmıştır. Bir süre sonra cami te- meli atılır. Bildığim kadarıyla üniversitenin yetkili kurul- larından camiye yer tahsisi bile yapılmamıştır. Kendisi- nin de yazılı olarak böyle bir tahsisi yaptığını sanmıyo- rum. Yanı cami, sanırım, bugün bir kaçak yapı durumun- da. Ben, o dönemde başkanlığını Prof. Doğramact'n/n yaptığı YÖK'e, okulla cami veya mescidin iç içe olması- nın doğru olupolmadığım, rektörün kendi yetkisini kulla- narak camiye yer tahsisi yapıp yapamayacağını' bir di- lekçe iie (tarih 20.2.1990, gerekirse fotokopisini de ile- tebilirim) sormuş ve hiçbiryanıtalamamıştım." Samsun 19 Mayıs Universitesi'nde anılan caminin (aslında cami değil külliye) bir bölümü son günlerde açıldı. Her gün hoparlörden ezan okunuyor. Günde üç vakit namaz kılınıyor. Üstelik hepsi ders saatlerine rast- lıyor. Caminin yanı sıra fakültelerdeki mescitler de işle- vini sürdürüyor. Türkiye'de üniversiteler bilim yuvası ol- maktan çıkarılıp hızla medrese ve tekke havasına so- kuluyor... Bu olup bitenleri ne yazık ki devlet görmüyor ya da görmemezlikten geliyor... Yüksel çakmur MffletvekfflBıriut'u Gndoruk'aşikayetetti TURKIVE IS BANKASI İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)- Anakent Belediye Baş- kanı Yüksel Çakmur, İzmir Milletvekiü Cengiz Bulut'un. kendisi hakkında verdiği yaalı soru gönergesi konusunda TBMM Başkanı Hüsamettin Cindonık'a bir mektup gönder- di. Çakmur, mektubunda "Haklannı hukuk temeUeri üze- rinde konıyacağmza yürekten inanıyorum" dedi. Yüksel Çakmur. kendisinin SHP Genel Başkanlığf na aday olduğu dönemde yaptığı harca- malarla ilgili olarak TBMM'ye yaalı soru önergesi veren Cen- giz Bulut'un, kişilik haklanna uymayan davranışlannı bası- ndaki demeçlerinden sap- tadığını belirtti. Hüsamettin Cindoruk'a gönderdiği mek- tupta, söz konusu önergeye İçişleri Bakanhğı tarafından ve- rilecek ceyaba esas olmak üzere yanıünı İzmir Valiliği'ne gön- derdiğini vurgulayan Çakmur. "Soru sorma kılıfı altında, bana yöneltilen ithamlara tanık ol- duktan hemen sonra, İçişleri Ba- kanbğı'na, Sayıştay Baş- kanlığı'na, Yeminli Muhasebe- ciler Denetleme Kurulu'na baş- vurdum. İZSU ve ESHOT'un, aynca izmir Büyfikşehir Beledi- yesi'ne bağlı tüm şirketlerin mu- nasebesine el konulmasuıı res- men talep etthn" dedi. Bulufun TBMM'de bulun- sma hakkını kötüye kullandığını savunan Çakmur, daha sonra şu görüşleri dile getirdi: "Bulut, soru önergesinde soru sorma özelliği kasten yitirilen, gazetelerde de yer alan itham- larla dolu, suçlayıcı beyanlarını surdfinnektedir. Bu kez aynı tavır içinde TBMM'yi alet et- meye yönelerek yüce meclisi bana silah olarak kullanmaya çaltşmıştır. Buna TBMM Baş- kanı olarak tarafsız kişiliğinizk izin vermeyeceğinize inanıyo- nım. Bu yol bir kez açılırsa mil- lervekilleri dokunulmazlık hak- lannın arkasına saklanarak Türkiye'vi yaşanmaz hale soka- bilirier.""
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle