Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9EKİM1993CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 17
ZiraatBankası'nda Deillİiel Çİller'İ UVardl
fihıı gîbi soygun
KEMAL YURTERİ
ANKARA - Amerikan film-
lerinde yaşanan türden bir ban-
ka soygunu. geçen günlerde
Türkiye'de yaşandı. Uyanıkbir
bilgisayar teknisyeninin Ziraat
Bankasf nı bankamatikler ara-
alığıyla soymaya çalışması,
banka yetkılilennin durumu
zamanında farketmeleri sonu-
cu en heyecanh yerinde "happy
emTlenoktalandı. Bankayı 170
milyon lira dolandırmayı başa-
ran uyanık teknisyen. parayı
geri vermesine karşın. 2 yıl ha-
pis cezası almaktan kurtulama-
dı.
"Fflm gibi" soygun. mahkeme
tutanaklanna şöyle yansıdı:
Koç-Unisys şirketinde bilgi-
sayar teknisyeni olarak çalışan
Murat Turgay Hacıoğlu. Ziraat
Bankasrnın bilgisayar sistemi-
nin kurulması sırasında banka
sistemini inceleyerek. nasıl ça-
lıştığını en ince aynntısına ka-
dar öğrendi. Ayru şirkeün Kara-
deniz bölge sorumlusu Gürsel
Akdağ ile anlaşan Hacıoğlu.
Kemal Şimşek ve kardeşı Ha-
kan Hacıoğlu ile ortaklaşa bir
soygun planı oluşturdu. Kemal
Şimşek, plan gereğı sahte kim-
likler kullanarak. değişık kişile-
rin adlanna Ziraat Bankası'nda
beş değişik hesap açtırdı ve beş
bankamatik kartı aldı. Hakan
Hacıoğlu. kendisı de sahte kim-
likler kullanarak 26 kışi adına
hesap açtırdı ve 26 bankamatik
kartı daha aldı. Hacıoğlu. bu sı-
rada sabırla Ziraat Bankası'nın
şubelerinden birinin taşınması-
nı beklemeye başladı. Bu sırada
Karadenız bölae sorumlusu
Gürsel Akdağ. Samsun'un Baf-
ra ilçesinde bulunan şubenin bir
başka caddeye taşınacağı habe-
rini Hacıoğlu"na ulaştırdı. An-
cak Gürsel Akdağ. Haaoğlu'na
yardım etmek istemedi. Hemen
Bafra'ya giden Hacıoğlu, taşın-
ma sırasında banka bilgisayar-
lanrun eski binada kalmasını
fırsat bilerek. bankanın on-line
hattıyla açtıklan 31 hesaba. her
hesaba 100 milyon lira olmak
üzere 3 milyar liralık havale çı-
kardı. Hacıoğlu. daha sonra
Akdağ'a baskı yaparak havale
işlemlerinin kayıtlanru şubenin
bilgisayar disketlerinden sildir-
di. Hacıoğlu, bunu da başar-
dıktan sonra bankamatik ma-
kinelerinden 174 milyon lira
para çekti. Ancak, Ziraat Ban-
kası Bilgi İşlem Merkezi görev-
lileri. bu arada durumun farkı-
na vardı. Bafra ilçesinden deği-
şik hesaplara 3 milyar lira hava-
le yapılmasından şüphelenen
bilgi işlem merkezleri durumu
araştırdılar. Havale işlemle-
rinin şubenin kayıtlanndan ol-
mamasına rağmen. ana bilgi-
sayarda görünmesi üzerine. pa-
ralann havale edildiğı hesaplar
incelemeyeahndı.
Bu sırada, yetkililerin. perso-
ncli böyle bir işlemin nasıl ola-
bileceği konusunda sorgulması
sırasında, birgörevli Hacıoğlu'-
nu ihbaretti.
Murat Turgay Hacıoğlu, çı-
kanldığı mahkemede suçunu
kabul etti ve 174 milyonu geri
verdi. Mahkeme, parayı geri
vermesini göz önünde bulun-
dururak Hacıoğlu'nu I yıl 8 ay
hapis. 4 milyon 160 bın İıra pa-
ra cezasına çarptırdı. Mahke-
me. sanıklardan Gürsel Ak-
dağ"ı 3 milyon 500 bin lira para
cezasına mahkum ederken Ha-
kan Hacıoğlu ve Kemal Şim-
şek'e de 2 ay 20 gün hapis cezası
verdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Sûley-
raan Demirel. Çankaya Köş-
kü'nde yapılan ekonomi brifin-
ginde, Başbakan Tansu Çiller'i.
dış ticarette yaşanan 'darbo-
ğazm" tehlikeleri konusunda
uyararak ihracatm arttınlması
icin önlem alınmasmı istedi.
Çiller. bazı bakanlar ve eko-
nomi kurmaylannın katıldığı
önceki gün yapılan toplantı.
Türk ekonomisindeki tehlike
sinyailerinin' açıklandığı bir
platforma dönüştü. Demirel'in,
sunuşlann tamamlanmasından
sonra özellikle ihracattaki du-
raklamadan kaynaklanan dış
ticaret darboğazının taşıdığı
tehlikelere dikkat çektiği bildi-
riliyor.
Ekonomi kurmaylannın,
1993 yıhnın ilk 7 ayında 16.1
milyar dolan bulan ithalata
karşılık ihracatın 8.3 milyar do-
lara ulaşabildiğini ve ilk 7 ayda
7.8 milyar dolarhk dış ticaret
Harran Universitesi'nin
doktora unvanına tepki
ŞANLILRFA (Cumhuriyet)
- Harran Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi'nin Nur tarikatının
önde gelenlerinden Abdülkadir
Fadıllı ve Şanlıurfa eski müftü-
sü Haül Göneç'e fahri doktora
unvanı verilmesine. bir grup
öğretim üyesi ve araştırma gö-
revlisi gazetemızı arayarak tep-
-kilerini dile getirdiler
• Harran Cniversitesi'nin
•amScı - dışında kullanıkiıpnı
öne süren öğretim üyeleri ve
araştırma görevlileri. fakültele-
•rin siyasi kadrolaşmada kul-
lanıldığını. Saidı Nursi'nin ha-
yatı ile ilgıli üç ciltlik kitap ya-
zan Abdülkadir Fadıllı ve Ha-
seki eğitim merkezinde fıkıh ve
hadis dersleri veren Urfa eski
müftüsü Halil Göneç'e doktora
unvanı verilmesini tarafsız bi-
lim anlayışına uygun bulmadı-
klannı söylediler.
Öğretim üyeleri ve araştırma
görevlileri daha sonra şu görüş-
leri dile getirdiler:
"Bastan beri sistemli ve planlı
olarak belli bir düşüncenin kad-
rolaşma merkezi haline dönüştü-
riilen Harran L niversitesi'nde
bunu ispatlarcasma Nurculuk
faaliyeti gösterenlere doktora
payeleri \ererek kadrolaşmayı
adeta pekiştirmektedir. Fakülte-
lerde bu uygulamalara karşı ge-
lenler sindirilmekte. demokrat
insanlar sınavda elenmektedir.
Fadıllı ve Göneç'in bilime sağla-
dıkları katkı tarafsızlık açısın-
dan tartışmalıdır. Olayı protesto
edivoruz."
Kaıııkol, köy baskını
I Baştarafi l.Sayfada
tahrip ettiler. Kent merkezine
elektrik verilemiyor.
Bir grup PKK militanı dün gece
saat 22.00 sıralannda Övecik ve
Kıyıcak köyleri yakınlannda pu-
su kurarak Büyükağaç Jandar-
ma Karakolu mevzilenne roket
•ve uzun menzilli silahlarla saldır-
dı.
Açılan ilk ateş sırasında kara-
kolda görevli 8 er ile 4 korucu
şehıt oldu. Şehit olan erler ile ko-
nıculann isimleri şöyle:
Erler: Yücel Kaya, Deniz .41i
Erdeniz (Konya). Yahya Şahin
(Amasya). Ahmet Güreş (Mani-
•sa). Necdet Fidan (Bolu). Hüseyin
özdilek (Gaziantep), Halil Çelik
(Burdur). Ejder Secküı (Tokat).
Korucular:Tahir Köklü, Mehmet
flbak. Ebuzit Moho ve Hasan
Okan.
Kıyıcak Köyü'nde Fatma Esin
adh bir kadın da hayatını kaybet-
Diyarbakır'ın Çüngüş iıçesi
vakınlannda Mırgan yaylasında
İbrahim .\kmeşe'nin evine önceki
akşam gelen bir grup. evden yiye-
cek aldıktan sonra Akmeşe ve iki
oğlunu dışan çıkardı. Saldırgan-
lar. İbrahim Akmeşe ve oğullan
Necmi ve Saim'i öldürdüler.
Öte yandan UBA'nın haberine
göre Elazığ'ın Maden ilçesinde
Ziya Gökalp Caddesi üzerinde
bulunan bir kahvehaneye dün
akşam 19.00 sıralannda el bom-
bası atıldı. Olayda 9'u ağır 16 kişi
yaralanırken PKK militanlan,
gece karanlığından yararlanarak
kaçtılar. Mardin'in Midyat ilçesi-
ne bağlı Yayvantepe Köyü ya-
kınlanndaki yol yapım şantiyesi-
ni basan bir grup PKK militanı. 3
adet ağır iş makinesiyle bir oto-
mobili yaktılar.
OLAYLARIN
ARDıNDAKİ
GERÇ3EK
• Baştarafi l.Sayfada
min dünya boyutlarında bu-
günkü durumu dikkate alı-
nırsa, bu kez PASOK'un aşırı
milliyetçi kimliğinin ağır ba-
sacağını söyleyebiliriz.
PASOK'un lideri Andreas
Papandreu, (tıpkı babası
Yorgu Papandreu gibi) Tür-
kiye'ye dönük yüzünde sal-
dırgandır; Yunan şovenliğini
gıcıklayıcı bir siyaseti gütme-
yi, daha önceki iktidarında
açıktan sürdürmüştü. Bu kez
Balkanlar'daki bunalım rüz-
gârlarının ortasında Mosko-
va ile Ortodoks eksenini be-
nimsemesı kimseyi şaşırt-
mamalıdır.
1981 ile 1989 arasında, Pa-
pandreu iktidarı, Türkiyeyi
dünya kamuoyuna saldırgan
olarak tanıtmak için elinden
geleni ardına koymadı. "Tür-
kiye'den kaynaklanan savaş
tehlikesi' üzerine sürekli
propaganda yaptı; bu politi-
kasında da 'başarılı olmadı'
denemez. Içeride Yunan ka-
muoyuna 'Türkiye ile ancak
ben başedebilirim" havasını
basarken 'uzlaşmaz Türkiye'
imajını da dünya kamuoyu
önünde işledi: sırası geldi-
ğinde ve işine yaradığında,
Ege Denizi'nde barış ipini bir
gerdi, biryumuşattı; Ankara-
ya dönük yüzünde güvenilirli-
ğini büyük ölçüde yitirdi.
Yeni Demokrasi Partisi li-
deri Mitsotakis ise daha gü-
ven verici bir kimlikte görün-
dü; zaman zaman yumuşak-
lık politikasını izledi; ancak
bu değişkenlik içinde, Atina,
uluslararası forumlarda Tür-
kiye'nin hep karşısında ol-
mak siyasetini terk etmedi,
Papandreu dönemindeki
yöntemlerden vazgeçmedi.
Bütün bunlardan çıkan so-
nuç, Türkiye için ehven-i
şer'in Yeni Demokrasi Partisi
olduğu izlenimini bırakabilir;
ama, yukarıda vurguladığı-
mız gibi Ege de, Akdeniz'de
ve Batı Trakyada Atina'nın
siyaseti çoktan beri birdevlet
politikasına dönüşmüştür.
Balkanlar'daki kaynaşmasü-
recinde bu tutumu pekiştire-
ceklerine kuşku duymak için
bir neden yoktur.
Her yandan sorunlarla ku-
şatılmış bulunan ülkemiz. Yu-
nanit'an'ı da -ne yazık ki- gü-
venli bir komşu sayamıyor.
* * •
açığı verildiğini açıkladıklan
öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Demirel'in.
"Ekonomide bütün problemlerin
aşılması yolu vardır, ancak dış
ticaretteki dengenin kaybedil-
mesi zincirleme meseleler ya-
ratır. Tfirkiye ihracatının gerile-
mesine yol açan nedenler neyse
bir an önce bunlan tespit edip,
çözümü icin gereken tedbirleri
almak gerekir" dediği
öğrenildi. Cumhurbaşkanı'na
genel ekonomik tablo aktanlı-
rken kamu açıklannın 1993
yılında milli gelir içindeki
payının yüzde 2.5 olarak hedef-
lenmesine karşılık. şımdiden
yüzde 4'leri bulduğu ifade
edildi.
Cumhuriyet'in edindiği bilgi-
ye göre Köşk'te saat 15.00'te
başlayan ve 3.5 saat süren
ekonomik brifinge Başbakan
Tansu Çiller. Maliye ve Güm-
riik Bakanı İsmet Atilla, Sanayi
ve Ticaret Bakanı Tahir Köse'-
nin yanında, Merkez Bankası
Başkan Bülent Gültekin, DPT
Müsteşan Necati Özfırat, Ma-
liye Bakanlığı Müsteşan Kemal
Kabataş, Hazine Müsteşar Ve-
kili Osman Ünsal, Savunma
Sanayii Müsteşan Yalçın Bur-
çak. AT'la ilişkileri yürüten
Başbakanlık Başdanışmanı Ali
Tigrel. özelleştirmeden sorum-
lu Başbakanlık Başdanışmanı
Özer Ertuna. Gelırler Genel
Müdürü Murat Semercigil
katıldılar.
Kamu açıkian
Brifingin başlangıanda, eko-
nominin genel durumu, makro
hedeflerdeki gerçekleşmeler,
bütçe dengesi, KİT dengesi ile
dış ticaretteki gelişmeler üzerin-
de durulduğu ve kamu borçlan-
ma gereksiniminin tartışıldığı
kaydedildi. Kamu açıkian ele
alınırken 1993 yılında açıklann
milli gelire oranının yüzde 2.5
hedeflenmesine karşın bu
oranın şimdiden yüzde 4'ü bul-
duğu anlatıidı. KİT'lerde faız
ödemelerinden kaynaklanan
açıklann giderek kabarmasının
hedefte sapmaya yol açtığı da
kaydedildi. Demirel'e bütçe
gerçekleşmeleri üzerinde bilgi
verilırken 150 trilyon liralık bir
açığı gündeme getiren
gelişmeler yaşandığı aktanldı.
Dış ve iç borç faizlerinin büt-
çeyi ağır bir harcama yüküne
soktuğu. gelirlerin giderleri
özellikle transfer harcamalan
nedeniyle karşılamaktan uzak
noktaya geldiği büdirildi.
Cumhurbaşkanı Demirel'e
1994 yılına ilişkin makro den-
geler. bütçe ve plan çalışmalan
üzerinde de ana hatlan ile bilgi
verildiği, bu konulann 11-12
Ekim tarihleri arasında Başba-
kan Çiller başkanlığında yapı-
lacak Yüksek Planlama Kuru-
lu toplantılannda kesinlik ka-
zanacağı büdirildi.
Teröre karşı 20 helikopter alınıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - PKK terörü karşısında
daha etkin olabilmek amaayla.
20 helikopter daha alınıyor.
Fransızlann Aerospatziale ve
Alman MBB fırmalannın or-
takhğı ile kurulan Eurocopter
fîrmasından. 20 adet AS 532
Cougar tipi genel maksat heli-
kopteri alınmasına ilişkin söz-
leşme. dün imzalandı. Milli
Savunma Bakanı Nevzat Ayaz.
Güneydoğu Anadolu'da ege-
men kılınmak istenen terör
atmosferinin, savunma konu-
suna her zamankınden daha
fazla ağırlık ve öncelik verilme-
sıni gerektırdiğini söyledi.
Teröre karşı daha etkili ola-
bilmek amaayla, 20 yeni heli-
kopter alımına ilişkin sözleşme.
dün Savunma Sanayii Müste-
şarlığı'nda imzalandı. İmza tö-
renınde konuşan Milli Savun-
ma Bakanı Ayaz. bölgesel geliş-
melerin. özellikle son ikı yıldır
hükümetin çalışmalannın ön-
celikli ilgi alanını oluşturduğu-
na işaret ederek şöyle konuştu:
"Bölgesel düzeyde cereyan
eden ve Türkiye'mizin giivcnliği-
ni yakından ilgilendircn, askeri
ve politik gelişmelerin yanı sıra
Güneydoğu Anadolu'muzda
egemen kılınmak istenen terör
atmosferi, savunma konusuna,
her zamankınden daha fazla
ağırlık ve öncelik verilmesini ge-
rektirmiştir. A>rupa'da güunlik
konusunda son derece olumlu
adımlar atılmış ve uzun yıllar sü-
ren gerginliğin sonu getirilmiş-
ken, Türkiye'mizin böylesine
çok yönlü bir tehdit ortamının
merkezinde kalmış bulunması
tabii ki kaygı ve üzüntü vericidir.
Çevremizde süregelen sıcak ca-
ttşmalar \e bazı ülkelerin savun-
ma ihriv açlarının üzerinde silah-
lanma çabalan. hükümctimizi
de bu yönde bazı tedbirler alma-
ya yöneltti."
Yapılan anlaşma çerçevesin-
de, Eurocopter fîrmasından 20
adet AS 532 Cougar helikopter
alımı. kullanıcı eğitimi, 3 yıllık
lojistik destek ve bakım-onan-
mı içın 253 milyon dolar ödene-
cek. Helikopterlerin teslimatı-
na. kontratın yürürlüğe girme-
sinden itibaren. 13. ayda
başlanacak. 4 aylık kullanıcı ve
bakımcı eğitim faaliyetıni taki-
ben 17. aydan itibaren helikop-
terler, Türk Silahlı Kuvvetleri"-
ne teslim edilmeye başlanacak.
Helikopterlerin teslimı 27. ayda
lamamlanacak. Proje kapsa-
mında aynca Eurocopler fir-
ması ile 94.5 milyon dolarlık
dolaylı. 67.5 milyon dolarlık da
doğrudan off-set anlaşması da
yapıldı. helikopterler, top-
lam 25 komando askeri taşıya-
biliyor. 19 metre uzunluğunda.
5 metre yükseliğınde olan heli-
kopterler, saatte 283 kilometre
hız yapabiliyor. 2 adet Turbo-
meca Makila IAI motoru bu-
lunan Cougar'lann, maksi-
mum kalkış ağırlığı ise 9 bin 350
kilogram. Helikopterler. kabi-
ne yakıt almadan. 7 saat bo-
yunca havada kalabiliyorlar.
»KKVakarşı
• Kuzey Irak'ta Hakkurk
çevresinde Türkiye'ye sızmak
üzere toplandığı belirlenen
PKK militanlanna
operasyonda büyük zayiat
verdiriîdiği büdirildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Türk Silahlı Kuvvetleri.
Kuzey Irakta Hakkurk çevre-
sinde banndığı saptanan 200
kışilik-PKK militanına karşı ye-
nı bir sırur ötesi operasyon baş-
lattı. Halen devam ettıği bildıri-
len operasyona toplam 2 bin
komando katılıyor.
Genelkurmay Başkanlığı
yetkililerinden alınan bilgiye
göre sınır ötesi operasyon önce-
ki gün sabaha karşı başladı.
Kuzey Irak'ta Hakkurk çevre-
sinde Türkiye'ye sızmak üzere
toplandığı belirlenen 200 kişilik
PKK militanına karşı ilk ola-
rak hava harekâtı yapıldı. RF-4
keşif uçaklannın tespit ettiği
bölgelere F-4 ve F-104 uçakla-
nnın yıımuşatma harekâtı pe-
şinden Hakkari Dağ ve Ko-
mando Tugayı'ndan 2 bin kişi-
lik bir kuvvet sının geçti. Askeri
kaynaklar. operasyon sırasında
örgüte büyük zayiat verdirildi-
ğini ve operasyonun halen de-
vam ettiğini bildirdiler. taki Sinat ve Hakkurk bölgesi-
Bilinği gibi hafta başında Tür ne iki ayn sınır ötesi harekât
Silahlı Kuvvetleri Kuzey Irak'- daha gerçekleştirmişti.
Çıldırtan trafîk Başkent Ankara'da süren metro çalışmaları. kent içi
trafiği olumsuz yönde etkiliyor. Vİetro çalışmalan ne
deniyle özellikle akşam ve sabah saatlerinde hemen hemen her kavşakta uzun araç kuynıklan
oluşuyor. Kavşakta duran araçlann arasında kalan bir vatandaş, "Ne zaman bitecek bu rrafik
çilesi" diyerek tepkisini dile getiriyor.
Sıvas davalan birleşiyor Yunanlıların AT sevînci
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - 37 kişinin yaşamını yitir-
diği Sıvas olaylan ile ilgili dos-
yalar, Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nde (DGM) birleş-
tiriliyor. Ankara 19. Asliye Ce-
za Mahkemesi. Sıvas olaylan
nedeniyle açılan 124 sanıklı da-
vada görevsizlik karan vererek
dosyayı dün DGM'ye gönder-
di. Mahkeme görevsizlik kara-
nnı, sanıklann eyleminin, laık
düzeni yıkarak şeriat düzeni
kurmaya yönelik olmasına da-
yandırdı.
Aralannda RP'li Belediye
Meclisi Üyesi Cafer Erçak-
mak'ın da bulunduğu 124 sa-
nıklı Sıvas davasıyla ilgili ilk
incelemesini tamamlayan ceza
mahkemesi, savcılığın görüşü-
nü de dikkate alarak suçun
DGM kapsamına girdiğine ka-
rar verdi. Takipsizîık karan ve-
ren mahkemenin gerekçeli
karannda. olaylar sırasında, sa-
nıklarca "Müslüman kamuoyu-
na " başlıklı bildırilerin dağıtıl-
ması ve İslami içeriklı sloganla-
nn atılmasına dikkat çekılerek
olaym "örgütlü ve organize " bir
şekilde başladığı belirtildi. Ge-
rekçeli kararda aynca. "Yaşa-
sın Hizbullah. zafer İslamın -
AUahu Ekber - Şeytan vali istifa
- Şeytan Aziz, Sıvas sana mezar
olacak - Laiklik gidecek, şeriat
gelecek - MüsJüman Türkiye, la-
ikliğe son " şeklindeki sloganla-
nn Türkiye Cumhuriyeti'nın
temel ilkelerinden olan laik dü-
zeni yıkıp. şeriat düzeni kurma-
ya yönelik olduğu büdirildi.
Belirtilen suçun TCK'nın
146. maddesinin birinci fıkrası-
na uyduğunu ifade eden Anka-
ra Asliye Ceza Mahkemesi.
görevsizlik karan vererek. dos-
yalan DGM'ye gönderdi.
HALUK GERAY
ATİNA / ANKARA - Avru-
pa Topluluğu'nun (AT), "Kıb-
ns Cumhuriyeti"nin tam üyelik
başvurusunun görüşülmesi
do
;
ultusunda aldığı karar.
Yunanıstan'da memnuniyetle
karşüandı. Ankara. karara kar-
şı sert çıkmakla birlikte. kara-
nn "KKTC'nin dünya tarafın-
dan tanınmasına karşılık,
Rumların AT'ye kabulü" şeklin-
de bir pazarlığa yol açıp açma-
yacağını değerlendiriyor.
Yunan yetküiler, fıilen Rum-
lann yönetiminde olan "Kıbns
Cumhuriyeti"nin AT'ye alın-
ması doğrultusundaki karann.
Türkiye ve Kıbnslı Türklere.
"çözüm için bir baskı ve ATnin
bu konudaki kararlılığım" vur-
gulayan bir mesaj olduğunu
belirtiyorlar. Aynca. ATye
üyeliği bir dış politika önceliği
olarak gören Rumlann da, bu
yönde önemli bir başan sağla-
mış olduğu yorumu yapılıyor.
Yunanlı yetkililere göre, Kıb-
ns'ın AT'ye girişiyle Kıbnslı
Müslüman Türkler de ilk kez
topluluğa girmeye hak kazan-
mış olacaklar ve bu gelişme.
Türkiye'nin AT üveliğinin de
yolunu açacak.
Ankara ise önceki gün yaptı-
ğı sert bir açıklamav la AT'nin 4
ekimde aldığı karann. Kıbns
görüşmelerine Türkıye'nin ver-
diğı desteği güçleştirdığini vur-
guladı ve Rumlann yaptığı "tek
taraflı müracaatın'" kabul edil-
mesinieleştirdi.
Ankara'da karara ilişkin ya-
pılan değerlendirmelerden biri
de bu karann. Kıbns'ta iki top-
lumun bir arada \aşamasına
dayanan 'iki topiumlu, iki ke-
simli federasyon" tezi için "belki
de sonun başlangKi" olduğu.
Kara tenlî kadınlann sesi: Morrison• Baştarafi l.Sayfada
bir Afro-Amerikan olarak.
Amerika'vı temsil etmekten gu-
rur duyuyorum."
Yazann redaktörlüğünü
yaptığı. ABD'nin en eski ve
ünlü yayınevlerinden Random
House'ın genel müdürü Alberto
Vitelli de aynı görüşte. Frank-
furt Kitap Fuan'na katılan Vi-
telli, haberi ABD büyükelçisiy-
le öğle yemeği yerken öğrendi.
Derhal standının başına koşan
Vitelli bir soru üzerine. karann
politik bakımdan biraz fazla
uygun olduğu görüşüne katı-
lmadığını belirtcrek şöyle ko-
nuştu:
"Toni Morrison, politik bir
yazar değil, edebiyatçı. Nobel'i
kazandıysa, yalnızca siyahlar
için değil, bütün Amerika için
kazandı."
Tonı Morrison. İsvcçli okur-
lar tarafından çok iyı tanınıyor.
Altı romanından bcşı ve bir ıic
neme kitabı. İsveççeye çevril-
miştı.
Bu kıtaplann bin dışında
tümü, Trevi adlı yayınevindcn.
İşın en ilginç yanı. bu kiiaplar-
dan "Jazz" ile dencmc seçkısı-
nin. Nobel'ın açıklanmasından
bir gün önce piyasaya
çıkanlmış olması. Trcvi'nin sa-
hiplen de haberi. Frankfurt'ta
aldılar. Stockholm'de ise >avı-
nevinin pazarlama sorumlusu.
ödülün Morrison'a vcrilcceğini
önceden öğrcnmediklennı söy-
lüyor. ama "her olasılığı gözö-
niine alarak buzdolabında şam-
panya bulundurmalarının" ödü-
lün açıklandığı perşembe günü-
nün sabahı kendilerine söylen-
diğini kabul ediyor.
Sture Allen (İsveç Akademısi
Daimı Sckrcten. Nobcl Komı-
tcsi Başkanı): "Çok canlı bir
anlalım tckniğınc sahip. An-
latım bıçımini, romandan ro-
mana nclis bir şckıldc değiştırı-
yor."
Miguel Garcia Posada
(İspanya'nın El Pais gazetesı-
nin eleştirmcni): '"Gcnel olarak
güzcl bir seçim. Morrison'un 5
romanını okudum: ırkçılıkla
sevgi gibi gcniş konulan işleyişi
bende çok olumlu izlenim
bıraktı:
James VV'ood (The Guardian'-
ın edebiyat eleştirmeni): "Biraz
şiişırdım. çünkü tam anlamıyla
başanlı bir kitabı var; o da "Be-
loved"; ötekilcr. ycr yer başanlı
bölümleri olan. ama bir bütün
olarak vasatın üzerine çıkma-
yan kıtaplar. Nc var ki hiç kuş-
kusuz. en iyi Afro-Amerikan
yazar.
Jean-Louis Ezine (lıansı/
Nouvel Observateur'un eleştir-
mcni)
"Morrison Fransızcaya çcv-
rıkli: ama az tanınıyor Scçim
lartışına götiirmc/. ama ahlak-
sal vc politik bakımdan ÜCI,
kalındı; cılcbi açıdan da fa/la
eski. Nobel Odülü'nü eleştir-
miyorum.amaartık. biryazara
verilen edebi ödül olmaktan
çıktı. bir kültürün temsilcisine
verilir halegeldi."
Henry Louis Gates (Harvard
Üniversitesi. Afro-Amerika
bölümü profesörü):
"Bu gün. bütün Afro-Ame-
nkan halkı içın büyük bir gün!
Morrison: Faulkner. Ellington
ve Maria Callas'ın iyi vanlannı
bir araya getiriyor.
Gerald Eariy (ABD'nin en
önde gelen genç cleştirmenle-
rinden): "Ne güzel bir sürpriz!
Morrison'un hakkı bu ödül.
ama daha önce bu ödülü almış
olması gcrckcn bazı ya/arlan
ınsan düşünmeden edcmiyor:
örncğin. James BakİHİn'i."
Aida Donald (Morrısonun
Amcrikalı vayıncısı): "Hanku-
lade! Toni bu ödülü haketıi.
Onun cn büvük kaikısı. edcbi-
sala yeni bir bomba katmaM
oldu: Afro-Amerik.ı bombasi."
Anayasa Mahkemesi'nden
anayasadersi
I Baştarafi l.Sayfada
latunla, eğer Anayasa Mahke-
mesi yetki yasasmı anayasal
sınııiar içinde bulmazsa, artık
yasama organının aynı biçim ve
icerikte Yetki Yasası çıkarma-
ması gerekir."
Gerekçede, Yetki Yasası'nın
"anlam belirsizliği" taşıdığına
da dikkat çekildi. Bakanlar Ku-
rulu'na, emeklilik. kamu taşın-
mazlan, sosyal güvenlik. ban-
kacılık ve sigortacılık gibi çeşıtlı
konularda çok geniş yetki veril-
diği ifade edilen kararda. özel-
leştirme konusunda çıkanlan
KHK'nın amaç ve kapsammın
saptanmadığ] ifade edilerek.
•"belirsizliğin sonucta, amaç ve
kapsam sınırsızlığına kadar var-
dığı, böylece TBMM'nin yürüt-
me organına. yasama yetkisini
sınırsız bir biçimde kullanma
olanağı sağladığı" kaydedildi.
Gerekçenin son bölümünde,
Yetki Yasası'nın bir yetki yasa-
sında bulunması gereken un-
surlan içennediği için de anaya-
saya aykın düştüğüne dikkat
çekilerek. şu görüş ifade edildi:
"Yasama organmın yetki ve
görev alanına girilmekten özenle
kaçınüması, yasama işlemine
saygının belirrisidir. Yetki yasa-
ları, ancak birbirleriyk hizroet
ve illiyet (nedensellik) ilişkisi bu-
lunan konularda ve bu tür bağ-
lantılı sorunlann çözümüne yö-
nelik ve onlarla sınırlı kalırsa,
a\Tik yetki, genel yetkiyle bağ-
daşmış olur. Anayasal ölcütler,
temel ve genel nitelikleriyle bağ-
layıcıdır. İcerik ve teknik yön-
den uygunluk, yetki yasasının
amacını da kapsar. Bilimsel ko-
şullarla, hukuksal-anayasal öğe-
lerin sözcük olarak varlığı yeter-
li sayılmaz."
Geriye yürümüyor
Anayasa Mahkemesi karar-
lan. genye yürümüyor.
Anayasa Mahkemesi,
ANAP'ın başvurusu üzerine,
hükümelin Yetki Yasası'na da-
yanarak çıkardığı 8 kanun hük-
münde kararnameyi de iptal et-
mişti
. PTT'nin T'sinin özelleştiril-
mesını düzenleyen KHK'nın
iptali için SHP.' RP. CHP ve
ANAP'h 93 milletvekilinin
yaptığı başvuru. "yüriitmenin
durdurulması" istemini de ıçer-
mesı nedeniyle henüz sonuç-
landınlmadı.
Sözen, klor için ifade verdi
• Baştarafi l.Sayfada
Sözen'in de tutuksuz olarak
yargılanacağını belirtti.
Nurettin Sözen, dün sabah
saaı 09.00'da kardeşi avukat
Ali Sözen'le birlikte Fatih Adli-
yesi'ne geldi. Sözen'in adlıyeye,
makam otosuyla gelmemesi
dikkat çekerken korumalan.
gazetecilerin fotoğraf çekmele:
rine engel olmaya çalıştı. İSKİ
şoruşturmasını yürüten Savcı
Selim Llaş'ın odasına yalnızgi-
ren Nurettin Sözen, yaklaşık
bir saat ifade verdi.
Nurettin Sözen. ifade verdik-
ten sonra kendisini bekleyen
SHP'lüerin alkışlanyla odadan
çıktı. Korumalannın engelle-
mesıne karşın gazeteciler tara-
soruşturma yasalarımızda gizli-
dir. Bu nedenle söyleyecek bir
şeyim yok" dedi.
Fatih Cumhuriyet Savcısı Se-
lim Ulaş da gazetecilerin soru-
lan üzerine. Nurettin Sözen'in
yüksek fiyatla klor satın alın-
ması olayıyla ilgili olarak ifade
verdiğini bildirdi Ulaş. Sözen'-
in ifadesinin alınmasıyla soruş-
turma dosyasının tamamlandı-
ğını. hazırlık dosyasının en kısa
sürede mahkemeye gönderile-
ceğinı belirtti. L'iaş. Nurettin
Sözen'in de diğer zanlılar gibi
tutuksuz olarak yargılanacağı-
nı ve yargılamanın TCK'nın
205. maddesıne göre yürütüle-
ceğinı kaydettı. Buna göre sa;
nıklar Nurettin Sözen. İSKİ
eski Genel Müdürü ErgunGöt-
fından kuşatüan Sözen, sorular nel işadamı Halil Bezmen. İSKİ
karşısında söyleyecek bir şeyi Ticaret Dairesi Başkanı Haluk
olmadığını ifade etti. Yasa ve Berksoy. Satınalma Müdürü
kurallann takipçisi olduğunu. İlknur Âkşehirli veyönetım ku-
İSKİ olayı nedeniyle ifade ver- rulu üyeleri Turgut Balıkçıoğlu,
diğini kaydeden Sözen"De- İbrahim Akdoğan ve Metin Ka-
mokrasilerde böyle şeyler olur.
İSKİ olayı nedeniyle ifade ver-
dim. Büyükşehir Belediye Baş-
kanı olarak düşündüklerimi, bel-
geleri sundum. Biliyorsunuz ilk
vuk haklannda 10 yıldan az ol-
mamak üzere ağır hapis cezası
istenecek. Sanıklar. suçlu bu-
lunursa İSKÎ'nin uğradığı za-
rar ortaklaşa ödettirilecek.
Çiller'den Avrupa
9
ya
• Baştarafi l.Sayfada
re, komünızmın çökmesinın
demokrasıyi tam olarak yerleş-
tirmediğini belirterek etnik ça-
tışmalar, ırkçılık ve dini hoşgö-
rüsüzlükten yakındı. Avrupa
Konseyi'nin demokratik değer-
leri korumakla yükümlü oldu-
ğuna parmak basan Çiller.
Konsey'in bu geleneksel rolüne
ek olarak banş ve güvenlik açı-
sından bir diyalog forumu oluş-
turduğuna işaret etti.
Avrupa'da yeni duvarlara ih-
tiyaç olmadığmı vurguiayan
Başbakan Tansu Çiller. 32 Av-
rupa ülkesinin devlet ve hükü-
met başkanı tarafından dinle-
nen konuşmasında. teşkilaün
demokratik değerler ve insan
haklan açısından başh başına
bır tehdit teşkil eden terorizm
konusuyla da ilgili olmasını is-
tedi.
Çiller, konuşmasında dünya-
nın teröristler için sığınılacak
bir yer olmaması gerektiğjni de
ifade etti.
Tansu Çiller. Viyana'daki
zirvede bir çok yabanci basın ve
yayın kuruluşunun ilgi odağı
haline geldi ve uzun süre fotoğ-
raf makineleri ve kameralara
poz vermek zorunda kaldı. Çil-
ler. Kıbnslı bir Rum kadın ga-
zetecinin sorusu üzerine adada-
ki iki toplumun ayn yaşamak
istediklerine dikkat çekti.
Çiller. başka bir soru üzerine
Almanya Başbakanı Helmut
Kohl'dcn. buradaki Türk işçile-
rin sorunlannı Alman parla-
menlosuna göıunme sozü aldı-
ğını belirtti.
Düzenlenen öğle yemeği sıra-
sında Fransa Başbakanı Mitte-
rand ile görüşen Çiller. dün
avnca Arnavutluk Cumhur-
başkanı Sali Berişa ile bir araya
geldi. Çiller. Arnavutluk'un ye-
niden yapılanmasında Tür-
kiye'nin her türlü çabayı göste-
receğini belirtti. Çıller-Berişa
görüşmesinde Rusya'daki siya-
si durumun da ele alındığı öğre-
nildi.
Türkiye'nin alfabetik sırala-
ma yüzünden İsvicre ile yan
yana düşmesi üzerine Alman
Başbakanı Kohl. iki ülke lideri
arasındaki soğukluğu gıdeıme-
ye çalıştı. İsviçre Başbakanı
Ogı'nin elinden tutan Kohl. iki
liderin el sıkışmasını sağladı.
Avrupa Konseyi zırvesinin
dünkü bölümünde 32 ülke lide-
ri tarafından imzalanan bir
deklarasyonda Rusya Devlet
Başkanı Boris Yeltsin'e ve bu
ülkedeki reformlann devamına
dönük bir destek mesajı yer al-
dı. Moskova'daki kanlı eylem-
lerden duyulan üzüntünün de
dile getiriîdiği deklarasyonda.
olaylann reform aleyhtarlan-
nın provokasyonu ile başlamış
olduğu belirtildi.
İki gün sürecek Avrupa Kon-
seyi zirvesinde Türkiye'yi Çiller
ile birlikte Dışişleri Bakanı Hik-
met Çetin temsil ediyor.
AA'nın habenne göre Avus-
turya'nın dönem başkanlığı do-
layısıyla Vivana'da yapılan do-
rukta liderİer. AP'nin değişen
Avrupa'ya ayak uydurabiîmek
amacıyla bir dizi önlem almaya
çalışıyor. Bu çerçevede insan
haklan alanında 195l'den beri
ctkinlik göstcren Avrııpa İn>an
Hakları Komisyonu'nun lağve-
dilerck bırey^cl şıkaycı kijvu-
rulannın doğrudan İnsan Hak-
lan Mahkemesi'ne yapılması
düşüniilüyor.
AVRUPA'DAN
EDİPEMİLÖYMEN
• Baştarafi 4- Sayfada
Rum yönetimini Kıbrıs ın tek meşru yönetimi saydığını.
bu başvuruyu ele alarak gösterdi.
Türkiye, acaba şu noktaları Kıbrıs konusunda ulusla-
rarası düzeyde bir propaganda saldmsı başlatmak için
kullanabilecek esneklik ve kıvraklıkta mı?
1 Ocak 1995e kadar Kıbrıs sorunu sürüncemede kalır-
sa, AT, bu durumda sadece Kıbrıs Rum yönetimi ile gö-
rüşecek. Bu, KKTCnin varlığmı oldu-bittiyle (de facto)
kabul anlamına gelmez mi? Eğer 1960 anayasası hala
meşruysa, Kıbrıs'ın AT üyeliği, ancak Türkiye ve Yuna-
nistan'ın evet'iyle olmaz mı? Avrupa Komisyonu, Kıb-
rısın çetrefil hukuki durumu hakkında Avrupa Adalet
Divanından fikir soracak mı? Divan, hukukun üstunlüğü-
ne mi bakacak, yoksa Yunanistan'ın diretmesine mi?
Hukuk derse, başvuruyu reddetmesi gerek çünkü.
Kıbns sorununu sadece vatan-millet-sakarya edebi-
yatı, Denktaş-Eroğlu çekişmesi, Ver kurtul' kolaycılığı.
sıkı sıkıya sarıl' takıntısı çerçevesinde görmekten çok-
taaan vazgeçmiş olmamız gerekirdi.