19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKİM1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 ŞİRKETLERDEN HABERLER TUR TANdlUSnMfB ITLR TANTTIM Ürünleri Reklamcıhk ve Ticaret, uluslararası reklamcıhk yanşmalanndan biri olan ve bu yıl sekizinrisi düzenlenen London International Adverstising Awards'a Marshall Plastik içın hanrladığı özel ambalajla katılıvor. w TERMOMEKA- NİK Sanayı ve Ticaret A.Ş. tstanbul Sanayi Odası'nın her yıl geleneksel olarak hazırladığı 500 büyük sanayı şirketini içeren liste doğrultusunda yapılan, enilasyonla kaısılaştırmalı yeni analiz sonucunda 92 yılı reel kar artışııtibanyla 100 şirket arasında bırinci seçildi. • ROMAN Nişantaşı. Suadiye, Ataköy/Printemps mağazalanndan sonra Antalya ve Istanbul Capitol mağazalannı da bugün hizmeteaçtı. • UNTVER- v ^ ^ SALSİGOR- â ^ ^ TA, 1993yıunın I I I ilk altı ayında ' I r pnm ûretimini 1 yüzdell7 oranında arttırarak 30.2 milyar liraya yülcseltti. • BECEL"finciUlusa) Menopoz ve Osteoporoz Sempozyumu" ıle "9"uncu Kardiyoloji KongresT'ne katıldı. BRAY SİGORTA, THY tarafından satın ahnan ve uzak mesafe yolculuklannda kullanılacak olan 2 adet Airbus tipi uçağmı 254.5 milyon dolara sigortaladı. • YAŞAREĞİTİMVE KÜLTÜRVAKFI tarafından düzenlenen "Türkiye'de Hayvancılığm Güncel Sorunlan ve Çözüm Önerileri" konulu yanşmada bılım ödüllenni kazananlar belirlendi. • GLVEN SİGORTA, 1993yılıağustos ayı sonunda 272 milyar liralık prim üretimine ulaştı. • GÜNES SİGORTA, Denizcilik Anonım Şirketi ve Yüdız Deniz Taşımaahk AŞ'ye ait Abant, Adalya ve Akova adlı tankerleri 35 milyon dolarhk all risk teminatı ile güvence altına aldı. • EGE SİGORTA, müşterilerinin risklerini, dünyada "A gnıbu" denilen gûvenilirlik puanlaması en yûksek reasürans şirkeüerine plase ederek hasar anında meydana çıkabilecek sorunlan sıfıra indiriyor. Shell Şirketi'nin Türkiye'de faaliyete geçişinin 70'inci yıldönümünü kutlamak için düzenlediği Malezya ve Singapur gezisinde ikram edilen geleneksel Türk yemeklerini hazırladı. BPEKEL multivizyon ve y gösterilerinin yapıldığı bayiler toplantısı Çeşme Altınyunus Otel'de düzenlendi. „ BHALK SİGORTA50'- p S inciyıl """11||™" kutlamalanna l l l l ağaçlandırma çalışmaJan yaparak başladı.20 bin hektarlık alana Orman İşletmeleri ile birlikte 20 bin ağaç dikildi. • DÜNYAALTIN KONSEYt.altıntakıda ûretiın teknolojisini geliştirmek amaayla 12-27 ekim tarihJeri arasında İstanbul, Izmir ve Mersin'de bir dizi seminer dûzenleyecek. BETA BİLGİSAYAR, 'YazFırsatlan Satış Kampanyası"nı 1-31 ekim tarihleri arasında tekrarlayacak. • PEPSİCO Polonya'daki cips, meşrubat ve restaurant işletmelerini geliştirmek amaayla 1998 yılına kadar 500 milyon dolarlık yatınm yapacağını açıkladı. • METRO GROSMARKET, 12 ekim tarihinde Bursa'da acılıyor. • KUTAHYA PORSELEN Sanayii AŞ, yıhn ilk yansmda kannı 1992'ye göre yaklaşık 5 kat arttırarak 2.5 milyarliradan 12.8 milyar liraya çıkardı. • EMEK J\1 . I993yılınınılk yedi ayında 3313 dosyaya toplam 32 milyar lirabk hasar ödedi. •GARANTİ BANKASI, Nişantas/nda bulunan Garanti SanatGalerisi'ni Berna Türemen'in "'Kurtanlan Kültiir Miraslan" adL resim sergısıyle sezona açtı. TOBB özelleştirme karşıtı olan kampanyalara karşı kampanya açmaya hazırlanıyor Çiller'eözelleştirmedesteğiEkooomi Servisi - Başbakan ı , hükûmet sorunu yaraTTpyarat- Başbakan Tansu Çiller'e Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nden (TOBB) 'özeUeştirme desteği' geliyor. TOBB, önümüzdeki ay açacağı kampanyayla tüm medya olanaklannı kullana- rak. özelleştirmeningerekliliği- nı anlatacak. "OzeUeştirme karşıtı olan kampanvalara karşı bir karapanv a başlatacakiarını" açıklayan TOBB Başkanı Yalım Erez "Bizün için aslolan Türkiye'nin menfaatidir. Ülke- nin menfaatleri için birilerini karşımıza alacaksak bundançe- kinmeyiz" dedi. 'Artık tarafiz' TOBB Başkanı Yalım Erez dün Sheraton Oteli'nde düzen- lediği basın toplantısmda, bun- dan sonra toplumu etkileyen her konuda açık açık taraf ola- caklannı duyurdu. Son günler- de özelleştirme karşıtı kampan- yalann açıldığına dikkat çeken Vahm Erez. bu kampanyalarla toplumun yanıltıldığını ve he- def şaşırtıldığını savundu. "özelleştirme gündeme geMi- ğiode bazı sokular da diyemiyo- İhacatta yenipa:xa'önerisi TOBB ihracatm arttırılabilmesi için yöoeiinecek > eni pazaraları Günej Afrika ve Güney Amerika olarak belirledi. Bu ûlkelere her tiirlü tüketim maddesinin ihraç edilebileceğini beürten TOBB Başkanı Yalım Erez, Türk ihracatçdannın Tunus ve Güney Afrika'ya yapacakları ihracatla Afrika'nın diğer ülkelerine de girebilıne şansı elde edeceğini söyledi. Erez, Türk sanayünin tamtılması amacıyia sektörel bazda ihraç ürünleri katalogları hazırlattıklarını belirtti. Erez'in >erdiği bilgiye göre, ilk etapta hazırlanan 5 bin adet katolog Türkiye'nin dtş temsücilikleri ve yabancı ticaret ve sanayi odalanna dağıülacak, aynca yeni pazariarda Türk ihraç ürünlerinin tanrtılması amacıyia çeşitli sergiler açılacak. İhracata > eni bir ivme kazandınlması gerektiğini vurgulayan Erez, bunun için sıcak paranın kaçma tehlikesine rağmen gerçekçi kur uygulamasBia başlanması gerektiğini söy ledi. Gerçekçi kur politikası uygulanamamasının ithalatı teşvik edici, ihracatı ca \dıncı bir etki yapttğını belirten Erez. ihracatm önündeki diğer engeHerin de üretim malivetleri \e E\imbank kredilerimn v etersizliği olduğunu söy ledi. Erez, Eximbank kredilerinin arttırılınası ve küçük veorta işletmelerin ihracata teşvik edümesini istedi. nmı artık solculuk kalmadı. bazı srvri akıUılar kampanv alara baş- ladüar. afışler astılar. Biz de TOBB olarak karşı taraf ola- rak. özelleştirme karşıtı olan kampanyalara karşı bir kam- panya başlatacağız" diyen Yalım Erez. bu amaçla Cena- jans'la ortak bir çalışmaya gi- nldiğinı ve kampanyanın önü- müzdeki ayın ortasından itiba- ren başlayacağnı belirtti. Amaçlannın özelleştirmeyi hal- ka doğru anlatmak olduğunu vurgulayan Yalım Erez, TOBB'un ilk kez giriştiği böyle bir kampanyayla sendikalar ve bazı parlamenterleri karşısına alacağmın hatırlatılması üzeri- ne "Bizim için aslolan Türkiye'- nin menfaatleridir. Llkenin menfaatleri için birilerini karşımıza alıyorsak bundan çe- kinmeyeceğiz" diye konuştu. Özelleştirmeden en çok cıkan olan kesimin. işçiler olacağını savunan Erez, elde edilecek ge- lirlerin yeniden yatınma ve üre- time dönüştürülmesiyle yeni iş imkânlannın doğacağını söyle- di. Erez, karşı görüşlere rağmen Türk halkının özelleştirmenin gerekliliğine inandığını ve bu konuda sendikalann da poli- tikacılann da ilersinde olduğu- nu savundu. Erez. koalisyonun SHP ka- nadmın PTTnin Tsinin özel- leşürilmesine karşı çıkmasının KARABtİK DEMİH ÇELİK İŞLETMELERİ Işçüerö&tteştmneye karşıayaklandı • Özelleştirme kapsamına alınan Karabük Demir Çelik İşletmelerindeörgütlü Özçelik-İş Sendikası Başkanı Metin Türker, "Devlet bilerek ve isteyerek Türkiye Demir Çelik İşletmeleri'ni zarara sokmuştur" dedi. Ekonomi Servisi- Özçelik-İş deki küçük esnaf iflas edecek. Sendikası Karabük Demir Çe- anarşi ve törer tırmanacaktır" lik İşletmeleri'nin özelleştiril- iddıalannda bulundu. mesini durdurmak için bir dizi Hak-İş Konfederasyonu ile önümüzdeki günlerde toplana- rak özelleştirmeye karşı düzen- leyecekleri eylemleri belirleye- cekleri belirten Metin Türker. "Karabük Demir Çelik İşletme- leri kapatılırsa orada kan gövde- eylem başlatma karan aldı. Ey- lemler arasında Karabük işçile- rinin Ankara'ya yürümesi de yer abyor. Yüksek Planlama Kunılu- nun karanyla anonim şirket ha- line dönüştürülen ve özelleştiri- lecek KİTler arasında yeralan Karabük Demir Çelik İşletme- leri ile ilgüi bir basın toplantısı yapan Ö2çelik-İş Sendikası Başkanı Metin Türker, "Devlet bilerek ve isteyerek Türkiye De- mir Çelik işletmeleri'ni zarara sokmuştur" dedi. Zarar nedenleri 1937 yılında kurulan Türkiye Demir Çelik İşletmeleri'ne ku- ruluşundan bugüne hiçbir tek- nolojik yenileme yapılmadığmı öne süren Metin Türker, işlet- menin zarar etme nedenlerini şöyie sıraladı: "Türkiye Demir Çelik İşlet- meleri ülkemi/.in ağır sanayisi- nin kurulmasını üstienerek dev- let tarafından sömürülmüştur. Ereğli Demir Çelik İşletmeleri'- nin yüzde 25.5 hissesine sahip ol- masuıa rağmen bu hisseler Ka- mu Ortaklığı İdaresi'ne devre- dibniştir. Sermaye arttmnuna gidilmiş. ancak devlet sermaye artfjnmının gerektirdiği ödeme- yi dahi yapaınamıştır. Türkiye Taş Kömür İşletmeleri zarar ediyor diyerek dış ülkelerden çok ucuz kömür satın alınması varken. pahalı ve kalitesiz kö- mürün bu kamu sektöründen sa- tın alınması bizzat devlet tara- fından mecbur edilmistir. 1979 yılında işci sayısı 32 bin, üretim 1.5 milyon tondur ve işletme kar etmektedir. 1990 yılında işçi sa- yısı 22 bine inmiş, üretim 2.8 mil- yona yükselmiştir, ancak işlet- meler zarar etmektedir." İşçiler sokakta ÖzeUeştirmenin mantığı ola- rak KİT'lerin ekonomiye yeni- den kazandınlmasının gösteril- diğini belirten Metin Türker "Hükümetin uyguladığı özelleş- tirme politikası sonucunda, işçi- ler sokağa atılacak, işsizlik arta- cak, aileler perişan olacak, yöre- TÜSİAD Özelleştirme toplantısı ertelendi Ekonomi Servisi- Türk Sana- yicilen ve İşadamlan Derneği'- nin 11 Ekim 1993 Pazarteşi günü için düzenlediği "Özelleş- tirme Uygulamalan" sempoz- yumu. TÜSİAD onursal baş- kanlanndan Nejat Eczacıbaşf- nın cenaze töreni nedeniyle bir gün ertelendi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Halis Komili'nin açılış konuşması ile başlayacak top- lantıya Şili Maliye Eski Bakanı Hernan Buchi, Meksika'nın İs- panya Büyükelçisi ve Ekonomi Eski Bakanı Jesus Silva Her- zog, Arjantin Ekonomi Bakan- lığı Özelleştirme Müsteşan J.C. Sanchez Arnau katılacak. yi götürür. Birçok eylem planumz var. İşçi, esnaf Anka- ra'ya yürümek bunlann arası- nda yer alıyor. Yürüyüşümüz en- geUenirse, en son önlem oiarak fabrikaya kapanırtz" dedi. Karabük Demir Çelik İşletmeleri kapanmanın eşiğinde. yararîp yarat- mayacağımn sorulması üzerine de "Hükümet için sorun olup ol- mayacağını o protokole imza koyanlar düşünmelidir" dedi. "Bugün Türkiye'de özelleştirme akyhinde olan akıllı bir beyin olacağını düşünemiyorum" di- yen Erez, geçmişteki 'köprüyü sarbrmam' kampanyalan gibi bugün de PTTnin Tsi için kampanyalar açıldığına dikkat çekti. Bugün PTTnin T'sinin satılıp satılmaması yerine. özel- leştirmeden elde edilecek gelir- lerin nerelerde kullanılacağının tartışılması gerektiğini belirten Erez özetle şöyle konuştu: Gümrük birliği u ¥Me edilecek kaynak, zarar eden KİTIerin rehabilete edilip satılabilir hale getirilmesi, ka- patılacak KİTler nedeniyle do- ğacak sorunlann çözünüenmesi, yeniden yatınm ve üretime yön- kndirihnesi için kuUanılmalı. Özelleştirmeden elde edilecek kaynak bütçe açığını kapatmak için kuUanılırsa, Türkiye zarar eder. Bu Türkiye'yi iflasın eşiği- ne götürür." Düzenlediği basın toplanfsı- nda çeşitli konulardaki görüşle- rini açıklayan Yabm Erez, Av- rupa Topluluğu ile gümrük bir- liği konusunda da koruma iste- yen sanayicileri sert dilleeleştir- di. Gümrük birbğinden etkile- necek sektörlerin AT ile pa- zarlık masasına getirilmemesi gerektiğini belirten Erez, bunun bizim iç sorunumuz olduğunu savunarak şöyle konuştu: "Sanayicilerin kendi firma- lannın geieceğini, Türkiye'nin geleceği gibi görme hastalığı- ndan vazgeçmeleri gerekiyor. Önemli olan Türkiye'nin gelece- ğidir. Biz Türkiye'nin geleceği- nin AT ile gümrük birliği ve tam üyelikte olduğuna inanıyoruz. Türkiye'nin genel menfaatleri sektörlerin kendi menfaatierin- den daha önemlidir. Hangi sek- törlerin nasü etkileneceği bizim iç sorunumuzdur, AT ile pa- zarlık konusu yapdmamalıdır. AT ile tam üyelik. serbest do- laşım ve kotalann kaJdm- lmasuıu pazarlığı yapümaiıdır. Bazı yerlerde ATye ginnenin vatana ihanet olacağı söylendi, bu düşünceyi de sakat bir düşün- ce olarak görüyonun." T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI DEVLETOPERA VE BALESÎ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL DEVLET OPERA V E BALESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Repertuvannuzdakı eserierde görevlendınlmek ve yetişürilmek üzere Çocuk Korosu ve Çocuk Balesı kumlacaktır. 1- Çocuk Balesi sınavı. 23.10.1993 tarihinde saat 10.00'da Atatürk Kültür Merkezi Bale Salonu'nda yapılacaktır. 2- Çocuk Korosu sınavı. 30.10.1993 tarihinde saal 10.00'da Atatürk Kültür Merkezi Koro Salonu'nda yapılacaktır 3- Çocuk Korosu 30 kişi (15 erkek. 15 kız). Çocuk Balesi de toplam 20 kışiden teşkıl edılecektır. 4- Çocuk Korosu'na girecekler 8-12. Çocuk Balesı'ne gırecekler de 8-9 yaş arasında olacaklardır. 5- Çalışmalar haftada 2 gündûr. Çocuk Korosu cumartesi 10.00-15.00. salı gûnü 18.00-20.00 saatleri arasında. Çocuk Balesi ise pazartesı vecuraa günlerisaat 18.30-19.30 arasında verilecekderslerleeğitileceklerdir. 6- Oyunlarda görevlendınlecekler, prova saatlerine uymak zorunda- dırlar. 7-Çalışmalar 1 Mayıs 1994tanhındesonaerecektır. 8- Sınavda başanlı olanlar 2 adet fotoğraf. nüfus cüzdanı sureti ve okul belgelerinı idareye verecekler. 9- Çocuk Korosu ve Çocuk Balesı'nde görev alacaklardan I dönemde ızınsiz ve mazeretsiz 3 derse. aralıklı olarak toplam 5 derse gelmeyenler kadrodan cıkanlacaklardır. 10- tlgiliierin sınav tarihinden bir gün önce mesaı sonuna kadar Perso- nel ve Eğitim Şube Müdürlüğu'ne velileri ile birlikte bir fotoğraf ve bir dilekçeyle müracaat etmelen gerekmektedir. İlgililere du^rulur. Basın: 41371 TEK DÜZEN HEŞAP PLANI VE MUHASEBE SİSTEMİ UYGULAMALARI SEMİNERİ 18 EKİM 1993 Saat 9.30-12.00 Saat 13.00-16.00 İSTANBUL SANAYİ ODASI MECLİS SALONU ODAKULEKAT:! Odamız "Tek Dûzen Hesap Planı ve Muhasebe Sistemi Uygula- malan" konulu bir seminer düzenlemiştir. 18 Ekim 1993 Pazartesi günü saat 9.30'da başlayacak olan toplan- tıda, Maliye Bakanbğı'nca yayımlanan 1 sıra no.lu "'Muhasebe Siste- mi Uygulama Genel Tebliği" kapsamında belirlenen ve 01.01.1994 tarihinden itibaren uygulanması zorunlu olan "Tek Düzen Hesap Planı" ve uygulaması anlaulacak. daha sonra üyelerimizın bu konu- daki tereddütleri ve olası sorunlan ile ilgili sorulan cevaplandınlacak- ür. Konuşmacılan Sn. Prof. Dr. Nalan AKDOĞAN Gazi Üniverşitesi Öğretim Üyesi . Sn. Prof. Dr. M.Ali CANOCLU Marmara Üniverşitesi Öğretim Üyesi Sn. Erdoğan ARSLAN Maliye Bakanlığı Gelirier Genel Müdûrlü- ğü Daire Başkanı Basın. 41553 KONUT OLARAK KULLANILMAK ÜZERE KİRAYA VERİLEÇEKTİR TCDD İŞLETMEŞİ1. BÖLGE BAŞMÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZ MALLAR KİRA KOMİSYONU BAŞKANLIĞI'NDAN Kuruluşumuza ait Kırklareli Gar sahasında 684 ada, 1 par- sel no.lu arsa üzerinde bulunan, krokisi ihale dosyasında gö- rülebilecek taşınmazırruz, 31.12.1994 tarihine kadar konut olarak kullanılmak üzere açık teklif yöntemi ile kiraya verile- cektir. İhale ile ilgili dosya, diğer bilgi ve belgeler, Taşınmaz Mallar Mudürlüğü Kira Bürosu'ndan temin edilebilecektir. İhale 19.10.1993 günü saat 14.00'teTCDD 1. BölgeBaşmü- dürlüğü binasmda, Taşınmaz Mallar Kira Komisyonu'nca yapılacakür. 1. Şartname bedeü: 30.000.- TL (Otuzbin TL) 2. İşin geçici teminaü: 1.000.000.- TL (bir milyon TL) 3. İstekliler gerçek veya tüzel kişi olacaklardır. (özel veya tescil edilmemiş ortaklıklar kabul edilmeyecektir.) 4. İhaleye kaülacak isteklilerden istenen belgeler. a) İkametgâh belgesi, nüfus cüzdanı sureti, savcılıktan iyi durura belgesi, b) İmza sirküleri. c) Türkiye'de tebligat adresi, d) Teminat mektubu veya TCDD 1. Bölge Başmüdürlüğu veznesine teminatı nakit olarak yaürdıklanna dair makbuz. e) Dosya alındı belgesi, 0 Yer görme belgesi. Kırklareli Gar'dan temin edilecekü'r. 5. İstekliler; 4 maddede belirtilen tüm belgeleri eksiksiz ola- rak 19.10.1993 günü saat 12.00yekadar I. Bölge Başmüdûr- lüp Taşınmaz Mallar Müdürrüğü'ne vereceklerdir. 6. Kuruluşumuz 2886 sayılı yasaya tabi olmayıp, ihaleyi ya- pıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbest olup, ne- denini açıklamak zorunda değildir. İlgililere duyurulur. Basın: 41252 İLAN DOĞANŞEHİR KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1985/1 Davaalar Hasan Kılıç. Besey Koca, Sakine Şahin. Zeliha Tanış ve Elif Erbaş tarafından davalılar Abuzer Dursun ve Cumali Sezer aleyhine mahkememize açılan tespite itiraz ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sırasında: Davacılar vekili Av. Muharrem Kılıç tarafından davaya dahil edi- len Turan Tursun ve Makbule Tursun adına çıkartılan duruşma gû- nü bildirir davetiyenin adı gecenlere tebliğ edilemediği. zabıtaca yapı- lan tüm araştıımalara rağmen adı gecen davahlann teblığine yarar açık ve kesin adreslerinın tespit edilemediği anlaşıldığından davalıla- ra ilanen tebligat yapılmasma karar verilmış olmakla: Doğanşehir ilçesi Suçatı köyünden Turan Tursun ile Makbule Tursun adreslerinde bulunamadıklanndan ve davetiye tebliğ edile- medığınden adı gecen davalılara 7201 sayılı yasanın 28 ve müteakip maddeleri gereğince duruşma günü olan 16.11.1993 günü saat 9.00'- da duruşma salonunda hazır bulunmalan veya kendılenni bir vekille temsil ettırmediklen takdirde duruşmanın yokluklannda devam ede- ceği ve karar verileceği hususu tebliğ yenne kaim olmak üzere ilanen tebiiğolunur. 17.09.1993 Basın: 51429 İLAN TC ZİLE KADASTRO MAHKEMESİ Dosya No: 1987/30 1993/46 Davacı Zile Karabalçık köyünden Hüseyin Kocakapya tarafından davalılar aynı köyden Dursun Zorba ve arkadaslan aleyhine açılan Kadastro tespitinin iptali davasının mahkememizde yapılan açık du- ruşması sonunda, mahkememizce verilen karar davalılardan Zile Karabalçık köyü nüfusuna kayıtlı olup halen açık adresleri tespit edı- lemeyen İıfan Şentürk, Yüksel Şentürk, Şengül Yurtsever, Abidin Türker. Güllü Yurtkulu, Nurean Sağlam, Hûseyin Sağlam"a ilanen tebliğ edilmesine karar verilmiş olmakla, Davacının açüğı Zile ilçesi göoenli köyü dahilinde 3250 m' yüzöl- çümlü 132 parsel sayılı tasınmazın Kadastro tespitinin ıptalı ile bu taşınmazın 53700 hisse kabul edilerek 1400 hissesinin İsmail ve Satı kızı 1331 doğumlu Fatma Bal (Zorba) adına. 1400 hissesinin Mehmet ve Gülsüm'den obna. Dursun kansı 1330 doğumlu Hayriye Baykal adına, 2800 hissesinin Dursun ve Fatma kızı 1945 doğumlu Satı Bay- kal adına. 2800 hissesinin Dursun ve Fatma kıa 1940 doğumlu Ha- nım Baykal (Zorba) adına, 1505 hissesinin Ali ve Narin oğlu 1923 doğumlu Abidin Türker adına. 43855 hissesinin Hüseyin oğlu Hasan Kocakahya adına müşterek mülkiyet hükümleri uyannca tapuya ka- yıt ve tescilıne, mahkememizin 18.8.1993 tarih. 1987/30 esas ve 1993'46 karan ile karar verilmiş olup, karara karşı lrfan Şentürk, Yüksel Şentürk. Şengül Yurtsever. Abidin Türker. Güllü Yurtkulu, Nurcan Sağlam, Hüseyin Sağlamın karara karşı 15 gün içerisınde herhangı bir itırazları bulunmadığı takdirde kendileri açısmdan ke- sinleşeceğı hususu ilan olunur. 20.9.1993 Basm: 51518 IŞÇTJNIN EVRENEVDEN ŞÜKRAN KETENCI Kim Hesap Soracak? önceki gece Uğur Dündar'ın "Arena"sını izleyenler, eski Türk-fş ve TEKSlF'in Genel Başkanı Şevket Yılmaz ile TEKSİF yönetim kurulu üyelerini zan altında bırakan ciddi bir yolsuzluk iddiasına tanık oldular. TEKSlF'in is- tanbul Gürpınar'daki doğa güzeli arazisini görmüş ve geçmiş yıllarda, istenilen fiyata alıcı bulunamadığı için satılmaktan vazgeçildiğini duymuştum. Ozaman "ucuz" diye satılmaktan vazgeçilen, dolar karşılığı fiyatının yak- laşık dörtte biri daha ucuza şimdi satılıvermiş. Programda, Şevket Yılmaz araziyi alan hemşerisini tanımadığını ifade etti. TEKSİF yönetim kurulu üyeleri hep birlikte, "ucuza satış" ve "yolsuzluk" iddialarını reddetti- ler. Yine de uzmanların verdikleri bilgiler, rayiç bedel üzerindeki somut, rakamlara dayalı açıklamalar, prog- ramı izleyenlerde söz konusu arsa satışı olayında, çok ciddi haksız kazançlar ve rüşvet olayının söz konusu ol- duğu vicdani kanaatini yarattı. Işçinin aidatı ile afınmış, işçinin malı arsanın sabşında, yolsuzluk, rüşvet var mı? Kim hesap soracak? Bu köşeyi izleyenler, sendikalarda haksız kazanç, yol- suzluk, suiistimal, haksız çıkarlara ilişkin çok fazla olay ve suçlamayı anımsayacaklardır. Ûrnegin, harçlıkçının ma- ceraları bir dizi oluşturabilecek kadar çok renkli, aslında acı acı düşündürmesi gereken boyutlar içeriyordu. Bir sendika birkaç yıl önce yapılmış, çok olanaklı genel mer- kez binasından neden vazgeçip bir yenisini inşa ettirme- ye kalkışır? Yeni inşaat, metrekaresine göre en yûksek, en lüks halde olabilecek rayiç bedelinin birkaç kab fiyatla nasıl ihale edilebilir? Bir de suç kapsamında, yolsuzluk, rüşvet boyutunda değeriendirilemeyecek, yasalara uygun yapılan sendika soygunları var. En yaygını, işçinin asla anlıyamadığı tü- zük ve kongre taktikleri ile hak edilmişin çok üstüne çı- kanlmış sendikacı ücret ve harcama gelirleri, üç yıl için milyarlara vardırılmış kıdem tazminatları. Ne yazık ki bu sendikacının işçiyi yasal soygununda, soygundan pay al- mayanlar, makul, hak edilmiş ücret, ek ödeme ve taz- minatlarla yetinenler azınlıkta, diğerleri çoğunlukta. Bun- lara kim "dur" diyecek, kim hesap soracak? • • • Türkiye'nin 12 Eylül mirası geçerli hukuk düzeninde, sendikal hak ve özgürlüklere aykırı olarak anormal geliş- tirilmiş bir devlet denetimi sistemi var. işlemiyor. Sendika içi demokrasi ise işçinin asla işletemeyeceği bir biçime sokulmuş, âdeta hak olmaktan çıkarılmış bir durumda. Devlet, daha doğrusu siyasi iktidar zaman zaman kor- kunç geniş yetkisine dayanarak sendikaları denetlemeye kalkıştı. işçinin hak ve çıkarlarına korumak üzere değil el- bet. Sendikalara karşı siyasi baskı aracı olarak Eylemde, öne çıkan sendikalar için, müfetişlerin kapıya dayanması, "çiçek, yemek" harcamalannın, "sendikal amaca aykınlık" sorgulamalarının yapılması, alışkanlık oldu. Doğrusunu isterseniz biz sendikalarda siyasi iktidar kanalı ile devlet adına yapılacak denetimin tümüne ılke olarak karşıyız. Bu türden bir denetimde işçi çıkarlannın gözetileceğine inanmıyoruz. Çok ciddi bir tehlike ve teh- dit aracı olduğunu düşünüyoruz. Türkiye, ILO ve ulusla- rarası demokratik platformlarda bu yasal düzenleme ne- deni ile sürekii eleştiri almakta, hesap vermekte, bu yasa- lann değişitirilmesi Türkiye'den istenmektedir. Sendikalar işçilerin gelirleri ile yaşatılan, işçilerin çıkar örgütleridir. Buralarda haksız kazançlar. yolsuzluk ve rüşvet olaylarını yaşanmaması için tek yol, sendika içi denetim ve demokrasinin işletilmesi yolunun açılmasıdır. Ne yazık ki haksız kazanç ve çıkarlara alışmış, yozlaşmış, sendika lider kadrolarının bu yolun açılmasını istemeleri söz konusu değildir. Tam tersi onlarçıkarlarını ve koltuk- larını kaybetme korkusu ile bu yolun açılmaması adına, genel sendikal hak ve özgürlükleri de savunmaktan vaz- geçme noktasına geimişlerdir. Efbette pisliklerin kamuoyuna ulaşmasında, kirlı ça- maşıriarın ortaya çıkarılmasında büyük yararlar vardır. Ancak işçinin denetimi arkadan gelmezse bir işe yara- maz. İşçi bu konuda hem bilinçsiz, hem de çok yılgındır. Bırakınız çok profesyonelce yapılan yolsuzluk, haksız ka- zançların hesabını sorabilmeyi; en sınırlı, masum boyut- larda muhalefet dahi becerilememektedir. İşçi, sen- dikacının işverenle birlik olup kendisini işten attırması korkusunu atamamaktadır. Yıllardır bu alanda gazetecilik yapan biri olarak sendika harcamalannın, ihalelerin, sen- dikacı ücreöerinin, kıdem tazminatlannın açık dökü- münün yapıldığı bir sendikayı, bunlann tartışmalarının yapıldığı bir genel kurulu ben kendi adıma anımsayamı- yorum. Böylesi bir tabloda, yasalardan, yasaklardan yakınmak bir işe yaramıyor. Yakın süreçte işçinin demokratik dene- tim yolunu açacak yasal değişiklik umudu görülmüyor. Ancak işçilerin ve sendikalann ahlaklı geçinen kadro- larının bu boyun eğmişliği, tepkisizliği, bu yasalar içinde yapabileceklerini yapmamaları olgusu karşısında da kızmak, "başlarına gelenleh hak ediyorlar" diye duygu- sal tepki göstermek de biraz insanın hakkı oluyor. tHRACAT TEŞVİKLERİ Giyjm saııavicileri ilgi bekliyor Ekonomi Servisi- Giyım sa- nayicileri ihracat teşviklerini yetersiz buluyor. Giyim Sana- yicileri Derneği Başkanı Mah- mut Abra Çiller'in açıkladığı ih- racatı teşvik paketinin sanayici- yi uluslararası rekabet orta- mında eşit koşullara getirdiğini belirterek, dünyadaki yeni ko- rumacıhk anlayışı içinde bunun yetersiz kalacağım savundu. Hükümetin açıkladığı teşvik paketinin Türk ihracatçısını saptanan hedefe ulaştıramaya- cağıru savunan Abra şu değer- lendirmeyi yaptı: FAMJDK PRİMÎt Türkiye zaten tükettiği pamuğun üçte birini dışandan ithal ediyor. Türkiye'de pamuk üreticisine yılda 400 milyon dolar teşvik verilmekte ve 600 bin ton pa- muk elde edilmekte iken, ABD'de pamuk üretidsine 429 milyon dolar teşvik veriliyor ve 3 bin ton pamuk üretiliyor. Ya- ni ülkemizde pamuk üreticisine ABD üreticisinden 5 kat daha fazla teşvik verilmeli. KtUEBtLEMt Kur makası telafi edici değil. Katma değen yüzde 10'Iarda olan demir çelik sektörüne 160 milyon dolar ci- vannda teşvik uygulanırken. katma değeri çok daha fazla olan sektörümüz bu teşvikten yararlanamıyor. NAVLUNt Bu tür stratejik uygulamalarda AT ile ekono- mik entegrasyona gidecek bir ülkenin iç piyasa şartlanyla, tü- keticisinin de göz önünde bu- Mahmut Abra. lundurulması gerekli. Navlun teşvikleri yaran sektör için aspirin tedavisinden ileri gide- meyecek. BHrEtMİt Enerji konusun- da ki sübvansiyon tekstil ala- nında yüzde 15-20oranıyla fay- dalı olurken. konfeksiyonda bu oran yüzde 2'lerde seyrediyor. KÛM MAKASI: Enflasyon paralelınde kur artış vaadi ger- çekleşme yolunda olsa dahi 1993 yılı şimdiden kayıp yıl ol- du. Bu yılki yüzde 20"lik fark çok zor kapanacak. Bu arada toplam ihracatın yüzde 35'ini tekstil, konfeksi- yon ve deri sektörlerinin ger- çekleştirdiğini hatırlatan Ege Ihracatçılar Birlikleri Başkan- iar Kurulu Başkanı Vlustafa özman, kur makasının ihraca- ta darbe vurduğunu, ihracata yönelik yatınmlann durmasına neden olduğunu savundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle