Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM1993 CUMARTESİ
12 DIZIYAZI
"Yolsuzluk" diyene hemen saldmyor Semra Hanım "devr-i iktidannızda yok muydu?"
Rüşvet de ne.. Yenir mi?!-7-
Semra Hanım, Turgut-Korkut-Yusuf ıbşkı-
lennde hâlâ yanıt bekkyen sorular olduğunu buV
yordu Turgut Bey, Istanbul ıl başkanhğı ıçın
canla başla çaüştığı gunlen anımsadı Bu pro-
jesıne karşı çıkanlardan Hösnü Doğan'ı Keçc-
çiler'ı, Çiçek'ı ve Aksu'yu hıç duşünmeden
"Briîtüs" ılan eden Turgut Bey'ın, ret cephesı-
nın asıl kuruculan olan Korkut ve Yusuf bey-
len şıddetınden ayn tutmasını hıç anla-
mamıştı Brütus beıizetmesı haııüığı anlatıyor-
du ama. Turgut Bey Brutûs'lenn ancak Sezar'-
lann olduğu yerlerde bulunduğunu ve Sezar'ın
ünlu defne dalı tacının hâlâ Turkıye'de oldu-
ğunu unutmuştu Yoksa ben de bır Sezar'ım
mı demek ıstıyordu, anlaşılamamıştı
Müsteşar Küçük Yusuf...
Semra Hanım a gore Korkut Bey'ın yetış-
mesınde emeğını boşa harcadığı tek ınsan,
kûçuk bırader Yusuf tu Onu daha çok Turgut
Bey kollarruşü ama, Yusuf bunu anlamamıştı
Elınden tutup DPT musteşarhğına, oradan
Meclıs'e ve hukumettekı bakan koltuğuna
taşıyan Turgut Bey'dı ama, kıymetı bılınme-
mıştı O Turgut Bey'den daha çok Korkut
Bey'ı sevmıştı Yusuf Bey'ın Korkut Bey ıçın
yapamayacağı şey yoktu örneğın, mesela,
Korkut Bey 'ın tıcaret hayatında gerekh bılgıle-
n ıçeren bır dosyayı gozunü bıle kırpmadan,
ağabeyının hızmetıne sunmuştu Gunahı Ev-
ren Paşa'nın boynunaydı ama, dosya bırgaze-
tenın elınegeçmış. Turgut Bey'den çekındıklen
ıçın yaalamamıştı
Yusuf Bey, aılenın en küçuğû olması nede-
ruyle, bıraz şımanktı Her ısteğının yenne getı-
nlmesınde muthış ısrarlı ve ınatçıydı Üstelık
ağabeyı Turgut Bey 'e "70 gün sûreyle" küsecek
kadar da kustah Tuhaf bır çocuktu bu Yusuf
Küçukluğunden ben neyı ne zaman soyleye-
ceğmı hıçbır zaman oğrenememıştı Bazen "li-
berallik dolmasını yutmayacağız" dıyecek ka-
dar usta bır sıvasetçı gorunuyordu Bazen de,
yengesının ıl başkanlığına karşı oluşuna ılışkın
"Gerekirse adımı değitirir, bu işe engel olurum"
dıyecek kadar acemı bır çaylaktı Tekne
kazıntısı tüm çocuklarda gorulebıleceğı gıbı
Yusuf Bey'de de bazı ganplıkler vardı
DPT'de kadınlara kırmızı kazak gıymelennı
yasaklayabıhyor ya da yengesının ıl başkanı
olmasını destekleyen Leyla Yenıa> Hanım*m
gırtlağına sanlıp, "Bunun hesabını sizden kötıi
soracağmT dıye bas bas bağrabılıyordu
Yusuf Özal'ın adı otekı Özallargıbı buyuk
ışlere hıç kanşmadı ama, o yıne de, özallann
genel sıyaset-tıcaret-tankat anlayışının bır
temsılcısıydı
fnsana ılk bakışta ganp gıbı gelıyordu ama,
yolsuzluklar yenı değıldı Her zaman vardı Unu-
tula unutula eskıyorlardı Turgut Bey'e gore de,
değışımın, donûşumun gerekçesıydıİer Yolsuz-
luk suclaması karşısında, söylcnecek ılk sözun
"yeni d e p kL." demek olduğunu öğrenecekü
Semra Hanım, önce Sonra da "Devr-i Ottidannı-
zda yok muydu bejefendf'dıye dış göstenp,
saldınyı genletmek gerekıy ordu Gazete ve dergı-
lenn sayfalar dolusu ıddıalanrun görmezlıkten
gebndığı doğruydu Semra Hanım bunlan bıh-
yordu ama bu suçlamalar karşısında susmanın,
sıyaset gereğı yapıldığına da ınanıyordu
Bunca suçlama karşısında susabılmek buyuk
değışım ve donuşumü gerçekleştırenlenn ağı-
rbaşiılıkJannı anlatıyordu. belkı de Ya da değı-
şım ve donuşüm denılen şeyın kendısını
Ruşvet, yolsuzluk, usülsüz kredı, gûmruk yağ-
ması, haksız vergı ıadesı. havalı ıhracat, hayaiı ıt-
halat, batık banka kredılen, haraç mezat satılan
karnu ıhalelen ve sudan ucuza kapaulan kamu
mallanyla ılgılı yayımlanmış ama yalanlanmamış
haberlen alt alta yazıp, matematığm ve akbn ılk
ışlerru olan toplama>a başvurulduğunda, ortaya
korkunç bır sonuç çıkıyordu
Turgut Bey e gore, bunun önüne gecılmesı ıçın
yapılacaklar vardı Topluma kolay para kazan-
ma ıdeolojısının aşılandığı ve pompalandığı bır
ortamda, rüşvetın yavgmlaşmasında şaşılacak
bır şey yoktu Hemen hemen tum resmı kurum-
larda. pek çok görevlı ruşvet alıyordu Ama gaze-
telere yansıyanlarla yargıya gondenlen ruşvet
olaylanyla, ruşvetın ulaştığı gerçek boyuüar
arasında buyuk fark vardı Bınlerce ıddıa sı-
ralanıyor, ancak bırkaç >uzü yargılanabıbyordu
Demek kı, ış büyuk bır becenyle yapıhyordu
Turgut Bey'in riskleri
Semra Hanım'a gore kesın olan bır şey daha
vardı, yeraltının değerlen zaman zaman yerus-
tune galebe çahyordiı 1980'den hesaplanırsa, yo-
netıme gehşlennın beşıncı, 1983'ten hesaplanırsa
ıktıdarlannın ıkmcı yüıydı Devlet Bakanı tsmafl
Özdağlar, bır "teyp marifetiyle" ruşvet alırken
yakalanmışü Oysa daha oncelen ruşvet konu-
sunda kaydedılen ılerlemenın "dikkati calip" ol-
duğu "bizzat Cumhurbaşkanı Kenan Bey" tarafı-
ndan Turgut Bev e so\ lenmıştı Özdağlar, Men-
genecıoğlu"ndan "küçuk bir röşvet" ıstedığınde.
UM Demzcıkk Naklıyat A Ş 'run patronu Lğur
Mengenecioğlu'nun "kafasımn tası atmtş", soluğu
Adnan Kahvecrnın yanında almış. "Partiye para
verdik ya, bu ruş>et de neyin 11681" dıye sormuştu
O günlerde ruşvet sorunu uzenne uzun uzadıya
duşunen Semra Hanım, Ozdağlar'm aldığının
rüşvet olduğunu kabul etmıştı de, partiye ven-
lenm ne parası olduğunu bır turlu çıkaramamıştı
Jeolojinin sürprizi...
Sıvil hukumetın uçüncu yıh dolarken, o yıla
kadar bakanlık koltuklanna oturan 42 ANAP'b
mılletvekıbnden 17'sı hakkında yolsuzluk ve
usulsûzlük savlan kolavlıkla, alt aJta yaaiabılı-
yordu Genel-geçer deyımıvle "bal tntan par-
mağım yalıyordu."
Semra Hanım'ı, o zamanlar en çok Bayan
Büyukbaş ın başına gelenler guldurmuştu
Çunku Cemal Büyukbaş evlenn bodrum katı-
nda petrol danıan bulacak olçude, şansb bır dev-
let adamıydı âierjı ve Tabu Kaynaklar Bakanı
olduktan sonra, petrol yataklannın kırlardan
kentlere, evlenn bodrum katlanna doğru gelıp,
gızlendıklennı bır çırpıda buluvermıştı Eskışe-
hır'de, Büyukbaş'ın evının altından petrol
fışkırması, yeraltının bır jeolojı surpnzı değıldı
Yerustunde başka yerlerden fışkıran meşru ol-
mayan kazançlann ortulmesı ıçın değışımın gu-
cünü anlatan "zekice uydunıimuş" bır ovküydu
Herkes ınansa, Semra Hanım ınanmazdı
Allah, akıl v&zenginlik
Semra Hanım a gore ANAP'ın en yeteneklı
kışılennden, Çabşma ve Sosval Guvenbk Sağlık
Sosyal ve Yardım ve de Içışlen Bakanlıklannda
buiunan Mustafa Katemli, bunca hızmetıne
wygunda,
vurgunda,yolsuzlukta
"sükût ikrardan"
gelmiyordu. Böyle
durumlardasusmak,
yadsımak
anlamuıdaydı. İddia
sahipleri teker teker,
susarak
öldürülüyorlardı.
Çünkü, beşikten
mezara rüşvetle
yoğrulmuş Türk
toplumunun "hafızası
zayıftı'' vezamanla
herşeyi, ama herşeyi
unuttuğu "tecrübeyle
sabitti!"
E R B İ L T U Ş A L P
gırmeye yetmıy ordu, ınsanın gücü Bır ara, bütün
bunlann değışım. donuşum, yenıden yapılanma
gıbı yukselen yenı değerlenn ıyı anlaşılamama-
sından kavnaklanan olumsuzluklar olduğunu,
düşunmek ıstedı Beceremedı Bu ışlenn adı Sem-
ra Hanım'a gore de düpeduz yolsuzluk ya da en
azmdan usuküzluktü Hırsızbk, soygun, vurgun
gıbı sözcükler kullanmaktan özenle çekınıyor, dı-
lının ucuna geldığınde yutuyordu
O günlen şımdı sankı dün gıbı anımsıyordu
örneğın, kalkınmada öncebkb yorelere venlecek
ışletme ve yannm kredılenyle ılgıb bır düzenleme
yapıbyor, köşeyı dönmeyen kalmıyordu Parülı-
ler, onlann ahbap ve yakınlan. herkes ama her-
kes bır şeyler nasıplenıyordu Izkn Semra
Hanım'ın belleğınde daha çok tazeydı Doğudakı
yaünmlara venlecek kredılenn yüzde 20-25'ımn
hıbe edıleceğını, faız oranlannın yüzde 35 ola-
olsuzluk, rüşvet, 'hayalicilik'almışyürümüş, herkesibir
'köşedönücülük'hırsı bürümüştü. Semra Özal, işin içinden sıyrılmayı
çabuk öğrendi; basındayayunlanan sayfalar dolusu —ve çoğudoğru
olan— iddialargörmezdengelinecek veözelliklerüşvet iddiaları
karşısında hemen dişlergösterilip Bunu biz mi icat ettik. Rüşvet her
zaman yok muydu?''diye saldırıyageçilecekti...
karşıbk, elbette dekore edılmış bır makam odası-
nda oturmabydı Çabşma BakanlığYndakı
odasının, o zamanm parasıyla 10 mılyon braya
dekore edılmesı doğaldı Ödeme SSK'dan yapıla-
caktı ama, yonetım kurulunun ıkı üyesı "u ıhh"
dıyordu Oyleyse bu parayı Türkıye Sakatlan
Koruma Mılb Koordınasyon Kurulu öderdı
ödemışu de Semra Hanım da, Kalemb gıbı du-
şunüyordu Bunca haksız kazanc, rûşvet varken
Kalemb mn yaptığına, olsa olsa, usulsûzlük denı-
lebıbrdı
Ulaştırma ve Mabye Bakanlıklannda buiunan
Hazıne Muşteşan Prof Ekrem Pakdemirli'nın. o
kendını beğenmışlığıne çok sınır oluyordu Semra
Hanım Onun ıçın soylenlen okumaya başladı
İzmır'de Baltutanlar Kooperatıfi'nın Guzelbah-
çe Koyu'na karşı 20 bın metrekarelık arazısını
12 5 mılyon braya kapatarak, serbest pıya-
Rüşveti, haksız kazanç olarak tanunlamanın, bu saatten
sonrabir anlamı olmadığını söylüyordu TurgutBey. Zaman zaman
işı'Benim memurum işinibilir'e kadar vardırıyor, ekonomidekiyeni
sektöre legalite kazandırıyordu. Adına köşedönücülük denilse de, en
zahmetsiz türün ruşvet olduğu biliniyordu.
sacıbğm kaymağıru yıyordu 200 mılyon brabk
arazıyı 12 5 mılyona almak herkesın harcı değıl-
dı Müsteşarbğı sırasında Pakdemırb'nın,
ANAP'b Atffla Yurtço'nun IZDAŞ fırmasma 1
mılyar 380 mılyon bra kadar çıkar sağladığı da
konuşuldu Ulaştırma Bakanlığı sırasında Pak-
demırb, THYnın ABD'ye başlattığı seferlerle ıl-
gıb olarak suçlanacaktı Mabye Bakanbğı sırası-
nda ıse Pakdernırb, demır dışabmı yapan bazı fir-
malara kıyak geçıyordu Pakdemıriı hoca "Allah,
akıl ve zenginlik" konulannı ılışkılendırmede ıl-
gınç teonler uretıvordu "Tıpkı Turgut Bey'in or-
neğinde oiduğu gibi.. Allah akıl venyor, akıl para-
ya dönüşüyoniıı".
Fabrika mı, cezaevi mi?..
Sureç ıçınde. deneyımlen arttıkça. bır zaman-
lar yolsuzluk usulsûzlük dıye anlatılan. yen ve za-
manı geldığınde, ıktıdarlan sarsan olaylann u
de-
vede kulak" şeyler olduğunu anlayacaktı Semra
Hanım Ne akılda tutmaya, ne de bılgısayarlara
cağmı. gen ödeme süresının 3 yıb odemesız 6 yıl
olduğunu duyduğunda ıçınde bır şeyler kıpır-
damış. Turgut Bey'ın, asbnı ınkâreden riaramzade
olmadığına, bır kez daha manmışü
Korkmakta haklıydı...
Devr-ı saadet dönemı ölumle noktakrup, tanf-
sız aalar ıçınde, köşkü taşımaya koyulduğunda,
adı bu tür olaylara kanşan dostlannı, arkadaş-
lannı düşündu tek tek Semra Hanım Bır zaman-
lar korkmaktan ne kadar hakb olduğunu, bır kez
daha anladı Yorgun belleğınden fışkınp gözu-
nun onunde uçuşanlar arasında kımler voktu Yf
V ıldınm Akbulut"tan, Işın Çetebi'v e bnren Ay-
kut'tan Mustafa Taşar'a Cengız Tuncer'den Er-
cument Konukman'a, Mehmet Çevık'ten Cengiz
Altınkaya'va Safa Giray'dan Halil Şrvgın'a Ad-
nan Kahveci'dcn Husamettın Oruc'c Birsel Son-
mez'e kadar herkesın ddının yanına bır şeyler
yazıimış, herkes ıçın bır dosya açılmıştı
İddıaiann baş koşesıne, her zaman olduğu gıbı,
yıne Turgut Bey'ı oturtmuşlardı PTTnın açtığı
TÜRKSAT uydu ıhalesı ıkı kez yapılmıştı Ve
bu ışlerden anlayanlara parmak ısırtacak bıçım-
de. ıkı ıhaleyı de Fransız fırması Aerospatıale ka-
zanıyordu Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer ıle
PTT Genel Müduru Emin Başer, 315 mılyon do-
larhk bu ıhalede Turgut Bey'le "istişare"
yapıldığını soyleverek kendılennı savunuyor-
lardı Savunmalannı, ıhale dosyalanna murek-
keplı kalemle yazıimış "ust makamlann öngordü-
ğü çercevede.." notuna dayandınyorlardı
Semra Hanım'a göre, zaman zaman Turgut
Bey de ne soyledığını bılmez hale gelıyordu An-
laşılan çok yoruluyordu veva o da değışıyor ve
donüşüyordu Uç gun once 'Burokrasıye karar
aldınrsanız elbette rüşvet artar", dedığını unutu-
yor, yolsuzluk nedenıyie hakkında suç duyusu
yapılan bır burokratı korumasına abyordu
Ulkenın bır baştan bır başa otoyollarla örül-
mesı cabası da anlaşılamamışü Turgut Bey'ın
Otoyol ıhalelennde devletın 7 5 tnlyon bra zarara
uğratıldığı ıddıa edıbyordu Sozümona Turgut
Bey, muteahhıtlere dövız karşıbğı fiyat farkı
ödenmesıne goz yummuştu Aynca 15 buyuk yol
yapım ışınde, ıhale açılmamış, eşe dosta davetıye
göndererek ış bağlanmışü Söylendığıne göre,
devleUn bu ışten zaran 350 mılyardı
Mesut 'erken seçün' demeseydi...
Varbğını ulkeye, bolgeye değışıme, dönuşume
adayan Turgut Bey'den ne ıstedıklennı, bır turlu
anlayamıyordu Semra Hanım Özel uçağımn
Amenkah pılotuna venlen 46 mılyonluk maaşı
bıle yolsuzluk, usulsûzlük olarak değerlendın-
yorlairdı
Evet, o pılota 46 mılyon bra maaş venhyordu
ama, bır de tunstık tesıs yapmak ıçın arsa tahsıs
edılmışü Böylece devletın verdığı paralar üUcede
kalacak. bır taşla ıkı kuş vurulmuş olacaktı
Semra Hanım a göre ortalığı toza dumana bu-
layan gelışmeler Mesut V ılmaz'ın erken seçım ıs-
temesıyle başladı O, seçım demeseydi, muhalefet
yolsuzluklardan hesap sormayı dıbne dolamazdı
Dıle dolananlar arasında kımlenn adı yoktu kı9
Bır zamanlar kızı gıbı sevdıgı Imren Ay kut, soy le-
nenler doğruysa Emlakbank'ın Ataköy'dekı 500
mılyonluk daırelennden bınnı 50 mıtyona ka-
patmıştı Ankara Oran da mılyarbk şaıbelı bır
daıre tşı daha vardı Çalışma Bakanı ıken kurdu-
ğu vakıflann hesaplan ıçın de çok şeyler soylenı-
yormuş Özel gıderlennı devlet kasasından odet-
Oğıne ıbşKin belgeler elden ele dolaşıyormuş
Insanın manası gelmıvor ama. Yalova fermal'-
dekı 12 mılyonluk, ozel ındınme tabı hesabın Etı-
bank ça ödendığı belgelenmıştı Yalnız fmren
mıydı sankı yıvip ıçıp hesabı devlete odeten
İbrahim Özdemır, Işın Çelebı Turban Çeşme ve
HalU Şıvgın'ın Turban faturalan parmak
ısırttıracak olçüdeydı Hükümet üyesı bır bakan
olarak asbnda çok buyuk ındınmden yararlanan
bu ınsanlann, devletın kesesınden yiyıp ıçıp, eğle-
nıp dınlenmelen Semra Hanım'ı gerçekten çok
uzüyordu
Tüm otel avılan birleşse...
Öğle yemeklennı posta gıderlenni, çıçek para-
lannı devlete odetenler bıle vardı Türkıye'nın
yolsuzluk tanhme Bursa Göçmen Evlen ıhalesın-
dekı 140 mılyarbk dalaverelerle geçen Mehmet
Çevik, Devlet Bakanbğı dönemınde 12 mılyon
407 bın lırabk yemek ve çıçeğı. afiyetle yemış ve
koklamıştı Yemek yeme konusunda rekor, yıne
bır Devlet Bakanı olan Mustafa Taşar'ındı Önce
Hacı Anf Bey Lokantası'ndan 2 mılyar brabk ke-
bap faturası aldığı ve bunu bır kamu kuruluşu
olan Türkıye Gubre Sanayıı Anonım Şırketı'ne
ödcttırdığı söylendı Semra Hanım'a göre, dün-
yadakı tüm 'otel aytlan' bırleşse bu kadar kebabı
yemelen olanaksızdı Bakanlık müfettışlen gün-
lerce çabşıp devlet kesesınden yenılen kebap mık-
tannın 2 mılyar değıl 39 mılyon olduğunu sap-
tamışlar Taşar mektup yazmayı da, kebap ye-
mek kadar sevıyor olmalıydı Bakanbğı döne-
mınde 273 mılyon brabk pul, 40 mılyon hralık
zarf gıderlen de devlet kesesınden ödenmıştı
Semra Hanım'ın hıc haben obnamıstı ama,
Istanbul İl Kongresı'nın "iaşe ibadete harca-
malarmın" faturalarnı Gubre Sanayunce
ödenecektı
Husnü Doğan'ın Nakşıbendı tankaö ıle ılışkıle-
nnı bılmeyen yoktu ama, Nakşılenn önemlı ku-
ruluşlanndan bın olan Bırbk Vakfı nın ışlennı ta-
kıp ettığını bılen pek yoktu Ustebk bu ışlen bır
'milli savunına bakanı' olarak yapıyordu
Kececiler'ın dosy asında ıse "önemsenecek dere-
eede fanatık bir tankatçı" yargısının altı çızılmışü
Onun da Bırbk Vakfı ıle ılışkısı vardı Partılı bır
tankatçıya Bulganstan'da benzın ıstasyonu
açma ımtıyazı koparmıştı Keçecıier dosyasının
eklen arasında, 12 Eylul öncesı ünlu Konya mı-
üngınde çekılen çok ılgınç bır fotoğraf vardı
Unlu bır Türkeş sempatızanı olan Cenul Çi-
çek'ın, avukatbk yaptığı donemde kaybettığı bır
mıras davasında. karan üst mahkemeye götur-
meme karşıbğında, karşı taraftan para aldığı sav-
lanıyordu Demır Çebk Işletmelen nden sorumlu
bakan olduğu gûnlerdekı grevde, bırçok ışadamı-
na bılgı sızdırarak çıkar sağladığı da söylenıyor-
du Bırlık Vakfı ıle elbette onun da ılgısı vardı
Abdulkadir Aksu ıçın ortaya atılan ıddıalar
korkunçtu Aksu, gerek emnıyet müdürlüğu
yardımcıbğı sırasında gerekse daha once, Özel
Harp Daıresı'nde çabşmışu 1978'lerde Malatya
Beledıye Başkanı Hamit Fendoğlu'nu ölduren
bombab paketten, Kahramanmaraş'ın Pazarctk
ılçesı PTT'sınde patlayan bombalı zarftan, Adı-
yaman'da patlamadan etkısız hale getınlen bom-
balardan bır ınsanın nasıl haben olabıbrdı
9
Turgut Beyın, "suikaste ıığradığı 1988 kongre-
smden beri bunlann ıhanet ıçınde olduğunu'" soy-
lerken ne kadar hakb olduğunu. Semra Hanım
buyük aalarla. şımdı yenıden düşunüyordu
Dolar yiyen fareler...
Semra Hanım bazı çebşkılen aşamadığını, algı-
layamadığını kabul edıyordu
Örneğın, onun Istanbul İl Başkanlığı ıçın can-
sıperane çabşanlanndan bın de Halil Şıvgm'dı tl
başkanlığına karşı gelenlenn başında gelenlerden
bın ıse, Ekrem Pakdemırli'vdı tkısı de sıyasete
merakb, ıkısı de sıyasette başanlı partıblerdı Ayn
dünyalann, ayn ınançlann ınsanıydılar Bınnm
yelkenlen Asya'dan, ötekınınkı Amenka'dan do-
lardı Semra Hanım bınnı çok severdı, ötekını hıç
sevmezdı Ama ış yolsuzluk ve usulsüzluklere gel-
dığınde ıkısı ıçın de aynı duygulara kapıbyordu
Semra Hanım, sıyaset dışında olup da adı bu
tür olaylara kanşan dost ve arkadaşlannd da çok
ûzulüyordu Şımdı onu geçmışın nostaljık duygu-
lanyla dolduran onundekı dosyalann arasında
kımler kımler yoktu kı
0
Bülcnt Şemiler, Nurettin
Kocak, Vavu? Çizmeci, İhsan Dİnğramacı, Setim
Edes, Ahmet Özgüneş, Mehmet \afb Gunal, Can
Cangır \e daha nıtelen
YARIN: Ba^kanın bütün
adamlan
POLİTİKA VE ÖTESt
MEHMED KEMAL
Geçmiş Göntertn NL.
Can Yücelle ömer Uluç, Beykoz'da bır lokantada otu-
ruyorlar ikt yıl var kı bırbırlerını görmemışler Ikısı de
özlemle dolu Ömer Uluç, Parıs'ten falan çıkıp gelmış,
Can Yucel hangı mahmurluğun sabahında kendını an-
yor Karşı masada bır oğlan çocuğu (haza pıç kurusu)
onları dıkızlıyor Bıraz sonra yerınden kalkıp onların ya-
nına gelıyor
"Sız", dıyor "nıye konuşmuyorsunuz da, hep boyle
guluyorsunuz?"^ Gerçekten, ömer Uluç'un patlattığı kah-
kahalar ortalığı çınlatıyor
Anlaşılan oğlan çocuk ıyı bır gozlemcı Yalnız gülme-
nın de bır konuşma bıçımı olduğunu bılmıyor Gulme, ıyı
kutlanılırsaçok geçerlı bır sılahtır Can'ın (nekırlı çıkıdır)
anlatüğına gore Capon devrımcılerı 1950'lerde yakala-
dıkları faşıstlerın çevresınde halka olurlar, kahkahalar
atarlar, saatlerce donerlenmış, faşıstlerden sağ kalan
olmazmış, çoğu çatlarmış
1
Bunlan bır karıkatur vurgunu olan Turgut Çevfker'ın
çıkardığı Guldıken" dergısının ıkıncı sayısında oku-
dum Sadeyazılar değıl çızgılerde benı epeyceoyaladı
HeleOhannesŞaşkalın "CemalNadtr'denyolaçıka-
rak karıkaturumuzde anıştırma' uzenne genel duşun-
celer" başlıklı yazısı çok duşundurucu
Ben Cemal Nadır Guler'ın karıkatürlermı ta Akşam
gazetesınden ben ızlerdım Daha 15-16 yaşlarında bır
çocuktum, bılırdım Tek kare karıkaturler yaptğı gıbı
Amca Bey Ak'la Kara dıye bantları vardı Tombul
Teyze sı, ın baldırları, kocaman goğüslerıyle erotık sayı-
lırdı Kışlalarda, hapısanelerde görenler ah çekerler-
mış
Cemal Nadır Akşam'dan ayrıldı Cumhurıyet'e geçtı
Neden gazetesını değıştırmıştı, bılmıyordum Yıllar son-
ra bır gün Nadır Bey (rahmetlıye bız oyle derdık, belkı
böyle denmesını kendı de ısterdı) şoyle anlatmıştı
" Karşıdakı bınada Pembe Koşk'te oturuyordum,
Cemal Nadır çıka geldı Akşam'dan aynldığını, Cumhu-
rıyet'te çalışmak ıstedığını soyledı Nıçın aynldığını sor-
madım, başlayın' dedım Cumhunyete gelışı boyle
oldu "
Ohannes Şaşkal, guncel de sayılabılecek bır kareye
şunları sığdırır
"Bak, dayısı bak' Bak da olağanustu bır ınsan gorsun
gozlenn' '
"Maşallah ."
"Daha yalan nedır, vurgun nedır, ruşvet nedır, ışret
nedır, ıhtıkar nedır, bılmıyor "
Mızah kankaturse, mızahı sevmek gereklı Bızı karı-
katurde etkıleyen Cemal Nadır Gulerolmuştur Çocuklu-
ğumun sıslı gunlerıne doğru uzanıyorum, hep Cemal
Nadır var (nadır guler) Az guler Bıraz da Ramiz goru-
nur uzaklardan Haftalık mızah dergılerı Akbaba eve
pek gırmezdı Yusuf Ziya Ortaç'ın buyuk bır tıtızlıkle çı-
kardığı Akbaba'yı berberde okurduk Babalarımız sakal
tıraşına her gun (ya da her hafta) berbere gıttıklennden
okurlardı Ama gazete oyle değıl, Akşam ya da Cumhu-
rıyet'te Cemal Nadır ın karıkatürlermı her gun gormek
vardı Amca Bey oğut verırdı Soyler soyler, bandın so-
nuna gelınce konuyu tatlıya bağlardı
Ferruh Doğan, Guldıken'ın ıkıncı sayısında, çocuk de-
necek yaşta karıkaturculuğe nasıl başladığını anlatıyor
Taksım Lısesı'nde bır oğrencı, gazetelerde de çızdıklerı
var Ben Cemal Nadır'ı 1950'lerden sonra da yaşadı sa-
nıyordum Oysa 1947 de olmuş Ferruh'u 1950'lerden
sonra Ankara'da askerlığını yaparken tanımıştım Karı-
katurun bır zeka ışı olduğunu ondan öğrendım Babası
Süleyman Bey'le de dost olduk Degustasyonun dılı ol-
sa da anlatsa
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/Korkmaktan duyulan
korku 2/Banndıraıa
Muğla'nın bır ılçesı 3/
Yalnız ıkı geruş yûzu tes- o
tere ıle duzeltılmış tahta
Tekke edebıyaü şur tûrle-
nnden bın 4/Erden ca-
vuşa kadar olan askerlere
venlen ad Eskıden ho- 6
calann gıydıklen bır çeşıt
ustluk 5/IstanbuJ'un by
semü Vılayet 6/
Nışan Temızlenmış ar-
payı sütle pışırerek yapı-
İan Polonya ve Rus yemeğı
Kuran'da bır sure Gebr
Ova Mezopotamya'da
1 2 3 4
7/
8/
kurul-
muş en büyuk sıtelerden bın 9/
Ünlü kışılenn skandal yaratacak
fotoğraflannı çekmeyı ış edınmış
gazetecılere venlen ad
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Kan ve lenf serumunda buiunan
albumınb bır madde 2/Gereğın-
den çok yemek yıyen Işık 3/Çau
kınşı olarak kullanılan ve kıremıt-
lenn aluna doşenen ınce tahta Bır aracı tutmaya yarayan bo-
lum 4/Bılgısız, kultürsüz kımse Azarlama, serzemş 5/Dene-
ye ve tarutlamalara dayanan bılımlenn genel adı Su Şarkı,
turku 6/Okullarda kâğıt, mukavva, tahta gıbı şeylerle yapün-
lan çalışmalar 7/Yılanbalığına benzer. etı lezzetlı bır balık
Dıvan şunnın olçûsu 8/Mesaj Sunma 9/Yaada ya da sözde
bayağı sözcuk ve deyım bulunmaması durumu
ÎLAN
CEYHAN1. ASLÎYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1990 265
Davacı Ilhan DuraJ vs vekılı tarafmdan davalılar Bıcan Türkınen-
dağ vs aleyhıne açılan ferağa ıcbar davasının yapılan duruşması so-
nunda
Mahkememızce 29 3 1993 gün ve 1990/265 esas, 1993 115 sayıb
kararla Cevhan Jçesı Değırmendere koyu kutuğünde kayıtiı 503
parselde Paydaş Mehmet Tuncel Lutfi (Zülfi) Tuncel ve Hüsne Sap-
bk'a aıt 15'2400 payın ıptab ıle 315 16800 pay ıtıbar edılerek l]han
km Sevgı Türknıendağ (Dural) adına tapuya tescılıne, mahkeme
masraflan olarak 687 700 TL'nın de davalılardan tahsılıne karar ve-
nbnış olup,
Yukandakı ılamın davablar Mehmet Tuncel ve Lütfi Tuncel tara-
fmdan 15 gürr ıçınde temvız edıbnesı. aksı takdırde karann kesınleşe-
ceğı ılanen teblığolunur 23 9 1993
Basm 51469
İLAN
MALATYA 1. ASLÎYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas 992 125
Davacı Velı Demırcı tarafmdan davalı Gülcan Demırcı akyhıne
açılan şıddctlı geçımsızlık nedenıyie boşamna davası sonucu "Do-
ğanşehır ılçesı Polat koyu alt 030 01 sayfa 52. kutük 12'denüfusa
kayıtlı Mahmut oglu 1963 D *lu Velı Demırcı ıle Halil kıa 1956 D "hı
Gukan Demırcı'nın boşanmalanna müşterek çocuklan 1983 D 'lu
Engın, 1984 D 'lu Sebn 1991 D 'lu Eren'ın velayetlennın davacı ba-
bava venbnesıne, bebrülen vasal sureler ıçın davab anne ıleçocukla-
nn goruşmelennde muhtanyeüne 250 000 - TL tedbır nafakasının
28 2 1992 Unhınden ıtıbaren aybk olarak davacıdan abnarak davalı-
ya venlmesme daır mahkememızden venlen 14 9 1993 gun ve 992/
125-993 359 sayılı karar adresıtespıtedılemeyendavalıya,kararteb-
lığı yenne kaım olmalc ve temyız süresının neşır tanhınden 15 gün
sonra başlamak kaydıyla ılanen telığ olunur
Basın 51526