19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ŞAYFA CUMHURİYET 8EKİM1993CUMA 8 DIŞ HABERLER Yunanistan'da pazar günü yapılacak seçimde, aralannda 30 yıh aşkın amansız rekabet bulunan Mitsotakis'le Papandreu yanşacak TKnozorlarSavaşı'ndaPapandreuşansk ÖZGENACAR Komşu Yunanistan'da pazar günü yapılacak seçimlerde. ara- İannda 30 yıh aşkın amansız bir rekabet bulunan iki yaşlı politi- kacıdan biri, halktan daha çok seçim sisteminin desteği ile ikti- dara gelecek. Yunan seçim yasasında yapı- lan değışıklik sonucunda ikı partı arasında yüzde yanmhk bir fark gereğinde, 300 sandal- yeli parlamentoda birinci du- rumdakı partiye ek 25 milletve- kili dahi getirebiliyor. Bu fark ise birinci partinin koalisyon- suz iktidar olmasına yetiyor. Seçimlere katılan parti ya da bağımsız adaylann yüzde 3 ora- nında başanyı aşamamalan en çok birinci ve sonra da üçüncü partiye sandalye sağhyor. Bundan önceki seçim sistemi ile yeterli çoğunluğu alamayan tutucu Yeni Demokrasi Par- tisi'nin (NDP) lideri Konstantin Mitsotakis (75) Batı Trakyalı bir Türk milletvekilinin payan- dası altında iktidannı bir süre koruyabilmişti. Mutlak çoğun- luğu elde etmek için kısa arahk- larla üç kez sandık başına giden Mitsotakis, seçim yasasına bu- günkü biçimini vererek iktidara gelmişti. Mitsotakis. süresinın bitme- sine 10 ay kala dört sandalyelik farkın erozyana uğraması üze- rine, yeniden bağımsız Baü Trakyah Türk milletvekilleri- nin payandasından yararlan- mak istemeyince erken seçim yolunu açtı ve halkı 10 ekimde sandık başına çağırdı. Paslanmış demiradam Erken seçim karannın ahndı- ğı günlerde kamuoyu araşür- malanna göre rakibi ile arasın- da lehine yüzde 15 oranında fark olan milliyetçi-sosyalist Panhelenik Sosyalist Hareketi- nin (PASOK) lideri Andreas Papandreu (74) pazar günkü se- çimlerde daha şansh görünü- yor. Son günlerdeki kamuoyu araşürmalan şansının yüzde 9'a doğru gerilediğini söylüyor. Yunanistan'daki seçimlerin kaderi gcnclliklc son üç gün içinde behrlenir. Yûzde 18 ora- ındaki kararsızlann yönü bu süre içinde ortaya çıkacak. Ge- nel karu; 1981-89 tarihleri ara- sında iktidann "demiradamı" Papandreu'nun "paslanmış" da olsa dört yıllık bir aradan sonra yeniden iktidara geleceğidir. "Koskotas" skandalının ala- şağı etıiğı ve çapkınlık kurbanı Papandreu'yu bu kez yeniden iktidar yolunu açan birkaç ne- den var. Mitsotakis-Muhalefete doğru Papandreu-En güçlü aday Samaras-İktidan yıktı 10 Ekım 1993 secımlerıyle ılgili on senaryo Birinci Parti Yüzde 44.0 44.0 43.5 43.0 43.0 42.2 42.0 42.0 38.0 37.0 Sandalye 158 171 158 156 164 157 166 168 154 152 Yûzde 43.0 38.5 43.0 42.5 41.0 41.7 38.5 36.5 34.5 33.5 Psrf Sandalye 126 100 126 122 110 117 101 95 96 95 Samaras Yüzde 1.5 6.0 2.0 3.2 4.5 4.5 8.0 10.0 15.5 17.0 KKE/Sol KoaNsyon Yüzde 8 8 8 8 8 8 8 8 8 8 Dtgertefi Yûzde 3.5 3.5 3.5 3.3 3.5 3.6 3.5 3.5 4.0 4.0 Bunlardan birincisi. Mitsota- kis'in kemer sıkma politikası ile enflasyonu yüzde 14.5'e indir- me başansına karşın işsizliği yüzde 20'ye çıkarması ve özel sektörün önemli ölçüde vergi kaçağına göz yummasıdır. Mitsotakis ise "Dünya eko- nomisinin içinde bulunduğu ge- nel durgunluğun ^ unanistan'ı da etkilediğini, kemer sıkma politi- kasının mey>elerinin yeniden se- çilmesinden sonra ancak görül- meye başlavacağını" söyleyerek seçmenlerin karşısına çıkıyor. Ikincisi. Makedonya soru- nunda daha ılımlı ve banşçı bir yol izleyen Mitsotakis; gerek kendi partisi içindeki gençlerin ve gerek muhalif PASOK'un tepkilerine yol açmıştır. Politi- kaalann şu günlerde "Make- donya"dan dolayı (M) harfini dahi ağızlanna almadıklan bil- diriliyor. Yugoslavya'da ycni kurulan cumhuriyete Büyük İs- kender'ın atalanndan gelen Makedonya adının verilmesini başbakanın hoşgörüylc karşıla- ması Yunan şahinlerini kızdır- mıştı. Mitsotakis'in "halefi" olarak görülen gcnç Dışişleri Bakanı Andonis Samaras (42) başba- kanla arasındaki bu temel dış- politika aynlığından dolayı isti- fa etmişti. Samaras, kurduğu yeni parti ile "Siyasal Bahar" adıyla pazar günkü seçimlere katılıyor. İki dinozor arasında- ki savaşta Samaras'ın şansının yüzde 3'lük barajı biraz geçebi- lecek güçte olduğu söyleniyor. Ancak Samaras'ın asıl hedefı- nin bu seçimde nesli tükenecek Mitsotakis'm sağ oylannı gele- cek seçimlerde toplamak oldu- ğu anlaşılıyor. Samaras'ın se- çim sloganı olan "vannlar için" sözleri de bu düşünceyi doğnılu- vor. Yunanistan siyasal yaşamın- da belirli ailelerin etkinliği baba- dan oğula ve tonına geçen bir ol- gudur. Baba Yorgo'dan sonra, torun Papandrcular da bugün siyasal yaşamdadır. Giritli Ve- nizelos ailesinin uzantısı Mit- solakis'in terör kurbanı dama- dı ve kız da parlamentodaydı. Hatta kızı bakanlık dahi yap- mıştı. Ancak kızının babasının yerine gelecekte liderliğe oyna- ması beklenmiyor. Özelleştirilemeyen (T) Üçüncü neden ise Mitsota- kis'in izlediği KİT'leri özelleş- tirme politikasının Papandreu'- nun "sattırmam" biçimindeki tepkisine yenik düşmesidir. Özellikle bizim PTT'nin Tsinin tam karşıhğı olan Yunan OTE'sini özelleştirme çabalan- na karşı çıkışı Papandreu'ya oy getirmektedir. Hükümetin istifa edip seçim karan açıklandığı gün iki özel şirketin hisse senetleri. Atina Borsası'nda birdenbire rekorsı- çrama yapmıştır. OTE'nin ya- tınm ıhalelerini üstlenen lnter- con ve Alcatel Cable adh iki şir- ketin hisse senetlerindeki bu artışa, PASOK iktidannda Kim kazanırsakazansın hiçbirşeydeğişmeyecek FAHİRALAÇAM Emekh Atina Büyükeljisi Yunanistan halkı. askerlerin idareden uzaklaştınldıklan 1974 yılından bu yana, önü- müzdeki pazar günü sekizinci defa sandık başına gidiyor". Di- ğer bir deyişle. Yunanhlar. ana- yasalannda öngörülen dört yıl yerine her iki yıl dört ayda bir oy kullanmış oluyorlar. Böyle- sine sık bir biçimde genel se- çime gitmenin ülkenin siyasi ve ekonomik istikrannı olumsuz şckilde etkilediği gerçeğini göz- den uzak tutmamakta muhak- kak ki yarar vardır. Işte, Yuna- nistan'ın da bu sıklıktan olum- suz şekilde etkilendiği yadsına- maz bir olgudur. Bugûne nasıl geündi? Cunta idaresinin sona erdı- rilmesinden sonra 1974 yılında yapılan ilk seçimlerde Yeni De- mokrasi Partisi (YDP) 300 üye- lı mecliste 221 milletvekili çıka- rarak ezici bir çoğunluk sağlı- yordu. YDP, daha ilerideki yı- İlarda bu çoğunluğunu >avaş yavaş kaybedecek ve Ekim 1981 scçimlerinde iktidara veda edecekti. 1981'de 172 milletvekili ile Panhellenik Sosyalist Hareketi (PASOK.) ikıidara geliyor, 1985 seçimlerinde 157 milletve- kili ile iktidannı koruyor, fakat Haziran 1989 seçimlerinde ikı partiden hiç biri çoğunluğu alamıyordu. Kasım 1989 se- çimlerinde aynı durum devam ediyor ve nihayet Nisan 1990 seçimlerinde 150 milletvekili çı- karan YDP, bir bağımsız mil- letvekilinin katıhmı ile çoğunlu- ğu bularak 9 yıl sonra yeniden iktidar oluyordu. Muhalefet, kurulduğu gün- den başlayarak Mitsotakis baş- kanlığında oluşan hükümetin dar bir desteğe sahip olduğu için fazla dayanamayacağı ve bu nedenle yeni bir genel seçi- min kapıda göründüğü te- masını işlemeye başhyordu. Ancak, ne gariptir ki, hükü- meti muhalefet değil ve fakat YDP içindeki anlaşmazhklar- dan kaynaklanan ay nlmalar yı- Ipcakü. Başbakan Mitsotakis- w, Haziran 1993'te aşın sağcı Dışişleri Bakanı Samaras'ı gö- revinden alması, iktidar partisi içinde anlaşmazlığın ilk to- humunun atıhnasına yol aça- caku. Samaras'ın "Siyasi Ba- har" adlı bir parti kurması ve eski partisinden bazı milletve- killenni yanına almak için gay- retlere girişmesi iktidardaki çal- Kalanmayı çabuklaştıracaktı. PASOK'tan devralınan kötü ekonomik durumu düzeltebil- rnek için yaalması zorunlu aa reçetelerin bedeli de pasife kay- dedilerek hükümetin yıpratı- lmasına çahşılacaktı. Papand- reu'nun telefonlannın dinlendi- ğİnin başına yansımasından hükümetin prestijini kırmak •için yararlanılacaktı. ^ynlmalar yıktı " Bunlann hepsi yapıldı, ama hükümet hala ayakta idi. Bar- dağı taşıran damlayı bir millet- yekilinin partiden istifası oluş- İUrdu. Bövlece. Samaras'tan tonra >cni bir istifa ile hükümet kzınlığa düşüyor ve başbakan jlcni seçimlere gitmek karan al- mak zorunda bırakılıyordu. -'- lOekim günü yapılacak genel seçimlerin sonuçlan yeni bir hükümet kurulmasına olanak sağlayacak mıdır? Yoksa Hazi- ran ve Kasım 1989'daki gibi hiçbir parti tek başına iktidar olamayacak mıdır? Yapılan ka- muoyu yoklamalan. Papand- reu'nun PASOK partisinin ço- ğunluğu alabileceğini belirt- mektedir. Şimdi, seçimleri Papandreu'- nun ya da Mitsotakis'in kazan- masının Türkiye ve Batı Trak- ya Türk azınlığı üzerindeki muhtemel etkilerini incelemeye çahşahm. Kanım odur ki, se- çimleri Papandreu'nun veya Mitsotakis'in kazanması Yu- nanıstan'ın Türkiye'ye yönelik politıkasında, farklı etki yarat- mayacakür. Zira, Papandreu ile Mitsota- kis'in Türkiye'ye bakışlan arasındaki farkın, amaca değil taktığe yönelik olduğu artık ke- Yunanistan'da pazar günü yapılacak seçimlerde hangi parti kazanırsa kazansm Türkiye ile ilişkilerde yeni dönem açabileceğine inanmıyorum. sinlikle anlaşılmışür. Her ikisi- nin de amaa aynıdır. Diğer si- yasilerin de farklı değildir. Güzel bir kız ve iki erkek düşünün: Her iki erkeğin de amacı kın elde etmektir. İşte, Mitsotakis amaana kızı hoş tu- tarak ulaşmak taraftandır. Pa- pandreu ise hoş tutmakla sonuç alamayacaksa zora müracaat etmekte beis görmemektedir. Bununla birhkte iki ülkeyi savaşın eşiğıne getiren Mart 1987 krizinden sonra Papand- reu'nun bu alanda daha dikkat- h hareket edeceğini beklemek makul olur. Özetleyecek olur- sak, seçimleri ister Papandreu ister Mitsotakis kazansın, Tür- kiye ile Yunanistan arasındaki sorunlar devam edecektir. Esasen, ülkede Türkiye düş- manlığı kavramının ele- başılığını yapan kilise ve ordu- nun tutumu ile Yunanlı genç di- mağlan bu alanda zehirleyen okul kitaplanrun Türkiye ile il- gili bölümlerinin içeriklen de- ğişmedikçe, siyaset adamlann- dan başka türlü hareket etmele- rini beklemek, kanımca sadece safdillik olur. Batı Trakya Aynı dcğerlendirmeyi Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlığı için de yapabiliriz. Kanımca, azınlıklann güven- likleri için denge şarttır. Bu den- ge hem nüfus, hem de mal- varlığı alanlannda mevcut ol- malıdır. Bu dengelerden sadece biri dahi bozulsa sorunlar orta- ya çıkar. Dengenin aleyhine bo- zulduğunu gören taraf, kaybe- decek bir şeyi kalmadığı için karşı tarafın azınlığını rahatsız etmeye başlar. Azınlığı rahatsız edilen ülke de elinde mukabil sı- lah kalmadığı için platonik pro- testo ve teşebbüsterden ileri gi- demediği gibı çoğu zaman pra- tik sonuç da alamaz. İşte, azınlık açısından Türki- ye ile Yunanistan arasındaki durum aynen budur. İstanbul'- daki Rum azınhğı 130 binden 2-3 bine inmiştir. Böylece nüfus dengesi temehnden bozulmuş- tur. Istanbul'u terkeden Rum- lann büyük bir kısmımn, mal varlıklannı da el altından tasfi- ye ettikleri ısrarla söylenmekte- dir. Bu söylentiler doğru ise mal varlığı dengesi de kalmarruş de- mektir. Böyle olunca, gocunacak hiç bir şeyi kalmayan Yunanistan Baü Trakya'da kendisini tama- men serbest hissedebilmekte ve azınlığımız üzerindeki baskı politikasını rahatça sürdürebil- mektedir. Sonuç olarak, Yunanistan'- da iki gün sonra yapılacak se- çimleri hangi parti kazanırsa kazansın, ne Türkıye ile ilişki- lerde yeni devre açılabileceğine, ne de Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının durumunda olumlu bir gelişme sağlanabile- ceğine inanıyorum. Öyle ise "Kim kazanırsa kazansın" de- mek belki de en doğru yaklaşım olacakur. . Konstantin Mitsotakis Türkiye ile ilişkileri yumuşatmak amacıyla geçen yıl içinde dört kez Törkiye'yi ziyaret efti. Ankaraadaylararasındafarkgörmüyor HALUK GERAY ANKARA - Yunanistan'da yapılacak seçimler, Ankara tarafmdan dikkatle izle- niyor. Türkiye, seçimleri kim kazanırsa ka- zansın. Yunanistan'ın Kıbns ve ikili ilişki- ler konusundaki dış politikasının değişme- sini beklemıyor. Seçimde yanşan PASOK liden Andreas Papandreu "kavgacı kişiliğe" sahip bir po- litikaa olarak biliniyor. Bu kişilik, Türkiye ile ilişkilere de yansımış ve Ankara-Atina gcrginliği. 1987'de iki ülkeyi neredeyse sıcak savaşın eşiğine getirmişti. Ancak dö- nemin başbakanı Turgut Özal ile Papand- reu, 1988 yılında Davos'ta bir araya gele- rek, gerginliğı gidermesi beklenen "Da\os ruhu"nun yaratıcısı olmuşlardı. İki lider. çatışmalı olduklan konulan bir tarafa bırakıp,çatışmanınolmadığıalanlarda"yıı- muşama ha\ası" yaratmak konusunda an- laşmışlardı. YDP lideri Konstantin Mitsotakis ise uluslararası kamuov unda, "yumuşak, ba- bacan. güleryüzlü" lider olarak tanınıyor. O>sa Davos ruhunun yürümesini engelle- yen. o dönemde muhalefetteki Mitsotakis olmuştu. 1989 yılında Antalya'da yapılan Avrupa Demokratlar Birlıği toplantısında, artık başbakan olan Mitsotakis, Türkiye ile ilişkilerin Kıbns sorununun çözülme- sine bağlı olduğunu açıkladı. İki tarafın çalışmalı olduğu bir konuyu yeniden gün- deme getirmiş olan Mıtsolakis. böylece Davos ruhunu fiılen soldurmuş oluyordu. Mitsotakis. daha sonra Türkiye ile ilişkileri yumuşatmaya çalıştı. Bu amaçla. geçen bir yıl içinde dört kez Türkiye'ye geldi. Ancak Yunanistan'la ilişkilerde Kıbns ipoteği he- nüz kalkmış gibi gözükmüyor. Ankara. bu açıdan Mitsotakis ile Pa- pandreu arasında bir farklılık görmüyor. Papandreu bir süre gergjnliği arttırma poli- tikası izlemişti. Mitsotakis de kendi yöneti- mi zamanında gergınliği azaltacak doğrul- tuda çahşmaktan başka yol olmadığını gördü. Ancak her iki lider de Yunanistan'- ın Kıbns ve ikili ilişkiler konusundaki te- mel yaklaşımlanna bir değışıklık getireme- diler. Yunanistan'ın yaklaşımının de- ğişmesi için Yunan toplumundaki "Türk tebdidi görüntüsünün" değişmesi gerekiy or. Bu da liderlerin adlanndan çok. hangi ku- şağaaitolduklanylailgili bir durum. özelleştirmenin olmayacağı ve yeni ihaleleri yine bunlann ala- cağı inancı neden olmuştur. Bu yılki seçimlerin dördüncü konusunu- Yunanistan seçim- lerinin değişmez olgusu- yine Türkiye oluşturuyor. Mitsota- kis, yapüğı bir seçim konuşma- sında Türkiye ile başlatüğı ya- kınlaşmanın önümüzdeki dö- nemde sağlam bir dostluğa dö- nüştüreceğini vurguladı. Mitsotakis'in Dışişleri Baka- nı birkaç kez Türkiye'ye gelmiş ve hatta Türkiye'nin Ege bölge- sinde birkaç günlük özel bir ta- til dahi yapmışü. Eğer erken se- çime gidilmeseydi bugühlerde Türk Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin de Yunan meslektaşının konuğu olarak Ege adalannın birinde yapacağı birkaç günlük tatilde "uzo" içiyor ve belki de "artaki" oynuyor olacaktı. Yunanistan'da Kıbns ve Ege sorunlannın yanı sıra Balkan- lardaki "Tûrk parmağı^ndan kaygı duyuluyor. Dağılan Yu- goslavya'da Örtodoks Sırplara karşı Müslüman Boşnak'lan destekleyen, Türk azınlığından dolayı Makedonya Cumhuri- yeti ile iyi ilişkileri olan. Yuna- nisan sınırlan içinde Batı Trak- ya Türkleri'nin insan haklann- dan yoksun bırakılması ile ilgi- lenen Türkiye'nin Balkanlarda- ki bu konumu Yunan siyasal yaşamında ürküntü veren bir boyut olarak kabul ediliyor. Yunan aydınlan bu olguyu Balkanlar'daki ulusal sınırlan aşan ortadoğudaki Kürt soru- nu gibi bir olay olarak algıhyor- lar. Bu arada Papandreu'nun Türkiye'ye karşı tutumunu bi- len bazı yabancı çevreler. -tam seçim arifesinde- Amerikan ga- zetelerine son bir yılda Tür- kiye'nin (1.5 milyar dolar-18 trilyon lira) ve Yunanistan'ın da (2 milyar dolar- 24 trilyon li- ra) harcayıp. tehlikelı bir silah yığınağı yaptığmı da yazdır- mazlık etmivorlar. Artık yeter! 1981'de "aUagi-değişim" slo- ganı ile iktidara gelen Papand- reu bu kez "artık yeter" diyor. ; Koskotas olayının acısını çı- karmak için bu kez Papand- reunun "telefon dinleme ve bazı yolsuzluk olaylarına göz yum- ma" gibi nedenlerle Mitsota- kis'i yargıç önüne çıkaracağı anlaşıhyor. 1989'da geçirdiği üçlü bypass \e kapakçık ameliyatı. daha sonra bunun yarattıgı bazı sağ- lık sorunlan. ilerlemiş yaşı Pa- pandreu'nun karizmatik hita- bet gücünü iyice azaltmış görii- nüyor. Eskiden meydan mey- dan dolaşan. saatlerce kür- süden inmeyen Papandreu bu kez konuşmalannı kısa kesiyor ve halkın karşısına topu topu dört meydan konuşması ile çı- kıyor. Papandreu'nun çallayan sesini perdelemek için aynca yüksek ses tonu yaratan özel ekolu mikrofonlann devreye konulduğu da söyleniyor. Buna karşılık kendisinden bir yaş büyük ve 55 meydan ko- nuşması öngörmüşolan Mitso- takis ise arahkta Yunanistan'a geçecek yoğun AT dönem baş- kanlığı ıçın "kendisi gibi sağlıklı bir liderin gerektiği" görüntüsü- nü yaymaya çahşıyor. Mitsotakis. halkına Papand- reu'nun milliyetçi-sosyalist po- litikasını anımsatarak "geriye dönüş yok" diyor. Yunan seçimlerinde ise ke- mikleşmiş komünist parti (KKE) ve sol koalisyonun yüz- de 3 oranındaki barajı aşması- na kesin gözle bakıhyor. PapandreuTürkiye'yleeskiyaralandeşebilir NAZMİAKIMAN Emekh Atina Büyükelçisi Geçtiğimiz yazın ortalannda komşumuz Yunanistan'ın siyasi arenasında, eski dışişle- ri bakanı Andonis Samarasın iktidardaki Yeni Demokrasi Partisi'nden aynlarak "Si- yasi Bahar" adlı yeni bir parti kurmasıyla başlayan hareket, diğer gelişmelerin de etki- siyle 10 ekim tarihinde yapılacak erken genel seçimle bir noktaya varmış olacaktır. Yumuşak politika Cç yıl öncesıne gidildiğinde görülecektir ki, nisan 1990'da yapılan son genel seçimler- le beh'rlenen 300 kişilik Yunanistan Parla- mentosu'nda iktidan Konstantin Mitsota- kis'in başında bulunduğu YDP 152 milletve- kiliyle, yani 2 oy farkıyla ancak eline gcçire- bilmişti. Başbakan Mitsotakis bu pek az farkla ayakta durabılen hükümetiyle işe ko- yuldu ve bir cvvclki Andreas Papandreu ikti- danndan farklı bir yaklaşımla dış polilikada ABD ve Batı'ya daha yakın ve yumuşak bir yol izlerken Türkiye ile olan ilişkilerde de dı- yalog kapısını açık tutan vc iki ülke ara^ında bazı konularda anlaşma imkanlarının bulu- nabilcccğini vaat cden bir politika yürütıü. Diğer yandan enflasyon, bütçe açığı, ödc- meler dengesi, özelleştirme ve drahminin de- ğeri gibi ekonomik sonınlann üzerine cesa- retle yürümeyi yeğledi. AT üyeliğinin bedeli Fakat bu konularda alınan önlemler, AT gibi bir "zengiıtler kulübüne" kısıtlı ımkan- larla katılan Yunanistan'da orta direğe çok ağır geliyordu. Bu durum. başta Papand- reu'nun lideri bulunduğu ana muhalefet partisi PASOK olmak üzere Sol İttifak ve Komünist Partisi gibi diğer muhalifler ta- rafından sürekli istismar edildi. Nihayet, Samaras'ın başlattığı hareket, birkaç millet- vekilinin YDP'den aynlmasıyla iktidann çökmesi ve erken seçime gidilmesi sonucunu doğurdu. Ağır eleştiriler Bir aydır süren ve giderek hareketlenen se- çim kampanyasında iki tecrübcli ve yaşlı li- der, Mitsotakis ile Papandreu. ılensi için or- taya yeni tezler veya programlaratmak yeri- ne birbırlerıni şıddcllc eleştırmcyi yeğledıler. Kampanya sırasında Türkiye'ye ve Türkiye ile olan ikili ilişkilere bundan önceki gcncl seçim kampanyalanna oranla çok daha az yer verildi ve bu konudaki karşılıklı demeç- İer Papandreu'nun "Türkiye'nin genşleme emellerini" yineleyen malum savını hatırlat- masıyla ve Mitsotakis'in "Türkiye ile diyalo- ğa öncelik veren'" ve hatta "Türkiye'nin böl- gedeki dış politikasını öven" sözleriyle sınırlı kaldı. Kararsızlar belirleyecek Şu sıralarda Yunanıstan'da yapılan kamu yoklamalan PASOK'un oylann yüzde 35'- ini toplayacağına. YDP'nin ise bunun altı- nda kalacağına, Siyasi Bahar Partisi ve sol partilerin yüzde 3*lük seçim barajını aşabil- seler dahi bunu zorlukla başarabileceklerine ve seçim kanununa göre tam iktidar için ge- rekli yüzde 42'lık çoğunluğu asıl belirleyecek olan öğenin yüzde 20'lik "kararsızlar" oldu- ğuna işaret etmektedir. Bu noktada unutma- mak gerekir ki seçimlerde her zaman sürp- nzler beklcnebilsc de PASOK. lideri Pa- pandreu'nun bir yandan rüşvet ve sair skan- dallar dığcr yandan ö/el hayatı dolayısıyla itibardan lamamen düştüğünün sanıldığı ge- çen genel seçimlerde dahi 125 milletvekili çı- karmayı başarmıştır. Kaldı ki Papandreu arada geçen süre içerisinde mahkeme ta- rafından aklanmıştır. Sonuç olarak Yunan halkı Mitsotakis ile Papandreu arasında tercihini bir kez daha belli edecektir. Şayet seçimler Papandreu'- nun tek başına veya barajı aşabilecek sol partilerin desteğiyle yeniden iktidara gelme- siyle sonuçlanırsa bunun, Türk-Yunan iliş- kileri üzerinde -iki liderin temel esaslarda ol- masa bile üslupla ve yaklaşımda- şimdiye kadar sergiledikleri farklar dolayısıyla önemli etkisi olacağı açıklır. Nitekim Papandreu'nun iktidara geldiği takdirde. bilinen dış politikası cerçevesinde bir yandan dikkatlen başka yönlere çekmek diğer yandan Türkiye ile ilişkiler konusunda kanşık hisler taşıyan kitlelerin hoşuna git- mek amacıyla ülkemizle olan ilişkilerde ye- niden diyaloğu keserek oklannı Türkıye'ye çevirmesi olasıdır. Eski yaralara neşter Papandreu'nun bununla da yetinmeyerek -bundan önce dc yaptığı gıbı- Türkiye ile ıliş- kılcrı bozacak ve knzlcrin çıkmasına neden olacak sorunlan deşmesi. eski yaralara neş- tcr v urması aynı şckilde olasıdır. Bu bağlam- da. Ege Denizi'ndeki Yunan adalannın si- lahlandınlmasına yeniden hız kazandın- lması, hava sahasında uluslararası kurallara uygun uçuşlann ihlal telakki edilerek protes- to konusu yapılması, kıta sahanlığı üzerinde bilimsel olanlann dışmda araştırmalara yel- tenilmesi, Batı Trakya'da yaşayan Türk soy- lülara karşı Mitsotakis döneminde nispeten yumuşatıldığı görülen önlemlerin yeniden sertleştirilmesi, Kıbns sorununda Rum Yö- netimi'nin uzlaşmaz yollara sevk cdilmesi, Türkiye'nin uluslararası alanlarda "karalan- ması" kampanyasına germi verilmesi. siyasi havayı zehirleyen sürekli demeçler ve benze- ri konular Yunan tarafınca yine gündeme getirilebılir. Politikasını değiştirebilir Tabıatıyla, Papandreu'nun iktidardayken senelerce "bu yöntemlen uyguladıktan sonra nihayet 1987 mart ayında iki ülkenin bu yüz- dcn sıcak çalışmanın eşiğine geldiğını ve so- nuçta Türkiye ile masaya oturmak ve diya- loğu başlatmak mecburiyetinde kaldığını hatırlayarak bu defa dcğışik bir yaklaşımı benımsemesi de olasıhk dahilindedir. Bekleyeceğiz ve göreceğiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle