25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8EKİM19S3CUMA 4 HABERLER Cindoruk döndü • İSTANBUL(AA) -Romanya Meclis Başkara Adrian Nastase'nin konuğu olarak bu ülkeye yaptığı resmi ziyareti tamamlayan TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk Türkiye'ye döndü. Cindoruk Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Türkiye ile Romanya arasındaki ilişkilerin, ziyareti ile daha da geliştiğine dikkat çekerek, "Türk-Romen ilişkileri tarihin en iyi döneminde" dedi. Cindoruk, Romanya'da bulunduğu süreiçinde Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi'nin (KEİPA) Çevre, Ekonomik veTicariKomisyon toplanülanna katıldığını ifade ederek şunlan söyledi: "Romanya'da 2 bin 500 dolayındaTürk işadamının yaünm yapmakta olduğunu görmekten övünç duyduk. Romanya hükümeti Türk işadamlanna gereken kolayhğı gösteriyor. Türk yatınmcılanna Romanya'da iş yapmalannı tavsiye ederim." I seçhn tartışması • ANKARA (AA)- MHP'nin. aşamab secim sistemine karşı olduğu bildirildi.MHPGenel Başkan Yardıması ve Erzurum Milletvekili Oktay öztürk, bugün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, gerçek demokrasinin ülkemizde de tesisi ve kurumlaşmasının, vatandaşın siyasi görüşlerinin, müli iradenin gerçek anlamda parlamentoya yansıması ile mümkün olduğunu söyledi. Öztürk, seçim y asasın6da, ülke geelindeki barajın en çok yüzde 5 olmasını, milli iradenin ve tüm siyasi partilerin parlamentoda tetnsiUerini sağlayacak şekilde değişiklik yapılmasını istedi. Seçim Yasası'nda değişiklik çalışmalanna başlanıldığı bildiren Öztürk, "Gerçek anlamda demokrasiye hala kavuşamamamızın baş sorumlusunun, mecliste çoğunluğuelinde bulunduran siyasi partilerdir" dedi. yargılandı • ZONGULDAK(AA)- Türk-İş Genel Şekreteri ve Genel Maden-İş Genel Başkanı Şemsi Denizer ve sendika yöneticilerinin yargılanmalanna devam edildi. Çalışma Bakanlığı müfettişlerince yapılan incelemeler sonucu, Sendikalar Yasası'na aykın davranarak siyasi partilerden bağış kabul etmek, bakanlar kurulu karan olmadan yurtdışından ve yurtiçinden yardım almak, Antalya'da, sendikaya ait Karaelmas Oteli'ni Aka Turizm AŞ'ye satarak ve S.S. Maden Yapı Kooperatifı'ne 500 milyon lira usulsüz kredi vererek sendikayı zarara uğratmak ve emniyeti suiistimal etmek suçlanndan, Şemsi Denizer ile sendika yöneticileri, Sabri Cebecik, Şenol Yanaoğlu, Selahatün Ataman, Erdem Ercan, eski yöneticiler Hasan Yaman ve Ali Akgül hakkında dava açılmıştı. TûPkeş'e hakaret davasnıda karar • ANKARA (AA) - Bir süre önce kapanan 2000'e Doğru dergismde yayımlanan 'Türkeş Hortladı' başlıklı yazıda, MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş'e hakaret ettikleri gerekçesiyle haklannda Ankara Cumhuriyet Savcıhğı'nca dava açılan Yazar Hüseyin Soner Yalçtn ile Sorumlu Yazı tşleri Müdürü Hale Soysüberaatetti. Komisyona gremeyince lazdı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Balıkesir Milletvekili Hüseyin Balyalı. çok istediği halde TBMM Plan ve Bütçe Komis>onu'nda görev alamayınca, partisinden istifa etme girişiminde bulundu. Bakanlar Kur.-lu toplantısı öncesinde Başbakanlığa giden Balyalı, istifa pazarlığı yaptığı Devlet Bakanı Necmettin Cevheri'yle yaptığı görüşme sonrasında, karanndan vazgeçti. Başkanlannbirliktoplantısı TİmİSİSToplantı, tabandakitalebin ortayaçıkardığı bhrgereksimmToMttysBirtik yohında ohımlu birgelişmeDoğitMlSBütünleşmemek, demokrasinin zaafa uğramasuhr. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Sosyaldemokrat belediye başkanlan, solda birleşmeyi tartışmak üzere yann Ankara Dedeman Oteli'nde biraraya gelecekler. SHP Genel Başkan Yardım- ası Mustafa Timisi, toplantının, taban- daki talebin ortaya çıkardığı bir gereksi- nim olduğunu dile geürirken. CHP Ge- nel Başkan Yardıması tstemihan Talay da, ginşimin olumlu bir gelişme olduğu- nu ifade etti. CHP'li Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan, laik cumhuriyetin sağ ellere teslım edilmemesi gerektiğini bildirdi. SHP'li Altındağ Belediye Baş- kanı Ali Rıza Koç, toplanüdan. sosyal demokrat partilerin genel merkezlerine baskı çıkacagını söyledi. SHP ve CHP Ankara il örgütleri arasında yapılan toplantıda, "seçim ittifakı için değil. laik ve demokrat Türkive için soida birlik" gereksinimı vurgulandı. Bir grup SHP ve CHP'li belediye baş- kanının ginşimiyle, sayılan 700'ü aşan sosyal demokrat belediye başkanının çağnldığı toplantıya katılımın yüksek olması bekleniyor. Bu arada CHP'de, birleşme görüşmelerine karşı olan yöne- ücilerin belediye başkanlan toplantısı- nın iptal edilmesi için bazı girişimlerde bulunduklan öğrenildi Bu yöneticile- rin, Gaziantep Beiediye Başkanı Celal Doğan'ın partiden bağımsız olarak yaptığı çağndan rahatsız olduklan kay- dedildi. SHP Genel Başkan Yardıması Timi- si, SHP Genel Başkanı Murat Karayal- çm ile CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal'ın yaptığı görüşme sonrası SHP Ge- nel Merkezinde oluştunılan birleş- bi ta menin yöntemi ile ilgili teknik komitenin çalışmalannı sür- dürdüğünü anımsatarak, " Yeni bir parti çatısı altında bir- leşme > öntemi biraz zor görünü- yor" dedi. Her çalışmanın, yeni bir görüşmeden sonra tekrar gözden geçirilebileceğini akta- ran Timisi, "Sayın Murat Ka- rayalçın ile DSP Genel Başkanı Sayın Bülent Ecevit'in görüş- mesi, çok şeyi yeniden gözden geçirmemizi gerekli küabilir" diye konuştu. Öteyandan DSP Genel Başka- nı Bülent Ecevit, SHP Genel ^ M M Başkanı Murat Karayalçın'a 12 ekim salı günü Meclis'teki odasında randevu verdi. , CHP Genel Başkan Yardıması İste- mihan Talay, belediye başkanlan top- lantısının, konuya önem veren kişilerin yürüttüğü bir çahşma olduğunu belirte- rek. şunlan söyledi: "Partilerin de, bu doğrultuda çaltşma- lan var. önemti olan, kamuoyuna, bu mesajlann, tabanı tetnsil eden insanlar tarafından da \erilmesi; partilerin de, bu doğrultuda içtenlikli bir biçimde çalışma- lannı sürdürmeleri. Toplantıyu olumlu bir gelişme olarak düşünmek gerekir.'" Girişimci başkanlar Toplantının gerçekleşmesi için ilk ça- hşmalan yapanlardan Gaziantep Bele- diye Başkanı Celal Doğan, bu toplantı- ya kim engel olursa, yanbş yapmış ola- cağını kaydederek. "Bizûn hareketi- rliği rt ı ş ı yo r mizüı amacı. parti yönetimlerini harekete geçirmekti. Bu. kısmen sağlandı aslmda. Toplantıda, bunu pekiştirmek istiyoruz. SosyaMemokrasinin bütünleşmemesi, denîokrasinuı zaafa uğramasıdır, sağın alternatiflnin, yine sağ olmasıdır. Laik cumhuriyetin sağ ellere teslim edilmesi demektir. Eğer, buna göz yumacaklarsa insanlar, yutnsunlar" dedi. Altındağ Belediye Başkanı Ali Rıza Koç da katılımın yüksek olmasını bekle- diklerinı belirterek toplantıdan. parti yönetim ve genel merkezlerine baskı so- nucunun çıkacağmı savundu. SHP-CHPbuluşması CHP Ankara İl Başkanı Nail Gür- man, il örgütü yöneticileri ile birlikte dün SHP Ankara İl Başkanlığı'nı ziya- ret etti. Gürman, genel başkanlann bir- leşme için atuklan adımdan mutluluk duyduklannı vurguladı. Refah Partisi'- nin ojlannın 1987"den beri hızla arttığı- na dikkat çeken Gürman, "Sosyal de- mokrat kesimdeki üç partinin birleşmesâ, seçim kaygtsından çok, demokratık ve laik Türkiye'nin geleceği için olmalıdır. Dünyada ve Türkiye'dc barışa ihtiyaç duyulan bir dönemde üzerimize düşen gö- rev i bu bilinçle yapmalnız" dedi. Gür- man, gecmişte göriiş aynlıklan olması- na karşın, 13 Eylül 1980'den beri herke- sin değjşmeyen bir sorumluluğu oldu- ğunu belirterek "Sosyal demokratlar bu- gün küçûk hesaplarla zaman geçirme hakkma sahip değildir" dedi. SHP Ankara İl Başkanı Yılmaz Ateş de, Türkhe'nin kritik bir dönemde bu- lunduğunu, sosyal demokratlann birli- ğini, o> kaygısıyla istemediklerini söyle- di. Kökten dinci ve milliyetçi akımlann dünya banşını tehdit ettiğine dikkat çe- ken Ateş, Türkiye'deki esas tehlike kökten dinciliktir. RP çevresinde küme- lenmiş gnıplar, Türkiye'deki gelişmeler ve Türki\e'nin de içinde bulunduğu dün- ya banşuıı tehdit etmektedir" dedi. Köklü ideolojik farklılıklan olmayan partilerin birleşmemesini anlayamadık- lannı belirten Yılmaz Ateş, "Sayın Ece- vit'in önyargısız, his ve duygulanndan annmış, parti şovenizmini aşmış bir şekil- de, Türk halkını düşünerek konuya yak- laşmasını dili>oruz" dedi. Terör olayla- nna da değinen Yılmaz Ateş, "Kürt so- rununun çözümlenmesi için Türkiye'de demokratik gelişmelere ve lürkiye'yi kucaklayabilecek sol yönetimlere ihtiyaç vardır"dedi. Belediye baskanları ve birlik Proff. Df. NufCttln Sûzen(SHP) İstmbul Büyükşehir Belediye Başkanı Türkiye gibi az gelişmiş bir ülkede, dar gelirlerin ço- ğunlukta olduğu, iç banşın sürekli ko- runamadığı ve in- san haklannın ihlal edildiği bir ülkede sosyal demokrasi- nin iktidarda olması gerekmektedir. Bunun da yolu sosyal demokratlann birliğinden geçer. Geçmişteki aynhklar hangi nedenle olursa olsun, ki bana göre yapay nedenlerdir, 1980'nin getirdiği yapay nedenlerdir, belki bireysel kırgınlıklardır. o nedenle sosyal demok- rasiyi savunan partiler biraraya gelmeli- dir. Mevcut üç partinin program, tüzük ve hedeflerinin birbirinden farkh oldu- ğuna inanmıyorum. Tabandan birleş- me yönünde çok yoğun baskı geldiği or- tadadır. Yöneticilere tarihi bir vebal düşmektedir. 1994 yerel seçimlerinin yaklaşmış olması dolayısıyla kuşkusuz en çok yerel yöneticiler, aynhğın sıkıntı- sını ve acısını yaşamaktadırlar. Bu ne- denle sosyal demokrat değişik partilere mensup yerel yöneticiler bir platform oluşturdular. Bu platform çalışmalannı sürdürüyor. Cumartesi günü (yann) Ankara'da bütün sosyal demokrat bele- diye başkanlannın kaülacağı bir top- lantıda gerçekleşecek. Bu girişimi yü- rekten destekliyorum. Cumartesi günü de bu toplantıya katılarak sosyal de- mokratlann niçın birleşmesi gerektiğini anlaunaya çabşacağım. Birliğin nerde olacağı konusuna ge- lince bunlar birer aynntı. Daha evvel HP ile SODEP'in birleşmesinde uygula- nan bir model var, kuşkusuz yaşanmış bu modelden büyük ölçüde yararlanıla- bilir. Nerede olmasından çok hangi il- keleri savunmak. hangi ideolojik hedef- lere doğru yönelmek konusunda görüş birüği yapmak lazım. Yöneticiler gere- ken özveride bulunmaladırlar. Yerel se- çimlerden önce bu birlikteliğin sağlan- ması gerekmektedir. Aşılmayacak engel yoktur yeter ki, yürekten inanılsın. Her şeyin bir çaresi vardır. AyferAtay(SHP) Beşiktaş Belediye Başkanı - Bugüne kadar tabanın özlemi ola- rak kendini gösteren birleşme fıkrinin, parti yönetimlerince de somut bir ihti- yaç olarak ele alınması bu umudumuzu daha da kuvvetlendirmektedir. Ancak birleşmenin gecmişte SODEP-HP bir- leşmesinde olduğu gibi yapay bir birleş- me olmaması gerekiyor. Bunun içinde birleşmeyi sadece kadrolann biraraya gelmesi şekbnde değil, yeni bir parti ya- pılanması olarak düşünmek zorunda- yız. Birleşmenin nerde olacağı çok fazla önem taşunıyor. Ancak birieşmeden sonra parti adının CHP olarak belirlen- mesinin daha doğru olacağı kanısında- yım, ama öncelikîe birleşmenin aynı za- manda bir annma ve yeni yapılanmaya yöneük olmasıdır. Birleşmenin yerel se- çimlerden önce tamamlanmış olması ve seçimlere tek parti olarak gidilmesı artık zorunludur. ŞlnaslÖktem(CHP) Umraniye Belediye Başkanı - Solda birliği üç partinin antmetik toplamı olarak görmüyorum. Bu üç partinin dışı'nda kalmış bir sol potansi- yelvar. Bunlann politikaya kazandınlması da solda birlik adına önemli bir girişim- dir. DSP'yi birleşme gündeminden çı- karmak lazım. Çünkü DSP'nin sahiple- ri "Bizim yakamızı bırakın! diyor. SHP ile CHP'nin aynlmasına yola- çan koşullar ortadan kalkmadı ki birleş- me olsun. Aynca antmetik toplamdan her zaman aynı oran çıkmaz. Yerel se- çimlere kadar herkes kendi yoluna gjt- sin. Yerel secimleri kaybetmekle sol bir şey kaybetmez. Kazanmakla sol ne ka- zandı ki, kaybetmekle de bir şey yitirsin? Profesyonel kadrolann birleşmesiyle birleşme olmaz. Birleşme tabanda olur. Tabanın gideceği adres CHP'dir. Birleş- me olursa SHP'nin sadece bir kanadı gelir. Aynca sojda bir- lik denince DEP neden akla gelmi- yor? Bcnim böl- gemde güçlenen tek parti DEP'tir. Onun da hesaba katılması gerekir Necdet dzkan (DSP) Bayrampaşa Belediye Başkanı Partiler anti de- mokratik kurallar içinde sağlıklı bir ortamda kurul- mamıştır. Temel- deki bu nok- sanlığın ve karma- şanın bugüne ka- dar uzandığını gö- rüyoruz. Demokrasinin temeli partiler- dir. Partilerin oluşumu, demokratik ku- rallar içerisinde, sağlıklı kadrolaşma. ilkelerin sağlıklı belirlenmesi, ciddi çab- şmalara bağlıdır. Birleşme eğlımlerine baktığımız zaman. bu ana kurallar bir tarafa itilerek günlük gebşmelere göre, ortaya konulduğunu görmekteyiz. Birleşme. esaslar bir >ana oy hesapla- nna dayandınlarak şova dönüştürül- mektedir. Solda gerçek birleşme, acele- cilikten kaçınılarak, tartışılarak, taba- nın isteklerine uygun bir biçimde ola- cağı görüşünü taşımaktayım. Konu, ge- nel merkezimizi ve yetkili kurullanmızı ilgilendirmektedir. Kadlr Akpınar (SHP) Eyüp Belediye Başkanı - Birliği oldukça önemsiyorum. Nere- de olacağı ise benim için pek önem taşı- mıyor. Herkes, başta liderler ve öteki yöneticiler üzerlerine düşen özveriyi gösteraıeli. Birleşme için acele edilmeli ve mutlaka yerel seçimlerden önce ger- çekleştiribnelidir. SÜRECEK Sosyal demokrat taban ve birlik Birleşmeyeevetkadrolarahayır Ehliyet ve SŞK kimliğimi yitirdim. Hükümsüzdür RAKİFZEYBEK MİYASEtLKNUR Sosyal demokratlann günde- minde şimdi birleşme var. İstanbul'da da bu böyle. Birleş- me. sokaktaki seçmenden sos- yal demokrat partilerin tepe noktalannda görev yapan pro- fesyonel politikaalanna kadar tüm sosyal demokratlann gün- delik konuşmalanna girmiş du- nımda. Birleşmeyi herkes aynı oranda ve aynı zamanda istiyor mu acaba? İşte burası biraz tartışmab. İstanbul'da birleş- meye hayır diyen yok. Ancak nerde, ne zaman. nasıl ve kim- lerle birleşileceği konusunda herkes aynı dilden konuşmu- yor. İstanbul'un nabzını tutmaya DSP'den başladık. Ancak DSP'liler İstanbul'da hem var hem yoklar. Kentte şimdilerde dolaşan iddialar ya da kamuo- yu araştırmalanndan elde edil- diği belirtilen rakamlar DSP- nin İstanbul'da SHP'yle "kafa kafaya" gittiği şekbnde. Ancak kenue hangi örgütü arasanız te- lefonlara çıkan olmuyor. Merkez bilir Birçok ilçe vekaleten yöneti- liyor. Buna rağmen görevden abnsa da isüfa etse de partibler aynı düşünceyi paylaşıyor: "Biz bilme>iz genel merkez bilir" ya da "DSP'ye gelsiıuer birleşme öyle olur." Bir de sık sık söyle- nen şu var: "Biz dürüst partiyiz onlar yıpranmış. Bizim bemen iktidar olalım diye bir kaygunız yok." DSP'liler geç olsun temiz olsun görüşündeler. DSP'nin İstanbul İl Başkanı Av. Necdet Sanıhan. önkoşul- suz bir birleşmeyi düşünmüyor bile. Kendilerini Genel Başkanı Ecevit gibi sosyal demokrat de- ğil demokratik solcu olarak tarumlayan Sanıhan birleşme konusundaki görüşlerini "Bize fraksiyonları ve hizipleri getire- cek bir birieşmeyi yönetimimiz istemiyor, ben de istemiyorum" diyerek özeth'yor. Görünen o ki, birleşme konusunda DSP'- nin kapısını aşındırmak şimdi- bk boşuna. Ancak SHP ve CHP'li "'gerçekçi" kimi poüti- kaalarda DSP'yi dışanda bıra- kacak bir birlik projesinin sola ne yerel ne de genel iktidan getirmeyeceği- niitirafetmek- ten kaçınmı- yorlar. SHP İstan- bul İl Başkanı Yüksel Çengel, CHP İstanbul İl Meclisi üyesi Mehmet Bölük ve 1980 önce- sinin İstan- bul'daki 'par- lak' pobtika- cılanndan CHP San>er Her iki taraf da "Birieşmeye evet ama bu kadrolaria hayu-" diyerek işi şimdiden yokuşa sü- rüyor gibi. Genel merkezlerine de ters düşmemek için dayat- macı görünmek istemiyorlar. Her iki partiden isimlerle konuşulduğunda SHP'blerin birleşmeyi CHP'lilerden daha çok istediği izlenüni ediniliyor. CHP'liler bu konuda biraz daha nazlı. CHP'liler SHP'nin, yerel seçimler yaklaşırken alı- nacak bir yenilgi nedeniyle ik- tidan kajbedecekleri korku- cağı inananda. SHP'den Üm- raniye Belediye Başkanı seçilen şimdilerin CHPlisi Şinasi Ök- tem. Bevoğlu Belediye Başkanı Hüseyin Aslan ve İl Meclisi üye- si Mehmet Bölük SHP'nin bu- günkü yıpranmış kadrosuyla birleşmenin sakıncalanndan söz ediyorlar. Birleşmenın adresi konusun- da SHP'liler pek dayatmacı de- ğil. CHP'liler ise bu konuda bir- leşmenin kendi partilerinin çatısı altında ve ne pahasına olursa olsun CHP isminin ko- runması yö- nünde ısrarlı- lar. SHP'liler adresin ve is- min önemli ol- madığı konu- sunda hemfı- kir. CHP İstanbul İl Başkanı Prof Dr Haluk Ül- man, Parti Meclisi üyesi Bavkal Ka- zancıoğlu SHFnin sü- rekli CHP'nin devamı olduğu SHPİ1 Başkanı Haluk Üman, CHP İl Başkanı DSP'siz bir birleşmenin solu muhalefetten kurtaramayacağı inananda. SHP ile CHP'nin birleşme operasyonuna gelince o da şimdilerde pek kolay gö- rünmüyor. Çünkü yerel birim- Jerde kırgınbklar, öfkeler, kişi- sel rekabetler henüz taze. Za- man- aşımına uğramamış. O nedenle gerek SHP'de gerekse CHP'de il ve ilçelerde pob'tika >apanlann birleşmeyi can-ı gö- nülden istedikleri söylenemez. suyla kendilerine yaklaştı- klannı düşünüyorlar. Ancak SHP'liler içinden de bazı politi- kaalar tam tersine, İstanbul'da bir türlü tabanda örgütleneme- miş bir CHP'nin SHP'ye ya- naştığı görüşünde. Eski ünlü politikaalardan şimdinin SHP'lisi İlhan Keser ve Beykoz ve Beledıve Başkanı Şe>- ket Ankan CHP'nin bu kodro- lanyla birleşmenin sola ve SHP'ye bir şey kazandırmaya- lirterek SHP'nin bu isme itiraz etmemesi gerektiği görüşünde- ler. CHP'nin Türkiye'de sosyal demokrat politikalan ilk uygu- layan parti olması nedeniyle bu ismin korunması gerektiğini söylüyor. Liderlik konusunda iki parti mensuplan da önkoşul getimıi- yor. Birleşmenin adresinde bir sorun çıkmayacağa benziyor ancak tarih konusunda aceleci olan da var, "Bu iş aceleye gel- mez" diyen de. SHP'U olsun CHP'b olsun herkesin dilinde bir ilkeli birleşme sözü var. Bir tartışma platformu oluşturarak hangi ılkeler ve prensipler çer- çevesinde birleşileceğimn tatışı- lması ve Türkive'nin sorunlan- na ne tür çözümler getirileceği- nin a>n ayn görüşülerek proje- lendirilmesinden sonra birleş- me girişimlerine başlanılması herkesin ortak görüşü. 'Aceleye gelmemeli' Politikaalann yansından fazlası önce seçim ittifakını son- ra uzun sürecek bir tartışma platformunun ardından bir- leşmeyi öngörüyor. SHP Fatih İjçe Başkan Yardıması Engin Öztan "Üç beş belediye başkanı yeniden seçim kazanacak dive birleşmeyi acele>e gerirmemek gerek. Önce seçim ittifakı ya- panz ve böyleükle sağlıklı bir birleşmenin ilk temelini atmış ohıruz. Seçimden sonra da Tür- kiye sonınlanna bakış açımızı bütün detavlarıyla tarttştıktan sonra ortak bir noktada buluşur- sak birleşiriz." SHP \e CHP'nin bugünkü yapılan ve kadrolanyla birleş- menin ne solun ne de ülkenin sorunlannı çözmeyeceği inancını her kesimden sosyal demokrat taşıyor. SHP'nın partiler ve seçim ka- nununu değiştirmeyi başarabil- diği takdirde gerçekleştirilmiş yeni bir örgütlenme modeliyle yapılan birleşmenin iktidan ge- tıreceğine bütün sosval demok- ratlar "yürekten" inanıyor. Yani sosyal demokratlar diyor ki. "Önce seçim ittifakı, verel seçimlerden sonra da planlı ve aşamalı bir birleşme." BffiBAKIMA SERVER TANILU UyanıMığa Umberto Eco'yu size uzun uzadıya tanıtmaya gerek var mı? Aslında Bolonya Üniversitesi'nde dil ve göstergebilim profesörü olan bu italyan, araştırmacılığının yanı sıra, dünyada büyük yankılar yapmış birkaç romanın da ya- zarı olarak biliniyor. Onun, 80li yıllarda yayımlanan 'Gü- lün Adı' adlı romanı, uzun süre liste başlannda kaldı; ar- kasından 'Foucault Sarkacı' da az ilgi uyandırmadı. Nasıl karşılandıklarını bilmesem de, bu romanlann Türkçeye de çevrildiklerini biliyorum. Şimdi, bir başka konuda guncellik kazanacağa benzer yazarımızın adı. Gerçekten, Umberto Eco, Avrupa'da, aşın sağ'a ve onun manevralarına karşı, insanları uya- nık olmaya çağıran kırk aydmdan biri. Bu aydınlar, kimi çevrelerin, tehlikeli temaları orta malı haline getirmele- rınden ve gözlere bir duman perdesi çekmelerinden kaygılanıp, geçen 18temmuzda, Uyanıklığa Çağrı' diye bir bildiri yayımlamışlardı. Daha sonra, aralarma yüzler- ce aydının gelip girdiği bu çağrıyı imza edenler, örgütle- yicileri aşın sağ hareketlere bağlı yayın organlarına, toplantılara ya da yayınlara katılmayacaklarını ilan edi- yorlardı kamuoyuna. Nedir bu uyanıklığın anlamı? Yeni bir büyücü avı mı söz konusu? Her türlü diyalogdan kaçış mı yoksa? Umberto Eco, kendisiyle yapılan ve şu geçen salı gü- nü Le Monde'öa yayımlanan bir tartışmada, 'hoşgörü' ve hoşgörülemez'le ilgili kendi anlayışını açıklayarak yanıt veriyor bu sorulara. Itginc şeyler söylüyor, özetlemekte yarar var. Şöyle bir soru yöneltiliyor kendisine: Artık sağ'ın ve 'sol'un söz konusu olmadığı, eski çıkış noktalarının işle- mediği, yeni siyasal ve kültürel farklılaşmaların ortaya çıktığı bir dönemde, "aşırı sağ'a karşı böylesi bir uyan, günü gecmiş bir şey değil mi? Daha şimdiden silinmiş ideolojik cepheleri yapay olarak diriltmeye yol açmaz mı? Umberto Eco, içinde bulunduğumuz tarihsel değişik- liklerle, birtürentelektüel ve manevi aldırışsızlığın tehli- keli biçimde birbirine karıştırılmasından doğduğu kanı- sında böylesi soruların. Doğrudur: Sağ'la 'sol'un, bir yirmi yıl önceki biçimi, bugünkü siyasal durumları anla- makta artık yetersiz kalıyorlar. Elbette, bu yeni durum- lar, yeni çözümlemeler bekliyor bizlerden; düşüncemiz, günü geçmiş ve dogmatik ayırımlar sonucu taşlaşma- malı. Ama buradan kalkıp, her şeyin değiştiği, bütün dü- şüncelerin geçerli olduğu, hiçbir durumda hiçbir şeyi reddetmememiz gerektiği sonucuna varmak, vahim bir kafa karışıklığı içine düşmek olur. Siyasal oyunun kural- ları değişmekte; ama bu, kurallar olmadığı, yenilerini bulmaktan vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmeme- li. Şöyle bağlıyor sözlerini Eco: "Karf/ar başka türlü da- ğıtılmıştır; ama bütün kartlann nitelik değiştirdiği sonu- cu cıkmaz bundan..." Örnek mi? Bugünün Dazlakları veyeninazileriylegeçmişinNazi- leri arasında ne farklılık var gerçekte? Insanlara karşı aynı kin, aynı yıkıcılık ruhu değil mi görülen? Tek farklılık, aldıkları sonuçlarda! Böylece, aydınların görevi, şunun altını çizmektir: Evet her şey değişmiştir, ancak bu söylediğimiz dışında! Bir görevleri de onların, 'hoşgörülebilir'\e "hoşgörüle- mez' arasındaki sınırı belirtmektir. Bir diyalogdan kaçma anlamına gelmemeli bu; ama kimi çevrelerin arasına diyalog niyetiyle girdiğinizde, onların sizi kendilerinden gösterme tehlikesi de vardır ki, dikkat etmeli buna! Şaka olsun diye verdiği bir örnek var, Eco'nun: Diye- lim, bir ömür boyu tanrıtanımaz oldunuz ve en halis dostlarınız arasında da bir Cizvit Babası var. ölüm döşe- ğindeyken, ziyaretinize gelmesini mutiaka engelleyiniz: Yoksa, onun ve sizin niyetiniz, aranızdaki tartışma ne olursa olsun, ölümünüzden önce dine döndüğünüze işa- ret sayılır bu ziyaret! Sürekli bir uyanıklıktır düşünce! Hoşgörülü olmaya gelince... Hoşgörülü olmak için, 'hoşgörülemez'in sınırlarını saptamak gerekir. Bu sınırların gelip dayanacağı temel mi? 'Insan bedeninesaygı'ön bu, başta! »- Şöyle diyor Umberto Eco: "Birahlak, insan bedenlnln etkinliklerine saygı üstüne kurulabilir: Yemek, içmek, işemek, aptestini yapmak, uyumak, sevişmek, konuş- mak, işitmek vb. Birinin geceleyin yatmasına engel ol- mak ya da onu tepe üstü yaşamaya zorlamak, bir hoşgö- rülemez işkence biçimidir. Başkalannın hareket etme- leri ya da konuşmalannı önlemek de hoşgörülemez. Irza geçmek, bir insanın bedenine saygısızlıktır. Irkçılh ğın ve dıştalamanın bütün biçimleri, başkasmın bedeni- ni yadsımanın biçimleridir en sonunda. Bütün ahlak tari- hini, bedenin hakları ve bedenimizin dünyayla ilişkileri açısından okuyabilirsiniz..." Sapla samanın birbirine kanştığı bir dünyada, özellik- le de toplumumuzda, öğreneceklerimiz var Umberto Eco'nun şu söylediklerinden... Değil mi sevgili okurlarım? İrf an Gurpınar CHP çatısı altındabirlik bütün sorunlarıçözecek AHMETŞEFÎK TRABZON - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP_) Genel Sek- reter Yardıması Irfan Gürpı- nar, birleşmenin kendi partisi- nin çatısı altında olmasından sonra çözülemeyecek hiçbir sorunun olmayacağını öne sürdü. Gürpınar. sosyal de- mokratlann birleşmesinin SHP-CHP-DSP birleşmesi ile sağlanabileceğini söyledi. SHP ile CHP arasında birlik görüşmelerine ilişkin olarak Cumhuriyet'in sorulannı yanı- tlayan İrfan Gürpınar, birleş- mede üç formülün bulunduğu- nu. bu formüllerden yeni bir parti seçeneğjnin fıilen işleme- sinin mümkün olmadığını sa- vundu. Baba ocağı ana kucağı Geriye SHP ya da CHPde birleşme formüllerinin kaldığını belirten Gürpınar. şu anda SHP çatısı altında birleş- menin sosyal demokratlar açısından bir başan getirmeye- ccğjni öne sürdü. Gürpınar. CHP'nin bir gele- neğin. bir idcalin simgesi oldu- ğunu söyledi ve "Burada önem- li olan biıieşmedir. SHP çatısı altmda birleşme, asıl büyük bir- leşme için büyük bir engd teşkil etmektedir. Oysa CHP için böyle bir durumu söz konusu değildir. Birleşme sağlandıktan sonra bütün sorunlar rahatukla cözüme kavuşturulabilir" diye konuştu. İrfan Gürpınar, sosyal de- mokratlann birleşmesinin SHP ve CHP'nin birleşmesiyte değil, SHP-CHP-DSP arası- ndaki birleşmeyle sağlanabile- ceğini savundu ve şöyle dedi: "Daha önce SHP ile DSP arasında çeşitli düzeylerde bir- leşme tartişmalan yapıldı. Hep- si de olumsuz sonuç verdi. Hat- ta bu partilerin birbirinden daha da uzaklaşmasmı sağladı. 1983'ten bu yana, bir SHPb DSPye, bir DSPU SHFye geçmedi. Ama CHP açıldıktan sonra bize DSP'den gelen çok oMu. Herkes baba ocağı, a n kucağı dedi, geldi. CHP kerametinin güzeüiği burada. DSP'liler de çok rahat gelebilir. Ecevit'e rağmen gele- ceklerdir. Bugün örgütlerimizin çoğunda, DSPden gelenler yan yanyadır. Onun için adres belli- dir. Yer bellidir. Gerisi ko- laydır. Her şey düşünülüp konu- şulur."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle