Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8EKİM19S3CUMA
4 HABERLER
Cindoruk döndü
• İSTANBUL(AA)
-Romanya Meclis Başkara
Adrian Nastase'nin konuğu
olarak bu ülkeye yaptığı
resmi ziyareti tamamlayan
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk Türkiye'ye döndü.
Cindoruk Atatürk
Havalimanı'nda yaptığı
açıklamada, Türkiye ile
Romanya arasındaki
ilişkilerin, ziyareti ile daha da
geliştiğine dikkat çekerek,
"Türk-Romen ilişkileri
tarihin en iyi döneminde"
dedi. Cindoruk,
Romanya'da bulunduğu
süreiçinde Karadeniz
Ekonomik İşbirliği
Parlamenter Asamblesi'nin
(KEİPA) Çevre, Ekonomik
veTicariKomisyon
toplanülanna katıldığını
ifade ederek şunlan söyledi:
"Romanya'da 2 bin 500
dolayındaTürk işadamının
yaünm yapmakta olduğunu
görmekten övünç duyduk.
Romanya hükümeti Türk
işadamlanna gereken
kolayhğı gösteriyor. Türk
yatınmcılanna Romanya'da
iş yapmalannı tavsiye
ederim."
I
seçhn
tartışması
• ANKARA (AA)-
MHP'nin. aşamab secim
sistemine karşı olduğu
bildirildi.MHPGenel
Başkan Yardıması ve
Erzurum Milletvekili Oktay
öztürk, bugün
parlamentoda düzenlediği
basın toplantısında, gerçek
demokrasinin ülkemizde de
tesisi ve kurumlaşmasının,
vatandaşın siyasi
görüşlerinin, müli iradenin
gerçek anlamda
parlamentoya yansıması ile
mümkün olduğunu söyledi.
Öztürk, seçim y asasın6da,
ülke geelindeki barajın en
çok yüzde 5 olmasını, milli
iradenin ve tüm siyasi
partilerin parlamentoda
tetnsiUerini sağlayacak
şekilde değişiklik yapılmasını
istedi. Seçim Yasası'nda
değişiklik çalışmalanna
başlanıldığı bildiren Öztürk,
"Gerçek anlamda
demokrasiye hala
kavuşamamamızın baş
sorumlusunun, mecliste
çoğunluğuelinde
bulunduran siyasi
partilerdir" dedi.
yargılandı
• ZONGULDAK(AA)-
Türk-İş Genel Şekreteri ve
Genel Maden-İş Genel
Başkanı Şemsi Denizer ve
sendika yöneticilerinin
yargılanmalanna devam
edildi. Çalışma Bakanlığı
müfettişlerince yapılan
incelemeler sonucu,
Sendikalar Yasası'na aykın
davranarak siyasi partilerden
bağış kabul etmek, bakanlar
kurulu karan olmadan
yurtdışından ve yurtiçinden
yardım almak, Antalya'da,
sendikaya ait Karaelmas
Oteli'ni Aka Turizm AŞ'ye
satarak ve S.S. Maden Yapı
Kooperatifı'ne 500 milyon
lira usulsüz kredi vererek
sendikayı zarara uğratmak
ve emniyeti suiistimal etmek
suçlanndan, Şemsi Denizer
ile sendika yöneticileri, Sabri
Cebecik, Şenol Yanaoğlu,
Selahatün Ataman, Erdem
Ercan, eski yöneticiler Hasan
Yaman ve Ali Akgül
hakkında dava açılmıştı.
TûPkeş'e hakaret
davasnıda karar
• ANKARA (AA) - Bir süre
önce kapanan 2000'e Doğru
dergismde yayımlanan
'Türkeş Hortladı' başlıklı
yazıda, MHP Genel Başkanı
Alpaslan Türkeş'e hakaret
ettikleri gerekçesiyle
haklannda Ankara
Cumhuriyet Savcıhğı'nca
dava açılan Yazar Hüseyin
Soner Yalçtn ile Sorumlu
Yazı tşleri Müdürü Hale
Soysüberaatetti.
Komisyona
gremeyince lazdı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Balıkesir
Milletvekili Hüseyin Balyalı.
çok istediği halde TBMM
Plan ve Bütçe
Komis>onu'nda görev
alamayınca, partisinden
istifa etme girişiminde
bulundu. Bakanlar Kur.-lu
toplantısı öncesinde
Başbakanlığa giden Balyalı,
istifa pazarlığı yaptığı Devlet
Bakanı Necmettin
Cevheri'yle yaptığı görüşme
sonrasında, karanndan
vazgeçti.
Başkanlannbirliktoplantısı
TİmİSİSToplantı, tabandakitalebin ortayaçıkardığı bhrgereksimmToMttysBirtik
yohında ohımlu birgelişmeDoğitMlSBütünleşmemek, demokrasinin zaafa uğramasuhr.
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Sosyaldemokrat belediye başkanlan,
solda birleşmeyi tartışmak üzere yann
Ankara Dedeman Oteli'nde biraraya
gelecekler. SHP Genel Başkan Yardım-
ası Mustafa Timisi, toplantının, taban-
daki talebin ortaya çıkardığı bir gereksi-
nim olduğunu dile geürirken. CHP Ge-
nel Başkan Yardıması tstemihan Talay
da, ginşimin olumlu bir gelişme olduğu-
nu ifade etti. CHP'li Gaziantep Belediye
Başkanı Celal Doğan, laik cumhuriyetin
sağ ellere teslım edilmemesi gerektiğini
bildirdi. SHP'li Altındağ Belediye Baş-
kanı Ali Rıza Koç, toplanüdan. sosyal
demokrat partilerin genel merkezlerine
baskı çıkacagını söyledi. SHP ve CHP
Ankara il örgütleri arasında yapılan
toplantıda, "seçim ittifakı için değil. laik
ve demokrat Türkive için soida birlik"
gereksinimı vurgulandı.
Bir grup SHP ve CHP'li belediye baş-
kanının ginşimiyle, sayılan 700'ü aşan
sosyal demokrat belediye başkanının
çağnldığı toplantıya katılımın yüksek
olması bekleniyor. Bu arada CHP'de,
birleşme görüşmelerine karşı olan yöne-
ücilerin belediye başkanlan toplantısı-
nın iptal edilmesi için bazı girişimlerde
bulunduklan öğrenildi Bu yöneticile-
rin, Gaziantep Beiediye Başkanı Celal
Doğan'ın partiden bağımsız olarak
yaptığı çağndan rahatsız olduklan kay-
dedildi.
SHP Genel Başkan Yardıması Timi-
si, SHP Genel Başkanı Murat Karayal-
çm ile CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal'ın yaptığı görüşme sonrası SHP Ge-
nel Merkezinde oluştunılan birleş-
bi
ta
menin yöntemi ile ilgili teknik
komitenin çalışmalannı sür-
dürdüğünü anımsatarak,
" Yeni bir parti çatısı altında bir-
leşme > öntemi biraz zor görünü-
yor" dedi. Her çalışmanın, yeni
bir görüşmeden sonra tekrar
gözden geçirilebileceğini akta-
ran Timisi, "Sayın Murat Ka-
rayalçın ile DSP Genel Başkanı
Sayın Bülent Ecevit'in görüş-
mesi, çok şeyi yeniden gözden
geçirmemizi gerekli küabilir"
diye konuştu.
Öteyandan DSP Genel Başka-
nı Bülent Ecevit, SHP Genel ^ M M
Başkanı Murat Karayalçın'a
12 ekim salı günü Meclis'teki odasında
randevu verdi. ,
CHP Genel Başkan Yardıması İste-
mihan Talay, belediye başkanlan top-
lantısının, konuya önem veren kişilerin
yürüttüğü bir çahşma olduğunu belirte-
rek. şunlan söyledi:
"Partilerin de, bu doğrultuda çaltşma-
lan var. önemti olan, kamuoyuna, bu
mesajlann, tabanı tetnsil eden insanlar
tarafından da \erilmesi; partilerin de, bu
doğrultuda içtenlikli bir biçimde çalışma-
lannı sürdürmeleri. Toplantıyu olumlu
bir gelişme olarak düşünmek gerekir.'"
Girişimci başkanlar
Toplantının gerçekleşmesi için ilk ça-
hşmalan yapanlardan Gaziantep Bele-
diye Başkanı Celal Doğan, bu toplantı-
ya kim engel olursa, yanbş yapmış ola-
cağını kaydederek. "Bizûn hareketi-
rliği
rt ı ş ı yo r
mizüı amacı. parti yönetimlerini harekete
geçirmekti. Bu. kısmen sağlandı aslmda.
Toplantıda, bunu pekiştirmek istiyoruz.
SosyaMemokrasinin bütünleşmemesi,
denîokrasinuı zaafa uğramasıdır, sağın
alternatiflnin, yine sağ olmasıdır. Laik
cumhuriyetin sağ ellere teslim edilmesi
demektir. Eğer, buna göz yumacaklarsa
insanlar, yutnsunlar" dedi.
Altındağ Belediye Başkanı Ali Rıza
Koç da katılımın yüksek olmasını bekle-
diklerinı belirterek toplantıdan. parti
yönetim ve genel merkezlerine baskı so-
nucunun çıkacağmı savundu.
SHP-CHPbuluşması
CHP Ankara İl Başkanı Nail Gür-
man, il örgütü yöneticileri ile birlikte
dün SHP Ankara İl Başkanlığı'nı ziya-
ret etti. Gürman, genel başkanlann bir-
leşme için atuklan adımdan mutluluk
duyduklannı vurguladı. Refah Partisi'-
nin ojlannın 1987"den beri hızla arttığı-
na dikkat çeken Gürman, "Sosyal de-
mokrat kesimdeki üç partinin birleşmesâ,
seçim kaygtsından çok, demokratık ve
laik Türkiye'nin geleceği için olmalıdır.
Dünyada ve Türkiye'dc barışa ihtiyaç
duyulan bir dönemde üzerimize düşen gö-
rev i bu bilinçle yapmalnız" dedi. Gür-
man, gecmişte göriiş aynlıklan olması-
na karşın, 13 Eylül 1980'den beri herke-
sin değjşmeyen bir sorumluluğu oldu-
ğunu belirterek "Sosyal demokratlar bu-
gün küçûk hesaplarla zaman geçirme
hakkma sahip değildir" dedi.
SHP Ankara İl Başkanı Yılmaz Ateş
de, Türkhe'nin kritik bir dönemde bu-
lunduğunu, sosyal demokratlann birli-
ğini, o> kaygısıyla istemediklerini söyle-
di. Kökten dinci ve milliyetçi akımlann
dünya banşını tehdit ettiğine dikkat çe-
ken Ateş, Türkiye'deki esas tehlike
kökten dinciliktir. RP çevresinde küme-
lenmiş gnıplar, Türkiye'deki gelişmeler
ve Türki\e'nin de içinde bulunduğu dün-
ya banşuıı tehdit etmektedir" dedi.
Köklü ideolojik farklılıklan olmayan
partilerin birleşmemesini anlayamadık-
lannı belirten Yılmaz Ateş, "Sayın Ece-
vit'in önyargısız, his ve duygulanndan
annmış, parti şovenizmini aşmış bir şekil-
de, Türk halkını düşünerek konuya yak-
laşmasını dili>oruz" dedi. Terör olayla-
nna da değinen Yılmaz Ateş, "Kürt so-
rununun çözümlenmesi için Türkiye'de
demokratik gelişmelere ve lürkiye'yi
kucaklayabilecek sol yönetimlere ihtiyaç
vardır"dedi.
Belediye baskanları ve birlik
Proff. Df. NufCttln
Sûzen(SHP)
İstmbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Türkiye gibi az
gelişmiş bir ülkede,
dar gelirlerin ço-
ğunlukta olduğu, iç
banşın sürekli ko-
runamadığı ve in-
san haklannın ihlal
edildiği bir ülkede
sosyal demokrasi-
nin iktidarda olması gerekmektedir.
Bunun da yolu sosyal demokratlann
birliğinden geçer. Geçmişteki aynhklar
hangi nedenle olursa olsun, ki bana göre
yapay nedenlerdir, 1980'nin getirdiği
yapay nedenlerdir, belki bireysel
kırgınlıklardır. o nedenle sosyal demok-
rasiyi savunan partiler biraraya gelmeli-
dir.
Mevcut üç partinin program, tüzük
ve hedeflerinin birbirinden farkh oldu-
ğuna inanmıyorum. Tabandan birleş-
me yönünde çok yoğun baskı geldiği or-
tadadır. Yöneticilere tarihi bir vebal
düşmektedir. 1994 yerel seçimlerinin
yaklaşmış olması dolayısıyla kuşkusuz
en çok yerel yöneticiler, aynhğın sıkıntı-
sını ve acısını yaşamaktadırlar. Bu ne-
denle sosyal demokrat değişik partilere
mensup yerel yöneticiler bir platform
oluşturdular. Bu platform çalışmalannı
sürdürüyor. Cumartesi günü (yann)
Ankara'da bütün sosyal demokrat bele-
diye başkanlannın kaülacağı bir top-
lantıda gerçekleşecek. Bu girişimi yü-
rekten destekliyorum. Cumartesi günü
de bu toplantıya katılarak sosyal de-
mokratlann niçın birleşmesi gerektiğini
anlaunaya çabşacağım.
Birliğin nerde olacağı konusuna ge-
lince bunlar birer aynntı. Daha evvel
HP ile SODEP'in birleşmesinde uygula-
nan bir model var, kuşkusuz yaşanmış
bu modelden büyük ölçüde yararlanıla-
bilir. Nerede olmasından çok hangi il-
keleri savunmak. hangi ideolojik hedef-
lere doğru yönelmek konusunda görüş
birüği yapmak lazım. Yöneticiler gere-
ken özveride bulunmaladırlar. Yerel se-
çimlerden önce bu birlikteliğin sağlan-
ması gerekmektedir. Aşılmayacak engel
yoktur yeter ki, yürekten inanılsın. Her
şeyin bir çaresi vardır.
AyferAtay(SHP)
Beşiktaş Belediye Başkanı
- Bugüne kadar tabanın özlemi ola-
rak kendini gösteren birleşme fıkrinin,
parti yönetimlerince de somut bir ihti-
yaç olarak ele alınması bu umudumuzu
daha da kuvvetlendirmektedir. Ancak
birleşmenin gecmişte SODEP-HP bir-
leşmesinde olduğu gibi yapay bir birleş-
me olmaması gerekiyor. Bunun içinde
birleşmeyi sadece kadrolann biraraya
gelmesi şekbnde değil, yeni bir parti ya-
pılanması olarak düşünmek zorunda-
yız.
Birleşmenin nerde olacağı çok fazla
önem taşunıyor. Ancak birieşmeden
sonra parti adının CHP olarak belirlen-
mesinin daha doğru olacağı kanısında-
yım, ama öncelikîe birleşmenin aynı za-
manda bir annma ve yeni yapılanmaya
yöneük olmasıdır. Birleşmenin yerel se-
çimlerden önce tamamlanmış olması ve
seçimlere tek parti olarak gidilmesı artık
zorunludur.
ŞlnaslÖktem(CHP)
Umraniye Belediye Başkanı
- Solda birliği üç partinin antmetik
toplamı olarak görmüyorum. Bu üç
partinin dışı'nda kalmış bir sol potansi-
yelvar.
Bunlann politikaya kazandınlması
da solda birlik adına önemli bir girişim-
dir. DSP'yi birleşme gündeminden çı-
karmak lazım. Çünkü DSP'nin sahiple-
ri "Bizim yakamızı bırakın! diyor.
SHP ile CHP'nin aynlmasına yola-
çan koşullar ortadan kalkmadı ki birleş-
me olsun. Aynca antmetik toplamdan
her zaman aynı oran çıkmaz. Yerel se-
çimlere kadar herkes kendi yoluna gjt-
sin.
Yerel secimleri kaybetmekle sol bir
şey kaybetmez. Kazanmakla sol ne ka-
zandı ki, kaybetmekle de bir şey yitirsin?
Profesyonel kadrolann birleşmesiyle
birleşme olmaz. Birleşme tabanda olur.
Tabanın gideceği adres CHP'dir. Birleş-
me olursa SHP'nin sadece bir kanadı
gelir.
Aynca sojda bir-
lik denince DEP
neden akla gelmi-
yor? Bcnim böl-
gemde güçlenen
tek parti DEP'tir.
Onun da hesaba
katılması gerekir
Necdet dzkan (DSP)
Bayrampaşa Belediye Başkanı
Partiler anti de-
mokratik kurallar
içinde sağlıklı bir
ortamda kurul-
mamıştır. Temel-
deki bu nok-
sanlığın ve karma-
şanın bugüne ka-
dar uzandığını gö-
rüyoruz. Demokrasinin temeli partiler-
dir. Partilerin oluşumu, demokratik ku-
rallar içerisinde, sağlıklı kadrolaşma.
ilkelerin sağlıklı belirlenmesi, ciddi çab-
şmalara bağlıdır. Birleşme eğlımlerine
baktığımız zaman. bu ana kurallar bir
tarafa itilerek günlük gebşmelere göre,
ortaya konulduğunu görmekteyiz.
Birleşme. esaslar bir >ana oy hesapla-
nna dayandınlarak şova dönüştürül-
mektedir. Solda gerçek birleşme, acele-
cilikten kaçınılarak, tartışılarak, taba-
nın isteklerine uygun bir biçimde ola-
cağı görüşünü taşımaktayım. Konu, ge-
nel merkezimizi ve yetkili kurullanmızı
ilgilendirmektedir.
Kadlr Akpınar (SHP)
Eyüp Belediye Başkanı
- Birliği oldukça önemsiyorum. Nere-
de olacağı ise benim için pek önem taşı-
mıyor. Herkes, başta liderler ve öteki
yöneticiler üzerlerine düşen özveriyi
gösteraıeli. Birleşme için acele edilmeli
ve mutlaka yerel seçimlerden önce ger-
çekleştiribnelidir.
SÜRECEK
Sosyal demokrat taban ve birlik
Birleşmeyeevetkadrolarahayır
Ehliyet ve SŞK kimliğimi
yitirdim. Hükümsüzdür
RAKİFZEYBEK
MİYASEtLKNUR
Sosyal demokratlann günde-
minde şimdi birleşme var.
İstanbul'da da bu böyle. Birleş-
me. sokaktaki seçmenden sos-
yal demokrat partilerin tepe
noktalannda görev yapan pro-
fesyonel politikaalanna kadar
tüm sosyal demokratlann gün-
delik konuşmalanna girmiş du-
nımda. Birleşmeyi herkes aynı
oranda ve aynı zamanda istiyor
mu acaba? İşte burası biraz
tartışmab. İstanbul'da birleş-
meye hayır diyen yok. Ancak
nerde, ne zaman. nasıl ve kim-
lerle birleşileceği konusunda
herkes aynı dilden konuşmu-
yor.
İstanbul'un nabzını tutmaya
DSP'den başladık. Ancak
DSP'liler İstanbul'da hem var
hem yoklar. Kentte şimdilerde
dolaşan iddialar ya da kamuo-
yu araştırmalanndan elde edil-
diği belirtilen rakamlar DSP-
nin İstanbul'da SHP'yle "kafa
kafaya" gittiği şekbnde. Ancak
kenue hangi örgütü arasanız te-
lefonlara çıkan olmuyor.
Merkez bilir
Birçok ilçe vekaleten yöneti-
liyor. Buna rağmen görevden
abnsa da isüfa etse de partibler
aynı düşünceyi paylaşıyor: "Biz
bilme>iz genel merkez bilir" ya
da "DSP'ye gelsiıuer birleşme
öyle olur." Bir de sık sık söyle-
nen şu var: "Biz dürüst partiyiz
onlar yıpranmış. Bizim bemen
iktidar olalım diye bir kaygunız
yok." DSP'liler geç olsun temiz
olsun görüşündeler.
DSP'nin İstanbul İl Başkanı
Av. Necdet Sanıhan. önkoşul-
suz bir birleşmeyi düşünmüyor
bile. Kendilerini Genel Başkanı
Ecevit gibi sosyal demokrat de-
ğil demokratik solcu olarak
tarumlayan Sanıhan birleşme
konusundaki görüşlerini "Bize
fraksiyonları ve hizipleri getire-
cek bir birieşmeyi yönetimimiz
istemiyor, ben de istemiyorum"
diyerek özeth'yor. Görünen o
ki, birleşme konusunda DSP'-
nin kapısını aşındırmak şimdi-
bk boşuna. Ancak SHP ve
CHP'li "'gerçekçi" kimi poüti-
kaalarda DSP'yi dışanda bıra-
kacak bir birlik projesinin sola
ne yerel ne de
genel iktidan
getirmeyeceği-
niitirafetmek-
ten kaçınmı-
yorlar.
SHP İstan-
bul İl Başkanı
Yüksel Çengel,
CHP İstanbul
İl Meclisi üyesi
Mehmet Bölük
ve 1980 önce-
sinin İstan-
bul'daki 'par-
lak' pobtika-
cılanndan
CHP San>er
Her iki taraf da "Birieşmeye
evet ama bu kadrolaria hayu-"
diyerek işi şimdiden yokuşa sü-
rüyor gibi. Genel merkezlerine
de ters düşmemek için dayat-
macı görünmek istemiyorlar.
Her iki partiden isimlerle
konuşulduğunda SHP'blerin
birleşmeyi CHP'lilerden daha
çok istediği izlenüni ediniliyor.
CHP'liler bu konuda biraz
daha nazlı. CHP'liler SHP'nin,
yerel seçimler yaklaşırken alı-
nacak bir yenilgi nedeniyle ik-
tidan kajbedecekleri korku-
cağı inananda. SHP'den Üm-
raniye Belediye Başkanı seçilen
şimdilerin CHPlisi Şinasi Ök-
tem. Bevoğlu Belediye Başkanı
Hüseyin Aslan ve İl Meclisi üye-
si Mehmet Bölük SHP'nin bu-
günkü yıpranmış kadrosuyla
birleşmenin sakıncalanndan
söz ediyorlar.
Birleşmenın adresi konusun-
da SHP'liler pek dayatmacı de-
ğil. CHP'liler ise bu konuda bir-
leşmenin kendi partilerinin
çatısı altında ve ne pahasına
olursa olsun CHP isminin ko-
runması yö-
nünde ısrarlı-
lar. SHP'liler
adresin ve is-
min önemli ol-
madığı konu-
sunda hemfı-
kir. CHP
İstanbul İl
Başkanı Prof
Dr Haluk Ül-
man, Parti
Meclisi üyesi
Bavkal Ka-
zancıoğlu
SHFnin sü-
rekli CHP'nin
devamı olduğu
SHPİ1 Başkanı Haluk Üman, CHP İl Başkanı
DSP'siz bir birleşmenin solu
muhalefetten kurtaramayacağı
inananda. SHP ile CHP'nin
birleşme operasyonuna gelince
o da şimdilerde pek kolay gö-
rünmüyor. Çünkü yerel birim-
Jerde kırgınbklar, öfkeler, kişi-
sel rekabetler henüz taze. Za-
man- aşımına uğramamış. O
nedenle gerek SHP'de gerekse
CHP'de il ve ilçelerde pob'tika
>apanlann birleşmeyi can-ı gö-
nülden istedikleri söylenemez.
suyla kendilerine yaklaştı-
klannı düşünüyorlar. Ancak
SHP'liler içinden de bazı politi-
kaalar tam tersine, İstanbul'da
bir türlü tabanda örgütleneme-
miş bir CHP'nin SHP'ye ya-
naştığı görüşünde.
Eski ünlü politikaalardan
şimdinin SHP'lisi İlhan Keser
ve Beykoz ve Beledıve Başkanı Şe>-
ket Ankan CHP'nin bu kodro-
lanyla birleşmenin sola ve
SHP'ye bir şey kazandırmaya-
lirterek SHP'nin bu isme itiraz
etmemesi gerektiği görüşünde-
ler. CHP'nin Türkiye'de sosyal
demokrat politikalan ilk uygu-
layan parti olması nedeniyle bu
ismin korunması gerektiğini
söylüyor.
Liderlik konusunda iki parti
mensuplan da önkoşul getimıi-
yor. Birleşmenin adresinde bir
sorun çıkmayacağa benziyor
ancak tarih konusunda aceleci
olan da var, "Bu iş aceleye gel-
mez" diyen de. SHP'U olsun
CHP'b olsun herkesin dilinde
bir ilkeli birleşme sözü var. Bir
tartışma platformu oluşturarak
hangi ılkeler ve prensipler çer-
çevesinde birleşileceğimn tatışı-
lması ve Türkive'nin sorunlan-
na ne tür çözümler getirileceği-
nin a>n ayn görüşülerek proje-
lendirilmesinden sonra birleş-
me girişimlerine başlanılması
herkesin ortak görüşü.
'Aceleye gelmemeli'
Politikaalann yansından
fazlası önce seçim ittifakını son-
ra uzun sürecek bir tartışma
platformunun ardından bir-
leşmeyi öngörüyor. SHP Fatih
İjçe Başkan Yardıması Engin
Öztan "Üç beş belediye başkanı
yeniden seçim kazanacak dive
birleşmeyi acele>e gerirmemek
gerek. Önce seçim ittifakı ya-
panz ve böyleükle sağlıklı bir
birleşmenin ilk temelini atmış
ohıruz. Seçimden sonra da Tür-
kiye sonınlanna bakış açımızı
bütün detavlarıyla tarttştıktan
sonra ortak bir noktada buluşur-
sak birleşiriz."
SHP \e CHP'nin bugünkü
yapılan ve kadrolanyla birleş-
menin ne solun ne de ülkenin
sorunlannı çözmeyeceği
inancını her kesimden sosyal
demokrat taşıyor.
SHP'nın partiler ve seçim ka-
nununu değiştirmeyi başarabil-
diği takdirde gerçekleştirilmiş
yeni bir örgütlenme modeliyle
yapılan birleşmenin iktidan ge-
tıreceğine bütün sosval demok-
ratlar "yürekten" inanıyor.
Yani sosyal demokratlar diyor
ki. "Önce seçim ittifakı, verel
seçimlerden sonra da planlı ve
aşamalı bir birleşme."
BffiBAKIMA
SERVER TANILU
UyanıMığa
Umberto Eco'yu size uzun uzadıya tanıtmaya gerek
var mı?
Aslında Bolonya Üniversitesi'nde dil ve göstergebilim
profesörü olan bu italyan, araştırmacılığının yanı sıra,
dünyada büyük yankılar yapmış birkaç romanın da ya-
zarı olarak biliniyor. Onun, 80li yıllarda yayımlanan 'Gü-
lün Adı' adlı romanı, uzun süre liste başlannda kaldı; ar-
kasından 'Foucault Sarkacı' da az ilgi uyandırmadı.
Nasıl karşılandıklarını bilmesem de, bu romanlann
Türkçeye de çevrildiklerini biliyorum.
Şimdi, bir başka konuda guncellik kazanacağa benzer
yazarımızın adı. Gerçekten, Umberto Eco, Avrupa'da,
aşın sağ'a ve onun manevralarına karşı, insanları uya-
nık olmaya çağıran kırk aydmdan biri. Bu aydınlar, kimi
çevrelerin, tehlikeli temaları orta malı haline getirmele-
rınden ve gözlere bir duman perdesi çekmelerinden
kaygılanıp, geçen 18temmuzda, Uyanıklığa Çağrı' diye
bir bildiri yayımlamışlardı. Daha sonra, aralarma yüzler-
ce aydının gelip girdiği bu çağrıyı imza edenler, örgütle-
yicileri aşın sağ hareketlere bağlı yayın organlarına,
toplantılara ya da yayınlara katılmayacaklarını ilan edi-
yorlardı kamuoyuna.
Nedir bu uyanıklığın anlamı? Yeni bir büyücü avı mı
söz konusu? Her türlü diyalogdan kaçış mı yoksa?
Umberto Eco, kendisiyle yapılan ve şu geçen salı gü-
nü Le Monde'öa yayımlanan bir tartışmada, 'hoşgörü'
ve hoşgörülemez'le ilgili kendi anlayışını açıklayarak
yanıt veriyor bu sorulara.
Itginc şeyler söylüyor, özetlemekte yarar var.
Şöyle bir soru yöneltiliyor kendisine: Artık sağ'ın ve
'sol'un söz konusu olmadığı, eski çıkış noktalarının işle-
mediği, yeni siyasal ve kültürel farklılaşmaların ortaya
çıktığı bir dönemde, "aşırı sağ'a karşı böylesi bir uyan,
günü gecmiş bir şey değil mi? Daha şimdiden silinmiş
ideolojik cepheleri yapay olarak diriltmeye yol açmaz
mı?
Umberto Eco, içinde bulunduğumuz tarihsel değişik-
liklerle, birtürentelektüel ve manevi aldırışsızlığın tehli-
keli biçimde birbirine karıştırılmasından doğduğu kanı-
sında böylesi soruların. Doğrudur: Sağ'la 'sol'un, bir
yirmi yıl önceki biçimi, bugünkü siyasal durumları anla-
makta artık yetersiz kalıyorlar. Elbette, bu yeni durum-
lar, yeni çözümlemeler bekliyor bizlerden; düşüncemiz,
günü geçmiş ve dogmatik ayırımlar sonucu taşlaşma-
malı. Ama buradan kalkıp, her şeyin değiştiği, bütün dü-
şüncelerin geçerli olduğu, hiçbir durumda hiçbir şeyi
reddetmememiz gerektiği sonucuna varmak, vahim bir
kafa karışıklığı içine düşmek olur. Siyasal oyunun kural-
ları değişmekte; ama bu, kurallar olmadığı, yenilerini
bulmaktan vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmeme-
li. Şöyle bağlıyor sözlerini Eco: "Karf/ar başka türlü da-
ğıtılmıştır; ama bütün kartlann nitelik değiştirdiği sonu-
cu cıkmaz bundan..."
Örnek mi?
Bugünün Dazlakları veyeninazileriylegeçmişinNazi-
leri arasında ne farklılık var gerçekte? Insanlara karşı
aynı kin, aynı yıkıcılık ruhu değil mi görülen?
Tek farklılık, aldıkları sonuçlarda!
Böylece, aydınların görevi, şunun altını çizmektir:
Evet her şey değişmiştir, ancak bu söylediğimiz dışında!
Bir görevleri de onların, 'hoşgörülebilir'\e "hoşgörüle-
mez' arasındaki sınırı belirtmektir.
Bir diyalogdan kaçma anlamına gelmemeli bu; ama
kimi çevrelerin arasına diyalog niyetiyle girdiğinizde,
onların sizi kendilerinden gösterme tehlikesi de vardır
ki, dikkat etmeli buna!
Şaka olsun diye verdiği bir örnek var, Eco'nun: Diye-
lim, bir ömür boyu tanrıtanımaz oldunuz ve en halis
dostlarınız arasında da bir Cizvit Babası var. ölüm döşe-
ğindeyken, ziyaretinize gelmesini mutiaka engelleyiniz:
Yoksa, onun ve sizin niyetiniz, aranızdaki tartışma ne
olursa olsun, ölümünüzden önce dine döndüğünüze işa-
ret sayılır bu ziyaret!
Sürekli bir uyanıklıktır düşünce!
Hoşgörülü olmaya gelince...
Hoşgörülü olmak için, 'hoşgörülemez'in sınırlarını
saptamak gerekir.
Bu sınırların gelip dayanacağı temel mi?
'Insan bedeninesaygı'ön bu, başta! »-
Şöyle diyor Umberto Eco: "Birahlak, insan bedenlnln
etkinliklerine saygı üstüne kurulabilir: Yemek, içmek,
işemek, aptestini yapmak, uyumak, sevişmek, konuş-
mak, işitmek vb. Birinin geceleyin yatmasına engel ol-
mak ya da onu tepe üstü yaşamaya zorlamak, bir hoşgö-
rülemez işkence biçimidir. Başkalannın hareket etme-
leri ya da konuşmalannı önlemek de hoşgörülemez.
Irza geçmek, bir insanın bedenine saygısızlıktır. Irkçılh
ğın ve dıştalamanın bütün biçimleri, başkasmın bedeni-
ni yadsımanın biçimleridir en sonunda. Bütün ahlak tari-
hini, bedenin hakları ve bedenimizin dünyayla ilişkileri
açısından okuyabilirsiniz..."
Sapla samanın birbirine kanştığı bir dünyada, özellik-
le de toplumumuzda, öğreneceklerimiz var Umberto
Eco'nun şu söylediklerinden...
Değil mi sevgili okurlarım?
İrf an Gurpınar
CHP çatısı altındabirlik
bütün sorunlarıçözecek
AHMETŞEFÎK
TRABZON - Cumhuriyet
Halk Partisi (CHP_) Genel Sek-
reter Yardıması Irfan Gürpı-
nar, birleşmenin kendi partisi-
nin çatısı altında olmasından
sonra çözülemeyecek hiçbir
sorunun olmayacağını öne
sürdü. Gürpınar. sosyal de-
mokratlann birleşmesinin
SHP-CHP-DSP birleşmesi ile
sağlanabileceğini söyledi.
SHP ile CHP arasında birlik
görüşmelerine ilişkin olarak
Cumhuriyet'in sorulannı yanı-
tlayan İrfan Gürpınar, birleş-
mede üç formülün bulunduğu-
nu. bu formüllerden yeni bir
parti seçeneğjnin fıilen işleme-
sinin mümkün olmadığını sa-
vundu.
Baba ocağı ana kucağı
Geriye SHP ya da CHPde
birleşme formüllerinin
kaldığını belirten Gürpınar. şu
anda SHP çatısı altında birleş-
menin sosyal demokratlar
açısından bir başan getirmeye-
ccğjni öne sürdü.
Gürpınar. CHP'nin bir gele-
neğin. bir idcalin simgesi oldu-
ğunu söyledi ve "Burada önem-
li olan biıieşmedir. SHP çatısı
altmda birleşme, asıl büyük bir-
leşme için büyük bir engd teşkil
etmektedir. Oysa CHP için
böyle bir durumu söz konusu
değildir. Birleşme sağlandıktan
sonra bütün sorunlar rahatukla
cözüme kavuşturulabilir" diye
konuştu.
İrfan Gürpınar, sosyal de-
mokratlann birleşmesinin
SHP ve CHP'nin birleşmesiyte
değil, SHP-CHP-DSP arası-
ndaki birleşmeyle sağlanabile-
ceğini savundu ve şöyle dedi:
"Daha önce SHP ile DSP
arasında çeşitli düzeylerde bir-
leşme tartişmalan yapıldı. Hep-
si de olumsuz sonuç verdi. Hat-
ta bu partilerin birbirinden daha
da uzaklaşmasmı sağladı.
1983'ten bu yana, bir SHPb
DSPye, bir DSPU SHFye
geçmedi. Ama CHP açıldıktan
sonra bize DSP'den gelen çok
oMu. Herkes baba ocağı, a n
kucağı dedi, geldi.
CHP kerametinin güzeüiği
burada. DSP'liler de çok rahat
gelebilir. Ecevit'e rağmen gele-
ceklerdir. Bugün örgütlerimizin
çoğunda, DSPden gelenler yan
yanyadır. Onun için adres belli-
dir. Yer bellidir. Gerisi ko-
laydır. Her şey düşünülüp konu-
şulur."