Katalog

Cumhuriyet İmtiyazsahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni Özgen Acar Yaym Koordınatörû: Hflanef Çetinkaya •Genel Yaym Danışmanı: Orhan &inç •Yaa-ışlen Müdürlen Aydm Engin (Sorumlu), Cdal Başlangıç •Haber Merkea Muduru. İpek Çalışlar • Görsel Yönetmen. Ati Acar •Duzenleme tbrahim Yddız • istanbul Haberlen Cevher Kaotarcı #Dış Haberler Ergın BaJa • İş - Ekonomı Dinç Tavanç •Yurt Haberlen Meiımet Sarac • Makaleler Sami Karaören «Spor Abdülkadir Yüretaan • Düzeltme AbdaDab Yaacı Ankara Temsılctsı Mıtstafa Balba) •Habcr Mudurü Doğan Alun AtatürkBulvan- No.125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tei- 4195020 (7 Hat), Telex: 42344, Fax (4)4195027 •lzmırTemsılcısı SentarKmk,H.Zı>aBlv 1352S2/3Tel:4411220Telex: 52359, F?v 4419117 • AdanaTemsılcısı ÇetinYiğenoğfcıtnönüCd. 119S.No 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492, Telex- 62155, Fax- 3522570 Muessese Müdürir Eroi Eıkut •Koordinatör Ahmet Korofcan «Muhasebe Büfeat Yener • tdare HüseyinGürer «Işletme önderÇeUı • Bılgı-lşlem N«fl tnal «Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çiier •Reklarn Reha Işıtman Ynaaiaya n t m r Yenı Gûn Hsber Ajans, Basın ve Yayınalık A Ş TürkoaıiıCad 39/41 CaiüoBu34334tst.PK.246tstonbulTd.512O5O5Telex 22246,Fn (1)5138595 NEKİMI993 Jmsdk-4.36 Günc>: Oğle 11 51 İkındı 15 08 Akijam 17 43 Yatsı 19 02 Çevrecaer Akdeniz'de toptamyop •ANTALYA(AA)- Antalya'da yapılacak olan "Akdeniz'in kirlenmeye fcarşı korunması" roplantısına. Başbakan Tansu Çiller ve 17 ülkenin çevre bakanlannın kaülacağı bildırildı. Alınan bilgiye göre Falez Otel'de, 12-15 ekım tarihleri arasında yapılacak olan "Akdeniz'm kirlenmeye karşı korunması" konulu toplantıya, Başbakan Tansu Çiller, 17 ülkenin çevre bakanlan ile250yabana uzman ve dünyanın önde gelengönüllü çevre kuruluşlannın temsilcileh katılacak. Postacdar yanşacak • ANKARA (ANKA)- "22'ncJBalkanÜlkeleri Posta Dağıtıcılan Yürûyûş Yanşması", Kuşadası'nda lOekımdegercekleştirilecek. PTT Genel Müdürlüğû'nden yapılan açıklamaya göre Tûrkıye, Yunanıstan, Bulganstan, Arnavutluk, Romanya, Makedonyave Moldavya'dan katılan bayan veerkek tatamlan, ferdi ve takım bınncilikleri için yanşacaklar. OscarödûRû CusaköMû • LONDRA(AA)-Oscar ödüllü trlandalı smema oyuncusu Cynl Cusak, dün Londra'da öldü. Ailesi, sanatçının 82 yaşında yaşama gözlerini yumduğunu açıkladı. 1952 yılında Oscar kazanan Cusak, 30'lu yıllarda Hollywood'da sinema kariyerine başlamış, ABD ve Avrupa'da düzinelerce filmde oynamıştı. Cusak, son olarak 1992'deTomCruisile birlikte "Far and Away" adh filmde oynamıştı. Sanatçının rol aldığı ölümsüz fılmler arasında, "Çakahn Günü", "David Copperfiled" ve "SoğuklaGelenCasus" sayılabilir. Vakko'da ndbat değişlmi •Istarind Haber SerrH- Vakko'nun Halkla tlişkiler Bölümü'nde 18 yıl süreyle çalışan Datz Adanata, kuruluştaki görevinden isteğıyle aynlarak kendisinc ait tanıûm, organizasyon ve halkla ilişkiler şirketinin başına geçti. Adanalı'nın şynlması üzerine, Vakko'da Basın ve Halkla tlişkiler Müdürlüğü'ne Bena Sağlam. Tanıtım ve Organizasyon Müdürlüğü'ne ise Turgay BaslucıoğuUan getirildı. Narisgrtılan, arttvmadaaçık; • LONDRA(AA)- İngiltere'de, aralannda II. Dünya Savaşı'ndaki AJman Hava Kuvvetleri Komutanı Mareşal Herman Goering'in tüfeklerinın de bulunduğu Nazi sılahlan, 12.000 sterline (228 milyon lira) satıldı. Sussex kentindeki "Wallis and VVallis" müzayede salonunda yapılan açık arttırmada, Mareşal Goenng'in, üzerinde gamalı haç ve SS amblemleriyle birlikte, siyah kartal ile kurukafa ışlemelerinin kazılı Ölduğu "Mannlicher Schoenauer" marka tüfek, f400 sterline (83.6 milyon jjra), Alman ordu yetkililerinden General Adolf Eichmann'a ait özel yapun tüfek de 7.975 sterline (151.5 milyon lira) satılırken alıcılann kımliği açıklantnadı. Hsfl&ı Hşidter • İSTANBL L (AA) - Halkla tlişkiler Derneğı Başkanı Ergüder Tırnova, Türkiye'de halkla ilişkiler çalışmalanrun 1960'h yıllarda başlamasına rağmen bugun ABD ve Avrupa ülkeleri düzeyine •nştiğını söyledi. Halkla tlişkiler DemegTnin himayesinde, Anadolu Sigorta'nın sponsorluğunda, Markeüng Türkiye dergisi tarafından düzenlenen " 1. Türkıye Halkla llışkiler Kongresi", Mövenpick Oteli'nde dün başladı. Kongrcnin açılışında konuşan Dernek Başkanı Ergüder Tırnova, Türkiye'de halkla ilişkiler çalışmalanna J960'lı yıllarda, ABD'den 100 yıl, Avrupa'dan da 50 yıl sonra başlanmasına rağmen, bugün bu ülkeler sevıyosine erişildiğini söyledi. 'Dansçı ayıTıktan özgüılüğe• İstanbul veçeşitli illerden toplanan 'dansçı ayılar' 45 gün olarak planlanan bir programla gruplar halinde rehabilitasyona alınacak. Ayılar daha sonra doğal ortama aktanlacak. LEVENTGENÇELLt BÜRSA - Çeşıtlı ıllerde oyna- tıalannın elinden toplanan "dansçı ayılar" basına tanıtıldı. Kamuoyunda "Dansçı Ayıla- nn Rehabilitasyonu" olarak bilinen proje çerçevesinde, Ulu- dağ Üniversıtesı Veteriner Fa- kültesi'nde 1 milyar 135 milyon lira harcamayla yapılan "Ayı Bannağı"na konulan ayılar şımdı "rehabüite edflme"yi bek- dyorlar. "Dansçı ayılar", sağhk sorunlan çozüldukten. psıkolo- jik bozukluklan düzeitıldıkten sonra doğal yaşam kabul edilen Karacabey Çiftlikköy'e salıve- nlecekler. Uludağ Üniversitesi Veteri- ner Fakültesi'nde dün 12 ayının "rehabflitasyomTna başlanma- sı nedenıyle bir tören düzenlen- dı. Törende şu ana kadar olan çahşmalar anlatıldı ve oynatıa- lannın elinden polis, belediye ve WSPA (Dünya Hayvanlan Koruma Cemiyeti), Turizm Bakanlığı uzmanlan tarafından alınan ayılar basına gösterildi. Dünya Hayvanlan Koruma Cemiyeti Başkanı Victor Wat- Idns ve kalabalık bir uzman grubunun katıldığı toplantıda konuşan U.Ü. Vetenner Fa- kültesi Dekanı Prof.Dr. Haznn Gökçen, çeşıtlı kentlerde özel- likle de Istanbul'da sokaklarda Veteriner Fakültesi'nin hazırladığı a\ ı bannağuıın "konuklan"nın saytsı 20'yi bulacak. Rehabili- tasyonu başlayan 12 ayıya Uaveten 6 ayı daha Bursa'ya getirilecek. oynaülan ayılann yabana tu- nstlenn ilgısini olumsuz olarak çektiğini, bu dunımun ülkemi- zin imajını olumsuz etkılediğini ve yanlış yargılann doğmasına neden olduğunu. bu projeyle bu olumsuzluklann gidenlebılece- ğini aktardı. Gökçen, 45 gün olarak plan- lanan bir programla gruplar halinde rehabıütasyona alına- cak ayılann daha sonra doğal ortama aktanlacağını bildirdi. Dünya Hayvanlan Koruma Cemiyeü (WSPA) Başkanı Vic- tor Watkins konuşmasında projeye Türkiye'nin gösterdiğı ılgırun çok ıvı olduğunu söyle- di. VVatkins, turizm ve orman bakanlıklanyla U. Üniversitesi Veteriner Fakültesi yetkililerine teşekkür etti. 12 aydır bu pro- leyle ılgıb Türkiye'de çahşmalar yapıldığını akıaran Watkms, ayılann özellikle Asya'da tıpta kullanıldığı ıddia edilen safra keselen ıçin öldüruldüklerini, Türkiye'nin de ıçınde bulundu- ğu baa ulkelerde ışkence sonu- cu dans ettirildıklerinı savundu. Uludağ Ünıversitesı'nin Gö- rükle'dekı kampusunda yer alan Veteriner Fakültesi uygu- lama çiftlıklenndekı törende WSPA tarafından hazırlanan film ve slayt gösterileri gercek- leştirildi. Hazırlanan filmde, ayılann danslara işkenceyle na- sıl hazırlandığı gözler önüne serildi. WSPA'nın "KirU dansı dur- dunın" sloganıyla 1992 yılında Yunanistan'dan başlattığı kampanyanın Türkiye uygula- masının Yunanistan'dan daha başanlı olacağı bildırildı. Yu- nanistan'da sadece 12 ayının toplanabıldığı ve bunlann re- habilitasyonunun son aşamaya geldiğini, önümüzdeki günler- de ayılann Yunanıstan'da do- ğal çevreye salıverileceği bıldi- nldi. Ziyaretyasaklandı 1 milyar 135 milyon lıraya yapılan Ayı Bannağı'na getiri- len ayılann ınsanlarla ilişkisi dünden itibaren kesildi. Uz- manlar, ziyaretin yasaklanaca- ğmı, ayılarla sadece proje gö- revüleriyle bakralann "rauha- tap" olacağını bildirdi. Ayı barınağının VVSPA uz- manlarının önerileri doğrultu- sunda inşa edildiğini ve hayvan- lann çevreye zarar vermesinin mûmkün olmadığı bildirikü. Çiftlikköy'e salınacaklar Turizm Bakanlığı'nm önder- lığinde Orman Bakanlığı'nında projeye katkısı sağlandı. Or- man Bakanlığı, proje kapsa- mmda Karacabey Çiftlikköy'- de 10 hektarlık ormanlık alan proje ıçm hazırlanacak ve ayılar her türlü bakımlan umamlan- dıkun, psıkolojik olarak hazır- landıktan sonra hazırlanacak doğal ortama salıvenlecekler. 10 hektarlık alanın etrafı çitlerle çevnlecek ve ıçeride kalacak ayılar dışandan gelebilecek teh- likelere karşı korunacak. Veteriner Fakültesı'nin ha- zırladığı ayı bannağının "ko- nuidan"nın sayısmın 20'yi bu- lacağı da bıldinldi. Veteriner Fakültesi'nın maskotu duru- muna gelen ikı yavru ayı da bu projeden yararlanacak. 12 ayı- ya ılaveten 6 ayının daha Bursa'ya getirileceği bildirildi. Klarnette Bülent Ebedi, kemanda Vedat Rast, kanunda Efkan Yiğit, bendirde Bûlent Kahraman, neyde Tfirker Dinletir, bas-gitarda Engin Düzyol, solo-gitarda Sfikymen Süngû ve darbukada Ayhan Küçükboyacı'dan oluşan sekiz kişilik çingene grubu, bugünden başlayarak sizleri değişik dünyaya götürüyor. Beyoğhüıda ach obnayanbk Çingenegyup İBRAHtM GÜNEL Emir Kustica'nın ünlü fılrru "Çingeneler Zamanı"- nın müzikleri, çoğumuzun kulağından hala sihnme- miştir. Biri, son günlerde Oya Küçümen, Bora Ebeoğlu ikilisi tarafından Türkçe sözler ile ıcra ediliyor. Ama bu melodileri. Türk Müziği enstrümanlan tarafından icra edilişini dinlememişızdir. Bunun yanında, Tchay- kovsky'nin ünlü "Fındıkkıran" bale suitin yerli çalgı- larla icra edilişini, hıç duymadık. Pek çoğumuz, Kum- kapı'daki restoranlarda veya Sulukule'deki çingene müziğinin yabanası değilizdır. Ama bu insanlann, kendilerine özgü, örneğin sevdiği insanı kaybettiğin- de, yaptığı doğaçlama müzigını bılmeyız. Aynca kendı öz müziğımizin folklorik ve otantik ezgilerini Batı mü- ziği formlanna uyarianarak çalındığında, nasıl bir müzik ortaya çıkar bilemeyiz. Bu günlerde Beyoğlu"- ndaki Muammer Karaca Tiyatrosu'nun altındaki "Tribunal Bar"ın kapısından içeri girdiğinızde, ya- banası ohnadığmız bu melodileri, hiç de alışık ol- madığınız enstrümanlardan dinleyebilirsınız. Klar- nette Bülent Ebedi, kemanda Vedat Rast, kanunda Ef- kan Yiğit bendirde Bûlent Kahraman, neyde Türker Dinletir, bas-gitarda Engin Düzyol, solo-gıtarda Sü- leymen Süngü ve darbukada Ayhan Küçükbov acı'dan oluşan sekiz kişilik çingene grubu. bugünden başlaya- rak sizleri değişik dünyaya götürüyor. Henüz ad bula- madıkları grubu bir araya getiren, lakabı Balık Ayhan olan Küçükboyacı'ya soruyoruz: -Böyle bir grup kurmak nereden aklınıza geldi? -Bann açıldığı geçen hafta, kanun çalan arkadaşım Efkan ile birlikte rock müzik çalan bir orkestra ile bu- rada çahyorduk. Barda ıçkilennı yudumluyan insan- lar yabancı müziklere ılgısiz davranıyorlardı. Orkest- ra çalmaya ara verdiğinde, Efkan Yiğit ile ikımız solo yapmaya başladık. Bırden herkes sahneye doğru iler- lemeye başladı. İnsanlann ilgisini çektik. Program so- nunda bann yönetiasi Süleyman Ağabey (Süleyman Yıldız), bize şımdiye kadar yapılan çingene müziğinin dışında, kendi öz müzığımizı yapıp, yapamaya- cağımızı sordu Ben de zaten böyle müzik yapmak istı- yordum. 2!aten arkadaşlanmın hepsı ile farklı orkest- ralarda, farklı zamanlarda ünlü kişilenn arkasında beraber çalışmıştık. Biz böyle bir grup olduğunu is- patlamaya çabşıyoruz. Allah utandırmazsa, yurdışıda da kendı öz motıflenmızı tanıtmak ıstıyoruz. -Burada yaptığınız müziği nasıl adlandınrsuıız? -Atonal diyebiliriz. Çağımız toplumlannın kendi otantik ve folklonk müzıklen olmakla birlikte, za- man zaman bunlan evrensel müzik değerleri içersinde yapıldığını görüyoruz. Bu değerlen bozmadan. dünya müziği fonnlan ile icra etmek diyebiliriz. Ben, Mısırh darbukacılardan Alexandre Setrak, Peter Gabriel ile birlikte çalışan Hasan Remzi, Sait Artis başta olmak üzere bir çoğunu dinleme olanağını buldum. Hepsı böyle bir grup ile çalışmalannı sürdürüyor. Bize Ame- rikalı gelip kendi müzığimizı çalamaz. Biz kendı de- ğerlerimizden yola çıkarak. onun değerleri ile, onun yaptığı müziği yapabiliriz. Motifleri alıp o değerler ıçersinde calmak önemli. ISigara,yılda üçmilyon kişiyi vr BRÜKSEL (AA) - Sigaranın dünyada yılda üç milyon kişi- run ölümüne yol açüğı açıklandı. Belçika'nın kanserle mücade- le kuruluşu (OBC) yetkilileri, 11-17 ekım tarihlerini kapsaya- cak kanserle mücadele haftasının hazırlıklan çerçevesinde dü- zenledikleri basın toplantısında, sigaranın sadece Avrupa'da yılda 450 bin kişinin ölümüne yol açtığını. dört binin sigara iç- medıği halde dumanından zehırlenerek öldügünü belırttiler. Belçikalı doktorlar, "sigaranın yol açtığı başbca hastalıklar akciğer, ağız, gırtlak, yemekborusu, böbrek. pankreas \e mide kanseıieri, kalp-damar, eklem ve kronik bronşit hastalıklandır" dedıler. Birtiryaki ile beraber yaşayan kişinin akcığer kanseri- ne yakalanma riskinin arttıgını ifade eden doktorlar, hamilelik sırasmda sigara içilmesi ile ilgili olarak da, sigara içen kadı- nlann özellikle hamıleligin son altı ayında çocukianna büyük zarar verdigıne dıkkat çektiler. Sigara içen kadınlardan olma çocuklann diğer çocuklardan 200 gram daha hafıf ağırlıkta doğduklannı ve gelişmelerinin de geciktiğini kaydeden kanserle mücadele kuruluşu yetkililen, tiryaki kadınlarda düşük yapma ve erken doğum vakalanna sıkca rastlandığını. doğum öncesi çocuk ölüm oranırun da üç kat arttıgını beUrtüler. IKırmızıet,prostat kanseriyapıyor WASHINGTON (AA) - Kırmızı et tüketiminin, erkeklerde prostat kansenne yakalanma nskini arttırdığı bildirildi. Ulusal Amerikan Enstitüsü tarafından yapılan araştırmaya göre haftada en az 5 öğün kırmızı et yiyen erkeklerin. prostat kansenne yakalanma riski 2.6 kat aruyor.Ensitünün araştı- rmasının, yaşlan 48 ile 75 arasında değişen 48 bin Amerikan erkeği üzerinde 4 yıl sürdüğü kaydedildi. Prostat tümörü oluş- ması riskinin, kırmızı et tüketimi azaltılır azaltılmaz düştüğü belirtildi. ABD'de, prostat kanseri, akcığer kanserinden sonra ıkina ölümcül hastalık olarak sıralaruyor. 1991'de, yaklaşık aynı yıl 32 bin kişı prostat kanserinden öldü. rt-"\. l IMidede2yılkalan saat, 2 dakikageri kaldı LONDRA (AA) - Portekız'de trafik kazası geçiren bir hasta- nın kalbını dınleyen doktor, çalışan bir saat sesı duyunca şaşır- dı. 14 yaşındaki kazazede genç. kendisine geldiğinde midesinde saat olduğunu doğruladı. İngılız Daily Star gazetesinın haberine göre Alex Gevaert adh kazazedenin mıdesindeki otomatik ve su gecirmez saat bir ameliyatla çıkanldı. Tıkır ükır çalışmaya devam eden saatın 2 dakika geri olması Lizbon Hastanesi'ndekı doktorlan şaşırttı. Enerji kayııaklarmııztükeniyor AHMET ŞEFİK TRABZON - Son günlerde nükleer santrallar konusunda ortaya çıkan tartışmalara Tür- kiye Kimya Derneğı Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Berkem de katıldı. Berkem, Türkıye'nın mevcut enerji kaynaklannın 2000 yılından sonra ihtiyaca ce- vap veremeyeceğini. bu yüzden nükleer enerjının kaçınılmaz ol- duğunu savundu. Türkiye'nin bugünkü koşullarda nükleer santral kuramayacağını belirten Alı Rıza Berkem, "Nükleer santrallar konusunda önemli olan güvenliktir. Siz isterseniz kurmayın. Bugün Türkiye'nin çevresi eski model nükleer sant- rallarla çevrili dunımda. Yani zaten belirli tehditlerin altinda- yız, Oysa gelişmiş ülkelerdeki • Nükleer santrallann güvenlikli olması durumunda hiç bir tehlikenin söz konusu olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ali Rıza Berkem Türkiye'deki nükleer santral tartışmasınm politik olduğunu söyledi. nükleer santrallarda kaza olma olasılığı çok zayıf. Bütün bunlar ortadayken nükleer santrallara karşı çıkmak çok anlamsız" di- ye konuştu. Berkem, Türkiye'- nin nükleer santral kuramama- sında en önemli etkenin politik olduğunu öne sürdü. Nükleer santrallar ve bu ko- nudakı tartışmalara ılışkin gö- rüşlerinı açıklayan Ali Rıza Berkem, nükleer santrallann bir ihtiyaçtan dolayı ortaya çık- tığını, bugün dünya çapında 432 nükleer santralın calışır du- rumda olduğunu söyledi. Fran- sa ve İsviçre gjbi ülkelerin ener- jılerinin yüzde 50-60'ını nükleer santrallardaneldeettiğıni hatır- latan Berkem, Türkiye'nin hıd- rolik ve termik enerji kayaklan- nm 2000 yılından sonra ihtiya- ca cevap veremeyeceğini, orta- ya çıkacak olan enerji açığının ancak nükleer santrallarla ka- patılabıleceğini savundu. Çevrecilere eleştiri Berkem, nükleer santrallann kurulması olayının ülkemizde ilk olarak 1965'te 2. Beş Yülık Kalkmma Planı'nda yer aldığı- nı, ancak o günden bu yana çe- şitli anlaşmalara gırişilmesine ragmen santrallann kurulama- dığını söyledi. Nükleer santral- lann kurulması olayının yalnı- zca bir ülkenin iç işi olarak ele alınmadığını. bölgesel ve dünya çapında çeşitli güç odaklannın nükleer enerji konusunda has- sas olduğunu belirten Ali Rıza Berkem, ülkemizde bu tür ener- jinın bugüne kadar elde edile- memesinde bu unsurlannda et- kılı olduğunu öne sürdü. Berkem, çevrecı kuruluşlann nükleer santrallara karşı tutu- munu da eleştirerek şunlan söyiedi: "Radyasyon etkisinden söz ediliyor. Nükleer santrallar o kadar güvenlik altında kurulu- yor ki. bir kaza olması fevkalade zor. Dünya Atom Ajansı'nm sıkı denetimi var. Evet Çemobü'de oldu. Ama Sovyetler Birliği Dünya Atom Ajansf na üye de- giMi. Gmenlikli nükleer santral- lann da pek ölüm etkisi yok. Bazı sızmtılar otuyor. Ama bun- lar tehlikeli bovutlarda deffl. Söz geümi ABD'de Pensüvan- ya'da sızıntı oldu. Ama kimse öl- medi. Demek ki buradaki en önemli unsur önlemleri iyi »1- mak. Ayrıca bu olaym şöyle bir tarafı da var. Siz santral kur- mayarak bunun etküerinden uzakta olamazsınız. Türkiye'nin özellikle kuzey bölümü onlarca eski model nükleer santrallann etkisi altında. En son facia Çer- nobil. Yani siz kurmasanız, cev- redekilerin kurduğu santraDar- daki kazalar sizi etkiliyor. Gü- venlik unsurunu ön piana alıp bu tür santnülan bu koşullarda kurmayalım demek çok an- lamsız. Aynca ilginçtir, Türki- ye'nin nükleer enerjiye sahip ol- mamasmı isteyen bazı gücierden söz ediliyor. Bunlan iyi değer- lendirip ülkemizin geleceğûn dü- şünerek lureket etmeliviz".