23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM1993 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Umudu araştırmak MELİH CEVDET ANDAY Y ahya Kemal Beyatlı, bir konuşmasında "Dinsi- zim, ama bir Allah inan- cım vardır" demıştı Toplumumuzda din ıle ttarı bırbınne tumden kanştınldığı ıçın bu soz uyancı sayılsa yendır Demek bır dınsıan tann ınan- cı olabıhyor Ama bunun tersı doğru- lanamaz. şoyle kı, tann ınancı olmaya- ron bır dıne bağlılığı duşunulemez Bu, ozellıkle bu>uk dınler ıçın böyledır Musa, tann ıle konuşmuştu, Isa, tann- dan "babam" dıye sözedıyordu, Mu- hamıned'e Kur'an tanndan ındınlmış- tı Bunun yarunda. Budha dınınde tann'run adı geçmez. dahası, Budızm ıçın "din'' demek bıle zordur Tann'yı yadsımak. materyalıstler- den sonra yaygınlaşmış \e ılencı olma- nm vazgeçılmez koşulu olmuştur, oyle kı, üencıhkte one geçmek ısteyenler, bılmeden elbet. tannya sovup sayma- ya dek vardırmışlardır ışı "Bilmeden elbet" dedım, çunku tann'ya sovmek, tann ınancını gerektınr ve ıçenr Çun- kü olmayan bır varlığa sovmek. man- tığaaykınduşerdı Bunun gıbı, yannımızın bugünkun- den daha ıyı olacağına ılışkın guçlü umutlar besleyenler de, bılmeden el- bet, tann ınancına ıçtenbkle bağlıdır- lar Umut ancak tann ınancmdan doğar Uygarlığımızın baştacı olan eşıtlık, kardeşhk, ozgürluk ülkülennı doğa ıle de, tanh ıle de açıklayamayız Doğa kor bır gıdış ıçındedır, tanh ıse ınsan amaçlı bırdevınım ıçındeolma- mıştır hıçbır zaman Uygarhğa yone- bk bır tanhsel gıdış anlayışı, bunun nedenıru araşürmağa zorlar bızı Bu amaa kım, ne zaman yerleştırdı tan- hın ıçıne9 Ama bız Yahva Kemal Beyatlfnın sözune donersek, o zaman da karşımı- za kımı sorulann dıkıldığını goreceğız Çunuk tann ınananm da değışık bı- çımlen vardır Bunlan aşağıda gozden geçıreceğız. şımdılık şuncasını soyle- mekle yetıneyım Din adamlan ıle bır- hkte kımı bıüm adamını da kavrayan ortak anlayış, bılımın "Niçin?" soru- suna karşılık veremedığı anlayışıdır Gerçekten de. dıyelım gezegenlenn nı- çın yaratıldığı konusunda bılımden yanıt bekleyemeyız Denm kı, bundan oturû bılımı ku- çumsemek yersız olurdu Çunku bılım "niçin"len araştırmaz Onun ışı değıl- dır bu Üzulmeyelım ve yanılmayalım Yukarda tann ınancının değışık bı- çımlennden soz ettım Bu değışık ınançlann ortak yanı Evrensel Amaç ınancıdır Evnm var olduğuna göre. demek doğa da, toplum da ahlak açı- sından daha ıyıye doğru gıtmektedır Kım belırledı bu amacı7 Elbette tann Bertrand Russell, şoyle dıyor "öğrenmin uç bıçımi vardır: Birinci- ye tanrıcı (theıst), ikinche kamutanrıcı (pantheist), ûcüncuye de 'açığa »urma' (emergent) adını verebUiriz." Tanncı, uzun bır sure sonunda ıvı bır şeyın orta>a çıkacağını onceden goren tannnın evrem yaratmış, doğa yasalannı da buna gore koymuş oldu- ğuna ınanır Yaratra, yarattığı şeyle- nn dışındadır ama olacaklan bılır Kamutanncının ınancına gore ıse. tann evrenın dışında değıldır evrenın ta kendısıdır Bundan oturu de bır ya- ratma eylemı sozkonusu olamaz. ev- rende yaratıcı bır guç vardır. vannın nasıl olacağını o bılır Bertrand Russell'ın "açığa vurma" dedığı oğretıye gelınce, hıç kımse ola- caklan onceden bılemez, evrende kor bır gelışım vardır. o çızer geleceğı "Açığa vurmacı")ara göre, bu sınırsız ev rende uygar ınsanın ortaya çıkması- nı hazırlamış olan apaçık bır gelışme vardır, evren bır duşunce yonetımı al- tındadır. ınsanın yaradılışı bır Evren- sel Amacın sonucudur. ınsan toresel ve ruhsal yetılen ıle bu amacın gerçek- leşmesınde kendıne duşen gorevı ust- lenmıştır Tann. evrenın ta kendısı ıse (kamu- tanncılık) evrendekı kotulukler tann- dada vardır Russell şoyle surdurüyor sozlennı "Amaç kavramı, bir insana uygula- nabilecek özeüiktedir. Bir e> isteven kimsenio, Binbir Gece Masallan'ndan başka hiç bir yerde, bu dileğine hemen kavuşuverdiği görülmez: bu ısteğın ger- cekleşmesi için zaman ile emek gerekli- dir. 4ma ner şeye >eterti tann bovle sınırlar tanımaz. Tanrı insan soyunun ıyı oiacağını duşunmuşse -bana gore tu- tar yanı olmayan bir varsayun- neden Oluş'ta görüldüğü gibi, insanı birden > aratıvermiş olmasın?" Oyle ya. kuduz mıkrobu neden ya- ratıldı, ne gerek vardı ona' Burava değın kısaca gozden gecırdı- ğımız bu uç oğretının manüğımıza uymadığı ortaya çıkıyor ama bızım yanna ılışkın havallenmız (umutlan- mız) de, az ya da çok. bu oğretılenn etkısınde oluşmuştur Butun sorun, donup dolaşıp, yannı bılme, geleceğı şımdıden gorme ısteğımızde toplanı- yor Umut başka nasıl beslenebılır7 Tanhsel gelışıme bakarsak ıyımser olmak daha az guç değıldır, doğadakı kargaşayı, tanhte de goruyoruz Bır kör dovuşudür gıdıyor Ünlu roma- nında Tolsto>, bu kargaşayı savaşta gostenr bıze, orada hıç bır savaşın pla- na uygun yurumedığı ortaya çıkar Le Fıgoro Magazine'ın son sayısın- da, bu konu ıle ılgılı gerçekten duşun- dürucu bır konuşma vardı Konuşu- lan kışı Edgar Morin, yazının başhğı "Le future esten crise". Edgar Monn, Fransız solcu entellektuellenn sımgesı sayılan bırduşunur. felsefe ve toplum- bılım uzenne kırk kadar kıtap yazmış. ama gelecek konusunda çok kuşkulu Konuşmasının başında Monn, 1914 Savaşı'nın patlayacağını ve dört MI sureceğını kımsenın onceden kestı- remedığını soyluyor. "Lenin, 1917 baş- larında. Komünıst de>rimınin Rusya'da olanaksız bulunduğunu söylemişti*' dı- vor ve 1930"larda atomun yapısı ıle uğraşan fızıkçılerden hıçbınnın atom bombası ve nükleer enerjı gıbı, gezege- nımızı kokten etkıleyecek bır olasılığı bılmedıklennı eklıyor Şu duşunceler de onundur — Uerlemenın uç motörü de belır- sızhğı vurguluyor Bulguladıklanmız hep ıkılıdır, orneğın fızıkte, enerjının egemen gucu yanında yıkıa olan tehlı- kesı de var — Sanayı üretıyor, ama kırletıyor da, bu yuzden çevre bunalımını ortaya çıkanyor — Demokrası ıse, yırmıncı yuzyılın dıktatorlennı ve delılennı yaraüvor Monn, "Gelecekten kuşkulu isek, bize ne kalıyor?" sorusuna ıse, "Şinıdi- ki zaman ve geçmiş" yanıtını vermek- tedır Ben bu yanıttan "geçmiş''ı çıkanp atmak ıstıyorum, çunku geçmışı bıl- mıyoruz, tanh bılımı yeru yenı kurul- maktadır, eskı tanhçıler ıse bır tür masalcıydılar Pekı, sadece şımdıkı zamanla yetın- mek zorundaysam, yaşadığımdan kuşkulanınm, çunkü günumûz daha anlamını kazanmamıştır, ılerde yo- rumlanacaktır o Ne dıyorum ben, neler anlaüyo- rum° Donup dolaşıp umutsuzluğun kapısına mı geldım dayandım9 Umutsuzluğun bır kotuluğü yoktur ama. gene de yannımızın bugunkün- den ıyı olmasını ıstıyorum Doğrusu. bu konuyu her açışımda, bakıyorum kı. ıçınden çıkamamışım Araştırma, boş yere umutlu olmak- tan daha uygun gelıyor bana Belkı de umudu araştınyorum ARADABIR GÜLTEKİN ZARAKOLU Ankara Barosu Avukatlarından Haksn Saldırılar Turkıyemız ıçın değerlı kuruluşlar ve kışıler, sıstemlı bıçımde yıpratılıyor Bakıyorum, şerıatçı, eskı Marksıst, Ermenı yanlısı, Kurtçuluk yapan ve terore karşı çıkma- yan kımılerı, değışık nedenlı boluculer, Anayasa Mahke- memızın Sayın Başkanı ıle mahkemeye çatıyorlar Yıl- lardan ben yakından ızledığım Cumhurıyet gazetesının de ılkelerı olan Atatörk ılkelerını ıçtenlıklı ve yureklı bı- çımde savunan, 1982 Anayasası daha taslak durumun- da ıken ona karşı yazılar yazıp konuşmalar yapan, sonra da değıştırılmesını ıstedığı halde dengelı, mantıklı ve yansız bır hukukçu olarak yururluktekı kurallara uyan bır kımse haksız yere kotulenıyor Mahkemenın kararlan ona mal edıiıyor Ancak bır oyu var Sonra, hukukçu ol- mayan kımı uyelerın karşı oyları haklıymış gıbı, mahke- me çoğunluğunun yasama organını bıle bağlayan kararı gozardı edılıp karara çatılıp karşı oylar ovuluyor Boyle şey olmaz Cumhurıyet'te Başkan'ın yazısı yayımlanın- ca bırçok hukukçunun ve yurttaşın gonlune su serpılmış- U. Nıtekım emeklı bır ağabeyımızın yazısı da benı doğru- luyor Ancak ertesı gun, bır tartışma yazısı, sankıYekta Bey'ı tekzıp etmek ıçın ya da onun yazısını yayımlamak- tan pışmanlık duyularak konulmuş gıbı geldı pek çok okura Bunu asla yakıştıramadık Bu avukat arkadaşı- mız oncelerı boyle bır ıkı yazı daha yazmıştı Onlar da yanlıştı Kısaca anlatacağım 1- Son on yıldır bu mahkemenın yaptıklarını lutfen ha- tjrlayalım Bu mahkeme olmasa, Meclıs'te bellı bır partı- nın çoğunluğu olsa anayasaya aykırı yasalar çıkarsa ıdı, ne olurduk' Demokrası çoğunluk dıktası mıdır' 2- Insan hakları ozgurlukler egemenlıkler konusun- da yuzlerce kararı var Bunlan okumakyeter Koruduğu değer ve varlıklar, ulkemızı ayakta tutan ulusal daya- naklar değıl mı^ Bıreyler bu kapsamda guvence altında- lar Bu konuda şımdıye kadar hangı kuruluş daha etkılı oldu"? Hangı başkan Sayın Yekta Gungor ûzden kadar çekmmeden konuşup haksızlıklara karşı çıktı, Ataturk ıl- kelerını savundu? Saldırganlara ve ozellıkle yazılı saldı- rılarla çırkın TV saldırılarına karşı savunulması gerekır- ken, haksız eleştırılere uğruyor Anayasa yargısını kösteklemeyelım Anayasa yururlukteyse ona uyulur Ama değıştırılmesı ıstenır özden ın yazı ve sozlerı ana- yasa eleştırılerıyle doludur O da geçıcı 15 maddeye karşıdır Başka maddelerınedekarşıdır Ama bır hukuk- çu ağırbaşlılığı ve anlayışıyla değışınceye kadar uyar Tersı durumda kımsenın çığneyeceğı bır şey kalmaz Eğer mahkeme bu kuralı dıkkate almazsa, o zaman obur kuralları da dıkkate almayabılır Bu, dunyanın ne- resınde gorulmuştur' Terslık aykırılık ne zamandan ben ılerıcılık ve demokratlık olmuştur? Anayasa Mahke- mesının 18 ağustosta Resmı Gazetede yayımlanan kararı okununca gerekçede her şey gorulür Bunların cevapları da var Anayasa Mahkemesı eleştırı yapanla- rı da koruyor Devletın teklığını, ulkenın tumluğunu, ulu- sun bırlığını etnık, dınsel, hangı kokenden olunursa olunsun bunu soylemenın serbest, amaTurkıye Cumhu- rıyetı vatandaşlığı kapsamında bırleşıldığını laıklığı, te- rore karsıtlığı, Anayasa Mahkemesı'nden once vedaha etkın kım soyledı9 Kım karşı çıktı' Ulkeyı bolmek, ulusu parçalamak ısteyenler, terore destek verenler, yolsuz- İuk yapanlar mı daha kıymetlı9 Sıyasal ve demokratık çozum nedır'' Hangı vatandaş, oburunden daha az ya da fazla hak sahıbıdır? Kıme, etnık kokenı nedenıyle ayrı ış- lem yapılmıştır? Bunlar kararda vardır 3- Anayasa Mahkemesı, Işıklar'ın uyelığını duşurme- dı Anayasanın 84 maddesının son fıkrası gereğınce kararın TBMM'ye teblığıyle kendılığınden sona erdı Tartışmacı bır eleştırmen, bunu bıle ıyı ıncelememış Duşmek ayrı, sona ermek ayrı Bu yasama karsıtlığı de- ğıl, anayasal gerek Bu durumda çok açık olan anayasa- yı savunmak, uygulamak mı demokratlık, tersıne ve mantık dışı zorlamalarla sıyasal tercıh yeğlenerek ışle- me kalkışmak mı7 Lutfen daha dıkkatlı, daha ınsaflı ve hakşınas olalım TARTIŞMA tLAN T.C. ORDU1. ASLtYE HUKUK MAHKEMESI HÂKİMLİĞÎ'NDEN DosyaNo 1993 206 Davaa Ismet Çakmak tarafındandavali Akpınar Yayınevı Kuş Dıb Cad 30 Ağustos Sok No 1 1 Kadıkoy Istanbul adresınde ıka- met ettığı bıldınlen Ömer oğlu Adıl CebecTye belırtılen bu adresınde bulunamadığjndan bahısle teblıgat yapılamadığı ve tahkıkat sonucu adresınm tespıt edılemedığı anlaşılmakla, davali Ömer oğlu Adıl Ce- becı aleyhıne açılan itıraan ıptalı davasının (Ordu 2 Icra Md 'luğu- nun 1992 335esassayılıdosyasınaıstınaden)duruşmasının 1 12 1993 gunu saat 09 00 a bırakıldığından, belırtılen gün ve saatte bızzat du- ruşmaya gelmesı veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı, duruşma- >a gelmedığı veya vekıl gondermedığı takdırde davaya yokluğunda devarn edılıp karar venlebıleceğı hususu da\a dılekçesı ve duruşma günu tcblığı venne kaım olmak uzerc ılan olunur Basın 51372 Aygaz, îpragaz, patates, soğan 1 992yılındaAygaz. 1993'te îpragaz. Totalgaz şırketlennın tupdağıtım araçlannda başlattıklan melodılı sırenlen. çevrevevaydıklan gurultu ıle başta fstanbul olmak uzere bütun şehırlen dayanılmaz bırcehennem uğultusuna boğmuşlardır Bunlar toplumun başına. eskıden de varolan ve bağırtılan ıle toplumu çıleden çıkaran seyyar saüalardan yuzbınlercedaha buyuk bır bela açmışlardır Aynı sesın gunde joızlerce kez dınletılmesı yoluyla venlen gurultunun ınsan ruhsal yapısında meydana getırdığı yıkıntı, yuzlerce farklı gucultunun aynı zaman dılımınde dınletılmesının verdığı zarardan kat kat fazladır lşkencecılerdebunu keşfetmışler kı bütun dunyada kurbanlanna aynı muzığı gunde yuzlerce kez dınletırler Konunun hukuksal vanı nedır 0 2872 sayıiı Çevre Kanunu'nun 14 maddesı. "Kişilerin sukun ve huzıınınu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde güriiltu çıianlmasını" \ asaklamıştır 11 12 1986tan'hındeyururluğe gıren Gürültu Kontrol Yönetmeliği'nın 19 maddesı ıle, yetkılı kurumlarla belırlenerek gostenlen yerler dışında, meskun mahal ya da tıcaret alanlannda yuksek sesle haykırarak, ses yukseltıcı vasıtalar kullanarak satış yapmakyasaklanmıştır TCK 546 maddesı aynı eylemlen suç savmıştır " Y uksek sesle bağırarak ve ses yükseltici araçla ve) a durarak satış, reklam. ilan y apmak ve bağırmak çağırmak yasaktır." Istanbul BeledıyeZabıta Yonetmelığı nın 1 maddesı (C) bendıbovleyazar Bu yonetmelık Istanbul Buyukşehır Beledıye Mechsrnın 30 Ocak 1987 gun \e 1987 65 sayıiı karan ıle kabul edılmış, İstanbul Vahhğı'nce27Şubat 1987 gunu onavlanmıştır İstanbul İ\ Umumi Hıfzssıhha Medisi'nın29 4 1992tanhlı toplantısında. hoparlor ve dığer muzık aletlen ıle meydana getınlen gurültuler ıle müzıklı ses düzeneğı olan dığer gûrultu kaynaklannın beledıyelerce engellenmesı ve gurultü ka> nağı olan aletlere el konulması karar altına alınmıştır Yasalann ve mevzuatın. ınsanlann sağlıgı pahasına seyyar satıcılar ve buyuk holdınglerce ıhlal edıldığı ortada Yasalan uygulayacak olanlarneredevene yapıyorlar 9 Valılık. Aygaz ve îpragaz şırketlenne, \ asalan hatırlatan uyan yazısı gonden> or Bu şırketler "Böyle gürültıileri biz çıkarmıyonız, kendini bilmez küçuk bayiler kendi kendilerine böy le çıkarmtş olabilirler" dıyor YıneVablık makamı kaymakamlıklara, kaymakamlıklar beledıye başkanlanna, ışlenen suçun SHP kurultayı sonrası S HPkurultayı sonucunda genel başkanlığa Murat Karayalçın'ın seçılmesı, solunve Türksıyasal yaşamındakı yapısal donüşumlenn çok anlamlı bır ışareudır Seksenb yıllara değın, sıyaset denklemının, ışlev ve konumlan tanımlanmış oğelen varhkfannı çeşıtlı görunüm, ev lem, ad ve orgutlenmeler altında surdurduler, ıktıdar kullanımjnın meşruıyetını sağlayan sıyasal mekanızmalar, anlık koşullann ozgulluklen dışında köklu dönuşumler geçırmek zorunda kalmamışlardı. çünku ne uretım ılışkılenne > on veren ekonomı polıtığın Culusal ve evrensel) temellen koklu bır donuşümu gereklı kılmakta, ne de -doğal olarak- bunlardan tureyen değerler sıstemı cıddı bır bıçımde sorgulanmaktaydı Seksenlı yıllann dünyaya ve Tûrkiye'ye getırdığı budur. bugune dek yalnızca revıze edılen uretım ılışkılen vedeğer sıstemlen. "global" bır yapılar ve değerler atomızasy onu surecınde uzlaşmaz gıbı gorunenlen bır araya getırebılmekte, yenı sıyasal soylemlerle de yenı sıyasal oluşumlar ortaya çıkarmaktadır Bu gelışmeye bır zengınleşme ve "değişinı'' olarak bakılabılır Ancak gozardı edılmemesi gereken onemlıbırdeğışken Turkıye'de serma>enın hızla buyumesı, bundan da ote, kurumsallaşması ve orgutlenmesıdır (Ozellıkle son ıkısı Turkıye gundemınde belırleyıcı olma yolundadır) Bu olgunun sonucundan olarak örgutlu sermaye (doğrudan polıüze sermaye), sıyaset denklemının ıçındekı belırleyıalık katsaynsı arttıkça, dığer değışkenlenn kendısıne "endeksleme"sı nı da>atmaktadır Uluslararası konjonktûrdekı lıberalleşmeye koşut olarak, Turkıye'dekı sıyasal veekonomık ortamda görelı, "Türkiye koşullarına uygun" bır lıberal demokrası arayışına gırmıştır, ancak yapısal azgelışmışlığın doğal sonucu olarak boylesı bır lıberalızm ıçın gereklı tanhsel bınkım ve toplumsal boy utta demokrası donanımının eksıklığı, mevcut aksamalann başhca nedenlennden bınnı oluşturmaktadır Ancak orgutlü sermayenm cıddı bır sıyasal muhalefetle karşılaşmadan orta>a koyduğu sıyasal temsıl ve daha çok ıktıdar talebı, bu yapısal aksamalara karşın şıddetlenmektedır "Stabilize" bır ekonomı, evalleştınlmışmuhalıflerleçok daha kolay gerçekleştınlır, serma>e de bunun ıçın kurumsal ışleyışten hukukı dayanaklara. kulturel üretımın > oneltılmesınden "yükselen değerier" sıstemı yaratmaya uzanan değışık açılımlar gelıştırebılır bu, sağın sağlıkh bır "organizma" gıbı davrandığını gostenr Ganp olan, solun. altematıf olmayı. sağa "endeskir bır "değişim" geçırmekte gormesıdır, solun hedefledığj sıyasal amaç, oluşmakta olan lıberdlıst sı>asal ortama ıdeolojık temellen sağlam kurulmuş. ancak ongorduğu uygulamalar da bır o denlı ınandıncı pohiıkalar ureterek gerçek bır alternaüf halıne donuşme değıldır Zaten evrensel olçekte. hem mevcut uygulamalann çokuşu hem ıdeolojık meşruıyet zemınlennın kaybı ıle denn yara almış olan sol duşunce, "değişinü yakalamak" adma varoluş ılkelennı suçlamaktadır Boylesı bır ortamda da keskınlıklen torpulenmış bır sol ımajı, "değişinı"arzulayanlarıçın bır sıyasal alternatıf olarak algılanabılmektedır Oysa "değişim" denılen sureçten beklenen, sola taze kan getırmek olarak duşunulse bıle, sonuçta ortaya çıkan sıy asal oluşum, artık solda tanımlanamayacak derecede toplumsal oncelıklennı pıyasa kurallanna yeğleyen bır gorunum arz etmektedır Bu koşullar altında, ekonomık rasyonalıte, kamu yarannın oncelığı ılkesıne terah edılmekte. taban genışletme ısteğı solun temsıl etmesı gereken asıl kıtlelen ıkına planaıtmektedır Bu ıse, emek gelınyle geçınen kıtlelenn farklı sıyasal tercıhlere (orneğın dınsel kodlara >aslanan soylem gelıştırenlere) yonelmelen sonucunu doğurabılecektır Pıyasa kurallanna koşut olarak "değişen" sol ıçınde artık kuram ve pratığm ayn ayn eğılımler olarak belırebıldıklenne tanık olmaktavız Sosyal Demokrat Halkçı Parti başkan adaylannın, somut ıcraatı ıle ekonomık rasyonalıte ıçınde çozum uretmış olanlarla (Çakmur, Karayalçın). söy lemlennde daha ıdeolojık bırçızgıyı ve ıdealızmı durdurulması, sözü edılen yasalann uygulanması konusunda yazılar gondenyorlar Ancak nebır bağırtı aygıtı sokulüyornede yasalann ongorduğu para cezalan uygulanıyor Bu konuda şıkayet dılekçelenne venlen yanıtlar da ılgınç Gazetecı Atilla Akar'ın şıkayet dılekçesıne Bahçelıevler Beledıve Başkan Yardıması, "Aygaz ve tpragaz kamu görevi ) apmaktadır" şekhnde yazılı yanıtvenyor Kadıkoy Kaymakamlığı,24 09 1993 gunu bu konuyla ılgılı olarak kendılenne yazılı başvuran oğretım elemanı Sayın Gulbahar Güi'un dılekçesıae "bçe Merkez Sağlık Ocağı Tabipüğine" kaşesı basarak ve ımzalayarak ıade edıyor Çevre Bakanlığı'nı, valılıklen ve beledıye başkanhklannı yasalanvemevzuatı uygulamaya çağıran dılekçe kampanyamıza bugune kadar İstanbul düzeyınde ıkı bın kusur ınsan. ılgılı makamlara kendı adlanna bırer bırer yazdıkJan dılekçelerle katılmışlardır Kampanya basın toplantılan, paneller ve benzen eylemlerle yasalar uygulanıncaya kadar devam edecekür Duyum veteneğını ve ruh sağîığını kaybetmek ıstemeyen herkesı kampanyaya katılmaya çağınyorum YunusEr İstanbul benımseyenler (Gürkan, Yaıman) olarak farklılaşabıldıklenne tanık olduk Oysa.kuramvepratık karşıt değı1 tamamlayıcı olmalıdırlar Ancak bugün solun vaşamakta olduğu "kimlik bunalımı" boylesı yapa> a> nmlann ortaya çıkmasına olanak vermektedır Ozetle, sol bır yandan asal ışlevlennı yenne getıncı ıdeolojık temellennden uzaklaşırken bır yandan yapay bolunmeleremaruz kalmaktadır Bır ıdealızm pragmatızm karşıtlığına ındırgenmeye başlanan sol, toplumsal dınamıklen donuşturucü olamayacağı gıbı, sıyasal ortamda da cıddı bıralternatıf olmaktan uzaklaşmaktadır Oysa bugûn solun gereksındığı, ekonomık rasyonalıtenın pragmatızmınden mulhem "değişiırt''ler değıl, ıdeolojık temellen sağlam kurulmuş alternatıf polıtıkalar uretme yolunda toplumsal tabanına tam teması sağlayacak bır koklu dönüşumdun ve yıne, vapay bolunmelennbatağına saplanmak değıl, butunsel polıtıkalar ureterek tûm sosyal demokrat >onelimleri birleştırmektir. Turkıye'de sosyal demokrasının 'kurtuluşu', pragmatızmın taze kan olacağına ınanarak "değişim" onermek olmamalıdır. onu "çağı yakalayan" sağ partıler zaten çok daha ıyı yapıyorlar AliErgur Marmara Üniversitesi Kamu Vönetimi Bölümü Araştırma Görevlisi PENCERE İkipciklenme IHevshıinde Karar Zamanıdır... Istanbul'un ıkı bayramı var 29 Mayıs Fetıh Bayramı 6 Ekım Kurtuluş Bayramı • Fetıh nedır? Sozluktekı anlamıyla bır kentı ya da ulkeyı sılah zoruy- laelegeçırmeye "fetıh' denır Eskıçağlardafetıhmeşru sayılırdı, gunumuzundevletlerhukukunda yasaktır, gay- rı meşrudur, onaylanamaz. Istanbul, bızım eskı başkentımızdır, yurdumuzun bır parçasıdır, "7453'fefe<r)ed//c//"dıyegunumüzdebayram yapmak kadar çarpık bır mantık olamaz Fransız, Parıs'ı, Rus, Moskova yı, Isveçlı, Stockholm'u ele geçırdığı ıçın bayram yapar mı' Ösmanlı da yurt yoktu, mulk vardı, 3 uncu bınyıla 7 ka- la neo-Osmanlı kafasıyla duşunenler vatan kavramın- dan uzaklaştıkları ıçın şımdı ağlaşıyorlar - Azerbaycan'ıyıtırdık Azerbaycan mulkumuz müydu'' Her yıl mehter mar- şıyla kutianan Istanbul'un Fetıh Bayramı'ndan vazgeçe- lım Çunku Istanbul yurdumuzdur • Nıtekım 16 Mart 1920'de Istanbul'u Ingılızler ışgal edınce Anadolu ağlamıştı Ingılız istanbul u fethetmemıştı Işgal etmıştı 6 Ekım 1923 te Istanbul'u kurtardık Neo Osmanlı çağdışına duşmuş kavramlarla duşu- nur, Turan'a bakış açısı da çarpıktır Bu yıl 6 Ekım Istanbul un Kurtuluş Bayramı'ydı, ama, medyada es geçıldı, oysa bağımsızlık bılıncının bayram- laşması islam'da ve Osmanlı da dınsel ıçerık taşıyan fetıh çarpıklığını duzeltecek bır aydınlıktır Mustafa Kemal, fatıh değıl kurtarıcıydı • Mustafa Ekmekçl ' Balkan Gazetecılerı Konfederas- yonu" ıçın Selanık e gıttı geldı, anlattı " - Bıze duşmanca bakıyorlar, Istanbul onlar ıçın Kostantınopol " öyledır Dış dunyada azımsanmayacak guçlerın kafasındakı Anadolu uçe bolunur, Yunanıstan, Ermenıstan, Kurdıs- tan davası surer gıder 2000'e doğru bu tasarım tazelenı- yor, "Rusyada komunızm yıkıldı" dıye sevınenler, Moskova'dakı rejım çarlığa donuşunce gerçeklerı daha ıyı anlayacaklar, dış dunyadakı gıdışat Turkıye'nın par- çalanması uzenne pazarlanıyor Istanbul'da payıtaht kurulmuş, Ankara'dakı başkente hukmedıyor, Dıyarbakır ı gozden çıkarmış Vatan kavramını Anadolu yla algılayan kuşakların ye- rıne ' fetıh"ıle 'ummet 'ıongorenleryetıştırılıyor,gözler Turan'a çevrılırken Anadolu da ılan edılmemış bır sava- şın surduğu unutuluyor, her gun onlarca ınsan oldurulû- yor, ama, hıçbır ölünun Istanbul Menkul Kıymetler Bor- sası'nda pazarlanan en ucuz kâğıt kadar değerı yok • Lızbon'dakı Sosyalıst Enternasyonal toplantısında SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın a sormuşlar. "'- Kurdıstan da ışler nasıP ' Karayalçın: " - Oranın adı Kurdistan değıl" demış, "Turkiyş f pfn^ Gunöydoğu Anadolu bölgesı " Anâdolu'nun kuzeydoğusu Ermenıstan mı' Guneydo- ğusu Kurdıstan m ı ' Ege bolgesı Yunanıstan mı' Kara- denız bolgesı Pontus mu' Yoksa Anadolu, Turkıye mı' Bızım yurdumuz m u ' Bu toprakların ustunde yaşayao lann mı' Neo-Osmanlı'nın, tatlısu entelının ve Kurtçu'nun bu konuda ıkırcıklenme mevsımıdır Ama, herkesın bır karara vanp, yerını ona gore sapta- ması ve seçımını yapması zamanı gelmıştır DUYURU Onbinler'e katılım payı ödemiş arkadaşlan 16 Ekim saat 17'de Ankara BİLAR'da, Onbinler hakkmda kesin karar almak üzere toplantıya çağınyorum. AZİZNESİN ÖLÜM VE BAŞSAĞLIĞI Derneğımızın kurucu uyesı, buyuk sanayıa, bılım adamı ve seçkın ınsan Dr. NEJAT F. ECZAaBAŞI'nın vefatını denn bır uzuntu ıçınde oğrenıruş bulunuyonız Kendısıne Tanndan rahmet, tum Eczacıbaşı aılesine ıçten başsağlığı dılenz TÜRK FARMAKOLOjt DERNEĞİ Canımız Ağabeyimiz, seni kaybedeli 10 yıl oldu. Herşeyinle yüreğimizdesin. Kardeşlerin İDAMGECESİANILARI HalitÇelenk'ın bu eserının 10. basısı çıktı. TEKİNYAYINLARI Sahibinden satıbk duvar piyanosu 2510000 Eskınin ve yenının güzellıklennden sentez oluşturan Restaurant Çatı Beyoğlu 2510000
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle