Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7EKİM1993PERŞEMBE HABERLER Merkezi sistem sınavları •Haber Merkezi-Miffi Eğıtim Bakanlığı tarafından 1993-1994 öğretimydında merkezi sistemle yapılacak olan sınavlann tarihleri belirlendi. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre sınavlar ve yapılacağı tarihler şöyle: "Açıİcöğretim Lisesi Dönem Sınavlan: 26-27 mart, Meslek Lisesi Giriş Sınavlan: 2 nisan, Anadolu öğretim Lisesi: 9 nisan, KurumlarSınavi: 10 nisan, Ortaokul Ara Sınıflan Devlet Parasız Yatıh Giriş Sınavı: 7 mayıs, Lise ve Dengi Okullar Ara Sınıf Devlet Parasız Yatıh Sınavı: 7 mayıs, Ortaokul Sonu Devlet Parasız Yaüh Sınavı: 8 mayıs, Anadolu Lisesi Giriş Sınavı: 14 mayıs, Fen Liseleri Giriş Sınavı: 4 haziran, llkobıl Sonu Devlet Parasız Yatılı Sınavı: 5 haziran." Erem, yılın hukukçusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Prof.Dr. Faruk Erem, Türk Hukuk Kurumu tarafından " Yıhn Hukukçusu" seçildi. Erem, hukuk eğitimi, ceza hukuku ve savunma mesleği için yaptığı çalışmalar ile hukukun üstünlüğü ilkesinin benimsetilmesi yönündeki katkılan nedeniyleyıhn hukukçusu seçildi. Erem'e cumartesi günü THK tarafından düzenlenen bir törenle plaket verilecek. Törende, Türkiye Barolar Bırliği Başkanı Avukat önder Sav, Türk Hukuk Kurumu Başkanı Avukat Atilla Sav, Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Dr. Sami Selçuk ve Prof. Dr. Eralp Özgen, Erem'in kişiliği üzerine konuşma yapacaklar. Soysal: Türkîye birliklerini çeksin • Haber Merkezi - ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ŞHP Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal, Somali'deki açlık tablolannın yerini vahşet tablolanna bırak tığını bildirerek Türkiye'nin bu ülkedeki kuvvetlerini geri çekmesini istedi. Soysal. dün parlamentoda düzenledıği basın toplantısında. Batılı güçlerin Somali'de halka eziyet ettiğini bildirdi ve "Şomali korkunç bir savaşa gidıyor. Türkiye'nin bunun içinde olmaması gerekir" dedi. Maraşlı ve Gezici için tutuklama Istanbul Haber Servisi Komal Yayınlan Genel Yayın Yönetmeni Recep Maraşlı ile Demokrasi Partisi(DEP)Merkez Yürütme Kurulu üyesi Cabbar Gezici hakİcında, geçen haziran ayında Kanal 6Televizyonu'nda yayımlanan Dinamit programındaki konuşmalan gerekçe gösterilerek gıyabi tutuklama karan alındı. Recep Maraşlı hakkında, İHD'ninçeşitli panellerindeki konuşmalan ve Komal'da yayımlanan "Siyasi Şayunrna". "93 Takvimi" ile diğer yayınlarla ilgili olarak açılan ve halen devam etmekte olan 6 dava daha bulunuyor. İstanbul DGM Savcısı Yaşar Türk'ün Anti-Terör Yasasf nın 8/1 maddesine istinaden tutuklama talebi ile açtığı dava sonucu, mahkeme tarafından alınan gıyabi tutuklama karannın. hukuki bir yanının bulunmadığı ve politik tavırlardan kaynaklandığı ileri sürüldü. Şahap Alp göreve dönûyor •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 6. İdare Mahkemesi, bir süre önce görevinden alınarak TRT Inceleme ve Araşürma Kurulu üyeliğine atanan eski TRT Haber Dairesi Başkanı Şahap Alp için yürütmeyi durdurma karan verdi. TRT Haber Dairesi Başkanlığı için ilk kez bu doğrultuda bir karar çıktığı ve Alp'in eski görevineyeniden başlayabileceğı bildirildi. Depodakifındık satrimayacak • ANKARA (AA) - Sanayi ve Tıcaret Bakanı Tahir Köse, yurtiçi piyasalarda fındık fiyatının düşmemesi için, bu yılın üretimi fındık saülmadan, Fiskobirlik depolannda bulunan geçen yılki fındığın pıyasaya verilmeyeceğini söyledi. SHP PM üyesi Bahriye Üçok mezan başında anıldı. Çulhaoğlu, Üçok'un, şeriat yanlısı güçler tarafından katledildiğini belirtti Katledileli üç yıl oldu faili lıâlâmeçhul ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Parti Meclisi üyesi ve eski mılletvekılı Bahri- ye Üçok, katledüişinin üçüncü yıldönümün- de anıldı. SHP Genel Sekreteri Halil Çulha- oğlu, Bahriye Üçok'un, mücadele ettiği şeri- at yanlısı güçler tarafından katledildiğini be- lirterek, "Üçok, yaşamı boyunca, karanhk yoilara sapanlara karşı mücadele vermiş, Atatürk ve devrimlerini hedef alan güçlere karşı her zaman yüreklke karşı çıknuştır'* dedi. CHP Ankara İl Yöneticileri de Üç- kok'u dün sabah mezan başında düzenle- dikleri törenle andılar. Çağdaş Hukukçular Denıeği Genel Başkanı Şanal Sanhan yargının Bahriye Üçok''a karşı göreviniyerine getirmedığini belirterek, "Üçok'un ölüm günü olan bugün herkesi Sıvas katliamı da- vasına sahip çıkmaya çağınyonız" diye ko- nuştu. ŞHP Genel Sekreteri Çulhaoğlu. Üçok'un üçüncü ölüm yıldönümü nedeniyle düzenle- diği basın toplantısında, şeriat özlemi içinde olanlann Atatürk ilkeleri üzerinde ciddi bir tehlike oluşturmaya başladığını belirterek, herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırdı. Konuşmasına, Siirt'teki PKK saldınsında yaşamlannı yitirenlere başsağlığı dileyerek başlayan Çulhaoğlu, yaralananlara da geç- miş olsun dileklerinı iletti. Çulhaoğlu, "inançu bir insan, gercek bir aydın, laik ve demokratik yaşanun savunu- cusu" diye tanımladığı Üçok'un, "karan- lıklarda saklanan acunasız eüerin saldınsıy- la" öldüriildüğünü söyledi. Çulhaoğlu, ölü- münden üç gün önce PM'ye sunduğu irtica raporunun, onu şeriat yanlılannın hedefi ha- line getirdiğini belirterek. " 1950'lerde kö- rüklenen 12 Eylül faşizminin doğumunu yaptınp gelişmesini sağladığı irticanın bo- yuttarı, bugün dünden daha endişe vcrici bo- yuttadır" dedi. Üçok'un yaşamı boyunca öğretim birliğini savunduğuna dikkat çeken Çulhaoğiu. bugün imam hatip liselerinin sayılannın hızla arttığına dikkat çekti. Türkiye'nin bir tanm ülkesi olmasma karşın, yalnızca 20 tanm meslek lisesi bulun- duğuna da dikkat çeken Çulhaoğlu, buna karşın 417 imam hatip lisesinin halen faali- yet gösterdiğini vurguladı. Çulhaoğlu, sözle- rinı şöyle sürdürdü: "Günümüzde teokratik düzen istemcileri, Kuran kurslan, yurtlar, tarikatlar kanalryla, özeilikle genclerimizi etkileyerek, Türkiye'- nin demokratikleşmesini, çağdaşlaşmasını engeUetneye çaltşmaktadırlar. Dini ibadetin yerine gen'rilmesinde ihti>aç duyulan din gö- revlisi sayısı bir tarafa bırakılmakta, Kuran kurslan ve imam hatip liselerinde, bilinçli olarak, bu meslek dışında kullanılmak üzere, Türkiye devletinin, emniyet, adalet ve idari mekanizmalanna, din kökenli eğitim görmüş insanlar yerleştirilmek istenmektedir. Tarım ülkesi olan Türkiye'de, tarım meslek lisesi sayısı 20, okuyan öğrenci sayısı 2 bin 500. Ama 417 imam hatip lisesinde, bunun 2Tsi Anadolu imam hatip lisesidir; 500 bine yakın öğrenci okumaktadır. Bu okulları, 5 bin 197 Kuran kursu, Milli Eğitim Bakanlığı'nca de- netlenmesi gereken, ama şimdiye kadar hiç denetlenemeyen Kuran kurslan 400 bin öğ- rencisiyle, demokratik, laik düzene karşı des- teklemektedirler." İmam hatip liselen ve Kuran kurslannı, ibadet gereksinimlerine göre yeniden düzen- lemek gerektiğini ifade eden Çulhaoğlu, po- zitıf ve akılcı bilimler doğrultusunda eğitim veren kurumlann, tek öğretim kurumlan kabul edilmesi gerektiğini vurguladı. Çulha- oğlu, zorunlu eğitimin bir an önce sekiz yıla çıkanlmasını da isteyerek, ancak bu eğitimin tamamlanmasından sonra, meslek seçimine yönlendirmenin yapılması gerektiğini söyle- di. Mezarı başında anıldı CHP Ankara il yöneticileri de Üçok'u dün sabah mezan başında düzenledikleri tö- renle andılar. Çağdaş Hukukçular Derneğj Genel Baş- kanı Şanal Sanhan da Bahriye Üçok'un ölü- münün 3. yılı nedeniyle yaptığı açıklamada, Bahriye Üçok'un katillerinin henüz yaka- lanmadığını, Muammer Aksoy, Turan Dur- sun, Musa Anter, L'ğur Mumcu'nun ardı- ndan Sıvas'ta 36 aydını katleden cinayet ör- gütünün gelişerek yaşadığını vurguladı. Sanhan. "Bugün aydın katliamının önüne geçmek irticaya dur demek istiyorsak 21-22 ekim günleri Ankara DGM'de başlayacak olan davaya sahip çıkalım"dedi Yaşar Kemal, dün İHD'ye üye olurken, "Güneydoğu'da, hükümetin kabul etmemesine karşın bir savaş yaşandığı, 4 bin faili meçhul cinayet olduğu bir ülkede, tnsan Haklan Derneği'ne katılmam, bir mecburiyetti" dedi. Yaşar Kemal, bugüne kadar, mesleğiyle ilgili olanlaruı dışında hiç bir kurulu- şa üye olmadığmı, kayıt olmakta geç kaldığmı vurguladığı İHD'ye kabul edilmenin onurunu duyduğunu söyledi. (Fotoğraflar: YAH YA KOÇOĞLU) İHD İstanbul Şubesi hakkında açılan 'fesih' davasının ilk duruşması yapıldı YaşarKemalIHDVe üye oldu istanbul Haber Servisi- tnsan Haklan Derneğı İstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar, İHD İs- tanbul Şubesi hakkında açılap "fesih" davasının özgür düşün- ceye saldın olduğunu söyledi. Beyoğlu 4. Asliye Hukuk Mah- kemesi'nde yapılan ilk duruş- mayı, derneğe dün üye olan Ya- şar Kemal de izledi. Beyoğlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen dava- nın dün yapılan ilk duruşması- na İHD'ye destek için Ulusla- rarası İnsan Haklan Demekleri Federasyonu Genel Sekreteri VV'illiam Bourdon ve Uluslara- rası Af Örgütü Genel Sekreteri Daniel Bethlebem ile DİSK Ge- nel Başkanı Kemal Nebmğlu. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu adma Mustafa Sülkü , yazar Yaşar Kemal ve kalaba- lık bir topluluk katıldı. İHD İstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar, davah olarak verdiği ifadede, davanın Tür- kiye'de özgür düşünceye yöne- ük olarak açıldığını ve bunun özgür düşünceye saldın oldu- ğunu söyledi. Davanın tebliga- tın yapıldığı yer açısından usul- süz olduğunu savunan Ercan Kanar, Dernekler Kanunu'na göre şubelerin tüzel kişilikleri- nin olmadığını ve davanın An- kara'da açılması gerektiğini be- lirtti. Dernekler Kanunu'nun 53. maddesine dayanılarak açı- lan davanın "derneğin suç odağı" olmasını gerektirdiğini ifade eden Kanar. "aynca dava açılan demek hakkında daha ön- ceden kesinleşen bir mahkumi- yet karannın bulunması gerekir. İHD'nin 8 yülık tarihi boyunca açılan onlarca davanın hepsi be- raatle sonuçlanmıştır. Feshedil- mesi istenen demek, başta Avru- pa Konseyi olmak üzere birçok kuruluşun Türkiye'de muhatap kabul ettiği Türkiye'nin onunı otmuş bir dernektir. Suç işlendi- ği ileri sürüien toplantının 7 ko- nuşmacısından üçü parlamenter, diğerleri de bu ülkenin değerli yazarlarıdır. Böyle bir ortamda mahkemeniz Türkiye'deki öz- gör yargıyı da ilgiİendiren bir karaıia karşı karşıyadır" dedi. Mahkeme, dosyanın incelen- mesi için duruşmayı.ileri bir ta- rihe erteledi. Dava, İHD İstan- bul Şubesi tarafından 6 Aralık 1992tarihindedüzenlenen"Ulu- sal Sonın ve Çözüm Önerileri" panelinde konuşmaalar Ercan Karakaş, Ahmet Kahnunan, Osman Aytar, \1ahmut Kılıç, Recep Maraşlı, İbrahim Aksoy ve Sungur Savran'ın söyledıkle- ri sözler nedeniyle açılmıştı. Pa- neli izleyen hükümet komiserle- rinin raporu doğrultusunda vapılan konuşmalarda "ülke topraklannm bir ktsmının başka bir ulusa ait" gibi gösterildiği. "ülkenin temel organlanna ha- karet" edıldığı ve "bölücü örgü- tün faaliyetlerinin övûldüğü" ile- ri sürülerek derneğin feshi için dava açılmıştı. Yaşar Kemal'in üyeliği Yazar Yaşar Kemal dün dü- zenlenen törenle İnsan Haklan Derneği'ne üye oldu. Yaşar Ke- mal, İHD Genel Başkanı Akın Birdal'ın da katıldığı törende yaptığı konuşmada, bugüne kadar mesleği dışında hiçbir kuruluşa üye olmadığını, İHD'ye üye olmakta geciktiğini söyledi. İHD'ye kabul edilme- nin onurunu duyduğunu söyle- yen Yaşar Kemal.u Güneydo- ğu'da hükümetin kabul etme- mesine karşın bir savaşın ya- şandığı, 4 bin faili meçhul ci- nayetin yaşandığı bir ülkede İn- san Haklan Derneği'ne üye ol- mak benim için bir mecburiyet- ti" dedi Müfettişlereeıııin Üst düzeyesuçbıılaştmııa\Tiı MEHMETGÜÇ Rüşvetle silah ruhsaü soruşturmasını yürüten polis müfettışlerinden üst dü- zey yöneticilere "suç bulaştınnamalan" istendi. Emniyet Genel Müdürü Meh- met Ağar'ın İstanbul Emniyet Müdür- lüğü dönemiyle ilgili soruşturmayı yü- rüten müfettişlere, Ağar'a bağlı Teftiş Kurulu Başkanı Halit Karabulut ımzalı yazılı bir emır gönderildi. Emirde "rüş- vetle silah ruhsatı soruşturması"nda üst düzey yöneticilerle ılgılı delil ve emareler bulunması halınde bunlann "Emniyet Genel Müdürlüğü makamının takdir ve değerlendirmesine sunuunak üzere" gön- denlmesı ıstendı. Sabıkalı mafya üyelerine rüşvet karşıhğında silah ruhsatı verildiği ihban üzerine İçişleri eski Bakanı Ismet Sezgin'ın 07.09.1992 tarihli emriyle başlatılan soruşturmada, müfettişler üzerindeki baskı giderek yoğunlaşıyor. Soruşturmanm durdurulması için üst düzey emniyet yetkilileri tarafından yapılan sözlü uyanlardan sonra. bu kez de bizzat müfettişlerin bağlı olduğu Em- niyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanı Halit Karabulut'un imzasını taşıyan bir yaalı emir hazırlandı. Yazılı emir, tayin dönemi içinde bulu- nan müfettişler için bir baskı unsuru olarak gösteriliyor. Çünkü müfettişle- rin başka bir göreve alınmalan aylık kazançlannda 2 milyon lirayı bulan bir gelir kaybına yol açıyor. Hemen tümü Emniyet Genel Müdü- rü Mehmet Ağar dönemine ait 400'den fazla kayıp dosya ile binden çok usulsüz mhsat dosyasına ilişkin işlemlerin 1 yıldan bu yana bitirilememesi de bu baskılann sonucu olarak gösteriliyor. Müfettişlerin bağlı bulunduklan Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan aldıklan son yazı ıse çok daha açık ve resmi bir uyan niteliğı taşıyor. 24 Eylül 1993 tarih ve 2304/93 sayılı bu yaada ilk olarak müfettişlerin bazı konulan dikkate almalan istendi. Yazı- ya göre müfettişlerin dikkate almalan gereken ilk konu üst düzey yöneticileri- nin konumu. Buna göre üst düzey yöne- ticiler, iş yoğunluğu ve imzaladıklan ev- rak sayısının çokluğu nedeniyle altlan- ndaki memuriara güvenmek zorunda- lar. Bu nedenle meydana gelen suçlarda sorumluluk bu ait memurlarda olmalı. Yazıda buna şöyle yer verildi: "Üst düzey yönetküerinin iş hacmi ve imzaladıklan evTak sayısı ile sorumlu ol- duklan makamın gerektirdiği hizmeti verebilmeleri için kendilerine bağlı ait ka- deme yöneticilerine güven duygusu ger- çeğini de bir arada mütaala ederek bahse konu olayda meydana gelen suçlann, si- lah dosyalannın tekamülünden sorumlu emniyet mensuplan ile ilgili birinci dere- cedeki esas faillerin tespiti..." Ancak asıl önemli olan Teftiş Kurulu Başkanı Karabulut'un, yazının bundan sonrasında yer alan isteklen. Karabulut bu istekjerini yazılı emirde şöyle dıle ge- tirdi: "Üst düzey yöneticilerinin yukan- da izah edilen genel hususlar dışında ka- lan özel iştirak durumlan olduğu şeklinde şüpheye düşülecek delil >e emareler varsa Genel Müdürlük makamınca takdir ve değerlendirmeye sunubnak üzere dos- yanın tekamül ettirilerek kurulumuza tevdii..." Karabulut'un 16 satır süren tek cümleyle özetlediğı yazısı müfettişlerce şöyle yorumlandı: "Üst düzey yöneticilerin iş yo- ğunluklan ve evrak çokluklan gözönün- de bulundurulmalı. Sorumluluk ait dü- zeydeki kişilere ait tutulmalı. Herhangi bir üst düzey yöneticinin bu genel yonı- mun dışında suça özel olarak karıştığının tespiti halinde ise bu konu Emniyet Genel Müdürii'nün takdir ve değerlendirmesine bırakıunalı. Yani hiçbir koşulda üst dü- zey yönetici suçlu bulunmayacak, bulun- sa bile takdir üst düzey yöneticiye bırakı- lacak." Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ise daha önce yaptığımız görüşme- de müfettişlere yönelik hiçbir baskı ya- pılmadığını açıklamış ve "So- ruşturmanın durdurulması veyahut baskı diye bir şey söz konusu değil. Soruşrurma sürmektedir. Bu konuda açıklama yapa- mam. Suçlu varsa cezasını çekecektir" demişti. 70 milyar borcu var SSK'dan Hattat'ın bovçkmnagözaüıANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - SSK Genel Müdürlüğü, prim alacaklannın tahsili için sürdürdüğü icra takibı işlemleri- ne işadamı Emin Hattat ı da kat- tı. SSK Genel Müdürlüğünün. 70 mıryar lira dolayındakı sigor- ta primi borcunu odemeyen eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar ın dününi Emın Hattat ile aılesinın banka hesaplanna el konulması için gereklı ışlemlen başlattığı öğrenildi. Resmi ve özel kuruluşlardan 12 trilyon lirayı aşkm sigorta pri- mi alacağı bulunan kurum, Hat- tat'lann "taksite bağlandığı hal- de ödemedikleri prim borçlarmı" tahsıl etmek için "ihtiyati hadz" ışlemini başlattı. Ça'lışma Ba- kanlığı yetkililerinden edinılen bılgiye göre. SSK, işadamı Emin Hattat ile eşı ve çocuklannın banka hesaplannm tespit edil- mesi karannı aldı. Hattat'lann hesaplanna tedbir konulması için banka şubelerinı uyaran SSK, aile üyelennın şahsi mal- varlıklan konusunda da incele- me başlattı. Uyuşturucu kaçakçısımn silalu ruhsatk çıktı Haber Merkezi- Geçen ocak ayında "tarihin en büyük uyuş- turucu operasyonuyla" Lucky S gemısıni ele geçiren.İstanbul Emniyet Müdüra Necdet Men- zir'in. gemideki uyuşturucunun sahibı Hüseyin Baybaşin'e ope- rasyondan yaklaşık bir yıl önce usulsüz silah ruhsatı verdiği öğ- renildi. Polis müfettişlerinin bir yıl- dan bu yana sürdürdükleri rüş- vetle silah ruhsatı soruştur- ması'nda, Necdet Mcnzır döne- mine ait bazı dosyalarda da usulsuzlük saptadıklan belırtıl- di. Buna göre, Necdet Menzir'- in verdiği usulsüz ruhsatlann en önemlisi,Hüseyin Baybaşin'e ait. Hüseyin Baybaşin'e ruhsat. 1992 ocak ayında verilmiş. Menzir'in göreve gcldıği ilk günlerde verildiği anlaşılan Baybaşin'e ait ruhsat için hiç bir soruşturma yapılmadığı da belirtiliyor. Hüseyin Baybaşin'in adı ise, Necdet Menzir'in yönettiği uyuşturucu operasyonuyla ka- muoyuna yansıdı . Ocak I992'de Amerikan narkotik bürosunun da katıldığı bir operasyonla. Lucky S adlı bir gemi içinde uyuşturucu ele geçirildi. Bu uyuşturucunun sahibi olarak da Hüseyin Baybaşin'in adı açı- klandı, ancak Baybaşin yakala- namadı. İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, kendı dönemi- ne ilişkin usulsüz silah ruhsatı verildiği ıddialannı "Böylc bir şey yok; soruşturma sürüyor" diye yanıtlamıştı. Nejat Eczacıbaşı yaşamım yitiıcli Ekonomi Servisi - Türk özel sektörünü yaratan kuşaktan bir yıldız daha kaydı. Cum- huriyet döneminin ilk sanayi- cilerinden ve özel sektörün ön- cülerinden Nejat Eczacıbaşı, 80 yaşında hayata gözlerinı yumdu. Nejat Eczaabaşı, ABD'nin Phıladelphia kentindeki Pen- silvanya Üniversitesi Hastane- si'nde yapılacak göz ameliyatı öncesinde yaşamını yitirdi. Eczacıbaşı, dün katarakt ame- liyatına girmeden önce beyin damarlannda ortaya çıkan tı- kanıklık sonucu kurtanla- madı. Sanayicilikte 50 yıl Türkiye'nin en büyük ser- maye gruplanndan Eczacıbaşı Topluluğu'nun kuran Nejat Eczaabaşı ilaç, yapı gereçleri ve temizlik kağıtlan sanayile- rinin Türkiye'de oluşmasında aktif rol oynamıştı. Bu alan- larda sanayi tesislerinin yanı sıra bilgi iletim. dış ticaret ve sermaye piyasasmda uzman- laşan 33 kuruluşu Eczaabaşı Grubu çatısı altında bir araya getiren Nejat Eczaabaşı, ge- çen yıl 80'incı yaş günü ile bir- Ûkte sanayicilikte 50'nci yılım da kutlamıştı. İş hayaünın yo- ğun temposundan uzaklaşma- yan ve ilerleyen yaşına rağ- men, şirketteki işlerini aksat- mayan Nejat Eczaabaşı. top- luluktaki başkanlık görevıni. bu yılın nisan ayında kardeşı Şakir Eczacıbaşı'na devretti. Eczaabaşı bu tanhten sonra topluluğun onur başkanı sı- fatıyla çalışmalannı büyük öl- çüde eğitim. kültür ve sanat et- kinliklerinin desteklenmesıne yöneltti. ÖdûUeri Nejat Eczacıbaşı'na çeşitli alanlardaki başanlı çalışma- lan nedeniyle Türkiye Kızılay Derneği Şeref Madalyası, Fe- deral Almanya Cumhuriyeti Büyük Hizmet Nişanı, İtalyan Hükümeti Cavalliere Officiale Nişanı, Avusturya Hükümeti Büyük Gümüş Onur Nişanı, Dışişleri Bakanlığı Üstün Hız- met Ödülü ile Boğaziçi Üni- Nejat Eczacıbaşı versitesı, ODTÜ." İstanbul Üniversitesi ve Hacettep Üni- versıtesi'nin onursal doktora diplomalan da verilmişti. "Kuşaktan Kuşağa" adb ilk kıtabını Eczaabaşı Toplulu- ğu'nun 40'ına yıh nedeniyle 1982'de yayımlayan Nejat Ec- zaabaşı, topluluğun 50'nci v«>. yaşamımn 80'incı yıldönü-' münde "İzlenimler, LmutJar" adlı son yapıtını yazmıştı. Bu kitabın baskı aşamasında ol- duğu bildinliyor. Fngilızce, Almanca ve Fran- sızca bilen Nejat Eczaabaşı, I946'dan bu yana Beyhan Ec- zacıbaşı ile evli bulunuyordu. Oğullanndan Bülent Ec- zacıbaşı. kuruluşunda yer aldığı TÜSİAD'a geçen dö- nem başkanlık yaptı. Bülent Eczacıbaşı. halen topluluğun başkan yardımcılığını yürütü- yor. Nejat Eczaabaşı'nın di- ğer oğlu Faruk Eczacıbaşı da toplulukta yönetim kurulu üyesi ve genel sekreter. Nejat Eczaabaşı'nın iki oğlundan Emre, Esra ve Sinan adlı üç de torunu bulunuyor. Nejat Eczacıbaşfnın cena- zesi bu hafta sonu Türkiye'ye getırilecek. Hafta başında Le- vent'teki Eczacıbaşı Tesisleri önünde yapılacak törenın ardından, Teşvikiye Camii*- nde kılınacak öğle namazı sonrasında Zıncirlikuyu'daki aile kabristanında toprağa ve- rilecek. Eczaabaşı, sanata önemveren işadamıydı Kültür Servisi - 21 yıldır sü- ren uluslararası müzik festiva- li, 12 yıllık fıkrı festivah', genç bir tiyatro festivali, uluslarara- >ı İstanbul Bienali, Çağdaş Sanatlar Müzesi, İstanbul Kültür Merkezi... Türkiye'de sanat alanında yapılan her önemli atılımın ardtnda bir im- zaya rastlamaya alışmışük: Nejat Eczacıbaşı. Nejat Eczaabaşı'mn çocuk- luğunda başlayan müzik sevgi- si, bir türlü çalmaya zaman bulamadığı kemanına duydu- ğu aşkı. yıîlar sonra Türkiye'ye uluslararası sanat alanmda saygın bir yer kazandıracak sa- natsal etkinliklerin çekirdeğini oluşturdu. Türkiye'de bir işa- damımn sanat alamna el atma- sının ve alanı "kalkındırması- nın" ilk örneğini oluşturan Eczacıbaşı sayesinde, İstanbul sahnelerinde Rudolf Nureyev, Mikhail Barişnikov dans etti, Londra Senfoni Orkestrası, Berlin Filarmoni Orkestrası, Academy of St. Vlartin in the Fieldsçaldı, Montserrat Cabal- le, Jose Carreras söyledi... Mi- les Davis'in trompeti, Jan Garbarek'in saksofonu, Keith Jarrett'in piyanosu, Stephane Grapelü'nın kemam, Paco Penanın, Carlos Santana'nın gıtanyla tanıştık; Sarah Vaug- han'ın büyülü sesinı dinledık, 68'lıler Joan Baez'le coştu. rockçılar Jethro Tull'la, Scor- pions'la kendinden geçti, pop- çular Tanita Tikaram'ı, Tracy Chapman ı. Chris de Burgh'ü yaşadı. Gençler Bryan Adams konsenyle ilk stat konseri he- yecanını tattı. Nejat Eczacıbaşı'nm İstan- bul'da uluslararası bir festival düzenleme düşüncesi. 1960'h yıllara dek uzanıyordu: "Bun- ca tarihi zenginliğe sahip, üç imparatorluğa merkez olmuş, tklimi güzel, doğası güzel istan- bul neden uluslararası bir festi- vale mekân olmasınT' 1973 yı- lında, yani Cumhuriyet'in 50. kuruluş yıldönümünde ilk fes- tival gerçekleştinldi. O yıl festi- valde 125 program vardı. Ne- jat Eczaabaşı'mn o günlerde, "Aman çocuklar satılıyor mu biletler?" sözleri, geriye dönüp baktığımızda şaşırtıa geliyor. Bugün izleyici salonlara sığmı- yor. Şeref kurulunda Nedl Kâzun Akses, Cemal Reşh Rey, Ahmet Ertegün, Herbert von Karajan, Zubin Mehta, Yc- hudi Menuhin, Cari Orff, Art- hur Rubinstein. Dame Ninette de Valois gıbı isımlerin yer aldı- ğı İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın İstanbul Festivali, dünyada gerçekleştirilen 1500'ü aşkm festivalden yal- nızca 50 kadannın üye kabul edıldiği Uluslararası Festival- ler Bırlıgi'ne de alındı.