25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: özgen Acar • Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya •Genel Yayın Danışmanı: Oriıan Erinç •Yaa-işleri Müdürleri: Aydm Engin (Sorumlu). Celal Başlangtç • Haber Merkezı Müdurü: İpek Çahşiar • Görsel Yönetmen: Ali Acar •Duzenleme: Ibrahim Yüdız Ankara Temsılcisı: Mustafa Balba) •Haber Müdürü: Doğan Alun AtatürkBulvan- Müessese Müdürü EroJEıkut • Koordinatör • İstanbul Haberleri: Cevher Kantarcı »Dış Haberler: Erpm Bafci No:125. Kat: 4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat), Telex: 42344. Fax: Ahmet Korulsan • Muhasebe- Bifcrt Yener • tş - Ekonomi Dinç Tavanç »Yurt Haberlen: Mehmet Saraç (4)4195027 •lzmırTemsılcisı:SerdarKızık,H.ZıyaBlv. 1352S.2,3Tel:4411220Telex: •tdare:Hüse>inGûrer •tşletme önderÇeük • MakaklerSamiKaraören»Spor Abdiükadir Vûcelman 52359.F?x:4419117 •AdanaTemsilcisi.ÇetinYiğenoğlaİnönûCd. 119S. No 1 Kat »Bilei-jşlem Nafl tnal •Bilmsavar Sistem- • Düzeltme: Abdullah Yaaa 1. Tel: 35Z255O-35226O1-3522492, Telex: 62155. Fax. 3522570 MftiKet ÇBer •Reklam: Reha Işrtnun Vıvmbvın n B*sm: Yenı Gûn Haber Ajans, Baan ve Yayıncıhk A.Ş TüfkocafcCad 39 4! Cafcüoflu 34334 tst PK 246lstanbulTe] 512O5O5Telex:22246.Fax (1)5138595 İmsak:4.35 Güneş: 5.59 Öğle 11.57 Ikındı: 15.09 Akşanr 17 44 Yatsı: 19.03 AV'93 Fuarı açıldı • İstanbul Haber Servisi - AFEKS fırması tarafından düzenlenen AV'93 Uluslararası Silah. Avcüık. Balıkçıhk ve Güvenlik Ekipmanlan Fuan, dün Mecidiyeköy'deki FM Fuar Merkezfnde açıldı. Sekiz yıldır aynı fırma tarafından düzenlenen fuarda, geçen yıllarda olduğu gıbi, yerli yabancı yapım tabancalar, av tüfekleri, yivli tüfekler. her türlü av ve doğa sporlan araç gereçleri sergileniyor. Aynca fuar içersınde yer alan bilgisayarlı atış poligonunda mankenler, lazerli tabancalar ile atış yapülar. lOekim pazarakşamına kadaraçık olacak fuarda. 31 firma standı bulunuyor. Fuar, avcılann yaru sıra, silah meraklılannın. emniyet ve ordu görevlilerinin de geniş ilgisini topluyor. Madonna geldi • Kûltür Servisi - "Girlie Show" dünya turu kapsamında. bu akşam Inönü Stadı'nda bir konser verecek olan ünlü şarkıcı Madonna Ciccone, dün İstanbul'a geldi. Saat 18.30'da özel uçağıyla Atatürk Havaalaru'na ınen Madonna. pilili eteği. çizgili bluzu, dizlerine kadar gelen postallan. kısacık saçlan ve boyuyla, küçük bir kız çocuğunu andınyordu. Siyah bir limuzine binerek Conrad Oteli'ne giden ünlü şarkıa, gezmek amaayla yann da Istanbul'da kalacak. Özay Fecht caz konserleri • İstanbul Haber Servisi - Kuzguncuk'taki Cest La Vie restaurant-bar. caz konserlerine Özay Fecht'le devam ediyor. Fechfe saksofonda Tahsin Ünüvar, davulda Izzet Hiçkalmaz ve piyanoda Selim Benba eşlik edecek. 1981 *den bu yana Almanya, Hollanda, İsviçre. Avusturya, İtalya ve Paris'te caz söyieyen Fecht'in C'est La Vie'deki programı. bu akşam başlayacak. Prens Charles İstanbul'da • İstanbul Haber Servisi - İngiltere Veliahtı Prens Charles. özel bir uçakla istanbul'a geldi. "British Invisibles" adlı İngiliz kuruluşu tarafından düzenlenen bir seminerin açılışında konuşmak için gelen Prens Charles'ı Vali Yardıması HaydarŞen, İngiltere'nin Türkiye Büyükelçisı John Gulden. Dışişleri Temsılcisi Cihat Alpan karşıladı. Prens. daha sonra Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti. Charles'a, vilayeti ziyaretinde, Vali Kozakçıoğlu, anı plaketi hediyehediyeetti. Prens, akşam da Edinburg Gençlik ödülü törenine katılarak alun madalya kazanan Nadide Yalçın'a madalyasını verdi. (Fotoğraf: HATİCE TL'NCER) Mehmet Güleryüz Saym Evren resimlerini ordue- vinde ya da hapishanede sergileyebilir. Bedri Baykam Anti- kemalizme karşı devleti uyarmak daha yararlı bir emeklilik aktivitesi. Yiisaf Taktak Bu kez re- OrtaR Taybn Demokrasi simlerini asmasına ho- düşmanlığının simgesi bir bi olarak resmi seçme- kişinin resim yapmasım den üzüntü duyuyorum. utanç verici buluyorum. Cihat Aradl2 Eylül'ün so- nuçlannı şimdi sanatsal alanda yapmak kendisini temize çıkarmak istiyor. Ressamlar Evren'i 'firçaladı' AHU ANTV1EN Emekli Cumhurbaşkanı Kenan Ev- ren'in Aksanat'taki resim sergisı. önceki gün kalabalık bir davetli topluluğunun katıhmıyla açıldı. Eski bakanlar. emekli subaylar. işadamlan vardı açılışta. Sa- natçılar yoktu. Sanat ortamma iddialı giren. geçen sezon düzenlediği Erol Akyavaş sergi- siyle ve 1998 yılına dek "dolu" olan programmda yer alan Alaaddin Aksoy, Balkan Naci tslimyeli gibi sanatçılarla "saygın bir sa- nat kurumu" olma yolunda adı- mlar attığına dair ipuçlan veren Aksanat, ne yazık ki geieneksel "hatır işlerine" yenik düştü ve bir defalık da olsa (?) siyaseti sanata yeğledi. Sanatçılar yok- tu. Ve doğrusu, sergi salonu- nun "ruhu" da yoktu. 'Hesapvermeden resme soyundu' Sanat ortamını, bu ortamın dengelerini, piyasasını (Evren'- in bir resminin 500 milyona sa- tılması piyasayı altüst etti), ku- rallannı, sanat insanlannı hiçe sayan zihniyetin bir göstergesı oldu Aksanat'taki Kenan Ev- ren sergisi. Sanatçılar, olayın iki yönüne tepki duydu: 1989 Asya-Avrupa Bienaİi'nde Po- lonyalı bir sanatçının yapıtını ı^ "müstehcen" bulduğu gerekçe- I V C T a n sıvle sergiden kaldırtan. sovut yapıtlara alaycı yaklaşımıyla tanınan. Pieasso - nun bir resmini 'Bunu ben de yapabili- rim' diyebilecek kadar küçümseyen. "memleketi anarşi ve terör belasından kurtarmak için canını dişine taktığı" günlerde ressamlann da işkence gördü- ğü bir kişiliğin bütün bunlann "hesabını vermeden" resme soyunması... Ve Aksa- nat gibi bir kurumun böyle bir sergiye yer vermesi... Ressam Mehmet Güleryüz. "Saym Kenan Evren'in sergi açacağı yerler or- duevleridir. Hapishaneler de olabilir" di- yor. Güleryüz, Kenan Evren'in resim yapmasına karşı değil, zaten hiçbir sa- natçı değil, ancak Aksanat'ın "arzu- ladığı saygınlığı" yitirdiği görüşünde sa- natçı. Bir de piyasa sorunu var: "Sayuı Kenan Evren'in sanat piyasasına getirdi- ği fı> atlar - nedenleri ne olursa olsun - pi- yasayı değiştirecek niteliktedir. Bundan sonra bizim resimlerinüze koyacağımı/ın fiyatlarm alt sının. Evren'in satacağı re- sün fiyatlannda olmalıdır..." BM Çağdaş Sanat Merkezi'run sahibi Beral Madra. Türkiye'nin 7. Cumhur- riyle uzaktan y akından hiçbir üişkisi bu- lunmadığm" ve bu tip hareketlerin sa- nat ortamını dejenere edcceği görüşün- de. Baykam. Kenan Evren'in "hobi ola- rak" resim yapmasına karşı değil. ama "12 Eylül'ün neden olduğu *e demeclerin- den kendisini de pişman ettiğini an- ladığımız irtica hortlamasına karşı devle- ti ve politikacıları uyarmasım daha fay- dalı bir emeklilik aktivitesi olarak görii- rüm" divor. Evren, resim yapmaya emekli olduktan sonra yerlcştiği Marmaris'te başladı. başkanı Kenan Evren'in siyasal geçmi- şıni "sanatla aklayamayacağınr vurgu- lu>or. "Sanat hiçbir sıvasal geçmişi ak- lamaz. Kenan Evren de yaptığı birkaç at. manzara ve çiçek resmiyle kendi geç- mişini aklayamaz" diyen Beral Madra. şöyle konuşuyor: "Bugün İstanbul'da çağdaş sanatın ihtiyaçlanna cevap vere- cek mekanlar yok. Özel sektörün yaptığı mekanlar tamamıyla bu tür amacın dışında işlerde kullanılıyor.Şim- di Aksanat bu serginin hesabını nasıl verecek?" Ressam Bedri Baykam. Kenan Ev- ren'in bir resmine 500 milyon lira veril- mesinin "gercek değer biçme yöntemle- Aksanat ise bu tepkilere bir anlam ve- remiyor! Aksanat'ın Kültür ve Sanat Başdanışmanı Nazmi Akıman. scrgının gelirinın Marmaris'te bir kültür site- sinin yapımına harcanacağını söyleye- rek. "Bizim sergilerimiz bazen resim ağırlıklı. bazen de isim ağırlıklı olur. Ba- zen de hayır işi olur" diyor. Profesv onel- lık? Sorumluluk 11 Ağzından. "Profesyo- nelce çalışan bir galeri değilb, sanatı sa- nat olarak kabul eden bir galeriyiz"çık ıyor. ne demekse.Aksanat'ta sanat ga- lensinin sorumlusu. kendisı de ressam olan Semiramis Sokul ise "Churchill açtı Evren'in ne eksiği var?" gibilcrinden ya- nıtlara başvurarak. "Serginin geliri bir kültür sitesinin yapımına harcanacak, aynca danışmanlanmız bu sergiyi uygun gördü" diyor. Danışmanlar. Akıman ve Sokul'un yanı sıra Hamit Belli, Gürol Sözen ve Kadriye Külin. Ancak gercek "danışmanın" kim olduğunu Kenan Ev- ren. sergi açılışında kendisi söylüyor: "Sabancı ailesine bu salonu bana tahsis ettikleri için çok teşckkür ediyorum." Sanatçılar öfkeli... Hale Arpacıoğlu. sanat ortamına güvenini yıtiriğini söy- lüyor. Arzu Başaran, resim sa- natına çok hakaret etmiş bir ki- şinin kalkıp resim sergisi açabil- mesine kızıyor. Cihat Aral. Ev- ren'in 12 Eylül'ü şimdi sanatsal alanda sürdürdüğünü düşünü- yor. Orhar Taylan "demokrasi düşmanlığının simgesi haline gel- miş bir zatın eline fırça ve boya almasını" resim adma utanç ve- rici buluyor. Gülsüm Karamus- tafa bu kez "ressam" olarak or- taya çıkan Evren'i "meslektaş" kabul edemiyor, Mustafa Ata "Bu tip amatörlerin omuiu mes- leğimizin dışında kalması gerek- tiğini düştinüvorum" divor. 'Bunlar da resim miî' Tüm bu tepkiler, Evren'in ıl- kokul yıllannda başladığını söylediği "resim serüveninden" doğuyor. Ve bunu Yusuf Tak- tak'ın görüşüvle özetlevebiliriz: "İstanbul Resim \e Heykel Mü- zesi'ni gezerken Ali Avni Çelebi, Zeki Kocamemi, Zeki Faik İzer salon- larına geldiğinde 'Bunlar da resim miP di- yerek gezisini yarıda bırakan, tarafımca düzenlenen sergiden Zühtü Müridoglu, Sabri Berkel vb. aynca rektörlük odasın- dan Adnan Çoker yapıtlannın kaldınl- masına (so\nt yapıtlara alaycı tutumu nedeniyle) dolav lı olarak neden olan, As- ya-Avrupa Bienaİi'nde kimi resimleri erotıkrir devip sansürleyen. döneminde aydınlarla birlikte ressamlann da işkence göriip gözaltına alındığı Kenan Evren'in bir profesv onel galeride bu kez resimleri- ni asmasından. emeklilik döneminde hobi olarak resmi seçmesinden üzüntü duyu- vorum..." NETEKIM MUSTAFA KAMİL ZORIİ Yüzüstücülük akımının ilk ressamı "TaMolannı satıp kazanacaği parayla kültür sitesı yapılmasına destek olmak maksadıyla resim v apmav a > e sergi açmay a karar ver- diğini söylüyor, ama bu doğru değil. Mazisine bakarsanız bu işe ka- rakalem çalışmalarta ve gerçekçilik ekolünden başladığına şahit oJursunuz. Daha sonraki devrede, 12 Ey lül'le birlikte, etrafında neler olup birtiğini gözden kaçırmamak için takipçiliği buy edinince, izle- nimci ekolde eserler vermey e başladı. Gide gide gerçeküstücüiük ce- reyanına kapıldı. Tekaüt olduktan bir müddet sonra, kimse adını hatırlamaz olunca da gerceküstücü vaziyetten, yüzüstü vaziyete düş- tü. NETEKİM, resim yaparak tekrardan alakayı üzerine çekmeye de o vakit karar verdi. Voksa unutulup gidiyordu. Eğer yaptıklanna resim denirse, üyesi olduğu ekol de yuzüstücülük ekolüdür." Resim sergimi açınca bu gibi sataşmalara maruz kalacağımı tah- min etmem. hiç zor değildi. Işte o sebeple kendi sergimi anlatan bir yazıyı da bizzat kendim yazmaya karar vermiştim. NETEKf M. o yazı bu yazıdır, sevgili kübistler. O vakit verdiğim bir diğer karar da kendi sergımden izlenimlenmı yazarken tarafsız kalmam idi. İnşallah Allah yüzümü kara çıkarmaz. Yoksa ressamlığı bitirip bir de sanat eleştirmenliğine soyunmuş değihm. Elbette öyle diyenler de çıkacakür. Lakın elden ne gelir? Kendi sergimi açmaya gelırken bir hayli heyecanlıydım. Bu he- yecan davet müddetince de devam etti. Zannediyorum ki ellerimin mütemadiyen titrediği bazı fıtne fücurlann dikkatınden kaç- mamıştır. Şimdi çıkıp ellen bu kadar titnyorsa bu resimleri o yapmış olamaz, eski çalışma arkadaşlan veyahut da resim dersi aldığı hocası yapmış, o da üstüne imzasını atmışür, bu resimler sahte, diyenler türeyebilir. İstemeden yapmış olabileceğim bir hatanın da bu gibilerin eline bir diğer koz vermesinden korkanm. Geçen günlerde boyumu ölç- türmüş, ihtiyarlık sebebiyle yanm santim kısaldığımın doktorlarca tespit edildiğini basma açıklamıştım. Bazılan bunu bahane ederek boyu kısaldıysa resimlerinin üst taraflannı sakın başkalan boyu- yor olmasın, gibisinden bir sual ortaya atarak resimlerimin fiyatı- nın alaşağı olmasına sebebiyet verebilirler. Madem ki tarafsız bir yazı yazacağımı baştan beyan etu'm, Sa- banalar tarafından bu sergi için bastınlan ve içinde resimlerim ile resim hayatıma dair kısa bir malumatın yer aldığı albümde, beni resim yaparken gösteren ve esasen ressamlığımı ispat maksadıyla basılmış olan fotoğrafta kınlmış olan pottan da bahsetmeden geç- meyeceğim. Bu fotoğrafta 500 milyona giden tablomun başında, paletim ve fırçamla boyar gibi görülüyorum. Üzerimde temiz bir kıyafetle bu işi yapıyor olmam gözden kacsa da şövalyede duran tablonun çerçevelenmiş. yani bitmiş olduğu farkedilebilir. Bunun da fotoğrafın ispat edici hususi>etini bertaraf edeceği bir yana, bu resimleri benim yapmadığı dair iddialannın ortaya atılmasına yeni bir sebep teşkil edebilir. Oysa kı bu resimlerin benim fırçamdan çıktığı aşikar. Yoksa ne diye bir çimento şirketinin sahibi bir anne, at ve tayını gösteren bir resmime 500 milyon lıra versin ve bunu yatak odama asacağım de- sin? Resimlerimin bu kadar etmeyeceğini ben de biliyorum. Res- samı ben olduğum için o paralan veriyorlar. Ola ki bu sergiyi ten- kit edeceklerin yükleneceği bir diğer husus da bir resim sergisinde. bu kadar korumanın ne aradığı olacaktır. Halbuki. bu şahsi bir korunmadan ziyade sanat eserlerine yöne- legelmiş tehdit ve saldın ihtimaline karşı alınmış bir tedbirdi. Tarih boyunca bilıyoruz ki pek çok sanat eseri Vandalizmin kurbaru ol- muştur. Bir İcutu sprey boyayla içeri girebüecek alelade bir şahıs, icabında tablolann üstüne pekala PKK. Dev-Sol. vesaire yazabile- ceği gibi. aynı metotla imzamın üstüne, ne malum kendi imzasını da atabilirdı. Bu gibi sergi ve davetlerde her zaman olagelen bir hadise bu ser- gıde de maalesef tekerrür etti. Bir kısım kendini bilmezler konuş- malan dinleyeceğı veyahut da tablolara bakacağı yerde. Apul'un kaa gıbi, hazırlanmış kanapeleri tıkışünp durdular. Halbuki bu resımler onlar gelip görsün. faydalansın dı>e yapılıyor Sergi albümünde de izah edildiği gibi. yapmak istediğim bir baş- ka çalışma tarzı da tabiat resimleri. lleride tabiata çıkıp çalışmak istiyorum. Ama bu ne vafcit olur, onu da Allah biKr. Bunun için evvela anarşinin başının ezilmesi laam. Misal, şimdi gddip Güne- doğu'da bir dağa çıkıp manzara resmi yapamam ki! Benim diyen ressam da yapamaz' Anlaşılan. tabiat resimlen yapabilmem için tenha yerler bulmam laam gelecek. tşte ben bunlan hayal ederken sergi salonunun sahibi olan Sakıp Sabancı'dan, artık daha fazla sarfi>al olmaması için elektriklerin kapatılması yönünde bir talimat geldiği anlaşıldı. İnşallah sergim muvaffak bulunur. Bulunmasa da ben bunu mesele etmıyonım. En olmadı. ben de bu maharet varken yazm Marmaris'e gelen tu- ristlenn. portrc karikatürlerini yapar. hobime devam etmiş olu- rum. diye de avundum. Tribünlerde iUkücügençBk tedtghüiğiSpor Servisi -Tribünlerde san-lacivertlı, siyah-beyazlı bayraklar arasında zaman za- man üç hilalli. Bizim Ocak'lı. bozkurt fıgürlü pankartlar ken- dini gösteriyor. Sarkık bıyıkb. yakası rozetli, kimi iddialara göre silahh, üç hilalci fan'lar, se- >irciler arasına sızıyor. Fenerbahçe- Galatasaray lig maçında 'San- Lacivertlilenn bulunduğu kale arkası tribü- nünde, 30-40 kişilik bir grup ta- rafından açılan "Bizim Ocak Gemlik Temsüciliği" yazılı pan- kart bu sızmanın son örneğı. Pankartlara sağ elle yapılan 'bozkurt' selamı, zaman zaman "Bısmillah, Allahuekber" slo- ganlan eşlik ediyor. Bir grup spor adamı, "ülkücü kesim'in okul maçlanna kadar inerek gençlikle yeniden kay- naşmak için bu yolu seçtiğini belirtivor. Önrp t khir <nnrn ^ hilalli, bozkurt selamlı tedirginlik yeşil çimkrden güreş minderlerine kadar her yerde... Spor sahalanndaki bu ülkü- cü sloganlar. geçen sezonun qr- talannda atılmaya başladı. İs- tanbul Abdi İpekçı Spor Sa- lonu'ndaki Avrupa Serbest ve Grekoromen Güreş Şampiyo- nası'nda güreşseverlerden ayn bölüme oturan kalabalık bir grup. önce "Ya Allah Bismillah Allahuekber" diye tempo tuttu. sonra da kazanılan altın madal- yanın ardından sahava gırerek 'kurt selamı' verdi. Bu olay, o günlerin gazetelerinde kısa bir haber olarak yer aldı. Güreş fe- derasyonundan bir >etkili, ül- kücü grupla bozkurt selamı ve- ren Avrupa Şampiyonu un- vanlı bir sporcuvu "Sporcu böy- le şeylere kartşmaz" yollu uyar- dı da... Geçen sezon 2. ligde şampi- yonluğa oynayan Zeytinbur- nuspor'un sahasında da benzer görünteler yinelendi... 'Ülkücü hareket' son yapılan Fenerbahçe kongreşinde de kendisini hissettirdi. Öldürülen eski MHP'li Bakan Gün Sa- zak'ın kardeşi Güven Sazak'ın başkanlığa adayhğını koyma- sından sonra. özellikle kongre günü kulüp binasının etrafında görülen ve kendilerini "özel kuvvet" olarak tanıtan bir grup. kulüp üyelerine gözdağı verdi. Sazak'ın başkan seçilmesinden sonra aynı grup. yeni yönetim kurulunun etrafında yer aldı ve 'bozkurt selamı' verdi. Sazak ve ekıbi. MÇP'den beledıye Mec- lis üyesi adavı olup da seçileme- yen eski futbolcu Cemil Turan'ı da yonetime alınca karedeki eksik taş lamamıanaı. acaba - lar "evei'e dönüştü. Adının 'can güvenh'ği' nedeniyle açıklanma- sını istemeyen bir üye, olayı "vazık" sözcüğüyle tanımlıyor- du: "Başkan Güven Sazak kulü- be siyaset girmeyecek demişti. Ancak şimdi ülkücü olanlar ve olmayanlar diye bir ayrım var. Yazık, koskoca Fenerbahçe si- yasi olaylara alet oluyor" dedi. Fenerbahçe-Karabük lig ma- çında tribünlerdeki üç hilalli bayraklara "önemsiz" yargısıy- la bakanlan, "bu kadan da faz- la"ya taşıdı. Bu maçta Başkan Güven Sazak'tan bilet aldığı öne sürülen 500 kişilik bir grup, özel kapıdan stada girip 4 gün önce Rıdvan-Tanju krizi ne- deniyle yönetim ve özellikle de Cemil Turan aleyhine bağıran taraftarlara saldırdı. "Bu kada- n da fazlacılar . san zemın uze- nne lacivert üç hilalcileri stat dışına davet etti. "Köpekler dı- şan". Yükselen lansiyonu polis dü- şürdü. Liberal Fenerlilerle. MHP'li Fenerliler arasına etten duvar örüldü. Asayiş geçici ola- ra sağlandı. Bu grupta yer alan üç hilalcilerin silahlı olduğu da iddia edildi. Fenerbahçe Anadolu'nun hangi kentine gitse bin de olsa, bin 500 de olsa mutlaka, "En büyük Fener" diye bağıracak. San-Lacivert bayrağı dalgalandı- racak bir taraftar kitlesi mutla- ka vardı. Ama... Ama Fenerbahçe'nin Kayse- rispor ile deplasmanda oynadı- ğı maçta, otobüslerin plakalan nedense Yozgat ağırlıklıydı. Fenerbahçe'ye aynlan tribünde açılan 3 hilalli bayraklann yanı sıra "Yozgat'tan Gardaş Fe- ner'e Selam" yazılı pankart ör- neği plakalann anlamını tri- bünlere yansıtıyordu. "Ne olur canım gelsincıler". 2 Kayserili taraftann bıçaklandığı olayı sonradan öğrendiler. 3 hilalci kartallar Üç hilalcileri "sapına kadar" Fenerli sananlar. Güven Sazak'- ın Fenerbahçe Kulüp Baş- kanlığı'na seçildiği gün solculu- ğunu hatırlayarak, "Eee. hala maçlara gidecek misiniz?" çe- kenler yanılıyordu. Beşiktaş'ın Kosice ile oynadığı Avrupa ku- pası maçında da açık tribünde 3 hilalli bayrak açılıp üç hılal ruh- lu sloganlar atıldı. Maçın heye- canı içinde pek önemsenmeyen bu olay, siyah-beyazlı yönetıci- leri tedirgin etti. Bu tür bayrak- lar diğer 1. lig maçlarında da boy gösterdi. Paşa paşa maçını izlemek isteyenler, tuttuğu takı- mının galibiyetiyle hafta sonu keyfı yaşamak isteyenler. Al- parslan Türkeş'e 12 Eylül'de kalmış hatırlanmaması gereken 'kötü bir düş" olarak bakanlar ve tabü biraz delikanlı çokça ce- sur olanlar tribünlerdeki bu dal- gaya karşı koydular. Yer yer tartışmalar. kavgalar. itiş kakjşlı küfürleşmeler yaşandı. Beşik- taşlı bir "mağdur", bir daha maça gitmeyeceğini söylüyordu. Ocakçdar, siyaset tribünJere taşıyor. Sporyazarlanndantepki Spor Servisi - TSYD 2. Başkanı Atilla Gökce Bu tür olay- lara Dünya Kupası sırasında Avrupa'da da rastlandığıru belirte- rek. "Spor sahalannı biz sporseverlere bıraksınlar. Tribünlerde maç iz- lemeye gelenler, farklı görüşlerde olmalarına rağmen bir aray a geliyor- lar. Hepsi ortak bir düşünce için, ortak bir kural için rribünlere geliyor- lar. " Gazetemizin Spor Servisi Müdürü Abdülkadir Yücelrnan ise. sporun kamplara bölünmemesı gerektiğinı \ urgulayarak. ''800 aylar içinde Türkiye'de spor sahalannda görülen birtakım siyasi amaclı bay- raklar gercek sporseverleri endişelendiriyor. Spor sahalannda tribünle- ri dolduran binlerce insanın birbirinden hiçbir farkı olmamalıdır" dedi. Vali yardıması: Polis izinvermez Vali Yardımcısı Nihat Kemal Eren ise statlardaki bu tür olay- lan üzüntü ile karşıladığını söyledi. Eren. statlara ruhsatlı olsa bile kimsenin tabanca ile giremeyeceğıni ve siyasi görüş belırten pankartlann da tribünlerde boy gösteremeyeceğini belirttı. Eren, "Pankartı açanlar hakkında sonışturma da başlatınz" dedi. tstan- bul Emniyet Müdür Yardıması ve aynı zamanda Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Hüsevin Kocadağ. spor sahalannda ve tri- bünde siyasete izin vermeyeceklenni söyledi. Kocadağ, Fener- bahçe yönetiminin de bu tür olaylan kınadığını belirterek. "Yöne- tim olarak bu tür olaylann sıkınttsını yaşıyoruz" dedi Turan: Pankartı ben toplattım Fenerbahçe Futbol Şube Sorumlusu Cemil Turan, spor sa- halanndaki siyasi olaylan kesinlıkle desteklemediğini söyledi. Turan. "Galatasaray maçında pankarhn farkına vardım ve ar- kadaşlara durumu ileterek toplatılmasını sağladım. Ben siyasi kişi- liğimi inkar etmiyorum. Ancak bir kulüpte her kesimden insanolur, sağcısı da bulunur. solcusu da. Ama kimse kimseye kartşmaz" dedi. Spor sahalannda görülen ülkücü hareketle ılgili olarak görüş- lenni aldığımız Fatih Ocak yetkılileri yorum yapmaktan kaçındı- lar. Adını vermcyen bir ocak yetkilisi, "Kişi kendi görüşünden so- nımludur. Biz kimseye kanşamayız" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle