Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: özgen Acar • Genel
Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya •Genel
Yayın Danışmanı: Oriıan Erinç •Yaa-işleri
Müdürleri: Aydm Engin (Sorumlu). Celal Başlangtç
• Haber Merkezı Müdurü: İpek Çahşiar
• Görsel Yönetmen: Ali Acar •Duzenleme: Ibrahim Yüdız Ankara Temsılcisı: Mustafa Balba) •Haber Müdürü: Doğan Alun AtatürkBulvan- Müessese Müdürü EroJEıkut • Koordinatör
• İstanbul Haberleri: Cevher Kantarcı »Dış Haberler: Erpm Bafci No:125. Kat: 4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat), Telex: 42344. Fax: Ahmet Korulsan • Muhasebe- Bifcrt Yener
• tş - Ekonomi Dinç Tavanç »Yurt Haberlen: Mehmet Saraç (4)4195027 •lzmırTemsılcisı:SerdarKızık,H.ZıyaBlv. 1352S.2,3Tel:4411220Telex: •tdare:Hüse>inGûrer •tşletme önderÇeük
• MakaklerSamiKaraören»Spor Abdiükadir Vûcelman 52359.F?x:4419117 •AdanaTemsilcisi.ÇetinYiğenoğlaİnönûCd. 119S. No 1 Kat »Bilei-jşlem Nafl tnal •Bilmsavar Sistem-
• Düzeltme: Abdullah Yaaa 1. Tel: 35Z255O-35226O1-3522492, Telex: 62155. Fax. 3522570 MftiKet ÇBer •Reklam: Reha Işrtnun
Vıvmbvın n B*sm: Yenı Gûn Haber Ajans, Baan ve Yayıncıhk A.Ş
TüfkocafcCad 39 4! Cafcüoflu 34334 tst PK 246lstanbulTe] 512O5O5Telex:22246.Fax (1)5138595
İmsak:4.35 Güneş: 5.59 Öğle 11.57 Ikındı: 15.09 Akşanr 17 44 Yatsı: 19.03
AV'93 Fuarı
açıldı
• İstanbul Haber Servisi -
AFEKS fırması tarafından
düzenlenen AV'93
Uluslararası Silah. Avcüık.
Balıkçıhk ve Güvenlik
Ekipmanlan Fuan, dün
Mecidiyeköy'deki FM Fuar
Merkezfnde açıldı. Sekiz
yıldır aynı fırma tarafından
düzenlenen fuarda, geçen
yıllarda olduğu gıbi, yerli
yabancı yapım tabancalar,
av tüfekleri, yivli tüfekler. her
türlü av ve doğa sporlan araç
gereçleri sergileniyor. Aynca
fuar içersınde yer alan
bilgisayarlı atış poligonunda
mankenler, lazerli tabancalar
ile atış yapülar. lOekim
pazarakşamına kadaraçık
olacak fuarda. 31 firma
standı bulunuyor. Fuar,
avcılann yaru sıra, silah
meraklılannın. emniyet ve
ordu görevlilerinin de geniş
ilgisini topluyor.
Madonna
geldi
• Kûltür Servisi - "Girlie
Show" dünya turu
kapsamında. bu akşam
Inönü Stadı'nda bir konser
verecek olan ünlü şarkıcı
Madonna Ciccone, dün
İstanbul'a geldi. Saat
18.30'da özel uçağıyla
Atatürk Havaalaru'na ınen
Madonna. pilili eteği. çizgili
bluzu, dizlerine kadar gelen
postallan. kısacık saçlan ve
boyuyla, küçük bir kız
çocuğunu andınyordu. Siyah
bir limuzine binerek Conrad
Oteli'ne giden ünlü şarkıa,
gezmek amaayla yann da
Istanbul'da kalacak.
Özay Fecht
caz konserleri
• İstanbul Haber Servisi -
Kuzguncuk'taki Cest La Vie
restaurant-bar. caz
konserlerine Özay Fecht'le
devam ediyor. Fechfe
saksofonda Tahsin Ünüvar,
davulda Izzet Hiçkalmaz ve
piyanoda Selim Benba eşlik
edecek. 1981 *den bu yana
Almanya, Hollanda, İsviçre.
Avusturya, İtalya ve Paris'te
caz söyieyen Fecht'in C'est
La Vie'deki programı. bu
akşam başlayacak.
Prens Charles
İstanbul'da
• İstanbul Haber Servisi -
İngiltere Veliahtı Prens
Charles. özel bir uçakla
istanbul'a geldi. "British
Invisibles" adlı İngiliz
kuruluşu tarafından
düzenlenen bir seminerin
açılışında konuşmak için
gelen Prens Charles'ı Vali
Yardıması HaydarŞen,
İngiltere'nin Türkiye
Büyükelçisı John Gulden.
Dışişleri Temsılcisi Cihat
Alpan karşıladı. Prens. daha
sonra Büyükşehir
Belediyesi'ni ziyaret etti.
Charles'a, vilayeti
ziyaretinde, Vali
Kozakçıoğlu, anı plaketi
hediyehediyeetti. Prens,
akşam da Edinburg Gençlik
ödülü törenine katılarak
alun madalya kazanan
Nadide Yalçın'a madalyasını
verdi.
(Fotoğraf: HATİCE TL'NCER)
Mehmet Güleryüz Saym
Evren resimlerini ordue-
vinde ya da hapishanede
sergileyebilir.
Bedri Baykam Anti-
kemalizme karşı devleti
uyarmak daha yararlı bir
emeklilik aktivitesi.
Yiisaf Taktak Bu kez re- OrtaR Taybn Demokrasi
simlerini asmasına ho- düşmanlığının simgesi bir
bi olarak resmi seçme- kişinin resim yapmasım
den üzüntü duyuyorum. utanç verici buluyorum.
Cihat Aradl2 Eylül'ün so-
nuçlannı şimdi sanatsal
alanda yapmak kendisini
temize çıkarmak istiyor.
Ressamlar Evren'i 'firçaladı'
AHU ANTV1EN
Emekli Cumhurbaşkanı Kenan Ev-
ren'in Aksanat'taki resim sergisı. önceki
gün kalabalık bir davetli topluluğunun
katıhmıyla açıldı. Eski bakanlar. emekli
subaylar. işadamlan vardı açılışta. Sa-
natçılar yoktu.
Sanat ortamma iddialı giren. geçen
sezon düzenlediği Erol Akyavaş sergi-
siyle ve 1998 yılına dek "dolu" olan
programmda yer alan Alaaddin
Aksoy, Balkan Naci tslimyeli
gibi sanatçılarla "saygın bir sa-
nat kurumu" olma yolunda adı-
mlar attığına dair ipuçlan veren
Aksanat, ne yazık ki geieneksel
"hatır işlerine" yenik düştü ve
bir defalık da olsa (?) siyaseti
sanata yeğledi. Sanatçılar yok-
tu. Ve doğrusu, sergi salonu-
nun "ruhu" da yoktu.
'Hesapvermeden
resme soyundu'
Sanat ortamını, bu ortamın
dengelerini, piyasasını (Evren'-
in bir resminin 500 milyona sa-
tılması piyasayı altüst etti), ku-
rallannı, sanat insanlannı hiçe
sayan zihniyetin bir göstergesı
oldu Aksanat'taki Kenan Ev-
ren sergisi. Sanatçılar, olayın
iki yönüne tepki duydu: 1989
Asya-Avrupa Bienaİi'nde Po-
lonyalı bir sanatçının yapıtını ı^
"müstehcen" bulduğu gerekçe-
I V C T a n
sıvle sergiden kaldırtan. sovut yapıtlara
alaycı yaklaşımıyla tanınan. Pieasso -
nun bir resmini 'Bunu ben de yapabili-
rim' diyebilecek kadar küçümseyen.
"memleketi anarşi ve terör belasından
kurtarmak için canını dişine taktığı"
günlerde ressamlann da işkence gördü-
ğü bir kişiliğin bütün bunlann "hesabını
vermeden" resme soyunması... Ve Aksa-
nat gibi bir kurumun böyle bir sergiye
yer vermesi...
Ressam Mehmet Güleryüz. "Saym
Kenan Evren'in sergi açacağı yerler or-
duevleridir. Hapishaneler de olabilir" di-
yor. Güleryüz, Kenan Evren'in resim
yapmasına karşı değil, zaten hiçbir sa-
natçı değil, ancak Aksanat'ın "arzu-
ladığı saygınlığı" yitirdiği görüşünde sa-
natçı. Bir de piyasa sorunu var: "Sayuı
Kenan Evren'in sanat piyasasına getirdi-
ği fı> atlar - nedenleri ne olursa olsun - pi-
yasayı değiştirecek niteliktedir. Bundan
sonra bizim resimlerinüze koyacağımı/ın
fiyatlarm alt sının. Evren'in satacağı re-
sün fiyatlannda olmalıdır..."
BM Çağdaş Sanat Merkezi'run sahibi
Beral Madra. Türkiye'nin 7. Cumhur-
riyle uzaktan y akından hiçbir üişkisi bu-
lunmadığm" ve bu tip hareketlerin sa-
nat ortamını dejenere edcceği görüşün-
de. Baykam. Kenan Evren'in "hobi ola-
rak" resim yapmasına karşı değil. ama
"12 Eylül'ün neden olduğu *e demeclerin-
den kendisini de pişman ettiğini an-
ladığımız irtica hortlamasına karşı devle-
ti ve politikacıları uyarmasım daha fay-
dalı bir emeklilik aktivitesi olarak görii-
rüm" divor.
Evren, resim yapmaya emekli olduktan sonra yerlcştiği Marmaris'te başladı.
başkanı Kenan Evren'in siyasal geçmi-
şıni "sanatla aklayamayacağınr vurgu-
lu>or. "Sanat hiçbir sıvasal geçmişi ak-
lamaz. Kenan Evren de yaptığı birkaç
at. manzara ve çiçek resmiyle kendi geç-
mişini aklayamaz" diyen Beral Madra.
şöyle konuşuyor: "Bugün İstanbul'da
çağdaş sanatın ihtiyaçlanna cevap vere-
cek mekanlar yok. Özel sektörün
yaptığı mekanlar tamamıyla bu tür
amacın dışında işlerde kullanılıyor.Şim-
di Aksanat bu serginin hesabını nasıl
verecek?"
Ressam Bedri Baykam. Kenan Ev-
ren'in bir resmine 500 milyon lira veril-
mesinin "gercek değer biçme yöntemle-
Aksanat ise bu tepkilere bir anlam ve-
remiyor! Aksanat'ın Kültür ve Sanat
Başdanışmanı Nazmi Akıman. scrgının
gelirinın Marmaris'te bir kültür site-
sinin yapımına harcanacağını söyleye-
rek. "Bizim sergilerimiz bazen resim
ağırlıklı. bazen de isim ağırlıklı olur. Ba-
zen de hayır işi olur" diyor. Profesv onel-
lık? Sorumluluk
11
Ağzından. "Profesyo-
nelce çalışan bir galeri değilb, sanatı sa-
nat olarak kabul eden bir galeriyiz"çık
ıyor. ne demekse.Aksanat'ta sanat ga-
lensinin sorumlusu. kendisı de ressam
olan Semiramis Sokul ise "Churchill açtı
Evren'in ne eksiği var?" gibilcrinden ya-
nıtlara başvurarak. "Serginin geliri bir
kültür sitesinin yapımına harcanacak,
aynca danışmanlanmız bu sergiyi uygun
gördü" diyor. Danışmanlar. Akıman ve
Sokul'un yanı sıra Hamit Belli, Gürol
Sözen ve Kadriye Külin. Ancak gercek
"danışmanın" kim olduğunu Kenan Ev-
ren. sergi açılışında kendisi söylüyor:
"Sabancı ailesine bu salonu bana tahsis
ettikleri için çok teşckkür ediyorum."
Sanatçılar öfkeli... Hale Arpacıoğlu.
sanat ortamına güvenini yıtiriğini söy-
lüyor. Arzu Başaran, resim sa-
natına çok hakaret etmiş bir ki-
şinin kalkıp resim sergisi açabil-
mesine kızıyor. Cihat Aral. Ev-
ren'in 12 Eylül'ü şimdi sanatsal
alanda sürdürdüğünü düşünü-
yor. Orhar Taylan "demokrasi
düşmanlığının simgesi haline gel-
miş bir zatın eline fırça ve boya
almasını" resim adma utanç ve-
rici buluyor. Gülsüm Karamus-
tafa bu kez "ressam" olarak or-
taya çıkan Evren'i "meslektaş"
kabul edemiyor, Mustafa Ata
"Bu tip amatörlerin omuiu mes-
leğimizin dışında kalması gerek-
tiğini düştinüvorum" divor.
'Bunlar da resim miî'
Tüm bu tepkiler, Evren'in ıl-
kokul yıllannda başladığını
söylediği "resim serüveninden"
doğuyor. Ve bunu Yusuf Tak-
tak'ın görüşüvle özetlevebiliriz:
"İstanbul Resim \e Heykel Mü-
zesi'ni gezerken Ali Avni Çelebi,
Zeki Kocamemi, Zeki Faik İzer salon-
larına geldiğinde 'Bunlar da resim miP di-
yerek gezisini yarıda bırakan, tarafımca
düzenlenen sergiden Zühtü Müridoglu,
Sabri Berkel vb. aynca rektörlük odasın-
dan Adnan Çoker yapıtlannın kaldınl-
masına (so\nt yapıtlara alaycı tutumu
nedeniyle) dolav lı olarak neden olan, As-
ya-Avrupa Bienaİi'nde kimi resimleri
erotıkrir devip sansürleyen. döneminde
aydınlarla birlikte ressamlann da işkence
göriip gözaltına alındığı Kenan Evren'in
bir profesv onel galeride bu kez resimleri-
ni asmasından. emeklilik döneminde hobi
olarak resmi seçmesinden üzüntü duyu-
vorum..."
NETEKIM
MUSTAFA KAMİL ZORIİ
Yüzüstücülük akımının ilk ressamı
"TaMolannı satıp kazanacaği parayla kültür sitesı yapılmasına
destek olmak maksadıyla resim v apmav a > e sergi açmay a karar ver-
diğini söylüyor, ama bu doğru değil. Mazisine bakarsanız bu işe ka-
rakalem çalışmalarta ve gerçekçilik ekolünden başladığına şahit
oJursunuz. Daha sonraki devrede, 12 Ey lül'le birlikte, etrafında neler
olup birtiğini gözden kaçırmamak için takipçiliği buy edinince, izle-
nimci ekolde eserler vermey e başladı. Gide gide gerçeküstücüiük ce-
reyanına kapıldı. Tekaüt olduktan bir müddet sonra, kimse adını
hatırlamaz olunca da gerceküstücü vaziyetten, yüzüstü vaziyete düş-
tü. NETEKİM, resim yaparak tekrardan alakayı üzerine çekmeye
de o vakit karar verdi. Voksa unutulup gidiyordu. Eğer yaptıklanna
resim denirse, üyesi olduğu ekol de yuzüstücülük ekolüdür."
Resim sergimi açınca bu gibi sataşmalara maruz kalacağımı tah-
min etmem. hiç zor değildi. Işte o sebeple kendi sergimi anlatan bir
yazıyı da bizzat kendim yazmaya karar vermiştim. NETEKf M. o
yazı bu yazıdır, sevgili kübistler. O vakit verdiğim bir diğer karar
da kendi sergımden izlenimlenmı yazarken tarafsız kalmam idi.
İnşallah Allah yüzümü kara çıkarmaz. Yoksa ressamlığı bitirip bir
de sanat eleştirmenliğine soyunmuş değihm. Elbette öyle diyenler
de çıkacakür. Lakın elden ne gelir?
Kendi sergimi açmaya gelırken bir hayli heyecanlıydım. Bu he-
yecan davet müddetince de devam etti. Zannediyorum ki ellerimin
mütemadiyen titrediği bazı fıtne fücurlann dikkatınden kaç-
mamıştır. Şimdi çıkıp ellen bu kadar titnyorsa bu resimleri o
yapmış olamaz, eski çalışma arkadaşlan veyahut da resim dersi
aldığı hocası yapmış, o da üstüne imzasını atmışür, bu resimler
sahte, diyenler türeyebilir.
İstemeden yapmış olabileceğim bir hatanın da bu gibilerin eline
bir diğer koz vermesinden korkanm. Geçen günlerde boyumu ölç-
türmüş, ihtiyarlık sebebiyle yanm santim kısaldığımın doktorlarca
tespit edildiğini basma açıklamıştım. Bazılan bunu bahane ederek
boyu kısaldıysa resimlerinin üst taraflannı sakın başkalan boyu-
yor olmasın, gibisinden bir sual ortaya atarak resimlerimin fiyatı-
nın alaşağı olmasına sebebiyet verebilirler.
Madem ki tarafsız bir yazı yazacağımı baştan beyan etu'm, Sa-
banalar tarafından bu sergi için bastınlan ve içinde resimlerim ile
resim hayatıma dair kısa bir malumatın yer aldığı albümde, beni
resim yaparken gösteren ve esasen ressamlığımı ispat maksadıyla
basılmış olan fotoğrafta kınlmış olan pottan da bahsetmeden geç-
meyeceğim. Bu fotoğrafta 500 milyona giden tablomun başında,
paletim ve fırçamla boyar gibi görülüyorum. Üzerimde temiz bir
kıyafetle bu işi yapıyor olmam gözden kacsa da şövalyede duran
tablonun çerçevelenmiş. yani bitmiş olduğu farkedilebilir. Bunun
da fotoğrafın ispat edici hususi>etini bertaraf edeceği bir yana, bu
resimleri benim yapmadığı dair iddialannın ortaya atılmasına yeni
bir sebep teşkil edebilir.
Oysa kı bu resimlerin benim fırçamdan çıktığı aşikar. Yoksa ne
diye bir çimento şirketinin sahibi bir anne, at ve tayını gösteren bir
resmime 500 milyon lıra versin ve bunu yatak odama asacağım de-
sin? Resimlerimin bu kadar etmeyeceğini ben de biliyorum. Res-
samı ben olduğum için o paralan veriyorlar. Ola ki bu sergiyi ten-
kit edeceklerin yükleneceği bir diğer husus da bir resim sergisinde.
bu kadar korumanın ne aradığı olacaktır.
Halbuki. bu şahsi bir korunmadan ziyade sanat eserlerine yöne-
legelmiş tehdit ve saldın ihtimaline karşı alınmış bir tedbirdi. Tarih
boyunca bilıyoruz ki pek çok sanat eseri Vandalizmin kurbaru ol-
muştur. Bir İcutu sprey boyayla içeri girebüecek alelade bir şahıs,
icabında tablolann üstüne pekala PKK. Dev-Sol. vesaire yazabile-
ceği gibi. aynı metotla imzamın üstüne, ne malum kendi imzasını
da atabilirdı.
Bu gibi sergi ve davetlerde her zaman olagelen bir hadise bu ser-
gıde de maalesef tekerrür etti. Bir kısım kendini bilmezler konuş-
malan dinleyeceğı veyahut da tablolara bakacağı yerde. Apul'un
kaa gıbi, hazırlanmış kanapeleri tıkışünp durdular. Halbuki bu
resımler onlar gelip görsün. faydalansın dı>e yapılıyor
Sergi albümünde de izah edildiği gibi. yapmak istediğim bir baş-
ka çalışma tarzı da tabiat resimleri. lleride tabiata çıkıp çalışmak
istiyorum. Ama bu ne vafcit olur, onu da Allah biKr. Bunun için
evvela anarşinin başının ezilmesi laam. Misal, şimdi gddip Güne-
doğu'da bir dağa çıkıp manzara resmi yapamam ki! Benim diyen
ressam da yapamaz' Anlaşılan. tabiat resimlen yapabilmem için
tenha yerler bulmam laam gelecek.
tşte ben bunlan hayal ederken sergi salonunun sahibi olan Sakıp
Sabancı'dan, artık daha fazla sarfi>al olmaması için elektriklerin
kapatılması yönünde bir talimat geldiği anlaşıldı. İnşallah sergim
muvaffak bulunur. Bulunmasa da ben bunu mesele etmıyonım.
En olmadı. ben de bu maharet varken yazm Marmaris'e gelen tu-
ristlenn. portrc karikatürlerini yapar. hobime devam etmiş olu-
rum. diye de avundum.
Tribünlerde iUkücügençBk tedtghüiğiSpor Servisi -Tribünlerde
san-lacivertlı, siyah-beyazlı
bayraklar arasında zaman za-
man üç hilalli. Bizim Ocak'lı.
bozkurt fıgürlü pankartlar ken-
dini gösteriyor. Sarkık bıyıkb.
yakası rozetli, kimi iddialara
göre silahh, üç hilalci fan'lar, se-
>irciler arasına sızıyor.
Fenerbahçe- Galatasaray lig
maçında 'San- Lacivertlilenn
bulunduğu kale arkası tribü-
nünde, 30-40 kişilik bir grup ta-
rafından açılan "Bizim Ocak
Gemlik Temsüciliği" yazılı pan-
kart bu sızmanın son örneğı.
Pankartlara sağ elle yapılan
'bozkurt' selamı, zaman zaman
"Bısmillah, Allahuekber" slo-
ganlan eşlik ediyor.
Bir grup spor adamı, "ülkücü
kesim'in okul maçlanna kadar
inerek gençlikle yeniden kay-
naşmak için bu yolu seçtiğini
belirtivor.
Önrp t khir <nnrn ^ hilalli, bozkurt selamlı tedirginlik yeşil çimkrden güreş minderlerine kadar her yerde...
Spor sahalanndaki bu ülkü-
cü sloganlar. geçen sezonun qr-
talannda atılmaya başladı. İs-
tanbul Abdi İpekçı Spor Sa-
lonu'ndaki Avrupa Serbest ve
Grekoromen Güreş Şampiyo-
nası'nda güreşseverlerden ayn
bölüme oturan kalabalık bir
grup. önce "Ya Allah Bismillah
Allahuekber" diye tempo tuttu.
sonra da kazanılan altın madal-
yanın ardından sahava gırerek
'kurt selamı' verdi. Bu olay, o
günlerin gazetelerinde kısa bir
haber olarak yer aldı. Güreş fe-
derasyonundan bir >etkili, ül-
kücü grupla bozkurt selamı ve-
ren Avrupa Şampiyonu un-
vanlı bir sporcuvu "Sporcu böy-
le şeylere kartşmaz" yollu uyar-
dı da...
Geçen sezon 2. ligde şampi-
yonluğa oynayan Zeytinbur-
nuspor'un sahasında da benzer
görünteler yinelendi...
'Ülkücü hareket' son yapılan
Fenerbahçe kongreşinde de
kendisini hissettirdi. Öldürülen
eski MHP'li Bakan Gün Sa-
zak'ın kardeşi Güven Sazak'ın
başkanlığa adayhğını koyma-
sından sonra. özellikle kongre
günü kulüp binasının etrafında
görülen ve kendilerini "özel
kuvvet" olarak tanıtan bir grup.
kulüp üyelerine gözdağı verdi.
Sazak'ın başkan seçilmesinden
sonra aynı grup. yeni yönetim
kurulunun etrafında yer aldı ve
'bozkurt selamı' verdi. Sazak ve
ekıbi. MÇP'den beledıye Mec-
lis üyesi adavı olup da seçileme-
yen eski futbolcu Cemil Turan'ı
da yonetime alınca karedeki
eksik taş lamamıanaı. acaba -
lar "evei'e dönüştü. Adının 'can
güvenh'ği' nedeniyle açıklanma-
sını istemeyen bir üye, olayı
"vazık" sözcüğüyle tanımlıyor-
du: "Başkan Güven Sazak kulü-
be siyaset girmeyecek demişti.
Ancak şimdi ülkücü olanlar ve
olmayanlar diye bir ayrım var.
Yazık, koskoca Fenerbahçe si-
yasi olaylara alet oluyor" dedi.
Fenerbahçe-Karabük lig ma-
çında tribünlerdeki üç hilalli
bayraklara "önemsiz" yargısıy-
la bakanlan, "bu kadan da faz-
la"ya taşıdı. Bu maçta Başkan
Güven Sazak'tan bilet aldığı
öne sürülen 500 kişilik bir grup,
özel kapıdan stada girip 4 gün
önce Rıdvan-Tanju krizi ne-
deniyle yönetim ve özellikle de
Cemil Turan aleyhine bağıran
taraftarlara saldırdı. "Bu kada-
n da fazlacılar . san zemın uze-
nne lacivert üç hilalcileri stat
dışına davet etti. "Köpekler dı-
şan".
Yükselen lansiyonu polis dü-
şürdü. Liberal Fenerlilerle.
MHP'li Fenerliler arasına etten
duvar örüldü. Asayiş geçici ola-
ra sağlandı. Bu grupta yer alan
üç hilalcilerin silahlı olduğu da
iddia edildi.
Fenerbahçe Anadolu'nun
hangi kentine gitse bin de olsa,
bin 500 de olsa mutlaka, "En
büyük Fener" diye bağıracak.
San-Lacivert bayrağı dalgalandı-
racak bir taraftar kitlesi mutla-
ka vardı. Ama...
Ama Fenerbahçe'nin Kayse-
rispor ile deplasmanda oynadı-
ğı maçta, otobüslerin plakalan
nedense Yozgat ağırlıklıydı.
Fenerbahçe'ye aynlan tribünde
açılan 3 hilalli bayraklann yanı
sıra "Yozgat'tan Gardaş Fe-
ner'e Selam" yazılı pankart ör-
neği plakalann anlamını tri-
bünlere yansıtıyordu. "Ne olur
canım gelsincıler". 2 Kayserili
taraftann bıçaklandığı olayı
sonradan öğrendiler.
3 hilalci kartallar
Üç hilalcileri "sapına kadar"
Fenerli sananlar. Güven Sazak'-
ın Fenerbahçe Kulüp Baş-
kanlığı'na seçildiği gün solculu-
ğunu hatırlayarak, "Eee. hala
maçlara gidecek misiniz?" çe-
kenler yanılıyordu. Beşiktaş'ın
Kosice ile oynadığı Avrupa ku-
pası maçında da açık tribünde 3
hilalli bayrak açılıp üç hılal ruh-
lu sloganlar atıldı. Maçın heye-
canı içinde pek önemsenmeyen
bu olay, siyah-beyazlı yönetıci-
leri tedirgin etti. Bu tür bayrak-
lar diğer 1. lig maçlarında da
boy gösterdi. Paşa paşa maçını
izlemek isteyenler, tuttuğu takı-
mının galibiyetiyle hafta sonu
keyfı yaşamak isteyenler. Al-
parslan Türkeş'e 12 Eylül'de
kalmış hatırlanmaması gereken
'kötü bir düş" olarak bakanlar
ve tabü biraz delikanlı çokça ce-
sur olanlar tribünlerdeki bu dal-
gaya karşı koydular. Yer yer
tartışmalar. kavgalar. itiş kakjşlı
küfürleşmeler yaşandı. Beşik-
taşlı bir "mağdur", bir daha
maça gitmeyeceğini söylüyordu.
Ocakçdar, siyaset tribünJere taşıyor.
Sporyazarlanndantepki
Spor Servisi - TSYD 2. Başkanı Atilla Gökce Bu tür olay-
lara Dünya Kupası sırasında Avrupa'da da rastlandığıru belirte-
rek. "Spor sahalannı biz sporseverlere bıraksınlar. Tribünlerde maç iz-
lemeye gelenler, farklı görüşlerde olmalarına rağmen bir aray a geliyor-
lar. Hepsi ortak bir düşünce için, ortak bir kural için rribünlere geliyor-
lar. " Gazetemizin Spor Servisi Müdürü Abdülkadir Yücelrnan ise.
sporun kamplara bölünmemesı gerektiğinı \ urgulayarak. ''800 aylar
içinde Türkiye'de spor sahalannda görülen birtakım siyasi amaclı bay-
raklar gercek sporseverleri endişelendiriyor. Spor sahalannda tribünle-
ri dolduran binlerce insanın birbirinden hiçbir farkı olmamalıdır" dedi.
Vali yardıması: Polis izinvermez
Vali Yardımcısı Nihat Kemal Eren ise statlardaki bu tür olay-
lan üzüntü ile karşıladığını söyledi. Eren. statlara ruhsatlı olsa
bile kimsenin tabanca ile giremeyeceğıni ve siyasi görüş belırten
pankartlann da tribünlerde boy gösteremeyeceğini belirttı. Eren,
"Pankartı açanlar hakkında sonışturma da başlatınz" dedi. tstan-
bul Emniyet Müdür Yardıması ve aynı zamanda Fenerbahçe
Yönetim Kurulu Üyesi Hüsevin Kocadağ. spor sahalannda ve tri-
bünde siyasete izin vermeyeceklenni söyledi. Kocadağ, Fener-
bahçe yönetiminin de bu tür olaylan kınadığını belirterek. "Yöne-
tim olarak bu tür olaylann sıkınttsını yaşıyoruz" dedi
Turan: Pankartı ben toplattım
Fenerbahçe Futbol Şube Sorumlusu Cemil Turan, spor sa-
halanndaki siyasi olaylan kesinlıkle desteklemediğini söyledi.
Turan. "Galatasaray maçında pankarhn farkına vardım ve ar-
kadaşlara durumu ileterek toplatılmasını sağladım. Ben siyasi kişi-
liğimi inkar etmiyorum. Ancak bir kulüpte her kesimden insanolur,
sağcısı da bulunur. solcusu da. Ama kimse kimseye kartşmaz" dedi.
Spor sahalannda görülen ülkücü hareketle ılgili olarak görüş-
lenni aldığımız Fatih Ocak yetkılileri yorum yapmaktan kaçındı-
lar. Adını vermcyen bir ocak yetkilisi, "Kişi kendi görüşünden so-
nımludur. Biz kimseye kanşamayız" dedi.