Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7EKİM1993PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
Tofaş
ûrünlepinezam
• Ekonomi Servisi - Tofaş,
ürünlerine yüzde 2.48 ile
yüzde 4.44 arasında değışen
oranlarda zam yaptı. 1 Ekim
1993 tarihinden itibaren
geçerli olan zamdan sonra
uygulamaya konulan KDV
dahil yenifiyatlaragöre, 107
milyon 880 bin liraya saülan
Şahinler, 111 milyon 792 bin
liraya yükseldi. 152 milyon
802 bin lira olan Kartal
SLX'in fiyatı, yûzde 3.65
oranında artarak 158 milyon
378 bin lira, 143 milyon 892
bin lira olan Doğan SLX'in
fiyatı da yüzde 2.96 artarak
148 milyon 146 bin lira oldu.
Tofaş'tan açıklanan yeni
fiyatlarla 148 milyon 752
bine satılan Tempra S, 155
milyon 352 bin lira, 241
milyon 182 bin lira olan
Tempra 2.0 da, 247 milyon
158 bin lıradan satılmaya
başladı.
Rusiar TMO'yu
aldamiar
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosn) - Toprak MahsiılJeri
Ofısi (TMO). 400 mılyara
yakın alacağını tahsil
edebilmek için sonucunu
merakla beklediği gûbre
ihalesinde yarulüldı.
TMO'nun, alacağını tahsil
etmek için büyük çaba
göstererek ihaleye gjrmesini
sağladığı Rus fırmaa teklifini
sundu, ancak teminat
mektubu vermedi. Teminat
mektubu olmayan fırmanın
önerisi de geçersiz sayüdı.
TMO Genel Müdürii
Tinnıçin Turan. fırmanın
gübre ihalesine girdiğini,
ancak teminat mektubu
sunmadığı için teklif
zarflannın açılmasına bile
gerek görülmediğini söyledi.
Onup Aip, Airbus
bipincisi
Haber Merkezi -Onur Air,
dünyada Airbus-320
kullanan ve charter uçuşlan
yapan 35 havayolu arasında
birinci oldu. Charter
uçuşlanna fabrika çıkışb sıfır
uçaklarla bir yıl önce
başlayan Onur Air, 1992
sezonunda servisteki iki
ucağıyla yedi ayda 150 bin
yolcu taşıdı. Britsh Ainvays,
Air France, Lufthansa,
American West Airline ve
tspanyol Iberia havayollan
da olmak üzere 35 firma
arasında yapılan
değerlendirme sonucu 100
puan ûzerinden 100 alarak
birinci oldu.
Bono faizi döştü
• ANKARA (ANKA)-
Hazine, bono faizini iki puan
daha düşürdü. 6 ay vadeli
Hazine bonosu ihalesinde 10
trilyonluk teklifin 1.9 trilyonu
karşılandı. İhalede en düşük
faiz yüzde 66.67, en yüksek
faiz yüzde 69.98. ağrlıklı
ortalama faiz ise yüzde 69.88
oldu. Hazine, bundan önceki
6 ay vadeli bono ihalesinde
ortalama yüzde 71.0 faizle
yine 1.9 trilyon lirahk saüş
yapmıştı.
Jurrasic Park fılmi, Türkiye'de şimdiden 50 milyar lirahk pazar yarattı
Dinolar altm yıuıııuthıyor
DENİZ ŞAHtN • Dünya'da 8.5 trilyon lirası
gösterim geliri olmak üzere
20 trilyon lirahk ciro yapan
Steven Spielberg'in
dinozorlan Türkiye'de ilk 17
"Dahi çocuk" Steven Spiej-
berg, 65 milyon yılı bulan muci-
zeyi gerçekleştirip dinozorlarla
insanlan buluşturunca, dünya
"Jurassic Park"ın hediyelik eş-
ya dükkânına döndü. Daha .
gösterime girmeden çorabın- günde 11 mılyar lirahk gışe gelın, 40 mılyar
dan saatlerine kadar her tür li- i:r
«i,ı, A» \\<i
r,ns
A, ÜWin apliri vararti
sansh ürünü piyasaya çıkmaya uraıiK aa ıısansıı urun geıırı yarauı.
hazır hale gelen Jurassic Park
fılminin sadece bilet satışlann-
dan elde edilen 100 günlük dün-
ya hasılatı 700 milyon dolan
(yaklaşık 8.5 trilyon lira) buldu.
Spielberg'in dinozorlannın boy
gösterdiği ürünlerin yarattığı
piyasa ise 1 milyar dolarla (12
trilyon 735 milyon lira) ifade
edüiyor.
Film, Türkiye'de gösterime
girdiğinde de benzer bir ilgiyle
karşılaşu ve ilk 17 günde 299
bin 468 kişi tarafından izlenip
10 milyar 881 milyon lira hası-
lat bıraktı. Birçok firma Juras-
sic Park'ın logosunu kullanma
hakkını saün alarak kampan-yalara başladılar. Filmin Tür-
kiye'deki bilet saüşı dışında ya-
ratüğı lisansb üriin piyasasının
hacmi 40 milyar lira oldu.
Bu ticari başan Türkiye'den
bakınca her ne kadar ınanılmaz
gibi gözüküyorsa da dünya
böyle bir filme çoktan haardı.
Avrupa ve Amerika'da dino-
zorlar büyük bir merak konusu
olmuş, kitaplan, posterleri her
yerde satılır hale gelmişti. Bu
merak, Steven Spielberg'in ha-
yal gücü ve Amerikan sinema
endüstrisinin teknolojik üstün-
lüğüyle körüklenince ortaya, ti-
cari başansı tartışılmaz bir film
çıkü. Tabii bu arada filmin
tanıtımı için su gibi para har-
candı. Öyle ki reklam için hat-
Jurassic Park sweat-shirtleri 299 bin liradan satışa sunuMu. McDonakTs bir menii alana bir Jurassic Park bardağı hediye ederken
Arçelik, sinema girişlerinde kuponla 200 bin lira indirimli televizj on kampan> asına başladı.
canan paralar filmin maliyetini tere"de daha gösterime girme- bin liraya satıldı. Bir süre sonra
den, önceden ayırtılan biletlerlegeride bırakü. 60 milyon dolara
(742 milyar 500 milyon lira)
mal olan Jurassic Park fılminin
68 milyon dolarbk (841 milyar
500 milyon lira) rcklamı yapıl-
dı.
Artık ticari başan için her şey
haardı. Steven Spielberg'in 25
yıl boyunca dünya TV'lerine
verilmeyeceğini açıkladığı Ju-
rassic Park filmi, 11 haziranda
Amerika Birleşik Devletleri'-
nde gösterime girdi. ABD ve
Kanada'da ilk on günde 25 mil-
yon kişi tarafından izlenerek gi-
şelere 120 milyon dolar(l.5 tril-
yon lira) bıraktı. Film İngil-
400 bin sterlinlik (7.5 milyar li-
ra) hasılat yaptı. Gala sabahın-
da tutulan satış raporlanna
göre 3 milyon sterlinlik (56 mil-
yar 190 milyon lira) üzerinde
Jurassic Park dinozorlannın
boy gösterdiği (beslenmeçanta-
sı, pasta. saat, tişört, dinozor
modeli gibi) ürün satışı yapıl-
mıştı.
Jurassic Park, Italya ve Dani-
marka'yla birlikte 17 eylülde
Türkiye'de de gösterime girdi.
ilk günlerde sinema kapılann-
da kuyruklar oluştu ve 50 bin li-
rahk biletler karaborsada 75
İstanbul'da yedi, Ankara'da da
iki sinemada birden gösterilen
filme ilgi devam etmekle birlik-
te, karaborsa ortadan kalktı.
Filme gösterilen ilginin. Ju-
rassic Park logosunu taşıyan
ürünlere de yansıyacağını he-
saplayan fırmalar, lisans anlaş-
malan yaparak dinozorlan
ürünlerinin üzerinde gösterme
hakkmı satın aldı. Jurassic Park
sweat-shirtleri 299 bin liradan
satışa sunuldu. McDonald's bir
menii alana bir Jurassic Park
bardağı hediye etmeye başlar-
ken Arçelik, sinema girişlerinde
dağıtlığı kuponlarla filmi izle-
yen seyircilere 200 bin lira indi-
rimli televizyon satmak ve 10
talihlı çifti çekimlerin yapıldığı
Kauai Adası'na götürmek üze-
re kampanyaya başladı. Uzay
Gıda ve Kent Gıda, Jurassic
Park dinozorlannın resimleri-
nin yer aldığı çeşitli gıda ürünle-
rini piyasaya sundu.
Jurassic Park dinozorlan
900'lü hatlardan da seslerini
duyuracaklar. Alo Bilgj fir-
ması. Jurassic Park oyunu için
lisansör firmayla anlaşma im-
zaladı. Kahramanlann lisans
haklannın kullanıldığı ürünle-
rin Türkiye'de oluşturduğu iş-
lem hacmi 40 milyar lira.
Mali Şube, İstanbul'da çok miktarda taklit çay, içki, deterjan ele geçirdi
6
Taklîtlerindensakınınız'İSTANBUL (AA) - İstanbul
Emniyet Müdürlüğü Mali Şube
Ekipleri'nce kentin çeşitli semt-
lerinde yapılan denetimlerde,
ünlü markalann etiketleri ya da
adlanru taşıyan çok miktarda
taklit çay, içki, deterjan ve ça-
maşır suyu ele geçirildi.
Ölayla ilgili olarak çok sayı-
da kişırrin yakaiandığım betir-
ten polis yetkilileri, taklit amba-
lajlarla piyasaya sürülen ürün-
lerin halkın sağlığını olumsuz
etkileyebileceği gibi ünlü fırma-
larla haksız rekabete yol
açtığını söylediler.
Tûketiciler, dikkat!
Tüketicilerin alışveriş sırasın-
da bu tip ürünlere karşı dikkatb'
olmalan gerektiğini vurgula-
yan yetkibler, "Vatandaşlar,
özeDikle ünlü markalan satın Ozel fabrikalardan atılan atık çaylar topianıp, Çay-Kur'un ambalajlanyla piyasaya sürülüyor.
alırken dikkatli obnalılar. Seyyar el tez-
gâhlannda satılan ürünlerin çoğunun sahte
olduğu bilinmeli" şeklinde konuştular.
Takhtçilik olayından en çok zarar gören
kuruluşlann başında yer alan Çay-Kur'un
Genel Müdürii Tuncer Ergüven, yaptığı
açıklamada. çok sıkı denetim yapmalanna
karşın taklitçiliğin önüne geçemediklerini
bildirdi.
Bazı kişilerin, özel fabrikalardan atılan
atık çaylan, toplayıp, Çay-Kur'un amba-
lajlanyla piyasaya sürdüklerini belirledik-
lerini ifade eden Ergüven. "Sadece bizim
tespitterimizle 500 bin paket taklit çay ya-
kalandı" dedı.
Çay sektöründe 311 özel işletmeden
150'sinin vergiye tabi olduğunu anlatan
Ergüven, sağlıİcsız üretimin engellenmesi
için bu kuruluşlann sıkı bir şekilde denet-
lenmesi ve çalışmalannın izlenmesi gerek-
tieini sövledi.
ENERJİ
2000'li
yıllaralö
yeni santral
ANKARA (AA) - Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanhğı,
Türkiye'nin önümüzdeki yıllar-
da doğabilecek enerji açığını
karşılamak amacıyla yeni sant-
rallann yapımma hız verdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanhğı yetkilileri. 2000 yıhna
kadar 13 hidroelektrik santra!
(HES) ve üç doğalgaz santralı-
nın aşarnalı olarak işletmeye
ahnacağını bildirdiler.
Bakanhk yetkililerinin verdi-
ği bilgiye göre toplam kurulu
gücü 14 bin 800 megavat olan
15 santraldan, tüm ünıtelennın
işletmeye geçmesi halinde yılda
15 milyar kilovatsaat elektrik
enerjisi elde edilecek.
Söz konusu hidroelektrik
santrallannın yapımı, "Yap-
tşlet-Devret
M
modeli ile gerçek-
leştirilirken, yıllık enerji üretim
miktan 7 milyar 200 milyon ki-
lovatsaat olan Marmara Ereg-
lısi doğalgaz santrallan ise sağ-
lanacak dış kredilerden fınanse
edilecek.
Müfettiş Yardımcılığı
için sınava hazır mısınız?
Teftiş Kurulu'muza, çevresiyle uyumlu, ekip
çahşmasına yatkın ve insan ilişkilerinde
başarılı Müfettiş Yardımcıları alınacaktır.
Sınavla alınacak adaylann,
• Eğitim süresi en az 4 yıl olan Hukuk, Siyasal
Bilgiler, lktisat, Işletme, lş tdaresi, Maliye,
Çalışma Ekonomisi, Endüstri tlişkileri, Kamu
Yönetimi, Uluslararası llişkiler bölümleri veya
bunlara eşdeğerliği resmen onaylanmış
yabancı bir yûksekokuldan mezun,
• 27 yaşını aşmamış ve - erkek adaylar için -
askerlik görevini yapmış ya da erteletmiş
olmalan gerekmektedir.
6-7.11.1993 tarihlerinde Ankara, İstanbul,
lzmir'de yapüacak yabancı dil ve mesleki
konularla ilgili sınava katüabilmek için
28.10.1993 akşamma kadar başvurmanız
gerekmektedir.
Aday formları, başvuru adresi ve katılma
koşullarını içeren broşürü aşağıda yazılı
birimlerden temin edebilirsiniz.
Teftiş Kurulu Başkanlığı Beyoglu - İstanbul
Tel: 251 69 45 - 251 34 34 (20 hat)
Bölge Mudurtuklerimiz: Ankara, İzmir. Adaoa, Çoriu, Bursa,
Aydın, Ordu, Anlalya, Kayseri.
Şube MüdürlükJerimiz: Denizli, Diyarbakır, Erzunım,
Eskişehir, Samsun, Trabzon, Edime, Konya, Manisa, Baükesir,
Mersin, Elazıg, Gazıantep, Izmic, Van, Zonguldak.
GARANTI
GEÇMİŞLE
GELECEK
Sabahattin Kudret Aksal
2bası3O0OO(KDVİ«?
inde)
Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad.
39-41 Cağaloğlu-İsianbul
ödemeli gönderilmez
CAZ GUNLERI
J C'est la vie!
V
z
z S*x
'fahsın Ünuvar - S.ık\jfon
uc\ Hıv^almaz - I).ı\aıl
Sclını Benha - Svnl
Rczenruyon : 333 01 77 - 343 02 81 Kuzguncuk Iskele Y«m No: 1S1
A
Z
z
KONUK YAZAR BURHAN ŞENATALAR
İSKİ'den Sisteme
# SKİ'deki yolsuzlukla ilgili çok şey
/
yazıldı, söylendı. Birçok kişi haklı ola-
rak bu konudakı duyarlı tepkinin İSKİ
ile sınırlı kalmaması ve çok daha ge-
niş bir irdelemenin başlangıcını oluş-
turması gerektiğini belirtti. Ancak bu-
güne kadar bu konuda umut verici bir gelişme
görülmedi. Medya önce olayın aşk ve intikam
boyutunu tüketti, sonra stra "fırsattan istifade"
ile SHP'yı ve solu hırpalamaya geldi. SHP, so-
runun kararlı ve kapsamlı bir biçimde üstüne
gitmek yerine ürkek ve yetersiz bir savunma-
ya geçerken, DYP profilini düşürdü, ANAP da
ikiHiç polemıkle birkaç puan alma çabasına
girişti. Toplum olarak birçok sorunda
yaptığımız gibi bu sorunu da yüzeysel konuş-
malar ve polemiklerle geçiştireceğimız az çok
belli oldu.
Belediyelerin çoğurtda
-İSKİ çapında olmasa da- berv-
zer olaylar yaşanmıyor mu?
İrtaleler ve bağışlar konusun-
da hangi parti tertemiz oldu-
ğunu ıddia edebilir? Benzer
yolsuzluklar merkezi yöneti-
mi birçok alanında görülmü-
yor mu? Konuyu biraz daha
kapsamlı, biraz daha ciddi ele
alsak, daha yararlı olmaz mı?
İSKİ, İLKSAN vb.'nintekilve
istisnai sorunlar olmadığını
hepimiz biliyoruz. Ayrıca ço-
ğumuz son yıllarda yolsuzluk olaylarının hem
sayıca arttığı, hem de ekonomik değer olarak
önemlı ölçüde büyüdüğü kanısındayız. O za-
man sistemin işleyişini masaya yatırmanız
gerekli. Medya gerçekten olumlu bir iş yap-
mak istiyorsa, buna önayak olmalı. Partilere
yakın vakıflar, üniversitelerin sosyal bilim bö-
lümleri, yerel yönetim birlikleri vb. sorunun ve
önlemlerin tüm boyutlarıyla incelenmesine ve
tartışılmasına olanak sağlamalı. Böyle bir
yaklaşımla ihale ve teşvik rejimleri, imar ruh-
satları, sermaye sermaye-politika ilişkisi ve
sermaye-medya ilişkisi de ciddi biçimde irde-
lenmeli. Canavarlara karşı savaştıklarını iddia
eden bılcümle TV'cıler de kahramanlıklarını
bu konuda kanıtlamalı.
özelde yolsuzluk, genelde her türlü suçlu-
luk son dönemde birçok Batı ülkesinde de
artş gösterdi. Örneğin İngiltere ve Galler'de
kayda geçen suç sayısı 1980-90 arasında
%76, 1990-92 arasında da %27 arttı. Yeraltı
ekonomisi de denen kayıtdışı ekonominin
payının bugün birçok Baö ülkesinde 1960'lara
göre daha geniş olduğu saptanmış durumda.
Batı dünyasında bu sorunlara hem sosyal bi-
limlerin, hem de kamu görevlilerınin gösterdi-
ği ilgi son yıllarda sürekli arttı.
"Uluslararası Kamu Maliyesi Enstitüsü" ko-
nusu da "Kamu Maliyesi ve Düzen Dışı Etkin-
likler"idi. 35 ülkeden gelen250yeyakın aka-
demisyen yeraltı ekonomisi, vergi kaçakçılığı,
yolsuzluk, kriminal etkinlikler konularındakı
tebliğleri tartıştı. Bu alandaki araştırmalar, ya-
kalanma olasılığının düşüklüğü ile cezaların
hafıfliğınin suç oranlarını yükselttiğinı ortaya
koyuyor. Ayrıca özellikle yol-
suzlukların artışında politıka
yapmanın gıderek pahalılaş-
ması, yerel yönetimlerin poli-
tik gücünün artışı, devlete ve
politik kurumlara karşı duyu-
lan güvensizliğin güçlenme-
si, gelir dağılımının bozul-
ması, işsizlik ve güvencesiz-
liğin artışı, değer yargılarının
zayıflaması gibi etkenler rol
oynuyor.
Türkiye'de de öncelikle so-
runun boyutlarını ve kaynak-
larını aydınlatmak gerekli.
Yolsuzluk olarak adlandırdığımız eylem ka-
musal gücün özel çıkar sağlamak amacıyla
yasal olmayan biçimde kullanılmasıdır ve
başlıca üç alanda karşımıza çıkmaktadır: 1)
Devletin mal ve hızmet alımı, 2) Devletın mal
ve hizmet sunması ve/veya satışı, 3) Devletin
kural koyucu, düzenleyıci, denetleyıci işlevıni
yürütmesi (ruhsat verme, teşvik verme, vergi
denetimi, vb.). Görüldüğü gibi yolsuzluğun
yeşerebileceği toprak hayli genıştir. Dolayı-
sıyla ne İSKİ sorumlularının en ağır biçimde
cezalandırılması, ne SHP'nin yıpratlması, ne
de KİT'lerin bir bölümünün özelleştirilmesi
sorunu çözmeye yetmeyecektir. Konu daha
kapsamlı ve daha derine inen bir çaba gerek-
tiriyor. Bu çabanın gösterılmesinde partiler-
den medyaya, üniversitelerden kitle örgütleri-
ne kadar tüm kesimlere sorumluluk düşüyor.
Yolsuzluk olarak
adlandırdığımız
eylem kamusal
gücün özel çıkar
sağlamak amacıyla
yasalolmayan
biçimde
kullanılmasıdır
IŞÇININ EVRENEVDEN
ŞÜKRANKETENCİ
Bedel
Babıâli nın ilk büyük ücretli gazeteci transferini yaşa-
dığımız günü anımsadım. Aramızda başka bir şey konu-
şulmuyordu. Rakamın bugünkülerle karşılaştırdığımız-
da anlamsız kalan büyüklüğüne şaşırıp kalmış, nasıl yo-
rumlayabileceğimizi bilemiyorduk. Hiç ilgisi yokken
ünlü bir işadamı, hatır sormak adına telefon etti. Olaya
tepkimizi. yorumumuzu öğrenmek için aradığını anla-
dım. Önce davranıp aynen şu soruyu yönelttim:
"Siz patronsunuz. Boşuna para yatırmazsınız. Sizin
için işçi, gazeteci de olsa bir maldır. Değerinin üstünde
para vermezsiniz. Babıâli'de gazetecinin geçerli en üst
fiyatı var. Onun birkaç katı üstünde neden ücret ödeyesi-
niz? Sonuç olarak o arkadaşın yaratabileceği daha üst
bir değer olmayacak. Yazılanna kuş konduramayacak?
Bir patron durup dururken neden bu kadar çok ücreti
verir."
Gülerek verdiği yanıtı hiç unutamadım:
"Çok haklısın. Ben de dün gece, yakın arkadaşım olan
gazetenin sahibine aynı soruyu sordum. 'Ben o parayı
gazeteciliği, yazacağı yazılar için vermiyorum ki. Ben o
parayı. ihalelerimin önündeki yolu açsın diye veriyo-
rum' cevabını aldım..."
12 Eylül sürecinde, askeri ihalelerde yoğunlaşmış ve
gazete patronluğuna geçmiş kişinin Babıâlide ilk çarpı-
cı ücretle gazeteci transferinden payını alan meslektaşı-
mız köşe yazarı, konsey başkanına olan yakınlığı ve
övgü dolu yazıları ile ünlüydü. Patronunun askeri ihlale-
lerine ne kadar katkıda bulundu, aldığı ücreti hak etti mi?
Hiç öğrenemedim. Ancak sonra giderek sayısı artan bu
türden insanlarla birlikte birçok transferini ve bu kez
özal'a olan tutkunluğu. yakınlığı ile yükselişini izledim.
O zamanki patronu ise Babıâlide kökleşemedi, ancak
zenginleşmesini ve askeri ihlalelerdeki payını sürdür-
düğü gibi, politikada da yol aldı durdu.
• • •
Rusya'da yaşanan krizde, süper güçlerin çıkarlan,
onların elindeki medyanın gücü ile, dünya, kitleler üze-
rinde oynanan iki yüzlü oyun bir kez daha açığa çıktı.
Ancak oyun bozulmadı. Demokrasinin bekçisi geçinen
ülkeler, Beyaz Saray'dan işaret verilince, parlamento-
nun üzerine askeri güçleri gönderen, cinayetlere neden
olan, sembolik parlamento binasını yaktıran, bal gibi
diktatör olmayı seçen, demokrasi ilkelerini katleden,
Yeltsin'in yanında yer aldılar.
Bizde kendilerinin deyimi ile, birbirinin aynı konumda;
turnusol kâğıdı ile birbirinin altnmış kopyası haline gel-
miş; gazeteleri, televizyon kanalları ve bankaları ile bü-
tünleşmiş Babıâli tekellerinin patronlan çıkar çatışması-
na düşünce ne olabilirdi ki? Kalemleri satın alınmış ga-
zeteciler, patronlarının çıkarlarına hizmet etmek üzere
yarışmaya girmekten öte ne yapabilirdi ki? Yine de bu
çıkar çatışması çok yararlı oldu. Bilinen çok önemli yol-
suzluklar, haksızlıklar, vurgunlar belgelenmiş oldu.
Bundan sonra ne kadar örtbas edilmeye çalışılırsa çalı-
şılsın, kirli çamaşırlar kamuya mal oldu. Suçluiarın ce-
zalandırılması için yasaların işletilmesi zorunluluğu
gündeme geldi. Sonunda cezadan kurtulmanın bir yolu-
nu bulsalar bile önemli bir kısım haksız çıkarlarının yolu
bir ölçüde kesilmiş oldu.
• • •
Bu satırları düzenli okuyanlar, televizyon kanalları,
yükselen değerlerin sahibi yorumcuları kullanılarak Çu-
kurova'nın, çimentofabrikalarının özelleştirmede ucuza
kapatılması iddialarını birçok kez okumaktan sıkılmış
olabilirler. Ne yazık ki aradan geçen aytar ve yıllar için-
de, bu tabloda değişen bir şey olmadı. Hesap soran çık-
madı.
Şimdi dev çıkarlar çatıştığında, bizim sürekli attını çiz-
meye çalıştığımız, belleklere yerleştirmek üzere sık sık
yinelediğimiz bu pislikler daha fazla örtbas edilebilecek
mi? Henüz "örtbas edilemez" diyemiyorum. Ancak ko-
lay kolay kapatılamayacak bir boyut kazandığı da kesin.
Babıâli patronlarının çıkar çatışması, yarışı bilinen pis-
likleri öylesine su(
yüzüne çıkarttırdı, öylesine belgelen-
dirdi ki şimdi çıkarlar adına hepsi birden kapatmak için
işbirliğine girseler dahi, bunu başarmaları çok kolay ol-
mayacak. Demokrasimiz, halkımız için sevinilmesi ge-
reken bir nokta bu.
Haksız kazançlara alışmış sermayemizin, kirlenen
politikacımız, sendikacımızın ayıklanması öyle kolay ba-
şanlabilecek bir iş değil. Yine de yozlaşmanın, yükselen
değerlerin sarsılmaya başladığını görmenin sevinci, te-
mizliğin başlayabileceği umudu içindeyiz.
Sevgili hocamız
ENDER
SALİHOGLU'nu
yitirdik.
Acımız sonsuzdur.
TRT1991DÖNEMİ
PRODÜKTÖRLERİ
ADALET ÖZKAN, AHMET BÜYÜKÇULHAa,
A.FALİH AKICI, A.FU AT GÜLMEZ,
AYŞE YtRÜK. CELALETTtV DURUOĞLU,
GÜRSEL KAYA, HATİCE BÜLBÜL,
HASAN ÖZÇAKMAK, HASAN UĞURLU,
MURAT AKSOY, M.KEMAL BENDEŞ,
MUSTAFA BÜYİJKIŞIK, RICA ECE,
ŞÜKRC ÖZGEN, UĞIJR PmPIR
Gönül Borcu
27 Eylül 1993 Pazartesi günü aramızdan
aynlan; ailemizin büyüğü, emekli onursal
Yargıtay üyesi, dürüst yargıç, inanmış insan
HALİTZİYA
EKMEKÇİOĞLU'nun
Ankara'da Yargıtay önünde yapılan cenaze
törenine katılan, topraga verilmek üzere
götürüldüğü Hadim ilçesine bizlerle birlikte
gelen. cenazesini kaldıran tüm yakınlanmızla
dostlanmıza; Halit Ziya Ekmekçioğlu'nu
sevenlere; evimize dek gelerek ya da telgraf,
telefon, mektupla, başsağlığı dileyenlere gönül
borcumuz sonsuzdur.
AİLESİ