25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 EKİM1993 ÇARŞAMBA HABERLER İstanbul'un kurtuluşu • İstanbul Haber Servisi -İstanbul'un düşman işgalinden kurtuluşunun 70. yıldönümü bugün yapılacak törenlerle kutlanacak. İlk tören bugün saat 09.00"da Taksim Atatürk Anıü'na çelenk konulmasıyla başlayacak. Törene İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, 1. Ordu Komutanı Hikmet Bayarve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen katılacak. Vatan Caddesi'nde yapılacak geçit töreni ise 10.40'da başlayacak. Gece ise camilerde. Beyaat alanında ve diğer alanlarda ışıklandırma yapılacak. Taksim alanında da İSKİ Genel Müdürlüğü'nce su ışıklandırması yapılacak. Bu arada İstanbul'un düşman işgalinden kurtuluşunun 70. yılı törenleri dolayısıyla tüm ilk ve orta dereceli okullar bugün tatil yapacaklar. Çillep'i görmek Istiyop • ANKARA(ANKA)- DYP'nin kasım kongresine kaülacak deiegelerin Başbakan Tansu Çiller ile görüşüp düşüncelerini aktannak için milletvekillerine baskı yapmaya başladığı öğrenildi. DYP'nin genel başkan ve parti yönetim organlannın betirleneceği kasım kongresine katılacak deiegelerin, kongre öncesi Başbakan Tansu Çiller ile görüşüp düşüncelerini aktarmak istedikleri öğrenildi. DYP'li milletvekilleri, seçim bölgelerine gıttiklerinde deiegelerin kendilerine bu yöndeki isteklerini iletip 'Bize Başbakan Tansu Çiller'den randevu alın, kendisi ile yüz yüze görüşmek istiyoruz" şeklinde baskı yaptıklannı bildirdiler. Karmloğlu'na beraat • ANKARA (ANKA)- Yolsuzluk iddialanna muhatap olan AN AP döriefhinin bürokratlanndan dokuz kişi daha beraat etti. Kapalı sporsalonu ihalelerine fesat kanştırarak devleti zarara uğratmak suçundan yargılanan Gençlik ve Spor eski Genel Müdürü Kemal Kamiloğlu'yla genel müdüriüğün 8 üst düzey vöneticisi mahkeme karanyla aklandı. On yıldan az olmamak üzere ağır hapisleri ve neden olduklan zararlan geri ödemeleri istenen 9 bürokratın komisyon üyesi olarak görev yaptıklan ihalelerde herhangi birusulsüzlük olmadığı bildirildi. Tarkan, •ANKARA(ANKA)- Basın Yayın ve Enformaşyon Genel Müdürü Omer Tarkan Cumhurbaşkanlığı BaşdanışmanlığYna atandı. Ömer Tarkan'ın Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı'na atanmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Süleyman Dernirel'in imzaladığı kararname Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Resmi Gazete'de yayımlanan diğer kararnamelerle de Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisi üyesi Erkin Sueren görevinden almırken Gümrük Müsteşarlığı Avrupa Topluluğu ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcıhğj'na Sebahattin Koçaş geürildi. Gümrük Müsteşarlığı Gümrük başmüfettişliklerine Semih Sütçü ile İrfan Kalpalı atanırken Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğü müşavirlerinden Mehmet Vıdınlı, Adalet Bakanlığı Teknik İşleri Daire Başkanı oldu. İngiltere'den askeri ziyaret • ANKARA (AA)-İngiltere Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Sir Michael Graydon, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halis Burhan'ın resmi konuğu olarak yann Ankara'ya gelecek. İngiltere Hava Kuvvetleri Komutanı Sir Michael Graydon, 7 ekim perşembegünü Anıtkabir'i ziyaret ederek çelenk koyacak ve Atatürk'ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulunacak. Başbakana, hem ortağı SHP'den hemde partisi DYP'den sert eleştirileryöneltildi: Çiller'eözefleştirmekıskaeı 'GePÇeğİ SÖylemİyOP'SHP Grup toplantıs.nda Çiller in özelleştirmenin koalisyon protokolünde yer aldığına ilişkin sözlerini yanıtlayan SHP Gurup Başkanı Gürkan, "Sayın Başbakarf ın bu söylediğinin doğru olmadığını ifade ediyorum. PTT'nin özelleştirilmesinin protokolün gereği olduğu düşüncesi doğru değildir" dedi. Gürkan:Özelleştirme koalisyonprotokolünde yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Grup Başkanı Aydın Güven Gûr- kan. PTT'nin özelleştirilmesinin koalis- yon protokolünde bulunmadığını bildi- rerek, Başbakan Tansu Çiller'in bu ko- nudaki sözlerinin gerçeği yansıtma- dığını söyledi. Gürkan, İnter Star tele- vizyonu ile Hürriyet gazetesi arasında süren "medya savaşı"na değinirken, "başıbozuk" olarak nitelendirdiği ileti- şim düzenınin "korsaniaştığınr belirtc- rek, savcılan göreve çağırdı. Gürkan, Genel Başkan Murat Kara- yalçın'ın Sosyalist Enternasyonal lop- lantısı dolayısıyla Portekiz'de bu- lunması nedeniyle SHP meclis grubu- nun dünkü toplantısının açış konuş- masını yaptı. Gürkan'ın konuşması- nda; Başbakan Çiller. DYPyöneticileri ve olağanüstü hal konusunda partili bakanlara yönelttiği eleştiriler ve uyan- lar "anlamh" bulundu. Çiller'e eleştiri Başbakan Tansu Çiller'in, PTT'nin özelleştirilmesi konusunun koalisyon protokolünde bulunduğuna ilişkin sözle- rini sert bir dille eleştiren Gürkan, şöyle konustu: •'Sayın Başbakan'ın bu sövlediğinin doğru olmadığını ifade ediyorum. Pl'l'nin özelleştirilmesinin protokolün gereği oldu- ğu düşüncesi doğru değildir. Bu konuda eski genel başkanımızla mutabakat sağ- landığı. bu nedenle PTT'nin özelleştirilebi- leceğinin koalisyon protokolüne alınması gerektiği ifade edildiğinde, arkadaşlanmız hatırlarlar. 'Bız boyle bır ıfade>ı protoko- le alamayız, çünkü bu açıkça kurultay ka- rarlanmıza, programımıza aykındır, bunu protokole alamayız' demiştik. PTTnin özeUestiribnesi öneriani reddet- miştik. Dolayısıyla "Koalisyon protokolü gereği özelleştirme yapılıyor' görüşü doğ- ru değildir. PTTnin beUİ bir miktannın, yüzde 10-15'nin, giivenlik ihtiyaçlarına ters düşmemes), tekeJ varatılmaması halinde satıhnası ve hükümetin bunun üzerinde dû- şünebileceği konusunda protokolde açıklık vardır. Hükümet bunu tarnşamaz. günde- mine alamaz biçiminde bir yasak elbette yoktur. Ama Sayın Başbakan'ın iddiasının aksine PTTnin özelleştirilmesi koalisyon protokolünde, bizim tarafunızdan kabul edilmiş bir temel ekonomik hedef değil- dir. Bunu ifade etmeyi ve düzeitmeyi zo- runlu sayıyorum." Gürkan, Güneydoğu'da uygulanan olağanüstü halin 19 kasımda sona ere- ceğini de hatırlattığı konuşmasında, par- tili bakanlan, olağanüstü halin uzatılması karannı tartışılmadan imzalamamalan konusunda uyardı . "Bu seferki olağanüstü hal uzahünası çok önemlidir. yaşamsal bir karar ola- cakür" diyen Gürkan, bu kararla birlıkte yerel genel seçimlere gidileceğini ve bölge- de seçim yapılmasına çalışılacağmı vur- guladı. Güneydoğu ve Kürt sorunu konusun- da "başka bir gözlüğe" ve yaklaşımlara ıh- tiyaç duyulduğunu belirten Gürkan, ola- ğanüstü halin uzatılması konusu frsat sayılarak neler yapılabileceği konusunda geniş bir tartışma platformu oluştunıl- masmı önerdi. Gürkan, Güneydoğu Ana- dolu'da tartışmasız bir seçim yapılabil- mesinin koşullannın nasıl yaratılacağının tartışılması ve çözüm bulunması gerekti- ğini kaydetti. DEPGenel Başkanı Yaşar Kaya'nın tu- tuklu yargjlanmasını, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'ın seçim konuşmalan- ndan dolayı muhtemelen cezaya çarptın- lacak olmasını ve Fehmi Işıklar'ın millet- vekılliğinin düşürülmesini "siyasete yöne- lik örtüJü tebdit" olarak niteleyen Gür- kan. koalisyonun bu tehditleri ve sınırla- maJarı ortadan kaldıracak yasal düzenle- meleri yapması gerektiğini sözlerine ekle- di. Gürkan. İnter Star televizyonu ile Hür- riyet gazetesi arasında süren ve medya sa- 'Mİllete gMePnTDYPgnıbunda yoğun eleştirilerle karşılaşan Çiller özelleştirme konusunda da partiiçi muhalefetle karşılaştı. Denizli Milletvekili Nabi Sabuncu, PTT'nin Tsinin zararetmediğini şöyleyerek, "Özelleştirme yeni kaynak yaratmıyor. İlle deözelleştireceğizdeniyorsa, her şeyi ile millete gidelim. Referanduma gidelim" dedi. DYP grubu: Özelleştirme referandumla çözümlensin ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - DYP Genel Başkanı, Başbakan Tansu Çiller. partisinin grup toplantısında eleştiri yağmuruna tutuldu. Demirel'e yakın olarak tanınan milletvekilleri. Çiller'e yüklenirken medyaya verilen kredileri gündeme getirdiler ve özelleş- tirme girişimlerini eleştirerek PTT'nin Tsinin özelleştirilmesi konusunda refe- randuma gidılmesini önerdiler. Tansu Çiller'in hükümetin 100 gün- lük icraatı ile ilgili Beyaz Kitap'ı anlat- ması ile başlayan DYP grup toplanüsm- da eleştiri dolu konuşmalar nedeniyle Başbakan ÇiDer, DYP grup toplantısında eleştirildi vaşı"" olarak adlandınlan gelişmelere de- ğinirken, Türkiye'deki iletişim düzenini "başıbozuk" olarak niteledı ve böyle bir düzenin bir başka ülkede olmadığını söy- ledi. Yerel seçimler öncesinde sağlıklı bir iletişim düzeni kurulabilmesi için adım atılması gerektiğini bildiren Gürkan, özetle şunlan söyledi: "Törkiye, bugünkü iletişim düzenini daha fa/la taşımamalıdır. Bu başıbozuk- luk, dü/cnsi/lik; düşiin >asamını, sitasal yaşamı, insanın özel \ aşamını cok olumsuz biçimde etkilemekledir. İletişim düzeni korsanlaşmış ve kevfileştirilmiştir. Birkaç odak noktası insanlanmı/ın özel >aşam- larını. düşün yaşamlarını istedikleri biçim- de güdümlendirmekte. saptırıünış kararlar almasına neden ounaktadır. Son biiyük basın ka>gası aslında hem savcılan, hem de siyasetçileri çok yakından ilgilendinnektedir. Savalar. basın kavgası- nda ortaya ahlan kidiaları ciddi>e almak, gereğini yapmak zonındadıriar." gündemde yer alan Seçim Yasası ile il- gili öneriler konusu görüşülemedi. Çil- ler. toplantının basına açık bölümünde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin iki önemli konusunun vergi ve özelleştirme olduğunu bildirerek Vergi Yasası'nın yılbaşından önce çıkanlacağını söyledi ve "Vergide biçbir biçimde taviz verüme- yecek. Çok kazanandan daha çok ve yaygın vergi alınacak" dedi. Çiller, per- sonel ücretlerine de belli bir limit kona- cağını açıkladı. Programladıklannı yaptnca Türki- ye'nin önünü kesmenin mümkün olma- yacağını belirten Çiller. "İddia ediyo- rum: DYP, Türkiye'nin en dürüst parti- sidir, en büyük partisidir. Anadolu top- rağını büyük şehir dinamizmi ile bir ara- ya getiren partidir" diye konuştu. Çil- ler. DYP'nin malvarlığını açıklayacak- lannı da bildirerek bütün partileri aynı şekilde davranmaya çağırdı. Daha sonra basına kapalı olarak sürdü. DYP grup toplantısında ilk sözü Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yakınlığıvla tanınan Ankara Milletve- kili İrfan Köksalan aldı. Köksalan, gündem dışı konuşmasında Çiller'in bir süre önce gündeme getirdiği Kürtçe yayın önerisini eleştirdi ve bunun PKKnın işine yarayacağını savundu. Köksalan, Hürriyet gazetesi ile İnters- tar televizyonu arasındaki savaşta sözü edılcn Çiller'in genel başkan adaylığı öncesinde gazetelere şantaj karşıbğı kredi verdiği iddialannı da gündeme getirdi. Hürriyet gazetesinin bir süre önce Çiller'in muhalefet üderleri ile gö- rüşme girişımini 'Müthiş atak' dıye ver- dığini anımsatan Köksalan. buna an- cak 'Dehşet atak1 denebileccğini bildir- di ve basının destek karşılığında Başba- kan'dan menfaat sağladığını söyledi. SabuncuMan sert eleştiri Çiller'e eleştiriler, Denizli Milletvekili Nabi Sabuncu tarafından sürdürüldü. Sabuncu, terör olaylannın tırmandığı- na dikkat çekerek bu sorun dururken başka bir konunun tartışılmasının doğ- ru olmadığını belirtti. "Orada 180 bin giivenlik görevlimiz, 10 bin teröristin olduğu söyleniyor ama, olaylar önlene- miyor. Bu işte bir karışıklık, bir tuzak, bir engel var" diyen Sabuncu, konunun hükümet dışında grup tarafından ele alınması gerektiğini söyledi. Özelleştirme konusunda bir tuzakla karşı karşıya kalındığını bildiren ve ör- nek olarak Çitosan'a bağlı çimento fab- rikalannın özelleştirilmesiyle ilgili du- rumu anlatan Sabuncu, 4 yıl önce özel- leştirme sırasında 4 bin 100 lira olan bir torba çimentonun fıyatının bugün 48 bin liraya çıktığını belirtti. Sabuncu, "Şündi PTTnin Tsi için de aynı şey ge- çerfa*. T zarar etmiyor, özelleştirme yeni kaynak da yaratmıyor. İlle de özelleşti- receğiz deniyorsa. her şeyi ile millete gi- delim. Referanduma gidelim, öyle özel- leştirme yapalım" dedi. Sabuncu. ikti- darda da ıktidar içı muhalefette de dev- letin imkanlanndan yararlananlar olduğundan söz etti. İşi olmayanlara 200 milyon lira kredi verilmesi projesınin de uygulanma şansı olmadığına dikkat çeken Sabun- cu. Çiller'e. "Etrafıncı şakşakçılar, yağcüar sarmtştır. Biz grup olarak sizi sntunada taşımaya mecbunız. Hiçkim- se siyasi birtakım hesaplarla birlik bü- tünlûk ihtiyacuiı gözardı edemez" dedi. Başbakan Çiller, eleşıiriler üzerine yeniden kürsüye gelerek basın kuruluş- lanna verilen kredilerin normal bir işle- yiş oiduğunu savundu ve görevden aynlmadan önce aynı tarihte Hürriyet gazetesi ile birükte öteki bazı gazetelere de kredi verilmesi işlemini imzaladığını açıkladı. Çiller. "Bu bir prosedur işidir. Bakanlar Kurulu'ndan gecti, Başbakan imzaladı. Belli süreleri >ar, bunlar dol- duktan sonra bana geidi, ben de im- zaladım" dedi. Çiller, bu konuda aynnülı bir açıklama yapacağını da bil- dirirken milktvekilterinin öteki eleştiri- lerine yanıt vermedi. Yılmaz, 'medya yardımlannı mı kastediyorsunuz' sorusuna 'başka şeylerde var' yanıtını verdi: Çîller DYP liderliğiııekirli pazarlıklarla seçîldî ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, İnterstar televiz- yonunda dile getirilen iddialan ima ederek Başbakan Tansu Çiller'in. "bazı kirli pazarlıklara girerek" DYP liderliğine seçil- dığıni öne sürdü. ANAP TBMM Grubu'nda konuşan Mesut Yılmaz, hükü- mete sert eleştiriler yöneltirken Başbakan Tansu Çiller hakkın- da yeni iddialar ortaya attı. Son dönemde yaşanan ban gelişme- lerin Çiller'in, "bazı kirli pazar- lıklar sonucu DYP Genel Baş- kanlığı'na seçildiğini ortaya çıkardıgmı" ileri süren Yılmaz. "Sayın Başbakan, şündi bunun diyetini ödüyor. Bir yanda kirli pazarlıklarla secilen bir Başba- • ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Çiller'in kirli pazarlyıklann diyetini ödediğini şöyleyerek, "Bir yanda kirli pazarlıklarla seçilen bir Başbakan, diğer yanda milleti haraca bağlayan bir koalisyon ortağı, öbür yanda terör olaylannda millete zarar veren bir bilinçsizlik. Bu kadar çok şeyin üst üste geldiği bir talihsiz dönemde yaşıyoruz" dedi. kan, diğer yanda milleti haraca bağlayan bir koalisyon ortağı, öbür yanda terör olaylartnda millete zarar veren bir bilinçsiz- lik. Bu kadar çok şeyin üst üste geldiği bir talihsiz dönemde yası- yonız" dedi. Yaşanan yanlışlık- lann düzeltilmesi ve değiştiril- mesi konusunda, ümidin ANAP olduğu görüşünü savu- nan Yılmaz. "Allah sonumuzu hayır etsin diye, seyirci kaiacak değiliz. Elimiz bağJı sıramızı bekleyecek değiliz" diye konuş- tu. Yılmaz, gazetecilerin, Baş- bakan'a yönelttiği "kiıii pazar- lıklar" suçlamasıyla neyi kas- tettiğine ilişkin sorulannı yanıtsız bıraktı. Yılmaz. bır ga- zetecinin, "Bir TV kanalında yaunlanan programda dile geti- rilen medy ay a y apılan y ardtmla- n mı kastediyorsunuz'" sorusu- na, "O daha bir şey değil. Başka şeyler var" yanıtını verdi. Yıl- maz, bu konuda "önümüzdeki günlerde" söyledi. açıklama yapacağını Eryılmaz olayı Mesut Yılmaz. Ağn Milletve- kili Yaşar Erydmaz'ın Doğube- yazıt ilçesindeki evınin yıkılması olayıyla ilgili yapılan Başbakan- lık açıklamasını eleştirdi. Doğu- beyazıt'ta incelemelerde bulunan Trabzon Milletvekili Ali Kemal Başaran'ın bilgi verdiği toplantı- da, yapılan mcelemelerin Başba- Deniz Baykal, terörle mücadele politikalannın sonuç vermediğini söyledi TürkiyeMe siyasal tıkiuuklık yaşanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkıye'de insanlann, sorunlarla birükte yaşamaya alıştınldığını belirterek, "Bu yeni bir olay değil, Türkiye son 10 ydın tıkanıkltğını yaşı- yor" diye konuştu. Hükümetin terörle mücadeledeki ba- şanyı, öldürülen terörist sayısına bağ- lamasını da eleştiren Baykal. terörle müca- dele politikalannın sonuç vermediğine dik- kat çekti. Baykal, CHP grup toplantısında yaptığı konuşmada, Kıbrıs konusundaki gelişme- lere de değindi. Kıbns Rum kesiminin Av- rupa Topluluğu'na (AT) yaptığı başvuru- nun, AT Konseyi'nde ele almmasının ka- rarlaştınldığını anımsatan Baykal, "Bu eğer, Kıbns C umhuriyeti'ne. KKTC ile bi- raraya gelerek anlaşın. banş sağlayın' me- sajı olarak düşünülüyorsa, çok doğru bir yaklaşımdır. Yok eğer. Kıbrıs Rum kesimi- nin AT'a dahil edilmesine yönelik bir giri- şimse, bu çok derin anlamlar taşıyor demek- tir" görüşünü dile getirdi. Son yıllarda, uluslararası polıtikada, din ve mezhep unsurunun ön plana çıkanldı- ğına dikkat çeken Baykal. bu tür yaklaşı- mlann. dünya lıderleri tarafından kolaylı- kla benimsenmesinden büyük üzüntü duy- duklannı ifade etti. Son 10 yıldır. Tüdciye'yi siyasal tı- kanıklığa iten politikalann yaşandığını vurgulayan CHP lideri Deniz Baykal. medya savaşlannın da bunun bir uzantısı olduğunu söyledi. Baykal. "Simdilerde hepimiz göriiyoruz, medya savaşları vaşanı- yor. Bu aslında, kendiliğinden olan bir şey değildir. Bir çürümuşlüğün, kokuşmuşJu- ğun, bozulmanın yaasımasıdır" dcdı. kanlık açıklamasının gerçekleri yansıtmadığını ortaya çıkardığını söyleyen Yılmaz. "Biz bu konu- nun peşiııi btrakmayacağız" dedi. Olayla ilgili gerçek'leri ortaya çı- karmak zorunda olduklannı ifa- de eden Yılmaz, "Hükümet terör konusunda uygulanan > öntemlere seyirci kalıyorsa yalan açıklama- lar yapıyorsa eğer Mecüs de aynı yanlışa duşerse o zaman rejimin adı demokrasi ofanaz. Meclis, bü- kümetten hesap sormalıdır" dedi. Konuyu, Meclis araştırması ya da soruşturması ile TBMM gün- demıne getireceklerini söyleyen Yılmaz. TBMM Başkanı Hüsa- mettin Cindonık'la görüşeceğini belirterek "Haksız bir sakunya uğrayan Meclis üyesini korumak Meclis Başkanı'na düşer. Eğer bu görevim yapmazsa, Meclis'in di- ğer denetim yollannı işleteceğiz" diye konuştu. Konuşmasında, ağırlıklı ola- rak ikinci Çiller'in hükümetin üç aylık icraatlannın anlatıldığı "Be- yaz Kitap"ı eleştiren Yılmaz. ki- tabı "Nasrettin Hoca masallan"- na benzetti. Koalisyona, üç ay önce başlamış görüntüsü veril- meye çalışıldığını ifade eden Yıl- maz, DYP-SHP koalisyonun 683 gün önce kurulduğunu söyledi. "Çiller, koalisyonun 600 küsur günlük icraatlannın sorumlulannı adeta faili meçhul olaya benzetti'" diyen Yılmaz. "Ekooominin den- gelerini bozan dönemin sonımlusu belli değil. Bu sonımhıluğu Demi- rel'e bırakmıştır. Birinci koalisyon hükumetinde ekonomiden sorum- lu biri olarak kendisinin. kendisine devrettiği rairastan, şikayetçi ol- maktadır" dedi. HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER KIŞLAL1 Birleşmek yada BiPİeşmemek... Büyük katılımla yapılan bir 'solda bütünleşme" top- lantısında, düşüncemi en iyi özetlediğini sandığım tüm- ceyi en sona saklamıştım: - Solda bütünleşme elbette ki olacak; önemli olan bu- nun saygın bir biçimde mi, yoksa yerel seçimlerde "re- zil" olup tarih önünde suçlu duruma düştükten sonra mı olacağıdır! "Tarih önünde suçlu duruma düşmek" büyük bir laf. Aslında ben de büyük laf etmekten pek hoşlanmam. Ama Türkiye öyle bir dönemeçte ki; bu ortamda demok- rasimizi "solkanat"s\z bırakmanın sorumluluğunu baş- ka türlü tartmak çok zor.. "Bütün Kemalistleri ve sosyal demokratlan birleştir- me" hareketinin yayın organ/ığını üstlenen "Devinim" dergisi, "yıldırım baskı"sında bu yargıyı şöyle dile geti- riyor: "Sosyal demokrat partiler birleşmezse, yerel seçim- lerde uğranacak bozgunun sorumlusu yalnız lıderleri olacak. Ama bunun faturası, tüm sosyal demokratlara ve laik Türkiye Cumhuriyeti'ne çıkacaktır." • "Sol" olmak için önce "demokrat" olmak gerekir. Soldaki üç particiğin de söylemleri demokrat, ama kendileri değil. Taban "so/"daki çıkmazı yıllardır görüyor. Laik de- mokratik devletin tehlikede olduğunun farkında. Gelir dağılımındakı "korkunç" haksızlığı yaşayarak öfkeleni- yor. Bu gidişe ağırlığını koyacak güçlü bir sol oluşmazsa, daha nelerin olabileceğinin bilincinde. Adeta "feryat" ediyor.. Eğer "toplumsal taban'm duyarlılığına, "örgütsel ta- van " bu ölçüde ' duyarsız'' ise orada yapı bozuk demek- tir. Orada "demo/c/-as/"yokdemektir.. Ne değiştı de soldaki iki parti birleşme konusunda "bir- den"ciddileştiler? Çünkü yeniden seçilememek, "tümden"silinmek kor- kusu yüreklere gelip yerleşti. Bir "te/a£"başladı. Oysa gecikmek ne kadar kötü ise acelecilik de o ölçü- de yanlıştır. "Yanlışlar"\ birleştirmeyeçalışmakdayan- lıştır! • "Doğru" bir birleşme için, çıkış noktasında "tartışma- dan"kabul edilmesi gereken "doğrular"neler: Birleşik partinin adı elbette ki Cumhuriyet Halk Partisi, bayrağı da "Altı O/r"olmalı. SHP'nin, toplumun son on beş yılının hemen tüm bo- zukluklarını "tems//"eden, bütünleşmeyedeğil, "bölün- me"ye göre oluşmuş yapısı oraya taşınmamalı. Kema- lizm karşıtları, numaracı cumhuriyetçiler, ırkçılar, yıpranmış şa/öe//" öğeler (aklanıncaya kadar) dışarda bırakılmalı. Bütün il ve ilçelerde, iki partinin eşitsayıdatemsiledil- diği kurullar oluşturulmalı.. Bunlara birde "yansızlığına inanılan"saygın bir isim eklenmeli. Üye yazımı "sıfırdan başlayarak" yeniden yapılmalı.. "Delege ağalığı"mn sakıncalarını büyük ölçüde gidere- cek "sandık esasına göre" örgütlenme modeli benim- senmeli. Parti içi bütün seçimlerin "orantılı temsil" ilkesine gö- re yapılması kabul edilmelL Böylece hiçbir kimsenin hiçbir gücün yönetimden dışlanmayacağı, "*atfr/"sın- dan yoksun kalınmayacağı peşinen belli olmalı. Laiklik, Güneydoğu sorunu, özelleştirme ve seçim sis- temi gibi konularda somut çözüm ve öneriler içeren bir "ilk hedefler bildirgesi" benimsenip açıklanmalı.. Peki "liderlik" sorununu nasıl çözmeli? Bu sorunu listenin basına değil, "en sonuna" koya- rak.. Demokratik kurallara "tamsaygı" göstererek.. Eğer "yapı" yukarda alt alta sıralamaya çalıştığımız "doğru"lara uygun biçimde -yani demokratik olarak- oluşursa önderlik sorunu da bunalım yaratmadan çözü- lür. Kurultay "terc/rı"ini ortaya koyar. Ve seçilecek önder "tek adam" değil. "ortak aklın temsilcisi" olur!.. • Sayın Erol Tuncer'in başlattığı "solda bütünleşme" çalışmaları giderekyeni biroluşumayol açtı. BedriBay- kam. Prof. Türfcan Saylan, Av. Ceyhan Mumcu, Erol Tuncer. Müge Gülses ve Or. Meral Karabıyık'ın öncülü- ğündeki bu yeni hareket "Taban Operasyonu"adını al- dı. "Taban Operasyonu Komitesi, 80840-Ortaköy/lst. (Fax: 227 34 65)" adresinde toplanan imza sayısı kısa sürede20bini aştı. Sadece SHP'nin sol kurultayında top- lanan imza sayısı ise 4 bini buldu. Imzalar arasındaçok sayıda ünlü vesaygın isim, mes- lek kuruluşlarınıntemsilcileride var.. VeÖevinim'in özel sayısında Sevgili Uğur Mumcu'nun resmi ile bir tümcesi yer alıyor: "Sosyal demokratların birleşmesi, irticanın karanlığı- nı yenecektir!" Eski ve yeni lideıier Lizbon'da Karayalçın: Rusya'nın istikrarı barış için önemli İSTANBUL (AA) - Sosyal- Demokrat Halkçı Parti Genel Başkanı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçıa, Rusya Federas- yonu'nun istikrannın dünya banşı için önemli olduğunu. ancak bunun Türkiye açısı- ndan çok daha büyük önem taşıdığını söyledi. Murat Karayalçın. Liz- bon'da yapılacak Sosyalist Enternasyonal Konsey Top- lantısf na katılmak üzere eski SHP Genel Başkanı ve Sosya- list Enternasyonal Başkan Yardımcısı Erdal İnönü ile Portekiz'egitti. Karayalçın, Atatürk Ha- valimanfnda yaptığı açıkla- mada, SHP'nin yeni Genel Başkanı olarak Sosyalist En- ternasyonal'i oluşturan parti- lerin liderleriyle tanışmanın kendisi için bir fırsat olduğunu kaydetti. Toplantının SHP ile Sosya- list Enternasyonal'i oluşturan partilerin ilişkileri açısından yararlı sonuçlar getireceğine inandığını bildiren Kara- yalçın. "Şayet ikili görüşmeler yapabilirsem, Sayın İnönü'nün Genel Başkanlığı döneminde Sosyalist Entemasyonai'e üye partilerle SHP arasmda genel merkezler arasındaki oluşan ilişkileri il örgütleri dûzeyinde de geliştirmek arzusundayım" dedi. Rusya'daki gelişmeler Karayalçın. bir soru üzeri- ne. Rusya'da yaşanan geliş- meleri büyük bir dikkat ve il- giyle izlediklerini belirtti. Bu ülkedeki olaylann Türkiye açısından son derece yakm izlenmesi gereken geliş- meler olduğunu ifade eden Karayalçın şöyle dedi: "Yeltsin'in 21 eylül tarihinde Sayın Cumhurbaşkamnııza göndemüş olduğu ve kanatiar- da kuvvet suuriamasıra tanı- mayacağını ifade eden yaztsı çerçevesinde, bu geUşmeleri daha da önemle izlemek ve de- ğeıiendirmek durumundaya. Dtşişleri Bakanlığımız konuyu cok büvük bir duyarlılıkla izli- yor. Elinde nükleer güç bulun- duran Rusya Fedcrasvonu'nun istikran dünya banşı için önemli, ancak bizim için çok daha büyük bir önem taşımak- tadır. Dileğinüz, bu ûlkenin en kısa zamanda istikrar kazana- bilecek bir konuma geimesi- dir." Karayalçın, 8 ekim cuma günü Türkiye'ye dönecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle