23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 EKİM1993 ÇARŞAMBA 12 DIZIYAZI Henüz dikili ağaçlan yoktu ama Ahmet ile Efe, Zeynep'i çoktan geride bırakrrnşlardı. 'Büyük adaıır olacak çocuklar.. -4- Semra Hanım, oncelıkJe tslam Dunyası'nın onenunı kavramışü Eşı Turgut Bey'ı, oğlu Ah- met'ı ve kayınbıraden Yusuf Bey'ı yanına aldığı gıbı, bır gün doğruca kulsal topraklara gıttı Hac sefennde refakatlennde sekız mılletvekıh de vardı Semra Hamm'ın katıldığı hac fanzesının dcğışık bır yanı olmalıydı Hac gıysılen unlü moda evi Cristian Dior'da hazırlattınldı Hacdan döndukten sonra elbette haa kadınlar gıbı yaşamavacaktı Gazetesındekı koşesınde "Hacmın ortüıunesiııin şart olmadığı" yolunda bır yaa bıle yazdı Laık anlayışm onemlı temsılcıle- nnden bınymış gıbı görunen Semra Hanım, sıya- sette dın faktörunun ağırlığını hıssetüğı an, tavır değıştırebılecek kadar da esnekn Tankatlar nez- dınde sıkıntıya düşüldü mü haber sahnıyor, ûnlü Nakşıbendı Kıbnsh Nazım Hoca'ya, uygun fet- valar sıpanş edıbyordu Şeyh, "Semra Hanım'm başının açık gezmesini normal karşılıyor, ıçinde bulunduğu mekân gereği böyle duşünmuş olabüece- ğıni"' soyluyordu Biz kurduk bİ2 batırırız... 1989yerel seçım yeıulgısı, ANAP'ta Özal Aılesı sorununu yenıden gûndeme getınyordu Eleştı- renler buyük ölçüde haklıydılar Özallar haklan- nda en çok sözlü \e yaalı soru önergesı venlerek parlamentonun denetımıne sokuimak ıstenen bır aıle olarak Cumhunyet tanhımıze geçmışlerdı Semra Hamm'ın akhndakaldığıkadanyla, 1983'- len 198Tye kadar yolsuzluk, usulsuzluk önerge- lennın 32'sı aıleyle ılgıbydı Sayı daha da arta- caktı Duygusal savunmalan aşmak ıçın artık herkes somut venlerle konuşuyordu Bu gıdışle, ellenn- dekı ıktıdann uçup gıdeceğıne ınananlar gözünü budaktan esırgemıyorlardı Eyûp Aşık ve Alpas- lan Pehlhanlı Semra Hanım'ı ve aılenın ıcraatını açık seçık anlattılar Turgut Özal'a Necmettin Ka- radınuuı "Seçün herimetinde özal ve ailesinin de rolüvardır"de>ıp,kestınpattı tljas \ktaş,Özal'- m yuzûne karşı "Üçüneü parti olmamızda ailenizin payı büyüktSr Sayuı BaşbakanınT dedı Hihni Bi- çer, aym vöntemle "Aflenize biraz çeki düzen ve- rfeı" dıyordu Sozu uzatanlann başında yer alan Senet Hacıpaşaoğlu "Bir devlet adamının-aıle mensuplân, o devlet ada- muıın geleceğını duşunerek kendılerine çekı düzen venneüdirler. Maaiesef Sayu Ozal'uı ailesiode bu dunım tersine tecelli ediyor" dıyor \e herkesın şaşkın bakı- şlan arasında ANAP'tan ıstıfa edıyordu JEsfe, biryandan borsa 'oyunları' ile biryandanda uluslararası karayollarını kapatıp,yeni otomobüini sınamak için hız denemesiyaparak basının manşetlerinden inmiyordu. Oysa Semra Hanım 'ın gözünde "küçücük bir çocuk"tuo... kullanabitir, ben de. Ama şu anda sadece defege- yim. Kongrede de delege kalacağun." ANAP Istanbul ll Başkan adayı oluncaya ka- dar Semra Hanım ışte böyle sıyaset yapıyordu tl başkanhğından, genel başkanhğa, bakanhğa. başbakanlığa kadar gönlunde bırçok aslan yatı- yordu Kamuoyu yoklamalan da, partı ıçı denge- ler de özallar'ı hıç ılgılendırmıyordu Devlet güç- len ıktıdardakı parünın kongresını basıp Hammefendı'yı başkanlık koltuğuna oturtuyor- du Semra Hamm'ın ılk başkanlığı hükumetm ıkı bakaruna mal oluyor, Safa Giray ıstıfa edıyor, Yetim Hösnü azkdıhyordu Oğullan, Tevlik Ahmet ve Mazbar Efe ıçın yazılıp söylenenler, bırıak kızlan Şerife Zeynep ıçın soylenenlerden daha öncehklı ve daha büyuk E R B İ L T U Ş A L P olursa olsun oğlunu savunması gerektığını bılı- yordu "Borsa kurulalı daha bir sene oldu. Ben taa 601ı yülann başında ılk defa hısse senedı almtştım. Tür- kiye'de hıç kımse hısse senedını bilmıyordu o za- manlar. Bir tanesi cıva ıdi. V e dünyada çok değer- liydi. Bayağı buyuk para >atırdım o zaman. Fakat değen düşru bırdenbire. cıva kullanılmamaya baş- ladı. Cıvadan çok zarar ettim. Ama başka russe se- netkri vardı, onlardan azar azar atdun. Daha sonra, Turgut Be\ 'in serbest çaltştığı 70'li yıllarda kurduğu bırçok fabrika vardı; onun kurdu- ğu butun fabnkalardan aldım. Hepsınden kar ediyorum hala. Şimdi borsa >ar. Borsa başladıktan sonra Efe'de bir kulak dolgunluğu >aptı. Borsaya girdi. Sonra bana, anne ne ohır ben senin yerine A Gunır, kibir ve kin! hmet, daha sessiz ve derinden gidiyordu. Işin inceliklerinibiliyor; annesine Amerikanbasınıaracılığıylaövgüleryolluyor; Türkiye'ye geldiğinde de babasının Çankaya Köşkü'ndeki 'gizli'danışmanı olarak kolları sıvamaktan gerikalmıyordu. Benzer çıkışlanyla, devletın yatak odasına kadar gırmesıne neden olan Ha- san Celal Güzdın sozlen. Özallar'ın kın duymasına neden olacak boyutlardaydı "Sayın Başbakan, gururu ve kibiri bir yana bırakın. Çevrenizdeki kuşatmayı yann, ailenizi de gen plana çekın." Çevreyi kartştırdığı ıçın Hasan Celal'i perişan edecekler, Turgut Bey 'den sonra genel başkanlığa vururken, bır aşk hıka- yesi örgütleyıp sıyasal geleceğını kararta- caklardı. Mehmet keçeciler'ın tavn daha polıüktı Aklınca daha AZ tehlıkelı kışıle- n suçlayıp kurnazlık yapacaktı O, hane- dan sövlentılennın Semra Özal \e oğlu Ahmet Özal'ın davranışlanndan kay- naklandığını söylemekle yetındı Ne de olsa partı büyüğüydü. bır şe>ler söyle- mesı gerekıyordu Muhalefetın takun- yalı kanadını duş kınkhğma uğratan Keçecıler, ne "ZeynepTe olendikten SOD- ra milyarder olan Asım Ekren'den" ne "AN \P iktıdarlan donemınde ış dünyası- lun onemü ısımlennden biri olmayı başa- ran Korkut OzaPdan" ne de parmak ka- dar bır çocuk olan Efe nın 10 mılyon ser- mayelı şırketınden söz edıyordu Semra Hanım. oldum olası, bu adamdan hıç hazetmıyordu T.C. Başbakanı Semra Özal Fanh hükmünu surdüruyor, Turgut Bey verdığı sözü yenne getınyor, bır elle- nnde partı bayrağı. otekınde Başba- kanlık forsuyla, aılecek Cumhurbaş- kanlığı Koşkü'ne taşınıyorlardı Teğ- menlıkten. orgeneralhğe gıden yolda el- de edıleöılecek yetkılenn tümü, arük Turgut Bey'm eündeydı Kendısım par- tısıne seçtırmış, partıyı de sadakatıyle ünlu bır adarnına bırakrruştı Ulkeyı, bölgeyı oldu|u gıbı, değışım ve dönüşu- mün de tûm dınamıklennı kendı denetı- mıne almıştı Semra Hanım, Koşk'ün mobılyalan- ndan cam çerçeve kapılanna hela taş- lanndan bıblolara kadar her şeyın değış- tınlmesını ıstedı Ancak, onun bu halısa- ne nıyetı, gerçekleşemedı SHP, muzeler- den Köşk'e tanhı eser toplattırmasım engellemek ıçın bır >asa önensı haa- rlamıştı Semra Hanım'a, ûzulme bız sana ahnz dıye haberler geldı sağdan sol- dan Ve bır gun. yaşamı boyunca unutama- yaeağı bır olay >aşadı Semra Hamm Uluslararası Lıons Kulüplen Bırhğı'mn bır toplantısına çağnlıydı Çok sonralan "Köşke giremezier listesine" adını yazdırdığı Devlet Bakanı Mehmet Ya- zar'ın kolunda, salona ılk adımını atar- ken "Türkiye Cumburiyeti Başbakanı Sayın Semra özal" dıye tanıülıyordu Bu ses kulaklanndan hıç eksılme>ecektı Yazar'ın koluna sımsıkı sanldı ve kendı- m guçlukle koltuğa attı Semra Özal, o gun cıdden hastaydı ama. onun bu halını herkes "Sayın Başbakanlığa" yormuştu Hepsine adayun... Koşk* eşyalan toplarken, bellegı Semra nanım'ı en çok ıl başkanlığı seçı- mı gunlenne götüru>ordu Sıyasette değışkenlık ntmı konusunda rekorlar deneyen Semra Hanım, en bü- yük rakıbı Turgut Beyı bır kez daha şaşırtıyordu tstanbul tl Kongresı'nın yaklaştığı, Hanıme- fendı'nın sıyası yaşamırun artık noktalandığı sanıldığı günlerde "Genel sechnterde millervekili adayı olmak, muhakkak Medis'e giımek ıstiyo- rum"demecını patlatıyordu "Sade bır Sanyerde- legesi olarak partide bir şeyler yapmanm zorunlu oMuğunu" söyluyordu Semra Hanım, vatan- daşlık hakkını kullanıyordu Ona "Sen Cumhır- başkanı hanumsm vergi ödeme" denmedığıne gore, sokaktakı vatandaşın butün gorevlennı ye- nne getırdığıne gore. sıyaset yapma hakkını elbet- te kullanacakti "Başkanlığa da adaylığımı koyanm, başba- kanlığa da. Demokrasinin kuralı bu. Evimde calı- şan temizlikci de, aşçı da, bahcıvan da bu hakkı ocuklarını savunmaktanyorulmayan Semra Özal, artık Turgut 'in basmdan nefret etmesinin nedenini çok iyi anlıyordu. Kocası, basını 'yolagetirmekiçin'gazetekağıdınazamüstünezam yaptıkça, basının saldırı dozunu arttırmasına ise köpürüyordu. ıddıalardı Semra Hamm ıçın Ona gore. onlar da tıpkı babalan gıbı Turkıye'nın geleceğınde onem- h roller ustleneceklerdı Bır anne olarak, oğlan- lann, gunü geldiğinde sıyasetın mırasını paylaşa- caklannı ve buyük adam olacaklannı sezınlıyor- du Efe'den pek umutlu değıldı ama, Ahmet'ın bır gün Malatya'da, tıpkı babası gıbı karşılanacağını bıhyordu Zeynep, nasıl olsa yenıden evlenecek, durup oturacak, uslanacaktı Efe'nin bankerlik oyunu Koca koca ınsanlar utanmadan kuçücük Efe ile uğraşıyorlardı Bu bankerbk ışınde çocuğun başına gelenlerden. az da olsa kendısım sorumlu hıssedıyordu Semra Hamm, her ne pahasına alayım satayun bazı şeyleri, dedi. Ben de elimde olaıîlan verdim, ne yaparsan yap, dedim. İstediğini sat. istedığını değıştır. dedım. Şımdı, o kompütur meraklısı, cocukluğundan beri. bebekhğınden ben bunun hastası. Kendine gore oynuyor oynuyor, ben hiç kanşmıyorum. Bilgisayara gore hangisim ala- cak, hangisini satacak kendisı karar veriyor. Bu- nun yanında verdiğım bazı senetleri sariyor, bir kısmını alıyor, bazen bana haber »eriyor, beni bula- bilirse. Herkes evladına bir şeyler yapmak ister, ben de katkıda bulundum. Kar da zarar da ona ait." Semra Hanım ıçın bunlar, açık yıırekhlıkle soy- lenmış sozlerdı Ama bu sozlennı alıp nerelere go- turmuşler, ne anlamlar yuklemışlerdı Yazıyı ılk kez okurken yureğı sızlamıştı Semra Hamm'ın Nur ıçinde yatsın, Turgut Bey de çok üzulmüştu Yıllar sonra şımdı, ayru sızıyı duyu- yordu Genye dönup baktığında, çocuklanna karşı yeten kadar uyancı ve yol gostena olmadığını dûşundü Semra Hamm En azından Efe'ye "Sen bir cumhurbaşkanı çocuğusun, oğlum" dıyebılme- lıydım dı>e mınldandı Finans dalavere merkezi Aılenın alıştığı, Turgut Bey'm "onlar da alışı- rlar" telkımyle aldırmazlık onerdığı turden yo- rumlardan bınydı Ama okunduğunda, dıkıb tek ağaa bıle olmayan Efe'ye. para kazanmak, kar etmek sankı yasakmış gıbı bır ızlenım bırakıyor- du "Bircok düny a borsasında iceriden haber almak ve ona gore soekülasvon \apıp para kazanmak va- saktır. Asil Nadir'e yaptıkları gibı. adamı icen ataıiar ve donunu dahı ebnden alırlar. Ama bızde yasak değildir. Efe borsacı olunca. borsa da dev- letın bir çocuğu olunca, Efe'nin kendısi de devlet başkanınui çocuğu olunca ne yapabılir? Bilgiyi ice- riden alabilir. Alır demıyorum, alabilır diyorum. örneğın, Metaş'ın kurtanlacağını uç gun onceden öğrenebilir; ömeğin. Adana Çımento'nun 300 bin liradan satışa çıkanlabileceğını 8 gün onceden bile- bilır: orneğın, tş Bankası hısse senetlerinın A ter- tibının vuzde 537 vereeeğını 7 gun onceden kestire- bılır: orneğin, Merkez Bankası'nın pıyasaya 6 tril- yon süreceğini bir gün onceden, bükümetin pıyasa- dan 2.5 rnlyon çekeceğını 8 saat onceden kestirebi- Br. Ya da Kamu Ortaklığı İdaresj'nin hangi hisse senedine yükleneceği 2 gün onceden, devlet banka- larının ve ozel bankaların portfövlennı ne zaman boşaltıp ne zaman dolduracaklan, bır gün onceden Efe'nuı kulağuıa fısıldanabıbr. O zaman burası borsa olmaz, Efe'nın >e ortağının 'finans dalavere merkea' olur." O, küçücük çocuk! Bu ışlen lıberalızme, serbest pıyasa ekonormsı- ne, kapıtalızme sığdıramay anlann yuzlenne "kü- çücük bir çocuğa yaptıklannız insanlığa sığıyor ımı?" dıye haykırmak ıstıyordu Semra Hamm Bır ınsanın dıkılı tek ağaa olmaması başka şey, ormanlann sahıbıymış gıbı davranması başka şeydı Semra Hanım aslında, dıkılı ağaa ol- mayan ınsanlann, çahşarak orman sahı- bı gıbı yaşayabıleceklennı anlatmak ıstı- yordu Adam ne yazıyordu Kötü myetlı ınsanlar koşe donuculuk, vurgun, soy- gun deseler de değışım, donüşum buydu Ete kemığe burünmuşıu, yaşamın her alanını sarmıştı Ama, maaiesef anlayan çıkmıyordu Semra Hanım, butun bunlardan son- ra Efe"nın kendme bıraz çekı duzen ver- mesını beklıyordu Ama nerede Kendı bankerlığı yetmıyormuş gıbı, şımdı bır de gebn hanım Zeynep Gul de borsacı oluyor, kocası Efe'nin buyruğuyla Marjınal Menkul Değerler A Ş'nın yö- netım kurulu uyelığıne geünlıyordu Efe'mn bankerlik ışı savcılıklara götu- rülecek, yüce Meclıs parmak kadar bır çocuk yüzunden vıne meşgul edılecektı Semra Hanım bu çocuklara soz geçı- remıyordu Ara sıra onlara kızıyordu da Şımdı. durup dururken Esenboğa- Ankara yolunun trafiğe kapatılması da nereden çıkıyordu Kuçük bey bır kargo uçağı ile başkente getınlen yenı ara- basının dıreksıyonuna oturuyor ve sürat denemesıne gınşıyordu Babasının oğ- luydu ne de olsa Beğenmıyor ve araba gen yollanıy ordu Kuçuk oğlan, banker- bkten kazandığını ışte boyle çar çur edı- yordu Var ki harcıyoruz! Izmır'dekı mşan, İstanbul'dakı duğun ıçın yazılıp çızılenlen normal karşıhy or- du Semra Hamm Insanlar paralanm çocuklannın bu guzel gunlennde harca- mayacaklarsa. ne zaman harcayacak- lardı9 Vardı ve harcıyorlardı Buna kım- se kanşamazdı Oysa kanşıyorlar, du- ğunde 2 mılyar harcandığını yazarak halkı onlara karşı kışkırtıyorlardı Tur- gut Bey 2 mılyar değıl, sadece 200 mıl- yon harcandığını açıklayarak olumsuz gıdışı engellemıştı Yenı dunur Alpaslan Beşikçioğtu da, kendılen de ellennı ceplenne atıp unu- tulmayacak torenler düzenlemışlerdı Ama o kahrolasıca gazetecıler duğün- den sonra yazdıklan haberlerle yme se- vınçlennı kursaklannda bırakıyorlardı Yenı akrabalannın 20 mılyarlık banka borcuyla ılgılı davamn duğünden sonra şıp dıye duştuğu, alacaklı banka ile borç- lu dünur Beşıkçıoğlu arasında anlaşma- nm kolaylıkla sağlandığı açıklanıyordu Semra Hamm, Turgut Bey'm gazete- alere karşı duyduğu ofkeyı çoğu zaman haklı buluyordu Hıçbır şey bulamadılar mı aılenın gıysılen, gıysılenn markalan, fıyatlan, hangı mağazadan nasıl abndı- kİan yazıhyordu Turgut Bey şımdı "Sen üzulme ben halkderim" dıyen sevgı dolu yûzuyle ge- lıp oturmuştu, boy aynasının bır koşesı- ne Ebnde onun sıcakhğmı duydu Semra Hamm Gozkapaklan kapanırken, Tur- gut Bey'ın sesı yankılandı kulaklannda Tıpkı o gunku gıbı, "Bak ne yazmışlar" dıye soze başladı. Gazete patronlanyla yaptığı konuşmaya ılışkın haberlen oku- yordu "Gazete sahipkriyle konuştum. Bizim karşımızda çok duşmanca davrannorsu- nu/, dedım. Ben sızden bizı methetmenizi istenııyorum. Ama kasrtlı yazılar yaz- may ınız. Bıraz tarafsız \e adil olunuz, de- dim. Bakuı siz bunu yaparsanız. ben de her turhı kolaylığı gosteririm. Sıfır gıhn- rükle gazete kağıdı getırilmesıne devam ederim, fon koymam, dedım. Ama onlar anlamadılar. Gazeteyi 100 liraya çıkarttıiar, bize her gun kufrettiler. 100 liraya gazete çıkarıldığına gore, demek kı gazete kağıduıın fiyatı azmış. Bunu da miUetan duymasını ıstedim." Gazetealer mı çok azıtmıştı. yoksa Turgut Bey mı çok ılen gıtmıştı. Semra Hanım anlamıyordu 1980'lerde bır ton gazete kağıdının 9255 liraya çıktığını duyunca "Artık gazete de okuyamaya- cağız" dedığmı anımsıyordu Rahmetbnın olumünden önce 7 mılyona yük- selmıştı Anlaşılan. Turgut Bey çocuklan uğruna bır sırk terbıyecısı gıbı ustune gıtmıştı gazetecıle- nn YARIN: Önce birbankacı parlaüt POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Mkerdem'in Ardından... Orhan Vell'nın Yaprak dergısını çıkardığı yıllarda Sa- bahattin Eyuboğlu, Erol Güney yanında bır de Mahmut Dikerdem vardı Bu aydm.yakışıkh şık Harıcıyelı herke- sın gozunu kamaştırırdı Dergıde M.Fırtınalı takma adıy- la çıkan yazıları Mahmut yazardı Dergıye hem de para- ca yardım ederdı Gorevlı olarak yurtdışına çıkmadığı yıllarda onu sa- bahları Dışışlen'ne giderken görurduk O yıllar Ankara'- sında Harıcıye memurları kolayca ayırtedılırdı Yenışe- hır'dekı Özen ve Kutlu pastanelerının sureklı müştenlerı vardı önde köşede oturur, masasının ustünde dergı ve gazeteler dururdu Gecelerı evlerde toplanılır, gündüz- lerı pastanelerde gorunulurdu Mahmut Oıkerdem, yolundan ve ınancından hıç şaş- madı Demokrat Partı donemınde Fatınıstlerden sayıl- mıştı Fatınıst, yanı Fatin Rüştû Zoriu yanlısı olmak Kahıre Büyukelçısı'nın ayağı surçunce, hemen yerıne geçmış, yıllarca Kahıre'de ulkemızı temsıl etmıştı Hep uzak ulkelere buyükelçı olarak atanıyordu Bellı kı bun- da Harıcıyemızce bır anlam vardı Bır sure de uzunca bır bekleyışe gırmıştı Ne bır yere atıyorlar, ne de onemlı bır gorev verıyorlar, sadece bekletıyorlardı Dışışlerı Baka- nı, Ihsan Sabri Çağlayangil'dı Iktıdarda AP vardı, Baş- bakan Süleyman Demirel'dı Günün bırınde bır randevu alıp bakanla goruşmeyı düşundu Epeyce bır bekleyışten sonra Çağlayangıl'ın karşısına çıktı Bakanla makamında uzun uzun bakıştı- lar ve sustular Sonunda konuşan, bakan oldu "Bakın Mahmut Beyefendı, sız uzun yıllar Hanciye memurluğu ettınız, ben de buraya polıslıkten geldım fkı- mız de devlet umurunu bılırız Bır memur uzun sure merkez emrınde kalmıssa bır nedenı bulunur, ama soy- lenmez, bunu ıkımız de bılıyoruz ' Fazla konuşmadılar Neden açıktı Dikerdem de, Çağlayangıl de uzun bır sure beklemek gerektığı ınancına vardılar Bır elçılığe atandı Oradan da emeklı oldu Emeklı donemınde boş durmadı Arkadaşlarıyla bır- lıkte Barış Derneğı nı kurdu Ulkede ve dunyada barış uğruna calışmaya başladı Ama faşızm kışılerın yakası- nı bırakmaz 12 Eylul faşızmı geldı çattı Arkadaşlarıyla bırlıkte butun barışseverlerı ıçerı aldılar Var yok deme- den ustune gıdıyorlardı Tıtızlığe alışmış yakışıklı Harıcı- ye memuru her turlu yoksunluğa dayandı Erlerle bır karavanadan yemek yedı, koğuşların şıltelerınde yattı Barışseverlerın çıkarılması ıçın dışardan baskı vardı Dışardan baskı geldıkçe de faşıst cunta hapıste yatırma- ya kararlıydı Arada bır gırıp çıkmaları bıtmıyordu Ama faşıst generallerın bu alıp bırakmaları dayanılır gıbı de- ğıldı Acı hastalık gelıp yakasına yapışmıştı Dayanılır gıbı değıldı ama dayandı Elbette seçkın kışıydı Sonra- dan değıl doğuştan boyle gelmıştı Bunu arkadaşları da bıldığınden zaman zaman şakaya alırlardı Şaır Ataol Behramoğlu ondakı bu çelışkıyı şoyle dıle getırmıştı özgür yaşamdakı zarafetını Ekselans zındanda da koruyor Yandım allah dese bunalıp bırı "Purkuva monşer' dıyesoruyor Bır yazımda Yaprak'ta M Fırtınalı takma adıyla yaza- nın Mahntut Oikertten olduğunu unutmuştum DâyarllT- maz bır unutkanlıktı Nazıkçe uyardı Çok uzulduğumu soyledım öyle kı nerdeyse ozur dıleyen o oldu Elçılık yaşamını anlatan ıkı kıtabı vardır Açıpokursa- nız, bugun bıle yenıdır Bu buyuk yurtseverın yası hepımızın yası olsun' BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8 9SOLDAN SAĞA: 1/ Bır ışın nasıl yurütule- -| ceğı hakkında, yetkılı kımselerce alt aşamada- 2 kılere ya da orgutlere ve- 3 nlen bılgı 2/ Bılgıçhk taslayan kımse Maden- 4 cılıkle ılgılı bır kuruluşu- muzun sımgesı 3/ Kann zan ılühabı 4/ Kafkasya ve tran'ın kuzeybatısında yaşayan Türk soylu halk 5/ AJfred Hitchcock'un tanınmış bır filmı Bırya da daha çok artı ya da ek- sı elektnk yuklu atomlann ortak adı 6/ Bır goz rengı Arap erkek- lennın kefıyelenmn üzenne bağla- dıklan kahn çember bağ 7/ Bır ulusun ılk kez yerleştığı ve üzenn- de devlet kurduğu ulke topraklan 8/ Yasama medıslennın bırleşımle- nndenherbın "Hayır" anlamın- da kullanılan soz 9/ Bır noktanın seçılen bır karşılaştırma yuzeyıne gore yukseltısı Doku teb YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Iş dunyasında hep ılenye gıtme arzusu ıçinde olan zengın gençadam İlkel bır sılah 2/Dâhı Sınemada dekorun kurul- duğu yer 3/ Sarhoş ya da külhanbeyı bağırması Inatçı 4/ Vucuttakı AIDS vırusunu saptamakta kullamlan test Guzel sanat 5/ Turlu nedenlerle başan gosteremeyen kımse Kımı goçebe Turk boylannda bırkaç aıleye an çadırdan oluşan top- luluk 6/ Japonlara ozgu kâğt katlama sanatı 7/ Guvenbk 8/ Tıtan elementının sımgesı Onemlı tanhsel olgu 9/ Buz ustun- de kaymakta kullanılan bır çeşıt ayakkabı . Bır şeyı unutma- mak ıçın yaalan kısa yazı Değerli insan MAHMUT DİKERDEM'in ölümünden derin üzüntü duyuyor, ailesine ve Türk halkına başsağlığı diliyoruz. CHP İZMİR İL BAŞKANUĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle