Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4EKİM1993PAZARTESİ CUMHURİYET SAVFA
DUNYADAN
RusyaYahudileriiçjnyenibiryaşam
I
ly» Dnıtz, Yahudi bir ailenin 12
yaşmdaki, çelimsiz bir oğlu.
Ilya sünnet obnaya nasıl karar
verdiğini şöyle anlaüyor: "Geçen
yaz Moskova'da bir Yahudi gençlik
kampına katddım. Kampa gitmeden
önce dinimiz hakkmda hiçbir şey bil-
miyordum; diğer çocuklann arasında
ilk başlarda yabancdık çektim. Ya-
zar olan babamla, kütüphaned olan
annero evde din Ue ilgili hiç koouş-
mazlar. Kampta sünnetli Yahudi ço-
cuklanyla tamşınca kim olduğumu,
nereye ait olduğumu sorgulamaya
başiadım. Ben de Musevi olduğum
icin sünnet obnam gerektiğini düşün-
dûm. Kampa gelen sünnetçkfen beni
sünnet etmestni istedim."
Ilya Drutz, aıtık Moskova'da açı-
lan Yahudi Koleji'nde okuyor.
Okul kısa süre önce bir sinegogun
bahçesinde açıldı. 200 öğrencisinin
yansı kız. Okul müdürii Zev Ku-
ravski Yahudi olduğu için süreklı
alaylara hedef olan iki oğlunu, okul
açılmadan önce kendi evinde eğıtti-
ğini belirtiyor.
IRusya'da ibadet
arüközgûr
Bu okulun açüması, demokraük-
leşme sürecindeki Rusya'da dinlerin
özgür bırakılmasının bir göstergesi.
, Eski Sovyetler'de gecerli olan tann-
tanımazlık ve Yahudi karşıtı görüş-
; lere artık geride kaldı.
Yahudi toplumu, Rus tarihinin
her döneminde horlanrruş ve aşağı-
lanmış. Çarhk döneminde büyük
bir Yahudi kıyımı yaşanmış. Sov-
yeüer zamanmda Yahudilere karşı
girişilen insanlık dışı şiddet olaylan,
insan haklan örgütlerini harekete
geçirmiş; Yahudilerin yabancı ülke-
lere göç etmesine yol açmış.
Bugûn Yahudi karşıtı görüşler
Rusya'da hâlâgündemde. Aşın ırkçı
akımlar tarafmdan kışkırtılan Ya-
hudi düşmanlan, basırun daha öz-
gür olmasından yararlanarak,
yazdıklan yaalarla yandaş topla-
maya çalışıyor. Neyse ki Yahudi
karşıtı düşünceler henüz eyleme dö-
nüşmedi. öyle ki Baü'nın Rusya'-
daki Yahudilerin dunımunu abartı-
ğı bile ileri sürûlüyor.
I Her ay 5000
I Yahudi göçediyor
Rusya'daki fsrail Büyükelçiliği
Göçmen Bürosu yetkililerinden
Akksandr LJbin geçen temmuz ayı-
ndan bu yana 38 bin Yahudinin
Rusya'dan lsraiFe göç etüğini belir-
tiyor. Halen ayda ortalama 5 bin
göçmen İsrail'e gidiyor. Yahudiler
genellikle Orta Asya'dan veya savaş
karmaşası içindekı Tacikistan, öz-
bekistan ve Gürcistan'dan göç edi-
yor. Sovyetler Birliği'nin dağıldığı
1989'da 13 bin olan göçmen sayısı
1990'da 185 bine, 1991'de 170 bine
çıkü. Çoğunluk İsrail'e gitti. 1992'-
de sayı giderek azalarak 64 bine düş-
tü. Israil'de yaşam koşullannın um-
duklan gibi çıkmaması karşısında
bir kısım göçmen Rusya'ya geri
döndü. Moskova'da çıkanlan tirajı
42 binleri bulan Yahudi Gazetesi'-
nin Yazıişleri Müdürü Tankred G.
Golanpolski eski Sovyetler Birliği'-
nde 2 milyon ile 2.5 milyon arasında
Yahudinin yaşadığını ileri sürûyor.
Resmi kaynaklara göre bu sayı 1.8
milyon. Birçok Yahudinin kimliğini
gizleme gereği duyduğunu belirten
Golanpolski, 600 bin Yahudinin
1980'lerde Sovvyetler'den kaçüğına
dikkat çekiyor. Golanpolski bugün
Rusya'da 1.7 milyon Yahudi oldu-
ğunu, bunun 180bminin Moskova'-
da yaşadığını belirtiyor. Rusya'daki
Yahudilerin ıçınde bulunduğu du-
rumu Golanpolski şöyle özeüiyor:
"Yahodiler büyük olasılıkla Rusya'yı
terk etmeyecek. Burada kendilerine
uygun bir ortam bulduiar. Kimlikleri-
rü gjztemeden, Yahudi olduklannı
açıkca söyleyebilecekJeri bir ortam
istiyorlardı. fş çevrelerinde benim-
senmek isriyorlardı. Şimdi onları her-
kes olduğu gibi kabul edivor. Para
kazanmak istijor ve hırsızlıkla suç-
lanmak istemiyorlardı. Artık istedik-
leri yerde korkusuzca çauşabiliyor-
lar. Seyahate çıkmak istiyorlardı.
Şimdi önlerinde hiçbir engel yok. Şu
anda evlerinin pek konforlu olduğu
sovlenemez, ancak İsrail'de kendile-
rine verilen evlerden daha iyi olduğu
bir gerçek. Arabalan kınk dökük,
ama kendi maUarı."
Golanpolski, Yahudilerin eskısi-
ne oranla çok değiştiğıni ifade edi-
yor. Moskova'da bulunan üç sino-
gogun cuma günleri yalruzca 20 Ya-
hudiye hızmet verdiğini belirtiyor.
Bir kısım Yahudinin evlerinde ıba-
det ettiğini açıklayan Golanpolski,
Rus Yahudilerinin büyük kısmırun
dindar olmadığını öne sürüyor. 70
yıllık sosyalizmın ızlerinin 3 yılda si-
linemeyeceğıni de sözlerine ekliyor.
Bugün en önemli görevlerinin Rus-
ya'da Yahudiliğin yeniden can-
landınlması ve özellikle gençliğin bu
yönde eğitilmesi olduğunu kaydedı-
yor Sağlam temellere oturtulmuş
bir Yahudi toplumunun İsrail'e göç
etmekten vazgeçeceğine inanıyor.
Moskova'da bir Yahudi Okulu
acmak için çahşmalarda bulunan
Haham Berel Lazar Rusya'da ya-
şayan Yahudilerin burada mutlu
olduklannı. tehdit altında olsalar bi-
le İsrail'e göç etmeye istekli olma-
dıklannı ileri sürüyor.
Yurtdışındanyardımla
açılan okullar
Lazar'ın kurduğu Yahudi okulu-
nun adı Aşey Tmimim. Öğrencıler,
normal eğıtimın dışında İbranice ve
Musevi dını üzerine ders görüyor.
Simgesel bir para karşılığında eğı-
tim veren okulda öğretmenler de
çok düşük ücretle calışıyor. İbranı-
ceyi iyi bılenlerin bırçoğu İsrail'e
göç ettiğınden, İbranice öğretecek
birini bulmakta zorluk çekiuyor.
Komünizmin çöküşünden sonra
yurtdışındakı Yahudilerin yardım-
lanyla bir Yahudi Okulu ağı kurul-
du. Aynca kültür demekleri, lokan-
talaraçıldı. Yahudiler basın yoluyla
da seslerini duyuruyor. Aynca, yaz
kamplannda çocuklara Yahudi tö-
releri öğreüu'yor; sünnet törenleri
yapıhyor. Moskova'nın dışında da
Yahudiler etkınliklerini sürdürü-
yor. Amerika'dan gelen iki Yahudi
kadın, Svedana A. Yakimenko ve
Sallie E. Gratch Rusya'daki tüm
Yahudilerin birbirleriyle ilişki kur-
malannı sağlarken, Yahudi kadm-
lara da sorunlannda destek vermeye
uğraşıyor.
IÜç ana eğUim
gözleniyor
Bugüne dek Yahudi toplumunun
geçmişinin inkar edildiğinı ileri sü-
ren Yakimenko, Yahudilere tarihle-
rini. töreleriru ve adetlerini öğreti-
yor. Göçün hâlâ Yahudılenn günde-
minde olduğunu belırterek, Rusya'-
da kalmak isteyenlere her türlü
yardımı yapmaya hazır olduklanru
ifade ediyor. Yakimenko, Yahudi
olmayan bir Ukraynalı ile evli. Ne
var ki iki tazını Yahudi gibi yetiştir-
miş. Moskova'da sanat çevrelerinin
renkli kışilerinden 69 yaşındaki Ve-
ra A. Dreznina. Rusya'da doğup bü-
yüdüğünden topluma büyük çapta
uyum sağlamış. Yahudilerin kimlik-
lerine yeniden sahip çıkma çabalan
karşısında, ülkede yaşayan Yahudi-
lerin üç ana gruba bolündüğünü be-
lirterek şöyle konuşuyor: "Birinci
gnıp İsrail'e göcmeye karar verenler-
den oluşuyor. Göç konusunda ka-
rarsız olanlar ikinci grubu oluştunı-
yor. üçüncü gnıp ise kesinlikle Rus-
ya'da kalmaya kararlı olanlan
kapsıyor. Ancak bu sonuncu gnıp ol-
dukça kûcük. Korkanm. çoğunluk
benim gibi düşünüyor. Hiçbir zaman
buradan gitmeyeceğun diyemiyo-
rum; ancak kalmak için sürekli ge-
rekçeler bulmaya çalışıyorum."
Steven Erlanger
ABD
Sigara
içenlerin
havayolu
H
aber Merkezi -ABD'nin
California eyalaündeki
emekli bir hava pilotu,
Amerika'nın, yalnızca sigara
içenlere mahsus ilk uçuş hizmetini
veriyor. ABD yasalanna göre, iç
hatlarda sigara içilmesi yasak. 46
yıldır sigara içen Ted Hall da, bu
karara karşı bir şeyler yapabılmek
için kendı havayollannı kurdu.
Ozgürlük Havayollan ısimli
şirket. salı günü 50 kişilik
yolcusuyla Chicago - Los Angeles
arasında ilk deneme seferini yaptı.
Hall, bütün uyanlara rağmen
nüfusun dörtte birinin sigara
içmeye devam ettiği bu ülkede,
kendi havayollannı tercih edecek
yolcu bulmakta güçlük
çekmeyeceğini düşündüğünü
söylüyor. Fiyat açısından diğer
havayollanyla rekabet edebilen
fırmanın uçaklannda sigara içmek
zorunlu değil. Ancak, bu
havayollannı seçen yolcular, pasif
içicilik suçlamalanyla dava
•açmayacaklannı belirten birkağıt
imzalamak zorunda.
Kenya
Somalili
kadınlara
tecavüz
N
EWYORK(AA)-
Kenya'nın Somali ile sınır
bölgesinde Somali'deki
savaştan kacan mültealerin
banndığı kamplarda, yüzlerce
kadının tecüvüze uğradığı bıkürikü.
İnsan haklan örgütü, Human Rights
Watch'un konu ile ilgüi raporunda,
Kenya hükümeti, bu tecavüz
oiaylanna kayıtszkalmakla
suçlandı. BM Mülteciler Yüksek
Komiserliği (UNHCR), bu yılın
şubat-temmuz aylan arasında
Somalilerin kampında 192 tecavüz
olayınısaptadı.
Yaşlan dört ile 50 arasında değişen
kurbanlararasnda, dörtçocuk ve
birerkek de bulunuyor. Sadece
ağustos ayında42 tevavüz vakaa
yaşandı.
Ancak UNHCR, çok sayıda
kurbarun susmayı yeğlediğini
gerekçe göstererek, gerçek tecavüz
sayısının bunun en azon kau
okiuğunudüşünüyor.
Merkezi Londra'da bulunan African
Rights adlı insan haklan örgütü de,
Kenya'daki binlerce Somalili
sğmmaanın tecavüze uğradığmı
bildirmişti.
Human Rights Watch'a bağlı Afrika
Watch ve Women's Rights
Waıch'un, Kenya'da geçen temmuz
ayında yaptıklan incelerneler
sonucunda hazırlanan raporda,
tecavüzolaylanrunçoğunun sılah ya
3a kesici alet taşıvan çeteler
tarafindan işlendiği behrtildi.
Tibefin binlerce yıllıkkısaboylu aüan
T
ibet'in 5 bin metre
yüksekliğindekı platolannda
bugüne kadar yalnızca yazı-
tlarda varhğından söz edilen yeni bir
at soyu bulundu. Uzmanlara göre
bu atlar en azından 13 yüzyıldır bu-
rada yaşıyor. Tibetlilere göreyse
binlerce yıldır buradalar. 1 metre 30
santime yaklaşan küçük boylanyla,
5 bin metrede, hiçbir at türünün ya-
şayamayacağı bir atmosferde, yüz-
yıllardır hiçbir değişikliğe uğrama-
dan yaşamlannı sürdürüyorlar.
Loel Guinness Vakfı dünyada en
çok basılan Guiness Rekorlar Ki-
tabı'na bir madde daha eklemek
amaayla araştırmaalann eski yazıt-
lara ve söylentilere dayanarak Ti-
bet'in safkan atlannı bulmak için
yapacaklan bu pahalı gezınin mas-
raflannı karşılamayı kabul ediyor.
Tibet yaylalanndakı bu uzun ve teh-
likeli geziye başlamadan önce araş-
ürmaalar bu atlann yerini bebrle-
mek için ön araştırma yapmaya ka-
rar veriyor ve göçebelerle konuşulu-
yor. Göçebeler bu muhteşem atlann
Yuşu bölgesinde yaşadıklannı beli-
rtiyor.
Binlerce yıldır Tibet'te
yaşayan 1 metre 30
santim boyundaki atlar
çok güçlü bir yapıya
sahip. Oteki atlardan
farklı özellikleri var.
Öraeğin yürürken önce
sağ ön ve arka
ayaklannı, sonra sol ön
ve arka ayaklannı ileri
atıyorlar.
Tibet özerk Bölgesi'nde bulunan
Yuşu yasak bölgeye çok yakın. Bu
yüzden buraya yapılacak her türlü
gezi ve ziyaret izne bağL. Tibetli yet-
kililer Yuşu'ya yapılacak gezinin
amacmı öğrendiklerinde bunu an-
lamsız buluyor. Çünkü bu bolgede
onlara göre bu atlar yok ve araştır-
macılar bunlan dağlarda büyük sü-
rüler halinde dolaşan yabani eşek-
lerle kanştınyor. Ama sonuçta izin
ahnıyor.
Yolculuğu başlayan ekip dağlara
urmandıkça, yükseklik arttıkça da-
ha çabuk yorulmaya başlıyor. Ha-
vadaki oksijen seviyesi gittikçe dü-
şüyor. Yürümek bile büyük bir so-
run haline geliyor. Araştırmaalar
günler geçtikçe safkan atîan bulma
ümidini yitinyor. Insanın bile zor
yaşayabildiği 5 bin metre yükseklik-
te bir atın yaşaması neredeyse ola-
naksız görünüyor. Ama araştırma
gezisinin 22. gününde tarih kitapla-
nndaki efsanevi at. Nangşen'de or-
taya çıkıyor. Kısa boyu, güçlü kas-
lanyla ayru anlaüldığı gibi.
Bilinen hiçbir at türüne benzeme-
yen yapısı ve özellikleriyle araştır-
macılan büyülüyor. Binlerce yıldır
ilk kez bir yabancının geldiği bu böl-
gede, yüzyıllardır soyu bozulmayan
bu at türü üzerinde bir hafta boyun-
ca yapılan gözlemler oldukça şaşır-
ücı sonuçlar veriyor. öraeğin bu
atlar diğerlen gibi yürümüyor. în-
san gibi ilk önce sağ ön ve arka aya-
klannı ileriye atıyor, sonra da sol ön
ve arka ayaklannı.
Çok gelişmış bir akciğer ve kalp
yapısına sahıpler. Havadaki az mik-
tardaki oksijenden olabildiğince ya-
rarlanıyor, bir günde 70 kilometre
yol yapabiliyorlar. Bölgedekı iklıme
Nangşen'de bir keşiş 1 metre 30 santim boyundaki atla görölüyor. Bölgede yaşayanlar, buraya hiçbir yabancının getmediğjni söylüyor.
inanılmaz bir u>ıım sağlamış olan
bu atlann sayısının yaklaşık olarak
80 bin olduğu tahmin ediliyor. Köy-
lüler ve göçebeler tarafmdan yetişti-
riliyor ve besleniyorlar. Bölgede bu
atlann konınmasına ve soylannın
saf kalmasına çok önem veriliyor.
Çiftleşecek aygırlar ve kısraklar öze-
nle seçiliyor. Tarihçıler bu at soyuy-
la ilgili en eski bilginin M.S. 618-907
yıllannda Çin'e hükmeden Tang
Hanedanlığı ^'.»anma ait
olduğunu belirtiyor. Daha önceki
tarihlerde, bu atlarla ilgi bir kayıt
bulunmamasına karşın, göçebeler
onlann kendileriyle birlikle binlerce
yıl önce buraya geldiklenni
belirtiyor. Ama göçebelerinde
buraya nereden ve ne zaman geldiği
hakkmda kesin bir bilgi yok. Çünkü
göçebelerin yazılı bir tarihi yok.
Uzmanlar, bu atlann Türk-İran
kültüründen gelme olasılığının yük-
sek olduğunu belırıirken. dığer o!a-
sılıklan da göz ardı etmiyor. Soylan
Türkmenistan ya da 7. yüzyılda bu-
ralan işgal etmiş olan Iranlüar'a
kadar uzanıyor olabilir. Araştırma
ekibmde yer alan Michel Peissel
"Bu safkan atlann ne Arap atlany-
la. ne de Vlogol atlanyla bağı >ar.
Bu tamamen Tibet'te bulunan özel
bir soy ve göçebeler burada 8 bin
yıldan beri yaşıyor" dıyor.
Bütün bu olasılıklann kanıtlan-
ması ıçın kan tcstlcrinin yapılıp di-
ğer at soylanyla karşılaştınlması
gerekiyor. Araştırmacılar 1994 yı-
lında buraya tckrar gelip kan testi
yapmayı planlıyordu. Ama Çinli
yetkililerin, Çin'de hayvanlar üze-
rinde kan testi yapılmasının yasak
olduğunu belirtmesi, bu ikinci araş-
tırma gezisinin yapılmasını engelle-
di. Bu at soyunun nereden geldiği-
nin anlaşılabilmesi ve gizemin çözü-
lebilmesi için bir süre daha bekle-
mek gerekecek.
Pakistan
Uyuşturucu
babalan son
kozlannı
oynuyor
£t Mtnfo
G
ecici hükümetin başbakanı
Moeen Kureşi uyuşturucu
mafyasına karşı savaşına
karaıiılıkla devam ediyor.
Temmuz aymdan bugüne kadar
12 uyuşturucu mayfası babası
yakalandı. 27eylülde
cumhurbaşkanı tarafmdan ahnan
karara göre uyuşturucu imal
edenlere ve taşıyanlara ölüm
cezası yerilecek.
Kureşi, 2000 yılına kadar ülkenin
en güçlü lobilennden olan eroin ve
afyon kaçakcıhğı lobisini
çökertmeyi amaçlıyor. Bu oldukça
zorlu bir savaş olacak. Çünkü
uyuşturucu ticareünden elde
edilen para Pakistan'ın yasal
gelınnın bir buçuk kaüna yakın.
Uyuşturucuya karşı savaşan
polisin kaçaİcçılarla yakın ilişki
içinde olduğu düşünüldüğünden,
hükümet bu savaşı General
Sdahaddin Tirmizi emrine verilen
200 askerle başarmaya çalışıyor.
Uzmanlar bu timin başanlı
olacağını. çünkü seçilen askerlerin
hepsınin temiz olduğunu
belirtiyor.
I Kaçakçdar arasında
| panik bavası
lslamabad ve Peşaver basıru
Afganistan sınınna yakın
bölgelerde yapılan uyuşturucu
operasyonlannı yakından takip
ediyor ve yayımlıyor. Hükümet
kuvvetlerinin tam anlamıyla
saldınya gecmemesine karşın,
hükümetin kararbiıği kaçakçılar
arasında panik havası yaratmış
durumda. Btrçoğu Afganistan'a
kactı. Kalanlann ne olacağı ve ne
kadardayanacağıysa merak
konusu. özellikle kuzeybaü
sırunnı kontrol eden büyük
uyuşturucu kaçakçısı Hacı Eyfip
Afridlnin durumu merak ediliyor.
Çünkü ünlü Hayber Geçidi'nin
yakınlanndaki on mılyonlarca
dolar değerindeki arazısinde
oturan Afridi eski bir parlamento
üyesi ve güçlü bir aşiret reisı. Eski
başbakanlardan lzak Han'ın
çekınmeden ağırlayabildiği bu
mafya babasının çok güçlü politik
ilişkileri var. PNCB (Pakistan
Narkotik Kontol Bürosu)
Peşaver'da yaptığı baskınlar
sonucunda 4 önemli kişiyi
tutukladı. Bunlann arasında eski
bir milletvekili ve 6ekimde
yapılacak genel secimlere
katılacak milletvekili
adaylanndan biri de var.
Pencab'ın başkenti Lahor'da da
uyuşturucu mafyası babalanndan
Halit Hasan tutuklandı ve
bölgenin iki eskı milletvekili bu
uyuşturucu ağına katıldıklan
şüphesiyle aranıyor.
ABD Dışışlen Bakanbğı. Afgan ve
Pakistanlı uyuşturucu
kaçakçılannın 1992'de 1025 ton
afyon ürettiklerini, buna karşılık
Birmanya. Tayland ve Laos
sınırlannda 2532 ton afyon
üretildiğinı belirtiyor. Birleşmiş
Milletler uzmanlanna göreyse
Pakistanlılar ve Afganistanlılar iki
bin ton afyon ürettı.
IAfganistan önemli
afyon üreticilerinden biri
• Eroin üretimi Afganistan -
Pakistan sınınndaki aşiretler
bölgesinde gerçekleşiyor. Pakistan
ajanlan. bu kaçakçılığa uzun süre,
özellikle de Afganistan-Sovyetler
Birhği Savaşı sırasında
(1979-1989) göz yumdu.
Mücahitler. bu ücaretten
silahlanmak için yararlandı. Ama
Kızıl Ordu'nun çekilrnesi
uyuşturucu ücaretini etkilemedi.
Dünyanın en fakir ülkelerinden
olan Afganistan bugün dünyanın
en önemli afyon üreticilerinden
biri oldu. Pakistan 1992 yılında
175 ton afyondan 17.5 ton eroin
üretti. Bunun yüzde 25*i
Avrupa'ya veABD'ye gönderildi.
Bu ihracata Afganistan'ınkilerde
eklenince Batı'ya giden eroin 50
tona yaklaşıyor. Arna tüketimin
büyük bir bölümü ülke içinde
yapıhyor. Uzmanlara göre bir
milyon Pakistanlı eroin bağımlısı.
Pakistan ordusu eğer saldınya
geçerse Afganistan sınınnda
büyük birçatışma başlayabilir.
Çünkü bu bölgede yaşayan
aşiretlerin sının gecme haklan ve
büyük bir özerkhkleri var. Bu
yüzden Pakistan kuwetleri
bugüne kadar bu bölgedeender
olarak operasyon düzenledi.
Uyuşturucuya karşı savaşın bir
başka yönü de yaklaşan secımler.
Kaçakçılar büyük bir olasılıkla bu
seçimlerde güçlerini ve paralannı
kullanarak geleceklerini garanti
altınaalmakisteyecek. Kendi
taraflannda olan adaylan
destekleyecekler. Ama önlerinde
bir engel var. O da geçici
hükümetin uyuşturucu
şebekeleriyle ilişkisı olanlann
secimlere girmesini engelleyecek
olması. B r w 0 p^p