19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM1993 PAZARTESİ HABERLER İnterstar Meclis'teANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Son günlerde Hürriyet gazetesiyle yayın savaşı başla- tan, Interstar televizyon kuru- luşunun durumu bu hafta Meclis'te tartıştlacak. Eski adı Star l olan televizyon kurulu- şu ile ilgili Mecüs Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı rapor 7 ekim perşembe günü TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek. SHP'lilerin verdiği önerge- nin kabulü ile oluşturulan ve çalışmalannı bir süre önce ta- mamlayan TBMM Araştırma Komisyonu. Star l'in anaya- sa ve yasalara aykın olarak "korsan yayın" yaptığı ve devletin de PTT link hatlan ve uydu kiralayarak kredi vere- rek buna destek olduğu iddia- lannı ınceledi. İddialar PTT, Telsiz Genel müdürle- ri. DPT ve kuruluşa kredi ve- ren Kalkınma Bankasr yetkili- lerini de dinleyen komisyonun raporunda, SHP'lilerin iddia- lannı destekleyen görûşlere yer verilmedi. SHP'liler, yurtdışından yayın yapan Interstar'ın yurtdışında oldu- ğu gibi Türkiye'de de vergi vermediğini aynca, Türk fir- malanndan aldığı reklamlara yüksek fîyatla fatura keserek de yurtiçinde vergi kaybına yol açtığını savunmuşlardı. SHP'liler, böyle durumdaki bir kuruluşa kamu kuruluş- lannca teşvik ve kredi veril- mesini de gündeme getirmiş- lerdi. Ancak komisyonda din- lenen bürokratlar, Star l 'e teş- vik ve kredilerin televizyon yayınahğı içindeğil, "yurtiçin- de filmcilik yaparak, ülkeye döviz kazandıracağı" gerek- çesiyle verildiğini savunmuş- lardı. TBMM Araştırma Komis- yonu'nun raporunda, Star l'in yayınlarının fiili bir du- rum olduğu vurgulanarak bu televizyonun kapatılması yeri- ne, yasal zemine oturtulması için anayasa ve yasa değişik- liklerinin yapılması gereğıne dikkat çekildi. Ancak rapor- daki görüşler komisyonun SHP'li üyelerini latmin etme- di. Raporun perşembe günü genel kurulda görüşülmesi sı- rasında SHP'lilerin bu konu- daki itirazlanru gündeme geti- recekleri ögrenildi Banş Derneği Başkanı tedavi gördüğü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde dün öldü MahmutDikerdenriyitirdiktstanbul Haber Servisi - Banş Derneği Genel Başkanı, emeklı Büyükelçi Mahmut Dikerdem Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Has- tanesi'nde yaşamını yitirdi. 77 yaşındaki Dikerdem, uzun sü- redir kanser tedavisi göriiyor- du. 12 Eylül askeri darbesi sıra- sında 3 yıl cezaevinde kalan Di- kerdem, TCK'nın I41.maddesi uyannca 8 yıl ağır hapis cezası- na çarptınlrruştı. Bu maddenin kaldınlması üzerine, Dikerdem hakkmda beraat karan veril- mişti. Yaşamı boyunca haksızbk- larla mücadele eden Mahmut Şerafettin Dikerdem, 1916 yı- hnda doğdu. Galatasaray Li- sesi'rü 1935 yılında, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'- ni 1938 yılında bitiren Diker- dem, daha sonra Dışişleri Ba- kanlığı'nda görev aldı. Cenev- re'de, Bern ve Kahire elçilikle- rinde çalışan Dikerdem. Orta- doğu ve Kıbns Dairesı'nde de • 12 Eylül darbesinden sonra gizli örgüt üyeliği suçlamasıyla 8 yıl ağır hapis cezasıalan Mahmut Dikerdem, 77 yaşında İstanbul'da yaşamavedaetti. Dikerdem, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde uzun süredir tedavi görüyordu. genel müdürlük yaptı. Amman. Tahran. Akra ve Yeni Delhi büyükelçiliklerinde bulunan Dikerdem, 1946-1947 yıllannda Akşarn gazetesinde haftalık dış politika yazılannın yanı sıra. Mahmırt Şerif adıyla da başyazılar yazdı. Yaprak dergisinin kuruculanndan olan Dikerdem, kendi isteğiyle ernekliye aynldıktan sonra Po- litika, Milüyet ve Cumhuriyet gazetelerinde dış politika so- runlannı irdeleyen yazılar yaz- dı. Ortadoğu'da Devrim Yıllan ve Üçüncü Dünyadan adlı ki- taplan bulunan Dikerdem, 1977 yılında Banş Derneği'nin kuruculan arasında yer aldı ve derneğin genel başkanlığına se- çildi. Yaşamı boyunca banşı savunan Dikerdem, 12 Eylül askeri darbesinden sonra der- neğin diğer yöneticileriyle bir- likte "yasadtşı örgüt kunıcusu" olmak suçundan 12Şubat 1982 de tutuklanarak cezaevine kon- du. Haklılığın huzuru içinde Hastabğmın ilk belirtileri ce- zaevinde başlayan Dikerdem. tutuklu kaldığı sürenin büyük çoğunluğunu Cerrahpaşa Has- tanesinde gecirdi. Duruşmala- ra hastaneden gelip giden Di- kerdem, yargılama boyunca "banşın dünya için önemini ve gerekliliğini" anlattı. "Haklılı- ğın verdiği huzur içindeyiz; af değil, adalet bekliyoruz" diyen Dikerdem, ilk tutuklanışında 10 ay cezaevinde kaldı. 1982 yı- hnın Aralık ayında cezaevinden çıkan Dikerdem. bir yıl sonra tekrartutuklandı. Toplam 3 yıl. cezaevinde ka- lan Dikerdem. İstanbul Sıkıyö- netim 2 Numaralı Askeri Mah- kemesi'nce TCK'nın 141. mad- desi uyannca Banş Derneği'nin diğer yöneticileriyle birlikte "8 yıl ağr hapis'* cezasına çarpünldı. 1991 yıhnda TCK'- nın 141. maddesinin kaldın- lması nedeniyle Dikerdem ve Banş Derneği'nin diğer yöneti- dleri hakkmda "beraat" karan verildi. Dikerdem'in hastalığı pros- tat kanseri olarak başladı, an- cak gün geçtikçe ilerledi ve tüm vücudunu sardı. Hastalığının ağırlaşması üzerine 23 ağustos günü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınlan Diker- dem. dün saat 04.00'te ya- şamını yitirdi. Sav, demokrasi ve hukuk konferansında konuştu: Anayasademokrasiyeengel ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - TBB Başkanı Ön- der Sav, mevcut anayasal dü- zenle demokrasiye geçmenin mümkün olamayacağıru söyle- di. Türkiye'de hukuk üstünlü- ğünün yerine dinsel üstünlüğün egemen kılınmaya çalışıldığını savunan Sav, "AGİK ve benzeri raetinlere imza atmak yetmez. Onlan yaşantunıza aktanp ak- taramadığmuza bakmak gerek" dedi. Muğla Kültür Şenliği çerce- vesinde, Muğla Barosu tarafın- dan düzenlenen "Laiklik, De- mokrasi ve Hukuk" konulu konferansta konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. ön- der Sav. kendisinin siyaset yap- makla suçlandığını ıleri sürerek "Ben Kanarya Se\enler Derneği Başkanı değilim. Türkiye Baro- lar Birliği Başkanıvım. Konuş- malanmda elbette siyaset ola- cak" dedi. Konuşmasında I982Anaya- sası'nı eleştiren ve "82 Anaya- sası'nın sivil toplum için hazır- lanmış bir anayasa olmadığını bclırten Sav. "Kanun hükmünde kararnameler de gücûnû bu ana- yasadan alıyor. Bir Yetki Ya- sası'na davanarak yağmur gibi kararnamc çıkarıvorlar. Anaya- sa Mahkemesi bu kararnameİeri iptal ediyor. Onlar yeni bir kılıf ile tekrar geliyorlar" diye ko- nuştu. 'Şovenizme karşı çıkılmair Sav, Güneydoğu için çok sa- yıda çözüm önerileri getirildiği- ni vurguladı ve şöyle konuştu: "Getirilen çözürnkrin hiçbirisi doğru değil. Sorun bölgeye sev- gi, hukuk \e demokrasi yatırımı yapılarak çözülebilir. Bu terör durdunılmazsa cumhuriyetinıizi çok sıkı sonınlar bekliyor. 'Biz Kürt şovenhğine de Türk şo- venliğine de karşıyız' denümeli. Kimi devrimcilik, kimi din uğru- na, kimi de başka şevler uğruna bunu söylemekten çekiıunemeli. Terörün sağcısı, solcusu. dinli- si dinsizi olmaz. Kişi terörûne de. devlet terörûne de, örgüt terörü- ne de karşı durmalıyız. Tek çö- VEFAT YıldızTeknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyelerinden Yüksek Mimar Dr.HAYRİYE KALKAN 03.10.93 günü vefat etmiştir. Cenazesi, 04.10.93 Pazartesi (bugün) Yıldız Teknik Üniversitesi'nde saat 11.00'de yapılacak olan törenin ardından Karacaahmet Mezarlığı içindeki Karacaahmet Mescidi'nde kılınacak ikindi namazından sonra kaldınlacaktır. AİLESİ Çok sevdiğimiz HAYRİYE KALKAJyı kaybettik. Anısı hep bizimle olacaktır. YTLDIZTEKNİK ÜNİVERSİTESt MtMARLIK FAKLXTESt ÇEVRE DÜZENLEME BÎLİM DAU MALATYA ASLİYE3. HUKUK MAHKEMESİ DosyaNo: 1992/142 Davacı Zeliha Aydın vasisi Ayşe Erdem tarafindan davalılar Sadiye İstanbullu ve müşterekleri aleyhine açılan Malatya, Merkez Hüseyinbey mah. de kain 171 ada 194 parsel sayılı taşınmazın davalı- lar adına olan tapusunun iptali ile adına tescili davasının devamı sıra- sında, davahlardan Nevin Selçuk ve Sadiye lstanbullu'nun adresi meçhul olduğundan adına ilanen tebligat yapılmasına karar verilmış ve adlanna gazete ile ilan yapılmış, ancak davacı, davayı takip eüne- diğinden dava müracaata bırakılmış, davaa 15.9.1993 tarihli dilekçe- si ile davayı yenilediğinden; Davalılar Ömer kıa Sadiye İstanbullu ve Ömer Halis kızı Nevin Selçuk'un duruşmanın atıb bulunduğu 16.11.1993 günü saat 09.20'de mahkeme salonunda bizzat bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmelen, aksi takdirde duruşmalara yokluklannda devam edrtip yokluklannda karar venleceğı hususu yenileme dilekçesinin tebliğı yerine kainı olmak üzere ilan olunur. Basın: 51407 SIVASİKİNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ 1993/93 Davaa Suna Uzun tarafindan davalı Asya Güngör ve müşte- rekleri aleyhine mahkememizde açılan izale-i şuyu davasının yapılan açık duruşması sırasında verilen ara karan gereğince: Adresi tüm aramalararağmenbulunamayan davalı Yusuf Uzun'- un duruşma günü olan 16.11.1993 tarihinde saat 8.30'da duruşmaya bizzat gelmeleri, aksi takdirde duruşmava yokluğunda de\ r am edile- rek karar verileceği hususu H UMK.'nın 509 ve 510. maddesi gereğin- ce duruşma davetiyesi yerine gecerli olmak kaydıyla ilan olunur. 11-8.1993 Basın: 51352 züm, 60 milyonun 'Misaki Mılli' sınırları içinde dostça, kardeşce yaşamasıdır. Vur PKK vur, Kürdistan'ı kur" di- yenlerle bizim yollanmız ayndır." Konferansta, şeriat konusu- na da değinen Önder Sav, Tür- kiye'de şeriat düzeni kurulma- ya çalışıldığını savunarak "Hu- kukun üstüniüğu bir kenara itUip dinin üstûnlüğfi kurulmaya çauşılıyor. Siyasal hesaplaıia bu düşûn- celere çanak tutulduğu sürece, bu eylemler sûrer. Bizi ümınet yapmaya, şeriat düzenini kur- maya, Türİuye'vi ortaçağ ka- ranuğına çekmeye kimsenin gücü ve nefesi yetmeyecektir" dıye konuştu. İkinci cumhuriyetçileri de eleştiren Sav," Bu cumhuriyetin temelinde, Atatürk'ün 'Cum- huriyeti biz kurduk. onu yücel- tccek olan sizlersiniz' dediği gençlik var. Başka ülkelerde ikinci, üçüncü cumhuriyetler olabilir, ama laik, tam bağunsız Türkiye'nin ikincisi olmaz" de- di. Dağlarca, çocuklanla .„,,>! ^ u . Kadıköy Şubesi, Çocuk Haklan Sözleşmesi'nin Türkiye tarafmdan imzalanması veçocuklann gününiin kudamnası için, Moda Parkı'nda stand actı. Standda Düm a Çocuk Haklan Sözleşmesi'nin imzalanmasını isteycn bir dilekçe imzaya acüdı. Fazıl Hüsnü Dağlarca, "Kuş Ayak", "Arkaüsrü", "Yazilan Seven Ayı" kitaplannı, çocuk okuynculan için imzaladı. CAFC / PUB / BAR PERDELERİ A Ç I Y O R 1. PERDE St Oüııe Shakespearele başlamak isteyenler için sabah servisi; sıcak içecekler ve günlük gazeteler. 2. PERDE II ö S h a k e s p e a r e ' l n mutfağında size özel hazırlanmış nefis bir öğle yemeği. S. PERDE T * Akşamüstü barında hafif bir içki, keyifli sohbetler. 4. PERDE % » * Akşam dosllarla bulıışma. 5. PERDE î ^ • Mûzik, içki, eglence... Yeni d o s t l u k l a r . . . Verlalaşmalar... Yarın aynı yerde" sözleri... Ferde... Sbttkespeare'de olmakya da otnuınutk... İftr sorun bıı... Sıras^ıler 65-1 Toksfm 293 22 05 pbx 7 gün / gece gündüz TATtLE GİDERKEN KALBİNtZl KOMTROL ETTİRlNtZ TORK KALP VAKFI 275 12 44/45-248 58 66 Cumhuriyet Kitap Kulübü'nden Yepyeni Bir Hizmet KREDİLİ SATIŞ KAMPANYASI • İsteyen her üyeye CKK Kredi Kartı #1.000.000 Liraya kadar kredi • Her kitap alımında tutarın %20'si peşin, kalanı ise 4 eşit taksit ve ayın 20'sine kadar ödeme • İsteyen CKK Kredi Kartı sahibinin, ailesinin diğer bireyleri için ek Kredi Kartı • İstanbul dışı isteklerde PTT ya da kargo ile teslim • 130 yayınevi ve 8500 kitabı içeren Genel Katalog 1993 X 1 Adresımiz Cumhurıyel Kitap Kulübu Çağ Pazarlama A.Ş Türkocağı Cad. 39141 (34334) Cağaloğlu-ISTANBUL Ayrtnblı bilgi içinltetetonumuz: 51205051519 B İ L G İ E D İ N M E K İ S T İ Y O R U M ADIM: ADRESIM TELEFONUM MALATYA ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1993/357 Davacı Malatya Belediyesi tarafindan davalıJar Mustafa kızı Elif. Ahmet oğlu Mehmet, Mustafa kıa Fatma ve Mustafa kızı Ze>- nep aleyhine açılan tescil davasında davahlann adresleri meçhul ol- duğundan adlanna ilanen tebligat yapılmasına karar verilmış olmak- la, Malatya. Merkez, Koyunoğlu mahallesi 69 ada. 9 parsel sayılı ta- şınmazda hissedar Mustafa kızı Elif, Ahmet oğlu Mehmet. Mustafa. kızı Fatma ve Musiafa kızı Zeynep'in duruşmanın atıiı bulunduğu 19 10.1993 günü saat 09.00'da mahkeme salonunda bizzat bulunma- lan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmelen. aksi takdirde duruş- malara yokluklannda devam edilip, yokluklannda karar verileceği hususu dava dilekçesinin tebliğı yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 51421 ÜSKÜDAR 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ 1990/101 Davaa M. Hanifı Yığıt, Mustafa Aydın vekili tarafindan dava- lılar Şaban Çakır ve arkadaşlan aleyhine açılan izaleyi şuyu davasjn- da. Adına çıkartılan tebligata veyaptınlan zabıtaaraştırma,ına naza- ran Gebzie Çayırova Fatih Cad. No: 108 1 adresinde bulunamayan ve başka adresi de tesbit edilemeyen davalı Mehmet Yazıcı'nın ilan tanhinden itibaren bir ay içinde dava ile ilgili belgelerinı ibraz ile 4.11 1993 günü saat 11,00'de mahkememizdedumşmada haar bulunması veya avukat vekille kendisini temsil ettirmesi, aksi takdirde HUMK'- nun 509 ve 511. maddeleri delaletı ile 213 ve 377. maddeleri hükmü uyannca gıyabında karar verileceği hususlan dava dilekçesi yerine geçer/i olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 24.9.1993 Basın: 9844 BAYBURT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1993 87 Davaa DSİ Genel Müdürlüğü vekili Av. Hikmet Bekar tarafin- dan. davalılar Bayburt Çığdemtepe köyünden Şükriye Güven ve 34 arkadaşı aleyhine mahkememize açılan tescil davasının mahkeme- mizde yapılan açık yargılama sırasında venlen ara karan gereğince: Bayburt Çiğdemtepe köyünde kaın tapu numarası 179 istimlak numarası 95 olan ve 14600 m2 'lik taşınmazın 2900 m2 "lik kısmı istim- lak olup davalı Şükriye Güven tüm aramalara rağmen adresi tespil edilip dava dilekçesi tebliğ edilemediğinden ilanen tebliğine karar ve- rilmiş olup, Duruşmanın bırakıldığı 4.11.1993 günü saat 09.00'da duruşmada hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi. duruşma- da hazır bulanmadığı ve kendisini de bir vekille temsil ettirmediği takdirde duruşmanın yokluğunda yapılıp karar venleceği HUMK"- un 213 ve ilgili maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur. Basın: 51406 MERSİN 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 992-149 Davaa Semra Yıldınm tarafindan davalı Süleyman Yıldınm aleyhine açılan boşanma davasının duruşmasında; Davab Süleyman Yıldmm'ın adresi tespit edilemediğinden vezabı- taca yapılan araştırmada da adresi bulunulamadığından dava dilek- çesi ve duruşma günü tebhğ edılememiş olup. ilgiliye ilanen tebligat yapılmasma karar verildığinden. mahkememizın 20.10.1993 günü sa- at 09.00'daki duruşmasına bizzat gelmesi ya da kendisini temsilen kanuni bir vekıl göndermesı. gelmedığı veya göndermediği takdirde gıyabında karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 14.9.1993 BİZBİZE ERDAL ATABEK Gözaltmda Sağlık Kontrolû mû?.. Gözaltına alınanlar, sıkı bir sağlık kontrolünden geçi- yor olmalı. Tıpta "efor testi" diye bir terim vardır. Harti normal kontrolde her şey yolunda gibi görünür de efor testi yapıp koşulları zorlarsan, gizli hastalıklar ortaya çı- kıverir. Bu gözaltı dasanki "efor testi''. Gözaltındaölen- lerin "ölüm raporları"na bakıyorum, gösterilen ölüm nedenleriyle yazılan bulgular arasında, tıp bilirrrine göre açıklanacak bir ilişki yok. Ama belki de benim tıp bilgile- rim eskimiştir, olur ya. Belki gözaltına girip çıkınca, bp bifiminde de değişiklikler oluyordur. Gözaltına alınan sağlıklı genç erkek ölüyor. ölüm ra- porunu okuyorsunuz, "tüberküloz". Peki, bu bedende görülen kan oturmaları, kafa kemiği çökmeleri, kol ba- cak kırıkları nasıl olmuş? Demek ki oluyor. Ölüm nedeni- ni okuyorsunuz, "mide ülseri". Ama genç ölmüş. "Bu çağda mide ülserinden neden insan ölsün ki?" drye dü- şünüyorsunuz. Bildiğiniz tıp kurallanyla yanıtı yok. Eğer gözaltından ölmeden çıkmayı başaran olursa onların bitkin halleri zaten olağan sayılıyor. Orasında burasında çürüklerle atlatabilenlere bulunan terim de "kaba da- yak". Bu da hukuk terimi sayılıyor. Demek ki "ince iş- lemler" de var. Bir sanık götürüldüğü emniyet binasının altnca katından kendini aşağıya atıveriyor. "Kendinina- sıl attı" sorusunun yanıtı, "Birara, biz başka yere bakar- ken kendini atıvermiş" oluyor. Demek ki sanık vatandaş bunalıyor, "Şöyle biraz hava alayım" diye pencereye yaklaşıyor, başını uzatrken demek ki başı dönmüş olu- yor, pencereden düşüyor. Açıklama var açıklamasına da, uysa da ölüyor, uyma- sa da ölüyor. Bu ülkede tıp biliminin çok geliştiğini bili- yor olmalısınız. Sağlık hizmetlerinin de geliştiğini izli- yorsunuz. Daha geçen gün Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Ankara'da yeni yapılan "Sevgi Hastanesi"ni hizmete açtı. Ama bu ilerlemeler, gözaltna alınan va- tandaşlara ulaşmıyor. "Göz-altı" terimi de ilginizi çek- miyor mu? "Gözümün üstüne" demek, pek severek ya- pacağımız işler demektir. "Gözönüne almak" demek de dikkat etmek anlamına geliyor. Ama "göz-altı" olunca demek ki gözlerimiz görmüyor. Burada olan bitenleri ne gözlerimiz görüyor, ne kulaklarımız işitiyor. Feryat et- mek, ölenlerin yakınlarına düşüyor, onların iç burkucu sesleri detoplumun "göza/f/"ndayitip gidiyor. Bir toplumda "gözaltı" ile "hasıraltı" arasında fark kalmazsa o toplum da uygar sayılmaz. Sonra "Bizim için çok önyargılılar, aslında bizi tanımıyorlar, arada din farkı da var ya, ondan ötürü bizi uygar saymıyorlar" de- menin de hiçbir yararı olmaz. Siz, toplumda işkencenin nasıl olduğunu görmezden geleceksiniz. İşkencenin ne- relerde, nasıl yapıldığına başmızı çevirip bakmayacak- sınız. "/^ence"sözü geçince, gözünüzü tavana kaldırıp betondaki kuşları seyredeceksiniz. Sonra da "uygarlık" denince, yeni yapılmış otoyollarla, bu yollarda dolaşan lüks otomobilleri göstereceksiniz. Kendinizi aldatırsınız, ama dünya uygarlığını asla. Şimdi, "Peki de, Avrupa da Bosna-Hersek'te olup bitene bakmıyor ya" demenin de anlamı yok. Bosna-Hersek'te elbette bir insanlık trajedi- si yaşanıyor. Orada Avrupa, elbette çifte standartlı. Ama bu olup bitenlere bakarak kendi ülkemizdeki işkenceyi aklamaya çalışmak, bir uygarlık ölçütü oluyor mu? Bi- zim kendi doğrularımız yok mu? Bizim uygarlık ölçüleri- miz yok mu? Bizim kendi yanlışlarımızı ortaya koyma, bu yanlışlan düzeltme niyetimiz yok mu? Neden ille de "birileri" bizim için örnek olmalı. Bizim kendimizeözgü uygar bir kimliğimiz olmamalı mı? Işin püf noktası başka yerde. "lşkence"nin sözünü et- mek, bu olayların üstüne gitmek, bıkıp usanmadan "iş- kenceye karşı çıkmak", emniyet güçlerinin, güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlamak, onların hizmet şevkini kırmak sayılıyor. Devletyetkilileri böyledüşünüyor, kimi zaman da bunu söylüyorlar, adalet yetkilileri de (kimileri açısından) böyle düşünüyor olmalı ki, bu konudaki so- ruşturmalar gevşek gidiyor, üstü örtülûyor. İşkenceyi görmezden gelmek, devleti korumakla eşdeğer sayılı- yor. Oysa bundan büyük bir yanlış olamaz. Güvenlik güçlerinin de, emniyet güçlerinin de işleri gerçekten zordur. Kendileridesaldırılarauğruyor, içlerindenvuru- lanlar, ölenler oluyor. Onlar da güvenlikte değiller, ama bu durum "sanığı söyletmek için, ya da eziyet etmek için" işkence yapmanın psikolojik nedeni olamaz. Böyle bir neden, işkence yapmanın haklı nedeni kabul edilirse toplumda hiçbir yer, hiçbir hizmet, hiçbir görev güven- likte sayılmaz da ondan. Ülkesini sevmekle işkenceye gözyummak arasında ilişki kurmak, çok tehlikeli boyutta büyük bir yanlıştr. Hangi olayla ilgili olursa olsun, vatandaşı sanık yapan koşullar bulunsa da, sanığı suçlu saymak. suçluyu da "kendisine her şey yapılabilir" saymak, işkenceyi meş- ru saymak, sonucunu da bir kılıf hazırlayarak örtmek, in- sanlıkla da bağdaşmaz, uygarlıkla da bağdaşmaz, ül- kesini sevmekle de bağdaşmaz. Bıkmadan usanmadan uğraşmamız gereken işlerin başında gelen budur. Güneydoğu Aynı aileden9kişi yakılaraköldürüldü Haber Merkezi - Muş'ta PKK militanlannın ateşe verdi- ği evde, 7'si çocuk, 9 kişi yana- rak öldü. Şırnak, Hakkari, Mardin ve Muş'ta, 15 PKK mi- litanı öldürüldü. Muş'ta birast- subay şehit oldu. Kahraman- maraş'ta bir yolcu otobüsünü tarayan PKK militanlan, bir yolcuyu öldürdü, 9'unu yarala- dı. Muş Vaüsi A. Refik Teke- rek'in verdiği bilgiye göre, ön- ceki akşam Hasköy ilçesine bağlı Altınova kasabası yakın- lannda bir araa pusuya düşü- rerek bir astsubayı şehit eden PKK militanlan, kaçarken bazı evleri ateşe verdiler. Vaü Teke- rek, ateşe verilen evlerden birin- de aynı aileden anne-baba ile 7 çocuğunun yanarak hayatlannı kaybettiklerini bildirdi. Kahramanmaraş Valiliği*- nden yapılan açıklamaya göre, Elbistan'dan Malatya'ya giden 34 NMJ 90 plakah yolcu oto- büsüne, Seydili köyü yakınla- nnda pusu kuran PKK militan- lannca. otomatik silahlarla ateş açıldı. Saldında, otobüs yolcu- lanndan Hasan Bozdoğan öldü, yaralanan Faruk Doğan, Musa Cayir, Özden Açıkgöz, Mehmet Savcılı, Devrim Konak, Recep Toprak, Muhittin Demirtaş, Nuver Vıldınm ve Hanifi Har- putlu. Malatya'daki hastaneler- de tedavi altına alındılar. Kahramanmaraş'ın Afşin il- ç«i Höyüklü kö>ai kırsal kesi- minde güvenlik güçleriyle çatış- maya giren bir PKK'lı öldürül- dü. Baskın önlendi Olağanüstü Hal Bölge Vali- liği'nden yapılan açıklamaya göre, Şımak'ın güneyinde yer alan bir sınır karakoluna, bir grap PKK militanının baskın hazıruğı duyumu ahndı. Gü- venlik güçlerince Şenoba buca- ğı ile Uludere ilçesi sırur kesimi yakmlannda yer alan "Stath" bölgesine düzenlenen karadan hava destekli operasyonda, 9 PKK militanı öldürüldü. Hakkari'de güvenlik güçle- riyle çatışmaya giren 4, Nusay- bin ve Muş'ta l'er PKK milita- nı öldürüldü, 1 astsubay şehit oldu. Diyarbakır'da yapılan ope- rasyonda, 34 örgüt mensubu yakalandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle