Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM1993 PAZARTESİ
HABERLER
İnterstar
Meclis'teANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Son günlerde Hürriyet
gazetesiyle yayın savaşı başla-
tan, Interstar televizyon kuru-
luşunun durumu bu hafta
Meclis'te tartıştlacak. Eski adı
Star l olan televizyon kurulu-
şu ile ilgili Mecüs Araştırma
Komisyonu'nun hazırladığı
rapor 7 ekim perşembe günü
TBMM Genel Kurulu'nda
görüşülecek.
SHP'lilerin verdiği önerge-
nin kabulü ile oluşturulan ve
çalışmalannı bir süre önce ta-
mamlayan TBMM Araştırma
Komisyonu. Star l'in anaya-
sa ve yasalara aykın olarak
"korsan yayın" yaptığı ve
devletin de PTT link hatlan ve
uydu kiralayarak kredi vere-
rek buna destek olduğu iddia-
lannı ınceledi.
İddialar
PTT, Telsiz Genel müdürle-
ri. DPT ve kuruluşa kredi ve-
ren Kalkınma Bankasr yetkili-
lerini de dinleyen komisyonun
raporunda, SHP'lilerin iddia-
lannı destekleyen görûşlere
yer verilmedi. SHP'liler,
yurtdışından yayın yapan
Interstar'ın yurtdışında oldu-
ğu gibi Türkiye'de de vergi
vermediğini aynca, Türk fir-
malanndan aldığı reklamlara
yüksek fîyatla fatura keserek
de yurtiçinde vergi kaybına
yol açtığını savunmuşlardı.
SHP'liler, böyle durumdaki
bir kuruluşa kamu kuruluş-
lannca teşvik ve kredi veril-
mesini de gündeme getirmiş-
lerdi. Ancak komisyonda din-
lenen bürokratlar, Star l 'e teş-
vik ve kredilerin televizyon
yayınahğı içindeğil, "yurtiçin-
de filmcilik yaparak, ülkeye
döviz kazandıracağı" gerek-
çesiyle verildiğini savunmuş-
lardı.
TBMM Araştırma Komis-
yonu'nun raporunda, Star
l'in yayınlarının fiili bir du-
rum olduğu vurgulanarak bu
televizyonun kapatılması yeri-
ne, yasal zemine oturtulması
için anayasa ve yasa değişik-
liklerinin yapılması gereğıne
dikkat çekildi. Ancak rapor-
daki görüşler komisyonun
SHP'li üyelerini latmin etme-
di. Raporun perşembe günü
genel kurulda görüşülmesi sı-
rasında SHP'lilerin bu konu-
daki itirazlanru gündeme geti-
recekleri ögrenildi
Banş Derneği Başkanı tedavi gördüğü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde dün öldü
MahmutDikerdenriyitirdiktstanbul Haber Servisi - Banş
Derneği Genel Başkanı, emeklı
Büyükelçi Mahmut Dikerdem
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Has-
tanesi'nde yaşamını yitirdi. 77
yaşındaki Dikerdem, uzun sü-
redir kanser tedavisi göriiyor-
du. 12 Eylül askeri darbesi sıra-
sında 3 yıl cezaevinde kalan Di-
kerdem, TCK'nın I41.maddesi
uyannca 8 yıl ağır hapis cezası-
na çarptınlrruştı. Bu maddenin
kaldınlması üzerine, Dikerdem
hakkmda beraat karan veril-
mişti.
Yaşamı boyunca haksızbk-
larla mücadele eden Mahmut
Şerafettin Dikerdem, 1916 yı-
hnda doğdu. Galatasaray Li-
sesi'rü 1935 yılında, İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi'-
ni 1938 yılında bitiren Diker-
dem, daha sonra Dışişleri Ba-
kanlığı'nda görev aldı. Cenev-
re'de, Bern ve Kahire elçilikle-
rinde çalışan Dikerdem. Orta-
doğu ve Kıbns Dairesı'nde de
• 12 Eylül
darbesinden sonra gizli
örgüt üyeliği
suçlamasıyla 8 yıl ağır
hapis cezasıalan
Mahmut Dikerdem,
77 yaşında İstanbul'da
yaşamavedaetti.
Dikerdem,
Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi'nde uzun
süredir tedavi
görüyordu.
genel müdürlük yaptı.
Amman. Tahran. Akra ve
Yeni Delhi büyükelçiliklerinde
bulunan Dikerdem, 1946-1947
yıllannda Akşarn gazetesinde
haftalık dış politika yazılannın
yanı sıra. Mahmırt Şerif adıyla
da başyazılar yazdı. Yaprak
dergisinin kuruculanndan olan
Dikerdem, kendi isteğiyle
ernekliye aynldıktan sonra Po-
litika, Milüyet ve Cumhuriyet
gazetelerinde dış politika so-
runlannı irdeleyen yazılar yaz-
dı. Ortadoğu'da Devrim Yıllan
ve Üçüncü Dünyadan adlı ki-
taplan bulunan Dikerdem,
1977 yılında Banş Derneği'nin
kuruculan arasında yer aldı ve
derneğin genel başkanlığına se-
çildi. Yaşamı boyunca banşı
savunan Dikerdem, 12 Eylül
askeri darbesinden sonra der-
neğin diğer yöneticileriyle bir-
likte "yasadtşı örgüt kunıcusu"
olmak suçundan 12Şubat 1982
de tutuklanarak cezaevine kon-
du.
Haklılığın huzuru içinde
Hastabğmın ilk belirtileri ce-
zaevinde başlayan Dikerdem.
tutuklu kaldığı sürenin büyük
çoğunluğunu Cerrahpaşa Has-
tanesinde gecirdi. Duruşmala-
ra hastaneden gelip giden Di-
kerdem, yargılama boyunca
"banşın dünya için önemini ve
gerekliliğini" anlattı. "Haklılı-
ğın verdiği huzur içindeyiz; af
değil, adalet bekliyoruz" diyen
Dikerdem, ilk tutuklanışında
10 ay cezaevinde kaldı. 1982 yı-
hnın Aralık ayında cezaevinden
çıkan Dikerdem. bir yıl sonra
tekrartutuklandı.
Toplam 3 yıl. cezaevinde ka-
lan Dikerdem. İstanbul Sıkıyö-
netim 2 Numaralı Askeri Mah-
kemesi'nce TCK'nın 141. mad-
desi uyannca Banş Derneği'nin
diğer yöneticileriyle birlikte "8
yıl ağr hapis'* cezasına
çarpünldı. 1991 yıhnda TCK'-
nın 141. maddesinin kaldın-
lması nedeniyle Dikerdem ve
Banş Derneği'nin diğer yöneti-
dleri hakkmda "beraat" karan
verildi.
Dikerdem'in hastalığı pros-
tat kanseri olarak başladı, an-
cak gün geçtikçe ilerledi ve tüm
vücudunu sardı. Hastalığının
ağırlaşması üzerine 23 ağustos
günü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Hastanesi'ne kaldınlan Diker-
dem. dün saat 04.00'te ya-
şamını yitirdi.
Sav, demokrasi ve hukuk konferansında konuştu:
Anayasademokrasiyeengel
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - TBB Başkanı Ön-
der Sav, mevcut anayasal dü-
zenle demokrasiye geçmenin
mümkün olamayacağıru söyle-
di. Türkiye'de hukuk üstünlü-
ğünün yerine dinsel üstünlüğün
egemen kılınmaya çalışıldığını
savunan Sav, "AGİK ve benzeri
raetinlere imza atmak yetmez.
Onlan yaşantunıza aktanp ak-
taramadığmuza bakmak gerek"
dedi.
Muğla Kültür Şenliği çerce-
vesinde, Muğla Barosu tarafın-
dan düzenlenen "Laiklik, De-
mokrasi ve Hukuk" konulu
konferansta konuşan Türkiye
Barolar Birliği Başkanı Av. ön-
der Sav. kendisinin siyaset yap-
makla suçlandığını ıleri sürerek
"Ben Kanarya Se\enler Derneği
Başkanı değilim. Türkiye Baro-
lar Birliği Başkanıvım. Konuş-
malanmda elbette siyaset ola-
cak" dedi.
Konuşmasında I982Anaya-
sası'nı eleştiren ve "82 Anaya-
sası'nın sivil toplum için hazır-
lanmış bir anayasa olmadığını
bclırten Sav. "Kanun hükmünde
kararnameler de gücûnû bu ana-
yasadan alıyor. Bir Yetki Ya-
sası'na davanarak yağmur gibi
kararnamc çıkarıvorlar. Anaya-
sa Mahkemesi bu kararnameİeri
iptal ediyor. Onlar yeni bir kılıf
ile tekrar geliyorlar" diye ko-
nuştu.
'Şovenizme karşı
çıkılmair
Sav, Güneydoğu için çok sa-
yıda çözüm önerileri getirildiği-
ni vurguladı ve şöyle konuştu:
"Getirilen çözürnkrin hiçbirisi
doğru değil. Sorun bölgeye sev-
gi, hukuk \e demokrasi yatırımı
yapılarak çözülebilir. Bu terör
durdunılmazsa cumhuriyetinıizi
çok sıkı sonınlar bekliyor. 'Biz
Kürt şovenhğine de Türk şo-
venliğine de karşıyız' denümeli.
Kimi devrimcilik, kimi din uğru-
na, kimi de başka şevler uğruna
bunu söylemekten çekiıunemeli.
Terörün sağcısı, solcusu. dinli-
si dinsizi olmaz. Kişi terörûne de.
devlet terörûne de, örgüt terörü-
ne de karşı durmalıyız. Tek çö-
VEFAT
YıldızTeknik
Üniversitesi
Mimarlık Fakültesi
öğretim
üyelerinden
Yüksek Mimar
Dr.HAYRİYE
KALKAN
03.10.93 günü vefat etmiştir. Cenazesi,
04.10.93 Pazartesi (bugün) Yıldız Teknik
Üniversitesi'nde saat 11.00'de yapılacak
olan törenin ardından Karacaahmet
Mezarlığı içindeki Karacaahmet
Mescidi'nde kılınacak ikindi namazından
sonra kaldınlacaktır.
AİLESİ
Çok sevdiğimiz
HAYRİYE KALKAJyı
kaybettik.
Anısı hep bizimle olacaktır.
YTLDIZTEKNİK ÜNİVERSİTESt
MtMARLIK FAKLXTESt
ÇEVRE DÜZENLEME BÎLİM DAU
MALATYA ASLİYE3. HUKUK
MAHKEMESİ
DosyaNo: 1992/142
Davacı Zeliha Aydın vasisi Ayşe Erdem tarafindan davalılar
Sadiye İstanbullu ve müşterekleri aleyhine açılan Malatya, Merkez
Hüseyinbey mah. de kain 171 ada 194 parsel sayılı taşınmazın davalı-
lar adına olan tapusunun iptali ile adına tescili davasının devamı sıra-
sında, davahlardan Nevin Selçuk ve Sadiye lstanbullu'nun adresi
meçhul olduğundan adına ilanen tebligat yapılmasına karar verilmış
ve adlanna gazete ile ilan yapılmış, ancak davacı, davayı takip eüne-
diğinden dava müracaata bırakılmış, davaa 15.9.1993 tarihli dilekçe-
si ile davayı yenilediğinden;
Davalılar Ömer kıa Sadiye İstanbullu ve Ömer Halis kızı Nevin
Selçuk'un duruşmanın atıb bulunduğu 16.11.1993 günü saat 09.20'de
mahkeme salonunda bizzat bulunmalan veya kendilerini bir vekille
temsil ettirmelen, aksi takdirde duruşmalara yokluklannda devam
edrtip yokluklannda karar venleceğı hususu yenileme dilekçesinin
tebliğı yerine kainı olmak üzere ilan olunur.
Basın: 51407
SIVASİKİNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
1993/93
Davaa Suna Uzun tarafindan davalı Asya Güngör ve müşte-
rekleri aleyhine mahkememizde açılan izale-i şuyu davasının yapılan
açık duruşması sırasında verilen ara karan gereğince:
Adresi tüm aramalararağmenbulunamayan davalı Yusuf Uzun'-
un duruşma günü olan 16.11.1993 tarihinde saat 8.30'da duruşmaya
bizzat gelmeleri, aksi takdirde duruşmava yokluğunda de\
r
am edile-
rek karar verileceği hususu H UMK.'nın 509 ve 510. maddesi gereğin-
ce duruşma davetiyesi yerine gecerli olmak kaydıyla ilan olunur.
11-8.1993 Basın: 51352
züm, 60 milyonun 'Misaki Mılli'
sınırları içinde dostça,
kardeşce yaşamasıdır. Vur
PKK vur, Kürdistan'ı kur" di-
yenlerle bizim yollanmız
ayndır."
Konferansta, şeriat konusu-
na da değinen Önder Sav, Tür-
kiye'de şeriat düzeni kurulma-
ya çalışıldığını savunarak "Hu-
kukun üstüniüğu bir kenara itUip
dinin üstûnlüğfi kurulmaya
çauşılıyor.
Siyasal hesaplaıia bu düşûn-
celere çanak tutulduğu sürece,
bu eylemler sûrer. Bizi ümınet
yapmaya, şeriat düzenini kur-
maya, Türİuye'vi ortaçağ ka-
ranuğına çekmeye kimsenin
gücü ve nefesi yetmeyecektir"
dıye konuştu.
İkinci cumhuriyetçileri de
eleştiren Sav," Bu cumhuriyetin
temelinde, Atatürk'ün 'Cum-
huriyeti biz kurduk. onu yücel-
tccek olan sizlersiniz' dediği
gençlik var. Başka ülkelerde
ikinci, üçüncü cumhuriyetler
olabilir, ama laik, tam bağunsız
Türkiye'nin ikincisi olmaz" de-
di.
Dağlarca, çocuklanla .„,,>! ^ u .
Kadıköy Şubesi, Çocuk Haklan Sözleşmesi'nin Türkiye
tarafmdan imzalanması veçocuklann gününiin kudamnası için,
Moda Parkı'nda stand actı. Standda Düm a Çocuk Haklan
Sözleşmesi'nin imzalanmasını isteycn bir dilekçe imzaya acüdı.
Fazıl Hüsnü Dağlarca, "Kuş Ayak", "Arkaüsrü", "Yazilan
Seven Ayı" kitaplannı, çocuk okuynculan için imzaladı.
CAFC / PUB / BAR
PERDELERİ
A Ç I Y O R
1. PERDE St
Oüııe Shakespearele
başlamak isteyenler için
sabah servisi; sıcak
içecekler ve günlük
gazeteler.
2. PERDE II ö
S h a k e s p e a r e ' l n
mutfağında size özel
hazırlanmış nefis bir öğle
yemeği.
S. PERDE T *
Akşamüstü barında hafif
bir içki, keyifli sohbetler.
4. PERDE % » *
Akşam dosllarla bulıışma.
5. PERDE î ^ •
Mûzik, içki, eglence...
Yeni d o s t l u k l a r . . .
Verlalaşmalar... Yarın
aynı yerde" sözleri...
Ferde...
Sbttkespeare'de olmakya da
otnuınutk... İftr sorun bıı...
Sıras^ıler 65-1 Toksfm 293 22 05 pbx
7 gün / gece gündüz
TATtLE GİDERKEN
KALBİNtZl KOMTROL
ETTİRlNtZ
TORK KALP VAKFI
275 12 44/45-248 58 66
Cumhuriyet Kitap Kulübü'nden
Yepyeni Bir Hizmet
KREDİLİ SATIŞ KAMPANYASI
• İsteyen her üyeye CKK Kredi Kartı
#1.000.000 Liraya kadar kredi
• Her kitap alımında tutarın %20'si peşin, kalanı ise 4 eşit
taksit ve ayın 20'sine kadar ödeme
• İsteyen CKK Kredi Kartı sahibinin, ailesinin diğer bireyleri
için ek Kredi Kartı
• İstanbul dışı isteklerde PTT ya da kargo ile teslim
• 130 yayınevi ve 8500 kitabı içeren Genel Katalog 1993
X
1
Adresımiz
Cumhurıyel Kitap Kulübu
Çağ Pazarlama A.Ş
Türkocağı Cad. 39141 (34334)
Cağaloğlu-ISTANBUL
Ayrtnblı bilgi içinltetetonumuz:
51205051519
B İ L G İ E D İ N M E K İ S T İ Y O R U M
ADIM:
ADRESIM
TELEFONUM
MALATYA ASLİYE 3. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1993/357
Davacı Malatya Belediyesi tarafindan davalıJar Mustafa kızı
Elif. Ahmet oğlu Mehmet, Mustafa kıa Fatma ve Mustafa kızı Ze>-
nep aleyhine açılan tescil davasında davahlann adresleri meçhul ol-
duğundan adlanna ilanen tebligat yapılmasına karar verilmış olmak-
la,
Malatya. Merkez, Koyunoğlu mahallesi 69 ada. 9 parsel sayılı ta-
şınmazda hissedar Mustafa kızı Elif, Ahmet oğlu Mehmet. Mustafa.
kızı Fatma ve Musiafa kızı Zeynep'in duruşmanın atıiı bulunduğu
19 10.1993 günü saat 09.00'da mahkeme salonunda bizzat bulunma-
lan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmelen. aksi takdirde duruş-
malara yokluklannda devam edilip, yokluklannda karar verileceği
hususu dava dilekçesinin tebliğı yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
Basın: 51421
ÜSKÜDAR 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ
1990/101
Davaa M. Hanifı Yığıt, Mustafa Aydın vekili tarafindan dava-
lılar Şaban Çakır ve arkadaşlan aleyhine açılan izaleyi şuyu davasjn-
da.
Adına çıkartılan tebligata veyaptınlan zabıtaaraştırma,ına naza-
ran Gebzie Çayırova Fatih Cad. No: 108 1 adresinde bulunamayan
ve başka adresi de tesbit edilemeyen davalı Mehmet Yazıcı'nın ilan
tanhinden itibaren bir ay içinde dava ile ilgili belgelerinı ibraz ile 4.11
1993 günü saat 11,00'de mahkememizdedumşmada haar bulunması
veya avukat vekille kendisini temsil ettirmesi, aksi takdirde HUMK'-
nun 509 ve 511. maddeleri delaletı ile 213 ve 377. maddeleri hükmü
uyannca gıyabında karar verileceği hususlan dava dilekçesi yerine
geçer/i olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 24.9.1993
Basın: 9844
BAYBURT ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1993 87
Davaa DSİ Genel Müdürlüğü vekili Av. Hikmet Bekar tarafin-
dan. davalılar Bayburt Çığdemtepe köyünden Şükriye Güven ve 34
arkadaşı aleyhine mahkememize açılan tescil davasının mahkeme-
mizde yapılan açık yargılama sırasında venlen ara karan gereğince:
Bayburt Çiğdemtepe köyünde kaın tapu numarası 179 istimlak
numarası 95 olan ve 14600 m2
'lik taşınmazın 2900 m2
"lik kısmı istim-
lak olup davalı Şükriye Güven tüm aramalara rağmen adresi tespil
edilip dava dilekçesi tebliğ edilemediğinden ilanen tebliğine karar ve-
rilmiş olup,
Duruşmanın bırakıldığı 4.11.1993 günü saat 09.00'da duruşmada
hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi. duruşma-
da hazır bulanmadığı ve kendisini de bir vekille temsil ettirmediği
takdirde duruşmanın yokluğunda yapılıp karar venleceği HUMK"-
un 213 ve ilgili maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur.
Basın: 51406
MERSİN 4. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
992-149
Davaa Semra Yıldınm tarafindan davalı Süleyman Yıldınm
aleyhine açılan boşanma davasının duruşmasında;
Davab Süleyman Yıldmm'ın adresi tespit edilemediğinden vezabı-
taca yapılan araştırmada da adresi bulunulamadığından dava dilek-
çesi ve duruşma günü tebhğ edılememiş olup. ilgiliye ilanen tebligat
yapılmasma karar verildığinden. mahkememizın 20.10.1993 günü sa-
at 09.00'daki duruşmasına bizzat gelmesi ya da kendisini temsilen
kanuni bir vekıl göndermesı. gelmedığı veya göndermediği takdirde
gıyabında karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 14.9.1993
BİZBİZE
ERDAL ATABEK
Gözaltmda Sağlık
Kontrolû mû?..
Gözaltına alınanlar, sıkı bir sağlık kontrolünden geçi-
yor olmalı. Tıpta "efor testi" diye bir terim vardır. Harti
normal kontrolde her şey yolunda gibi görünür de efor
testi yapıp koşulları zorlarsan, gizli hastalıklar ortaya çı-
kıverir. Bu gözaltı dasanki "efor testi''. Gözaltındaölen-
lerin "ölüm raporları"na bakıyorum, gösterilen ölüm
nedenleriyle yazılan bulgular arasında, tıp bilirrrine göre
açıklanacak bir ilişki yok. Ama belki de benim tıp bilgile-
rim eskimiştir, olur ya. Belki gözaltına girip çıkınca, bp
bifiminde de değişiklikler oluyordur.
Gözaltına alınan sağlıklı genç erkek ölüyor. ölüm ra-
porunu okuyorsunuz, "tüberküloz". Peki, bu bedende
görülen kan oturmaları, kafa kemiği çökmeleri, kol ba-
cak kırıkları nasıl olmuş? Demek ki oluyor. Ölüm nedeni-
ni okuyorsunuz, "mide ülseri". Ama genç ölmüş. "Bu
çağda mide ülserinden neden insan ölsün ki?" drye dü-
şünüyorsunuz. Bildiğiniz tıp kurallanyla yanıtı yok. Eğer
gözaltından ölmeden çıkmayı başaran olursa onların
bitkin halleri zaten olağan sayılıyor. Orasında burasında
çürüklerle atlatabilenlere bulunan terim de "kaba da-
yak". Bu da hukuk terimi sayılıyor. Demek ki "ince iş-
lemler" de var. Bir sanık götürüldüğü emniyet binasının
altnca katından kendini aşağıya atıveriyor. "Kendinina-
sıl attı" sorusunun yanıtı, "Birara, biz başka yere bakar-
ken kendini atıvermiş" oluyor. Demek ki sanık vatandaş
bunalıyor, "Şöyle biraz hava alayım" diye pencereye
yaklaşıyor, başını uzatrken demek ki başı dönmüş olu-
yor, pencereden düşüyor.
Açıklama var açıklamasına da, uysa da ölüyor, uyma-
sa da ölüyor. Bu ülkede tıp biliminin çok geliştiğini bili-
yor olmalısınız. Sağlık hizmetlerinin de geliştiğini izli-
yorsunuz. Daha geçen gün Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel Ankara'da yeni yapılan "Sevgi Hastanesi"ni
hizmete açtı. Ama bu ilerlemeler, gözaltna alınan va-
tandaşlara ulaşmıyor. "Göz-altı" terimi de ilginizi çek-
miyor mu? "Gözümün üstüne" demek, pek severek ya-
pacağımız işler demektir. "Gözönüne almak" demek de
dikkat etmek anlamına geliyor. Ama "göz-altı" olunca
demek ki gözlerimiz görmüyor. Burada olan bitenleri ne
gözlerimiz görüyor, ne kulaklarımız işitiyor. Feryat et-
mek, ölenlerin yakınlarına düşüyor, onların iç burkucu
sesleri detoplumun "göza/f/"ndayitip gidiyor.
Bir toplumda "gözaltı" ile "hasıraltı" arasında fark
kalmazsa o toplum da uygar sayılmaz. Sonra "Bizim
için çok önyargılılar, aslında bizi tanımıyorlar, arada din
farkı da var ya, ondan ötürü bizi uygar saymıyorlar" de-
menin de hiçbir yararı olmaz. Siz, toplumda işkencenin
nasıl olduğunu görmezden geleceksiniz. İşkencenin ne-
relerde, nasıl yapıldığına başmızı çevirip bakmayacak-
sınız. "/^ence"sözü geçince, gözünüzü tavana kaldırıp
betondaki kuşları seyredeceksiniz. Sonra da "uygarlık"
denince, yeni yapılmış otoyollarla, bu yollarda dolaşan
lüks otomobilleri göstereceksiniz. Kendinizi aldatırsınız,
ama dünya uygarlığını asla. Şimdi, "Peki de, Avrupa da
Bosna-Hersek'te olup bitene bakmıyor ya" demenin de
anlamı yok. Bosna-Hersek'te elbette bir insanlık trajedi-
si yaşanıyor. Orada Avrupa, elbette çifte standartlı. Ama
bu olup bitenlere bakarak kendi ülkemizdeki işkenceyi
aklamaya çalışmak, bir uygarlık ölçütü oluyor mu? Bi-
zim kendi doğrularımız yok mu? Bizim uygarlık ölçüleri-
miz yok mu? Bizim kendi yanlışlarımızı ortaya koyma,
bu yanlışlan düzeltme niyetimiz yok mu? Neden ille de
"birileri" bizim için örnek olmalı. Bizim kendimizeözgü
uygar bir kimliğimiz olmamalı mı?
Işin püf noktası başka yerde. "lşkence"nin sözünü et-
mek, bu olayların üstüne gitmek, bıkıp usanmadan "iş-
kenceye karşı çıkmak", emniyet güçlerinin, güvenlik
güçlerinin elini kolunu bağlamak, onların hizmet şevkini
kırmak sayılıyor. Devletyetkilileri böyledüşünüyor, kimi
zaman da bunu söylüyorlar, adalet yetkilileri de (kimileri
açısından) böyle düşünüyor olmalı ki, bu konudaki so-
ruşturmalar gevşek gidiyor, üstü örtülûyor. İşkenceyi
görmezden gelmek, devleti korumakla eşdeğer sayılı-
yor. Oysa bundan büyük bir yanlış olamaz. Güvenlik
güçlerinin de, emniyet güçlerinin de işleri gerçekten
zordur. Kendileridesaldırılarauğruyor, içlerindenvuru-
lanlar, ölenler oluyor. Onlar da güvenlikte değiller, ama
bu durum "sanığı söyletmek için, ya da eziyet etmek
için" işkence yapmanın psikolojik nedeni olamaz. Böyle
bir neden, işkence yapmanın haklı nedeni kabul edilirse
toplumda hiçbir yer, hiçbir hizmet, hiçbir görev güven-
likte sayılmaz da ondan. Ülkesini sevmekle işkenceye
gözyummak arasında ilişki kurmak, çok tehlikeli boyutta
büyük bir yanlıştr.
Hangi olayla ilgili olursa olsun, vatandaşı sanık yapan
koşullar bulunsa da, sanığı suçlu saymak. suçluyu da
"kendisine her şey yapılabilir" saymak, işkenceyi meş-
ru saymak, sonucunu da bir kılıf hazırlayarak örtmek, in-
sanlıkla da bağdaşmaz, uygarlıkla da bağdaşmaz, ül-
kesini sevmekle de bağdaşmaz.
Bıkmadan usanmadan uğraşmamız gereken işlerin
başında gelen budur.
Güneydoğu
Aynı aileden9kişi
yakılaraköldürüldü
Haber Merkezi - Muş'ta
PKK militanlannın ateşe verdi-
ği evde, 7'si çocuk, 9 kişi yana-
rak öldü. Şırnak, Hakkari,
Mardin ve Muş'ta, 15 PKK mi-
litanı öldürüldü. Muş'ta birast-
subay şehit oldu. Kahraman-
maraş'ta bir yolcu otobüsünü
tarayan PKK militanlan, bir
yolcuyu öldürdü, 9'unu yarala-
dı.
Muş Vaüsi A. Refik Teke-
rek'in verdiği bilgiye göre, ön-
ceki akşam Hasköy ilçesine
bağlı Altınova kasabası yakın-
lannda bir araa pusuya düşü-
rerek bir astsubayı şehit eden
PKK militanlan, kaçarken bazı
evleri ateşe verdiler. Vaü Teke-
rek, ateşe verilen evlerden birin-
de aynı aileden anne-baba ile 7
çocuğunun yanarak hayatlannı
kaybettiklerini bildirdi.
Kahramanmaraş Valiliği*-
nden yapılan açıklamaya göre,
Elbistan'dan Malatya'ya giden
34 NMJ 90 plakah yolcu oto-
büsüne, Seydili köyü yakınla-
nnda pusu kuran PKK militan-
lannca. otomatik silahlarla ateş
açıldı. Saldında, otobüs yolcu-
lanndan Hasan Bozdoğan öldü,
yaralanan Faruk Doğan, Musa
Cayir, Özden Açıkgöz, Mehmet
Savcılı, Devrim Konak, Recep
Toprak, Muhittin Demirtaş,
Nuver Vıldınm ve Hanifi Har-
putlu. Malatya'daki hastaneler-
de tedavi altına alındılar.
Kahramanmaraş'ın Afşin il-
ç«i Höyüklü kö>ai kırsal kesi-
minde güvenlik güçleriyle çatış-
maya giren bir PKK'lı öldürül-
dü.
Baskın önlendi
Olağanüstü Hal Bölge Vali-
liği'nden yapılan açıklamaya
göre, Şımak'ın güneyinde yer
alan bir sınır karakoluna, bir
grap PKK militanının baskın
hazıruğı duyumu ahndı. Gü-
venlik güçlerince Şenoba buca-
ğı ile Uludere ilçesi sırur kesimi
yakmlannda yer alan "Stath"
bölgesine düzenlenen karadan
hava destekli operasyonda, 9
PKK militanı öldürüldü.
Hakkari'de güvenlik güçle-
riyle çatışmaya giren 4, Nusay-
bin ve Muş'ta l'er PKK milita-
nı öldürüldü, 1 astsubay şehit
oldu.
Diyarbakır'da yapılan ope-
rasyonda, 34 örgüt mensubu
yakalandı.