Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 EKİM1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DUNYADAN
CIA'in hayalindegördüğüsenaryolar
£t Jlionit
AABD'nin haberalma örgü-
tü CIA'in dosyalannın gün
ışığına çıkması, 1980 yılına
kadar izlenen politiklan ve manev-
ralan ortaya çıkardı. Ajanlann kim-
likleri dışında (çünkü bazı ajanlar
halen görevlenni sûrdürüyor) tüm
raporlan ve emirleri içeren dosyalar,
CIA'in birçok yanlış değerlendir-
me yapüğını ve müttefiklerinin tele-
fon konuşmalannı dınlediğini orta-
ya koyuyor.
Arşivlerin açılması CÜBton'un
emriyle, Rusya'nın art arda yapüğı
açıklamalar karşısında kötü bir du-
ruma düşmemek için gündeme gel-
di. Yaz aylannda başlayan bu uzun
ve yorucu çabşma sonuçlannı yeni
yeni vermeye başladı. Eski Sovyet-
ler Birliği tarafından bir nükleer sa-
CIA'in gün ışığına
çıkan dosyalannda,
ortaya atılan birçok
senaryonun
zayıfizlenimlere
dayandığı ve yanlış
değerlendirmeler
yapıldığı ortaya
çıktı.
vaş başlatıbnası tehlikesi, Sovyet
yöneticilerin varsayılan yaklaşımla-
n ve amaçlan üzerine haârlanan de-
ğerlendirmelerin gün ışığına çıka-
nlmasına öncelik verildı. Batı Av-
rupa'da. özellikle Fransa'da ve Ital-
ya'da, komünizme karşı savaşım ve-
ren partilere ve sendikalara yapılan
yardımlarla ilgili dosyalar önümüz-
deki bırkaç ay ıçınde açıklanacak.
1947'de kurulan CIA'e, Sovyetler
Birliği'nin hangi tarihte genel bir sa-
vaşa girmeye hazır olabileceğini so-
ran ük kişi Harry Truman'dı. O gûn-
den itibaren bu istek örgütun düzen-
11 bir görevi haline geldı. Bu yöntem
her yıl hiçbir kelimesi değişmeden
uygulandı. İlk raporlardan birinde
şu cümle yer ahyordu: "Sovyetler
Birliği'nin 1948 yümda doğrudan as-
keri bir eylemin içine girmcyeceği,
ama her an bunu yapabikcek durum-
da olduğu sonucuna >ardık." Rapor-
lan haarlayanlardan birine göre,
hiçbir Amerikan ajanının. Soyyetler
Birliği'nin politik ya da askeri hiye-
rarşisi içinde yüksek dereceli kişiler-
le gerçek bir iüşkısı yoktu, dolayısıy-
la raporda yer alanlar doğrudan bil-
gılere değil, değerlendirmelere da-
yanıyordu.
Tahminlere dayanarak hazırla-
nan raporlarda birçok kez yanlış so-
nuçlara vanldı. Örnegin, CIA, Sta-
lin'ın ölümünden bir hafta sonra,
Komünist Parti'nin 19. Kongresi'-
nde Malenkov tarafından oynanan
dikkat çekici rolü ve Gizli Servis Şefı
Beria'nın Stalin'in cenaze töreni sı-
rasında Malenkov'u kucaklamasını
göz önüne alarak. Malenkov'un ko-
numunun hiç kimse tarafından teh-
dit edilmediğinı tahmin ediyordu.
12 Mart 1953 tanhli bu raporda,
Knıcev'ın adı bir kez bile geçmiyor-
du. Üç gûn sonra, Malenkov istifa
ederek yerini Kruçev'e bırakü.
Bir başka talihsız rapor, Kore Sa-
vaşı'nın başlamasından hemen önce
yazıldı. 19 Haziran 1950 tarihli ra-
porda, Kuzey Korenin askeri ha-
nrhklar yapüğı belirtildi, ancak Gü-
ney Kore'ye ani bir saldın olasıhğı-
ndan hiç söz edilmedi. Buna karşın
saldın 6 gün sonra başladı. Aynı bel-
ge Sovyetler Birliği'nin, Çin ordusu-
nun savaşa Kuzey Kore'nin yanı-
nda katılmasma ızin vermeyeceğinı
de belirtiyordu. Oysa Çin ordusu
CIAin kapüan açdıp arşivi
altıncı ayın sonunda savaşa katıldı.
Örgütün bir başka görevi senar-
yolar hazırlanmak. 1953'te CIA,
ABD'nin Kore Savaşı'nı sona erdir-
mek için Çin'e karşı nükleer silah
kullanmaya kalkarsa ne olacağını
kendi kendıne sordu ve yanıtladı:
"Eğer nükleer silahlar kullanıhrsa,
koınünisrJer Batüıların zafere kadar
Kore SavaşTnı sürdürmeve karar
verdikleri sonucunu çıkaracaklar.".
Aynı soru 1954'te Dien-Bien-
Phu'dan ve Fransızlann Hindiçinı-
incelenince, yazdığı senaryolarda başansız oMuğu ortaya çıktı.
nden çekilmesinden sonra da sorul-
du. CIA'e göre. Sovyetler Biriiği
Çinlilere yardım için asker gönder-
meyeoek ve karşılık vermek için
daha fazla nükleer silah sağlarrtaya-
caktı.
Gerçek anlamda saçmalıklara yer
veren senaryolar da vardı. ABD,
Sovyetler Birliği'ne nükleer bir sal-
dın düzenlerse Sovyet halkının tutu-
mu ne olur? CIA bu sorunun yanıtı-
nı bulmak için, 1940-41 yıllannda
Londra'nın Almanlar tarafından
bombalanması ya da Alman kentle-
rinin II. Dünya Savaşı sonlannda
müttefıkler tarafından bombalan-
ması gjbi büyük saldınlan değerlen-
dirdi ve bilgisizliğini ortaya koydu.
Çünkü Anglo-sakson halkının tep-
kileri incelenerek Slav halkının ben-
zer btçimde bir tutum izleyebileceği
söylenemez.
CIA, 4 Ekim 1951 tarihli "özd bir
nofta, nükleer saldınlann yalruzca
büyük kentlerle sınırlandınldığı tak-
dirde, genellikle rejime karşı olan
köylülerin, ürünlerini göndermek
zorunda olduklan kentlerin yok ol-
masından bir ölçüde memnun ola-
caklan belirtilıyor.
Bir başka senaryo ise Sovyetler
Birliği'nin ABD topraklanna çı-
kartma yapması. CIA, bu durumda
Sovyetlerin en büyük desteğı Ame-
rikan Komünist Partisi'nden alaca-
ğını düşünüyor. Raporda, paninin
37 bin üyesinin, gerçek vatanlan
CIA, yalnızca
potansiyel
düşmanlannın değil,
müttefiklerinin de
büyükelçiliklerini
dinledi. Telefonlan
dinlenen ülkeler
arasında Türkiye ile
birlikte birçok NATO
ülkesi bulunuyor.
olarak gördükleri Sovyetler Birliği'-
ne tamamen bağlı olduklan belirtili-
yor. Bu saldın senaryosundan yola
çıkan CIA, yalan haberlerin yayıl-
masını, sabotajlan ve köklü ayak-
lanmalann patlamasıru canlandın-
yor.
CIA, bu eylemleri durduracak,
bütün Amerikan komünistlerini ve
yandaşlannı göz altına alacak bü-
yük bir program hazırhyor. Bir baş-
ka belgede, Sovyetler Birliği'nin
ABD'ye yapacağı sürpriz saldın sı-
rasmda biyolojik ve kimyasal silah-
lar kullanacagı, su rezervlerini zehir-
leyeceği, hatta diplomatik çantalar-
da parça parça getirilen küçük nük-
leer silahlar kullanacagı beÛrtiliyor.
CIA'in savaş sonrasında Bau
Avrupa'daki "demokratik" partile-
re naâl yardım ettiğıni öğrenmek için
bir süre daha beklemek gerekiyor.
Ama baa dosyalar şimdiden gün ışı-
ğına çıktı. Bunlardan biri 1948 yılla-
n başında komünistlenn İtalya'da
iktidara geçme olasıhğıyla ilgili. Ko-
münistlerin 18 Nisan 1948'de yapı-
lacak seçimlerde bütünüyle yasal
yollarla, seçimle iktidara geçme ola-
sılığından kaygılanan CIA, serin-
kanhlıkla seçim sonuçlannda hile
yapmayı ve hatta süreci güç kulla-
narak durdurmayı tasarladı. CIA,
komünistler tarafından doğrudan
kiliseye saldınlmadıkça Vatikan'ın
bir tepki göstermeyeceğini düşünü-
yordu. Aynca, komünistlenn, ikti-
dardaki ilk dönemlerinde kiliseye
saldırmaktan kaçınacaklan ekleni-
yordu.
Komünistlerin İtalya'daki zaferi
Fransa'yı da etkileyecekti ve ardm-
dan Fransız komünistlerinin de ba-
şansını getirecekti. Bu olay General
De GauUe'ü destekleyecekti, çünkü
popülantesi varolan politik rejimin
tehlikeye düşmesi durumunda artı-
yordu. Belki de Sdnnuuı hüküme-
ti düşecek, De Gaulle iküdara gele-
cekti.
Elektronik casusluk vebüyükelçi-
liklerin başkentlerle yapüğı görüş-
meleri izlemekle yükurnlü olan Ulu-
sal Güvenlik Ajansı, uzun yıllar bo-
yunca yalnızca ABD'nin potansiyel
düşmanlannı değil, aynı zamanda
müttefiklerini de dinledi. Magic In-
tercepts adlı bu operasyon (alfa-
betik sırayla) Belçıka'yı, Bolivya'yı,
Çin'ı, Danımarka'yı, Ekvador'u,
Fınlandiya'yı, Fransa'yı, Hollan-
da'yı, İspanya'yı, İsviçre'yi. Kolom-
biyayı, Meksika'yı, Mısır'ı, Nor-f
veç'i, Paraguay'ı, Peru'yu, Por-
tekiz'i, Suriye'yi, Suudi Arabistan'ıj
Şili'yi, Türkiye'yi, Uruguay'ı, Vene-,
züela'yı ve Yunanistan'ı kapsıyor-'
du. İlginçtır, dinlenen elçiliklen din-
lenen ülkeler listesinde Ingiltere yer
almıyor.
Dominique Dbombres
Uyusturucu
Çağınbelası
dünyayı
tehcfit ediyor
NEWYORK(AA)-BM
Genel Kurulu'nun
uyuşturucu maddeler ile
mücadele konulu toplanüsı
başladı.Toplanü boyunca, üye
ülkelerin temsilalen, uyuşturucu
maddelerin denetlenmesi,
uyuşturucu kaçakçılığı ile
mücadelede işbirliğinin
güçlendirilmesinin yollan ve
terörizm-uyuşturucu kaçakçılığı
bağlantısı konulanndaki
görüşlerini belirtecekler. Genel
kurul tarafından konuyla ilgili bir
karann abnması da bekleniyor.
Toplanüya bir mesaj yollayan BM
Genel Sekreteri Butros Gaü,
uyuşturucu maddelerin "çağın
belası" olduğunu kaydetti ve
uyuşturucu kullarumının küresel
bir tehdıt haline geldiğini beürtti.
Gali, "L yusrurucu maddelerin
zaran, AJDS ve yoksuOuk ik aynı
dûzeydedir. Bu tehlikeye
uhısûrarası dayantşma ile karşılık
vermek zonındayız" dedi.
Mesajında, soruna dünya çapında
yaklaşılması gereküğini ifade eden
Gali, BM'run ılgılı kuruluşu ola
"Uyuşturucu Denetim
Programrnın (UNDCP)
çalışmalanyla ilgili bilgi verdi.
Butros Gali, "L'yuşturucu
maddeler ik mücadelede çok
kararlı davranmahyız" dedi.
Gah'nin mesajı. UNDCP Başkanı
Giorgio Giacomelli tarafından
okundu. BM Genel Kurulu
; Başkanı Samuel Insanally de
; konuşmasında, uyuşturucu
' kullarumının yayılmasının soğuk
savaş sonrası dönemin önde gelen
uluslararası sorunlanndan biri
olduğunu söyledi.
Mısır
iBakan hayvanat
jbahçesinde
;oturuyor
l^TT AHtRE(AA)-Mısır'dal3
i
wL ekımde Atıf Sıdkı
î-"-^- başbakanlığında kurulan
•, hükümette yer alan yeni
î bakanlardan Muhammed Zeki
; Ebu Amir'in, lojmanı bulunmadığı
; için, Gıza Hayvanat Bahçesi'nde
• bulunan Tanm Bakanlığı'nın
• misafırhanesinde kaldıgı bildirildi.
I Mısır'da yayunlanan yan resmi
I "Aher Saa" (Son Saat) dergisinin
; haberine göre, hükümet ile Halk
\ Meclisi ve Danışma Meclisi
; arasındakiilişkilerdensorumlu
'< Devlet Bakanı Ebu Amir, göreve
i geürildikten sonra îskenderiye
! kentinden başkent Kahire'ye
I geldi. Kahire'de konutu
; bulunmayan bakan, geçici olarak,
; Tanm Bakanlığı'nın Giza
• Hayvanat Bahcesi arazisinde
bulunan misafırhanesine yerleşti.
' Dergj, aynı sorunla daha önce de
başka kentlerden Kahire'ye gelen
\ bazı bakanlann da karşılaştığını
; vesöz konusu bakanlann, görev
* yerlerinden uzak mısafirhanelerde
• banndıklannı yazdı.
Savaş Kuveyt'i yoksullaştırdı
K
uveyt'in El Sefr Otobanı'-
ndan kente girerken, yakın
geçmişte burada bir savaşın
yaşandığına ınanmak çok güç geli-
yor. Bombalanmış binalar yeniden
inşa edilmiş. Bir zamanlar gündüzü
geceye çevirerek yanan petrolün
oluşturduğu kilometrelerce uzanan
göller artık idare edilebilir durumda
birikintiler. Alev alev yanan petrol
kuyulanndan yine eskisi kadar çok
üretim sağlanabiliyor.
Körfez Savaşı
sırasında yerle bir olan
Kuveyt'te iki buçuk
yılda her şey normale
döndü, ancak bu hızlı
yeniden yapılanma
zenginliği ile övünen
ülkenin kasalannın
boşalmasına neden
oldu.
Geri çekilen Irakh askerler tarafı-
ndan büyük zarar verilmiş rafıneri-
leri ise tamamen onanlmış. Kuveyt
halkının büyük çoğunluğu aradan
geçen iki buçuk yıl içinde herşeyin
yeniden normale döndüğünü behr-
tiyor.
Ancak Kuveyt'in büyük boyutlu
yeniden yapılanma cabasının gözle
görülür başansına rağmen bazı şey-
ler asla eskisi gjbi olmayabilir. Sava-
şın ardından yaşanan bu kalkınma.
Baulı kurtancılara savaş borçlan-
nuı ödenmesi ve Kuveyt'in yurtdı-
şındaki varlıklannın yanlış yöneti-
Körfez Savaşı sırasında Irak Kuveyt'in petrol kuyulanm ateşe vermişti.
mi, bir zamanlar ağzına kadar do-
lup taşan ülke kasalanndaki pa-
ranın suyunu çekmesine ve zama-
nında serveti nedeniyle kibirlenen
bu ufaak ülkenin mütevaalaşmasına
neden oldu.
Körfez Savaşf ndan önce ülke ge-
lirinin yansını sağlayan yurtdışında-
ki varlıklannın gittikçe azalması.
Kuveyt'in petrole olan bağımhlığı-
nın daha da artmasına neden oldu.
Bu bağımlılıktan kurtulmak en azın-
dan bir on yü alacak gjbı gözü-
küyor. Hindistan ticaret yolu üstün-
deİci bir durak olmaktan öteye geç-
mediği günlerden bu yana bu min-
naak ülkenin yönetimini elınde tu-
tan El Sabah ailesı bugünlerde ye-
rini halkın yaranna daha sıkı bir pa-
rasal yönetimden yana olan bir par-
lamentoya kaptınyor gibi gözü-
küyor. Bütün bu etİcenler ve dtğerle-
ri, Kuveyt'in politik ve ticari kişiliği-
ni bazılanna göre gen döndürülmesı
mürnkün olmayan bir bıçımde de-
ğiştirdi.
Kuveyt, zengin bir petrol ülkesi
olarak tanınıyorsa da 1938'de Bri-
tish Petroleum ve Gulf Oıl tarafın-
dan ilk petrol bulunana dek, ülke
geçimini denizden sağlıyordu: înci
çıkarma, gemi yapımı, balıkçıhk ve
ticaret. Gelişen petrol endüstrisi,
Kuveyt'i çamurdan bir duvarla çev-
relenmiş bir sahil yerleşim binmin-
den süper çevreyollanna, son model
lüks otomobıllere, beş yıldızb otelle-
re, ahşveriş merkezlerine ve gelişmiş
ülkeleri gölgede bırakan bir yaşam
standardına sahip modern bir ülke
haline getırdi.
Kuveyt'in geniş petrol yataklan-
na ve düşük nüfusa sahip bir ülke
olması, yönetimdeki El Sabah ailesi-
nin son yıllarda petrol renginlikleri-
nin bir bölümünü halkla paylaşma-
lanna ve yabancı ülkelerde yaünm
yapmalanna olanak tanımış. Ya-
bancı bankalardaki hesaplar ve çe-
şitli yabana şırketlere yapılan yatı-
nmlardan elde edilen gelir, petrol fi-
yatlan düştüğünde Kuveyt'in kay-
gılanmamasını sağlıyordu. Kuveyt'-
in poütikası, petrol fiyatlannın çok
fazla tırmanmasına izin vermeyerek
daha ucuz ve alternatif yakıtlann
100 milyar varillik rezervlerini de-
ğersizleştirmesinı önlemekti.
Ülkenin savaştan bu yana yurtdı-
şmdakı serveünde 25 milyar dolar-
ûk bir düşüş olması nedeniyle Ku-
veyt son zamanlarda bu politikasın-
dan vazgeçerek petrolü için daha
yüksek fıyatlar peşinde koşmaya
başladı. Petrol İhraç Eden Ülkeler
örgütü'nün (OPEC) geçtiğimiz
gürüerde Cenova'da düzenlenen
toplanüsında gazeteolerle görüşen
Kuveyt Petrol Bakanı Ali H Bagji
şöyle konuştu: "Petrolden başka bir
gelir kaynağı göremivoruz. Devletin
gelir kaynakiarı Körfez Savaşı nede-
niyle fükenmiş durumda... Hiç böyle-
sine zor bir dönem geçirmemiştik."
I Büyük senetin
kazarulması on yü alacak
Kuveyt'in petrol sektörüne artan
bağımlıhğı bir gecede ortadan kalk-
maz. Petrol Füıans Şirketi'nin he-
saplanna göre, Kuveyt'in savaşın
mali etkilerini ulusal bütçesine sin-
dirmesi için dört ya da beş yıl, 1990
Ağustos'undan bu yana yiurdiği bü-
yük serveti yeniden kazanması ıçin-
se en azından on yıl gerekiyor.
Bir zamanlar Kuveyt'in petrol ya-
taklannı kaplayan hampetrol gölle-
rinden geriye bugün sadece birkaç
ufak birikinti kaldı. Ancak çevrede
bıraktığı etkiler ve onlan ortadan
kaldırmak için gereken masraflann
boyutlan göz korkutucu olmaya de-
vam ediyor.
Bilim adamlan kırliliğı temizle-
mek için gerek mekanık, gerekse bi-
yolojik pek çok değişik yöntem üze-
rinde çâlışıyorlar. En kötü etkılen-
miş bölgelerde buhar ya da kimya-
sallar kullanma yoluna gidilebilece-
ğini belirtiyorlar. Resmi görevliler
kalan petrol göllerinin yıl sonuna ya
da 1994 başına kadar kurutula-
cağını umuyorlar.
Cenetik
Insan \
doğuştan
iyiyadakötü
H
aber Merkezi - Kaba
kuvvet kullanmanın •
insanın kişiliğine değil, ~ ,
J
i
beymdeki bazı kimyevi maddelere'
bağh olduğu. dolayısıyla da
insanın gerçekte "iyi" ya da
"kötü" olarak doğduğu öne
sürüldü. Hollanda'daki Nijmegen
1
Üniversitesi'nin gerçekleştırdıği
bilimsel bir araştırmada, bozuk bir
genin vücutta A enzimi eksikliğıne
yol açtığı. bu durumun da stres
altında bulunan kişinin beyninde
yüksek miktarda hareketliliğe
neden olan bazı kimyevi
maddelerin boşalması sonucunu !
getirdiği ortaya çıktı. Araştırmayı •
gerçekleşüren Hollandalı bılım
adamı heyeünin başkanı Dr. Haan
Bruner, sözü geçen bozuk genin
"kötü gen" olarak da
tanımlanabileceğini ifade ederek, !
bu genin kadınlan etkilemediğini
söyledi. Dr. Bruner, "Bozuk ya da
Mzûn tammımıda kötü gen, y alıuz
erkeği etkflemektedir. Bu geni
babasından taşıy an kaduı ise aynen
oğluna doTedebilir" dedi.
Hollandalı doktor, devam '
etmekte olan araştırmalannın '
nihaisonuçlannın.insanoğluüe '
ilgilenen tüm bilım alanlannda '
bugüne kadar bilinen "kaideleri" '
değiştirebıleceğini savunarak,
"Kötü doğan insanlar olduğu :
gerçeğini kabul etmemiz gerek" '
şekîinde konuştu.
Yunanistan
Kiliseden
politikaalara
aforoz
A
TİNA(AA)-Yunan
Ortodoks Kilisesı "Asi •
MetropoUtleri"
destekleyecek politikaa ve adalet
yetkililerini aforoz ile tehdit etti.
Atina'daki bir ldlisede pazartesi
günü meydana gelen olaylarda,
karşıt görüşlü Metropolit
taraftarlan arasında meydana
gelen olaylar hakkında bir
açıklama yapan Attika !
Metropolıtı Hrisostomos,
"SiyasetçUeri ve adalet yetkililerini
konuyla ilgili adımlannı dikkatli
atmaİan" konusunda uyardı.
Asi Metropolit Nikodemus'un
taraftarlannı şiddete yönelttiğini
öne süren Hrisostomos, olaylan
kınadıklannı ifade etti. Atina
Savalığı ise pazartesi meydana
gelen olaylarla ılgılı geniş çaplı bir
soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Hükümet açıklamasmda da
iktidann kilisenin tutumunu
desteklediği belirtilerek, "nahoş
olaylann" önünün alınması için
yasal girişimlerde bulunulabileceği
vurgulandı. Yunan kamuoyu
tarafından büyük ılgıyle izlenen '
"papazlar savaşı", Attika
Metropoliti Nikodemus ile Larisa
Metropoüti Teologos'un lcilise
tarafından görevden ahnmalanna
karşın, mahkemenin yasadışı
muafneleye uğradıklanna karar
vermesi ile başlamıştı.