Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 EKİM1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yurda Kaya'dan
Ekmekçi'ye
ziyaret
• ANKARA (Cumhnriyet
Bürosu) - Tutuklu bulunan
DEP Genel Başkanı Yaşar
Kaya 'nın eşi Yurda Kaya.
Çağdaş Gazeteciler Derneği
Başkanı Mustafa Ekmekçi'yi
ziyaret etti. Ekmekçi, ziyaret
sırasmda dernek olarak
Yaşar Kaya'yı cezaevinde
görmek üzere
başvurduklannı, ancak
olumsuzyanıt aldıklannı
belirtti. Yurda Kaya,
"Hoşgörü ve demokratik
çözümlerle Kürt sorununun
çözûleceğine inandığını"
söyledi. Ekmekçi de,
"Düşüncelerin serbestçe
söylenmesine, demokratik
haklann istenmesine karşı
değiliz. Biz şiddete karşıyız.
Bu şekilde şiddet hareketleri
devam ederse tabii ki karşılık
verilecektir" diye konuştu.
Son günlerde meydana gelen
olaylardan sonra
karamsarhğa düştüğünü
söyleyen Ekmekçi, "Kan
dökülmemesi için, ateşkes
şarttır. Önce bu saldınlann
durması gerekiyor" dedi.
Yurda Kaya da, "Kürt halkı
olarak bizde şiddet
istemiyoruz. Sevgı ve
hoşgöriiyle bu sorunlann
haÜedilmesini istiyoruz"
görûşünü dile getirdi.
İçtşteri
Bakanr'mn mes^ı
• ANKARA (AA) - İçişleri
Bakanı Nahit Menteşe,
"Ülkemizin bütünlüğünü,
ulusumuzun birliğini,
devletimizin tekliğini ve
üniter yapısını, bize emanet
edilen vatandaşlanmızın mal
ve carunı, ırz ve namusunu
korumak ve kollamak için
bütün güçlüklere göğüs
gereceğiz" dedi. tçişleri
Bakanı Nahit Menteşe,
göreve başlaması dolayıayla
bakanhk birim amirleriyle
tanıştı. Menteşe, daha sonra
bakanhk merkez birimleri ve
bağlı kuruluşlar ile valiliklere
gönderdiği mesajda, "Işimiz
zor,yolumuzçetindir. Bu
meşakkatli görevde
dayanağım ve güvencem siz
değerb çalışma arkadaşlanm
olacaksınız" dedi.
Konukmanve
Çevik'eYüce
Divanyolu
açthyorI ANKARA (ANKA) - Eski
Başbakan Yıldınm Akbulut
ve 6 bakanı hakkındaki
iddialan araştırmak için
kurulan TBMM Göçmen
Konutlan Soruşturma
Komisyonu önûmûzdeki
hafta raporunu tamamlayıp
TBMM Başkanlığı'na
sunacak. Raporda,
Konukman ve Çevik'in Yüce
Divan'da yargılanmasının
istenmesi bekleniyor.
Bulgaristan'tan göç eden
soydaşlara yapılan
konutlarda yolsuzluk
yapıldığı, Ercüment
Konukman'ın kendisine ait
bir arazdyi kooperatif yoluyla
normalfiyaünınçok ûstûnde
devlete sattığı iddialan
ûzerine kurulan Göçmen
Konutlan Soruşturma
Komisyonu önümüzdeki
hafta çalışmalannı
tamamlayacak. Görev süresi
7 kasım günü dolacak olan
komisyon önûmûzdeki hafta
sah günü toplanacak ve son
karan verecek.
TBMM'de kapalı
otupum önerisi
• ANKARA (AA)-MHP
Genel Başkanı Alpaslan
Türkeş, TBMM'de, terör
olaylanrun çözümü ve milli
birbk konusunda kapalı
oturum yapılmasını istedı.
Türkeş, konuyla Ugili
önergelerini Meclis
Başkanlığı'na sunduklarını
söyledi. Türkeş,
parlamentoda düzenlediği
basın toplantısında, dış
güçler tarafından Türkıye'ye
karşı sinsi bir savaş
başlatıldığını. bunun da
gerilla savaşı olduğunu
kaydetti. Türkiye
Cumhuriyeü'ni bölmek için
başlatılan bu savaşın
üstesinden gelineceğini
belırten Türkeş, konunun
gizli bir otunımla Mecjis'te
ele ahnması gerektiğini ifade
etti.
Karayalçın 'CHPye katılma', Baykal da 'liderlikten vazgeçme' ödünü verdi
Birliği PM oranıkilitliyor
PM pÛrÜZÜ Solda bütünleşmeyi parti meclislerinin GÛPkŞnGllaP! EŞİt tfifflSİl RIÛinkÜnGürkan ve ekibi ise eşit
oluşumunda belirlenecek oran üzerinde anlaşma temsilin kabul edilebileceğini söylerken, Grup
sağlanamaması engelliyor. Karayalçın, PM'yi 1 kasım günü Başkanvekillerinden Karakaş, "Eşit temsil olabilir. Sonra, nasıl
toplantıya çağırdı. SHP yüzde 70'e 30 oranında ısrar ederken, olsa kongreler olacak. Orada kimin daha çok ağırbğı varsa,
CHP eşit temsilden ödün vermiyor. zaten o yönetime geür" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Sol-
da bütünleşme konusu, SHP ve CHP
liderlerinin verdikleri karşıhkb ödünler-
den sonra "Parti meclisinin oluşumun-
da" kilitlendi. SHP Genel Başkanı
Murat KarayaJçın, "eşit ya da oransal
temaT anlaşmazbğını karara bağlamak
için PM'yi 1 kasım günü toplantıya ça-
ğırdı. Karayalçın PMnın oluşumunda
"yüzde 70'e, yüzde 30 onuunın uygulan-
masııu" isterken, CHP yöneüdleri "eşit
temsfl dtşında bir oranı tartışmayı bÛe
kabul etmeyiz" dediler.
SHP ve CHP liderlerinin yapUklan
iki görüşmeden olumlu sonuç ahnama-
mışö. Karayalçın, "SHP çaös ve oran-
sal temsil"de ısrarb olurken, Baykal da
"CHP çaösı ve eşit temsfl" istedi. Tıkan-
ma üzerine, Gaziantep Belediye Başka-
nı Celal Doğan ile SHP içindeki Aydm
Güven Görkan yanhlan devreye girerek
baskı yapmaya başladılar. Gelinen nok-
tada, Karayalçın "çatT konusunda,
Baykal da "genel başkanuk" konusun-
da ödün verdi. Karayalçın, "kinüik"
sorunun aşılabileceğine ilişkin sözleriy-
le, SHP'yi kapatıp CHP'ye kaülabıle-
cekleri mesajını verdi. Baykal da genel
başkanlığı Karayalçın'a bırakabileceği
mesajını verdi. Bu durumda bütünleş-
menin sağlanabilmesi için, PM'nin nasıl
oluştunılacağı sorununun çözüme bağ-
lanması gerekiyor. SHP Genel Başkanı
Murat Karayalçın, bu konuyu görüş-
mek üzere 1 kasım günü PM'yi toplantı-
ya çağırdı.
tnönü'denespri
Karayalçın, dün genel merkezde bir
süre parti yöneticileriyle göriiştü. SHP'-
nin Onursal Genel Başkanı Erdal İnönü
de genel merkeze gelerek Karayalçın'a
"geçmiş obun" dileklerini iletti. İnönü
görüşmeden sonra gazetecilerle konu-
şurken, solda birlikle ilgili espriler yaptı.
inönü, gazetecilere "SHP ve CHP genel
merkezleri arasında gizli tünel kazılıp gö-
rüşmeler sürdürülebilir mi, baktmız mı?"
diye sordu. Karayalçın da gazetecılerin
"eşit temsile sıcak bakmaya başladığımz
söyleniyor" sözleri üzerine "Yok öyle bir
şey" dedi. Karayalçın'ın. CHP lideri
Baykal'ın "genel başkanlık konusunda
özveride bulunacağma" ilişkin sözlerin-
den rahatsızlık duyduğu, bu konuyu
aralannda görüşmediklerine dikkat
çektiği belirtildi.
Gürkan ekibindekilerin CHP yöneti-
cileri ile temaslannı sürdürmeleri dikka-
ü çekti. Bu ekiptekiler "eşit temsilin de
kabul edilebileceğini" vurgulayarak
CHP'nin ısteklerine olumlu yaklaştılar.
SHP Grup Başkanvekillerinden Ercan
Karakaş, "Aşılmaz bir sorun yok. Eşit
temsil olabilir. Sonra, nasıl olsa kongre-
ler olacak. Orada kimin daha çok ağırlı-
ğı varsa, zaten o yönetime gelir" dedi. 50
kişilik SHP PMye Gürkan ekibinden
20 kişinin gjrdiğine dikkat çekilirken,
PM'nin eşit temsili kabul etmesinin ola-
naksız olduğu belirtildi.
CHP eşit temsilde kararlı
. CHP yöneticileri, eşit temsil konu-
sunda ısrarb olduklannı yinelediler.
CHP Genel Başkan Yardımcısı AB To-
puz, "Eşit temsil dışında bir olasılığın tar-
tışılmasını bile olanaklı görmüyoruz.
Kimsenin eiinde terazi yok. Kimin güçlü
olduğunu nasıl öiçecekler? Milletvekili
say BI, üye sayısının fazla olması, a> antaj
değil. CHP'nin adı var. İki tarafın da pa-
zariık yapıyor gibi bir görüntü \ermesi,
harekete zarar verir" dedi.
Polisin Ankara Balgat'ta hücre evi olduğu iddiasıyla baskın düzenlediği evde, Devrimci Sol üyesi olduğu Oeri süriilen
ve kimlikleri henüz açıklaıunayan iki kişi ökiürüldü(Fotoğraf:AA )
Devrimci Sol üyesi olduğuileri süriileniki kişi öldürüldü
PoBs Balgat'ta ev bastı: 2 ölü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Terörle Mücadele Şu-
besi ekipleri tarafından, Balgat'taki bir eve düzenlenen
baskında, Devrimci Sol üyesi olduklan ileri sürülen iki kişi
öldürüldü. Emniyet yetkibleri, baskın sırasında öldürü-
lenlerin belgelerle birbkte nüfus cüzdanlannı da yaktıklan
için kimbklerin henüz saptanamadığını söylediler.
Baskın önceki gece saat 22.00 sıralannda gerçekleşti.
Emniyet yetkibleri, operasyon sonrasında yapüklan açık-
lamada, Balgat Cevizlidere Mahallesi 14. Sokak 13 numa-
rada yasadışı örgüt üyesi iki kişinin oturduğunun belirlen-
mesinin ardından. Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin
eve baskın düzenlediğini bildirdiler. Yetkililer, evin sanl-
masının ardından "testim ol" çağnsında bulunulduğunu.
ateşle karşılık verilmesi üzerine, çalışma çıktığını söyledi-
ler. İki saat süren çatışma sırasında evde bulunan iki kişi
öldürüldü. Evde yapılan aramalar sonucu, bir adet "Uzi"
marka otomatik silah, biri 14 mibmetre. diğeri 7.65 mili-
metre çapında iki adet tabanca ile patlayıa madde yapımı-
nda kullanılan malzemeler bulunduğu bildirildı. Çaüşma
sırasında, iki katb gecekondu tipi evin ön bölümü panzerle
yıkıldı. Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin, evden ateş
açılması üzerine. karşıbk verebibnek için panzer getirdik-
leri ve tuvalet olarak kullanılan ön bölümü yıktıklan öğre-
nildi. Mermilerin isabet etmesi nedeniyle su borulannın
patlaması üzerine, evi su bastı. Baskın düzenlenen gece-
kondunun karşısındaki evlerin duvarlanndaki deliklerin.
Devrimci Sol üyesi olduklan belirtilen iki kişinin çaüşma
sırasında açtığı ateş sonucu oluştuğu bildirildı.
SHPİzmir
Çakmur
Değirmenci
gerginliği
tırıııaıuyor
İZMJR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)-İzmir Anakent Bele-
diye Başkanı Yüksel Çakmur
ile SHP İl Başkanı Hilmi De-
ğhmenci arasındaki gergınlık
Urmanıyor. SHP Genel Baş-
kanı Murat Karayalçın'a dün
bir mektup gönderen Çak-
mur, il başkanının belediye
yönetimine el koyduğunu sa-
vunarak "Bu probiemi lütfen
ivedilikle çözünüz. Genel mer-
kez olarak demokrasiden
yana, yerel yönetimlerin
özerklik anlaytşından > ana tu-
tumunuzu bekliyonız" dedi.
SHP İl Başkanı Hilmi De-
ğirmenci'nın parti tüzüğünde
yer alan bir maddeye dayana-
rak SHP Belediye Medis
Grubu'na başkanlık etmesi ve
bu duruma karşı çıkan Çak-
mur'un toplantılara girmeme-
siyle başlayan geribm, yeni bir
boyut kazandı. Değirmenci'-
nin önceki gün "Belediye yö-
netünine müdahale etmemiz
söz konusu değildir. Biz sadeee
tüzukteki yetkimizi kullana-
rak SHP Grubu'na başkanlık
ediyoruz" açıklamasının ardı-
ndan Çakmur, Karayalçın'a
dün bir mektup gönderdi.
İzmir'de yerel yönetimlerin
özerkliğine aykın bir durum
yaşandığını savunan Çak-
mur. mektubunda şö\le dedi:
"tl başkanı toplantıiara geli-
yor, belediye başkanını bir
yana itiyor ve grubıı yönetiyor.
Parti defteri ile gnıba geliyor,
"Burada konuşulan her şey bu
tutanağa geçecek' diyor. Da-
vul belediye başkanlarının boy-
nunda, tokmak il başkanının
eiinde olacak. Böylesine bir yö-
nerinı anlayışı hiçbir demokra-
tik ülkeoe yoktur" dedi.
POLTTIKAGUJNLUGU
HİKMET CETİNKAYA
Çözüm...
Güneydoğu'da PKK vahşetini durdurmak için nasıl bir
çözüm gerekiyor?
Lice SHP İlçe Başkanı önceki gün ATV'den Erbil Tu-
şalp'in sorularını yanıtiarken aynen şöyle diyordu:
"Meclisteki partiler bu işi çözmelidir. Çözümün yolu
siyasidir..."
Askerlerin tavrı ise artık belli:
"Güneydoğu sorununu bize bırakın..."
Yani askeri çözüm
Dün TBMM'de terör zirvesi başladı. Toplantıya DEP
dışında tüm partilerin temsilcileri katıldı. Aynı saatlerde
bir SHP milletvekili grubu Diyarbakır'a hareket etti.
Beş siyasi partiden beş milletvekili, Güneydoğu ve
Doğu Anadolu'da giderek tırmanan PKK terörüne ve
bölge sorunlarına ilişkin TBMM'de bir basın toplannsı
yaptı.
Ne diyordu milletvekilleri?
Şöyle:
"10 yıldır uygulanan olağanüstü hal bölgeye banş ye-
rine daha fazla kan ve gözyaşı getirmiştir..."
Doğru değil mi?
Elbet doğru!
10 yıl içinde uygulanan sosyal, ekonomik, kültürel po
litikalar Güneydoğu ve Doğu Anadolu yöresine banş
getirmemiştir. Böylece izlenen tüm politikalar çözüm-
süzlüğü ortaya çıkarmıştır.
Beş partinin ortak basın toplantısında ortaya çıkan
gerçek şudur:
"Kürt sorununa demokrasi içinde çağdaş siyasi çö-
züm gerekiyor..."
Şimdi iki önemli nokta çıkıyor ortaya:
1- Güneydoğu'da ve Doğu Anadolu'daki PKK terörü
askeri çözümle kurutulur. PKK terörü temizlenmeden
siyasi, ekonomik ve kültürel atılımlar yapılamaz.
2- Çözüm demokrasi içinde olmalıdır. Çözümün yeri
ise TBMM'dir.
Acaba hangisini tercih edeceğiz?
Demokrasi içinde siyasi çözüm mü, yoksa askeri çö-
züm mü?
Ülkenin en büyük sorununu oluşturan Güneydoğu ve
Doğu Anadolu'daki PKK terörürün çözüm yeri elbet
TBMM olmalıdır. Meclis'tetemsilcisi bulunan tüm siyasi
partiler oturup tartışmalıdır. Sorun demokrasi içinde ve
çağdaş bir biçimde ele altnmalıdır.
Yöre halkı yoksulluk ve işsizliğini unutmuştur bugün.
Onlar için ekonomik sorunlann yerini yaşama hakkı al-
mıştır.
O yörede yaşayanlar Türk olsun, Kürt olsun can derdi-
ne düşmüştür.
Sorunu demokrasi içinde çözmek zorundayız. Elbet
ulusal birlik ve dayanışma sorunun çözümünde en
önemli etken olacaktır.
Bir başka konu...
Güneydoğu'daki geri kalmışlık bugünün sorunu değil-
dir. 1980 yılından bugüne dek geçen sürede işsizlik ve
yoksulluk giderek artmıştır.
Biz Lice'ye 1974 yılında gitmiştik ilk kez. Hani o büyük
sarsıntdan sonra. Bizim 18 yıl önce ilk kez gördüğümüz
Lice ve son kez TV'de izleyebildiğimiz Lice arasında bir
fark yoktu. Insanlar yine 18 yıl önceki gibi yoksul ve işsiz-
di.
Ne diyor Lice Belediye Başkanı Nazmi Balkaş?
Okuyoruz:
"Halk hala deprem sonrası yapılan prefabrik evlerde
oturuyor. 1974 yılından bugüne dek ilçeye hiçbir yatırım-
da bulunulmadı. Gençler işsizlik nedeniyle dağlara çıkı-
yor..."
Niçin dağlara çıkıyor gençler?
Lice Belediye Başkanı bir örnek veriyor:
"Terör olaylannm artmasında ekonomik çözüntünün
etkisi yüzde yüzdür. Başımdan geçen bir olay var. Bir
vatandaş bana oğlunu belediyeye işçi olarak almam için
başvuruda bulundu. Ben de belediyenin işçi alma imka-
nı olmadığını söyledim. Aynı kişi birkaç ay sonra bana
geldi ve şöyle dedi: 'Sen benim evimi yıktın, oğlumu da-
ğa gönderdin. Eğer iş verseydin oğlum dağa gitmeye-
cekti.'Bunun gibibirçokörnek var..."
Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da on yıldan beri uygu-
lanan olağanüstü hal, silahlı koruyucu yöntemi çözüm
değil; çözümsüzlük getirmiştir.
Gözü döhmüş katiller korumasız insanları öldürmüş-
tür. Kundaktaki bebekler, okullardaki öğretmenler acı-
masızca katledilmiştir.
Son bir hafta içinde Diyarbakır'da 8, Van'da 1, Bitlis'te
6 olmak üzere 15 öğretmen öldürülmüştür.
Onun için Güneydoğu'da ve Doğu Anadolu'da akan
kan durmalıdır. Sorun oturup tartışılmalıdır.
Şiddetin şiddet doğurduğunu arttk hepimiz bilmeli ve
öğrenmeliyiz.
Sıvas Raporu'ndakarşıbldımuhalefetşerhleri
• Sıvas raporunda uzlaşma bitti.
Oybirliği ile hazırlanan rapora üç ayn
muhalefet şerhi konuldu. SHP'li Kul,
irtica tehlikesine dikkat çekince, RP'li
Şener ve D YP'Ii Öztaylan, Aziz Nesin'i
suçladı. Şener ve Öztaylan Atatürk
Büstü'nün dinciler tarafından
kaldınlmadığını öne sürdüler. Gelişmeler
üzerine, raporu "oybirliği" kaydıyla
imzalayan SHP İstanbul Milletvekili
Nami Çağan da muhalefet şerhi
koyacağını açıkladı.
HAKKI ERDEM
ANKARA - TBMM Araştırma Komis-
yonu'nun, 37 kişinin yaşamını yitirdiği Sıvas
olaylan ile ilgib' olarak hazırladığı raporda,
uzlaşma bozuldu. Uzun tartışmalar sonun-
da, uzlaşma ile hazırlanan rapora son anda
üç ayn muhalefet şerhi konuldu. Komisyon
üyesi SHP'h Mustafa Kul, irtica tehbkesine
dikkat çekince RP'li AbdüUatif Şeoer ve
DYP'ü Cemal Öztaylan Sıvas olav lan nede-
niyle Aziz Nesin'i suçladılar. Şener. Nesin'e
"provokatör" suçlaması yöneltti. Gebşmeler
üzerine, raporu "oybirliği" kaydıyla daha
önce imzalayan SHP İstanbul Milletvekili
Nami Çağan da muhalefet şerhi koyacağını
açıkladı.
Bazı üyelerin "oybirliği ile hazırlandığı"
kaydını düşerek imzaladıklan rapor, muha-
lefet şerhleri ile karşıhkb suçlamalan günde-
me getirdi. ŞHP'ü Kul muhalefet şerhinde,
mutabakat ile bir rapor haarlanması çaba-
lanna karşın, raporun sonuç kısmında "her-
kesin rahatlıkla kabul edebileceği ve savuna-
bileceği sağlıklı bir değerlendirme yapılama-
dığını" Mirguladı. Sıvas olavlannın Aziz Ne-
sin'in kişibğine ve ve orada yaptığı konuş-
malar üzerine oluşan tahrike bağlamanın,
olaym boyutlannı daralttığını ve asıl dikkat
çekılmesi gereken yanı gızlediğini belirten
Kul. şu görüşleri dile getirdi: "Bu insanlık
dış! eylem; laikiiğe, cumhuriyete, demokrasi-
ye, özgür düşünceye, kültûr ve sanata karşı
planlı, programlı ve örgiitlü olarak yapılmış
alçakça bir saldırıdır. Çok ciddi bir bir çalı-
şma sonucu hazırlanan raporda, bir tek keli-
meyte gericilikten, irticadan, laiklikten ve de-
mokrasiden bahsedilmemiş olması, bu ciddi
komisyondan büyük beklentisi olan laiklik ve
Sultan Abdal etkinlikleri sırasında tahriğe yö-
nelen faaliyctler. oiavlar öncesinde >e sonra-
sında alınmayan önlemler, olaylar sonrasın-
daki gdişmeler üzerinde açıkuğa kavuşturu-
lamay an karanlık noktalar olduğunu" savun-
du. "Pir Sultan \bdal etkinUklerine Pir Sul-
tan'ı tanımadığını belirten Aziz Nesin niçin ve
nasd davet edilmiştir" sorusunu yönelten Şe-
ner, şu görüşleri öne sürdü: "Yazılan, yayı-
mi eseridirler? Olaylann başlamasmdan son-
ra birkaç kez dağılan kalabalığı tekrar top-
layarak evleme konsantresini sağlayanlar,
önceleri Kültiir Merkezi, Vilayet ve Dörtyol
arasında gidip gelen kalabalığı Madımak
Oteli'ne yönlendirenler kimlerdir?"
Raporda bu konuda bir bilgı obnamasına
karşın. MİT Bölge Müdürü'nün. "PKK'nın
Dev-Sol ve TİKKO ile işbiriiği yaparak Sı-
Mudahil avukatlar:
Devletpolitikasıyargılamadada sürüyor
ANKARA (ANKA) - Sıvas davası müdahil avukatlanndan
Göksel Arslan, Sıvas olaylan ve hazırbk soruşturması
sırasındaki devlet pobtikasının, yargılama sürecinde de
sürdüğünü ileri sürdü. Avukat Göksel Arslan. Sıvas'ta
öldürülenlerin yakınlan ile birlikte düzenlediği basın
toplantısında devleti. yargılama sürecini etkilemekle suçladı.
Sıvas olaylan sırasında gösterilen ihmalin sürdüğünü ve hazırlık
soruşturması sırasında da ciddi davranılmadığını öne süren
Arslan, davanın DGM'de görülmesinin de devletin yargılama
sürecine etki edebilme çabasının sonucu olduğunu iddia etti.
Avukat Göksel Arslan 21 ekim günü yapılan birinci duruşma
sırasında da müdahil avukatlara ve ölenlerin yakmlanna
yapılan saldınlann, DGM Başsavcısı Nusret Denüral'ın
talimatıyla gerçekleştirildiğini ileri sürdü. Saldınlar sırasında.
kendisi ile birlikte 5 kişinin gözaltına abndığmı ve gözaltı sırasında
dövüldüklerini öne süren Arslan. daha sonra bu kişilerin
doktordan 2 ve 5'er günlük raporlar aldıklannı bildirdi. Saldınlar
sırasında pobslerin "Srvas'ta, biz de vardık gelin bizden hesap
sorun", "Komünistin avukatı. başka savunacak adam bulamadınız
mır' "Srvas'ta 35 komünist geberdi, siz de geberin ne olacak"
şekh'nde bağırdıklannı iddia eden Arslan, bu davranışlann devletin
Sıvas katliamındaki rolünün göstergesi olduğunu savunarak
duruşma günü saldınlan gerçekleştiren polisîer ve DGM
Başsavcısı hakkmda suç duyurusunda bulunacaklannı bildirdi.
Arslan, aynca devletin Sıvas katliamı sanıklannın yanında
olduğunu da iddia etti.
demokrasi taraftan geniş halk yığmlannda
hayal kırıklığı yaratacak \e insanJarımızın
demokrasi içerisinde sorunlann çözümü ko-
nusundaki inançları umutsuzluğa dönüşecek-
tir"
Kul'un bu muhalefet şerhine, RP'li Şener
ve DYP'li öztaylan, hazırladıklan muhale-
fet şerhleri ile misilleme yaptılar. Şener, Sı-
vas'ın hassas bir çaüşma için uygun bir or-
tam olarak görüldüğünü bildinrken "Pir
nları ve konuşmalanyla düşünce ve inançlara
hakareti, düşünce ve inanç hürriyeti olarak
yorumlayarak sürekli olaylara sebebiyet ve-
ren Azi Nesin'in kendisi bir provokatör mü-
dür, yoksa pro>okatörier tarafından kullanı-
unakta mıdır? Aziz Nesin'in davet edilmesi ve
konuşturulması, Che Quavera, Lenin, Mahir
Çayan, Dev-Sol, Kızıl Vildız amblem ve pos-
terieri, cuma saatinde çalınan davul. bilinçli
bir tahrikin mi, yoksa normal birer faaliyetin
vas'ta eylem hazırlığı içinde olduklan" yö-
nünde istihbarat aldıklannı söylediğini de
bildiren Şener, terörü tırmandırmak isteyen-
lerin muhtemel niyetleri konusunun da dik-
kate alınmasmı istedi. Şener, olaylar arasın-
da sökülen Kongre Binası önündeki Ata-
türk Büstü konusunda da raporda yer alma-
yan ilginç bir iddiayı gündeme getirdi. "Ata-
türk Büstü'nün Srvas olaylanna belli bir gö-
rüntü vermek isteyen meçhul failler tarafın-
dan hedef alındığını" öne süren Şener, bu ko-
nuda eldekı bilgiler arasında çelişkiler ol-
duğuna dikkat çekti. RP'li Şener, komisyon
raporunda değinilmemesine karşın muhale-
fet şerhinde, olaylar sonrasında polis kurşu-
nuyla çok sayıda insanın yaralandığı ve öl-
düğü iddiasına da yer verdi. Şener, kurşunla
ölen ve yaralananlann tespiti ile yeterince
baüstik inceleme yapıbnadığını da öne sürdü
ve Sıvas olaylan ile ilgib' bu konunun da
aydınlatılması gerektiğini savundu. DYP'li
Öztaylan da muhalefet şerhinde. Şener gibi
Atatürk Büstü'nün olaylan yapan topluluk
tarafından düşürüldüğü iddiasının boşlukta
kaldığını savundu. Öztaylan. bu konuda ab-
nan ifadelerde çelişkiler olduğuna dikkat çe-
kerek "bgfliler tarafından üzerinde dunılma-
yan bu konunun soruşturuhnası halinde orta-
ya çıkacak gerçek durum Sıvas olaylan
hakkında daha sağlıklı değeriendirmelere im-
kan tanıyacaktır" dedi. Öztaylan da olaylar
nedeniyle Aziz Nesın'i suçlarken şu görüşleri
öne sürdü: "Olaydaki tahrik unsunınun gö-
zardı edihnemesi gerekir. Aziz Nesin düşünce
ve kanaat hürriyetinin de sınırlarını aşarak
başkalanna ve başkalaruun inançlarına ha-
karet unsurları taşıy an ifadeler kullanmıştır.
Aynı tavnn Sıvas'ta da devam ettirilmesi has-
sas bir toplumsal yapı arzeden Sıvas'ta, bir
kısırn kimselerin bu çirkin hadiseye katıtma-
lannda etkili olan önemli bir unsurdur.
Srvas'ta meydana gelen hadiselerde, olay-
lar öncesinde bazı belirtiler bulunmasma rağ-
men tedbir alınmadığı, olayların başlamasm-
dan sonra alınan tedbûierde de tamamen ön-
görüsüz hareket edildiği açıkça görübnek-
tedir. Bu durumun ihrnal ve basiretsizlik sınır-
larını zorladığı da açıktır." Sıvas raporuna
son anda muhalefet şerhi koyan milletvekil-
leri, raporun TBMM Genel Kurulu'nda gö-
rüşülmesi sırasında konuşma olanağı da elde
ettiler. Bu milletvekilleri genel kurulda da ra-
pora muhalefet şerhi koymalan konusunda-
ki görüşlennı açıklayabilecekler.