23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 EKİM 1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Komando Ayvaz* yumrukladı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Komando Ayvaz" olarak anılan DYP Gaziantep Milletvekili Ayvaz Gökdemir, kurultay öncesinde yolunu ayırdığı "şahinkr"den Kastamonu Milletvekili Münif İslamoğlu'nu yumrukladı. TBMM kulisindeki olayda İslamoğlu'nun gözü moranrken araya girenler tarafından sakinleştirilen Gökdemir özür diledi. DYP grup toplantısında dün sabah bir konuşma yapan Münif İslamoğlu. "Bu sorular arasında kongre yarışı doğru değil. Bazı adamlar Çankaya'da bûro tutuyorlar, kongre hanrlıklan yapıyorlar. Bunlar küçük adamlar. Bu küçük adam. bakan falan olamaz" dedi. CHP'nin gensorusuna ret • ANKARA (Cumhuriyet Börosu)-TBMM'de, CHP'nin "terör", RP'ninde "Somali" konulannda Başbakan Tansu Çiller ve kabinesi hakkında verdiği iki gensoru önergesi reddedildi. Terör hakkında verilen gensorunun görüşülmesi sırasında TBMM Genel Kurul Salonu sert taıtışmalara sahne oldu. Menteşe, terörün, kanla beslenen bir ejderha olduğunu belirterek, "yedi düvelle baş eden Türkiye'nin terör sorununu da çözeceğjni ve ülkeyi kesinlikle böldürmeyeceğini" söyledi. Yapılan oylamada, önerge 121 kabul oyuna karşın, 179 oyla reddedildi. Hükümet hakkında RP'nin. BM Banş gücü çerçevesinde. Somali'ye asker gönderilmesine ilişkin gensoru önergesi de iktidar partilerinin oylanyla reddedildi. DYP'libaşkana silahlı saldın • DÜZCE (Cumhuriyet)- Bolu'nun Kilimli ilçesi DYP'li Belediye Başkanı Mehmet Acar(41) dün silahlı saldınya uğradı. Kilimli pazar yerinde öğle saatlerinde meydana gelen olayda, Başkan Acardaha önce tartıştığı Osman Suratoğlu(30) ıle karşılaştı. Suratoğlu. burada başkan Acar'ı kurşun yağmuruna tuttu. Ayağına ve omzuna kurşun isabet eden Kilimli Belediye Başkanı Mehmet Acar Düzce Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Saldırgan Suratoğlu olaydan sonra kaçtı. 1978Sıvas sanıklarına tazminatdavası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu): Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, İçişleri Bakanhğı'nın, 1978yüında Sıvas'ta meydana gelen olaylara katılanlar hakkında ev ve işyerlerine verdikleri zararlardan dolayı tazminat davası açabileceğine karar verdi. İçişleri Bakanhğı'nın daha önce tazminat istemiyla açüğı dava yerel mahkemece reddedilmişti. Hazine avukatının temyiz istemi üzerine Yargıtay 4. Dairesi mahkemenin karannı oybirliğiyle bozdu. Yargıtay, tazminat istemine gerekçe olan zarann, davalılann toplueylemiçinde gerçekleştiğini kabul ederek. içişleri Bakanlığf run tazminat davası açabileceği görüşünü benimsedi. Milliyet muhabipi senbest TUNCELİ (AA>Tunceli'de dört gün önce PKK militanlannca kaçınlan Milliyet gazetesi muhabiri Ferit Demir dün serbest bırakıldı. Tunceli'nin Ovacık ilçesi Yeşilyüz köyü yakınlannda güvenlik kuvvetlerine gelerek kendisini tanıtan Ferit Demir dün serbet bırakıldığıru söyledi. 'Çekiç Güç,PKK ile işbipliğinde' • tSTANBUL(AA)- Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Hasan Celal Güzel, Çekiç Güç'ün bölücü örgüt PKK ile işbiriiği yapüğını ileri sürerek derhal gitmesi gerektiğini söyledi. Güzel "Güneydoğu Anadolu'da ABD'nin ve Baü'nın dış mihrakiann planlan yatmaktadır. Maalesef ANAP ve koalisyon hükümeti bu oyunlara alet ohnuştur. Çekiç Güç'ü derhal defetmek mecburiyetindeyiz" dedi. Parti içi muhalefet, kongre için Çiller'e karşı TBMM Başkanı'nı hazırlıyor Çiller'e karşı CindorukYILMAZ GÜMÜŞBAŞ ANKARA - DYP'nın 20-21 kasım ta- rihlerinde vapılacak kongresi yaklaşır- ken parti içi sıkınülar da büyüyor. Baş- bakan Tansu Çiller"in 13 hazıran kong- resinde genel başkanlığa gelişini bir türlü kabullenemeyen bir grup eskı AP ve DYPli. "DYP'ıün DYP'sizteştiril- mek istendiğT sloganından hareketle her ne pahasına olursa olsun kasımda Çiller"e karşı bir cephe oluşturmava ve karşısına TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk u çıkarmaya hazırlanıyorlar. Türkiye'nin bugünkü koşullarda Çil- ler ve ekibine bırakılamayacağını. bu ekibin sorunlann üstesinden gelemeye- ceğinin belirlendiğini öne süren parti içi muhalefet, gerek miletvekıh gerekse ör- gütten gelen tepkileri kendi yararlanna kanalizeetmeyeçalışıyorlar. Başını bazı eski DYP yöneticisi ve milletvekillennin çektiği bu kanat, Çiller'e karşı tek adav- la çıkmayı tasarlıyor ve bunun için de TBMM Başkanı Cindoruk üzerinde büyük baskı girişimlerinde buluyorlar. Muhalefetten çeşitli gruplann, Cindo- ruk ile görüşmeler yaptıklan ve kasım kongresinde genel başkan adaylığını kabule zorladıklan belirtıliyor. Yine ay- nı çevrelere göre TBMM Başkanı Cin- Ş C ndoruk kasım kongresinde genel başkan adaylığını kabule zorlanıyor. TBMM Başkanı Cindoruk, 13 haziran öncesi olduğu gibi, bu önerilere karşı katı yaklaşmıyor. doruk, bu defa 13 haziran öncesi olduğu gibi, bu önerilere karşı katı yaklaşmıyor ve koşullann elverişli olması halinde adavhğını koyabileceğj izlenimi venyor. Konuştuğumuz parti üst yönetimine ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yakın bir kaynak. "Türkiye'nin ve parti- nin bu zor günündc eğer Cindoruk yine genel başkanlık önerilerini geri çevirirse ileriye dönük olası beklentilerini de kay- beder" dedi. Aynı kaynak daha sonra şunlan söyledi: "Türkiye ve DYP zor günlerden, bü- yük bir sınavdan geçiyor. Tansu Çiller ve ekibinin artık bu gidişe hakim olamaya- cakları ortay a çıkmıştır. Biz Türkiye'nin sorunları karşısında. D\ P'nin başında eli eteğine dolanan bir genel başkan ve başbakan istemiyoruz. Bu aşamada "DYP'liyim" diyen herkese, eski Genel Başkanmuz ve Cumhurbaşkanı Demi- rel'den en sade delegeye kadar hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Ya partiye sahip çıkar başlatüan DV P'siz- leştirme politikasını önler >e ülkenin so- runlarına sahip çıkarız. Yoksa bu gidişin hangi sonla biteceği belli olmaz. Aynca Çiller'in kasımda tekrar genel başkan se- çilmesi halinde partiden büyük kopmalar olur. bunu kimse önleyemez." DYP'lıler arasında. özellikle muhalif kanatta öne sürülen bir başka sav da partinin 13 haziran kongresine katılan delege yapısında önemli değişiklikler ol- duğu yolunda. Bunlara göre halen ya- pılmayan Mardin il kongresi hariç. yapılan önemli il kongrelerinin büyük çoğunluğunu Çiller'e muhalif delegeler kazandılar ve bu delege yapısı kasım kongresine aynen yansıvacak. Aynı çevrelerin kanısına göre, 13 ha- nranda Tansu Çiller ve ekibini parti yönetimine daha sonra da hükümete getiren önemli güçler. aradan geçen sü- rede Çiller'in sergiledigi yönetim biçimi ve başansızlıktan büyük rahatsızlık du- yuyorlar ve bunlar İtasım kongresinde Çiîler'e destek vermeyecekler. Bunlann başında da büyük iş çevreleri geliyor. DYP'in 13 haziran kongresini oluştu- ran delegelerin. özellikle bu çevrelerin etkisi altında kalarak Çiller ve ekibini destekledikleri, ancak bu defa bunun olanak dışı olduğu öne sürülüyor. DYP kongresine dönük bir başka ku- lis gözlemi ise TBMM Başkanı Cindo- ruk'un genel başkanlığa aday olmayı kabullenmesi halinde, karşısına Çiller dışında başka adayın çıkmayacağı, da- ha açıkçası çıkanlmayacağı şeklinde. Bunu öne sürenlere göre Cindoruk'un aday olması halinde geçen kongrede adaylıklannı koyan İsmet Sezgin ve Köksal Toptan bu defa aday olmaya- caklar ve bütün ağırlıklannı Cindoruk'- lan yana koyacaklar. Kongre ertelenebüir mi? DYP ıçinde tartışılan bir başka konu da kongrenin belirlenen tarihte yapılıp yapılmaması. Bu konuda da muhalefet kanadı, bir ertelemeye kesinlikle karşı çıkıyor ve ertelemenin bahis konusu olamayacağını söylüyorlar. Güney- doğu'da tırmanan lerör olaylannın ba- haneedilerek böyle bir ertelemenin olup olmayacağı önümüzdeki günlerde top- lanması beklenen GİK'te de geniş şekil- detartışılacak. Basma yaptığı açıklamalar nedeniyle Grup Başkanı'nın dikkatini çekti Karayalçın'danGürkan'auyarı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı Murat Karav alçın. Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan ıle genel merkezdekı Gürkan vanlılannı 'çokbaslılık' konusunda uyardı. Karayalçın. sert uyanlan üzerine istifa edebileceğini bildiren Gürkan'm isteğini kabul etmedi. Karayalçın'ın, önceki akşam yapılan grup yönetim kurulu toplantısında. Aydın Güven Gürkan'ın gazetelerde ver alan koalisyonla ilgili sözlerinden duyduğu rahatsızlığı dıle getirdiği öğrenildi. Gürkan ile grup başkanvekillerinin. Ankara Milletvekili Saİman Kayaya Sıvas olaylan duruşmasında saldınlmasıyla ilgili olarak bir basın toplantısı düzenlediklerini, ancak basma bunun yansımadığını söyledikleri belirtildi. Edinilen bilgiye göre Karayalçın da "Metniniz güzeldi, ancak basına yansı> anlar hoş değildi. Basın, mutlaka çitfbaşlılık görmek istiyor. Bunun önlemini almalıyu. duy arlı olmalıy a. Bazı konularda önce Genel Başkan olarak bana bilgi vermehsiniz" dedi. Gürkanın bu sözler üzerine. "Çalışmalarımdan rahatsızsanız istifaedeyim" dedığj, Karayalçın'ın da •'Buna gerek yok, sizin secilmenizi ben de istedûn. Ancak bu tür konularda duyarlı olalım" karşılığı verdiği öğrenildi. Karayalçın. Merkez Yürütme Kurulu toplantısında da Genel Başkan Yardımcısı CevdetSelvi'yi eleştirdi. Karayalçın'ın. Selviye, "Siz benim yardımcımsını/. Ne söylemek istiyorsanız önce bana söyley in. gazetecilere değil" dediği öğrenildi. Bülent Ecevit, Marmara Grubu toplantısının konuk konuşmacısıydı: Güneydoğu'daseçimçözüm değil,çöziibne İstanbul Haber Servisi- PKK'nın. Ermenistan sınınn- dan Türkiye'ye saldırdığını be- lirten DSP Genel Başkanı Bü- lent Ecevit, "Ermenistan saldın- yor. Türkiye susuyor. Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51. maddesi Türkiye'ye kendisini savunmak için Ermenistan topraklarında harekat hakkı tanıyor" dedi. Ecevit. bugünkü koşullar altın- da Güneydoğu'da seçime gidil- mesinin de ülkeve çözüm değil, .çözülme getireceğini ileri sürdü. Bülent Ecevit, Marmara Grubu'nun Dedeman Oteli'- nde önceki akşam düzenlenen 1993-1994 yılı 9. dönem toplan- tılanrun 1. oturumuna mısafir konuşmacı olarak katıldı. - saate yakın bir konuşma yapar, Ecevit, bölücü terörün nedenle- ri üzerinde durdu ve çözür önerilen getirdi. Ecevit, tarih ve talihin. Tür- kiye'ye altın tepsi içinde bü\ük olanaklar sunmasına karşın Türkiye'nin bunu kullanama- dığını belirttı. Bölücü terörün. "Kiirt sorunu" olarak tanımlan- masına karşı olduklannı ifadc eden Ecevit, kendisinin "dış kaynaklı terör" olarak gördü- ğünü söyledi. Türkiye'nin bö- lünmesine en başta Kürt kö- kenli vatandaşlann karşı oldu- ğunu vurgulayan Ecevit, "Te- rör, kısmen o bölgenin feodal yapısından kaynaklanan fakat asıl dış kaynaklı birsonın" dedi. Körfez Savaşı'nın sonuna kadar PKK'nın "vur-kaç" türü küçük eylemler yaptığını ve parmakla sayılacak kadar az sayıda bölücü terörist bulundu- ğunu öne süren Ecevit. savaşın sonu olan 1991 bahanndan iti- baren PKK'nın büyük ıvme kazandığını söyledi. Emperya- lizmin böl ve yönet stratejisini Ortadoğu ve Türkiye üzerinde uygulamaya çahştığını ifade eden Ecevit, ABD'nin Irak'lı Kürtleri Saddam yönetimine karşı kışkırtüğını daha sonra da Türkiye'yi bir üs olarak kul- lanıp Kuzey Irak'ta bir otorite boşluğu yarattığını anlattı. Bu sayede Suriye'de yığınak yapan PKK'nın, Türkiye'ye daha ko- lay saldırabileceği Kuzey Irak'a • Bolücü terörün Kürt sorunu olarak tanımlanmasına karşı olduğunu söyleyen Bülent Ecevit. PKK'nın üç amacının özerk bölge, federasyon ve bağımsızdevlet olduğunu söyledi. Ecevit,"ABD, Türkiye'yi bölmek istiyor mu belli değil ama Türkiye'yi ne öldürmek, ne de yaşatmak istiyor" dedi. Ecevit PKK ile mücadele edecek özel kuvvet istedi. yığınak yapmaya başladığını söyleyen Ecevit, şöyle devam ett'i: "PKK, amacını üc aşamalı olarak açıkladı; Güneydoğu'da özerk bölge. Federasyon. Kopuş ve bağımsız devlet. Bu tezgahlar yürümeye başladı. ABD, Tür- kiye'yi bölmek istiyor mu belli değil ama Türkiye'yi ne öldür- mek, ne de yaşatmak istiyor." PKK'nın İran üzerinden Er- menistan'a da kaydığını ifade eden Ecevit, "PKK, yalnız Kürtler değil, militan Ermeniler. Ermenistan'daki PKK, Tür- kiye'ye doğudan saldırılannı yoğunlaştırdı. Böylece Türkiye, hem Güneydoğu'dan hem de Doğu'dan bölücü hareketle ku- şatüdı" dedi. Ecevit, Türkiye'- nin Ermenistan'dan yapılan saldınlara sessiz kaldığını belir- terek. Birleşmiş Milletler Şartı'- nın 51. maddesinin Kuzey Irak'a yapılan sınır ötesi hare- kat gibi Ermenistan'a da hare- kat hakkı tanıdığını hatırlattı. Ecevit. şöyle devam etti: "Ermenistan saldınyor, Tür- kiye susuyor. Kuzey Irak ve Ermenistan'daki kaynaklar ku- rutulmadıkça ve onları köriikle- yen ülkelerle politikalarımız «özden geçiriunediği sürece alı- nacak iç önlemlerle bu sonın vözülemez. Fakat Türkiye, VBD'ye rağmen adım atabilir mi? Bugünkü yöneticilerimize göre yapamaz. Oysa biz K*rıs Banş Harekatını onların izniyle değil. onlara rağmen > aptık. Ne- den Türkiye haklı olduğu konu- larda hakkını aramasın. Bugün yaptığımız intihar. Kavnağı bili- yonız fakat müttefıklerimiz da- nlmasın diye adım atamıyoruz." Bölgenin feodal yapısı üze- rinde de duran Ecevit, ağalar ve aşiret reislerinin halkı köle gibi gördüklerini anlattı. Bölgeye venlen en cömert teşvik kredile- rinin aşiret reisleri tarafından alınarak hayali yatınmlar ya- pıldığını, ağalann adamı olan köy koruculanna verilen maaş- larin bir bölümünün PKK'ya haraç olarak gittiğini öne süren Ecevit, "PKK'nın mali durumu Türkiye'den daha iyi. Dünya eroin piyasasında geziyor. Tür- kiye'yi haraca kesiyor. Güney- doğu'da özel kuruluşlar haraç veriyor. bazı devlet kuruluşlan da veriyor. Devlet ihalclcrini de kendi işadamları alıyor. PKK'yı devlet besliyor. Bu da görmez- den geliniyor" diye devam etti. PKK ile mücadele edecek özel güvenlik birimlerinin ku- rulması gerektiği görüşünü yi- neleyen Ecevit. bugünkü koşul- larda Güneydoğu'da yapılacak seçimin çözüm değil çözülme getireceğini ileri sürdü. Cumhurbaşkanı Demirel Terörden demokrasi kurtanr •Türkiye'nin'bir köşesi'ndekan döküldüğünü belirten Cumhurbaşkanı, 'Ancak sorunun içinden çıkılacak'dedi. ASUMAN ABACIOĞLlT tZMİR - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Türkiye'- nin bir köşesinde kan dökül- düğünü. ancak bu sorunun içinden çıkılacagmı belirterek, "Bunun içinden demokrasiyle çıkdır. Demokrasi değUdir gücsüz olan. Demokrasiyi za- ten bir kenara koyup bunlarm altından çıkmayı deniyorsunuz çıkamıyorsunuz, daha da kötü- leştiriyorsunuz" dedi. Enflas- yonu indireceğini söyleyen siyasetçinin bu sözünü yerine getirmemesi durumunda, hal- kın karşısına çıkamayacağını belırten Demirel, Enflasyonu tek rakama indirmenin kolay ohnadığını biz iktidara geçince gördük" diye konuştu. Demi- rel bugünkü konumu nede- niyle her konuyu istediği gibi tartışamadığını söyledi. Demirel. dün İzmir'de Türk Eğjtim Vakfı'run yapürdığı iş merkezinin temelini attı ve Menemen'de Deri Organize Sanayi Bölgesi'nde Antma Tesisi'nin açılışını yaptı. Daha sonra Petkim'in Aliağa Rafi- nerisi'ndeki Hydrocracker ünitesinin, Manisa'da da Lemmerz-İnci Jant Sanayi A.Ş. fabrikasının açılış töreni- ne kaülan Demirel. EBSO'da başanlı sanayicilerin ödül tö- reninde bulundu. EBSO'da düzenlenen tö- rende sanayici ve işadamlan- nın istek ve önerilerini dink- yen Demirel. terör ve enflas- yon konusuna degindi. Konuşmasına. bugünkü ko- numu gereği her sorunu iste- diği özgürlükte tartışamadığı- nı belirterek başlayan Demi- rel. "Benim günah yazmaya hazır bir sürii melegün var. So- rumluluk ve yetkiler yerine oruruncaya, beİirieninceye ka- dar bu çeşit tartışmalar, eleşti- riler olacak ve olmuştur. Biz de sütten çıknuş kaşık değUiz. Biz de zamanmda eieştirdik" dedi. SHP liderinin CHP liderine, PM'de yüzde 70'e yüzde 30 önerisi kabul görmedi Karayalçın'ın öııerisiııe Ba\kal'daııeşittemsilyanıtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal a solda birlik için "Parti Mechsi"nde(PM) yüzde 70'e, y üzde 30 oranı uyguiauauı, kimlik sorunu aşüır" önerisi götürürken, Baykal "eşit temsil"de ısrarh oldu. CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay "Biz, eşitlik. şartıyla konuşuyoruz. Yaptıklan sjyasal nezakete uymuyor, bize 10 gündür resmi bir yanıt vermediler" dedi. Karayalçın parti içi organlarda yaptığı konuşmada ısrarla birleşmede istikrann önemine dikkat çekerek, birleşme durumunda oluşturulacak PM' dee SHP ve CHP'nin oransal olarak • Solda birlik için Deniz Baykal'ın başkanlık konusunda taviz verebileceği, ancak PM'deeşittemsîl istediği bildirildi. temsılinin zorunlu olduğunu söyledi. Karayalçın "kimlik sorunu aşıhr" sözleriyle de. gerekirse SHP'nin CHP'ye katılabileceğı mesajı verdi. Karayalçın'ın bu öneriyi geçen hafta sonu bir telefon görüşmesinde Deniz Baykal'a da aktardığı bildirildi. Karayalçın sosyal demokrat gözlemcilerin önunde iki partinin PM'leri ya da oluşturulacak bir komisyonun üç gün içinde konuyu sonuçlandırabileceğini söyledi. Ancak Baykal'ın genel başkanbk konusunda özveride bulunabileceğini. ancak eşit temsil konusunda ödün vermeyeceğini söylediler. SHP MYK oransal temsil konusuda ısrarlı davramrken, partinin grup yönetimi farkb bir tavır izledi. Grup başkanı Aydm Güven Gürkan'ın bu konuda "daha ileri adımlar" atılması gerektiğini söyledi, grup > önetim kurulu toplantısında eşit temsile karşı sıcak yaklaşımlar dile getirildiği öğrenildi. SHP grup yöneticileri "Konu henüz kilitlenmedi, taban birieşme istiyor. Bu konuda hafta sonuna dek bir yere varabüiriz" dediler. CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay ise, SHP'den bugüne dek kendilerine "Tesmi bir yanıt" gelmediğini söyledi. Günay "Biz bir niyet mektubu verdik. 10 gündür yanıt yok, bu nezaket kurallanna uymuyor. Deniz Bey sadece eşitlik şartıyla konuşuyor. H P-SODEP birleşmesinde bile eşitlik şartı uygulandı. CHP'nin tarihsel bir kimliği var. SHP yıprandı. Herkesin birbirinden alacağı birbirine katacağı var" dedi. Bu arada Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan temaslannı sürdürüyor. Doğan'ın "ara çözüm" bulunması için SHP ve CHP yöneticilenyle görüşmeler yapıyor. POLTIIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Kanteşçe Yaşamak... Erzurum'un Çat ilçesinin Yavi kasabası... Saat 21.00 suları... Silahlı PKK militanları evlerinden topladıkları yurttaşları kahveye getiriyor... Sonra? Üzerlerine ateş açıyorlar. 35 yurttaş ölüyor... Aynı saatlerde Genelkurmay Başkanı ve kuvvet ko- mutanları Erzurum'da bulunuyor. Birkaç saat önce Erzincan-Erzurum karayoluna pusu kuruyor PKK'lılar. Kimlik denetimi sırasında durdurduk- ları otobüsün yolcularına soruyorlar: "Kürtmüsün, Türk müsün" Türk oldukları belirlenen dört kişi kurşuna diziliyor... Türkiye bir karanlığa doğru hızla sürükleniyor. Kim ne derse desin Güneydoğu'da bir savaş yaşanıyor. Köyler basılıyor, çoluk çocuk öldürülüyor. Yollara pusu kurulu- yor, "Kürt müsün, Türk müsün" diye sorulup Türkler kurşuna diziliyor. Kiminadınayapılıyortüm bunlar? Kürt halkı adınamı? TV'de yaşanan kıyımın görgü tanıklarını izliyoruz. Ne diyorlar: "Devlet bizi niye koruyamıyor? Soruyoruz: Devlet ne- rede?" Konuşanlar Kürt kökenli yurttaşlarımız. Devletten ko- ruma bekleyen onlar. Eşleri, çocukları vahşice öldürül- müş. Hepsi ağlıyor, lanet okuyor PKK'ya. Yaşanan tüm bu acı olaylar karşısında ne yapacağız? Yoksa şöyle mi diyeceğiz: "Bunlar bir avuç terörist... Bahara kadar işlerini bitire- ceğiz..." Yoksa sıkıyönetimin gelmesini mi isteyeceğiz? Sinirler gergin. Hükümet son olaylar karşısında belir- siz bir tutum içerisinde. Ankara'da konuşulanlar demok- rasi adına üzüntü verici gelişmeleri içeriyor. Güneydoğu'da halk canından bezmiş durumda. Bu- güne dek izlenen politikalar çözüm değil, çözümsüzlük getirdi. PKK terörü tırmandıkça, karşı şiddet daha da art- tı. Olan o yörede yaşayanlara oldu. PKK siyasi partileri kapatıyor, gazetecilerin çalışma- larını engelliyor. PKK, açık açık ilan ediyor: 1 'Burası Kürdistan'dır ve bu topraklar bizimdir..." Bu, PKK'nın bir yöntemi. Bölgede baskıyı arttırarak karşı şiddeti yoğunlaştırmayı amaçlıyor. Çok kez yazdık. Yinelemekte yarar var: ''Güneydoğu'da çözüm demokrasi içinde olmalıdır..." TBMM'de grübu bulunan ve bulunmayan siyasi parti- ler bir araya gelip konuşamıyor, tartısamıyor Güney- doğu'da yaşanan olaylan. Çözümün demokrasi içinde olduğunu bir türlü açıklamıyor. Onun için de fısıltı gaze- tesi gün gün değişik haberler yayıyor. Çözüm, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işle- tilmesınin ardında yatmaktadır. Demokrasi sorununun çözümü siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda olduğu- na göre demokrasiye inananların Kürt sorununa bu açı- dan bakması gerekmektedir. Şiddet şiddeti doğurur... Biz Güneydoğu sorununa emek sermaye çelişkisin- den yola çıkarak demokrasi ve insan hakları pence- resi nden bakıyoruz. Dağda öldürülenle, karakol baskı- nında yaşamını yitirenlerin insan' olduğu için ölümüne a/k/ş'tutmuyoruz. Biz ülkenin tümünde insan hakları ve temel özgürlük- lere dayalı bir hukuk devletinin kurulmasını istiyoruz... Biz, bir hukuk devletinde yurttaşların kendilerine veri- len hak ve özgürlükleri kullanmasından, geliştirmesin- den yana tavır alıyoruz... Biz Türklerin ve Kürtlerin banş ve demokrasi içinde kardeşçe yaşamalarını istiyoruz... Biz herkesin kendi anadilini, kültürünü. tarihini.folklo- runu, dini inançlarını korumasından, araştırmasından ve geliştirmesinden yanayız. Tüm bu saydıklarımız kişi temel hak ve özgürlükleri kapsamındadır... Ve diyoruz ki: "Kürt sorunu; Türk ve Kürt halklannın kardeşliği, de- mokrasi veevrenselinsan hakları ilkeleriyleçözülür..." Türkiye, üniter bir devlettir. Güneydoğu'da Kürt illeri yoktur; Diyarbakır ise bir Kürt devletinin başkenti değildir. Türkiye. 'misak-ı milli' sınırları içerisinde bir bütündür. Artık, Türkiye'nin gereksiz yere yitirecek zamanı yok... Kürt sorununu, Türkiye toplumunun her kesimi, her örgütü, her bireyi açık olarak tartışmalıdır... Herkes eteğindeki taşları dökmelidir... Kim ne istiyor? Çözümü nasıl görüyor? Moda baskınında 2 öğrenciölmüştü Yargısızinfaztatağı Uzundizyargdandı İstanbul Haber Senisi - Lğur Vaşar Kılıç ve Şengül Vıklıran adındaki iki öğrencinin e\ baskınında öldürülmesi olaymın ta- nığı Ergül L'zundiz'in yargılanmasına İstanbul 2 nolu DGM'de de\am edildi. L'zundiz, duruşmada. Adalet Bakanhğı'nın 27 temmuz tarihlı genelgesini protesto etmek için süresiz açlık gre- vine başladıklannı açıkladı. 'Örgüt üyesi olmak' suçlamasıyla yargılanan Ergül Uzundiz, İstanbul 2 nolu DGM'de dün yapılan duruşmada. Sakarya Ce- zaevi'nde tuluklu olmasına ilişkin di- lekçe okudu. Da- vasının İstanbul'da yürümesıne karşın Sakarya Cezaevi'- nde tutuklu olması- nın avukat ziyareti. dava dosyasına iliş- kin belgelerin ulaş- maması gibi sorun- lar yarattığına dikkat çeken Uzundiz, dilekçe- sinde. savunma hakkını engelleyen bu durumun Ada- let Bakanlığı'nın 27 temmuz tarihli ge- nelgesinden kay- nak landığını ileri sürdü. Genelgeyi protesto etmek için Sakarya Cezaevi'- tutuklunun 26 ekim tarihinden itibaren süresiz açlık grevine başladığını açıklayan Uzundiz. İstanbul'daki cezaevlerinden birine naklini istedi. Uzundiz. hakkındaki suçlamanın, Uğur Yaşar Kılıç ve Şen- gül Yıldıran'ın polislerce katledilmesinin tanığı olmasından kaynaklandığını savunarak "Tutukluluk halim hiçbir kanıta da- yanmamaktadır. Tahliyeme karar verilmesini btiyorum" dedi, Mahkeme. Ergül Uzundiz'in tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesine karar verdi. Adalet Bakanhğı 27 temmuz genelgesinde, Bayrampaşa Ce- zaevi'nde yer kalmadığından, tutuklulann başka cezaevlerine konulması istenmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle