Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 EKİM 1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Komando Ayvaz*
yumrukladı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - "Komando
Ayvaz" olarak anılan DYP
Gaziantep Milletvekili
Ayvaz Gökdemir, kurultay
öncesinde yolunu ayırdığı
"şahinkr"den Kastamonu
Milletvekili Münif
İslamoğlu'nu yumrukladı.
TBMM kulisindeki olayda
İslamoğlu'nun gözü
moranrken araya girenler
tarafından sakinleştirilen
Gökdemir özür diledi. DYP
grup toplantısında dün
sabah bir konuşma yapan
Münif İslamoğlu. "Bu
sorular arasında kongre
yarışı doğru değil. Bazı
adamlar Çankaya'da bûro
tutuyorlar, kongre
hanrlıklan yapıyorlar.
Bunlar küçük adamlar. Bu
küçük adam. bakan falan
olamaz" dedi.
CHP'nin
gensorusuna ret
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosu)-TBMM'de,
CHP'nin "terör", RP'ninde
"Somali" konulannda
Başbakan Tansu Çiller ve
kabinesi hakkında verdiği iki
gensoru önergesi reddedildi.
Terör hakkında verilen
gensorunun görüşülmesi
sırasında TBMM Genel
Kurul Salonu sert
taıtışmalara sahne oldu.
Menteşe, terörün, kanla
beslenen bir ejderha
olduğunu belirterek, "yedi
düvelle baş eden Türkiye'nin
terör sorununu da çözeceğjni
ve ülkeyi kesinlikle
böldürmeyeceğini" söyledi.
Yapılan oylamada, önerge
121 kabul oyuna karşın, 179
oyla reddedildi. Hükümet
hakkında RP'nin. BM Banş
gücü çerçevesinde. Somali'ye
asker gönderilmesine ilişkin
gensoru önergesi de iktidar
partilerinin oylanyla
reddedildi.
DYP'libaşkana
silahlı saldın
• DÜZCE (Cumhuriyet)-
Bolu'nun Kilimli ilçesi
DYP'li Belediye Başkanı
Mehmet Acar(41) dün silahlı
saldınya uğradı. Kilimli
pazar yerinde öğle
saatlerinde meydana gelen
olayda, Başkan Acardaha
önce tartıştığı Osman
Suratoğlu(30) ıle karşılaştı.
Suratoğlu. burada başkan
Acar'ı kurşun yağmuruna
tuttu. Ayağına ve omzuna
kurşun isabet eden Kilimli
Belediye Başkanı Mehmet
Acar Düzce Devlet
Hastanesi'nde tedavi altına
alındı. Saldırgan Suratoğlu
olaydan sonra kaçtı.
1978Sıvas
sanıklarına
tazminatdavası
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu):
Yargıtay 4. Hukuk
Dairesi, İçişleri
Bakanhğı'nın, 1978yüında
Sıvas'ta meydana gelen
olaylara katılanlar hakkında
ev ve işyerlerine verdikleri
zararlardan dolayı tazminat
davası açabileceğine karar
verdi. İçişleri Bakanhğı'nın
daha önce tazminat istemiyla
açüğı dava yerel mahkemece
reddedilmişti. Hazine
avukatının temyiz istemi
üzerine Yargıtay 4. Dairesi
mahkemenin karannı
oybirliğiyle bozdu. Yargıtay,
tazminat istemine gerekçe
olan zarann, davalılann
toplueylemiçinde
gerçekleştiğini kabul ederek.
içişleri Bakanlığf run
tazminat davası açabileceği
görüşünü benimsedi.
Milliyet muhabipi
senbest
TUNCELİ (AA>Tunceli'de
dört gün önce PKK
militanlannca kaçınlan
Milliyet gazetesi muhabiri
Ferit Demir dün serbest
bırakıldı. Tunceli'nin Ovacık
ilçesi Yeşilyüz köyü
yakınlannda güvenlik
kuvvetlerine gelerek
kendisini tanıtan Ferit Demir
dün serbet bırakıldığıru
söyledi.
'Çekiç Güç,PKK
ile işbipliğinde'
• tSTANBUL(AA)-
Yeniden Doğuş Partisi
(YDP) Genel Başkanı Hasan
Celal Güzel, Çekiç Güç'ün
bölücü örgüt PKK ile
işbiriiği yapüğını ileri sürerek
derhal gitmesi gerektiğini
söyledi. Güzel
"Güneydoğu Anadolu'da
ABD'nin ve Baü'nın dış
mihrakiann planlan
yatmaktadır. Maalesef
ANAP ve koalisyon
hükümeti bu oyunlara alet
ohnuştur. Çekiç Güç'ü
derhal defetmek
mecburiyetindeyiz" dedi.
Parti içi muhalefet, kongre için Çiller'e karşı TBMM Başkanı'nı hazırlıyor
Çiller'e karşı CindorukYILMAZ GÜMÜŞBAŞ
ANKARA - DYP'nın 20-21 kasım ta-
rihlerinde vapılacak kongresi yaklaşır-
ken parti içi sıkınülar da büyüyor. Baş-
bakan Tansu Çiller"in 13 hazıran kong-
resinde genel başkanlığa gelişini bir
türlü kabullenemeyen bir grup eskı AP
ve DYPli. "DYP'ıün DYP'sizteştiril-
mek istendiğT sloganından hareketle
her ne pahasına olursa olsun kasımda
Çiller"e karşı bir cephe oluşturmava ve
karşısına TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk u çıkarmaya hazırlanıyorlar.
Türkiye'nin bugünkü koşullarda Çil-
ler ve ekibine bırakılamayacağını. bu
ekibin sorunlann üstesinden gelemeye-
ceğinin belirlendiğini öne süren parti içi
muhalefet, gerek miletvekıh gerekse ör-
gütten gelen tepkileri kendi yararlanna
kanalizeetmeyeçalışıyorlar. Başını bazı
eski DYP yöneticisi ve milletvekillennin
çektiği bu kanat, Çiller'e karşı tek adav-
la çıkmayı tasarlıyor ve bunun için de
TBMM Başkanı Cindoruk üzerinde
büyük baskı girişimlerinde buluyorlar.
Muhalefetten çeşitli gruplann, Cindo-
ruk ile görüşmeler yaptıklan ve kasım
kongresinde genel başkan adaylığını
kabule zorladıklan belirtıliyor. Yine ay-
nı çevrelere göre TBMM Başkanı Cin-
Ş C ndoruk kasım kongresinde genel
başkan adaylığını kabule zorlanıyor. TBMM Başkanı
Cindoruk, 13 haziran öncesi olduğu gibi, bu önerilere karşı katı
yaklaşmıyor.
doruk, bu defa 13 haziran öncesi olduğu
gibi, bu önerilere karşı katı yaklaşmıyor
ve koşullann elverişli olması halinde
adavhğını koyabileceğj izlenimi venyor.
Konuştuğumuz parti üst yönetimine ve
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e
yakın bir kaynak. "Türkiye'nin ve parti-
nin bu zor günündc eğer Cindoruk yine
genel başkanlık önerilerini geri çevirirse
ileriye dönük olası beklentilerini de kay-
beder" dedi. Aynı kaynak daha sonra
şunlan söyledi:
"Türkiye ve DYP zor günlerden, bü-
yük bir sınavdan geçiyor. Tansu Çiller ve
ekibinin artık bu gidişe hakim olamaya-
cakları ortay a çıkmıştır. Biz Türkiye'nin
sorunları karşısında. D\ P'nin başında
eli eteğine dolanan bir genel başkan ve
başbakan istemiyoruz. Bu aşamada
"DYP'liyim" diyen herkese, eski Genel
Başkanmuz ve Cumhurbaşkanı Demi-
rel'den en sade delegeye kadar hepimize
büyük sorumluluklar düşmektedir. Ya
partiye sahip çıkar başlatüan DV P'siz-
leştirme politikasını önler >e ülkenin so-
runlarına sahip çıkarız. Yoksa bu gidişin
hangi sonla biteceği belli olmaz. Aynca
Çiller'in kasımda tekrar genel başkan se-
çilmesi halinde partiden büyük kopmalar
olur. bunu kimse önleyemez."
DYP'lıler arasında. özellikle muhalif
kanatta öne sürülen bir başka sav da
partinin 13 haziran kongresine katılan
delege yapısında önemli değişiklikler ol-
duğu yolunda. Bunlara göre halen ya-
pılmayan Mardin il kongresi hariç.
yapılan önemli il kongrelerinin büyük
çoğunluğunu Çiller'e muhalif delegeler
kazandılar ve bu delege yapısı kasım
kongresine aynen yansıvacak.
Aynı çevrelerin kanısına göre, 13 ha-
nranda Tansu Çiller ve ekibini parti
yönetimine daha sonra da hükümete
getiren önemli güçler. aradan geçen sü-
rede Çiller'in sergiledigi yönetim biçimi
ve başansızlıktan büyük rahatsızlık du-
yuyorlar ve bunlar İtasım kongresinde
Çiîler'e destek vermeyecekler. Bunlann
başında da büyük iş çevreleri geliyor.
DYP'in 13 haziran kongresini oluştu-
ran delegelerin. özellikle bu çevrelerin
etkisi altında kalarak Çiller ve ekibini
destekledikleri, ancak bu defa bunun
olanak dışı olduğu öne sürülüyor.
DYP kongresine dönük bir başka ku-
lis gözlemi ise TBMM Başkanı Cindo-
ruk'un genel başkanlığa aday olmayı
kabullenmesi halinde, karşısına Çiller
dışında başka adayın çıkmayacağı, da-
ha açıkçası çıkanlmayacağı şeklinde.
Bunu öne sürenlere göre Cindoruk'un
aday olması halinde geçen kongrede
adaylıklannı koyan İsmet Sezgin ve
Köksal Toptan bu defa aday olmaya-
caklar ve bütün ağırlıklannı Cindoruk'-
lan yana koyacaklar.
Kongre ertelenebüir mi?
DYP ıçinde tartışılan bir başka konu
da kongrenin belirlenen tarihte yapılıp
yapılmaması. Bu konuda da muhalefet
kanadı, bir ertelemeye kesinlikle karşı
çıkıyor ve ertelemenin bahis konusu
olamayacağını söylüyorlar. Güney-
doğu'da tırmanan lerör olaylannın ba-
haneedilerek böyle bir ertelemenin olup
olmayacağı önümüzdeki günlerde top-
lanması beklenen GİK'te de geniş şekil-
detartışılacak.
Basma yaptığı açıklamalar nedeniyle Grup Başkanı'nın dikkatini çekti
Karayalçın'danGürkan'auyarı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP
Genel Başkanı Murat Karav alçın. Grup
Başkanı Aydın Güven Gürkan ıle genel
merkezdekı Gürkan vanlılannı
'çokbaslılık' konusunda uyardı.
Karayalçın. sert uyanlan üzerine istifa
edebileceğini bildiren Gürkan'm isteğini
kabul etmedi. Karayalçın'ın, önceki akşam
yapılan grup yönetim kurulu
toplantısında. Aydın Güven Gürkan'ın
gazetelerde ver alan koalisyonla ilgili
sözlerinden duyduğu rahatsızlığı dıle
getirdiği öğrenildi. Gürkan ile grup
başkanvekillerinin. Ankara Milletvekili
Saİman Kayaya Sıvas olaylan
duruşmasında saldınlmasıyla ilgili olarak
bir basın toplantısı düzenlediklerini, ancak
basma bunun yansımadığını söyledikleri
belirtildi. Edinilen bilgiye göre Karayalçın
da "Metniniz güzeldi, ancak basına
yansı> anlar hoş değildi. Basın, mutlaka
çitfbaşlılık görmek istiyor. Bunun önlemini
almalıyu. duy arlı olmalıy a. Bazı konularda
önce Genel Başkan olarak bana bilgi
vermehsiniz" dedi. Gürkanın bu sözler
üzerine. "Çalışmalarımdan rahatsızsanız
istifaedeyim" dedığj, Karayalçın'ın da
•'Buna gerek yok, sizin secilmenizi ben de
istedûn. Ancak bu tür konularda duyarlı
olalım" karşılığı verdiği öğrenildi.
Karayalçın. Merkez Yürütme Kurulu
toplantısında da Genel Başkan Yardımcısı
CevdetSelvi'yi eleştirdi. Karayalçın'ın.
Selviye, "Siz benim yardımcımsını/. Ne
söylemek istiyorsanız önce bana söyley in.
gazetecilere değil" dediği öğrenildi.
Bülent Ecevit, Marmara Grubu toplantısının konuk konuşmacısıydı:
Güneydoğu'daseçimçözüm değil,çöziibne
İstanbul Haber Servisi-
PKK'nın. Ermenistan sınınn-
dan Türkiye'ye saldırdığını be-
lirten DSP Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit, "Ermenistan saldın-
yor. Türkiye susuyor. Birleşmiş
Milletler Şartı'nın 51. maddesi
Türkiye'ye kendisini savunmak
için Ermenistan topraklarında
harekat hakkı tanıyor" dedi.
Ecevit. bugünkü koşullar altın-
da Güneydoğu'da seçime gidil-
mesinin de ülkeve çözüm değil,
.çözülme getireceğini ileri sürdü.
Bülent Ecevit, Marmara
Grubu'nun Dedeman Oteli'-
nde önceki akşam düzenlenen
1993-1994 yılı 9. dönem toplan-
tılanrun 1. oturumuna mısafir
konuşmacı olarak katıldı. -
saate yakın bir konuşma yapar,
Ecevit, bölücü terörün nedenle-
ri üzerinde durdu ve çözür
önerilen getirdi.
Ecevit, tarih ve talihin. Tür-
kiye'ye altın tepsi içinde bü\ük
olanaklar sunmasına karşın
Türkiye'nin bunu kullanama-
dığını belirttı. Bölücü terörün.
"Kiirt sorunu" olarak tanımlan-
masına karşı olduklannı ifadc
eden Ecevit, kendisinin "dış
kaynaklı terör" olarak gördü-
ğünü söyledi. Türkiye'nin bö-
lünmesine en başta Kürt kö-
kenli vatandaşlann karşı oldu-
ğunu vurgulayan Ecevit, "Te-
rör, kısmen o bölgenin feodal
yapısından kaynaklanan fakat
asıl dış kaynaklı birsonın" dedi.
Körfez Savaşı'nın sonuna
kadar PKK'nın "vur-kaç" türü
küçük eylemler yaptığını ve
parmakla sayılacak kadar az
sayıda bölücü terörist bulundu-
ğunu öne süren Ecevit. savaşın
sonu olan 1991 bahanndan iti-
baren PKK'nın büyük ıvme
kazandığını söyledi. Emperya-
lizmin böl ve yönet stratejisini
Ortadoğu ve Türkiye üzerinde
uygulamaya çahştığını ifade
eden Ecevit, ABD'nin Irak'lı
Kürtleri Saddam yönetimine
karşı kışkırtüğını daha sonra
da Türkiye'yi bir üs olarak kul-
lanıp Kuzey Irak'ta bir otorite
boşluğu yarattığını anlattı. Bu
sayede Suriye'de yığınak yapan
PKK'nın, Türkiye'ye daha ko-
lay saldırabileceği Kuzey Irak'a
• Bolücü terörün Kürt sorunu olarak
tanımlanmasına karşı olduğunu söyleyen Bülent
Ecevit. PKK'nın üç amacının özerk bölge,
federasyon ve bağımsızdevlet olduğunu söyledi.
Ecevit,"ABD, Türkiye'yi bölmek istiyor mu belli
değil ama Türkiye'yi ne öldürmek, ne de
yaşatmak istiyor" dedi.
Ecevit PKK ile mücadele edecek özel kuvvet istedi.
yığınak yapmaya başladığını
söyleyen Ecevit, şöyle devam
ett'i:
"PKK, amacını üc aşamalı
olarak açıkladı; Güneydoğu'da
özerk bölge. Federasyon. Kopuş
ve bağımsız devlet. Bu tezgahlar
yürümeye başladı. ABD, Tür-
kiye'yi bölmek istiyor mu belli
değil ama Türkiye'yi ne öldür-
mek, ne de yaşatmak istiyor."
PKK'nın İran üzerinden Er-
menistan'a da kaydığını ifade
eden Ecevit, "PKK, yalnız
Kürtler değil, militan Ermeniler.
Ermenistan'daki PKK, Tür-
kiye'ye doğudan saldırılannı
yoğunlaştırdı. Böylece Türkiye,
hem Güneydoğu'dan hem de
Doğu'dan bölücü hareketle ku-
şatüdı" dedi. Ecevit, Türkiye'-
nin Ermenistan'dan yapılan
saldınlara sessiz kaldığını belir-
terek. Birleşmiş Milletler Şartı'-
nın 51. maddesinin Kuzey
Irak'a yapılan sınır ötesi hare-
kat gibi Ermenistan'a da hare-
kat hakkı tanıdığını hatırlattı.
Ecevit. şöyle devam etti:
"Ermenistan saldınyor, Tür-
kiye susuyor. Kuzey Irak ve
Ermenistan'daki kaynaklar ku-
rutulmadıkça ve onları köriikle-
yen ülkelerle politikalarımız
«özden geçiriunediği sürece alı-
nacak iç önlemlerle bu sonın
vözülemez. Fakat Türkiye,
VBD'ye rağmen adım atabilir
mi? Bugünkü yöneticilerimize
göre yapamaz. Oysa biz K*rıs
Banş Harekatını onların izniyle
değil. onlara rağmen > aptık. Ne-
den Türkiye haklı olduğu konu-
larda hakkını aramasın. Bugün
yaptığımız intihar. Kavnağı bili-
yonız fakat müttefıklerimiz da-
nlmasın diye adım atamıyoruz."
Bölgenin feodal yapısı üze-
rinde de duran Ecevit, ağalar ve
aşiret reislerinin halkı köle gibi
gördüklerini anlattı. Bölgeye
venlen en cömert teşvik kredile-
rinin aşiret reisleri tarafından
alınarak hayali yatınmlar ya-
pıldığını, ağalann adamı olan
köy koruculanna verilen maaş-
larin bir bölümünün PKK'ya
haraç olarak gittiğini öne süren
Ecevit, "PKK'nın mali durumu
Türkiye'den daha iyi. Dünya
eroin piyasasında geziyor. Tür-
kiye'yi haraca kesiyor. Güney-
doğu'da özel kuruluşlar haraç
veriyor. bazı devlet kuruluşlan
da veriyor. Devlet ihalclcrini de
kendi işadamları alıyor. PKK'yı
devlet besliyor. Bu da görmez-
den geliniyor" diye devam etti.
PKK ile mücadele edecek
özel güvenlik birimlerinin ku-
rulması gerektiği görüşünü yi-
neleyen Ecevit. bugünkü koşul-
larda Güneydoğu'da yapılacak
seçimin çözüm değil çözülme
getireceğini ileri sürdü.
Cumhurbaşkanı Demirel
Terörden
demokrasi
kurtanr
•Türkiye'nin'bir
köşesi'ndekan
döküldüğünü belirten
Cumhurbaşkanı, 'Ancak
sorunun içinden
çıkılacak'dedi.
ASUMAN ABACIOĞLlT
tZMİR - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. Türkiye'-
nin bir köşesinde kan dökül-
düğünü. ancak bu sorunun
içinden çıkılacagmı belirterek,
"Bunun içinden demokrasiyle
çıkdır. Demokrasi değUdir
gücsüz olan. Demokrasiyi za-
ten bir kenara koyup bunlarm
altından çıkmayı deniyorsunuz
çıkamıyorsunuz, daha da kötü-
leştiriyorsunuz" dedi. Enflas-
yonu indireceğini söyleyen
siyasetçinin bu sözünü yerine
getirmemesi durumunda, hal-
kın karşısına çıkamayacağını
belırten Demirel, Enflasyonu
tek rakama indirmenin kolay
ohnadığını biz iktidara geçince
gördük" diye konuştu. Demi-
rel bugünkü konumu nede-
niyle her konuyu istediği gibi
tartışamadığını söyledi.
Demirel. dün İzmir'de Türk
Eğjtim Vakfı'run yapürdığı iş
merkezinin temelini attı ve
Menemen'de Deri Organize
Sanayi Bölgesi'nde Antma
Tesisi'nin açılışını yaptı. Daha
sonra Petkim'in Aliağa Rafi-
nerisi'ndeki Hydrocracker
ünitesinin, Manisa'da da
Lemmerz-İnci Jant Sanayi
A.Ş. fabrikasının açılış töreni-
ne kaülan Demirel. EBSO'da
başanlı sanayicilerin ödül tö-
reninde bulundu.
EBSO'da düzenlenen tö-
rende sanayici ve işadamlan-
nın istek ve önerilerini dink-
yen Demirel. terör ve enflas-
yon konusuna degindi.
Konuşmasına. bugünkü ko-
numu gereği her sorunu iste-
diği özgürlükte tartışamadığı-
nı belirterek başlayan Demi-
rel. "Benim günah yazmaya
hazır bir sürii melegün var. So-
rumluluk ve yetkiler yerine
oruruncaya, beİirieninceye ka-
dar bu çeşit tartışmalar, eleşti-
riler olacak ve olmuştur. Biz de
sütten çıknuş kaşık değUiz. Biz
de zamanmda eieştirdik" dedi.
SHP liderinin CHP liderine, PM'de yüzde 70'e yüzde 30 önerisi kabul görmedi
Karayalçın'ın öııerisiııe Ba\kal'daııeşittemsilyanıtı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın,
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal a
solda birlik için "Parti Mechsi"nde(PM)
yüzde 70'e, y üzde 30 oranı uyguiauauı,
kimlik sorunu aşüır" önerisi götürürken,
Baykal "eşit temsil"de ısrarh oldu. CHP
Genel Sekreteri Ertuğrul Günay "Biz,
eşitlik. şartıyla konuşuyoruz. Yaptıklan
sjyasal nezakete uymuyor, bize 10
gündür resmi bir yanıt vermediler" dedi.
Karayalçın parti içi organlarda yaptığı
konuşmada ısrarla birleşmede
istikrann önemine dikkat çekerek,
birleşme durumunda oluşturulacak PM'
dee SHP ve CHP'nin oransal olarak
• Solda birlik için Deniz Baykal'ın başkanlık konusunda taviz
verebileceği, ancak PM'deeşittemsîl istediği bildirildi.
temsılinin zorunlu olduğunu söyledi.
Karayalçın "kimlik sorunu aşıhr"
sözleriyle de. gerekirse SHP'nin CHP'ye
katılabileceğı mesajı verdi.
Karayalçın'ın bu öneriyi geçen hafta
sonu bir telefon görüşmesinde Deniz
Baykal'a da aktardığı bildirildi.
Karayalçın sosyal demokrat
gözlemcilerin önunde iki partinin
PM'leri ya da oluşturulacak bir
komisyonun üç gün içinde konuyu
sonuçlandırabileceğini söyledi. Ancak
Baykal'ın genel başkanbk konusunda
özveride bulunabileceğini. ancak eşit
temsil konusunda ödün vermeyeceğini
söylediler. SHP MYK oransal temsil
konusuda ısrarlı davramrken, partinin
grup yönetimi farkb bir tavır izledi.
Grup başkanı Aydm Güven Gürkan'ın
bu konuda "daha ileri adımlar" atılması
gerektiğini söyledi, grup > önetim
kurulu toplantısında eşit temsile karşı
sıcak yaklaşımlar dile getirildiği
öğrenildi. SHP grup yöneticileri "Konu
henüz kilitlenmedi, taban birieşme
istiyor. Bu konuda hafta sonuna dek bir
yere varabüiriz" dediler. CHP Genel
Sekreteri Ertuğrul Günay ise, SHP'den
bugüne dek kendilerine "Tesmi bir
yanıt" gelmediğini söyledi. Günay "Biz
bir niyet mektubu verdik. 10 gündür yanıt
yok, bu nezaket kurallanna uymuyor.
Deniz Bey sadece eşitlik şartıyla
konuşuyor. H P-SODEP birleşmesinde
bile eşitlik şartı uygulandı. CHP'nin
tarihsel bir kimliği var. SHP yıprandı.
Herkesin birbirinden alacağı birbirine
katacağı var" dedi. Bu arada Gaziantep
Belediye Başkanı Celal Doğan
temaslannı sürdürüyor. Doğan'ın "ara
çözüm" bulunması için SHP ve CHP
yöneticilenyle görüşmeler yapıyor.
POLTIIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Kanteşçe Yaşamak...
Erzurum'un Çat ilçesinin Yavi kasabası... Saat 21.00
suları... Silahlı PKK militanları evlerinden topladıkları
yurttaşları kahveye getiriyor...
Sonra?
Üzerlerine ateş açıyorlar. 35 yurttaş ölüyor...
Aynı saatlerde Genelkurmay Başkanı ve kuvvet ko-
mutanları Erzurum'da bulunuyor.
Birkaç saat önce Erzincan-Erzurum karayoluna pusu
kuruyor PKK'lılar. Kimlik denetimi sırasında durdurduk-
ları otobüsün yolcularına soruyorlar:
"Kürtmüsün, Türk müsün"
Türk oldukları belirlenen dört kişi kurşuna diziliyor...
Türkiye bir karanlığa doğru hızla sürükleniyor. Kim ne
derse desin Güneydoğu'da bir savaş yaşanıyor. Köyler
basılıyor, çoluk çocuk öldürülüyor. Yollara pusu kurulu-
yor, "Kürt müsün, Türk müsün" diye sorulup Türkler
kurşuna diziliyor.
Kiminadınayapılıyortüm bunlar? Kürt halkı adınamı?
TV'de yaşanan kıyımın görgü tanıklarını izliyoruz.
Ne diyorlar:
"Devlet bizi niye koruyamıyor? Soruyoruz: Devlet ne-
rede?"
Konuşanlar Kürt kökenli yurttaşlarımız. Devletten ko-
ruma bekleyen onlar. Eşleri, çocukları vahşice öldürül-
müş. Hepsi ağlıyor, lanet okuyor PKK'ya.
Yaşanan tüm bu acı olaylar karşısında ne yapacağız?
Yoksa şöyle mi diyeceğiz:
"Bunlar bir avuç terörist... Bahara kadar işlerini bitire-
ceğiz..."
Yoksa sıkıyönetimin gelmesini mi isteyeceğiz?
Sinirler gergin. Hükümet son olaylar karşısında belir-
siz bir tutum içerisinde. Ankara'da konuşulanlar demok-
rasi adına üzüntü verici gelişmeleri içeriyor.
Güneydoğu'da halk canından bezmiş durumda. Bu-
güne dek izlenen politikalar çözüm değil, çözümsüzlük
getirdi. PKK terörü tırmandıkça, karşı şiddet daha da art-
tı. Olan o yörede yaşayanlara oldu.
PKK siyasi partileri kapatıyor, gazetecilerin çalışma-
larını engelliyor. PKK, açık açık ilan ediyor:
1
'Burası Kürdistan'dır ve bu topraklar bizimdir..."
Bu, PKK'nın bir yöntemi. Bölgede baskıyı arttırarak
karşı şiddeti yoğunlaştırmayı amaçlıyor.
Çok kez yazdık. Yinelemekte yarar var:
''Güneydoğu'da çözüm demokrasi içinde olmalıdır..."
TBMM'de grübu bulunan ve bulunmayan siyasi parti-
ler bir araya gelip konuşamıyor, tartısamıyor Güney-
doğu'da yaşanan olaylan. Çözümün demokrasi içinde
olduğunu bir türlü açıklamıyor. Onun için de fısıltı gaze-
tesi gün gün değişik haberler yayıyor.
Çözüm, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işle-
tilmesınin ardında yatmaktadır. Demokrasi sorununun
çözümü siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda olduğu-
na göre demokrasiye inananların Kürt sorununa bu açı-
dan bakması gerekmektedir.
Şiddet şiddeti doğurur...
Biz Güneydoğu sorununa emek sermaye çelişkisin-
den yola çıkarak demokrasi ve insan hakları pence-
resi nden bakıyoruz. Dağda öldürülenle, karakol baskı-
nında yaşamını yitirenlerin insan' olduğu için ölümüne
a/k/ş'tutmuyoruz.
Biz ülkenin tümünde insan hakları ve temel özgürlük-
lere dayalı bir hukuk devletinin kurulmasını istiyoruz...
Biz, bir hukuk devletinde yurttaşların kendilerine veri-
len hak ve özgürlükleri kullanmasından, geliştirmesin-
den yana tavır alıyoruz...
Biz Türklerin ve Kürtlerin banş ve demokrasi içinde
kardeşçe yaşamalarını istiyoruz...
Biz herkesin kendi anadilini, kültürünü. tarihini.folklo-
runu, dini inançlarını korumasından, araştırmasından
ve geliştirmesinden yanayız. Tüm bu saydıklarımız kişi
temel hak ve özgürlükleri kapsamındadır...
Ve diyoruz ki:
"Kürt sorunu; Türk ve Kürt halklannın kardeşliği, de-
mokrasi veevrenselinsan hakları ilkeleriyleçözülür..."
Türkiye, üniter bir devlettir.
Güneydoğu'da Kürt illeri yoktur; Diyarbakır ise bir
Kürt devletinin başkenti değildir. Türkiye. 'misak-ı milli'
sınırları içerisinde bir bütündür.
Artık, Türkiye'nin gereksiz yere yitirecek zamanı yok...
Kürt sorununu, Türkiye toplumunun her kesimi, her
örgütü, her bireyi açık olarak tartışmalıdır...
Herkes eteğindeki taşları dökmelidir...
Kim ne istiyor? Çözümü nasıl görüyor?
Moda baskınında 2 öğrenciölmüştü
Yargısızinfaztatağı
Uzundizyargdandı
İstanbul Haber Senisi - Lğur Vaşar Kılıç ve Şengül Vıklıran
adındaki iki öğrencinin e\ baskınında öldürülmesi olaymın ta-
nığı Ergül L'zundiz'in yargılanmasına İstanbul 2 nolu DGM'de
de\am edildi. L'zundiz, duruşmada. Adalet Bakanhğı'nın 27
temmuz tarihlı genelgesini protesto etmek için süresiz açlık gre-
vine başladıklannı açıkladı.
'Örgüt üyesi olmak' suçlamasıyla yargılanan Ergül Uzundiz,
İstanbul 2 nolu DGM'de dün yapılan duruşmada. Sakarya Ce-
zaevi'nde tuluklu
olmasına ilişkin di-
lekçe okudu. Da-
vasının İstanbul'da
yürümesıne karşın
Sakarya Cezaevi'-
nde tutuklu olması-
nın avukat ziyareti.
dava dosyasına iliş-
kin belgelerin ulaş-
maması gibi sorun-
lar yarattığına
dikkat çeken
Uzundiz, dilekçe-
sinde. savunma
hakkını engelleyen
bu durumun Ada-
let Bakanlığı'nın 27
temmuz tarihli ge-
nelgesinden kay-
nak landığını ileri
sürdü. Genelgeyi
protesto etmek için
Sakarya Cezaevi'-
tutuklunun 26 ekim tarihinden itibaren süresiz açlık grevine
başladığını açıklayan Uzundiz. İstanbul'daki cezaevlerinden
birine naklini istedi.
Uzundiz. hakkındaki suçlamanın, Uğur Yaşar Kılıç ve Şen-
gül Yıldıran'ın polislerce katledilmesinin tanığı olmasından
kaynaklandığını savunarak "Tutukluluk halim hiçbir kanıta da-
yanmamaktadır. Tahliyeme karar verilmesini btiyorum" dedi,
Mahkeme. Ergül Uzundiz'in tutukluluk halinin devamına ve
duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesine karar verdi.
Adalet Bakanhğı 27 temmuz genelgesinde, Bayrampaşa Ce-
zaevi'nde yer kalmadığından, tutuklulann başka cezaevlerine
konulması istenmişti.