23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İAYFA CUMHURIYET 27 EKIM 1993 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER \blsuzluğakarşıyerelyönetimmahkemeleri Yolsuzluklann kaynağı İdare'nın "takdır hakkı" akılcı dizenlemelerle azalalmalı, bazı beledı>elerde "yerel yonetım mıhkemelen", sıyasal partılerde ıse "sıyasal yargı organlan" kıruhnahdır GÜRSEL ÜSTÜN İstanbulBarosu A vukatlarından A nayasa Mahkemesı Başkanı Sayın Yekta Güngor özden, "Ülke- mizi aydınlığa hukuk çıkaracaktır" dıyor. doğrudur Gerçı. baa sıyasılerce hukuk adeta "laf salatası" saylmakta. dunvanın "teknolojı" et- rafinda donduğu felsefesı benımsen- mettedır Ancak. bu sıyasılenn ozen- dığ. Baü toplumlannda. hukuk bılımı- nın yıldızı tekrar parlamakta ve "hukıık, teknolojinin de > egâne sigorta- Mdr" goruşu kabul edılmektedır Ul- kenızde ıse 1980 lı yıllarda fılızlenen "işMtir. köşeyi dön" felsefesının toplu- mua farlclı kesımlennce ne denlı be- nıırsendığı tSKİ olayı ıle vurgulanınca (nıhayet) ruşvete yolsuzluğa karşı ya- sal iüzenlemeler cıddı olarak gundeme gelmış bulunuyor Ne var kı, tasarla- nan duzenlemelenn >etennce etkıh olacağı kuşkuludur Çunku ruşvet ya da yolsuzluğun görunum bıçımı (ge- nellıkle) arsa ya da malzeme alımı, in- şaat ihalesi. hakediş ödemesi, fıyat farlı şeklınde oluşmaktadır ve bunla- nn nerede>se tumu idari nıtelıkte ka- rarlardan ışlemlerden kaynaklan- maktadır Yoneümdekı partızanlann yasadışı eğılımlennın de korukredığı bu tür ıdan kararlar ışlemlere karşı idari yargı denetimi ıse "yok düze- yinde"dır Başka bır deyı^le yurutme organı bu ışlemlennde eylemlennde başıboş bırakılmıştır, bu tur olavlarda yurütme ıle yargı arasında "olması ge- reken anayasal denge" uygulamada ortadan kalkrruşlır Gerçı Anayasa m. 125 uyannca "Idare'nin her türlü eylem ve işJemlerine karşı" yargı yolu açıktır ancak mevcut sısterrumızde >argı de- netımı ıçın öncelıkle bır "davacı"ya gerek vardır, yurütmenın her evlern ya da ışlemının kendiliğinden yargı deneti- mine tabı olması (aynk durumlar) dı- şında soz konusu değıldır Bo> le olun- ca, haksız eylem ışlemlere karşı çıkma yurekkhğını bulamayan bıreyler, bır de bolgesel ıdan yargı organlannın merkezı>etçı. >avaş ışleyen yapısı kar- şısında suskun kalmaktadırlar Bu suskunluk ıse haksız eylem ışlemlerde (ozellıkle) yerel >onetım organlannı daha da cesaretlendırmekte. yolsuzluk ve rûşvet, meydanı boş bulmaktadır Ruşvetın ya da yolsuzluğun oluşum zmcınndekı olumsuz halkalardan en onemlısı kamu gorevhlennın (yurüt- menın) "takdir hakkı"dır Idare huku- ku sısterrumızde, "vürütmenın takdir hakkı"nın yenı kurallara bağlanma- sında sayısız >arar vardır Şu andakı uvgulamada, bırey (vatandaş) yurut- meye (memura) başvurduğunda "ku- raP' memurun vatandaşa "hajır, bu iş olmaz" demesıdır, "istisna" ıse -kı çok kez memura çıkar sağlayarak- "evet, lsteğin kabul edildi" yanıtıdır Bunun yasal dayanağı ıse (odacısından genel müdurune kadar) yurutmeye tanınan "takdir hakkı"dır Dolayısıvla. devle- ün tum yurutme gorevhlen duze>ınde (odaasından genel müdurune kadar) "takdir hakkı" konusunda oyle bır ya- sal duzenleme>e gıdılmelıdır kı, kural. \atandaşın ısteğını kabul etmek. ıstıs- na vatandaşın talebını (fevkalade hak- lı gerekçelerle \e sorumluluk yuklenı- lerek) reddetmek olsun Bunu kısaca şpvle ıfade etmek mumkündur "tda- renin takdir hakkı, bireyin aleyhine ancak aynk durumlarda >e ktşisel so- rumluluk aJınarak kullanılabüir." Boy- lece, ruşvetçı memurun en guçlu yol- suzluk sılahı olan "takdir hakkı" ehn- den alınmış olacakür Ancak. bunu kım denetlevecektır 9 Yurütmenın kendı deneümını kendı organlan ıle yapması halınde, uygulamadakı so- nuç değışmeyecektır, dolayısıvla. ış (gene) namuslu bağımsız hukukçula- ra duşmektedır Yerel yönetim mahkemeleri Nedır yapılması gereken9 Bır yan- dan tum ıdan >argı organlan aynen korunurken ote yandan (behrlı bu- yukluktekı) her yerel yönetim içinde (hatta tûzel kışılığı olan tum kamu ku- ruluşlannda) dar yetkili bağımsız yargı kurumlan kurulmalıdır Yenne gore tek ya da üç uzman yargıçtan oluşacak bu "yerel yönetim mahkemeleri" (bır şıkayet olmasa dahı ya da şıkayetçının kımlığı gızlı tutularak) yurütmenın yolsuzluk ya da ruşvet olaylanna ilk derece mahkemesi olarak mudahale edebılmelı ve yerel yonetımın haksız yolsuz ışlemlennı (yasadışı ıhalelen. yolsuz ımar durumu duzenlenmesını haksız odeme odememe kararlannı ) ıptal edebılmelıdır Aynı yerel yonetım mahkemelen. şıkâyet olduğunda (vu- rutmenın uzantısı olan) savcılarca du- zenlenmış bır ıddıaname olmaksızın şahsi ceza da>ası sıstemınde olduğu gı- bı kuşkulu kışılenn (memur, aracı. muteahhıt ) yargılanmalan ıçın "ce- za mahkemesi" olarak gorev yapabıl- melı, en azından bır tur "iddianame" duzenleyıp sanıklan (yargılanmak uzere) adli yargı organlanna gondere- bılmelıdır Önerdığımız yerel yönetim mahkemeleri'nde gorev yapacak var- gıçlar. ılende uyuşmazlıklara muda- hale edeceklen kurumlarda beledıye- lerde (en az) bır yılbk staj yapmak suretıyle. bu kurumlann ışleyış tarzını en ıyı şekılde oğrenecek tarzda yetıştı- nlmelı, ancak gorevlennı (soz konusu kurumlarda değıl) ayn bınalarda ya da adhyelerde. tamamen bağımsız ola- rak yapmalıdırlar Hatta, bu tur yargı denetimi yapacak yargıçlann. hukuk fakultesıne ek olarak (yerel vonetım- lerde volsuzluk kaynağı olan) teknik va da mali, tıbbi konularda ıkıncı bır eğıtımden gecmış kışılerden seçılmele- n uzennde de durulmalıdır Bır tur "kamu denetçisi" olarak ta- nımlayabıleceğımız bu tur yargıçlar yabancı hukuk sıstemlennde değışık şekıllerde yer almaktadır, İskandınav ulkelennde "ombudsman" (eskı) Sov- yet hukukunda "procuratura" olarak adlandınlan kamu denetçılennı '"ör- nek" olarak kabul etmek mumkündur (*) Gerçı. önerdığımız sıstem. ne "om- budsman" ne de "procuratura" sıste- mının aynısıdır, ancak (bılındığı gjbı) akılcı bır yabana sıstemı ay nen alroak yenne Turkıye koşullanna uyarla- mak, ulkenın ıdan sosyal yapısının gereğıdır Şunu da eklemek gerekır kı sıyasal partilerin hukuksal yapısı da gerek partı ıçı gerekse partı dışı yolsuzlukla- ra, haksızhklara davetıye çıkarmakta- dır Anayasa hukukumuzda "siyasi partiler demokrasinin vazgeçUraez un- surlarıdır" denılmekle beraber. ıtıraf etmek gerekır kı sıyasal partılenmızde "gercek demokrasi" yoktur Çunku. "delege oyunlan". "parayla oy satın al- ma", "genel merkezce görevden alın- rna" olaylan devamlı gundemdedır, çoğunluk daima azınlığı ezer; bazen en masum çıkışlar bıle "'disıplin kurullan'- 'nca venlen "ihraç kararı'" ıle cezalan- dınlır delege oyunlan ve hıle, demok- ratık ılkelen torpuler Disıplin kurul- lannın kararlanna karşı (uygulama- da) başvurulacak bır başka organ yoktur Bo>le olunca. yerel yonetıme gelen bır partı ıcınde. partıye hâkım olan gruplar hızıpler adeta bır "cunta yonetimi" korkusuzluğuyla her turlu haksızlığa. yolsuzluğa, adam kayır- maya yönelebılmektedır Sıvasal partılenn yapısından bu sa- kıncalan temızlemek ıçın (adlı, ıdan asken yargı kurumlan yanında) bır de "sijasal jargı" sıstemı kurmak gere- kır Boylece, disıplin kurullan yenne gene o sıyasal partı ıcınde gorev yapa- cak ve (belkı de) o sıyasal partı men- suplannca secılecek "sıyasal yargı organlan" kurulmalıdır Bu "sıyasal yargı oranlan" avukatlık yargıçlık deneyımı olan partılıler arasından (or- neğın on vıl ıçın) seçılmış kışılerden oluşacaktır Seçıldıklen andan ıtıba- ren partıyle ılışkılen kesılen tamamen bağımsız statudekı bu "siyasi yargıç- lar" (obur yargıçlar gıbı) devletten maaş alacaklardır Belkı de hıçbır ya- bana hukuk sıstemınde yer almayan bovle bır kurum hukukçu meslektaş- lanmıza ters gelebılır ancak tum sos- yal yaralanmızı sarmak ıçın her za- man "yabancı bir merhem"e gerek olmadığı gıbı, en azından bu konuyu tartışmay a açmakta da yarar vardır Ozellıkle vurgulamak gerekır kı. bu onenlenn gundeme geünlmesı hıçbır şekılde "yargıçlar doleti" ozlemınden kaynaklanmamaktadır (**) Ancak, yerel yonetımler ve siyasal parülerdekı "yargı denetimi etkisJzliğTnden kay- naklanan başıboşluğun ancak anılan turden yasal duzenlemelerle onlenece- ğı kanısındayım Şu da var kı, yasama veya yurutme erkı ıle orneksemek ge- reicırse. Turkıye'de yargı erkı (kuvvet- ler aynlığı ılkesınce etkıh olabılmesıne ızın venlen alanlarda) en özvenh, en çalışkan dev let gucu olmaya devam et- mekte, yetenekh yargıçlar yeüştırmek- te. ender aynk olaylar dışında, guven vena şekılde gorev yapmaktadır Sonuç Ruşvet ve yolsuzluklann engellen- mesı ıçın, donemsel "mal biMirimi" ya da "cezaların yûkseltilmesi" gıbı ön- lemler yeterlı değıldır Bu tür olaylar- da yurutme ıle yargı arasındakı denge- yı guçlendırmek gerekır Dolayısıyla, "bolgesel bazda" yetersız kalan ıdan yargı denetimi, "kurumsal düzey"de yaygınlaştınlmalı ve "jerel yönetinı mahkemeleri" kurulmalıdır Bunun yanında. sıyasal partılere "gerçek iç demokrasi"yT getırebılmek ıçın, "disip- Kn kurullan" yenne, gene aynı partı mensuplannca secılecek bağımsız siya- sal yargı organlan yetkılendınlmelı, en azından bu konu gundeme alınarak, tarüşmaya açılmalıdır (•) Gozubuyûk AS Yönetsel Yarp Ankara 1983 s M Uvedıpnot lOdakıdığereserler (**) Varpıav 11 Hukuk Daıresı eskı Ba^kanı Sa>m Ismaıl Doganav ın vığıtçe ve bılımsel bır ay nko> vererek karşı çıktığı V argıla> ın ı HGK 30 11 1984 11 HGK 14 01 1976 5 4) yuksek mah keme başkan ve uveiennın hukukı sorumlulugu ıçın dava açılabılmesı ancak ceza mahkemesınce venl- mışbır mahkumıveıhukmununtarüğı nabagbdır jeklındekı >erleşık ılkesını {Insan Haklan Sözleş- mesı ndekı hak arama ozgurluğu neaykın olduğu ıçın) Avnıpa tnsan Haklan Dıvanı na golurmuş ol- mam vargıçlar devleü ndcn \ana olmadığımın açık bır kanıtıdır Sn tsmaıl Doganav ın aynk oyu ıçın bkz Kuru B Hukuk Muhakemelen Lsulu, Cılt V Ankara 1986 s 4681 vd ARADABIR ATILLA COSKUN 'Ulusal Tarhşma Platformu' Ama Nasıl?..Bazı gazetelerde yer alan haberlere gore Sayın Murat Karayalçın, Sayın Tansu Çiller'le yaptığı bırtelefon goruş- mesınınardından PKKteroruve Kurtsorunu' konusunda tum kamuoyuna bır çağrıda bulundu Karayalçın " ,«. , . # • • * - Turkıye ıle ılgılı herkesın sorunu enıne boyuna tartışa- cağı bır platform oluşturacağız Kımse korkmasm Ne du- şunuyorsa soylesın Soylesın kı, bunlarm toplamından ortaya bır duşunce demetı çıksın Bu duşuncelerın toplamı hukumete ve ulkeye yol gostersın Şımdıye kadar sadece asken çozum uzennde duruldu Bunun da sorunu çozme- dığı artık anlasıldı Turkıye on yıldır aynı yolu denıyor Demek kı bır yerde hata yapılıyor Işte şımdı bız, yenı bır yol açmak ıstıyoruz Sayın Karayalçın'ın sorunu değerlendırış bıçımı açık ve nettır Yaşanan gerçek tum yahnlığı ıle ortaya konulmuştur sorunu sadece asken yontemle çozmek olanaklı değıl- dır Ve yenı bır yol onerıyor Karayalçın "Ulusal tartışma platformu - Herkes sorunu enıne boyuna tartışsın Kımse korkma- sın Ne dusunuyorsa soylesın -Pekı ama nasıl 9 Iste tam bu noktada yakın geçmısten bazı deneyımler akla gelıyor DEP Genel Başkanı Sayın Yasar Kaya, 'Kurt sorunu ' uzerıne goruşlerını açıkladığı ıçın tutuklandı Hem de bır- kaç kez Sayın Fehmi Işıklar'ın mılletvekıllığı de bu neden- le dusuruldu TBKP SP ve HEP de bu nedenle kapatıldı- lar Devlet Guvenlık Mahkemeleri ndekı bınlerce dosya dabu konu ıle ılgılı Gerçeğın bu yuzu, hıç de ıç açıcı değıldır 12 Eylul un demokrasi karsıtı otorıter anayasa duzenı Siyasi Partıler Yasası ve Terorle Mucadele Yasası 'nın 8- ıncı maddesı yumrlukte bulunduğu surece ' Kurt sorunu çerçevesınde ozgurce dusunce açıklayabılmek, somut co- zum onerılenyle tartışmalara katılabılmek, yasal anlamda olanaklı değıldır ^ Teror konusunda koalısyon hukumetının onunde tek bır seçenek gorunuyor koalısyon protokolunun demokratık- leşme programını yenne getırmek Hukumet protokolunde 1982 Anayasası ulkenın demok- ratık gelışmesının onunde cıddı bır engel olarak adlandırıl- maktadır 1982 Anayasası'nın ve onun doğrultusundaçıka- rılmış dığer yasaların demokratık bır nıtelığe kavuşturul- ması hukumetın temel amaçları arasında sayılmıştır Bu amacın gerçeklesmesı yolunda ılerledıkçe ancak o zaman Kurtsorunu odağındaherkesıngorusveonerıle- rını ozgurce soylemesını ıstemenın bır anlamı ve yararı olabılecektır Duşunce ozgurluğunun bulunmadığı bır toplumda, sağ- lıklı ve guvencelı bır dıyalog ve tartışma platformu nasıl oEuşturulabılır kı^ önce duşunce özgurluğu Duşunce, ıçerığı ne olursa olsun korunması gereken te- mel ınsan haklanndandır Demokratık rejımlerde dusunce özgurluğu, yalnız kurulu duzene ve anayasaya uygun du- şunenlerın değıl herkesın hakkıdır dusunce, suça konu olamaz Demokratık rejımlerde tartısılmayacak hıçbır konu yok- tur, çağdas demokrasi bılıncının gereğıdır bu Batı demokrasılerınde etnık azınhklardan gelen ayrılıkçı polıtık duşunceler ıle ıhtılalcı duşunceler de dahıl olmak uzere, dusunce açıklama ozgurluğune sınır konulmamak- tadır Her dusuncenın toplum yasamında ozgurce açıkla- nabılmesı vetartışılabılmesı kabul edılmektedır Demokratık rejımlerde dusur>ce ozgurluğune ılıskın ka- bul edılebılır sınır dusuncenın yıkıcı eyleme çağrı , 'sa- vaş kışkırtıcılıgı , faşıst, ırkçı ve ayırımcı ajıtasyon' gıbı ' ınsanlık suçu ' kapsamında yer alan eylemler yonunden soz konusudur ' Kurt sorunu uzerıne eğer tartışılmak ıstenıyorsa, ön- celıkle Terorle Mucadele Yasası nın dusunceyı suç ' sa- yan 8 maddesını ve Siyasi Partıler Yasası nın ılıskın tum hukumlerını, hemen degıstırmek gerekıyor Hukumetın parlamento çoğunluğu bu yasaların değıstırılebılmesıne olanak vermektedır Toplumumuz dıyalog kulturune gorus ve dusuncelerı ozgurce açıklayabılme uygarca tartısabılme kulturune el- bette ulaşacaktır Dıleğımız bu surenın daha çok sancılı geçmemesıdır Her seye rağmen karamsar olmamak ge- rekıyor TARTIŞMA ÜniversiteYasası S ayın Ahmet Cemal'ın 7Ekıml993tanhh Cumhuriyet2'de yayımlanan "UnİYersitelerve YasaJar"başhklı. değerlı yaasını zevkle okudum Yazıda ılen surulen fıkırlenn tumune katıhy orum ozellıkle Kuzey Amerika unıversıtelen ıçın bızım anladığımız anlamda yasal duzenlemeler yoktur Demokraük, çağdaş unıversıte ve unıversıte ozerkhğı yasalarla gûvenceye alınmış değıldır Ancak, aksı davranışlara kamuoyu ızın vermez Kamu vıcdanı özerk unıversıtenın koruyucusudur Bızulkemızde bunu yasalarla saglamaya çalışıyoruz Yaşam bıçımı olarak demokraayı özümseyememış toplumumuzda bunu yasalarla sağlamak hıç kolay değıldır Demokrasi önce kafalarda yeşermelıdır Dahasıvar, demokrasi, unıversıte ıçın sadece gerek kosuldur, fakat yeterlı değıldır Ünıversıtede bılımsel kahte de eşdeğer onemdedır Soz konusu güzel yazının etkısıyle "biz ne y apabüirız" sorusunu kendıme sormadan duramadım öncelıkle şunu behrtmebyım, yazıda ıfade edıldığı abı, 1960-80 arası Tflrldye dekı uruversıtelerde ozgur bılımsel ortama rağmen bır bılımsel gelışme ve patlama olmamıştır Bunun ıkı onemlı nedenıvardı Bınncısı, unıversıte o ortamda dahı demokratık yaşam bıçımını gercekleştırememıştır Devletın sağladığı ozgur ortamda kışılenn sultası alabıldığıne suruyordu Dığer bır deyışle. ünıversıte ozgur bırakılmıştı, ancak ıçerde Atina demokrasisi, özgur hegemony aalar buyurganlıâ egemendı Ikına neden ıse bıümsel kahtedır Bugunkü kadar kötu olmamakla bırlıkte, yeterlı değıldı Ünıversıtelenn başbca ıkı gorevı vardır Duşünmesını bılen ınsanlar yetıştırmek, dığen de bılıme katkıda bulunmakür Yukanda çerçevesı kabaca çızılen umversıte ıse bunlan sağlamaktan uzaktı ve söz konusu patlamayı sağlayamazdı Bu unıversıteler, Sayın Ahmet Cemal'ın yazısında konu ettığı gıbı, bilimsei özgürlük, özerk üniversite bemm konumdur, oou yaratmak benim tekeümdedir dıy erek ortaya çıkacak, bu varlığı gotürecek yetkınbkte değıldı Boylece,Turk unıversıtelennı duşunenler daıma bır yasa beklentısı ıcınde olmuslardır Bugun ıse durum daha kotudur ve unıv ersıteler, ozerk. demokratık ve çağdaş unıversıte sorununu çozmek olanağından daha da uzakürlar Türkıve, genel olarak, bu sorunfanna sahıp çıkacak ve onlan kendısı çozebılecek unıversıtelere sahıp değıldır Sorunun buyuklüğû de asıl buradan kaynaklanmaktadır Bu durumda yapılacak şey, dev nmsel nıtelıkte bır değışım olmalıdır Aksı halde çağdaş ve demokraük ünıversıteye ulaşma y onunde hıçbır şey yapılmamış olacakür Prof. Dr. Şarman Gençay tTÜNükleerEneıji Enstitüsü Bağımsız Merkez Bankası arayışlan KJ apıtalıst dunyada ıflas etmış kurumlan bulup bunyemıze ygulamakta pek ustayızdır Emtıa ıthalatında olduğu gıbı demokrasılenn en kotu kurumlannı ıthal etmekte, sıstemın ışleyışını kurallar yenne kışılere bağlamakta uzenmızeyoktur Nedeolsa "Batılı gibi duşûnup Şarklı gibi yaşamayı" seven bır mılleüz En lıberalımız bıle "birkaç kişinin bir ulkenın para sistemi uzennde sınırsız guç sahibi oünasını" sav unmaktan kendını alamıy or Sayın GüneşTaner. yurtseverlığıne ınandığımız, dûzenın köhneleşmış polıtıkalanna karşı oluşturduğu alternatıf goruşlenne saygı duyduğumuz bırpobtıkaa Basından ızledığımız kadanyla, Başbakan Sayın Tansu Çiller'le yaptığı goruşme sırasında "Bağımsız''bır Merkez Bankası isteğinde bulunmasına pek inanamadık >e bunu yadırgadık. Adı "Bağımsız Merkez Bankası" da olsa, sıyasal organ tarafından etılı bır kontrol olmaksızın birkaç kışıye guç veren ve böylece onemlı sıyasal eylemlen buyuk ölçude kışılık anzalanna bağımlı kılan bır sıstemın acılannı başta Amerika Büieşik Devletkri olmak uzere Batı dunyası 1930 knzındeyaşamıştır (Bakınız Miitofi Friedman, Ozgurluk ve Demokrasi-sh 88 ) Özgurluğe ınananlar açısından ekonomıyı dennden sarsabılecek, ılende ozgurlüğü tehdıtedecek bırguçkaynağına donuşebılecek. para mıktanndakı ayarlamalan (oynamalan) hatalar yapabılecek birkaç kışıye bırakan bır sıstem. kotu bır konudur Guçlu bırekonomınız ve sıvıl toplum orgutlemenız > oksa, uluslararası guç odaklannın etkısı altına gınnesı pek olası bıryapınm adı bağımsız Merkez Bankası da olsa, ekonomıye parasal ıstıkran getıremez Hem ekonomık ıstıkran sağlayacak, hem de sorumsuz devlet müdahalesınden uzak kalabılecek bır parasal sıstemı, yetkılıler yenne kurallan konmuş bıryapıya nasıl donuştürebılınz9 Serbest gınşım ekonomısıne parasal çerçeveyı sağlayacak. ama bunu vaparken ekonomık ve sıyasal özgurluğu tehdıt edecek bır guç kaynağına donuşmesı mumkun olmayacak bır parasal sıstemı kurmak, guncellığını koruyor Para polıtıkasını yonetmek ıçın vasa gucunde kurallar koyabılen ınsanlann (para otontelennın) yenne, hukuk devletını tum kurum ve kurallanyla gerçekleşürmeye çalışmak, yapılabılecek en dogruıştır Paramıktannın hareketını duzenlemede, parasal ıstıkrann sağlanmasmda en çok umut veren kural "para miktannı ticari bankalar dtşında bulıuuuı dolaşımdakı para artı ticari bankalann tum mevduatını içerecek" bıçımde tanımlayan Mılton Fnedman'ın yol gostencılığıdır Bu kuralı ışlettıkçe, parasal sorunlar hakkında daha çok şey oğrendıkçe, halkın sıyasal otonteler aracılığıyla para polıtıkasını kontrol edebılmesımn mumkun olacağı ınananı yaymak zorundayız Av.CELAL TOPRAKOĞLU PENCERE Bu Kafa Değişnıeden... 1960 larda toprak reformu ısteyen aydınları bır kaşık suda boğmak ıçın butun tutucu guçler seferber olmuş- lardı O zamanın en ağır suçlaması neydı - Komunıstler' Oysa toprak reformu her şeyden once Anadolu nun guneydoğusunu batısıyla butunleştırmek ıçın gereklıydı, ama tutucu ve gerıcı guçler ıttıfakının ışıne gelmıyordu Ağayadaaşıretbeyı elınınaltındakıoydeposunadaya- narak parlamentoya gırıyordu adam kendısını tasfıye edecek reforma 'evet der mû Kurtağasının istanbul'- dakı haramzadeyle ışbırlığı tıkır tıkır yuruyordu, ama ulkenın batısıyla doğusu gun geçtıkçe bırbırınden kopu- yordu Toprak reformu engellendı, batıdakı sermaye bırıkımı ıçın doğu somuruldukçe somuruldu dırenışler kımı za- man sıyasal kımı zaman askersel yontemlerle ezıldı Bugun gelınen noktaya ne bır gunde, ne bır yılda, ne de beş yılda varılmıştır Turkıye'nın parçalanmasına donuk en buyuk yatırımı 12 Eylul yaptı, istanbul sermayesı Ana- dolu nun batısında bayram ederken doğuda alttan alta bugunler hazırlanıyordu Unutmayın, her etnık çelışkının temelınde bır ekono- mık gerekçe yatar • SHP Kurt sorununda ustune duşenı yapmak ıçın doğu- da yukselen polıtıkayı parlamentoya akıtmak ıstedı 1960 larda toprak reformuna karşı çıkan tutucu guçler, bu kez sosyal demokrat partıye çullandılar Ne oluyor- du9 Atatürk'un kurduğu partının devamı Kurtçuluğu Meclıs'e mı sokacaktı? Jsmet Paşa'nın oğlu ne yaptığını bılıyor muydu7 Geleceğı goremeyenlerın hoşgorusuzluğu çıkarcılar koalısyonunun desteğıyle sıyaset dunyasında egemen- leştı Zaten bunlara gore Turkıye'nın butun sorunları bır sıhırlı formulle çozum lenıverecektı Neydı oformul? - Serbest pıyasa1 12 Eylul den bu yana sıyasal lıberalızmı engelleyen, ekonomık lıberalızmı her derde deva sayanların sulta- sında yaşayan toplumda derınleşen uçurumlar ulkeyı kuyusuna çekıyordu, ama anlatabılırsen anlat Çıkar hırsıyla gozu donmuşlerın egemenlığınde med- yanın tekelleşmesı serbest tartışma ortamını da yok et- tı Turkıye serbest pazarda Avrupa yla butunleşıyor muydu? Evet, ama nasıl? Anadolu kendı ıcınde çatlarken Turkıye dış dunyaya nasıl 'entegre olacaktı"? Ulke yalnız batısıyla mı ATa gırecektı? Guneydoğu Olağanustu Hal Bolgesı Avrupa gumruk bırlığının dışın- da mı kalacaktı? özal'dan başlayarak devletı şırket gıbı yonetmeye kalkışan kafaların kadrolaşması, Turkıye Cumhurıyetı'm on yılda parçalanmanın eşığıne getırmıştır • ' Terorle savaşım ve demokrasıyı gerçekleştırme ' polıtıkaları bırbırıyle çelışen ıkı yaklaşım değıldır, tersı- ne, aynı zamanlamanın surecınde uygulamaya konursa başarı olanağı artar Tansu Çillerın başbakanlığından bu yana payıtaht medyası çıldırmış gıbı PTT nın Tsıyle uğraşıyor ve SHP'yı İSKİ skandalına gommek ıçın çırpınıyordu, Tur- kıye nın gerçeklerınden uzaklaşanların aklını başına getırmek ıçın PKK nın çoluk-çocuk bebe-nıne, genç- yaşlı yuzlerce ınsanı kırımdan geçırmesı mı gerekıyor- du? Demokratıkleşmenın ozelleştırmeden onemlı olduğu- nu ve devlet yonetmekle şırket yonetmenın farkını anla- dığımız gun, Guneydoğu sorunu çozum surecıne yakla- şacaktır YAYINLARI NAZU ERAY YILDIZLAR MEKTUP YAZARroman / 45 000 lıra Uzerinde eskı Avusturya Imparatorıçesı Elıza- beth'ın resmı bulunan çakmakla yakılan bır si- garanın dumanlarında başlayan romanın coğraf- yası, anakaraları, kentlerı, geçmışı ve bugunu dolaştıktan sonra ınsan ruhunu kapsayan geniş bır alana yayılıyor Gene fantastık, gerçekotesı, şıırsel bır dıl Can Yayjnlan'nda yazann öteki kitapkan Ay Falcısı / roman 32 000 Denız Kenannda Pazaıtesı / roman 30.000 Eskı Gece Parçalan / oyku 45.000 Geceyı Tanıdım / oyku 41 000 Hazıı Dunya / oyku 25.000 Kuş Kafesındekı Tenor / oyku . 40.000 Orphee / roman 32 000 Pasıfik Gunlen / roman . 30.000 Yoldan Geçen Oykuler / oyku . . 49.000 CANYAYIMLARI/BâbıâhCad No 19Kal2 34410Cağaloğlu,Utanbul PROF.DR. TARIK ZAFER TUNAY A'NIN ANISINA ÇARŞAMBA TOPLANTTLARI Konu: Cumhunyet'ın 70 yılına tanıklık Sunuş: Mehmet Ö Alkan Konuşmacı: Ord Prof Dr. Reşat Kaynar Prof.BahnSava Tarih: 27 Ekım 1993 Çarşamba Saafc. 17.00-19.00 Yen İstanbul Büyukşehır Beledıyesı Tank Zafer Tunaya Kultur Merkea (Eskı Beyoğlu Evlendırme Daıresı - Tunel)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle