23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24EKİM1993PAZAR HABERLER 8 militan öldürüldü PKK 8işçiyi öldürdû Ytnt Haberleri Servisi - Mardin'in Midyat ile Nusay- bin ilçelerini birbirine bağla- yan karayolu üzerindeki bir köprû PKK'h militanlar ta- rafından havaya uçunıldu. Güneydoğu Anadolu Bölge- si'nde güvenlik güçlennce PKK'ya yönelik sürdürülen operasyonlarda 8 militan öl- dürüldü. BingöFün Yayladere bucağındaia Kil ocağını basan PKK müitanlan 8 işçâyi öldür- dü, 3 işçiyi de yaraladı. Diyanet İşlen Başkanı M. Nuri Yıimaz PKK'nın son zamanlarda din adamlanna karşı saldın başlat- bğını belırterek "bogûne kadar 25 dn adanmnz ökSrüldü, ca- miere sakhn oidu ve baa dkı adamlarnuz kaçrridı" dedi. Anadolu Ajansı'nın haberi- ne göre Midyat-Nusaybin ka- rayolunun Sivrice Köyü Be- yazsu mezrası yakmlannda Beyazsu Çayı üzerinde bulu- nan köprü dün saat 10.00 sıra- lannda havaya uçunıldu. Çevrede arama çalışmalan- nın sürdürüldüğü, Midyat- Nusaybin karayolunun ulaşı- ma kapalı olduğu bildirildi. Olağanüstü Hal Bölge Vali- liği'nden yapılan açıklamada Elazığ'ın Karakocan ilçesi Üçbudak yöresinde 4, Bön- göl'ün Genç ilçesine bağlı De- reköy yakınlannda 3. Şırnak'- ın Şilopi ilçesinde de bir PKK miütanı öldürüldü. Pişmanlık duyarak PKK'dan kakçtı- klan belirtilen 8 militan gü- venlik güçlerine teslim olur- ken bir militan da yakalandı. öte yandan Diyarbakır. Mar- din ve Tunceli'de yakalanan 20 kişi tutuklandı. '25dinadamıöldü' AA'nın haberine göre Diyanet İşleri Başkanı M. Nuri Yıimaz, Erzurum'da imam ve hatiplerle düzenlen- diği toplantıda, terör örgütü- nün yaptığı vahşi kıyımın bir an önce durdurulması gerek- tiğini söyledi. Dışta ve içte destek bulan PKK'nın amacının ülkeyi bölmek olduğunu kaybeden Yıimaz. milli birlik ve bütün- lüğü ortadan kaldıran bu faa- liyetin büyük bir fitne olduğu- nu kaydetti. Öğretmenler erolarak Gimeydoğuya gönderüiyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Askerliklerini iki aylık eğıtim süresinden sonra 12 ay askeri öğretmen olarak görev yapmak üzere askere alınan öğretmenler, Doğu ve Güney- doğu'ya er olarak gönderile- celderini iddia ettiler. Gazetemizi arayarak. iki aylık eğitimlennin bitiminde, kendilerine hiç bir açıklama yapılmadan askerliklerinin geri kalanını 15 ay Doğu ve Güneydoğu'da er olarak ya- pacaklannın bildinldiğini ve kuralannın bu konumda çe- kildiğini öne süren öğretmen- ler bir açıklama beklediklerini söylediler. Sıvas'tan arayan bir öğret- men ise Manisa ve Sivas'tan toplam 500 er öğretmen'in yann Ankara'ya gelerek pro- testo eylemlerinde bulunacak- lannı söyledi. Cezaevi'ndeki cinayetleri PKKüstlend İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Buca Cezaevi'nde PKK davalanndan tutuklu Ekrem Aslan, Mehmet Tun- cmy ile Süleyman Aydm'ın aynı davalarda yargılanan Mehmet Yıldmm, Şehmuz Yüksd ve Mehmet Durgun ta- rafından boğularak öldürül- dükleri saptandı. Buca Cezaevi'nin eski bölü- mündeki 4-5 ve 6. koğuşlarda bulunan 70 tutuklunun ifade- si DGM savcılannca ahndı. Üç PKK'lınm öldürülme olayıru Mehmet Yıldınm. Şehmuz Yüksel ve Mehmet Durgun'un üstlendikleri öğre- nildi. DGM Savcılığı yetkilileri ile tutuklular arasında yapılan görüşmeler sonucu sanıklar sorgulannın yapılması için Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldüler. öte yandan dün müvekkillerini görmek için cezaevine giden avukatlara görüşme izni verilmediği ve içeriye sokulmadıklan öğre- nildı. Aktuııa:Demokrasidenvazgeçıııeyeceğiz İstanbul Haber Servisi- Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü V ıldırım Aktuna. de\ letin bundan böyle bölgede PKK saldınlannı beklemeyeceğini belirterek "Bekleyip kara- kolda çatışmaya giren değil. bundan bo\ le ha- ber alıp bulundukları yeri öğrenerek o bolgeye giden, onlan kuşatan ve imha eden ekipler olacak" dedi. Tuzla. DYP İlçe Binası'na ilçe örgütünün davetlisi olarak gelen Bakan Aktuna, bura- da bir basın toplantısı düzenledi. Konuşma- sını Güneydoğu olaylan üzerinde yoğunlaş- tıran Aktuna. özel harekat timı ve profesyo- nel ordunun eğıtimiru tamamladıktan son- ra. terör tamamen bitene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. Aktuna, burada görev yapacaklann asker gibi terhis olmaya- cağını. yüksek maaşla görev yaparak emek- lilik hakkı kazanacaklannı açıkladı. PKK'ya yönelik olarak "Bir insan nasıl bu kadar acımasız olabilir. Bir terör örgütünün militam. nasıl bu kadar hain olabilir'" diye so- ran Aktuna. konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hükümetimiz, bir süreden beri terörie mü- cadeleyi etkin bir şekilde sürdürmektedir. Özel harekat polis eğitiminc başlanalı iki a\ oldu. Buraya askerliğini komando olarak yapnuş, lise mezunu kişiler seçildi. Bunlarda terhis yok. Yüksek maaşh. profesvonel insan- lar burada terörle mücadeleyi yapacak. İçişle- ri Bakanlığı'na \e Emniyet Genel Müdür- lüğü'ne bağlı 15 bin kişi. o dağlık bölgede, oranın şartlannda > aşayabilen. o mücadeleyi yapacak olan insaıilar olacaktır. Silahlı kuv- vetlere bağlı 65 bin dolayında profesyonel ekip de bu ise girecek. Toplam 80 bin kadar • Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldınm Aktuna, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bağlı 15 bin Özel Harekat Polisi, Silahlı kuvvetlere bağlı 65 bin dolayında profesyonel asker olmak üzere toplam 80 bin kadar profesyonel ekip, eğitimini tamamladıktan sonra. artık PKK'yla onlar saldırdıklan zaman değil bulundukları yerde, dağlarda çarpışılacağını söyledi. • Aktuna PKK'nın bazı ülkelerle işbirliği içinde hesapları olduğunu belirterek 'Özellikle bizim komşu ülkelerimiz, Türkiye'nin güçlenmesinden, demokrasinin gelişmesinden. Müslüman bir ülkenin aynı zamanda laik olmasmdan rahatsızdırlar. Amaçlan Türkiye'yi demokrasiden vazgeçirmek. Ancak demokrasiden vazgeçmeyeceğiz. Türkiye yolundan şaşmayacak' dedi. profesyonel ekip, eğitimini tamamladıktan sonra, artık bunlann saldınsını bekleyip kara- kolda çattşma> a giren değil. bulundukları yeri haber alarak onlar gibi dağlarda çarpışan ve onlan imha eden ekipler olacaktır.'" Güneydoğu'daki terör olaylan tamamen bitene kadar profesyonel ekibin çalışacağını belirten Aktuna, PKK'nın ne yapmaya ca- lıştığını ve amaçlannı da şöyle değerlendirdi: w Bu örgüt, "biz demokrasi ve insan haklan adına, bu eylemleri yapıyoruz' iddiasıyla or- taya çıktı. Türkler. Kürtler'e eziyet ediyor. haklannı vermiyor' gibi gerçek dışı iddialaria beyûı yıkadılar. Birçok elemanlan için de baş- ka ülkelerden sığmma hakkı istediler. Bu tam bir senaryoydu." Türkiye'de en ufak bir Türk-Kürt aynmı olmadığmı belirten Aktuna, Amerika'da bir siyah-beyaz olayının yaşandığını. oysa bura- da böyle bir durumun hiçbir zaman olmadı- ğmı söyledi. Türkler ve Kürtler'in Kurtuluş Savaşı'nda beraber savaştıklannı, bu ülke ve topraklar için şehit olduklannı da söyleyen Aktuna. "Demek ki bunlar dünyayı kandıra- rak terör eylemlerine başladılar. Fransa, Al- manya ve diğer ülkelerden sığmma hakkı iste- yerek aldatmaya çalıştılar. Başka bir amacın. hevesin peşindeler. Onlar orada bir loprak pe- şinde, Kürdistan devleti peşinde gibi gözükü- yor. Bize göre bu da mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kesinlikle buna razı ola- maz. O zaman ne yapmaya çalışıyorlar?" di- ye konuştu. PKK'nın öldürdüğü insanlar arasında çok sayıda Kürt kökenli insanın buluduğu- nu da anlatan Bakan Aktuna, konuşmasıra şöyle sürdürdü: "Bunlann bazı ülkelerle işbirliği içinde he- sapları vardır. Özellikle bizim komşu ülkeleri- miz, Türkiye'nin güçlenmesinden, demokrasi- nin gelişmesinden. Müslüman bir ülkenin aynı zamanda laik olmasmdan rahatsızdırlar. O ülkelerin yönetimi için Türkiye körü bir ör- nektir. Çünkü Müslüman, laik ve çağdaştır. Amaçlan Türkiye'yi demokrasiden vazgeçir- mek, Demokrasiden vazgeçsin ki onlar da bu körü örnekten kurtulsunlar. O zaman bu terör örgürü ortaya çıkıyor ve besleniyor. Yani, Er- menistan'dan, Suriye'den kalkıp Doğu ve Gü- neydoğu'da ne işi var bu insanlann? Belli ki bunlar tutulmuş, kiralanmış, görevlendirilmiş insanlardır. Demek ki bu profesyonelce he- saplanmış. Tahammülümüzü bitirmek amacı- ndalar. Türkjye'nin çok sert bir davranış içine girmesine çahşıvorlar. Belki bir cnosıs' baş- latacaklar. Bo\İe bir şey olmavacak. Bu mil- letin seçtiği hükümet vatandaşlarının kdına dokundurtmaz. Demokrasiden uzaklaş- mamı/ı istiyorlar. Toplum buna izin vermez. Hiç kimse. hiçbir üike, bu PKK örgürüne ne kadar destek olmay a çalışırsa çahşsın, Türki- ye yolunu şaşırmaz." Güneydoğu'da basının çalışmasının en- gellenmesi konusunda baştan beri avnı tavn sürdürdüklerini anlatan Aktuna. basın men- subunun cesur ve yürekli olmak zorunda ol- duğunu söyledi. Herhangi bir yerdeki savaşı izlerken bile, namlunun basına yönelmediği- ni belirten Aktuna, "Bu bölgede, bu terör ör- gütü silahlann namlularuu basına \öneltti" dedi. Aktuna, kaçınlan DiyarbakırSHP İl Baş- kanı Hayati Kahraman'dan henüz bir haber alınamadığını sövledi. İçişlen Bakanı'nın öncekı gün yaptığı açıklamada "Hayati teh- likesi olduğunu sanmıyorum" dedığınin anı- msatılması üzenne de "Bakan öyle diyorsa öviedir" vanıtmı verdi. CHP heyeti lAce^ye sokulmadı CHP Bölge Toplantısı'nda konuşan Baykal/Teröre karşı çıkış yolunu birlikte bulmabyız. Önce zafer, sonra demokrasi yanhş' dedi. Diyarbakır'dan sonra Lice'ye gitmek isteyen CHP heyeti, ilçeye sokulmamalannı kınadılar. Haber Merkezi- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile 5 mıl- letvekili Dıyarbakır'daki bölge toplantısından sonra gitmek is- tedikleri Lice'ye alınmadılar. CHP heyeti bu durumu kınar- ken Genel Başkan Deniz Bay- kal'ın Başbakan Tansu Çiller ile görüşerek izlenimlerini aktara- cağmı söyledi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, son derece gergin bir ortamda gercekleşen bölge top- lantısında yaptığı konuşmada. iktidann Güneydoğu politika- smı payla^madıklannı vurgu- layarak "Önce askeri zafer, son- ra demokrasi anlaytsuıı kabul etmiyonız" dedi. Baykal, yenı bir terörle mücadele anlayışına gerek olduğunu, terörle müca- delenin önce bölgede yaşayan halkın gönlünde, bilincinde ka- zanılacağını söyledi. CHP'nin 7. bölge toplantısı- na katılmak için Genel Başkan Deniz Baykal ile milletvekilleri ve parti yöneticilerinden oluşan heyet. önceki akşam Diyarba- kır'a geldi. Gergin ortam nede- niyle toplantının yapıldığı dü- ğün salonunun yansının. baş- langıçta boş olduğu gözlendi. Baykal'ın gelmesinin ardından. salon dolarken loplanüya Bat- man, Elaağ. Bitlis, Siirt ve Şanlıurfa il başkanlan katıldı. Baykal, konuşmasına başlar- ken olağanüstü bir gerilim. ola- ğanüstü bir gerginlik ve olağa- nüstü bir bunalım ortamında bu toplantının gerçekleştirildi- ğine dikkat çekti. Baykal, "Tı- kanıklıklan aşmak gerekiyor. Olumsuzhıklara teslim olmaya- cağız. Hep birükte bir çıkış >olu aramak, buhnak zorundayız" dedi. SHFnin 1990 yılındâ çı- kardığı Kürt raporuna, o gün- lerde herkesin karşı çıktığını anımsatan Baykal. 3 yıl sonra bugün gelinen noktada. aklı ba- şında hiçbir kimsenin o rapor- daki teşhisleri reddetmesinin mümkün olmadığını söyledi. Güneydoğu'da yaşanaıîlann bir bölge sorunu. Kürt sorunu. ırk sorunu, bir coğrafya sorunu olmadıgmı vurgulayan Baykal. şunlan söyledi: "Yaşananlar, demokrasi sorunudur. hepimizin • Hükümetin Güneydoğu'da uyguladığı politikayı CHP olarak paylaşmadıklannı belirten Baykal. yeni bir terörle mücadele anlayışı gerektiğine dikkat çekerek. terörle mücadele organının TSK değil, uzmanlaşmış, sivil bir güvenlik yapılanması olduğunu söyledi. • SHP'nin 1990 yılında çıkardığı Kürt raporuna. o günlerde herkesin karşı çıktığını anımsatan Baykal, 3 yıl sonra bugün gelinen noktada, aklı başında hiçbir kimsenin o rapordaki teşhisleri reddetmesinin mümkün olmadığını belirtti. • Dıyarbakır'daki toplantıdan sonra olayları yerinde incelemek ve terör zirvesi'nde anlatabilmek için Lice'ye gitmek isteyen CHP heyeti güvenlik güçlerince ilçeye sokulmadı. sorunudur. Bazı çevrelerde, 'bu sorun bır millı mutabakat ko- nusudur, siyasi çekişmeye konu edilmemelidir' anlayışı var. Bu bir siyaset sorunudur. Ortaya konulan uygulamanın sahibi bel- lidir. Bugünkü iktidann an- layışıdır bu. Hepimizin anlayışı değildir. Biz uygulanan poütika- ları paylaşmıyoruz, paylaşmak zorunda değiliz. Bugünkü uygu- lamalar, bırakınız bizim an- layışımızda olmayı, 2 yıl önce muhalefetteyken savundukları kendi politikalan bile değil. So- runa bir askeri sorun gibi bakılı- yor. Önce askeri zafer, sonra de- mokrasi anlayışını kabul etmi- yoruz. SHP *e DYP konıculuğu reddediyorlardı. Olağanüstü hale karşıydılar. Şimdi. bu uygu- lamalann içindeler. l lusal mu- tabakat anlayışı ile tüm partiler, iktidann teslim olduğu politika- ların pav laşdması çizgisine gelir- se, asıl o zaman ctddi sonınlar ortaya çıkar." Sadun Aren PKKyı kınadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyalist Birlik Partisi (SBP) Genel Başkanı Prof. Sa- dun Aren. PKK'nın Güneydoğu'da basın mensuplan ile partilerin çalışmasını engelleme çabalanm kınadı. Kürt sorununun ülkenin demokrasisini. ekonomisini ve kendisini ciddi şekilde tehdit eder boyuta geldiğini kaydeden Aren, sorunun banşçı bir şekilde çözülmesi- nin aciliyet kazandığını söyledi. Aren, 'eşkı- yayla göriişülmez' tabusundan vazgeçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. SBP Genel Başkanı Aren, yaptığı açıklama- da, PKK"nın Güneydoğu'da giriştiği eylem- leri eleştirerek "PKK'nm Güneydoğu'da parti- lerin ve gazetecilerin görev yapmalannı önleme çabalanm kınıyoruz. Yine aym bölgede seçim güvenliğiıün tehdit altında gösterilmesini de de- mokrasi anlayışına ve banşçı çözümlere avkın bir davranış olarak görüyor ve kmıyoruz" dedi. Siırt'te 22 vatandaşın PKK militanlannca öl- dürülmesini de 'hunharca bir hareket" olarak değerlendiren Prof.Sadun Aren. "Bu hunhar- ca hareketi nefretle kınıyoruz. Lice'de göre> başında öldürülen Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın kederli ailesine başsağlığı diüyoruz" görüşünü dile geürdi. Kürt sorununun, Türkiye'nin demokrasisi- ni, ekonomisini ve kendisini ciddi bir şekilde tehdit ettiğini kaydeden Aren şu görüşleri açı- kladı: "Bu sorunun banşçı, özgürlükçü bir biçimde çözülmesi tam bir aciliyet kazanmıştır. Hükü- met bu sorunu çözme konusunda kendi elini ko- lunu bağlayan tabular yaratmamalı. Ömeğin. yaratmış olduğu 'eşkıyayla konuşulmaz" gibi tabular bertaraf edilmeKdir.." Baykal, sorunun terörle mü- cadele boyutu da olduğunu, an- cak terörle mücadele ediliyor diye, giderek halkın devletin karşısında. teröristin yanında olmasını sağlayacak politikala- ra katılama>acaklannı söyledi. Baykal. terörle mücadele orga- nının Türk Silahlı Kuvvetleri değil. uzmanlaşmış. sivil bir gü- venlik yapılanması olduğunu vurgulayarak "Yeni bir terörie mücadele anlayışına ihtiyaç var. Bölge halkı, devlet teröriinden de PKK teröründen de şikayet ediyor. Sorun demokrasi soru- nudur. Terörle mücadele, bölge- de yaşayan insanlann gönlünde, bilincinde kazanılır. Kimsenin asimilasyoncu bir anlay tşı dikte ertirmeye hakkı yoktur. Elbette herkes kendi kimliğini koruya- caktır. Bu, bir bütünlük içinde olacaktır" dedi. Baykal, devletin görevinin. terörü yaygmlaştırmak değil, sıfırlamak olduğunu "devletin ölü sayısı ile övünmesinin" ka- bul edilemez olduğunu söyledi. Baykal. konuşmasınm sonun- da, şiddet yanlılannın giderek daha etkili olduğu bir ortama gidildığine dikkat çekti. Baykal daha sonra. Licc'de bir büyük sıkıntı yaşandığını. Diyarba- kır'a gelmişken bu sıkıntıyı ye- nnde görmek istediğini söyledi. Baykal. "Lice'ye gitmeden böl- geden ayrılmayı doğru bulmuyo- rum. L lusal bütünlük anlayışı, nerede bir sorun \arsa partilerin içtenlikle cesaretle buna karşı çıkmasını gerektirir. N urdun bir başka yerinde benzer olaylar ya- şanırsa bütün partiler oraya ko- şar. Niye Lice'ye gitmeyeüm? Bu demokratik bir görev. An- kara'daki terör zirvesinde, Li- ce'de yaşadıklanmı, gördfikleri- mi anlatmak istiyonım" dedi. Baykal ve beraberindekiler daha sonra. CHP otobüsü "Umut-1" ile Lice'ye hareket etti. Ancak CHP heyeti Lice'ye 10 kilometre kala güvenlik güç- lerince durduruldular. İlçe'ye giremeyen CHP heyeti An- kara'ya döndü. Genel Başkan Deniz Bavkal'ın Başbakan Tansu Çillcr'le görüşerek izle- nimlerini aktaracağı öğrenildi. Liceizlenimleri Lice5 basına da milletvekiline dec yasak' • Lice'ye gitmeden önce yapılan CHP bölge toplantısı yanm saatte kapandı. CHP'liler. PKK'nın siyasal partilere siyaset yasağmı anımsatarak, 'Bu toplantı belki de bölgedeki son siyasi faaliyet olur' diyorlar. Kent, korkunun ve şiddetin egemenliğinde... Halk korku. panik ve merak içinde... PKK'nın basına getirdıği ya- saklara devletin yasaklan ekle- nince, Diyarbakırlılar, 90 kilo- metre uzakhktaki Lıce'de olup bitenlerden haber alamıyor... Önceki gün akşam CHP Ge- nel Başkanı Deniz Baykal ile bir gnıp CHP milletvekili ve gazeteciyi Diyarbakır'a getiren uçak inince. alanda kendilerini Kalaşnikoflu özel tim görevli- leri karşılıyor. CHP heyetinin kaldığı otelde de olağanüstü güvenlik önlemleri alınmış. Otelin çevresinde, katlar ara- sında ellerinde silahlan. telsiz- leriyle özel tim görevlileri dola- şıyor... CHP'nin yerel yöneticileri Lice'den haber alamamanın tedirginliği içinde. Aktanlan bazı söylentiler şöyle: -500-600 ölü varmış. sokak- larcesetdoluymuş... -Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in ilçesi Lice. Onun akra- balanndan da çok ölen var- mış... -ilçe yanıyormuş... -Sokaklarda çatışmalar sü- rüyormuş... Dün sabah da Lice'yle ilgili bilgi alınamıyor. Gazeteler geç geldiğmden. CHP Genel Mer- kezi'nden önemli haberler faksla geçiliyor. Parti yönetici- leri bu fakslarla bilgilenirken. halk ancak karakolJardan ga- zete alabiliyor. Sokaklarda sadece, küçük çocuklar Özgür Gündem gazetesi satıyor. Ko- nuştuğumuz yurttaşlar. kara- kola gidip gazete almaktan da. sokakta ellerinde gazete ile gö- riinmekten de çekindiklerini söylüyorlar. Dün sabah yapılan bolge toplantısından sonra, CHP he- yeti "Umut" otobüsüyle Lice'- ye doğru yola çıkıyor. Lice yol aynmında. bu ilçede yakınlan olanlar. Liceliler bekleşiyorlar. Taksilerle, minibüslerle gel- mişler. İlçeye alınmıyorlar. KAŞTAYAZ + KIŞŞİRİNBİR EVİNİZVÂR ANIMOTEL Yazınbillur deniz sonbaharda doğada yürüyüş kışın Toroslar'da avolık ve ilkbaharda emsalsiz medeniyetler İŞTELİKYA * Tüm odalar balkonlu. duşlu, WCTi * 24 saat sıcak şu * PA.NORAMİK MANZARALICİCİ BİR TERAS TÜM CUMHURİYET OKURLARINA CUMHURİYET BAYRAMIİNDİRİMİ 2KtŞİ,2GÜN,Y.PANSİYON + KAHVALTI 715.OOO.-TL. REZERVASYOS: YENİTEL:0-242-8361791 K1ŞİÇİNİST- 3388507 ADRES: RECEP BİLGİNCAD. \O: 12/B KAŞ-ANTALYA AMASYA ASLIYE 2. HUKTJK MAHKEMESİ'>fDEN 1991'235-1993/178 Davaa: MuzarTer Koçak - Tatar K. Amasya Davah: Keziban Koçak - Çamhca Cad. Nergiz Apt. Istanbul Dava: Boşanma T.Tarihi: 24.9.1991 K.Tarihi: 9.7.1993 Taraflar arasında yapılan boşanma davası açık yargılaması sonun- da; Amasya Tatar Köyü, cilt 114/01, sayfa 09, kütük 003'te kayıtlı Nuri ile Ayşe'den olına davaa Muzaffer Koçak ile Ahmet ile Güİlü'- den olma davab Keziban Koçak"ın M.K.'nın 134. maddesi gereğinoe boşanmalanna. Kalan 11.000 TL. haran davalıdan lahsiline, davaa tarafından yapılan 330.000-TL. yargılamagiderinindavalıdanalınıpdavaaya verilmesine dair karann, davalı Keziban Koçak'a sarih adresi tespit edilemediğinden Uanen tebliğine karar verilmiş olup, işbu karann ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ılan olunur. Basın: 51905 ERDEMLİ AŞLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1993/38 Davacı Errune Kıralı tarafından davalı Ömer Kırcılı aleyhine açılan işbu boşanma davastnda verilen ara karan gereği: Davalı ömer Kırab- Hüseyin ve Fatma'dan olma, 1947 D.lu Er- demli Tabiye mahallede nüfusa kayıtlı olup, C. SavcılığYnın yapılan tahkıkatında bulunamamışür. Davab Ömer Kırcdı'nın 24.11.1993 gûnü saat 10.05'te yapılacak olan duruşmada hazır bulunması veya kendini kanuni bir vekille temsil ettirmesi, duruşmaya gelmediği ve kendini bir vekille de temsil euırmediğı takdirde duruşmanın yokluğunda devam edeceğı ve yok- luğunda karar verileceği davetiye yerine kaun olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 12.10.1993 Basın: 51918 İLAN T.C. ANTALYA ASLIYE 3. HUKUK MAHKEMESİ 1993/208 Davacı vekili verdiği dilekçe ile maddi tazminat alacağının dava- blardan alınmasına karar veribiıesini istemişse de Açılan bu dava dolayısıyla davab Yavuz Caner Sağlam'ın bebrti- len adresıne tebbgat yapdamamış, çeşitli araşürmalar neticesinde de; tebligala elverişb adres tespit edilemediğinden dava düekçesınin da- vab adına tstanbul'da neşredilen bir gazetede Uanen tebligat yapılma- sı uygun görühnüştür. Buna göre davab Yavuz Caner Sağlam'ın duruşma gûnü olan 18. 11.1993 gûnü saat 9.10'da mahkememiz duruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekile temsü ettirmesi, aksi halde duruş- manın gıyabında yapılacağı hususu dava düekçesi ve davetiye leblıgı yerine geçmek üzere ilan olunur. 12.10.1993 Basın: 51901 İLAN ELAZIĞ 3. ASLIYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1993/51 Davaa Necati Hoşçimen ve müdahil davacı Hüseyin Demır ta- rafından davablar özcan Çelik, Ahmet Ünsaldı, Mıyasi ÜnsaldL, Sahibe özdemır, Sami Ünsaldı ve Semıha Çilesız aleyhine açılan ala- çak ve tescile icbar davasında. davablar Ahmet Ünsaldı, Miyase Ünsaldı, Sahibe Özdemir, Sami Ünsaldı, Semiha Çilesiz'in adresleri meçhul olduğundan adı geçenlerin duruşma günü olan 16.11.1993 günü saat 9.00'da mahkememizde hazır bulurımaları, HMUK 213 ve 377. maddeleri gereğince belirtilen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıklan veya vekil göndermedikleri takdirde yargılamaya yokluklannda devam edileceği ve hüküm verileoeği dava ve müdaha- le dilekçelerinin yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 51897 merak içinde bekliyorlar. 65 kilometre kadar gidildikten sonra. Kocaköy yol aynmında CHP otobüsü durduruluyor. Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanınm emri ol- duğu. "gazetecilerin kesinlikle alınmayacağı, sadece Baykal ile 5 milletvekiliıün Lice'ye gi- debileceği" söyleniyor. PKK'- nın yasağına devletin yasağı eklenerek gazeteciler bölgeye sokulmuyor. Baykal ile CHP milletvekil- leri, bu emri kendilerine ileten karakol komutanı yüzbaşı ile tarüşıyorlar. CHP Genel Sek- reter Yardımcısı Eşref Erdem, Devlet Bakanı Necmettin Cev- heri ile konuşuyor. Cevheri, Lice'ye gidebileceklerini bildi- riyor. Ancak karakol komuta- nı ısrarla "sadece milletvekilk- rinin" geçebileceğini söyleyın- ce sürücü de indiriliyor. Direksiyona Eşref Erdem geçi- yor. MiUetvekilinden gizlenen şeyler Lice yolunda süreklı askeri araç sevkıvatı yapıldığı dikkati çekiyor. flçeye tank. panzer. kamyon gönderiliyor. Yoldan ambulanslar gelip geçiyor. Lice'ye biraz daha fazla yakla- şıp sonradan geri döndürül- müş olanlar "dumanlar gör- düklerini, ilçedeki e>lerin > akıl- dığını" söylüyorlar... Deniz Baykal ile 5 milletve- kili ise Lice'ye ancak 10 kilo- metre kadar yaklaşabiliyorlar. CHP Genel Sekreteri Ertuğnıl Günay Duruköy karakolunda vollannın kesildiğini belirterek şu bilgileri verdi: -Yolu kesmişler. sıcak temas _ var. gjrîş yasak, dediler. Lice'- ye sokmadılar. Engel çıkardı- lar. İlçeye 8 kilometre kala Lice iyi görünmüyordu. Du- manlı gözüküyordu. Dünden beri çatışma sürüyormuş. PKK diyor ki gazeteci gire- mez. siyasi partiler giremez... Biz demokrasiye olan inana- mız için Lice'ye girmek ıstiyo- ruz. PKK da sokmuyor. devlet de sokmuyor. Zavallı yönetim anlayışı. Biz dönerken birlik gidiyordu. Ambülanslar gelip geçiyordu. Kaç ölü var bilemi- yoruz. Biz bir çay içip dönmek zorunda kaldık. Demek ki ora- da basından, milletvckıllerin- den gizlenen bir şeyler oluyor... Özel tim görevlileri sıkıyönetim istiyor Lice'deki gerginhk ve biline- mezlik Diyarbakır'da da hisse- diliyordu. Otelin koridorlann- da dolaşan özel tim görevlileri kızgın. Konuştuğumuz özel tim görevlileri. Diyarbakır'da PKK'nın bir grup gazeteciyi kaçınp açıklamalar yapması ve SHP il başkanının kaçınl- ması olaylanna çok farkh açık- lamalar getiriyorlar. Onlara göre, "kaçırılma yok, gazeteci- ler de, il başkanı da kendisi git- miş". Konuşmamız sırasında bölgede halkın yüzde 70'inin PKK'ya sempati duyduğunu da söylüyorlar ve "İnsanlar korktuklarına boyun eğerler. Bu nedenle sıkıyönetim şart" diyorlar...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle