Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24EKİM1993PAZAR
HABERLER
8 militan öldürüldü
PKK
8işçiyi
öldürdû
Ytnt Haberleri Servisi -
Mardin'in Midyat ile Nusay-
bin ilçelerini birbirine bağla-
yan karayolu üzerindeki bir
köprû PKK'h militanlar ta-
rafından havaya uçunıldu.
Güneydoğu Anadolu Bölge-
si'nde güvenlik güçlennce
PKK'ya yönelik sürdürülen
operasyonlarda 8 militan öl-
dürüldü. BingöFün Yayladere
bucağındaia Kil ocağını basan
PKK müitanlan 8 işçâyi öldür-
dü, 3 işçiyi de yaraladı. Diyanet
İşlen Başkanı M. Nuri Yıimaz
PKK'nın son zamanlarda din
adamlanna karşı saldın başlat-
bğını belırterek "bogûne kadar
25 dn adanmnz ökSrüldü, ca-
miere sakhn oidu ve baa dkı
adamlarnuz kaçrridı" dedi.
Anadolu Ajansı'nın haberi-
ne göre Midyat-Nusaybin ka-
rayolunun Sivrice Köyü Be-
yazsu mezrası yakmlannda
Beyazsu Çayı üzerinde bulu-
nan köprü dün saat 10.00 sıra-
lannda havaya uçunıldu.
Çevrede arama çalışmalan-
nın sürdürüldüğü, Midyat-
Nusaybin karayolunun ulaşı-
ma kapalı olduğu bildirildi.
Olağanüstü Hal Bölge Vali-
liği'nden yapılan açıklamada
Elazığ'ın Karakocan ilçesi
Üçbudak yöresinde 4, Bön-
göl'ün Genç ilçesine bağlı De-
reköy yakınlannda 3. Şırnak'-
ın Şilopi ilçesinde de bir PKK
miütanı öldürüldü. Pişmanlık
duyarak PKK'dan kakçtı-
klan belirtilen 8 militan gü-
venlik güçlerine teslim olur-
ken bir militan da yakalandı.
öte yandan Diyarbakır. Mar-
din ve Tunceli'de yakalanan
20 kişi tutuklandı.
'25dinadamıöldü'
AA'nın haberine göre
Diyanet İşleri Başkanı M.
Nuri Yıimaz, Erzurum'da
imam ve hatiplerle düzenlen-
diği toplantıda, terör örgütü-
nün yaptığı vahşi kıyımın bir
an önce durdurulması gerek-
tiğini söyledi.
Dışta ve içte destek bulan
PKK'nın amacının ülkeyi
bölmek olduğunu kaybeden
Yıimaz. milli birlik ve bütün-
lüğü ortadan kaldıran bu faa-
liyetin büyük bir fitne olduğu-
nu kaydetti.
Öğretmenler
erolarak
Gimeydoğuya
gönderüiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Askerliklerini iki aylık
eğıtim süresinden sonra 12 ay
askeri öğretmen olarak görev
yapmak üzere askere alınan
öğretmenler, Doğu ve Güney-
doğu'ya er olarak gönderile-
celderini iddia ettiler.
Gazetemizi arayarak. iki
aylık eğitimlennin bitiminde,
kendilerine hiç bir açıklama
yapılmadan askerliklerinin
geri kalanını 15 ay Doğu ve
Güneydoğu'da er olarak ya-
pacaklannın bildinldiğini ve
kuralannın bu konumda çe-
kildiğini öne süren öğretmen-
ler bir açıklama beklediklerini
söylediler.
Sıvas'tan arayan bir öğret-
men ise Manisa ve Sivas'tan
toplam 500 er öğretmen'in
yann Ankara'ya gelerek pro-
testo eylemlerinde bulunacak-
lannı söyledi.
Cezaevi'ndeki
cinayetleri
PKKüstlend
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- Buca Cezaevi'nde
PKK davalanndan tutuklu
Ekrem Aslan, Mehmet Tun-
cmy ile Süleyman Aydm'ın
aynı davalarda yargılanan
Mehmet Yıldmm, Şehmuz
Yüksd ve Mehmet Durgun ta-
rafından boğularak öldürül-
dükleri saptandı.
Buca Cezaevi'nin eski bölü-
mündeki 4-5 ve 6. koğuşlarda
bulunan 70 tutuklunun ifade-
si DGM savcılannca ahndı.
Üç PKK'lınm öldürülme
olayıru Mehmet Yıldınm.
Şehmuz Yüksel ve Mehmet
Durgun'un üstlendikleri öğre-
nildi.
DGM Savcılığı yetkilileri
ile tutuklular arasında yapılan
görüşmeler sonucu sanıklar
sorgulannın yapılması için
Terörle Mücadele Şubesi'ne
götürüldüler. öte yandan dün
müvekkillerini görmek için
cezaevine giden avukatlara
görüşme izni verilmediği ve
içeriye sokulmadıklan öğre-
nildı.
Aktuııa:Demokrasidenvazgeçıııeyeceğiz
İstanbul Haber Servisi- Devlet Bakanı ve
Hükümet Sözcüsü V ıldırım Aktuna. de\ letin
bundan böyle bölgede PKK saldınlannı
beklemeyeceğini belirterek "Bekleyip kara-
kolda çatışmaya giren değil. bundan bo\ le ha-
ber alıp bulundukları yeri öğrenerek o bolgeye
giden, onlan kuşatan ve imha eden ekipler
olacak" dedi.
Tuzla. DYP İlçe Binası'na ilçe örgütünün
davetlisi olarak gelen Bakan Aktuna, bura-
da bir basın toplantısı düzenledi. Konuşma-
sını Güneydoğu olaylan üzerinde yoğunlaş-
tıran Aktuna. özel harekat timı ve profesyo-
nel ordunun eğıtimiru tamamladıktan son-
ra. terör tamamen bitene kadar mücadeleyi
sürdüreceklerini söyledi. Aktuna, burada
görev yapacaklann asker gibi terhis olmaya-
cağını. yüksek maaşla görev yaparak emek-
lilik hakkı kazanacaklannı açıkladı.
PKK'ya yönelik olarak "Bir insan nasıl bu
kadar acımasız olabilir. Bir terör örgütünün
militam. nasıl bu kadar hain olabilir'" diye so-
ran Aktuna. konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hükümetimiz, bir süreden beri terörie mü-
cadeleyi etkin bir şekilde sürdürmektedir.
Özel harekat polis eğitiminc başlanalı iki a\
oldu. Buraya askerliğini komando olarak
yapnuş, lise mezunu kişiler seçildi. Bunlarda
terhis yok. Yüksek maaşh. profesvonel insan-
lar burada terörle mücadeleyi yapacak. İçişle-
ri Bakanlığı'na \e Emniyet Genel Müdür-
lüğü'ne bağlı 15 bin kişi. o dağlık bölgede,
oranın şartlannda > aşayabilen. o mücadeleyi
yapacak olan insaıilar olacaktır. Silahlı kuv-
vetlere bağlı 65 bin dolayında profesyonel
ekip de bu ise girecek. Toplam 80 bin kadar
• Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldınm
Aktuna, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bağlı 15 bin
Özel Harekat Polisi, Silahlı kuvvetlere bağlı 65 bin
dolayında profesyonel asker olmak üzere toplam 80
bin kadar profesyonel ekip, eğitimini tamamladıktan
sonra. artık PKK'yla onlar saldırdıklan zaman değil
bulundukları yerde, dağlarda çarpışılacağını söyledi.
• Aktuna PKK'nın bazı ülkelerle işbirliği içinde
hesapları olduğunu belirterek 'Özellikle bizim komşu
ülkelerimiz, Türkiye'nin güçlenmesinden,
demokrasinin gelişmesinden. Müslüman bir ülkenin
aynı zamanda laik olmasmdan rahatsızdırlar.
Amaçlan Türkiye'yi demokrasiden vazgeçirmek.
Ancak demokrasiden vazgeçmeyeceğiz. Türkiye
yolundan şaşmayacak' dedi.
profesyonel ekip, eğitimini tamamladıktan
sonra, artık bunlann saldınsını bekleyip kara-
kolda çattşma> a giren değil. bulundukları yeri
haber alarak onlar gibi dağlarda çarpışan ve
onlan imha eden ekipler olacaktır.'"
Güneydoğu'daki terör olaylan tamamen
bitene kadar profesyonel ekibin çalışacağını
belirten Aktuna, PKK'nın ne yapmaya ca-
lıştığını ve amaçlannı da şöyle değerlendirdi:
w
Bu örgüt, "biz demokrasi ve insan haklan
adına, bu eylemleri yapıyoruz' iddiasıyla or-
taya çıktı. Türkler. Kürtler'e eziyet ediyor.
haklannı vermiyor' gibi gerçek dışı iddialaria
beyûı yıkadılar. Birçok elemanlan için de baş-
ka ülkelerden sığmma hakkı istediler. Bu tam
bir senaryoydu."
Türkiye'de en ufak bir Türk-Kürt aynmı
olmadığmı belirten Aktuna, Amerika'da bir
siyah-beyaz olayının yaşandığını. oysa bura-
da böyle bir durumun hiçbir zaman olmadı-
ğmı söyledi. Türkler ve Kürtler'in Kurtuluş
Savaşı'nda beraber savaştıklannı, bu ülke ve
topraklar için şehit olduklannı da söyleyen
Aktuna. "Demek ki bunlar dünyayı kandıra-
rak terör eylemlerine başladılar. Fransa, Al-
manya ve diğer ülkelerden sığmma hakkı iste-
yerek aldatmaya çalıştılar. Başka bir amacın.
hevesin peşindeler. Onlar orada bir loprak pe-
şinde, Kürdistan devleti peşinde gibi gözükü-
yor. Bize göre bu da mümkün değil. Türkiye
Cumhuriyeti Devleti kesinlikle buna razı ola-
maz. O zaman ne yapmaya çalışıyorlar?" di-
ye konuştu.
PKK'nın öldürdüğü insanlar arasında
çok sayıda Kürt kökenli insanın buluduğu-
nu da anlatan Bakan Aktuna, konuşmasıra
şöyle sürdürdü:
"Bunlann bazı ülkelerle işbirliği içinde he-
sapları vardır. Özellikle bizim komşu ülkeleri-
miz, Türkiye'nin güçlenmesinden, demokrasi-
nin gelişmesinden. Müslüman bir ülkenin aynı
zamanda laik olmasmdan rahatsızdırlar. O
ülkelerin yönetimi için Türkiye körü bir ör-
nektir. Çünkü Müslüman, laik ve çağdaştır.
Amaçlan Türkiye'yi demokrasiden vazgeçir-
mek, Demokrasiden vazgeçsin ki onlar da bu
körü örnekten kurtulsunlar. O zaman bu terör
örgürü ortaya çıkıyor ve besleniyor. Yani, Er-
menistan'dan, Suriye'den kalkıp Doğu ve Gü-
neydoğu'da ne işi var bu insanlann? Belli ki
bunlar tutulmuş, kiralanmış, görevlendirilmiş
insanlardır. Demek ki bu profesyonelce he-
saplanmış. Tahammülümüzü bitirmek amacı-
ndalar. Türkjye'nin çok sert bir davranış içine
girmesine çahşıvorlar. Belki bir cnosıs' baş-
latacaklar. Bo\İe bir şey olmavacak. Bu mil-
letin seçtiği hükümet vatandaşlarının kdına
dokundurtmaz. Demokrasiden uzaklaş-
mamı/ı istiyorlar. Toplum buna izin vermez.
Hiç kimse. hiçbir üike, bu PKK örgürüne ne
kadar destek olmay a çalışırsa çahşsın, Türki-
ye yolunu şaşırmaz."
Güneydoğu'da basının çalışmasının en-
gellenmesi konusunda baştan beri avnı tavn
sürdürdüklerini anlatan Aktuna. basın men-
subunun cesur ve yürekli olmak zorunda ol-
duğunu söyledi. Herhangi bir yerdeki savaşı
izlerken bile, namlunun basına yönelmediği-
ni belirten Aktuna, "Bu bölgede, bu terör ör-
gütü silahlann namlularuu basına \öneltti"
dedi.
Aktuna, kaçınlan DiyarbakırSHP İl Baş-
kanı Hayati Kahraman'dan henüz bir haber
alınamadığını sövledi. İçişlen Bakanı'nın
öncekı gün yaptığı açıklamada "Hayati teh-
likesi olduğunu sanmıyorum" dedığınin anı-
msatılması üzenne de "Bakan öyle diyorsa
öviedir" vanıtmı verdi.
CHP heyeti lAce^ye sokulmadı
CHP Bölge Toplantısı'nda konuşan Baykal/Teröre karşı çıkış yolunu birlikte bulmabyız. Önce zafer, sonra
demokrasi yanhş' dedi. Diyarbakır'dan sonra Lice'ye
gitmek isteyen CHP heyeti, ilçeye sokulmamalannı kınadılar.
Haber Merkezi- CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal ile 5 mıl-
letvekili Dıyarbakır'daki bölge
toplantısından sonra gitmek is-
tedikleri Lice'ye alınmadılar.
CHP heyeti bu durumu kınar-
ken Genel Başkan Deniz Bay-
kal'ın Başbakan Tansu Çiller ile
görüşerek izlenimlerini aktara-
cağmı söyledi.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, son derece gergin bir
ortamda gercekleşen bölge top-
lantısında yaptığı konuşmada.
iktidann Güneydoğu politika-
smı payla^madıklannı vurgu-
layarak "Önce askeri zafer, son-
ra demokrasi anlaytsuıı kabul
etmiyonız" dedi. Baykal, yenı
bir terörle mücadele anlayışına
gerek olduğunu, terörle müca-
delenin önce bölgede yaşayan
halkın gönlünde, bilincinde ka-
zanılacağını söyledi.
CHP'nin 7. bölge toplantısı-
na katılmak için Genel Başkan
Deniz Baykal ile milletvekilleri
ve parti yöneticilerinden oluşan
heyet. önceki akşam Diyarba-
kır'a geldi. Gergin ortam nede-
niyle toplantının yapıldığı dü-
ğün salonunun yansının. baş-
langıçta boş olduğu gözlendi.
Baykal'ın gelmesinin ardından.
salon dolarken loplanüya Bat-
man, Elaağ. Bitlis, Siirt ve
Şanlıurfa il başkanlan katıldı.
Baykal, konuşmasına başlar-
ken olağanüstü bir gerilim. ola-
ğanüstü bir gerginlik ve olağa-
nüstü bir bunalım ortamında
bu toplantının gerçekleştirildi-
ğine dikkat çekti. Baykal, "Tı-
kanıklıklan aşmak gerekiyor.
Olumsuzhıklara teslim olmaya-
cağız. Hep birükte bir çıkış >olu
aramak, buhnak zorundayız"
dedi. SHFnin 1990 yılındâ çı-
kardığı Kürt raporuna, o gün-
lerde herkesin karşı çıktığını
anımsatan Baykal. 3 yıl sonra
bugün gelinen noktada. aklı ba-
şında hiçbir kimsenin o rapor-
daki teşhisleri reddetmesinin
mümkün olmadığını söyledi.
Güneydoğu'da yaşanaıîlann
bir bölge sorunu. Kürt sorunu.
ırk sorunu, bir coğrafya sorunu
olmadıgmı vurgulayan Baykal.
şunlan söyledi: "Yaşananlar,
demokrasi sorunudur. hepimizin
• Hükümetin Güneydoğu'da
uyguladığı politikayı CHP olarak
paylaşmadıklannı belirten Baykal.
yeni bir terörle mücadele anlayışı
gerektiğine dikkat çekerek. terörle
mücadele organının TSK değil,
uzmanlaşmış, sivil bir güvenlik
yapılanması olduğunu söyledi.
• SHP'nin 1990 yılında çıkardığı
Kürt raporuna. o günlerde herkesin
karşı çıktığını anımsatan Baykal, 3
yıl sonra bugün gelinen noktada,
aklı başında hiçbir kimsenin o
rapordaki teşhisleri reddetmesinin
mümkün olmadığını belirtti.
• Dıyarbakır'daki toplantıdan
sonra olayları yerinde incelemek ve
terör zirvesi'nde anlatabilmek için
Lice'ye gitmek isteyen CHP heyeti
güvenlik güçlerince ilçeye
sokulmadı.
sorunudur. Bazı çevrelerde, 'bu
sorun bır millı mutabakat ko-
nusudur, siyasi çekişmeye konu
edilmemelidir' anlayışı var. Bu
bir siyaset sorunudur. Ortaya
konulan uygulamanın sahibi bel-
lidir. Bugünkü iktidann an-
layışıdır bu. Hepimizin anlayışı
değildir. Biz uygulanan poütika-
ları paylaşmıyoruz, paylaşmak
zorunda değiliz. Bugünkü uygu-
lamalar, bırakınız bizim an-
layışımızda olmayı, 2 yıl önce
muhalefetteyken savundukları
kendi politikalan bile değil. So-
runa bir askeri sorun gibi bakılı-
yor. Önce askeri zafer, sonra de-
mokrasi anlayışını kabul etmi-
yoruz. SHP *e DYP konıculuğu
reddediyorlardı. Olağanüstü
hale karşıydılar. Şimdi. bu uygu-
lamalann içindeler. l lusal mu-
tabakat anlayışı ile tüm partiler,
iktidann teslim olduğu politika-
ların pav laşdması çizgisine gelir-
se, asıl o zaman ctddi sonınlar
ortaya çıkar."
Sadun Aren PKKyı kınadı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyalist
Birlik Partisi (SBP) Genel Başkanı Prof. Sa-
dun Aren. PKK'nın Güneydoğu'da basın
mensuplan ile partilerin çalışmasını engelleme
çabalanm kınadı. Kürt sorununun ülkenin
demokrasisini. ekonomisini ve kendisini ciddi
şekilde tehdit eder boyuta geldiğini kaydeden
Aren, sorunun banşçı bir şekilde çözülmesi-
nin aciliyet kazandığını söyledi. Aren, 'eşkı-
yayla göriişülmez' tabusundan vazgeçilmesi
gerektiğini sözlerine ekledi.
SBP Genel Başkanı Aren, yaptığı açıklama-
da, PKK"nın Güneydoğu'da giriştiği eylem-
leri eleştirerek "PKK'nm Güneydoğu'da parti-
lerin ve gazetecilerin görev yapmalannı önleme
çabalanm kınıyoruz. Yine aym bölgede seçim
güvenliğiıün tehdit altında gösterilmesini de de-
mokrasi anlayışına ve banşçı çözümlere avkın
bir davranış olarak görüyor ve kmıyoruz" dedi.
Siırt'te 22 vatandaşın PKK militanlannca öl-
dürülmesini de 'hunharca bir hareket" olarak
değerlendiren Prof.Sadun Aren. "Bu hunhar-
ca hareketi nefretle kınıyoruz. Lice'de göre>
başında öldürülen Tuğgeneral Bahtiyar
Aydın'ın kederli ailesine başsağlığı diüyoruz"
görüşünü dile geürdi.
Kürt sorununun, Türkiye'nin demokrasisi-
ni, ekonomisini ve kendisini ciddi bir şekilde
tehdit ettiğini kaydeden Aren şu görüşleri açı-
kladı:
"Bu sorunun banşçı, özgürlükçü bir biçimde
çözülmesi tam bir aciliyet kazanmıştır. Hükü-
met bu sorunu çözme konusunda kendi elini ko-
lunu bağlayan tabular yaratmamalı. Ömeğin.
yaratmış olduğu 'eşkıyayla konuşulmaz" gibi
tabular bertaraf edilmeKdir.."
Baykal, sorunun terörle mü-
cadele boyutu da olduğunu, an-
cak terörle mücadele ediliyor
diye, giderek halkın devletin
karşısında. teröristin yanında
olmasını sağlayacak politikala-
ra katılama>acaklannı söyledi.
Baykal. terörle mücadele orga-
nının Türk Silahlı Kuvvetleri
değil. uzmanlaşmış. sivil bir gü-
venlik yapılanması olduğunu
vurgulayarak "Yeni bir terörie
mücadele anlayışına ihtiyaç var.
Bölge halkı, devlet teröriinden
de PKK teröründen de şikayet
ediyor. Sorun demokrasi soru-
nudur. Terörle mücadele, bölge-
de yaşayan insanlann gönlünde,
bilincinde kazanılır. Kimsenin
asimilasyoncu bir anlay tşı dikte
ertirmeye hakkı yoktur. Elbette
herkes kendi kimliğini koruya-
caktır. Bu, bir bütünlük içinde
olacaktır" dedi.
Baykal, devletin görevinin.
terörü yaygmlaştırmak değil,
sıfırlamak olduğunu "devletin
ölü sayısı ile övünmesinin" ka-
bul edilemez olduğunu söyledi.
Baykal. konuşmasınm sonun-
da, şiddet yanlılannın giderek
daha etkili olduğu bir ortama
gidildığine dikkat çekti. Baykal
daha sonra. Licc'de bir büyük
sıkıntı yaşandığını. Diyarba-
kır'a gelmişken bu sıkıntıyı ye-
nnde görmek istediğini söyledi.
Baykal. "Lice'ye gitmeden böl-
geden ayrılmayı doğru bulmuyo-
rum. L lusal bütünlük anlayışı,
nerede bir sorun \arsa partilerin
içtenlikle cesaretle buna karşı
çıkmasını gerektirir. N urdun bir
başka yerinde benzer olaylar ya-
şanırsa bütün partiler oraya ko-
şar. Niye Lice'ye gitmeyeüm?
Bu demokratik bir görev. An-
kara'daki terör zirvesinde, Li-
ce'de yaşadıklanmı, gördfikleri-
mi anlatmak istiyonım" dedi.
Baykal ve beraberindekiler
daha sonra. CHP otobüsü
"Umut-1" ile Lice'ye hareket
etti. Ancak CHP heyeti Lice'ye
10 kilometre kala güvenlik güç-
lerince durduruldular. İlçe'ye
giremeyen CHP heyeti An-
kara'ya döndü. Genel Başkan
Deniz Bavkal'ın Başbakan
Tansu Çillcr'le görüşerek izle-
nimlerini aktaracağı öğrenildi.
Liceizlenimleri
Lice5
basına da
milletvekiline dec
yasak'
• Lice'ye gitmeden önce yapılan CHP bölge
toplantısı yanm saatte kapandı. CHP'liler.
PKK'nın siyasal partilere siyaset yasağmı
anımsatarak, 'Bu toplantı belki de bölgedeki son
siyasi faaliyet olur' diyorlar.
Kent, korkunun ve şiddetin
egemenliğinde... Halk korku.
panik ve merak içinde...
PKK'nın basına getirdıği ya-
saklara devletin yasaklan ekle-
nince, Diyarbakırlılar, 90 kilo-
metre uzakhktaki Lıce'de olup
bitenlerden haber alamıyor...
Önceki gün akşam CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Baykal ile
bir gnıp CHP milletvekili ve
gazeteciyi Diyarbakır'a getiren
uçak inince. alanda kendilerini
Kalaşnikoflu özel tim görevli-
leri karşılıyor. CHP heyetinin
kaldığı otelde de olağanüstü
güvenlik önlemleri alınmış.
Otelin çevresinde, katlar ara-
sında ellerinde silahlan. telsiz-
leriyle özel tim görevlileri dola-
şıyor...
CHP'nin yerel yöneticileri
Lice'den haber alamamanın
tedirginliği içinde. Aktanlan
bazı söylentiler şöyle:
-500-600 ölü varmış. sokak-
larcesetdoluymuş...
-Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin'in ilçesi Lice. Onun akra-
balanndan da çok ölen var-
mış...
-ilçe yanıyormuş...
-Sokaklarda çatışmalar sü-
rüyormuş...
Dün sabah da Lice'yle ilgili
bilgi alınamıyor. Gazeteler geç
geldiğmden. CHP Genel Mer-
kezi'nden önemli haberler
faksla geçiliyor. Parti yönetici-
leri bu fakslarla bilgilenirken.
halk ancak karakolJardan ga-
zete alabiliyor. Sokaklarda
sadece, küçük çocuklar Özgür
Gündem gazetesi satıyor. Ko-
nuştuğumuz yurttaşlar. kara-
kola gidip gazete almaktan da.
sokakta ellerinde gazete ile gö-
riinmekten de çekindiklerini
söylüyorlar.
Dün sabah yapılan bolge
toplantısından sonra, CHP he-
yeti "Umut" otobüsüyle Lice'-
ye doğru yola çıkıyor. Lice yol
aynmında. bu ilçede yakınlan
olanlar. Liceliler bekleşiyorlar.
Taksilerle, minibüslerle gel-
mişler. İlçeye alınmıyorlar.
KAŞTAYAZ + KIŞŞİRİNBİR
EVİNİZVÂR
ANIMOTEL
Yazınbillur deniz
sonbaharda doğada yürüyüş
kışın Toroslar'da avolık ve
ilkbaharda emsalsiz medeniyetler
İŞTELİKYA
* Tüm odalar balkonlu. duşlu, WCTi
* 24 saat sıcak şu
* PA.NORAMİK MANZARALICİCİ BİR TERAS
TÜM CUMHURİYET OKURLARINA CUMHURİYET
BAYRAMIİNDİRİMİ
2KtŞİ,2GÜN,Y.PANSİYON + KAHVALTI
715.OOO.-TL.
REZERVASYOS: YENİTEL:0-242-8361791
K1ŞİÇİNİST- 3388507
ADRES: RECEP BİLGİNCAD. \O: 12/B
KAŞ-ANTALYA
AMASYA ASLIYE 2. HUKTJK
MAHKEMESİ'>fDEN
1991'235-1993/178
Davaa: MuzarTer Koçak - Tatar K. Amasya
Davah: Keziban Koçak - Çamhca Cad. Nergiz Apt. Istanbul
Dava: Boşanma
T.Tarihi: 24.9.1991
K.Tarihi: 9.7.1993
Taraflar arasında yapılan boşanma davası açık yargılaması sonun-
da;
Amasya Tatar Köyü, cilt 114/01, sayfa 09, kütük 003'te kayıtlı
Nuri ile Ayşe'den olına davaa Muzaffer Koçak ile Ahmet ile Güİlü'-
den olma davab Keziban Koçak"ın M.K.'nın 134. maddesi gereğinoe
boşanmalanna.
Kalan 11.000 TL. haran davalıdan lahsiline, davaa tarafından
yapılan 330.000-TL. yargılamagiderinindavalıdanalınıpdavaaya
verilmesine dair karann, davalı Keziban Koçak'a sarih adresi tespit
edilemediğinden Uanen tebliğine karar verilmiş olup, işbu karann ilan
tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ılan olunur.
Basın: 51905
ERDEMLİ AŞLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1993/38
Davacı Errune Kıralı tarafından davalı Ömer Kırcılı aleyhine
açılan işbu boşanma davastnda verilen ara karan gereği:
Davalı ömer Kırab- Hüseyin ve Fatma'dan olma, 1947 D.lu Er-
demli Tabiye mahallede nüfusa kayıtlı olup, C. SavcılığYnın yapılan
tahkıkatında bulunamamışür.
Davab Ömer Kırcdı'nın 24.11.1993 gûnü saat 10.05'te yapılacak
olan duruşmada hazır bulunması veya kendini kanuni bir vekille
temsil ettirmesi, duruşmaya gelmediği ve kendini bir vekille de temsil
euırmediğı takdirde duruşmanın yokluğunda devam edeceğı ve yok-
luğunda karar verileceği davetiye yerine kaun olmak üzere ilanen
tebliğ olunur. 12.10.1993
Basın: 51918
İLAN
T.C.
ANTALYA ASLIYE 3. HUKUK
MAHKEMESİ
1993/208
Davacı vekili verdiği dilekçe ile maddi tazminat alacağının dava-
blardan alınmasına karar veribiıesini istemişse de
Açılan bu dava dolayısıyla davab Yavuz Caner Sağlam'ın bebrti-
len adresıne tebbgat yapdamamış, çeşitli araşürmalar neticesinde de;
tebligala elverişb adres tespit edilemediğinden dava düekçesınin da-
vab adına tstanbul'da neşredilen bir gazetede Uanen tebligat yapılma-
sı uygun görühnüştür.
Buna göre davab Yavuz Caner Sağlam'ın duruşma gûnü olan 18.
11.1993 gûnü saat 9.10'da mahkememiz duruşma salonunda hazır
bulunması veya kendisini bir vekile temsü ettirmesi, aksi halde duruş-
manın gıyabında yapılacağı hususu dava düekçesi ve davetiye leblıgı
yerine geçmek üzere ilan olunur. 12.10.1993
Basın: 51901
İLAN
ELAZIĞ 3. ASLIYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1993/51
Davaa Necati Hoşçimen ve müdahil davacı Hüseyin Demır ta-
rafından davablar özcan Çelik, Ahmet Ünsaldı, Mıyasi ÜnsaldL,
Sahibe özdemır, Sami Ünsaldı ve Semıha Çilesız aleyhine açılan ala-
çak ve tescile icbar davasında. davablar Ahmet Ünsaldı, Miyase
Ünsaldı, Sahibe Özdemir, Sami Ünsaldı, Semiha Çilesiz'in adresleri
meçhul olduğundan adı geçenlerin duruşma günü olan 16.11.1993
günü saat 9.00'da mahkememizde hazır bulurımaları, HMUK 213 ve
377. maddeleri gereğince belirtilen gün ve saatte mahkemede hazır
bulunmadıklan veya vekil göndermedikleri takdirde yargılamaya
yokluklannda devam edileceği ve hüküm verileoeği dava ve müdaha-
le dilekçelerinin yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 51897
merak içinde bekliyorlar. 65
kilometre kadar gidildikten
sonra. Kocaköy yol aynmında
CHP otobüsü durduruluyor.
Diyarbakır Jandarma Asayiş
Bölge Komutanınm emri ol-
duğu. "gazetecilerin kesinlikle
alınmayacağı, sadece Baykal
ile 5 milletvekiliıün Lice'ye gi-
debileceği" söyleniyor. PKK'-
nın yasağına devletin yasağı
eklenerek gazeteciler bölgeye
sokulmuyor.
Baykal ile CHP milletvekil-
leri, bu emri kendilerine ileten
karakol komutanı yüzbaşı ile
tarüşıyorlar. CHP Genel Sek-
reter Yardımcısı Eşref Erdem,
Devlet Bakanı Necmettin Cev-
heri ile konuşuyor. Cevheri,
Lice'ye gidebileceklerini bildi-
riyor. Ancak karakol komuta-
nı ısrarla "sadece milletvekilk-
rinin" geçebileceğini söyleyın-
ce sürücü de indiriliyor.
Direksiyona Eşref Erdem geçi-
yor.
MiUetvekilinden
gizlenen şeyler
Lice yolunda süreklı askeri
araç sevkıvatı yapıldığı dikkati
çekiyor. flçeye tank. panzer.
kamyon gönderiliyor. Yoldan
ambulanslar gelip geçiyor.
Lice'ye biraz daha fazla yakla-
şıp sonradan geri döndürül-
müş olanlar "dumanlar gör-
düklerini, ilçedeki e>lerin > akıl-
dığını" söylüyorlar...
Deniz Baykal ile 5 milletve-
kili ise Lice'ye ancak 10 kilo-
metre kadar yaklaşabiliyorlar.
CHP Genel Sekreteri Ertuğnıl
Günay Duruköy karakolunda
vollannın kesildiğini belirterek
şu bilgileri verdi:
-Yolu kesmişler. sıcak temas
_ var. gjrîş yasak, dediler. Lice'-
ye sokmadılar. Engel çıkardı-
lar. İlçeye 8 kilometre kala
Lice iyi görünmüyordu. Du-
manlı gözüküyordu. Dünden
beri çatışma sürüyormuş.
PKK diyor ki gazeteci gire-
mez. siyasi partiler giremez...
Biz demokrasiye olan inana-
mız için Lice'ye girmek ıstiyo-
ruz. PKK da sokmuyor. devlet
de sokmuyor. Zavallı yönetim
anlayışı. Biz dönerken birlik
gidiyordu. Ambülanslar gelip
geçiyordu. Kaç ölü var bilemi-
yoruz. Biz bir çay içip dönmek
zorunda kaldık. Demek ki ora-
da basından, milletvckıllerin-
den gizlenen bir şeyler oluyor...
Özel tim görevlileri
sıkıyönetim istiyor
Lice'deki gerginhk ve biline-
mezlik Diyarbakır'da da hisse-
diliyordu. Otelin koridorlann-
da dolaşan özel tim görevlileri
kızgın. Konuştuğumuz özel
tim görevlileri. Diyarbakır'da
PKK'nın bir grup gazeteciyi
kaçınp açıklamalar yapması
ve SHP il başkanının kaçınl-
ması olaylanna çok farkh açık-
lamalar getiriyorlar. Onlara
göre, "kaçırılma yok, gazeteci-
ler de, il başkanı da kendisi git-
miş". Konuşmamız sırasında
bölgede halkın yüzde 70'inin
PKK'ya sempati duyduğunu
da söylüyorlar ve "İnsanlar
korktuklarına boyun eğerler.
Bu nedenle sıkıyönetim şart"
diyorlar...