Katalog

A SAYFA CUMHURİYET 24EKİM1993PAZAR 10 PAZAR KONUKLARI Güneydoğu'daSunuşıPKK örgütünün, 16 ekim cumartesigünü tamamınayakını bölgeyi terk etti. Hükümet ise Güneydoğu 'dagörev yapan bütün gazetecileri gazetecilerin ve ailelerinin güvenliklerinin görevlerinibırakmaya zorlaması, kendileri ve sağlanacağı konnsundagüvence veriyor, onları ailelerini tehdit etmesi üzerinegazetecilerin görevleriniyapmaya çağırıyor. PKK'nın bu tehdidi Gazetecüer namhmım ucımda vegazetecilerin bölgeden ayrılmalarını, Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldınm Aktuna ve Uluslararası Gazetecüer Federasyonu (FIJ) Genel Sekreteri,20 yıllık gazeteciİrlandalı Aidan White'lakonuştuk. Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar Yıldırım Aktuna Devlet Bakanı Aidan White FIJ Genel Sekreteri vletbölgedeki WWte^Medyaya baskı basınmensubunu korur varsa savaş kapıdadırüneydoğu'da PKK baskısıyla gazete bürolan ka- paUhnca siz "Türkiye Cumhuriyeti suurlan içinde Tür- kiye Cumhuriyeti kuraüan geçerü&r" dediniz. Ancak Güneydoğu 'da çahşan gazetecilerin hayatuun tehükede oUuğu bir gerçek. PKK sorumhısu olduğunu söyleyen kisi sadece gazetecileri değü, ailelerini de tehdit etti, Siz buna karşı bazı açıklanuüar yaptımz. Omiann can güvenMklermn güvenceye ahnacağvu söyledimz. Ama bugazeteciler de "Bize koruma verüeceknüş. Ama bu koru- nuüarla biz ne yapahm? Gazeteci görevini serbestçe yapabümeti- cür. Yamrruzda korumalarla nastl görev yaparızT" th'ye soruyor- lar. Siz bu ikilenü nasıl değerlerunriyorsunuz? AKTUNA - Karşımızda, kım olduğunu bilmediğirniz bir- takım terörist düşmanlar var. Nerede ve ne zaman kımi öldûre- cekler? Bunu biliyor mu- yuz? Bilmediğimize göre belK bir hedefe yöneKk koruma ya da o kişiyi sa- vunma durumunda deği- liz. Madem kı o kişıler öl- dürûlme tehdidi altı- ndadır: basının da orada çahşması gerektiğıru bi- len bir ûlkedir burası. Basın-yayın kuruluşla- nnın demokrasinin vaz- geçilmez unsurlan oldu- ğunun bilincindedir. Bir de üstelik karşımızda il- legal bir örgüt vardır. Terörist örgût Bu bir terörist örgüt- tûr. Bu, insanlan tehdit ederek, korkutarak gö- revlenni yapürmamaya çalışmasına karşı kesin tavır alınacağı muhak- kaktır. Devlet bu tavn al- maya kararhdır. Gazete- cilerin orada görevlerini yapmalanru sağlamaya da kararhdır. Bütün bunlar sağlanacakür. Erunde sonunda sağla- nacakür. Olağanüstü Hal Bölge Valıliği'nce bu gazetecilerin ve aileleri- nin her türlü güvenliğı sağlanacaktır. - Evet. Siz bunlan söy- lüyorsuıutz, ama bu gaze~ tecüerin çoğu bürolarua kapatarak Istanbul'a gel- diler. Kendileriyle konus- tuğunuz zaman ne kadar cidtB kaygüar içinde ol- duklaruu anhyorsunuz. "Bu durumda devlet bi- Zİm güvenUğûmzi nasd sağlayacak?" Sye soru- yorlar... AKTUNA - Nasıl mı sağlayacak? Basbayağı sağlayacak. Benım gü- venliğinıi nasıl sağlıyor? Ne yapılması gerekiyorsa o yapılacak. Ne yeterliyse o olacak. Orada bir savaş yoktur. Bu savaş değil, birçeşit terörhareketidir. Ben, o konuşmamda aynı zamanda Romanya'daki darbe sırasında da gazetecilerin görev yaptıklannı söyledim. Hatta orada bazı gazeteciler yaralandı, öldü. Gazeteci arkadaşlar görevlerini, gözlerini budaktan sakınmadan yaparlar. savunmak istemektedirler. Bunlar insan haklanndan yana olsalar küçük bebeklen, kadınlan, yaşlı insanlan öldürmezlerdi. O bölge halkını korku- tarak, sindırerek bertaraf etmeyi ya da kendi yanlanna çekmeyi hedeflemektedirler. Bazı dış ülkelerden aldıklan alah ve para desteğiyle bu he- deflenne ulaşmak, orada bir Kürt devleti kurmayı amaçlamak- tadırlar. Bu, bugün baa devletlenn ışbırbğıyle Türkiye'ye karşı oynanan bir oyundur. Türkiye Cumhunyeü Devleti bu oyunla- ra gelmez. bu oyunlara kanmaz. Kürtler, Türkiye'de herkes gibi aynı haklardan yararlanırlar, parlamentoya milletvekili verirler. En başanlı, en yüksek nok- taya kadar gelirler. Bakan olurlar. ABD'de siyah-beyaz aynmını herkes biliyor. Zencılenn okullan, lokantalan, otobüsleri, tuvaletleri aynydı. İnsan haklan söz konusu olunca bun- lardan söz etmek gere- kir. Türkiye'de Kürtlere hiç böyle bir aynm yapıldı mı? Hayır. Acaba o bölge çok gelişmediği için mi bu iddialar ortaya aülıyor, denebilir. Ama ben o bölgeyi adım adım gez- dım. Dığer bölgeleri- mizde öyle yerler var kı o bölgeden daha gen. Doğu ve Güneydoğu içın amaçh olarak, geri kalmış, deniyor. Buraya yaünm yapılmamış ol- ması, bunun istenme- mesı söz konusu değil- dir. - Siz, bölgedeki gaze- tecüerin görevlerinden ayrümamalan gerek- tiğine; Irak, Kuveyt'i iş- gal ettikten sonra patlak veren savasta ve SomaB savaşmda gazetecilerin görev yaptıklannı örnek gösterdûûz. Bu söyledi- ğiniz yerlerde düzenti sa- vaşlar ohıyordu. Bundan yola çıkarak, Güneydo- ğu'da bir savaş var, £ye- bih'yor musunuz? Görev aşkı 'Gerçek yûzkri ortaya çıktı* - Şimdiye kadar dünyada bütün terör örgütleri öncegazetecile- ri hedefabb. Şimdi PKK da aym taktiği nü iztiyor sizce? AKTUNA - PKK bütün terör eylemlerini insan haklan, de- mokrasi adına yapıyor. Yani bu terör eylemlen, Kürtlenn de- mokratık haklan adına yapıhyor. Bence bu son olay onlann gerçek yüzünü ortaya koydu. Bunlar ne demokrasiderı yanadır, ne demokratik haklan ne de Kürtlenn demokratik haklannı AKTUNA - Orada bir savaş yoktur. Bu sa- vaş değil, bir çeşıt terör hareketidir. Ben, o konuşmamda aynı zamanda Roman- ya'daki darbe sırasında da gazetecilerin görev yapüklanru söyledim. Hatta orada bazı gaze- teciler öldü. bızden bir muhabir arkadaş da ya- ralandı. Gazeteci arkadaşlar görevlerini, gözlerini budaktan sakınmadan yaparlar. Devleünize güveniyorsanız ve devletınız size "Görevinıze devam edin. Biz sizi koruruz" diyorsa güve- nirsiniz. TRT Diyarbakır bölge müdürii arkadaşımız var. O diyor ki: "Hiç bir yere gıtmiyoruz. Biz burada görevımizi yapacağız. Devletın korumasındayız. Ama başımıza bir kaza gelecekse de gelsin. Biz önce kendi görevimizi yapacağız." Böyle diyen in- sanlar da var. Devlet, bölgede görev yapan gazetecileri ve ailelerini elinden geldiğince en iyi şekilde korumakta kararlıdır. Bu konuda tali- mat verilmiştir. iLüğimz gibi böalcû PKK örgûtü, Güneydoğu Anadoüt'- daki gazetecilerin görevlerini btrakmalannı, gazete bü- rolanmn kapatümasuu, aksi halde kendUerinin aileleriy- le birUkte "hedefolacaklanm"büdirdi. PKK'nıngazete- cikre yaptığt bu baskıyı nasıl karşıhyorsunuz? WHITE - PKK'nın gazetecılere bu davranışı, örgü- tün demokraaye ve özgürlüğe bağlı olduğu yolundaki sözleri- nın çok anlamsız olduğunu ortaya koyuyor. Gazetecileri hedef almalan gerçeği, PKK'nin basın özgüriü- ğüne tavnnın tamamıyla sahte olduğunu gösteriyor. PKK bolgede sadece istedikleriru yapüracağı, sözlerini dinle- teceğı gazeteolerin çahşmasını ıstiyor. FLI ve üye sendıkalan, PKK'nın gazetecilere sansür uygula- ma gjrişirnlenne çok sert bir bıçimde dırenecek, karşı çıka- caktır. PKK, sansüre inanan ve gittikçe güç- lerini yitiren bazı azınlık siyasi gruplarla ittifak halındedir. -Batt ülkeleri, özeU Bkle insan hakları ihlal- lerine duyduklan kaygtlan gerekçe gös- tererek uzun süre PKK'yt destekledi. Ama bugün PKK, insan haklan ve basın özgûr- lüğünü ihlal eden dav- ranışlar içinde. Siz bu durumu nastl değerlen- dviyorsunuz? Teröre hayır YVHTTE- Uluslara- rası kamuoyunda Kürt halkına karşı onemlı ölçüde sempati duyuluyor. Ama PKK'nın, uluslararası desteği ya- bancılaştıran ve Türkiyedeki sosyal ve sıyası kanşıkhğı çözme cabalanna hiçbir şekil- de yardımcı olmayan davranışlan Kürt halkının davasma ke- sinlıkle hizmet etmez. FIJ ve ınsan haklan örgütlerinin PKK'yı hiç bir zaman doğnı- dan desteklediğini sanmıyorum. Yine de PKK'nın, Turk hükümetı yetkili- lenni vurmak için in- san haklan sopasını kullandığını da bıliyo- rum. Bu durum, insan haklannın her zaman- kınden çok önem ka- zandığı dünyamızda güclü bır tartışma ko- nusu olmuştur. Ama şimdı. siyasi manevralan örtbas etmek için insan haklan gruplannın hiç bir şekilde kullanılamayacağını görmektedırler. İnsan haklan so- pası, ıhlaller yaptıklan sürece herkes gibi PKK'ya karşı da kul- lanılabilecektir. -PKK'yı, Türkiye'deyaşayan Kürt topbvnuyla özdesleştirmek sizce doğru birgörüs mü? Haklar çiğnenmemeli \VHTrE - Hayır. Bence PKK, Kürt toplumunun temsilcisı değildir. Kürt halkının, başkalannın insan haklanru ayaklar alünda çiğneyerek kendi haklannı güven altına alacağıru düşündüğüne bır an büe inanmadım. Edindığımız bılgılere ve deneyımlerimi- ze göre Kürt toplumunun büyük bir bölümü banş ve sosyal adalet istemektedir. Kürt toplumu aynı zamanda siyaa özgü- rlük de istiyor. Ama bu isteğin demokrasi ve herkese özgürlük kavramlan çerçevesinde gerçekleşmesini amaçbyor. -Sizce PKK'mn, Güneydoğu Anadoiu'da görev yapan gazete- cilere yönetttiği tehdit daaı mi? Tehdit elbette ciddi WHITE - Evet. Bu tehdıdin addi olduğunu düşünüyorum. Bu yıl sanıyorum 60'tan fazla gazeteci öldüriildü, yüzlercesı de yaralandı. PKK'nın sözlenm çok ciddiye alryoruz. O kadar çok meslektaşımız öldü- rüldü ki bizlere yönel- tilen tehditler karşısı- nda haklı olarak kaygı duyuyoruz. - Bölgedeki son ge- Uşmeler üzerine, sizce Güneydoğu Anadoiu'- da bir savaş var, dene- bikrnû? WHITE - Bölgede- ki durumun gittikçe kötüleşüği gayet açık. Bu sorunun gittikçe yayılması tehlikesinin bulunmasından bü- yük bir korku duyu- yorum. Deneyimknimize göre de medyaya te- dhişçi baskılar uygu- lanmaya başladığı za- man savaş da kapıda bekbyor demektir. Bu olayın ürkütücû bir boyutu olarak ka- bul edılebıhr. - PKK, büdiğim ka- danyla gazetecilere bu çeşit bir baskı uygula- yan ilk aynhkçı örgüt, Siz de bu görüşe katıh- yor musunuz? PKK'nın hareketi, gazetecileri sindirme ve onlara şiddet uygulama modellerine benziyor. Bu modele biz daha önce de üzüntüyle tanık olduk. Fanatik gruplar. amaçlanna ulaşamadıklan zaman sık sık şiddete başvururlar. Bu şiddet hareketlerinin hemen hemen ilk kurbanlan da gazetecilerdir. VVHTTE - PKK, dünya üzerinde gaze- tecileri tehdit eden ilk terörist örgüt değildir. Daha önce de böyle olaylar yaşandı. Avrupa'da Kuzey İrlanda, Güney Ame- rika'da . Peru, El Sal- vador, Kolombiya ve dünyanın diğer başka kanşık bölgelerinde pek çok gazeteci si- îahlı siyasi örgütlerin elinde esir tutuldu, öl- dürüldü. Buna birçok örnek verebiliriz. Bu nedenle PKK' run girişimi 'ilk' olarakyo- rumlanamaz. Ne yazık ki PKK'nın hareketi, gazetecileri sindir- me ve onlara şiddet uygulama modellenne benziyor. Bu modele biz daha önce de üzüntüyle tanık olduk. Fanatik gruplar amaçlanna ulaşamadıklan zaman sık sık şiddete başvururlar. Bu şiddet hareketlerinin hemen hemen ilk kurbanlan da ga- zetecilerdir. Bu da şunu kanıtlar: Bir siyasi ideolojı. insan haklanna pek az saygı gösterdiği ve demokratik değerleri hiçe saydığı zaman, demokratik sözcü- ğüyle tanımlanamaz. İlk değil ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ PANEL Oturum Başkanı Prof.Dr.Türkân SAYLAN (Gn.Bşk.) Konuşmaalar Prof.DrJkhmet Taner KIŞLAU Prof.Dr.Taner TİMUR Prof.Dr^afdr TOPRAK Prof.Dr.Seçil AKGÜN KONSER SAİM AKÇIL ODA ORKESTRASI 26 EKİM 1993, SAU, 17A0-2030 Cemal Reştt Rey Konser Salonu HARBİYl/İSTANBUL . Giri; serbesttir. tLAN TC GÖYNÜCEKASLtYE HUKUK MAHKEMESt Sayı: 1993/93 Davaa: Esma Kurt - Alı kızı Hatem'den olma Şirin Sok. Gök- medrese Mah. No: F07/224 - Amasya Davalılar: 1- Ahmet Mısu-lı - Hasan oğlu Koyuncu Kö>ü - Göynü- cck 2- Şehriban Koç - Aü kıa Koyuncu Köyû - Göynücek, dığer dava- lı arkadaşlan, Dava: Tapuda soyadı tashihı D. Tarıhi: 3 5 1993 Parsel No. Koyuncu Köyû 80-81-146-178 ve 179 parseller Davaa tarafından mahkememize açılan tapuda soyadı tashihine ilişkin davanın vapılan açık yargılaması sonunda venlen ara karan gereğince: Davalı Hasan oğlu Ahmet Mısırlı Ue Alı kızı Şehnban Koç'un ad- reslen araştinnalara ragmen tespit edilemediğjnden 3.5.1993 tarihh dava dilekçesı, tensıp zabtı, duruşma günü davalılar Hasan oğlu Ah- met Mısırlı ile Alı kızı Şehnban Koç'a teblığ edilememışür. Tebligat Kanunu'nun 3402 sayıh yasanm 28. maddesi gereğince duruşma gü- nu olan 29 11.1993 gûnü 10 00'a dek davalılann, davaya sebep ve deüllenni bir dilekçe ile ya da duruşma oturumuna gelerek bıldırme- leri veya kendılenm bır vekille temsıl etürmelen. aksı takdırde yargı- lamanın >okluklannda yapılarak davanın karara bağlanacağı husu- su tebligat yenne kaim olmak üzere ilanen teblığ olunur. 27.9.1993 Basın: 51911 GIDERAYAK YAŞARKEN VedatGümol 30.000 (KDV içinde) Yavmlan Turkotağı Cad 39-41 Cağalo^lu-İstanbııl Ödemeli gönderihnez PROF.DR. TARIK ZAFER TUNAYA'NIN AMSINA ÇARŞ AMB A TOPL ANTILARI Konu: Cumhuriyet'in 70 yılına tanıklık Sunuş: Mehmet Ö. Alkan Konuşmacı: Ord.Prof.Dr. Reşat Kaynar Prof.Bahri Sava Tarih: 27 Ekim 1993 Çarşamba Saat 17.00-19.00 Yen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi (Eski Beyoğlu Evlendirme Dairesi - Tünel) İLAN MAZGİRT1. NOLU KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo-1959,516 KararNo-1960 313 Parsel No 312 Mahkememizce verilen 13.7.1960 tanh ve 1959,516 Esas ve 1960 313 Karar sayılı hukmü ile Mazgırt ılçesi Rıçık (Gecıtveren) Köyü hudutlan dahılınde kalan 312 nolu parsclın tespit gıbı davalılar Zenf Gükburu \e Giillü Kılıç adına tapu>a tescilıne karar venldiğj davaa Şükru Alım mırasçıları, Güneş. Velı, Abdullah. İnci Adil Alim'lerin adreslen meçhul olduğundan \e kendılenne ^ukanda ta- nh ve sa>ılan >aalı karar teblığ edılemedığinden ış bu ılanın gazetede ılanından 30 gün sonra davaa mırasçılanna karar yenne kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur Basın: 51931 İLAN MAZGİRT 1. NOLU KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1959 676 Karar No-1961 459 Parsel No 565 Mahkememizce venlen 9 9 1961 tarih ve 1959 676 Esas ve 1961 459 Karar sayılı hukmü ile Mazgırt ilçesı Rıçık (Gecıtveren) Ko\ü hudutlan dahılinde kalan 565 nolu parselın tespit veçhıle dava- lı Hasan Bakış adına tescilıne karar venldiğı.davacı HevesGûltekın"- ın adresı vapılan araştırmalara rağmen tespıt cdılenıediğinden ve kendısıne karar teblığedılemedığinden ış bu ılamn gazetedeılanından 30 gün sonra davaaya karar yenne kaım olmak uzerc ilanen tebliğ olunur Basın- 51932 İLAN MAZGİRT1. NOLU KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo-1959,906 KararNo 1962 201 Parsel No: 956 Mahkememizce verilen 29.6 1962 tanh ve 1959/906 Esas ve 1962/201 Karar savılı hukmu ile Mazgırt ılçesi Rıçık (Gecıtveren) Köyü hudutlan dahıbnde kalan 956 nolu parselın davalı Mehmet Güci adına tescılme karar venldığı. davacılar Aaz Aksoy ile Azız Aksoy ve davalı Mehmet Güa'lenn adreslen meçhul olduğundan ve kendılenne karar teblığ edılemedığinden ış bu ılanın gazetede ilanın- dan 30 gun sonra yukanda tarih sayısı yazıb karar davalı ve davaala- ra karar yenne kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur Basın 51930