29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24EKİM1993PAZAR HABERLER Cindoruk, kûrsü sevmiyor • ANKARA (ANKA)- TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk. kürsüyü sevmiyor. Cindoruk, başkanlık görevini sürdürdüğü dönemde birisi bütçe görüşmeleri, diğeri Tansu Çiller hükümetinin güvenoylaması, bir diğeri de anayasa değişikliği olmak üzere yalnızca üç oturuma başkanlık etti. AN AP Bilecik Milletvekili Mehmet Seven'in "Oturumlara neden başkanlık etmediği" yolundaki soru önergesini yanıtlayanTBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, TBMM İçtüzüğü'nün maddelerine atıfta bulunarak TBMM BaşkanTnın uygun gördüğü durumlarda oturumlara başkanlık ettiğini, başkanvekillerinin görevlerinin oturumlan yönetmek olduğunu söyledi. Cindoruk. TBMM Başkaru'nın. başkanvekillerinin yönetim takvimini düzenlediğini de ifadeetti. ÇîMer'eAnterika gezisisopusu • ANKARA (ANKA)- ANAP Aydın Milletvekili Yüksel Yalova. Başbakan Tansu Çiller'in ABD gezisini ve sonuçlannı bir soru önergesiyle TBMM gündeminegetirdi. Yüksel Yalova. Başbakan Tansu Çiller'in yamtlaması istemıyleTBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde. ABD yetkilileri ile yapılan resmi görüşmelerde. Dışışleri Bakanı Hikmet Çetin'in devredışı bırakıhp bırakılmadığını sordu. 4yeniüyenin seçimi •ANKARA (AA)-Atatürk Kültür ve Tarih Yüksek Kurumu'na 4 yeni üye seçildi. Cumhurbaşkanı tarafından kuruma seçilen Prof.Dr. Bozkurt Güvenç, Prof.Dr. Reşat Kaynar. Prof.Dr. Yüksel Ülken ve Prof.Dr. Halil İnalcık, 5 yıl şüreyle görev yapacaklar. Öteyandan, Resmi Gazetenin dünkü sayısında yer alan atama karanna göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müşavirliği'ne Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Okan Özdemir getirildi. Menderes: Acı peçeteyi kendine versin ADANA(Cumhuriyet Güney İHeri Bürosu)-Büyük Değişim Partisi( BDP) Genel Başkanı Aydın Menderes, Başbakan Tansu Çiller'in "acı reçete"vi kendısıne. "talh reçete'yi ise millete vermesi gerektiğıni belirıti. Menderes, partisince Malatya'da düzenlenen mitinge katılmak üzere geldiğj Adana'da bir basın toplantısı düzenledi. Güneydoğu'daki terör olaylannın ciddi bir tırmanış içine girdiğine dikkat çeken Menderes. halkı karşı karşıya geürenlerin. Türkiye'de olmadıklannı öne sürdü. CHFdensoru önergesi • ANKARA (AA)-CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu'na yerleşim alanlan içinde kalan taşpcaklannı kapatıp kapatmayacaklannı sordu. Sevigen, Gazioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandınlması talebiyle verdiği soru önergesinde, taşocaklannın giderek yerleşim birimleri içinde kaldığı için büyük sorun oluşturduğunu belirtti. Güzelkılınç, toprağa verildi • KONYA(AA)- Demokrat Parti Konya eski milletvekillerinden Muhittin Güzelkılınç'ın cenazesi, dün Konya'da toprağa verildi. Tedavi gördüğü SKK. Konya Hastanesi'nde önceki gün vefat eden Güzelkılınç için hükümeı konağı önünde bir törendüzenlendi. DYP Konya Milletvekili Vefa Tanır törende yaptığı konuşmada, Güzelkıhnç'ın Konya'ya kazandırdığı sayısız eserlerle ebediyen anılacağını söyledi. Güzelkılınç'ın cenazesi, Kapu Camii"nde kıhnan öğle namazından sonra Araplar Mahallesi'ndeki aile mezarlığında toprağa verildi. Yargıtay üyesi Keskin, imzasıyla gönderilen broşürlerle ilgjsi olmadığını söyledi îşkenceyok'propagandasıANKARA Cumhuriyet Büro- su)- Çok sayıda sava ve yargıca gönderilen, Yargıtay üyesi Os- man Kadri Keskin ımzalı 'İşken- ce İddialan \e Gerçekler' baş- lıklı broşürde, "Bazı poiisiye sorgulama metotlannıo işkence olarak tefrik edilemeyeceği" öne sürüldü. Broşürde. sanıkla- nn "'diplomatik nezaket kuralla- nyla sorgulananıay acağı" görü- şünede yer verildi. Broşürde. "Polis nezarethane- lerinin liiks otel lobisi olmadığı" vurgulanarak suç zanlısı olarak yakalanan ve ifadesi alınanla- nn da tnisafiV sayılamayacağı- na dikkat çekıldikten sonra şu görüşlere yer verildi: "Sanıklann moraken koltuk- larda \e rahat içinde. diplomatik kurallar ve ancak diplomatlarda görülebilecek bir nezaket çerçe- vesi içinde ifadesine başvuruhna- sının da mümkün olamayacağı tabüdir. İşte bu bakımdan. bu sı- nır içinde kalan polisive bazı me- tot ve tahditler işkence olarak ni- telendirilemez." • Polis sorgulannın işkence olarak tanımlanamayacağını savunan 'İşkence rind e işkence >apaniara^rastia İddialan ve Gerçekler' adlı broşürde, polis nezarethanelerinin lüks otel lobisi ı " Kıl ~~ m • r ° Aa ~ 1ıl »~ 1 ' K ""- olmadığı. sanıklara diplomat gibi davranılamayacağı vurgulanıyor. Broşürlerin altmda adı bulunan Yargıtay Üyesi Osman Kadri Keskin ise broşürden haberi olmadığını söylüyor. husus vardın İşkence iddialan" görüşleriyle başlayan broşürde. bu iddialarla yurtdışında yay- gara kopanlmaya çalışıldığı öne sürülüyor. Kadri Keskin, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada. böyle bir broşürden haberdar olmadığını belirterek "tçindeki bazı görüş- ler benim Giresun Devrimci Yol davasındaki 800 sayfalık kara- — rımdan alınmış. Kim, hangi 'İşkence SUÇtlir' amaçla hazırlayıp göndermiş bilmiyorum''1 dedı. Fotokopi ile çoğaltılmış 20 sayfalık 'İşkence iddialan ve Gerçekler'' adlı broşürde. işken- ce ıddialannın yurtdışındaki baa kişiler ve \andasjan tara- fından ileri sürüldüğü belirtili- yor. "12 Eylül Çumhuriyeti Ko- ruma ve Kollama Harekatı'ndan sonra ve özellikle örgütsel nite- likli davalarda hemen hemen sanıklann tamamının ve sanık vekillerinin sanık ikrarlan ile il- gili olarak ileri sürdükleri tek bir İşkencenin. "saıuğa, sorgula- ma yapanın istediğini söy letmek için insan haysiyetine yakısma- yan maddi \e manevi baskılarda bulunmasıdır" diye tanımlandı- ğı broşürde. "hemen belirtelim kL bırakuuz tabii hukuk yönünü. bırakınız insanlık suçu oluşturul- masını, işkence Türk Ceza Ka- nunu yönünden açıkça suçtur" denıldikten sonra şu görüşlere yerveriliyor: "Ceza adaletinin temel esasla- nndan birisi, masumlann ceza- landınlmastnı engellemek için suçluların cezasız kalmasının tercih edilmesidir. Bu görüşler ışığmda işkencenin tasvip edil- mesi mümkün değildir. Ancak, Türk devletini > ıkmak amacma matuf olarak cinayetler işleyen, devleti ve milleti uçunmuın ke- nanna götûren birtakım vatan hainlerini, vatan haini örgütleri haklı çıkarmak gayreti içindeki çabalar da tasvip edilemez. Ade- ta onlarla işbirüği yaparcasına: deliLsiz ve mesnetsiz, Türkiye ge- nelindc sanki çok yaygın bir şe- kilde ve her yerde alenen yapılı- yormuş ve devlet yetkililerince tasvip edilivormuşçasma işkence yaygaralannı tasvip ve kabul et- mek de mümkün değildir." Yargıç \c sa\cılara gönderi- len broşürde, dünyanın her ye- Recep Maraşh'nın tutuklama kararına tepki .„ _ v „„ raşlı ile DEP MYK üyesi Cabbar Gezici hakkında, Kanal 6 televizyonunda yayınlanan Dinamit adlı programdaki konuşmalan nedeniyk DGM'ce verilen gıyabi tutuklama kararı protesto edildi. Kanal 6'nın Seyrantepe'deki binası önünde toplanan bir grup, Komal Yayınevi adına yaptıkları basın açıklamasında, tutuklama kararının muhalif bası- na, aydınlara, demokratik kitle örgütlerine yönelik sindirme ve baskı kampanyasının devamı olduğu belirtildi. GÜNEYDOĞU'DA İLK KAMUOYU ARAŞTIRMASI NOKTA 10 MERKEZDE 5560 KİŞİYE SORDU SANDIKTAN PKKCIKTIDevletin çözümü çöktîi PKK GÜNEYDOĞU'DA "SIKIYÖNETİM" İLAN ETTİSANDIKTAN DEVLETİN ÇÖZÜMÜ COKTU , I 1 / I / GÜNEYDOGUOA U A . ( SIKIYÖMETİM J J AJ A İLAIU ETTİ I rîTA.NM;LT)A KDI I İSTANBUL'DA BİR TRANSSEKSÜEL HAMAMI PAPA SUIKASTISANIGIMUSA SERDAR ÇELEBI: CİNAYETLERİM FAİLİ KOIMTRGERİLLA Sabahyeni bombasını patlatacak ANSİKLOPEDİ SAVAŞINDA İKİNCİ RAUND • "Milli" muhalefet: Erbakan derinden derine • Çiller, Amerika'yı gezdi, gördü, ya sonra? • Sermayenizi leasingle büyütün • Sihirli eller üniversi- fede: El cerrahisi ünitesi nihayet kunjldu • Çiğnenecek yasalar: Onlar uyulamayacak kadar komik • Yasemin Alkaya çıplaklığın sınırını çizdi •Vikingler'in torunları Hider'e özendi. Isveç'te yabancı düşmanhğı ve ırkçtlık arhyor • Şimdi değişim zamanr. KKTC'de erken seçim hazırltklan hızlanıyor • "Çomesa" geliyor: Doğu ve Güney Afrika ülkeleri ortak pazor kuruyor • Brezilya'da "asi" patronun mucizevi devrimi Haftalık kenf rehberi: Sinema, tiyatro, televiz^on, videoy radyo, müzik, sergi, gezi ve etkinlikler, ikinci derginizde; ne nerede nabikîceği ifade edilerek bunu yapanın belirlenerek cezalandı- nlacağı vurgulanıyor. Broşür- de, daha sonra şu degerlendir- meyapılıyor: "Fakat, belirtildiği gibi, bu- nun adeta yasallaştırddığı ve önüne gelenler tarafından bütün sanıklara işkence yapıldığı id- dialan doğru görülemez. Bunlar, siyasi, kökü dışanda, Türk dev- letini yıkmaya maruf yaygın davranışların devamı niteliğin- dedir. Yurtdışında birtakım y ıkı- cı örgütlerin ve Türkiye'den ka- çan vatan hainlerinin de aynı yaygarayı terennüm etmeleri bu- nu doğrulamaktadır." Çin Devrimi sırasında yaşa- nan işkence iddialanndan da örneklerin verildiği broşürde, işkence iddialannda bulunan ^atan hainlerine' sağlam rapo- ru veren hekimlerin de hiçbir baskıya dayanmadan bu yargı- ya vardıklan anlatılıyor. llk anda. hekimlerin korktuklan için işkence görmüştür' raporu vermediğini öne süren 'kökü dı- şardaların' sonradan. "önce sağlam raporu alındı, daha son- ra işkence yapıldı" dediklerinin kaydedildığj broşürde, daha sonra şöyle deniliyor: "Işkence ile ilgili olarak, sanıklann işken- ce gördükleri yolunda birbirleri- ne şehadetleri de görülmektedir. Türkiye çapında yaygın ve aynı merkezden yönetilen işkence it- hamları ile belirtilen karşılıklı sanık beyanları ile işkencenin varlığı kabul edilemez.'" Keskin: Haberim yok Savcı ve yargıçlara gönderilen broşürde imzası bulunan Yargı- tay üyesi Osman Kadri Keskin. kitapçıkta yer alan bazı görüşle- rin, kendısinin Gıresun Devrimci Yol davasındaki 800 sayfalık ka- ranndan alındığını belirterek "Bu broşürden hiç haberim yok. Kim, hangi görüşle hazırlamış, nereden gönderilmiş. hiçbir bilgim yok" dı- ye konuştu. Keskın, Türkiye'de yasallaşmış bir işkencenin söz ko- nusu olmadığını da yineleyerek "Dünvanın her yeriıide işkence olabilir. Ama yapanlar beürlenip cezalandınlır''1 dcdi. Keskin. mahkemelere hiç kimsenin tel- kinde bulunamayacağını da vur- guIayarak"Her olay müstakildir. Siz bir hakim olarak. benim y azdı- ğımı şablon halinde uy gulay amaz- sınız" görüşünü savundu. izmir SHP-Çaknutr belediye çekişmesi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)-Anakent Elelediye Başka- nı Yüksel Çakmur. SHP İzmir İl Başkanı Hilmi Değirmenci- nın "yetkili olduğu iddiasıyla" fıılen belediye yöneıimine el koyduğunu söyledi. Çakmur, bunun siyasi bir skandal oldu- ğunu belirtirken. "Antidemok- ratik olan ve hiçbir hukuk anla- yışıyla da bağdaşmayan •sorum- luluk beledive başkanında, vetki il başkanında' anlavışına hiçbir biçimde iştirak etmiyorum. Bu tutum sürdüğü müddetçe grup toplantılanna katılmayacağım'- 'dedi. Çakmur. dün yaptığı yazılı açıklamada. SHP İl Başkanı'- nın belediye yönetimine el koy- duğunu sa\Tinarak. bunun "tek şefliuV döneminden kalma bir alışkanlık olduğunu, "siyasi ko- miserüğe" benzediğini belirtti. Bu durumun yasalara uymadı- ğını savunan Çakmur, açıkla- masında şu görüşlere yer verdi: "İzmir'de yetkinin SHP İl BaşkanlığYnda, sorumluluğun ise Büyükşehir Belediye Bas- kanlığı'nda olduğu bir belediye yönetimi olusturulmak isten- mektedir. Izmir'de tam anlamıy- la. bundan y dlar önce yaşanan ve artık tarihe kanşmış olan parti içi tek şeflik dönemi yaşatılmak istenmektedir. İl Başkanı, bele- diye meclis gnıbuna gelip beledi- ye başkamnı bir vana itmekte, belediye meclis gûndemini ben yapacağım diyebilmekte. beledi- ye başkanı grup önünde de bir sığıntı durumuna getirilmek is- tenmektedir." Yüksel Çakmur. Hitler dö- neminde aynı durumun Al- maya'da görüldüğünü, parti- nin her şeye hâkim olduğunu. bunlann demokrasinin gelme- siyle değiştığini vurguladı. Bu tutumun demokrasiyle bağdaşmadığını savunan Çak- mur, daha sonra şu görüşleri dilegetirdi: "Çünkü bu durum, bir zaman- lar Sovyetler'de de uygulanmış olan ve Sovyetkr'i bugüne getir- mede en önemli faktör olarak görülen siyasi komiserlik kunı- mudur. Boylesine antidemokra- tik ve belediyeyi bir anda parti beledivesi haline getirebilecek bir tutuma katıbnıyonım; karşı çıkıyorum " HAFTAYABAKIS AHMET TANER KIŞLALI RPr ABL1,12 EylÜI ve Ötesi... Bir bakıyorsunuz.. Bazı AmeVikalı 'uzmaniar, bizeşu gcrüşü 'aş/'lameyaçai'Ş'yorlar: - Kemalist moo'el, diğer Müslüman ülkelere 'ihraç' edilemeyecek kadar katı. Daha yumuşatılmış bir laiklik anlayışı gerekli. Dinci güçlerin de katıldığı bir 'demokra- tik model'/ Türkiye gerçekleştirebilirse tslam dünyasın- da etkisi artar!.. Bir bakıyorsunuz, en Amerikancı Türk toplumbilimci- si, Said-i Nursi üzerine kitap yazıyor. Övdükçe övüyor. Bir bakıyorsunuz.. Baz\ dinci yazarlar ile Atatürk düş- manı birtakım eski Marksistler İkinci Cumhuriyet'te bir- leşmişler. Ve bir bakıyorsunuz.. RP 'katı dinci' görünümünden uzaklaşıp 'hoşgörülü' bir kitle partisi olma çabasında.. ••• Askeri darbe dönemleri. ABD etkisinin Türkiye'de en üst düzeye vardığı dönemlerdir. Bu çok da doğaldır. Çünkü bu dönemler, Türkiye'nin dış dünyada yalnızlı- ğa itildiği dönemlerdir. Ekonomik desteğe gereksinme- sinin çok arttığı dönemlerdir. örgütlü toplum kesimlerinin c/emo/craf//f'tepkilerinin bastırıldığı, kamuoyunun tek yanlı oluşturulduğu dö- nemlerdir. Küçük'dost, 'bt/yük'dostun 'telkin 'lerine karşı elbette ki çok duyarlı olacaktır.. Ne gariptir ki 'Atatürkçü'(\) generaller de 'dinci güç- ler'e en çok bu dönemlerde ödün vermişlerdir. Atatürk'- ün laiklik' ilkesine 'ihanet' etmekle kalmamış, O'nun 'miras hakkı'm bile çiğnemişlerdir! Niçin? Perde önündekilerin kafalarındaki 'küçük' niçinlerin önemi yok. Önemli olan, perde gerisindekilerin kafala- rındaki büyufc'niçinlerdir. Ve Türkiye, Avrupa ile bütünleşmeyi değil, Ortadoğu ve Orta Asya ile 'bütünleşme'yi kolaylaştıracak bir 'mo- del' olmaya özendirılmiştir! Tıpkı.. Kemalist devrimden sonra da bir sanayi ülkesi olmak yerine -Batı'nın eksiğini tamamlayacak- bir tarım ulkesi olarak kalmayaözendirildiği gibi.. ••• ABD'nin Türkiye'yi en çok' sevdiği dönem, 'Özal dö- nemi' idi. Çünkü askeri dönemler, hem 'görüntü' olarak bir sı- kıntı oluşturuyor hem de askerlerin 'doğa'sından gelen bazı engellertaşıyordu. özal dönemi ise ABD nin telkin 'lerine en sınırsız've en rahat' uyulduğu dönem oldu. 12 Eylül'cülerin 'bilinçsiz'ce attığı '2. Cumhuriyet' to- humlarını, özal 'bilinçli' olarak suladı. Yeşermesi için kol kanat gerdi. Rahmetli özal'ın üç etiket"\ vardı. RP'nin kökeni olan MSP'nin İzmir milletvekili adayı idi.. ABD'nin gelmiş geçmiş en beğendiği' Türk devlet adamı idi.. 'A/umarac/'cumhuriyetçilerin en büyük'des- tekçisi idi.. Ve bu üç etiketin aynı kişide birleşemeyeceğini sa- nanlar aldanıyorlardı.. ••• RP'nin parasal desteği sınırsız.' RP'nin 'maddi've 'manevi' açıdan gereği gibi donatı- lan üyeleri tam bir 'militan.' Canla başla çalışıyorlar. insanları teker teker'etkiliyorlar. Insancıl, hoşgörülü ve yardımsever' olarak.. Kırsal kesimin dayanışması'ndan kopup, büyük kent- te kendini 'çaresiz' hissedenlere kucak açarak. Toplum kesimleri arasındaki 'parasal' uçurumdan, 'ahlak' uçurumundan yararlanarak. 'Kirlenmiş' siyasete 'femız' seçenek sunduğu ızlenimini vererek.. ••• "On yıl sonra, RP'nin iktidarda olduğu, başkenti İstan- bul'a taşınmış bir Türkiye.. Batı'dan uzaklaşmış, islam dünyası ile bütünleşmiş.." The Wall Street Journal Europe'da bir süre önce ya- yımlanan bir araştırmanın vardığı sonuç bu. Mart seçimierinde Sayın Erbakan ve arkadaşları bu yönde önemli bir adım atarlarsa ne olur? DYP ile ANAP'ın birleşmesı 'çok güçlü' bir biçimde gündeme'gelir. Sol da 'başının çaresi'ue bakmak zorunda kalır. 'Küçük' adamlarla 'buyük' işler yapılamayacağını ya- şayarak öğrenir! Mumcu'yu anma toplantısma katılmıştı Polis sürgününe yürütmeyi durdurma • Nurhan Varlı, 27 ocak günü İskenderun Belediye Meclis Salonu'nda düzenlenen Mumcu'yu Anma Toplantısf na katılmak istemiş, kapıda karşılaştığı Emniyet Müdürü'nün uyansı üzerine vazgeçerek salondan aynlmış. hakkında açılan disiplin soruşturmasında, olayın geçtiği gün raporlu olduğunu belirtmişti. ADAN14 (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) - Görevli bulunduğu İskenderun'da Uğur Mumcu anısına düzenlenen toplantıya katılmak istediği için hakkında soruşturma başlatılan polis memuru Nurhan Varlı'nın, Tokaf a atanmasına ilişkin açtığı dava sonuçlandı ve yürütmenin durdurulması karan verildi. Nurhan Varlı. 27 ocak günü İskenderun Belediye Meclis Salonu'nda düzenlenen Mumcu'yu Anma Toplantısf na katılmak istemiş, kapıda karşılaştığı Emniyet Müdürü'nün uyansı üzerine vazgeçerek salondan aynlmış. hakkında açılan disiplin soruşturmasında. olayın geçtiği gün raporlu olduğunu belirtmişti. Varlı, bir süre sonra İskenderun'dan Tokat'a atanmıştı. Tokatta görevliyken yıllık iznini kullandığı sırada İskenderun'a gıden Varlı. vergı iadesıni almak üzere gittiği Emniyet Müdürlüğü'ndeTerörle Mücadele Bürosu Başkomiseri Korkmaz Aydoğan'ın hakaretine uğradığını bildirerek Emniyet Müdürlüğü ve Kaymakamlığa dilekçeyle başvuruda bulunmuş. bu da ayn bir soruşturma konusu olmuştu. Polis memuru Nurhan Varlı bu arada. Tokat'a atanması işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Adana 1. İdare Mahkemesi'ndedava açtı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün24mayıs tarihli atama karannı görüşen İdare Mahkemesi. 12ekimde oybirliğiyledava konusu işlemin yürütülmesının 90 gün süreyledurdurulmasına karar verdi. Mahkeme karannda şöyle denildi: "'Davacının naklini zorunlu kılan sebepler olarak da> alı idarece ileri sürülen iddialar, bu konuda somut herhangi bir bilgi y a da belge ibraz edilmemesi karşısında soyut bir iddia olarak kalmakta olup nakli gerekli kılan gecerli ve kabul edilebilecek bir sebep bulunmadığından, dav a konusu işlemde kamu yaran ve hizmet gereklerine uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerie açık ve hukuka aykm bulunan ve uy gulanması halinde davacının giderilmesi güç zararlarının doğmasına neden olacağı tabii bulunan dava konusu işlemin yüriitülmesinin teminat aranmaksızın 90 gün sürey le durdurulmasına oybirliğiyle karar verildi."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle