Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24EKİM1993PAZAR
HABERLER
Cindoruk, kûrsü
sevmiyor
• ANKARA (ANKA)-
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk. kürsüyü
sevmiyor. Cindoruk,
başkanlık görevini
sürdürdüğü dönemde birisi
bütçe görüşmeleri, diğeri
Tansu Çiller hükümetinin
güvenoylaması, bir diğeri de
anayasa değişikliği olmak
üzere yalnızca üç oturuma
başkanlık etti. AN AP Bilecik
Milletvekili Mehmet
Seven'in "Oturumlara neden
başkanlık etmediği"
yolundaki soru önergesini
yanıtlayanTBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk,
TBMM İçtüzüğü'nün
maddelerine atıfta bulunarak
TBMM BaşkanTnın uygun
gördüğü durumlarda
oturumlara başkanlık
ettiğini, başkanvekillerinin
görevlerinin oturumlan
yönetmek olduğunu söyledi.
Cindoruk. TBMM
Başkaru'nın.
başkanvekillerinin yönetim
takvimini düzenlediğini de
ifadeetti.
ÇîMer'eAnterika
gezisisopusu
• ANKARA (ANKA)-
ANAP Aydın Milletvekili
Yüksel Yalova. Başbakan
Tansu Çiller'in ABD gezisini
ve sonuçlannı bir soru
önergesiyle TBMM
gündeminegetirdi. Yüksel
Yalova. Başbakan Tansu
Çiller'in yamtlaması
istemıyleTBMM
Başkanlığına sunduğu yazılı
soru önergesinde. ABD
yetkilileri ile yapılan resmi
görüşmelerde. Dışışleri
Bakanı Hikmet Çetin'in
devredışı bırakıhp
bırakılmadığını sordu.
4yeniüyenin
seçimi
•ANKARA (AA)-Atatürk
Kültür ve Tarih Yüksek
Kurumu'na 4 yeni üye
seçildi. Cumhurbaşkanı
tarafından kuruma seçilen
Prof.Dr. Bozkurt Güvenç,
Prof.Dr. Reşat Kaynar.
Prof.Dr. Yüksel Ülken ve
Prof.Dr. Halil İnalcık, 5 yıl
şüreyle görev yapacaklar.
Öteyandan, Resmi
Gazetenin dünkü sayısında
yer alan atama karanna göre
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı Müşavirliği'ne
Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığı Genel Müdürü ve
Yönetim Kurulu Başkanı
Okan Özdemir getirildi.
Menderes: Acı
peçeteyi
kendine versin
ADANA(Cumhuriyet Güney
İHeri Bürosu)-Büyük
Değişim Partisi( BDP) Genel
Başkanı Aydın Menderes,
Başbakan Tansu Çiller'in
"acı reçete"vi kendısıne.
"talh reçete'yi ise millete
vermesi gerektiğıni belirıti.
Menderes, partisince
Malatya'da düzenlenen
mitinge katılmak üzere
geldiğj Adana'da bir basın
toplantısı düzenledi.
Güneydoğu'daki terör
olaylannın ciddi bir tırmanış
içine girdiğine dikkat çeken
Menderes. halkı karşı
karşıya geürenlerin.
Türkiye'de olmadıklannı
öne sürdü.
CHFdensoru
önergesi
• ANKARA (AA)-CHP
İstanbul Milletvekili
Mehmet Sevigen, İçişleri
Bakanı Mehmet Gazioğlu'na
yerleşim alanlan içinde kalan
taşpcaklannı kapatıp
kapatmayacaklannı sordu.
Sevigen, Gazioğlu tarafından
yazılı olarak
cevaplandınlması talebiyle
verdiği soru önergesinde,
taşocaklannın giderek
yerleşim birimleri içinde
kaldığı için büyük sorun
oluşturduğunu belirtti.
Güzelkılınç,
toprağa verildi
• KONYA(AA)-
Demokrat Parti Konya eski
milletvekillerinden Muhittin
Güzelkılınç'ın cenazesi, dün
Konya'da toprağa verildi.
Tedavi gördüğü SKK. Konya
Hastanesi'nde önceki gün
vefat eden Güzelkılınç için
hükümeı konağı önünde bir
törendüzenlendi. DYP
Konya Milletvekili Vefa
Tanır törende yaptığı
konuşmada, Güzelkıhnç'ın
Konya'ya kazandırdığı
sayısız eserlerle ebediyen
anılacağını söyledi.
Güzelkılınç'ın cenazesi,
Kapu Camii"nde kıhnan öğle
namazından sonra Araplar
Mahallesi'ndeki aile
mezarlığında toprağa verildi.
Yargıtay üyesi Keskin, imzasıyla gönderilen broşürlerle ilgjsi olmadığını söyledi
îşkenceyok'propagandasıANKARA Cumhuriyet Büro-
su)- Çok sayıda sava ve yargıca
gönderilen, Yargıtay üyesi Os-
man Kadri Keskin ımzalı 'İşken-
ce İddialan \e Gerçekler' baş-
lıklı broşürde, "Bazı poiisiye
sorgulama metotlannıo işkence
olarak tefrik edilemeyeceği"
öne sürüldü. Broşürde. sanıkla-
nn "'diplomatik nezaket kuralla-
nyla sorgulananıay acağı" görü-
şünede yer verildi.
Broşürde. "Polis nezarethane-
lerinin liiks otel lobisi olmadığı"
vurgulanarak suç zanlısı olarak
yakalanan ve ifadesi alınanla-
nn da tnisafiV sayılamayacağı-
na dikkat çekıldikten sonra şu
görüşlere yer verildi:
"Sanıklann moraken koltuk-
larda \e rahat içinde. diplomatik
kurallar ve ancak diplomatlarda
görülebilecek bir nezaket çerçe-
vesi içinde ifadesine başvuruhna-
sının da mümkün olamayacağı
tabüdir. İşte bu bakımdan. bu sı-
nır içinde kalan polisive bazı me-
tot ve tahditler işkence olarak ni-
telendirilemez."
• Polis sorgulannın işkence olarak tanımlanamayacağını savunan 'İşkence
rind
e işkence >apaniara^rastia
İddialan ve Gerçekler' adlı broşürde, polis nezarethanelerinin lüks otel lobisi
ı
"
Kıl
~~
m
•
r
°
Aa
~
1ıl
»~
1
'
K
""-
olmadığı. sanıklara diplomat gibi davranılamayacağı vurgulanıyor.
Broşürlerin altmda adı bulunan Yargıtay Üyesi Osman Kadri Keskin ise
broşürden haberi olmadığını söylüyor.
husus vardın İşkence iddialan"
görüşleriyle başlayan broşürde.
bu iddialarla yurtdışında yay-
gara kopanlmaya çalışıldığı
öne sürülüyor.
Kadri Keskin, Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada. böyle bir
broşürden haberdar olmadığını
belirterek "tçindeki bazı görüş-
ler benim Giresun Devrimci Yol
davasındaki 800 sayfalık kara- —
rımdan alınmış. Kim, hangi 'İşkence SUÇtlir'
amaçla hazırlayıp göndermiş
bilmiyorum''1
dedı.
Fotokopi ile çoğaltılmış 20
sayfalık 'İşkence iddialan ve
Gerçekler'' adlı broşürde. işken-
ce ıddialannın yurtdışındaki
baa kişiler ve \andasjan tara-
fından ileri sürüldüğü belirtili-
yor. "12 Eylül Çumhuriyeti Ko-
ruma ve Kollama Harekatı'ndan
sonra ve özellikle örgütsel nite-
likli davalarda hemen hemen
sanıklann tamamının ve sanık
vekillerinin sanık ikrarlan ile il-
gili olarak ileri sürdükleri tek bir
İşkencenin. "saıuğa, sorgula-
ma yapanın istediğini söy letmek
için insan haysiyetine yakısma-
yan maddi \e manevi baskılarda
bulunmasıdır" diye tanımlandı-
ğı broşürde. "hemen belirtelim
kL bırakuuz tabii hukuk yönünü.
bırakınız insanlık suçu oluşturul-
masını, işkence Türk Ceza Ka-
nunu yönünden açıkça suçtur"
denıldikten sonra şu görüşlere
yerveriliyor:
"Ceza adaletinin temel esasla-
nndan birisi, masumlann ceza-
landınlmastnı engellemek için
suçluların cezasız kalmasının
tercih edilmesidir. Bu görüşler
ışığmda işkencenin tasvip edil-
mesi mümkün değildir. Ancak,
Türk devletini > ıkmak amacma
matuf olarak cinayetler işleyen,
devleti ve milleti uçunmuın ke-
nanna götûren birtakım vatan
hainlerini, vatan haini örgütleri
haklı çıkarmak gayreti içindeki
çabalar da tasvip edilemez. Ade-
ta onlarla işbirüği yaparcasına:
deliLsiz ve mesnetsiz, Türkiye ge-
nelindc sanki çok yaygın bir şe-
kilde ve her yerde alenen yapılı-
yormuş ve devlet yetkililerince
tasvip edilivormuşçasma işkence
yaygaralannı tasvip ve kabul et-
mek de mümkün değildir."
Yargıç \c sa\cılara gönderi-
len broşürde, dünyanın her ye-
Recep Maraşh'nın tutuklama kararına tepki .„ _ v „„
raşlı ile DEP MYK üyesi Cabbar Gezici hakkında, Kanal 6 televizyonunda yayınlanan Dinamit adlı programdaki
konuşmalan nedeniyk DGM'ce verilen gıyabi tutuklama kararı protesto edildi. Kanal 6'nın Seyrantepe'deki binası
önünde toplanan bir grup, Komal Yayınevi adına yaptıkları basın açıklamasında, tutuklama kararının muhalif bası-
na, aydınlara, demokratik kitle örgütlerine yönelik sindirme ve baskı kampanyasının devamı olduğu belirtildi.
GÜNEYDOĞU'DA İLK KAMUOYU ARAŞTIRMASI
NOKTA 10 MERKEZDE 5560 KİŞİYE SORDU
SANDIKTAN
PKKCIKTIDevletin çözümü çöktîi
PKK GÜNEYDOĞU'DA
"SIKIYÖNETİM" İLAN ETTİSANDIKTAN
DEVLETİN ÇÖZÜMÜ COKTU
, I 1 / I / GÜNEYDOGUOA
U A . ( SIKIYÖMETİM
J J AJ A İLAIU ETTİ
I rîTA.NM;LT)A KDI
I
İSTANBUL'DA BİR
TRANSSEKSÜEL HAMAMI
PAPA SUIKASTISANIGIMUSA SERDAR ÇELEBI:
CİNAYETLERİM FAİLİ KOIMTRGERİLLA
Sabahyeni bombasını patlatacak
ANSİKLOPEDİ SAVAŞINDA İKİNCİ RAUND
• "Milli" muhalefet: Erbakan derinden derine • Çiller, Amerika'yı gezdi,
gördü, ya sonra? • Sermayenizi leasingle büyütün • Sihirli eller üniversi-
fede: El cerrahisi ünitesi nihayet kunjldu • Çiğnenecek yasalar: Onlar
uyulamayacak kadar komik • Yasemin Alkaya çıplaklığın sınırını çizdi
•Vikingler'in torunları Hider'e özendi. Isveç'te yabancı düşmanhğı ve
ırkçtlık arhyor • Şimdi değişim zamanr. KKTC'de erken seçim hazırltklan
hızlanıyor • "Çomesa" geliyor: Doğu ve Güney Afrika ülkeleri ortak
pazor kuruyor • Brezilya'da "asi" patronun mucizevi devrimi
Haftalık kenf rehberi: Sinema, tiyatro, televiz^on, videoy
radyo,
müzik, sergi, gezi ve etkinlikler, ikinci derginizde; ne nerede
nabikîceği ifade edilerek bunu
yapanın belirlenerek cezalandı-
nlacağı vurgulanıyor. Broşür-
de, daha sonra şu degerlendir-
meyapılıyor:
"Fakat, belirtildiği gibi, bu-
nun adeta yasallaştırddığı ve
önüne gelenler tarafından bütün
sanıklara işkence yapıldığı id-
dialan doğru görülemez. Bunlar,
siyasi, kökü dışanda, Türk dev-
letini yıkmaya maruf yaygın
davranışların devamı niteliğin-
dedir. Yurtdışında birtakım y ıkı-
cı örgütlerin ve Türkiye'den ka-
çan vatan hainlerinin de aynı
yaygarayı terennüm etmeleri bu-
nu doğrulamaktadır."
Çin Devrimi sırasında yaşa-
nan işkence iddialanndan da
örneklerin verildiği broşürde,
işkence iddialannda bulunan
^atan hainlerine' sağlam rapo-
ru veren hekimlerin de hiçbir
baskıya dayanmadan bu yargı-
ya vardıklan anlatılıyor. llk
anda. hekimlerin korktuklan
için işkence görmüştür' raporu
vermediğini öne süren 'kökü dı-
şardaların' sonradan. "önce
sağlam raporu alındı, daha son-
ra işkence yapıldı" dediklerinin
kaydedildığj broşürde, daha
sonra şöyle deniliyor: "Işkence
ile ilgili olarak, sanıklann işken-
ce gördükleri yolunda birbirleri-
ne şehadetleri de görülmektedir.
Türkiye çapında yaygın ve aynı
merkezden yönetilen işkence it-
hamları ile belirtilen karşılıklı
sanık beyanları ile işkencenin
varlığı kabul edilemez.'"
Keskin: Haberim yok
Savcı ve yargıçlara gönderilen
broşürde imzası bulunan Yargı-
tay üyesi Osman Kadri Keskin.
kitapçıkta yer alan bazı görüşle-
rin, kendısinin Gıresun Devrimci
Yol davasındaki 800 sayfalık ka-
ranndan alındığını belirterek "Bu
broşürden hiç haberim yok. Kim,
hangi görüşle hazırlamış, nereden
gönderilmiş. hiçbir bilgim yok" dı-
ye konuştu. Keskın, Türkiye'de
yasallaşmış bir işkencenin söz ko-
nusu olmadığını da yineleyerek
"Dünvanın her yeriıide işkence
olabilir. Ama yapanlar beürlenip
cezalandınlır''1
dcdi. Keskin.
mahkemelere hiç kimsenin tel-
kinde bulunamayacağını da vur-
guIayarak"Her olay müstakildir.
Siz bir hakim olarak. benim y azdı-
ğımı şablon halinde uy gulay amaz-
sınız" görüşünü savundu.
izmir
SHP-Çaknutr
belediye
çekişmesi
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu)-Anakent Elelediye Başka-
nı Yüksel Çakmur. SHP İzmir
İl Başkanı Hilmi Değirmenci-
nın "yetkili olduğu iddiasıyla"
fıılen belediye yöneıimine el
koyduğunu söyledi. Çakmur,
bunun siyasi bir skandal oldu-
ğunu belirtirken. "Antidemok-
ratik olan ve hiçbir hukuk anla-
yışıyla da bağdaşmayan •sorum-
luluk beledive başkanında, vetki
il başkanında' anlavışına hiçbir
biçimde iştirak etmiyorum. Bu
tutum sürdüğü müddetçe grup
toplantılanna katılmayacağım'-
'dedi.
Çakmur. dün yaptığı yazılı
açıklamada. SHP İl Başkanı'-
nın belediye yönetimine el koy-
duğunu sa\Tinarak. bunun "tek
şefliuV döneminden kalma bir
alışkanlık olduğunu, "siyasi ko-
miserüğe" benzediğini belirtti.
Bu durumun yasalara uymadı-
ğını savunan Çakmur, açıkla-
masında şu görüşlere yer verdi:
"İzmir'de yetkinin SHP İl
BaşkanlığYnda, sorumluluğun
ise Büyükşehir Belediye Bas-
kanlığı'nda olduğu bir belediye
yönetimi olusturulmak isten-
mektedir. Izmir'de tam anlamıy-
la. bundan y dlar önce yaşanan ve
artık tarihe kanşmış olan parti
içi tek şeflik dönemi yaşatılmak
istenmektedir. İl Başkanı, bele-
diye meclis gnıbuna gelip beledi-
ye başkamnı bir vana itmekte,
belediye meclis gûndemini ben
yapacağım diyebilmekte. beledi-
ye başkanı grup önünde de bir
sığıntı durumuna getirilmek is-
tenmektedir."
Yüksel Çakmur. Hitler dö-
neminde aynı durumun Al-
maya'da görüldüğünü, parti-
nin her şeye hâkim olduğunu.
bunlann demokrasinin gelme-
siyle değiştığini vurguladı.
Bu tutumun demokrasiyle
bağdaşmadığını savunan Çak-
mur, daha sonra şu görüşleri
dilegetirdi:
"Çünkü bu durum, bir zaman-
lar Sovyetler'de de uygulanmış
olan ve Sovyetkr'i bugüne getir-
mede en önemli faktör olarak
görülen siyasi komiserlik kunı-
mudur. Boylesine antidemokra-
tik ve belediyeyi bir anda parti
beledivesi haline getirebilecek
bir tutuma katıbnıyonım; karşı
çıkıyorum "
HAFTAYABAKIS
AHMET TANER KIŞLALI
RPr
ABL1,12 EylÜI
ve Ötesi...
Bir bakıyorsunuz.. Bazı AmeVikalı 'uzmaniar, bizeşu
gcrüşü 'aş/'lameyaçai'Ş'yorlar:
- Kemalist moo'el, diğer Müslüman ülkelere 'ihraç'
edilemeyecek kadar katı. Daha yumuşatılmış bir laiklik
anlayışı gerekli. Dinci güçlerin de katıldığı bir 'demokra-
tik model'/ Türkiye gerçekleştirebilirse tslam dünyasın-
da etkisi artar!..
Bir bakıyorsunuz, en Amerikancı Türk toplumbilimci-
si, Said-i Nursi üzerine kitap yazıyor. Övdükçe övüyor.
Bir bakıyorsunuz.. Baz\ dinci yazarlar ile Atatürk düş-
manı birtakım eski Marksistler İkinci Cumhuriyet'te bir-
leşmişler.
Ve bir bakıyorsunuz.. RP 'katı dinci' görünümünden
uzaklaşıp 'hoşgörülü' bir kitle partisi olma çabasında..
•••
Askeri darbe dönemleri. ABD etkisinin Türkiye'de en
üst düzeye vardığı dönemlerdir. Bu çok da doğaldır.
Çünkü bu dönemler, Türkiye'nin dış dünyada yalnızlı-
ğa itildiği dönemlerdir. Ekonomik desteğe gereksinme-
sinin çok arttığı dönemlerdir.
örgütlü toplum kesimlerinin c/emo/craf//f'tepkilerinin
bastırıldığı, kamuoyunun tek yanlı oluşturulduğu dö-
nemlerdir.
Küçük'dost, 'bt/yük'dostun 'telkin 'lerine karşı elbette
ki çok duyarlı olacaktır..
Ne gariptir ki 'Atatürkçü'(\) generaller de 'dinci güç-
ler'e en çok bu dönemlerde ödün vermişlerdir. Atatürk'-
ün laiklik' ilkesine 'ihanet' etmekle kalmamış, O'nun
'miras hakkı'm bile çiğnemişlerdir!
Niçin?
Perde önündekilerin kafalarındaki 'küçük' niçinlerin
önemi yok. Önemli olan, perde gerisindekilerin kafala-
rındaki büyufc'niçinlerdir.
Ve Türkiye, Avrupa ile bütünleşmeyi değil, Ortadoğu
ve Orta Asya ile 'bütünleşme'yi kolaylaştıracak bir 'mo-
del' olmaya özendirılmiştir!
Tıpkı.. Kemalist devrimden sonra da bir sanayi ülkesi
olmak yerine -Batı'nın eksiğini tamamlayacak- bir tarım
ulkesi olarak kalmayaözendirildiği gibi..
•••
ABD'nin Türkiye'yi en çok' sevdiği dönem, 'Özal dö-
nemi' idi.
Çünkü askeri dönemler, hem 'görüntü' olarak bir sı-
kıntı oluşturuyor hem de askerlerin 'doğa'sından gelen
bazı engellertaşıyordu.
özal dönemi ise ABD nin telkin 'lerine en sınırsız've
en rahat' uyulduğu dönem oldu.
12 Eylül'cülerin 'bilinçsiz'ce attığı '2. Cumhuriyet' to-
humlarını, özal 'bilinçli' olarak suladı. Yeşermesi için
kol kanat gerdi.
Rahmetli özal'ın üç etiket"\ vardı.
RP'nin kökeni olan MSP'nin İzmir milletvekili adayı
idi.. ABD'nin gelmiş geçmiş en beğendiği' Türk devlet
adamı idi.. 'A/umarac/'cumhuriyetçilerin en büyük'des-
tekçisi idi..
Ve bu üç etiketin aynı kişide birleşemeyeceğini sa-
nanlar aldanıyorlardı..
•••
RP'nin parasal desteği sınırsız.'
RP'nin 'maddi've 'manevi' açıdan gereği gibi donatı-
lan üyeleri tam bir 'militan.' Canla başla çalışıyorlar.
insanları teker teker'etkiliyorlar.
Insancıl, hoşgörülü ve yardımsever' olarak..
Kırsal kesimin dayanışması'ndan kopup, büyük kent-
te kendini 'çaresiz' hissedenlere kucak açarak.
Toplum kesimleri arasındaki 'parasal' uçurumdan,
'ahlak' uçurumundan yararlanarak. 'Kirlenmiş' siyasete
'femız' seçenek sunduğu ızlenimini vererek..
•••
"On yıl sonra, RP'nin iktidarda olduğu, başkenti İstan-
bul'a taşınmış bir Türkiye.. Batı'dan uzaklaşmış, islam
dünyası ile bütünleşmiş.."
The Wall Street Journal Europe'da bir süre önce ya-
yımlanan bir araştırmanın vardığı sonuç bu.
Mart seçimierinde Sayın Erbakan ve arkadaşları bu
yönde önemli bir adım atarlarsa ne olur?
DYP ile ANAP'ın birleşmesı 'çok güçlü' bir biçimde
gündeme'gelir.
Sol da 'başının çaresi'ue bakmak zorunda kalır.
'Küçük' adamlarla 'buyük' işler yapılamayacağını ya-
şayarak öğrenir!
Mumcu'yu anma toplantısma katılmıştı
Polis sürgününe
yürütmeyi durdurma
• Nurhan Varlı, 27 ocak günü İskenderun Belediye Meclis
Salonu'nda düzenlenen Mumcu'yu Anma Toplantısf na
katılmak istemiş, kapıda karşılaştığı Emniyet Müdürü'nün
uyansı üzerine vazgeçerek salondan aynlmış. hakkında
açılan disiplin soruşturmasında, olayın geçtiği gün raporlu
olduğunu belirtmişti.
ADAN14 (Cumhuriyet Güney
İlleri Bürosu) - Görevli
bulunduğu İskenderun'da
Uğur Mumcu anısına
düzenlenen toplantıya
katılmak istediği için hakkında
soruşturma başlatılan polis
memuru Nurhan Varlı'nın,
Tokaf a atanmasına ilişkin
açtığı dava sonuçlandı ve
yürütmenin durdurulması
karan verildi. Nurhan Varlı. 27
ocak günü İskenderun Belediye
Meclis Salonu'nda düzenlenen
Mumcu'yu Anma
Toplantısf na katılmak istemiş,
kapıda karşılaştığı Emniyet
Müdürü'nün uyansı üzerine
vazgeçerek salondan aynlmış.
hakkında açılan disiplin
soruşturmasında. olayın geçtiği
gün raporlu olduğunu
belirtmişti. Varlı, bir süre sonra
İskenderun'dan Tokat'a
atanmıştı. Tokatta
görevliyken yıllık iznini
kullandığı sırada İskenderun'a
gıden Varlı. vergı iadesıni
almak üzere gittiği Emniyet
Müdürlüğü'ndeTerörle
Mücadele Bürosu Başkomiseri
Korkmaz Aydoğan'ın
hakaretine uğradığını
bildirerek Emniyet Müdürlüğü
ve Kaymakamlığa dilekçeyle
başvuruda bulunmuş. bu da
ayn bir soruşturma
konusu olmuştu.
Polis memuru Nurhan Varlı bu
arada. Tokat'a atanması
işleminin iptali ve yürütmenin
durdurulması istemiyle Adana
1. İdare Mahkemesi'ndedava
açtı. Emniyet Genel
Müdürlüğü'nün24mayıs
tarihli atama karannı görüşen
İdare Mahkemesi. 12ekimde
oybirliğiyledava konusu
işlemin yürütülmesının 90 gün
süreyledurdurulmasına karar
verdi. Mahkeme karannda
şöyle denildi: "'Davacının
naklini zorunlu kılan sebepler
olarak da> alı idarece ileri
sürülen iddialar, bu konuda
somut herhangi bir bilgi y a da
belge ibraz edilmemesi
karşısında soyut bir iddia olarak
kalmakta olup nakli gerekli
kılan gecerli ve kabul
edilebilecek bir sebep
bulunmadığından, dav a konusu
işlemde kamu yaran ve hizmet
gereklerine uyarlık
bulunmamaktadır. Açıklanan
nedenlerie açık ve hukuka aykm
bulunan ve uy gulanması halinde
davacının giderilmesi güç
zararlarının doğmasına neden
olacağı tabii bulunan dava
konusu işlemin yüriitülmesinin
teminat aranmaksızın 90 gün
sürey le durdurulmasına
oybirliğiyle karar verildi."