Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 KİM1993CUMA
T T
CUMHURİYET SAYFA
DUNYADAN
NeoNazi tehdidi korkutuyor
E
mekli bir bahçıvan olan Kurt
Müller, tehlıkeb boyutlarda-
ki Nazi yanlısı görüşlerinden
öriiri yıllarca hapiste kaldı. Ancak
Rhireland eyaletmdeki komşulan
onu aep zararsız biri olarak gördü.
Nt var ki son günlerde tutumlar
değişmeye başladı. Müller (63) ve
kana trsula (59), Gosenheim'daki
evlennden birkaç blok ötedeki
Dorfechanke lokantasına girmeye
çalışaklannda, barmen kapıyı ka-
padı
Çıfte, "Buraya gıremezsiiHz" dedi.
"Eğtr siz içeri girerseniz. bütün müş-
terikrim lokantayı boykot eder."
Mûllerler, lokantadan öfke içinde
aynbp, eve yollandı.
öyle görünüyor ki kamuoyu ve
hükümet, geç de olsa anti faşist ses-
lerinyükseldiği. Neo-Nazilerin sanı-
landan çok daha örgütlü oiduğu
uyanlanna kulak kabartmaya baş-
ladı.
Almanya
Federal
Haberalma
Örgütü,
aşın sağa
örgütlerin
sayısının 82'ye
ulaştığını, toplam üye
sayısının ise 42 bin
olduğunu söylüyor.
Cumhuriyetçi
Parti'nin 25 bin üyesi
bu sayının içinde yer
almıyor.
' Almanya Federal Haberalma Ör-
gütü'nün Başkanı Eckart Wertne-
bach. Frankfurter Rundschau gaze-
tesine. eylül ayı sonlannda verdiği
demeçte "Sağcı gruplar arasındaki
bağlantüarın giderek yayddtğının bir
süredir farkındaydık" dıyordu.
Hükümet yetkilileri, Almanya"-
daki aşın milliyetçilerle Neo-Nazile-
rin, iki kuşak önce Adolf Hitler'ı iz-
leyen Naziler gibi tek bir öndere
bağlı olduklanna daır bir ışaret bu-
lunmadığını söylüyor. Ancak pay-
laştıklan ve yaymaya çaüştıklan
ideolojinın tehJikeb sonuçlar doğu-
rabileceğinc hiç kuşku yok.
Irkçı saldınlar geçen bir buçuk yıl
içinde 24 can aldı ve bu şiddetin esin
kaynağı, doğrudan emir yağdırmış
olmasalar bile, mibtan miüiyetçiler
ile Neo-Nazi gruplardı. Haberalma
örgütü, bu tehditlere önlem olarak,
sağa mibtanlan gözetım altında tut-
makla görevli bolümün sayısını üç
katına çıkardı.
Sağa saldırganlar, bu yılın ilk do-
kuz ayında yabanalara karşı 1480
saldın düzenledı. Bu sayı, on yıl ön-
ceki saldın sayısının on katına eşit.
Haberalma örgütü, yılbk raporun-
da, 1992 yılının sonunda Almanya'-
da "82 aşın sağcı örgüt" olduğunu
yazıyor. 1991 'de bu sayı 76"ydı.
Sağa dalganın giderek büyümesi,
bir ölçüde komünızmin çökinesı ve
Batı'yla yaşanan birleşme sonucu
milyonlarca insanın işsiz kaldığı Al-
manya'nın doğusundaki hoşnutsuz-
lukla açıklanıyor. Sağa milliyetçi-
ler, hem bu durumu, hem de Berbn
Duvan'nın 1989 yıbnda yıkılması-
Kuzty
Dmnai
AVUSTURYA
Neo-Nazi hareketi Doğu Alman gençliği arasında çok sayıda yandaş buluyor. Doğu Almanya'da yaşanan ekonomik sorunlar gençlcrin harekete sempatiyle bakmasına neden oluyor.
run ardından iş bulmak için ya da
sığınma talebiyle ülkeye akın eden
yabanalann yaratüğı hoşşnutsuz-
luk havasını kullanıyor.
Nedenler ne olursa olsun, sonuç-
lar alarm çanlan çalıyor.
Alman Yahudiler Genel Kurulu
Başkanı Ignatz Bubis "1992 yılında
80 Yabudi mezaıiığı saldınya uğra-
dı" diyor ve ekliyor: "Bu sayı, 1926-
1931 arasındaki bütün ydlarda saldı-
rıya uğrayan toplam mezarlık sayısı-
naeşit."
Geçen yıl altı Neo-Nazi örgütünü
yasaklayan hükümet. Alman mah-
kemelerinden yedinci bir örgütü,
Özgür Almanya İşçileri Partisi'ni de
yasaklamalannı istemeyi planhyor.
Başbakan Helmtrt Kohl ve öteki ön-
derler de uzunca bır dönem şiddetı
hafife aldıktan sonra. yeni yeni ciddi
biçimde kınamaya başladı.
Kohl, geçen ay yaptığı bır konuş-
mada Neo-Nazilerin ülkenin adına
verdikleri zaran tarif etmenin çok
zor olduğunu söylüyordu. Kohl,
mevcut yasalann "bütün şiddetiyle"
uygulanarak, Neo-Nazılere karşı
önlem ahnması çağınsında bulun-
du.
Haberalma örgütü, aşırı sağa ör-
gütlerin toplam üye sayısının 42 bin
olduğunu söylüyor. Gelecek seçim-
lerde parlamentoda sandalye ka-
zanmayı uman milliyetçilerden ku-
rulu Cumhuriyetçi Parti'nin 25 bin
üyesi bu sayının içinde yer almıyor.
79 milyon nüfusluk bu ülkede. üç
yıl önce aşın sağa örgütlere üye 32
bin kişinın bulunduğu tahmin edilı-
yordu.
Bütün bu dış görünüşe karşın,
Neo-Nazilerin bağlı oiduğu gruplar
şimdilik dağınık ve düzensiz. An-
cak, bağlantı kanallannı muhalifler-
den ve yetkililerden saklı tutan bazı
önderler, bırbirleriyle yakın ilişki
içinde olduklannı açıkladı.
Dazlaklann ve şiddet yanlısı öteki
gençlık gruplannın binlerce saldın
eylemi düzenleyebilmesini, bu resmi
olmayan haberleşme ağı sağbyor.
Hareketin önde gelenlerinın yaş-
lan 20 ile 65 arasında değişiyor. Ço-
cukluklannda Nazileri destekleyen
bazı kişiler, şimdiki hareketin yaşlı
üyelerini oluşturuyor. Özellikle
doğu kesımdeki gençleri Neo-Nazi
değerlere çeken ise, iki Almanya'nın
1991'deki birleşmesinin ardından
yaşanan çalkantı.
Bazılan, refah toplumunun dışın-
da kalan işsiz güçsüzler. bazılan re-
fah içinde yüzen, demokratik yapıh
Batı toplumunun ürünleri. Hepsi-
nın ortak yönü. 1930'lann ırkçı pro-
pogandalannı bılen bır kımsenin
kolaylıkla tanıyabıleceği bir inanç,
ifade ve önyargı sistemıne sahıp cık-
malan. Bu ınsanlara göre, Doğu Al-
manya yalnızca "Merkez Alman-
ya". Asıl topraklar. sağalann gen
almaya yemin ettiği Polonya ve
Rusya sınırlan içinde yer ahyor.
Müller ve eşi, bugünlerde Alman-
ya'da Neo-Nazi olmanın çok zor ol-
duğunu düşünüyor. Polis, geçen 28
yıl içinde. Nazi propogandasına ait
belgeler aramak ıçin evlerine 68 kez
baskın düzenlemiş. Müller iki kez,
kısa süreli olarak hapisanede
yatmış.
Ancak evlerinin bir bölümü yıne
de Hitler'e adanmış bir tapınaktan
farksız. Duvara asılı Hitler resminin
hemen altında bir gamalı haç, onun
altında da ırkçı bır slogan asılı: "Şey-
tanın seçilmiş balkı. Isa'yı, Martin
Lutner'i >e Adolf Hitler i öldürdü."
Michael Petri'nin yaşamındaki
dönüm noktası. 14 yaşında kaüldığı
tanh dersınde göstenlen, III. Reich
dönemi ile ilgılı sağa bir gazede ya-
yımlanan makele olmuş. "Bize
olumsuz bir yazı olarak sunulmuştu
ama büyülendim" diyor Petri.
Sol kulağına iki küpe takan Petri,
Almanya Seçeneğı isimli sağa bir
gruba İcatılmış. Grubun lideri Mic-
hael Kuhnen'in 1991'de AIDS'ten
ölümünden bır >nl sonra grup yasa
dışı ilan edılince. Petri, Alman Milli-
yetçileri isimli yeni bir örgüt kur-
muş.
"Almanya'da neyin yanhş gittiğini
görmek için yapmamz gereken tek
şey, herhangi bir büyük kentteki bir
tren istasyonuna gidip şöylece bir
çevTeye bakmak" diyor Petri ve eklı-
yor: "Bazen, hiç Alman kalmadı mı
diye merak ediyorsunuz. Her şey ya-
Almanya'da aşın
milliyetçi ve Neo-Nazi
82 örgüt, gelecek
seçimlerde
parlamentoya
girebilmek için
birleşmenin yollannı
anyor. Aşın sağcılann
kurduğu
Cumhuriyetçi Parti,
bu birleşme için ideal
birzemin
oluşturuyor.
Şiddet
eylemlerini
uzunca bir
süre hafife
alan
hükümet, bazı
örgütleri aşın
görüşlerinden ötürü
yasaklamaya başladı,
ancak yasaklanan
örgütlerin yerine
hemen yenileri
bitiveriyor.
bancılann eünde."
Sağa gruplann önderleri ile şid-
det eylemlerini düzenleyen ve ço-
ğunluğunu erkeklenn oluşturduğu
gençler arasındaki bağlantılan açığa
çıkarmak ise hiç kolay değil.
Mayıs ayında yaşanan ve beş
Türk'ün ölümüyle sonuçlanan So-
lıngen faciasından sonra savaLk.
olayla ılişkisi bulunduğu sanılan 16
yaşındaki şüpheli ile arasındaki bağ-
İanüyı bulmak için. 43 yaşındaki
Neo-Nazi önderi Bemd Koch'u iki
kez sorguya çeku.
Yetkililerin Feüx K. diye tanıttık-
lan genç. suçunu itiraf ederken, iki
gencin daha işe kanştığını söyledi.
Ancak savalık henüz söz konusu iki
gence resmı olarak suçlama getir-
medi.
Bombalı saldın, bütün ulusun bir
kez daha elini vicdanına koymasma
neden oldu. Ancak milyonlarca Al-
manın. yabanalara yönelik saldın-
lan protesto ıçın sokaklara dökül-
düklen kışa rağmen. şiddet kaybol-
madı.
Solingen'dekı antı faşistler. olay-
lar öncesınde. bölgedekı bir sanayi-
anın malı destek sağladığı gençİik
arasında yabancı düşmanlığırun kış-
kırtıldığını ıleri sürüyor. Özelbklede
başmı Koch'un çektiği "bir gruptan
söz ediyorlar.
Evının duvannda Hitler'in resmi
asıb olan Koch ise Felıx K .'yi tanıdı-
ğını ancak, Türklerin ölümüne yol
açan saldınyla bir ilgısi olmadığını
söylüyor: "Savcılık beni iki kez sor-
guya çekti. Bu genci nereden tanıdı-
ğrnıı sordular. Ikimi/ de aynı gruba
üyejdik, ama saldından sonra grup
etkisizleşti." Koch, Türklerin öl-
mü> le ıigıli olarak. "Bu tür olaylar,
planlanmız dahilinde yer almıyor.
Bir hataydı" diyor.
Babası Hitler'in SS kuvvetlerinde
doktor olan Koch, "Ben Nasyonal
Sosyalistim >e partinin yeniden ku-
rulması gerektiğini düşünüyorum.
Hitler, Almanya'nın bu yûzyılda ye-
tiştirdiği en i>i politikacıydr diyor
ve ekliyor: "Öysa yalnızca onun dö-
nemindeki kötü şeyleri vurguluyor-
lar. Örneğin Yahudilerin başına ge-
lenler. Gaz odalanna gönderilmişler,
ancak kuşkularım var. Tabii ki in-
sanlar öldüriildü, bumı herkes biliyor.
Hem bence bugün Almanva'da çok
fazia Yahudiıtin olmaması iyi bir
şey."
Moskova'daki depremden sarsılankent SaintPetersburg
€t
B
oris Yeltsin 1991Agustosu'n-
daki aericı hükümet darbesi
sırasında Leningrad ve Ku-
zey ordulanna başkomutan olarak
atadığı Viaçeslav Çerbakov'la karşı
karşıya geldi. Yıllarca birlikte olan
iki kişi, hısım iken hasım oldu.
Nükleer denizaltı eski kumandanı
Tuğamiral Çerbakov 1991*de, Saint
Petersburg'da (eski Leningrad) Be-
lcdiyc Başkanı AnatoB Sobçak'ın
listesinde seçimi kazandı, ama daha
sonra Sobçak. güvendiği adamlannı
öne çıkararak onu yavaş yavaş ken-
tin yönetiminden uzaklaştırdı.
Tuğamiral Çerbakov ile Devlet
Başkanı Yardıması Rutskoy ara-
sında büyük bir koşutluk var. Ikisi
de önce Boris Yeltsin'in yanında yer
alıyordu, sonra düşmanı oldu. An-
caİc ikisi arasında önemli bir farklı-
lık da var. Moskova'da olaylar de-
netimden çıktığı ve General Ruts-
koy'un yandaşlan Ostankino tele-
vizyon istasyonuna saldınya geçtiği
sırada, Tuğamiral Çerbakov buna
katılmadı.
Gerçeğı söylemek gerekirse olay-
lara katılmama karan birkaç gün
öncesine kadar gıdiyordu. Çerba-
kov, 22 eylülde, parlamentonun
dağıtılması karannın açıklanmasın-
dan bir gün sonra. bunun anayasa-
ya aykın olduğunu kamuoyu önün-
de açıklamışü.
Bu açıklamanın hemen ardından
Moskova'nın tepkisi geldi: Çerba-
kov ve yandaşlannın bürolan mü-
hürlendi. Bunun anlamı Çerbakov'-
un belediyedeki görevinden uzak-
laştınlmasıydı. Bu karardan sonra
General Rutskoy "devlet başkanı
yetkilerini kullanarak" Sobçakı be-
lediye başkanlığından uzaklaştırdı
ve yerine Çerbakov'u atadı. Çerba-
kov bunu kabul etmedi: "Kabol et-
medim. Ona Yeltsinle birlikte yasa-
lan sürekli ciğnediklerini söyledim.
Saint Petersburg, Moskova'da 3 ekimde yaşanan
şiddet olaylanmn benzerlerine sahne olmadı,
ancak kentte Yeltsin ve karşıtlan arasındaki
çekişme içten içe yaşandı.
Aramızdaki anlaşmazlıklar her ne
olursa olsun. SobçakMa aynı zaman-
da seçildiğimizi anımsattım" Bunun
üzenne Rutskoyun yanıtı şöyle ol-
du: "Nasıl düşiinüyorsan öyle
yap..."
Sonuç olarak, Çerbakov beledi-
yedeki bürosunu geçici olarak koru-
du. Ama galiplerin yanında yerini
almadı. Çerbakov, Komünist Par-
ti'nin en radıkal kesımının ünlü söz-
cüsü Nina Andreeva'nın çağınl-
maması koşulunu koyarak 3 ekım
pazar günü Kış Sarayı alanındakı
muhalefetmıtinginekatıldı Bunun-
la birlikte, konuşmasını kızıl bay-
raklann arasında yaptı. Aynca, ye-
rel televi7yonda da bir programa
katıldı
İçten ve aydınbk bakışı, Kuzey
Kutbu'nun buzullan altında deni-
zaltısında meydana gelen bir anza
sırasında bir anda beyazlamış olan
saçlanna karşın genç yüzüyle dikkat
çeken Çerbakov, General Ruts-
koy'u yargılamayı kabul etmiyor:
"Bdyle anlarda, bir gemi batarken,
olayların nasıl geliştiğini bilirim. Bir-
şeyler yapmaya çalıştı, sonuna ka-
dar." '
Çerbakov. 3 ekimde kanlı olaylan
sırasında bır kışkırtmadan da kuş-
kulanıyor ve cıddı suçlamalarda bu-
lunu>or: Ostankino'dakı çarpış-
malan fılme alan kameramanlara,
olaylara şahit olmalannı engelle-
mek ıçın. televizyon ıstasyonunu sa-
vunanlar tarafından özellikle ateş
açıldığını ve kameramanlardan ücü-
nün yaşamını yitirdiğini belirtiyor.
Aynca İçişleri Bakanı General
Erin'in dınlendiğı takdirde msarun
tüylerini ürpetecek emirlerini ya da
söz konusu generalin "mennilerden
tasarruf yapmama" emrinin kayıtla-
nndan da söz edıyor.
Oldukça karanlık bir tablo çizen
Çerbakov gelecek seçimlerin serbest
ve düriist olacağından duyduğu
kuşkulan da dile getiriyor. Bütün
bunlara karşın Çerbakov, belki de
iyimser doğasından dolayı. yeni fe-
deral pariementoya katılmayı ve bir
milletvekilliği sandalyesine sahip ol-
ma>ıamaçlıyor
Beledıye başkanının sağ kolu olan
Vassili Putin onun yokluğunda bele-
dıyeyi yönetiyor. 17 yıl KGB'de ça-
lışan Putin son gelişmeleri değerlen-
dirirken "Herkes kaybetti" diyor.
I990'da seçılen ve Sobçak'ı bele-
dıye başkanı yapan Yerel Meclıs'in
başına kımin geçeceği sorusuna baş-
kanın aynlmasının söz konusu ol-
madığını, ama eğer başkanın bu
konuda bir karan varsa bunun baş-
ka bir durum yaratacağını vurgulu-
yor. Sorulara genellikle kapalı
yanıtlar veren Putin. Çerbakov 'un
Rutskoy'u ve Hasbulatov'u des-
teklediğini. ama uç çözümler
arayışı içinde olmadığını belirtiyor.
Çerbakov hakkmda bir soruştur-
manın sürdüğünü sözlerine ekli-
yor.
Putin, Saint Petersburg'ta poli-
sin, ordunun ve güvenlik kuvvetle-
rinin tamamıyla Yeltsin'e destek
verdiğini söylüyor: "3 ekimi 4'üne
bağlayan gece, polis sorun çıkarta-
bilecek kişileri tutukladı. Üstelik
Rutskoy'un gönderdiği emirleri bize
haber veriyorlardı."
Muhalefetin medyadan yararlan-
maması durumunda seçimlerin na-
sıl adil olabileceği sorusuna ise Pu-
tın'in yanıtı şöyle' "Bu suçlamalann
temeli yok, çünkü seçim kampanyası
resmi olarak başlamadı."
Jan Krause
Bugün için cinayetin, yabancılan
Almanya'dan uzak tutmanın çözü-
mü olmadığını da sözJenne ekliyor:
"Ülkeye akın etmeierinden hoşlan-
mıyonım. ama ülkeye gelmelerini ön-
lemek için politik araçlara başvur-
malıyız, şiddete değil."
Koch, genel seçımler için birleşil-
diği takdirde parlamentoya girebile-
ceklerinı ve bunun için de en uygun
seçimin Cumhuriyetçi Parti olduğu-
nu düşünüyor.
Başını eski bir SŞ olan Franz
Schonhuber'in çektiği Cumhuriyet-
çıler. Nazi günJerine duyulan özlem
değıl, yabancılann ülkeye gelişini
durdurmak için önlemler ahnması
gerektiği üzerinde duruyor.
Bonn yetkililerinin son olarak uğ-
raşüğı örgüt ise, başmı 65 yaşındaki
Friedheun Busseun çektiği, özgür
Alman İşçileri Partisi. Busse, FAP
adıyla bihnen partinin bütün ülkede
1000 kadar üyesi olduğunu ve özel-
likle Doğu Almanya'da hızla yayıl-
dığını belirtiyor.
Sağ
hareketin
önderleri,
ılımlı bir
görüntü
vermeye
çaüşıyor, şiddet
eylemleriyle bir yere
vanlamayacağını
söylüyor. Evlerinde
Führer resimleri asılı
bu önderler,
Almanya'da bugün
çok sayıda Yahudiye
rastlanmamasının
kötü bir şey
olmadığını
belirtiyor.
Almanya İçişleri Bakanı, partinin
yalnızca birkaç yüz üyesi bulundu-
ğunu söylüyor, ama aşın görüşlenn-
den ötürü partinin kapatıiması için
Federal Anayasa Mahkemesfne
başvurdu. Bakanlığa göre. parti.
muhaliflerini, "iktidann eie geçiril-
mesinden" sonra "çalışma kamplan-
na" gönderilmesi ya da "ölüm man-
galaruun karşısına çıkartılması" ge-
reken "düşmanlar" olarak tanım-
byor.
Bakanbğın açıklamalanm saçma
diye nitelendiren, ıbmb bir görüntü
sergilemeye calışan Busse. 16 yaşın-
da SS'lere katılmış. Sonraki yıllarda
da beş yıl hapiste y atmış. Busse. "De-
ne>imlerîmden, çevremde olup biten-
lere kayıtsız kalamayacağımı öğren-
dim. Bugün için şiddetle bir yere van-
lacağını sanmıyorum" diyor. Parti
üyelerinin çoğunluğunu 15-25 arası
gençler oluşturuyor.
Partinin Bonn bölgesi sorumlusu
da tipık bir örnek. Norbert Weidner.
21 yaşında, uzun boylu, mavı gözlü,
asker traşb bir genç. Annesi îngiliz,
babası Hıristiyan Demokrat Parti'-
nin önde gelenlerinden. VVeidner,
anne babasmın savunduğu görüşle-
re katılmıyor.
Alman
kamuoyu
• ve
hükümeti
özellikle
Solingen
faciasından sonra, geç
de olsa, yükselen ırkçı
hareketten tedirginlik
duymaya başladı.
Ancak ırkçılık karşıtı
gösterileriçin
milyonlann sokaklara
dökülmesi bile
Almanya'daki şiddet
eylemlerine son
veremiyor.
Weidner, partinin Hitlerci ke-
simınin aksine kendisini "devrimci
milliyetçi" olarak görüyor. şiddet
eylemlerine karşı. ancak yabana-
lan da istemiyor. Çünkü işsizb'k. ka-
labalık gibi sorunlarla boğuşan bir
AJmanya'da iş ve ev için yabana-
larla rekabet etmek hiç hoş değil.
VVeidner'a göre, "yalnızca yüzey-
sel olarak nasy onalizmden etkilenen
disiplinsiz dazlaklar" şiddet uygulu-
yor. Bir süre için kendisı de dazlak-
lann arasında yer almış. "Bir kaç
kez dayak yediğun de oldu" diyor ve
ekb'yor: "Ama y abancılardan değil,
bizün solculardan."
Belki de bu kuşağın yaşadığı be-
lirsizlik Weidner'ı bu düşüncelere
kucaklamaya ittı; belki de yalnızca,
Bonn'un sıkı burjuva değerlerine
karşı bir başkaldın...
" Weidner, Bonn'da Ahnanya
Girişimi adı altında geniş bir örgüt-
lenmeye doğru gidildiğini söylüyor
ve ekliyor: "Eğer yetkililer bütün ör-
gütleri kapatırlarsa, silah geri tepe-
cektir. O zaman hepimiz yeraltma
geçeceğiz."
Craig R. VVhJtney