Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22EKİM1993CUMA
HABERLER
Karayalçın
otoyol açıyor
• tstanbul Haber Servisi-
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardıması Murat
Karayalçın ile Bayındırlık ve
tskan Bakaru Onur
Kumbaraabaşı, TEM
otoyolunun
Lûleburgaz-Babaeski
arasındakı kesimini
açacaklar. Transit Avrupa
Otoyolu'nun (TEM)
yaklaşık 25 kilometre
uzunluğundaki
Lüleburgaz-Babaeski
arasındakı kesiminin hizmete
soknlması nedeniyle bugün
saat 12.0O'de bir tören
düzenlenecek. Otoyolun
açılacak kesiminde 6
viyadük, bir nehır köprûsü. 3
üstgeçitile5altgeçıt
bulunuyor.
Sağlık sorunlan
TBMM'de
• ANKARA(Cumhuriyet
Bfirosu) - Türkiye'nin sağlık
alanındaki soninlan ve
sağlık reformu yasa tasansı,
sağlık meslek örgütlerinin de
kauldıâ TBMM Sağlık ve
Sosyal ışler Komisyonu'nda
tartışıldı. Komısyonda.
sağlık reformu tasansının
uzlaşma ile hazırlanması için
meslek örgütlerinin
temsilcıleri ve
milletvekillerinden oluşacak
bir alt komisyon kurulması
kararlaştınldı. TBMM'de
dün yapılan toplanüda
konuşan komisyon başkanı
DYPElazığMilletvekili
Ahmet Küçükel, mevcut
yasalaria Türkiye'nin sağlık
sorunlannın
çozülemeyeceğini ve
yasalann degiştirileceğini
söyledi. Türk Tabipleri
Birliği, Türk Eczacılar
Birliği, Türk Veteriner
Hekimler Birliği, Türk Diş
Hekimleri Birliği, DPT ve
YÖK temsilcilerinin katıldığı
komisyon toplantısında,
saglıkla ilgjti fakültelerde
yetersiz eğitim verilmesinden
yakınıldı.
CimtonılcDYPanı
değiidir
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk,
köklü bir demokrasi ıçin
köklü siyasi partilerin
bulunması gereküğini
belirterek"DYPbiranı
değü, bir gerçektir. Geçmişle
ilgisini keserse, geçmişini
unutursa ve gecmişinde elde
ettiği deneyimleri siyasette
bugün kullanamazsa
niieliğini değişiirir. kendini
inkâr eder" dedi. Cindoruk,
DYP kuruculannı dün
parlamentoda kabul ederek
bir süre görüştü. Cindoruk,
yaptığı konuşmada, üstü
kapah bir biçimde Başbakan
Tansu Çiller'i eleştirdi.
DYP'nin,ülkebırliğini
savunan birhareketin adı
olduğunu, geçmişle ilişkisini
kesemeyeceğini anlatü.
Sarıkamış'ın
basın
toplantısı
• lstanbul Haber Senisi-
Demokrasi Parüsi (DEP)
Bağalarilçeörgütü
yöneticisi Selahattin
Sankamış, dört günden bu
yana sivil pohslerce takip ve
rahatsız edildiğini belirterek
"Başıma bir şey gelirse
şorumlusu devlettir" dedi.
İHD İstanbul Şubesi'nde bir
basın toplanüsı düzenleyen
Selahattin Sankamış, 34
VNK 29,34 JSZ 69,34 ZN
927 plakalı sivil otolarla 34
TBT24plakalıtakside
bulunan kişilerin dört
gündür evini ablukaya
aldıklannı iddiaetti. Geceleri
de farlannı evine çevirerek
telsiz sesini açıp kendilerini
rahatsız ettiklerini öne süren
Sankamış."Bu otolardaki
kişiler mahalkdeki çocukJara
da ellerindeki silahlan
göstermiş. Böylece,
mahalleliye beni öcü gibi
göstermeye çalışıyorlar"
dedi.
Maraşlı ve
Gezici için
kampanya
• İsunbul Haber Servisi-
Komal Yayınevi Genel
Yaym Yönetmeni Recep
Maraşb ile DEP MYK üyesi
Cabbar Gezici hakkında,
Kanal 6 televizyonunda
yayınlanan Dinamit
programındaki konuşması
nedeniyle DGM'ce gıyabi
tutuklama karan verilmesine
karşı imza kampanyası
başlatıldı. Komal Yayınevi
çahşanlannın yann saat
12.00'de Kanal 6 televizy onu
önünde basın açıkJamasjyla
başlatacağı imza
kampanyasına, konuya
duyarh herkesin katılması
istendi.
Polisteköstebekolduğukıışkusupekişiyor
Tek-Fer Sitesi'ndeki örgüt evi, basılmasmdan bir gün önce MehmetAli Şekerve
arkadaşlarmca terkedildi. Sanıklar o geceyi, evde birnöbetçi bırakarak Kadıköy'de As
Otel'de geçirdiler. Polis buna rağmen bu konuda bir araştırma yapmadı.
lslami Hareket üyeleri neden As OteFi seçiyor?
İstanbul Haber Senisi- İsla-
mi Harekeı davası sanıklan
Mehmet Şah Çınar, Abdülaziz
Ocakhanoğlu, Yusuf Altun ve
Mehmet Can Dırek'in ifade-
lerinde, yazanmız L'ğur Mum-
cu'nun öldürülmesinden bir
gün önce baskın ihtimaline
karşı kaldıklan evi boşaltmaya
çalıştıklan. geceyi ise otelde ge-
çirdıkleri ortaya çıktı. Tüm
bunlara karşın polis ya da so-
ruşturma savcılannm sanıklara
22 Ocak 1993 gecesini 'neden
otelde geçirdiklerini' sormaması
dikkat çekü. İslami Hareketçi-
lerin kaldığı As Otel'de de her-
hangı bir soruşturma yapılma-
dığı belirlendi. Oysa soruştur-
ma dosyasında örgüt üyelerinin
daha önce de bu oteli kullan-
dıklanna dair bilgiler yer ah-
yordu.
İstanbul Terörle Mücadele
Şubesinde 2 Şubat 1993 tari-
hinde ifade veren Mehmet Şah
Çınar. Bostana Tek-Fer Si-
tesi'ndeki evle ilgilı olarak şu
bilgilen verdi:
"Yakalanmadan bir gece ön-
ce, yani 22 ocak cuma akşamı.
hepimiz eve toplandıktan sonra
Ali (Şeker) bizlere hitaben, Bu
akşam evde Mehmet Can Di-
rek kalacak, biz dört kişi otele
çıkacağız' dedi. Biz de kendisine
bunun nedenini sormadık. Gece-
nin muayyen bir saatinde evden
ayrılarak Ali'nin kullandığı
Mazda marka
arabaya binerek
Kadıköy'e geU
dik. Burada ben
ve Yusuf isimli
arkadaş bir otel-
de, Ali Ue Abdü-
laziz de başka
bir otelde yattık.
Sabah saat
07.00 sıralan-
nda kalktık.
Kadıköy Posta-
nesi civannda
buluştuk. Ali eve
telefon etti, evin
normal olup ol-
madığını sordu.
Bunun fizerine
yine Mazda marka otoya bine-
rek eve geldik. Eve geldiğimizde
Mehmet Ali Şeker, bizlere yine
evi toplamamı/ın gerektiğini,
başka bir eve çıkacağımızı söy-
ledi. Biz de bunun üzerine beşi-
miz birden evi toparlamaya baş-
ladık. Tahminen saat 10.00 sıra-
larında kapı çalındı fakat .41i aç-
madı. Biz de açmadık. Çönkü
bize Ali'nin talimatı vardı.
'Kapıyı kim çalarsa çalsın, be-
nim emrim ve taümaüm ol-
madan kapı açılmayacak' der-
-Islami Hareket sanıklan, Mumcu suikastından bir gün
önce neden Tek-Fer Sitesi'ndeki evi boşaltmaya çahşülar?
-Örgüt evine baskın yapılacağı bilgisini kim verdi?
-Sanıklar Mumcu'nun öldürüleceğini bildikleri için önlem
mi aldılar?
-Sanıklara, otele neden gjttikleri polis tarafından niye
sorulmadı?
-Diğer sanıklan otele götüren Mehmet Ali Şeker'in
ifadesinde neden otele ilişkin tek satır bile yok?
-Sanıklar otelde hangj kimlikle kaldılar?
-As oteli İslami Hareket sanıklan tarafından daha önce de
kullanılmış. İslami Hareket'çiler burayı özellikle mi
seçiyorlar?
-Otel yetkilileri, hangi kaygıyla 22 Ocak 1993 tarihli otel
kayıtlan hakkında muhabirlerimize bilgi vermeyi
reddediyorlar?
di. Bunun üzerine bizkr kapıya
\anaşamadık. Polisler kapıyı
zorlayarak içeri girdiler, bizleri
topaıiayarak şubeye getirdiler."
Bu ifadeye göre Ali Şeker,
Tek-Fer Sitesi'nde yakalanma-
dan bir gece önce arkadaşlanna
evin toplanması ve bu evin bo-
şaltılacağı talimatını vermiş.
Ancak, evde bir kişinin nöbetçi
bırakılarak diğerlerinin geceyi
otelde geçirmeleri, bunun nor-
mal bir adres değişikliği olma-
dığını gösteriyor. Ertesi sabah
nöbetçi bırakı-
lan kışiye Ali
Şeker'in 'evin
normal olup ol-
madığmf sor-
ması gece eve
baskın yapı-
lması beklenti-
sinden doğan
bir kaygının
kanıtı. Poliste 3
Şubat 1993 ta-
rihinde verilen
ifadede de bu
durum belirtili-
yor. Ocakha-
noğlu, ifadesin-
de olaya ilişkin
şunlan söylü-
yor: "Sonradan öğrendiğime
göre polis bizim örgütle ilgili
operasyonlara başlayınca Selim
(Mehmet Ali Şeker) bizlere
'Başka bir ev tuttum. Bu evden
taşınacağız, onun için hemen
hanrlık yapıp eşyalan toplayın'
dedi. Biz de sabahleyin eşyalan
islami Hareket'inAnkarabağlantıları
HALtLNEBtLER
L'ğur Mumcu, Çetin Eroec,
Sinan Ercan, Turan Dursun ve
Ali Ekber Gorbani'nin öldürül-
melerinden sorumlu tutulan İs-
lami Hareket örgütünün İstan-
bul ve Batman ilişkilerinden
sonra, Ankara ilişkileri de ya-
vaş yavaş ortaya çıkıyor. Örgü-
tün Ankara ilişkileri bugüne
dek kamuoyuna çalıntı otomo-
billerin Ankara'ya götürülme-
siyle sınırh olarak sunuldu. An-
cak, örgütün Ankara bağlantı-
lannın. başta eğjtim çalışmalan
olmak üzere, önemlı örgütsel
ilişkileri de içerdıği belirlendi.
Çahnan otolann dışında, Ay-
han Usta ve Mehmet Zeki Yıl-
dınm'ın biri İzmirde, biri de
Ankara'da iki adet büyük boy
san zarfı da Zeki Demir'e tes-
lim ettikleri, zarflarda ne bu-
lunduğunun saptanamadığı or-
taya çıktı. İstanburdaki ope-
rasyonlarda yakalanan Gud-
bettin Gök'ün Ankara'da poli-
se verdiği ifade, örgütün Anka-
ra ilişkilerinin açıklanmasmda
önemli rol oynadı.
Gudbettin Gök, 1992 yılının
Kasım sonlanna doğru kod adı
Mesut olan Mustafa Kayacan'-
ın kendisini Ali adlı kişiyle ta-
nışurdığını anlattı.
BeyazToyotafle
AnkaraVa
Aralık ayırun başlannda
Ali'yle birlikte ev tutmak için
Toyota marka beyaz bir oto-
mobille Ankara'ya gittiklerini,
Baükent ve Eskışehir yolu üze-
rindeki evlerde araştırma yap-
tıklannı anlatan Gök, bekar oi-
duklan için ev tutamadıkiannı
belirtti. Mesut kod adlı Mus-
tafa Kayacan ile telefonla ilişki
kuran Gök, ev tutulabılmesi
için bir kadının Ankara'ya gön-
• İslami Hareket örgütünün Ankara'daki kuşkulu
faaliyetleri ve bu kentte sürdürdükleri eğitim
programı uygulamaları sanık ifadelerinde yer
almasma rağmen ciddi bir kovuşturmaya konu
edilmedi.
derilmesini istedi.
Başörtülü. orta boylu, ela
gözlü, 20 yaşlannda olarak la-
rif ettiği ve adının Nursel oldu-
ğunu söylediği hanımın An-
kara'ya kısa zamanda_geldiği ve
bu hanımla birlikte Ümitköy'-
deki Koru sitesinde ve Konut-
kent'te e\' baktıklanru anlatan
Gök, Spor Toto Müdürü İhsan
Topaloğlunun Konutkent Al
Blok, Daire 15 adresteki evini 2
milyon 700 bin lira kira ve 600
bin lira aidatla kiraladıklannı
anlattı. Ev kiralanana kadar
Çoruh otelinde Sakıp Mirza
sahte kimliğiyle kalan Gudbet-
tin Gök, evi de bu kimlikle tut-
tuğunu, ev tutulduktan sonra
20 yaşlannda, 1.75 boylannda.
siyah gür saçh. siyah gözlü ve
köylü şiveli Selim adlı kişinin de
kendilerine katıldığını belirtti.
Gök. Ankara'ya gelip ev tut-
malannın nedenini ifadesinde
şöyle açıkladı:
"Ankara'ya gelmemin sebe-
bi, Ankara'da. kapalı devre
programı dediğimız, 6 aylık bir
eğitim programıru yeni gelen
çocuklarla yapmakü. Önce Ali
ik geldik.
Alfnin kımliğinde Necmettin
Yıldız ismi vardı. Evi döşedik-
ten sonra Mesut(Mustafa Ka-
yacan). Ankara'da benim bu
çocuklarla kapalı devre prog-
ram uygulamamı. Ali ve Se-
lim'e ileride bir kişinin daha
kaülacağını söyledi. Ben de
Mesut'la ilk tanıştığımda böyle
bir devreden geçmiştim.
Program şöyle idi: Sabah na-
mazı 06.30, Kuran dersi her
gün 100 ayet, Kahvalu, şoför-
lük dersi ve şehri tanıma.
Ali ve Selim'le yaklaşık bir
hafta programa başladık. Daha
sonra Mesut, İbrahım diye
10-20 yaşlannda, siyah saçh,
açık kahverengi gözlü, düzgün
Türkçe konuşan bir çocuğu
gönderdi. İbrahim 3-4 gün kal-
dıktan sonra uyum sağlavama-
dığı için İstanbul'a gitti. Mesut,
İbrahım'le iki kimlik gönder-
mişti. Ali için gelen Doğan Yıl-
dız kimliğine eve telefon bağlat-
tık."
Gudbettin Gök, her ay bir
başka kentin gezilerek tanın-
masını programladıklannı, bu
çerçevede Ali ve Selim'le
Konya'ya gittiklerinde, bura-
dan Isparta plakah beyaz bir
minibüsü çalarak Ankara'ya
getirdiklerini belirtti.
Sedat Kosova sahte kimli-
ğiyle yakalanan Ayhan Usta,
Aralıİc a>ı sonunda 06 N 6443
plakah kırmızı Tempra SX ve
siyah Tempra'yı. 1993 Ocak
ayı başlannda ise 06 N 6444
ve 06 N 6445 plakalan olan
kırmızı Tempra ve yeşil Con-
corde otomobilleri Ankara'ya
Mehmet Zeki Yıldınm'la bir-
likte götürdüklerini açıkladı.
Ayhan Usta, otomobillerin
dışında. bir kez Ankara'da,
bir kez de İzmir'de Tahir kod
adlı Zeki Deniz'e A-4 kağıdı
büyüklüğünde kapalı san zarf
götürdüğünü belirtti. Ayhan
Usta'ya bu zarflarda ne oldu-
ğu yolunda bir soru sorul-
madı.
. Zarflann içeriği, aylar gec-
mesine karşın hâlâ saptana-
bilmiş değil.
Musa Anter lzzet Kezer Hafız Akdemir Ferhat Tepe Namık Tarancı Yahva Orhan
Türidye'degazetedtiğin ach ölibnlceşdeğer
1988'den buyana 27 gazetecinin öldürüldüğü Türkiye'de güvenlik güçleri, 'hızlı' davranmamakla suçlanıyor
• Güneydoğu'da son 5 yılda 18 gazeteci
öldürüldü. 4 cinayetin PKK tarafından,
diğerlerinin ise Hizbullah ve Kontrgerilla
tarafından işlendiğj ileri sürüldü. Sadece
Halit Güngen'in katil zanlısı yakalandı.
Öldürülen gazetecıierin yanı sıra İhsan
Uygur ve Aysel Malkaç da kayıp.
İstanbul Haber Servisi- Son
88 yılda 47 gazetecinin öldürül-
düğü Türkiye"de cinayetlerin
üçte biri, PKK'nın gazeteciliği
'jasakladığı' Güneydoğu'da
gerçekleşti. Güvenlik güçleri-
nin bizzat ya da "gerekli soruş-
turmayı yapmadıklan için" suç-
landığı bu cinayetlerin 16'sında
katiller saptanamadı ve yakala-
namadı.
Basın kuruluşlannın verileri-
ne son 88 yılda 47 gazeteci cina-
yetinden 20'si 1905-1980 yıllan
arasında gerçekleşti. 1988'den
bu yana 27 gazetecı öldürüldü.
Çoğunluğu siyasi nedenlerden
kaynaklanan bu cinayetlerden
18'i Güneydoğu'da gerçekleşû.
4 cinayetin PKK militanlannca
işlendiği. diğerlerinin ise Hiz-
bullah ve Kontrgerilla tarafın-
dan gerçekleştirildiği öne sürül-
dü.
Cinayetlerde eleştirilen bir
başka nokta ise güvenlik güçle-
rinin "katilleri yakalamakta
htzlı davranmadıklan" biçimin-
de oldu. 18 cinayetten sadece
Halit Güngen'in katil zanlısı ya-
kalanarak adli makamlara sevk
edildi. Hüseyin Deniz'in öldü-
rülmesi olayında da katillerin
yakalandığı açıklanmasına kar-
şın dava açıldığında, yargıla-
nanlann cinayete yardım et-
mekle suçlandığı, ancak tetiğj
çeken kişinin kaçtığı görüldü.
Seracettin Müftüoğlu ( Nusay-
bin HHA muhibiri-1989 Hazi-
ran),
Haüt Gfingen (Diyarbakır
2000'e Doğru muhabiri-1992 Şu-
bat),
Cengiz AHun (Batman Yeni
Ülke muhabiri- 1992 Şubat),
tzzet Kezer (Sabah muhabin-
1992Mart),
Medt Akgün (Yeni Ülke eski
muhabiri-1992 Mayıs),
Hafız Akdemir (Diyarbakır
Özgür Gündem muhabiri- 1992
Haziran),
Çetin Abayay (Batman Özgür
Halk muhabiri- 1992Temmuz),
Yahya Orhan (Gercüş Özgür
Gündem muhabiri- 1992 Tem-
muz).
Hüseyin Deniz (Özgür Gün-
dem yazan-1992 Ağustos),
Musa Anter (Özgür Gündem
yazan-1992 Eylül).
Mehmet Sait Erten (Mazıdağı
Azadi muhabiri-1992 Kasım).
Yaşar Aktay (Hani Türkiye es-
ki muhabiri-1992 Kasım),
Hatip Kapçak (Mazıdağı
Hürriyet eski muhabiri- 1992
Kasım), Namık Tanucı (Diyar-
bakır Gerçek muhabiri- 1992
Kasım),
Kemal Kdıç (Yeni Ülke Şanh-
urfa muhabiri-1993 Şubat),
Mehmet thsan Karakıtş (Silvan
gazetesi sahibi-1993 Mart),
Ferhat Tepe (Bitlıs Özgür Gün-
dem muhabiri-1993 Ağustos).
MuzafTer Akkuş (Bingöl Milli-
yet muhabiri-1993 Eylül).
Öldürülen diğer
gazeteciler
Tevfik Nevzad (1905 Hızmet)
Hasan Fehmi (1909 Serbesti)
Ahmet Samim (1910 Sada-yı
Milkt)
Zeki Bey (1912 Şenrah)
Şaır Hüseyin Kami (1912 veya
1914 Alemdâr)
Hasan Tahsüı (1915 Hukuk-u
Beşer)
SaahcıTahsin(1916Silah)
AK Kemal (1922 Peyam-ı Sa-
bah)
İştirakçı Hilmi (1922 İştirak)
Hikmet Şevket (1930 Yeni
Asır)
Sabahattin AS (1948 Marko
Paşa)
Adem Yavuz (1974 ANKA)
Ali İhsan Özgür (1978 Politi-
ka)
Cengiz Potatkan (1978 Hafta
Sonu)
Abdi İpekçi (1979 MiUiyet)
İlhan Darenddioğlu (1979 Or-
tadoğu)
İsmail Gerçeksöz (1980 Orta-
doğu)
Ümit Kaftancıoğta (1980 TRT)
Muammer Feyzioğlu (1980
Hizmet)
Recai Ünal (1980 Demokrat)
Mevlûtlşık( 1988 Türkiye)
Sami Başaran (1989 Gazete)
Kamil Başaran (1989 Gazete)
Çethı Emeç (1990 Hürnyet)
Turan Dursun (1990 Yüzyıl/
2000'e Doğru)
Bûlent Ülkü (1992 Körfeze Ba-
kış)
Uğur Mumcu (1993 Cumhuri-
yet)
thsan Uygur (1993 Sabah-
Kayıp)
Aysel Malkaç (1993 özgür
Gündem-Kayıp)
IranElçisi: Mumcu'yuyaABDyaIsrailöldürttü
GÜNEŞGLIRSON
ANKARA - Iran'ın Ankara Bü-
yükelçisi Mohammad Reza Bagheri.
gazetemiz yazan Uğur Momcu'yu
Amerikalüann veya İsraillılerin öldür-
düğünü iddia etti. Baghen. Türkiye'-
deki terör olaylannın Iran'ın destekle-
diği İslami gruplar üzerinde yoğunlaş-
ması konusunda Türk gazetecilerini-
"komploculuk"la suçladı.
Baghen, Cumhuriyet'e yaptığı açı-
klamaya şöyle devam etti: "Bunlar,
Batı komplosudur. Bundan önce de ga-
zetelerde Iran'ın gemiyle PKK'ya silah
getirdiği yazüdı. Sonra yalan oWu. Biz-
den özür dilediler. "İran Mumcu'yu öl-
dürdü' dediler. Sonra söylediler yalan.
Mumcu'yu İran öldürmedi, MOSŞAD
öldürdü. Amerika öldürdü. Şimdi, İran
uranyum götürüyor. Nive götürüyor',
İran İslami Hareket'e yardım ediyor'
şeklinde konuşuluyor. Bunlar, bütün
yalan. İslam >e Iran her komşuv a sağlık
istiyor. selamet istiyor. İslami komşu
İran'dan Türkiye'ye iyilik geliyor,
Batı'dan sadece körülük gelecek."
Bagheri, Iran'ın Türkiye'de siyasi
cinayetler işleyen, İslami Hareket Ör-
gütü ve PKK'yı desteklediğine ilişkin
haberlen de "Batı'nm komplosu" ola-
rak nitelendirdi. Bagheri. "Bunlar,
Batı ülkelerinûı komplosudur. İran'la
hiçbir ilgisi yok'' dedi.
Baghen, Türkiye-İran ilişkilerini de-
ğerlendirirken İran'm PKK'nın kamp
kurmasını desteklediği iddialannı ya-
lanladı. Bagheri, "Sayın Bakan Meh-
met Gazıoğlu memnun döndiiler. Sayın
Bakan, Iran'a gittiler. İran'da i\i niyet
gördüler. Yanlış haberlen, yakından iz-
ledi ve gördüler. Sayın Sezgin de gitti-
ler. Komiteler gidiyor geliyor zaman
zaman. Görevülerin içerisinde bir şey
yok. Sadece gazetelerden izliyoruz.
Hem biz hem Türk arkadaşlar şaşın-
yorlar. Gazeteciler bunlan oereden
çıkanyorlar. Bakan memnun, büyükel-
çi memnun, bizim bakan memnun,
Cumhurbaşkanı memnun" dedi. Bag-
heri, Türkiye'de İslami Hareket Örgü-
tü üyeleri tarafından işlenen siyasi ci-
nayetlerle ilgili olarak "Bunlar, Batı ül-
kelerinin komplolan, maalesef. Bun-
ların komplolanna gürmeyin. Biz, her
zaman bunlan yalanladık. Çok mem-
nunum ki bakan da yalanladı. İran'la
hiç ilgisi yok"dedi. Komplonun nede-
niyle ilgili olarak "Batı Türkiye'yi iste-
miyor, bizi de istemiyor. Maalesef, o
komplolarm içerisine bazı basın mensu-
bu arkadaşlanmız gin'yor" dıyen Bag-
heri şunlan söyledi: "İki komşu birbiri-
ne yakın oisun Lstemiyorlar. İki komşu
Müslüman ülke, 60 milyon Türkiye, 60
milyon İran beraber olsun istemivorlar.
Her komşu arasmda bazı kücük sorun-
lar olabilir. Ama bakın, İran'la Tür-
kiye'nin Uişkileri kime benziyor. Suriye
mi, Irak mı, Yunanistan mı? Hangi
komsuyla Uişkileriniz İran'dan daha
iyi? frania iüşkileriniz iyi."
toplarken polis bizim evimizi tes-
pit etmiş olacak ki, Mehmet Ali
Şeker (Şelim), ben, Mehmet Şah
Çınar (İzzct). Mehmet Can Di-
rek (Rafet), Yusuf Altun (İsmet)
isimli arkadaşlarla birlikte ya-
kalandık."
Araştınlmayan noktalar
Ocakhanoğlu'nun ifadesinde
iki nokta önem taşıyor. Ocak-
hanoğlu. "Sonradan öğrendiği-
me göre polis bizim örgütle ilgili
operasyonlara başlaymca, Meh-
met Aü Şeker bizlere,'başka bir
ev tuttum, bu evden taşınaca-
ğız, hemen hazırlık yapın, eşya-
lan toplaym' dedi" diye ifade
veriyor. Mehmet Şah Çınar, bu
konuşmanın 22 Ocak 1993 ak-
şamı yapıldığını ifadesinde be-
hrtiyor. Bu durumda Mehmet
Ali Şeker'in 22 veya 21 ocakta
polisin operasyon yapacağı ha-
berini almış olması gerekiyor.
Kaldı ki başka bir ev tutulmuş.
Bu da operasyon haberinin da-
ha da önce alınmış olabileceğini
düşündürüyor.
Oysa poüsin tahrif edilen tu-
tanaklar dahil hiçbir belgesin-
de, 22 ocak veya 21 ocak tarih-
leri yok.En son Ankara DGM
Savcısı Ülkü Coşkun. tüm sa-
nıklann 23 ocakta yakalandığı-
nı açıkladı. Bu durumda poli-
sin. islami Hareket Örgütü'nün
bazı faaliyetlerini ve en aandan
Tek-Fer Sitesi'ndeki evi daha
önceden bildiği. ancak yakala-
madığı kuşkusu ortaya çıkıyor.
Oysa yapılan açıklamalarda
olayın bir çağn cihazı mesajıyla
başladığı ve tesadüfen öğrenil-
diği belirtilmekteydi. llginç
olan ise 22 Ocak gecesi otelde
kaldıklannı söyleyen diğer
sanıklann, kendilerini otele
Mehmet Ali Şeker'in götürdü-
ğünü söylemelenne karşın, o
gece neden otelde kalındığı so-
rusunun Şeker'e sorulmamış
olması.
As Otel neyi gizliyor
Soruştunrıa dosyalannda,
İslami Hareketçilerin kaldığı iki
otelden birinin Kadıköy As
OteK olduğunun belirtilmesine
karşın otelin adı sanıklara so-
rulmamış. Üstelik polis veya
savcıhk, otel yetkililerine bu ko-
nuda herhangi bir soru yönelt-
memiş. Bu konuda da dosyada
herhangi bir ifade veya tutanak
bulunmuyor.
Konuyla ilgili olarak görüş-
tüğümüz As Otel yetkilileri,
polisin otelde İslami Hareket
örgütü veya sanıklarla ilgili her-
hangi bir soruşturma yapmadı-
ğını, hiç bir soru sormadığını
söylediler.
Otel yetkilileri, ısrarlanmıza
karşın 22 Ocak 1993 tarihli otel
kayıtlannı incelememize izin
vermediler ve yardıma olmayı
reddettiler.
Ceyhan Mumcu
Ulkü Coşkun
soruşturmadan
ahnsın
• Uğur Mumcu'nun
ağabeyi Ceyhan
Mumcu, 'Soruşturma
başından beri büyük bir
dikkatsizlik içinde
yürütülüyor' dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Gazetemiz yazan Uğur
Mumcu"nun ağabeyi avukat
Ceyhan Mumcu, Ankara DGM
Savcısı Ülkü Coşkun"un Mum-
cu soruşturmasından 'men edil-
mesi' istemiyle Adalet Bakan-
hğı'na başvuracağını söyledi.
Ceyhan Mumcu, "Soruştunna
baştan beri büyük bir dikkatsiz-
lik içinde yürütülmektedir" de-
di..
İstanbul'da yakalanan İsla-
mi Hareket Örgütü üyelerinin
Mumcu cinayeti ile bağlantısı-
nın araştınlmasında 'özen ve
dikkat gösterihnediğini' savu-
nan Ceyhan Mumcu, "Savcı
Ülkü Coşkun'unbu saıuklarla il-
gili evrakta tahrifat iddialanyia
ilgili olarak hazırladığı rapor, in-
sanı düşündürüyor" dedi. Cey-
han Mumcu, yakalanan 17
sanık arasından tanık Ayhan
Aydm'ın teşhis ettiği üç kişinin
yakalanma evraklannda tahri-
fat yapıhnasının dikkat çekici
olduğunu da vurgulayarak
"Bunlardan birinde yapilacak
bir hata anlaşılabüir. Ancak, üç
sanıkta da aynı hatalann yapıl-
nuş olması, insanı düşündürü-
yor. Soruşturma, baştan beri
dikkatsizlik içinde yürütülmek-
tedir" diye konuştu.
Ceyhan Mumcu, Mumcu so-
ruşturmasında olayın görgü
tanığı olduğu ileri sürülen Ay-
han Aydın hakkında, DGM'nin
istemi üzerine dava açılmasını,
bundan sonra tanık olabilecek-
lere 'gözdağı vermek' olarak ni-
telendirdi.