23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22EKİM1993CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Ogünler MELİH CE VDET ANDA Y 4 ^^^â a v a § v e Banş'ı yeruden 4 ^ 1 okuyorum uçuncuoku- ^ ^ ^ yuşum bu Konuyu bıl- mem, kışılen tanımam merakjmı hıç azakmı- yor Daha çok, yapının nasıl kurulduğu ıle ılgılenıyorum Tobtoy hıç acele etmı>or, çocuklukla- nndan ılk gençlıklennden başlaya- rak. ıçımıze sındıre sındıre ortay a çıka- nyor kışılennı Nataşa'nın çocukluğu- nu anlatan sayfalar nerdeyse buyuledı benı. aklımda kalmamış Hangı roma- nı tam olarak ozûmleyebılmışızdır kı' Boylesıne taze kalmış. başka bır deyış- le, klasık olmuş başyapıtlardan her okuyuşta yenı bır tat alır, yenı şeyler öğrenınz Bu kıtap klasıklenn basıldığı yıllara gotürdu benı duygulandım İlk asker- bğımden terhıs olmuş Ankara'ya dönmuştum Bır gun Halil Vedat Fı- raflj'nınevınde Mıllı Eğıtım Bakam Hasan Âli Yücel ıle karşılaşmıştım Daha onceden tanışırdık Nerde çalı- şacağımı sordu bana, ış aradı&mı soy- ledım "Banka memunı olacak değilsin ya," dedı "varın git Neşriyat Mudür- Kiğu'nde çaJışmava başla". Neşnyat Mudurlüğu. Bakanlıkta değıldı Postahane caddesı ıle Bakanlı- ğa gıden arka yolun koşesındekı uç katlı yapının ılk katındakı bır salon Tercüme Burosu na ay nlmıştı ıkıncı katta Neşnyat Mudurluğü vardı. uçuncu kat ıse Talım ve Terbıye Daı- resı ıdı tjte Sabahattin Evuboğlu, o gunlerde, Istanbul Unıversıtesı ndekı oğretım uyeLğınden Talım ve Terbıye Daıresı ne getınlrruştı Nnnıüah Ataç, Tercume Burosu Başkanı ıdı Prof Nusret Hızır, bu buronun Platon alt komıs>onunun sorumlusuydu Bu uç kışıyı tanımış olmamı, yaşan- tımın en uğurlu olayı sayanm Ataç ı, vazılanndan bılırdım, gerçek şıınn ne olduğunu herkes ondan oğrenmıştır Cahit Kûlebi, bır şıınnde, "Kavundan anlar gibi şürden anlayan" sozlenyle betımler ya onu, çok yennde, ınce. gu- zel bır betımlemedır bu Sankı, gerçek şıın. gerçek olmayanından ayırmak ıçın dunyaya gelmıştı Alaç Onun bu yeteneğı benı şaşırtmış ve duşundür- muştur her zaman Bıze okullarda "şair-i âzam" dıye öğreülen Abdulhak Hâmid'ı okumuş, bır turlu tadına va- ramamıştım ama bu konuda ağzımı açmava korkardım Olur ya, belkı de ben anlamıyordum Ama Ataç'ın o unlü yaası çıktıktan sonra rahatla dım Bu yazısmda Nurullah Bey Hâmid'ı okuduğunu ve onda ancak uç dört dıze bulabıldığını söyluyordu O gun bu gun Hâmıd sılınıp gıtmıştır Sabahattin Eyuboğlu, daha onu ta- nımadan önce okuduğum bır vazısın- da, "Yeni şairier, sanki duvgularla değil de, duyularla yazıyoriar" demıştı Ben de duyularla yaayordum ama bunu boylesıne kesın, uyandıncı, do- yurucu bır bıçımde algılamış değıldım MaUarme'nın "Şiir sozcuklerie jazı- lır" demesı ıse, bunu başka bır açıdan doğruluyordu Guzel, ıyı.yuceduygu- lan olması, bır ınsanı şaır yapmağa yeterlıdeğıldı Ben bu goruşu sonrala- n ">apı" sozcuğunu kullanarak an- latmava çalişmışımdır Yalery, "Sen kafcsi kur, kuş nasıl olsa gelirM der Nusret Hıar'ın, onca genış bır bılgı dağarağı olmasına karşın, alçak go- nulluluğu.gostenşsevmezlığı kımsevı kuçuk gormeğe yeltenmemesı bana çok şe> oğretmıştır Butun sorun ın- san olmakta ınsanlığımızı kurmakta odaklanır Bılgı başan yaratıcılık gıbı ustun erdemler kımseyı sa>gısız kılma- malıdır Nusret Hızır'ın kışılığını ben "uygar" nıtemı ıle anlatmağa yatkı- rumdır, onun kadar uygar bır kışı tanı- madım bu ıse a\dın olmanın başlıca nıtelığıdır Bu uç kışı, bırbırlenyle dost gorun- melenne karşın ıçten ıçe kav galı ıdıler Bunu çok sonra sezdım Bırıkıolay anlatavım Bır gun Nusret Hıar o zaman lısede Fransızca oğretmenı olan Nurullah Ataç a - Senın ışın kolay ben unıversıtede çokyoruluyorum demış Alıngan yaradılışta olan Ataç bu- nun uzenne Ulus gazetesındekı vazı- lannı "Nıınıllah Ataç - Lise öğretmen- lerinden" dıve ımzalamaya başladı Unıversıte okumamış. profesor ola- mamıştı ve bundan buyuk bır sıkıntı duyuyordu, sıkıntısı aşağılanmak kor- kusundan gelıyordu Tanıklık edenm kı, onu kuçuk goren kımse olmamıştı Bu bır kuruntu ıdı, ama kuruntulu ın- sanlara karşı anlayışlı olmamız gere- kır Hızır'ın o sozünu sındıremeyen Ataç, onun yokluğunda venp venştın- vordu, bunlar şaka kılıklı sozlerdı ger- çı, ama acıtıcı ıdı Otekı olay da şu Tercume Burosu nda seçıme gıdılır ve başkanlığa Sabahattin Evuboğlu seçılır Duşunun Nurullah Ataç'ın ne hale geldığını' O günun akşamı, Ataç'- la Yenışehıre doğru yuruyorduk Ataç çok sınırlıydı bırara, - Bu Sabahattin benı oldurmek ıstı- yor dedı Ben ağzımı açmadan dınhyordum onu Susmamdan hoşlanmamış olacak kı. hırçın bır sesle. - Bana ınanmıyor musunuz yoksa9 dıye sordu Artık bır şey so>lemem gerekıyor- du - Ustadım sız bu söyledığınıze ına- nıyorsanız, ben de ınanınm, dedım Hıç beklenmedık bır şey Alaç gene o hırçın sesle - Ben de ınanmıyorum efendım, de- dı Ya ışte boyle Savaş ve Banş benı o guzel gunlere gotürdu bır sure Ne ça- lışmaktı o, Neşnyat Müdurluğu'nde hıç bınmız çalışma saatı dıye bır şey bılmezdık Bır kıtap daha bır kıtap daha' Sankı Aydınlanma'nın gonüllu erlenvdık Klasıklenn yayımı ışınde çok az da olsa bır katkım bulunduğu ıçın hep kıvanç duymuşumdur Ece>it Hukumetı günunde Mıllı Eğıtım Bakanı olan Sayın Necdet Lğur, eskı Tercume Burosu nu yenı- den kurma gınşımınde bulundu ve bır toplantı duzenledı Bendebutoplantı- da çağnlı olarak bulunuyordum Ter- cume Burosu ndan Nusret Hızır da orada ıdı Ust yanı yenılerdı, çoğun- lukia gençlerdı Sayın Uğur, bır ara, yenı Tercume Burosu na üye olacaklara odenmesı gereken aylık konusunu açınca soz al- dım - Bakın, dedım. Hasan Alı Yücel za- manındakı Tercume Buıosundan burada Prof Nusret Hızır'ı goruyo- rum Soyleyeceklenme tanıklık ede- cektır - Buyurun, dedı Sayın Necdet Uğur Şunu dedım - Eskı Tercume Burosu'nda hıç kım- se beş para almazdı Nusret Hızır, - Evet. dedı, yalnız çevınlen kıtapla- nn ıncelenmesmı ustlenen kışıve. çe- vırmene odenecek tehf hakkının yuzde onu olçiisunde bır odeme vapılırdı Ünlu Tercume Burosu nun başan nedenlennden bın de buydu Parasız olduğu ıçın, kafa ağntacak kımse gel- mezdı oraya Bu gıbı ışler parasız ol- malıdır. yoksa bır yığm ınsan uşûşur, ışdeçıkmaz ARADABIR Prof. Dr. MUSTAFA ALTOtTAŞ Şiyaset, Tarlkat ve Üniversite Alçakça oldurülmesının uzerınden uç yuz gune yakın sure geçmesıne karşın, katıllerının bulunması konusun- da "namus" ve "onur" sozu verenlerın ortalıktan kay- bolmaları ıle ve yaratılan kargaşa ve karmaşanın utarv dırıcı boyutlara vardığı Sevgılı Uğur Mumcu'nun "Tan- kat, Sıyaset, Tıcaret" adlı yapıtı, gunümuzde bütun guncellığını koruyor Sevgılı Mumcu yaşamış olsa ıdı, sanırtm son yıllarda hız kazanan "Sıyaset, Tankat ve Ünıversıte" adlı bır yapıt ortaya koyma konusunda fazla zorlanmazdı Sıyaset ve tankat sarmalının unıversıtelerımızı ne ol- çüde etkısı altına aldığını onun çürumuşluğu ve yozlaş- masına ne olçude katkıda bulunduğunu, 1993-1994 akademık yılının açılışı ıle gozler önune serıcı bırçok or- nekler yaşanmaya başlandı Ekım ayt, 1980lı yılların alışkanlığı ıle bır "onursal doktora"sanlarının dağıtımı kampanyasına donuştu Genellıkle tanmsal urunlere ozguolan "kampanya ',' onursal doktora kampanyası" ıle '"yaş çay alım kampanyası", "tutun alım kampanya- sı", "kuru ıncır alım kampanyası" benzerlerının arasına katışmış oldu Daha, yaklaşık ıkı yıl once Turk unıversıtelerını, kendı seçım bıldırgesınde "Unıversel ust değerlerın, butun- leşmenın, yenıden yapılanmanın ve yenılıkçılığın bılım- sel ve moral oncusu" olarak görmeyen, ' bılımsellıkte ve araştırmalarda, bulunduğu toplumun çok onunde ve ılerısınde bır bılımsel mısyon yukumluluğunu" yerıne getırmemekle suçladığı ve bu nedenle başkanı olarak bulunduğu hukumet programında "koklu bır unıversıte reformunu gerçekleştırmeye", "YÖK sıstemını kaldır- maya", "ozerk ve demokratık bır unıversıte modelını yaşama geçırmeye", 'unıversıteoğretım uyelerı ıleoğ- rencılenn sıyaset yapmaları onundekı engelleri yok etmeye" yonelık ereklerını koymasına karşın, sıstemı daha da ıçınden çıkılmaz duruma duşuren ve unıversıte- lerı "tankatçı rektorlerın' egemenlık alanına dönuştu- ren Sayın Demirel'e verılen doktora sanlarının gerekçe- sı olarak sunulanlara, kendısının çok kızdığı ve eleştırdı- ğı Kenan Evren'e ve sonraları Turgut özal'a aynı sanlar sunulurken yaratılan gerekçelere nedenlı ınanılabılınır? "Kışlaya, camıye ve okula sıyasetın sokulmaması ge- rektığıne" ılışkın fetva verenler, kışlaya da, camıye de, okuia da sıyasetı ve gıderek tarıkatı sokmakta sakınca görmemektedırler Bır ufak nuans farkı ıle, eğer bu ku- rumlara sıyasetı sokanlar kendılerı olurlarsa' YÛK u "yo^f" etme sözunu vererek ıktıdara gelenler yakala- dıkları ılk olanakta 7 7 1992 gun ve 3826 sayılı yasa ıle bır gecede kurdukları 23 unıversıte rektorluğune atama yetkısını kendı ustlerıne aktarmışlar ve sıyasal yandaş- ları ıle tankatçı yakınlarını bu makamlara geçırmışler- dır Dağıtılan 'onursal doktora sanları" bu dıyetın bır bedelınden başka bır şey değıldır Hele hele bunlardan yuksek yargı organı tarafından hukumlu Istanbul Unıver- sıtesı Rektöru olan zat, 1980 ve şımdıler 199O'lı yıllarda "zamanın kudretlılenne' doktora sanı dağıtma şampı- yonu Değışen her kudretlıye bu turden sanlar dağıtmak anayasal bır buyrukmuşçasına bu ışlevını surduruyor ve kudretlılerden hıçbırı de bunun gerçek gerekçesını oğrenmek gereğını duyarak, reddetme gıbı bır erdemlı- lık gostermıyor Her değerı n pıyasa malı olduğu gunümuzde,' onursal doktora' da bır "al gulum-ver gulum"e donuşmuştur DYP-SHP Bırıncı Koalısyon Hukumetı sırasında kurulan ve rektor atamaları bu hukumet zamanında gerçekleştı- rılen unıversıtelerın tankatçı kadrolara teslım edıldığı- nın yadsınmaz kanıtını Harran Unıversıtesı ortaya koy- du Şımdıye dek yazılıp-çızılmesıne karşın umursanma- yanve 'demo/fras///eço/rses////A"kavramlarınmarkası- na saklanmaya çalışılan bu ıhanet, kendısını butun açıklığı ıle ele vermış bulunmaktadır Bır tarıkatın onde gelenı ıle bır muftuye verılen bu "onursaldıploma' ke- pazelığının asıl uzucu yanı, gerekçesı olarak sunulan ve cumhunyetdonemınıyargılayanıçerıktaşımasıdır Türk ünıversıtelerı, Demırel ın de onbeş yıl başbakanlık yap- tığı cumhurıyet donemı duşmanlarına doktora sanı da- ğıtma durumuna, bızzat bu eller tarafından düşurulmuş bulunmaktadır Şımdı sıra "şanlı Sıvas kıyamında" otuzyedı değerı- mızı yakanlara, "cumhurıyet devnmının hesabını sora- caklara ', "cumhurıyetı Sıvas ta yıkmaya kalkışanlara", toplumu 'ummet', ozgur ınsanı "kul ve koleye donuş- turmebecensıgosterenlere, "doktorasanları 'dağıtma- yageldı Bunuyaratanlar bunlarıozendırenlerne kadar onurduysalarazdır' Son bır şey daha, demokrasımız ve çağdaş unıversı- temız, Demirel'e endekslenmekten kurtarılsın Sayın Demırel e gore, kendısı ıktıdarda ıse demokrasımız ve hukuk devletımız ışleyıp-duruyor, kendısıne onursal doktora verılıyorsa unıversıtelerımız çağdaş yoksa de- ğıller Bu anlayış mahkum edılmelı, gerçek demokrası ve hukuk devletı ıle çağdaş unıversıtenın gereklerı, gun geçırılmeksızın yerıne getırılmelıdır TARTIŞMA 'Bask modeli'nin düşündürdükleriürt sorunu Tûrk sıyasal yaşamınınen onemlı sorunlanndan bın olarak uzun zamandır kamuoyunun gûndemınde Bu konuda Gfineydoğu'da terorle mucadele, ağırlıklı bır yer tutarken Tansu Çiller'ın GonzaJes'le \ iyana'da yaptığı goruşmeden sonra basında lartışılmaya başlanan Bask modelı, şımdıye kadar sıyasal gundemın dışında tutulmaya çalışılan sıyasa] çozum arayışını da kendılığınden tartışmaya açmış oldu Adına ıster Gunev doğu, ıster Kürt sorunu dıyehm, bu meselenın terorle mucadelenın ötesınde sı> asal bır sorun olarak algılanması v e bu doğrultuda sıyasaJ bırçözûm uretme çabası, son derece olumlubırgehşme Turkıye dışından modellenn tartışılması, hele Ispan> a-Bask ılışkısınde olduğu gıbı demokratık yöntemlerle ortaya çıkmış çözûmlenn tartışmaya getınlmesı, avnca kayda değer Ilk bakışta temei v ontem olarak şıddet kullanan ETA/PKKbenzerhğı Bask bolgesı Guneydoğu nun tspanv a/Turkiye ıçınde sınırlan bellı bolgeler olması ve aynbkçılık eğılımıne karşılık toprak butunluğunden tavız vermeme gıbı ortak noktalar da Bask modelını uygun bır tartışma konusu yapmakta Güneydoğu Kürtsorununa hangı açıdan > aklaşırsak yaklaşalım veya Bask modelınındayandığı bolgesel özerkbğı sıyasal bır tercıh olarak ıster benımseyelım .ıster benımsemeyelım, oncehkle bılınmesı gereken bır nokta var Ankara, Madrid'e benzemedığı gıbı, Guneydoğu da Bask bolgesıne benzemıyor Bınncısı, konuya bır merkez-kenar ılışkısı çerçevesıy le > aklaştığımızda. karşılaştınlan merkezler ve kenarlann tanhsel sureçler ve sıyasal yapılanmalar açısından çok farklı konumlardayer aldıklannıgöru>oruz Ikına olarak da Guneydoğu v e Bask yoresı, farklı bolgesel konumlan nedenıyle dış polıtıka dınamıklen açısından da bırbırlenne benzemıyorlar Öncelıkle, ıkı bolgenın karşılaştınlmasında ortaya çıkan onemlı bır farklılık, komşu ulkejerle olan ılışkılere dayanıyor İspanya ve Madnd merkezı ıçın, Gonzales'ın yaptığı gıbı Fransa'dan Guney Fransa'dakı Basklann denetım alünda tutulmasını ıstemek daha doğrusu bu yörede ETA yandaşlan Basklann sınırdışı edılmesı konusunda Fransa ıle anlaşma ımzalamak, ıkı ülke ıçın de sıyasal sorunlar yaratmayacak bırmesele Fransa nın Bask bolgesınde kavda değer bır Bask ulusçuluğu mevcut değıl Çunku bu yörede İspanya'da olduğu gıbı Bask külturel kımlığı, sıyasallaşma surecınden geçmemış Şuanda Fransa Basklan, ne Fransa'dan aynlma ne de Fransız vatandaşlıgı dışında ulusal bır kımlığe da>ab herhangı bır sıyasal talepte bulunuyorlar Bu konuda onemlı bır örgutlenme olmadığı gıbı, vakın tanhte Basklar, ıkı komşu ulke arasında herhan değıştırmışür Sanayıleşme ıle eşzamanh başlayan Bask ulusçuluğu da ekonomık azgebşmışhğe bır tepkı olarak değıl. Madnd merkeayle bütunleşmeye karşı ortaya çıkmıştır Sanayıleşmeılegoç almaya başlayan Bask bolgesınde, dığer bolgelerden gelen tspanyollar zaman zaman Bask ulusçuluğunun hedefı halıne gelmış ve 1898'de kurulan Bask Ulusçu Partisi (PNV) Madnd emuhalefeün yanı sıra "Ispanvollaşmaya" karşı tavnyla da sıvnlmıştır Zamanla geiışen yerel Bask burjuvazısı, tspanyol devletıyle butunleşmeye karşı çıkarak PNV'nın en buyuk destekçılennden bın olmuştur Bask bolgesının tanhınde, Madnd'le sıyasal mucadele de ondokuzuncu yüzyıla kadar uzanmaktadır Kabaca 1840'a kadar tamamen bağımsız olan, bırçatışma nedenı olarak da karşımızaçıkmıyor Tum cografı Bask bolgesının paylaştığı ortak bır sıyasal kımlık obnadığı gıbı, Bask halkının Iberya bolgesıne özgu ulusai sınırlan aşan onemlı bır sıvasal knzın aktorlen olmadığı daayn bır gerçek Oysa Turkıye'nın Irak, Iran ve Sunye gıbı komşu ulkelerde y aşay an Kurt halkı v e onlann tanhı gecmışlen. ozellıkle de Irak ve IraıTda gebşen Kurt ulusçuluk hareketı, Turkıye'nın karşılaştığı Kürt sorununu daha da karmaşık bır hale getırmektedır Gelebm merkez-kenarılışkısı çerçevesınde farklı tanhsel gebşım ve sıj asal yapılanmalar konusuna Öncelıkleekonomık gebşmışbk açısından da Bask bolgesıyle Guneydoğu bolgesı, tamamen zıt ıkı gorunume sahıp İspanya'nınengelışmış bolgelennden bın olan Bask bolgesı, sanayıleşme sureane on dokozuncu yuzyıbn sonlannda gırmış ve ağır sanayı ıle madencıbk bu yörenın toplumsal yapısını tamamen 1876'ya kadar da asken, ıdan v e mab özerkbğını koruyan Basklar. bu tanhten sonra tum yerel, parlamenter haklannı kaybederek Madnd yonetımınde merkezıleşen ispanya devletıne tabı oldular Temelde bu merkezıleşme surecının koşullan ıçınde geiışen Bask ulusçuluğunun tam bır yuzyılbk sıyasal geçmışı vardır Bask ulusçuluğu, kendı sıyasai ebtlennı yetıştırmıştır ve sıyasal mucadelesının ıçınde meşru partıler çok onemlı bır yer tutmaktadır Bu nedenle bolgesel, sıyasal taleplenn ulusal sıyaset ıçınde dıle getınlmeve temsıledılme bıçımı açısından Bask bolgesınde varolagelen partı orgutlenmesı, Turkıye'nın Guneydoğusu'na hıç benzemeyen dığer bır noktadır 1960'a kadar Bask ulusçuluğunun tek meşru temsılcısı olan PNV 1936'da Cumhunyetçıler'den özerklık hakkını ıç savaş başlamadan kısa bır sure ıçın elde etmeyı başarmıştı Ancak Franco dıkkatorluğunün başlattıgı Pavlov'un ürünlerioca fılozof "Duşunmo- rum, oyleyse varını..." demış Ne kadar anlamlı bırsozdegjlmı1 Duşunme, ınsanoğluna ozgu en yuceyetenektır Zaman zaman duşunuyoruz Çok partıb duzene geçtığımızden bu yana, ulkemız bır turlu huzura kavuşamamaktadır Bızceçok partıb duzendeTurkıve uç tehlıke ıle v uz v uze gelmıştır 1- Polıtıkada, Adnan Menderes veuzantılan 2-KulturdeH gazetesıve uzantılan VSanatta ZekiMurenvedahı uzantılan Orneğın polıtıkada Adnan Menderes Meclıs te demıştı kı "Siz isterseniz, şeriatı bile getırebilirsiniz." Bu ılkeden hareketle bugun dını gencılık ulkemızın tepesındeen buyük tehlıke olarak hızla yayılmaktadır Laıkcumhunvetımızın 70 kuruluş vıldonumunde TC mahkemelennde yargılanan bır tankat şeyhınındını gıysılerle yargı huzuruna çıkıp "Demokrası laıkliğıngavri meşru çocukluğudur. fslamı getırmek ıçın canımızı >erebıleceğız" dıyebılmesıdır 24Ocak 1993'teAnkara'da Lğur Mumcu, şenat yanlılannca alçakça katledıldı Katıller bugune dek bulunamadı Aksov, Dursun, Emeç olav lannda olduğu gıbı Aynı yıl hazıran ayı ıçınde Cağaloğlu'ndakı Cezev ı Kasımpaşa ve Beyazıt Camıı nden çıkan şenatçı gruplar Ataturk ve laık cumhunvet aley hınde sloganlar atarak bır yayınevını de tahnp etmışlerdır Srvas'tada Türkiye'nın gozbebeğı 37 aydın kışıyı Madımak Oteli'nde dın dınyakmışlar Ataturk'un heykelını de parçalamışlardır Okullarda eğıtım, şenatçı akımlara gore duzenlenmekte, oğretmenler antılaık yayınlara baş kaldırmaktadır Meslek okullannın ıkı uç katı ımam hatıp okullan, yurdu bır baştan bır başa ağ gıbı sarmaktadır Bu da yetmıyormuşgıbı, gencı partıler faalıyetlennı yurt çapında vaygınlaştırmaktadır Bunlardan bınsı son gunlerde şu afişlerle İstanbul'un sokaklannı baştan başa kırletmektedır "Neden milletin tertemiz parasıyla > aptırılan 250 ımam hatıp okulunu açmıyoriar." Sankı bunca ımam hatıp okullan vetmıyormuşgıbı Ister ıstemez meydanlan baskıcı yoneüm, hem tüm yerel, kultürel/ sıyasal haklan ortadan kaldırmış, hem de PNV dışında başka muhalıf ulusçu gruplann ortaya çıkmasına neden olmuştur ETA örgutu de bu ortamda 1958'dekurulmuştu Ancak dıkkat edılmesı gereken bır nokta daşudur Günumüz Bask ulusçuluğunun tek temsıkası ETA orgütü değıldır İspanya'da demokraükleşme surecıyle bırbkte Bask sıyasal hayatında da genış bır sıyasal partıleryelpazesı ortaya çıkmıştır Madnd merkezı, Bask bolgesının sorunlanru goruşmek ıçın kendıne muhatap olarak Bask parlamentosunda sandalya sahıbı olan çeşıtlı panılen almaktadır. Nıtekım 1980'de Bask bolgesınde üç yöreye ıdan, mab ozerkbk tanıyan ve bu bolgede Bask dılını îspanyolca ıle bırbkte ıkıncı resmı dıl kabul eden Guernıca Statusu'nün kabulü sürecınde de PNV ve EE (Euskadıko Ezquerre) partılennın onemlı bır ışlevı olmuştur Aslında Goernica Statüsü, Franco sonrası koklu bır yapısal donuşum ıçınde gerçekleştınlen kapsamlı sıyasal reformlann bır uzantısıdır Unutmayalım kı Bask modebnın ortaya çıkması. sadece Bask ulusçulanrun ve partılennın taleplenyle değıl, Madnd'ın de demokratıkleşmesıyle mumkün olmuştur Bu demokraükleşme sürecı ıçınde tspanya'yı oluşturan 17 bolgede merkez, yetkılenrun bır bolûmunü bolgelere devrederek ıktıdar paylaşımıru gerçekleştırmıştır Sonuç olarak Bask modelı, ulusal sınırlardan tavız v ermeden bır etnık gru bun bolgesel özerklık taleplen karşısında İspanya Bask tanhsel gerçeklığı ıçınde üretılmışbır çozum Umalımkı Bask modelı etrafında açılan tartışma. Turk kamuoyunu kendı Kurt sorununun sıyasal boyutlanru da ırdelemeye yoneltsın Çozüme ulaşmada Kurt sorununun sıyasal kav ramlarla cesur bır tahblı, en azvabana modellenn tartışılması kadar elzem gozûkuyor Dr.GÜNAYGÖKSU ÖZDOĞAN Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi dolduran çember sakalblann ortaçağ artıklannın hunerlennı (') gordukçe hep Pavlov'u anımsıy oruz PekıkımbuPavlov1 ' İvan Petroviç Pavlov 1849-1936 yıllan arasında yaşamış koşullandırmanın (şartlanmanın) genel yasalannı. rcflekslenn kurallannı yaşama geçırmış buyuk bırbılgındır 87 yıllık uzun vaşamı suresınce çalışmalannı uyuşturulmuş hayv anlar uzennde yapmış, kopekleruzenndesürdürmuştur Bu dencyımlennı ınsanlarada kaydıranFavlov, l904yılında Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödulleri'nı de kazanmıştır Sonuç olarak dıyoruz kı Bağnazdıncıler sahteİsalar. bcymlen yıkanmışzavallılar. lıcpsı ama hepsı Pavlov'un devımlen urunudur M. Samim Akay PENCERE Karanlığa Sıkrtan Kırşuıriar.. 'Bask Modelı 'ne ılışkın tartışmalar son gunlerde or- talığı epey dalgalandırdı Kımısı sertçıktı - Olmazoyleşey Kımısı yumuşak - Tartışalım Gazetelerde "Bask Modelı "ne ılışkın bırdızı yayın ya- pıldı, bılgı aktarıldı ispanya'da etnık sorunu terorden arındırarak parlamenter kanala akıtan bu sıyasal ço- zümden Turkıye nasıl yararlanabılır7 önce şu soruyu yanıtlamak gerek Gönlumuz şıddet yontemlerının dışında bır sıyasal ço- zume yatıyor mu' • PKK lıderı, Bask Modelı ıçın ne duşunuyor^ Apo şöyle yazıyor "ABD emperyalızmının İspanya'nın Bask'a yonelık uygulamalarını ısrarla Turkıye ye ornek gostermesı bo- şuna değıldır Çunku boylesı klasıksomurgecılığın kırlı ve Ortaçağ'- dan kalma yöntemlerle surdurulmesı, Batı olçulen ıçın- de kabul gormemektedır Batı'nın bılınen demokratık geleneklerı boylesı bırso- murgecılığı (Guneydoğu'dakıj kabul etmemektedır Bu ıse TC'nın sureklı teşhır ve tecrıt olması anlamına gel- mektedır O (TC) ıstedığı kadar NATO nun bekçısı ve Ortadoğu ıle Batı arasındakı kopru olduğunu tekrarla- sın Turkıye de boyle bır rejım var oldukça, Batı kamuo- yu başta olmak uzere bırçok Batı ulkesının yonetımı bu rejımı olduğu gıbı benımsemeyecektır Bu konuda PKK hareketı TC 'nın gerçek yuzunu acığa çıkarıp teşhır ettık- çe, onun bu konumu daha çok goze batmakta ve dolayı- sıyla boyle bır somurgecılık TC'nın sırtında muazzam bır kambur oluşturmaktadır Bellı kı o bu kamburu sırtın- dan atmadıkça ne kendı ıç sorunlannı halledebılır, ne de Batı ıle butunleşebılır (12 Eylul Faşızmı ve PKK Dırenı- şı, Abdullah Öcalan sayfa 208) • Bılrmyordum Abdullah öcalan'ın kıtabından oğren- dım meğer Felipe Gonzalez Vıyana da Tansu Çiller'e çıtlatmadan çok once VVashıngton 'Bask Modelı nı Tur- kıye ye ornek gostermış uygulanmasını ıstemış Keratalar geleceğı goruyorlar Bu ışte ustadırlar Ne var kı aynı Amerıka PKK hareketını de 'terorıst' dıye nıtelemedı mı? Apo T C nın 'Kurdıstan ı somurduğunu soyluyor "Batı 'nın demokratık geleneklerı boylesı bır somurgecı- lığı kabul etmemektedır dıyor ve eklıyor "Somurgecılık TC nın sırtında muazzam bır kambur oluşturmaktadır Anadolu da somuru yalnız Guneydoğu dakı "Olağa- nustu Hal Bolgesı' nde mı ışlıyor? Egemen sınıftan bır Turk, bır başka Turk e kımlık belgesı sorar mı - Kardeşım, sen madem kı Turksun ben senı somur- mem, sengıt, Kurtgelsın Somuru sınıfsaldır Yoksul halklar bırbırlerını somuremezler, ama Kurt ağası aşıret beyı, holdıng başı da Anadolu da ya da Is- tanbul'da somurduğu adamın kafa kâğıdına bakmaz "Somuru' ıle 'somurgecılık' ayrı ayrı şeylerdır, kura- mı da bılınıyor İspanya'da Bask, zengın bır bolgeyı oluşturuyor, GAP tan sonra Guneydoğu ne olacak? PKK teröru artık Turkıye de demokratık guçlerı engel- leyen, somuruyu pekıştıren Kurtlerın külturel ozgurluk- lerını kazanmasını gecıktıren etnık çelışkıyı sınıfsal çe- lışkının ustune çıkaran bır ıçerık taşımaktadır • Karanlığa kurşun sıkılıyor Karanlığa sıkılan kurşun Turk u de Kurt u de vuruyor, emperyalızmın ekmeğıne yağ süruyor TÜRKOCAĞI (1957-1990) AN Bırçok şeyler hatırlatan erık ağacı Ve o ılk yolculukla başlayan hasrel, zından, Atları çıngıraklı arabanın ardından Beyaz, keten mendılımde sallanan ılk acı Süheyla Türkocağı E Ş I ISTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI KURULLŞUOLAN ISTANBUL HALK EKMEK A.Ş. UNİHALESİ 1- îstanbul Halk Ekmek Fabnkası'nın ana uretım ham- maddesı olan Tıp 2 Un'dan toplam 25 000 çuval 50 kg lık ekmeklık buğday unu bır fırmadan kapalı teklıf eksıltme usulu ıle satın alınacaktır Tahmını bedelı 4 250 000 000 TL + KDV olup geçıcı temmat (%3) 127 500 000 TL'dır 2- İhaleye katılmak ısteyenlenn geçıcı temınat tutannı Devlet Tahvılı, temınat mektubu veya nakıt olarak ıhale saatınden en geç yanm saat once şırket veznesıne yatırma- lan gerekmektedır 3- İhaleye katılabılmek ıçın ıstenen belgelenn lıstesı ve ıhale ıle ılgılı şartname dosyası Istanbul Halk Ekmek Fab- nkası Savaklar Caddesı No 3 Eyup adresınde 250 000 TL karşıhğı temın edılır 4- Tekhflenn en geç 02 11 1993 gunu saat 14 00'e kadar şırket merkezıne venlmesı gerekmekte olup ıhale aynı gün saat 14 30'da yapılacaktır 5- Şırketımız 2886 sayılı kanuna tabı olmayıp ıhaleyı ya- pıp yapmamakta serbesttır Basm 43127 BURCAK CEREZCfOĞLU KAN KANSERİ. YURTDISINDA İLIK NAKLİ YAPIIMASIGEREKİYOR. HEMEN Burçak'a merhaba deyin. TÎIEFON 0 900-909 15 85YA DA (STERSENIZ AKBANK SIŞL1ŞUBESINE UGRAYIP BURttK CEREZCIOĞLU HESABINI SORABIİIRSINIZ ÇOKKAPILIODA Asım Bezirci 1 bası tOOOOlKDV ıçındel Çagdaş Ya\ ınları TurKoı a?ı C ad 19-41 Cagaloğlu htanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle