Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22EKİM1993CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Ogünler
MELİH CE VDET ANDA Y
4 ^^^â a v a
§ v e
Banş'ı yeruden
4 ^ 1 okuyorum uçuncuoku-
^ ^ ^ yuşum bu Konuyu bıl-
mem, kışılen tanımam
merakjmı hıç azakmı-
yor Daha çok, yapının
nasıl kurulduğu ıle ılgılenıyorum
Tobtoy hıç acele etmı>or, çocuklukla-
nndan ılk gençlıklennden başlaya-
rak. ıçımıze sındıre sındıre ortay a çıka-
nyor kışılennı Nataşa'nın çocukluğu-
nu anlatan sayfalar nerdeyse buyuledı
benı. aklımda kalmamış Hangı roma-
nı tam olarak ozûmleyebılmışızdır kı'
Boylesıne taze kalmış. başka bır deyış-
le, klasık olmuş başyapıtlardan her
okuyuşta yenı bır tat alır, yenı şeyler
öğrenınz
Bu kıtap klasıklenn basıldığı yıllara
gotürdu benı duygulandım İlk asker-
bğımden terhıs olmuş Ankara'ya
dönmuştum Bır gun Halil Vedat Fı-
raflj'nınevınde Mıllı Eğıtım Bakam
Hasan Âli Yücel ıle karşılaşmıştım
Daha onceden tanışırdık Nerde çalı-
şacağımı sordu bana, ış aradı&mı soy-
ledım "Banka memunı olacak değilsin
ya," dedı "varın git Neşriyat Mudür-
Kiğu'nde çaJışmava başla".
Neşnyat Mudurlüğu. Bakanlıkta
değıldı Postahane caddesı ıle Bakanlı-
ğa gıden arka yolun koşesındekı uç
katlı yapının ılk katındakı bır salon
Tercüme Burosu na ay nlmıştı ıkıncı
katta Neşnyat Mudurluğü vardı.
uçuncu kat ıse Talım ve Terbıye Daı-
resı ıdı tjte Sabahattin Evuboğlu, o
gunlerde, Istanbul Unıversıtesı ndekı
oğretım uyeLğınden Talım ve Terbıye
Daıresı ne getınlrruştı Nnnıüah Ataç,
Tercume Burosu Başkanı ıdı Prof
Nusret Hızır, bu buronun Platon alt
komıs>onunun sorumlusuydu
Bu uç kışıyı tanımış olmamı, yaşan-
tımın en uğurlu olayı sayanm Ataç ı,
vazılanndan bılırdım, gerçek şıınn ne
olduğunu herkes ondan oğrenmıştır
Cahit Kûlebi, bır şıınnde, "Kavundan
anlar gibi şürden anlayan" sozlenyle
betımler ya onu, çok yennde, ınce. gu-
zel bır betımlemedır bu Sankı, gerçek
şıın. gerçek olmayanından ayırmak
ıçın dunyaya gelmıştı Alaç Onun bu
yeteneğı benı şaşırtmış ve duşundür-
muştur her zaman Bıze okullarda
"şair-i âzam" dıye öğreülen Abdulhak
Hâmid'ı okumuş, bır turlu tadına va-
ramamıştım ama bu konuda ağzımı
açmava korkardım Olur ya, belkı de
ben anlamıyordum Ama Ataç'ın o
unlü yaası çıktıktan sonra rahatla
dım Bu yazısmda Nurullah Bey
Hâmid'ı okuduğunu ve onda ancak uç
dört dıze bulabıldığını söyluyordu O
gun bu gun Hâmıd sılınıp gıtmıştır
Sabahattin Eyuboğlu, daha onu ta-
nımadan önce okuduğum bır vazısın-
da, "Yeni şairier, sanki duvgularla
değil de, duyularla yazıyoriar" demıştı
Ben de duyularla yaayordum ama
bunu boylesıne kesın, uyandıncı, do-
yurucu bır bıçımde algılamış değıldım
MaUarme'nın "Şiir sozcuklerie jazı-
lır" demesı ıse, bunu başka bır açıdan
doğruluyordu Guzel, ıyı.yuceduygu-
lan olması, bır ınsanı şaır yapmağa
yeterlıdeğıldı Ben bu goruşu sonrala-
n ">apı" sozcuğunu kullanarak an-
latmava çalişmışımdır Yalery, "Sen
kafcsi kur, kuş nasıl olsa gelirM
der
Nusret Hıar'ın, onca genış bır bılgı
dağarağı olmasına karşın, alçak go-
nulluluğu.gostenşsevmezlığı kımsevı
kuçuk gormeğe yeltenmemesı bana
çok şe> oğretmıştır Butun sorun ın-
san olmakta ınsanlığımızı kurmakta
odaklanır Bılgı başan yaratıcılık gıbı
ustun erdemler kımseyı sa>gısız kılma-
malıdır Nusret Hızır'ın kışılığını ben
"uygar" nıtemı ıle anlatmağa yatkı-
rumdır, onun kadar uygar bır kışı tanı-
madım bu ıse a\dın olmanın başlıca
nıtelığıdır
Bu uç kışı, bırbırlenyle dost gorun-
melenne karşın ıçten ıçe kav galı ıdıler
Bunu çok sonra sezdım
Bırıkıolay anlatavım
Bır gun Nusret Hıar o zaman lısede
Fransızca oğretmenı olan Nurullah
Ataç a
- Senın ışın kolay ben unıversıtede
çokyoruluyorum demış
Alıngan yaradılışta olan Ataç bu-
nun uzenne Ulus gazetesındekı vazı-
lannı "Nıınıllah Ataç - Lise öğretmen-
lerinden" dıve ımzalamaya başladı
Unıversıte okumamış. profesor ola-
mamıştı ve bundan buyuk bır sıkıntı
duyuyordu, sıkıntısı aşağılanmak kor-
kusundan gelıyordu Tanıklık edenm
kı, onu kuçuk goren kımse olmamıştı
Bu bır kuruntu ıdı, ama kuruntulu ın-
sanlara karşı anlayışlı olmamız gere-
kır
Hızır'ın o sozünu sındıremeyen
Ataç, onun yokluğunda venp venştın-
vordu, bunlar şaka kılıklı sozlerdı ger-
çı, ama acıtıcı ıdı
Otekı olay da şu
Tercume Burosu nda seçıme gıdılır
ve başkanlığa Sabahattin Evuboğlu
seçılır Duşunun Nurullah Ataç'ın ne
hale geldığını' O günun akşamı, Ataç'-
la Yenışehıre doğru yuruyorduk
Ataç çok sınırlıydı bırara,
- Bu Sabahattin benı oldurmek ıstı-
yor dedı
Ben ağzımı açmadan dınhyordum
onu
Susmamdan hoşlanmamış olacak
kı. hırçın bır sesle.
- Bana ınanmıyor musunuz yoksa9
dıye sordu
Artık bır şey so>lemem gerekıyor-
du
- Ustadım sız bu söyledığınıze ına-
nıyorsanız, ben de ınanınm, dedım
Hıç beklenmedık bır şey Alaç gene
o hırçın sesle
- Ben de ınanmıyorum efendım, de-
dı
Ya ışte boyle Savaş ve Banş benı o
guzel gunlere gotürdu bır sure Ne ça-
lışmaktı o, Neşnyat Müdurluğu'nde
hıç bınmız çalışma saatı dıye bır şey
bılmezdık Bır kıtap daha bır kıtap
daha' Sankı Aydınlanma'nın gonüllu
erlenvdık Klasıklenn yayımı ışınde
çok az da olsa bır katkım bulunduğu
ıçın hep kıvanç duymuşumdur
Ece>it Hukumetı günunde Mıllı
Eğıtım Bakanı olan Sayın Necdet
Lğur, eskı Tercume Burosu nu yenı-
den kurma gınşımınde bulundu ve bır
toplantı duzenledı Bendebutoplantı-
da çağnlı olarak bulunuyordum Ter-
cume Burosu ndan Nusret Hızır da
orada ıdı Ust yanı yenılerdı, çoğun-
lukia gençlerdı
Sayın Uğur, bır ara, yenı Tercume
Burosu na üye olacaklara odenmesı
gereken aylık konusunu açınca soz al-
dım
- Bakın, dedım. Hasan Alı Yücel za-
manındakı Tercume Buıosundan
burada Prof Nusret Hızır'ı goruyo-
rum Soyleyeceklenme tanıklık ede-
cektır
- Buyurun, dedı Sayın Necdet Uğur
Şunu dedım
- Eskı Tercume Burosu'nda hıç kım-
se beş para almazdı
Nusret Hızır,
- Evet. dedı, yalnız çevınlen kıtapla-
nn ıncelenmesmı ustlenen kışıve. çe-
vırmene odenecek tehf hakkının yuzde
onu olçiisunde bır odeme vapılırdı
Ünlu Tercume Burosu nun başan
nedenlennden bın de buydu Parasız
olduğu ıçın, kafa ağntacak kımse gel-
mezdı oraya Bu gıbı ışler parasız ol-
malıdır. yoksa bır yığm ınsan uşûşur,
ışdeçıkmaz
ARADABIR
Prof. Dr. MUSTAFA ALTOtTAŞ
Şiyaset, Tarlkat ve
Üniversite
Alçakça oldurülmesının uzerınden uç yuz gune yakın
sure geçmesıne karşın, katıllerının bulunması konusun-
da "namus" ve "onur" sozu verenlerın ortalıktan kay-
bolmaları ıle ve yaratılan kargaşa ve karmaşanın utarv
dırıcı boyutlara vardığı Sevgılı Uğur Mumcu'nun "Tan-
kat, Sıyaset, Tıcaret" adlı yapıtı, gunümuzde bütun
guncellığını koruyor Sevgılı Mumcu yaşamış olsa ıdı,
sanırtm son yıllarda hız kazanan "Sıyaset, Tankat ve
Ünıversıte" adlı bır yapıt ortaya koyma konusunda fazla
zorlanmazdı
Sıyaset ve tankat sarmalının unıversıtelerımızı ne ol-
çüde etkısı altına aldığını onun çürumuşluğu ve yozlaş-
masına ne olçude katkıda bulunduğunu, 1993-1994
akademık yılının açılışı ıle gozler önune serıcı bırçok or-
nekler yaşanmaya başlandı Ekım ayt, 1980lı yılların
alışkanlığı ıle bır "onursal doktora"sanlarının dağıtımı
kampanyasına donuştu Genellıkle tanmsal urunlere
ozguolan "kampanya ',' onursal doktora kampanyası"
ıle '"yaş çay alım kampanyası", "tutun alım kampanya-
sı", "kuru ıncır alım kampanyası" benzerlerının arasına
katışmış oldu
Daha, yaklaşık ıkı yıl once Turk unıversıtelerını, kendı
seçım bıldırgesınde "Unıversel ust değerlerın, butun-
leşmenın, yenıden yapılanmanın ve yenılıkçılığın bılım-
sel ve moral oncusu" olarak görmeyen, ' bılımsellıkte
ve araştırmalarda, bulunduğu toplumun çok onunde ve
ılerısınde bır bılımsel mısyon yukumluluğunu" yerıne
getırmemekle suçladığı ve bu nedenle başkanı olarak
bulunduğu hukumet programında "koklu bır unıversıte
reformunu gerçekleştırmeye", "YÖK sıstemını kaldır-
maya", "ozerk ve demokratık bır unıversıte modelını
yaşama geçırmeye", 'unıversıteoğretım uyelerı ıleoğ-
rencılenn sıyaset yapmaları onundekı engelleri yok
etmeye" yonelık ereklerını koymasına karşın, sıstemı
daha da ıçınden çıkılmaz duruma duşuren ve unıversıte-
lerı "tankatçı rektorlerın' egemenlık alanına dönuştu-
ren Sayın Demirel'e verılen doktora sanlarının gerekçe-
sı olarak sunulanlara, kendısının çok kızdığı ve eleştırdı-
ğı Kenan Evren'e ve sonraları Turgut özal'a aynı sanlar
sunulurken yaratılan gerekçelere nedenlı ınanılabılınır?
"Kışlaya, camıye ve okula sıyasetın sokulmaması ge-
rektığıne" ılışkın fetva verenler, kışlaya da, camıye de,
okuia da sıyasetı ve gıderek tarıkatı sokmakta sakınca
görmemektedırler Bır ufak nuans farkı ıle, eğer bu ku-
rumlara sıyasetı sokanlar kendılerı olurlarsa' YÛK u
"yo^f" etme sözunu vererek ıktıdara gelenler yakala-
dıkları ılk olanakta 7 7 1992 gun ve 3826 sayılı yasa ıle
bır gecede kurdukları 23 unıversıte rektorluğune atama
yetkısını kendı ustlerıne aktarmışlar ve sıyasal yandaş-
ları ıle tankatçı yakınlarını bu makamlara geçırmışler-
dır Dağıtılan 'onursal doktora sanları" bu dıyetın bır
bedelınden başka bır şey değıldır Hele hele bunlardan
yuksek yargı organı tarafından hukumlu Istanbul Unıver-
sıtesı Rektöru olan zat, 1980 ve şımdıler 199O'lı yıllarda
"zamanın kudretlılenne' doktora sanı dağıtma şampı-
yonu Değışen her kudretlıye bu turden sanlar dağıtmak
anayasal bır buyrukmuşçasına bu ışlevını surduruyor
ve kudretlılerden hıçbırı de bunun gerçek gerekçesını
oğrenmek gereğını duyarak, reddetme gıbı bır erdemlı-
lık gostermıyor
Her değerı n pıyasa malı olduğu gunümuzde,' onursal
doktora' da bır "al gulum-ver gulum"e donuşmuştur
DYP-SHP Bırıncı Koalısyon Hukumetı sırasında kurulan
ve rektor atamaları bu hukumet zamanında gerçekleştı-
rılen unıversıtelerın tankatçı kadrolara teslım edıldığı-
nın yadsınmaz kanıtını Harran Unıversıtesı ortaya koy-
du Şımdıye dek yazılıp-çızılmesıne karşın umursanma-
yanve 'demo/fras///eço/rses////A"kavramlarınmarkası-
na saklanmaya çalışılan bu ıhanet, kendısını butun
açıklığı ıle ele vermış bulunmaktadır Bır tarıkatın onde
gelenı ıle bır muftuye verılen bu "onursaldıploma' ke-
pazelığının asıl uzucu yanı, gerekçesı olarak sunulan ve
cumhunyetdonemınıyargılayanıçerıktaşımasıdır Türk
ünıversıtelerı, Demırel ın de onbeş yıl başbakanlık yap-
tığı cumhurıyet donemı duşmanlarına doktora sanı da-
ğıtma durumuna, bızzat bu eller tarafından düşurulmuş
bulunmaktadır
Şımdı sıra "şanlı Sıvas kıyamında" otuzyedı değerı-
mızı yakanlara, "cumhurıyet devnmının hesabını sora-
caklara ', "cumhurıyetı Sıvas ta yıkmaya kalkışanlara",
toplumu 'ummet', ozgur ınsanı "kul ve koleye donuş-
turmebecensıgosterenlere, "doktorasanları 'dağıtma-
yageldı Bunuyaratanlar bunlarıozendırenlerne kadar
onurduysalarazdır'
Son bır şey daha, demokrasımız ve çağdaş unıversı-
temız, Demirel'e endekslenmekten kurtarılsın Sayın
Demırel e gore, kendısı ıktıdarda ıse demokrasımız ve
hukuk devletımız ışleyıp-duruyor, kendısıne onursal
doktora verılıyorsa unıversıtelerımız çağdaş yoksa de-
ğıller Bu anlayış mahkum edılmelı, gerçek demokrası
ve hukuk devletı ıle çağdaş unıversıtenın gereklerı, gun
geçırılmeksızın yerıne getırılmelıdır
TARTIŞMA
'Bask modeli'nin düşündürdükleriürt sorunu
Tûrk sıyasal
yaşamınınen
onemlı
sorunlanndan
bın olarak
uzun zamandır kamuoyunun
gûndemınde Bu konuda
Gfineydoğu'da terorle
mucadele, ağırlıklı bır yer
tutarken Tansu Çiller'ın
GonzaJes'le \ iyana'da yaptığı
goruşmeden sonra basında
lartışılmaya başlanan Bask
modelı, şımdıye kadar sıyasal
gundemın dışında tutulmaya
çalışılan sıyasa] çozum arayışını
da kendılığınden tartışmaya
açmış oldu
Adına ıster Gunev doğu, ıster
Kürt sorunu dıyehm, bu
meselenın terorle mucadelenın
ötesınde sı> asal bır sorun
olarak algılanması v e bu
doğrultuda sıyasaJ bırçözûm
uretme çabası, son derece
olumlubırgehşme Turkıye
dışından modellenn
tartışılması, hele Ispan> a-Bask
ılışkısınde olduğu gıbı
demokratık yöntemlerle ortaya
çıkmış çözûmlenn tartışmaya
getınlmesı, avnca kayda değer
Ilk bakışta temei v ontem
olarak şıddet kullanan
ETA/PKKbenzerhğı Bask
bolgesı Guneydoğu nun
tspanv a/Turkiye ıçınde sınırlan
bellı bolgeler olması ve
aynbkçılık eğılımıne karşılık
toprak butunluğunden tavız
vermeme gıbı ortak noktalar da
Bask modelını uygun bır
tartışma konusu yapmakta
Güneydoğu Kürtsorununa
hangı açıdan > aklaşırsak
yaklaşalım veya Bask
modelınındayandığı bolgesel
özerkbğı sıyasal bır tercıh
olarak ıster benımseyelım .ıster
benımsemeyelım, oncehkle
bılınmesı gereken bır nokta var
Ankara, Madrid'e benzemedığı
gıbı, Guneydoğu da Bask
bolgesıne benzemıyor
Bınncısı, konuya bır
merkez-kenar ılışkısı
çerçevesıy le > aklaştığımızda.
karşılaştınlan merkezler ve
kenarlann tanhsel sureçler ve
sıyasal yapılanmalar açısından
çok farklı konumlardayer
aldıklannıgöru>oruz Ikına
olarak da Guneydoğu v e Bask
yoresı, farklı bolgesel
konumlan nedenıyle dış
polıtıka dınamıklen açısından
da bırbırlenne benzemıyorlar
Öncelıkle, ıkı bolgenın
karşılaştınlmasında ortaya
çıkan onemlı bır farklılık,
komşu ulkejerle olan ılışkılere
dayanıyor İspanya ve Madnd
merkezı ıçın, Gonzales'ın
yaptığı gıbı Fransa'dan Guney
Fransa'dakı Basklann denetım
alünda tutulmasını ıstemek
daha doğrusu bu yörede ETA
yandaşlan Basklann sınırdışı
edılmesı konusunda Fransa ıle
anlaşma ımzalamak, ıkı ülke
ıçın de sıyasal sorunlar
yaratmayacak bırmesele
Fransa nın Bask bolgesınde
kavda değer bır Bask
ulusçuluğu mevcut değıl
Çunku bu yörede İspanya'da
olduğu gıbı Bask külturel
kımlığı, sıyasallaşma
surecınden geçmemış Şuanda
Fransa Basklan, ne Fransa'dan
aynlma ne de Fransız
vatandaşlıgı dışında ulusal bır
kımlığe da>ab herhangı bır
sıyasal talepte bulunuyorlar
Bu konuda onemlı bır
örgutlenme olmadığı gıbı,
vakın tanhte Basklar, ıkı
komşu ulke arasında herhan
değıştırmışür Sanayıleşme ıle
eşzamanh başlayan Bask
ulusçuluğu da ekonomık
azgebşmışhğe bır tepkı olarak
değıl. Madnd merkeayle
bütunleşmeye karşı ortaya
çıkmıştır Sanayıleşmeılegoç
almaya başlayan Bask
bolgesınde, dığer bolgelerden
gelen tspanyollar zaman
zaman Bask ulusçuluğunun
hedefı halıne gelmış ve 1898'de
kurulan Bask Ulusçu Partisi
(PNV) Madnd emuhalefeün
yanı sıra "Ispanvollaşmaya"
karşı tavnyla da sıvnlmıştır
Zamanla geiışen yerel Bask
burjuvazısı, tspanyol devletıyle
butunleşmeye karşı çıkarak
PNV'nın en buyuk
destekçılennden bın olmuştur
Bask bolgesının tanhınde,
Madnd'le sıyasal mucadele de
ondokuzuncu yüzyıla kadar
uzanmaktadır Kabaca 1840'a
kadar tamamen bağımsız olan,
bırçatışma nedenı olarak da
karşımızaçıkmıyor Tum
cografı Bask bolgesının
paylaştığı ortak bır sıyasal
kımlık obnadığı gıbı, Bask
halkının Iberya bolgesıne özgu
ulusai sınırlan aşan onemlı bır
sıvasal knzın aktorlen olmadığı
daayn bır gerçek Oysa
Turkıye'nın Irak, Iran ve
Sunye gıbı komşu ulkelerde
y aşay an Kurt halkı v e onlann
tanhı gecmışlen. ozellıkle de
Irak ve IraıTda gebşen Kurt
ulusçuluk hareketı, Turkıye'nın
karşılaştığı Kürt sorununu
daha da karmaşık bır hale
getırmektedır
Gelebm merkez-kenarılışkısı
çerçevesınde farklı tanhsel
gebşım ve sıj asal yapılanmalar
konusuna Öncelıkleekonomık
gebşmışbk açısından da Bask
bolgesıyle Guneydoğu bolgesı,
tamamen zıt ıkı gorunume
sahıp İspanya'nınengelışmış
bolgelennden bın olan Bask
bolgesı, sanayıleşme sureane
on dokozuncu yuzyıbn
sonlannda gırmış ve ağır sanayı
ıle madencıbk bu yörenın
toplumsal yapısını tamamen
1876'ya kadar da asken, ıdan
v e mab özerkbğını koruyan
Basklar. bu tanhten sonra tum
yerel, parlamenter haklannı
kaybederek Madnd
yonetımınde merkezıleşen
ispanya devletıne tabı oldular
Temelde bu merkezıleşme
surecının koşullan ıçınde
geiışen Bask ulusçuluğunun
tam bır yuzyılbk sıyasal geçmışı
vardır Bask ulusçuluğu, kendı
sıyasai ebtlennı yetıştırmıştır ve
sıyasal mucadelesının ıçınde
meşru partıler çok onemlı bır
yer tutmaktadır Bu nedenle
bolgesel, sıyasal taleplenn
ulusal sıyaset ıçınde dıle
getınlmeve temsıledılme
bıçımı açısından Bask
bolgesınde varolagelen partı
orgutlenmesı, Turkıye'nın
Guneydoğusu'na hıç
benzemeyen dığer bır noktadır
1960'a kadar Bask
ulusçuluğunun tek meşru
temsılcısı olan PNV 1936'da
Cumhunyetçıler'den özerklık
hakkını ıç savaş başlamadan
kısa bır sure ıçın elde etmeyı
başarmıştı Ancak Franco
dıkkatorluğunün başlattıgı
Pavlov'un ürünlerioca fılozof
"Duşunmo-
rum, oyleyse
varını..."
demış Ne
kadar anlamlı
bırsozdegjlmı1
Duşunme, ınsanoğluna ozgu en
yuceyetenektır
Zaman zaman duşunuyoruz
Çok partıb duzene
geçtığımızden bu yana, ulkemız
bır turlu huzura
kavuşamamaktadır Bızceçok
partıb duzendeTurkıve uç
tehlıke ıle v uz v uze gelmıştır
1- Polıtıkada, Adnan Menderes
veuzantılan
2-KulturdeH gazetesıve
uzantılan
VSanatta ZekiMurenvedahı
uzantılan
Orneğın polıtıkada Adnan
Menderes Meclıs te demıştı kı
"Siz isterseniz, şeriatı bile
getırebilirsiniz." Bu ılkeden
hareketle bugun dını gencılık
ulkemızın tepesındeen buyük
tehlıke olarak hızla
yayılmaktadır
Laıkcumhunvetımızın 70
kuruluş vıldonumunde TC
mahkemelennde yargılanan bır
tankat şeyhınındını gıysılerle
yargı huzuruna çıkıp
"Demokrası laıkliğıngavri
meşru çocukluğudur. fslamı
getırmek ıçın canımızı
>erebıleceğız" dıyebılmesıdır
24Ocak 1993'teAnkara'da
Lğur Mumcu, şenat
yanlılannca alçakça
katledıldı Katıller bugune
dek bulunamadı Aksov,
Dursun, Emeç olav lannda
olduğu gıbı
Aynı yıl hazıran ayı ıçınde
Cağaloğlu'ndakı Cezev ı
Kasımpaşa ve Beyazıt
Camıı nden çıkan şenatçı
gruplar Ataturk ve laık
cumhunvet aley hınde sloganlar
atarak bır yayınevını de tahnp
etmışlerdır Srvas'tada
Türkiye'nın gozbebeğı 37 aydın
kışıyı Madımak Oteli'nde dın
dınyakmışlar Ataturk'un
heykelını de parçalamışlardır
Okullarda eğıtım, şenatçı
akımlara gore duzenlenmekte,
oğretmenler antılaık yayınlara
baş kaldırmaktadır Meslek
okullannın ıkı uç katı ımam
hatıp okullan, yurdu bır baştan
bır başa ağ gıbı sarmaktadır
Bu da yetmıyormuşgıbı, gencı
partıler faalıyetlennı yurt
çapında vaygınlaştırmaktadır
Bunlardan bınsı son gunlerde
şu afişlerle İstanbul'un
sokaklannı baştan başa
kırletmektedır
"Neden milletin tertemiz
parasıyla > aptırılan 250 ımam
hatıp okulunu açmıyoriar."
Sankı bunca ımam hatıp
okullan vetmıyormuşgıbı
Ister ıstemez meydanlan
baskıcı yoneüm, hem tüm
yerel, kultürel/ sıyasal haklan
ortadan kaldırmış, hem de
PNV dışında başka muhalıf
ulusçu gruplann ortaya
çıkmasına neden olmuştur
ETA örgutu de bu ortamda
1958'dekurulmuştu Ancak
dıkkat edılmesı gereken bır
nokta daşudur Günumüz
Bask ulusçuluğunun tek
temsıkası ETA orgütü değıldır
İspanya'da demokraükleşme
surecıyle bırbkte Bask sıyasal
hayatında da genış bır sıyasal
partıleryelpazesı ortaya
çıkmıştır Madnd merkezı,
Bask bolgesının sorunlanru
goruşmek ıçın kendıne
muhatap olarak Bask
parlamentosunda sandalya
sahıbı olan çeşıtlı panılen
almaktadır. Nıtekım 1980'de
Bask bolgesınde üç yöreye
ıdan, mab ozerkbk tanıyan ve
bu bolgede Bask dılını
îspanyolca ıle bırbkte ıkıncı
resmı dıl kabul eden Guernıca
Statusu'nün kabulü sürecınde
de PNV ve EE (Euskadıko
Ezquerre) partılennın onemlı
bır ışlevı olmuştur
Aslında Goernica Statüsü,
Franco sonrası koklu bır
yapısal donuşum ıçınde
gerçekleştınlen kapsamlı
sıyasal reformlann bır
uzantısıdır Unutmayalım kı
Bask modebnın ortaya çıkması.
sadece Bask ulusçulanrun ve
partılennın taleplenyle değıl,
Madnd'ın de
demokratıkleşmesıyle
mumkün olmuştur Bu
demokraükleşme sürecı ıçınde
tspanya'yı oluşturan 17
bolgede merkez, yetkılenrun bır
bolûmunü bolgelere
devrederek ıktıdar paylaşımıru
gerçekleştırmıştır
Sonuç olarak Bask modelı,
ulusal sınırlardan tavız
v ermeden bır etnık gru bun
bolgesel özerklık taleplen
karşısında İspanya Bask
tanhsel gerçeklığı ıçınde
üretılmışbır çozum Umalımkı
Bask modelı etrafında açılan
tartışma. Turk kamuoyunu
kendı Kurt sorununun sıyasal
boyutlanru da ırdelemeye
yoneltsın Çozüme ulaşmada
Kurt sorununun sıyasal
kav ramlarla cesur bır tahblı, en
azvabana modellenn tartışılması
kadar elzem gozûkuyor
Dr.GÜNAYGÖKSU
ÖZDOĞAN
Marmara Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler
Bölümü Öğretim Üyesi
dolduran çember sakalblann
ortaçağ artıklannın hunerlennı
(') gordukçe hep Pavlov'u
anımsıy oruz
PekıkımbuPavlov1
'
İvan Petroviç Pavlov
1849-1936 yıllan arasında
yaşamış koşullandırmanın
(şartlanmanın) genel yasalannı.
rcflekslenn kurallannı yaşama
geçırmış buyuk bırbılgındır 87
yıllık uzun vaşamı suresınce
çalışmalannı uyuşturulmuş
hayv anlar uzennde yapmış,
kopekleruzenndesürdürmuştur
Bu dencyımlennı ınsanlarada
kaydıranFavlov, l904yılında
Nobel Fizyoloji ve Tıp
Ödulleri'nı de kazanmıştır
Sonuç olarak dıyoruz kı
Bağnazdıncıler sahteİsalar.
bcymlen yıkanmışzavallılar.
lıcpsı ama hepsı Pavlov'un
devımlen urunudur
M. Samim Akay
PENCERE
Karanlığa Sıkrtan
Kırşuıriar..
'Bask Modelı 'ne ılışkın tartışmalar son gunlerde or-
talığı epey dalgalandırdı
Kımısı sertçıktı
- Olmazoyleşey
Kımısı yumuşak
- Tartışalım
Gazetelerde "Bask Modelı "ne ılışkın bırdızı yayın ya-
pıldı, bılgı aktarıldı ispanya'da etnık sorunu terorden
arındırarak parlamenter kanala akıtan bu sıyasal ço-
zümden Turkıye nasıl yararlanabılır7
önce şu soruyu yanıtlamak gerek
Gönlumuz şıddet yontemlerının dışında bır sıyasal ço-
zume yatıyor mu'
•
PKK lıderı, Bask Modelı ıçın ne duşunuyor^
Apo şöyle yazıyor
"ABD emperyalızmının İspanya'nın Bask'a yonelık
uygulamalarını ısrarla Turkıye ye ornek gostermesı bo-
şuna değıldır
Çunku boylesı klasıksomurgecılığın kırlı ve Ortaçağ'-
dan kalma yöntemlerle surdurulmesı, Batı olçulen ıçın-
de kabul gormemektedır
Batı'nın bılınen demokratık geleneklerı boylesı bırso-
murgecılığı (Guneydoğu'dakıj kabul etmemektedır Bu
ıse TC'nın sureklı teşhır ve tecrıt olması anlamına gel-
mektedır O (TC) ıstedığı kadar NATO nun bekçısı ve
Ortadoğu ıle Batı arasındakı kopru olduğunu tekrarla-
sın Turkıye de boyle bır rejım var oldukça, Batı kamuo-
yu başta olmak uzere bırçok Batı ulkesının yonetımı bu
rejımı olduğu gıbı benımsemeyecektır Bu konuda PKK
hareketı TC 'nın gerçek yuzunu acığa çıkarıp teşhır ettık-
çe, onun bu konumu daha çok goze batmakta ve dolayı-
sıyla boyle bır somurgecılık TC'nın sırtında muazzam
bır kambur oluşturmaktadır Bellı kı o bu kamburu sırtın-
dan atmadıkça ne kendı ıç sorunlannı halledebılır, ne de
Batı ıle butunleşebılır (12 Eylul Faşızmı ve PKK Dırenı-
şı, Abdullah Öcalan sayfa 208)
•
Bılrmyordum Abdullah öcalan'ın kıtabından oğren-
dım meğer Felipe Gonzalez Vıyana da Tansu Çiller'e
çıtlatmadan çok once VVashıngton 'Bask Modelı nı Tur-
kıye ye ornek gostermış uygulanmasını ıstemış
Keratalar geleceğı goruyorlar
Bu ışte ustadırlar
Ne var kı aynı Amerıka PKK hareketını de 'terorıst'
dıye nıtelemedı mı?
Apo T C nın 'Kurdıstan ı somurduğunu soyluyor
"Batı 'nın demokratık geleneklerı boylesı bır somurgecı-
lığı kabul etmemektedır dıyor ve eklıyor
"Somurgecılık TC nın sırtında muazzam bır kambur
oluşturmaktadır
Anadolu da somuru yalnız Guneydoğu dakı "Olağa-
nustu Hal Bolgesı' nde mı ışlıyor? Egemen sınıftan bır
Turk, bır başka Turk e kımlık belgesı sorar mı
- Kardeşım, sen madem kı Turksun ben senı somur-
mem, sengıt, Kurtgelsın
Somuru sınıfsaldır
Yoksul halklar bırbırlerını somuremezler, ama Kurt
ağası aşıret beyı, holdıng başı da Anadolu da ya da Is-
tanbul'da somurduğu adamın kafa kâğıdına bakmaz
"Somuru' ıle 'somurgecılık' ayrı ayrı şeylerdır, kura-
mı da bılınıyor İspanya'da Bask, zengın bır bolgeyı
oluşturuyor, GAP tan sonra Guneydoğu ne olacak?
PKK teröru artık Turkıye de demokratık guçlerı engel-
leyen, somuruyu pekıştıren Kurtlerın külturel ozgurluk-
lerını kazanmasını gecıktıren etnık çelışkıyı sınıfsal çe-
lışkının ustune çıkaran bır ıçerık taşımaktadır
•
Karanlığa kurşun sıkılıyor
Karanlığa sıkılan kurşun Turk u de Kurt u de vuruyor,
emperyalızmın ekmeğıne yağ süruyor
TÜRKOCAĞI
(1957-1990)
AN Bırçok şeyler hatırlatan erık ağacı
Ve o ılk yolculukla başlayan hasrel, zından,
Atları çıngıraklı arabanın ardından
Beyaz, keten mendılımde sallanan ılk acı
Süheyla Türkocağı
E Ş I
ISTANBUL BÜYÜKŞEHİR
BELEDİYE BAŞKANLIĞI
KURULLŞUOLAN
ISTANBUL HALK EKMEK A.Ş.
UNİHALESİ
1- îstanbul Halk Ekmek Fabnkası'nın ana uretım ham-
maddesı olan Tıp 2 Un'dan toplam 25 000 çuval 50 kg lık
ekmeklık buğday unu bır fırmadan kapalı teklıf eksıltme
usulu ıle satın alınacaktır Tahmını bedelı 4 250 000 000
TL + KDV olup geçıcı temmat (%3) 127 500 000 TL'dır
2- İhaleye katılmak ısteyenlenn geçıcı temınat tutannı
Devlet Tahvılı, temınat mektubu veya nakıt olarak ıhale
saatınden en geç yanm saat once şırket veznesıne yatırma-
lan gerekmektedır
3- İhaleye katılabılmek ıçın ıstenen belgelenn lıstesı ve
ıhale ıle ılgılı şartname dosyası Istanbul Halk Ekmek Fab-
nkası Savaklar Caddesı No 3 Eyup adresınde 250 000 TL
karşıhğı temın edılır
4- Tekhflenn en geç 02 11 1993 gunu saat 14 00'e kadar
şırket merkezıne venlmesı gerekmekte olup ıhale aynı gün
saat 14 30'da yapılacaktır
5- Şırketımız 2886 sayılı kanuna tabı olmayıp ıhaleyı ya-
pıp yapmamakta serbesttır
Basm 43127
BURCAK CEREZCfOĞLU KAN KANSERİ.
YURTDISINDA İLIK NAKLİ YAPIIMASIGEREKİYOR.
HEMEN
Burçak'a merhaba deyin.
TÎIEFON
0 900-909 15 85YA DA (STERSENIZ AKBANK SIŞL1ŞUBESINE UGRAYIP
BURttK CEREZCIOĞLU HESABINI SORABIİIRSINIZ
ÇOKKAPILIODA
Asım Bezirci
1 bası tOOOOlKDV ıçındel
Çagdaş Ya\ ınları TurKoı a?ı C ad 19-41 Cagaloğlu htanbul