Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURtYET 22EKİM1993CUMA
4 HABERLER
Aktuna'nın Diyarbakır'daki basın toplantısını bölgemuhabirleri televizyondan izledi
Hükümetayrı, gazetecfler a\Ti toplandı
SEÇİMYAPILACAK
Aktuna, mart yerel seçimlerinin
Türkiye'nin her bölgesinde
gerçekleştirileceğini vurgularken,
Erkan, görüşlerini, "Devlet istesin
şimdi bile seçim yapılır. Olaylar
olacak, ama eğerçamurlu yolda
yürüyorsanız, ayağınızın çamura bulaşması
doğaldır" diye açıkladı.
'ALLAHKORUSUiy
Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü
Aktuna, Güneydoğu'da görevine
devam eden basın mensuplannın
can güvenliğinin devlet tarafından
korunacağmı belirterek
"Bu mücadelede Allah'ın bizimle
beraber olmasını, Türk halkını korumasını
istiyoruz" dedi.
Yurt Haberteri Servisi-PKK'-
nın, Güneydoğu'da basının ha-
ber alma ve haber geçme özgürlü-
ğünü şiddet kullanma tehdidiyle
durdunnaya yönelik karan üze-
rine, dün Dıyarbakır'a gjden ga-
zeteci cemiyetkri ileDevlet Baka-
nı YJdınm Aktuna ayn ayn basın
toplanüsı düzenlediler. Gazeteci
cemıyetlerinın yöneücıteri. Ak-
tuna'nın Diyarbakır'daki TRT
stüdyolannda düzenlediği top-
lanüya katılmadılar Aktuna,
cemiyet temsılcilennin toplantıya
neden katılmadıklan sonısunu
yanıtlarken, "Saym Nazmi Bil-
gin, beraber geleceğiz, basın top-
lantısını beraber izkyeceğiz de-
mişti. Ama miDet, devletle yakın-
laşmaktan korkuyor sanki. Sanı-
run cemiyet başkanlaruun daha
önemli işleri çıktı. Toplantnı izle-
meyi bovun eğmek diye düşünme-
mek uuun" sozleriyle yanıtladı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti GAZETECtLERDtYARBAKIR'DA-Diyarbakır'da bürolan bulunan gazete ve ajanslara karşı terör örgötü tarafından vapılan
Başkaru Necmi Tanyolaç ise, po;
basküar sonucu Türkiye'de bulunan gazete ve ajans temsücileri ile demekler dün Diyarbakır'a geldiler. Merkezi Ankara'da bulu-
İİS refaketınde, namlu alünda nan C.arprprilpr f pmivpti nivflriMkır HaTrtmfer r<>mivAri'ıwlı> hir t»s
.n tnnlanteı <tt-»>nİMİi <Fr>tnörafA A)
habercılık yapılamayacağını vur-
gulayarak "O zaman bir taraf
oknur. Biz kknsenin tarafından
TOPLANTTYA KATILCVL
Yüdınm Aktuna'nın basın
toplantısına Türkiye Radyo
TelevizyonKurumu{TRT),
Anadolu Ajansı, Özgür Gündem,
Zaman ve Söz gazeteleri dışındaki
basın yayın organlannın Diyarbakır
nan Gazeteciler Cemiyeti, Diyarbakır Gazeteciler Cemiyetfnde bir basın topiantısı dözenledi. (Fotoğraf. A A)
'dedı.
degfliz" dedı.
PKK tehdidi nedenıyle basın
mensuplannın iş btraktıklan Di-
yarbakır'da, basın topiantısı dü-
zenleyen Devlet Bakanı ve Hükü-
met Sözcüsü Aktuna'yı, bölge
muhabirleri televizyondan izledi-
ler. İş bırakan basın mensuplan-
na, "Göreviıûze devam edin" çağ-
nsında bulunan Aktuna, görevi-
ne devam eden basın mensuplan-
nın can güvenliğinin devlet
tarafından "kesinkes" korunaca-
ğını söyledı. Aktuna. "Allah bu
mücadelede bizimle beraber olsun,
Türk halkını korusun" dedi.
Devlet Bakanı Yıldınm Aktu-
na, dün geldığı Dıyarbakır'da
TV-GAP'tan canlı olarak yayım-
lanan ve devletin terörfc mücade-
lede kararlı olduğu mesajıru içe-
ren bir basın topiantısı düzeıüedi.
Aktuna'nın TRT Diyarbakır
Bölge Müdürlüğü stüdyolannda
gerçekleştirdiğı basın toplantısı-
nı, Ankara ve Istanbul'dan giden
yaklaşık 100 gazeteci izlerken.
toplantıya TRT, Anadolu Ajan-
sı, özgür Gündem, Zaman ve
Söz gazetelerinin dışındaki basın
yaym organlannın Diyarbakır
muhabirfcriyle. gazeteci cemiyet-
lerinin başkanlan katılmadılar
Türkiye'de ınsanlann hıçbir
zaman etnik kökenleri nedeniyle
farklı muameleye tabı tutulmadı-
ğını vurgulayan Aktuna, Kürt
kökenli bakanlann ve milletve-
killerinin olduğunu hatırlattı.
Aktuna. Türkiye'yi bölme dü-
şüncesinin bir hayal olmaktan
öteye gidemeyeceğmı kaydetti.
Türkiye'nin demokratik bir ül-
ke olduğunu, basın özgürlüğü-
nün de demokrasınin aynlmaz
bır parçası olduğunu kaydeden
Aktuna. bu nedenle bürolannı
kapatan gazetecilenn geriye dön-
rnelerini ve işlerine devam etmele-
rini istedi.
Aktuna, bır soru üzerine, mart
yerel seçimfcnnin Türkiye'nin
her bölgesinde yapılacağını vur-
gulayarak "Türkiye Cumhuri-
yeti'nde seçim olduğunda, her
bölgede yapdır. Bir bölgede vapa-
mazsaıuz, orda gûcünüz vok, zaa-
fıyetiniz var demektir. Şu anda
seçme gidiLse birçok sıkıntı söz
koBusu olur. Bu sıkıntüann neden-
lerini ortadan kaldırmak lazım.
Devletin otoritesini sağlamak la-
zm"
'Kimse endişe etmesin'
Basın topiantısı sonrasında ga-
zetecılerin bu konudakı sorulan-
nı yarutlayan Olağanüstü Hal
Bölge Valisi Cnal Erkan, bir ga-
zetecinin, Güneydoğu'da çok
sayıda köyün boşaltıldığını ve in-
sanlann evsiz kaldıfmı ifade et-
mesi üzerine, "Devlet hem yapar,
hem yakar mı? Bu iddiayı savu-
nanlar saçmalıyor'' dedı.
Basın toplanüsında bır gazete-
cinin, Başbakan Vekıli Neanettin
Cevheri'run, "Bölgeye savaş mu-
habirleri gönderin" şekkndekı
açıklasını hâürlatması üzerine de
Aktuna, Cevheri'yi savunarak
şunlan söyledi:
"Bu bötgede savaş >ok, terör
var. Sayın Bakan şunu ardatmak
istedi; bazı ülkelerde, bazı bölge-
lerde savaş olur. ihtilaller olur.
Basui mensupian da oraya gider,
görevlerini vaparlar. Gazetecilik
cesaret isteyen bir meslektir. An-
latılmak istenen buydu."
Aktuna. TBMM Başkaru Hü-
samettin Cindonık'un, Başbakan
Tansu Çiller'ın hemen ardından
terör konusunda hderlen toplan-
tıya çağırdığının hatırlatılması ve
bu çauşmalann iki ayn platform-
da sürdürülüp sürdürüİemeyece-
ğınin sorulması üzerine de şu
yarutı verdi:
"Saym Cindoruk çağn yapmış,
Sayın Cumhurbaşkanı da aynı
çağnyı yapabilir. Bu. devleti yöne-
ten insanlann terörii önleme konu-
sunda aynı doğrultuda düşundük-
lerini. büieştiklerini gösterir.
Konuy a verilen önemin göstergesi-
dir yapılan çağnlar. Aktuna. top-
lantıya katdan Özgür Gündem
muhabirinin, gazetesine yönelik
sakbnlan hatıriatması ve son 1 yıl-
da 7 Özgür Gündem muhabirinin
öMürüidügünü belirtnvesi üzerine
de, şunlan söyledi:
"Devlet bunlann faiUerini bul-
mak istemiyor mu? İstivor elbette.
l ğur Mumcu gibi çok değerli bir
yazar öidürüldü. Faili yakalandı
mı? Ama çalışıyoruz. hepâni va-
kala> acağız. Özgür Gündem mu-
habirlerivie ilgili olarak devlete
v. önelik suçlamalann hepsi gerçek
dışıdır. Birdenbire kaybolan in-
sanlar için. hemen devleti sucla-
mak yaniış. Bu, bazı insanlarda
saplantı haline geldi."
muhabirleri ve gazeteciler cemiyetleri başkanlan
katılmadı.
dea daha mı Beriyiz7T1
dedi.
Bu arada Diyarbakır toplantı-
sını organize eden gazeteci cemı-
yetkrinın başkanlan, Güneydo-
ğu Gazeteciler Cemiyeü'nde bir
toplantı düzenlediler PKK'nın
açıkça "bedeT' ilan etüği gazete-
cilerin Diyarbakır'a gehşi nede-
niyle, kentte olağanüstü güvenlik
önlemleri alınırken, PKK tehdidi
sonrasında kapatılan cemiyet bi-
nası çevresinde de güvenlik gö-
revlileri adeta "etten duvar" oluş-
turdular. Ankara Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin.
amaçlannın şov yapmak olmadı-
ğını belirterek, Diyarbakır'a bası-
nın susturulamayacağını anlat-
mak için geldiklerini söyledi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
Başkaru Necmı Tanyolaç ise, po-
lıs refakatinde, namlu alünda
habercilik yapılamayacağını vur-
gulayarak "O zaman bir taraf
okınur. Biz kimsenin tarafında de-
fftiz" diye konuştu. Güneydoğu
Gazetecıler Cemiyeti Başkanı
Ramazan Pamuk da PKK tehdi-
di nederuyle cemiyet binasını ka-
patmak zorunda kaldıklannı
ifade ederek şunlan söyledi:
"Kimse bizi yanuş ardamasın.
Biz hiçbir ekolün. kesimin tarafı
değiliz, adamı değiUz. Bize bir ka-
rar tebiiğ ediidi. Biz bu karann
ciddivetine uymak zorunda kal-
dık."
Muhalefetten destek
BIRBAKIMA
Aktuna, basın toplanüsı son-
rasında bir gazetecinin. Diyarba-
kır'a gelen gazeteciler cemiyeti
temsılcilennin toplantıya katıl-
madıklanm hatıriatması üzerine
de bu konudaki görüşlerini şöyle
ifade etti'
"Sa>ın Nazmi Bilgin, beraber
geleceğb., basın toplantısını bera-
ber izleyeceğiz demişti. Ama mil-
let, devletle >akırdaşmaktan kor-
kuyor sanki. Devlet. millerten ayn
değil ki. Biz seçimle gelen insanîa-
rız. Sanırım cemiyet başkanlan-
mn daha önemli işleri çıktı. Top-
lantıy ı izlemeyi, boyun eğmek diye
düşünmemek la/ım. Devleti des-
teklemek, etkinliğine katılmak,
boyuneğmek değildir. Öyte günier
yaşı>oruz ki, bugünlerde sen-ben
kavgasıolmaz."
TRT bınasından aynlırken
Özgür Gündem muhabiriyle kar-
şılayan Aktuna, muhabıre, PKK
liden AbdullahÖcalanm. lakma
ısimle gazetede yanlar yazdığını
hatırlattı ve "Demokratik pek
çok ülkede buna izin verilniez.
Türkiy e ise bu müsamahay ı göste-
rebiliyor. Ama yinc de devletin
\ aptıklarından yakınıbyor. Biz
demokrasi konusunda Türkive'-
PKK
Kaçvrdan
poEskr,öHi
buhmduYurt Haberleri Servisi •
Tunceli'nin Nazimiye ilçesin-
den kaçınlan bir komiser ile
bir polis meınuru ölü bulun-
du. Bıngöl'ün Genç ve Şır-
nak'ın Beytüşşebap ilçelerin-
de 8 PKK militaru öldürüldü.
2 mılıtanın da cesedi bulundu.
Anadolu Ajansı'run Tun-
ceü/Ağn kaynaklı haberine
göre önceki akşam saatlerin-
de kimlikleri behrlenemeyen
kişilerce kaçınlan komiser
Mehmet AK Yapraklı ile poüs
memuru Remzj Yemez'in ce-
sedi dün sabah ılçe çıkışında
vatandaşlar tarafından bu-
lundu.
Yetkilikr olayla ilgili geniş
çaplı araşrjrma ve soruştur-
manın sürdürüldüğünü bil-
dirdiler.
Öte yandan Ağn'nın Tulak
ilçesı Yukan Kargalı Köyü'ne
baskıtı düzenleyen PKK rnııi-
tanlan köy öğretmcni Musta-
fa Lzaruar'ı yanlanna alarak
kaçülar.
Baykal bugün
Diyarbakır'da
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, parti yöneticileri
ve milletvekillerinden bir heyet-
le, Güneydoğu bölge toplantısı-
na katılmak üzere bugün Di-
yarbakır'a gjdecek. Türkiye'nin
bütünlüğü ve demokratik reji-
mın geleceğıni cıddi olaylann
tehdit ettiği bir ortamda Diyar-
bakır Bölge Toplantısf nın dü-
2Enlendığine değinen CHP
Genel Sekreten Günay, Güney-
doğu'da sorunlann baskıcı re-
jımlerle çözülemedıginı ve bas-
kının terörii beslediğinı vurgu-
layarak şunlan söyledi:
"Baskı rejiminin \ arattığı ka-
çmümaz haksızlıklar terör örgü-
tüne kitle desteği sağlıyor. O
nedenle Olağanüstü Hal ıngula-
masuıa şimdiye kadar uygun bir
yöntem olarak bakmadık. S«kı-
yönetim eğOimlerini de destekle-
yemeyiz. Her şeye rağmen çare,
insan haklarından, demokrasi-
den. daha çok özgürlük >e daha
çok eşitlik ilkelerinden vazgeç-
•nemektir."
BAĞ1MSIZ MEHMET KOCAPEMİR'DEN HABER AL1NAM1YOR
TıuıceliBelediyeBaşkanıkayıp
Yurt Haberieri Servisi - PKK'nın
ölümk tehdit ettiği bağımsızTunceli
Belediye Başkanı Mehmet
Kocadetnir'den haber alınamıyor.
Belediye Başkan Yardıması Hıdır
Demiı'in ise görevinden istifa ettiği
öğrenildi. PKK tarafından 8 ekimde
dağıtılan büdin ile "Kontrgerilla elemaın
olduğu *e üc gerillanın öldürülmesini
sağladığı" öne sürülerek ölümle tehdit
edilen Tunceli bağımsız Belediye Başkaru
Mehmet Kocademir'den birkaçgündür
haber alınamıyor. Telefonla ulaştıgımız
Tunceli Belediyesi yetkilileri, Başkan
Kocademir'in nerede olduğu konusunda
çehşkili açıklamalarda bulundular.
Belediyede ulaşabildığimiz kimi yetkilikr
Başkan Mehmet Kocademir'in belediye
ışkri için Ankara'ya gıttigini söykrken
bazı yetkilikr de yurtdışma 'kaçöğı'nı
iddia ettıkr. Ancak Belediye Başkanı
Mehmet Kocademir'in yakın akrabalan,
ıddialan yalanlayarak Başkan'ın
yurtdışında olduğunun dogru olduğunu,
ancak kaçmak gıbı bir nıyeünin
olmadığını söyledikr. Bu arada Tunceli
Belediye Başkan Yardımcısı Hıdar
Demrr'in bekdiyedekı görevinden istifa
ettiği öğrenildi. Tunceli Belediyesi şu anda
yönetim boşluğu içinde bulunuyor.
25ekimdeki toplantıda PKK'nın basına yöneliktehdidi görüşülecek
Cindorukliderlerî toplantıyaçağırdı
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-TBMM
Başkaru Hüsamettin Cindoruk, PKK'nın
Güneydoğu'da basına yönelik tehditkri
ve gazetekrin Diyarbaİar bürolannı
kapatması üzerine, parlamentoda temsil
edilen 11 partinin genel başkarunı 25 Ekim
Pazartesi günü toplantıya çağırdı.
Cindoruk, siyasi parti liderkrine
gönderdiğı yazıda, şu göriişlereyer verdi:
"Ülkemizin güvenlik sorunları ve
kunımlanna ilişkin genel ve güncel
konularv, düzenkmeleri ve uvgulamalan.
siyasal partilerinüzin birlikte
değerlendirmesi zonınlu hale gelmiştir.
Cumhuriyetimizın ve demokrasimizin
temeh" yüce mediste temsil edilen siyasi
partilerin sayın genel başkanlarının
katdacağı bu toplantıda gerçekkşecek
görüş alışverişi \e önerüerin, devlet
organlarına katkı ve sorunlann
çözümlerine milli uzlaşma sağlayacağı
inancındayun. Bu nedenle 25 Ekim 1993
Pazartesi günü saat 11.OO'de yaplacak
toplantıyı onurlandırmanızı rica ederim."
DEP Genel Başkanı Yaşar Kaya tutuklu
olduğu için çağnmn kıme göndenleceği
konusu da sıkıntı yarattı. TBMM
Başkanı, çağn metninin Genel Başkan
Vekili Murat Bozlak'ın yerine, DEP'in
parlamento sözcüsü seçikn Van
Milktvekilı Remzi Kartal'a
gönderilmesini uygun buldu ve Kartal,
"isnıen'" toplantıya davet edildı.
Parlamentoda temsil edilen 11 siyasi parti
şöyle: DYP, ANAP, SHP, CHP. RP.
MHP, DŞP. DEP, Yeni Parti (Yusuf
BozkurtÖzal). Büyük Birlik Partısı
(Muhsın Yaacıoğlu). Millet Partisı
(Aykut Edibali).
ANAP. bölgeye Hasan Kork-
mazcan başkanbğında bır heyet
gönderdi. Korkmazcan, An-
kara'dan aynlmadan önce dü-
zenledıği basın toplanüsında.
basına tehdidin terörün yeru bir
boyoıtu olduğunu belirterek.
"Basraa yönertilen tehdit halkımt-
zuı haber alma, gerçekleri öğren-
tne ve çağdaş kalma özgürlükleri-
neyönetiktir"dedı. Korkmazcan,
bölge halkıyla ve basınla daya-
nışma ıçınde olacaklannı kaydet-
ti
CHP Grup Başkanvekili AH
Dinçer de dün parlamentoda dü-
zenlediği basın toplanüsında.
Güneydogu'da basının çalışma-
lannı durdurmasırun, ülkenın her
geçen gün daha kötüye gjttiğinın
işareti olduğunu öne sürdü. Hü-
kümetın, "acz içinde'" olduğunu
savunan Dinçer. "Ülkemiz co|-
rafyasnun bir bölümünde devletiıı
varhğı tartışmalı hale gelmiştir.
Bunun sorumluluğu hükümete ait-
tir. Sorumluluğunun gereklerini
yerine getirmek zorundadır"' diye
konuştu.
Birdal: Sorumlu devlet
İnsan Haklan Derneğı Başka-
nı Akın Birdal. dün yaptığı yazılı
açıklamada. devletin, bıreyin ve
basının özgürleşmesını sindıre-
mediğini. bütün gazete ve dergıle-
ri Resmi Gazete olarak görmek
ıstediğinı iddia ettı. Birdal. bası-
nın tşkvinı yenne getirememesı-
nin binncı derecede sorumlusu
olarak devleti gördüklerinı söyle-
di.
Merkezi Vıyana'da bulunan
Uluslararası Basın Enstitüsü
(IPI), gazetecilenn PKK tarafın-
dan kaçınlmasını kınadı. 1PI ta-
rafından önceki gün yayımlanan
büdiride, "önde gelen gazete,
dergi, yaym kuruluşları ve haber
ajanslarınuı 2000'in üzerinde ga-
zeteci ve editönı temsil eden IP1,
Türk Basın Heyeri'nin bu olaylan
kmamasını desteklemekte, PİCK'-
yaflltimatomunugeri çekmesi için
çağn yapmaktadır" denıldı
Uluslararası Gazeteciler Fede-
rasyonu Genel Sekreten Aidan
VVhise. basına vaptığı açıklama-
da, örgütün, PKK'nın gazetecilere
yönelik tehditlerine kararlı bir şe-
kilde karşı koyacağını bildirdi.
SERVER TANÎLIİ
Rıfat llgaz İçin...
Hep kasvetli haberler gelecek değil ya Türkiye'den; iç
açanları da oluyor arada.
Geçen hafta aldığım öyleydi.
Zarfı açtım, içinde güzel bir davetiye; Rıtat llgaz Kültür
Merkezi adına Çınar Yayınları'ndan geliyor: "Şair, yazar
ve edebiyatımızın 'Koca Çınar'ı, Rıfat llgaz /n anısma bir
kültür merkezi oluşturduk. Rıfat llgaz Kültür Merkezi'nin
açılış töreninde sizleri de aramızda görmekten onurdu-
yacağız."
Ve yanda, onun 'B/7meyecefc/e/-'şiiri.
Hatırladınız mı?
Olsun, bir kez daha okuyalım o güzel dizeleri.
Geride kalanlara ne bırakacağım,
Çocuklanma,
Onlann da çocuklanna?
Olsa olsa Karadeniz'den payıma düşeni,
Beş on evlek yer gökyuzünden.
Ne vermek istedimse sağlığımda
Ne veremedimse,
Gizlenip kaçışlardan...
Biliyorum bu yüzden
Yokluğumu çekmeyecekler,
Hep yaşıyormuşum gibi gelecek ontara
Biraz ötelerde, uzaklarda...
Babamız diyecekler, dedemiz,
Dur durak bilmezdi,
Dert nedir, fasa nedir bilmezdi...
Neyi bildiğimi bilmeyecekler.
Şimdilik buralardan ayrılamaz durumdayım ya, katıla-
madım o yüzden 15 ekimdeki açılışa; aldılar mı almadı-
lar mı bilmiyorum, içine yüreğimi de koyup bir mesaj
yollayabüdim sadece. Siz de katılmamışsanız, bir şeyi
yapmanız mümkün Beyoğlu'ndan geçip Küçükparmak-
kapı Sokak'ta, 23 numaradaki Rıfat llgaz Kültür Mer-
kezi'nde, onun sanatı, eserleri ve yaşamı ile ilgili olarak
açılan sergıyi 1 kasımadeğin ziyaretedebilirsiniz.
Etmelısiniz de...
Rıfat llgaz'ın sanatındaki aşamaları adım adım izleyip
tadına asıl varan, benim kuşağım oldu. önce şair kimtt-
ğiyle bizl kendisine bağladı; sonra mizahı girdi devreye.
Bir yandan Aziz Nesin, öte yandan o, yüzümüzü Türkiye
gerçekliğine çevınp kahkahalarla güldürmüşlerdir bizi;
güldürmüşler ve hemen arkasından düşündürmüşter-
dir. Çünkü, yapıcı bir mizahtı ellerindeki. Çürüyüp dökü-
leni gösterirken, daha güzel bir dünyayı da sezdiriyor-
lardı bize.
Alabildiğine hınzırca, ama alabildiğine insancıl olarak
da.
Hoşgörülü, bir o kadar da külyutmaz bir kuşaktan geli-
yorum; böylesi bir yetişmede, bu iki büyük ustanın eme-
ği başta gelir.
Bir nebze filozofluğumuz mu?
Başta onlardan yine.
Yo öyle demeyin! Bu toplum, ta Nasrettn Hoca'dan
başlayarak, filozofunu mizahçı olarak yetıştirmiştir. Rıfat
llgaz ve Aziz Nesin, kaç yüzyıllık bir geleneğin, çağımız-
daki iki doruğudur. Çekilsinler aradan, gülüşünuzehalel
gelir; kötümserliğe düşersiniz olan-bitenden; buruklaşır
damağınız, tuzunuz-biberiniz eksilmiş gibi olur sofranız-
dan... Felsefe dediğintz de, yaşamı asıl anlamlı kılan dü-
şünce değil mi?
Ve bizi gerçekten bağlayan dünyaya?
Bilmiyorum anlatabiliyor muyum?
Rıfat llgaz'ın şıiri dedim de aklıma geldi. Düzyazıya el
atmaya kalktığında, şiirde kişiliğini bulmuş ve kendini
kabul ettirmiş bir şaırdı. Gerçekliğe bakış açısından ise,
hatırlayacaksınız. '1940 kuşağı' içinde yer alır. Ha bakt-
nız, içinde Ömer Faruk Toprak'ın Niyazi Akıncıogkı'-
nun, A. Kadir'in, Cahlt Irgat'ın, Artf Damar'ın ve daha
başkalannın yer aldığı bu kuşak, hakkı yenmiş bir ku-
şaktır; devrin siyasal iktidarının o şairlere biçtiği acıdan
en çok pay da Rıfat llgaz'a düştü sanıyorum.
Hepsi eiimin altında o şiirlerin şımdi.
Onun toplumcu görüşünü yansıtan, içine yapıcı bir
yerginin yanı sıra, yalnız Rıfat llgaz'a özgü diyebilecegt-
miz ince bir alayın da zaman zaman gelip oturduğu bir
şiir; üstelik donup kalmayan, kendini yenilemesini bil-
miş bir şairin söyledikleri...
İşte şimdi kurulan Rıfat llgaz Kültür Merkezi, bu büyük'
yazardan bize kalan edebiyat ve sanat mirasına sahip
çıkacak; yayıp duracak halkımıza.
Ne onurlu bir hizmet!
Elleri dert görmesin, bu yapıyı kuranların!..
SavaşKarşıtlarıDenıeği
BaşkanıIyidoğanserbest
İstanbul Haber Servisi- Hiçbir
gerekçe gösterilmeden
gözaltına alınan Savaş
Karşıtlan Derneği Başkanı
Arif Hikmet İyidoğan serbest
bırakıldı.
Iyıdoğan'ın gözaltına
alınmasının sav aş karşıtlanna
gözdağı verme amaa taşıdığını
belirten Dernek Yönetim
Kurulu. İyidoğan ın
gözaltındayken tehdit
edildığini ileri sürdü. Savaş
Karşıtlan Derneği'nden
yapılan açıklamada
İyidoğan'ın Gayrettepe'de
gözaltında tutulduğu sürece
birçok kez.^Neden yeşil
demeği kurmuyorsun da Savaş
Karşıtları Derneği kunıyorsnn?
Burav a her getişinde bu kadar
rahat etmezsin, ayrıca insanlar
çatışmada öldürülüyor, bir gün
çatışmada sen de
öMürülebilirsur dıyerek tehdit
edildiği kaydedildi. Dernek
Yönetim Kurulu'nun
açıklamasında aynca, duyariı
kişi ve kuruluşlar tepki
göstermeye çağnldı.
Diyarbakır'dan
izlenimler Adı konulmamış savaşta iş, şirazesindençıktı
ÇETİN YtĞENOĞLU
Adı konulmayan savaşta önce esnafa ke-
penk kapattırdılar, sonra şoförlere kontak...
Kapatmayanı örgüt, kapatanı devlet ceza-
landu-dı. Gün geldi, insanlar devletten başka
örgüte de vergi ödemeye başladılar. Yoku-
lukta "teröre karşı sigorta vergKf'ni uygula-
maya koydular. Bazı otobüş fırmalan çift ta-
rife uygulamaya başladı. Örneğin Adana -
Bitlis 150 bin lıradır. Ama bu paraya yolcu-
luk gûvenli değildir. Başmıza bir şey gelmesi-
ni istemiyor, güvenli yolculuk arzu edıyorsa-
nız ödeyeceğinız para 200 bin liradır. Arada-
ki 50 bin lira "geçiş \ergisiw
olarak kesilip
örgüte gıtmektedır. En sonunda da gazete
bürolannı kapattınp gazetecilere kalem bı-
raktırdılar. Örgüt karşı haber ajansı
aracjlığıyla basın kuruluşlanna faksladığı 20
Ekim 1993 tarihli "haber bültenTnde Gü-
neydoğu'da "basına ambargo"nun henüz
yeni eylemler dizisinin başlangjcı olduğunu
duyuruyordu. Bültene göre Türkiye Cum-
hunyetı (Bültende T.C. diye yazılmış söykr-
ken 'tece' dıyorlar) bölgeye gjremeyecekti.
Basın meslek örgütlennin Dıyarbakır'a
düzenlediği "moral gezisi''nde gazeteciler
"Güneydoğu gerçeği'"nin nasıl ürkütücü bo-
IBasın meslek
örgütlennin Diyarbakır 'a düzenlediği "moral
gezisi"nde gazeteciler "Güneydoğu gerçeğT'nin
nasıl ürkütücü boyutlara geldiğini gördüler,
öğrendiler.
SavaŞ mUİiabİPİePİNecmettin Cevheri ise adı
konulmayan savaştan sözederken gazetecilenn
bölgeye savaş muhabirlerini göndermelerini
istemişti. tşte bu demeç Diyarbakırlı gazetecilerin
büyük tepkisine yol açmıştı.
yutlara geldiğini gördüler. öğrendiler.
Bazı günier örgütten, halktan ve güvenlik
güçlerinden olmak üzere 100'ü aşkın insan
ölüyordu bölgede. Şimdiye dek 10 bin insan
yaşamını yitinruşti. Bu "10 bin evden cenaze
çıkü" demekti. B_u ölüler yalnız Güney-
doğu'dan değildi. Yurdun birçok yerinde 10
bin anamn yüreği yanmıştı.
İnsanlar ilk akşamdan evlerine çekiliyor-
lardı. Bir otorite boşluğu denılemese bile.
"çifte otorite"den söz edilıyordu artık Gü-
neydoğu'da. Devletin de örgütün de baskı-
sından yılmıştı halk. "Ara dayağı" yememek
için insanlar evlerini. yurtlannı terk ediyor-
lardı. tlk durak Diyarbakır'dı. Sonra ola-
naklar elverdiğince daha batıya göçülüyor-
du. Geçen yıl 500 bin olan Diyarbakır'ın nü-
fusu bır yılda 1.5 milyona yaklaşmıştı. Ge-
çen yıl ortalama bir kent dunımunda olan
Diyarbakır bir yılda nüfus açısından "met-
ropol" konumuna gelmiştı. Ancak kentın
altyapı olanaklan 300 bin kışılik nüfusa gö-
reydi. Ekktrik. su. kanahzasyon tam anla-
mıyla "müflis" olmuştu.
Aşın göç Diyarbakır'da mşaat sektörünü
canlandırmıştı. Yap-satçılann bayram ettiği
Diyarbakır'da şımdi denetimden uzak bir
inşaat anlayışıyla mantar gibi çok katlı yeni
"Hicret" apartmanlan dıkılıyordu. Bağlar,
Seyrantepe gibi semtlerde göçle adeta "get-
to"lar oluşmuştu. İnşaat sektörü yine de ta-
lebi karşılayamıyor, bir evde 15-20 nüfusa
ulaşan 3-4 aıle bır arada yaşamak durumun-
da kahyordu.
Diyarbakır'da öğrendiğımiz kadanyla
Güneydoğu'da "basına ambargp"nun ge-
rekçesi "yanlı haber"den çok "Ozgür Gûn-
dem Gazetesi" üzerindeki baskılardı. Bır de
Türk basını "oluk oluk" akan kanın durdu-
rulmasında "arabuluculuk" görevmı
yapmamıştı. Gazetecilere ulaştınlan haber-
kre göre örgüt bu ambargoyu aslında kanı
durdurmak için yapmıştı. Böyle dıyorlardı.
Dağlarda gezmekten zevk almıyorlarmış Si-
lahlann susmasının bir çaresi varmış. Ve
devlet bunu yapmıyormuş...
Olayın geldiğı boyutlan görmezden gelen
üst düzey devlet yetkilileri, "Biz daha çok öl-
dürdük" demeçkn veriyorlardı. Bu arada
hükümetin bakanlan da birbırinden farklı
konuşuyorlardı. Basın meslek örgütlennin
moral gezisıni duyunca alelacele Diyarba-
kır'da basın topiantısı düzenleyen Devlet
Bakanı Yıldınm Aktuna, "Bu bölgede savaş
yok, terör vardır" diyordu. Necmettın Cev-
heri ise adı konulmayan savaştan söz eder-
ken gazetecilerin bölgeye savaş muhabirleri-
ni göndermeknni ıstemıştı. İşte bu demeç
Diyarbakırlı gazetecilerin büyük tepkisine
yol açmıştı. Diyarbakırlı gazeteciler tepkıle-
rini jöyle dile getirdi:
"Örgütün basktsi ile Diyarbakır'da 50 ga-
zeteci iş bıraktı. Tehdit, bunlann yerine tstan-
bul'dan gelecek gazeteciler için de geçertidir.
Bu iş bu kadar kolaysa Sayın Cevheri Lrfa'-
dan Ankara'da bir devlet kurumuna aldrdığı
gazeteci veğenini Divarbakır'a gondersin."1
Harcamalanru Ankara Gazeteciler Cemi-
yeti'nin karşıladığı dünkü gezide dikkat çe-
ken birkaç nokta da şunlardı:
- Geknlerin tümü basın meslek örRÜtü yö-
neticileriydi. Içlerinde bir genel yayın yönet-
meni -Hasan Ydmaer- dışında üst düzey
yönetıci yoktu.
- Basın meslek örgütü mensupian "morar
için geldikleri Diyarbakır'da yayımladıklan
ortak açıklamayı şu tümceyk noktaladılar:
"Gazetecilerin kalemi terörün öMürücü si-
lahı karşısında da susmayacaktır." Bu arada
öğrendiğimiz bir habere göre ise bölgede iş-
lenen iki cinayeti TİT (Türk İntikam Tuga-
yı) adlı örgüt üstlenmişti. PKK ve Hizbul-
lah'tan sonra TİT çıkmıştt ortaya.
Haberi duyan bır gazeteci dedi ki:
"Meslektaşlarmız bize moral vermeye
gebnişler. Sağolsunlar. Ama halkmızui
daha çok morale ihtiyacı var. Çünkü Gü-
neydoğu'da iş, şirazesinden çıktı."