23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 1993 CUMA 14 HABERLER İSKİ SKANDALI Moğultay hakkında soruşturma İSTANBUL (AA) -İSKİ soruşturmasını sürdnren Fa- tih Cumhunyet Savalığı, Bü- yükşehir Beledıye Başkanı Nurettin Sözen vc SHP fstan- bul fl Başkanı Yüksel Çengel - in "İrtikapa azmettirmek'*, tutuklu bulunan İSKİ eski Genel Müdürü Ergım Gök- •el'in de "irtikap" suçundan yargılanmasını istedi. Bu ara- da Çalışma ve Sosyal Giiven- lik Bakanı Mehmet Moğul- tay'ın dokunulmazlığının kaldınlması istemiyle Fatih Curahuriyet Savcıhğı'nca ha- nrlanan fezleke Adalet Ba- kanlığı'na gönderildi. Fatih Cumhunyet Savcısı Setim Ulaş tarafından yürûtü- lcn yolsuzluk soruşturması- nın, "irtikap" (memuriyet a- fatını veya vazifesini suiisti- mal ederek, kendisine ya da başkalanna menfaaı sağla- mak) bölümü de tamamlandı. Konuyla ilgili olarak hazırla- nan fezleke. Ağır Ceza Mah- kemesi'nde dava açıfması iste- miyle İstanbul Cumhunyet Savcılığı'na gönderildi. Fezlekede. Büyükşehir Be- lediye Başkanı Sözcn, İl Baş- kanı Çengel, İSKİ eski Genel Müdürü Ergun Göknel'in ya- nı sıra bazı ışadamlan ile Göknel'in yardımaşı Ziya Kurtaran. Sözen'in Özel Ka- lem Müdürü olan yeğeni Muharrem Alpaslan, şoför, sekreter gibi çalışanlann da bulunduğu toplam 21 kişi da- ha sanık olarak gösterildı. Fezlekede, işadamlannın, 50 milyon lıradan fazla para ba- ğışında bulunmak suretiyle Siyasi Partiler Yasası'na aykı- n davranmak, öteki kamu ça- lışanlannın da "suça tştirak" iddiasiyla yargılanrnalan ta- lep ediuyor. Verilen bilgiye göre İstan- bul Cumhunyet Savcıüğı, söz konusu fezlekeyi ineeleyerek ya olduğu gibi kabul edip id- dianameyle dava açacak ya da fezlekeyi Fatih Cumhun- yet Savcılığı'na iade edecek. öte yandan İSKİ soruştur- masıyla ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenljk Bakanı Mehmet Moğultay'ın doku- nulmazlığının kaldınlması is- temiyle Fatih Cumhunyet Savcıüğı'nca hazırlanan fezle- ke, Adalet Bakanlığı'na gön- derildi. ÖZELLEŞTİRME PTTnin Tsi satıştan kurtuldu ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Anayasa Mahkemesi, Başbakan Tansu Çiller'in bü- yük umutlar bağladıâ ve kamuoyunda "PTTnin TsT olarak bilinen telekomünikas- yon hizmetlerinin özelleştiril- mesine ilişkin kanun hük- münde kararname hakkında, yürütmenin durdurulması ve iptal karan verdi. Anayasa Mahkemesi'nin, tarihinde ilk kez verdiği yürütmeyi durdur- ma karannda, mahkeme ka- rarlannın bağlayıcılığı ilkesi- ne karşın, daha önce iptal .edilen bazı yasalann. aynı içe- rikle yeniden yasalaştınJması- nın etkili olduğu öğrenildi. Karar, 5'e 6 oy çokluğuyla çıktı. Anayasa Mahkemesi, SHP Ankara Milletvekili Mümtaz Soysalın önderliğinde CHP, RPSHPveANAP'tan93mil- letvekilinin 509 sayılı KHK - nın yürürlüğünün durdurul- ması ve iptal edilmesi istemiy- le açtığı davayı, dün esastan inceleyerek karara bagladı. Yekta Güngör Özden başkan- hğında toplanan Anayasa Mahkemesi'nin. öncelikle mahkemenin yürütmenin durdurulması konusunda yet- kili olup olmadığını değerlen- dirdiği ve oy çokluğuyla yetki- li olduğu yolunda karar çıkması üzerine, bu konuyu incelediği öğrenildi. Anayasa Mahkemesi'nin, yürütmeyi durdurma karan vennesinde, mahkemenin da- ha önce verdiği kararlann, yürütme organınca uygulan- maması ve iptal edilen bazı yasalann benzer iceriklerle ye- niden yasalaştınlması ve iptal karanna karşın uygulamanın sürdürülmcsinin etkili olduğu öğrenildi. Mahkemenin. bu çerçevede, özellikle " Kararla- na etkinliğinin sağlanması" üzerinde durduğu bildirildi. Anayasa Mahkemesi tari- hinde ilk kez verilen bu karar, mahkeme çevrelerinde " tarihi bir karar " olarak değerlendi- rilirken, bundan sonra açiia- cak benzer davalar içinde örnek olacağı belirtildi Genel Başkan Bayram Meral, 'Uyanlarımıza kulak verilmezse yerel seçimi boykot ederiz' dedi Türk-îş'ten seçimtehdidiGÜNEŞGÜRSON ANKARA- Türk-İş, yerel seçimler önce- sinde. siyasilere "sandıkta görüşürüz" me- sajını verdi. Siyasi tavnru, işci kurultayla- nyla tabana taşıyarak belirleyecek olan Türk-İş, gerekirse, yerel seçimlerde parti desteklemeyecek. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, "Gelen ağam, giden ağam diyemez. Yerel seçimler, genel seçimler ka- dar önemlidir. Tabaa, karar verecektir. Ge- rekirse, yerel seçimlerde evde otururuz" dedi. Türk-İş, TBMM'de grubu bulunan siyasi partileri, yerel seçimler öncesinde, çalışma yaşamma ilişkin vaatlenn yerine getirilmesi konusunda uyardı. Önceİci gün TBMM'de grubu bulunan 5 siyasi partinin grup başkan vekılleriyle bir araya gelen Türk-İş Yönetim Kurulu. partilere, çalış- ma yaşamına ilişkin taleplerini içeren bir dosya iletti. Yerel seçim kozunu kullanma karan alan Türk-İş, sendikacılann önün- deki siyaset yasağının kaldınlmasını istedi. Türİc-İş Gene! Başkanı Bayram Meral, devletin ''sosyal deviet niteliğini yitirdiğini" belirterek, "Yann yerel seçimler var. Halka çıkıp ne söyleyeceksiniz?" diye sordu. Siya- si partilerin vaatlerini yerine getirmedikle- rinı anımsatan Meral. "Yakalarmı bmk- • TBMM'de grubu bulunan 5 siyasi partinin grup başkan vekilleriyle bir araya gelen ve çalışma yaşamına ilişkin taleplerini içeren bir dosya ileten Türk-İş Yönetim Kurulu, sendikacılann önündeki siyaset yasağının kaldınlmasını istedi. Meral 'Bizi dinlemezlerse sandıkta görüşürüz" dedi. mayız. İCtci gücümüzü kullanmz. Baskı gücümüzü kullaıunak zonındayız. Bölge ku- rultavlarında. siyasi kadroya yapmamız ge- rekeni değerlendireceğiz. Siyasal olarak, yasal açıdan eiimiz kolumuz bağlı. Bunu aşamıyoruz" diye konuştu. Siyasi partilerin, "Başka alternatif yok, nasıl olsa oy verir" mantığıyla politika yap- tıklannı da kaydedcn Meral, "Güçlü, inan- dıncı bir siyasi parti olursa. iktidar obnasa da, ana muhalefet partisi olur. Türk-lşl halk cankurtaran simidi olarak göriiyor. Seçme hakkımtz var, seçilme hakkımız yok. En doğal hakkonızı kuİlanamıvoruz. Bazı- lan herhalde, 'buıdar parti kurup bizi uğraş- tınriar" diye düşünüyorlar" dedi. Belediyelerin işçiîere 5 trilyon lira borcu bulunduğunu da anımsatan Meral, "Bele- diyelerde sosyal demokrat aniavtş kalmadı. KapHaiistler gibi sendikasulaştırma volunu seciyorlar. Yerel seçimler de, genel seçimler kadar önemlidir. Taban karar verecek. Ge- len ağam, giden ağam diyemez'"' dedi. Siyasi parti grup başkanvekilleri de, Türk-İş'in gınşımıni "soriımkı bir sendika- cılık örneği'' olarak nitelendirerek, anayasa değişikliği gerektirmeyen yasal düzenleme- lere işlerlik kazandınlmasında "önceük" sağlanması için gerekü girişimlerde bulu- nacaklannı söylediler. Ancak Türk-İş'in "çalışan herkese sendikal haklann tanınraa- sı" yolundakı Anayasa değişikliği ıstemıne. ANAP ve RP. "Anayasa değişikliği parça parca değil, bir bütün olarak yapılmalı" ge- rekcesiyle karşı çıku. İşçi kurultayı Koalisyon hükümetiyle 1993 dönemine toplusözleşmeleri bağıtlayan Türk- İş, tabanın nabzını yoklamak için 6 ilde bolge toplantısı düzenleyecek. 4-5 kasım günlerinde Adana'da Türk-İş Başkanlar Kurulu toplanmasının ardından, ilk işçi kurultayı 6 kasımda Adana'da yapılacak. EHğer kurultaylar da, birer ay arayla Sıvas. Izmir, Samsun. Bursa ve Erzurum'da top- lanacak. Bu toplanularda "işçi smıfının kendi partisini kurması" önerisi tarüşmaya açılacak. Bu süreç içinde sendikacılann siyaset yapması önündek' engellerin kalkması yö- nünde, partiler üzerinde baskı oluşturula- cak. Türk-İş'e bağlı sendikalann genel başkanlan, şube başkanlan, işyeri temsilci- leri ve işçilenn katılacağı işçi kunıltayında, "Demokratikleşme, Anayasa >e çaJışma ya- şamna ilişkijı yasal düzenieıneler, sendika- stdaşnrmaya yönelik uygulamalar, taşeron işçi çalıştırma, terör ve özelleştinne" konu- lan ele alınacak. Her işkolunda bir şube başkarunın bölgesel sorunlannı dile getire- ceklen kurultaya 5 bin kişinin katılması planlanıyor. Hükümete karşı tavnru bölge toplanüla- nyla belirleyecek olan Türk-Tş. özelleştir- meye ilişkin tavnnı bu hafta sonunda Ankara'da DİSK \t Hak-İş ile yapılacak olan toplanüda ortaya koyacak. Masaya oturabilecek Yaı^ıfcıyDİSK'e toplıısözleşıııe engelini kalclırclı İstanbul Haber Servisi- Yargıtay 9. Hukuk Daıresi, Nöbetçi Yargjtay Dairesinin karan ile DİSK'e bağlı sendikalara konmuş toplusözleşme yasağını ortadan kaldırdı. Karar uyannca işkolu barajını aşmış sendi- kalann toplusözleşme haklan, dava açma yolu ile engellenemeyecek. Böylece Türk-tş sendikalanrun DİSK'e bağlı sen- dikalann işkolu yetkılenne itiraz ederek açtıklan davalara dayab, fıilen gelen toplusözleşme yasağı ge- çerliliğini kaybetü. İşkolu barajını aşmış ve işyerinde de çoğunluğa sahip olduklan halde bir süredir toplu- sözleşme hakkını fıilen kullanamayan DİSK'e bağlı sendikalar, yeniden toplusözleşme masasma otura- bilecek. Yetki sistemimn işleyişi Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin, Nöbetçi Yargıtay Dairesi'nin vermiş olduğu karan ortadan kaldıran yeni karannın bundan sonraki yargı kararlannda ge- çerli olması halinde, yetki sisteminde yargının işletil- mesi şöyle yürüyecek: Yasa gereği 6 ayda bir düzenlenen bakanlığın res- mi istatistiği, ilan tarihinde baraj aşma ölçüsü olarak geçerli sayılacak. Barajı aşan sendikalann yetkilerine yapılan itırazlar yargıda görüşülürken sendikalann toplusözleşme haklan ellerinden alınamayacak. İş- yerlerinde de yeterli çoğunluğu sağlamış ve bunlara yapılan yargı itirazlanna ilişkin davalan kazanmış- larsa toplusözleşme yapma haklannı kullanabilecek- ler. Ancak baraj yetkisine ilişkin yapılan itirazla ilgili dava sonunda, sahtelik kanıtlanırsa. baraj yetkileri ve ondan sonraa için işyeri yetkileri ellerinden alına- bilecek. Daha önceki uygulamada ise barajı aşmış sendika- nın yetkisine yapılan itiraz, aylar yıllar süren yargıla- ma sonunda haklı çıkmasa bile sözleşme hakkının fıilen elden alınması için yeterli sayıhyordu. Bakanlık istatisükleri 6 ayda bir düzenlenirken, yapılan itiraz davalan ise aylar-yıllar sürüyor, itiraz yolu ile fiilen sendikalann toplusözleşme hakkını eünden almak ve sistemi işletmemek olanağı doğuyordu. AZANA Sosyalfuzntet zanuru için eylem İstanbul Haber Servisi- Sosyal Hizmet Sendikası üyeleri dün İstanbul Sağlık Müdürlüğü önünde bir eylem yaparak sosyal hizmet tazminatı istemlerini yinelediler. •Memuruz, haklıyız. kazanacağız", "Sadaka değil, toplusöîdeşme" sloganlan atan üyeler adına bir konuşma yapan sendika temsilcisi Naim Avşar, en ağır işlerde çalışmalanna, yatıh kurumlarda çocuk, genç, yaşlı ve özürlüye 24 saat hizmet vermelerine, işyerlerinde haksız taciz ve hakaretlere uğramalanna karşın çok düşük ücret aldıklannı anımsattı. Avşar'ın konuşmasından sonra memurlar "Sosyal hizmet . tazminatımın verilmesini, aksi halde tayinimin Genel Müdürlüğe yapılması hususunda gereğinin yapılmasını arz ederim" yazılı dilekçelerini imzalayarak Sağjık Müdürlüğü yetkililerine ilettiler.(Fotoğraf: KAAN SAGANAK) 3-3'lük maç ve halkımız Ne azderdimiz varmış meğer! MUSTAFASAĞLAMER " Gecen futbol sezonunun sonlannda, "Galatasa- ray şampiyon obnamab" başlıklı bir yazunız, çok büyük olumsuz tepkiyle karşılanmış; telefonla, mektupla ya da şahsen gazeteyi ziyaret eden Gala- tasarayhlar, inceden hatır sormuşlardı. Oysa bu yazıda şöyle demek istemiştik: Galatasaray, Şampiyon Kıdüpler Kupası'nda Fl- nal Grubu'na kalabikcek tek Türk takımıdır. Fınal Grubu demek, çeyrek ile yarım trilj on lira arasmda geür demektir. Yöneticfleri arasında, iki kamyoa ça- kıun hesabuu bile yapamazken büyfik raüteahhhiige lnlktşan üçkâğıtçilan banndırmayan ve çağdaş ku- lüp ohnayı, ancak çağdaş işietmecilikk gerçekİeşti- rebUeceğine inanan kisfleri yönetime getirmeyi flkc ednen Galatasaray'm, trilyonla ifade edilen ek gefir- le yerti rakibi kalmayacak; bu da, kendüeriri ydlar- dır "spor adamı" olarak yuttunnayı beceren kqfle- rm foyasmı ortaya çıkaracaktır. Bir de, hayli öaemti olan bu geüşmeyi sindiremezsek, şaka maka, ortaya büyük ufosai sorunlar çıkabuecektir... İşte, demek istediğjmız buydu. Ancak, hamaseti gerçekliğe tercih etme hastahğınuz, bir insanın de- mek istediklerini, kolaylıkla başka anlama getire- biliyor. Söylemek istedikleriniz, söylemek isteme- diklerinizin yerine koyuluveriyor... * • • < Şimdi, bir gecen sezonun hakemlerini ve yönet- tikleri kritik maçlan, bir de Manchester'daki ha- kemleri ve 3-3'lük maçı gözünüzün önüne getiriniz. Danimarkalı hakem Nikkeken ve arkadaslan, bu mesleğin ilk kuralının, "Oynanıak niyetindeki talu- mın, amacına ulaşmasmdaki pürüzleri gkknnek" olduğunu nasıl da özümsemişlerdi! Futbol dediği- niz, spor dediğiniz başka ne olabilirdi ki zaten! Bunun dışındakı anlayışlarda "kötü niyet" ya da "çıkar ilişkileri" aranmazdı da ne aranırdı! Bu hakemler, kendilerinden kurtutunması için federasyona çok güzel bir şans tarudılar. "Biz ba ücretlefie maç yönetroeyiz" dediler. Federasyon da anlaşma yollannı aradı ve buldu. Oysa, "Neşenfa bilir" deyip, maçın tarafı olan iki lakıma ortaklaşa ödettirmek koşuluyia, çağı yakalamış hakemler ge- tırtılebılirdi. Göbeğini gere gere sahada ego tatmin provası yapan saglıksız şovmenlerden de kurtula- bilirdik. Kaçan şansın büyüklüğune bakınız... ••• Çarşamba gecesi, M. United-Galatasaray maçı biter bıtmez, Türk milleti taksiler. minibüskr, mo- tosikletler ve kamyonlarla yollara dökülmüş, "Türkiye, Türkiye" şeklinde bağırmak suretiyle va- tanseverliğini sabahlara kadar haykırmıştır. Gala- tasaray yandaşlannm yaptıklan. bir yere kadar kabul edilebilir. Ancak. öteki takımlara sempati duyanlann neden böyle bir eyleme başvurduklan- nı anlamak. bizce mümkün değildir. İlk olarak, Galatasaray'ın elde etüği başannın Türkiye ve Türklükle bir ilgisi yoktur. Bu bir kulüptür. Yöne- ticisini, kongre tercihıyie işbaşına getırmiş; Holl- mann'da, Kubilay'da. Suat'ta, masör Mehmet'te, hatta Erdal'da karar kıimıştır. Başan ya da başan- sızbk, bu "şirkete" ve bir ölçüde de yandaşlanna aittir. Aynca. Galatasaray'ın çağdaş kulüpçülük anlayışının, başıbozuk Türkiye ekonomisiyk uzaktan yakından ilgisi de yoktur. Bir başka anlaşılmaz konu ise, vannı yoğunıı,' sempati duyduğu takımın maç biletine yatıran in- sanlann, başka bir kulübün başansmdan sevinç duymasıdır. Oysa, tutmadığı bu kulüp, uluslarara- sı başan gösterdiğinde para kazanacak. kazandık- ça da kendi kulübü zor duruma düşecekür. Haa, eğer derseniz ki. "Ama biz, rakibimiz olan bu takı- mın maçını izlerken çok güzel ve heyecanlı dakikalar geçirdik", o zaman başka. Ama bunun da tepkisi, geceyansı sokaklara dökülmek mi olmalıdır? ••• Eğer necip Türk miUetinin bir ferdi olduğunuz ve sevinçle tasada bir araya gelmek gerektiği kanı- sındaysanız, öteki ınsanlar. içtenhğinize, ülke so- runlanna yaklaşımınızla inanırlar. Bir kulübün başansına, ulusal bir sorunun çözü- me kavuştuğu inancıyla se\nnir: aksi olduğunda, yani başansızhk söz konusu olduğunda -ki başan ve başansızhk birbirinin kardeşidir- toplumsal bir felaketle yüzyüze geldiğınize inanırsanız. vay hali- nize! O zaman, bir maç yüzünden savaşa tutuşan Orta Amerika'nın muz cumhuriyetlerinin vatandaşla- t nndan ne farkınız kalır ki!.. : Başbakan, Meksika'da dünya patronlanna Türkiye'nin ekonomik hedeflerini anlattı Çiller: ÖzelleştirmemutlakayapılacakHaber Merkezi- Başbakan Tansu Çiller, Türkiye"nin, re- form süjrecinin en zor aşaması olan KİT'lerin özelleştirilmesi aşamasına geldiğini belirterek bu konuda mutlaka başanlı olacaklanna inandığını söyledi. Çiller, Meksika'dakı Uluslara- rası Ticaret Odası toplantısında yaptığı konuşmada. AT üyesi olmadığı halde 1995 yıbnda • Meksika'daki Uluslararası Ticaret Odası toplantısına katılan Başbakan, AT üyesi olmadığı halde 1995 yılında gümrük birliğine gidecek tek ülkenin Türkiye olacağını bildirdi. Çiller 'Ekonomiyi, yetersiz ve verimsiz bir deviet sektörü olmaktan kurtaracak tek yolun özelleştirme olduğuna, bunu başaracağımıza inanıyoruz' dedi. da, dünya ekonomisinin küre- selleşüğini, mesafelerin ücaret gümrük birliğine gidecek tek ül- için bir engel oluşturmadığını kenin Türkiye olacağını bildir- söyledi. Tecrit edici ve koruma- di. a ideolojilerin çöküşü, teknolo- ABD'deki temaslannı ta- jik evrim ve iletişimdeki geliş- mamladıktan sonra Meksika'- menin, küresel ekonominin ya geçen Tansu Çiller, LJlusla- güdücü unsurlan olduğunu an- rarası Ticaret Odası'nın yılhk latan Çiller, bu durumun yarar- toplantısında yapüğı konuşma- lannı anlayan ülkelerin ekono- milerini dünya ekonomisi ile bütünleştirici önlemleri aldıkla- nnı belirtti. Bu konuda Mek- sika'nın başlıca örneği oluştur- duğunu. Türkiye'nin 1980'den sonra içe dönük ekonomik po- litikalan terk ettiğini anlatan Çiller şunlan söyledi: "Bugûn artık reform sûrecinin belki de en zorlıtsu olan, KİF- Sevgili dostum Fuat Yavuz'un babası FEVZİ YAVUZ SEYYİDOĞLU vefatını üzüntüyle öğrendim. Ailesinin, yakınlarınm ve tüm sevenlerinin acısını paylaşır, sabır, metanet ve başsağlığı dilerim. Ersin Salman lerin özeUeştirilmesi aşamasına gelmiş bulumıyoruz. Ekonomiyi, yetersiz ve verimsiz bir deviet sektörü olmaktan kurtaracak tek yolun özetleştirme olduğuna inanıyoruz. Bu konuda başanlı olacağımız kuşkusuzdur." Bazı senaryolann dünyayı banş ve kargaşa bölgeleri ola- rak ikiye ayırdığmı. karamsar olmak için nedenler bulunması- na karşın daha iyi bir dünyaya gidilmesi yolunda eğilimler bu- lunduğunu anlatan Çiller, dün- yaya karşı merkezi bir Avrupa kavramırun artık ağırlığını ya- vaş yavaş kaybettiğini belirtti. Çiller, bu kavramın yerine. AT'nin mevcut üyelerinden da- ha fazlasmı kapsayacak esnek yapılar oluşturulması görüşü- nün yayıldığını, Türkiye olarak açık ve cömert bir Avrupa'nın ortaya çıkacağma inandıklannı söyledi. Bu inanç nedeniyle toplulukla 1995'te gümrük bir- liğı oluşması çabalannı hızlan- dırdıklannı da anlatan Çiller şöyle konuştu: "AT'nin tam üyesi olmadığı halde. 1995'te gümrük birliğine gidecek ilk Avrupa ülkesi biz olacağız. Şimdi, demokratik de- ğerlere ve serbest pazara dayalı bir küreseUeşme için eşsiz bir fır- sat vardu'.'' Koç fenalaştı Toplantılara katılan işadamı Rahmi Koç, önceki gece Ulus- lararası Ticaret Odalan Birliğı üyeleriyle yediği akşam yeme- ğinden sonra fenalaştı. Koç'un yemekten zehirlendiği veya bir çeşit virüs kaptığı bildirildi. İSTANBUL Ozgür Utriversüe \ 13 kasımda açıhyor DEVELİ TEREKE HÂKİMÜĞİ'NDEl^ !985,2Esas 1993 6 Karar Muris Mehmet Develioğlu'nun tereke davasının yapılıp bitirilen yargılaması sonunda verilen karar gereğjno;: Aşağıda açık kimlikleri >a/jh mirascılann açık adresleri tüm ara- malara rağmen temin editemcdiğinden. 6.9.1993 tarihinde sonuçla- nan Develı ilcesi. Gölmedı kö>û ııül'usuna kayıtlı Hasan Hüseyin oğlu Gülpenbe'den olma 1331 doğumlu muris Mchmcl Dcvclioğlu'- nun Fmlak Bankası Şube Müdürlüğü ndckı tereke hesabında bulu- nan parasının, karar kesinlcştiğinde şahıs hcsabına çcvrilmesi husu- sunda karar verilmiş olduğundan, işbu kararaşağıda kimlikleri yazılı mirasçılara tebligat yerine gcçcrli olmak üzcre ılanen tcbliğ olunur 13.10 1993 Mirasctlar I Penbe Develioğlu. 1937 doğ.. Gömcdi Kö>ü. [îeveli. 2. Naciyc Develioğlu. Mchmcl vc Hatkc kızı. 19.17 doğ. 3. Servel Devclioğju. Mchmet ve Halice kı<a. 1936doğ. 4 Turan pevelioğlu. Mohmcl vc Pcnhc oğlu 1933 doğ.. Gömedi kö\ ünden. Develi Kayseri İstanbul Haber Servisi - "Türkiye, her türlü insani et- kinliğin metalaştirıldığı, insan düşüncesinin çeşitli yoUarla dondurulduğu bir süreçte... Bu böyle giderse Türkiye, insanryla birlikte belki uzun yüzyıllar ka- ranlık bir döneme girecek. Çün- kü insani etkinüğin metalaştırd- ması, insan düşüncesinin dondu- rulması kesinlikk aydınlığa götürmez insani." Gecen öğretim yilmda An- kara da öğrenime başlayan Özgür Üniversite'nin 13 ka- sımda açılacak İstanbul İnsan Bilimleri Fakültesi'ni tanıtıcı broşür, bu cümlelerle başlıyor. Ve şöyle devam ediyor: "Metalaşma... Düşünmenin dondurubnası sonucu insan kendi yaptığı bapishaneye, ken- di istegiyle girdi. İnsan, kendi hapishanesinde yalanı yaşar... Düşünce üretemez... Bilim ya- pamaz... Sanat eseri yarata- maz. Türkiye bugünü, milyonlarca insanıyla milyonlarca hapisha- nede yaşıyor. özgür İ niversite fstanbul İnsan Bilimleri Fakültesi, insa- nın yaptığı, sonra içine girdiği hapLshanelcri kıracak... İnsan düşüncesinin sınırsızlığında, bi- lirnin. sanatın güzelliği yaşana- cak. Kendi haplshaneni kırmak is- tiyorsan sen de bize katıl." Dekan Cengiz Gündoğdu'- nun vereceği "Düşünce Özgür- lügü" konulu açılış dersiyle öğrenime başlayacak fakülte- ye, 40-50 arası öğrenci alına- cak. Öğrencı seçimi söyleşi, sonucuna göre alınacak. Oku-; tulacak dersler şunlar: ' Felsefeye Giriş, Bilim Yön- temi, Ekonomi Politik. Karşı-. laştırmalı Edebiyat Tarihi. İnsanlaşma Süreci, Diyalektik Yöntem, Bilmenin Fizyopsi- kolojisi. Bunlar "ortak ders- ler" olarak programlandı. "A" grubu dersleri işçi Sınıfı Tari-< hi, Yakm Dönem Türkiye Ta- rihi, Gençlik Hareketleri ve, Günümüz, Hukukun Gerçek- leri. İktisadi Felsefe, Dinler Tarihi, Siyasi Tarih. Sanat ağırhklı " B " grubu dersleri ise Türkiye'de Sanat Eleştirisi ve' Yöntemi. Felsefe-İnsan-Sınıf, Sinema Tarihi, Kültür Ku-' ramlan. Psikiyatriye Bakış, Egemen Dil Kavramlan. "Ser-" best Dersfer" de Yaşama KÜİ-' türü, Bilinç Durumlanna Gi-, riş, Fotoğraf, Sinema Tekniği,; Şiire Giriş, Uygulamalı Yazar-- bk, TıpFelsefesi. Düzenli derslere giren öğrea-. ci. iki yıl süresince akhğı dersie-, ri başanyla tamamlarsa, ikind ydın sonunda bir öğretim üyesi- nin yönetiminde bitirme seradne- ri hazırlar. Seminerinde başantı' olan öğrenciye, Özgür Üniver- site İnsan Biümieri L'ye Belgesi rerilir. öğrenci düzenli derskrin y«- nı sıra serbest derslere de girebJ- lir. Düzenli ders almayan öf- renciye üye belgesi verümez., Ancak isteyen öğrenciye "öz- gür İ niversite istanbul İnsan Bilimleri Fakültesi Programla- nnı İzlemiştir" belgesi verUir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle