Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 1993 CUMA
14 HABERLER
İSKİ SKANDALI
Moğultay
hakkında
soruşturma
İSTANBUL (AA) -İSKİ
soruşturmasını sürdnren Fa-
tih Cumhunyet Savalığı, Bü-
yükşehir Beledıye Başkanı
Nurettin Sözen vc SHP fstan-
bul fl Başkanı Yüksel Çengel -
in "İrtikapa azmettirmek'*,
tutuklu bulunan İSKİ eski
Genel Müdürü Ergım Gök-
•el'in de "irtikap" suçundan
yargılanmasını istedi. Bu ara-
da Çalışma ve Sosyal Giiven-
lik Bakanı Mehmet Moğul-
tay'ın dokunulmazlığının
kaldınlması istemiyle Fatih
Curahuriyet Savcıhğı'nca ha-
nrlanan fezleke Adalet Ba-
kanlığı'na gönderildi.
Fatih Cumhunyet Savcısı
Setim Ulaş tarafından yürûtü-
lcn yolsuzluk soruşturması-
nın, "irtikap" (memuriyet a-
fatını veya vazifesini suiisti-
mal ederek, kendisine ya da
başkalanna menfaaı sağla-
mak) bölümü de tamamlandı.
Konuyla ilgili olarak hazırla-
nan fezleke. Ağır Ceza Mah-
kemesi'nde dava açıfması iste-
miyle İstanbul Cumhunyet
Savcılığı'na gönderildi.
Fezlekede. Büyükşehir Be-
lediye Başkanı Sözcn, İl Baş-
kanı Çengel, İSKİ eski Genel
Müdürü Ergun Göknel'in ya-
nı sıra bazı ışadamlan ile
Göknel'in yardımaşı Ziya
Kurtaran. Sözen'in Özel Ka-
lem Müdürü olan yeğeni
Muharrem Alpaslan, şoför,
sekreter gibi çalışanlann da
bulunduğu toplam 21 kişi da-
ha sanık olarak gösterildı.
Fezlekede, işadamlannın, 50
milyon lıradan fazla para ba-
ğışında bulunmak suretiyle
Siyasi Partiler Yasası'na aykı-
n davranmak, öteki kamu ça-
lışanlannın da "suça tştirak"
iddiasiyla yargılanrnalan ta-
lep ediuyor.
Verilen bilgiye göre İstan-
bul Cumhunyet Savcıüğı, söz
konusu fezlekeyi ineeleyerek
ya olduğu gibi kabul edip id-
dianameyle dava açacak ya
da fezlekeyi Fatih Cumhun-
yet Savcılığı'na iade edecek.
öte yandan İSKİ soruştur-
masıyla ilgili olarak Çalışma
ve Sosyal Güvenljk Bakanı
Mehmet Moğultay'ın doku-
nulmazlığının kaldınlması is-
temiyle Fatih Cumhunyet
Savcıüğı'nca hazırlanan fezle-
ke, Adalet Bakanlığı'na gön-
derildi.
ÖZELLEŞTİRME
PTTnin
Tsi satıştan
kurtuldu
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - Anayasa Mahkemesi,
Başbakan Tansu Çiller'in bü-
yük umutlar bağladıâ ve
kamuoyunda "PTTnin TsT
olarak bilinen telekomünikas-
yon hizmetlerinin özelleştiril-
mesine ilişkin kanun hük-
münde kararname hakkında,
yürütmenin durdurulması ve
iptal karan verdi. Anayasa
Mahkemesi'nin, tarihinde ilk
kez verdiği yürütmeyi durdur-
ma karannda, mahkeme ka-
rarlannın bağlayıcılığı ilkesi-
ne karşın, daha önce iptal
.edilen bazı yasalann. aynı içe-
rikle yeniden yasalaştınJması-
nın etkili olduğu öğrenildi.
Karar, 5'e 6 oy çokluğuyla
çıktı.
Anayasa Mahkemesi, SHP
Ankara Milletvekili Mümtaz
Soysalın önderliğinde CHP,
RPSHPveANAP'tan93mil-
letvekilinin 509 sayılı KHK -
nın yürürlüğünün durdurul-
ması ve iptal edilmesi istemiy-
le açtığı davayı, dün esastan
inceleyerek karara bagladı.
Yekta Güngör Özden başkan-
hğında toplanan Anayasa
Mahkemesi'nin. öncelikle
mahkemenin yürütmenin
durdurulması konusunda yet-
kili olup olmadığını değerlen-
dirdiği ve oy çokluğuyla yetki-
li olduğu yolunda karar
çıkması üzerine, bu konuyu
incelediği öğrenildi.
Anayasa Mahkemesi'nin,
yürütmeyi durdurma karan
vennesinde, mahkemenin da-
ha önce verdiği kararlann,
yürütme organınca uygulan-
maması ve iptal edilen bazı
yasalann benzer iceriklerle ye-
niden yasalaştınlması ve iptal
karanna karşın uygulamanın
sürdürülmcsinin etkili olduğu
öğrenildi. Mahkemenin. bu
çerçevede, özellikle " Kararla-
na etkinliğinin sağlanması"
üzerinde durduğu bildirildi.
Anayasa Mahkemesi tari-
hinde ilk kez verilen bu karar,
mahkeme çevrelerinde " tarihi
bir karar " olarak değerlendi-
rilirken, bundan sonra açiia-
cak benzer davalar içinde
örnek olacağı belirtildi
Genel Başkan Bayram Meral, 'Uyanlarımıza kulak verilmezse yerel seçimi boykot ederiz' dedi
Türk-îş'ten seçimtehdidiGÜNEŞGÜRSON
ANKARA- Türk-İş, yerel seçimler önce-
sinde. siyasilere "sandıkta görüşürüz" me-
sajını verdi. Siyasi tavnru, işci kurultayla-
nyla tabana taşıyarak belirleyecek olan
Türk-İş, gerekirse, yerel seçimlerde parti
desteklemeyecek. Türk-İş Genel Başkanı
Bayram Meral, "Gelen ağam, giden ağam
diyemez. Yerel seçimler, genel seçimler ka-
dar önemlidir. Tabaa, karar verecektir. Ge-
rekirse, yerel seçimlerde evde otururuz"
dedi. Türk-İş, TBMM'de grubu bulunan
siyasi partileri, yerel seçimler öncesinde,
çalışma yaşamma ilişkin vaatlenn yerine
getirilmesi konusunda uyardı. Önceİci gün
TBMM'de grubu bulunan 5 siyasi partinin
grup başkan vekılleriyle bir araya gelen
Türk-İş Yönetim Kurulu. partilere, çalış-
ma yaşamına ilişkin taleplerini içeren bir
dosya iletti. Yerel seçim kozunu kullanma
karan alan Türk-İş, sendikacılann önün-
deki siyaset yasağının kaldınlmasını istedi.
Türİc-İş Gene! Başkanı Bayram Meral,
devletin ''sosyal deviet niteliğini yitirdiğini"
belirterek, "Yann yerel seçimler var. Halka
çıkıp ne söyleyeceksiniz?" diye sordu. Siya-
si partilerin vaatlerini yerine getirmedikle-
rinı anımsatan Meral. "Yakalarmı bmk-
• TBMM'de grubu bulunan 5 siyasi partinin grup
başkan vekilleriyle bir araya gelen ve çalışma
yaşamına ilişkin taleplerini içeren bir dosya ileten
Türk-İş Yönetim Kurulu, sendikacılann önündeki
siyaset yasağının kaldınlmasını istedi. Meral 'Bizi
dinlemezlerse sandıkta görüşürüz" dedi.
mayız. İCtci gücümüzü kullanmz. Baskı
gücümüzü kullaıunak zonındayız. Bölge ku-
rultavlarında. siyasi kadroya yapmamız ge-
rekeni değerlendireceğiz. Siyasal olarak,
yasal açıdan eiimiz kolumuz bağlı. Bunu
aşamıyoruz" diye konuştu.
Siyasi partilerin, "Başka alternatif yok,
nasıl olsa oy verir" mantığıyla politika yap-
tıklannı da kaydedcn Meral, "Güçlü, inan-
dıncı bir siyasi parti olursa. iktidar obnasa
da, ana muhalefet partisi olur. Türk-lşl
halk cankurtaran simidi olarak göriiyor.
Seçme hakkımtz var, seçilme hakkımız yok.
En doğal hakkonızı kuİlanamıvoruz. Bazı-
lan herhalde, 'buıdar parti kurup bizi uğraş-
tınriar" diye düşünüyorlar" dedi.
Belediyelerin işçiîere 5 trilyon lira borcu
bulunduğunu da anımsatan Meral, "Bele-
diyelerde sosyal demokrat aniavtş kalmadı.
KapHaiistler gibi sendikasulaştırma volunu
seciyorlar. Yerel seçimler de, genel seçimler
kadar önemlidir. Taban karar verecek. Ge-
len ağam, giden ağam diyemez'"' dedi.
Siyasi parti grup başkanvekilleri de,
Türk-İş'in gınşımıni "soriımkı bir sendika-
cılık örneği'' olarak nitelendirerek, anayasa
değişikliği gerektirmeyen yasal düzenleme-
lere işlerlik kazandınlmasında "önceük"
sağlanması için gerekü girişimlerde bulu-
nacaklannı söylediler. Ancak Türk-İş'in
"çalışan herkese sendikal haklann tanınraa-
sı" yolundakı Anayasa değişikliği ıstemıne.
ANAP ve RP. "Anayasa değişikliği parça
parca değil, bir bütün olarak yapılmalı" ge-
rekcesiyle karşı çıku.
İşçi kurultayı
Koalisyon hükümetiyle 1993 dönemine
toplusözleşmeleri bağıtlayan Türk-
İş, tabanın nabzını yoklamak için 6 ilde
bolge toplantısı düzenleyecek. 4-5 kasım
günlerinde Adana'da Türk-İş Başkanlar
Kurulu toplanmasının ardından, ilk işçi
kurultayı 6 kasımda Adana'da yapılacak.
EHğer kurultaylar da, birer ay arayla Sıvas.
Izmir, Samsun. Bursa ve Erzurum'da top-
lanacak. Bu toplanularda "işçi smıfının
kendi partisini kurması" önerisi tarüşmaya
açılacak.
Bu süreç içinde sendikacılann siyaset
yapması önündek' engellerin kalkması yö-
nünde, partiler üzerinde baskı oluşturula-
cak. Türk-İş'e bağlı sendikalann genel
başkanlan, şube başkanlan, işyeri temsilci-
leri ve işçilenn katılacağı işçi kunıltayında,
"Demokratikleşme, Anayasa >e çaJışma ya-
şamna ilişkijı yasal düzenieıneler, sendika-
stdaşnrmaya yönelik uygulamalar, taşeron
işçi çalıştırma, terör ve özelleştinne" konu-
lan ele alınacak. Her işkolunda bir şube
başkarunın bölgesel sorunlannı dile getire-
ceklen kurultaya 5 bin kişinin katılması
planlanıyor.
Hükümete karşı tavnru bölge toplanüla-
nyla belirleyecek olan Türk-Tş. özelleştir-
meye ilişkin tavnnı bu hafta sonunda
Ankara'da DİSK \t Hak-İş ile yapılacak
olan toplanüda ortaya koyacak.
Masaya oturabilecek
Yaı^ıfcıyDİSK'e
toplıısözleşıııe
engelini kalclırclı
İstanbul Haber Servisi- Yargıtay 9. Hukuk Daıresi,
Nöbetçi Yargjtay Dairesinin karan ile DİSK'e bağlı
sendikalara konmuş toplusözleşme yasağını ortadan
kaldırdı. Karar uyannca işkolu barajını aşmış sendi-
kalann toplusözleşme haklan, dava açma yolu ile
engellenemeyecek.
Böylece Türk-tş sendikalanrun DİSK'e bağlı sen-
dikalann işkolu yetkılenne itiraz ederek açtıklan
davalara dayab, fıilen gelen toplusözleşme yasağı ge-
çerliliğini kaybetü. İşkolu barajını aşmış ve işyerinde
de çoğunluğa sahip olduklan halde bir süredir toplu-
sözleşme hakkını fıilen kullanamayan DİSK'e bağlı
sendikalar, yeniden toplusözleşme masasma otura-
bilecek.
Yetki sistemimn işleyişi
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin, Nöbetçi Yargıtay
Dairesi'nin vermiş olduğu karan ortadan kaldıran
yeni karannın bundan sonraki yargı kararlannda ge-
çerli olması halinde, yetki sisteminde yargının işletil-
mesi şöyle yürüyecek:
Yasa gereği 6 ayda bir düzenlenen bakanlığın res-
mi istatistiği, ilan tarihinde baraj aşma ölçüsü olarak
geçerli sayılacak. Barajı aşan sendikalann yetkilerine
yapılan itırazlar yargıda görüşülürken sendikalann
toplusözleşme haklan ellerinden alınamayacak. İş-
yerlerinde de yeterli çoğunluğu sağlamış ve bunlara
yapılan yargı itirazlanna ilişkin davalan kazanmış-
larsa toplusözleşme yapma haklannı kullanabilecek-
ler. Ancak baraj yetkisine ilişkin yapılan itirazla ilgili
dava sonunda, sahtelik kanıtlanırsa. baraj yetkileri
ve ondan sonraa için işyeri yetkileri ellerinden alına-
bilecek.
Daha önceki uygulamada ise barajı aşmış sendika-
nın yetkisine yapılan itiraz, aylar yıllar süren yargıla-
ma sonunda haklı çıkmasa bile sözleşme hakkının
fıilen elden alınması için yeterli sayıhyordu. Bakanlık
istatisükleri 6 ayda bir düzenlenirken, yapılan itiraz
davalan ise aylar-yıllar sürüyor, itiraz yolu ile fiilen
sendikalann toplusözleşme hakkını eünden almak ve
sistemi işletmemek olanağı doğuyordu.
AZANA
Sosyalfuzntet zanuru için eylem
İstanbul Haber Servisi- Sosyal Hizmet Sendikası üyeleri
dün İstanbul Sağlık Müdürlüğü önünde bir eylem yaparak
sosyal hizmet tazminatı istemlerini yinelediler. •Memuruz,
haklıyız. kazanacağız", "Sadaka değil, toplusöîdeşme"
sloganlan atan üyeler adına bir konuşma yapan sendika
temsilcisi Naim Avşar, en ağır işlerde çalışmalanna, yatıh
kurumlarda çocuk, genç, yaşlı ve özürlüye 24 saat hizmet
vermelerine, işyerlerinde haksız taciz ve hakaretlere
uğramalanna karşın çok düşük ücret aldıklannı anımsattı.
Avşar'ın konuşmasından sonra memurlar "Sosyal hizmet .
tazminatımın verilmesini, aksi halde tayinimin Genel
Müdürlüğe yapılması hususunda gereğinin yapılmasını arz
ederim" yazılı dilekçelerini imzalayarak Sağjık Müdürlüğü
yetkililerine ilettiler.(Fotoğraf: KAAN SAGANAK)
3-3'lük maç ve halkımız
Ne azderdimiz
varmış meğer!
MUSTAFASAĞLAMER "
Gecen futbol sezonunun sonlannda, "Galatasa-
ray şampiyon obnamab" başlıklı bir yazunız, çok
büyük olumsuz tepkiyle karşılanmış; telefonla,
mektupla ya da şahsen gazeteyi ziyaret eden Gala-
tasarayhlar, inceden hatır sormuşlardı.
Oysa bu yazıda şöyle demek istemiştik:
Galatasaray, Şampiyon Kıdüpler Kupası'nda Fl-
nal Grubu'na kalabikcek tek Türk takımıdır. Fınal
Grubu demek, çeyrek ile yarım trilj on lira arasmda
geür demektir. Yöneticfleri arasında, iki kamyoa ça-
kıun hesabuu bile yapamazken büyfik raüteahhhiige
lnlktşan üçkâğıtçilan banndırmayan ve çağdaş ku-
lüp ohnayı, ancak çağdaş işietmecilikk gerçekİeşti-
rebUeceğine inanan kisfleri yönetime getirmeyi flkc
ednen Galatasaray'm, trilyonla ifade edilen ek gefir-
le yerti rakibi kalmayacak; bu da, kendüeriri ydlar-
dır "spor adamı" olarak yuttunnayı beceren kqfle-
rm foyasmı ortaya çıkaracaktır. Bir de, hayli öaemti
olan bu geüşmeyi sindiremezsek, şaka maka, ortaya
büyük ufosai sorunlar çıkabuecektir...
İşte, demek istediğjmız buydu. Ancak, hamaseti
gerçekliğe tercih etme hastahğınuz, bir insanın de-
mek istediklerini, kolaylıkla başka anlama getire-
biliyor. Söylemek istedikleriniz, söylemek isteme-
diklerinizin yerine koyuluveriyor...
* • • <
Şimdi, bir gecen sezonun hakemlerini ve yönet-
tikleri kritik maçlan, bir de Manchester'daki ha-
kemleri ve 3-3'lük maçı gözünüzün önüne getiriniz.
Danimarkalı hakem Nikkeken ve arkadaslan, bu
mesleğin ilk kuralının, "Oynanıak niyetindeki talu-
mın, amacına ulaşmasmdaki pürüzleri gkknnek"
olduğunu nasıl da özümsemişlerdi! Futbol dediği-
niz, spor dediğiniz başka ne olabilirdi ki zaten!
Bunun dışındakı anlayışlarda "kötü niyet" ya da
"çıkar ilişkileri" aranmazdı da ne aranırdı!
Bu hakemler, kendilerinden kurtutunması için
federasyona çok güzel bir şans tarudılar. "Biz ba
ücretlefie maç yönetroeyiz" dediler. Federasyon da
anlaşma yollannı aradı ve buldu. Oysa, "Neşenfa
bilir" deyip, maçın tarafı olan iki lakıma ortaklaşa
ödettirmek koşuluyia, çağı yakalamış hakemler ge-
tırtılebılirdi. Göbeğini gere gere sahada ego tatmin
provası yapan saglıksız şovmenlerden de kurtula-
bilirdik. Kaçan şansın büyüklüğune bakınız...
•••
Çarşamba gecesi, M. United-Galatasaray maçı
biter bıtmez, Türk milleti taksiler. minibüskr, mo-
tosikletler ve kamyonlarla yollara dökülmüş,
"Türkiye, Türkiye" şeklinde bağırmak suretiyle va-
tanseverliğini sabahlara kadar haykırmıştır. Gala-
tasaray yandaşlannm yaptıklan. bir yere kadar
kabul edilebilir. Ancak. öteki takımlara sempati
duyanlann neden böyle bir eyleme başvurduklan-
nı anlamak. bizce mümkün değildir. İlk olarak,
Galatasaray'ın elde etüği başannın Türkiye ve
Türklükle bir ilgisi yoktur. Bu bir kulüptür. Yöne-
ticisini, kongre tercihıyie işbaşına getırmiş; Holl-
mann'da, Kubilay'da. Suat'ta, masör Mehmet'te,
hatta Erdal'da karar kıimıştır. Başan ya da başan-
sızbk, bu "şirkete" ve bir ölçüde de yandaşlanna
aittir. Aynca. Galatasaray'ın çağdaş kulüpçülük
anlayışının, başıbozuk Türkiye ekonomisiyk
uzaktan yakından ilgisi de yoktur.
Bir başka anlaşılmaz konu ise, vannı yoğunıı,'
sempati duyduğu takımın maç biletine yatıran in-
sanlann, başka bir kulübün başansmdan sevinç
duymasıdır. Oysa, tutmadığı bu kulüp, uluslarara-
sı başan gösterdiğinde para kazanacak. kazandık-
ça da kendi kulübü zor duruma düşecekür. Haa,
eğer derseniz ki. "Ama biz, rakibimiz olan bu takı-
mın maçını izlerken çok güzel ve heyecanlı dakikalar
geçirdik", o zaman başka. Ama bunun da tepkisi,
geceyansı sokaklara dökülmek mi olmalıdır?
•••
Eğer necip Türk miUetinin bir ferdi olduğunuz
ve sevinçle tasada bir araya gelmek gerektiği kanı-
sındaysanız, öteki ınsanlar. içtenhğinize, ülke so-
runlanna yaklaşımınızla inanırlar.
Bir kulübün başansına, ulusal bir sorunun çözü-
me kavuştuğu inancıyla se\nnir: aksi olduğunda,
yani başansızhk söz konusu olduğunda -ki başan
ve başansızhk birbirinin kardeşidir- toplumsal bir
felaketle yüzyüze geldiğınize inanırsanız. vay hali-
nize!
O zaman, bir maç yüzünden savaşa tutuşan Orta
Amerika'nın muz cumhuriyetlerinin vatandaşla- t
nndan ne farkınız kalır ki!.. :
Başbakan, Meksika'da dünya patronlanna Türkiye'nin ekonomik hedeflerini anlattı
Çiller: ÖzelleştirmemutlakayapılacakHaber Merkezi- Başbakan
Tansu Çiller, Türkiye"nin, re-
form süjrecinin en zor aşaması
olan KİT'lerin özelleştirilmesi
aşamasına geldiğini belirterek
bu konuda mutlaka başanlı
olacaklanna inandığını söyledi.
Çiller, Meksika'dakı Uluslara-
rası Ticaret Odası toplantısında
yaptığı konuşmada. AT üyesi
olmadığı halde 1995 yıbnda
• Meksika'daki Uluslararası Ticaret Odası toplantısına
katılan Başbakan, AT üyesi olmadığı halde 1995 yılında
gümrük birliğine gidecek tek ülkenin Türkiye olacağını
bildirdi. Çiller 'Ekonomiyi, yetersiz ve verimsiz bir deviet
sektörü olmaktan kurtaracak tek yolun özelleştirme
olduğuna, bunu başaracağımıza inanıyoruz' dedi.
da, dünya ekonomisinin küre-
selleşüğini, mesafelerin ücaret
gümrük birliğine gidecek tek ül- için bir engel oluşturmadığını
kenin Türkiye olacağını bildir- söyledi. Tecrit edici ve koruma-
di. a ideolojilerin çöküşü, teknolo-
ABD'deki temaslannı ta- jik evrim ve iletişimdeki geliş-
mamladıktan sonra Meksika'- menin, küresel ekonominin
ya geçen Tansu Çiller, LJlusla- güdücü unsurlan olduğunu an-
rarası Ticaret Odası'nın yılhk latan Çiller, bu durumun yarar-
toplantısında yapüğı konuşma- lannı anlayan ülkelerin ekono-
milerini dünya ekonomisi ile
bütünleştirici önlemleri aldıkla-
nnı belirtti. Bu konuda Mek-
sika'nın başlıca örneği oluştur-
duğunu. Türkiye'nin 1980'den
sonra içe dönük ekonomik po-
litikalan terk ettiğini anlatan
Çiller şunlan söyledi:
"Bugûn artık reform sûrecinin
belki de en zorlıtsu olan, KİF-
Sevgili dostum
Fuat Yavuz'un babası
FEVZİ YAVUZ
SEYYİDOĞLU
vefatını üzüntüyle öğrendim.
Ailesinin, yakınlarınm ve
tüm sevenlerinin acısını paylaşır,
sabır, metanet ve başsağlığı dilerim.
Ersin Salman
lerin özeUeştirilmesi aşamasına
gelmiş bulumıyoruz. Ekonomiyi,
yetersiz ve verimsiz bir deviet
sektörü olmaktan kurtaracak
tek yolun özetleştirme olduğuna
inanıyoruz. Bu konuda başanlı
olacağımız kuşkusuzdur."
Bazı senaryolann dünyayı
banş ve kargaşa bölgeleri ola-
rak ikiye ayırdığmı. karamsar
olmak için nedenler bulunması-
na karşın daha iyi bir dünyaya
gidilmesi yolunda eğilimler bu-
lunduğunu anlatan Çiller, dün-
yaya karşı merkezi bir Avrupa
kavramırun artık ağırlığını ya-
vaş yavaş kaybettiğini belirtti.
Çiller, bu kavramın yerine.
AT'nin mevcut üyelerinden da-
ha fazlasmı kapsayacak esnek
yapılar oluşturulması görüşü-
nün yayıldığını, Türkiye olarak
açık ve cömert bir Avrupa'nın
ortaya çıkacağma inandıklannı
söyledi. Bu inanç nedeniyle
toplulukla 1995'te gümrük bir-
liğı oluşması çabalannı hızlan-
dırdıklannı da anlatan Çiller
şöyle konuştu:
"AT'nin tam üyesi olmadığı
halde. 1995'te gümrük birliğine
gidecek ilk Avrupa ülkesi biz
olacağız. Şimdi, demokratik de-
ğerlere ve serbest pazara dayalı
bir küreseUeşme için eşsiz bir fır-
sat vardu'.''
Koç fenalaştı
Toplantılara katılan işadamı
Rahmi Koç, önceki gece Ulus-
lararası Ticaret Odalan Birliğı
üyeleriyle yediği akşam yeme-
ğinden sonra fenalaştı. Koç'un
yemekten zehirlendiği veya bir
çeşit virüs kaptığı bildirildi.
İSTANBUL
Ozgür Utriversüe \
13 kasımda açıhyor
DEVELİ TEREKE HÂKİMÜĞİ'NDEl^
!985,2Esas
1993 6 Karar
Muris Mehmet Develioğlu'nun tereke davasının yapılıp bitirilen
yargılaması sonunda verilen karar gereğjno;:
Aşağıda açık kimlikleri >a/jh mirascılann açık adresleri tüm ara-
malara rağmen temin editemcdiğinden. 6.9.1993 tarihinde sonuçla-
nan Develı ilcesi. Gölmedı kö>û ııül'usuna kayıtlı Hasan Hüseyin
oğlu Gülpenbe'den olma 1331 doğumlu muris Mchmcl Dcvclioğlu'-
nun Fmlak Bankası Şube Müdürlüğü ndckı tereke hesabında bulu-
nan parasının, karar kesinlcştiğinde şahıs hcsabına çcvrilmesi husu-
sunda karar verilmiş olduğundan, işbu kararaşağıda kimlikleri yazılı
mirasçılara tebligat yerine gcçcrli olmak üzcre ılanen tcbliğ olunur
13.10 1993
Mirasctlar
I Penbe Develioğlu. 1937 doğ.. Gömcdi Kö>ü. [îeveli.
2. Naciyc Develioğlu. Mchmcl vc Hatkc kızı. 19.17 doğ.
3. Servel Devclioğju. Mchmet ve Halice kı<a. 1936doğ.
4 Turan pevelioğlu. Mohmcl vc Pcnhc oğlu 1933 doğ.. Gömedi
kö\ ünden. Develi Kayseri
İstanbul Haber Servisi -
"Türkiye, her türlü insani et-
kinliğin metalaştirıldığı, insan
düşüncesinin çeşitli yoUarla
dondurulduğu bir süreçte... Bu
böyle giderse Türkiye, insanryla
birlikte belki uzun yüzyıllar ka-
ranlık bir döneme girecek. Çün-
kü insani etkinüğin metalaştırd-
ması, insan düşüncesinin dondu-
rulması kesinlikk aydınlığa
götürmez insani."
Gecen öğretim yilmda An-
kara da öğrenime başlayan
Özgür Üniversite'nin 13 ka-
sımda açılacak İstanbul İnsan
Bilimleri Fakültesi'ni tanıtıcı
broşür, bu cümlelerle başlıyor.
Ve şöyle devam ediyor:
"Metalaşma... Düşünmenin
dondurubnası sonucu insan
kendi yaptığı bapishaneye, ken-
di istegiyle girdi. İnsan, kendi
hapishanesinde yalanı yaşar...
Düşünce üretemez... Bilim ya-
pamaz... Sanat eseri yarata-
maz.
Türkiye bugünü, milyonlarca
insanıyla milyonlarca hapisha-
nede yaşıyor.
özgür İ niversite fstanbul
İnsan Bilimleri Fakültesi, insa-
nın yaptığı, sonra içine girdiği
hapLshanelcri kıracak... İnsan
düşüncesinin sınırsızlığında, bi-
lirnin. sanatın güzelliği yaşana-
cak.
Kendi haplshaneni kırmak is-
tiyorsan sen de bize katıl."
Dekan Cengiz Gündoğdu'-
nun vereceği "Düşünce Özgür-
lügü" konulu açılış dersiyle
öğrenime başlayacak fakülte-
ye, 40-50 arası öğrenci alına-
cak. Öğrencı seçimi söyleşi,
sonucuna göre alınacak. Oku-;
tulacak dersler şunlar: '
Felsefeye Giriş, Bilim Yön-
temi, Ekonomi Politik. Karşı-.
laştırmalı Edebiyat Tarihi.
İnsanlaşma Süreci, Diyalektik
Yöntem, Bilmenin Fizyopsi-
kolojisi. Bunlar "ortak ders-
ler" olarak programlandı. "A"
grubu dersleri işçi Sınıfı Tari-<
hi, Yakm Dönem Türkiye Ta-
rihi, Gençlik Hareketleri ve,
Günümüz, Hukukun Gerçek-
leri. İktisadi Felsefe, Dinler
Tarihi, Siyasi Tarih. Sanat
ağırhklı " B " grubu dersleri ise
Türkiye'de Sanat Eleştirisi ve'
Yöntemi. Felsefe-İnsan-Sınıf,
Sinema Tarihi, Kültür Ku-'
ramlan. Psikiyatriye Bakış,
Egemen Dil Kavramlan. "Ser-"
best Dersfer" de Yaşama KÜİ-'
türü, Bilinç Durumlanna Gi-,
riş, Fotoğraf, Sinema Tekniği,;
Şiire Giriş, Uygulamalı Yazar--
bk, TıpFelsefesi.
Düzenli derslere giren öğrea-.
ci. iki yıl süresince akhğı dersie-,
ri başanyla tamamlarsa, ikind
ydın sonunda bir öğretim üyesi-
nin yönetiminde bitirme seradne-
ri hazırlar. Seminerinde başantı'
olan öğrenciye, Özgür Üniver-
site İnsan Biümieri L'ye Belgesi
rerilir.
öğrenci düzenli derskrin y«-
nı sıra serbest derslere de girebJ-
lir. Düzenli ders almayan öf-
renciye üye belgesi verümez.,
Ancak isteyen öğrenciye "öz-
gür İ niversite istanbul İnsan
Bilimleri Fakültesi Programla-
nnı İzlemiştir" belgesi verUir.