25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EKİM1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'DYPveANAPaçık gizliyop' • ANKARA (ANKA) - CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, DYP'nin yolsuzluklar ile ilgili Meclis komisyonlannı çalışürmadığıru, ANAP lideri Mesut Yıimaz'ında DYPile ilgili yolsuzluk dosyalannı açıklamadığını kaydederek 'Iki parti birbirlerinin açıklannı gizliyor" dedi. Mehmet Sevigen açıklamada, ANAP dönemine ilişkin yolsuzluklarla ilgili oluşturulan Meclis araşürma ve soruşturma komisyonlannın çabşmadığına dikkat çekerek "Bu komisyonlardan birçoğunun üyesiyim, araştınma ve soruşturma komisyonlan, milletvekilleri gelmediği için çalışmıyor. Kurulalı uzun zaman olan komisyonlar, henüz çalışmalannı tamamlamadı. Ortada sadece otoyollar ile ilgili kurulan komisyon çalışması var" dedi. Sevigen. DYF1İ milletvekilleri tarafından uzun zamandan bu yana ANAP dönemdeki yolsuzluklara ilişkin Meclis araştırma ve soruşturma önergesi verilmediğini de kaydetti. ANAP'tanTRT'ye sept mektup • ANKARA (ANKA) - ANAP yönetimi. TRTnin haberlerin venlış biçimine ilişkin tutumunu devam ettirmesi durumunda, TRT'nin AN AP'la ilgili haberleri izlemesine izin verilmeyebileceğini belirtti. Basm ve propagandadan sorumluANAPGenel Başkan Yardıması Cumhur Ersümer. TRT Genel Müdürii Tayfun Akgüner'e mektup yazdı. Mektubun bir örneği. Radyo Televizyon Yüksek Kurulu Başkanlığı'na da gönderilerek Genel Müdür Akgüner. şikâyel edildi. Ersümer mektubunda vatandaşlann yoğunlukla izlediği 20.00 haberlerinde siyasi partilerin yalnızca liderlerine yer verilmesinin. zaten bozuk olan dengevi hükümetten yana bozduğunu bildirdi. Mektupta, bu tavnn TRT'yi hükümetin "'sesli ve görüntülü resmi gazetesine" dönüştüreceği savunuldu. Töpkeş'in kabulû • ANKARA (AA)-MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, Irak Milli Türkmen Partisi Genel Başkanı Muzaffer Arslan'ı kabul ederek bir süre görûştü. Türkeş. görüşmede yaptığı konuşmada. Milli Türkmen Partisi"nin Irak'ta yaşayan 2.5 milyon Türkmeni temsil ettiğini söyledi. Uluslararası toplantılarda. Kuzey Irak meselesinin ele ahndığtnı, bu konunun da Türkiye'yi yakından ilgilendirdiğini anlaian Türkeş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Milli Misak sınırlannın anlamı. Türk nüfusunun yoğun yaşadığı, Türkçe'nin konuşulduğu bölgelerin. milli sınırlar olarak ilan edilmesi olayıdır. Kurtuluş Şavaşı ile Türkiye'nin milli bağımsızlığına kavuşması, Milli Misak sınırlannın kurtanlması amaçlanmıştır." Kara Kuvvettepi Komutanı Van'da • VAN(AA)-Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı. bölgedeki askeri birliklerde incelemelerde bulunmak üzere askeri uçakla Van'a geldi. Orgeneral Karadayı'yı havaalanında. Van Valisi Mahmut Yılbaş, 3. Ordu Komutanı Orgeneral Aydın Şen. 21. Jandarma SınırTugay Komutanı Tuğgeneral Cahit Balcı ile diğer yetkililer karşıladı. Konıtûrk anıldı • ANKARA (AA) - Türkiye Cumhuriyeti"nin 6'ncı Cumhurbaşkanı Fahri Sabit Korutürk, ölümünün 6'ncı y ılında kabri başında anıldı. Fahri Korutürk"ün Devlet Mezarhğı'nda bulunan kabri başında düzenlenen törene. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı MuzafTer Başkaynak. Devlet Bakanı Ahrnet Şanal. Genelkurmayı temsilen Korgeneral Hasan Muratlı. 4'üncü Kolordu ve Ankara Garnızon Komutanı Korgeneral İsmail Hakkı Özkan, Ankara Vali Yardımcısı Dursun Ali Şahin, Ankara Büyükşehir Beledıye Başkan Yardımcısı Hasan Şahin ve Fahri Korutürk'ün ailesi katıldı. Törene katılanlar,Türkiye Cumhuriyeti'nin 6"ncı Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün kabrineçelenk koyup sa> gı duruşunda bulundularve Korutürk'ün ailesine taziyelerini sundular. Ecevit zirvede Karayalçın'a son kez 'Hayır' dedi ve DSP kapısı resmen kapandı Soldabirlik ffüclesivorı Ecevit Biz birleşme tartışmasının dışmdayız. CHP ile SHP'ye birleşme sürecinde başanlar diliyorum.Biz kendimizi sosyal demokrat olarak değil demokratik sol olarak nitelendiriyoruz. Bu yüzden ben sosyal demokrat partilerin birliğini, DSP'nin dışında bir olay gibi görüyorum. Karayalçm: Sosyal demokratlann birlikteliği bugün için sağlanamamıştır. CHP-SHP bütünleşmesi kamuoyuna sosyal demokratlann bütünleşmesi olarak sunulamaz.İnşallah bu bütünleşmeyi gerçekleştirebiliriz, ama bunu solda birlik diye takdim edemeyiz" > 3 J b i rl iği ta rtı ş ıyo r ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, solda birli- ğin sağlanması amacıyla kendisini ziyaret eden SHP Genel Başkanı Murat Kara- yalçın'a son kez Iıayır' dedi. Ece- vit. birleşme tartı- şmasının dışında oldukiannı yinele- yerek " C H P ile SHP'ye, birleşme sürecinde" başan- lar diledi. SHP Ge- nel Başkanı Murat Karayalçın da Ecevit'ın kendısine ıkram ettiği çiko- latayı alıp 'izin' is- terken "kamuoyu- nun solda birlik de- nilince üç partinin birlikteliğini an- ladığmı" söyledi. Karayalçın, gö- rüşmeden sonra "Sosyal demokrat- lann birlikteliği bu- gün için sağlana- mamıştır. SHP-CHP bütünleş- mesi kamuoyuna sosyal demok- ratlann bütünleşmesi olarak su- nulamaz. İnşallah bu bütünleş- meyi gerçekleştirebiliriz, ama bunu solda birlik diye takdim edemeyiz" dedi. Karayalçın'ın gruptaki konuşması CHP'de. 'Birleşme için olumsuz bir du- rum'olarak nitelendı. SHPPar- tı Meclısfnin (PM) aldığı ka- rardan sonra önce CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile görii- şen Karayalçın. dün de DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'i TBMM'deki odasında ziyaret etti. Ecevit, kendilerini sosyal demokrat olarak değıl demok- ratik sol olarak nitelendirdikle- rini ymeleyerek "Bu yüzden ben sosyal demokrat partilerin birli- ğini, DSP'nin dışında bir olay gibi görüyorum. Bunun sosyal demokrat oyları bölmek gibi bir ğunız bir arkadaşımızın ko- nuşmasındaki sözcüklerle değil, parti programıyla ölçülür. Sayın Gürkan'ın ulus sever-vurtsever olduğunu biliyonım" karşılığmı verdi. Karayalçın aynca, gö- rüşmcyi basın ve TV kamera- lan önünde ideolojı laruşması- na dönüştürmeyi doğru bul- madığını, SHP'nin ulusal bü- tünlük ve laiklik konulannda duyarlı olduğunu vurguladı. 45 dakika süren görüşme sonunda Karayalçın, Ecevit'in kendısine ıkram ettiği çikolatayı alarak izin istedi. Ecevit de "Bu tip tartışmaların ka- muoyu önünde yapılmasını doğru bulduğunu" yine- ledi. SHP lideri Karayalçın solda birlik için iki partinin bir araya geltnesinin yeterli olmadığını söyledi. sonucu olmadığına inanıyorum. Kendilerini sosy al demokrat ola- rak niteleyen iki partinin birleş- me sürecinde başarılar düerim. O süreçle ilgili bir tavır almayı doğru bulmuvoruz. Sizin birleş- me ya da birleşmemenizden DSP'nin sorumlu olduğu gibi bir sonuç çıkartılmamalı. Biz bu olayın dışındayız" dedi. Kara- yalçın da solda birhk için iki partinin bir araya gelmesinın yeterli olmadığını vurgulaya- rak "Ama eğer DSP olmazsa, öteki iki partinin birlikteliği ol- maz diye bir değertendirmem ol- madı. Âma kamuoyu üç partinin birlikteüğinin daha doğru ola- cağı biçiminde değerlendiriyor" diye konuştu. Ecevit, gazetecilerin ve TV ka- meralannın önünde ideolojik farklılıklannı anlatmaya baş- larken kendisinin de cazeteci- likten geldiğini. "devlet sırrı gö- rüşmediklerine göre gazetecile- rin toplantıyı izleyebilecekleri- ni" söyledi. Karayalçın da onaylaymca, Karayalçın-Ece- vit zirvesi başından sonuna dek basının önünde gerçekleşti. Ecevit, uzun uzun "solda küçük aynlıklann, küçük nüanslarm biiyük önem taşıdığını" anlaltı ve "Şimdi birlik hareketine katı- lacak olursak. şu anda bize oy veren seçmemmİ7İn önemli bir kesüni, yüreklerine taş basarak da olsa başka partilere giderler. Bence sonın. sonuç >ermeyecek birleşmeleri zorlamak yerine adaletli bir seçim sistemi için mücadele vermektir" dedi. Ece- vit. bu secim sisteminde SHP'- nin de sorumluluğu olduğunu vurgulavarak "SHPnin ve yeni CHP'nin ağırlıklannı koyarak seçim sisteminin adilleştirilmesi için kampanya açmalanm" iste- di. Ecevit. "Ö zaman birleşilmez ise hiçbir parti barajı aşamaz gibi kaygılar ve iddialar da ge- çerliliğini yitirmiş olur. Her par- ti TBMM'ye kendi gücü ve kim- liğiyle girer" diye konuştu. Laiklik konusu Ecevıt. konuşmasında ulusal sorun. laıkliğin nasıl sağlana- cağı konulannda da SHP ile uralannda çok ciddi aynlıklar olduğunu belirtu. Ecevit. SHP kurultayında Aydın Güven Gür- kan'ın "Türkive halkı, Türkiye milleti" sözcüklerinı kul- landığını anımsatarak "Türki- ye'de ulus sevnıez yurtseverler bulunduğunu" söyledi. Kara- yalçın da bunun üzerine. "Bi- zim ulusal bağunsızlığa bağlılı- Belediye baskanları ve birlik Bırlığın adresı bellı Feyyaz Bilen CHP Silifke Belediye Başkanı Sınıflararası çelişkilerin yoğunlaştığı. emekçilerin sorunlannın gidcrek arttığı. enflasyon. hayat pahalıhğı ve işsizliğin çığ gibi büyüdüğü günümüzdesolun dağınıklığı. örgütsüzlüğü. bölünmüşlüğü, sol adına affedilecek birdurum değildir. Bölünmüşlük sonucu. sağın alternatifi sağ olmaktadır. Bu da ülkenin sorunlannı içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Birlik. belirli ilkeler temelinde olmalı ve tüm sol güçleri. demokrası güçlerini kapsamalıdır. Solda birliğin adresi bellidir. CHP'de birleşme zorunluluktur. Çünkü CHP'nin büyük partisel birikimi. sahip olduğu büyük bir saygmlığj vardır. 12 Eylül sonrasında yozlaşan. kirlenen siyasete bulaşmayan bir yanı vardır. Halk hesan sorar SeflkSezgrn CHP Gözne Belediye Başkanı: Tüm olumsuzluklara karşın soldaki bölünmüşlüğü sona erdirmek, tüm sosyal demokratlann görevidir. Halkımız bunu bızlerden istemektedir. Yerel secimlerden önce solda bütünlük sağlanamazsa bu fırsaün bir daha yakalanacağına inanmamaktayım. Soldaki birlikteliği sağlayamazsak halkımız bizlere öyle bir ders verecek ki bugüne kadar sosyal demokratlann kalesi olan yerleri dahi sağ partilere kaptıracağız. O zaman bu sorumsuzluğun hesabını halkımız oylanyla bizden soracaktır. Elbetteki birleşmenin adresi bellidir. Buadresde CHP'dır. Karar zirvenin Kaya Mutlu SHP Mersin Anakent Belediye Başkanı En kısa zamanda. çok fazla konuyu eleştiriye sokmadan ahnacak bir- lik karan, zannederim en tutarlı karar ola- caktır. Ancak birlik ka- rannı, zirve verecektir. Taban her türlü birleş- meye hazırdır ve bekle- mektedir. Bütün alt- başlıklar ve birleşmeçerçevesi, zırvedeki- lenn yetkisi ve sorumluluğundadır. En bü- yük arzumuz. tüm sosyal demokratlan ıçı- nealanveözleştirenbiranlaşmayıyapa- bilmeleridir. CHP'de birleşmeliyiz YalcınAkyol CHP Seyhun Beledh c Başkanı: Birleşmeelbette Cumhuriyet Halk Partisi'ndeolmalıdır. Bunu lartışmak bile suni bencc. Neden mi CHP'de birleşmeliyiz?Türkiye'nin en eski partisi. Gelenekleri var. Birgeçmişı varki 70 vıl. Atatürk'ün partisi. Aslında bu özellikleri bile yeterli. ama yapısı çok önemli. Ciddiyeti. olması gereken bütün unsurlan banndıran özelliği ile bırleşebilecek tek liman, tek partidır. CHP'de birleşme bir an önce gerçekleştirilmek zorundadır. Artık bu bir zorunluluktur. Gecikmesinde sakınca \ar. Halk. solun olmadığı bir parlamento düşünmek istemiyor. Çözüm de birleşmektcn geçiyor. Ama hiç vakit kaybetmeden, hemen. şımdi yapmamız gerekivor bunu. Birliktelik sağlanamadı SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, daha sonra partisinin TBMM'deki grup toplantı- sında Ecevit ile yaptığı görüşme konusunda bılgı verdi. Karayal- çın, solda birliğin ancak üç partinin birlikteliği ile ger- çckleşeceğini be- lirterek şunlan söyledi: "Yöneticiieri kendilerini öyle görmese bile halkın sosyal de- mokrat olarak gördüğü üç parti- nin bir arava gel- mesi gerekîyordu. Üç partinin dışında herhangi bir birlikteliği kamuoyuna solda birlik olarak sunamazsınız. Sayın Ecevit ka- muoyuna yansımış düşüncelerini bana tekrar etti. Sosyal demok- rat hareketle demokratik sol hareket arasında ideolojik farkldıklar olduğunu söyledi. Solda birlikten önce, ulusal birli- ğin önem taşıdığını söyledi. Ken- disine solda birliğin sağlan- masının. ulusal birlikle çelişme- diğini sövledim. İdeolojik olarak da hiç kimse sosyal demokrat hareketle. demokratik sol ha- reket arasında fark olduğunu söyleyemez. Bu gelişmeden son- ra ortaya çıkan tabloya göre, sosyal demokrat kanatta birlik- teJikten söz etmek, hiç olmazsa bu aşamada mümkün görünmü- yor. Acı ama, gerçek bu." Karayalçın iyimser Karayalçın. SHP-CHP bü- tünleşmesi için görüşmelerin süreceğjni, ancak bu bütünleş- meyi solda birlik olarak kamu- oyuna sunmanın olanaksız ol- duğunu söyledi. Karayalçın. "Bizim bir yıl önce aramızdan avrılmış arkadaşlarımı/la »eni- den bir arava gelmemiz, kamuo- yuna sosyal demokratlann bü- tünleşmesi olarak sunulamaz. İnşallah onu da gerçekleştiririz, ama solda birlik diye takdim edemeviz" dedi. Karayalçın, bu konud'aki sözlerini. "Kişiler bü- tünleşemezse kitleler bütünleşir. Bugün sosyal demokratlann bir- likteliği sağlanamamıştır. Ama bugün zor olanın, olanaksız gözükenin ileride olmaması dü- şüncesini taşımıyorum" diye noktaladı. Karayalçın'ın konuşması CHP cephesini şaşırttı. CHP üst yönetıcileri kendi aralan- nda şu değerlendirmeyi yaptı- lar: "Karayalçın Ecevit'in tu- tumunu biliyordu. Ecevit'in açı- klamaları sürpriz değil. O ne- denle görüşme sonrası bu açıkla- mavı yapması, birleşmede sami- mi olmadığı havasını verivor." NOTLAR MUSTAFA BALBA Y Ecevittabanmavideoik 'aynbğı'anlatacak ANKARA - Görünen o ki bir "solda birlik" tartışması daha noktalanmak üzere. Karayalçın- Ecevit görüşmesinden fazla bir şey beklenmiyordu. Ecevit saat 10.00'da Karayalçın'ı kabul etti. Basm mensuplan işlerini bitırip çıkmaya ha- zırlanıyorlardı ki. Ecevit müdahale etti: "Göriişrnenüzde devlet sırrı konuşul- mayacak, basın mensuplarının kalmasın- da bir sakınca yok." Ve görüşme baştan sona gazetecilerin önünde sürdü. Ecevit, her birlik konusu gündeme geldiğinde. dikkat çektiği aynhklan yi- neledi. Karayalçın'a başanlar diledi. Umduğunu bulamadı Karayalçın'ın görüşme sonrası parti grubunda yaptığı konuşma, "çok şeyler beklediği görüşmeden umduğunu bula- mamış"havasındaydı. CHP ile birleş- menin fazlaca önem taşımadığını anlat- tı. Karayalçın. grupta sesini çok yük- seltmek zorunda kaldı. Çünkü mikro- fon bozuktu. SHP liderinin şu değerlen- dirmeleri ilginçti: "Çıpiak olarak ifade ediyorum. Bu aşamadan sonra sosyal demokratlann birliğinden söz edilemez. Artık sosyal de- mokrat kanatta birliktelikten söz etmek olanaksızdır. Sayın Ecevit, sosyal de- mokrasi ile demokratik solun ayrı oldu- ğunu söylüyor. Kimse sosyal demokrasi ile demokratik sol arasında fark olduğu- nu söyleyemez. Artık yüksek sesle, her yerde bu tartışmav ı v apmalıyız." Bu sözlerinden sonra Karayalçın'ın şu sorulara yanıt vermesi gerekli: 1- Ecevit. sizinle görüşmesinin neza- ket kurallannın dışına çıkmayacağını defalarca söyledi. SHP ve CHP ile DSP'nin artık çok farklı tabanlara sa- hip olduğunu. gazete ve televizyon rö- portajlannda yineledi. Ecevit'e gider- ken bu yanıtı alacağınızı bilmiyor muy- dunuz? 2- Baykalla CHP Genel Merkezinde iki saat görüştünüz. Çıkışta. Ecevit ol- masa bile. SHP ile CHP'nin birlikteliğı- nin önem taşıdığını vurguladınız. Grup toplantısında ise "Bir yıl önce bizden ay- rılan arkadaşlarla bir araya geunek bir- leşme olmaz" dedınız. Hangi değerlen- dirmeniz doğru? 3- Baykal'la yeniden görüşcccksiniz. Grup konuşmanız bu görüşmeyi deçık- maza sokmuyor mu? Karayalçın'ın erup konuşması. CHP'de soğuk duş~etkisi yaptı. CHP'- liler de Karayalçın-Ecevit görüşmesinin sonucunu bıîiyordu. Ama grup konuş- masını beklemiyordu. CHP kurmaylan dün öğleden sonra genel merkezde bir araya geldiler ve şu değerlendirmeyi yaptılar: "Karayalçın'ın penel başkan seçildik- ten hemen sonra parti meclisini toplama- sı, birlik çalışmalannı vürütmek üzere yetki istemesi kamuoyunda da bir bek- lenti yarattı. Baykal'la yapılan görüşme- den sonra da bu bekienti sürdü. Ama grup konuşması, birlik göriişmelerinin önünde yeni bir engeldir. Karayalçın'ın birlik arayışında içten olmadığı endişemiz be- lirmişrir. Bu durum, Karayalçm-Baykal görüşmesinin anlamı olup olmadığı soru- sunu bile gündeme getirmiştir. Solda bir- liğin Ecevit'e endekslenemeyeceğini her- kes biliyordu. Nerede kaldı Karayalçın'- ın siyasal mühedisliği, birlik projeleri. Bu durum akla ister isteme/, acaba SH P ye- rel seçimlerde D \ P ile işbirliğine mi gidi- yor sonısunu bile gündeme getiriyor." CHPcephesi. Karayalçın'ın grup ko- nuşmasının bugüne kadar aldığı artı pu- anların tümünü götürdüğü görüşün- deydi. Ecevit'le Meclis'teki odasında öğleyin görüştük. Tavuklu sandviçini yerken son derece rahatlamış görünü- yordu. Ecevıt'in kafasında yeni bir düşünce var: "SHP ve CHP ile aralarındaki ayn- lıkları tabana uzun uzun anlatmak." Bunun için bir video çalışması düşü- nüyor. Video kasette SHP'nin "anride- mokratik" tutumlan. DSP'nin ilkeleri yer alacak. Aydınlar Ecevit'i anlamıyor Ecevit'e göre halk kendisini çok iyi anlı- yor. ama aydınlar anlamıyor. Daha doğrusu anlıyorlar. ama anlamak iste- miyorlar. DSP liderinin öncrisi şu: "Bizim yakamızı bırakın. Adil bir se- çim yasası için çalışın. Solda birinci par- tiye halk karar versin. Türkiye'deki de- mokrasi, biraz Doğu Aınıpa ülkelerini andınyor. Pek çoğunda yüze yakın parti vardı. Zamanla kanatlar yerine oturdu. Bırakın, herkes gücü oranında Meclis'e girsin. Halkın tercihi solda birliği sağla- vacaktır." POLJIIKA GÛNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Nerede Kaldı? Gazi, ODTÜ ve Ankara üniversitelerinde görevli öğre- tim üyeleri niçin eyleme geçiyorlar? Nedenini araştırmaya hiç gerek yok... Diyorlar ki: "Hükümet protokolündeki sözler tutulsun..." Şimdi birinci DYP-SHP hükümeti, göreve başladığı za- man nelere söz vermişti, önce ona bakalım: Birinci DYP-SHP koalisyon hükümeti, YÖK'ü tepeden trnağa değiştirmek için harekete geçti. 1992'de "nasıl bir üniversite" tartışması başladı. Üniversite öğretim Üyeleri Derneği, otarihteyapılma- sı gereken düzenlemeleri öneri niteliğinde hazırladılar. Dediler ki: "Üniversitelerde yöneticiler seçimle gelmeli... Yeni atanmış yöneticiler yerine, işbaşına seçimle gelmiş yö- neticiler olmalı... Yöneticiağırlığıyerinekurullarınyetki- lerinin arttırılması... Üniversite özerkliğinin gerçekleş- mesi... Öğretim üyelerinin özgürce düşüncelerini söyle- yebilmeleri..." 24 Nisan 1992 de Başbakan Süleyman Demirel "üni- versite reformunu" tartışmaya açarken eğitim sistemi- nin baştan aşağıya yenileştirilerek çağdaş bir hale geti- rileceğini söylüyordu. Başbakan Süleyman Demirel'in reform paketinde yer alan önerileri ise şöyleydi: 1- Üniversitelerin özgürlüğünü kısıtlayıcı hükümler ayıklanarak kanundan çıkanlacak. Öğrencilerin ve öğ- retim üyelerinin derneklere ve siyasi partilere üyeliğini kısıtlayan hükümler, mevzuattan tamamen kaldırılacak. Öğrenci konseyleri oluşacak, öğrenci temsilcileri üni- versite organlarında oy hakkına sahip olacak. 2- Üniversitelere verilecek toplam ödenek miktarlarını YÖK planlayacak. Üniversitelerin akademik ve idari kadrolan tamamen YÖK'e verilecek. Kadrolar YÖK ta- rafından dağıtılacak. 3- Rektör yardımcılarının sayısı artacak. Aranan şart- lar değişecek. Üniversite genel sekreterlerinin durumu yeniden düzenlenecek, yetkilerı arttınlacak. Üniversite- lere devamlı (full-time) çalışma esası getirilecek. Prole- sörler 6 yılda 1 yıl izinli sayılacak. Üniversitelerarası ku- rulun çalışması yeniden düzenlenecek. Bugüne dek verilen sözlerin hiçbirisi tutulmadı. Çağ- daş eğitim yerine, çağdışı bir eğitim ağırlık kazandı. He- le yeni açılan üniversiteler birer "bllim yuvası" olması gerekirken tarikatlann yuvalandığı birer "irtica yuvası" haline dönüştüler. Öncekı gün eski Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan ın açıklamasını bu köşede okudunuz. Ne diyordu Köksal Toptan: "6Ekim 1993 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'ndeki Politi- ka Günlüğü' köşenlzde Tokat Gaziosmanpaşa Üniversi- tesi Rektörü Sayın Mustafa Kemal Özsoy'un atanmasıy- la ilgili değerlendirmenizi okudum. Demokrasiyi ve ço- ğulcu düşünceyi sadece kendıniz gibi düşünme hakkı olarak goren yaklaşımınız kuşkusuz slzi ilgilendiren bir durumdur. Buna birdiyeceğim olamaz..." Bugün "düşünce ve inanç özgurlüğü" adı altında sin- sice örgütlenen "kara yobazlar" üniversiteleri de ele geçirmeye başlamışlardır. Tokat Gaziosmanpaşa Üni- versitesi'nden Harran Üniversitesi'ne, Adnan Mende- res Üniversitesi'nden Kahramanmaraş Sütçü imam . Üniversitesi'ne dek hemen hemen tüm Anadolu üniver- sitelerinde tarikatçı rektörler ile onların kurdukları kad- rolar görev başındadırlar. Bu kişilerin amacı açıktır: "Bir şeriat devleti kurmak..." Türkiye Cumhuriyeti'nin bir eski bakanı nedense bu gerçeği görmüyor. Ne diyor: "Demokrasi ve çokseslilik..." Hayır! TCK'nın 163. maddesinden yargılananlar bu- gün rektör. genel müdür olabiliyor. ama TCK'nın 141 ve 142. maddelerınden yargılananların "sabıka sorgula- ması sonuçlarına" şöyle bir not düşülebiliyor: "TCK 141/1..." Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlü- ğü İstanbul Bölge Müdürlüğü'nün "sabıka sorgulama- sı"belgesi elimizde. Kimin mi? Gazetemiz yazarlarından Oral Çalışlar'ın Tarihi de eski değil. 30 Eylül 1993. 1993 Türkiyesi'nde TCK'nın 163. maddesinden yargı- lananlar "ciciçocuk" bugün. Onlara açılmayan kapı yok. Ama TCK'nın 141 ve 142. maddelerinden yargılananlar "kotuçocuk"olduklarından devletin kapıları kapalı. Bu mudur çokseslilik Sayın Toptan söyler misiniz? Evet, üniversitelerdeki Atatürkçü, çağdaş. demokrat öğretim üyeleri direnişe geçerken yeni açılan üniversi- telere, imam hatip okuilarında ve Kuran kurslarında ho- calık yapacak çapta olanlar, öğretim üyesi olarak getiri- liyor. Hani nerede kaldı. çağdaş eğitim? Nerede kaldı, eği- tim reformu? Hani nerede kaldı, verilen sözler? Nerede kaldı? 8 baskamn kararı Karadeniz'den SHP lideriııetaııı destek AHMETŞEFİK TRABZON (Cumhurivet) - Trabzon'da bir arava gelen Karadeniz'in Sosyal Demok- rat Halkçı Partili (SHP) sekiz il başkanı solda birlik-bütün- lük görüşmelerinde Genel Başkan Murat Karayalçın'ın alacağı tutuma uyacaklannı. birlik konusunda her türlü desteği kendısine vermeyc hazır oldukiannı açıkladılar. Solda birlik konusunu gö- rüşmek ve bölgesel sorunlarda ortak hareket etmek amacıyla Trabzon'un doğa harikası Uzungöl'de bir araya gelen il başkanlan Miislüm Tokgöz (Trabzon). Mustafa Horma- noğlu (Gircsun). İdris Yıldız (Ordu). Ahmet Biber (Artvin). Mustafa Polat (Samsun), Zeki Kutur (Bayburt) Haydar Ku- laksızoğlu (Rize) ve Ahmet So- ner Bilgiç (Gümüşhane) ortak bir bildiri yayımladılar. Parti- nin Karayalgn'ın genel baş- kan olmasından sonra güçlen- diğini ve kamuoyu nezdinde parti hakkındaki kanaatlerin değişmeyc başladığını öne sü- ren il başkanlan. sosyal de- mokratlann birleşmesi doğ- rultusunda parti mecüsinın ge- ndl başkana yetki vermesinin çok ısabetlı olduğunu. Kara- yalçın'ın en kısa sürede birleş- me olayında somut adımlan atacağına inandıklarını vur- guladılar. İl başkanlan. Kara- yalçın'ın her türlü tutumuna tam destek verdiklerini açıkla- dılar. Birleşmenin tabandan gelen baskılar sonucunda gerçekle- şeceğini. ancak Türkiye'nin iç ve dış polıtikadaki gelişmeler sonucunda hassas bir noktaya gittiğini belirten il başkanlan. sosyal demokratlann tarihsel süreç içinde hep ulusun birliği- ni temsil ettiklerini. bugün de bu rolü yerine getirmek için her türlü çabanın gösterilmesi gerektiğini söylediler. İl baş- kanlan. bırleşmenin gerçckleş- mesi halinde eski kavgalann yeniden ortaya çıkmaması için tüm taraflann özveri içinde hareket etrncsi gerektiğini sa- vundular. İl başkanlan ortak açıklamalannda şu görüşlere yer verdiler: "Bugüne kadar ayrılıkta SHP'nin bir sorumlu- luğu olduğuna inannııyoruz. Ancak her şeye rağmen bu olay ülke gündeminden mutlaka kalkmalı. Tabanın sesine kulak verilmeli. Birleşme seçimler he- saba katılarak yapılmamalı."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle