Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 EKİM1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'DYPveANAPaçık
gizliyop'
• ANKARA (ANKA) - CHP
İstanbul Milletvekili Mehmet
Sevigen, DYP'nin
yolsuzluklar ile ilgili Meclis
komisyonlannı
çalışürmadığıru, ANAP lideri
Mesut Yıimaz'ında DYPile
ilgili yolsuzluk dosyalannı
açıklamadığını kaydederek
'Iki parti birbirlerinin
açıklannı gizliyor" dedi.
Mehmet Sevigen açıklamada,
ANAP dönemine ilişkin
yolsuzluklarla ilgili
oluşturulan Meclis araşürma
ve soruşturma
komisyonlannın
çabşmadığına dikkat çekerek
"Bu komisyonlardan
birçoğunun üyesiyim,
araştınma ve soruşturma
komisyonlan, milletvekilleri
gelmediği için çalışmıyor.
Kurulalı uzun zaman olan
komisyonlar, henüz
çalışmalannı tamamlamadı.
Ortada sadece otoyollar ile
ilgili kurulan komisyon
çalışması var" dedi. Sevigen.
DYF1İ milletvekilleri
tarafından uzun zamandan
bu yana ANAP dönemdeki
yolsuzluklara ilişkin Meclis
araştırma ve soruşturma
önergesi verilmediğini de
kaydetti.
ANAP'tanTRT'ye
sept mektup
• ANKARA (ANKA) -
ANAP yönetimi. TRTnin
haberlerin venlış biçimine
ilişkin tutumunu devam
ettirmesi durumunda,
TRT'nin AN AP'la ilgili
haberleri izlemesine izin
verilmeyebileceğini belirtti.
Basm ve propagandadan
sorumluANAPGenel
Başkan Yardıması Cumhur
Ersümer. TRT Genel
Müdürii Tayfun Akgüner'e
mektup yazdı. Mektubun bir
örneği. Radyo Televizyon
Yüksek Kurulu Başkanlığı'na
da gönderilerek Genel Müdür
Akgüner. şikâyel edildi.
Ersümer mektubunda
vatandaşlann yoğunlukla
izlediği 20.00 haberlerinde
siyasi partilerin yalnızca
liderlerine yer verilmesinin.
zaten bozuk olan dengevi
hükümetten yana bozduğunu
bildirdi. Mektupta, bu tavnn
TRT'yi hükümetin "'sesli ve
görüntülü resmi gazetesine"
dönüştüreceği savunuldu.
Töpkeş'in kabulû
• ANKARA (AA)-MHP
Genel Başkanı Alparslan
Türkeş, Irak Milli Türkmen
Partisi Genel Başkanı
Muzaffer Arslan'ı kabul
ederek bir süre görûştü.
Türkeş. görüşmede yaptığı
konuşmada. Milli Türkmen
Partisi"nin Irak'ta yaşayan 2.5
milyon Türkmeni temsil
ettiğini söyledi. Uluslararası
toplantılarda. Kuzey Irak
meselesinin ele ahndığtnı, bu
konunun da Türkiye'yi
yakından ilgilendirdiğini
anlaian Türkeş, sözlerini
şöyle sürdürdü: "Milli Misak
sınırlannın anlamı. Türk
nüfusunun yoğun yaşadığı,
Türkçe'nin konuşulduğu
bölgelerin. milli sınırlar olarak
ilan edilmesi olayıdır.
Kurtuluş Şavaşı ile
Türkiye'nin milli
bağımsızlığına kavuşması,
Milli Misak sınırlannın
kurtanlması amaçlanmıştır."
Kara Kuvvettepi
Komutanı Van'da
• VAN(AA)-Kara
Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral İsmail Hakkı
Karadayı. bölgedeki askeri
birliklerde incelemelerde
bulunmak üzere askeri uçakla
Van'a geldi. Orgeneral
Karadayı'yı havaalanında.
Van Valisi Mahmut Yılbaş, 3.
Ordu Komutanı Orgeneral
Aydın Şen. 21. Jandarma
SınırTugay Komutanı
Tuğgeneral Cahit Balcı ile
diğer yetkililer karşıladı.
Konıtûrk anıldı
• ANKARA (AA) - Türkiye
Cumhuriyeti"nin 6'ncı
Cumhurbaşkanı Fahri Sabit
Korutürk, ölümünün 6'ncı
y ılında kabri başında anıldı.
Fahri Korutürk"ün Devlet
Mezarhğı'nda bulunan kabri
başında düzenlenen törene.
Cumhurbaşkanlığı Genel
Sekreter Yardımcısı MuzafTer
Başkaynak. Devlet Bakanı
Ahrnet Şanal. Genelkurmayı
temsilen Korgeneral Hasan
Muratlı. 4'üncü Kolordu ve
Ankara Garnızon Komutanı
Korgeneral İsmail Hakkı
Özkan, Ankara Vali
Yardımcısı Dursun Ali Şahin,
Ankara Büyükşehir Beledıye
Başkan Yardımcısı Hasan
Şahin ve Fahri Korutürk'ün
ailesi katıldı. Törene
katılanlar,Türkiye
Cumhuriyeti'nin 6"ncı
Cumhurbaşkanı Fahri
Korutürk'ün kabrineçelenk
koyup sa> gı duruşunda
bulundularve Korutürk'ün
ailesine taziyelerini sundular.
Ecevit zirvede Karayalçın'a son kez 'Hayır' dedi ve DSP kapısı resmen kapandı
Soldabirlik ffüclesivorı Ecevit Biz birleşme tartışmasının dışmdayız. CHP ile
SHP'ye birleşme sürecinde başanlar diliyorum.Biz
kendimizi sosyal demokrat olarak değil demokratik
sol olarak nitelendiriyoruz. Bu yüzden ben sosyal
demokrat partilerin birliğini, DSP'nin dışında bir
olay gibi görüyorum.
Karayalçm: Sosyal demokratlann birlikteliği bugün
için sağlanamamıştır. CHP-SHP bütünleşmesi
kamuoyuna sosyal demokratlann bütünleşmesi
olarak sunulamaz.İnşallah bu bütünleşmeyi
gerçekleştirebiliriz, ama bunu solda birlik diye
takdim edemeyiz"
> 3 J
b i rl iği
ta rtı ş ıyo r
ANKARA
(Cumhuriyet Bü-
rosu) - DSP Genel
Başkanı Bülent
Ecevit, solda birli-
ğin sağlanması
amacıyla kendisini
ziyaret eden SHP
Genel Başkanı
Murat Kara-
yalçın'a son kez
Iıayır' dedi. Ece-
vit. birleşme tartı-
şmasının dışında
oldukiannı yinele-
yerek " C H P ile
SHP'ye, birleşme
sürecinde" başan-
lar diledi. SHP Ge-
nel Başkanı Murat
Karayalçın da
Ecevit'ın kendısine
ıkram ettiği çiko-
latayı alıp 'izin' is-
terken "kamuoyu-
nun solda birlik de-
nilince üç partinin
birlikteliğini an-
ladığmı" söyledi.
Karayalçın, gö-
rüşmeden sonra
"Sosyal demokrat-
lann birlikteliği bu-
gün için sağlana-
mamıştır. SHP-CHP bütünleş-
mesi kamuoyuna sosyal demok-
ratlann bütünleşmesi olarak su-
nulamaz. İnşallah bu bütünleş-
meyi gerçekleştirebiliriz, ama
bunu solda birlik diye takdim
edemeyiz" dedi. Karayalçın'ın
gruptaki konuşması CHP'de.
'Birleşme için olumsuz bir du-
rum'olarak nitelendı. SHPPar-
tı Meclısfnin (PM) aldığı ka-
rardan sonra önce CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal ile görii-
şen Karayalçın. dün de DSP
Genel Başkanı Bülent Ecevit'i
TBMM'deki odasında ziyaret
etti. Ecevit, kendilerini sosyal
demokrat olarak değıl demok-
ratik sol olarak nitelendirdikle-
rini ymeleyerek "Bu yüzden ben
sosyal demokrat partilerin birli-
ğini, DSP'nin dışında bir olay
gibi görüyorum. Bunun sosyal
demokrat oyları bölmek gibi bir
ğunız bir arkadaşımızın ko-
nuşmasındaki sözcüklerle değil,
parti programıyla ölçülür. Sayın
Gürkan'ın ulus sever-vurtsever
olduğunu biliyonım" karşılığmı
verdi. Karayalçın aynca, gö-
rüşmcyi basın ve TV kamera-
lan önünde ideolojı laruşması-
na dönüştürmeyi doğru bul-
madığını, SHP'nin ulusal bü-
tünlük ve laiklik konulannda
duyarlı olduğunu vurguladı. 45
dakika süren görüşme sonunda
Karayalçın, Ecevit'in kendısine
ıkram ettiği çikolatayı alarak
izin istedi. Ecevit de "Bu tip
tartışmaların ka-
muoyu önünde
yapılmasını doğru
bulduğunu" yine-
ledi.
SHP lideri Karayalçın solda birlik için iki partinin bir araya geltnesinin yeterli olmadığını söyledi.
sonucu olmadığına inanıyorum.
Kendilerini sosy al demokrat ola-
rak niteleyen iki partinin birleş-
me sürecinde başarılar düerim.
O süreçle ilgili bir tavır almayı
doğru bulmuvoruz. Sizin birleş-
me ya da birleşmemenizden
DSP'nin sorumlu olduğu gibi bir
sonuç çıkartılmamalı. Biz bu
olayın dışındayız" dedi. Kara-
yalçın da solda birhk için iki
partinin bir araya gelmesinın
yeterli olmadığını vurgulaya-
rak "Ama eğer DSP olmazsa,
öteki iki partinin birlikteliği ol-
maz diye bir değertendirmem ol-
madı. Âma kamuoyu üç partinin
birlikteüğinin daha doğru ola-
cağı biçiminde değerlendiriyor"
diye konuştu.
Ecevit, gazetecilerin ve TV ka-
meralannın önünde ideolojik
farklılıklannı anlatmaya baş-
larken kendisinin de cazeteci-
likten geldiğini. "devlet sırrı gö-
rüşmediklerine göre gazetecile-
rin toplantıyı izleyebilecekleri-
ni" söyledi. Karayalçın da
onaylaymca, Karayalçın-Ece-
vit zirvesi başından sonuna dek
basının önünde gerçekleşti.
Ecevit, uzun uzun "solda küçük
aynlıklann, küçük nüanslarm
biiyük önem taşıdığını" anlaltı
ve "Şimdi birlik hareketine katı-
lacak olursak. şu anda bize oy
veren seçmemmİ7İn önemli bir
kesüni, yüreklerine taş basarak
da olsa başka partilere giderler.
Bence sonın. sonuç >ermeyecek
birleşmeleri zorlamak yerine
adaletli bir seçim sistemi için
mücadele vermektir" dedi. Ece-
vit. bu secim sisteminde SHP'-
nin de sorumluluğu olduğunu
vurgulavarak "SHPnin ve yeni
CHP'nin ağırlıklannı koyarak
seçim sisteminin adilleştirilmesi
için kampanya açmalanm" iste-
di. Ecevit. "Ö zaman birleşilmez
ise hiçbir parti barajı aşamaz
gibi kaygılar ve iddialar da ge-
çerliliğini yitirmiş olur. Her par-
ti TBMM'ye kendi gücü ve kim-
liğiyle girer" diye konuştu.
Laiklik konusu
Ecevıt. konuşmasında ulusal
sorun. laıkliğin nasıl sağlana-
cağı konulannda da SHP ile
uralannda çok ciddi aynlıklar
olduğunu belirtu. Ecevit. SHP
kurultayında Aydın Güven Gür-
kan'ın "Türkive halkı, Türkiye
milleti" sözcüklerinı kul-
landığını anımsatarak "Türki-
ye'de ulus sevnıez yurtseverler
bulunduğunu" söyledi. Kara-
yalçın da bunun üzerine. "Bi-
zim ulusal bağunsızlığa bağlılı-
Belediye baskanları ve birlik
Bırlığın adresı bellı
Feyyaz Bilen
CHP Silifke Belediye Başkanı
Sınıflararası çelişkilerin yoğunlaştığı.
emekçilerin sorunlannın gidcrek arttığı.
enflasyon. hayat pahalıhğı ve işsizliğin çığ
gibi büyüdüğü günümüzdesolun
dağınıklığı. örgütsüzlüğü. bölünmüşlüğü,
sol adına affedilecek birdurum değildir.
Bölünmüşlük sonucu. sağın alternatifi
sağ olmaktadır. Bu da ülkenin sorunlannı
içinden çıkılmaz hale getirmiştir.
Birlik. belirli ilkeler temelinde olmalı ve
tüm sol güçleri. demokrası güçlerini
kapsamalıdır. Solda birliğin adresi
bellidir. CHP'de birleşme zorunluluktur.
Çünkü CHP'nin büyük partisel birikimi.
sahip olduğu büyük bir saygmlığj vardır.
12 Eylül sonrasında yozlaşan. kirlenen
siyasete bulaşmayan bir yanı vardır.
Halk hesan sorar
SeflkSezgrn
CHP Gözne Belediye Başkanı:
Tüm olumsuzluklara karşın soldaki
bölünmüşlüğü sona erdirmek, tüm sosyal
demokratlann görevidir. Halkımız bunu
bızlerden istemektedir. Yerel secimlerden
önce solda bütünlük sağlanamazsa bu
fırsaün bir daha yakalanacağına
inanmamaktayım. Soldaki birlikteliği
sağlayamazsak halkımız bizlere öyle bir
ders verecek ki bugüne kadar sosyal
demokratlann kalesi olan yerleri dahi sağ
partilere kaptıracağız. O zaman bu
sorumsuzluğun hesabını halkımız
oylanyla bizden soracaktır. Elbetteki
birleşmenin adresi bellidir. Buadresde
CHP'dır.
Karar zirvenin
Kaya Mutlu
SHP Mersin Anakent Belediye Başkanı
En kısa zamanda. çok
fazla konuyu eleştiriye
sokmadan ahnacak bir-
lik karan, zannederim
en tutarlı karar ola-
caktır. Ancak birlik ka-
rannı, zirve verecektir.
Taban her türlü birleş-
meye hazırdır ve bekle-
mektedir. Bütün alt-
başlıklar ve birleşmeçerçevesi, zırvedeki-
lenn yetkisi ve sorumluluğundadır. En bü-
yük arzumuz. tüm sosyal demokratlan ıçı-
nealanveözleştirenbiranlaşmayıyapa-
bilmeleridir.
CHP'de birleşmeliyiz
YalcınAkyol
CHP Seyhun Beledh c Başkanı:
Birleşmeelbette Cumhuriyet Halk
Partisi'ndeolmalıdır. Bunu lartışmak bile
suni bencc. Neden mi CHP'de
birleşmeliyiz?Türkiye'nin en eski partisi.
Gelenekleri var. Birgeçmişı varki 70 vıl.
Atatürk'ün partisi. Aslında bu özellikleri
bile yeterli. ama yapısı çok önemli.
Ciddiyeti. olması gereken bütün unsurlan
banndıran özelliği ile bırleşebilecek tek
liman, tek partidır.
CHP'de birleşme bir an önce
gerçekleştirilmek zorundadır. Artık bu bir
zorunluluktur.
Gecikmesinde sakınca \ar. Halk. solun
olmadığı bir parlamento düşünmek
istemiyor.
Çözüm de birleşmektcn geçiyor. Ama hiç
vakit kaybetmeden, hemen. şımdi
yapmamız gerekivor bunu.
Birliktelik
sağlanamadı
SHP Genel
Başkanı Murat
Karayalçın, daha
sonra partisinin
TBMM'deki
grup toplantı-
sında Ecevit ile
yaptığı görüşme
konusunda bılgı
verdi. Karayal-
çın, solda birliğin
ancak üç partinin
birlikteliği ile ger-
çckleşeceğini be-
lirterek şunlan
söyledi:
"Yöneticiieri
kendilerini öyle
görmese bile
halkın sosyal de-
mokrat olarak
gördüğü üç parti-
nin bir arava gel-
mesi gerekîyordu.
Üç partinin
dışında herhangi bir birlikteliği
kamuoyuna solda birlik olarak
sunamazsınız. Sayın Ecevit ka-
muoyuna yansımış düşüncelerini
bana tekrar etti. Sosyal demok-
rat hareketle demokratik sol
hareket arasında ideolojik
farkldıklar olduğunu söyledi.
Solda birlikten önce, ulusal birli-
ğin önem taşıdığını söyledi. Ken-
disine solda birliğin sağlan-
masının. ulusal birlikle çelişme-
diğini sövledim. İdeolojik olarak
da hiç kimse sosyal demokrat
hareketle. demokratik sol ha-
reket arasında fark olduğunu
söyleyemez. Bu gelişmeden son-
ra ortaya çıkan tabloya göre,
sosyal demokrat kanatta birlik-
teJikten söz etmek, hiç olmazsa
bu aşamada mümkün görünmü-
yor. Acı ama, gerçek bu."
Karayalçın iyimser
Karayalçın. SHP-CHP bü-
tünleşmesi için görüşmelerin
süreceğjni, ancak bu bütünleş-
meyi solda birlik olarak kamu-
oyuna sunmanın olanaksız ol-
duğunu söyledi. Karayalçın.
"Bizim bir yıl önce aramızdan
avrılmış arkadaşlarımı/la »eni-
den bir arava gelmemiz, kamuo-
yuna sosyal demokratlann bü-
tünleşmesi olarak sunulamaz.
İnşallah onu da gerçekleştiririz,
ama solda birlik diye takdim
edemeviz" dedi. Karayalçın, bu
konud'aki sözlerini. "Kişiler bü-
tünleşemezse kitleler bütünleşir.
Bugün sosyal demokratlann bir-
likteliği sağlanamamıştır. Ama
bugün zor olanın, olanaksız
gözükenin ileride olmaması dü-
şüncesini taşımıyorum" diye
noktaladı.
Karayalçın'ın konuşması
CHP cephesini şaşırttı. CHP
üst yönetıcileri kendi aralan-
nda şu değerlendirmeyi yaptı-
lar: "Karayalçın Ecevit'in tu-
tumunu biliyordu. Ecevit'in açı-
klamaları sürpriz değil. O ne-
denle görüşme sonrası bu açıkla-
mavı yapması, birleşmede sami-
mi olmadığı havasını verivor."
NOTLAR MUSTAFA BALBA Y
Ecevittabanmavideoik 'aynbğı'anlatacak
ANKARA - Görünen o ki bir "solda
birlik" tartışması daha noktalanmak
üzere.
Karayalçın- Ecevit görüşmesinden
fazla bir şey beklenmiyordu. Ecevit saat
10.00'da Karayalçın'ı kabul etti. Basm
mensuplan işlerini bitırip çıkmaya ha-
zırlanıyorlardı ki. Ecevit müdahale etti:
"Göriişrnenüzde devlet sırrı konuşul-
mayacak, basın mensuplarının kalmasın-
da bir sakınca yok."
Ve görüşme baştan sona gazetecilerin
önünde sürdü.
Ecevit, her birlik konusu gündeme
geldiğinde. dikkat çektiği aynhklan yi-
neledi. Karayalçın'a başanlar diledi.
Umduğunu bulamadı
Karayalçın'ın görüşme sonrası parti
grubunda yaptığı konuşma, "çok şeyler
beklediği görüşmeden umduğunu bula-
mamış"havasındaydı. CHP ile birleş-
menin fazlaca önem taşımadığını anlat-
tı. Karayalçın. grupta sesini çok yük-
seltmek zorunda kaldı. Çünkü mikro-
fon bozuktu. SHP liderinin şu değerlen-
dirmeleri ilginçti:
"Çıpiak olarak ifade ediyorum. Bu
aşamadan sonra sosyal demokratlann
birliğinden söz edilemez. Artık sosyal de-
mokrat kanatta birliktelikten söz etmek
olanaksızdır. Sayın Ecevit, sosyal de-
mokrasi ile demokratik solun ayrı oldu-
ğunu söylüyor. Kimse sosyal demokrasi
ile demokratik sol arasında fark olduğu-
nu söyleyemez. Artık yüksek sesle, her
yerde bu tartışmav ı v apmalıyız."
Bu sözlerinden sonra Karayalçın'ın
şu sorulara yanıt vermesi gerekli:
1- Ecevit. sizinle görüşmesinin neza-
ket kurallannın dışına çıkmayacağını
defalarca söyledi. SHP ve CHP ile
DSP'nin artık çok farklı tabanlara sa-
hip olduğunu. gazete ve televizyon rö-
portajlannda yineledi. Ecevit'e gider-
ken bu yanıtı alacağınızı bilmiyor muy-
dunuz?
2- Baykalla CHP Genel Merkezinde
iki saat görüştünüz. Çıkışta. Ecevit ol-
masa bile. SHP ile CHP'nin birlikteliğı-
nin önem taşıdığını vurguladınız. Grup
toplantısında ise "Bir yıl önce bizden ay-
rılan arkadaşlarla bir araya geunek bir-
leşme olmaz" dedınız. Hangi değerlen-
dirmeniz doğru?
3- Baykal'la yeniden görüşcccksiniz.
Grup konuşmanız bu görüşmeyi deçık-
maza sokmuyor mu?
Karayalçın'ın erup konuşması.
CHP'de soğuk duş~etkisi yaptı. CHP'-
liler de Karayalçın-Ecevit görüşmesinin
sonucunu bıîiyordu. Ama grup konuş-
masını beklemiyordu. CHP kurmaylan
dün öğleden sonra genel merkezde bir
araya geldiler ve şu değerlendirmeyi
yaptılar:
"Karayalçın'ın penel başkan seçildik-
ten hemen sonra parti meclisini toplama-
sı, birlik çalışmalannı vürütmek üzere
yetki istemesi kamuoyunda da bir bek-
lenti yarattı. Baykal'la yapılan görüşme-
den sonra da bu bekienti sürdü. Ama grup
konuşması, birlik göriişmelerinin önünde
yeni bir engeldir. Karayalçın'ın birlik
arayışında içten olmadığı endişemiz be-
lirmişrir. Bu durum, Karayalçm-Baykal
görüşmesinin anlamı olup olmadığı soru-
sunu bile gündeme getirmiştir. Solda bir-
liğin Ecevit'e endekslenemeyeceğini her-
kes biliyordu. Nerede kaldı Karayalçın'-
ın siyasal mühedisliği, birlik projeleri. Bu
durum akla ister isteme/, acaba SH P ye-
rel seçimlerde D \ P ile işbirliğine mi gidi-
yor sonısunu bile gündeme getiriyor."
CHPcephesi. Karayalçın'ın grup ko-
nuşmasının bugüne kadar aldığı artı pu-
anların tümünü götürdüğü görüşün-
deydi. Ecevit'le Meclis'teki odasında
öğleyin görüştük. Tavuklu sandviçini
yerken son derece rahatlamış görünü-
yordu.
Ecevıt'in kafasında yeni bir düşünce
var:
"SHP ve CHP ile aralarındaki ayn-
lıkları tabana uzun uzun anlatmak."
Bunun için bir video çalışması düşü-
nüyor. Video kasette SHP'nin "anride-
mokratik" tutumlan. DSP'nin ilkeleri
yer alacak.
Aydınlar Ecevit'i anlamıyor
Ecevit'e göre halk kendisini çok iyi anlı-
yor. ama aydınlar anlamıyor. Daha
doğrusu anlıyorlar. ama anlamak iste-
miyorlar. DSP liderinin öncrisi şu:
"Bizim yakamızı bırakın. Adil bir se-
çim yasası için çalışın. Solda birinci par-
tiye halk karar versin. Türkiye'deki de-
mokrasi, biraz Doğu Aınıpa ülkelerini
andınyor. Pek çoğunda yüze yakın parti
vardı. Zamanla kanatlar yerine oturdu.
Bırakın, herkes gücü oranında Meclis'e
girsin. Halkın tercihi solda birliği sağla-
vacaktır."
POLJIIKA GÛNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Nerede Kaldı?
Gazi, ODTÜ ve Ankara üniversitelerinde görevli öğre-
tim üyeleri niçin eyleme geçiyorlar?
Nedenini araştırmaya hiç gerek yok...
Diyorlar ki:
"Hükümet protokolündeki sözler tutulsun..."
Şimdi birinci DYP-SHP hükümeti, göreve başladığı za-
man nelere söz vermişti, önce ona bakalım:
Birinci DYP-SHP koalisyon hükümeti, YÖK'ü tepeden
trnağa değiştirmek için harekete geçti. 1992'de "nasıl
bir üniversite" tartışması başladı.
Üniversite öğretim Üyeleri Derneği, otarihteyapılma-
sı gereken düzenlemeleri öneri niteliğinde hazırladılar.
Dediler ki:
"Üniversitelerde yöneticiler seçimle gelmeli... Yeni
atanmış yöneticiler yerine, işbaşına seçimle gelmiş yö-
neticiler olmalı... Yöneticiağırlığıyerinekurullarınyetki-
lerinin arttırılması... Üniversite özerkliğinin gerçekleş-
mesi... Öğretim üyelerinin özgürce düşüncelerini söyle-
yebilmeleri..."
24 Nisan 1992 de Başbakan Süleyman Demirel "üni-
versite reformunu" tartışmaya açarken eğitim sistemi-
nin baştan aşağıya yenileştirilerek çağdaş bir hale geti-
rileceğini söylüyordu.
Başbakan Süleyman Demirel'in reform paketinde yer
alan önerileri ise şöyleydi:
1- Üniversitelerin özgürlüğünü kısıtlayıcı hükümler
ayıklanarak kanundan çıkanlacak. Öğrencilerin ve öğ-
retim üyelerinin derneklere ve siyasi partilere üyeliğini
kısıtlayan hükümler, mevzuattan tamamen kaldırılacak.
Öğrenci konseyleri oluşacak, öğrenci temsilcileri üni-
versite organlarında oy hakkına sahip olacak.
2- Üniversitelere verilecek toplam ödenek miktarlarını
YÖK planlayacak. Üniversitelerin akademik ve idari
kadrolan tamamen YÖK'e verilecek. Kadrolar YÖK ta-
rafından dağıtılacak.
3- Rektör yardımcılarının sayısı artacak. Aranan şart-
lar değişecek. Üniversite genel sekreterlerinin durumu
yeniden düzenlenecek, yetkilerı arttınlacak. Üniversite-
lere devamlı (full-time) çalışma esası getirilecek. Prole-
sörler 6 yılda 1 yıl izinli sayılacak. Üniversitelerarası ku-
rulun çalışması yeniden düzenlenecek.
Bugüne dek verilen sözlerin hiçbirisi tutulmadı. Çağ-
daş eğitim yerine, çağdışı bir eğitim ağırlık kazandı. He-
le yeni açılan üniversiteler birer "bllim yuvası" olması
gerekirken tarikatlann yuvalandığı birer "irtica yuvası"
haline dönüştüler.
Öncekı gün eski Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan ın
açıklamasını bu köşede okudunuz.
Ne diyordu Köksal Toptan:
"6Ekim 1993 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'ndeki Politi-
ka Günlüğü' köşenlzde Tokat Gaziosmanpaşa Üniversi-
tesi Rektörü Sayın Mustafa Kemal Özsoy'un atanmasıy-
la ilgili değerlendirmenizi okudum. Demokrasiyi ve ço-
ğulcu düşünceyi sadece kendıniz gibi düşünme hakkı
olarak goren yaklaşımınız kuşkusuz slzi ilgilendiren bir
durumdur. Buna birdiyeceğim olamaz..."
Bugün "düşünce ve inanç özgurlüğü" adı altında sin-
sice örgütlenen "kara yobazlar" üniversiteleri de ele
geçirmeye başlamışlardır. Tokat Gaziosmanpaşa Üni-
versitesi'nden Harran Üniversitesi'ne, Adnan Mende-
res Üniversitesi'nden Kahramanmaraş Sütçü imam .
Üniversitesi'ne dek hemen hemen tüm Anadolu üniver-
sitelerinde tarikatçı rektörler ile onların kurdukları kad-
rolar görev başındadırlar.
Bu kişilerin amacı açıktır:
"Bir şeriat devleti kurmak..."
Türkiye Cumhuriyeti'nin bir eski bakanı nedense bu
gerçeği görmüyor.
Ne diyor:
"Demokrasi ve çokseslilik..."
Hayır! TCK'nın 163. maddesinden yargılananlar bu-
gün rektör. genel müdür olabiliyor. ama TCK'nın 141 ve
142. maddelerınden yargılananların "sabıka sorgula-
ması sonuçlarına" şöyle bir not düşülebiliyor:
"TCK 141/1..."
Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlü-
ğü İstanbul Bölge Müdürlüğü'nün "sabıka sorgulama-
sı"belgesi elimizde.
Kimin mi?
Gazetemiz yazarlarından Oral Çalışlar'ın
Tarihi de eski değil. 30 Eylül 1993.
1993 Türkiyesi'nde TCK'nın 163. maddesinden yargı-
lananlar "ciciçocuk" bugün. Onlara açılmayan kapı yok.
Ama TCK'nın 141 ve 142. maddelerinden yargılananlar
"kotuçocuk"olduklarından devletin kapıları kapalı.
Bu mudur çokseslilik Sayın Toptan söyler misiniz?
Evet, üniversitelerdeki Atatürkçü, çağdaş. demokrat
öğretim üyeleri direnişe geçerken yeni açılan üniversi-
telere, imam hatip okuilarında ve Kuran kurslarında ho-
calık yapacak çapta olanlar, öğretim üyesi olarak getiri-
liyor.
Hani nerede kaldı. çağdaş eğitim? Nerede kaldı, eği-
tim reformu? Hani nerede kaldı, verilen sözler?
Nerede kaldı?
8 baskamn kararı
Karadeniz'den SHP
lideriııetaııı destek
AHMETŞEFİK
TRABZON (Cumhurivet) -
Trabzon'da bir arava gelen
Karadeniz'in Sosyal Demok-
rat Halkçı Partili (SHP) sekiz
il başkanı solda birlik-bütün-
lük görüşmelerinde Genel
Başkan Murat Karayalçın'ın
alacağı tutuma uyacaklannı.
birlik konusunda her türlü
desteği kendısine vermeyc
hazır oldukiannı açıkladılar.
Solda birlik konusunu gö-
rüşmek ve bölgesel sorunlarda
ortak hareket etmek amacıyla
Trabzon'un doğa harikası
Uzungöl'de bir araya gelen il
başkanlan Miislüm Tokgöz
(Trabzon). Mustafa Horma-
noğlu (Gircsun). İdris Yıldız
(Ordu). Ahmet Biber (Artvin).
Mustafa Polat (Samsun), Zeki
Kutur (Bayburt) Haydar Ku-
laksızoğlu (Rize) ve Ahmet So-
ner Bilgiç (Gümüşhane) ortak
bir bildiri yayımladılar. Parti-
nin Karayalgn'ın genel baş-
kan olmasından sonra güçlen-
diğini ve kamuoyu nezdinde
parti hakkındaki kanaatlerin
değişmeyc başladığını öne sü-
ren il başkanlan. sosyal de-
mokratlann birleşmesi doğ-
rultusunda parti mecüsinın ge-
ndl başkana yetki vermesinin
çok ısabetlı olduğunu. Kara-
yalçın'ın en kısa sürede birleş-
me olayında somut adımlan
atacağına inandıklarını vur-
guladılar. İl başkanlan. Kara-
yalçın'ın her türlü tutumuna
tam destek verdiklerini açıkla-
dılar.
Birleşmenin tabandan gelen
baskılar sonucunda gerçekle-
şeceğini. ancak Türkiye'nin iç
ve dış polıtikadaki gelişmeler
sonucunda hassas bir noktaya
gittiğini belirten il başkanlan.
sosyal demokratlann tarihsel
süreç içinde hep ulusun birliği-
ni temsil ettiklerini. bugün de
bu rolü yerine getirmek için
her türlü çabanın gösterilmesi
gerektiğini söylediler. İl baş-
kanlan. bırleşmenin gerçckleş-
mesi halinde eski kavgalann
yeniden ortaya çıkmaması için
tüm taraflann özveri içinde
hareket etrncsi gerektiğini sa-
vundular. İl başkanlan ortak
açıklamalannda şu görüşlere
yer verdiler: "Bugüne kadar
ayrılıkta SHP'nin bir sorumlu-
luğu olduğuna inannııyoruz.
Ancak her şeye rağmen bu olay
ülke gündeminden mutlaka
kalkmalı. Tabanın sesine kulak
verilmeli. Birleşme seçimler he-
saba katılarak yapılmamalı."