23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12EKİM1993SALJ HABERLER CHPIiDinçep evtendi • ANKARA (AA)-CHP Grup Başkanvekili Ali Dinçer, Kuzey Atlantik Asamblesi dönem toplantısı için gittiği Danimarka'da, dün, ünlü caz sanatçısı Yddız İbrahimova ile evlendi. Bulgaristan'ın Türk asıllı dünyaça ünlü caz sanatçısı Yıldız İbrahimova ile 1.5 yıl önce konser vermek üzere geldiği Türkiye'de tanışan Ali Dinçer'in ani evliliği CHP'lilere sürpriz oldu. Kopenhag'da büyükelçilik binasında büyükelçi Faruk Molu tarafından kıyılan nikahtan kendisinin de cuma akşamı haberi olduğunu bildiren CHP Grup Başkanvekili Uluç Gürkan, "Nîkahın olacağını biliyordum. ama zamanından haberim yoktu, sürpriz oldu" dedi. Özfatura'ya ANAPtan davet • KEMALPAŞA (AA) - AN AP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan özfatura önceki gece yaptığı görüşmede, yeniden partisine kaülmaya davet ettığini söyledi. ANAP Kemalpaşa üçe başkanlığında dinlenen Yılmaz, bu sırada gazetecıkrin sorulannı yanıtladı. Yılmaz şöyle konuştu: "Geçmışte birtakım yanlışlar veya yanlış anlaşılmalar sonucunda kendisi bizden kopmuştur. Dün gece Sayın Pakdemirli'nin evinde kendisini ANAP'a davet ettim. Kendisinin zaten Büyükşehir Belediye Başkanhğı gibı birdüşüncesi yok. MHPdavasmda karar bu hafta • ANKARA (ANKA)- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)Genel Başkanı Alpaslan Türkeş, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'ylaMHP Erzurum Milletvekili Rıza Müftüoğlu nun da sanık olarak yargılandıklan MHP davasında karar bu hafta açıklanıyor. Türkeş ve 229 arkadaşının zaman aşımı nedeniyle aklanması istenen davada adam öldürmek ve öldürmeye teşebbüs suçlanndan yalnızca dört sanıkla ilgili mahkumiyet kararlannın onanması isteniyor. 392 sanıklı MHPdavasılŞekim çarşamba günü yapılacak tefhimle Askeri Yargıtay Beşinci Dairesi'nde sonuçlandınlacak. Tefhimle birlikte MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş ile 229 sanık hakkında TCK'nın cüriim işlemek için örgüt kurmak ve çeşitü eylemlere katılmak suçlanndan verilen cezalann zamanaşımı nedeniyle düşürüleceğine kesin gözüyle bakılıyor. Tuncel,Anayasa Mahkemesiûyesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. 1975 yıbnda kurulan birincı MilliyetçiCephe(MC) hükümetinden bu yana aralıksız olarak görev yapan Aydın Valisi Lütfi Tuncel'i, Anayasa Mahkemesi asil üyeliğine atadı. Anayasa Mahkemesi'ne, üst kademe yöneticüeri ile avukatlar arasından seçilen birasil üyelik, 12 Eylül döneminde Mılli Güvenlik Konseyi (MGK)'nceatanan Servet Tüzün'ün. yaş sınınndan emekli olması nedeniyle boşalmıştı. Anayasa'nın 146. maddesine göre. Cumhurbaşkanı, üç asil ve bir yedek üyeyi, üst kademe yöneticileri ile avukatlar . arasından doğrudan atayabiliyor. Özüek'ten parti • BURSA (AA) - Türk-İş'e bağlı Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, İşçi Partisi kurulması için hazırlık yaptıklannı söyleyerek "Türk-İş Başkanlar Kurulu bu konudaki karannı açıklamalıdır. Yönetim hadi desin, biz hazınz" dedi. Siyasi partilerin muhalefette verdiği sözleri yerinegetirmediğini, bu konuda sağ-sol ayınmırun öneminin kalmadığını savunan Özbek, işçilerin artık kendi seslerini duyurması gerektiğini belirterek "Türkiye bir siyasi çirkef içindedir. Siyaset boşluğu vardır. Bu boşluğu işçiler doldurmabdır. Türk-İş Genel Başkanına buradan sesleniyorum. İşçilerin partisine can simidi gibi yapışmalıyız" dedi. SHP, CHP ve DSP'nin genel merkezlerinde tek gündem solda bütünleşme MerkezlerdebirlikalarmıAYŞE SAYIN ANKARA - SHP, CHP ve DSP genel merkezlerinde tartı- şılan en önemli konu "solda bir- lik" ile sınırb. Parti genel mer- kezlerinde. birleşmeye ilişkin en ufak gelişme, haber. heyecanla bekleniyor. izleniyor. CHP Ge- nel Merkezi'nde, birleşmeyle il- gih en ufak haberlerin "yakm takibe"alınması dikkat çekiyor. CHP MYK üyesi Algan Ha- caloğlu da, iki liderin görüşme- sinın, "olumlu beklentüere" yol açüğı görüşünü dile getiriyor. Sosyal demokrat tabanın bir- leşme arzusu içinde olduğuna dikkat çeken Hacaloğlu, bü- tünleşmenin, şu anda sağ parti- lere kaymış olan unsurlann da yeniden dönüşü olanaklı hale • CHP Genel Merkezi, birleşmeyle ilgili en ufak haberleri "yakın takibe" alırken, SHP Genel Merkezi'ne egemen olan görüş ise gelişmelerin Ecevit-Karayalçın görüşmesi sonrasında somutlaşacağı yönünde. DSP Genel Merkezi'nde ise gözler Ecevit'te. getireceğini ifade ediyor. Ken- dilerini rahatsız eden önemli bir unsuru. "SHP'nin, siyasete bulaşan kirliükten payını alnuş olması" diye özetleyen Haca- loğlu, "Örgütüntüz en çok buna duyarlı. 'Bu kirliliği de mi payla- şacağız?' diyorlar. Kirliliği pay- laştnak mümkiin değil" görüşü- nü dile getiriyor. SHP Genel Merkezi'ne ege- men olan görüş ise gelişmelerin Ecevit-Karayalçın görüşmesi sonrasında somutlaşacağı yö- nünde. Gözler, bu görüşmeye çevrilmiş durumda. SHP Genel Başkan Yardımcısı Önay Alpa- go, birleşmenin bir "zorunlu- luk" olduğuna dikkat çekerek, "Düşündüğûmüz zaman, solda- ki partiler arasında çok da bü- yük görüş ayrılığı olmadığını gö- rûyonız" divor. Sol- dakı partilerin birbirlerine karşı, "ağır elestirilerde" bulun- duğuna dikkat çeken Alpago, SHP olarak, "kıncı olmamaya" özen gösterdiklerini ifade edi- yor. Birleşmenin, CHP-SHP arasında olacağı şeklinde de- ğerlendirilmemesi gerektiğine dikkat çeken Alpago, DSP Ge- nel Başkanı Ecevit"le yapılacak görüşme sonrasında, bu konu- daki tavnn daha netleşeceğini belirtiyor. SHP örgüt yöneticileri de bir- leşmenin önünde büyük bir en- gel olmadığı görüşünü payla- şıyorlar. SHP Izmir İl Yönetim Kurulu üyesı Hülagû Bulguç, bu konudaki görüşlerini şöyle dile getiriyor: "Sosyaİ demokrat partilerin görüşlerinde, rüzük ve program- lannda çok büyük farklıiıklar olmadığını görüyoruz. O zaman bu aynşma, kişisel nedenlerle de olabilir. Tabii yalnızca buna bağlamıyonız. Ama bu sosyal demokrasiye zarar veriyor. Bu baktmdan, daha önce çeşitli za- manlarda yapüan birleşme top- lantılannda belli bir duyarhlık sağlanmış durumda." DSP Genel Merkezi ise belki de öğle saatleri olması nedeniy- le, "oldukça sakin" oluşuyla dikkat çekiyor. Parti binasında sekreterler dışında kimse göze çarpmazken, binanın alt katın- dakı, "parti kah\esi"nde yalnız- ca Genel Sayman Yaşar Men- gi'yi bulabiliyoruz. Mengi, bir- lik konusundaki görüş bildirme yetkisinin "yalnızca genel baş- kana ait olduğunu" belirterek, yorum yapmayı uygun bul- madığını ifade ediyor. Mengi, gerekli açıklamanın Karayal- çın-Ecevit görüşmesinden son- ra, genel başkanlan tarafından yapılacağını ısrarla vurguluyor. Tabelayla uğraşmayalım Ctffe'Ereti SHP Erzurum- Hınıs Belediye Başkanı: "Sosyal demokratlar ayn ayn partilerde büyük kan kaybına uğradılar. Bu kayıp hızlı bir şekilde sürüyor. Artık kavgalar vebencillikler bir yana bırakılarak hızla birleşme sağİanmalı. Tabanın istediği. bir an önce birleşmek. Biz yerel yöneticiler de bunu istiyoruz. Başka türlü düşünmek, yaklaşan yerel seçimlerde gerçeği çok aa olarak ortaya koyacaktır. Tavan. tabanı dinlemez ve aynhk sürerse biz yerel yöneticiler, 26 martta tavandakilere çok acı bir ders vereceğiz.' Nerede birlik? "Parti ismi önemli değil. Bu SHP. DSP ya da CHP olabilir. Bence isım çok eğreti bir sorun. Önemli olan birleşmek. Nerede olursa olsun. Tabela kavgasıyla mı uğraşalım. Ama Belediye başkanları ve birlik en anlamlısı Atatürk'ün partisi. Biz yerel yöneticiler olarak nerede olursa olsun ama mutlaka birlikten yanayız." Ne zaman birlik? "Birleşme bir an önce gerçekleştirilmeli. Ekım. bizim son birleşme ayımız olmalı. Şayet birleşme ekimde de gerçekleşmezse şansımızı kaybederiz. O zaman taban kendine bir çıkışbulur." DSP'debirleşelim Yosar Kocabıyık <SHP İncirliova Belediye Başkanı) Solda bütünlüğün Türkiye için mutlak şart olduğuna inanıyorum. Aksi takdirde liberal ekonomi. serbest piyasa ekonomisi denetlenemez, parlamento çahşamaz hale gelir. Din devleti kurma yolundaki çahşmalar hızlanır. Solda birlikte mutlaka DSP'deolmalı. Birleşmenin nerede olacajnna gelince. Bu o kadar önemli değil. fsimleri farklı, ama ideolojileri aynı. Birleşmeden sonra ismin ne olacağı konusu o denli önemli değil. CHPoluverir, sosyal demokrat CHP oluverir. Bunlar subjektif değerler. bunlar o kadar önemli değil. Birleşmenin ne zaman olması gerektiği konusuna gelince yerel seçimler öncesinde mutlaka olmah. Adres önemli değil Yüksel cakmur (SHP) (İzmir Anakent Belediye Başkanı): Bugün Türkiye'de sosyal demokrasi- nin durumu ortada. Büyük bir bunalım ve İcanşıklık yaşan- makta. Bunedenle tüm sosyal demok- ratlann akıllannı başlannatoplaması lazım. Bugün SHP'nin durumu meydanda. CHP ve DSP'nin durumu meydanda. Türkiye'- de umut olması gereken, iklidan hedef- lemesi gereken sosyal demokrasi üç par- ti altında baraj mücadelesi veriyor. Biz- ler 12 Eylül 1980 sabahına kadar aynı parti çatısı alünda mücadele veriyor- duk. Şimdi neden üç partiye bölündü- ğümüzün hiçbir manüklı açıklamaa yoktur. Bu oyuna gelmektir, bu tuzağa düşmektir. Sosyal demokrasinin üç par- tide temsili Türkiye için lükstür. Bu bö- lünmüşlük,önümüzdeki ilk seçimde, sadece tek tek sosyal demokrat partile- rin değil, Türkiye'de sosyal demokrasi- nin de büyük yara almasına neden ola- caktır. Bu yüzden seçim ittifakı gibi tak- tik hesaplan bir kenara bırakıp. iktidara yürüyecek bir sosyal demokrasi için bü- tünleşme düşünülmelidir. Bütünleşme adı yeri vezamanı konulmayacak kadar kısa vadede olmalıdır. Nerede olduğu hiç önemli değildir. Önemli olan, sami- miyet önemli olan koltuk kavgası yap- mamak, önemli olan siyasi çıkarcıhğı iç- tenlikle bir kenara atmak ve tek bir çatı altında bir araya gelmektedir. Birleşmenin adı ve adresi aranmaya kalkıhrsa, Go- dot'u daha çok bekleriz. Sürecek Sosyal demokrat taban ve birlik ESKİŞEHİRI Birleşmeyiistemeyen yok ÖNDER BALOĞLU ESKİŞEHİR - Sosyal de- mokratlann bırleşmesınin Tür- kiye gündemine gelip yazılı ve sözlü basmda yer almasmın ar- dından. yıllardır aynı göriişe hizmet edip daha sonra aynlan insanlar; kahvede, işyerinde, sokakta taıtışmaya başladılar.. Bu tartışmalann özünde ise 'birteşilnıeli; birleşme ounazsa solun parçalanratşlığı sağa ya- rar' görüşü yatmakta.. Taban dediğimız insanlann içtenlik dolu bu duygulannı karamsar- lığa çeken olay ise 'kısir çekiş- meler' olmakta. Endişe aynı. te- dirgınlik bir: "Bölünmüşlüğe yol açan kadrolar gene yan çizebi- lir.. Gene solda hizip yaratılabi- lir.. SHP ve CHP'de ben-sen çe- kişmesi birleşmeyi önleyebilir" Eskişehir'de sol. bir başka deyişle sosyal demokrat tabanı oluşturan, yaklaşık 25 bin oya sahip Alevi kesim. yıllardan be- ri.CHPye, SODEP'eveardın- dan SHP'ye gönül verirken, içinde bulunduğumuz günlerde ikiye bölünmüş durumda... CHP'nin İl Meclisi Başkanı. SHPeski Milletvekili Zeki Ünal Alevi kesimin büyük desteğini almış bir isim. Gene Ünal ve Tahân Bezek'in ayn parülerde olması, 1994 yerel seçimlerinde odalann sosyal demokrat ka- natlan, iş çevrelerinden hiç kimse birleşmeye hayır demi- yor. Hatta, SHP merkez ilçe başkanı Kazım Kurt diyor ki: "Sosyal demokratlann biriiği zaman yitirilmeden gerçekleş- melidir. Birleşmede hiç kimse dı- şanda kalmamalı. Ben solcu- beri sola güç kaybettirenler öz- veri göstermelidir. Biz kişisel olarak. üstümüze düşen görevi yapmaya her zaman hazırız.." CHP'nin İlçe Başkanı Kemal Saraç'ın görüşü de aynı: "Sosyal demokrat hareketin biriiği artık > aşamın bir parçası olmuştur. Yapılacak tüm çalı- Eeskişehir'de herkes aynı görüşte: 'Sosyal demokratlar birleşmezse, ne SHP ne de CHP seçim alabilir... Bunun için de tavanda başlayan birleşme olayı, mutlaka gerçekleşmeli...' Alevi oylann dağılmasına en büyük etken olacak. Eskişehir'- de herkes aynı görüşte: "Sosyal demokratlar birleşmezse, ne SHP ne de CHP seçim alabilir... Bunun için de ta>anda başlayan birleşme olayı, mutlaka gerçek- leşmeli..." Demokratik kitle örgütleri. yım diyenler yan yana olmalı- dır.'' Kanm Kurt ardından da ek- liyor: "Birleşmenin tek koşulu, ön koşulsuz olmaktır. Komıyu genel başkan kim ofcoına indirge- mek, hangi çatı altında olsunla sımrlamak, birliğe ihanettir. Bir- leşme için öncelikle yıllardan şmalara olumlu bakıyoruz. Bir- liğin yeri \e adı görüşmelerle çö- zülebilir. Vakit kaybetmeden birleşmeye ivedUik kazandırıl- malıdır." SHP ve CHP'nin il başkanla- n da farklı bakmıyorlar olaya.. SHP İl Başkanı Tahsin Bezek. "Herkes istiyor, biz de istiyoruz. Ama yöntem önemli. bizden en- gel çıkmaz. Zaten farklı > anımız vok ki?.. Eğer birleşme olmazsa zorluk çekeriz. Herkes üzerine düşen fedakarlığı yapmalıdır. Biz taban olarak ta>anı birleşme konusunda zorla> acağız.. Şurası bir gerçek ki. SHP-CHP birleş- mesine. DSPyi de katmak gere- kir" diyor. CHP İl Meclisi Başkam, SHP eski Milletvekiü Zeki Ünal da SHP yöneticileri gibi düşün- mekte.. "Görüş olarak aynıyız, ama geçmişte bazı dunımlar bö- lünme;,i getirdi. Sannonım, bir- leşme gerçeklesecekrir" Eskişehir'de sos>al demok- ratlann birleşmesine İıayır' di- yen tek kişi yok... Başlayan gö- rüşmelenn 'olumsuzlukla so- nuçlanması' yıllardır sosyal de- mokrasiyi savunmuş. sola oy vermiş ve bu uğurda mücadele etmiş kişileri hayal kınklığına uğratacak.. Görünen bu.. DSP ise örgüt olarak pek yok Eskişe- hir'de... ÎSKI önerg< bugün Meclis'te ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Muhalefetin, İSKİ ko- nusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi TBMM Genel Kurulu'nun bu- günkü birleşiminde ele alına- cak. Bazı DYP milletvekilleri- nin. önergenin öncelikle görü- şülmesi istemine destek vermesi ve bu tutumlannı bugünkü gö- rüşmelerde de sürdüreceklerini belirtmeleri, koalisyonda sıkın- tı yarattı. TBMM'de, ANAP'ın, İSKİ ile ilgili araştırma önergelerinin öncelikle görüşülmesi istemi, geçen hafta bazı DYP milletve- killerinin desteğiyle kabul edil- miş, ancak görüşmeler yapıla- mamıştı. SHPyainızkaldı Bu gelışmeler yaşanırken SHP grup yöneticilerinin, DYP yöneticilerinden "daha dikkat- li" davranmalannı istediği öğ- renildi. Ancak DYP yöneticile- ri, "Bu konuda grup kararı al- madığumz için millenckilleri- miz istediği gibi oy kullanmakta serbesttir" diyerek SHPyi yalnız bıraktılar. Bunun üzeri- ne, SHP grup yöneticileri, ko- nuyu Genel Başkan Murat Ka- rayalçın'a ilettiler ve Başbakan Tansu Çiller ile görüşerek soru- nu çözmesıni istediler. Başbakan Çiller'in bugünkü DYP grup toplamısında, konu- yu gündeme getirmesi ve millet- vekillenni uyarması bekleni- yor. SHP yöneticileri, İSKİ konu- sunda Meclis araştırması açıl- masına anayasal engel bulun- duğu için karşı çıktıklannı be- lirttiler. Konunun yargıda bulundu- ğuna dikkat çeken Grup Baş- kanvekili Ercan Karakaş, ana- yasanın 138. maddesinin "Gö- rülmekte olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisi- nin kullanılması ile ilgili sonı so- nılamaz, görüşme > apılamaz veya herhangi bir beyanda bulu- namaz" hükmünü içerdiğine dikkat çekerek "Biz. parlamen- tonun bu konuda araştırma ko- misyoııu kurmasının anayasaya aykırt olacağını anlatmaya çalışı>oruz. Konu vargıdadır, davalar açılmakta, savcılık so- ruşturmasını sürdürmektedir. Kunılacak komisyonun çalı- şması. yargıya müdahale ve ana- yasaya aykın olur" diye konuş- tu. Karakaş, DYP'li milletvekil- lerinin de anayasanın gereğini yerine getirmelerini bekledikle- rini belirterek "Çıkacak sonucu birlikte göreceğiz. Bunun siyasi yansımaları elberte olacaktır" dedi. İLKSANyargıda Kısa adı İLKSAN olan. İl- kokul Öğretmenleri Sağlık v« Sosyal Yardım Sandığı'nda yolsuzluk yaptıklan gerekçesiy- le haklannda Ankara Cumhu- riyet BaşsavcılığYnça dava açı- lan ve aralannda İLKSAN'ır üst düzey yöneticilerinin de bu- lunduğu 17'si tutuklu. 20 sanı- ğın yargılanmasına bugün de- vam edilecek. i.s.o. İSTANBUL SANAYİ OD ASI TEK DÜZEN HESAP PLANI VE MUHASEBE SİSTEMİ UYGULAMALARISEMİNERİ 18EKİM1993 Saat 09.30-12.30 Saat: 13.00-16.00 Istanbul Sana>i Odası Mecbs Salonu OdakuleKatl TEK DÜZEN HESAP PLANI 1 Ocak 1994 tarihinden itibaren u>gulanması zorunlu olan TEK DÜZEN HESAP PLANI konusunda üyeleri- mizı aydınlatmak ve karşılaşılabilocek sorunlan gündeme getırmek araaayla Istanbul Sana>i Odası konunun uzmanı bılim adamlan ve uv gulamacılann teblığ sunacaklan bır günlük bir semıner düzenlemistir. MUHASEBE SİSTEMf ÜVGLLAMA GENEL TEBLJGt Mdhye Bakanlığı Geürler Genel Mudurlüğü'nde konuvja ilgili Daıre Başkanı Sayın Erdoğan Arsan'ın yanı sıra Marmara Ünıversitesı Iktısadi \e 1dan Bilımler Fakültesı Öğretim üyesi Sa)in Prof. Dr. Mehmet Ali Canoğlu ve Gazi Ünıversitesı Öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. Nalan Akdoğan'ın konuşmacı olarak katılacaklan bu seminere İSO ûyesi fîrrna temsilcıleri katılabılecektir. Seminer ücretsizdir. 18 Ekim 1993 Pazartesı gûnû saat 09.30"da başlayacak olan toplantıda. Mahye Bakanbğı'nca yayımlanan 1 no'lu "Muhasebe Sısıemı Uygulama Genel Teblıği" kapsamında belirlenen ve 01.01.1994 tarihinden itibaren uy- gulaması zorunlu olan "Tek Düzen Hesap Planı" ve uvgulaması anlatılacak. daha sonra ü>elerimızin bu konuda- ki tereddütleri ve olası sorunlan ile ilgili sorulan cevaplandınlacaktır. TEK DÜZEN HESAP PLANI VE MLHASEBE SİSTEMİ UYGULAMALARI SEMİNERİ 18 EKİM 1993 Saat 09.30 îstanbul Sanayi Odası Meclis Salonu Odakule Kat 1 Sn. Prof. Dr. Nalan AK.DOGAN Sn.Prof.Dr M.AliCANOĞLU KONL^UCILAR Gaa Üniversitesi Iktisadi ve 1dan Bilımkr Fakültesi öğretim Üyesı Marmara Üniversitesi Iktisadi ve 1dan Bilımler Fakültesi öğretim Üyesı Maliye BakanüğıSn. Erdoğan ARSLAN Geürler Genel Müdürlüğû Daıre Başkanı VERGİ VE MALİMEVZUAT DANIŞMA HİZMETLERİ Üyelenmizin. Vergi ve Mab Mevzuatla ilgili sorunlanna yardıma olmak amacıyla 1992 yıtında. Oda'mız Mali Danışmanlan; Malı>e ve Gumrük Bakanlığı Eskı Hesap Uzmanı Hasan KARABACAK ve Abdullah TUGUL tarafından danışma hızmeti verilmiş ve bu hizmet etkın bır şekilde sürdürulmüşlür. Bahse konu hızmetin venlmesıne yine Malı Danışmanlanmız tarafından Oda'mız Eski Meclis SaJonu'nda haf- tanın her perşembe günü I4.0O-17.0Ö saatlen arasında devam edılmektedir. Üyelerimizın belırtılen gün ve saatte bizzat gelerek veya aynı saatlerde 252 29 00' 226no'lu telefonla görüşmek suretiyle vergı ve malı konulardaki sorunlannın çözümüne yardıma olunacakür. DANIŞMANLAR: Hasan KARABACAK - Abdullah TUĞUL Ver GinveSaat THefon İSTANBUL SANAYİ ODASI Eski Meclis Salonu Meşnj«yeCd.No:118 Tepebaşı-İSTANBUL Her hafta Perşembe günü saatl4 0O-17 0Oarası 252 2900,226 Basoı: 41891 GÜNDÜZ GÖZÜYLE MELİH CEVDET ANDAY Ressam Olmak Ne Kolaymış! Her resimde iki resim vardır; acemi bunlardan sadece birini yapar. çünkü ötekini bilmez. Ben bir resim sergisi- ne gittiğimde önce buna bakarım; başka bir deyişle, öte- ki resmi ararım. Bizde neden ressam çoğaldı? Resim yapmak kolay geliyor da ondan. işte karşında doğa, bak bak çiz, ya da boya. Yalnız resim mi? Şiir de çok kolaylaştı. Aziz Nesin'in bir sözünü hiç unutmam, "Bizde her beş kışiden altısı şairdir" demişti bir yazısında. Moda olan iyi, güzei duy- guları, düşünceleri alt alta dizdin mi, şiiri bulmuş sayılı- yorsun. Oysa her şiirde iki şiir vardır. Emeklilerin de resme merak sardıklarını duyuyorum; iyi bir şey bu, adamcağız kahveye gidip orada politika tartışmalarına gireceğine, kırlara, deniz kıyılarına uza- nıyor, temiz havada boyuyor, çiziyor... Sinirleri yatışmış, güler yüzle evine dönüyor... Askerlikten politikaya geçen, eski cumhurbaşkanla- rından Kenan Evren'in Beyoğlu'ndaki bir galeride re- sim sergisi açtğını gazetelerde okuyunca biraz durala- dım; neden resim de, şiir değil diye. Şiire girseydi, belki de sevi, eşitlik. özgürlük gibi yüce konular üstüne parlak sözler döktürürdü. Anlaşılan resim kolayına geldi. Milliyet gazetesi şöyle yazıyordu: "Resim sergisini Marmaris Kültür Sitesi'ne katkıda bulunmak için açtığına değinen Evren, işadamlannı en az 500 milyondan başlamak üzere tablolarım satın al- maya çağırdı." Satmış da. Elbet, neden sanatseverleri, resim sever- leri çağırmadı sorusu çıkıyor karşımıza. Yanıtı kolay; sa- natseverler, resim severler bu paraları veremezler de ondan. Evet ama, ya bu işadamlarında resim anlayışı yoksa ne olacak? "Ah" diye konuştum kendi kendime. "keşke" dedim, "Kenan Evren insanlan asacağına, fAsmayalım da besleyelim mi?' sözü onundur) Meclisi, partileri, sendi- kaları, dernekleri kapatacağına, binlerce kişiyi süründü- receğine, emekli olup resme girseydi!" Bunca yıkıma yol açtıktan sonra resim yapmak. günah çıkarma anlamına mı geliyor? Kenan Evren, politikaya girmeden önce açsaydı bu resim sergisini, görmeğe giderdim belki, ama şimdi git- meyeceğim. Ressamlık "kalb" ister. Hruşçov, Başba- kanlığı sırasında, Rus ressamlarının Moskova'da açtık- ları bir sergiye gider, bakar ki resimlerin çoğu soyut, de- mek anlamsız, verip veriştirir o sanatçılara, dahası iç- lerinden kimine en ağır biçimde söver (yazılamayacak kadar ağır). Emekliye ayrıldıktan sonra, bu politikacının resim ça- lışmaya başladığmı biliyor muydunuz? Evet, başlamış ve kimden ders almış dersiniz? O ağır biçimde sövdüğü ressamdan. Bugün bu iki kişi Moskova mezarlığında yanyana yat- maktadır. Nerden aklıma geldi? Yeni ressamımız Kenan Evren, cumhurbaşkanı iken Ankara da açılan bir yabancı resim sergisinden, "müs- tehcen" bulduğu bir kaç resmi kaldırtmıştı. Ceyhan Mumcu Birleşmekonusunda içtenlikli parti CHP CEMtL CİĞERİM SAMSUN - CHP'nin Sam- sun'da yapılan bölge toplantı- sını izlerken kurultay delegesı olduğu SHP'den istifa ederek CHP'ye geçen yazanrruz Uğur Mumcu'nun ağabeyi Av. Cey- han Mumcu "CHFye geçer- ken ne bir senaryomuz vardı ne de bir pazarlığımız. Ben CHP'- ye ikbal için, Meclis üyeliği için, millenckilliği için girme- dim. Birleşme ko- nusunda içtenlikli olarak CHP'yi gördüm. Birleşmeyi içtenlikli olarak ar- zulujorum. S H P delege kartımı Ge- nel Başkan Saym Deniz Baykala tes- liro ettim. Hepimize yeni kimlik kartı verilmesi koşuluyla kartımı emanet et- tim. Tûm SHP'lüe- ri böyle bir davra- nışa cağuıyonımn dedi. CHP Samsun örgütü tarafından düzenlenen "Ata- tfirkçüiük \e Laik- Kk" konulu panele kaüldıktan bır gün sonra. yine CHP'- nin Samsun'daki Karadeniz Bölge Toplantısını da izleyen Av. Ceyhan Mumcu, CHP'ye neden gectiğini şöyle açıkladı. "Bir birliktelik yaşadık. Di- ğer partilere göre farklı bir bir- liktelik yaşadık. Ne bir senar- yomuz >ardı. Ne de bir pazarh- ğımız. Bu birlikteliğin tesciün- den sonra rahatladım. 'Sana gönül borcum var, ödemek kolay değü' şarkısındaki gibi benimde Sayın Deniz Bay- kal'a ödenecek bir borcum vardı. Uğur Mumcu yaşa- saydı bu birlikteliğe gülerdi, tebessüm ederdi. Senaryomuz ve pazarhksız bir birliktelik, arunda bana ve anında Bay- kal'a doğmuş bir birliktelik ve bunun altyapısını hazırlayan Samsun halkına yakışmamız. Benim onlann emeklerine uy- gun tavır vermemdir." CHP'ye 1 Nisan 1960 yılın- da kayıt olduğunu, karşılığın- da Ismet İnönü'nün imzalı bir resmini aldığını, 33 yıllık parti yaşamı boyunca zaman za- man memur olduğunu, ser- best kaldığında da gittiği ycrin CHP olduğunu söyleyen Av. Ceyhan Mumcu. "Ben Musta- fa KemaFin, İsmet İnönü'nün L lusal Kurtuluş Savaşı'nın ve- raset belgesini taşıdığınuz inancıyla o çatıya girdim. Bu partiye ikbal için. Meclis üyeli- ği için, milletvekilliği için gir- Ceyhan Mumcu medim. Böyle bir pazarlığı da Uğur Mumcu'nun ağabeyi ola- rak zaten yapamam. Bu parti- dekiler, tıpkı L lusal Kurtuluş Sa^aşı'nda şehit düşen Meh- metçikler gibi. tıpkı PKK sa- vaşında şehit düşen bugünkü Mehmetçikler gibi hiçbir şey beklemeden bu sa\aşı bugüne kadar >erdiler. O nedenle be- nim bu partiye kaydım senar- yosuz ve pazarlıksız olmalıydı ve öyle oldu" dedi. CHP yeniden kurulurken Ali Dinçer ile Deniz Baykal'ın kendisine çağnda bulunduğu- nu. CHPye geçrnediği için duyduklan üzüntüyü de dile getirdiklerini anlatan Mumcu. "Ben CHP'ye geçmediğim için Sayın Baykal'a o günden beri haksızlık ediyorum. Ancak ka- yıt olduktan sonra üsrümdeki yük gitti. Ve tüm aydınlan CHP çattsı altında toplanmay a çağırıyorum" dive konuştu. HUKUKSUZ DEMOKRASİ HalitÇeknk 3. bası 30.000 (KDV içinde) Yaymları Türkomğı Cud. W-4I Cağaloğlu-hıanbul ÖdemeB göoderilnıez
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle