25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12EKİM1993SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yolsıızlıık dosyası siyaset silalı Mahkemelerde bulunan dos- yalar arasında TÜRKSAT, Tür- kiye Demir Çelik lşletmeleri (TDÇİ), îskenderun Demir Çelik lşletmeleri (İŞDEMİR), Sağlık Bakanbğı'na ilaç alımı ve ambü- lans alımı ihaleleri, PTT, Toprak Mahsülleri Ofısi (TMO), Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), SSK'nın Sİ- SATEV Vakfı, TEK, BOTAŞ, 32. Gün, Türkiye Kalkınma Ban- kası (TKB), Vakıfbank, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM). Yibitaş, Tanm Kredi KamuoyutatmlnedllemedlANAP ve DYP yetkililerinin yolsuzluklan içeren dosya savaşı siyasal çatışmarun etkin bir aracı haline geldi. El altında tutulan arsa alımı, göçmen evleri gibi trilyonluk yolsuzluk dosyalan yeniden ısıtılırken, kamuoyu soruşturmalann akıbeti hakkında tatmin olmadı. ANKARA (Cınıhııriyet Büro- su) - Kamuoyunun sorumlulan- nın cezalandınlmasını meralda beklediği yolsuzluk dosyalan, DYP ve ANAP arasında yaşa- nan siyasi çatışmanın silahı hali- ne geldı. Arsa alımı, göçmen konutlan gibi bilinen usulsüzlük- ler yeniden ısıtılırken trilyonluk dosyalann soruşturulmasında vanlan nokta, kamuoyunu tat- min etmekten çok uzak. Kamuo- yuna "skandal" olarak sunulan bazı yolsuzluk davalannın sanık- lan beraat etu. Oğretmene başörtüsü tehdidi • İmam Hatip Lisesi'nde baş örtüsüne izin vermeyen öğretmenler tehdit ediliyor. Bazı velilerin okula gelerek baskı yaptığı belirlendi. OLCAYAKDENtZ MİLAS- MUas İmam Hatip Lisesi'nde geçen yıl baş örtüsü nedeniyle yaşanan olaylar bu yıl da sürüyor. Meslek dersleri dışında baş örtüsü takılmasına izin vermeyen ögretmenlerin bazı kişilerce sürekli tehdit edil- diği belirtilirken bunlardan üçü hakkında soruşturmaya baş- landı. Milas İmam Hatip Lisesi'nde bazı veliler öğrencileri kışkırtı- yor. Bayrak töreniennde okula gelen veliler çocuklanna baş ör- tülerim takmalan içın baskı yapıyor. Okul Müdürü H. Ibra- him Işık ve bazı öğretmenlen de sürekli telefonla tehdit eden ki- şiler kız öğrencilerin okulda sürekli türban takmalanrun serbest bırakılmasını istiyor. Bu arada bazı öğrenci yelile- rinin okulun bahçesine girerek öğretmenlere sataştığı bildiril- di. M. Ali Türkmen, Rasim Gü- ler ve Necdet Gezer adlı kışılerin de önce Müdür H. fbrahim Işık'ın odasına gittiği ve bura- daki öğretmenlere, "Artık bura- daki ögretmenlerin kanlan su- landı. Şonunuz körü olacak" diye tehditte bulunduklan öne sürüldü. Bunun üzenne, öğret- menler bir tutanak hazırlaya- rak Milas Cumhuriyet Savcı- lığı'na suç duyurusunda bulun- dular. Savcilığa getirilen üç kişinin ifadesi alınarak soruş- turmaya başlandı. Bakanbk haziııeleriıı peşinde Haber Merkea- Kültür Ba- kanlığı Karun Hazinesi'nden sonra Bntısh Museum, Louvre, Berlin ve Moskova'daki Puşkin Müzesi'nde yer alan Türk eser- leriyle Türkiye'den kaçınlan hazinelerin peşine düştü. Ba- kan Fikri Sağlar. "Peşine düşü- ien 600 Elmalı Sikkeş'mn değe- ri 12 trilyon lira" dedi. Moskova'daki Puşkin Mü- zesi'nde teşhire konulan Truva hazineleri için harekete geçen TürBye, Başbakan Tansu Çil- ler'in son Moskova ziyaretinde Truva hazineleriyle ilgili giri- şimlerini resmi protokole koy- durup prosedürü devam ettirdi. Bu arada Dorak hazineleri, tz- mit'ten kaçınlan çini ve toprak eserlenyle İstanbul'dan kaçın- lan Bizans hazinelerinin peşine düşüldü. Kültür Bakanlığj aynca, Lo- uvre Müzesi'ndeki Türk eserle- riyle British Museum'da teşhir edilen Bodrum Mozolesi ve Berlin'deki Bergama Akro- polu'nu Türkiye'de getirmek için harekete geçti. Bakanlık aynca, Türkiye'den eski eser kaçıran 14 kişiyi yakın takibe aldı. Partllere g ü v e n SOrSlliyor Kamuoyuna skandal olarak sunulan yolsuzluk davası sanıklan bazı genel müdürler ve bir bakan beraat etti. Beraatler kamuoyunda diğer dosyalarda adı geçenlerin de eninde sonunda beraat edeceği kanısını güçlendirirken, siyasal partilere olan güven de sarsılıyor. Kooperatifleri Birliğı (TKKB), Türk Hava Kurumu (THK) ve Türkiye Gübre Sanayii Anonim Şirketi'ne (TÜGSAŞ) ılişkin sav- lar, öncelikli yer tutuyor. Ankara mahkemelerinde görülen davala- ra ilişkın gelişmeler şöyle: Ankara mahkemelerinde görülen davalar TÜRKSAT: Yargıya ilk ulaştı- nlan dava, kısa adı TÜRKSAT olan "Türk Uydu thalesT'ne iliş- kin soruşturma oldu. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesı'nde sür- dürülen davada, PTT eski Genel Müdürü Emin Başer ile eski Ge- nel Müdür Yardımcısı Osman Gözüm hakkında, "Görevini kö- riiye kullanmak ve ihakye fesat kanştırmak" suçlamasıyla 10 yıl- dan az olmamak koşulu ıle hapis cezası istendi. Iddıanamede, sa- nıklann Türk Haberleşme Uydu- su ihalesinde Fransız fırması için. ihale komisyonuna u Yüksek nü- fuzlu kişfleriıı isünJerini kuDana- rak" baskı yapüklan savlandı. Bilirkişi raporu sanıklann lehine çıktı. Söz konusu uydu yakında uzaya fırlatılacak. TÜRKSAT davasının beraatle sonuçlanması bekleniyor. Gizli bilirkişi raporu Sağlık Bakanuğı: Eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın'ın ilaç ambulans alımında usulsüzlük vapüğı savıyla açılan davalardan. ambulans alımı konusunda beraat karan verilirken ilaç alımı konu- sunda Meclis soruşturması iste- Hibnet Kıvılcımlısloganlarlaanılch İstanbul Haber Servisi - Türkiye sol hareketinin önderlerinden Dr. Hikmet Kıvılcımb, ölümünün 22. yıbnda mezan başmda anıldı. önceki gün de Kıvılcımirnın mezan Çaşıhda anma törcni yapılmak istenmişti Ancak polis, "Burada böyle bir anma toplanüsı yok, şimdi gidin, başka bir zaman gelin" diyerek, anmaya katılanlan dağıtmak istemişti. Kalabalık ise "Knılcımlı öncümüz, yaşatacak gücümüz" diye slogajı atarakdağılmakistememiştı. Bunun üzenne polıs cop kullanarak grubu dağıtmışü. Kıvılcımlı'nın Topkapı Mezarlığı'ndaki mezan başmda dün toplanan bir gnıp, "Kmlcınılı yaşıyor" yazılı bir pankart açıp sloganattı. Herhangi birpolis müdahalesiyle kaFŞilaşmayangrup, daha sonra scssizcc dağıldı. miyle TBMM'ye başvuruldu. Trilyonluk yolsuzluk olarak ka- mauoyuna yansıülan ambulans ah- mında, Şıvgın'ın yönteminin doğru olduğuna karar venlerek ıhale ip- tal edilmedi. Maliye ve Gümruk Bakanlığı tarafından Sağlık Ba- kanhğı'na gönderilen "ıjzS" bilir- kişi raporunda, Şıvgın haklı bu- lundu. Şıvgın, hakkında açılan tabela davasından ve Sağlık Eği- tim Vakfı'nın vıdeo kaset işlerin- deki savlardan suçsuz bulundu. Tabela davası, koalisyon hükü- meti döneminde beraat ile sonuç- lanan ilk dava oldu. Göçmen konutlan: Yargıda bulunan önemli yolsuzluk dosya- lanndan binsi de Bursa'da Bul- gar göçmenlen için yapüan toplu konutlarla ilgili. Konutlann ta- nm arazisi üzenne inşa edildiği belirtilirken eski Devlet Bakanı Mehmet Çevik'in konut yapımı- nı. ihale kanunlanna uymadan özel bir şirkete verdiği öne sürü- lüyor. 1 trilyonluk ihaleye karşı- hk, ortada proje bile olmadığı ileri sürülüyor. Çevik ile ilgili sav- lar Başbakanhk Teftiş Kurulu tarafından TBMM'ye iletildi. MecKs soruşturması açılması is- te niyor. Beslen Makarna TMO yotsuzhığu: Geçtiğımız günlerde kamuoyuna yeniden yansıyan TMO ile ilgili savlar arasında, eski Genel Müdür Ab- met Özgûneş ile "Besten Ma- karna"ya kurum tarafından ya- pılan fazla ödemeler de yer ah- yor. Beslen Makama'ya fazla ödeme yapıldığı. soruşturma çer- çevesinde belirlenmiş durumda. Ancak TMO'nun bankalara mil- yarlarca lira borcu bulunan Bes- len Makama'ya neden y-üzde 45 hisse ile ortak edıldığı biUnmıyor. Yüksek Planlama Kurulu'nca alınan kararda, ANAP milletve- killerinin çıkan olduğu ileri sürü- lüyor. Eski Genel Müdür Ahmet Özgüneş ile ilgili dava geçtiğimiz günlerde ileri bir tanhe ertelendi. Beraatler Beraatler: Bu dosyalar dışında mahkemelere yansıyan bazı yol- suzluk savlanna ılişkin davalar sürerken Türkiye Demir Çelik tş- letmelen ile Türkiye Çimento Sanayıı yönetıcılen haklannda "göreri kötüye kuOanma" gerek- çesi ile açılan davalarda, 6 ay hapis cezasına çarptınlan eski TDÇt Genel Müdürü Sencer, t lmer dışında kalan sanıklar için ' beraat karan verildi. Eski Devlet Bakanı Mustafa Tasar da 349 milyon liralık usul- süz pul alımı yaptığı gerekçesi ile açılan davadan beraat etti. Başkent'te nükleer karşıtı kampanya Uluslararası Nükleer Teknoloji Kurultayı'na altematif, 'Nükleer Karşıtı Platform' oluşturuldu ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - Nükleer karşıtı etkinlık- ler Ankara'da başladı. Hafta boyunca Başkent'te sürdürüle- cek etkinlikler çerçevesinde, 'Gönünü Kuruluşlar Kurultayı' ve 'Nükleer Karşıtı Kongre' ger- çekleştırilecek. NükJeer karşıtı kampanyarun sloganı, 'Ak- kuyu-Morkuyu, oükleer santral istetniyonız' şeklinde belirlendi. Hafta boyunca anti-nükleer et- kinlikler düzenleyecek grubun ilk eylemıru. İstanbul'dan An- kara'ya yürüyen çevreci gazete- ci Timur Danış gerçekleştirdi. Danış. yürüyüşünü 12 günde tamamladı. Hükümetin, 'Makina Mü- hendisleri OdasT ile ışbırliâ içinde hazırladığı 'Uluslararası Nükleer Teknoloji Kurultayı' ile ayru tanhlere denk getirilen 150'ye yakın kuruluş ve derne- ğin oluşturduğu 'Nükleer Kar- şıtı Platform' , 'ZonguJdak- Karakuyu, Silifke-Akkuyu proje- lennı protesto ediyor. Türkiye'de enerji fazlası Düzenleme Kurulu Başkan- hğj'nı Murat önder'in yaptığı Nükleer Teknoloji Kurultayı'- nın ana konusu, "Nükleer güç santrallannm geteceği ve Tür- kiye'nin enerji politikası içindeki yeri" olarak belirlendi. Kurul- tay oturumlan içinde, reaktör yapıması kunıluşlar. tasanm- lan hakkında bilgj verecekler. Bu kurultaya karşı hazırla- nan 'Nükleer Karşıtı Platform' ise Türkiye'nin nükleer enerjiye gereksinimi olmadığını, hükü- metin nükleer güç kullanımı MİN! REPEflANDUM Çaııakkale'de nıiııi referandum ÇANAKKALE(AA)- Çanakkale'de Çarşı Caddesi'nin araç trafığine kapaahp kapatılmaması konusunda halk veesnaf arasında mirri referandum yapddı. Referandurnda, 425 kişi caddenin trafığe kapatılmaması, 208 kişi ise kapaülması yönünde oy kuüandı. Çanakkale Beledıye Başkanı tsmail Özay, her konuda halkın eğilimini belirlemekten yana olduklannı, önümüzdeki günlerde toplanacak komisyonda, referandumdan çıkan "caddeniıı trafiğe kapaolnıamasj'" şeklındeki karann değerlendinleceğini kaydetti. için gerekçe gösterdiği elektrik enerjisi eksikliğinın söz konusu olmadığını vurguladılar. Yer seçiminde de 'özensiz' davranıldığını açıkJayan eylem- cıler, karann 'siyasi' nitelikli olduğunu, Türkiye'de hiçbir Avrupa ülkesinde bulunmayan bir enerji fazlasının bulunduğu- nu söylediler. Hafta bcyunca nükleer karşıtı çeşitli etkinlikler gerçekleştirilecek. BaştaGreen- peace olmak üzere, yurtdışı kuruluşlar. dergiler, radyo ve televTzyonlar da 16 ekim cu- martesi günü düzenlenecek 'Nükleer Karşıtı Kongre'ye ka- tılacaklar. Çevrecilerin 'Yurt- taşlar Kongresi' olarak tanımla- dığı bü kongreyi, 17 ekim pazar günü yapılacak 'Gönüllü Ku- ruluşlar Kurultayı' izleyecek. "Nükleer santral istemiyoruz" Bütün bu etkinlikleri düzen- leyen Nükleer Karşıtı Plat- form'un, temel mesajı şu ola- cak: "Akkuyu'da da Morkuyu'da da nükleer santral istemiyoruz! Endüstrileşmiş ülkelerde pazarı daralmtş ölüm tacirieri, eilerinde kalan teknolojivi. şimdi de bu konuda bilinçienmemiş ülkelere sinsice sokuşturmaya calışıyor. Bu oyuna düşmeyelim: Zindrin son nalkası Türkiye oimasmr ARAYIS laKiDearaı. — ı —= i^^_—^^^^^^i^^iı n ]^m^^m oJmasın! Polis'e göre Islaıııi Hareket saıııklan 'taşeron çete 9 Kamhi suikastı ile ilgili soruşturma kapsamına alınan sanıklara polis, 'para karşılığı eylem yapan çete' ifadesini kullanıyor HALİLNEBİLER fstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nin. tslami Hareket sa- nddan için DGM'ye gönderdiği tutanak- tır, "Kendilerinin para karşılığı eylemi dûstur kabul etaniş taşeron, sOahb çete d- duklan kanaabna vaninuşdr" bıçurunde subjeküf göriiş bildirdiği belirlendi. Bu görüşe karşın soruşturma dosya- sında sanıklann daha önce çeşitli tslamcı eykmlerde yer aldıklan bügüeri bulunu- yordu. Jak Kamhi'ye Beylerbeyi'nde 28 Oçak 1993 tarihinde düzenlenen sui- kastla ilgili olarak yapüan soruşturma kapsamına alınan sanıklarla ilgili şu bü- giler bulunuyor: Can Özbüen: Yıldız Üniversitesi İnşa- at Fakültesi öğrencisi. Kuleü Askeri Li- sesi'nderı 198182 döneminde atıldı. Yıldız Üniversitesi'ndekı öğrenci çatış- malannın çoğunda yer aldı. Bircaüşma sırasmda silah teşhiri suçundari gözalü- na alınıp bırakıldı. Üsküdar Demokrasi Meydaru'nda 14 Ocak 1992 tarihinde yapılan eylemlere kaüldığı, fotoğraflarla da saptandı. Marmara Bölgesı'ndc. özellikk Yalova ve Bursa çevresinde, İs- lami Hareket adma örgütlenme çalış- malan yaptığı konusunda bilgüer var. Ahmet Burak: Marmara Lniversitesi Hukuk Fakültesi'nde master öğrencisi. Türban eylemlerinde ön saflarda yer al- dı. Eylemci öğrencilerin önderlerinden olduğu belirtiliyor. Okulda 'Abdükadir' olarak tanınıyor. 1981 yıhnda llim Yay- ma Cemiyeti propaganda çahşmalanna katıldı. Tevhid Vakfı'na gidıp geliyordu. Osman Erdemin Açıköğretım Fakül- tesi öğrencisi. Tevhid Vakfı'na gjdiyor. Eytemde kullandığı belirtilen kar başb- ğına, 'Laflaheillallah Muhammeden re- suhıDah' yazıh bir şent dıktirmiş. Yaşar Pölafc Radikal Islama, Yeryü- züdergisininsahibi. Ali Rıza Bayramcayuş: Daha önce Milliyetçi Çabşma Partisi'ne üye ohnuş. Polis, evinden suç unsuru (!) olarak kitap götürdü. Tevhid Vakfi'nın müdavimle- rinden. Sanıklar hakkındaki bu bilgiler poK- sin elinde bulunurken, dönemin tçişleri Bakanı Isroet Sezgin de 4 Şubat 1993 ta- rihinde Istanbulda basm toplantıa yap- tı Sezgin, tslami Hareket Orgütü hak- kında bilgi verdi ve eylemler arasında Jak Kamhi suikasbnı da saydı. İçışleri Bakanı'nın basın toplantıandan tam bir hafta sonra İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'nde görevb 12 polis tarafından İstanbul DGM'ye hitaben yazılan olay tutanağında şöyle denıldi: "Tam mevaıthı sanıklar, her ne kadar ifadelerinde ve sorgulannda kendflerimn Isfami Hareket Süreci adı altmda bağm- SE bir örgütün mensubu otduklarm tfade ebnişlerse de bu ifadderinde samimi ol- madddan, kendilerinin para karşılığı ey- lemi düstur kabul etmiş taşeron, sDahlı çete okhıklan kanaatine vanfan^br.'' TOKTAMIŞ ATEŞ Değlraienin Suyu... Bir zamanlar çok kullanılan, yarı arabesk bir deyim vardı: "Paranın ne önemi var, mühim olan insanlık"de- nirdi. Deyim yarı arabeskti, ama hem 'zuğurt tesellisi' olarak değeri vardı hem de kimileri için paranın ikinci derecede önemi olduğunu ifade ederdi. Acaba o zamanlar herkes parayı geriye itip, insanlığa mı sarılmıştı? Sanmıyorum. Hiç olur mu böyle şey. El- bette kimilerinin dini-imanı para idi. Ama o günlerin top- lumsal terbiyesi içinde 'para canlısı' olmak, paragöz' olmak çok ayıplanırdı. Yaramazadam'derlerdi böylele- rine, 'Gözü paradan başka şey görmüyor.' Ama şimdi- lerde makbul adam oldular. 'Geleceği var'deniliyor... Geçenlerde gazetelerde bir bankanın ilginç bir rekla- mı yayımlandı. Eski bir deyim, yeni bir biçim ve anlayışla sunuluyordu: "Paranın ne önemi var, mühim olan kartı- nız." Eh; kartınız var ya, artık istediğiniz kadar tıiketebt- lirsiniz. Zaten çok tükettiğiniz zaman, mecburen çok çalışacak ve çok kazanacaksınız. Almanya da böyle kal- kınmıştı zaten... Aynı anlayışı destekleyen bir başka reklam sloganı da daha önceleri dikkatimi çekmişti. Mealen; "cebınizdeki para kadar değil, krediniz kadar tüketin'' deniyordu. Oy- le ya, cebınizdeki para mühim değil. Kartınız mühim, krediniz mühim. lleride nasıl olsa ödersiniz. Bu tüketim özendirmesi salt bireysel düzeyde kalsa, üzerinde fazla durulmayabilir. 'Ayağını yorganına göre uzatmayan', bunun bedelini öder. Kimi zaman icra me- muru kapıya dayandığında, dramatik görüntüler de orta- ya çıkar, ama sonuç olarak bu, bireysel bir hesap bil- mezliğin bedelidir ve ödenmesi gerekir. Ancak günümüz Türkiyesi'nde bu tüketim özendirme- si salt bireysel olarak değil toplumsal olarak da karşımı- za çıkmaktadır. Hatta tüketimi özendirme bir devlet poli- tikası olarak karşımıza çıkmaktadır. Işte bu çok vahim bir politikadır. Ve ne yazık ki 'yeni dünya düzeni, global- leşme vb' gibisinden palavralar arasında işin vahameti de gözden kaçmaktadır. Türkiye sürekli olarak dış borç almaktadır. Üstelik alı- nan bu dış borçlar yatırıma değil, genellikle tüketime tahsis edilmektedir. Ve bugün neresinden bakarsanız bakın Türkiye, ürettiğinden fazlasını tüketen bir ülke du- rumundadır. Her ne kadar Batılı ülkelerle karşılaştırıldı- ğı zaman, Türkiye'nin tüketimi son derece sınırlı gibi görünüyorsa da gene de tükettiği ürettiğinden fazladır. Aslında gene genel çizgiler içinde bakıldığında; borç- lu olmak, çok fazla korkulacak bir şey sayılmayabilir. Hele, ellerindeki para bolluğundan ötürü çok uygun ko- şullarla borç vermek isteyen finans çevreleri varsa. Ama sorun, alınan borcun nasıl kullanıldığı ve kullanıla- cağı sorunudur Sorun, alınan borcun faizinin ve ana parasının nasıl ödeneceği sorunudur. "Borcunu borç alarak odeyen tüccar batmıştır" der atalarımız. Devletler de insanlara benzer. Borcunu borç alarak odeyen devlet batmış demektir. Gün gelir, deniz tükenir. Vadesi gelir, alacaklılar kapıya dayanır. Borcu- nuzu ödeyecek borç da bulamazsınız. O zaman ne ola- cak? Yukarıda da vurguladığım gibi devletler de insanlara benzer. Nasıl hesabını bılmeyen müflis tüccar; evdeço- luk çocuğunun bileziğine ei atar, para edecek şeyleri gözden çıkarırsa, hesabını bilmeyen devlet de bir şeyle- ri pazarlamak zorunda kalır. Zira o kara gün geldiği zaman kimse kimsenin elinden tutmaz. pevJetin pazarlayaçak şeyleri bellidir ve sınırJıcUt..: PTTnın T'si, Çirriento'nun 'Ç'si, Sümerbank'ın 'S'si ilk elde gider, ama bütün bunlar devede kulak kalır. Sonun- da sıra devletin egemenliğine ve bağımsızlığına gelir. Kitleleri tüketmeye alıştırdığınız zaman, tasarrufu özendiremezsiniz. Tüketimi kısamazsınız. Kıyamet ko- par. Ve dünya üzerinde hem yiyecek hem de giyecek bakımından kendine yeten üç beş ülkeden biri olsanız bile bağımsız bir devlet olarak varlığınızı ve bütünlüğü- nüzü koruyamazsınız. Egemenlik haklarınızı kullana- mazsınız. Fitil fitil burnundan getirirler adamın. Zaten toplumun kafasını da karıştırmışlardır. Insanı insan yapan tüm değerler ayaklar altına alınmıştır. Tüm kavramlar birbirinin içine girmiştir. İşin içinden çıkılmaz olmuştur. Değirmenin çarklarının dönmesi iyi bir şeydir. Ama bu çarkları döndüren suyun nereden geldiğine bakmak ge- rekir. Bugün İstanbul'da tıbbın çeşitli alanlannda uluslararası otorite sahibi Amerikalı, Alman, Jngiliz. Bulgar ve Türk bilimcilen 12. Tıp Kurultayı'nda bir araya geliyor. 12-16 ekim tarihleri arasında The Marmara Oteli'nde yapılacak tıp kurultayındaülkemizdedeciddı bir sağlık sorununa dönüşmekte olan AIDS hastahğı da mikrobıyologlar, dişhekimlen ve halk sağbğı uzmanlan tarafından tartışılacak. Kurultayın ilk gününde "Tıp ve Basın" konusu, yazanmız Eral Atabek'in de katıldığı bir panelde tartışılacak. Düne kadar ölümcül hastalık kabul edilen kan kanseri lösemideki yeni umut kapılan, beynınçalışnıa mekanizmalan üzenne son araştırmalar gibi tıp temel bilimlerinin güncel konulan da kongrede de alınacak. Almanya'da yaşayan Türkler arasında yapılan sağlık taramalannın da tartışmaya sunulacağı kongrede, plastik cerrahi ve çocuk cerrahısindeki büyük gelişmeler sergilenecek. Organ nakli gibi tıbın yeni konulannda ortaya çıkan etik konulann da bir yandn tarüşılacağı kongre, 16 ve 17 ekim tarihlerinde Bergama'da toplantısını sürdürecek. Prof. Dr. Nuran Gökhan kongrede daha onlarca konu üzerindeki yeni bulgu ve tartışmalı konulann gündeme getirileceğinı bıldirdi ve tüm hekimleri ve ilgilenenleri kongreyi izlemeye çağırdı. Daha fazla bılgi için telefaks: 1-533 94 68 Eğitimde krediU sistem • ANKAR.A (AA) - Milli Eğitım Bakanlığı, kredili sistem gereği 4 dönemde 72 krediyi tamamlayamadığı için üniversiteye başvuramayanlarla. yıl sonunda mezuniyet barajı olan 132 krediyi tamamlayamayacak durumdaki öğrencilerin durumlanna çözüm anyor. Öğrenci, veli ve öğretmenleçden sistemle ilgili olarak gelen şikayetleri değerlendiren Talim ve Terbiye Kurulu'nun, aksaklıklann giderilmesi için formül aradığı ve sisteme destek amacıyla televizyon lisesi ya da hafta sonu derslerine başvurabileceği öğrenildi. 'AJoTrafîk' ı • ANKARA (ANK A) - Halkın trafik kuraUanna uymayanlan bildireceği' Alo Trafik 154' bu ay sonunda faaliyete gececek. \ PTT'den halkın trafik kurallanna uymayanlan biklirmesi ya ! da şikayetlerini iletmesi için kurulan Alo Trafik 154'ün ücretsiz olması için çahşmalar yapılıyor. PTT ile 'emniyet' arasmdaki görüşmelerin bitmesiyle bu ay sonunda 'Alo Trafik' faaliyete gececek. Söz konusu uygulama ile trafik kurallanna uymayanlann belirlenmesi için fahri trafik müfettişleri » seçilecek. 'Emniyet'in verdiği makbuzlarla fahri trafik müfettişleri de ceza kesebilecek. Şemsi Denizer'e beraat • ANKARA (ANKA) - Devlet bakanlanndan Cemil Çiçek'e 'yalana-güven venneyen insan' diyerek hakaret suçu işledıği gerekçesiyle yargılanan Türk-İş Genel Sekreteri ve Genel Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Şemsi Denizer beraat etti. Denizer'in basın yoluyla hakaret suçundan yargılanmasına ; Ankara İkinci AsliyeCezaMahkemesi'ndedevamedildi. i Duruşma yargıcı Hikmet Uyar, Denizer'in eski Devlet Bakanı ! Çiçek'e hakaret ettiğine ilişkin yeterli delil bulunmadığını ve ] suçun oluşmadığını belirterek beraat karan verdi. . \
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle