Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 OCAK1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ANAP'ın gölge
kabinesi
• ANKARA (Cumhuriyet
BürosH)-ANAPGenel
MerkeTİ, "gölge kabine"
işlevi görecek 27 inceleme ve
ihtisas komitesi oluşturuyor.
Genel Başkan Mesut
Yılmaz, "Bu ay içinde
çalışma gruplannın aktif hale
getirilmesini"istedi. ANAP
Genel Başkan
Yardımcılanndan Vehbı
Dinçerler, yapılan anket
sonuçlanna göre, baa
'omiteler kurulması için
,dhşmayaptı. Dinçerier'in
hazırladığı taslakta parti
genel başkan, grup
başkanvekilleri ile sosyal
ilişkiler başkan ve
yardımcılan ile komite
başkanlanndan oluşan bir
merkez koordinasyon
komitesi öngörûlüyor.
Komitelerdeçahşmak için
başvuran milletvekilleri
arasından önümüzdeki
günlerde seçim yapılacak.
YSK üyelikleri
için seçim
• ANKARA (ANKA)-
Yüksek Seçim Kurulu'nda
boşalan üyelikleriçın
Yargıtay ve Danışlay'da
seçimler yapılmaya başlandı.
16. Hukuk Dairesi Üyesi
Tufan Algan, 124 oy alarak
YSK üyeliğineseçildi.
Yargıtay'da geri kalan iki
YSK üyeliği için bugün
seçimlere devam edilecek.
Danıştay Genel Kuruluda
YSK için üç ayn üye seçımi
yapacak. Yargıtay ve
Danıştay'daki seçimlerin
ardından bu kez, YSK'da
görev süresi yakmda dolacak
olan Orhan Yalçınkaya'nın
enne başkan seçimi
yapılacak.
'Azadi' toplaüldı
• İç Poütika Servisi - Azadi
Gazetesi'nın 17-23 Ocak
I993tarihlı36.sayısı,
İstanbul 2. Numaralı DGM
karanyla toplatıldı.
Gazetenin, "Azadi'nin
gündemi- Türkiye'ye
demokrasi - Kürdislan'a
özgüriük" başlıkh yazıda
"devletin bölünmezliği
aleyhine propaganda
yapılmasf gerekçesiyle
toplatıldığıbildirildi.
Azadi'nin sahibi ve Genel
Yayın Yönetmeni
İkrameUin Oğuz, toplaülma
karanndan sonra yaalı bir
açıklama yaparak, "Bu
sayıyla birlikte son 11
sayımızdan 9'u toplatılmış
oldu" dedi.
Tuzla
operasyonu
davası
• İSTANBLL(AA)-
Tuzla'da ekim 1988'de 4
kişinin ölümüyle sonuçlanan
operasyonda, "Kasten adam
öİdürmek" ile suçlanan 16
polisin yargjlanmasına
devam edildi. Kartal Ağır
Ceza Mahkemcsi'nde dün
yapılan duruşmada Adli Tıp
Kurumu'ndan istenen rapor
okundu. Raporda, yakın
mesafeden atış yapılıp
yapılmadığının belirlenmesi
için barut artığı
araştırmasında kullamlan
yöntemin hatalı sonuçlar
verebileceği belirtıldi.
Tuzla'da Kemal Soğukpınar.
İsmail Hakkı Adalı, Fevzı
Yalçın ve Reha Şen'in
öldürülmesiyle sonuçlanan
operasyona katılan I6polis
memurunun 56'şar yıi
hapisle cezalandınlması
isteniyor.
'Yargıda
bûrokrasi
azalacak'
• ANKARA (ANK A)-
Adalet Bakaru Seyfı Oktay,
yargı ve bûrokrasi
ilişkilerinin yeniden gözden
geçirilerek düzenleneceğini
belirterek, "Yargının
uzamasına neden olan
bürokratik işlemler tek tek
gözden geçirilecek. Yargının
hızlandınlması en kısa sürede
.gerçekleştirilmeye
çalışılacak " dedi. Oktay,
hakim ve savalarla adli
personelin özlük haklannm
yargının hızlandınlrnası ve
ihtiyaçlan gözönünde
bulundurularak
iyıleştirilmesine çalışüklannı
dasözlerineekledi.
layar'ın
anıtmezarı
• BURSA(AA)-
Türkiye'nin3.
Cumhurbaşkanı Celal Bayar
için, doğum yeri olan
Bursa'nın Gemlik ilçesine
bağlı Umurbey kasabasına
yaptınlan anıtmezar
inşaaünın yüzde 65'lik
bölümü tamamlandı.
Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı'nca 23 Temmuz
I99rde7.5milyarlirakeşif
bedelleihaleedilen
anıtmezann önümüzdeki
ağustos ayında hazırduruma
getirileceği bildirildi.
Cumhurbaşkanı, Sanayici ve Işadamalan Derneği'nin üyeler toplantısına katıldı
• .
Işverenlere CDRom reklamıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Turgui Özal, büyük
gazetelerin ansiklopedi promosyonu sa-
vaşında yeni bir cephe açtı. Bir süre ön-
ce küçük oğlu Efe ÖzaFın pazarlayaca-
ğını duyurduğu bilgisayar disketferine
yüklcnmış ansiklopedileri lanıtan Özal.
"Bunlar hem renkli. hem konuşuyor.
BIT de hareketli resimleri var' dedi.
Küçük ve orta ölçekli sanayıcileri "çok
sevdiğini" kaydeden Özal, kamu işlcı-
melerinde taşeron uygulamasının yay-
gınlaştınlması gerektiğini söyledi. Özal,
kendisini "Çankaya'nın şişmanı işçi
düşmanı" diye slogan alarak eleşü'renle-
ri "sendika ağası" olarak nitelendirdi.
ILO sözleşmesini "akıllannı başlanna
loplarlar" diye veto elıiğinı belirten
Özal. "Akıllan başlanna gelmediyse.
• Efe Özal'ın pazarlayacağını duyurduğu bilgisayar disketlerine yük-
lenmiş ansiklopedileri tanıtan Özal, "Bunlar hem renkli, hem kohuşu-
yor" dedi. Özal, kendisini "Çankaya'nın şişmanı işçi düşmanı" diye
slogan atarak eleştirenleri "sendika ağası" olarak nitelendirdi.
bir kere daha çıkarsınlar" dedi. Özal,
dün OSTİM Sanayici ve Işadamalan
Derneği'nin 7. üyeler toplantısına
katüdı. Özal konuşmasına. "Ben üre-
ten. ürettiği konulan çok iyi bilen ve
memlekete birşeyler kalan bu küçük ve
orta ölçekli sanayicileri çok seviyorum"
diyebaşladı.
caman ansiklopedi var, hem renkli hem
de konuşuyor. Yani sesle sizc izahat ve-
riyor"dedi. Türkiye'nın gündemine
yeni tartışmalan sokiuğunu, bu nedenle
kendisine ve ailesine insafsızca hücum-
lar yapıldığını söyleyen Özal. iş güvcn-
cesi konusundaki 158 sayılı ILO sözleş-
mesini velo cimesinin ardından "kıya-
özal, basındaki ansiklopedi promas- met koptuğunu" kaydetti. Özal, şöyle
yonuna, gazeıeler arasındaki "savaşa" devamctü:
değinerek oğlu Efe Özal'ın Kanal Mar- "Nerdeyse, işçi düşmanlığı. şu, bu...
ket'inde pazarlanacağını duyurduğu Bunlar klasik laflar. Alışmışlar artık.
CD ROM'lan uzun uzun anlattarak
"Bir tane compacl diskin içinde bir ko-
Hep aynı şeyleri söylerler. Buyursunlar
çıkarsınlar. Yani yaptığım iş, bir kere
daha. akıllannı başlanna getirmek ol-
ması lazımdı. Gelmediyse çıkarsınlar.
Ne yapalım? Bir daha çıkanrlar."
TTK'da çalışan Zonguldak'taki işçi-
lerin loplusözleşmelerine de değıncn
Özal, bu işletmenin her yıl triryonlarca
lira zarar ettiğini, devletin buraya har-
cadığı parayı "dipsiz kuyuya" at'mış ol-
duğunu savundu. Özal, böyle bir çok
yer oldugunu, buralara harcanan para-
lann ekonomiye kazandınlması gerek-
tiğini söyledi.
Özal, "Bunlan söylüyonım, arkası-
ndan laf geliyor, 'Çankaya'nın şişmanı
işçi düşmanı.' Haydi canım scn de! Siz
işçinin falan dostu degilsiniz. Bunlar sa-
dece bulunduklan yerierin şcyini yiyen,
oranın gelirini sağlayan sendika ağalan
bunlar. Açık söyleyeyim" diye konuşlu.
TBMM Başkanı, Gazeteciler Cemiyeti yöneticileriyle görüştü
Gndoruk'tangazeteciveözür• Gazeteciler Cemiyeti'-
ni dün ziyaret eden Cin-
doruk. "Meclisimize dü-
şen görevler varsa bunu
yerine getirmeye hazmz.
Basmın önüne konul-
muş engellerin kaldın-
lması gerekiyor" dedi.
İstanbul Haber Servisi -
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, geçen 14 ay içinde
basmın üslündeki bütün yasak-
lann kaldınlmış olması gerekti-
ğini belirterek. "Gecikmeden
ötürü basın mensubu arkadaş-
lanmdan özür diliyorum. Bu-
nu, bu yasama yılında hızlandı-
rarak gerçekleştireceğimıze
inanıyorum" dedi.
TBMM Başkanı, dün Gaze-
leciler Cemiyeti'ni ziyarci cdc-
rek, Cemiyet Yönelim Kurulu
Başkanı Necmi Tanyolaç vc
yönetim kurulu üyelcri ile gö-
rüştü. Cindoruk görüşmc sıra-
sında yaptığı konuşmada,Türk
basınının içinde bulunduğu sı-
kıntılann elbirlıgiylc çözümlen-
mesi gerektiğini söyledi. Cindo-
ruk, şöyle devam ettı:
"Meclısimize düşen görevler
varsa bunu yerine getirmeye
hazınz. Hem ceza hukuku, hem
mali hukuk yönünden ayıklan-
ması gereken yasa maddeleri
var. Basının önüne konulmuş
engellerin kaldınlması gereki-
yor. Üzerindc gcrçektcn düşü-
nülme'si gereken son yıllardaki
büyük rekabelin nasıl disiplin
altına alınacağı da elbcttc mcs-
lek kuruluşlannın kendi iç gö-
TBMM Başkanı Cindoruk, Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti.(H AYRETTİN SAĞANAK)
revleridir. Buna devlel müda-
halesini yanlış buluyorum.
Basında çalışan arkadaşlann
güvencclerini sağlayan yasala-
nn uygulanmasına dikkal gös-
lermeliyiz. Demokratik ülke-
lerdeki basın sınırlan ve özgür-
lükleri getirilmelidir."
Basınla yasama arasındaki
ılişkilerin daha sıcak hale geti-
rilmesi için Meclis içinde çalış-
malar yapıldığını anlatan
TBMM Başkanı, "Meclis'teki
basın mensuplannın rahatça
haber alabilmeleri, haberlcri en
teknik imkanlarla merkezlcrine
ulaştırmalanm sağlayıcı düzen-
lemelerin son aşamasına gelin-
miştir.
Televizyon kanallannın ra-
hatça çalışmasını sağlayacak
yeni bir düzenlemeyi önceki
gün başkanlık divanımızda ka-
rara bağladık. Kısacası, biz
Mcclis'in içini tamamen yazılı
ve sözlü basının denetimine, il-
gisine açıyoruz' diye konuştu.
Gazelecilcr Cemiyeti Başka-
nı Necmi Tanyolaç da, beklc-
nen yasalann çıkmadığından
yakındı ve "Televizyon karma-
şası var. Bu, yazılı basını da et-
kiliyor. Basın, güçlükler içinde.
büyük bir rekabet söz konusu.
Meslckdaşlanmızın çoğu işsiz"
diycrek sorunlan dile getirdi.
TRT
Hükümetin,
tavn
Erdem'den
yana
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Devlet Bakanı Cavit
Çağlar, hükümetin, TBMM
KİT Komisyonu'nda "hesap-
lan aklanmadığT gerekçesiyle
görevden alınması istenen
TRT Genel Müdürü Kerim
Aydm Erdem hakkında, Rad-
yo Televizyon Yüksek Kuru-
lu'nun (RTYK) "görevden
alınmasını gerekürccek birdu-
rum yoktur" yönündeki ka-
ranna uyacağını açıkladı.
Hükümet, TRT hesaplann-
daki iddialann soruşturulması
sırasında sakınca yaratacağı
gerekçesiyle görcvdep alı-
nması istenen Genel Müdür
Kcrim Aydm Erdem'in görcv-
dc kalmasıru kararlaşürdı.
Devlet Bakaru Cavit Çağlar.
hükümeti "bağlayjcı" nitelik
taşımayan RTYK karan için,
"Biz de uyanz o karara" dedi.
Çağlar, Cumhuriyct'in soru-
sunu yanıtlarken, "Adamın
bir suçu yok. Karara uyulur.
Adam ne yapmış ki?" görüsü-
nü dile getirdi. TBMM KIT
Komisyonu'nun 8 Mayıs
1992'de yapüğı toplanuda,
özellikle "32. Gün" gün prog-
ramı icin Karacan Yayınlan"-
na yapılan ödemeler nedeniylc
geniş taruşmalar yaratmış ve
TRTnin 1990 yıh kesin hesabı
aklanmayarak, yöneticilere
yargı yoluacılmıştı.
ABD'nin, 1992 yılında Türkiye'deki insan haklan uygulamalannı değerlendiren raporu:
Türkiye'de îşkence artarak süriiyor
• ABD Dışişleri Bakanlığı'nca dün yayımlanan 1992 İnsan Haklan
Raporu'nun Türkiye bölümünde, işİcenceyi önleyecek yönetsel reformlann
yapılmadığı vurgulandı.
vurgulandıANKARA (Cumhwiyet Bü-
rosu) - ABD, insan haklan açı-
sından Türkiye'ye 1992 için
kınk not verdi. ABD Dışişleri
Bakanlığı'nca dün yayımlanan
"1992 İnsan Haklan Raporu'-
nun Türkiye bölümünde işken-
ce iddialannın artmasına karşı-
Uk, ışkenceyi önleyecek yönet-
sel reformlann yapılmadığı
Türkiye'deki "çözülemeyen
cinayetler" ve "kaybolan kışi-
ler" konusunda bagımsız göz-
lemcilerin, insan haklan der-
neklerinin ve gazetecilerin bu
cinayetlere "devletin de kanştı-
ğı" iddialannda bulunduğu
vurgulandı. Çözülemeyen cina-
yetlerin sayısının 1992'de, özel-
likle Güneydoğu'da artmış
olduğu. raporda vurgulandı.
199I'de yer alan çözüJemeyen
cinayetlerin hiç birinin 1992'de
sonuçlandınlmadığı belirtildi.
Terörist cinayetlerde geçtigi-
miz yıl büyük artış olduğu kay-
dedilen raporda, buna karşı
Türk hükümetinin aldığı ön-
lemlerin insan haklan konu-
sundaki durumu etkilediği
vurgulandı.
Türkiye'nin ana insan hakla-
n sorunlan arasında, işkence,
siyasi ve çözülemeyen cinayet-
ler. kayıplar, terörist eylemler,
güvenlik kuvTetlerinin kötü
davranışlan ve toplanma ve ifa-
de özgürlüğündeki kısıtlamalar
olduğu belirtildi.
Ceza Muhakemeleri Usulü
Kanunu'nun 1992'de TBMM-
den geçtiy. ancak bu yasanın
siyasi ve terör zanlılan için ge-
cerlı olmadığı vurgulandı.
CMUK'un eksiklikleri olduğu
belirtilerek, 1993 yılındaki uy-
gulama konusunda "bekle,
gör" ilkesinin geçerli olacağı
bildiriliyor. Türk hükümetinin,
Baü hükümetleri ve diğer kuru-
luşlar tarafından işkence ile
mücadele ve işkencecilerin iz-
lenmesi, bulunması, yargılan-
ması konusunda yavaş davran-
makla suçladıklanna dikkat
çekildi.
Başvuruyu, Kırşehir Sulh
Ceza Mahkemesi yapmıştı
AnayasaMehkemesi'nden
CMÜK
9
un iptalineret
ANKARA (CiMnhuriyet Bû-
ıı) - Anayasa Mahkemesi,
Kırşehir Sulh Ceza Mahke-
mesi'nin Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanunu'ndaki
(CMUK) baa değişikliklerden,
Devlet Güvenlik Mahkeme-
leri'nin görev kapsamına giren
suçlardan yargılananlann ya-
rarlanmamasını öngören hük-
mün iptali için yaptığı başvuru-
yu reddetü.
Kırşehir Sulh Ceza Mahke-
mesi'run. CMUK'nun sözko-
nusu sınırlamayı getiren 31.
maddcsi 1. fıkrasının anayasa-
nın eşitlik ilkesine aykın olduğu
savıyla yaptığı iptal başvurusu-
nu, Anayasa Mahkemesi, usul-
den reddetti. Anayasa Mahke-
mesi, 1. fıkranın DGM'lerin
uygulayacağı bir hüküm nileli-
ğindc olduğu görüşünden hare-
ketle, başvuruyu reddetti. Ana-
yasa Mahkemesi kaynaklan,
mahkemelerin, ancak uy-
guladıklan yasa hükümlerinin
iptali için Anayasa Mahke-
mesi'ne başvurma yetkisi bu-
lunduğunu anımsatarak, baş-
vurunun Kırşehir Sulh Ceza
Mahkemesi'nin yetkisizliği yö-
nünde reddedildiğini bildirdi-
ler.
S H P J s t a n b u l ft
Ö»*
0 0
« 32 flçe örgûtü ydwtidleri
a ^ § ^ « 4 ^ ^ Postıme'den »rk^mş Mileder
Gend Sekreteri Butros Gafi'ye protesto teJgrafı çektikr. TeJgrafta, BM'nin çifte standartm pro-
testo ettiklerini belirterek, "Irak'a ve Somah'ye hemen ımdahale eden öreâtün, 100 bm insanaı
öMüğü Bosna-Hersek
n
e müdahak etmemesi kmmb. (Fotoğraf:İBRAHIM GÜNEL)
Başbakan'ın iki günlük gezisi dünbaşladı. Demirel,Hafız Esad'la Şam'da iki görüşme yaptı
Demirel^Suriye gezi siııdeııoldukçamemnun
GÖKSELPOLAT
ŞAM - Başbakan Süleyman Demirel,
Türkiye ile Suriye'nin işbirlıği yapması-
nı zorunlu kılan unsurlara karşı. "iki
ülke arasındaki ılişkilerin uzun süre ön-
yanlann ve yanlış anlamalann etkisinde
kaldığını" söyledi.
Başbakan Demirel, Suriye Başbakaru
Mahmut El Zubi'nin resmi davetlisı
olarak 2 günlük bir ziyaret için dün sa-
bah saat 10.00'da Suriye'nin başkenti
Şam'a geldi.
Başbakan Süleyman Demirel, Suriye
ziyaretinin ilk gününde. Suriye Devlet
•Başbakan Süleyrnan Demirel, Hafız Esad'ın kendisine, Tür-
kiye'nin güvenliğini tehdit eden teröre ülkesinin destek vermesi-
nin söz konusu olamayacağmı ilettiğini söyledi.
Başkanı Hafız Esad ile bir görüşme yap-
tı. Yaklaşık yanm saat süren görüşme-
nin ardından heyetterarası görüşmelere
geçildi. Heyetlerarası görüşmelerden
sonra Esad ve Demirel tekrar başbaşa
görüştüler. Demirel, Türk heyetinin
kaldığı Sheraton otelinde bir basın top-
lantısı düzenleyerek, Esad ile yaptığı
görüşmede ele alınan konular hakında
bilgi verdi. Şam'da kendilerine gösteri-
len ilgiden memnun oldugunu belirten
Demirel, Suriye ve Türkiye'nin bölge-
nin iki önemli ülkesi oldugunu ve siyasi,
ekonomik, kültürel alanda geliştirilecek
ilişkilerinin iki ülkenin yaranna olacağı-
nı ifade etti. Geçmişten kalan birtakım
önyargı ve güvensizliklerin orladan kal-
dınlması gerektiğini belirten Demirel,
Hafız Esad'ın kendisine, Türkiye'nin
güvenliğini tehdit eden teröre ülkesinin
destek vermesinin söz konusu olamaya-
cağmı ilettiğini söyledi.
Demirel, yapılan görüşmelerde Irak'-
ta yaşanan gelişmelerin de ele ahndıgını
söyledi. Bağdat yönetiminın Kuveyt'i
19. ili saymaya devam ettiğini belirten
Demirel, Türkiye, Suriye ve tran'ın,
Irak'ın toprak bütünlüğünü korunma-
sından yana olduklannı ifade etti. De-
mirel sözlerini sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kuzey Irak'ta meydana gelecek
Kürt devleti Iran, Suriye ve Türkiye'yi
rahatsız eder. Bu sebeple her üç ülkenin
dışişleri bakanlan bir araya gelıp, böyle
bir olaya karşı çıktıklanru söylediler.
Bir Kürt devletırun kurulması, yalruz
Türkiye'yi değil, bütün Orladoğu'yu ra-
hatsız eder.
POLİTİKA GÖNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
ûğ Altnda «ûnu..
Gecenin o simsiyah yalnızlığında büyük bir gürülrüyle
düştü çığ...
Kadının yüzü görülmüyordu. Anlatıyordu kesik kesik:
"Sanki deprem olmuştu. Haberleri dinliyordum. Kapı-
ya doğru yürüdüm. Oracıkia yığılıp kalmışım. Altı saat
kar altında kaidım. Sonra kurtuldum. Ben kurtuldum.
Bosna-Hersek'tekiler, Filistin'de yaşayanlar kurtul-
sun..."
Bayburtun Üzertgili köyunde çığ 30 can aldı. 96 haneii
355 nüfuslu Üzengili köyünde 50 ev kann altında kalıyor-
du. Kurtarma çalışmaları şu ana dek yogun biçimde
sürüyordu
Üzengili köyünün insanlart yollarının açtlmastnı bekli-
yorlardı. Çunkü kar yolları tıkamıştı...
"Eğer yol açılsaydı. köyü terk edecektik. Çığ bekliyor-
duk."
Çığ bir gece ansızın geldi...
Içimde tuhaf bir duygu...
Siz hiç çığ gördünüz mü? Bir kaya ya da taş parçasının
karla kaplı yamaçlardan yuvarlana yuvarlana büyüyüp
çığ olmasına tanık oldunuz mu?
Çığ işte böyle oluşuyor..
Kimi gülümsemelerin içinde bir acıyı yaratıyor. Kimi
yok oluşların ardına saklanan bir kalleşliği simgeliyor...
Derter ki:
"Kimi kayboluşlar vardır gün batımına yenik düşen..."
Üzengili köyü belli ki yoksul birdağ köyü. Kış ayların-
da kentle ilişkisi kesiliyor. Üzengili insanı umutla umut-
suzluğun birleştiği bir çizgide yürüyor.
"Zaten biz çığ bekliyorduk..."
ölümü bekler gibi Ama yolları karla kaplı. Gidecekleri
başka bir yer yok.
TV'den Üzengili köyündeki kurtarma çahşmalarını iz-
liyorum. Tıpkı filmlerdeki gibi. Kar kalınlığı 4-6 metre.
Askerler, siviller durmadan çalışıyorlar.
Köylüler anlatıyor:
"Hayvanları yemledim. Karşı tepelerden bir gürültü
geldi. Baktım, kara bir bulut geliyordu. Fırtına sandım.
Ama gelen çığmış..."
Bir başkası girıyor söze:
"Zaîen bekliyorduk. Gürültüyü duyunca hemen an/a-
dım..."
Yaşamın ölüme yenik düştüğû, acıyı ve sevinci alın
yazısı sayan Üzengili'nin insanları şimdi ne yapıyorlar?
Devlet baba yoiları açmış 100 milyon lira yardtm gön-
dermiş Bir de yiyecek içecek.
Acaba, devlet babanın aklı neredeydi çığdan önce?
Çocuksu düşlerin masala dönüşmesini sever bizim
insantmız. Onun için de bekler, ha babam bekler...
Köylüler ne diyordu:
"Yollanmız karla kaplı olmasaydı, köyü terk edecek-
tik..:'
Köylüler çığı bekliyor... Devlet baba da çığın bir gece
gelip 30 can almasını bekliyor...
Neden?
O zaman karla ka.olı yol açılacak .
Bizim Anadolu insanımız yoksullukların ve yalnızlıkla-
nn resmini çizer hiç durmadan, usanmadan. Bir boşver-
mişlik onun yüreğinde eski zamanı yaşar hep. Alın yazı-
sı'dediği kaderciliği avucunda saklar ölürn gibi, ayrılıkla-
n umursamaz.
TVde kadınların çığlıkları, kurtarma ekipleri, projek-
törlerin aydınlattığı damlar...
"İşte burada, burada..."
Kazmalar iniyor buzlanmış karlann üzerine. Bir insan
bacağı görünüyor ardından...
"Çeksene... Aman yavaş..."
"İşte orada... Görmüyor musun... Hah, tamam ora-
da..."
Ardından kar masajı...
Birisi soruyor:
"Nasıl kendinde misin?"
Sesi çıkmıyor...
"ölmüş galiba... Her yani buz gibi..."
Bir başkası:
"Elbet buz gibi olacak. Kaç saattır buz altında..."
Çocuklar giriyor düşlerimize. Onların gözlerinde ya-
kalıyor gibi oluyoruz Üzengili köyünü.
Çocuklar...
Ölümü o beklenen ölümü yaşadı çocuklar. Vurdum-
duymazlıklara tanık oldular.
Birisi, o çocuklardan birinin kulağına eğilip şöyle ses-
lendi mi acaba:
"Kimi tutkular vardır çocuğum hoyratça harcanan. Ki-
mi özlemler vardır çocuğum zamanın ucunda hainliğin
hançeridir. Kimi çığlıklar vardır çocuğum, geceler boyu
bitip tükenmeyen..."
Ve çocuklar bu çığlıkları duydular, yaşadılar. Hoyratça
harcanan tutkularda, hainliğin, kalleşliğin belki bilincine
vardılar, Bayburtun 96 haneii 355 nüfuslu Üzengili kö-
yünde...
Onlar ki. hep eski zamanlarda kalacaklar, çağı yakala-
yamayacaklar Kendi evrenlerindeki o düş masalların-
da yoksulluğu yaşayacaklar.
Eskiden olduğu gibi, bugün de...
înönü, partisinin grup toplantısında konuştu:
'Programımız koalisyona
aykın olmamah'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Yardımcısı
ve SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü, SHP'nin programında
yapılacak degişikliklerin, koa-
lisyon protokolüne aykın
olmamasını istedi.
înönü, dün SHP grubunda
yaptığı konuşmada, milletve-
kilîerine ekonomiyi geliştir-
mek ve tanmı canlandırmak
amaayla hükümetin yapmayı
kararlaşürdığı tesvikler hak-
kmda bilgj verdi. Önümüzdeki
ay SHP'nin secimsiz tüzük ve
program kunıltayının topla-
nacağını anımsatan İnönü,
"Program kurultayı bir baş.-
langıç çahşmasıdır. Zaten
gerçekleştinlmiş olan kısımla-
nnı çıkarmak lazım. Ama
programda büyük değişiklik-
ler, tabii o değişiklikler koalis-
yon protokolüne aykın olursa
o yanlış olur. ters olur. Çünkü
o zaman "uyguladığımız şeyi
değiştiriyoruz' diye ortaya çı-
kamayız" dedi.
Bunun dışında programı bir
başlangıç çalışması olarak ele
almanın ve süreç içinde bu de-
ğişiklikleri gerçekleştirmenin
en makulü oldugunu kayde-
den İnönü, sözlerini şöyle
.sürdürdü:
"Koalisyonda bulunmak,
bir parti için her zaman nazık
bir dunım ortaya çıkanyor.
Çünkü bütün fıkirlerinizi uy-
gulayamıyorsunuz, ama bazı-
lannı uyguluyorsunuz.
Dolayısıyla hükümetin de-
vamhlığı ve başansı koalisyo-
nu ciddiye almanıza bağlı. Öte
yandan siz ayn bir partisiniz,
koalisyonu ciddiye almak de-
mek, iki partinin bir olması
demek değildir. Siz kendi par-
tiniz olarak kendi fıkirlerinizi
taşıyacaksınız ve bir gün seçi-
me tek başına gideceğinize
göre o fikirleri canh tutacak,
program tarüşmalannda da el-
bet bunu ortaya koyacaksınız.
Ama bir taraftan da koalis-
yondaki görevinizi ahenk
içinde yürüteceksiniz. Bu zor
ama mümkün. Programda bü-
yük değişikük ya da hüküme-
tin programına uymayan
değişiklikler henüz söz konusu
olamaz, ama hazırlıklan yapı-
lır ve bir program inceleme
süreci başlamış olur."
GULERYUZLU
CİDDİLİK
Vedat Giinyol
20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaf Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cagaloğluhtanbul