Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2OOCAK1993ÇARŞAMBA* CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
GÜNCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
• (Baftarafi 1. Sayfada)
Anlaştlan, hükümet bir iki günlüğüne "bekle gör" poli-
tikasına girmişti. Başbakan Demirel'in havaalanındaki
iki cümlesi, bu yargıyı doğruluyordu.
Demirel, "Bakalım, görelim -Irak- ne yapacak? Göre-
lim bakalım, neler olacak" demişti.
Beri yandan alınan yeni bilgiler müttefiklerin Türkiye'-
yi köşeye sıkıştırmaya çalıştıklarını gösteriyor. önceki
gün Başbakanlık Konutu'nda Başbakan, yardımcısı ve
kimi teknik adamların katılımıyla ABD, Ingiliz ve Fransız
büyükelçileriyle yapılan görüşmeler hayii ilginç çizgiler
içeriyor.
Elçiler, hükümetlerinin "Güney Irak'ta yaptıklarım ku-
zeyde de yapacağını" bildiriyor, Saddam'ın "nereye
çarpacağının belli olmadığını" yineledikten sonra bu-
gün yine Kuveyt benimdir diye ilan ediyor, uçuşa yasak
bölgeleri tanımam diyor, "yarın ortaya başka şeyler çı-
karacağmı" öne sürüyorlardı.
Türk tarafının edindiği izlenime göre "Saddam, kuzey-
deki füzeleri geri çekmezse, müttefikler hepsini tahrip
edecek'\\ tzlenimin önemli yanı füzeleri imha için "Tür-
kiye'den gitmeleh şart değıldi. Başka yerden gidebilir-
Jer"di.
Tehdit kokan bu irdelemeler ne demekti? Müttefikler
"Izni ister ver, ister verme. Biz, bir yolunu bulur, Kuzey
Irak'a saldırınz, ama sonra Türkiye'ye bakış açımız,
davranışımız değişır" demek mi istiyorlardı? Hükümetin
analiz masasına yatırdığı sorunlardan biri buydu.
"Bekle gör" politıkasının içeriğinde kimi önemli öğe-
leryatıyordu. örneğin, Erdal İnönü-Tikriti görüşmesinde
"füzelerin belirli bir süre içinde çekilmesıni" ıstemış
miydik?
inönü, dün sabah bize soruyu yanıttarken "Hayır, süre
söz konusu değil" dedi. Tikriti de Türk hükümetinin iste-
mini Bağdat'a bildirmiş, rte zaman yanıt alacağını bil-
mediğini söylemişti. Milli Savunma Bakanı Ayaz dün
sabah "Füze rampalarını kaldırdı, o zaman başka bir
şey yapılması mevzu bahis değil" diyordu.
Temelçtegi
Boylece önümüzdeki bir iki günün olası gelişmelerine
egemen olacak temel çizgi beliriyordu. Irak'ın füzeleri
kaldınp kaidırmama kararı ya olaytarı birden hızlandıra-
cak ya da yumuşatıp yavaşlatacaktı.
Dogal olarak dış olaylar iç politikayla sarmalanıyor,
muhalefet grupları dün sabah, Inönu'nün hükümet adına
Meclis'te yapacağı konuşmadan sonra eleştirjlerini sı-
ralamaya hazırlanıyorlardı.
Önümüzdeki süreçte sıkı tartışmaların hükümetin iki
lideriyte ANAP arasında geçmesi olastydı. Demirel ve
İnönü, iki yıl önce Çekiç Güç'e olanca ağırlıklarıyla karşı
çtkmışlardı. önceki günkü basın toplantısında Demirel,
"Çekiç Güç'e musaade ettiğiniz yerde neticelere katla-
nacaksınız. Musaade ettiğiniz yerde onun ne yapması
lazım geldiğini biliyorsunuz demektir" derken daha çok
ANAP'ın olası hazırlıklarını karşılıyordu.
Çevik Güç'ün Türkiye'de konuşlandınlması 23 Hazi-
ran 1991 'de Mesut Yılmaz'ın kurduğu hükümetce ilke
karanna bağlanmış, daha sonra sırasıyla gerekenler
yerine getirilmişti.
Başbakan, günümüzün olaylannı savunurken "Çekiç
Güç'e musaade edenlerin bugünkü durumun asıl so-
rumlulan olduğu tezinı ana öğe" yapıyordu.
Olumlu kimi işaretlere karşın verilip verilmeyecegi
henüz belli olmayan Incirlik izni gerçekleşirse bu kez,
hükümet tezinin tersine "yeni bir Meclis karannın ge-
rekliliğini" içeren tartışmalar başlayacak.
Clinton'un bugün göreve resmen başlaması, Rusya-
nın Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırırken takındığı
tavır, Irak'ın bize vereceği yanıt...
Başbakan, bu nedenlerle kesin bir eğilim sergilemi-
yor, bekliyor.
"Olaylann saat başı değişip geliştiğini" söylemekle
yetJniyor.
HAVA DURUMU TORKİYE'DE DONYADA
Evkadınına
U( Baftarafi 1. Sayfada)
mış, ancak işlcl-
mcye henüz açılamamış organi-
ze sanayi bölgclen ıçın 1 irilyon
Kralık kaynak sözkonusu. Bıl-
miş, ama çalışlınlamamış böl-
geJcr içın vcrilecek kredilcrin
kımilcri yüzdc 10, kimileri yüz-
dc 25 faizli olacak.
kihnlır: Evındc, cv ckono-
misinc dayalı bir işlctmc aça-
cak, diyclim ki konfcksiyon işi
içın ıczgah, makinc alacak ya
da kreş başlalacak kadınlar için
500 milyar lırahk kaynak aynl-
dı. Burada da faiz yüzdc 30 ti-
vannda olacak.
Küçük orta boy işletmeier:
500 milyar lira lulannda bir
kaynağı da küçük ve orta boy
işlelmelcrde tamamlama vc iş-
leimc kredisi olarak kullandıra-
cağız. Bunun faızj dc düşük
olacak.
Risk sermeyesi: Dünyada da
ömcklcri görülcn bir sislcmi, ilk
kcz Türkiyc kullanacak. Oriji-
nalilcsi bulunan, ya da ülke
ckonomisi için bir ıhtiyaç ola-
rak addcdilcn alanlardaki yatı-
nmctya sıfır faizli kredı kullan-
dınlacak. Yöntem şöylc ola-
cak: Diyclim ki. bir yalınma
risk sermaycsi kalkısı yapılması
kararlaşlınldı. Banka olarak,
bu yaUnmın hıssc senetlcnnı
alıp, para ödcycccğiz. Yalınmcı
bu parayı belli bir süre, diyclim
ki 3 yıl işlctccck. 3 yıhn sonun-
da, işlctmc, belli bir aşama ka-
lcüniş olacak vc biz hissc scnct-
lcrimizi satışa çıkararak para-
mızı o günkü rayiçten gcri
alacağız. Tabii hissc senetlcri
sozkonusu işlctmc tarafından
da salın ahnabilccck'
Halk Bankası Genel Müdü-
rü Taşkıran, faizlerlc ilgjli soru-
lan yanıüarken, bankalara
önclik "cenülmenlik anlaşma-
sı" çağınsına bu kcz dcvleti de
dahil ederek şöyle konuştu:
"Biliyorsunuz, bu konuya
bazı bankalar cvcl diyor, bazı-
lan hiçsesçıkarmıyor. Pamuk-
bank ise kendi başına işlcr yap-
lı, düşlüğü durumu gördünüz.
Bcncc bu karmaşadan kurtul-
manın en iyi yolu bırcentilmcn-
lik anlaşması. Ancak bu defa
bu anlaşmaya dcvlclin dc katıl-
ması şart. Görüyorsunuz. şu
anda bankalara mcvduatın ma-
liycii yüzdc 87'lcrdüzcyindcdir.
Bir dc 3 aylık mevduat çılgınhğı
başladı şimdi. Maliyellcr öyk?-
sinc yûkselıyor ki, bu ölçüdc
MeteorotojiGenelMûdOrKiOû'rKlBnalmanbılgiyagöreyurdunkuzey-
doğu kesımlerı çok bututtu. Doğu Karademz kıyılan yaflmurtu, ötekı
verterubutuUuveaçıkgeçecek.MarmaraılevurdunıçvedoAukeson-
lennde sabah saatlerıncte yoğun olmak uzçere »s gorutecek. Hava
SKakiığı yurdun batı kesımlerınde bıraz anacaK Ruzgar, güney ve
doğu yonlerder hafıl arasıraortakuvveneesecefc Oenızlenrnızde
ruzgar Afcdenu de yıMu ve poyrüûan , 3-5 kınvetmde. :
10-21 denız mMı hui a eseoek.
ıBulutlu Sisii # Gûneşti
AmaerdamY
Amman
Atına
Bağdat
Bonn
Brtjksel
Cenevre
Cezayır
Franklurt
Letkosa
Petersburg K 3
Londra
Madnd
Mılano
Mosfcova
Munıh
Osto
Paris
Prag
Rıyad
Göz göre göre ölüme ghtfl»*
• (Baftarafi 1. Sayfada)
kalanla-
nn adlannı haykınyor, scs gclc-
cck mi diye kulak kabartıyor-
lardı. Hcr gcccn saal kar altın-
da kalanlann canlı olarak
çıkanlması umudunu biraz da-
ha azaltıyordu.
Felakcttcn sağ kurtulan 13
yaşındaki Fatma Aktürk'lc ko-
nuşuyoruz. "Evde oturuyor-
duk. Çay iciyorduk. Birden
kendimizi karlar arasında bul-
duk. Yaşadığıma inanamıyo-
rum" diyordu. Mustafa Çakır
uyandığında kendini karlar
arasında bulmuş. "Kurtulmaya
uğraşıyor ama başaramıyor-
dum. Sonra biri ayağımdan tu-
lup bcnı çekli. Kalkuğımda
cvimden ncrcdeyse yüz mctrc
uzakıa olduğumu gördüm" di-
yor Çakır. Çığ felaketinin üze-
rinden 22 saat gcçmcsine karşın
köy imamı Hıkmet Karaaslan,
Sczgjn Bayram ve Ayşe Aliun
kann altından sağ olarak kur-
tanlıyor. Kann altında sağ çı-
kanlanlar kunarma ckibıni
yenıden umullandınyor. Çalış-
malar hız kazanıyor.
Bayburt Valisi Erol Uğurlu,
pahalı parayı satabikceğiniz
tek müşteri kölü müşlen olu-
yor. Paranızı gcri alamıyorsu-
nuz."
Personele ödenecek para
Sczgın Taşkıran, kamuda ya-
pılan son ücrct ayarlamalan
çerçcvcsindc, 1993 yılı için lop-
lam 1.6 trilyon lirahk pcrsoncl
ödcmcsı ilc karşı karşıya kal-
malanndan da yakınarak şun-
lan söyledi:
"Kcşkc Halk Bankası bu
ayarlamanın dışında kalsaydı.
Çünkü bu yıl bcnim pcrsonclc
ödemcm gcrckçn rakam 1.6
trilyon lıra. Yani scrmaycmdcn
daha fazlasını pcrsonclc ödc-
mek durumundayırp vc scyya-
ncn hcrkcsc ödcmc) ıpacağım.
Oysa bizı bu kapsamın dışına
çıkarsalardı çahşana fazla, ca-
hşmayana a/ ödemc yapardık
vc çalışmayanlar kcndilcrinc iş
ararlardı şimdi."
Belediyeye
mBaparafil.Sayfada ret
Ava, petrokokun kükürt ora-
nının yüksek olduğu ve yanma-
sıyla birlikte çıkan dumanda
aynca halk sağlığını tehlikeye
sokacak başka maddeler de
içerdiğini bilim adamlannın
söylediğini belirterek "Yasak-
lama için acele karar verdiğimi-
zi söyleyenler olabilir ama
burada söz konusu olan halk
sağlıgıdır" dedi.
Beyoğlu BelediyesTnin pet-
rokok kömürûnûn saüşını ve
kuUanımını yasakladığını ha-
ber alan en büyûk petrokok
ithalatçısı Türkok yetkilileri
Beyoğlu Belediyesi ile acil ola-
rak ilişkiye gectiler. Beyoğlu
Belediye Başkanı Hüseyin As-
lan Tûrkok yetkilileri ile görûş-
meyi yardımgsı Nusret Ava'ya
bırakü. Nusret Avcı'nın mey-
dana gelen kirülikte petroko-
kun tehlikeli sayılabilecek
oranda rol oynadığjnı behrtme-
si üzerine Taner Yılmaz şunlan
söyledi:
"Bu konuda bir araşürma
yok, ispatlanmış bir şey yok. Siz
bana petrokokun kesınlikle
kanserojen olduğunu ıspatlaya-
mazsıruz. Çünkü bu konuda
yapılmış bir araşürma yok. Pet-
rokokun kanserojen olduğunu
bana ispatlayın, ben ase 500
milyon lira bağışta bulunaca -
ğjm."
kurtarma ekiplerinin 8 saatlik
bir süredcn sonra köyc ulaşa-
bıldiklcrini söylüyor. Bir kısmı-
na clektrik veıilcbilcn Üzcngjli
köyünde gccc kurtarma çalış-
malan jcncratörlcrlc sağlanan
cleklriklc sürdürülüyor.
Kar kalınlığının yer ycr 6
mcireyc kadar ulaşan bölgcdc,
kurtarma çalışmalan kazma vc
kürcklcrle yapılabiliyor. Vali
Erol Uğurlu'nun önceki gccc
köye ulaşmasından sonra, lcl-
sizİc sürekli olarak kazma kü-
rek vc insan gücü istcğinde
bulunuldu. Geç saatlerde kur-
larma çalışmalanna askcri bir-
likler dc kaiıldı. Vali Uğurlu'-
nun köyc ulaştığında ilk dcğcr-
lcndirmcsi "Köyün üzcrincdağ
gıbı kar küılclcn yığılmış. Çok
güç durumdayız. Bulabildığiniz
kadar insan, kazma ve kürck
göndcrin" oWu.
Bu arada Almanya'nın An-
kara Büyükelçihği, Bayburt
Valiligi'ni arayarak özel eğiiım-
li, insan yerini lespit cdcn kö-
pckkrrdcn oluşan bir yardım
ekibı göndcrmck isteğinde bu-
lundu. Ancak Valılik, yardım
icklifınin Dışişlcri Bakanhğı'na
yapılması gcrektiğini belirterek
gcri çcvirdi. Valılik yelkilikri,
dış ülkelcrdcn gclccek yardım-
lann Dışişlcri Bakanlığı bilgisi
dahilinde kabul edilebiteceğini
bildirdiler.
2 bin rakımda kurulu köyün
tamamına yakınını yok cdcn
çığ felakctindc 3 bin dolayinda
küçük vc büyük baş hayvanın
tclcf olduğu öğrenildi.
Çığda yaşamını yitircnlerin
ccnazclcri dün köyde düzenlc-
ncn törcnlc toprağa vcrildi.
Çığ altından ccselleri çıkan-
lan 53 kişinin kimliklcri şöylc:
Miyascr Yavuz, Nezaket Ya-
vuz, Cihan Yavuz, Niyazi Ya-
vuz, Davul Aklürk, Schna
Aktürk, Rcsul Bayram, Osman
Bayram, Zcnnurc Bayram,
Gökmen Bayram, Gülpcri Al-
kan, Mahmut Alkan, Leyla
Çakır, Kcmal Çakır, Kadriyc
Çakır, Songül Çakır, Yasemin
Çikır, Solmaz Çakır, Haticc
Çakır, Özcan Çakıroğlu, Esma
Çakıroğlu, Elmas Aklürk, Elıf
Aktürk, Fatma Aktürk, Halıt
Aktürk, Mahmul Aktürk, Ali
Aktürk, Hasan Bayram, Fat-
ma Karaaslan, Lcyla Karaas-
lan, Meryem Karaaslan, Sey-
han Karaaslan, Hızır Aktürk,
Yaşar Aktürk, Rahime Çakır,
Yunus Karaaslan, Tahir Al-
lunbay, Haticc Çakıroğlu,
Meryem Çakır, Tuğba Karaas-
lan, Ali Çakıroğlu, Nerşeh Ça-
kıroğlu, Halis Çakır, Beyhan
Karaaslan, Faruk Çakıroğlu,
Scrdar Çakır, Emrah Karaas-
lan, Burhan Çakıroğlu, Ham-
diyc Karaaslan, Gülizar Çakır.
Fadime Karaaslan."
Çığ alundan yaralı olarak
kurtanlan 23 kişidcn 19'unun
sağlık dunımlannın ıyi olduğu
belinıkü Durumlan ağu olan
köy imamı Hikmet Karaaslan
ilc Falma Aktürk. Şakir Çakır
ve Ayşc Alünbaş, Erzurum
Atatürk Ünivcrsitesi Tıp Fa-
kültesi Araşurma Hastanesi'ne
scvk cdildi.
öte yandan Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal
inönü'nün bugün sabah heli-
kopterle Bayburt'a geleceğı bil-
dirildi. tnönü buradan çığ fela-
ketinin yaşandığı Ozengili
köyüne gıderek incelemelerde
bulunacak ve vatandaşlara baş-
sağlığı dıleyecek.
Incirlik4
nefei müdafaada'
w\(Baftarafi 1. Sayfada)
Türkiye lncirlik'ten kalkan
uçaklann Kuzey Irak'taki as-
keri hedefleri dün de vurmasııu
"nefsi müdafaa" çerçevesinde
değerlendırmeye devam ediyor.
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü, " Kuzey Irak'ta olanlar
hiç bir şekilde Irak'a saldın ola-
rak değerlendirilemez. tncirlık
kullanıldı, Türkiye bulaştı gibi
yorumlar doğru değildir. Hu-
zuf Karekatı çefçevesi dışinâ
çıkılmamışur" dedi. Milli Sa-
vunma Bakanı Nevzat Ayaz
Irak'ın 36. enlemdeki luzelerini
cekmesı halinde İncirlik'in sal-
dın amaçlı kullanımının gün-
demden çıkacağını vurguladı.
Dışişlcri kaynaklan, Tür-
kıyc'nın şu andaki çıkannın,
gcrginlığin İncirlik'tcn gcniş
çaplı bir yok clmc opcrasyonu
uygulanmadan gidcnlmcsı ol-
duğunu belirterek. "acclc" bir
karar alınmayacağını biidiri-
yorlar. Yeni ABDCumhurbaş-
kanı Bill CHnlon ckibınin yeri-
nc olurmadıkça bir "boşluk
olduğunu" vurgulayan kay-
naklar. bu ncdenlc "acclcci" bir
tutumla izin talcbinc yanıt vc-
rilmesinin söz konusu olmadı-
ğını bikJiriyorlar.
Üst düzcy bir dışişlcri yelkili-
si, Başbakan Süleyman Demi-
rcl'in normal programını uygu-
layarak, Suriyc gczısıne çıkma-
sının bu yönde bir mesaj
olduğunu söylcyerek, Demi-
rcl'in Şam'da, Irak ile ilgili ola-
rak "düşüncc vc bilgi unsurlan-
nın" dcğiş lokuş cdcceğini, bu
nedenle ayarctin büyük önem
kazandığını vurguladı.
Türkiyc, Avnıpa ve Ame-
rika'nın bütün önemli başkcnt-
lerindc vc Ankara'da Birleşmiş
Millctlcr Güvenlik Konseyi
üyclcrindcn bazılan nezdinde
ginşımlerde bulundular. Dışiş-
leri kaynaklan, girişimterdc
Bosna-Hersek konusu ile Irak'-
taki durum arasında "bağlan-
U" kurulduğunu, Irak'la ulus-
lararası toplum yaptınm uygu-
larken, Bosna'ya uygulanma-
masının dünya kamuoyuna
kolay anlalılamayacağmı vur-
guladılar.
Aynı üst düzey Dışişlen Ba-
kanlığı yetkilisi, Türkiye'nin
tutumu konusunda Cumhuri-
yel'e şu açıklamayı yaplı:
"islişareler dcvam ediyor.
Dünyadaki lutum belirginleş-
miş değil. Bizim ne herkeslcn
fazla nc dc az, ama hcr şcyden
önce kendi menfaatimizi düşü-
ncrck harckct ctmcmiz gcrcki-
yor. Bu olaylann ncrcdcn baş-
ladığı da düşünülmclı. Nclicc
ilibanyla Irak, hâlâ Kuveyl be-
nim toprağımdır diyor. Durup
dururkcn çıkmadı bu iş. Irak'ın
nükkcr sılahlannı vc kimyasal
silahlannı konımasına yardım-
cı olmak da bizim cıkanmıza
uygun değil. Aynca, Saddam'ın
güç kazanması bölgeyi büyük
ıstikrarsızhklara sürükler.
Ama, Batılılara hoş görünmek
için Türkiye bir harbe girmez."
Dışişlcri kaynaklan, Rusya'-
mn, ABD'nin Irak opcrasyo-
nuna karşı çikarak, müdahale-
nin BM Güvenlik Konseyi
karan olmadan vapıldıönı vur-
gulaması konusu da Dışişlcri
Bakanlığı'nca değcrlcndirili-
yor. Rusya'nın, Irak'a yapılan
müdahalcnin Bosna'ya da ör-
nck olmasından rahatsızlık
duyduğunu vurgulayan bazı
kaynaklar. aslında Rusya'nın
Irak'a müdahalcyc karşı cıka-
rak, özcllikk kendi iç kamuoyu
vc muhalcfcttcn kaynaklanan
kaygılan dılc gctirmış olabilccc-
ği dcğcrlcndirmcsini yapıyor-
lar.
Dışişlcri çevrclcri, Türkiyc ilc
Rusya arasındaki "çok olumlu
iliskilcnn varlığı" nçdcniylc.
Moskova'nın "Bcn dc vanm"
demesindcn "olumsuz" ctkilcn-
mcycccğını savunurken.
Rusya'nın, ABD ilc "ntlaşma-
yı" çok fazla sürdürmcsinin
bcklenmediğini belirtiyorlar.
Dışişlcri kaynaklan. Dışişlcri
Bakanlığı ilc Gcnclkurmay ycl-
kililerinin lrak'ın kuzcyde yer-
leşlirdiği füzclerle ilgili olarak
"tchdit" dcğcrlcndırmcsi yap-
maya dcvam ctlıklcrini. bu dc-
ğerlendirmelcrin çeşilli "hipo-
lezlerc" uygun olarak yapıldığı
için "tehdit var ya da yok" gibi
bir sonuca vanldığımn şu an
söylenemcycccğini ifadc cdi-
yorlar.
Milli Savunma Bakanı Ncv-
zat Ayaz, 36. paraleldeki fü/£
rampalannın gcri çckilmcsi ha-
linde ne yapılacağına ilışkin so-
nı>a, "Başka bir şey yapılması
mevzuu bahis değil. O zaman
kcndiliğindcn o sualin ccvabı
çıkmış oluyor" yanıtını verdi.
Ayaz, Irak'taki füze rampalan-
nın Türkiye açısından bir lchdil
oluşturup oluşturmadığı konu-
sunda ısc, "Bunhr, Türkiye'ye
yönelik bir tehdit oluşluruyor
diye bir ifadcdc bulunmam şu
anda mümkün dcğıl. Yanı, bc-
nim böylc bir değerlendirmem
yok" diye konuşlu.
ABD, lngjltcrc vc Fransa*-
nın, «neekf^gün Türkiye'ye,
"İncirlik'ı tümüyle acın, kuzcy-
dcki füzeleri yok edclim" şck-
lindcki talcbi üzerine, Ankara,
Bağdal yönctımindc bu füzeleri
gcri çckmcsıni islcdi.
Ankara, dün, bir yandan
Bağdal'ın mcsajını bcktcrkcn,
diğer yandan da Kuzey Irak'-
laki gclişmclcn yakından i/Jcdı.
Dışişlcri kaynaklan, Ankara'-
nın son degerlcndırmelerinı
lamamlamadan önce, Irak'ın
yanılının dikkatc almacağı yo-
rumunu yaparak, "Şu an bckle-
mcdcyiz" diyoriar.
Başbakanvckili Erdal İnönü,
SHP TBMM grup loplanltsın-
da mütlcfıklcrin Irak'a gerçek-
lcşlirdıklcri son saldınlan ve
Çekiç Güç'e bağlı uçaklann bu
opcrasyondakı durumunu dc-
ğcrlcndirdi. İnönü, Irak'ın, 32.
paralclin güncyinc füze rampa-
lan ycrlcstirmck vc Kuvcyt'c
Saddam, ateşk<
I (Baftarafi /. Sayfada) "Saddaır'ın tavurlannda ve ey-
lemlerinde, onun değişeceğinı
Irak Devlet Başkanı Saddam gösteren hiçbir şey yok" diye
Hüseyin başkanİığmda topla-
nan Devrim Komuta Konseyi
ve BAAS Partisi yönetimi tara-
fından yapılan ve radyo ve tele-
vizyondan açıklanan bildiride,
bugün TSİ 08.00'den itibaren,
"karşı karaf ateş açmadıkça",
Irak'ın da ateş açmayacağı be-
lirtildi.
Bildiride. "yeni Amerikan
yönetimine, Irak'ın kuzey ve
güneyınde uçuşa kapalı bölge
ilan etme karannı gözden gecir-
mesi için bir şans vermek için"
böyle bir karar ahndığı kayde-
dildi ve bu "iyi niyet" gösteri-
sinden sonra, 30 aydır Irak'a
uygulanan "haksız ambargo-
nun kaldınlması gerektiği" gö-
rüşü savunuldu.
Bağdat yönetiminin açıkla-
rnasında, ABD'de yeni yöne-
timle birlikte "sağduyunun ga-
lip geleceğinin" ve daha fazla
çatışma olmayacağının umul-
duğû da ifade edıldı.
Clintoo'm tepkisi
Irak'ın tek yanh ateşkes ka-
ran, ABD'nin görevi bugün
devralacak yeni yönetiminde
"heyacan" yaratmadı.
ABD'de bugün başkanlık
görevini devralacak olan Bill
Clinton'ın sözcüsü George
Stephanopoulos, Bağdat'ın
ateşkes önerisini, "BM kararla-
nnın gerektirdiği koşullardan
sadece bir tanesine uymak"
olarak değerlendirdi.
Sözcü, "Biz, BM kararlan-
mn tümüne tam olarak uyul-
masını bekliyoruz. Bunu göre-
ne kadar politikamızda bir
değişiklik olmayacaktır" dedi.
Irak Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin'in BM kararlanna uy-
ma konusundaki tutumunu
değiştirmesi gerekıiğîni vurgu-
layan sözcü Stephanopoulos,
konuştu.
Ajanslar, Clinton'ın sözcüsü-
nün açıklamalannın, Irak'ın
önerisini reddetmek olarak de-
ğerlendirilebileceğini belirttiler.
ABD Dışişleri Bakanlığı Söz-
cüsü Pete Williams da Irak'ın
ateşkes önerisi ile ilgili olarak
yaptığı açıklamada, "Irak'ın
müttefık uçaklanm tehdit et-
meyeceğini açıklaması iyi bir
işaret" dedi. Sözcü Williams,
"ancak en önemli şey, Sad-
dam'ın gerçekte ne yapacağı-
dır" diye devam etti.
İngütere'nin tepkisi
Ingiltere, Irak'ın ateşkes öne-
risini 'önemsiz' bukiuğunu
açıkladı. Başbakanlık'tan yapı-
lan açıklamada, Bağdat yöneti-
minin, Körfez Savaşı sonrasın-
da BM tarafından alınan tüm
kararlara uyması gerektiği be-
lirtildi.
Rusya ise Bağdat'ın son öne-
risinin, Irak'a düzenlenen hare-
kâtı gözden geçirmek için yeter-
li zemin oluşturduğunu bildir-
di.
Rusya'nın BM temsilcisi
Youli Vorontsov, Irak'ın son
açıklamasını 'çok ilginç' buldu-
ğıınu beirterek "Bu açıklama
10 gün önce yapılsaydı pek çok
şeyin olmasıru engellerdi" dedi.
ÇALIŞANLARIN
SORULARI
SORUNLARI
Yılmaz Şipal
20.000 lira (KDV içinde)
ödcmcli göndcritect.
Nüfus cüzdarumı kaybetüm.
Hükümsüzdür.
NEZAKETCESVR
huzursuzluk çıkarmak amaay-
la bazı gruplan göndercrek,
BM Güvenlik Konscyi'nın ka-
rarlan ilc lam bir uyum içinde
olmadığının ortaya cıknğını,
bunun üzcnnc mütlcfıklcrin bu
ülkcnın güncyinc yönclik bir
harekâla giriştiklcrini söyledi.
İnönü, daha sonra Irak larafın-
dan bu ûlkcnin kuzcyinc de fü-
ze rampalan ycrlcştırdiği vc
radarlannı bölgcdc kcşif görevi
yupan Çekiç Güç'e aıt oçaklara
kilitlcdıği yolunda habcrlcr
alındığını anlattı. Çekiç Güç'-
ün, Irak hükümetinin, Kuzey
Irak'ta yaşayan Kürtkrc karşı
ginşebileccği bir harekâtı önlc-
mck içın bölgcdc konuşlandtnl-
dığını vc önceki gün ABD,
Fransa vc Ingillcre'nin büyii-
kclçılcnnın bu yöndcki kaygıla-
nnı kcndilcnnc ılcltıklcrini ifa-
dc ctti.
İnönü, Meclis gcnel kurulun-
da yaplığı konuşmada Kuzey
Irak'taki olaylann keşif uçuşu
sırasında meydana geldiğjni
vurgulayarak "Huzurharekâtı-
nın dışına çıkılmamışur, incir-
lik Üssü kullanıldı, Türkiyc
bulaşu gibi yorumlar doğru de-
ğildir. Kuzey Irak'la olanlar
hiçbir şekilde Irak'a saldın ola-
rak değerlendirilemez" dedi.
CHP adına konuşan tsmail
Cem ve RP Kayseri Milletvekili
Abdullah Gül, hükümetin son
günlerde ortaya koyduğu dış
politikayı eleştirdiler. SHP gru-
bu adına söz alan Mümtaz Soy-
sal, konuşmasırun başında
Çekiç Güç'ün süresinin uzaul-
masma karşı oy kuüandığını
söyledi. Türkiye Cumhuriyeti
hükümetlerinin geliştirdikleri
ilişkiler ağının yanm yüzyıldır
iktidara gelen hükümetieri zor-
ladığını, bu ağı yırtmakta bü-
yük zorluk cekildiğıni dile geti-
ren Soysal, "Bizim yanılgımız,
müttefıklerimize çok güvenip
onlann ıpıyle kuyuya inmemiz-
dir" dedi. Son oteyda hüküme-
te karşı müttefiklerin açık bir
baskısının olduğunu dile geti-
ren Soysal, yabana diplomatla-
nn Türkiye ile yürüttukleri bu
baskı diplomasisini "yumurta
kabuğu üzerinde yürümek"
olarak tanımladıklannı söyledi.
Soysal, "Bütün Türk hükümet-
lerinin ortak ve acıkh kaderi
budur" dedi.
Koalisyon hükümetinin lehi-
ne yorumlanacak bir tek geKş-
me olduğunu, bunun da Irak'ın
üzerine çullanalım denilmemek
şekünde geliştiğini dile getiren
Soysal, müttefiklerin inandıncı
olmayan izahlannın hükümet
tarafından kabul edihnek zo-
runda kahndığmı belirtti.
öte yandan Cumhurbaşkanı
Turgut özal OSTtM Sanayici
ve İşadamlan Derneği tarafın-
dan düzenlenen toplantıda
yapuğı konuşmada, Türkiye'-
nin Körfez savaşındaki etkin
rolünün kaybolduğunu belirte-
rek, bunun nedeninin koalis-
yon yönetimi olduğunu söyledi.
Ozal, "Bir Körfez savaşındaki
Türkiye'nin ağırbğı bugün yok.
Hele üçlü dörtlü koalisyona gjt-
tiğıniz zaman perişan olursu-
nuz. Siyası agırhğın fazla oldu-
£u sıstemlere dikkat cdıniz,
Ingiltere'de tek parti hükümeti
var, Fransa'da başkanlık var,
ABD başkanlık. Zannediyo-
rum sistemi o tarafa doğru gö-
türmek lazım" dedi.
GOZLEM
UĞUR MUMCU
• (Baftarafi 1. Sayfada)
Bu serüvenci ve acımasız diktatöre yıllarca silah sa-
tan Batılı silah tekelleri ve hükümetler, Saddam'ı yeni
mi tanıyorlar^
Saddam'ın Batılı hükümetlerin bilgisi altında satın al-
dığı bu silahları ne amaçla kullanacağını şimdi mi anlı-
yorlar''
Bağdat rejimine yıllarca nükleer santral kuran vekim-
yevi silah satan Batılı şirketter ve hükümetler, Saddam'-
ın acımasız ve kıyıcı bir diktatör olduğunu Kuveyt işga-
linden sonra mı keşfediyorlar?
Batılı büyük devletler, Birinci Dünya Savaşı'ndan bu
yana Ortadoğu'yu ve Ortadoğu petrollerini ele geçirme-
yeçalışıyorlar.
Bu yüzden, Batılı hükümetler ile çağdışı Arap şeyhlik-
lerinin arasında petro-dolar ortaklıkları kuruluyor.
Ortadoğu'da her kim bu ortaklığa karşı çıkarsa, devrt-
liyor.
Dr. Musaddık, petro-dolar egemenliğine karşı çtktığı
için devrildi.
Saddam, Humeyni ile savaşa tutuşunca, bütün Batılı
hükümetler, denetimlerindeki silah şırkeıleri aracılığı ile
Irak'ı silahlandırdılar.
Batı, Saddam'ın Halepçe'de kimyevi silahlarla Kürtle-
re saldırmasını da görmezlikten geldi.
Saddam a Körez savaşı öncesinde kimyevi silah sa-
tan Batılı şirketler, savaş sırasında bu kimyevi silahlar-
dan korunmak için satın alınan gaz maskelerini de üre-
ten şirketlerdi)
Ortadoğu halklarına yıllardır kanlı bir oyun oynanıyor.
Bu oyunun senaryosu ve aktörleri belli. Bu oyunun fı-
güranlan da belli...
ABD, 80°h yıllarda Iran'a karşı Saddam ı destekledi,
90lı yıllarda Saddam'ı devırmeye çalıştı.
Aynı ABD, 70'li yıllarda Barzani'yi kullanarak Şah-
Beyaz Saray -CIA işbirliği ile aynı Bağdat rejimini ytk-
maya çalışmadı mı
? Barzani lideıiiğindeki Kürtleri, paralı askerler gibi
kullanmadı mı?
ABD, 1975 yılında Sah ile Saddam arasındaki Cezayir
Anlaşması'ndan sonra bu desteği çekmedi mi?
CIA desteginin çekilmesinden sonra Molla Mustafa
Barzani, ABD'ye götürülmedi mi?
önce Şahı, Dr. Musaddıka, sonra Kürtleri Bağdat reji-
mine, daha sonra Saddam'ı Humeyni'ye karşı kullanan
ABD, Saddam'ı devirirse bütün gücüyle Iran'daki Islam
Cumhuriyeti'ni de devirmeye çalışacak.
Hangi rejim, Ortadoğu'da ABD egemenliğine karşı çı-
karsa, o rejim yıkılacak.
Türkiye, neden bu oyunlara araç oluyor'?
Neden 'Çekiç Güç'ün Türkiye'de konuşlandırılmasına
evet diyor"? Neden Incirlik Üssü'nden kalkan uçaklann
Irak'ı bombalamalarına ses çıkarmıyor^
Türkiye'nin bu çatışmalardan uzak durması için elin-
de hem SEİ Anlaşması var, hem de Irak ile 5 Haziran
1926 tarihinde imzalanan Sınır ve İyi Komşuluk Anlaş-
ması' var.
22 Ekim 1962 tarihinde yapılan bir anlaşmayla da fki
ülke arasındaki sınır yeniden çizilmişti. «
1926 tarihli anlaşmanın 12. maddesine göre de Türki-
ye ve Irak'ın kendi uyruğundan olup da karşı tarafta ka-
lan aşiret beyleri ve şeyhlerle resmi ya da siyasal ileti-
şirn bile kurmamaları gerekmekteydi.
Her iki devletin 'sınır bölgesinde ötekı devlete karşı
yöneftilmiş bir propaganda örgutune izin vermemesi'
de aynı anlaşmanın uyulması zorunlu maddelerindendi.
" Celal Talabanfve Mesut Barzani'nin ceplerine Türki-
ye Cumhuriyeti diplomatlarına özgü kırmızı pasaport
sokmanın uluslararası diplomasideki adı herhalde 'iyi
komşuluk ilişkileri' değildi.
Türkiye, bir Ortadoğu despotuna karşı çağdışı Arap
şeyhleri ile birlikte savaşmak zorunda değildir.
Ortadoğu'nun siyasal coğrafyası yeniden çizilirken
aynı Batı, Kıbrıs ve Kürt sorununda Türkiye'den yana bir
tavır mı alacaktır?
Batı, Saddam olmasa da bir başka Saddam yaratıp,
bugün sağlamaya çalıştığı egemenliğini yıne kuracaktı.
Bu gerçeği, -başta aslan sosyal demokratlar olarak-
anlayabiliyor muyuz? Sorun bu.
Vurucu üs Incirlik
• (Baftarafi I. Sayfada)
saat 05.00'ten ilibarcn yoğun
bir hareketlilik başladı. Pıslten
ilk olarak bir tankcr ve 12 savaş
uçağı lam donanımh olarak ha-
valandı. Bu uçaklann kalkışın-
dan yaklaşık bir saat sonra bir
grup savaş uçağı daha kalkış al-
dı. İJçaklarda bomba vc füzele-
rin bulunduğu öğrenildi. Arala-
nnda F-16 vc F-111'lerin de
bulunduğu savaş uçaklannın
sayısı 50'ye ulaşü. Aynı saaller-
de 5 tanker uçağı İncırlik'ten
aynldı. Bu uçaklara erken uyan
uçağı olan bir Awacs'ın da eşlik
ettiği öğrenildi. Uçaklann 10.
30'dan itibaren taşıdıklan füze-
lerle birlikte Incirlik Üssü'nc
dönmeyc başladıklan gözlcndi.
İncirlik'te yer hizmetlerinin de
gün boyunca yoğun bir şekilde
sürdüğü dikkat çekli. Edinilen
bilgiye göre. İncirlik'c malzemc
sevki de yoğun bir şekilde dc-
vam ediyor.
Üs komutanlığ) yetkilileri,
dünkü uçuşlann rutin dcvriyc
uçuşlan olduğunu bildirdiler.
Çekiç Güç uçaklannın devriyc
uçuşlannı sürdurdükleri saat-
lerde İncirlik'te bulunan Türk
Hava Kuvvetleri'ne ait Konya
Üssü'nden gelen savaş uçaklan
da bir süre cğıtim uçuşu yaptı-
lar.
Uçuşiaıi
CNN, Irak'ın. BM uçaklan-
nın Bahreyn'den Bağdat'a di-
rekt uçuşlanna izin verdiğini
duyurdu. CNN, Irak'ın BM'ye
ait uçaklar konusundaki yeni
karannın Iraklı bir yetkiliden
öğrenildiğini belirterek söz ko-
nusu karann BM'ye iletildiğini
açıkladı.
Son bir haftadır Körfez'deki
krizin ana noktalanndan birini
oluşturan Irak'taki kitle imha
silahlannı yok etmek amacıyla
görevlendirilen BM silah uz-
manlan heyetini taşıyan uçak-
lar hakkında Bağdat, BM
uçaklannın Ürdün uzerinden
Irak'a gelmesi konusunda ısrar
ediyordu.
Komisyon doğnıladı
Irak'taki kitle imha silahlan-
nı yok etmekle görevü BM özel
Komisyonu Sözcüsü Tim Tre-
van, Irak ın, "BM kimyasal si-
lah uzmanlannı taşıyan ucakla-
ruı Bahreyn'den Bağdat'a
direkt uçuşuna izin veren" öne-
risini içeren mektubun ellerine
geçtiğini bildirdi.
Irak'ın BM nezdindeki Bü-
yükelçisı Nizar Hamdun da,
gazetecilere yapüğı açıklama-
da, "Eğer düşmanlann engelle-
meleri olmazsa. 'Özel Komis-
yon'un uçuşlan sorun olmadan
gerçekleşecek" dedi.
Yeni savaş gemileri
ABD donanmasından 4 sa-
vaş gemisi, Kuzey Irak'taki
operasyonlannda ihtiyaç duyu-
labileceği gerekçesiyle Doğu
Akdeniz'e gidiyor.
ABD Savunma Bakankğf-
ndan kimüğinin açıldanmasını
istemeyen bir yetkili, gemiler
arasında uçak gemisi USS Ken-
nedy ve ABD 6. Filosu Komu-
tanı Amiral Thomas Lopez'in
komutasındaki güdümlü füze
taşıyan Belknap kruvazörünün
bulundujunu söyledi.
Gali'nintalebi
BM Genel Sekreteri Butros
Gali, Irak-Kuveyt sırunnda gö-
rev yapan BM askerlerinin sa-
yısının arttınlmasını istedi.
Gali, BM Güvenlik Kon-
seyi'ne gönderdiği bir mektup-
ta sınırda BM Irak-Kuveyt
Gözlem Misyonu'nun (Monu-
ik) görev yapuğını belirterek bu
güç çerçevesindeki askerlerin
toplam sayısının 3.465'e çıkanl-
masını istedi.
Monuik bünyesinde 500 as-
kerin bulundugunu kaydeden
Gali, "Misyonun kara sırun ile
ilgili görevini yerine getirebü-
mesınin tek yolu budur" dedi.
BM Güvenlik Konseyi'nden
Gali'nin bu istekleri üzerine ye-
ni bir karar tasansı çıkması
bekleniyor.
Irak: 3 5K var
Irak, ABD uçaklannın dün
Kuzey Irak'ı bombardunanın-
da üç kişinin öldüğünü, üç kişi-
nin yaralandığını bildirdi. Irak
haber ajansı INA, Amerikan
jetlerinin, Bağdat'ın kuzeyinde-
kı Ninive bölgesinde bir askeri
tesisi hedef aldıklannı belirtti.