Katalog

SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK1993 ÇARŞAMBA 12 DIZIYAZI Y e ş i l y u r t ' t a n S t r a s b o u r g ' a B i r d ı ş k ı y e di r m e ö y k ü s ü C E L B A Ş L A -4- A N G X. Sıkı durun. Esas perde şımdi açılı- yor. Buraya kadar anlaülanlar, Gü- neydoğu'da yıllardır süren olaylann bir boyutuydu. Bundan sonra ola- caklar ise Olağanüstü Hai Valiliği'n- de egemen olan hukuk asteminını tam bir röntgeni. Bazen aa. bazen komik... Ama görülecek ki, bölge- deki "hukuk sistcmi" hiç de hukuki değil. Köylûler kalkmış savahğa dilek- çe vermişler; "Bir binbaşı bizi dövdü ve dışkı yedirdi." Normal koşullarda yapılması ge- reken nedir ? Şöyle bir hukuk bilgjnizi yokladı- nız mı. vereceğiniz yanıt beUidir: - Savcı soruştunmayı başlatır. ge- rek görürse zanlılann yargılanması için dosyayı ilgili mahİcemeye gön- derir. İşte Olağanüstü Hal Bölgesi'nde bu iş hiç de böyle olmuyor. Nasıl mı oluyor? Yeşilyurt olayını gün gün izlersek, "Olağanüstü Hal hukukıTnun ne menem birşey olduğunu görürüz. Gazeteciler, Olağanüstü Hal Böl- ge Valisi Kozakçıoğlu'na soruyor: -Güneydoğu Anadolu Bölgesi'n- de bir yurttaş kendisine insan dış- kısı yedirildiğıni söyledi. Bir imam da ağana rakı döküldüğünü iddia etmişti. BunJann doğruluk payı ne- dir? Kozakçıoğlu yanıüıyor: - Savaya gitsinler. Memlekette savcı var. Şıkayetci olan şikayet ko- nusunda ya dilekçe venr veya ol- mazsa savcıya şikayette bulunur. Acaba gerçekten var mı, eğer var- sa ne iş yaparlar acaba? İşe bu açı- dan b;,kmak için Yeşilyurt soruştur- masıı; gün gün izleyelim. 24ocak Cizre Cumhuriyet Savcıhğı, 12. Jandarma Komando Tabur Komu- tanlığVna gönderdiği bir yazıyla "İki polisin şehit edilmesi olayıyla il- gili olarak Yeşilyurt köyünde yapı- lan operasyondaki birlik komutaru- nın adım" soruyor. Tabur komutanlığı da bir yanıt gönderiyor savcılığa. Şımdi bu bel- geye yuİcandan aşağıya bakalım: Konu: J. Kd. Binbaşı Cafer Çağ- layan hakkında istenen bilginin gönderildiği. İmza: Cafer Çağlayan Operasyondaki komutanın kimli- ği: Cafer Çağlayan İşte Olağanüstü Hal'in hali... 25ocak Adalet Bakanlığı'nın emriyle bin- başı hakkında başlatılan adli soruş- turma sürüyor. Henüz köylülerin ve binbaşının ifadesi alınmadi Olağa- nüstü Hal Bölgesi Jandarma Asayış Komutanlığı da idari soruşturma başlattı. 26ocak Şikayetlerinden tam on gün son- ra, Cizre Cumhuriyet Savcıhğı. so- nunda Yeşilyurt köylülerinin ifade- sine başvurdu. Şikayetci köylülerin ifadesi tek bir sözçükte birleşti: - Bize dışkı yedirdiler... 27ocak Suçlanan binbaşı ifade verdi. Cumhuriyet'in Diyarbakır Bürosu'n- dan Ergün Akso>. Cizre Adliyesi'n- den izliyor ola>ı. Sava Mustafa. Sağıroğlu. bir saatte alıyor binbaşı- nın ifadesini. Binbaşı, savanın oda- sından çıkıyor. Yanında bir yüzbaşı ile iki er var. Koruma yapıyorlar. Hürriyet Haber Ajansı'ndan Faruk Balıkçı, adliye karakolunda fotoğ- raf çekmeye çalışıyor. Binbaşının yanındaki yüzbaşı. elindeki silahı Faruk Bahkçıya doğrultuyor: - Resim çekmeye kalkarsan kur- şunu alnına yersin. İşte tam bu olaylann yaşandığı saatlerde. belki de aynı anda. İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli bir yaalı açıklama yapıyor: "Son günlerde basınımızda hisle- re hitap edecek ve gerek kendi ka- muoyumuzda, gerek uluslararası planda ülkemiz hakkında yanhş ka- naatlenn doğmasına neden olacak şekilde takdim edilen Diyarbakır'ın Kozakçıoğlu, dışkı yedirilenlerin başvurmaları gereken adresigösteriyor Ulkede savavar; varama...• Cizre Cumhuriyet Savcılığı, 12. Jandarma Komando Tabur Komutanlığı'na gönderdiği yazıyla, operasyondaki birlik komutanının adını soruyor. Yanıt şöyle: Kıdemli Binbaşı Cafer Çağlayan. Yanıtın altındaki imza ise şöyle: Kıdemli Binbaşı Cafer Çağlayan. • Binbaşı, savcının odasından çıkıyor. Yanında bir yüzbaşı ile iki er var. Koruma yapıyorlar. HHA'dan Faruk Balıkçı, adliye karakolunda fotoğraf çekmeye çahşıyor. Binbaşının yanındaki yüzbaşı, elindeki silahı Faruk Balıkçı'ya doğrultuyor: Çekmeye kalkarsan, kurşunu alnına yersin. Cizre İlcesi Yeşilyurt köyündeki ba- zı vatandaşlanmıza güvenlik kuv- vetlerince insan haklanrun ihlal ni- teliğinde kötü muamelede bulunul- duğuna ılişkin iddialar. Olağanüs- tü Hal Bölge Valiliği ve Jandarma Asayiş Komutanlığı'nca tahkik edilmiş ve bu iddialann doğru olma- dığı saptanmış bulunmaktadır. Bu isükamettekı iddialann buna rağ- men devam ettirilmesi, bunu tahrik edenlerin, sadece maksaüı bir eğili- min teşvikçileri olduğunu belirgın- leştirmekten öteye bir değer taşıma- yacaktır." Tam da insana "Hoppala, bu da nereden çıktı?" dedirtecek türden bir açıklama. Daha belki de suçla- nan binbaşı adliye koridorunda. Yeşilyurt köylülerinin avukatı Ha- sip Kaplan, gereken yanıtı hemen aynı gün veriyor İçişleri Bakanı Ka- lemli'ye: - Müşteki olanlann hepsinin sav- gerekir. Şimdi bu yapıhrken başka bir uygulama üzerine dikkatlerçeki- lince asıl mesele ortadan kalkıyor. Bir propaganda savaşı haline dönü- şüyor iş. Bu hale getirmemenin yo- lu. süratle soruşturmayı yapmak, sonucu açıklamak ve gerçeği gör- mektir. Bu yapılmadan, bakanın, olayı propaganda savaşı haline ge- tirmesi çok yanhştır. Demirel'den de tepki gelmışü Ba- kan Kalemli'ye: - Yeşilyurt'ta meydana gelen yüz kızartra olayı büyük birhassasiyetle takip ediyoruz. Bir an önce açıkhğa kavuşturulmasını ve sorumlulannın yargı karşısına çıkarılmasını bekli- yoruz. İçişleri Bakanı Sayın Kalem- li'nin zamansız açıklamasının yargıyı bağlayacagını, saptıracağını ummak çok yanlıştır.Ben bunu dü- şünmek bile istemiyorum. Yargı makamlan, bakanın "İddialann doğru olmadığına" ilişkin açıkla- laüyordu. Genel Başkan Nevzat Helvacı _ başkanhğmdaki heyette Varlık Özmenek, Yavuz Önen ve Mehmet Vural vardı. Helvaa'nın Yeşilyurt'a ilişkin izlenimleri şöyley- dı: - Yeşilyurt köylüleri, insan pisliği yedirümesi de dahil, çok ağır işken- celere uğramışlardır. Yaptığımız in- celeme bunu açıkça ortaya koymuş- tur. Kımse işkencecilere arka çıkmasın. Hiç kimse Yeşilyurt'ta ya- şananlann üstünü örtmeye çabala- masm. Tanık anlaumlan ve doktor raporlanyla kanıtlanmış bir olayı yadsımak, üzerine gitmemek, ülke- mize saygınlık kaybettirmekten baş- ka bir sonuç vermez. Bu ülkenin saygınlığını zedelemeye hiç kimse- nin hakkı yoktur. Cizre'de Yeşilyurt köylüleri için adaletin teceili etmesi- ni bekliyoruz. Bu beklenti salt bizim değil. işkenceye, kötü muameleye ve haksızlığa karşı olan herkesin bek- Bu açıklamakor, IçişleriBakanı'nayakışnuyor Bakan Kakmli'nin djşkı yedirilmesi olayını örtbas etroek amacıyla yapbğı açıklamaya en ilgi çekki tepki, YeşS- yiHi köyiükrinden gddi. Mustafa KalemB'yi YeşilyurVa çağunn köylüier, kırgmiıklanaı da dile getiriyoriardı : Mşleri Bakanı'nm açıklaması kesııüikle doğru dcğildir. Bu açıklamalannm tçişleri Bakanı'na yaktşmadığını be- tirtmek isteriz. Son derece üzgönüz. Çünkü Yeşüyıat köyü de Türkiye Cumhuriyeti'nhı bir toprak parçasıdır. Orada yaşayan insanlar da Türkiye CurnhuTİyetTnin bt- rer vatandaşiandır. Bu. kimlikierinden de bellidir. İçişteri Bakam'nm saoki karştsaıda başka bir düşman varmış gjbi söreki biçinKk köylüleri mçlamaya hakkı yoktur. Biz devletimize bağhyız. Bakamo bu yöndeki actklamaa hiç- bir v HtHidftyıı çıkarma değüdir. alıkta ifadeleri vardır. İçişleri Baka- nı Sayın Kalemli şayet böyle bir şe- yin olup olmadığını merak ediyorsa. savcılıktan ifadeleri alıp öğrenebilir. Asayiş Kolordu Komutanı ile Bölge Valisi tahkikat açıldığını söylüyor. Her gün gazeteciler köyde. Kendile- ri gelip bir tek müştekiyle görüştüler mi? Sadece binbaşıya "Sen bu işi yapün mıT' diye forıldu. Burada köylüier hazır, tarukl;"- hazır. dos- yada beyanlan hazır. Bunun yanıtı. savcılık dosyasındadır. Eğer böyle bir tahkikat yapmışlarsa neden bu- güne kadar köye gelmedıler? Neden şikayet dilekçesindeki tanıklarla gö- riişmediler? Özellikle İçişleri Ba- kanlığı, Asayiş Komutanlığı ve Va- lilik. ola>ı örtbas etmek ıçın eb'nden gelen her türlü gayreti sarfetmekte- dir. 28ocak Bakan Kalemli'nin açıklamasına tepkiler artıyordu. İnönü seçim oto- büsüyle Uşak'a giderken Kalemliyi yanıtladı: - Soruşturma sürerken yapılan bu açıklama, tarafsız olması gereken devlet organlanna ve soruşturmaya müdahale. Bir propaganda savaşın- dan bir türlü kurtulamıyorlar. Bi- zim milletvekıllerimiz de oradaydı. Onlardan aldığım bilgiye göre söy- lenenlerde gerçek payı var.İnsanlık dışı bir yaklaşım, bir uygulama ol- muş. Ama elbet soruşturma sonu- cunu göreceğiz.Onun en dürüst şe- kilde yapılmasını istiyoruz. Herke- sin görevi budur. Bu yapılmadığı sü- rece yanhş bir şey ortaya çıkıyor. Esas konu unutuluyor. Orada bir eylem yapılmış, bir şiddet hareketi olmuş, iki polisimız şehit olmuş. Bu- nu yapanlar aranıyor. Bunlann bu- lunabilmesi için halkın yakm desteği maayla bağb değildir. Böyle bir açıklama yapmasj için, Dışjşİeri Ba- kanı'nın, soruşturmanın sonucunu beklemesi ya da "İdari tahkikatımı- za göre böyle bir olay yok" demesi gerekirdi. Bunlar yapılmıyorsa. de- mokratik hukuk devleti ilkelerinden doğan bu mecburiyetlere uyulmu- yorsa, yine demokrasiye ters düşen bir olay yaşanıyor demektir.Özal ik- tidan döneminde yaşarulan demok- rasiye ters düşen olaylan tek tek dü- şünürsek, Yeşilyurt olayırun ola- ğandışı, ahşılmadık bir olay olmadı- ğını kolaylikla anlanz. Geçenlerde de söylediğimi bir kere daha tekrar- lamak istiyorum. Böyle bir olayın doğruluğu ortaya çıkarsa, sorumlu- lann bumundan getiririz. Bu işte si- yasi sorumluluğu olanlann üstüne vannz. Olayı yerinde inceleyen SHP Adana Mületvekili Cüneyt Canver de Bakan Kaletnli'nin açıklamasına şaşırrruştı: - Kalemli bakanhk değil spikerlik yapıyor. Bakan, yerel yöneticilerin kendisine yazıp verdiklerini okuyor. Bız gördüklerimize mi inanacağız, yoksa Bakan Kalemli'ye mi? Bakan Kalemü Yeşilyurt köyünü hiç gör- memiştir. Yerini bile bilmez ama biz olayı yerinde gördük. dinledik. Biz bu ülkenin doğusunda da batısmda da yasalann eşit uygulanmasını isti- yoruz. Yeşilyurt köyünde yapılan uygulama utanç vericidir. Acaba Sayın Bakan, Yeşilyurt köyünde bakan değil, sıradan bir vatandaş olarak on gün yaşayabilir mi, onla- nn durumuna on gün katlanabilir mi? Bakanı veya çevresini böyle bir sınava davet ediyorum. Yeşilyurt köyünde incelemeler yapan insan Haİclan Derneği heyeti de aynı gün Diyarbakır'da bir basın toplantısı yaparak izlenimlerini an- lentisi haline gelmiştir. Hürriyet Ha- ber Ajansı Muhabiri Faruk Ba- lıkçı'ya silah çekihnesi, tehdıdin bo- yutunun Yeşilyurt olayını da aştı- ğını gösterir. Güneydoğu'da işken- cenin bir sorgulama yöntemi olarak yaygın biçimde kullanıldığı anlaşıl- mıştır. Bu olgu, imzalanıp onayla- nan sözleşmelerin henüz gösterme- lik bir metin olduğunu gösteriyor. Bu konudaki açıklamalar artık inandınalığını kaybetmiştir.Herke- si bu insanhk suçuna karşı tavır al- maya çağınyoruz. Aynı toplantıda. Yeşilyurt köylü- lerinin avukatı Hasip Kaplan da vardı. O da Bakan Kalemli'ye tepki- sini sürdürüyordu: - Soruşturma sürdürülürken.köy- lüler işkence raporu ahyor. Müşteki ve tanıklar bok yedirildiğıni sava- hkta beyan ediyor. Bir binbaşının ifadesi alınıyor. Yani tahkikat sürü- yor. Bu arada İçişleri Bakanı Sayın Kalemli'nin talihsiz açıklaması ya- pıhyor. Bakan, iddialann doğru ol- madığını söylüyor. Bu acıklamayla, süren savabk tahkikatını, İçişleri Bakanı. yargı yerine geçerek. ken- dince kesın olarak sonuçlandınyor. Bakan savcı mıdır, yargıç mıdır ki süren tahkikaü bitirebiliyor? Bakan nerede, ne zaman araştırma yapmış- tır? Yeşilyurt köyüne gitmiş midir? Bok yedirilen köylülerle görüşmüş müdür? Savcıhk tahkikatından ha- beri var mıdır? Varsa işkence rapor- lan ve tanık beyanlan bakanı yalan- lıyor. Bakan Kalemli'nin köylülerle. müştekilerle. tanıklarla görüşmeden göreviru eksik yapuğını ve kötüye kullandığını görüyoruz. Bakan avu- katı. basını, hakimi. savcıyı tehdit ediyor. Basına saldınyor.Müşteki ve tanıklan tehdit ediyor. Son yasa değişiktikleriyle adhyeyi bağımlı kıl- mak isteyen, yargıç güvencesinden • İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, soruşturma aşamasında verdiği demeçte, olayı yine, "Malum çevrelerin maksatb girişimlerine" bağlıyor. Bunun üzerine Cüneyt Canver şunlan söylüyor: Kalemli, bakanlık değil spikerlik yapıyor. Yerel yöneticilerin kendisine verdiğini okuyor. şiddetle korkan zihniyetin, savalık makamını idari yönden ne derece bağımlı kıldığı hepimizce bilinmek- tedir. Bu tehditler, savcılık makamı- nı hedefiemektedir. Özgürce görev yapmasıru engellemektedir. Sayın bakanın bu tehditleri, müştekileri savunduğum için bana ve müvekkil- lerime, ileride acılacak davada ha- kımlere. kısaca bu bcyanat hukuk deyletine yönelmiştir. İçişleri Bakanı Kalemli'nin açık- lamasına en ilgi çekici tepki ise Ye- şilyurt köylülerinden geldi. Bakan Kalemli'yi Yeşilyurt'a çağıran köy- lüier, kırgmlıklannı da dile getiri- yoriardı : - İçişleri Bakanı'nın açıklaması kesinükle doğru değildir. Bu açıkla- malannın İçişleri Bakanı'na yakış- madığını belirtmek isteriz. Son dere- ce üzgunüz. Çünkü Yeşilyurt köyü de Türkiye Cumhuriyeti'nin bir top- rak parçasıdır. Orada yaşayan in- sanlar da Türkiye Cumhuriyeti'nin birer vatandaşiandır. Bu, kimlikle- rinden de belh'dir. içişleri Bakanı'- nın sanki karşısında başka bir düş- man varmış gibi sürekli biçimde köylüleri suçlamaya hakkı yoktur. Biz devletimize bağlı insanlanz. Ba- kanın bu yöndeki açıklaması hiçbir vatandaşın çıkanna değüdir. 29ocak Bugün, Olağanüstü Hal Bölgesin- de gözleri yaşartacak bir sürat yaşa- nıyor. Günlerdir bir türlü tamamla- namayan soruşturmanın âosyası hemen hazırlanıveriyor. Cizre Cumhuriyet Savcıhğı, Ola- ğanüstü Hal Bölge ValiligTne bin- başının valilik emrindeki güvenlik görevlisi olup olmadığını ve görevli ise görev sıfatının bildirilmesini telg- rafla istiyor. Karşı taraf da aynı hızda. Hemen aynı gün içinde telgrafla yanıt gön- deriyor Olağanüstü Hal Bölge Vali- Mği: "Binbaşının. 15 Ocak 1989 tari- hinde 285 sayılı Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ihdası hakkındaki ka- nun hükmündeki kararname ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Ka- nunu'nun hükümleri çerçevesinde işlem yapmak üzere Yeşilyurt kö- yünde yapılan operasyonda timleri- nin başında görevli olarak bulundu- ğu, adı gecenin, belirtilen yasalar çerçevesinde görevlendirüdigı anla- şılmıştır." XI. 30 ocak İfadeler almmış, görevlilerin sıfat- lan belirlenmiştir. Başka bir deyişle, Cizre Cumhuriyet Savcılığı, dosyayı tamamlamıştır. Artık savcının ka- rar vennesi gerekmektedir. Ama naal? Her ne kadar , bundan tam altı gün önce Olağanüstü Hal Bölge Va- hsi Hayri Kozakçıoğlu, Yeşilyurt köylülerinin şikayetleri ile ilgili ola- rak "Memlekette savcılar vardır" diyorsa da, Olağanüstü Hal "huku- kunda" savcılar, buraya kadar var- dır. Tamamlanan dosya hakkında , sava ancak bir tek karar verebihr. Cizre Cumhuriyet Sava Yardımoısı Mustafa Sağıroğlu da onu yapıyor. İşte savalıgın dosya hakkındaki ka- ran: "Saruğın, müştekilerin ağızlanna dışkı sürdürerek ve darp ederek ef- rada suimuamele suçunu işlediği id- dia edilmiş ise de ; sanığın. Olağa- nüstü Hal Bölge Valiliği'nin emrin- deki güvenlik kuvvetinde olması ve bu görevi sırasında suç işlemesi ne- deniyle. hakkında, 285 sayılı Olağa- nüstü Hal Bölge Valiliği ihdası hakkında kanun hükmündeki ka- rarnamenin 4/İ maddesi uyannca, soruşturmanın, memurin muhake- matı hakkındaki kanun hükümleri uyannca yapılması yasal zorunlu- luk bulundugundan. savalıgımızın görevsizliğine, evrakın Cizre İlçe Idare Kurulu'na gönderihnesine ka- rar verildi." İşte Olağanüstü Hal "hukukun- da" savcdığın hükmü... Ancak, İlçe İdare Kuruluna dosya göndermeye yetiyor... SÜRECEK British Council denetimli okullar Stratford-upon-Avon School of English Studies 8/9TiddingtonRoad, Stratford-upon-Avon, WarwickshıreCV377AE Tel: 9.9.44 789 26 94 97 faks: 9.9.44 789 29 29 55 Başvuru: Mr Peter Mansfıeld Haftalık kurs ücreü: 130-147 pound Super Study 1-3 Manor Parade, Sheepcote Road, Harrow, London HAİ 2JN Tel: 9.9.44 603 61 50 76 %ks: 9.9.44.603 66 3900 Başvuru: Mr S. McGing Haftahk kurs ücreti: 75 pound Suzanne Sparrovv Plymouth Language School 72-74 North Road East, Plymouth, Devon PL4 6AL Tel: 9.9.44 752 22 27 00 faks: 9.9.44 752 22 20 40 Başvuru: Suzanne Sparrow Haftahk kurs ücreti: 140-205 pound Svvandean School of English 7 Oxford Road, Worthing, WestSussexBNlUXG Tel: 9.9.44 903 23 13 30 . faks: 9.9.44 903 20 09 53 Başvuru: Bruce Noble Haftahk kurs ücreti: 135-200 pound Thames Valley Cultural Centres 15ParkStreet,Windsor, BerkshireSL4 1LU Tel: 9.9.44 753 85 2001 faks: 9.9.44 753 83 11 65 Başvuru: Edvvard Orton Haftalık kurs öcreti: 230-350 pound Studio School of English 6 Salisbury Villas, Station Road. Cambridge.CB12JF Tel: 9.9.44 223 697 01 faks: 9.9.44 223 314944 Başvuru: Christopher Roberts Haftalık kurs ücreti: 146-157 pound Studio School Of English Cambridge Dûnyanın en ünlü üniverette fcentl Cambridge'de İnglllzce Türkiye temsilcisi BARAT Tel: 247 44 88 - 248 43 57 230 04 26 Fax: 2312942 Tlx: 39644 CYA TR Torbay Language Centre Conway Road, Paignton, Devon TQ4 5LH Tel: 9.9.44 803 55 85 55 faks: 9.9.44 803 55% 06 Başvuru: Bob Burger Haftahk kurs ücreti: 169-361 pound Torquay International School Mayfıeld, 15 St. Marychurh Road, Torquay, Devon TQ1 3HY Tel-9.9.44 803 29 55 76 faks: 9.9.44 803 29 90 62 Başvuru: Judith J.K. Hands Haftaük kurs ücreti: 105-185 pound Totnes School of English 51 b High Street, Totnes. Devon TQ9 5NP Tel: 9.9.44 803 86 57 22 faks- 9.9.44 803 86 57 22 Başvuru: Ms C. Cohn Haftahk kurs ücreti: 100-120 pound The Trebinshun Group Trebinshun House, Near Brecon Powys LD3 7PX Tel: 9.9.44 874 73 06 53 faks: 9.9.44 874 73 08 43 Başvuru: Mr. R.P.F. Watson Haftahk kurs ücreti: 1728 pound Trythall English Language Centre 42-44 Chipper Lane, Salisbury, WiltshireSPl İBG Tel:9.9.44722412711 faks: 9.9.44 722 4146 04 Başvuru: John Trythall Haftahk kurs ücreti: 70-188 pound Undenvood Business College Glen Fem Chambers, Glen Ferd Road, Boumemouth BH1 2LU Tel: 9.9.44 202 55 26 24 faks: 9.9.44 202 29 40 99 Başvuru: Mr A. Yeadon Haftalık kurs ücreti: 90-160 pound SÜRECEK POLrnKA VE OTESI MEHMED KEMAL Şair Özkan Mert, İsvec'te yaşıyor, Radio Stockholm'de çalışıyor. Yaşamı da geçimi de yurtdışından. Geçende bir mektup aldım, Kitap Fuan'na geleceğini yazıyordu. Bir mektup daha, gelemeyeceğini yazıyordu. Karabatak gibi- dir, bir sesini duyarsınız, bir kendi çıkagelir. Bu kez mektu- bu değil, şiir kitabı çıkageldi: "Mozart ve Akdeniz." Kitabın üsründe bir bant var: Petrol-iş 3. Geleneksel Şiir yarışması Jüri özel ödülü, yazıyor. Özkan Mert gezginci midir nedir, şiirleri bana hep bir gezi tadı verir, durup dinlenmeden dünyayı dolaşıyormuş gibi: Yılan balığı avcıları ve kakao tüccarlarıyla Bira içiyorum Hamburg'da. Elbe nehri yavaş akıyor, acelesi yok Çoktan terketmiş Prağı. Gezginciler radyo aktiviteye benzerler, durmadan rad- yasyon salarlar dünyaya... Çernobil'de olduğu gibi Bizim Karadeniz'e ışınlar salarlar. Çaylar, fındıklar, zeytinler, in- sanlar, kuşlar, kurtlar, hele hamsiler zehir saçarlar. Kal- kan da yiyemeyecek miyiz kışın. Çok adam var mahkeme- ye verilecek. Adamlar devlet katında kocaman... Gözleri istanbul'a kayıyor, şöyle diyesi: Istanbuldan tramvaya binsem Venedik'te Denize çarpıyor ceketim. İçinde ben varım Ya güvercinler. Sorular birbirini kovalasa, ben sorsam o söylese, o sor- sa ben söylesem. Sorular bir kilise çanı gibi durmadan çalsa: Söyle bana şimdi: -Tanrı Romalı mı? Marmarisli mi? Tann'nın kenti yoktur herhalde. Tanrı bir Hıristiyandır, kentlerin üstünde durmadan gezer. Durmadan şaşırtır in- sanları... Akdeniz'in resimlerini yapar Tanrı!.. Tanrının yaptığı resimler hiç kimseye benzemez. Sadece kendine benzer. "Mercan gelinliğinin içinde / memelerini emziriyor (em- diriyor) lodoslara." Bunca içkiye vurgun bir şairin dizeleri rakısız olmaz. Rakılar da heykeller gibi ağlar. Kocaman memeli kadınla- nn hamile kalmaları rakı kokusundandır. Biz gene Cadil- lakşiirinegelelim Bağrım savruk geziniyorum Soğuk kentlerinde Avrupa'nın ince ve acı bıyıklarımı Devirerek parklara ve kanallara Stockholmlü orospuların beklediği En çıplak saatlerinde gecenin Yakalanıyorum birşiire: Bir şiir adresini ve ceketini arıyor Ağzımdı yanan sözcüklerle Uzanıp öpüyorum hayatı ve şiiri En ince yerlerindep: Sonuna kadar cesur ve güzel. Işveç'i hiç görmedim, Stockholm'ü bilmiyorum. An- kara'nın Sakarya Caddesi'nde küçük bir meyhanede Di- yarbakırlı Veysel, özkan. Ataol birlikte olmak isterdim. Veysel durmadan şiir söylese, biz dınlesek. "Bu güzel şeyler ne zamandan beri var, varsa biz neden bitmiyor- duk"desem. Şiir bir küheylan gibidir.sahibini tanır. BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN ŞAĞA: 1/ Aziz Nesin'in bir öykü kitabı. 2/ Eski Türk gü- reşlerinden biri... Bir çeşit yumurtalı süt tatlısı. 3/ Sıcak bölgelerde yetişen ve lifleri tekstilde kullanı- lan bir ağaççık... Tuzak, kapan. 4/ Hastayı sakin- leştirmeye yarayan ılaç. 5/Yüz.çehre...Elektrikli panolarda ve florasan lambalarda kullanılan asal gazlar sınıfından ele- ment. 6/ Yeni cıkmaya başlamış ekin. 7/ Olumsuzluk be- lirten bir önek... BM Çocuklara Yardım Fonu'nun simgesi. 8/ Ye- niçeri kışlası... Konut... Bakınn simgesi. 9/ Su kıyılannda yaşayan çok iri bir kuş. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Goethe'nin ünlü manzum dra- mı... Pokerde her oyuncu tarafm- dan ortaya konan para. 2/ Çam, ardıç, sedir gibi ağaçlann yapra- ğı... Başka yerlere dikilmek için yetiştirilmiş körpe ciçek ya da sebze. 3/ Eskiden şairi bilinmeyen şiirlerin altına yazılan sözcük... Hile. 4/ Pasifik'te küçük bir ada-devlet. 5/ Aşık ve bilye oyunlannda kullanılan, içi oyulup kurşun akıtılarak ağırlaştınlmış boyah kemik... Yanağm alt kısmı. 6/ İngilizce "bay" sözcüğünün kısa yazıhşı... Toplum ya- şamından kaçıp tek başına yaşama. 7/Kitapcildinin iki yüzün- den her bin. 8/ Üstü kapalı olarak belirtme... Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün simgesi. 9/ Hücum... Küçük taneli bir bak- la türü. tLAN TORBALIKADASTRO HÂKİMLİĞrNDEN 1982,2l9esas 1992.219 karar Davacı Maliye Hazinesi larafından davalılar Hanife Aydın ve Sa- lih Aydm bilahare ölümleri üe Muazzez Ulaş vs. aleyhine açılan tespi- te itıraz davasımn yapılan yargılaması sonunda: Mahkememızın 6.11.1992 tarihli karan ile da^mn lusmen kabu- lûne karar verildiği. mezkûr karann davacı Hazine vekili tarafından 17.12.1992 tarihli dilekçesi ile temyiz edildiğinin davanın başından beri kendisine tebligat yapılamayan dahilı davalı Ayşe Aydın'a tebhği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 23.12.1992 Basın: 17728 tLAN NİĞDE ASLİYE1. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1992/246 Davacı Mustafa Ceran davalisi Mehmet Mesut Şimşek olan mülkiyet tespiti davasımn mahkememizde yapılan yargılamasında verilen ara karan gereğınce: Davalı Mehmet Mesut Şimşek adına çtkamlan davetiyenin tebliğ edilemediği. adresinin tespiti için zabıtaca vapılan araşürmada tanı- yan ve bilen olmadığı, adresinin meçhul olduğu bildirildiğinden adre- si tespit edilememiştır. Mehmet Mesut Şimşek'in duruşma günü olan 4.3.1993 günü saat 9.20'de duruşmada haar bulunmalan veya bir ve- kille temsil ettirmeleri hususu ilan olunur. Basın: 45203 CİNSİYET ve İSİM TASHM tLANI Be>oğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.12.1992 tarih ve 1992,774 Esas 1992'720 karar sayılı ilamı ile Niyazi olan ismim Sibel olarak. erkek olan cinsiyetim kızolarak tashih edılmiştir. tlan olunur. Niyazi (Sibel) Singin ^ 4 0 l