27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 OCAK1993ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTIJR 11 Nasat fotoğrafları • ANKARA (ANKA)- AFSAD üyesi dört amatör fotoğrafçının 'hasaf konulu fotoğraf sergisi sürüyor. Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde düzenlenen sergide AFSAD üyesi Rayzan Başeğemez, Kazım Şahbudak. Fatma Demir ve Erdem Süer'ın fotoğraflan yeralıyor. 31 ocak tarihıne dek •ezılebilecek sergide 4Tsi .enkh. 18'ısıyah-beyaz toplam 65 fotoğraf bulunuyor. Serginin kapanışında bırde dıa gösterisi yapılacak. Hakkıinan Resim Sergisi • ANKARA (AA>- Ressam Hakkıinan. GESAM Kültür ve Sanat Merkea'nde yeni yılın ılk sergısını açtı. Sanatçının yağlıboya eserlerinin yeraldığı serginin açılışını Kastamonulu edebıy atçılardan Sabri Gökmen Alagün ile AVTU Özbenli yaptılar. Ressam Inan'ın sergisi. 31 Ocak 1993"e kadargörülebilecek. Resim-heykel sergisi • İZMİR(AA>- Yaşamlanru Izrnir'de sürdüren ve Türk resim sanatının önde gelen isimleri arasında sayılan 9 sanatçının ortak sergisi. Mazhar Zorlu Sanat Galerisi'nde açılacak. Sergide Cavit Atmaca, ' lustafa Akgün. Melih Jalcıoğlu. Yaşar Alı Güneş, Ziya Gürel, Hasan Rastgeldi. Ramo, Fahri Sümer ve Umur Türker'ın son dönem çahşmalanndan ömekler sunuluyor. Karma sergi, 6 şubata kadar açık kalacak. Ote yandan sanatçı Ali Raza Başanrdailkkışısel resım-heykel sergısini İzrrur Hılton Center Art Gallery'de açtı. Başanr'ın sergisi 4 şubatta sona erecek. Beceriksiz Tanrı •TRABZON(AA)- Trabzon'da bu hafta da sanatseverlenn ilgıyle izleyecekleri tiyatro ver * r -», sinemayla dolu günler» ••>» » yaşariacalTTrabzon Devlet Tiyatrosu, yanndan ıtibaren 1992-1993 tiyatro sezonunun üçüncü oyununu sahnelemeye başlayacak. TurgutÖzakman'ın. Reşat Nuri Güntekin'ın 'Değirmen' adh romanından oyunlaştırdığı 'Sanpınar 1914'adlıikiperdelik komedinin yönetmenliğini, Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı Işık Toprak yapıyor. Trabzon Belediyesi'nın dûzenledıği 'Sinema Günleri'nde 20-23 ocak tarihleri arasmda Beceriksiz Tann' adh fılm göstenme girecek. Timup Selçuk'la Söyleşi •ANKARA (AA> Çankaya Kültür ve Sanat Vakff nın Atakule Salonu'nda dûzenledıği cumartesi söyleşilerinin bu haftaki konuğu Timur Selçuk. Sanatçı 23 ocak tanhınde yapılacak söyleşi sırasında kasetlerini de imzalayacak. 1945 yıhnda İstanbul'da sanatçı bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Timur Selçuk, çok küçuk yaşta piyanoya başladı. Selçuk Galatasaray Lisesi'nde öğrenimini tamamladıktan sonra gittiği Paris'te 11 yıl yaşadı. Toplam 13 tiyatro müziği de yazan Timur Selçuk, geleneksel Türk müziğine katkı ve çabalanyla da tanınıyor. Edebiyatta 50 yıl • ANKARA (AA)- Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği'nin (İLESAM) '1993 Yıh Üstün Hizmet Ödülleri' ile 'Türk Dünyası Edebiyaüna Hizmet Ödülü'nü kazananlar belirlendı. Düzenlenen basın toplanüsında 'Üstün Hizmet Ödülleri'ne Dr. Müjgan Cumbur, Prof. Dr. Hasan P ren, Orhan Şaik Gökyay, of. Dr Abdülkadir Karahan ve Ord. Prof. Dr. Aydını Sayıh'nın layık görüldüğü açıklandı.'Türk Dünyası Edebiyaüna Hizmet Ödülü'nün de Kınmh Yazar Cengiz Dağcı'ya verilmesinin kararlaştınldığı bildirildi. Yapılan açıklamaya göre ödüller 15 mayısta yapılacak bır törenle sahiplerine verilecek. İLESAM Başkanı Yahya Akengın'in yaptığı açıklamaya göre her yıl dönüşümlü olarak verilen şerefve üstün hizmet ödüllerinde 50 yıl veya daha uzun süre edebiyata hizmet etmek esas olarak ahnıyor. İDSO'da Rudolfo Bonucci, CRR'de Ann Karamürselve Mendelssohn'undoğum yıldönümü Pekîneller LeİDzifircle • Güher- Süher Pe- kinel, bu akşam ve yann Leipzig'de Mendelssohn'un do- ğum yıldönümü do- layısıyla konser vere- cekler. EVtN tLYASOĞLU Değerbilir toplumlarda kon- ser salonlan, opera evleri tıpkı besteciler ya da ünlü yorumcu- lar gibi bir kimliğe sahip. New York Metropolitan Operası, Berlin Filarmonısi Salonu, Amsterdam Concertgebouw, Viyana Vareınsaal. hemen akla gelen bırkaç tarihi bina. Onla- nn geleceğini korumak. nitelik- lerinden ödün vermemek için yönetıciler her çağda çaba gös- termışler. O salonlarda çahp söyleyebilmiş olmak. yorumcu- lar ıçın değer ölçüsü oluştur- muş. Leipzig Gewandhause da bu ünlü salonlardan biri. Jo- hann Sabestian Bach zamanın- da Leipzig'de ilk konserler baş- lamış, ancak evlerde, maükane- lerde verilirmjş. 1781 'de ise bu- günkü bina bitmiş ve o günden beri geleneğj ile müzikçileri banndırmış. Ünlü romantık besteci Felix Mendelssohn Güher-Süher Pekinel ,gala konserierinde Mendelssohn'un daha az bflinen La bemol majör piya- no konçertosunu seslendirecekler. Piyanist Ann Karamürsd, CRR'de bir resital verdi. aeak 1835'ten sonra Leipzig Ge- wandhaus'un müzik direktörü olmuş. 38 yaşına, ölene dek bu görevi korumuş. 1843'te aynı kente bir de konservatuvar kur- muş Mendelssohn. Bu gece ve yann gece Leipzigliler konser salonlannın, konservatuvarla- nnın ve Mendelssohn'un do- ğum yıldönümlerini kutluyor- lar. Gewandhause orkestrasını Marek Janowski yönetecek. Güher-Süher Pekinel, bu gala konserierinde Mendelssohn'un daha az bilinen La bemol majör piyano konçertosunu seslendi- recekler. İDSO'da geçen hafta genç İtalyan kemancı Rudolfo Bo- nucci'den İtalyan bir program dinledık. Konserin hem splisti hem de şefı idi Bonuccı. Önce Vivaldi'nin Mevsimler başhkh konçertolannı seslendırdi. Szeryng. Grumiaux ve Accardo gibi ünlülerle çahşmış, önemli keman yanşmalannda birinci- likler elde etmiş bir sanatçı. Fa- ure'nin keman konçertosunu gün yüzüne çıkartıp ilk kez ses- lendirmesi sanat çevrelerinede Bonucci'ye ilgi uyandırdı. Aynı zamanda şeflik eğitimi de gören bu yetenekli kemaha, Vivaldi'- nin Mevsimleri'ni canh, sıcacık bir Akdeniz biçemi ile çaldı. Aynı sıcakkanhhğı toplulukla da bağdaştırdı. Bu arada klav- senci Ayşe Nil Menteş'in baş- tan sona bu yapıta katkısma, sonbahar bölümünün hüznünü tek solukta sunarken du- yarhhğına değinmemiz gerekir. Ikinci bölümde Respighi'nin Roma Çamlan'nı dinledik. Bo- nucci bu kez kemanı bırakmış, şef değneğini almıştı ehne. Ge- niş orkestra topluluğu ile bir yanda aynntılarla betimlenen doğa, öte yanda uzayıp giden bir gerilim. Nicedir ilk kez din- ledik Roma Çamlan'nı. Tüm aynnülann netlikle ortaya çıktığmı söyleyebilmek biraz zor. Yine de teypteki özgün bülbül sesleri, çelesta, piyano ve bir dolu vurma çalgı ile genç trompetçilerin katılımı gör- kemli bir atmosfer yaratü. Piyanist Ann Karamürsel'in Cemal Reşıt Rey salonundaki resitali D. Scarlattı, Schumann ve Mussorgsky'den örülüydü. önce Paris'te, ardından Rus- ya'da Çaykovski Konservatu- van'nda eğitim görmüş ender sanatçılanmızdan biri. Belki de bu nedenle Scriabin, Mus- sorgsky gibi bestecilerde özel- likle butünleşiyor piyanosuyla. Sankı sokak aralannda, satır aralannda tanıdık bildık renk- lerini bulup seçiyor o besetecile- rin? Scnabin'in yalnız sol el için prelüdünü bıs olarak çalarken bir zamanlar kendisiyle yaptığımız bir söyleşıyi anımsa- dım: "...Bir bütün halinde dü- şününce sağ el akhnıza gelmi- yor. O duate ve bağlarla içim- den şarkı söyleyerek çahyorum eseri. Bütün bir piyanonun so- noritesini duyuyorum" demişti. Independent Gazetesi'nin ilkkez düzenlediği Uluslararası Klasik Müzik Ödülleri verildi Yılııı şarkıcısı25.yıhııdakiDomingoKültür Senisi -Independent gazetesinin Kenwood'un spon- sorluğuyla bu yıl ilk kez düzen- lediği Uluslararası Klasik Mü- zık Ödülleri verildi. Birming- ham'da. çeşıth müzisyerderin kaüldığı bır törenle verilen ödüller, klasik müzik dünyası- na yeru bir hareketlihk getırdi. Uluslararası Klasik Müzik Ödülleri'nin geçmişi, birkaç yıl öncesine dayanıyor. İngiliz yapımcı Ultan Guilfoyle ile ünlü sanatçt Bob Getdofun bir sohbetı sırasında doğan bir dü- şünce; neden klasik müzik yapıt lannın ve klasik müzik sanatçı- lannın değerlendınldiği bir ge- niş çaph bir "olay" yapılmıyor- du? Seçici kurulunu Indepen- dent gazetesi editörü Andreas Whittam Smith, FonoForum editörü Soren Meyer-Eller. opera yönetmeni Gotz Fned- rich, Lady Groves. NHK Sen- fonı Orkestrası yönetmeni Ta- kahi Hara, BBC'den Nicholas Kenyon, Floransa'daki Teatro Cominale'nin sanat yönetmeni Cesare Mazzonis di Pralafera. plak yapımcısı Chistopher Rae- burn, New York Times'dan ga- zetecı-eleştirmen John Rock- well ve televızyon yapımcısı, ga- zeteci ve eleştirmen Eve Ruggj- eri'nin oluşturduğu Uluslara- rası Klasik Müzik Ödülleri konusunda seçici kurul başkanı Andreas Whittam Smith, "Çok düşünüldü, çok tartışıldı. Bu ödüller. ufkumuzu geniş- letecek." diyor. Yılın sanatçısı: EVELYN GLENNIE Yıhn sanatçısı seçilen perküs- yoncu Evelyn Glennie, İ%5 yı- lında Aberdeen'da doğmuş an- cak genç yaşına karşın repertu- annda 200 konçerto var, aynca kendi adıyla İngiliz besteciler için bir perküsyon beste ödülü kurmuş. Vurmah çalgılan çok seven Glennie,bu sevginin yet- mediğini, çok çalışmak gerekti- ğini söylüyor: "Perküsyon bir sirk gösterisi değildir. Çok enerjık, çok esnek olmak gere- kiyor. " Yılın 'enstriimentalist'i: ANDRASSCHIFF "Piyanoyu ıyi çalıyorsanız, tüm vücudunuz size eşlik edi- yor demektir, parmaklannız sanki başka bir güç tarafmdan yönetihyordur..." diyor piya- nist Andras Schiff. 1953 Buda- peşte doğumlu Schiff, müzik dünyasında ılk çıkışını 1970'li yıllarda, Moskova ve Leeds'de gerçekleştirilen yanşmalarda eldeetti. Schiffin repertuannda Bach, Mozart ve Schubert'in özel bir yeri var; ardından Haydn ve Bartok geliyor. Yılın kadın şarkıctsı: CHERYL STUDER Cheryl Studer. operada can- landırdığı 50'nin üzerinde rolle tanınıyor en çok. Wagner, Ver- di, 'bel canto' ya da 'hed', Stu- der'n yorumlu hep başanh bu- lunuyor. Michigan doğumlu olan sanatçı, eğıtimıni Viyana'- da tamamlamış, daha sonra Al- manya'da çeşitli operalarda oy- namış. Geçen yıl Avrupa'da bir 'resital' turuna çıkan Studer. New York Metropohtan Ope- rası'nda Pavarotti V ılın kadın şarkıcısı Cherlv Studer Yılın oda müziği topluluğu ADen Berg Dörtlüsu. ile birlikte oynadığı "La Travi- ata" ile kendinden epeyce söz ettirmiş. Yılın erkek şarkıcısı: PLACIDO DOMİNGO Operanın geçtiği gerçek mekan ve zamanda. büyük çaph bir prodüksiyon ile tam 107 ülkeye canh olarak yayımlanan "Tos- ca", kuşkusuz yıbn olayıydı ve Domingo'nun yıhn erkek şarkı- ası seçihnesinde de büyük rol oynamışü. Seçici kurul aynca Domingo'nun 25. yıhna girmiş omıasına karşın klasik ve çağ- daş repertuannı sürekli geniş- lettiğı gerekçesiyle de bu ödüle değer görüldüğunü açıkladı. Madrid'de doğan ve müzik eği- timine piyano daha sonra da orkestra şefliği ile başlayan Do- mingo, ılk başansını 1960'h yı- 1larda, Israil Ulusal Operası ile birükte cahşırken elde etti. Do- mingo son olarak Viyana"da "Don Carlos", Covent Garden ve St. Petersburg'da "Samson ve Dalıla" ile "Othello" ve Los Angeles'ta "Carmen"de rol aldı. Yıhn orkestra şefi: IVIKOLAUS HARNONCOURT 1929 yıhnda Berhn'de doğan Harnoncourt, müzik yaşamma çelhst olarak başlamış. 196O'lı yıllarda Viyana Senfoni Or- kestrasfndaki arkadaşlanyla birlikte Concentus Musicus Wien topluluğunu kuran sanat- çı, şimdilerde senfoni orkestra- lanyla birlikte çahşıyor. En çok Amsterdam'da Krahyet Con- certgebouw Orkestrası'nı yöne- ten Harnancourt, Beethoven senfonilerini başanh yorumuy- la tanınıyor. Yıhnbestesi: THEGHOSTSOF VTRSAİLLES Komik opera türündeki "The Ghosts of Versailles"ın bestecısi, John Congliano, ödü- Yılın orkestra şefi Nikolaus Harnoncourt. lünü ahnak için sahneye çıktığında hemen operanın hb- rettosunu yazan Wilham M. Hoffman'ı övmüş. New York Metropolitan Operası için ger- çekleştirilen bu opera, Marie Antoinette'nin Versay'daki özel ü'yatrosunda geçenleri an- latıyor. Operada gerçekle düş içiçe. Corigliano, kullandığı modern teknikkrle dikkati çek- miş. Yılın oda müziği topluluğu: ALBANBERG DÖRTLÜSU Alban Berg Dörtlüsu, 21 yıl- lık geçmişinde 20'nın üzerinde uluslararası ödül kazanmış. Dörtlünün repertuannda Beet- hoven, Brahms, Berg, VVebern, Bartok, Mozart ve Schubert gibi bestecılerin tüm yaylı çalgı- lar için yazümış parçalanyer alıyor. Londra'daki South Bank Merkezi'nin yanı sıra ba.şka or- kestralarda da çalan çeşitli mü- zisyenlerden oluşan Alban Berg Dörtlüsu, 1991 yılında Rusya'- da ^trdikleri konserler sonr- sında Viyana, Zurich ve Paris'- te en çok aranan tophıîüklâr arasına girdı. Yılın orkestrası: VİYANA FtLARMONt ORKESTRASI 1992'de 150. kuruluş yıldö- nümünü kutlayan Viyana Fı- larmoni Orkestrası'run, tüm dünyada televiz>onda yayımla- nan kutlama konserinde 140 çalgıcı ile 300 şarkıcı yer aldı. Orkestrayı dünyaca ünlü Qau- dio Abbado yönetti. Orkes- ranın önceki şefleri arasında çok büyük isimler yer ahyor: Mahler, Richard Strauss, Ka- rajan ve Bernstein...Viyana Devlet Operası'nın da orkestra- s: konumundakı Viyana Filar- moni, yılda üç kez tumeye çıkıyor. Yılın korosu: MONTEVERDİ KOROSU Monteverdı Korosu. 1964 yı- hnda genç bır müzısyen, John Ehot Gardiner tarafmdan ku- ruhnuş. Gardiner hala koro- nun sanat yönetmeni. Koro özellikle barok üzerinde yoğun- laşmakla birlikte, son dönem- lerde Verdi'nin "Requiems"ini de başanyla seslendirdi. Koro, kısa bir süre önce Beethoven'ın "Missa Solemnis" ve Mozart'm "Idomeneo"sunun yorumlan için ödüller aldı. Yılın başarı ödülü: BRYN TERFEL "Yıldızı yenı parlayan"lara verilen yıhn başan ödülü, genç opera sanatçısı Bryn Terfel'e "olağanüstü yeteneği" nedeniy- le verildi. Gallerde bir çiftlikte büyüyen Terfel, ünlü müzik okulu Guildhall'dan mezun ol- muş. 26 yaşındaki sanatçı, 1988'de CardifTte gerçekleştiri- len şarkı yanşmasında büyük başan elde etmış. 1990 yıhnda Galler Ulusal Operası'nda pro- fesyonel meslek yaşamına baş- layan bas-bariton Terfel. ulus- lararası operalarda sahneye çıktı. 'Evita' 25ocakta yeniden sahneleniyor Kültür Servisi- Ünlü müzi- kal "Evita" 25 ocaktan itiba- ren yeniden sahnelenmeye başhyor. İstanbul Şehir Ti- yatrolan tarafmdan ilk kez 1989 yıhnda sahnelerek bü- yük ilgi toplayan ve dört ayn sanatçının paylaştığı "Evita" rolünü bu kez opera sanatçısı Ruhsar Öcal ile tiyatro oyun- cusu Nurseh İdiz dönüşümlü olarak paylaşıyorlar. "Çhe" rolünü ise yine Cihan Ünal üstleniyor. Sözlerini Tim Rice'nin, müziğini Andrew Llyod NVebber'in. Türkçesini Gen- cay Gürün'ün yaptığı müzi- kalin yönetmeni tüm dünya- dakı "Evita"lan sahneye ko- yan Amerikah yönetm^n Kenneth Urmston. Oyundaki önemh rollerden Peron'u Suat Ankan, Magal- di'yı Kartal Kaancanlandınr- ken. metres rolünü de Aslı Omağ ile Binnur Uyar pay- laşıyor. Müzikalde aynca çok sayıda dansçı ve korist de rol alıyor. "Evita" muzikali 25 ocak pazartesi gününden başlaya- rak her hafta pazar günleri saat 15.00 ve 20.30, pazartesi günleri de 20.30'da olmak üzere Harbiye Muhsin Ertuğ- nıl Sahnesi'nde haftada üç temsil birden verecek. OkayTemiz'in yenij»ojcJeri Kültür Servisi- Fransız folk müağı sanatçısı Erik Marc- hand ile Okay Temız birlikte gerçekleştirecekleri projeleri- nı duyurmak amaavla dün Fransız Kültür Merkezinde bır basın toplantısı yaptıîar. Dünya müziklenni birleş- tirmek için Türkiye'de ol- duğunu söyleyen Erik Marc- hand. daha önce dünyanın çok farklı yörelennden Af- rikalı, İspanyol. İngiliz mü- zisyenlerle çaİışmalar yapmış. Türkıye'ye Türk insamru tanımak, Türk kültürünü an- lamak için geldiğini söyleyen sanatçu Fransa'.nm güçlü bir folk mûzik geleneğine sahip kuzey yöresınden (Brhtagne) gehyor. Marchand'ın yaptığı açıklamaya göre. Doğu'da iç- lerinde Türkiye dc olmak üzere Pakıstan. Hindistan, Afganistan gibi ülkelerin ge- leneksel halk müziklerinde rastladığımız "çeyrek sesler" Fransa'nın Kuzey Bölgesi'- nde de çok yaygm. Anonim Türk Halk Müziğfndeki çey- rek sesleri araştırmak üzere Türkiye'de bulunan sanatçı, projelennı gerçekleştirebil- mek ıçın Fransız Kültür Daı- resi'nden destek almış. Bu proje kapsamında Okay Te- miz, klarnetçi Hasan Yan- mdünya ve Hindistanlı bir davulcunun da yer aldığı 8 kişilik bir orkestra Fransa'da mavıs ve temmuz aylannda konserler verecek. CD çıkar- tacaklar. Senfonide bu hafta Kültür Servisi -İstanbul- Devlet Senfoni Orkestrası'nın bu haftaki euma-cumartesi konserierinde genç piyanist Yeşim Gökalp çalacak. Şef Borislav Ivanov'un yönetece- ği konserler, cuma günü saat 19.00'da. cumartesi günü saat 11.00'de Atatürk Kültür Mer- kezi'nde izlenebilecek. Ankara Devlet Konserva- tuan Piyano Bölümü'nde Ayşe Savaşır'ın öğrencisi olan 1966 doğumlu Yeşim Gö- kalp, konserde Betthoven'ın yapıtlannı yorumlayacak. 1982-83 öğretim yıhnda dev- let bursu kazanarak Alman- ya'ya giden genç sanatçı. ilk konserini 16 yaşında Izmir Devlet Senfoni Orkestrasf yla birlikte vermiş. Almanya'nm çeşitli kentle- rinde de resitaller yeren Yeşim Gökalp. Köln Üniversitesi'- ndeki çalışmalannın yanı sıra İzmir Devlet Senfoni Orkest- rası'nda stajyer soh'st snatçı olarak çahşıyor. Yaşar Kemarin çocukluğunu anlatan yan belgesel fılm, bu akşam BBC-TV ikind kanalında gösterilecek Sarp9 isyankar, takdire degö* 70 yıllık bir ylik. avnca Lale Mansurve Berhan Simsek de rol imaiına naiıl hir katkıda hulunacaffi vefilmin ne ten hoslanmaz. Hah vak EDİPEMİLÖYMEN LONDRA - Yaşar Kemal'i. çocukluğu üze- rinde odaklaşarak tanıtan 50 dakikalık yan bel- gesel film, bu gece yerel saatle 20.10'da BBC-TV Ikinci Kanah'nda gösteriliyor. İngiliz film yapımcısı James Runcie'nin Türk sanatçılann da desteğı ile Yaşar Kemal'in doğduğu, Adana'- nın Göğçeli köyünde çektiği fihn, BBC'nin kitap tanıtım programında "Çocukluk" adıyla göste- rilecek. Yan-belgesel fılmde Yaşar Kemal'den başka, çocukluğunu yine aynı köyden büyük bir başan ile canlandıran 11 yaşındaki Kenan Çe- lik, aynca Lale Mansur ve Berhan Şimşek de rol aldı. Fihn. Yaşar Kemal'in üç kısa romanı, "Yılanı Öldürseler" "Beyaz Pantolon" ve "Kuşlar da Gitti"dekı otobiyografik tema ve mouflerden hareket edilerek haarlanan senaryo ile çekildi. Yönetmen James Runcie'nin, Yaşar Kemal'i, çağdaş bir Hamlet gibi değerlendirdiği görülü- yor. Beş yaşındayken babasının ölümüne tanık olan Yaşar Kemal'in kekelemeye başladığını, bugün bile ara sıra dilinin sürçtüğünü anlatıyor Runcie. Filmin, Türkiye'nin, Bosna-Hersek gibi baa dış sıyaset sorunlanna yönelik girişim ve fı- kirlerinin çokça duyulduğu son zamanlardaki imajına nasıl bir katkıda bulunacağı vefilminne yönde eleştirileceği merakla bekleniyor. Yönetmen James Runcie. "Observer" gazete- sinde yayınlanan makalesınde de Yaşar Ke- mal'i, "Kan ve Rüya Irmaklan" başhkh değer- lendirmesinde tanıttı. "Sarp, isyankar ve takdire değer 70 yıllık bır yaşam" diye söz ettiği Yaşar Kemal için, "Ba- basının katihni affetmiştir Sadece roman yazar- ken öç peşindedir" diyor. Yaşar Kemal hakkın- da gözlemlen şöyle sürüyor: "Dev cüsseli bir adam. Tanınmış olmanın ve rahata ermenın hazzını yaşıyor. Ancak, köylülük erdemlerine hala sadık. Yemeğini hala eli ile yiyor. Gösteriş- aşamten hoslanmaz. HaU vakti yerinde olmasına rağ- men tutumlu. Pinti değil, hatta cömert. Ancak, Türk Lirası'nın değerinin ne durumda olduğu- nu bilir. Çok iyi bir ev şahibi. Zevkine mükem- mel düşkün. Su içerken İngilizce konuşamaz, şa- rap içerken biraz, viski içerken akıcı bir ingilizce konuşur Çabuk kızdığı için misafır, hiç bir za- man kendisini rahat hissedemez. öfkesıru sin- dirmeye, şiddet ve öc alma duygusunu gemleme- ye cahşırken, çok daha yaratıcı bir şekilde, af- fetmeyı öğrenmıştir." Runcie, Yaşar Kemal'in, Fransa ve Alman- ya'ya bakışla İngiltere'de neredeyse tanınma- dığmı da vurguluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle