Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK1993 PAZARTESİ 8 DIŞHABERLER Herkes Bill Ointoırınpeşinde FlATKOZLUKLL VVASHIPMGTON - ABD başkentınde gcçen hafta Batılı büyükelçiler Başkan seçilen BıllCbntonındışpobtikasını öğrenme ve kendı lıderleri için randev u koparma cabası içindeydiler. Bu çabalar sonucu kimin ne oranda muradına ereceği henüz belli değil. Rusya ve İsrail'e bile "önce iç sorunlar" diyerek randevu vermeyen Clinton'a ulaşmayaçabşan ülkelerin başında Türkiyegeliyor. Geçen hafta bu konudaki temaslar "vakit yok, sonra" yanıtına karşın yoğunluk kazandı. ainton'ın VVashington'daki en yakın danışmanlanrun sık sık andığı isim Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut özal. Yılbaşı talilindendönen NVashington politikaalanyla randevu görüşmelerinin yoğunluk kazandığı hafta geçen ABD Kongresı, yeni dönem çalışmalanna başladı. Kongrede bu hafta da sürecek olan Clinton'ın "sağ kollanm" dediği kabine üyelerinin "sorgulanmalan" da geçen haftanın gündem konulanndandı. ABD ve müttefiklennın Irak'a ültimatom vererek gûneydeki uçuşa yasak bölge yakınlanna yerleştirdiği uçaksavar fuzelerini 48 saat içinde çekmesini istemesi, ülkenin iç ve dış politika gündemini allak bullak etti. Kangölü Bosna-Hersek televizyonlann kısa Jcısa haberferinde bile zor yer abrken vede banş görüşmeleri başlamışken Bosnak liden Alia Izzetbegovıç NVashigton'a geldi. BirABD'li yetkilı, Türkiye'nin iç polıka dengelerini göstererek sayın Izzetbegoviç'in tam banş görüşmeleri başlamışken ABD'ye gjtmesi yoiunda sayın Özal'ın çabalan olduğunu duyduk demesiyle Izzetbegoviç'e "Başbakan yardımanız öldûrûldü" haberi ulaştınldı. Yönetim çevrelerinin kaygısı, Türkiye'nin banş görüşmelerinin sürdüğü birdönemde askeri ve siyasi atağa kalkması üzerine Sırplann uyanda bulunmuş olduklan yolundaydı. Izzetbegoviç. bir Türk diplomaün ifadesiyle Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın "tavsiyesi" ve "çabalan" üzerine ABD'nin Türkiyeeski büyükelçisi Abramovvittz'in başkanı olduğu Carnegie Uluslararaa Banş Vakfı'nın davetiyle Washhıgton"da temaslarda bulundu. Boşnak lıder. beraberinde Bosna-Hersek BM Temsikısi Muhammed Sacirbey, KKTC'nin eski Washington temsilcisi ve şu anda Abramowitz'in uzman yardımcılanndan olan Bülent Alinza ile ülkesinde yaşanan Sırp vahşetini ABD yönetim çevrelerine anlatmak için çabaladı. Yoğun çabalar sonucu ise ABD'den aynbşına kısa süre kala Ulusal Güvenlık Daruşmanı Scowroft kendısini Beyaz Saray"da kabul etti. Dışişleri Bakanı Eagleburger'le olan randevusu ise "Eagleburger hastalandı" denıerek iptal edildi. Kongrede büyük bir ilgiyle karşılanan Alia Izzetbegoviç, akşam yemeği için itirazlara rağmen bir Türkün işlettiği "gecekulübüne" götürüldü. New York üzerinden Pans'edönüşü sırasına tesadüf eden Clinton'ın başkan yardımcısı Albert Gore ile havaalanında karşılanan Izzetbegoviç. "Sırplara müdahale için harekete geçmekte daha fazla gecikilmemesı gerektiğmi" söyledi. Baü, göbeğinde 9 aydır devam eden vahşete "seyırci" kalmayı hâlâ sürdürürken, iki Irak fuzesinin yarattığı şok dün bitti. Ancak ülkesi "küçük birkatliamla"sarsılıverdi (!) Sapığın teki, Şikago'da bir restoranda çoğu genç 7 kişiyi öldürdü ve cesetlen restorantın yiyecek saklanan dev buzdolabına koydu. Cesetlerde yaptlan incelemede, bazılannın kurşunlanmadan buzdolabına kjtlendiği ve donmalanna neden olunduğu beliriendi. Haber saati# değişince FERRUHYILMAZ KOPENHAG - Danimarka geçen hafta son çey rek yüzyılın olayını yaşadı, akşam yemeğı alışkanlıklannı değiştirdi, çünkü tclevızyon birinci kanalındaki haberler 19 30dan20 30'aalındı. Danimarkablar 17. Yüzyıl'da Gregoryen takvime geçışten bu yana boylesine güçlü bir zaman değışıkbği yaşamamışlardı. Bırina kanaldakı haber bülteni son 26 yıldır millı maç akşamlan hanç hiç aksamadan hergün aynı saatte ekrandaki yerini almıştı. Üç yıl önce yayına başlayan ıkincı kanalın haber bülteni bile birinci kanalın haberlennı Danimarka'nin gündemıni belirleme konusundaki yerinden edememişti. Bırıncı kanal, sadece ana haber bükcnınin yayın saatini değiştirmekle kalmadı, cskiden bir ana bülten birde saat 18.00'de kısa bir bültenden oluşan haber bültenlerinin sayısını dörde çıkardı. Birinci kanalda şimdi 15.30'dave kapanırken kısa bir haber bülteni 18 OO'de 20 dakikalık. 20.30'da 35 datokahkıki ana haber bülteni ~o nt-hr •• yâyımteuiiyon İkinci kanaldaya/t$a • J •<<* ı katılarak 19.00'daki25dakıka'lıkana ' haber bülteninin yanı sıra 22.00'de kısa bir haber bülteni yayımlamaya başladı. Televızyon birinci kanalının Danimarka zaman tarihındekı en büyük değışıklıklerden birine yol açan karan, özel uydu televizyon yayınlannın başlamasından bu yana elektronik ileüşım araçlan arasında ortaya çıkan korkunç rekabetin üriinü. özellikle devlet televizyonlan, eğknceağırlıklı yayın yapan özel televizyonlara, kendılennin en güçlü olduklan alanda, yani habercilikte karşılık vermeye çalışıyorlar. Bu nedenle televizyon haberciliği alanında şu sıralarda müthiş biraülım yaşanıyor, televizyon haberleri en hızlı haber iletme aracı sayılan radyoya yakın bir hız sağlamaya çalışıyor. Bu da televizyon haberlerinin gjderek "naklen yayın'a dönüştüğü bir çağı açmış dunımda. Bu yeni nakİen yayın çağında televizyon gazeteciliğinin işlevi, habeflerin gerisıne inen, onlan derleyip toplayan merkezi konumundan, maç nakline benzer yeni biri işleve dönüşüyor. Shetkmd'daki kuş cenneticehennemedöndü ' " " u ' -fekoçya'dâShettoıdAdaianfayBinaoturan petrol taTiVcrf, 1 yaşayan tüm canlüann yaşamını cehenneme çevırdi. Kuş cenneti olarak tanımlanan Shetland'da yüzlerce tür kuş yaşıyor. Ancak geçen hafta 85 bin ton ham petrol yüklü tankerin kayalara çarpıp hasar görmesiy le sızan petrol bir hafta içinde 2 bin kuşun ölmesıne neden oldu. Adada yaşayan çok sayıda kutup hayvanı da aynı tehlikcyle karşı karşıya bulumıyor. Örgüdö" çevrecflerin yanında birçok gönüllü de petrol batağında çırpınan hayvanlan kurtarma çalışmalanna katıhyor. Ancak çevreciler tümçabalanna karşın felaketin yayılmasını önlemekte başanlı olamıyor. Petrolün yayıbnası önlenemezse. ada ıssız bir adaya dönüşecek.( REUTER) Eski komüııistlere yeni başkan GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - İsveçte sosyal demokratlann solunda oian ve parlamentoda temsıl edilen tek parti Solparti (V), geleneksel lideri Lars VVemer'in yenne Gudrun Schyman'ı seçti. Önceki adı Solparti KomünisUeri olan (V). iki Almanya'yı böten duvann yıkılmasıyla alelacele adındaki "komünist" sözcüğünü atarak "yeni düzene' uymuştu. Bu karann alındığı kongrede şımdikı genel başkan Schyman, ad değişikliğine önce karşı ısvecçıkmış, sonra da tavnnı "önce pTogramımızı düzeltelim. sonra adımızı değıştirdim" diyerek açıklamışü. 44 yaşındaki kadın başkanın yönetim kurulundaki 24 kişınin 20'sini, "getenekçiler" denilen ve Marksizmi hıç değılse şimdilik terk etmemeyi önerenler oluştunıyor. Kalan 4'ü ise "yenilikçi" gruba dahil. Gudrun Schyman'ın, "gelenekçilerin" adayı olduğu halde başkanbk koltuğuna oturur oturmaz etüği sözler, daha çok öbür grubu sevındirdi. Schyman, "Sosyalist toplum hedefinin bırakılmasını savunarak "hantallaşmış sınıf savaşının da artık geçersiz olduğunu" ılen sürdü. Yeni başkan şöyle konuştu: - Doğu Avrupa'da gelişen ve akıl almaz denebilecek denli insancılbktan uzak olan politik retonği (belagatı) bırakacağız. Kapitabzmın ortadan kaldınlması türünden konuşmalarda ben bir anlam göremiyorum. Buna seçenek olacak herhangi bırekonomik model bugün için yok. Ancak Solparti'nin görevı bu modeü bulmak olacaktır. Gudrun Schyman'ın gelecek yıl için uygun gördüğü ekonomık yöntemin adı, "Sosyalist pazarekonomisi." Bu düzendekooperatifçibk. bugün olduğundan daha yaygın olacak ve ücretlilerin işyerinde söz sahibi olması güçlendirilecek. Yeni genel başana göre Marx ve Lenin'in Solparti için yenni, Astrid Lindgren'in Uzunçorap Pippi'si almış dunımda! Bu inatçı ve kararb "genç bayan", masal dünyasında olsa bile. (V) için güzel bir yol gösterici olacak. Sosyalistler için kader seçimiMİŞELPERLMAN PARİS - Fransız kamuoyu önümüzdeki 21 ve 28 mart tarihlerinde 2 tur usulüyle yapılacak milletvekıli seçimlerinin havası içine yavaş yavaş girmeye başlıyor. Bu kez, öne sürülen soru, solun veya sağın mı Mecliste çoğunluğu sağlayacağı şeklınde değil. Tahminler. o denli kesin ki merakla beklenen sonuç, Sosyalist Parti'nin sadece yenik mi düşeceği, yoksa ağır bir hezimete mı uğrayacağı. Tabii Cumhuriyet İçin Birlik (RPR)ve Fransız Demokrasisi tçin Birlik (U DF) partileri ortakhğı, sağın beklenen zafer naralannı henüz atmıyor. Zamanı geldiğinde, kuşkusuz 5 yıllık bir beklemeden sonra, sevincini sergıleyecek. Fakat şu sıralar, liberal sağı oluşturacak kanatlarda birçok konuda ayn telden çalındığına da tanık olunuyor. Buna tanık olmak için, RPR mensybu eski bakanlardan Charles Pasqua, Philippe SeguinveUDF'hAlain Madelin'in, duyarlı parasal problemlere ilişkin görüşlerini okumak yeter. Kısaca.sözkonusu şahsiyetler, Fransız Frangı'nın Avrupa Para Sıstemi'nden (EMS) aynlarak Fransa dalgalanmaya bırakılmasından yana. Dığer siyasal arkadaşlan ise "olmaz boyleşey!"diyor. Ama bırakın sosyalistlen, sağ muhalefetteki kargaşanm ilginç ve hatta çarpıcı anı nedir diye sorulsa, yanıtını vermek hiç de zor oimayacak. Bu muhalefet içindeki bir akımın niyetı, galıbiyet halindeki 1986-88 döneminden sonra bir kez daha François Mitterrand ile "bir arada yaşama"ya (cohabitation)engei olmak arnacıyla Cumhurbaşkanf nı istifa ettırmek, hükümet kurmayı reddetmek! Bu görüşün savunucusu da Mitterrand'ın Elyse Sarayı'ndaki selefi Valry Giscard d'Estaig'in ta kendisi. Bakın, 1974-81 döneminin Cumhurbaşkanı Giscard ne diyor: "François Mitterrand tarafından 1986'datuzağa düşürülen muhalefet, ikinci kez tuzağa düşürülmesin." Boylesine bir davranışı anlar mı seçmenler? Sen git, seçimi kazan, ondan sonra da hükümet etmeyi reddet... Buna kargalann bile güleceği bilincindeki diğer sağ karşıtlar, doğal olarak, Giscard'm görüşlerini reddederken yine de Mitterrand'ı "nasıl yıpratmz" hesaplanru da yapıyorlar. Toprakbank A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığından Olağan Genel Kurul Toplantısma Davet Bankamız Olağan Genel Kurul toplarüsı 29.01.1993 Cuma günü saat 15.00*06 Bankanın Gayrettepe, Nilüfer Han No: 103 adresindeki Genel Müdürlük toplanb sakmunda yapılacakte Sayın Ortaklanmızın toplanbya kahlmalannj rica ederiz. Yönetun Kurulu G Ü N D E M 1. Kurul Başkanı ile Divanm seçimi. 1 Yönetim Kurulu üyeliği defişikliklerinin onaylanmasL 3.1992 yüı faaliyetlerine ilişkin Yönetim Kurulu ve Murakıp Raporlarmın görüşülmesi ve onaylanmasL 4.31.12.1992de sona eren yılm Bilanço ve Kâr/Zarar hesabuun görüşülmesi ve onaylanmasL 5. Kânn tahsisl '. - * - 6.31.12.1992'de son bulan yıllık işlem ve hesaplarla ilgili olarak Yönetim Kuruhı ve Murakıplann ibrasL 7. Üç yıllık dönem için yeni ldare Meclisi üyelerinin seçimi. 8.1993 yılı için murakjplann seçilmesi ve ücretlerinjn kararlaşbnlmasL 9. Yönetim Kurulunun 1993 yılı için Bağımsu Denetim Kuruluşu seçimine ilişkin karannın onaylanmasL 10. Yönetim Kurulu üyelerinin ödenekleri hakkmda karar ittihaa. 11. Genel Kurul Toplanh tutanagının onaylanması için Başkan ve Divan'a yetki verilmesi IlDikkler. TOPRAKBANK "Bugün ve Gelecekte" AMLARKANILAR ECMEL BARUTÇU Soramlu Kim? Bosna-Hersek'te Sırpların yarattığı insanlık faciasınt önlemek ancak silahlı bir müdahale ile mümkün görül- mektedir. Böyle bir mudahalede geç kalınması Sırpları insanlık dışı eylemlerinde daha da cüretlendırmekte ve Bosna-Hersek'teki Müslüman halkın acısı her geçen gün daha da artmaktadır. Bosna-Hersek'teki feci durumun önüne geçilmesi için askeri müdahalenin kaçınılmaz olduğuna dair Batılı ül- kelerde, hafıf de olsa. bazı kıpırdamalarm görülmeye başlandığı bir sırada Birleşmış Milletler Genel Sekre teri'nintaraflararasındakidıyaloğaşanstanınmasından yana tavır alması ve Uluslararası Yugoslavya Konfe- ransı'nın iki eşbaşkanının "aman dışardan silahlı bir müdahale olmasın, yoksa durum daha kötüye gider" demeleri Güventık Konseyi ni hareketsizliğe sevk et- mektedir. Bu durum karşısında, Bosna-Hersek'te, yerde kanlar içinde, yardım eli arayan yarı canlı insaniarın içler acısı manzarası ve yaralı insaniarın ısdırabını gösteren sah- neler televizyonda sık sık ekrana gelince insanın için- den, ister istemez, asıl suçluların yanında başkalarını da araması geçiyor. Çünkü yetkili şahısların bu tarzdaki ifa- deleri Sırpları saldırılarında cesaretlendirmekte ve hatta su saldırıları dolaylı şekilde teşvik bile etmektedir. Bunlar nasıl ınsanlar? On binlerce masum insan en feci şekilde öldürülüyor, kadınların ahlak ve namusu ayaklar altına alınıyor, bin- lerce çoluk çocuk sakat ve öksüz kalıyor, bu beyler ise konferanscılık oyunu oynuyorlar Batı'da müdanaleden bahseden bazı çevreler bunu zaten yarım ağız yapmaktadırlar. Uluslararası Yugos- lavya Konferansı ise Bosna-Hersek'in halkına siyasi çözüm diye acı hap yutturma peşindedir. Şimdi gelin de Boşnaklar Müslüman olmasalardı işler böyle gelişmezdı demeyın bakalım. Güvenlık Konseyi'nin Bosna-Hersek'te mütecavize karşı askeri güç kullanılmasına dair bir karar alması için Türkiye elınden gelen gayreti göstermiş ve göstermek- tedır. Nitekim bu gayretler sayesindedir ki, ilk önce İKÖ Dışişleri Bakanları toplantısında, daha sonra da BM Ge- nel Kurulu'nda alınan kararlarla Güvenlik Konseyi nden askeri müdahale talebinde bulunulmuş ve bunun için ortaya vade bile konulmuştur. Buna rağmen, Güvenlik Konseyi'nde henûz bir hare- ketlenme vuku buimamıştır. Şimdi gözler İKÖ Bürosu'nun devlet başkanları düze- yinde Senegal in merkezi Dakarda yapmakta olduğu toplantıya çevrilmiştir. Bu mıni zırvenin gündemine Tür- kiye'nin girişim ve ısrarıyla Bosna-Hersek teki durum da dahil edilmiş ve toplantı dığer bazı etkili Müslüman ülkelerin de iştirakiyle genişletilmiştir. Genişletilmiş zirveden Bosna-Hersek konusunda dünyayayeni birçağn yapılacaktır. Umarız Batılı ülkeler bu çağrıya duyarsız kalmazlar. Bu ülkelerin eski Yugoslavya'dan kopan devletlerde şimdiye kadar dökülen kan ve gözyaşında büyük sorum- lulukları vardır. Hırvatistana Sırpların tecavüzünden önce Banş Gücü gönderen Güvenlik Konseyi Bosna- Hersek ten bunu esirgemiştir. Yardım malzemelerini korumak için bu ülkede bulunan yabancı askerlerirj ha- yatlarının tehlikeye gireceği, bazı ülkelerce müdahale yapılmamasma gerekce olarak gösterilmektedir. Batılı devletler diğer bir 1 hatalı tutumu Makedonya'yı tanımamakla sürdürmektedirler. Eğer Makedonya da bir Sırp tecavüzüne uğrarsa bunun da sorumlusu Batılı devletler olacaktır. Bu arada bizden de bazı sesler duyuluyor. Türkiye'nin çelışkıli bir davranış içinde olduğu söyleniyor. Türkiye, Bosna-Hersek'te askeri müdahale yapılmasını istiyor, Somali'ye asker gönderiyor, ama Kıbns meselesine ge- lince Güvenlik Konseyi nden yan çizmeye kalkıyor deniliyor. Oysa bunda çelişkili bir durum yoktur. Bu meseleler birbirinden farklı sorunlardır. Her birinin içinden geldiği farklı bir tarihı süreç vardır. BM yasası bütün ihtilafları tektürden görüp hepsi için tek bir ilaçöngörmüşolsaydı zaten bu örgütün kapısına şimdiye kadar coktan kilit vu- rulurdu. Kıbns meselesi Güvenlik Konseyi'nin gündemine BM Yasası'nın 6. bölümü çerçevesinde girmiştir ki bu bölûm "uyuşmazlıkların barısçı yollarla çözülmesini" amir bu- lunmaktadır. Bosna-Hersek'teki durum ise "dünya barışının tehdi- de maruz kalması, barışın bozulması ve saldırı fiili halınde zorlayıcı tedbirler alınmasını öngören" 7. bölü- mü çerçevesinde ele alınmıştır. Somali karan da aynı şekildedir. Tabiatıyla 6. bölüm içine giren bir uluslararası uyus- mazlığı dünya barışı için tehlikeli hale getirerek onu 7. bölüm içine sokmak gibi manevralar çevrilmesi imkan dışı değildırama, bu çok tehlikeli biroyundurve şimdiye kadar buna pekcüreteden deçıkmamıştır. Eğer Rumlar Kıbrıs'ta böyle bir oyun çevirmeyi düşünüyorlarsa, 1974te olduğu gibi bundan yine kendilerinin zararlı çı- kacağını bilmelidirler. BAŞSAĞUĞI Başbakanlık Danışmanı Sezai Aydın'ın sevgili çocukJan (tatlı yeğenJerim) EVRİMüeEVREN'iıı ölümünden duyduğumuz üzüntüyü paylaşır, kederfi ailesine sabırdüenz. AFET-ERCAN BAYIRALAN DILFEnGZMfiN KfîDRO İLE ŞIMDIDE GÜZEL SfîNfîTLfîRfî HfiZIRLIK HER BÖLÜM İÇİN ÖZEL ÇALIŞMALAR » RESİM • ENDÜSTRİ TASARIM • İÇ MİMARLIK • TEKSTİL • GRAFİK * SERAMİK vEoftaf» KAYITLAR BAŞLAMIŞTIR. Tel: 260 77 46 - 259 75 29 t t i i| YOL KESEN IRMAK Hıfa V. VeMdrdeofİB 4. IMSI 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yaymlan Tarkocağı Cad. 39-41 Cağatoglu-tstanbui öiftll KÖY ENSTİTÜLERİ VE ÖTESİ Matamut Makal 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Tarkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul ödemeii göndcrilmez.