Katalog

»ATI-A C^MHURİYET 11 OCAK1993PAZARTESİ HABERLER Akyol:IçeıHde terör artü •ZONGULDAK(AA)- CHPGenelSekreler Yardımcıa Hasan Akyol, ordunun sınır ötesi gerçekleştirdiği harekaün başanlı olduğunu, ancak içeride terörün arttığını söyledi. Akyol, Zonguldak'ta düzenlediği basın toplanüsında, şu anki hükümetin muhalefetteyken verdiği sözlerleiküdardaki uygulamalannın çelişüğini söyledi. Hükümetin terör konusunda başaniı olamadığını öne süren Akyol, şunlan kaydetti: "Sadece sınır ötesi harekatta ordumuz başaniı olmuştur. Ancak sınır ötesi harekata silahlı kuvvetlerin gönderilmesi konusu TBMM'de görüşülmeliydi. Ancak hükümet bunu yapmadı. Terör ve anarşi milli bir dava olduğu için sesimızi çıkartmadık. İçerideki olaylarartü. Doğu ve Güneydoğu'da olağanüstü hal uygulamasının kalkmasını istiyoruz. Olağanüstü hal bir çare olmadı. Terörii önleyeceğini söyleyen Başbakan, Terörle birlikte yaşamaya alışmalıyız' şeklinde konuşuyor." 'Bölücöfitneyi takip etmeliyV • ANKARA(AA)-MÇP Gencl Başkanı Alpaslan Türkeş, devlejtin kendi insanlannın hasımlan larafından çalınmasını engellemek zorunda olduğunu belirterek "Her türlü bölücü fıtneyi iyi takip etmek zorundayız" dedi. Ankara Mobilyacılarve LakerilerOdası'nın I8'inci genel kurulu bugün toplandı. Gcnel kurulda divan başkanlığına, tek aday olan Türkiye Esnaf ve Sanaıkarlar Konfederasyonu Genel Başkanvekili Ali Paşa Aksu seçildi. Toplantının açılışmda konuşâıı MÇP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş. esnaf vc sanatkarlann toplumun huzur içinde yaşamasında etkili çok büyük bir sosyal topluluk olduğunu söyledi. CHP'de üye kayıtları v ji HANKARA (Cumhorfvet Bürosu) -CHP Ankara II Başkanı Nail Gürman, partiye üye kayıtlannm dikkalli bir şekilde sürdürüldüğünü ve bugüne kadar 8 bine yakm üye kaydı yapıldığını açıkladı. Atila Sav'ın istifası ile boşalan il başkanlığına atanan Gürman, CHP Ankara örgütüne 8 ocak tarihi itibariyle 7 bin 350 üyenin kaydını yaptırdığını belirtti. Gürman," Partimızde üye kayıtları dikkatü bir şekilde sürüyor. Parümizin yeni yönetmeliğine göre, bütün üyeler bizzat başvaruda bulunarakveyılbk ödentilerini yatırarak kayıtlannı yaptınyorlar" dedı. YeniÜlke toplatıldı • İçPolitikaSenisi- İstanbul Devlet Güyenlik Mahkemesi, Yeni Ülke Gazetesi'nin 10-16 Ocak tarihli sayısını," 'Akan kanı durdurmak gerek' diyen PKK Genel Sekreteri Abdullah Öcalan:Türkiye'de muhatap anyorum" başlıklı haberde, basın yoluyla propaganda yapıldığı gerekçesiyle toplattı. Yeni Ülke Gazetesi Yazuşleri Müdürü Bülent Aydın, yaptığı açıklamada, gazetenin matbaadan çıktıktan birkaç saat sonra henüz bayilerde satılmaya başlanmadan toplatıldığmı belirtü. Baskınlara önlem • ANKARA (AA)- Doğu ve Guneydoğu Anadolu Bölgesındeki karakol baskınlannın önüne geçebilmek amacıyla, stratejik konumu uygun olmayan bazı sınır karakojlanrun yerleri değiştirildi, sınırda seyyar görev yapacak özel timler oluşturuldu. Stratejik bakımdan yerlerinın uygun olmadğı belirlenen 30 sınır karakolu ile iç bölgelerdeki 13 karakolun yeri değiştirildi. 83 yeni karakol yapımına başlandıgmı belırten yetkililer, sınır güvenliğjni tam olarak sağlayabilmek için seyyar olarak görev yapacak 25 iandarma sınır takımının oluşturulduğunu söylediler. Yetkililer, özellikle sınır bölgesinde terörle daha etkin mücadeleyi sağlayabilmek için bölgedeki heukoptersayısınında 120'ye ıdaştığını söylediler. D YP'nin gölgesindekalınmaması ve bakanlıklarda örgütündinlenmesini istendi SHP bakanlarııııuyardı• SHP küçük kurultayı sona erdi. Örgüt temsil- cileri, Güneydoğu'ya ırkçı, şöven kadrolann gönderilrnesinden şika- yet etti. İnönü, CHP'nin asıl devamının SHP ol- duğunu vurgulayarak, "CHP'yi yeniden mey- dana getirmek için yolla- n aramaya devam edi- niz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) • SHP küçük kurul- tayının ka- pamşında ko- nuşan Erdal İnönü, CHP'nin geçmişte bü- yük hizmetler gerçekİeştiren bir parti olduğunu belirterek, "CHP'nin aal devamı SHP'dir. Bu misyonumuzu unutmayı- nız. CHP'yi yeniden mcydana getirmek için yollan aramaya devam ediniz" dedi. SH Pörgütü küçükkurultayda" ko- alisyonda DYP'nin göigesindc kalı- nmamasım" ve "partili bakanlıklarda örgütün sesinin dinlenmesini" istedi. Reform ve ahenk ydı SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, ör- gütün isteklerini, "örgütümüz bu yılın bir reform ve atılım yılı olmasını istiyor. Aynca hükümet içinde ahcnkle çalışı- Imasını, ama başka bir parti olarak ilke- lerimizi de hatırlatmamızı istediler" diye dile getirdi. SHP küçük kurultayında örgüt tem- silcilcri, özellikle bazı bakanlıklarda *' kendi isteklerinin dikkale ahnmaması- ndan, partinin ilkelerinin seslcndiril- memesinden. Güneydoğu'ya ırkçı, şö- Tuncen Bugîdişle emez ANKARA (ANKA>-CHP'yi acarak 9 Eylül kurulıayına kadargetiren eski GYK üyesi Erol Tuncer. solda üç partili durum devam ettiği sü- rece ük yapılacak seçünde İnönü, Ecevit ve Baykai'm dahi parlamentoya giremeyecegı uyansında bulundu. CHP'de kalacağını açıklayan Tuncer, sosyal demokratlann birleşmesi için girişimlerini sürdüreceğini de biIdirdi. CH P'dekalmasınakarşın SHP ve DSP'ye de sıcak baktığını ve bunlann mutlaka birleşmekri gereküğine ınandığıru belirten Tuncer , "3 partiye bölünmüşlük halindemutluluk ohnayacağı artık göriilmüştür. Tuncer, şöyle devam etti: " Böyle gidildigi takürde SHP, DSP ve CHP ük yapılacak seçimde genel başkanlannı dahi parlamentoya sokamayacak." ven kadrolann gönderilmesinden" şika- yet ettiler. Özellikle Bayındırlık ve İskan Bakanı Onur Kumbaracıbaşı'nın bazı bürokratlanna sert eleştiriler yöneltildi. SHP Gcnel Başkanı Erdal İnönü, 9 saat süren küçük kurullayın kapamşında yapüğı konuşmada, küçük kurultayın danışma görevini en iyi biçimde yerine getirdiğini söyledi. İnönü. örgütün ele ahnmasını, üzerinde durulmasını isledi- ği konulan şöyle özetledi: "Bu yılın bir reform yılı olması hepi- mizin arzusu. Bu yıl bir reform ve atılım yılı olsun. Bunun için örgütümüz bize dcstek vcriyor. Örgütümüz vcrgi rcfor- munun yapılmasını istiyor. Günevdo- ğu'ya biran önce huzur getirilmesini is- tiyor. Yerel yönetimlerde beklenen re- formlann yapılmasını istiyor. Aynca ' partimiz koalisyon protokolü içinde va- adlerini gerçekleştirmck için canla başla uğraşmaya devam etsin, ama bunu ya- parken, SHP olarak ayn ilkelerimiz ol- duğu unutulmasın' dcniyor. Hükümet içinde ahenkle çalışalım, ama başka bir parti olarak da ilkelerimizi haürlalalım. Örgütümüz, CHP'nin asıl devamının SHP olduğuna inanıyor. Biz bu mis- yonu unutamayız. CHP'yi yeniden meydana getirmek için yollan aramaya devam ediniz. Bunlar örgütümüzün is- tekleri,emirleri." 9Saatlik kurulta>ın basına kapalı bö- lümündc. bazı örgüt lcmsilcilerinin dile getirdiği eleştiriler ve görüşler şöyle: Şerif Vural (Ankara İl Başkanı): Dcv- let bakanlıklannın hizmet bakanlıklan- na dönüşiürülmesi cngellendi. İki baka- nımızın anlaşmazlığı yüzünden şehirci- lik bakanlığının kurulamamasmdan he- pimiz utanç duymalıyız. Aynca DYP'- den farklılığımızı ortaya koymuyoruz. Partimizin ilkelerini seslendir- meyi unuttuk. Hükümet ba- şaniı çalışmalar yapmışür. Ama yeterii değildir. Turan Karakaş ( İzmir İl Başkanı): Bakanlıklarda .örgüt temsilcileri incitiliyor. Örgüt, kendini ciddiye alrnayanlara haddini bildirir. Bir de, bu da- nışmanlar ne iş yapar? Bakan- lıklarda biryığındanışman var, bunlara iş verilsin. Mahmut Aytekin (Adıya- man il temsilcisi): Bakanlarla konuşamıyoruz. Sıradan insan- lar gibi kapıda bekliyoruz. Ba- kanlann MYK ile, MYK'nın da örgütle bağlantısı kopuk. Mustafa Hotmanoğlu (Gire- sun İl Başkanı): 92'de yapama- dıklanmızı dile getirmeyelim, 93'e bakahm. 92 Ekonomik olarak kötü geçti deniyorsa, vergi reformu yapalım. Her iş- vererinin kapısna iki vergi me- muru koyalım. Tahir Erimdor (Antalya il temsilcisi): Biz zor bir yerde politika yapıyoruz. CHP Genel Başkanı ilimiz- den. Ama endişe etmeyin SHP. CHP'- den güçlüdür. Yakup Kepelioğlu (2^onguldak il temsilcisi): Demirel işadamlanndan he- sap soruyor. Koç'a hesap soruyor. Bunu soramaz. Sıkıysa sorsun. Eğer bu hesabı sorsa, enflasyonu da düşürmeyi başanr. Özal ile Demirel Korsikalı ikiz- lere benziyor, birbirlerindcn farklan yok. Hayati Kahraman (Diyarbakır tem- silcisi): Güneydoğu'da halkmadalete ve devlete güvcni kalmadı. Bölgeye ırkçı, şövcn kadrolar gönderiliyor. Özel ha- rekal ü'mi denilen Rambo karargahlan- nda halka işkence yapılıyor Korucu adı altında yüzlerce insan silahlandınlıp. halkın üzerine saldınlıyor. Olağanüstü hal derhal kaldınlmaüdır. BİZ BİZE Yılmaz, Çocuk Dergisi Elma Şekeri'nin sorulannı yanıtladı: PoMkaıkuısıkıhhkça poMkayapıyonnn • Kültür Bakanlığı'nca çıkanlan Elma Şekeri Çocuk ve Kültür Dergisi muhabiri 15 minik gaze- teciyi evinde kabul eden ANAP Gend Başkanı Mesut Yılmaz, bir soru üzerine kişiliğinden ve yaptığı işten çok memnun olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kültür Bakanlığınca ayda bir çıkartılan Elma Şekeri Çocuk \e Kültür Dergisi'nin bu ayki konusu ANAP Gcnel Baş- kanı Mesut Yılmaz oldu. Der- ginin yaşlan 4 ile i I arasında değişen 15 minik muhabiri dün anamuhalefet partisi liderini evinde ziyaret etti. Minik gaze- tecilerin yönelttikleri ilginç sorular başta kamuoyunda "zor gülen bir insan" olarak ta- nınan Yılmaz"ın yanısıra, ziya- reti izleyen çok sayıda basın mensubunun da sık sık gülüm- semelerine neden oldu. Minik muhabırlere, özellikle dünyada devam eden savaşlar- la ilgili sorular yönelten ve gazetelcri takip edip. etmedik- lerini soran Mesut Yrimaz, "Bizler Mecliste bağınp. çağı- nyoruz. Elimizden geleni yapı- yoruz. oraya buraya gidıyoruz. Bosna-Hersek'te, Azerbaycan'- da. Kuzey Irak'taki savaşlarla ilgili olarak sizler de birşeyler yapmalısıruz" dedi. Yılmaz, gençlerin politikaya katılmalan konusundaki bir soru üzerine ise, 12 Eylül döne- minden önce partilerde gençlik kollan bulunduğunu, 1980 Anayasası'nın bunu yasakladı- ğını, bugün bu yasaklann kal- dınlarak gençlerin yeniden pohtakaya aktıf katılabilmele- rini sağlamaya çalıştıklannı bildirdi. Mesut Yılmaz. "Boş zamanlannızda hayal kurar mı- sınız?" sorusu flzerine ise, güliimseyerek, "Boş zamanım olmuyor. Olsa bile hayal kur- mam. Çocukken hayal kurar- dım. ama insan artık hayalleri- ni gerçeklcşlirebilecek bir döncme geldiğinde hayallenni terk ediyor. Belki hanımlarda bu farklıdır" yanıtını verdi. Ço- cukken gcnellıkle zihini çalıştı- ran oyunlar oynadığını söyleyen Yılmaz, bırmuhabirin "Sizi davet etsek, bizimle çocuk bahçesine gelip, oynar mısı- nız?" şeklindeki daveti üzerine. "Tabii. severek gelirim."dedi. Yılmaz, yaptığı işten zaman zaman sıkılıp, sıkılmadığını so- ran bir muhabire ise, "Tabi zaman zaman sıkılıyorum. Ama politikadan sıkıldıkça, yi- ne politika yapıyorum" dedi. "Tekrar dünyaya gelseniz, kim olmak ve ne iş yapmak isterdi- niz?" sorusuna ise Yılmaz. "Kişiliğimden ve yaptığım işten çok memnunum. Çocukken hayaüm politikacı olmaktı. Bu da gerçekleşti. Tekrar dünyaya gelsem, aynı kişilikte ve aynı meşguliyette olmak isterdim" yanıtını verdi. Yllmaz, "Zaman zaman çocukluğunuzu düşünü- yor musunuz? Çocukken en çok ne düşünürdünüz?" sorusu üzerine şunlan söyledi: "Çocukluğumu hiç haürla- mıyorum. Size tavsiyem, geriye, geçrnişe bağlı kalmayın. Hep ileriyi düşünün." Aydın Menderes Kayseri'dekonferans verdi Aü, kırbacı verîn,biniciyi görün RECEP BLLUT KAYSERİ- Yeni parti kurma çalışmalannı sürdüren Aydın Menderes, hedefınin hareketinı iktidara taşımak olduğunu belirterek, "Verin aü, verin kırbacı, görün biniciyi" dedi. Partisinin kuruluş çahşmalannı yüriitmek üzcre Kayseri'ye gelen Aydın Menderes, Atatürk Spor Salonu'nda 'Siyasette yeni arayı- şlar ve yönelişler" konulu bir dc konferans ver- di. Partilerini nisan sonu mayıs başı kurmuş ola- Y eni parti kurma hazırlıklarını yurt gezileriyle sürdüren Ay- dın Menderes, partinin güçlü vc geniş bir tabanı olacağını iddia etti. (Fotoğraf: A A) caklannı bildiren Menderes, partiye isim koy- mak için yanşma açacaklannı söyledi. Türkiye'- nin yeni bir siyasete, yeni bir lidere ihtiyaa oldu- ğunu ifade eden Menderes, "İşte biz geliyoruz, Türkiye bu fırsatı değerlendinnelidir ve kaçı- rmamahdır" dıye konuştu. Parti kurma calı- şmalanna başladıktan sonra pek çok kişi ile bi- raraya geldig^ni anlatan Menderes, Cumhur- başkanı Ozal ile de bir görüşme yaptığını, bu gö- rüşme nedeniyle bazı çevrelerin eleştirilcriyle karşılaştığını belirtti. Menderes, "Bcni, t3zaJ'la niye görüştün?' diye eleştiriyor- lar. Herkesi dinler, herkesle gö- rüşürüm ama bu hareketin bağımsızbğından taviz vermem. özal'la görüşürüm, ANAP'tan aynlanlarla da. Eğer onlann fi- kirleri bana ters düşerse, "Kusu- ra bakmayın, ben bu işte yo- kum' derim" şeklinde konuştu. Türkiye'de devletin her kade- mesinde hizmete taüp olduğunu anlatan Menderes, şöyle devam etti: "Bizim hedefimiz, bu harekcti iktidara taşımak. Ben hizmete talibım. Verin atı, verin kırbacı, görün biniciyi" Daha sonra Çapari Otel'de bir basın toplantısı düzcnlcyen Aydın Menderes, bundan sonra Özal ile bir talep olursa görü- şeceğini belirterek, "ANAP'tan aynlanlarla da benim bir görüş- me talebim olmayacak. Ama onlar isterlerse görüşebiürim" dedi. Menderes, parti genel baş- kanbğı konusundaki düşünceli- rini soran basın mensuplanna, "Benim genel başkan olrnam zorunlu değil. Ancak partinin bağımsızlığını koruyabilmek uğruna, gerekirse partinin küçük kalmasmı da göze alabi- Hriz. Seçimsiz aday gösterilme- sinden yana olmayacağjz" diye yanıt verdi. ÖZALYAZICIOĞLU^YLAGÖRÜŞTÜ Gumhurbaşkanısağdaycni oluşumiçinnabızyokladı ANKARA (ANKA)- Cum- hurbaşkanı Turgut özal, sağda birliği sağlama projesi çerçevc- sinde Aydın Menderes'ten son- ra MÇP'den istifa ederek Bü- yük Birlik Partisi'ni kuracağını açıklayan Muhsin Yaaaoğlu ile görüştü. Cumhurbaşkanı özal'ın. Ke- çeciler ve 15 mılletvekilinin ANAP'tan aynhnasıyla başla- yan ve Aydın Menderes'le gö- rüşmesiyle devam eden sağda yeni parti kurma çalışmalan Muhsin Yaztcıoğlu ile görüş- mesiyle yeni bir boyut kazandı. özal'ın isleğiyle gerçekleşen gö- rüşmede sağda ortaya çıkan yeni oluşumlann birliği ele alın- dı. Görüşmede, Muhsin Yazıa- oğlu'nun sağda birlik için lidcr diktatoryasını gündemc gcıirc- rek, tek adam partisine karşı çıkügı ve "fikrimiz liderimiz- dir" tezini savunduğu öğrenil- di. Özal'ın daha çok nabız yok- laması şeklinde yaklaştığı gö- rüşmerun önümüzdeki günler- de sağdaki yeni oluşumlann kendi arasında gerçekleşecek temaslardan sonra somut he- deflerle yinelenmesi bekleniyor. Yanaoğlu'nun Mehmet Ke- çecilerTe de bir görüşme yapüğı vc 17 ocakta Ankara'da "siyasi karar toplantısı" yapacak olan Sadi SomuncuogJu insiyaüfin- deki eski MHP'lilerle görüşme- leri sürdürdüğü öğrenildi. MÇP'den 6 temmuzda 5 millet- vekili arkadaşıyla biriikte isüfa eltikten sonra ocak ayında Bü- yük Birlik Partisi adıyla yeni bır parti kuracağını açıklayan Ya- zıcıoğlu'nun özal ve sağdaki yeni oluşumcularla görüşmele- rinden dolayı parti kuruluşunu bir süre cnclcdıği öğrenildi. Muhsin Yazcıoğlu. MÇP'- den aynldıkıati sonra mılli mu- tabakat adıyla bir çağn yaptık- lannı belirterek. mılli düşüncc- ycsahipınsanlann bırliönı ısie- diklcnnı söyledi. Hitit SanatıProf.Dr.A.Muhihbc Darga Anadolu uygarlık tarihine ışık lulan özgiin bir yap/t. 375 sayfa, mat kuşe kâğıt. Büyük boy. 335 adet renkli \c siyah-beyaz fotoğraf, çi/im ve harita. * * A " Şömi/ içinde liiks cilt. Fiyatt 400.000 Tl. Genel Dagıtım: . ' &q(Sr Yıynı/Da£ıtın Td 526 2513 519 144» DuıtvaAlıliK-l BaMntayın San. vcTic A^. Tcl 24911462 512 0190-10 Hn FapirusTa)inD^ılım<iaa. vt Tk. üd Jli Td 52» 5615 - 527O15Î E m TayıiKiltk re KiUpvılık LuLf(i. Id 2512858- 252 0560 AKBANK ERDAL ATABEK Temel İçgüdfi... "Temel Içgüdü" filmi sonunda yasakiandı. "Alışılma- dık bir cinselliği sergilediği için mi" diye düşünsek akta yakın bir açıklama olmuyor. Çünkü "alışılmadık cinsel- lik" türlerine artık alışık olmalıydık. Uçanla kaçanı bile elinden kaçırmamakla övünen bir toplumun cinsel ideo- lojisipekçokdeğişikliğeşerbetliolmalıydı. "Şiddeteda- yalı cinseltik" gösterilmemeli diye düşünsek, o da hiç yabancısı olmadığımız birtoplumsal davranış biçimimiz değil mi? Ama "yasakçılık" düşüncenin değil tepkinin ürünüdür, onun için şaşmak değil düşünmek gerekiyor. Insanın "temel içgüdüleri"nin alabildiğine sömürül- mesinin "meşrulaştığı" bir dünyada yaşıyoruz. Temel sorun da burada yatıyor. Ekonomisinden eğitimine, top- lum biçiminden iletişim araçlarına kadar uzanan zincir burada: Insanın temel içgüdülerini alabildiğine sömür- mek... Temel içgüdümüz "korunma" mı? "Korunma içgüdü- sü" ilk canlıdan günümüz insanına kadar "kendini gü- venli duyduğu bir yaşama alanı" zorunluluğunu ortaya çıkarıyor. İşte evler, siteler, etnik bölgeler, uluslar, sınır- lar, ordular bu içgüdünün üzerine kuruluyor. Dünya pay- laşılıyor, paylaşım kavgalarr bitmiyor, savaşlar durmu- yor. Bu içgüdü üzerine paranın çıkar mekanizmaları ku- ruluyor, sömürü sistemi işlemeye başlıyor. "Güvensiz- lik" içine itilen insan da korunma içgüdüsüyle paranın egemenliği için birbirinın boğazına sarılıyor. Temel içgüdümüz "beslenme" mi? Bu içgüdü üzerine dünya ölçeğinde endüstriler kuruluyor. Yaşayan her in- sanın gerekli tür ve miktarda alması gereken besinler yerine çıkar mekanızmalarını besleyen evrensel bir sö- mürü sistemi kuruluyor. Dünyanın kuzeyinde insanlar çeşitlerden çeşit beğenirken güneyde insanlar açl/ktan ölüyor. Sonra da bu mekanizma eliyle beslenme kay- nakları kurutulmuş Afrika'ya gönderilen sadakalar yağ- malanıyor gerekçesiyle, düzeni sağlamak için silahlı as- kerler gönderiliyor. Temel içgüdümüz "çoğalma" mı? Bu içgüdüyü temsil eden "cinsellik" bir yandan baskı altına alınıyor, öbür yandan da "yarı gizli, yarı açık" pazara sürülüyor. Insa- nın doğal bir parçası olarak kabul edilmediği için her tür- lü kışkırtıcılığa hazır bir ortam yaratılıyor sonra da bu yoldan para kazanılıyor Cinsellik üzerindeki toplumsal baskılar sadece para kazanmaya dönük bir ortam yarat- tığı için değil, insanın bütün hayatını denetim altında tut- maya yaradığı için sürdürülüyor. Açık bir cinsel eğitim yapılmıyor. Ama çocukluk yılla- rından başlayarak erkek çocuklarına "kışkırtıcı", kız ço- cuklarına "bastırıcı" bir cinsel eğitim hayat boyunca sü- rüp gidiyor. Çocuklar biraz büyüyünce, "kız-erkek" ar- kadaşlığı yasaklanıyor. İki ayn cins birbirine karşı ta- bulanıyor. Daha sonra birbirlerini tanıyınca nasıl davra- nacaklarını artık bilemiyorlar. Sıkılganlıklar, çekinme- ler, gözde büyütmeler çalkantılı duygular, şaşırtıcı dav- ranışlar birlikte yaşanıyor. Gören yok, anlayan yok. yardım eden yok. insanlara "yalnız mısın " diye soran, sadece 900lü telefonlar. Onlar da bu kargaşanın içinde sömürünün bir parçası olmaktan kurtulamıyor. TV'deki "Saklambaç" programının yasaklanması is- teniyor. Yanlış, programda değil, katılan gençlerden beklenen davranışlarda. Birbirini hiç tanımayan kişiler, kefidilerini tanıtmak yerine tanımadıklan seçiciye içten- liksiz övgüler yağdırıyorlar, anlamsız vaatter sunuyor- lar. Böyiece şakacı bir eğience prograrru olması gere- kirken "Saldambaç", bir toplum kesitinin hüzün vertei analizi olup çıkıyor. Hiçbir sinema filmi, hiçbir TV programı yasaklanrna- malıdır. Tam tersine izlenmeli, görülmeli, düşünülmeli, yorumlanmalıdır. Temel yanlış, bu filmlerde, bu prog- ramlarda değil, bunları düşünecek, eleştirecek, yorum- layacak insanları yetiştirememiş olmaktır. Temel yanlış, temel içgüdülerimiz üzerine kurulan sö- mürü mekanizmalarını görememektir. Temel yanlış, bunu görmeyi, bunu düşünmeyi, bunu konuşmayı, bunu yazmayı yasaklamaktır. Bu temel yanlışı görmeden, bu- nunla mücadele etmeden, bunu başarmadan daha çok "temel içgüdü'lerimizin sömürüsünü yaşarız... Türk Idareciler Derneği, İdareciler Günü'nü, bir toplantıylakutladı Mülkiidarepersonelinin * özlükhaklaniyileştirüiyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -İdareciler Günü kutla- malannda, Türk idare yapısı- nın halka yakın olması ve mül- ki idare amirlerinin özlük hak- lannın ıyileştirilmesı gündeme geldi. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin. Mülki İdare Amirliği Hizmelleri sınıfında bulunan personele, özel hizmet tazmi- natı ödenmesiyle ilgili kanun tasansının bu hafta Bakanlar Kurulu'nda görüşüleceğini söyledi. Hükümet sözcüsü ve Devlet Bakanı Akın Gönen de idare yapısının "halka daha kısa sürede, daha ucuz ve dün- ya standart- ı lannın üst dü- zeyinde" hiz- met götürecek şekilde dcğişti- rileceğini be- • İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Mülki İdare ğünü belirterek. Mülki İdare Amirliği Hizmetleri sınıfında bulunan personele, "En yuk- sek devlet memuru aylığının yüzde 50'si oranında" özel hiz- met tazminatı ödenmesiyle il- gili kanun tasansının 28 aralık 1992 tarihinde Başbakanlığa gönderildiğini belirterek, bu hafta topianacak Bakanlak Kurulu'nda tasannın ele alına- cağını söyledi. "Bu tasanyı özenle izleyerek yaşalaşması için çaba sarfedeceğiz" diyen Sezgin, aynca Adalet Bakan- hğı'nın hakinı ve savcılarla ilgi- li hazırladıgı kanun tasansına —m——~ benzer bir ta- sanyı kendileri- nin de hazı- rladığını, ancak Maliye Ba- kanhğı'nın Urterek, "Türk Amİrlİğİ hizmetleri olumsuz görüş sınıfında bulunan, personele özel hiz- met tazminatı idarccisınin öne çıkacağı ve halkla bir- likte problem- leri çözeceği . idare odenmesıne ılışkın kanun tasansının bu hafta Bakanlar Kurulu'nda görüşüleceğini söyledi dedi. Gönen, mülki idare amirlerinin öz- lük haklannın yargı alanında yapılan son düzenlemelere —»^—••—— parafcl olarak düzenienmesi gerektiğini söyledi. Türk İdareciler Derneği, İdareciler Günü'nü, dün dü- zenlediği bir toplantıyla kutla- dı. Dernek Genel MerkezTnde düzenlenen toplantıya, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin. Milli Sa- vunma Bakanı Nevzat Ayaz, Devlet Bakanı Akın Gönen, Ankara Valisi Erdoğan Şahi- noğlu ve dernek üyeleri katıldı. İsmet Sezgin, yaptığı konuş- mada, her alanda tam demok- ratik bir ortam yaratmaya yö- nelik çalışmalannın siirdü- bildirmesi üzeri- ne bir süre bek- lemeye aldı- klannı anlattı. Sezgin, "Adalet Bakanlığı'nın ta- sansı ile halen var olan den- gesizlık daha da artacak, mülki idare amirlerinin mali haklar yö- nünden geri bı- rakılmalanna v haklı şikayetld ne neden olunacaktır. Adalet Bakanlığı tasansı benimsendi- ği takdirde, devletimizin ve hü- kümetimizin temsilcisi olarak pek çok önemü görevin ifasını beklediğimiz mülki idari amir- lerinin, mali haklan yönünde oluşacak dengesizliği gider- mek üzere, bekletilen tasanmı- an yaşalaşması için gereken her türlü çaba sarfedilecektir" diye konuştu.Türk İdareciler Derneği, yeterii başvuru ol- madığı için, bu yıl "Yilın İda- recisi" ödülünü belli bir kişiye vermedi.