Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET SAYFA
13
yİNSANLAR
FÜSUN ÖZBİLGEN
GÖRÛŞ
Kıl kadar bir şüpheye razıyım
Sanlıp tutunmak için..
DEMİREL NE PEMİŞTİ ŞİMDİ NELER SÖYLÜYOR
Siyasetin bu mu Baba?Başbakan Süleyman De-
mirel, iktidara gelmeden
önce tüm Türkiye'y' dolaşa-
rak hukuk düzeninin önemi-
ni ve gerekliliğini anlattı
durdu. Başbakan olduktan
sonraki ilk grup toplantısın-
da yine şunları söylüyordu:
"Sivil topiumu ve sivil ida-
reyi ancak yaptığınız kanun-
ları icra ederseniz yaşatırsı-
nız.
Kanunların icra edileme-
yişinden de siyaset sorum-
ludur.
Kanunlar niçin icra edile-
miyor?
Bu siyasi icra sorunudur,
yasama organı sorunudur.
Çünkü o gidip kanunları icra
edecek değildir, kanunların
icrasına mani olan engelle-
ri kaldıracaktır."
Yani Demirel'in başba-
kan olur olmaz söyledikleri-
nebakılırsa kanunları uygu-
Süleyman Demlrel
lamak görevi hükümetin gö-
revidir. Sivil topiumu yaşat-
mak için kanunları uygu-
lamak gerekir. Bundan da si-
yasiler sorumludur.
Eğer bu başbakanın dö-
nemınde birılerı çıkıp da ka-
nunsuzluğun geçer akçe ol-
duğunu söylemeye başlarsa
ne olur?
Ne olacak? Başbakan bu
kanunlara aykırı uygulama-
ları yapanların ve bunu sa-
vunanların karşısına dikilir
ve yasaları geçerli kılar değil
mi?
ûyle olması gerekir ama
değil.
Şimdi bakalım bu iktidar
döneminde neler söyleniyor
ve yapılıyor. Kanunların delik
deşik olduğu nasıl itiraf edili-
yor?
Şu sözler 3 Eylül 1992 günü
Trakya'da söyleniyor:
"insanlarımız ruhsatsız
fabrika yapacak kadar parlak
bır ımtıhan verdı. Gölge
etme başka ihsan istemem
dergibi.devletengelolmasın
diyerek 59 fabrikadan 49'unu
ruhsatsız yapmışlar."
Bu sözleri kim söylüyor?
Hukuk düzenini savunan baş-
bakan Süleyman Demirel..
Yani kanunsuz olarak, izin
alınmadan fabrika yapılmış,
IKINCISERETONIN OLAYLARIGAZHANEDE
SERETONIN I I
• GAZHANE»
l \l • 1 KASIM 1 992 • 1 3 : 00 • 2 1 : 00 • Y ED İ
H ı ı< n ;•: ı. h ı' n k s
AHernatifmutlulukSeretonin insan vücudunun bir salgısının
ismi. Bu salgı insanın mutluluğunu artırıyor,
intihar edenlerin vücudunda seretonin azlığı
saptanıyor.
Türkiye'nin modern sanatçıları geçen
yıllarda, şimdi Modern Sanatlar Müzesi
olarak hazırlanmakta olan Feshane
binasında bu isimle bir düzenleme yaptılar:
Seretonin.
O güne dek kimsenin dikkatini çekmeyen
eski Feshane binası bir anda istanbuî'un
kültür ve sanat insanlarının ilgi odağı haline
geldi. istanbul halkı günlerce bu ilginç
mekanda yapılan değişik sanat çalışmala-
nnı ve hapening gösterilerini izlemek üzere
Feshaneye aktı.
Ressam Komet'in tavandan sarkan bir
kafesin içinde kükremesi, Mehmet
Güleryüz'ün toprağın altına gömülmesi, Tan
Oral'ın göz burun kulak ve saçların uçu-
şup değişik yüzeylere yapışmasından olu-
şan kompozisyonu, Atila özdemiroğlu'nun
doğaçlama müzikleri halen unutulmadı.
Alternatif takılan sanatçılar bu kez Fesha-
ne'de düzenlenecek Bienal'e alternatif bir
yeni olay paşindeler. Seretonin 2..
Yine değişik bir mekan bulunmuş, Zeytin-
burnu'ndaki Gazhane binası seçilmiş. Hani
şu istanbul'a havagazı veren ve doğalgaz
geldiği için yakında papucu dama atılacak
olan fabrika.
Bu işyerinde kömürden havagazı üreten
işçilerin dramı da bu mekan gezilirken far-
kedilmiş.
Seretonin 2 sergisi hem yeni ve ilginç çalı-
şmaları izleyeceğimiz hem de Gazhane'nin
çalışma koşullarına dikkat çekileceği için
yararlı olacak..
DEMOKRASININ OKFORD ÇIMLERI
Çağlarve Cindoruk
Meclis Başkanı Hüsamet-
tin Cindoruk'un kabinedeki
DYP'li bazı bakanlara olum-
suz baktığı biliniyor, bunlar-
dan birisi de Cavit Çağlar.
Cumartesi günü istanbul'da
Marmara Grubu'nun yeme-
ğinde yaptığı konuşmada
da Cindoruk bu konuya de-
ğinmeden geçemedi.
Hükümetler üzerinde, ku-
rulduğu andan itibaren kuş-
ku olmaması gerektiğini
söyleyen Cindoruk daha
sonra 'Bakanhk süzgeci-
nden sözetmeye başladı.
Amerika'da bakanların her
yönüyle uzun uzun araştırı-
lıp, incelenerek seçildikleri-
ni, sıkı bir süzgeçten geçiril-
diklerini örnek gösterdi.
Böyle bir süzgeç olmadığı
takdırde Ahlaksal yapısı ol-
mayan hükümet kurulabile-
ceğini" anlatan Cindoruk
daha sonra asıl hedefine
mesajını iletti:
"Dedikodularla, kendi be-
Cindoruk
yanlarıyla yıpranmış kişiler
bakan olmamalı"
3 saate yakın süren yemek
boyunca "Kesintisiz demok-
rasiyi" denemek gerektiğini
anlatan Cindoruk'a bir dinleyi-
ci şu örneği getirdi:
"Bir Türk, Oxford'a gitmiş.
Golf sahalarını görmüş. Çi-
menler bakımlı, sahalar temiz
ve düzenli. ingilizlere sormuş:
Çağlar
-Siz ne yapıyorsunuz da sa-
halarınız bu kadar güzel?
-Çimenleri hergün sulu-
yoruz, haftada iki kere biçi-
yoruz.
-Ne kadar basit. Biz de ay-
nısını yapsak bizim sahaia-
rımız da böyle olur mu?
Ingiliz bu kez şöyle demiş:
-Ama biz bunu 500 senedir
yapıyoruz"
KANAL6
Ayıp nedir, ne değildir?
Ahmet Özal-
ın televizyonu
Kanal 6, 4
Ekim'de yayına
s. başlayacak.
B u
• günlerde birçok
program hazırlığı içindeler.
Bunlardan birisi de "Stüdyo-
da Buluşalım".
Programın ilk bölümü için
"Ayıp nedir, ne değildir?" ko-
nusu seçildi. Toplumun çeşit-
li kesimlerinden kişiler stüd-
yoyadavetedildi.
fürkiye Gazetesi'ne yapı-
lan davette de konuşmacı ola-
rak bir kişinin katılması istendi.
Gazete çalışanları Hüseyin
Tanrıkulu'nun katılmasını iste-
diler.
Birkaç seyirci ile birlikte çe-
kimler stüdyoda başladı. Spt-
ker önce konukları tanıtö. Hü-
seyin Tanrıkulu'nu ise şöyle
tanıtfj.
-Hüseyin bey de muhafa-
zakar, tutucu bir çevrenin tem-
siicisi.
Daha sonra herkes kendin-
ce Ayıp nedir ne değildir'i an-
latb. Hüseyin Tannkulu'nasıra
geldiğinde şöyle dedi:
-Buraya bizi Ayıp nedir ne
değildir? konusunu tartışmaya
çağırdınız.
Ama ilk ayıbı siz yaptınız.
Beni tanımadan, konuşmamı
bile dinlemeden, kendi düşün-
cenizi söylediniz; 'muhafa-
zakar, tutucu bir kesimin tem-
silcisi' olarak. Eskiden ayıp
yorgan altnda olurdu şimdi
stüdyoya girmiş.
Bunun üzerine çekim dur-
duruldu ve tekrarlandı.
başbakan da bu durumu
övüyor. Bu fabrikalardan bi-
rinde yanlış mühendislik iş-
leri yapılmışsa, büyük facia
yaşanırsa ne olacak? Bu-
nun yanıtı yok.
Yasaya aykırı yapılmış ya
övülmeye değer. Aferin ka-
nunlara aykırı davrananla-
ra..
Aradan zaman geçiyor yi-
ne başbakan yine yasa dışı
durumu savunuyor.. 25 Ey-
iül günü yaptığı basın top-
lantısında şunları söylüyor:
"özel televizyon Anaya-
saya da yasalara da aykırı-
dır. Ama bunlar fiilen vardır.
Üstelik seyircileri de vardır
ve devletin TRT'siyle reka-
bete de gitmişlerdir Bazen
böyle fiıli durumlar hukuki
durumları aşar. Biz bunları
kapatmak yerine, yasaları
değiştirip bunları hukuken
geçerli hale getireceğiz.."
Böylece Demirel Tür-
kiye'deki yasa dışı bir olgu-
yu daha gündeme getiriyor.
Yasaları değiştirip kanuni
hale getireceğiz dediği kor-
san TV iktidara geldiği gün-
den bu yana yani 9 aydır var
ve hızla sayıları artıyor. Ka-
nun değişıkliği ise iktidar
olanın iktidarında hemen
yapılır. Ama iktidar olama-
dıklanndan mıdır nedir ha-
len ortada bir kanun tasarısı
biie yok.
Ruhsatsız fabrika yapımı-
nı parlak bir başarı olarak
gösteren, özel TV'lere de
goz yumanDemirel.'kanun-
lar niçin icra edilemiyor, bu
siyasi icra sorunudur.
Kanunların icra edilemeyi-
şinden siyaset sorumlu-
dur " diyen insan.
Siyasetin başında icranın
başında.. Yasalar uygulan-
mıyor, Demirel seyrediyor.
Ne yasaları duruma uydu-
rabiliyor ne de yasa dışılığı
önleyebiliyor. Kala kala
kendisine bir tek yasalara
aykırı durumları savunmak
kalıyor.
Demirel de işte şimdiler-
de bunu yapıyor.
İPCK TOLU OzaİHDE
BH6ESEL
Yeşeren
Otlaklar
Sovyetler Birliği'nin da-
ğılması ile ortaya çıkan Orta
Asya'daki Türk kökenli dev-
letler ile olan ilişkilerimiz gi-
derek gelişiyor. Birkaç yıl
önce Japonların ipek Yolu
isimli belgeselini izlemiştik.
Oralardaki Türk kökenlilerle
Türkiye insanlarıntn yaşam-
ları arasındaki hayret verici
benzerlikleri gözlediğimiz
bu tür bir çalışma artık Türk-
1er tarafından da gerçekleş-
tiriliyor.
Konsept Filmcilik önce
Turkuvaz isimli belgesel ça-
lışmasnle Hazar Denızı'nın
altından Iran, Pakistan ve
Çin üzerinden geçip Moğc-
listan'a Orhun Yazıtlarına
kadar uzanan 12 bölümlük
bir belgesel çekmişti. TRT
de de yayınlanan bu belge-
selden sonra şimdi iki yeni
bir çalışma yapıyor.
Kaf Dağının Ardında, 6 bö-
lümden oluşuyor. Kafkasya
ve Karadeniz'den Hazar'a
kadar olan bölge bu belge-
selin konusu. Ekim ayında
yayına hazır olacak bu bel-
geselden sonra Yeşeren Ot-
laklar isimli belgesel için ye-
niden yollara düşüldü. Orta
Asya'dan kalkıp Hazar deni-
zinin üstünden Türkiye'ye
kadar uzanan ülkeler çektle-
cek. Kazakistan'ın Tan TV'si
ile ortak gerçekleşecek bu
belgeselde Doğu'nun ipek,
altın, yün, pamuk gibi değerli
eşyalarını kervanlarla batıya
aktaran bu yolların yüzyıllar
sonraki devletleri ve insan-
lari tanıtılacak.
İpek Yolu'nun yeniden
canlandırılması için Ame-
rika'da Avrupa'da, Kazakis-
tan ve Çin'de komiteler kuru-
luyor, uluslararası örgütlen-
melere gidiliyor, umutlar
bağlanıyor. Bu çalışmalara
Türkiye de bir ucundan bel-
gesel çalışmaları ile katjlıyor
şimdilik..
KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK
bifiK i.r ASK vtfdıi
AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEIUAL GÖKHAN GÜRSES
VAHİ,ASLOLANl.fi Cv
RİHİN KARŞiTlblR-
HARBİ SEMH POROY
S ^ İAAV,h£
7Fy
TARİHTE BUGÜ1N MÜMTAZ ARIKAN 30 Eylül
TBKMOTORLU, UZUNMENZİLU
İ344'TE 8U6ÜU, TBK MOTORLÜ AMEHİKMI SA~
VAÇ UÇAKLARJ MUSTAUG PSiB'y£,BK PBPO
TAK1LMASINA BAÇLAfJOl. E- DÜHYA SAVAÇf 'WAI
£N KUU-AfJfŞLI SA[/AÇ UÇAtOARINOAN SAY/-
LAAJ KAUSTAUG 'LEK (MAS7EUG), AYAJI 2* -
MAMOA UtZU OUIŞLA&IYLA OA TAMNIYOH..
OU. ANCAK, YAiar D£POL4£MA/ PAZl/i
££AAZ/A/ ALAMAMAS/ N£P£NİYL£ UÇUÇ
MBUZİLLE&İ Ol&UKJÇA K/SAYDI. KAAJAT
ALTLAGtUA YUMUBTA 8IÇİMİ İKJ P€PO EK-
LEUBU MUSTAN6LER., AI2.TIK. AĞIR. BOM-
BAevtMAU UQA»UAe.lNA EÇÜ/C EDECEK
PUG.UMA GELMİÇL£/ZDİ. ÇOK
BEIZJ-İU'İ 8OMSALAMAYA
&/•'...
T.C.
EDİRNE SULH HUKUK
MAHKEMESİ
Dosya No: 1992/46 satış
Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, adedi, ev-
safı,
1- Edirne MeTkez Yeni Mah. 32 Buçuktepe Mahallesi Tabya mev-
kiinde, tapunun sahife: 101, pafta: 126, ada: 157, parsel: 7'de 984.46
m' miktannda bahçeli ahşap ev olarak Ahmet Bölukbaşı Kemal Ma-
kineci adına kayıtlı, üzerinde eski ev bulunan, eski evle birlikte ta-
mamı 250.000.000 TL. değerindeki gayrimenkul, saat 10.00-10.15'te,
2- Edîrne Merkez Yeni Mah. 32 Buçuktepe Mahallesi Tabya Mev-
kii'nde, tapunun sahife: 84, pafta: 126, ada: 156, parsel 7'de 534 m
:
miktannda bağ yeri olarak aynı şahıslar adına kayıtlı tamamı
120.000.000 TL değerindeki gayrimenkul, saat 10.15-10.30'da.
Not: Aynı zamanda adresi tesbit edilemeyen hissedar Ahmet Bö-
lukbaşı'na tebliğ yerine geçmek üzere ilan olunur.
Satış şartlan:
1- Satış 2.11.1992 günü saat 10.00'dan 10.30'a kadar Edirne Adli-
ye Koridorunda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada
tahmin edilen kıymetin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacak-
ları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur.
Böyle bir bedelle ahcı çıkmazsa en çok arttıranm taahhüdü baki kal-
mak şartiyle 12.11.1992 Perşembe günü aynı yer ve aynı saatte ikin-
ci arturmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde
edilememişse gayri menkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak
üzere arttırma ilanında gösterilen muddet sonunda en çok arttırana
ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edi-
len kıymetinin %40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı
olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya
çevirme ve paylastırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla be-
delle ahcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'si
nispetinde pey akcesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temi-
nat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, ahcı iste-
diğinde 20 gunü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi,
ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış
bedelinden ödenir. KDV, teslim masrafları müşteriye aittir.
3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayri menkul
üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddilarım da-
yanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır.
Aksi takdırde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç
bırakılacaklardır.
4- İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle
ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefılleri teklif ettikleri be-
del ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ay-
rıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı
ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil
olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için da-
irede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği
gönderilebilir.
6- Satısa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını ka-
bul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1992/46 sa-
tış sayılı dosya numarasıyla mudurluğumuze basvurmalan ilan olunur.
17.9.1992
(*) İlgiüler tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 50259
İLAN
GAYRİMENKUL AÇIK ARTTRMA İLANI
VEİLANEN TEBLİĞ
ANTALYA MAHKEME SATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN
199298
Antalya-Sinan Mahallesi 2783 ada 1 parselde kayıtb taşınmaz Antalya 2.
Sulh Hukuk Mah. 1992 1010 sayılı karan gereğİDce saulacakur.
Tapu kaydına göre 3326.00 m
2
genişliginde olup üzerinde dükkan ve
depo bulunmaktadır. Parsel köşe başı parseli olup meskün sahadadır.
Mahallı rayiçlere göre m
r
si 200 000 TL.dir Aynk nizarn 4 kat ınsaata
müsait olup parsele 0,25 1,0 emsalli ınşaat yapılabilir.
l. Saüş: 23.11.1992 günü saat 14.00-14.10 arasında Antalya özel tdare
Binası Kat:6'da açık artırma ile yapılacaktır. Bu satışta değerinın %75'ini
bulmadığı takdirde 3.12.1992 günü aynı yerde ve aynı saatte 2. artırma
yapılacaktır. 2. satışta ise değennin %40 ve mahkeme masrailan geçtığı
takdirde en çok artırana ihaîe edilecektir. Saüş peşın olup ancak isteyen
alıcıya 20 günü geçmemek ûzere mehil verilebüir. Saüşa katılaniann yûz-
de 20'si oranında teminat yaürması şantır.İhaleye iştirak eden şartnameyi
görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak
isteyenlerin memurluğumuzun 1992,98 esas sayıb dosyasına başvurmala-
n ve iş bu ilan bu taşınmazda hissedar olduğu halde adresi tesbit edileme-
yen Osman Kanmaz'a ilanen tebliğ olunur.
T.C.
KADIKÖY 3. ASLİYE HÛKUK MAHKEMESİ
Esas No: 1991/915
Veyis Urkşaş tarafından Özgül Urkşaş aleyhine açılan boşanma
davasında:
Hacettepe Hastanesi, çamaşır bölümünde çalışır. Ankara adresi-
ne yapılan tebligata rağmen davalıya tebligat yapılamamış olduğun-
dan davanın ilanen tebliğine karar verilmiş olup H.U.M.K.'nın 179,
200 ve 190/2 hükümlerı gereği davalı savunma ile ilgili olarak göste-
receği delil ve belgeleri bu tebliğden itibaren 10 günlük süresi içinde
gösterip başka makamlarda onlann davah tarafından giderlerinin kar-
şılanması halinde istenmesi hususunda kesin mehil verildiği ve yine
H. U. M. K. 'nın 213 ve 377. madde hükümlerine göre dunışmanın bı-
rakıldığı 9.11.1992 günü saat 11.35'te davalının mahkemede hazır
bulunmadıgı takdirde yargılamaya davahnın yokluğunda devam olu-
nacağı ve karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 22.9.1992
Basın: 10811
İLAN
GEDİZ ASLİYE JIUKUK
HAKÎMLİĞf'NDEN
Esas No: 1991/653
Da\acı Gediz ilçesi Gökler kasabası Güney Mahallesi'nden Ahmet
Yaman Vekili Av. Osman Çankaya tarafından davah 518 Sokak No:
6 Esrefpaşa-İzmir adresinde Nimet Çakır yarunda ikamet etmekte iken
bu adresinden aynlan ve bunca aramalara rağmen açık adresi tespit
edilemiyen Cevat ve Nefise kızı 1968 D.lu Yüksel Yaman aleyhine
açılan evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma davasının ya-
' pllan yargılaması sırasında verilen ara karan geregince adresi meç-
hul davah Yüksel Yaman'ın 10.11.1992 günü-saat 09.00'da
mahkememizde hazır bulunması, duruşmaya gelmediği veya vekille
temsil edilmediği takdirde tahkikat ve yargılamaya yokluğunda de-
' vam edileceği ve hüküm verileceği hususu ilanen ihtar ve tebliğ olu-
I nur.