15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET SAYFA 13 yİNSANLAR FÜSUN ÖZBİLGEN GÖRÛŞ Kıl kadar bir şüpheye razıyım Sanlıp tutunmak için.. DEMİREL NE PEMİŞTİ ŞİMDİ NELER SÖYLÜYOR Siyasetin bu mu Baba?Başbakan Süleyman De- mirel, iktidara gelmeden önce tüm Türkiye'y' dolaşa- rak hukuk düzeninin önemi- ni ve gerekliliğini anlattı durdu. Başbakan olduktan sonraki ilk grup toplantısın- da yine şunları söylüyordu: "Sivil topiumu ve sivil ida- reyi ancak yaptığınız kanun- ları icra ederseniz yaşatırsı- nız. Kanunların icra edileme- yişinden de siyaset sorum- ludur. Kanunlar niçin icra edile- miyor? Bu siyasi icra sorunudur, yasama organı sorunudur. Çünkü o gidip kanunları icra edecek değildir, kanunların icrasına mani olan engelle- ri kaldıracaktır." Yani Demirel'in başba- kan olur olmaz söyledikleri- nebakılırsa kanunları uygu- Süleyman Demlrel lamak görevi hükümetin gö- revidir. Sivil topiumu yaşat- mak için kanunları uygu- lamak gerekir. Bundan da si- yasiler sorumludur. Eğer bu başbakanın dö- nemınde birılerı çıkıp da ka- nunsuzluğun geçer akçe ol- duğunu söylemeye başlarsa ne olur? Ne olacak? Başbakan bu kanunlara aykırı uygulama- ları yapanların ve bunu sa- vunanların karşısına dikilir ve yasaları geçerli kılar değil mi? ûyle olması gerekir ama değil. Şimdi bakalım bu iktidar döneminde neler söyleniyor ve yapılıyor. Kanunların delik deşik olduğu nasıl itiraf edili- yor? Şu sözler 3 Eylül 1992 günü Trakya'da söyleniyor: "insanlarımız ruhsatsız fabrika yapacak kadar parlak bır ımtıhan verdı. Gölge etme başka ihsan istemem dergibi.devletengelolmasın diyerek 59 fabrikadan 49'unu ruhsatsız yapmışlar." Bu sözleri kim söylüyor? Hukuk düzenini savunan baş- bakan Süleyman Demirel.. Yani kanunsuz olarak, izin alınmadan fabrika yapılmış, IKINCISERETONIN OLAYLARIGAZHANEDE SERETONIN I I • GAZHANE» l \l • 1 KASIM 1 992 • 1 3 : 00 • 2 1 : 00 • Y ED İ H ı ı< n ;•: ı. h ı' n k s AHernatifmutlulukSeretonin insan vücudunun bir salgısının ismi. Bu salgı insanın mutluluğunu artırıyor, intihar edenlerin vücudunda seretonin azlığı saptanıyor. Türkiye'nin modern sanatçıları geçen yıllarda, şimdi Modern Sanatlar Müzesi olarak hazırlanmakta olan Feshane binasında bu isimle bir düzenleme yaptılar: Seretonin. O güne dek kimsenin dikkatini çekmeyen eski Feshane binası bir anda istanbuî'un kültür ve sanat insanlarının ilgi odağı haline geldi. istanbul halkı günlerce bu ilginç mekanda yapılan değişik sanat çalışmala- nnı ve hapening gösterilerini izlemek üzere Feshaneye aktı. Ressam Komet'in tavandan sarkan bir kafesin içinde kükremesi, Mehmet Güleryüz'ün toprağın altına gömülmesi, Tan Oral'ın göz burun kulak ve saçların uçu- şup değişik yüzeylere yapışmasından olu- şan kompozisyonu, Atila özdemiroğlu'nun doğaçlama müzikleri halen unutulmadı. Alternatif takılan sanatçılar bu kez Fesha- ne'de düzenlenecek Bienal'e alternatif bir yeni olay paşindeler. Seretonin 2.. Yine değişik bir mekan bulunmuş, Zeytin- burnu'ndaki Gazhane binası seçilmiş. Hani şu istanbul'a havagazı veren ve doğalgaz geldiği için yakında papucu dama atılacak olan fabrika. Bu işyerinde kömürden havagazı üreten işçilerin dramı da bu mekan gezilirken far- kedilmiş. Seretonin 2 sergisi hem yeni ve ilginç çalı- şmaları izleyeceğimiz hem de Gazhane'nin çalışma koşullarına dikkat çekileceği için yararlı olacak.. DEMOKRASININ OKFORD ÇIMLERI Çağlarve Cindoruk Meclis Başkanı Hüsamet- tin Cindoruk'un kabinedeki DYP'li bazı bakanlara olum- suz baktığı biliniyor, bunlar- dan birisi de Cavit Çağlar. Cumartesi günü istanbul'da Marmara Grubu'nun yeme- ğinde yaptığı konuşmada da Cindoruk bu konuya de- ğinmeden geçemedi. Hükümetler üzerinde, ku- rulduğu andan itibaren kuş- ku olmaması gerektiğini söyleyen Cindoruk daha sonra 'Bakanhk süzgeci- nden sözetmeye başladı. Amerika'da bakanların her yönüyle uzun uzun araştırı- lıp, incelenerek seçildikleri- ni, sıkı bir süzgeçten geçiril- diklerini örnek gösterdi. Böyle bir süzgeç olmadığı takdırde Ahlaksal yapısı ol- mayan hükümet kurulabile- ceğini" anlatan Cindoruk daha sonra asıl hedefine mesajını iletti: "Dedikodularla, kendi be- Cindoruk yanlarıyla yıpranmış kişiler bakan olmamalı" 3 saate yakın süren yemek boyunca "Kesintisiz demok- rasiyi" denemek gerektiğini anlatan Cindoruk'a bir dinleyi- ci şu örneği getirdi: "Bir Türk, Oxford'a gitmiş. Golf sahalarını görmüş. Çi- menler bakımlı, sahalar temiz ve düzenli. ingilizlere sormuş: Çağlar -Siz ne yapıyorsunuz da sa- halarınız bu kadar güzel? -Çimenleri hergün sulu- yoruz, haftada iki kere biçi- yoruz. -Ne kadar basit. Biz de ay- nısını yapsak bizim sahaia- rımız da böyle olur mu? Ingiliz bu kez şöyle demiş: -Ama biz bunu 500 senedir yapıyoruz" KANAL6 Ayıp nedir, ne değildir? Ahmet Özal- ın televizyonu Kanal 6, 4 Ekim'de yayına s. başlayacak. B u • günlerde birçok program hazırlığı içindeler. Bunlardan birisi de "Stüdyo- da Buluşalım". Programın ilk bölümü için "Ayıp nedir, ne değildir?" ko- nusu seçildi. Toplumun çeşit- li kesimlerinden kişiler stüd- yoyadavetedildi. fürkiye Gazetesi'ne yapı- lan davette de konuşmacı ola- rak bir kişinin katılması istendi. Gazete çalışanları Hüseyin Tanrıkulu'nun katılmasını iste- diler. Birkaç seyirci ile birlikte çe- kimler stüdyoda başladı. Spt- ker önce konukları tanıtö. Hü- seyin Tanrıkulu'nu ise şöyle tanıtfj. -Hüseyin bey de muhafa- zakar, tutucu bir çevrenin tem- siicisi. Daha sonra herkes kendin- ce Ayıp nedir ne değildir'i an- latb. Hüseyin Tannkulu'nasıra geldiğinde şöyle dedi: -Buraya bizi Ayıp nedir ne değildir? konusunu tartışmaya çağırdınız. Ama ilk ayıbı siz yaptınız. Beni tanımadan, konuşmamı bile dinlemeden, kendi düşün- cenizi söylediniz; 'muhafa- zakar, tutucu bir kesimin tem- silcisi' olarak. Eskiden ayıp yorgan altnda olurdu şimdi stüdyoya girmiş. Bunun üzerine çekim dur- duruldu ve tekrarlandı. başbakan da bu durumu övüyor. Bu fabrikalardan bi- rinde yanlış mühendislik iş- leri yapılmışsa, büyük facia yaşanırsa ne olacak? Bu- nun yanıtı yok. Yasaya aykırı yapılmış ya övülmeye değer. Aferin ka- nunlara aykırı davrananla- ra.. Aradan zaman geçiyor yi- ne başbakan yine yasa dışı durumu savunuyor.. 25 Ey- iül günü yaptığı basın top- lantısında şunları söylüyor: "özel televizyon Anaya- saya da yasalara da aykırı- dır. Ama bunlar fiilen vardır. Üstelik seyircileri de vardır ve devletin TRT'siyle reka- bete de gitmişlerdir Bazen böyle fiıli durumlar hukuki durumları aşar. Biz bunları kapatmak yerine, yasaları değiştirip bunları hukuken geçerli hale getireceğiz.." Böylece Demirel Tür- kiye'deki yasa dışı bir olgu- yu daha gündeme getiriyor. Yasaları değiştirip kanuni hale getireceğiz dediği kor- san TV iktidara geldiği gün- den bu yana yani 9 aydır var ve hızla sayıları artıyor. Ka- nun değişıkliği ise iktidar olanın iktidarında hemen yapılır. Ama iktidar olama- dıklanndan mıdır nedir ha- len ortada bir kanun tasarısı biie yok. Ruhsatsız fabrika yapımı- nı parlak bir başarı olarak gösteren, özel TV'lere de goz yumanDemirel.'kanun- lar niçin icra edilemiyor, bu siyasi icra sorunudur. Kanunların icra edilemeyi- şinden siyaset sorumlu- dur " diyen insan. Siyasetin başında icranın başında.. Yasalar uygulan- mıyor, Demirel seyrediyor. Ne yasaları duruma uydu- rabiliyor ne de yasa dışılığı önleyebiliyor. Kala kala kendisine bir tek yasalara aykırı durumları savunmak kalıyor. Demirel de işte şimdiler- de bunu yapıyor. İPCK TOLU OzaİHDE BH6ESEL Yeşeren Otlaklar Sovyetler Birliği'nin da- ğılması ile ortaya çıkan Orta Asya'daki Türk kökenli dev- letler ile olan ilişkilerimiz gi- derek gelişiyor. Birkaç yıl önce Japonların ipek Yolu isimli belgeselini izlemiştik. Oralardaki Türk kökenlilerle Türkiye insanlarıntn yaşam- ları arasındaki hayret verici benzerlikleri gözlediğimiz bu tür bir çalışma artık Türk- 1er tarafından da gerçekleş- tiriliyor. Konsept Filmcilik önce Turkuvaz isimli belgesel ça- lışmasnle Hazar Denızı'nın altından Iran, Pakistan ve Çin üzerinden geçip Moğc- listan'a Orhun Yazıtlarına kadar uzanan 12 bölümlük bir belgesel çekmişti. TRT de de yayınlanan bu belge- selden sonra şimdi iki yeni bir çalışma yapıyor. Kaf Dağının Ardında, 6 bö- lümden oluşuyor. Kafkasya ve Karadeniz'den Hazar'a kadar olan bölge bu belge- selin konusu. Ekim ayında yayına hazır olacak bu bel- geselden sonra Yeşeren Ot- laklar isimli belgesel için ye- niden yollara düşüldü. Orta Asya'dan kalkıp Hazar deni- zinin üstünden Türkiye'ye kadar uzanan ülkeler çektle- cek. Kazakistan'ın Tan TV'si ile ortak gerçekleşecek bu belgeselde Doğu'nun ipek, altın, yün, pamuk gibi değerli eşyalarını kervanlarla batıya aktaran bu yolların yüzyıllar sonraki devletleri ve insan- lari tanıtılacak. İpek Yolu'nun yeniden canlandırılması için Ame- rika'da Avrupa'da, Kazakis- tan ve Çin'de komiteler kuru- luyor, uluslararası örgütlen- melere gidiliyor, umutlar bağlanıyor. Bu çalışmalara Türkiye de bir ucundan bel- gesel çalışmaları ile katjlıyor şimdilik.. KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK bifiK i.r ASK vtfdıi AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEIUAL GÖKHAN GÜRSES VAHİ,ASLOLANl.fi Cv RİHİN KARŞiTlblR- HARBİ SEMH POROY S ^ İAAV,h£ 7Fy TARİHTE BUGÜ1N MÜMTAZ ARIKAN 30 Eylül TBKMOTORLU, UZUNMENZİLU İ344'TE 8U6ÜU, TBK MOTORLÜ AMEHİKMI SA~ VAÇ UÇAKLARJ MUSTAUG PSiB'y£,BK PBPO TAK1LMASINA BAÇLAfJOl. E- DÜHYA SAVAÇf 'WAI £N KUU-AfJfŞLI SA[/AÇ UÇAtOARINOAN SAY/- LAAJ KAUSTAUG 'LEK (MAS7EUG), AYAJI 2* - MAMOA UtZU OUIŞLA&IYLA OA TAMNIYOH.. OU. ANCAK, YAiar D£POL4£MA/ PAZl/i ££AAZ/A/ ALAMAMAS/ N£P£NİYL£ UÇUÇ MBUZİLLE&İ Ol&UKJÇA K/SAYDI. KAAJAT ALTLAGtUA YUMUBTA 8IÇİMİ İKJ P€PO EK- LEUBU MUSTAN6LER., AI2.TIK. AĞIR. BOM- BAevtMAU UQA»UAe.lNA EÇÜ/C EDECEK PUG.UMA GELMİÇL£/ZDİ. ÇOK BEIZJ-İU'İ 8OMSALAMAYA &/•'... T.C. EDİRNE SULH HUKUK MAHKEMESİ Dosya No: 1992/46 satış Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, adedi, ev- safı, 1- Edirne MeTkez Yeni Mah. 32 Buçuktepe Mahallesi Tabya mev- kiinde, tapunun sahife: 101, pafta: 126, ada: 157, parsel: 7'de 984.46 m' miktannda bahçeli ahşap ev olarak Ahmet Bölukbaşı Kemal Ma- kineci adına kayıtlı, üzerinde eski ev bulunan, eski evle birlikte ta- mamı 250.000.000 TL. değerindeki gayrimenkul, saat 10.00-10.15'te, 2- Edîrne Merkez Yeni Mah. 32 Buçuktepe Mahallesi Tabya Mev- kii'nde, tapunun sahife: 84, pafta: 126, ada: 156, parsel 7'de 534 m : miktannda bağ yeri olarak aynı şahıslar adına kayıtlı tamamı 120.000.000 TL değerindeki gayrimenkul, saat 10.15-10.30'da. Not: Aynı zamanda adresi tesbit edilemeyen hissedar Ahmet Bö- lukbaşı'na tebliğ yerine geçmek üzere ilan olunur. Satış şartlan: 1- Satış 2.11.1992 günü saat 10.00'dan 10.30'a kadar Edirne Adli- ye Koridorunda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacak- ları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle ahcı çıkmazsa en çok arttıranm taahhüdü baki kal- mak şartiyle 12.11.1992 Perşembe günü aynı yer ve aynı saatte ikin- ci arturmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayri menkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen muddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edi- len kıymetinin %40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylastırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla be- delle ahcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'si nispetinde pey akcesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temi- nat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, ahcı iste- diğinde 20 gunü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. KDV, teslim masrafları müşteriye aittir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayri menkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddilarım da- yanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdırde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefılleri teklif ettikleri be- del ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ay- rıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için da- irede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satısa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını ka- bul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1992/46 sa- tış sayılı dosya numarasıyla mudurluğumuze basvurmalan ilan olunur. 17.9.1992 (*) İlgiüler tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 50259 İLAN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTRMA İLANI VEİLANEN TEBLİĞ ANTALYA MAHKEME SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN 199298 Antalya-Sinan Mahallesi 2783 ada 1 parselde kayıtb taşınmaz Antalya 2. Sulh Hukuk Mah. 1992 1010 sayılı karan gereğİDce saulacakur. Tapu kaydına göre 3326.00 m 2 genişliginde olup üzerinde dükkan ve depo bulunmaktadır. Parsel köşe başı parseli olup meskün sahadadır. Mahallı rayiçlere göre m r si 200 000 TL.dir Aynk nizarn 4 kat ınsaata müsait olup parsele 0,25 1,0 emsalli ınşaat yapılabilir. l. Saüş: 23.11.1992 günü saat 14.00-14.10 arasında Antalya özel tdare Binası Kat:6'da açık artırma ile yapılacaktır. Bu satışta değerinın %75'ini bulmadığı takdirde 3.12.1992 günü aynı yerde ve aynı saatte 2. artırma yapılacaktır. 2. satışta ise değennin %40 ve mahkeme masrailan geçtığı takdirde en çok artırana ihaîe edilecektir. Saüş peşın olup ancak isteyen alıcıya 20 günü geçmemek ûzere mehil verilebüir. Saüşa katılaniann yûz- de 20'si oranında teminat yaürması şantır.İhaleye iştirak eden şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin memurluğumuzun 1992,98 esas sayıb dosyasına başvurmala- n ve iş bu ilan bu taşınmazda hissedar olduğu halde adresi tesbit edileme- yen Osman Kanmaz'a ilanen tebliğ olunur. T.C. KADIKÖY 3. ASLİYE HÛKUK MAHKEMESİ Esas No: 1991/915 Veyis Urkşaş tarafından Özgül Urkşaş aleyhine açılan boşanma davasında: Hacettepe Hastanesi, çamaşır bölümünde çalışır. Ankara adresi- ne yapılan tebligata rağmen davalıya tebligat yapılamamış olduğun- dan davanın ilanen tebliğine karar verilmiş olup H.U.M.K.'nın 179, 200 ve 190/2 hükümlerı gereği davalı savunma ile ilgili olarak göste- receği delil ve belgeleri bu tebliğden itibaren 10 günlük süresi içinde gösterip başka makamlarda onlann davah tarafından giderlerinin kar- şılanması halinde istenmesi hususunda kesin mehil verildiği ve yine H. U. M. K. 'nın 213 ve 377. madde hükümlerine göre dunışmanın bı- rakıldığı 9.11.1992 günü saat 11.35'te davalının mahkemede hazır bulunmadıgı takdirde yargılamaya davahnın yokluğunda devam olu- nacağı ve karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 22.9.1992 Basın: 10811 İLAN GEDİZ ASLİYE JIUKUK HAKÎMLİĞf'NDEN Esas No: 1991/653 Da\acı Gediz ilçesi Gökler kasabası Güney Mahallesi'nden Ahmet Yaman Vekili Av. Osman Çankaya tarafından davah 518 Sokak No: 6 Esrefpaşa-İzmir adresinde Nimet Çakır yarunda ikamet etmekte iken bu adresinden aynlan ve bunca aramalara rağmen açık adresi tespit edilemiyen Cevat ve Nefise kızı 1968 D.lu Yüksel Yaman aleyhine açılan evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma davasının ya- ' pllan yargılaması sırasında verilen ara karan geregince adresi meç- hul davah Yüksel Yaman'ın 10.11.1992 günü-saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunması, duruşmaya gelmediği veya vekille temsil edilmediği takdirde tahkikat ve yargılamaya yokluğunda de- ' vam edileceği ve hüküm verileceği hususu ilanen ihtar ve tebliğ olu- I nur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle