Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7AĞUSTOS1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞHABERLER
Bush'a destek
azalıyor
• W ASHINGTON (AA) -
ABD Başkanı George
Bush'un kamuoyudesteği
şimdiye dek görülmemiş bir
orandaindi. ABC
Televizyonu ve \Vashington
Post Gazetesı'nin
düzenlediği kamuoyu
yoklamasına göre Bush'u
destekleyenlerin oranı yüzde
33*edüştü. Biray.önce
Jaşkan Bush'un aldığı
destek yüzde 38"di. Bush'un.
ağustos 199 l'de iseyüzde 90
desteğe sahıp olduğunu
hatırlatan gözlemciler. Beyaz
Saray'ın secim umutlannın
"iyice tehlikede" olduğunu
vurguluyorlar. Demokrat
Parti adayı Bill Clinton'un
desteği yüzde 50'nin
üzerinde. Başkan Bush.
gelecek hafıa yapılacak
Cumhunyet Parti
kurultayından sonra "dört
elle" seçimeasılacağını
söyledi.
Itohctvan'a Rus
DHI6IM
•MOSKOVA(AA)-
Nahavan'da üslenmiş
bulunan eski SSCB'nin
Kaikasya asken dairesine
bağh 75. Motonze Piyade
Tûmeni'nin Nahavan
hükürnetinın kontrolüne
girdiği bMrikü. Turan
Ajaaa 'nın haberine göre,
Nahavan hükümetiyle
Kafkasya Asken Bölgesi
Kotnutanüğı arasında vanlan
anlaşma uyannca, 75.
Tümen'dekı Rusaskerlerinin
Nahavan'dan çekilmesinden
sonra, bu tümenin tesis ve
silahlannı sahiplenecek olan
Nahavan hükumcü, aynı
asken örgüt yapısnı
koruyarak kendi askeri
gücünü oluşturacak.
Nahavan'ın kendi askeri
gücünü oluşturmasında, 75.
Tümen'de daha önce görev
yapmış Azeri subay ve
erbaşlann en önemli katkı
sağlayacağı bildınldj.
Honeckep
hâkim önünde
•BERLİN(AA)-
Almanya'nın Berjin
kentindekı Moabit
Cezaevi'nde geçen haftadan
ben tutulan eski Demokratik
Almanya Devlet Başkanı
Erich Honecker, dün hâkim
önüneçıkanidı.
Avukatlannın geçen hafta
sonunda vedikleri "tutuksuz
yargılama takbi" ile ilgili
başvurunun incelendiği ve
başsavcı ile Honecker'in
avukatlannın da hazır
bulunduklan oturum
yaklaşık 45 dakika sürdü.
Avukatlardan Nicholas
Becker, yaptığı açıklamada,
hâkimin Honecker'in
tutukluluk durumunun
sürmesi yönünde karar
verdiğini bildirdi.
Irak'a ambargo
3. yılında
•BAĞDAT (AA) - BM'nin
Körfez Savaşı'ndan sonra
Irak'a karşı uyguladığı
ambargo üçüncü yılına
girerken, Irak'ta uluslararası
topluluğun karanna karşı
tepkiler yine şiddetlendi. Irak
Dışişlen Bakaru Muhammed
Şaid El-Sahaf, ambargonun
iki yüının dolmasıyla ilgili
olarak basın mensuplannın
sorulannı yanıtlarken,
ambargonun başansızhkla
sonuçlanacağını öne sürdü.
El Sahaf, "Ambargo
çökecek, çünkü yateız Irak
halkının değjl onu uygulayan
ûlke haiklanrun akarlanna
da tersdüşmektedir" dedi.
Ozbek mills
Ankara'da
•ANKARA(AA)-
Afganistan Milli tslami
Hareketi Başkanı özbek
milis Raşid Dostum
Türkiye'de çeşitli temaslarda
buhınuyor. Dışişlen
Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamada, Dostum'un bu
ziyaret cerçevesinde,
Cumurbaşkanı Turgut özal,
Başbakan Süleyman Demirel
ve Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Doğan Güreş
tarafından kabul edüdigı
belirtildi. Açıklamada,
"Görüşmelerde Türkiye'nin
Afganistan ile tarihi yakın
dostluk ilişkileri cerçevesinde
bü ûlkemn müli bırliği ve
toprak bütünlüğünün
korunmasına verdiği önem
vurgulanmışür" denildi.
Tiran'da eski
hesaplar
•TİRAN(AA)-
Arnavutlukta, iktidardaki
Demokratik Parti'nin lideri
Eduard Selami, Eski Devlet
Başkanı Ramiz Alia'mn
tutuklanmasını istedi.
Arnavut Televızyonu'nun
haberine göre, Selami
başkent dışında yaptığı
konüşmada "Alia'nın
tutuklanması gerekirken,
Tiran sokaklannda özgürce
dolaştığını"söyledi.
Bosna-Hersek'in BM Büyükelçisi Muhammed Sacirbey'in sunduğu rapora göre 105 kampta 118 bin kişi esir
Kamplarda Sırp vahşeti: 17bin ölü• Washington yönetiminin, Sırplar'ın oluşturduğu toplama kamplannda iş- • Toplama kamplannda bulunan insanlann çoğunlukla kadın, çocuk ve yaşlı
lendiği belirtilen savaş suçlannın araştırılmasını öngören bir BMGüvenlik olduğunun vurgulandığı raporda bu kamplann futbol sahası. spor salonlan,
Konseyi karançıkarmayaçalıştığıhaberverildi. ' ''"' '"-1 u :
—'-- -:
i-...»f-u.ui^ !..„•..*.. I_..J-J:U:
Dış Haberier Servisi - Sırplann Bosna-
Hersek, Sırbistan ve Karadağ'da kurduklan
105 toplama kampında 118 binden fazla
Bosnahnın esir tutuldugu ve bu kamplarda
17 binden fazla kişinin öldürüldüğü bildiril-
di. ABD yönetimi, Sırp toplama kamplann-
da işlendiği belirtilen savaş suçlannın araştı-
nlması için bir BM karan çıkarmaya çahşı-
yor. ABD Başkanı George Bush, Yugos-
lavya'dan aynlan Bosna-Hersek, Hırvatis-
tan ve Slovenya ile diplomatik ilişki
kurulacağını açıkladı. Vatikan, toplama
kamplannı doğrularken, Avrupa Topluluğu
da (AT) kamplann "tiksinti verici ve alçak-
ça" olduğunu belirterek kınadı. Bosna-Her-
sek Dışişlen Bakanı Haris Slajdzic, ülkesin-
de son dört ay içinde 50 bin dolayında
Müslümanın Sırplar tarafından öldürüldü-
ğünü açıkladı.
Bosna-Hersek'in BM Büyükelçisi Mu-
hammed Sacirbey, Sırplann işgali alündaki
Bosna-Hersek topraklannda, Sırbistan'da
ve Karadağ'da toplam 105 esir kampı bu-
lunduğunu ve bu kamplarda 118 binden faz-
la Bosnahnın esir olarak tutulduğunu bildir-
di. Sacirbey, BM'ye sunduğu bir raporda,
bu kamplardan 94'ünün Bosna-Hersek, 11'-
inin ise Sırbistan ve Karadağ topraklannda
oluşturulduğunu belirtti.
Raporda, bugüne kadar 17 binden fazla
kişinin bu kamplarda işkence ya da kurşuna
dizilerek öldürüldüğü de bildirildi.
Toplama kamplannda bulunan insanla-
nn çoğunlukla kadın, çocuk ve yaşlı kişıler
olduğunun vurgulandığı raporda bu kamp-
lann futbol sahası, spor salonlan, barakalar,
okul binalan, sinemalar ve fabrikalardan
oiuştuğu kaydedildi.
ABD yönetiminin, toplama kamplannda
işlendiği belirtilen savaş suçlannın araşünl-
masını öngören bir BM karan çıkarmaya
çalıştığı haber verildi. AFP'nin bildırdiğıne
göre ABD Dışişlen Bakanvekili Lavvrence
Eagleburger, bu kamplarda insanlık dışı uy-
gulamalar ve işkence yapıldığı yolunda bilgi-
ler edindiklerini belirterek, bu raporlann
henüz doğrulanmamakla beraber yeterince
rahatsız edici olduklannı behrtti.
VVashington yönetiminin, bu iddialann
soruşturulması için bir dizi süreci işletmeye
karar verdiğini belirten Dışişlen Bakanvekili
atılacak adımlan şöyle sıraladı: BM'nin Ce-
nevre'de bulunan Insan Haklan Komis-
yonu'nu 10 ağustos tarihinden önce olağa-
nüstü toplantıya çağırmak; Bosna-Hersek'e
bir raportör göndererek kamplann durumu-
nu inceietmek ve Sırbistan ile Karadağ'a
barakalar, okul binalan, sinemalar ve fabrikalardan oiuştuğu kaydedildi.
haberier aldığı yolunda bılgı verdiğini söyledi.uygulanan yaptınmlan ağırlaştırmak.
Eagleburger, ABD'nin aynca bir Güven-
lik Konseyi karan çıkartarak tüm ülke ve
uluslararası kuruluşlardan, Bosna-Hersek'-
te işlenen savaş suçlanna ilişkin elde edecek-
leri tüm bilgi ve belgeleri Güvenlik Konseyi'-
ne iletmelerini isteyeceklerini bildirdi.
ABD Başkanı Bush, eski Yugoslavya'daki
çatışmalara son vermek amaayla Bosna-Her-
sek, Hırvatistan ve Slovenya ile diplomatik iliş-
ki kurulacağını açıkladı.
Bush, bu karann Bosna-Hersek, Hır-
vatistan ve Slovenya'daki hükümetleri destek-
lemek amaayla alındığını söyledi.
Toplama kamplannın varbğı Vatikan tara-
fından doğrulandı. Vatikan DışLşleri Bakanı
Kardinal Angelo Sodano, Zagreb Başpıskopo-
su Franjo Kuhariç'in kendilennı arayarak,
toplama kamplan konusunda oldukça kesin
50 bin kişi öldürüldû
Bosna-Hersek Dışişlen Bakaru Haris
Slajdzic, ülkesinde son dört ay içinde 50 bin
dolayında Müslümanın Sırplar tarafından
öldünildüğünü bildirdi.
Tahran radyosunun haberine göre Slajd-
zic önceki gün İran'a gelişinde yapüğı açık-
lamada, cumhuriyetteki Müsîümanlann
yaklaşık üçte birinin de Sırp saldınlan nede-
niyle başka ülkelere sığmdığını kaydetti ve
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sırp saldınlannın başlamasının üzerin-
den dört ay geçmesine karşın uluslararası
kuruluşlar bu saldınlan durdurmak için hâ--
lâ bir çözüm bulamadılar ve ne yazık kı bu
duruma son vermek için gerekli önlemleri,
alamadılar." •"
BOSNA-HERSEK
Fransa
müdahale
îstemîyor
MtŞEL PERL1Y1AN ~
PARtS - Bosna-Hersek ko-
nusunda tutumunu değiştirme-
yen Fransa, sorunun çözümü
için tüm diplomatik imkanlann
henüz kullanılmadığını ve bu
aşamada. herhangı bir askeri
müdahaleden yana olmadığını
yeniden vurguladı.
Paris'in bu konuya ilişkin tu-
tumunu açıkça ortaya ko>Tna-
sının nedenlerinden bıri, eski
Alman savunma müsteşarla-
rından Lothar Ruehl'in, Die
VVelt gazetesindeki bir yazısın-
dan kaynaklanıyor. Söz konu-
su Alman yönetıcisi. Fransız
genel kurmayının, Sırplara kar-
şı birmüdahalenin mcelemesini
yaptığını ve operasyonun. az
sayıda askerle, olumlu noktala-
nabileceği sonucuna vardığını
öne sürmüştü.
Fransız başkentinde çok
enerjik bir biçimde yalanlanan
adı geçen operasyon olasılığıyla
ilgili olarak bu tür planlann ha-
zırlanışıyla uygulanışın sadece
genel kurmavın >etkisınde bu-
lunduğu belirtildi.
Pariste. "Sırp'lara karşı
planlanmış eylem yok'" denilen
açıklamada. Yugoslavya'da
"Şu veya bukuvvete karşı, ge-
nel kurmay tatbikatf' yapılma-
dığı da Savunma Bakanlıgı ta-
rafından vurgulandı. Fransız
Dışişlen Bakanlıgı ise sorunla-
nn çözümünü hedefleyen bir
konferansın ay sonunda topla-
nacağını belirtirken Paris'in,
banşı istemekle birlikte, Sırbis-
tan'a askeri müdahalede bulun-
maktan yana olmadığını ifade
ettj.
Öte yandan konuya oldukça
geniş bır yer ayıran sol eğilimli
Libration gazetesinin öne sür-
düğüne göre. Saraybosna'da
BM cerçevesinde üslenmiş
Fransız kuv\etleri subaylan,
Sırplara karşı "olası müdahale
taslaklan" konusunu zaman za-
man tartışıyor.
Gazete buna ek olarak Bos-
na-Hersek'te her şeyin ters git-
mesı halinde' uygulamaya so-
kulacak gerekli önlemlerin
alındığını da doğrulanmayan
haberlere davanarak öne sür-
dü.
? Yorgnn ve çaresiz Bosnaü amıe, çocuğuna smısıkı
, r mış ve onu doğup büvüdüğû topraklardan götünneye
hazırlanıyor. Actsı vüzûnden okunabilen genç kadın, efinde küçük bir çanta ile gûvenİi bir gelecek arayışı içinde yollara
koyufanuş. Bosna'da savaşın başiamasından bu yana acımasız Sırp sakunlan sonucu 700'den fazla çocuk yaşamım yi-
tirdî, binlercesi yaralandı ve sakat kaldı. Bosnalı anne de yûreğine taş basnuş, gözyaşlarmı içine akîbyor.
IZLENIMLER
Tabuta kereste
dayanmıyor
• Dünyanın önde gelen beş yıldızlı otellerinden ye-'
mek masası takımları, oturma takımları, çeşitli ince
doğrama işleri için siparişler alan fabrika, Orto-
doks, Katolik ve Müslümanlar için banş zamanı-
nda çok sınırlı sayıda tabut yaparken beşinci aya gi-1
ren Sırp katliamı patlak verdiğinden beri, kaba ke-i
resteden günde 30 tabut çıkardığını belirtiyor. •
SARAY-
BOSNA (AA)
- Adı Zülfo
Musiç. Yugos-
lavva'nın Bağ-
dat'tan Ber-
lin'e mobilya
ihraç eden en
büyük fabri-
kalarından 1
Mayıs atölyele-
rinin yetenekli
ustası, Musiç,
Sırp kıyımının
doğurduğu iç
savaş >üzün-
den sürekli ta-
bul ürettikleri-
ni ve kcrcste
stoklannın tü-
kendiğini du-
yuruyor
44 yaşındaki
mobilya ustası
Musiç, AP'nin
muhabıriyle
Saraybosna
başkentinde
yaptığı söyleşi-
yi. Sırp kuşat-
masını bütün
imkansızlıkla-
ra rağmen yar-
maya çalışan Bosnalılann ölüm
kalım savaşı içinde venyor.
Dünyanın önde gelen beş yıl-
dızlı otellerinden >emek masası
takımlan, oturma takımlan. çe-
şitli ince doğrama ışlen için si-
parişler alan fabrika, Orto-
doks, Katolik ve Müslümanlar
ıçın banş zamanında çok sınırlı
sayıda tabuı yaparken beşinci
aya giren Sırp katliamı patlak
verdiğinden beri, kaba kereste-
den günde 30 tabut çıkardığını
belirtiyor. Musiç Usta, maz-
lum, ancak bütün gücünü top-
lamış vakur ifadesiyle pek ya-
kında günde 100 tabut çıkara-
caklannı tahmin ediyor.
Kereste stoklan tükenmekte
Işte binlerce tabuttan biri.
Kücük bir cocuğa ait. Annesi>le
birlikte Saraybosna'dan kaçma-
ya çalışırken Sırp kurşununa \ a-
kalanmış. Özgürlüğün eşiğin-
deyken, ölüme merhaba demiş.
Demir Lady, Sırplan Nazilere benzeterek "Bu bir iç savaş değil, komünist saldındır" dedi
Thatcher
9
danBosııaVa askeri müdahale çasnsı
EDtPEMİLÖYMEN
LONDRA - Eski Başbakan Margaret Thatc-
her, Bosna-Hersek'e askeri müdahale çağnsı
yaptı ve "Bu bir iç savaş değil, bir komünist
saldınsıdır. Saldırgana karşı kuvvet kullanma-
yacağımızı her söyleyışimizde, kendilerini teşvik
etmiş oluyoruz. Bosna'da yaşananlar, Nazilerin
en korkunç savaş suçlanru andınyor. Eğer daha
büyük bır felaket istemiyorsak, Bosnalılara bir-
kaç gün içinde askeri yardım yapılmalıdır" dedi.
Thatcher'ın hiçbir yoruma yer bırakmayan
açık seçik demeci, askeri müdahaleye yanaş-
mayan hükümeti kamuoyu önünde güç durum-
da bıraktı.
J
Başbakan John Major, Bosna Hersek'teki du-
rumun gayet karmaşık olduğunu, bir askeri mü-
dahalenin, ancak BM karar aldığı takdirde, olsa
olsa BM yardım konvoylanna hava desteği şek-
linde olabileceğini, bir kara harekâtınm düşünü-
lemeyeceğini daha önce açıklamıştı. Hükümet.
bu konuda Amerikan yönetiminin tutumunu iz-
liyor.
Müdahalenin askeri bakımdan mümkün ol-
madığını savunanlar da var. Bosna Hersek'teki
BM Banş Gücü Komutanlığı'nda görev süresi
sona eren ve ülkesine dönen Kanadalı general
Levvıs MacKenzie, "Daily MaiK gazetesinde bir
sayfaya yayılan mülakatında özetle şunlan söy-
ledi:"Ben halklar arasında böyle nefret görme-
dim. Askeri bir müdahale çok ince aynntılanna
kadar planlandığı takdirde bile son derece zor-
dur. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar
Bosna'da 37 tümenle dahi denetim sağla-
yamamışlardı. Bugün de bir müdahale kuvye-
tinin 600-800 bin dolayında olması gerekir. Üs-
telik bu. daha başlangıçtaki sayı. Ya bu kuvvet
geri çekıldiğinde ne olacak? Liderler yann dost
olsalar bile halklannın onlan izlemesi kuşkulu-
dur. Bir müdahale yapıldığı takdirde, bu kuvve-
tin Bosna'da 20 yıl kadar kalmaya hazır olması
gerek."
Eski Başbakan Thatcher'ın, Bosna'ya açıkça
müdahale öneren demecinı, Bosna-Hersek Dev-
let Başkan Yardımcısı E>üp Ganıç ılegörüştük-
ten sonra verdiğı bıldırilijor. Eyüp Ganiç de
BBC'ye verdiği mülakatta, "Batı, bize yapıl-
3
omakta olan salduıyı puskürtmeli. Eğer bu yapıl-
mayacaksa, bize kendimizi savunmamız için si-
lah verilmeli. Kimsenin bizim ıçın ölmesını ıste-
miyoruz" dedi.Bosna-Hersek de BM tarafından
tüm Yugoslavya için öngörülen silah ambargo-
su kapsamına giriyor.
Thatcher'ın kamuoyunu dalgalandıran çı-
kışına. Bosna-Hersekli Sırplann lider Karadzic
tepki göstererek- dipiomatiİc olmayan birdil kul-
landı ve "Thatcher. Müslüman propagandasını
yutuyor. Elbette kendisi şimdi görevde olma-
manın rahatbğı ile savaş çağnsı yapabilir. Saldır-
ganın kim olduğunu gelsin kendisi görsün" de-
di. Karadzic'ın tepkısının ardından ekranlara,
Bosanski Brod'da bir kilisenin bahçesinde kur-
şuna dizilmiş Müsîümanlann cesetleri geldi.
olduğundan. .
ölü taşımak,
için belkı de'
tabut bile bu-
lunamaya-
cak.
Müslüman
Bosnalı hü-
kümet kuv-
vetlennin li-
derliğinde üç
gündür birı
Sırpmevzinin
elegcçirilmesi
için verilcn d
savaşta mo-
bilya labri-
kasına hakim
tepelerde çıır-
şamıva gecc<;i
mevdana gd-
len patlama- '
ların kırmızı,
ycşıl. turuncu
ölüm renklen
gökyüzünü
aydınlatırken
10 kez ısabct
alan atölyc-
lerdc çalışan
dört işçi ha-
yatını kaybet-
ti. Sipad mo-
bılya fabri-
kasının savaş kurbanlan arasın-
da baş aşçı da bulunuyordu ve
çalışma arkadaşlan kendilcrinc
tabut vapmak zorunda kaldı-
lar._
Ötcvandan. birdiğcrmaran-
goz da Sırpların havan topuyla
ölen anası ıçnı kendi elleriyle
özel bır tabut hazırladı.
Çocuklara 100 tabut
10 temmu?dan ben Bosna-
Hersek hükumetı savaş ekono-
misı kurallannı yürürlüğe koy-
duğundan beri Musiç vr işçücri
yedı yüz tabut çıkardılar. Bun-
lardan 100'üçocuklariçin.
En çabuk yoldan hazırlana-
bılen çoğu sunta fabnka tabut-
lannın beşıe dördü. Bosna or-
dusuna tahsıs edilmiş Gerisi si-
villere kalıyor.
Bırçoğu dclikanlı çağında
300 fabrika ışçisinden 28'i sırf
tabut. tüfeklik gibı çeşitli silah-
lann dizılmesıne yarayan raf ve
bölmeler imal etmek. ekmek
sandıklan >apmak için atölye-
sinde kalmış. Gensi dağlarda,
tepelerde. Sırp'ın ölüm menge-
nesıne doğru öne çıkmış. Saray-
bosna'da tabut yapan benzer
ikı merkez daha var. ancak
bunlar morglann ya da cenaze
sahiplerinin ıhtiyaçlannı karşı-
lamaktan çök uzak.
Fabrika Müdürü Süleyman
Niksiç ise Saraybosna uluslara-
rası havaalanı yakınlanndaki
Sırp saldınlanna en açık yerler-
den olan Dobrinja semtinde. ev
mobilyalannın ceset taşımakta
kullanıldığını söyledi.
ITN televizonu muhabirinin Bosna cehenneminden kurtardığı şirin kız çocuğu, îngilizlerin sevgilisi oldu
Ingiliz gazeteci küçükNataşa'yı özgürlüğekaçırdı
• ITN muhabiri Michael Nicholson, Saraybosna'dan geçtiği haberler-
de sürekli olarak Bosnalı yetimlerin dramına dikkat çekiyordu. Nichol-
son bunlardan hiç olmazsa birini kurtarabilme şansını yakalayınca te-
reddüt etmeden harekete geçti. Pasaportunda tahrifat yapıp Nataşa'yı
kızı olarak gösterdi ve İngiltere'ye götürdü.
LONDRA(AA) - İngiliz ITN televizyo-
nunun tanınmış muhabirlerinden Michael
Nicholson, yaklaşık bir ay öncesine kadar
her akşam Saraybosna'dan gönderdiği ha-
berlerle ekranlara konuk olurken vurguladı-
ğı bir nokta vardı:
"Bosna'daki öksüz çocuklar. son derece
kötü koşullar altındaki yetimhanelerde. sü-
rekli bombardıman altında yaşıyorlar. Bu
çocuklar, hiç değilse savaş sona erinceye ka-
dar buradan uzaklaştınlmalı..."
Nicholson. bu haberlen göndenrken gü-
nün birinde bizzat kendisinin bu öksüzler-
den birini kurtaracağını bilmiyordu.
ITN muhabiri, kamera ekibiyie birlikte
Bosna'dan aynlmaya hazırlanırken yetım-
hanenın müdürü. çocuk lardan bınnı alıp gö-
türmesini isteyince, hemen o anda karannı
verdi ve çekimlcr yapılırken yanlanndan hiç
aynlmayan yanm-yamalak İngılizcesiyle
kendilerini soru yağmuruna tutan 9 yaşında-
ki küçük Nataşa'yı yanına aldı.
Nataşa Mihaıliç'Ç. şimdi bütün İngılizle-
rin sevgilisi... Günlerdir gazetelerde. gözleri-
nin içı gülen bu sevimlı kızın, Nıcholson"-
lann bahçesinde oynarken çekilen fotoğraf-
lan yayımlanıyor. gelecekte İngiltere'de
kalıp kalamayacağı tartışılıyor.
Kaçışın öyküsü
Nataşa'yı Saraybosna'dakı ızbe yetimha-
neden. şımdıye kadar televızyon muhabın
olarak 15 savaşı yennde ızleyen Nicholson'-
ın evine kadar getiren kaçışın öyküsünü ise
bizzat Nicholson şöyle anlatıyor İngiliz ga-
zetelerinde:
" Yetimhane müdürü benden çocuklardan
birini kurtarmamı isteyince. geçtiğim haber-
ier geldi aklıma. Çocuklara yardım edılmesi
çağnlannda bulunurken böyle bir önenyi
geri çevıremezdım.
Nataşa'yı kızım gibi göstererek pasapor-
tuma işledim. Uçağımız Ingıliere'ye inınce.
doğru göçmen dairesine giderek bu yaptığı-
mı anlattım. Çok anlayışîı davrandılar. Na-
taşa'ya geçıci bir vize verildi.
Kendısine şimdilik uzun bir tatilde oldu-
ğunu söyledik. Burada nc kadar kalacağını.
onu ev lat edinıp cdinemcyeceğımızı bılmıy o-
ruz. Beni ve eşımı. ailesı gibi görmemesine
özen gösteriyoruz. Çünkü ne kadar kalması-
na izin verileceği belli değil. Ana evimızde is-
tediği kadar kalabilır."
Nicholson. insancıilığıy la İngilizlerin gön-
lünde yer buldu ama. bir yandan da eleştiri-
lereuğruyor.
İyı bir amaç ıçın bile olsa pasaportunda
tahnfat yaptığı ve bu nedenle yargılanması
gerektığıni söyleycnler var. İçışlen Bakanlıgı
da Nıcholson'un "kötü örnek' olduğu görü-
şünde.
İnsani amaçlarla kurulan yardım örgütle-
nndcn ise tek bır ses yükselmekte: "Nataşa
belkı şimdilik emın cllerde. ama ya dıâer ço-
cuklar?"