Katalog

Cumhuriyet Sahibi: Cumhuri>« Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Bcrfaı N»di Istanbul Haberleri: Şen»y Kalkıa, Dış Haberler: Ergaa Bala, İş-Ekonomi: Şükran KMtnci, Yun Basan ve Yayatv Cumhuriyet Matbaaalık ve Gazttecilik TA.Ş. Tttrkocağı C»d. • Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Acar • Genel Yayın KoordinatörO: Hikıa«< Çcdakajv Haberleri: Mehmet Saraç, Kültür: Celal Üsler, Makaleler: Sami Kanöreo, Spor: AbdöUuulir 39/41 Cagaloglu 34334 tst. PK: 246 Istanbul. Tel. 512 05 05 (20 hat), Telex: • Yaa lşleri Müdürleri: F««ın Özbilgen (Sorumlu), Cetal Baflangıç (Haber) • Görsel Yöcdman. Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Müessese Müdür V.: Erol Erknt • Koordinatör: I Yönetmen: Ali Ac»r • Duzenleme: Muslafa Saglamcr • Ankara Temsilcisi: Cttaejrt Akmcl Konılsan • Muhasebe: Buleııt Ye«er • ldare: HiıacyİH Gnrer • İşletme: Öadcr Ç«Uk • ArcayiRk, Haber Müdürlerı: Mustafa BaJbay, Işık Kaasu, tzmir Temsiki V.: Serdar Ktnk, BUgi-Işlem: Nail tnal Bilgisayar Sısıem: Müriivet Çiler • Pcrsonei: Sevgi Boatuoogla Adana Temsikrisi: Çeün Yü*ootl« • Reklam: Reha Işıtnun • Dış tlişkiler: Hulya Akyd )22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bûrolar Aıkaıa: Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Teleı: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • tznir H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Tdo: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaac tnOnO Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVtM: 7 AĞUSTOS 1992 lmsak:4.16 Güneş: 5.58 ögle: 13.14 İkindi: 17.07 Akşam: 20.21 Yata:21.57 Balinalara dondurma • DUİSBURG(AA)- Almanya'run Duisburg Hayvanat Bahçesi'nde yaşamlanru sürdüren balınalar. hava sıcaklığının mevsım normallerinin üzerinde seyrettiği şu günkrde soguk ama keyifli bır sürprizle karşılaştılar. Hayvanat bahçesindeki buzdolaplannın aşın sıcağın etkısiyle bozulması ve yaklaşık üç ton dondurmanın bozulmaya yüz tutması, yetkilileri iinha sonınu ile karşı karşıya bıraktı. Çözüm arayışı balinalann havuzunda son buldu. Yetkililer, erimeye başlayan dondurmalan. kısa bir kararsızlıkLan sonra balinalann havuzuna dökmeyi kararlaşürdılar. Güney Kutbu'nun soğuk sulanna alışkın balinalar, bin 200 marklık (yaklaşık alü milyon lira) üç tonluk dondurma servisinden oldukça memnun kaldılar. Kanser Bilgi Merkezi • tSTANBUL(AA)- tstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü bünyesinde kurulan "Kanser Bilgi Merkezi" törenle açıldı. Törende konuşan Onkoloji Enstitüsü Müdürii ve Türk Onkoloji Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nijad Bilge. kanser tedavisinin hâlâ ısırgan otu veya zakkumla yapılabilecegine inananlann . bulunduğunu kaydederek, merkezin halkın bu yanlış bilgilerini düzeltmek ve kanser konusunda açıklayıcı bilgiler vermek üzere açıldığını söyledi. Kanser hastahklanyla ilgili bilgi almak isteyen vatandaşlar, 534 72 06 ve 534 7192 numaralı telefonlan arayarak sorulanna yanıt alabilecekler. Hekime nöbet ücreti yok • ISTANBUL (ANKA)- Sayıştay. muayenehane sahabi hekimlere nöbet ücreti ödemesi yapılamayacağını belirterek 1990 yılında verilen nöbet ücretlerinin geri ödenmesini istedi. Bakanlar Kurulu'nun 1989 yılında aldığı bir karara dayanılarak başlanan uygulama nedeniyle devlet hastaneleri, muayenehane sahibi hekimlere "iş güçlüğü" kalemi adı altında verilen nöbet ücretlerini kesti. Uygulama İl Sağlık M üdürü Necati Aksoy ve Istanbul Tabip Odası yöneticilerince eleştirildi. Evlilik araştırması • ANKARA (AA) - Hayat pahablığı ve ekonomik zorluklar, Türk toplumunun evhlik ve aile kurumunda aradığı geleneksel özellikleri değiştirmiyor. DPTnin yaptığı bir araşürmada, hane halkı reislerinin yüzde 8Tsi mutlu bir aile hayatının en önemli şaro olarak "Karşılıklı sevgj, saygı ve bağlıhğT gösterdiler. DPT arastırmasına göre anketörlerin sorulannı cevaplandıran 11 milyon hane halkı reısının ancak yüzde 16.76'sı, mutlu bir aile yuvası için gereklı şartlar arasında ekonomik refah ve rahatlık seçeneğini tercih ettiler. Hane halkı reislerinin mutlu bir aile hayatının en önemli şartlan hakkındaki düşünceleri öğrenim durumlan ile karşılaştınldığında. karşıhklı saygı, sevgi ve bağlüık cevabını verenkrin oranı öğrenim düzeyi yükseldikçe artıyor. Barselona'92'de Olimpiyat Kültür Şenliği de düzenlendi Sanat, olimpiyat oyunlanndaKültür Servisi - İspanya'nın Barselona kentindeki olimpiyat oyunlan aynı zamanda bir kül- tür şenliğine de sahne oluyor: Olimpiyat Kükür Festivali. İspanya'nın Katalonya özerk bölgesinin en önemli kentinın Barselona olması, bu kez olim- piyat oyunlannı, Katalan kül- türünün gözler önüne serildiği bir sanat gösterisine de dönüş- türüyor. Uzun yıllar gerek durmadan bağımsızlık peşinde koştuklan, gerek İspanya tç Savaşı'nda Cumhuriyetçilerden yana çıktıklan için General Franco yönetimince baskı altında tutu- lan Katalanlar. bütündünyanın ilgisini üstünde toplayan Barse- lona Olimpiyatı'nda kültürel zenginliklerini sergileme fırsatını kaçırmıyorlar. Olimpiyat Kültür Festivali- nin önemli olaylanndan bin de ünlü Katalan mimar Antonı Gaudi'nin yeni restoreedilen La Pedrera adlı malikânesinde dü- zenlenen "Katalonya'da Avan- gard: 1906-1939" adlı sergi. Hem birçok ünlü Katalan sa- natçının, hem de Katalonya'da yaşamış birçok yabancı ustanın yapıtlannı bir araya getiren ser- gi. Katalanlann zengin bir mo- dern sanat mirasını sahiplenişle- rinin açık bırgöstergesi. Pablo Picasso, Salvador Dali, Joan Miro ve heykeltıraş Julio Gonzalez gibi yüzyıl başlannın en yaralıcı 4 sanatçısının bu böl- geyle olan bağlantılan, Kata- lonya'da üretilen sanatın uluslu- rarası etkilerini kolayca ortaya çıkanyor. Sergi düzenleyicilcri, bu ama- ca erişmek için şairlerin, eleştir- menlerin, mimarlann, fotoğ- rafçılann, ressamlann, heykeltı- raşlann yapıtlannı kılı kırk ya- ran bir çalışmadan sonra bir araya getirmişler. Barselona'daki serginin odağındaki sanatçılardan Miro. sa- natçının işlevini "kışkırtıcılık" olarak tanımlamıştı. Nitekim avangard sanat çok değişik eğilimler göstermiş, kübizm- den fütürizme. fütürizmden gerçeküstü- cülüğe uzanan farklı tutumlann geniş 'Kataloma'da Avangard 1 sergisinde Fransrz ressam Francis Picabia'nın 'Montserrat Bakiresi' adlı tablosu da yer alıyor. Picabia, 1. Dünya Savaşı yıllannda tarafsız İspanya'ya sığınmıştı. bir yelpazesini içermişti. Sergide, bu akımlann Katalonya'da boy vermesinin sunulmasına, Picasso'- nun ilk kübist manzaralannın ve de- senlerinin gösıerimiyle başlanıyor. Miro ve Dali'nin ilk sergisini destekle- yen, 1912'de Barselona'daki ilk kübist serginin açılmasını sağlayan Josep Dal- mau da unutulmamış. Ne yazık ki sergi düzenleyicilerinden Josep Corredor- Matheos, Barselona'daki ilk kübist sergide yer alan en önemli yapıtlardan birini. Marcel Duchamp'ın "Merdivenden İnen Çıplak"ını bu kez getirtemediklerini söylü- yor. Kübıstler 1912'deki ilk ser- gide hiç resim satamamışlar. ama büyük bir coşkuyla karşı- lanmışlar. Belki biraz bu yüz- den. biraz da Birinci Dünya Sa- vaşı'nda İspanya'nın tarafsız kalması sonucu Francis Picabia gibi sanatçılann sürgün yeri olan Kalalonya'yı seçmelerin- den, 1920'lerde Barselona bir- çok yenilikçı akımın beşiği ol- muş. Sergide Dali'nin yapıt- lannın yanı sıra Dali'nin dostu şair Federico Garcia Lorca'run birdesenine. Man Ray'in fotoğ- raflanna, Luis Bunuel'in küçük bir ekranda gösterilen filmlerine de yer veriliyor. Heykelde metal kullanımının öncülerinden Pau Gargallo'nun yapıtlan. kübizm vegerçeküstü- cülüğün düşüncelerinin üç bo- yuta dönüştürülüşünün örnek- leri. O dönemde Rus asıllı ressam Marc Chagall ve İngiliz gerçe- küstücü Slanley VVilliam Hay- ter da Cosıa Bravadaki küçük balıkçı köyü Tossa de Mar'da oturmuşlar. Kıyı kasabası Sit- ges'te ise üyeleri arasında za- man zaman Dali, Kandinsky. Picasso. Man Ray ve Miro'nun da bulunduğu Yenı Sanatın Dostlan harekeü odaklanmış. Toplumsal ağırlıklı yakla- şımlanyla Le Corbusier ve Jsep Lluis Sert'in mımarlık alanında- ki öğrctilcri. Katalonya'daki yansımasının GATCPAC adlı grupta bulmuş. O sıralar yenı mımarlık üsluplan gcliştirmeye yönelen GATCPAC'm gerçek- leştirdiği en güzel örneklerden bin, iç savaşı sürdüğü günlerde Cumhuriyelçi hükümetin 1937 Uluslararası Paris Fuan için yaptırdığı İspanya pavyonu. Barselona'daki sergi, Julio Gonzalez'in "La Montserrat" adlı hey- keliyleson buluyor. Katalonya'nın baki- resinin umarsız yüzü, Katalonya'nın. Franco'nun baskılanna uğramadan önce onca sanatsal buluşa yatakhk edişı- nin eksiksiz bir açıklaması belki de. Eski Yunan'daki olimpiyat atletlerinin heykelleri Londra'da British Museum'da sergileniyor Eskideıı çıplaktdar, şimdi giyiııikler Kültür Servisi - Günümüz olimpiyat oyunlannda yanşan atletleri. Eski Yu- nan'daki olimpiyat sporculanndan ayı- ran, sadece bir şort. İÖ 776"dan başlaya- rak Elis kent devletindeki Olympia'da Tann Zeus onuruna düzenlenen olimpi- yat oyunlannda atletler çınlçıplak yanşıyorlardı. Ama 1896'da yeniden canlandınlan olimpiyat, Atina'daki ilk modern olimpik stadyumda yapıldığın- da sporcular artık şortlu ve atletliydi. Şu sıralar Barselona'da yapılmakta olan 25. Olimpiyat Oyunlan'yla aynı günlerde Londra'da. British Museum'- da sergilenen Eski Yunan seramik ve heykelleri. olimpiyatın tarihini öğren- mek isteyenler için biçilmiş kaftan. Ağustos sonuna kadar sürecek sergideki heykellerin çoğu asıllannın Roma kop- yaları. Çünkü Grek döneminin heykel- lerinin artık yalnızca kaideleri ayakta. Bir \azoda görülen iki boksör. şimdi- ki boks cldKenterinin yerine ellerinc sınm sarmış. Bir şölen tabağını süsleyen uzun atlamacılann ellerindeyse, öne ar- kaya sallayarak itilim kazandıklan ağırlıklar var. Atletlerin giyinik olması yasalarla ya- saklanmış. ama kimi fıgürlerde dize ka- dar inen gömlekler göze çarpıyor. Bun- lar. günümüzdeki adlanyla hakemler ve çahşlıncılar. Eski vazolardan birindeki ılginç bir süsleme. bazı çalıştıncılann ku- rallara uymayan ya da başansız kalan sporculara dayak attığını gösteriyor: Çalıştıncı. uzun sopasmı kaldırmış. sporculara vuruyor. Hakemlerin verdiği cezalar ise daha da ilginç: Kuraldışı yanşan atletlere tapınakta heykel diktiriyorlar. Bir sefe- rinde. rakibine rüşvet yedırmeye kalkan bir atlete tam 6 heykel diktirilmış. Geç gelenler yanşma dışı bırakılıyor. İS ikin- ci yüzyılın ünlü gezgin yazan Pausani- Tann Zeus onuruna düzenlenen olimph at oyunlannda atletler çınlçıplak > arışıvorlardı. as'a bakılırsa. İskenderiye'den Ol- ympia'ya geç gelen Apollonius adlı bir boksör, gemisinin yolda fırtmaya ya- kalandığını söylemiş. Rakibi Herakli- des ise Apollonius'un Olympia'ya gclir- ken yol üstünde İonia Oyunlarfna katıldığını. bu yüzden geciktiğini öne sürmüş. Yine bazı şölen tabaklannda. çalıştıncıların atletlere masaj yaptıklan göriilüyor. Kimi kaynaklara bakılırsa. atletler gövdclennin güncştc yanmasını, gözeneklerinden içeri toz toprak girme- sini önlemek arnacıyla zeytinyağı sürü- nüyorlaımış. İÖ 475-450 döneminden bir Grek kadehındc. bir atlet arka- daşının saçındaki toz toprağı temizleme- sine yardımcı oluyor. Bir başkasınday- sa. atletler yıkanırken çekecek biçimin- deki hamam kaşağılanyla gövdelerinde- ki zeytinyağını ve topraklan siliyorlar. "Atlet' sözcüğü, Eski Yunan'da "ödül avcısı" anlamına geliyordu. Ama olimpi- yatla kazanılan zafer para ödülü değil. büyük bir saygınhk ve zeytin dahndan bir taç getiriyordu. Buna karşılık. zafer kazanan atletler ülkenin dört bir yanın- daki vanşmalara çağn alarak para kaza- nabıliyorlardı. Duhası. bazıları da. İngiliz tıilet Scbastian Coc gibi sporu bı- raktıktan sonra polıtika) a alılıyordu. Genel inanışın tersine. eski olimpiyat- lardamaralonyanşına\emeşaleyakma lörenıne rastlanmıyor. Maralon. olim- piyatlara 1896'da girmiş. Eski Yunan'- dakı olimpiyat oyunlannda kadınlann yanşması yasak. Kadınlar. Zeus'un kansı Taıınça Hcra onuruna yınc 4 yılda bir kendi şenliklerini düzenliyor- lar. Yanşma kazanan kadınlann hey- kelleri Hera Tapınağı'na dikiliyor ve Hera için birdeve kcsiliyor. Eski Yunan'daki olimpiyat seyircile- rinın sev inç ve övgülerinı dile getirme bi- çimleri. güniimÜ7 insanına çok garip gc- lcbilir. Tarih kayıtlarına bakılırsa. Ro- doslu seyirciler. kendi atletleri birinci ge- lınce ağızlannı şapırdatıyorlar. Başka bir yörenın seyircilen ısc horultuya ben- zer bir ses çıkanyorlar. Ingiltere'de Hampton Court Sarayı'nın bir bölümü otel oluyor jKraliçe Elizabeth 9 e turistikyardım EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA - Dünyanın en zengin kadını. kabaran masraf- lannı karşılamak için turizme sanldı: İlk kezmilli saraylardan biri. oıe! gibi işletilecek. Top- lam serveti Türk Lirası cinsin- den 70 trilyona yaklaşan, her yıl vergisiz 90 milyar lira kazanan Kraliçe Elizabeth. Londra'nın hemen yakınında. Thames Nehri'nin üzerinde. altı kansı ile ünlü Kral Henry'nin. kardi- nalinin elinden gözdağı ile aldığı "Hampıon Court" sa- rayının birkaç bölümünü tatil- cilere açıvor. "Kendınızı Kral Gibi Hisse- dın" >a da "Varsayın ki İm- paratorsunuz" gibi sloganlarla pazarlanması beklenen sarayın • Sarayın Amerika'dan göreceği samlıyor. Satış yapılacak. Dört gecelik milyon Türk Lirası. çok büyük rağbet paket tur şeklinde kalış fıyatı ise 3.5 hele Amerika'dan çok büyük rağbet göreceği tahmin edîli- yor. Fiyatlann"hiçastronomik olmayacağı" açıklandı. Satış. paket tur şeklinde yapılacak. Sarayın bir bölümünde dört ge- celik bir kalış 240 sterlin (yak- laşık 3.5 milyon lira) ile. tam Nocl'de. mağazalann mevsim sonu ucuzluk yaptıklan sırada 675 sterlin (yaklaşık 10 milyon lira) arasında değişecek. Bu fi- yata. tarihi kahvaltı salonunda "geleneksel İngiliz kahvaltısı" da dahil. Sarayın turistlere açı- lacak bir başka bölümü daha pahalı: Yine dörı gecehk kalış 5 milyon lira ile 15 milyon lira arasında değişiyor. Her bıri ayn bir özenle bakı- lan tarihi ağaçlan. halı gibi in- cecik kesilen çimleri. kalc bur- cunu andıran köşelen ile "Tha- mes " Nehn'ne gölgesi düşcn. Londra'nın en gözde banliyöle- rinden "Richmond"a yakın. turistlerin sadccc gezip dolaşıp çıktıkları "Hampton Court" Sarayı. eskıden 280 kışinın ge- celediği. 500 görc\linın çahştığı "gerçek" birsaraydı. Ancak za- manla. hükümdann "şehre laşınması" ile sadece tarihi bir escr nitcliği kazandı. Saraylann bakımı ile ilgili "Tarihi Saraylar Kurulu", sarayın bir bölümü- nün tunzme açılması ile. bakım masrafının karşılanacağını. böylece Kraliçe'nin kesesinden daha az para çıkacağını söylü- >or. Busaray ıçın yılda 100 mil- yar liradan fazla masraf yapılı- \ or. Yılda 500 bin kışinin gezdi- ği sarayda.'şimdi bir kaçdüzinc kişinin gece de kalması ile Kra- liçe. "mütevazı miktarda" la- sarruf sağlayacak. Odalarda "güngörmüş geçirmış anıika- lar" olacak. ama televı/\on. radyo. lıraş makine^i için fış, nıinı buzdolabı gıbı "modern" kolaylıklar bulunmayacak. tngiliz ressam Gerry Blood, sporculann acılarını ve coşkuJarui' taMolanna döküyor. A^lıştablosunu kapanışa zoryetiştirdiKültür Servisi - Olimpiyat oyunlannın bir de resmi ressamı var. 60yaşındaki İngiliz ressam Gerry Blood, 1988 Seul Olimpiyatlan'ndan sönra şimdi de Barselona'da. Blood, mektepli değil, alaylı. Kendi kendinı yetiştirmiş. Bir dantel fabrikasında çahştığı günlerde o kadar sıkılıyormuş ki can sıkıntısını hafıfletmek için resme başlamış. Bir de bisiklete. Gittiği bisiklet kulübünde, geleceğin olimpiyat fınalisti John Whetton'la v tanışmış. Atletlerin resn*j^j yapmasını ilk öneren de * ' VVnetton olmuş zaten. Blood. geçimini güç bela sağladığı 20 uzun yıldan sonra öğretmen yetiştiren bir kursa katılmış. Kurstan sonraki ilk işi, bir ıslahevinde sanat ye beden eğitimi öğretmenliği. tin°ghamiıbir ailenin Gerry Blood, olimpiyat oyunlannın resmi uyumsuz çocuklann okuduğu bazı okullarda da öğretmenlik yapmış. O günleri anımsarken, "Dante'nin Cehennemi'nin Cehennemi'ni aratmayan okullardı" diyor. Blood, zamanla resim siparişleri almaya başlamış. Atlet resimleri yaptığı günlerde Adidas'ın başında bulunan Horst Dassler. Blood'un tablolannı görmüş veçok beğenmiş. Adidas fırrnasından spordünyasımn ünlü kişilerine armağan edilmek üzere tablo siparişleri almaya başlamış. Bu kişiler arasında Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Juan Antonio Samaranch da varmış. "Samaranch'ın bir süredir sanat ile olimpiyat arasındaki ilişkilen güçlendirmek istediği Biliniyordu. Tablolanmdan etkile'nmiş olacak ki beni Seul Olimpiyatlan'na davet etti. Olimpiyat oyunlannın resmi ressamı olarak benden açılış töreninin bir tablosunu istediler. Daha sonra da şampiyon atletlerin resimlerini..." Blood'ın, günde 18 saat çalışarak resimleri yetiştirmesi gerekmiş. "Çok hızlı çalışrnak zorundaydım" diyor. "Biraz aceleyegeldi. Teknik yönlerinden çok duyguşal yanlan güçlü.İnsanlar kendiliğinden ve coşkulu oluşlannı seviyorlar." SeulOlimpiyatlan'nın kapanış gününü unutamıyor Blood. Açılış töreninin tablosunu kapanış töreninde Güney Kore Devlet Başkanı'na sunması gerekiyormuş. Az önce tamamladığı tabloyu kapıp birtaksiyeatlamıs, sokaklardaki geçit törenlerinin kalabahğın- dan zor bela sıynlıp stadyuma varmış. Şeref tribününe dalıp tabloyu Samaranch'a uzatmış o da alıp hemen devlet başkanına vermiş. Blood "Üçümüzün eline de henüz kurumamış tablonun san boyası bulaşmıştı" diyor. Blood, Seul'de yapamadığını Barselona'da yapmak niyetinde. Atletlerin yanşma dışı yaşantılannı resmetmek istıyor, yanşma öncesi ısınmalannı. birbirleriyle laflamalannı, kaybedilen bir yanştan yere çöküp kalışlannı. Blood. Barselona'da gerekli gözlemlerde bulunacak ve Mallorca'daki çiftlik evine dönecek. Tablolannı Mallorca'daki atölyesinde tamamlayıp olimpiyat oyunlannın kapanışına yetiştirecek. Ohmpiyatta sporcular yanşır, ama Blood'un yaptığı da bir tür yanş değil mi? ATAKProjesiJOOO'Iıyıllara Kuşadası, püotbölge LATİF SANSÜR KUŞADASI - Akdeniz-Ege Turizm Altyapısı Kıyı Yönetimi (ATAK) Projesi. yerel birliklerin kurulamaması üzenneyaşamp gcçcmiyor. Çanakkalc- Balıkesir il sının ile Antalya- İçel il sınm arasında kalan tüm yerleşim bölgelerini kapsayan ATAK proje- sinde kıyıları hızla kirlenen Kuşadası pilot bölge seçildi. Ege ve Akdeniz kıyılannda turizm ağırlıklı yerleşim birimleri- nin içme suyu. kanalizasyon. atıksu antma ve çöp imha tesisleri gibi projelerin hayata geçirilmesi ve bu sistemlerin yerel yöne- timlcrc devrini kapsayan ATAK Projesi'nin 2000'li yıllarda so- nuçlandınlması hedefleniyor. Çanakkale-Balıkesir il sının ile Antalya-İçel il sınm arasındaki yerleşim birimleri en optimum hizmet alanı yaratılması amacıyla coğrafı boyutlan da göz önünde bulundurularak 25 hizmet alanına aynldı. Turizm Bakanhğı'nca yürütülen "Mavi-Bayrak" projesi kap- samında kıyı bandındaki deniz suyu analizleri yapılan Kuşa- dası-Güzelçamlı yöresi. kıyı bandında kanalizasyon şebekesi ol- mayışı. fosseptik çukurlannın sağhklı çalışmayışı nedeniyle ev- sel atıksulann denize kanştığı saptandı. Bu çerçevede Kuşadası ve vöresindc ıçmcsuyu, kanalizasyon. atıksu antma. çöp top- lama \e ımhası gibi çevre koruma amaçlı altyapı sistemlen yapı- lacak. 1993 yılında yapımına başlanacak olan projenin. 60 mil- yon dolara mal olması bekleniyor.